Sizi edebi bir esere dönüştürür öyle yaşatırlar... flu daki videoları 2 kere izlemişimdir, her nerde sesin varsa kulak vermek istiyorum. Onaylanmak istediğimden, yeni yorumlar duymak istediğimden mi bilmiyorum ama seni dinlerken dertleşiyormuşuz gibi geliyor, senin de bana anlatmaya ihtiyacın varmış gibi. Muhtemelen bu yazdığımdan haberin bile olmayacak, oku diye de yazmadım, sadece yazmak istedim galiba. Sağlıcakla kal can hadi eyvallah
Çok güzel anlatmışsınız Nâzım'ı. Onun şiirinde kafiye yoktur ama bir ahenk vardır, hece ölçüsü yoktur ama dizeler birbirini tamamlar ve güçlü bir ses olarak ortaya çıkar. Şiirinde kullandığı ahengi ve müziği, cümleleri merdiven basamakları gibi birbirinden ayırarak okuyucuya ulaşatırır ve bize nerede vurgu yapıldığını nerede sesleniş olduğunu adetâ söyler. Ben yansamam sen yanmasan biz yanmasak nasıl çıkar karan- -lıklar aydın- -lığa.. Daha sonra Orhan Veli gelir ve iyi bir şiirin ne hece ölçüsüne ne de kafiyeye ihtiyacı olmadığını gösteren o şiiri yazar Ağlasam sesimi duyar mısınız, Mısralarımda; Dokunabilir misiniz, Göz yaşlarıma, ellerinizle? Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu Bu derde düşmeden önce. Bir yer var, biliyorum; Her şeyi söylemek mümkün; Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum; Anlatamıyorum Artık Türk şiirinde eskinin kurallarının yıkıldığı ve anlamın ön plana çıktığı daha duygu dolu şiirlerin olduğu bir dönem tartışmasız bir şekilde açılır.
Beyaz diş kitabını bana iş arkadaşım hediye almıştı. Basit bir çocuk romanı sanmıştım. Fakat okurken çok etkilendim. Özellikle de beyaz dişin insanları tanrı olarak görmesi beni çok etkilemişti.
Abi flu da bi videonda demiştin daha çok başarı için daha çok insan tanımak daha çok çalışmak gerek bende bunlar yok diye. Sanırım işler tersine dönüyor ha😀 Şaka Bi yana seviyoruz seni kendine dikkat et görüşürüz.
Merhaba, sizlerle Japon şiir sanatından haiku ile yazılmış bir kaç şiirimi paylaşmak istiyorum. Yaşamaya merakım Kuşların oynaşına Rüzgarın ıslığına **** Bu hayatta en çok gıpta ettiğim şey aşkla bakan bir çift göz ***** Yine bu Sabah Martı kahkahaları ile gözümü açtım ****** Kahkahalar Gidince sonra Aldı beni bir hıçkırık çagkayanı
Emeğine sağlık canım Aytuğ.
Çok güzel bir bölümdü emeğinize sağlık ❤️
Yine çok güzel bir bölüm fakat bu kadar kısa olmamalı Aytuğ, felsefi-varoluşçu yazar ve kitapları da incelemeni dört gözle bekliyorum..
Sevgili Aytuğ iyiki varsın🙏🦋🦋🦋
Sizi edebi bir esere dönüştürür öyle yaşatırlar... flu daki videoları 2 kere izlemişimdir, her nerde sesin varsa kulak vermek istiyorum. Onaylanmak istediğimden, yeni yorumlar duymak istediğimden mi bilmiyorum ama seni dinlerken dertleşiyormuşuz gibi geliyor, senin de bana anlatmaya ihtiyacın varmış gibi. Muhtemelen bu yazdığımdan haberin bile olmayacak, oku diye de yazmadım, sadece yazmak istedim galiba. Sağlıcakla kal can hadi eyvallah
Hocam özlettiniz, seviliyorsunuz.
Ulus Baker videosu gelecek biliyorum.
Çok güzel anlatmışsınız Nâzım'ı. Onun şiirinde kafiye yoktur ama bir ahenk vardır, hece ölçüsü yoktur ama dizeler birbirini tamamlar ve güçlü bir ses olarak ortaya çıkar. Şiirinde kullandığı ahengi ve müziği, cümleleri merdiven basamakları gibi birbirinden ayırarak okuyucuya ulaşatırır ve bize nerede vurgu yapıldığını nerede sesleniş olduğunu adetâ söyler.
Ben yansamam
sen yanmasan
biz yanmasak
nasıl
çıkar
karan-
-lıklar
aydın-
-lığa..
Daha sonra Orhan Veli gelir ve iyi bir şiirin ne hece ölçüsüne ne de kafiyeye ihtiyacı olmadığını gösteren o şiiri yazar
Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Göz yaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum
Artık Türk şiirinde eskinin kurallarının yıkıldığı ve anlamın ön plana çıktığı daha duygu dolu şiirlerin olduğu bir dönem tartışmasız bir şekilde açılır.
Futurizm akımından etkilendiği için şiirleri bir makine çarkının çıkarttığı seslerle aynı ahenktedir.
selam aytug norway den selam .sening programmangini cok sevdim .tesekkurler
Resul Rza - Nazım Hikmet'in Azerbaycanlı bir arkadaşı. Çok iyi bir şairdir. Tavsiye ederim.
Beyaz diş kitabını bana iş arkadaşım hediye almıştı. Basit bir çocuk romanı sanmıştım. Fakat okurken çok etkilendim. Özellikle de beyaz dişin insanları tanrı olarak görmesi beni çok etkilemişti.
En acısı da böyle gerçek vatansever aydınlarımızın vatanına hasret gurbette ölmesi...
Abi flu da bi videonda demiştin daha çok başarı için daha çok insan tanımak daha çok çalışmak gerek bende bunlar yok diye. Sanırım işler tersine dönüyor ha😀
Şaka Bi yana seviyoruz seni kendine dikkat et görüşürüz.
Nazım Hikmet deyince “tekrardaki mucize gülüm, tekrarın tekrarsızlığı” cümlesi aklıma gelir hep ve bir süre öylece kalakalırım.
Hayatta olmakla yaşıyor olmak farklı şeyler...
Teşekkürler
Yine nasıl bittiğini anlamadığım lezzetli bir video..
Yaşamak şakaya gelmez
Büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın..
şairlere daha çok yer verilebilir mi
👏👏👏
🥰❤️
Azərbaycandan salamlar
neden hiç yorum yok?
Merhaba, sizlerle Japon şiir sanatından haiku ile yazılmış bir kaç şiirimi paylaşmak istiyorum.
Yaşamaya merakım
Kuşların oynaşına
Rüzgarın ıslığına
****
Bu hayatta en
çok gıpta ettiğim şey
aşkla bakan bir çift göz
*****
Yine bu Sabah
Martı kahkahaları
ile gözümü açtım
******
Kahkahalar Gidince
sonra Aldı beni bir
hıçkırık çagkayanı