Benim unutamadığım karakter; Yek! “İnsanların beni olduğumdan daha kötü tanıyarak daima lânetle anmaları az şey midir”(s.101), “bendeniz ayrıca hiçbir millete mensup değilim, sadece Yek”im”(s.99) ve “şeytan ırkındanım”(s.126) cümleleri Yek’in yüklendiği şeytan sembolünü aydınlatır. Keza, Yek’in Uygurca’da kötü ruh yani şeytan anlamına geldiğine de değinilir(s.192).
Değerli katkınız için çok teşekkür ederim, evet Yek karakteri de çok etkileyiciydi gerçekten. Siz yazınca altını çizdiğim sayfalara tekrar baktım da birkaç defa daha okuyabilirim diye düşünüyorum :)
Ben bu kitabi 13 yaşında okudum sadece ocakta oku dedikleri icin... hiçbirsey anlamadım. Sonra 26 yaşında okudum etkilendim. En son gecen sene 40 yaşinda okudum ve çok etkilendim
Farklı yaşlarda okumanın farklı etkisi olduğuna katılıyorum. Ben de yakın zamanda yeniden okumak istiyorum , bakalım bu sefer neler düşünüp hissedeceğim...
4:30 abla o iki şiir Atsız'ın gerçek hayatı ile bağlantılı iki şiir hatta ruh adam kitabı da biraz otobiyografik,Atsız'ın hayatı ile birçok konuda eşleşen bir eser.Yani daha çok iki şiir bu kitap için değil de iki şiir yazıldığı için bu kitap yazılmıştır diyebiliriz
Katkınız için teşekkür ederim, kendi hayatından izler taşıdığını biliyordum ama anlattıklarınızı yeni öğrendim, gerçekten bu bilgilerle kitap daha da büyük bir anlam kazandı benim için
Videoda belirttiğime ek olarak: yazarları abartıp ilahlaştırmayı ya da kutsallaştırmayı da aynı oranda yanlış buluyorum. Bu durum, eserin edebiyata ait olduğunu görmemizi engeller. Eserleri, yazanlardan bağımsız ele almamız gerektiğine inanıyorum. Yazarın etkisini ya da yaşantısını barındırsa da onu "yazar" kimliğinin dışına çıkarmamız halinde hem yazara hem de edebiyata haksızlık edebiliriz diye düşünüyorum.
Öneri için çok teşekkür ederim. İlk defa duydum kitabın ismini, ama inceleyince çok ilgimi çekti. Ekledim sepetime, en kısa zamanda okumayı umuyorum☺️🌤️
@@Sihirlisapka evet gerçekten öyle şeyler söylenmiş. Direkt başlayacağım çok merak ettim valla ve iyi ki yazdınız çok teşekkür ederim. Yorumlayabilirsem de buraya video atarım :)
Herkesin kitaplara karşı hazir bulunuşluk durumu farklı zamanlarda olabilir elbette, ben de sonraki zamanlarda tekrar okuduğumda farklı bir şekilde etkilenmiştim mesela. Şu zamanda okusam daha farklı hissedecegimden eminim... Gercek sanat eserleri farklı zamanlarda farklı hisler yaratır çünkü :)
@@FatmaAksoy Bravo, aynen katılıyorum; Atsız her satırıyla gerçek birer sanat eseri vermiş ki farklı zaman ve kişilerde farklı duygu ve düşüncelere sahip olunuyor. Ölümsüz eserler bunlar.
Benim unutamadığım karakter; Yek! “İnsanların beni olduğumdan daha kötü tanıyarak daima lânetle anmaları az şey midir”(s.101), “bendeniz ayrıca hiçbir millete mensup değilim, sadece Yek”im”(s.99) ve “şeytan ırkındanım”(s.126) cümleleri Yek’in yüklendiği şeytan sembolünü aydınlatır. Keza, Yek’in Uygurca’da kötü ruh yani şeytan anlamına geldiğine de değinilir(s.192).
