@@oguzhanyusufgurbuz3620 yani adamlar doğaya zarar vermeden, kimyasal madde kullanmadan, doğanın kendi içinden malzeme ve maddeler kullanarak üretim yapıyorlar. Ürettikleri araçlar bio, ufacık bir yuvayı tespit edip biçip geçmiyor. Herşeye özen gösteriyorlar.
@@hakanhan Hollandanın neresinde var bu hangi köyde yaşıyorsun. Hollandada E kode adı altında bi cok ürün var hatta büyük bölümünde var E kode kimyasaldır. Nerden cıkarıyorsunuz Hollandada yok kimyasal diye. Hic de herşeye özen göstermiyorlar "bergsenbos" da 982 ağac kesildi okadar kuş tavşan öldü bunuda yazsana. Ülkenizi nerden nasıl kötülerizin cabasına girmisiniz.
Fındık üretimi ile ilgileniyorum. Kilosunu 15 tl ye sattığım fındığı raflarda 40-50 liraya görüyorum. Bence türkiyenin tarımında 2 sorunu var birincisi çok çalışıp az kazanan çiftçilerden dolayı artık ailelerimiz çiftçiliği çok kötü birşeymiş gibi gösteriyor çocuklarına. haklılarda masa başı iş yapanlar çiftçiden 3 4 kat daha fazla kazanınca tarımla ilgilenmek çok mantıksız geliyor. 2. Sorunda çiftçiye doğru eğitim üretimi arttıracak yöntemler öğretilmiyor.
Kardeşim bütün fındık üreticileri olarak şirketlerin gizliden fonladığı sözde sizi düşünen sendikacılara, alıcılara fındık satmasanız olmaz mı? Fiyat arttırmak için toplu halde satmıyoruz diye birlik olma ihtimaliniz yok mu? İcabında kendiniz kavurup satma yapsanız pazarlarda? Alternatifler üretme ihtimaliniz nedir?
@@hesapkapal6635 çiftçi fındığın gübresini benzinini ilacını bakımını toplamasını hep ücretli yapıyor bunlar sadece yarısı. bunları yapmak içinde parası yok fındığı sattığı kişiden borç alıyor fındığı ürettikten sonra satmama gibi bir durumu olmuyor. Fındığı satılık hâle getirmek içinde kendi fırinın olması gerek boyutlarına ayirman gerek bireysel halde kavrulmuş fındık satması çok zor en fazla kurutulmuş kabuklu hâlde satabilir.
Avrupa devletlerinde ve Amerika'da kendi kendine yeten çiftlikler var. Tavuğun yemini sen yapıyorsun vs. Dışarıdan hiç alım yok. Keşke bizde buna benzer şeyler yapsak...
Bu videoyu izleyen herkes bence ülkem için ne yapabilirim diye düşünmesi gerekiyor. Türk gençlerinin ufkunu açtığınız için size çok teşekkür ederim sayın hocam. Köylü milletin efendisidir! bu arada .
Kesinlikle haklısın ! Sadece gençleri değil. Hadi bir kesim genç bilinçli, peki ya büyüklerimiz? Devlet bir şeyler yapmalı bence. Ben ülkemin bu durumda olmasına çok üzülüyorum açıkçası. Keza durumumuz ortada bir "Sensodyne diş macunu olmuş 32 tl, bir bamyanın kilosu 40 tl ise marketlerde üretimde bir sorun vardır demek". Bunu sadece ben değil 10 yaşındaki çocuk bile anlayabilir. Ama gel gör ki canım ülkem hala uyuyor. Çok üzülüyorum. Umarım en kısa sürede tarıma, eğitime teknolojiye halkımızın geleceği için bir şeyler yapmaya başlarız. Teşekkürler...
@@ezreal4211 bende çok üzülüyorum devlet bir şeyler yapması gerek sözüne katılıyorum ama devletin yaptıkları yetersiz kalıyor bence ilk yapılması gereken lisanslı tohum zorunluluğunun kaldırılmasıdır
dostum o iş öyle olmuyor işte devlet senin ürettiğin üründen sana zırnık vermeyince üretsende fayda etmiyor bizim bahçemiz var fındık bahçesi hesap yapıyorum hiç toplamasam askeri ücretle bi işe girsem daha kardayım şimdi ben niye fındık üreteyim ki askeri ücretle sigortam varken ?
@@mahmutiritas9268 Allah kolaylık versin fındık işi kâr ettirmiyor bunun sebebi sanıyorum tekelleşme fındık alıcıları çoğalıp bir rekabet ortamı olursa üretiçi kâr eder diye düşünüyorum
@@sansebastian925 Tubitakda besmeleli fasulye var ödul aldi sanirsam 😀😀 Hollanda besmele cektigi icin Tarimda cok ilerledi.😀 Ulkemizde o kadar guzel gunes varki degerlendirilmiyor ...Bizde koskoca karadeniz var...akdenizi marmarayi saymiyorum...
Haluk hocam, HOLLANDA-TÜRKİYE KARŞILAŞTIRMASINA yaşadığım bir hikayemle ÖRNEK vermek istiyorum.. Dedem 'den kalma dere yatağı kenarında büyük bir bahçemiz vardı. Her yıl düzenli olarak Amcamlar tarafından ekilmekteydi. 1-2 yıl evvel bahçenin bir kısmını da biz tel örgüyle çevirip tavuk beslemeye başladık. Bahçe'nin Amcamlara oranla daha az ve de verimsiz yerine sahiptik. Bizim taraf bahçenin biraz daha az ekilmiş genelde eski üzüm asmalarının yer aldığı sarmaşık dolu ve taşlı verimsiz bir zemindi. Bahçenin diğer tarafı yani Amcamların tarafı ise her sene düzenli olarak ekilir, sarmaşık'sız ve taş'sız bir zemine sahipti. Üstelik dere yatağına yakın olan kısmındaydı bu nedenle sulama problemi yoktu. Geçen yaz biz de bahçeyi ekmeye karar verdik. Taşları ve sarmaşıkları temizlememiz bir hayli zamanımızı aldı fakat bahçeyi adam etmiştik. Buna rağmen ekeceğimiz alan ve su kaynağımız kısıtlıydı. Biz de bir çözüm bulmak için internetten araştırmaya başladık. Aklıma hep o haberlerden duyduğum Hollanda tarımı geldi. Biraz okuyup araştırıp bir kaç video izledikten sonra Türkiye deki benzerlerine baktım ve daha az alandan daha çok verim elde etmemizi sağlayan (Sırık-Domatesi, Sırık-Fasulyesi ve Sırık-Salata) gibi sebzeleri ve nasıl yetiştirildiklerini öğrendim. Üzüm asmalarına benzer bir asma sistemiyle de ekili olan arazimizi asmalarla çevreledik ve o asmalara ipler gerip sebzeleri sırık sistemiyle yetiştirmeye başladık. Sulamak içinse zaten kısıtlı olan su kaynağımızı verimli kullanabilmek için su kanalı sistemi oluşturduk böylelikle kısıtlı suyla daha çok verim elde edebildik. Her insanın yetiştirdiği şey kendine güzel ve özeldir fakat bahçemiz harika olmuştu. Küçücük alandan kilolarca domates elde ettik. Elde ettiğimiz verimi görünce Amcamlar da sırık sistemimizi denediler. Onlara yardımcı olduk ve başardılar. Su kaynakları olduğu için hala bol bol suyla suluyorlar. Umarım bir daha ki sefere sulama sistemimizi de örnek alıp suyu israf etmezler. Bizim millet şöyle böyle demekten nefret ediyorum ama bizim milletimiz harbiden öyle. İlk başta laf atıp dalga geçtikleri şeyin verimini görünce hepsi birden sırık işine giriştiler. Diyeceğim o ki, milletçe her şeye bir lafımız var. Ağzımız güzel laf yapar Edebiyatımız iyidir fakat icraata gelince genel olarak fıss çıkarız patates çıkarız. Biz nesiller boyu zengin topraklarda büyüdük bu yüzden de bütün bu nimetlerin değerini bilemedik bence biraz da bu bollukta şımardık şimdi de bu değer bilmeyişimizin ve şımarıklığımızın bedelini ödemekteyiz. Ama elin hollandalısı tıpkı bahçe örneğimdeki gibi verimsiz topraklarda büyüdü her ne kadar durumları iyi olsa da bundan 100 sene evvel içler acısı haldeydiler onları sanayileri ve akılları kurtardı mücadele ettiler ve büyük bedeller ödediler. Bakalım bizi ne kurtaracak? Yeniden bir Atatürk mü gelicek? (Bence imkansız.) Yoksa millet olarak kendimize çeki düzen verebilecek miyiz? (ki bu daha imkansız. (: ) Büyük bedeller ödemeden umarım aklımızı başımıza toplarız. :)
Türk milleti gözüyle görmedigi şeye ikna olmaz. Sonra da ondan vazgecmez 🤗 Osmanlı'da fes örneği. Konya'da önce Yağmurlama sonra damla sulama sistemleri örneği
Çiftçiye yeteri kadar desteğin verilmemesi verilincede sadece bir kaç kişiye verilmesi ve aracıların emek harcamaksızın çiftçiden daha fazla kazanması bence. Saygılar hocam
Tarım sorununa çok güzel değinmişin hocam, ben Niğde Ömer Halisdemir üniversitesinde Tarımsal genetik mühendisliği bölümünde 3. sınıf öğrencisiyim, şuan Letonya Tarım üniversitesinde staj yapıyorum. Umarım gelecekte bu sorunları bir bir çözeceğiz.Ama öncelikle tarım politikalarının düzeltilmesi gerekiyor.
Haluk hocam tekrar olarak çok güzel bir konuya parmak basmissiniz.Bizdeki en büyük problem araştırma yapmamak merakli olmamak.Her şeyi kadere bırakmak.Hayirli gunler
Az olan değerlidir hocam, bizimkiler ancak verimli topraklarımız azalınca sularımız azalınca akıllanmaya başlarlar tabi o zamana bu işle uğraşan insanlar kalırsa
Haluk hoca bir dinlemeye başladım Hayran oldum Verdiğin herbilgi için size teşekkür ederiz Keşke bizlerde bir şeyler üretebilsek haluk hocam belki bir gün bunuda yapar Bu alanda bir liderlik yapar
Benim canım milletim de tarım ve hayvancılıkla uğraşanlara üçüncü sınıf insan muamelesi yapıyorlar. Bilmiyorlar ki ; o insan topraktan verim almak adına daha bilgili. İnsanları tarıma ve hayvancılığa küstürüyorlar, gereksiz herhangi bir yatırıma yapılan parayı tarım da daha verimli kullanabiliriz . Gerçekten bunu düşünemeyecek kadar olamazlar yöneticilerimiz . Bu nasıl bir parodi. Bunları siz ben düşünebiliyoruz , onlar düşünmek mi istemiyorlar ? Ben ülkemi ve milletimi seviyorum . Elimden geleni de sonuna kadar yapmaya hazırım. Biz çoğu Avrupa milletlerinden daha iyiyiz ve gelişime açık bir milletiz. Bizim içimizden de güzel insanlar yetişiyor. Ben yazları memleketime gidiyorum yapıyorum . Aldığımız para ise sadece çerez parası, ya da bir sonraki mahsulü ekmek için toplamak için yeterli. Her konu da ki duyarlılığınız beni mutlu ediyor. Sizi ve ekibinizi çok seviyorum.
Haluk Bey, sömürgesi olan ülkelerin sömürgelerinden yada eskiden sömürgesi olan ülkelerden(!) elde ettiği yıllık gelirler biliniyorsa bu konu ile alakalı bir video yapabilirmisiniz. Teşekkürler.
