Ben Iranliyim ve Iranda yasiyorum, 35 yasindayim, butun hayatim celiskilerle ve dini ve siyasi konularda tartisarak ve bogusarak gecti, sadece ben degil toplumun yuzde 90'i benim ile ayni halde ve artik buan bir dur demek icin sokaklardayiz. lutfen layik olmanin oneminin farkinda olun ve sakin ama sakin dini adamlarin arkasina takilip ulkenizi icinden cikamayacaginiz girdaplara sokmayin.
Haklısınız . Atatürk ve devrimlerinin,laikliğin kıymetini her geçen gün daha da çok hissediyoruz.Atatürk öncelikle kadına önem vermekle toplumun modern inşaasının sağlanacağının farkındaydı.Artık din bir yönetim biçimi olamaz bu çağda. İranlı kadınlarımızın yanındayız, yalnız değilsiniz..
Kardeş biz de laiklikten bıktık, usandık. Komşunun tavuğu, komşuya kaz görünürmüş. Her iki ülkede de sorun din veya laiklik değil. Her iki ülke de tam olarak bağımsızlığını kazanamadı. Her iki ülke de kendi hukuk ve eğitim hayatına kendileri karar veremiyor. Her iki ülkede dışarıdan içeriye doğru ciddia baskılar söz konusu. Sizin ülkenizde dinin yaşanmadığını biliyoruz. Tıpkı bizim ülkede laiklik ve demokrasinin olmadığı gibi. "Bozuk olan din değil. din algılarımız"
Hocam, babamla oturup sizi izlerdik. Dücane hocamı ihmal etme kulak ver derdi. Hayat dersleri videonuzu kaç kere tekrar izledim. Niye buradayım bilmiyorum ama sizi sizin öğretilerinizi babamdan bir emanet olarak görüyorum. Dişimi sıkıyorum 23 yaşındayım. Babamı kaybettiğimi öğreneli 2 saat oldu. Bundan sonra eminim bu düşüncelere çok daha sıkı tutunacağım.
İran'da yaşanan olayları gözönüne alarak, bir turla katıldığım İran gezisindeki izlenimlerimi, konuya meraklı olanlar açısından bir makaleye dönüşmesine neden olmamak için kısa başlıklar halinde not etmek istedim : - Kapalı bir kutu olan İran'a gitmek istediğimi yakın arkadaşlarıma söylediğimde herkes şiddetle red etti. Nedenleri açıktı "Üç beş molla istiyor diye başımı kapatmam da, gitmem de". Daha sonra çok da yakın olmayan bir arkadaşımla katıldım. -Bir İranlı bir Türk rehberimiz vardı. İlk gün kahvaltıya biraz da geç kalmanın telaşı ile başımın örtüsü elimde otelin merdivenlerinden hızla lobiye inerken İranlı rehberimizin panik halinde "Hicap hicap" diyerek bana doğru koşmasına anlam verememiştim. Olayı kavradığımda hemen başımı örttüm. Daha sonra kendisi yaptığı açıklamada "Muhalif olarak bilindiğini, bizim kurallara uymayan davranışımızdan ötürü siciline olumsuzluk kaydı düşülmemesi için" müdahale ettiğini söyledi. - Grupta karar almıştık, sokakta gördüğümüz her insanla konuşup, Türkiye'den geldiğimizi söyleyecek, onları tanımaya çalışacaktık, İran hepimiz için kapalı kutu idi. Bu kararımızı da her yerde uyguladık. Ve inanın sürekli, yakınlık ve sevgi gösterisi ile karşılaştık. - Şiraz'da sokakta sohbet ettiğim bir kadın kendisinin Türkiye'ye 5-6 kez geldiğini ve çok sevdiğini ama Türklerin nedense İran'a gelmek konusunda aynı çabayı göstermediklerini, Türklerin de İran'a gelmelerinin kendileri için çok önemli olduğunu, onları rahatlatacağını belirtti. "Hatırlayın Kasr-ı Şirin Antlaşmasından beri savaşmamış iki komşu ülkeyiz." -Türkiye'nin kültürel anlamda hiçbir zaman İran olamayacağını orada anladım. Zira Şiraz'da Hafız'ın mezarında merdivenlere, banklara oturarak şiirler okuyan gençleri görünce biraz aşağılık duygusuna kapıldığımı itiraf edebilirim. Hangi şairimizin mezarında şiirler okuyan gençler görebilirsiniz ki ! ☹ - Şiraz'ın o geniş caddelerinden birinde Türkiye'den geldiğimizi söylediğimiz kadının karşı kaldırımdaki arkadaşına seslenerek "Türkiye'den gelmişler" diye seslendiğinde yürüyen herkesin durup, başlarını bize çevirerek sıcak