Değerli katkınız için çok teşekkür ederim, evet Yek karakteri de çok etkileyiciydi gerçekten. Siz yazınca altını çizdiğim sayfalara tekrar baktım da birkaç defa daha okuyabilirim diye düşünüyorum :)
Ben bu kitabi 13 yaşında okudum sadece ocakta oku dedikleri icin... hiçbirsey anlamadım. Sonra 26 yaşında okudum etkilendim. En son gecen sene 40 yaşinda okudum ve çok etkilendim
Farklı yaşlarda okumanın farklı etkisi olduğuna katılıyorum. Ben de yakın zamanda yeniden okumak istiyorum , bakalım bu sefer neler düşünüp hissedeceğim...
4:30 abla o iki şiir Atsız'ın gerçek hayatı ile bağlantılı iki şiir hatta ruh adam kitabı da biraz otobiyografik,Atsız'ın hayatı ile birçok konuda eşleşen bir eser.Yani daha çok iki şiir bu kitap için değil de iki şiir yazıldığı için bu kitap yazılmıştır diyebiliriz
Katkınız için teşekkür ederim, kendi hayatından izler taşıdığını biliyordum ama anlattıklarınızı yeni öğrendim, gerçekten bu bilgilerle kitap daha da büyük bir anlam kazandı benim için
@@FatmaAksoy Rica ederim
Videoda belirttiğime ek olarak: yazarları abartıp ilahlaştırmayı ya da kutsallaştırmayı da aynı oranda yanlış buluyorum. Bu durum, eserin edebiyata ait olduğunu görmemizi engeller. Eserleri, yazanlardan bağımsız ele almamız gerektiğine inanıyorum. Yazarın etkisini ya da yaşantısını barındırsa da onu "yazar" kimliğinin dışına çıkarmamız halinde hem yazara hem de edebiyata haksızlık edebiliriz diye düşünüyorum.
Ahmet Kerem Akdeniz'in Kızılelma Peşinde kitabının da yorum videosu gelsin lütfen. Biraz pahalı ama içerisindeki bilgilere değer bence
Öneri için teşekkür ederim, daha önce duymadığım bir kitaptı. İncelemek için not ediyorum
KATMANLAR Sen Kimsin diye bir kitap var okuyup yorumlarsanız sevinirim çünkü benim hayata bakışımı değiştirdi ve beynimi yaktı.
Öneri için çok teşekkür ederim. İlk defa duydum kitabın ismini, ama inceleyince çok ilgimi çekti. Ekledim sepetime, en kısa zamanda okumayı umuyorum☺️🌤️
@@FatmaAksoy kesinlikle tavsiye ederim okuduğum tüp kitapları çöpe attıracak nitelikte.
@@Sihirlisapka evet gerçekten öyle şeyler söylenmiş. Direkt başlayacağım çok merak ettim valla ve iyi ki yazdınız çok teşekkür ederim. Yorumlayabilirsem de buraya video atarım :)
9.sınıfta okumuş, Atsız'ın diğer kitaplarının aksine hiçbir şey anlamamıştım.
Şimdi 45 yaşımda yeniden okuyorum çok etkileyici buldum
Herkesin kitaplara karşı hazir bulunuşluk durumu farklı zamanlarda olabilir elbette, ben de sonraki zamanlarda tekrar okuduğumda farklı bir şekilde etkilenmiştim mesela. Şu zamanda okusam daha farklı hissedecegimden eminim... Gercek sanat eserleri farklı zamanlarda farklı hisler yaratır çünkü :)
@@FatmaAksoy Bravo, aynen katılıyorum; Atsız her satırıyla gerçek birer sanat eseri vermiş ki farklı zaman ve kişilerde farklı duygu ve düşüncelere sahip olunuyor. Ölümsüz eserler bunlar.
Sedat Pekerden değilde direkt Fatma Aksoydan gelenler 😂