Hocam yine çok güzel bir video olmuş, çok şey öğrendim. teşekkür ederim... ben jeoloji mühendisiyim, tarımla çok alakam yok fakat şöyle bir deneyimim oldu; 2017 yılında bir projede yer almak zorunda kaldım. şöyle ki, AB ve tarım bakanlığının ortak bir projesi kapsamında, Türkiye tarım alanlarını sayısallaştırdık. yani, özel zaman ve koşullarda çekilmiş tüm ülkemizin hava fotoğraflarını milimetre bazında haritalaştırdık ve kategorize ettik. örneğin; fındık alanı, sera alanı, orman, verimli toprak, verimsiz alan, bataklık vs vs.. ve bunun bizim ve çiftçimizin faydasına kullanılmayacağından emin olduğumuz için, çoğumuz(250 kişi civarında bir ekip) üzülerek çalıştık. eğer gerçekten iyi niyetli bir proje olmuş olsaydı, tarımda bir planlama ve reform görürdük.. acaba en verimli alanlarımızın parça parça yabancılara satılmasında ve orman arazilerimizde çıkan yangınlarda bu projenin ne kadar payı oldu diye hep düşünüyorum.. bir de, bundan 15-17 yıl önce, ziraat fakültelerinde köyünden tohum getirene laptop verilmekteydi ve bunun da art niyetli bir proje olduğunu birazcık aklı çalışan herkes anlar diye düşünüyorum. tohumunuz olmazsa, üretiminiz de olmaz. dışarıdan alacağınız kısır tohum zaten uzun vadede felaket getirecektir, bunlardan birisi bence toprağın biyokimyasal yapısını bozmasıdır.
2 ziraat mühendisi memuru dere içindeki arazime götürdüm, toprak analiz raporlarını da verdim ve dedim ki burada ceviz veya armut olur mu? "olmaz deriz olur, olur deriz olmaz. bilmiyoruz" dediler. 150.000'den TL den fazla masraf yapıp, Hollanda'yı kıskandıracak bahçe yaptım. Don bütün ağaçları kuruttu. Tekrar diktim tekrar kurudu. Sonra olayları hiç bilmeyen birine (kendisi güvenlikçi, bahçe işinden de hiç anlamaz) "derede meyve bahçesi yaptım" dedim. Daha "hepsi kurudu" dememe fırsat vermeden "mal mısın oğlum, derede meyve olmaz, don çukuru oluşur orada hepsini don vurur, kurur ağaçlar, keşke yapmasaydın" dedi. Tarımla alakasız bir adam kadar bile tarımla alakası olmayan ziraat mühendislerimize selam ederim. Başka bir gün 5 tane mühendis köyleri geziyor. (4 mühendis 1 şoför de olabilir) Dediler ki; " o kiraz ağacını çok suladığınız için kurumuş, sahibine söyleyin o kadar sulamasın". Bahsettiği ağaç armut ağacı :). Uşak'tayım bu arada. Bir tavsiye Uşak Tarım İl Müdürlüğü'ne yolunuz düşerse yolunuzu değiştirin. çok çok çok iyi bilerek söylüyorum, her şekilde de ispatlarım; Tarım İl Müdürlük'leri kapatılsın, biz tarımda 50 yıl ileri gideriz. Şaka yapmıyorum.
o kadar güzel anlatınki herseyi senin gibi 4-5 bilgili genç arkadaslar bu bakanlıklara gecseler ülkem ayaga kalkar önünde basarmıs bir ülke var git arastır aynısın uygula en önemlisi tarımı yönlendiren üniversite var arkalarında aynı fikirdeyim ciftçiler oraya götürülmeli yerinde görmeli kurs almalı emegine saglık cok güzel bilgilerdi
Tohum konusu bence oldukça kritik. Yerli tohumu kullanmaya başlamamız gerek fakat bu adım da yeterli değil. Çiftçinin eğitilmesini de kapsayan uzun dönemli bir tarım politikasına ihtiyacımız var. Çiftçi eğitimini de bilerek ekledim çünkü kullandığımız ilaçlar ve gübreler toprağın yapısını değiştiriyor. Yani çiftçinin şu an uğraştığı toprak o çocukluğunda uğraştığı topraktan farklı. Çiftçiliği bilim ışığında yapıp tarlaları çiftçilerin labaratuvarları haline getirmeliyiz.
Merhabalar hocam, ben Almanya Thüringende bir kasabada yaşıyorum, şu an buğday hasadı yapılıyor. Buradaki traktörler ekipmanlar çok ileri düzeyde. Almanya bir endüstri ülkesi olarak görülse de aslında Almanya’da bir “tarım endüstrisi” var.
Alçak sesle söylenen doğru sözler yüksek sesliler tarafından eğip büklüyor ve karanlığa atılıyor. Benim yurttaşım duygularıyla hareket ediyor. Duyguları da kim kontrol ediyorsa onun dediği oluyor.
Hocam bizim tarımdaki yanlışlarımız saymakla bitmez ama kendimce yanlış gördüklerimden bir kaç tanesini yazayım. 1) gerekli gereksiz herkese tarım desteği mazot desteği veriyoruz, adam tarlasını ekmiyor bile devletten tonla yardım alıyor. Bunun yerine ürünler toprak mahsulleri ofislerine götürülüp çıkardığın ürün kadar destek verilmeli. 2)bütün ürünlere destek verilmemeli halkın ve ülkenin ihtiyacı olan piyasada pahalı olan ürünlere destek verilip piyasa dengelenmeli. 3) köy enstitüleri yeniden kurulmalı ayrıca birkaç köyğ merkez alacak şekilde içinde hem ziraat mühendisleri bulunduran hem toprak analizi yapılabilecek alanlat açılmalı hemde veterinerler bulunmalı hayvan ölümlerinin önüne geçilmeli. 4) bu ziraat mühendisleriyle ve analizlerle bilinçli tarım gelişip, tarımdan alınan verim artmalıdır. 5) toprağını 5 sene ekmeyip boş bırakan insandan toprağı devlet tarafı da satın alınıp başkalarına ya satılmalı ya kullanım için kiraya verilmelidir... Saygılar esenlikler...
Ürün satmak yerine işlenmiş ürün satmalıyız. Yoksa adam bizim sattığımız domatesi sos yapıp yeniden bize satar. Ayrıca artık tarla üretimi yerine hidroponik,aquaponik sistem üretimlerine başlamamız gerekiyor.
Haluk bey çok güzel özetlemişsiniz. Biz ailece yıllar boyunca büyük baş hayvan besledik sözde destekleme dedikleri şeyden yararlanmak için devletin belirlediği kurumlara sütün kilosunu 30-40 kuruş daha ucuza satıyorduk. Karşılığında aldığımız destekleme ise 100 litre süt karşılığında 1 torba yem oluyordu. Matematiğe döktüğümüzde bizim aldığımız herhangi bir destekleme olmuyordu. Malum sona bizde gelerek çiftliği kapatmak hayvanları satmak zorunda kaldık. Eğer gerçekten destekleme böyle birşey ve herkes memnun ise biz nerede yanlış yaptık sormak istiyorum.
Giresunluyum memlekete fındık sezonu gıder gelırım arada ,kılosu 10 ıle 14 arasında satarız her sene,sız marketden kaca alıyosunuz bilmem ama bu paraya ezıyet, her sene yasam pahalılasıyor ama bu fındık pıyasası hep boyle aynı seyrını koruyo onca emege bu kadar para yazık yazık.
Ataturk'un Cumhuriyet Köyü Projesi'ni uygulasaydik bugun bu halde olmayacaktik. Hocam lutfen bu konuyu isleyin.. Keske elimden bir seyler gelse diye cildiriyorum. Acaba o yetkililerde hic mi vicdan yok hic mi ? Keske bir seyler yapabilsem...
Findik ureticisi bir dedenin torunu ve babanın oğluyum. Dedem sadece bu isi yaparak ve kendi arazisi olmadan yarı yer derler ( topladiginin yarisi senin yarisi arazi sahibinin ) 8 evlat yetiştirmiştir. O araziyi bir akrabam kendi başına yillarl once aldi. O zamandan beri borc bataginda. Babam ek is topluyor yoksa bizi yetistiremezdi. Bizde yazlari yardım ederiz. O zorluklari goren gençler başka işler arayışındadir. Cunku emeğinin karsiligini almazsin. Bende onlardan biriyim.cok sukur öğretmen olduk o zorluk sayesinde. 8evlat yetistirmekten 1 aileyi bakamaz durumu geldi findik fiyatlari. Hocamizin anlattigi gibi tarim politikası yok. Bir sene findik zirai Don dan dolayi Karadeniz bolgesinde hic olmadı.o sene fiyatı 3 katina cikti. Tum Marmara yöresi fındık dikimi yapti. 2 sene sonra fındık fiyati insanları aglatacak durumdan satıldı.o gun bugün de hic karşılığını almadı.devlet %70egimden aşağı dikimi simdi yasakladı.tabi is isten geçti.insanlar da findik ne kadar buyukse o kadar iyi olur sanıyor.kalite dustu. Türkiye Karadeniz Giresun kaliteli findik dünya capinda degerini kaybetti. Fındık borsası bile Almanya'da. Ferroli tekellestirdi 2 yik once devlet askeriye ile işbirliği yaparak askeriyenin fındığı TMO dan alacağını duyurdu. Yaklaşık 500bin ton o gunden sonra findik fiyati biraz daha artti. Bu kadar basit bir onlemle nasıl yukseldi.Tabinyeterli olmadi. Sonra fındık üreticileri ihtiyaç sahibi insanlar ihtiyaç sahibi olmayanlar zaten bu işi yapmıyorlar.tarlaya bağa bahçeye girip kendilerini yormuyor.3_5 dukkan alıyorlar kiraya veriyorlar altın borsa doviz e yatirim yapıyorlar elleri kirlenmiyor ayakkabilari çamur olmuyor yağmur da islanmiyorlar. Arazi sartlari fındıkta çok zordur. Findik bitimi tam okul acilma dönemine geliyor. İşçiler para istiyor hâliyle fındığın hemen satılması gerek. İlacı gübresi toplatılması iviri ziviri bir ton iş. Bir cok masraf. Elden çıkarmak gerekiyor mecburen. Bir de bu isi yapanlarn bir çoğu gurbette. Findigi toplayıp satip gidiyorlar. Mevsimsel yani. Ek iş yapmazlarsa ac kaliyorlar. Depolama.alani yok. Fındık isi yapan sadece sayılı kişiler. Zamanında kooperatif kuruldu. Çuvallarin İçerisine kum doldurup findik diye satıldı.peskes olaylari. Once insanı egiticeksin hakki hukuku adaleti ogreteceksin devleti vatani sevdireceksin.parasi olan insanlar Fındık domates soğan patates arazisi almak veya fabrikası kurmak yerine o parayi faiz denilen illette yatırıp kendilerince gul gibi yaşayıp gidiyorlar. Hem kendileri hem 7 nesli yaşıyor. Sedece devlet odaklı değil olanlar. Vatanını devletini milletini düşünen isverenlerinde olmasi gerek. Yatırım yapilmasi gerek. Yatırımin kasada saklamak bankada büyütmek bizde. Milletin efendisi koylu simdi cahil bilgisiz Kezban gibi laftalarla asagilaniyor. Eğitim olmadan para ve teşviklerle sorunlar hicbir alanda cozulmez. Bir 3_5 nesil daha bu sorunlar cozulmez Hocam...daha konusulur bu konularda iste yeter sanırım. Okur musunuz bilemiyorum 🤗
Ata tohumu meselesi de temel sorunlardan biri. Banu Avarla yüzü yüze konuştuğumuz zaman bunun için yerel bir çalışma yaptığından bahsetmişti. Kanaat önderleri diyebileceğimiz insanların bu konuya daha çok yer verip halkı da bunu istemeye zorlaması gerekiyor belki de
bu videoyu izlerken annem içeri girdi ve dediki süt almışsın 3.75 türk lirasına misten alsan 3.00 türk lirasına alırdın böyle böyle birikiyor dedi bende ne birikiyor diye sorunca borçlar birikiyor senden adam olmaz diyip kapıyı sert bir şekilde vurarak kapattı ve bence türkiyenin en büyük hatasıda bu her ay zam gelsin sen üç kuruş parayla yaşamaya çalış kimseye laf yok maaşımız iyi allaha şükür yunus 1 tane süt almış 75 kuruş daha fazla ödediği için yunustan adam olmaz.bunu diyen annem kendisi gibi benide hemşireye yapmaya zorluyordu 2 yıl öncesine kadar şimdi kurtulmak için açıktan okuyorum annem benim hala adam olmayacağımı düşünüyor ama ben ingilizce almanca fransızca gibi yabancı diller öğrenmeye çalışıyorum bir yandan kodlama öğrenmeye çalışıyorum ama maalesef bu yazıyı biraz daha rahatlamak için yazıyorum çünkü artık dayanamıyorum annem babam bana destek vermiyor aşağılayıp duruyor benide devlet kölesi yapmaya çalışıyorlar. artık o kadar bunaldım ki açıktan okuyorum 2 yıldır hiçbir arkadaşım yok yaşadığım coğrafyada aklı başında insanlar bulunmuyor.