bakışlarla gülümsediğini hep hatırlarım. - Genç kızların üniversiteyi Türkiye'de okumak hayali vardı. Sokakta kadınların hepsi ile bir anda inanılmaz sohbet ortamları oluşturabiliyorsunuz, kadın erkek onlar için fark etmiyor. Çoğunluk İngilizce biliyor, hatta dizilerden Türkçe öğrenenler bile vardı. - İran, hocamızın da belirttiği gibi tam bir yas ülkesi. Bulvarların iki yanındaki direklerde, İran-Irak savaşında şehitlerin resimlerinin asılı olması size o yas havasını ilk anda yansıtıyor. - Grubumuzdaki genç kızlardan birisi sıcaktan bunaldığı için başörtüsünü, Türkçede 'hanımbaşı' tabir edilen tarzda ensesini boynunu açık bırakacak şekilde başına dolamıştı. Siyah çarşafını savura savura yanımıza gelen ahlak polisi kadının, ki hayatta gördüğüm en asık suratlı ve itici tiplerden birisi idi, bağırarak büyük bir sinirle konuşmasından ne söylediğini anlamamıştık. Meğer arkadaşımızı başını kurallara göre örtmesi için ikaz edip aksi takdirde ceza alacağını söylemiş. Moralimiz çok bozulmuştu tabii. - Uçakta yanında oturan iranlı bir beyle sohbet eden arkadaşımız anlatmıştı. Bir Türk kadınla evli imiş. Arkadaş sormuş, 'Neden Türkle evlendiniz?' Yanıt bana göre bugüne açıklık getiriyor "İranlılar zor kadınlardır, Türk kadınları onlara kıyasla daha yumuşak başlı" 🙂 "Zor kadın" deyişi içinde kısmen olumsuzluk barındırsa da bugün o kadınların verdiği mücadeleyi saygı ile selamlıyor, Mehsa Amini'ye rahmet diliyorum. İran'dan döndükten sonra Mustafa Kemal Atatürk'e sahip olmak ile ne kadar şanslı bir ülkenin kadınları olduğumuzu bir kez daha anlamıştım. Kıymetini bilenlerin artması dileği ile....
İran’a dair paylaşımlarınızı ilgiyle okudum, teşekkür ederim… Ben Türkiye’de başörtüsü kullanabilmek, o şekilde çalışabilmek için çok mücadele verdim, benim gibiler yıllarca “laiklik sopasıyla” dayak yedi. O nedenle son cümlelerinizdeki duyguları paylaşamıyorum. Öte yandan İran’daki kılık kıyafet zorlamasını da şiddetle reddediyorum, zira mücadele veren kadınları çok iyi anlıyorum. Bu tür zorlamalar insanın onurunu ziyadesiyle zedeliyor; herkes istediği gibi giyilebilmeli herkes istediği inancı yaşayabilmeli veya inanmama özgürlüğüne sahip olabilmeli…
@@cananaydnbcak8127 Laiklik, son cümlenizdeki temenniyi temin eden şeyin ta kendisi. Bununla beraber ilkelerin araçsallaştirilip sopa olarak kullanılması sonucu yaşadığınız olumsuz olayları anlıyor ve hislerinize hak veriyorum.
Sizin kadar emek vermiş, ve birikimli biri ile aynı dili konuşuyor olmak çok büyük şans.sizin analizleriniz bana çok şey katıyor.iyi ki you tube kanalını açtıniz.belkide sizi hiç tanımayacaktim.ne büyük eksiklik.videolar hiç uzun değil.saglikli ve çok uzun yıllar 😍
Üstat 🙏🏻 ağzınıza, yüreğinize, emeğinize, aklınıza, bilginize, vizyonunuza ve ÖMRÜNÜZE SAĞLIK 🙏🏻 çok isterdim sizin gibi aile dostumuz olsun, çok … sizi 7 yıldır takip ediyorum lakin hiç böyle sohbetlerinizi sırayla dinleme vaktim olmamıştı. Tam bir twitter, instagramcı olmakla beraber kurumsal hayatın ve dünyada yaygın olan popülist kültürün bizi yenmişliği ile sizi dışsal takip ediyordum, şimdi sizin, insan İçin, bütünün hayrı İçin aktardığınız bu feyz şelalesini içmeye doyamıyorum 🙏🏻 Öğretmenim, Üstadım ömrünüz uzun sağlıklı olsun, nicelerimize dokunun. Kuru kalabalıkların ilkel benliğini evrensel etik değerlere çevirmek artık çok daha kolay diye düşünüyorum. Az çoktur. Saygı ve sevgilerimle
Yine olağanüstü bir sohbet oldu hocam, bir iki satır yazmadan yatmak istemedim. Özellikle son yarım saatlik bölümünde şahsınıza yönelik en içten saygılarımı iletiyorum. 🙏🙏 İyi ki varsınız ve iyi ki bizimle berabersiniz. ❤ Sağolun, var olun.