Ben izmir Kemalpaşaliyim.Bizimde bir miktar kiraz arazimiz var.Ilce merkezine kiraz alım merkezi yapıldı. Ama üreticiler ortak hareket edip herkes ürününü o merkeze goturmeyince merkez kapandı. Şimdi üreticileri kabzamallar tuttuğu yerde tutturdugu rakama malını alıp geçiyor
Haluk hocam, bütün ana başlıkları ve alt bölümleri seriler şeklinde düzenlermisiniz, bölümler karışık halde, izlerken düzenlice sıralı izleyelim. Lütfen oynatma listelerini ve Ana başlıklar ile ilgili videoları kategorize edermisiniz
Haluk bey bu Tarım ve hayvancılık konusunda da gerekeni zaten söylemişsinşz her zamanki gibi, bu hörüşünüze ek olarak şunları ekleyebilirim. ; Klasik bir deyim vardır, 1 demir parçası 5$ dır, aynı demir at nalına dönüştügünde 12$ dır, aynı demir, igne halini aldıgında 3500$ dır ve aynı demir miktarı, saat yay sistemine dönüştügünde 300000 $ dır. Mesele anlattıklarınızla bunu ifada ediyor. Sorunumuz bu. Adana,da erkenci kaysı yetiştiyorum, tarlada 2021 yılı fiyatı 10 tl. Markette 25 tl firesinide düşün 20 tl yanş 2 katı, burada üreticin en büyük sorunu şu…… 500kg veya 1 ton üretsem kendim satarım, güzelce paketleyip, İstanbul etiler leventne göndereyim, göndereyimde ürettigim ürün 50 ton olunca pazarlama ve satış sorunubaşlayıp strese dönüşüyor, miktar çok oluncada benim 11 ay büyütüp kazandıgım oranın aynısını simsar (aracı) 15 günde kazanıyor, işte sorun bu. Ürünümüzde kdv yaratamıyoruz…
Hocam bizde daha tarlaya traktörün tekeri değmeden vergi mazot ilaç tohum gübre işçilik hepsini topla bir kg buğdayın maliyeti 1.15tl borsa fiyatı 1.24 bu çiftçi tarlayı eker mi sence
Bir narenciye üreticisi olarak şunları söylemek istiyorum. Narenciye gurubu tarladan ortalama 1 lira fiyat ile çıkmakta fakat markete veya pazara gittiğinizde ortalama fiyatlar 4-5-6 kimi zaman 7 lira civarlarında. Maliyetlerde çok ciddi bir artış var fakat gelir sabit. 2000 senesinde müstahsil fiyatı 90 kuruş ile 1 lira arasında değişen limon fiyatı bu sene rekolte zayıflığı nedeni ile ancak 1.5-1.75 liraları görebilir. Fakat önceki senelerde ortalama fiyatı 60 kuruş civarlarında idi. Bunları tarımsal üretim olarak yine bir tehdit görmüyorum insanlar para kazanmasa bile toprağa iyi yada kötü bakıyorlar fakat en büyük sorunumuz yeni neslin tarıma olan uzaklığı. Ailesi çiftçi olan bir çok genç üniversite okuyup tarımdan çiftçilikten uzaklaşmak istiyor ve masa başı iş arıyor. Nesillerdir gelir kaynağı tarım olan bir aileden geliyorum ve üniversite öğrencisiyim, benim idealim tarımda devam edebilmek ve işletmemizi daha iyi konumlara taşıyabilmek. Umuyorum ki gençlerimiz yüzünü toprağa döner çünkü insan nüfusu artmakta tarım arazileri ve rekolteler her sene düşmekte.
Verimli eğitim sistemiyle çözülebilir tarım sorunu. Köylü kar etmiyorsa zor. Devlet tarafından köylüler tarım konusunda desteklenmeli. Eğitim yalnız büyük şehir merkezleriyle sınırlı kalmamalı, her kesime ulaşmalı. Diploma vermeseler de olur, önemli olan bilgi vermeleri zaten.
Biz türkiye olarak hep avrupayı küçümsüyoruz hep kendimizi övüyoruz ama aradaki farkı tam objektif olarak göremiyoruz maalesef. Avrupanın küçük ama vizyonu büyük ülkelerinden biri olan hollandayla ilgili güzel bir video.
Abi Elazığ lıyım ailem dut yetiştiriciliği yapıyor. toplayıp temizleyip satıyoruz aracıya bizden 12 tl ye alınıyor pazarda markette ise en az 60 tl ye satılıyor. devletin bunları kontrol altında tutması denetlemesi gerekiyor ama maalesef yapılan hiç bir şey yok.
Hocam Aydınliyim etrafa yapılan jeotermal elektrik santralleri inciri çok olumsuz etkiliyor eskisi gibi tonaj çıkmıyor eskiden 10 ton mal aldığımız yerden 3 ton anca çıkıyor çiftçiden 7 ile 14 arasında tüccarlar topluyor ve fabrikaya veriyor muhtemelen 2 lirada onlar kar koyuyor fabrikanın yurt dışı satış fiyatı 30 40 lira bu arada iç pazarda satılan mallar ya en kalitelisi yemeklik diye ayrılan incirler yada bazı uyaniklarin peroksit ve mısır şurubu ile inciri işleyip iç pazara sunuyor bunun yanı sıra ballık diye tabir edilen incir incir lokumu ve gofretlerde kullanılıyor en kotu mal hurda diye tabir ettiğimiz incirde Nescafe yapımında kullanılıyor
Bu arada jeotermal santraller için lisede bir prijemiz vardı Tübitak tan kabul edilmedi bacalara grafen den flitreler yapıp zararı azaltmayı planlıyorduk
Çiftçilerimizin nasıl daha az kaynak tüketerek daha verimli ürünler elde etmesi konusunda eğitilmesi gerekiyor. Teknolojik alt yapının oluşturulması ve üretime entegre edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca bu alanda meslek okulları kurulmalı ve çiftçiliğin küçümsenecek bir meslek olmadığı gösterilmelidir. Bu ağı sağlayacak olan bakanlıklar ve devletin kendisidir. Umarım en azından beslenme konusunda dışa daha az bağımlı oluruz.
Ne iş yapıyorsunuz sorusuna ben çiftçiyim i gururla söyleyecek günlere geliriz inşallah tarım topraklarının bankalara geçtiğini de hatta türkiyede kaç çiftçinin ya da diğer insanların icralık olduğuna dair bir video istiyoruz ekonomiyi ilkokuldan itibaren okumalı ve öğrenmeliyiz bence büyük baştan sona kadar her insanımız için söylüyorum
Vay lele hocam sen Elazığ harputlumusun duydum şok oldum yemin edim bende Elazığ paluluyum yemin edim senin yerinde başkası olsaydı ünlü birisi yada milyonlarca izlenen bir şarkıcı filan bu kadar sevinmezdim 😂😂
Konya dan ekofen grubun ürettiği aparatla havadaki nemin yogusmasiyla fidanlar sulanıp kurak bölgeler agaclandirilabiliyor. Meyvecilik için muazzam bir potansiyel olabilir.
1- Tarım başlığı altında sahip olduğumuz bilgilerin tamamı tahmin olarak kalıyor. Reel bilgi eksikliği var ve devlet sanki yasakmış gibi bu verileri toplamıyor. 2- Nüfusun tarımsal ürün ihtiyacı ve çeşitliliği konusunda herhangi bir varsayım yapılmadan; ürünler çiftçilerin tüccar hesabı mantığıyla karar verilerek üretiliyor. Dolayısıyla her dönem bazı çiftçiler iflas ediyor, bazı şanslı olanlar da o dönemi ciddi karlarla kapatacakken son anda alınan ithalat kararıyla o ürünlerin de fiyatları aşağı çekilerek kendisini şanslı hisseden o çiftçiler de o sezonu zor bela atlatıyorlar. 3- Tarım teknolojileri ve sulama sistemlerinde devletin teşviki hiç yoktan iyi seviyede olmasına rağmen çiftçilere yeterli eğitim ve maddi destek sağlanmadığı için bu faydalı bilgi, makina, alet ve edevatları tarım endüstrisine katamıyoruz. 4- Toplum olarak uzun yıllardır sosyal açıdan köylüleri yerdik, karşılığında şehirleri yücelttik. Bunların sonucunda köyden kente göç rekor seviyelere ulaştı.
çok güzel bir video olmuş abi hakikaten ağzım açık izledim adamlar tarımda bile teknolojiyi kullanmayı biliyorlar inşallah bizde böyle her alanda teknolojiyi kullanabilecek seviyelere gelebiliriz
Haluk abi ne olur geç tarım bakanlığının başına çok samimiyim bir kış boyunca avrupaya baktım yutuptan biz oralara bakarak 100 yıl gerideyiz bişeler yapmak lazım
eskişehirde tarımla uğraşıyorum en büyük sorun çifçilerin koyun gibi hareket etmesi bir çifçi hangi üründen geçen yıl para kazandıysa ondan sonraki sene tüm çifçiler aynı ürünü tarlaya ekiyor bu sefer talep az ürün çok olunca ürünün değeri düşüyor buda çifçinin maliyetini karşılayamamasını sağlıyor ve türkiyedeki çifçi hep birlikte batıyor tarlalara bakliyat ekilceği yerde bol bol domates ekiliyor buğday ekilcek yerde bol bol mısır ekiliyor saman bulamıyorsun onun yerinde domates ekili yani kota koyulsa çifçiye bakliyat ek buğday ek mercimek ek dense domatesi ekme dense kota koyulsa olucak ama yok türkiyedeki tarım sistemi şu saldım çayıra mevlam kayıra domates bu sene ağustos 15 ten sonra eminimki tarlada 50 kuruş 1 dönüm domates tarlasının maliyeti 5 bin lira nasıl çıkacak bu çifçi bu cürümün içinden allah bilir
Bizim ilçeye yakın koyde oturan tanıdığımız vardı benden sonra oğlum üzüm bağı ile ceviz ağaçları ile ilgilenmeyecek istanbula gocecekmis dedi son kez getirdiği cevizlerden Yemiştim 13 yıl oldu Tokat Turhal ceviz kalmadı üzüm kalmadı en sevdiğim cevizli üzüm pekmezi kalmadı 😑
Tebrik ediyorum çok güzel özetlemişsiniz Haluk Bey. Tarım ve hayvancılığımızın bu halde olmasının birçok nedeni var tabii ki. Ancak aklıma ilk gelenleri paylaşmak isterim. Bana göre -devlet politikalarını bir yana koyarak söylüyorum- çiftçinin kendisi için doğru ve faydalı olan bilgiye erişimi ve bu bilgiyi kullanması konusunda ciddi bir eksiklik var. Özel şirketler, birlikler, odalar, tarım uzmanları, akademisyenler vb. sektör içinde öyle bir düzen var ki herkes kendi çıkarına çalışıyor. Çiftçiyi kurtaracak tek şey birleşmek ve bu yolla güçlenmektir. Ama maalesef çiftçiler birleşmeyi bırakın, birbirlerinin faydasına olacak bir adım atmaktan bilgilerini paylaşmaktan bile kaçıyor. Teknolojimiz zaten yok ancak o teknolojileri yerele uygulayabilecek değerinin anlaşılmasını sağlayabilecek yabancı dil bilgisi de yok. Bugün karbon ayak izi, sürdürülebilir tarım, değer katan üretim deseniz biz ölüyoruz dalga mı geçiyorsunuz derler halbuki sebep tam olarak bu ama bilmezler...Yurtdışında üniversiteler gündelik hayata çözüm olabilecek projeler, tezler hazırlar Türkiye’de üniversitelerin gerçek dünyayla buluşmaları bir hayal.. Anlat anlat bitmez yazarken sinirim bozuldu😊 Video için tekrar teşekkürler
Hayvancılık ve tarım 85 yılından itibaren düşüşte. Tarımda en büyük sorun denetlemedir. Yani ekilen tohumun hasadı denetlenmiyor. Atıyorum 30 fide ektin 90 mamül alacaksın nerde bu 90 mamül bunun denetimi yapılmıyor. Ve stokçuluk denen sorun ortaya çıkıp ülke ithal etmek zorunda kalıyor. Çözüm hollanda değil ispanyanın son yıllarda uyguladığı politikadır. Hollanda nakliye konusunda da çok çok önde olduğu için örnek almak bile mümkün değil. Ve memleketimizde en zengin kesim müteahhitlerken avrupada çifçilerdir. Çok güzel bir konuya değindiniz. Liyakatsizlik ve tembellik sorunumuz var
biz atadan deden kalma yöntemleri mutlak doğruymuş gibi kullanıyoruz hala.ama internetin ucuzlayıp heryere ulaşmasıyla ve bu youtube videolarının gelmesiyle bişey keşfeden bunu yayınlıyor bu yolla baya yeni şeyler öğrenildi.en son rize deki emekli öğretmen buğday ve arpa çimlendirerek bunları hayvanlara yem olarak kullanmaya başladı süt verimi 2 katına çıkmış ayrıca yem maliyetide 7 kat düşmüş.çimlendirme küçük bir alanda dikey raflarda püskürtme sulamayla yapılıyor ve bunu insanlar daha yeni öğreniyor.sen hayvancılıkla uğrşan insan bu yöntemi kullanmadığın sürece hayvan zaten beslemezsin zira hayvandan kazandığının büyük kısmı yem maliyetine gider.bu tip kaynakları verimli kullanma tekniklerini uygulamaya başlarsak herkes tarımla uğraşmaya başlayacak ve şehirlerdeki insan yığılmasının önüne geçilir şehirlerde azalan insanla birlikte işçi ücretleride artmak zorunda kalır daha dengeli bir ücret sistemi oluşur.bizim çocukluğumuzda ülkenin yüzde 80 i köylerdeydi şimdiyüzde 92 si şehirlerde işte bu durumu tersine çevirmeden şehirlerde yaşanacak yer olarak kalamaz.yatrımları devlet olarak şehirlere yapıyoruz ama yinde yetişemiyoruz önce tarım ve hayvancılıktan başlamalıyız.üniversitelerde ar ge için sürekli destek olmalı her ilde üniversite var ama ne kadar verimli tartışılır.son olarakta bürokratik çok engel var üretime yeni başlayacak kişiler için.iktisatta deregulation diye bir tabir vardır.mevzuatta aşırı birikmiş bürokratik engellerin kaldırılması azaltılması sadeleştirilmesi olarak düşünelim.trump abd ye başkan olduğunda ilk bunu yaptı mevzuatlarda sadeleştirmeye gitti işyeri açmayı çok kolaylaştırdı ve üretim rakamlarını takip edenler bilir.
Hocam çok güzel bir video olmuş. 😊 Benim bir sorunum var. Sinir problemi yaşıyorum. En küçük şeylere çok çabuk sinirleniyorum. Kontrol edemiyorum. Bununl ailgilide video çeker misiniz? +1LER MİSİNİZ ÜSTE ÇIKSIN
Hocam ben sizi uzun zamandır takip eden 19 yaşında bir öğrenciyim,uzun,oldukça yorucu ve bir sürü konuda yıpratıcı 2 yıldan sonra üniversite sınavı sürecim sonunda bitti ve ben sonrasında istediğim hiçbir aktiviteyi tam olarak yapamamakla beraber zihnimi hiçbir şeye tam anlamıyla veremiyorum,bunun tam olarak dinlenememekten kaynaklandığını düşünüyorum,dinlendiğimi sanıyorum ve sonrasında zamanım verimsiz bir şekilde geçiyor,lütfen bununla ve hayatımızı düzene sokmakla ilgili bir video gelsin..
Sadece tarımda değil her kulvarda çok ama çok kötü durumdayız ve zerre kadar da düzeltme çabamız yok. Milletçe bu cehalet ve vurdumduymazlıktan kurtulmadıkça her şey daha kötüye gidecek ve onarılma imkanı da artık kalmayacak. Öncelikle bir zihniyet devrimi yapmalı, sorunları ve kaynaklarını iyi analiz etmeli, çok acil çözüm üretmeliyiz. Yoksa koskoca ülkeye ve millete çok yazık olacak.
Haluk Hocam ağzınıza sağlık öncelikle. Bana kalırsa artan gübre ve mazot maaliyetleri devletin verdiği destek çok yetersiz. Durum böyle olunca dış pazarda yerli üretici rekabet edemiyor kazandığıda akıttığı tere deymeyincede çifçimiz tarıma küsüyor ayrıca hallerdeki komisyoncularıda unutmamak gerek.
Haklısınız hocam benim ailem çiftçi ve yaş üzüm satıyoruz genellikle ihraç ediliyor ama bizim en büyük sorunlarımızdan birisi de çiftçinin aline para gecmiyor aracılar paraları çiftçilere vermiyorlar bu rakamlar az değil trilyonlar gidiyor kücücük ovada her yıl
Haluk Hocam, sordunuz bende fikrimi söyleyeyim. Türkiyenin en büyük tarim sorunu siyasallaşması ve inşaat ile gelire dönmesi 1. hak hukuk olmaması 2. kooperatiflerin siyasallaşması 3. satacak pazar bulamamaları 4.markalaşamamak 5.ziraat fakultelerinin tarima katkı sağlayacak girişimlerinin az olması önlerinin açılmaması tıkanması 6.üretim giderlerin fazla olması mazot gübre ve haşere ile mücadele 7.yerli tohum kullanılmaması(kısır tohum) israil tohumları 8. emeğinin karşılığını alamaması düşük fiyat 9. nakliyat fiyatlarının yüksek olması 10. devlet kontrol mekanizmasının işlememesi ve çifte standart uygulamalar 11. tesviklerin sahtekarlara gitmesi v.s v.s hocam liste uzar gider
Hollanda'da bir köyde yaşıyorum. Her şehrin köylerinde resmen hayvancılık ve tarım için doğa fabrikaları kurulmuş. Bizim koca memleketimiz ne halde...
Doğa fabrikası derken ?
@@oguzhanyusufgurbuz3620 yani adamlar doğaya zarar vermeden, kimyasal madde kullanmadan, doğanın kendi içinden malzeme ve maddeler kullanarak üretim yapıyorlar. Ürettikleri araçlar bio, ufacık bir yuvayı tespit edip biçip geçmiyor. Herşeye özen gösteriyorlar.
@@hakanhan
Hollandanın neresinde var bu hangi köyde yaşıyorsun.
Hollandada E kode adı altında bi cok ürün var hatta büyük bölümünde var E kode kimyasaldır.
Nerden cıkarıyorsunuz Hollandada yok kimyasal diye.
Hic de herşeye özen göstermiyorlar "bergsenbos" da 982 ağac kesildi okadar kuş tavşan öldü bunuda yazsana.
Ülkenizi nerden nasıl kötülerizin cabasına girmisiniz.
@Susam TV ülkeyi karalamaya gerek yok her şey ortada ben Gaziantepte yaşıyorum köyümüz şehire 40 km kadar uzakta tarlayı satıp satıp şehire geliyorlar
Kötü
Fındık üretimi ile ilgileniyorum. Kilosunu 15 tl ye sattığım fındığı raflarda 40-50 liraya görüyorum. Bence türkiyenin tarımında 2 sorunu var birincisi çok çalışıp az kazanan çiftçilerden dolayı artık ailelerimiz çiftçiliği çok kötü birşeymiş gibi gösteriyor çocuklarına. haklılarda masa başı iş yapanlar çiftçiden 3 4 kat daha fazla kazanınca tarımla ilgilenmek çok mantıksız geliyor. 2. Sorunda çiftçiye doğru eğitim üretimi arttıracak yöntemler öğretilmiyor.
atvin borçkada yaşıyorum arkadaşımın 1 ton fındığı var işçi masraflarını ve diğer masafları karşılamadığı için bu sene toplamıcak dağda çürüyecek
Kardeşim bütün fındık üreticileri olarak şirketlerin gizliden fonladığı sözde sizi düşünen sendikacılara, alıcılara fındık satmasanız olmaz mı? Fiyat arttırmak için toplu halde satmıyoruz diye birlik olma ihtimaliniz yok mu? İcabında kendiniz kavurup satma yapsanız pazarlarda? Alternatifler üretme ihtimaliniz nedir?
@@hesapkapal6635 çiftçi fındığın gübresini benzinini ilacını bakımını toplamasını hep ücretli yapıyor bunlar sadece yarısı. bunları yapmak içinde parası yok fındığı sattığı kişiden borç alıyor fındığı ürettikten sonra satmama gibi bir durumu olmuyor. Fındığı satılık hâle getirmek içinde kendi fırinın olması gerek boyutlarına ayirman gerek bireysel halde kavrulmuş fındık satması çok zor en fazla kurutulmuş kabuklu hâlde satabilir.
Avrupa devletlerinde ve Amerika'da kendi kendine yeten çiftlikler var. Tavuğun yemini sen yapıyorsun vs. Dışarıdan hiç alım yok. Keşke bizde buna benzer şeyler yapsak...
Bizim de findigimiz var. Onceden tuccarin karsisinda fiskobirlik vardi, tuccar keyfine gore fiyat veremiyordu. Simdi fiskobirlik nerede?
Bu videoyu izleyen herkes bence ülkem için ne yapabilirim diye düşünmesi gerekiyor. Türk gençlerinin ufkunu açtığınız için size çok teşekkür ederim sayın hocam. Köylü milletin efendisidir! bu arada .
Kesinlikle haklısın ! Sadece gençleri değil. Hadi bir kesim genç bilinçli, peki ya büyüklerimiz? Devlet bir şeyler yapmalı bence. Ben ülkemin bu durumda olmasına çok üzülüyorum açıkçası. Keza durumumuz ortada bir "Sensodyne diş macunu olmuş 32 tl, bir bamyanın kilosu 40 tl ise marketlerde üretimde bir sorun vardır demek". Bunu sadece ben değil 10 yaşındaki çocuk bile anlayabilir. Ama gel gör ki canım ülkem hala uyuyor. Çok üzülüyorum. Umarım en kısa sürede tarıma, eğitime teknolojiye halkımızın geleceği için bir şeyler yapmaya başlarız. Teşekkürler...
@@ezreal4211 bende çok üzülüyorum devlet bir şeyler yapması gerek sözüne katılıyorum ama devletin yaptıkları yetersiz kalıyor bence ilk yapılması gereken lisanslı tohum zorunluluğunun kaldırılmasıdır
dostum o iş öyle olmuyor işte devlet senin ürettiğin üründen sana zırnık vermeyince üretsende fayda etmiyor bizim bahçemiz var fındık bahçesi hesap yapıyorum hiç toplamasam askeri ücretle bi işe girsem daha kardayım şimdi ben niye fındık üreteyim ki askeri ücretle sigortam varken ?
@@mahmutiritas9268 Allah kolaylık versin fındık işi kâr ettirmiyor bunun sebebi sanıyorum tekelleşme fındık alıcıları çoğalıp bir rekabet ortamı olursa üretiçi kâr eder diye düşünüyorum
qwer hocanin bahsettiği bi firma var italyan olması lazım nutellanin sahibi işte ya tek başına fiyat belirliyor
Yazık bize, bu kadar güzelliğe karşı bu kadar verimsiz tarım
Kardeş bizde de kansere dua ile çözüm adı altında milyonlar harcanıyor. Dua ile domates üretimi yaparız yakında
Bunun nedeni basit : tarlalar cok kucuk ve tarimda gereginden fazla insan var...
Tarim az insan iyi teknoloji ile yapicak..
@@drivingless düzelteceksen sana oy verim
@@sansebastian925 Tubitakda besmeleli fasulye var ödul aldi sanirsam 😀😀 Hollanda besmele cektigi icin Tarimda cok ilerledi.😀 Ulkemizde o kadar guzel gunes varki degerlendirilmiyor ...Bizde koskoca karadeniz var...akdenizi marmarayi saymiyorum...
@@selie0952 cahilin dini, âlimin bilgisi vardır. Biz âlim olalım
Haluk hocam, HOLLANDA-TÜRKİYE KARŞILAŞTIRMASINA yaşadığım bir hikayemle ÖRNEK vermek istiyorum..
Dedem 'den kalma dere yatağı kenarında büyük bir bahçemiz vardı. Her yıl düzenli olarak Amcamlar tarafından ekilmekteydi. 1-2 yıl evvel bahçenin bir kısmını da biz tel örgüyle çevirip tavuk beslemeye başladık. Bahçe'nin Amcamlara oranla daha az ve de verimsiz yerine sahiptik.
Bizim taraf bahçenin biraz daha az ekilmiş genelde eski üzüm asmalarının yer aldığı sarmaşık dolu ve taşlı verimsiz bir zemindi. Bahçenin diğer tarafı yani Amcamların tarafı ise her sene düzenli olarak ekilir, sarmaşık'sız ve taş'sız bir zemine sahipti. Üstelik dere yatağına yakın olan kısmındaydı bu nedenle sulama problemi yoktu.
Geçen yaz biz de bahçeyi ekmeye karar verdik. Taşları ve sarmaşıkları temizlememiz bir hayli zamanımızı aldı fakat bahçeyi adam etmiştik. Buna rağmen ekeceğimiz alan ve su kaynağımız kısıtlıydı. Biz de bir çözüm bulmak için internetten araştırmaya başladık. Aklıma hep o haberlerden duyduğum Hollanda tarımı geldi. Biraz okuyup araştırıp bir kaç video izledikten sonra Türkiye deki benzerlerine baktım ve daha az alandan daha çok verim elde etmemizi sağlayan (Sırık-Domatesi, Sırık-Fasulyesi ve Sırık-Salata) gibi sebzeleri ve nasıl yetiştirildiklerini öğrendim.
Üzüm asmalarına benzer bir asma sistemiyle de ekili olan arazimizi asmalarla çevreledik ve o asmalara ipler gerip sebzeleri sırık sistemiyle yetiştirmeye başladık. Sulamak içinse zaten kısıtlı olan su kaynağımızı verimli kullanabilmek için su kanalı sistemi oluşturduk böylelikle kısıtlı suyla daha çok verim elde edebildik. Her insanın yetiştirdiği şey kendine güzel ve özeldir fakat bahçemiz harika olmuştu. Küçücük alandan kilolarca domates elde ettik. Elde ettiğimiz verimi görünce Amcamlar da sırık sistemimizi denediler. Onlara yardımcı olduk ve başardılar. Su kaynakları olduğu için hala bol bol suyla suluyorlar. Umarım bir daha ki sefere sulama sistemimizi de örnek alıp suyu israf etmezler.
Bizim millet şöyle böyle demekten nefret ediyorum ama bizim milletimiz harbiden öyle. İlk başta laf atıp dalga geçtikleri şeyin verimini görünce hepsi birden sırık işine giriştiler. Diyeceğim o ki, milletçe her şeye bir lafımız var. Ağzımız güzel laf yapar Edebiyatımız iyidir fakat icraata gelince genel olarak fıss çıkarız patates çıkarız. Biz nesiller boyu zengin topraklarda büyüdük bu yüzden de bütün bu nimetlerin değerini bilemedik bence biraz da bu bollukta şımardık şimdi de bu değer bilmeyişimizin ve şımarıklığımızın bedelini ödemekteyiz. Ama elin hollandalısı tıpkı bahçe örneğimdeki gibi verimsiz topraklarda büyüdü her ne kadar durumları iyi olsa da bundan 100 sene evvel içler acısı haldeydiler onları sanayileri ve akılları kurtardı mücadele ettiler ve büyük bedeller ödediler.
Bakalım bizi ne kurtaracak?
Yeniden bir Atatürk mü gelicek? (Bence imkansız.)
Yoksa millet olarak kendimize çeki düzen verebilecek miyiz? (ki bu daha imkansız. (: )
Büyük bedeller ödemeden umarım aklımızı başımıza toplarız. :)
Berkay çok güzel bir yazı herkes okumalı
Türk milleti gözüyle görmedigi şeye ikna olmaz. Sonra da ondan vazgecmez 🤗 Osmanlı'da fes örneği. Konya'da önce Yağmurlama sonra damla sulama sistemleri örneği
@@nt5720 Teşekkürler. :)
@@akyolahmet.com4848 Kesinlikle :)
@@togigol Teşekkürler. :)
Balıkesir, Konya, Adana, Antalya, Rize.. Çok büyük zenginliğimiz var ama kıymetini bilmiyoruz...
Bu videoların milyonlarca izlenmesi gerekiyor
Çiftçiye yeteri kadar desteğin verilmemesi verilincede sadece bir kaç kişiye verilmesi ve aracıların emek harcamaksızın çiftçiden daha fazla kazanması bence. Saygılar hocam
"Köylü, milletin efendisidir." diyen birileri geçti bu ülkeden...
"Senin gibi cahile... ben efendim diyemem aman!" denildikçe bu düzen böyle devam eder
Ve ona düşman oldular...
Keşke o birileri gelmeseydi de güzelim coğrafya böyle saman kafalılara kalmasaydı
Kanunu Sultan süleymanın sözüdür atanızın değil
Tarım sorununa çok güzel değinmişin hocam, ben Niğde Ömer Halisdemir üniversitesinde Tarımsal genetik mühendisliği bölümünde 3. sınıf öğrencisiyim, şuan Letonya Tarım üniversitesinde staj yapıyorum. Umarım gelecekte bu sorunları bir bir çözeceğiz.Ama öncelikle tarım politikalarının düzeltilmesi gerekiyor.
Haluk hocam tekrar olarak çok güzel bir konuya parmak basmissiniz.Bizdeki en büyük problem araştırma yapmamak merakli olmamak.Her şeyi kadere bırakmak.Hayirli gunler
Selamun aleykum abi,
Ben Hollandada yasiyorum ve senin soylediklerine tamamen katiliyorum.
Cok akkillisiniz.
Selamlar
Biz kısa yoldan zengin olma para kazanma peşinde olduğumuzdan dolayı uğraşmak bizim bünyemiz için fazla geliyor hocam.
Video fikrimi değerlendirip yaptığınız içim teşekkür ederim hocam 🙏🏻
Az olan değerlidir hocam, bizimkiler ancak verimli topraklarımız azalınca sularımız azalınca akıllanmaya başlarlar tabi o zamana bu işle uğraşan insanlar kalırsa
13:12 sonunda bu adamı da delirttiniz ya helal olsun öyle patateslere
Biz hala insan gücüne dayalı ekstansif tarım yöntemlerini kullanıyoruz ve yerli gübre kullanımı zaten hiç yok
14:18 Konya'lı İzmit'li İstanbul'lu iş adamlarının Ukrayna'ya hangi ilişkileri artırmak için gittiğini biliyoruz...
Haluk hoca bir dinlemeye başladım
Hayran oldum
Verdiğin herbilgi için size teşekkür ederiz
Keşke bizlerde bir şeyler üretebilsek haluk hocam belki bir gün bunuda yapar
Bu alanda bir liderlik yapar
Benim canım milletim de tarım ve hayvancılıkla uğraşanlara üçüncü sınıf insan muamelesi yapıyorlar. Bilmiyorlar ki ; o insan topraktan verim almak adına daha bilgili. İnsanları tarıma ve hayvancılığa küstürüyorlar, gereksiz herhangi bir yatırıma yapılan parayı tarım da daha verimli kullanabiliriz . Gerçekten bunu düşünemeyecek kadar olamazlar yöneticilerimiz . Bu nasıl bir parodi. Bunları siz ben düşünebiliyoruz , onlar düşünmek mi istemiyorlar ? Ben ülkemi ve milletimi seviyorum . Elimden geleni de sonuna kadar yapmaya hazırım. Biz çoğu Avrupa milletlerinden daha iyiyiz ve gelişime açık bir milletiz. Bizim içimizden de güzel insanlar yetişiyor. Ben yazları memleketime gidiyorum yapıyorum . Aldığımız para ise sadece çerez parası, ya da bir sonraki mahsulü ekmek için toplamak için yeterli. Her konu da ki duyarlılığınız beni mutlu ediyor. Sizi ve ekibinizi çok seviyorum.
Haluk Bey, sömürgesi olan ülkelerin sömürgelerinden yada eskiden sömürgesi olan ülkelerden(!) elde ettiği yıllık gelirler biliniyorsa bu konu ile alakalı bir video yapabilirmisiniz. Teşekkürler.
güzel konu
Yaaa sen nasıl bir hocasın ağzına sağlık nasıl güzel bir anlatım Teşekkürler Teşekkürler 🙏 kesinlikle ve kesinlikle katılıyorum
Hocam yine çok güzel bir video olmuş, çok şey öğrendim. teşekkür ederim... ben jeoloji mühendisiyim, tarımla çok alakam yok fakat şöyle bir deneyimim oldu; 2017 yılında bir projede yer almak zorunda kaldım. şöyle ki, AB ve tarım bakanlığının ortak bir projesi kapsamında, Türkiye tarım alanlarını sayısallaştırdık. yani, özel zaman ve koşullarda çekilmiş tüm ülkemizin hava fotoğraflarını milimetre bazında haritalaştırdık ve kategorize ettik. örneğin; fındık alanı, sera alanı, orman, verimli toprak, verimsiz alan, bataklık vs vs.. ve bunun bizim ve çiftçimizin faydasına kullanılmayacağından emin olduğumuz için, çoğumuz(250 kişi civarında bir ekip) üzülerek çalıştık. eğer gerçekten iyi niyetli bir proje olmuş olsaydı, tarımda bir planlama ve reform görürdük.. acaba en verimli alanlarımızın parça parça yabancılara satılmasında ve orman arazilerimizde çıkan yangınlarda bu projenin ne kadar payı oldu diye hep düşünüyorum.. bir de, bundan 15-17 yıl önce, ziraat fakültelerinde köyünden tohum getirene laptop verilmekteydi ve bunun da art niyetli bir proje olduğunu birazcık aklı çalışan herkes anlar diye düşünüyorum. tohumunuz olmazsa, üretiminiz de olmaz. dışarıdan alacağınız kısır tohum zaten uzun vadede felaket getirecektir, bunlardan birisi bence toprağın biyokimyasal yapısını bozmasıdır.
2 ziraat mühendisi memuru dere içindeki arazime götürdüm, toprak analiz raporlarını da verdim ve dedim ki burada ceviz veya armut olur mu? "olmaz deriz olur, olur deriz olmaz. bilmiyoruz" dediler. 150.000'den TL den fazla masraf yapıp, Hollanda'yı kıskandıracak bahçe yaptım. Don bütün ağaçları kuruttu. Tekrar diktim tekrar kurudu. Sonra olayları hiç bilmeyen birine (kendisi güvenlikçi, bahçe işinden de hiç anlamaz) "derede meyve bahçesi yaptım" dedim. Daha "hepsi kurudu" dememe fırsat vermeden "mal mısın oğlum, derede meyve olmaz, don çukuru oluşur orada hepsini don vurur, kurur ağaçlar, keşke yapmasaydın" dedi. Tarımla alakasız bir adam kadar bile tarımla alakası olmayan ziraat mühendislerimize selam ederim. Başka bir gün 5 tane mühendis köyleri geziyor. (4 mühendis 1 şoför de olabilir) Dediler ki; " o kiraz ağacını çok suladığınız için kurumuş, sahibine söyleyin o kadar sulamasın". Bahsettiği ağaç armut ağacı :). Uşak'tayım bu arada. Bir tavsiye Uşak Tarım İl Müdürlüğü'ne yolunuz düşerse yolunuzu değiştirin. çok çok çok iyi bilerek söylüyorum, her şekilde de ispatlarım; Tarım İl Müdürlük'leri kapatılsın, biz tarımda 50 yıl ileri gideriz. Şaka yapmıyorum.
o kadar güzel anlatınki herseyi senin gibi
4-5 bilgili genç arkadaslar bu bakanlıklara gecseler ülkem ayaga kalkar
önünde basarmıs bir ülke var git arastır
aynısın uygula
en önemlisi tarımı yönlendiren üniversite var arkalarında
aynı fikirdeyim ciftçiler oraya götürülmeli
yerinde görmeli kurs almalı
emegine saglık cok güzel bilgilerdi
Elazığlımısın bende diyorum neden kanım ısındı😊 askerliğimi elazığda yaptım Allah razı olsun askeri polisi çok seviyorlar🇹🇷🇹🇷🇹🇷👍👍👍
Çok iyi bir anlatım olmuş haluk hocam
Tohum konusu bence oldukça kritik. Yerli tohumu kullanmaya başlamamız gerek fakat bu adım da yeterli değil. Çiftçinin eğitilmesini de kapsayan uzun dönemli bir tarım politikasına ihtiyacımız var. Çiftçi eğitimini de bilerek ekledim çünkü kullandığımız ilaçlar ve gübreler toprağın yapısını değiştiriyor. Yani çiftçinin şu an uğraştığı toprak o çocukluğunda uğraştığı topraktan farklı. Çiftçiliği bilim ışığında yapıp tarlaları çiftçilerin labaratuvarları haline getirmeliyiz.
Gerçekten söylediğiniz gibi Köylüler Hep aşağlaniyor. Bir Destek görseler onlarda Yüklelişe El verir.
güzel hedeflerim var haluk abi, selamlar
Merhabalar hocam, ben Almanya Thüringende bir kasabada yaşıyorum, şu an buğday hasadı yapılıyor. Buradaki traktörler ekipmanlar çok ileri düzeyde. Almanya bir endüstri ülkesi olarak görülse de aslında Almanya’da bir “tarım endüstrisi” var.
Facebook bilgileriyle siyaset yapmayin Haluk hocayi dinleyin. Konusacak bilginiz olsun 👍
Fark?
@@bulut1796 Çok
Maşallah eleştiri bol ama hiçbir şeyin nasıl yapıldığına dair detay yok! Bence bizim en büyük derdimiz yüzeysellik.
Alçak sesle söylenen doğru sözler yüksek sesliler tarafından eğip büklüyor ve karanlığa atılıyor. Benim yurttaşım duygularıyla hareket ediyor. Duyguları da kim kontrol ediyorsa onun dediği oluyor.
Hocam selamlar. Fulbright anlaşması ile ilgili bilgilendirici bir video çeker misiniz lütfen.
tarım ile ilgili bir araştırmam vardı abi farklı konuydu ama ilk defa senin videonu izledim gerçekten çok beğendim
başarıları daim olsun :)
Bizim çiftçi arkadaşlar da fındığın altındaki otu motorla kesmeye üşeniyor onun yerine ot çıkmasın diye tarlaya zehir atıyor
Hocam bizim tarımdaki yanlışlarımız saymakla bitmez ama kendimce yanlış gördüklerimden bir kaç tanesini yazayım. 1) gerekli gereksiz herkese tarım desteği mazot desteği veriyoruz, adam tarlasını ekmiyor bile devletten tonla yardım alıyor. Bunun yerine ürünler toprak mahsulleri ofislerine götürülüp çıkardığın ürün kadar destek verilmeli. 2)bütün ürünlere destek verilmemeli halkın ve ülkenin ihtiyacı olan piyasada pahalı olan ürünlere destek verilip piyasa dengelenmeli. 3) köy enstitüleri yeniden kurulmalı ayrıca birkaç köyğ merkez alacak şekilde içinde hem ziraat mühendisleri bulunduran hem toprak analizi yapılabilecek alanlat açılmalı hemde veterinerler bulunmalı hayvan ölümlerinin önüne geçilmeli. 4) bu ziraat mühendisleriyle ve analizlerle bilinçli tarım gelişip, tarımdan alınan verim artmalıdır. 5) toprağını 5 sene ekmeyip boş bırakan insandan toprağı devlet tarafı da satın alınıp başkalarına ya satılmalı ya kullanım için kiraya verilmelidir... Saygılar esenlikler...
Sayın tatar izledimgüzel. faydalı yorumlar söylüyorsunuz.
İnternet harici TV kanallarını kullanın bence.
Ürün satmak yerine işlenmiş ürün satmalıyız. Yoksa adam bizim sattığımız domatesi sos yapıp yeniden bize satar. Ayrıca artık tarla üretimi yerine hidroponik,aquaponik sistem üretimlerine başlamamız gerekiyor.
Haluk bey çok güzel özetlemişsiniz. Biz ailece yıllar boyunca büyük baş hayvan besledik sözde destekleme dedikleri şeyden yararlanmak için devletin belirlediği kurumlara sütün kilosunu 30-40 kuruş daha ucuza satıyorduk. Karşılığında aldığımız destekleme ise 100 litre süt karşılığında 1 torba yem oluyordu. Matematiğe döktüğümüzde bizim aldığımız herhangi bir destekleme olmuyordu. Malum sona bizde gelerek çiftliği kapatmak hayvanları satmak zorunda kaldık. Eğer gerçekten destekleme böyle birşey ve herkes memnun ise biz nerede yanlış yaptık sormak istiyorum.
Giresunluyum memlekete fındık sezonu gıder gelırım arada ,kılosu 10 ıle 14 arasında satarız her sene,sız marketden kaca alıyosunuz bilmem ama bu paraya ezıyet, her sene yasam pahalılasıyor ama bu fındık pıyasası hep boyle aynı seyrını koruyo onca emege bu kadar para yazık yazık.
Türkiye'nin fındık piyasası "türkiyenin " italyada fındık parasını biz belirleyemiyoruz
60 80 tl arası değişiyor fiyatlar
Çok bilgilisin.senin gibi insanların bu vatanın ihtiyacı
Hocam asıl sorun tarım değil. Asıl sorun EĞİTİM. İnsanlarımızı bilinçlendirmezsek hiçbir konuda kendimize yetemeyeceğiz ilerleyemeyeceğiz.
Abi türkiyede arısız bal üretiliyor bunlar ne ki
Ya reis niye öyle diyon balı herkes üretemez biz arısız üretiyoz sbsmdkdhjdgl
Kilit nokta Türkiye' de köylülüğü aşağı gördüğü sürece köylü kentli olup malesef tarımı baltalıyoruz.
Mükemmel tespit.
Ataturk'un Cumhuriyet Köyü Projesi'ni uygulasaydik bugun bu halde olmayacaktik. Hocam lutfen bu konuyu isleyin..
Keske elimden bir seyler gelse diye cildiriyorum. Acaba o yetkililerde hic mi vicdan yok hic mi ? Keske bir seyler yapabilsem...
elin hiç topraga değdimi yoo elini topraga degdir ondan sonra çifçilere gelirsin
@@cemsimsek625 veletlerle ugraşamam
Findik ureticisi bir dedenin torunu ve babanın oğluyum. Dedem sadece bu isi yaparak ve kendi arazisi olmadan yarı yer derler ( topladiginin yarisi senin yarisi arazi sahibinin ) 8 evlat yetiştirmiştir. O araziyi bir akrabam kendi başına yillarl once aldi. O zamandan beri borc bataginda. Babam ek is topluyor yoksa bizi yetistiremezdi. Bizde yazlari yardım ederiz. O zorluklari goren gençler başka işler arayışındadir. Cunku emeğinin karsiligini almazsin. Bende onlardan biriyim.cok sukur öğretmen olduk o zorluk sayesinde. 8evlat yetistirmekten 1 aileyi bakamaz durumu geldi findik fiyatlari. Hocamizin anlattigi gibi tarim politikası yok. Bir sene findik zirai Don dan dolayi Karadeniz bolgesinde hic olmadı.o sene fiyatı 3 katina cikti. Tum Marmara yöresi fındık dikimi yapti. 2 sene sonra fındık fiyati insanları aglatacak durumdan satıldı.o gun bugün de hic karşılığını almadı.devlet %70egimden aşağı dikimi simdi yasakladı.tabi is isten geçti.insanlar da findik ne kadar buyukse o kadar iyi olur sanıyor.kalite dustu. Türkiye Karadeniz Giresun kaliteli findik dünya capinda degerini kaybetti. Fındık borsası bile Almanya'da. Ferroli tekellestirdi 2 yik once devlet askeriye ile işbirliği yaparak askeriyenin fındığı TMO dan alacağını duyurdu. Yaklaşık 500bin ton o gunden sonra findik fiyati biraz daha artti. Bu kadar basit bir onlemle nasıl yukseldi.Tabinyeterli olmadi. Sonra fındık üreticileri ihtiyaç sahibi insanlar ihtiyaç sahibi olmayanlar zaten bu işi yapmıyorlar.tarlaya bağa bahçeye girip kendilerini yormuyor.3_5 dukkan alıyorlar kiraya veriyorlar altın borsa doviz e yatirim yapıyorlar elleri kirlenmiyor ayakkabilari çamur olmuyor yağmur da islanmiyorlar. Arazi sartlari fındıkta çok zordur. Findik bitimi tam okul acilma dönemine geliyor. İşçiler para istiyor hâliyle fındığın hemen satılması gerek. İlacı gübresi toplatılması iviri ziviri bir ton iş. Bir cok masraf. Elden çıkarmak gerekiyor mecburen. Bir de bu isi yapanlarn bir çoğu gurbette. Findigi toplayıp satip gidiyorlar. Mevsimsel yani. Ek iş yapmazlarsa ac kaliyorlar. Depolama.alani yok. Fındık isi yapan sadece sayılı kişiler. Zamanında kooperatif kuruldu. Çuvallarin İçerisine kum doldurup findik diye satıldı.peskes olaylari. Once insanı egiticeksin hakki hukuku adaleti ogreteceksin devleti vatani sevdireceksin.parasi olan insanlar Fındık domates soğan patates arazisi almak veya fabrikası kurmak yerine o parayi faiz denilen illette yatırıp kendilerince gul gibi yaşayıp gidiyorlar. Hem kendileri hem 7 nesli yaşıyor. Sedece devlet odaklı değil olanlar. Vatanını devletini milletini düşünen isverenlerinde olmasi gerek. Yatırım yapilmasi gerek. Yatırımin kasada saklamak bankada büyütmek bizde. Milletin efendisi koylu simdi cahil bilgisiz Kezban gibi laftalarla asagilaniyor. Eğitim olmadan para ve teşviklerle sorunlar hicbir alanda cozulmez. Bir 3_5 nesil daha bu sorunlar cozulmez Hocam...daha konusulur bu konularda iste yeter sanırım. Okur musunuz bilemiyorum 🤗
Haluk hocam sizi başbakan yapmak isterdim..gönlü güzel insan..iyi ki varsın..
Çok güzel bir video olmuş teşekkür ederim.
Şu an kestane üretimi yapıyorum kendimi bildim bileli ağaçlarımız ağaç kızıl kurdundan dolayı kuruyo ama 25 yıldır aynı şeyi anlatıyorlar
proje ödev konumu sizin analizleriniz üzerine çıkartıyorum. şimdiden teşekkürler :)
Ata tohumu meselesi de temel sorunlardan biri. Banu Avarla yüzü yüze konuştuğumuz zaman bunun için yerel bir çalışma yaptığından bahsetmişti. Kanaat önderleri diyebileceğimiz insanların bu konuya daha çok yer verip halkı da bunu istemeye zorlaması gerekiyor belki de
bu videoyu izlerken annem içeri girdi ve dediki süt almışsın 3.75 türk lirasına misten alsan 3.00 türk lirasına alırdın böyle böyle birikiyor dedi bende ne birikiyor diye sorunca borçlar birikiyor senden adam olmaz diyip kapıyı sert bir şekilde vurarak kapattı ve bence türkiyenin en büyük hatasıda bu her ay zam gelsin sen üç kuruş parayla yaşamaya çalış kimseye laf yok maaşımız iyi allaha şükür yunus 1 tane süt almış 75 kuruş daha fazla ödediği için yunustan adam olmaz.bunu diyen annem kendisi gibi benide hemşireye yapmaya zorluyordu 2 yıl öncesine kadar şimdi kurtulmak için açıktan okuyorum annem benim hala adam olmayacağımı düşünüyor ama ben ingilizce almanca fransızca gibi yabancı diller öğrenmeye çalışıyorum bir yandan kodlama öğrenmeye çalışıyorum ama maalesef bu yazıyı biraz daha rahatlamak için yazıyorum çünkü artık dayanamıyorum annem babam bana destek vermiyor aşağılayıp duruyor benide devlet kölesi yapmaya çalışıyorlar. artık o kadar bunaldım ki açıktan okuyorum 2 yıldır hiçbir arkadaşım yok yaşadığım coğrafyada aklı başında insanlar bulunmuyor.
Ben izmir Kemalpaşaliyim.Bizimde bir miktar kiraz arazimiz var.Ilce merkezine kiraz alım merkezi yapıldı. Ama üreticiler ortak hareket edip herkes ürününü o merkeze goturmeyince merkez kapandı. Şimdi üreticileri kabzamallar tuttuğu yerde tutturdugu rakama malını alıp geçiyor
Haluk hocam, bütün ana başlıkları ve alt bölümleri seriler şeklinde düzenlermisiniz, bölümler karışık halde, izlerken düzenlice sıralı izleyelim. Lütfen oynatma listelerini ve Ana başlıklar ile ilgili videoları kategorize edermisiniz
Anlatımın çok güzel hocam ilgi uyandırıyor. Mümkünse Türkiyenin içe kapanmasıyla alakalı bir video da olası senaryolardan bahsedermisin.?
Haluk bey bu Tarım ve hayvancılık konusunda da gerekeni zaten söylemişsinşz her zamanki gibi, bu hörüşünüze ek olarak şunları ekleyebilirim. ; Klasik bir deyim vardır, 1 demir parçası 5$ dır, aynı demir at nalına dönüştügünde 12$ dır, aynı demir, igne halini aldıgında 3500$ dır ve aynı demir miktarı, saat yay sistemine dönüştügünde 300000 $ dır. Mesele anlattıklarınızla bunu ifada ediyor. Sorunumuz bu. Adana,da erkenci kaysı yetiştiyorum, tarlada 2021 yılı fiyatı 10 tl. Markette 25 tl firesinide düşün 20 tl yanş 2 katı, burada üreticin en büyük sorunu şu…… 500kg veya 1 ton üretsem kendim satarım, güzelce paketleyip, İstanbul etiler leventne göndereyim, göndereyimde ürettigim ürün 50 ton olunca pazarlama ve satış sorunubaşlayıp strese dönüşüyor, miktar çok oluncada benim 11 ay büyütüp kazandıgım oranın aynısını simsar (aracı) 15 günde kazanıyor, işte sorun bu. Ürünümüzde kdv yaratamıyoruz…
Hocam bizde daha tarlaya traktörün tekeri değmeden vergi mazot ilaç tohum gübre işçilik hepsini topla bir kg buğdayın maliyeti 1.15tl borsa fiyatı 1.24 bu çiftçi tarlayı eker mi sence
Bir narenciye üreticisi olarak şunları söylemek istiyorum. Narenciye gurubu tarladan ortalama 1 lira fiyat ile çıkmakta fakat markete veya pazara gittiğinizde ortalama fiyatlar 4-5-6 kimi zaman 7 lira civarlarında. Maliyetlerde çok ciddi bir artış var fakat gelir sabit. 2000 senesinde müstahsil fiyatı 90 kuruş ile 1 lira arasında değişen limon fiyatı bu sene rekolte zayıflığı nedeni ile ancak 1.5-1.75 liraları görebilir. Fakat önceki senelerde ortalama fiyatı 60 kuruş civarlarında idi. Bunları tarımsal üretim olarak yine bir tehdit görmüyorum insanlar para kazanmasa bile toprağa iyi yada kötü bakıyorlar fakat en büyük sorunumuz yeni neslin tarıma olan uzaklığı. Ailesi çiftçi olan bir çok genç üniversite okuyup tarımdan çiftçilikten uzaklaşmak istiyor ve masa başı iş arıyor. Nesillerdir gelir kaynağı tarım olan bir aileden geliyorum ve üniversite öğrencisiyim, benim idealim tarımda devam edebilmek ve işletmemizi daha iyi konumlara taşıyabilmek. Umuyorum ki gençlerimiz yüzünü toprağa döner çünkü insan nüfusu artmakta tarım arazileri ve rekolteler her sene düşmekte.
Hocam eline ağzına sağlık faydalı video olmuş. Biz tarımda neyi yanlış yapıyoruz değil aslında biz tarım yapmıyoruz maalesef.
Verimli eğitim sistemiyle çözülebilir tarım sorunu. Köylü kar etmiyorsa zor. Devlet tarafından köylüler tarım konusunda desteklenmeli. Eğitim yalnız büyük şehir merkezleriyle sınırlı kalmamalı, her kesime ulaşmalı. Diploma vermeseler de olur, önemli olan bilgi vermeleri zaten.
Biz türkiye olarak hep avrupayı küçümsüyoruz hep kendimizi övüyoruz ama aradaki farkı tam objektif olarak göremiyoruz maalesef. Avrupanın küçük ama vizyonu büyük ülkelerinden biri olan hollandayla ilgili güzel bir video.
Abi Elazığ lıyım ailem dut yetiştiriciliği yapıyor. toplayıp temizleyip satıyoruz aracıya bizden 12 tl ye alınıyor pazarda markette ise en az 60 tl ye satılıyor. devletin bunları kontrol altında tutması denetlemesi gerekiyor ama maalesef yapılan hiç bir şey yok.
Hayatımda ilk defa Elazığlı olmaktan gurur duydum.
Ağzına emeğine sağlık kardeşim
Aynen öyle katılıyorum 👍
Hocam Aydınliyim etrafa yapılan jeotermal elektrik santralleri inciri çok olumsuz etkiliyor eskisi gibi tonaj çıkmıyor eskiden 10 ton mal aldığımız yerden 3 ton anca çıkıyor çiftçiden 7 ile 14 arasında tüccarlar topluyor ve fabrikaya veriyor muhtemelen 2 lirada onlar kar koyuyor fabrikanın yurt dışı satış fiyatı 30 40 lira bu arada iç pazarda satılan mallar ya en kalitelisi yemeklik diye ayrılan incirler yada bazı uyaniklarin peroksit ve mısır şurubu ile inciri işleyip iç pazara sunuyor bunun yanı sıra ballık diye tabir edilen incir incir lokumu ve gofretlerde kullanılıyor en kotu mal hurda diye tabir ettiğimiz incirde Nescafe yapımında kullanılıyor
Bu arada jeotermal santraller için lisede bir prijemiz vardı Tübitak tan kabul edilmedi bacalara grafen den flitreler yapıp zararı azaltmayı planlıyorduk
Çiftçilerimizin nasıl daha az kaynak tüketerek daha verimli ürünler elde etmesi konusunda eğitilmesi gerekiyor. Teknolojik alt yapının oluşturulması ve üretime entegre edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca bu alanda meslek okulları kurulmalı ve çiftçiliğin küçümsenecek bir meslek olmadığı gösterilmelidir. Bu ağı sağlayacak olan bakanlıklar ve devletin kendisidir. Umarım en azından beslenme konusunda dışa daha az bağımlı oluruz.
Ne iş yapıyorsunuz sorusuna ben çiftçiyim i gururla söyleyecek günlere geliriz inşallah tarım topraklarının bankalara geçtiğini de hatta türkiyede kaç çiftçinin ya da diğer insanların icralık olduğuna dair bir video istiyoruz ekonomiyi ilkokuldan itibaren okumalı ve öğrenmeliyiz bence büyük baştan sona kadar her insanımız için söylüyorum
Elazığ seninle gurur duyuyor ❤🌿
Vay lele hocam sen Elazığ harputlumusun duydum şok oldum yemin edim bende Elazığ paluluyum yemin edim senin yerinde başkası olsaydı ünlü birisi yada milyonlarca izlenen bir şarkıcı filan bu kadar sevinmezdim 😂😂
Konya dan ekofen grubun ürettiği aparatla havadaki nemin yogusmasiyla fidanlar sulanıp kurak bölgeler agaclandirilabiliyor. Meyvecilik için muazzam bir potansiyel olabilir.
Bir Haluk Tatar atasözü der ki: “Çok basit anlatıcam”
Hocam tarımla uğraşan kişileri küstürdükten sonra bu işi devletin desteği ve teşviği ile o kişileri tekrar kazanması gerek
1- Tarım başlığı altında sahip olduğumuz bilgilerin tamamı tahmin olarak kalıyor. Reel bilgi eksikliği var ve devlet sanki yasakmış gibi bu verileri toplamıyor.
2- Nüfusun tarımsal ürün ihtiyacı ve çeşitliliği konusunda herhangi bir varsayım yapılmadan; ürünler çiftçilerin tüccar hesabı mantığıyla karar verilerek üretiliyor. Dolayısıyla her dönem bazı çiftçiler iflas ediyor, bazı şanslı olanlar da o dönemi ciddi karlarla kapatacakken son anda alınan ithalat kararıyla o ürünlerin de fiyatları aşağı çekilerek kendisini şanslı hisseden o çiftçiler de o sezonu zor bela atlatıyorlar.
3- Tarım teknolojileri ve sulama sistemlerinde devletin teşviki hiç yoktan iyi seviyede olmasına rağmen çiftçilere yeterli eğitim ve maddi destek sağlanmadığı için bu faydalı bilgi, makina, alet ve edevatları tarım endüstrisine katamıyoruz.
4- Toplum olarak uzun yıllardır sosyal açıdan köylüleri yerdik, karşılığında şehirleri yücelttik. Bunların sonucunda köyden kente göç rekor seviyelere ulaştı.
Ne güzel yarışma programları izleyip mutlu mesut oluyordum canımı sıktın be ustam ama galiba bizim canımızın sıkılmaya ihtiyacı var
çok güzel bir video olmuş abi hakikaten ağzım açık izledim adamlar tarımda bile teknolojiyi kullanmayı biliyorlar inşallah bizde böyle her alanda teknolojiyi kullanabilecek seviyelere gelebiliriz
Ağzınıza sağlık hocam.
Haluk abi ne olur geç tarım bakanlığının başına çok samimiyim bir kış boyunca avrupaya baktım yutuptan biz oralara bakarak 100 yıl gerideyiz bişeler yapmak lazım
İthalata verdiğimiz parayı keşke tarıma hayvancılığa verip desteklesek. Çok yazık abi, cennet gibi ülkemizin değerini bilmiyoruz. Çok israf var çook.
eskişehirde tarımla uğraşıyorum en büyük sorun çifçilerin koyun gibi hareket etmesi bir çifçi hangi üründen geçen yıl para kazandıysa ondan sonraki sene tüm çifçiler aynı ürünü tarlaya ekiyor bu sefer talep az ürün çok olunca ürünün değeri düşüyor buda çifçinin maliyetini karşılayamamasını sağlıyor ve türkiyedeki çifçi hep birlikte batıyor tarlalara bakliyat ekilceği yerde bol bol domates ekiliyor buğday ekilcek yerde bol bol mısır ekiliyor saman bulamıyorsun onun yerinde domates ekili yani kota koyulsa çifçiye bakliyat ek buğday ek mercimek ek dense domatesi ekme dense kota koyulsa olucak ama yok türkiyedeki tarım sistemi şu saldım çayıra mevlam kayıra domates bu sene ağustos 15 ten sonra eminimki tarlada 50 kuruş 1 dönüm domates tarlasının maliyeti 5 bin lira nasıl çıkacak bu çifçi bu cürümün içinden allah bilir
Demek ki hollanda topraklarında biz yaşasaydık çoktan yok olup gitmiştik bu kadar verimli topraklarda yaşamamıza rağmen zar zor dayanıyoruz
Bizim ilçeye yakın koyde oturan tanıdığımız vardı benden sonra oğlum üzüm bağı ile ceviz ağaçları ile ilgilenmeyecek istanbula gocecekmis dedi son kez getirdiği cevizlerden Yemiştim 13 yıl oldu Tokat Turhal ceviz kalmadı üzüm kalmadı en sevdiğim cevizli üzüm pekmezi kalmadı 😑
Tebrik ediyorum çok güzel özetlemişsiniz Haluk Bey. Tarım ve hayvancılığımızın bu halde olmasının birçok nedeni var tabii ki. Ancak aklıma ilk gelenleri paylaşmak isterim. Bana göre -devlet politikalarını bir yana koyarak söylüyorum- çiftçinin kendisi için doğru ve faydalı olan bilgiye erişimi ve bu bilgiyi kullanması konusunda ciddi bir eksiklik var. Özel şirketler, birlikler, odalar, tarım uzmanları, akademisyenler vb. sektör içinde öyle bir düzen var ki herkes kendi çıkarına çalışıyor. Çiftçiyi kurtaracak tek şey birleşmek ve bu yolla güçlenmektir. Ama maalesef çiftçiler birleşmeyi bırakın, birbirlerinin faydasına olacak bir adım atmaktan bilgilerini paylaşmaktan bile kaçıyor. Teknolojimiz zaten yok ancak o teknolojileri yerele uygulayabilecek değerinin anlaşılmasını sağlayabilecek yabancı dil bilgisi de yok. Bugün karbon ayak izi, sürdürülebilir tarım, değer katan üretim deseniz biz ölüyoruz dalga mı geçiyorsunuz derler halbuki sebep tam olarak bu ama bilmezler...Yurtdışında üniversiteler gündelik hayata çözüm olabilecek projeler, tezler hazırlar Türkiye’de üniversitelerin gerçek dünyayla buluşmaları bir hayal.. Anlat anlat bitmez yazarken sinirim bozuldu😊 Video için tekrar teşekkürler
Hayvancılık ve tarım 85 yılından itibaren düşüşte. Tarımda en büyük sorun denetlemedir. Yani ekilen tohumun hasadı denetlenmiyor. Atıyorum 30 fide ektin 90 mamül alacaksın nerde bu 90 mamül bunun denetimi yapılmıyor. Ve stokçuluk denen sorun ortaya çıkıp ülke ithal etmek zorunda kalıyor. Çözüm hollanda değil ispanyanın son yıllarda uyguladığı politikadır. Hollanda nakliye konusunda da çok çok önde olduğu için örnek almak bile mümkün değil. Ve memleketimizde en zengin kesim müteahhitlerken avrupada çifçilerdir. Çok güzel bir konuya değindiniz. Liyakatsizlik ve tembellik sorunumuz var
hocam birde dünya tarihi videoları gelsin tarih videolardan öğrenilmez fakat sizi tarih anlatırken dinlemek çok iyi
Bu tarz videoların sayısı ve izleyeni artmalı
biz atadan deden kalma yöntemleri mutlak doğruymuş gibi kullanıyoruz hala.ama internetin ucuzlayıp heryere ulaşmasıyla ve bu youtube videolarının gelmesiyle bişey keşfeden bunu yayınlıyor bu yolla baya yeni şeyler öğrenildi.en son rize deki emekli öğretmen buğday ve arpa çimlendirerek bunları hayvanlara yem olarak kullanmaya başladı süt verimi 2 katına çıkmış ayrıca yem maliyetide 7 kat düşmüş.çimlendirme küçük bir alanda dikey raflarda püskürtme sulamayla yapılıyor ve bunu insanlar daha yeni öğreniyor.sen hayvancılıkla uğrşan insan bu yöntemi kullanmadığın sürece hayvan zaten beslemezsin zira hayvandan kazandığının büyük kısmı yem maliyetine gider.bu tip kaynakları verimli kullanma tekniklerini uygulamaya başlarsak herkes tarımla uğraşmaya başlayacak ve şehirlerdeki insan yığılmasının önüne geçilir şehirlerde azalan insanla birlikte işçi ücretleride artmak zorunda kalır daha dengeli bir ücret sistemi oluşur.bizim çocukluğumuzda ülkenin yüzde 80 i köylerdeydi şimdiyüzde 92 si şehirlerde işte bu durumu tersine çevirmeden şehirlerde yaşanacak yer olarak kalamaz.yatrımları devlet olarak şehirlere yapıyoruz ama yinde yetişemiyoruz önce tarım ve hayvancılıktan başlamalıyız.üniversitelerde ar ge için sürekli destek olmalı her ilde üniversite var ama ne kadar verimli tartışılır.son olarakta bürokratik çok engel var üretime yeni başlayacak kişiler için.iktisatta deregulation diye bir tabir vardır.mevzuatta aşırı birikmiş bürokratik engellerin kaldırılması azaltılması sadeleştirilmesi olarak düşünelim.trump abd ye başkan olduğunda ilk bunu yaptı mevzuatlarda sadeleştirmeye gitti işyeri açmayı çok kolaylaştırdı ve üretim rakamlarını takip edenler bilir.
Biz Kahramanmaraş ceviz ureticisiyiz.Cevizi ucuza satiyoruz alicilar kazaniyor.Keske direk satabilsek araci olmasa.
Hocam çok güzel bir video olmuş. 😊 Benim bir sorunum var. Sinir problemi yaşıyorum. En küçük şeylere çok çabuk sinirleniyorum. Kontrol edemiyorum. Bununl ailgilide video çeker misiniz?
+1LER MİSİNİZ ÜSTE ÇIKSIN
İnstagramda şu adrese gidin @barismusluofficial. Sorununuz travmadan kaynaklı olabilir.
@@arifturgut7190 cok doğru
Fındık tarladan ucuza çıkıyor yurtdışı gidiyor 3 katı veya daha fazla olarak bize geliyor işlenerek Nutella gibi
Hocam ben sizi uzun zamandır takip eden 19 yaşında bir öğrenciyim,uzun,oldukça yorucu ve bir sürü konuda yıpratıcı 2 yıldan sonra üniversite sınavı sürecim sonunda bitti ve ben sonrasında istediğim hiçbir aktiviteyi tam olarak yapamamakla beraber zihnimi hiçbir şeye tam anlamıyla veremiyorum,bunun tam olarak dinlenememekten kaynaklandığını düşünüyorum,dinlendiğimi sanıyorum ve sonrasında zamanım verimsiz bir şekilde geçiyor,lütfen bununla ve hayatımızı düzene sokmakla ilgili bir video gelsin..
uyku çok önemli
Sadece tarımda değil her kulvarda çok ama çok kötü durumdayız ve zerre kadar da düzeltme çabamız yok. Milletçe bu cehalet ve vurdumduymazlıktan kurtulmadıkça her şey daha kötüye gidecek ve onarılma imkanı da artık kalmayacak. Öncelikle bir zihniyet devrimi yapmalı, sorunları ve kaynaklarını iyi analiz etmeli, çok acil çözüm üretmeliyiz. Yoksa koskoca ülkeye ve millete çok yazık olacak.
Eğitimsiz ve bilinçsiz olarak yapılan bir tarımı göstermelik desteklerle geliştirmek elbette imkansız .
Haluk Hocam ağzınıza sağlık öncelikle. Bana kalırsa artan gübre ve mazot maaliyetleri devletin verdiği destek çok yetersiz. Durum böyle olunca dış pazarda yerli üretici rekabet edemiyor kazandığıda akıttığı tere deymeyincede çifçimiz tarıma küsüyor ayrıca hallerdeki komisyoncularıda unutmamak gerek.
çorumda nohutu zarar ederek 2 tl ye satıyoz markette 6 lira
Haklısınız hocam benim ailem çiftçi ve yaş üzüm satıyoruz genellikle ihraç ediliyor ama bizim en büyük sorunlarımızdan birisi de çiftçinin aline para gecmiyor aracılar paraları çiftçilere vermiyorlar bu rakamlar az değil trilyonlar gidiyor kücücük ovada her yıl
Haluk Hocam, sordunuz bende fikrimi söyleyeyim.
Türkiyenin en büyük tarim sorunu siyasallaşması ve inşaat ile gelire dönmesi
1. hak hukuk olmaması
2. kooperatiflerin siyasallaşması
3. satacak pazar bulamamaları
4.markalaşamamak
5.ziraat fakultelerinin tarima katkı sağlayacak girişimlerinin az olması önlerinin açılmaması tıkanması
6.üretim giderlerin fazla olması mazot gübre ve haşere ile mücadele
7.yerli tohum kullanılmaması(kısır tohum) israil tohumları
8. emeğinin karşılığını alamaması düşük fiyat
9. nakliyat fiyatlarının yüksek olması
10. devlet kontrol mekanizmasının işlememesi ve çifte standart uygulamalar
11. tesviklerin sahtekarlara gitmesi v.s v.s
hocam liste uzar gider
Ben hollandada yaşıyorum. Söylediklerinin yüzde 99 doğru. Yüzde 1 i de önemsiz istatislikler