"Tanrı, iradesini hâkim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır; yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini hâkim kılmak için Tanrı'yı kullanırlar." BRUNO
Her sözünüz mıh gibi aklıma çakılıyor bu kadar samimi olmanız, sözlerinizi tecrübelerinden aktarmaniz sizi daha iyi anlamama sebep oluyor uzun ve sağlıklı bir ömür dilerim
Kiymetli hocam yine yüreğimizin bam teline dokundunuz. Sohbetin kapanış bölümünde yüreğimde bir acı hissettim. Bu yolculukta kendi adıma insan olmaya yaklaşabilirsem ne mutlu bana…..Kendi fikrini insana dayatan ve köleliği kati dile yasaklamayan bir düşüncenin arkasında değil karşısında duracağım. Sevgi ve hürmetlerimle.
Dücane Bey, her zaman olduğu gibi büyük hayranlıkla izledim konuşmanızı. Bilginiz, birikiminiz ama en önemlisi bunların da katkısıyla derinleştirdiğiniz iç dünyanız ve samimiyetiniz çok etkileyici. Çok değerlisiniz. İçten saygılarımı ve sevgilerimi yolluyorum size. İyi ki varsınız.
Hocam sizin malumat düzeyinize yetişmek için ömür harcadığınızı, kendi payınızdan çaldığınızı bildiğimden dolayı artık teşekkürün yetmeyeceği yere geldim!! Ömrünüze bereket alicenaplığınız adına minnettarım. 🙏🙏🙏
1980 lerde başörtüsü yoktu gerçekten ama kadınların üzerinde müthiş bir baskı vardı. Evet biz genç kızlar baskı altında değil gibi görünüyorduk. Fakat bu baskı çok belirgin olduğu için bu söylemimden çok rahatsız olacaklar vardır. O zamanlar şimdi içinde bulunduğumuz durumun "alarmı" havada kristalize olmuş halde" idi.Kız çocuk dünyaya getirmek tam bir " delirmişlik" gibi görünüyordu. Sonuç olarak,: bugün ülkeden ayrılan insanlara kendi istekleri ile gitmiş gözü ile bakılıyor. 1980 de bu durumu açıklığa kavuşturmak için "gönüllü sürgün" terimi aklıma gelmişti. Her halikarda "kız çocuk dünyaya getirme" olasılığına karşı "gönüllü sürgün" e kendimi mahkum etmiş kadınlardan birisiyim. Bunun abartılı bir "masalsı" anlatı olduğunu düşünenler olacaktır. Onlar dahi bu anlatımdan pay alabilirler. Alsınlar diye bunları yazdım zaten. Özel hayatımın kimse için bir özelliği olmadığınıı biliyorum. Kadınlara olan düşmanlığın bu ülkede yeni bir olgu olmaması da böyle . Evet tüm dünyada kadınlara karşı bir toplum düzeni olduğunu kabul ederek bunu söylüyorum. Fakat bu ülkede 1980 lerde genç bir kadın olarak, ergenlik yıllarından çok çok önce uygulanan baskı ortamını solumuş bir insan olarak bunları yazmam lazım. Maalesef ister başı açık ister başı kapalı olsun bu ülkede kadınların hedefte olduğu gerçeğinin üstünü örtmeye çalışmak beyhudedir. Sayın Cündioğlu'nu izleyen insanların kültür düzeyi hakkında oluşmuş bir fikrim var. Buradaki izleyicilerin çok daha araştırıcı ve açık bir zihin yapısı var . Maalesef bunca yıl sonra artık çok daha emin bir şekilde, bu zihin yapısının bu toplumda olamayacağından emin olarak yazıyorum. Yani pek çok "gönüllü sürgün olabilecek" insana yazıyorum. Bu ülkede "gönüllü sürgün" kaçınılmayacak bir olgudur. Bu sürgün ister iç dünyasına ister dış dünyaya doğru olabilir. Her ikisini de yaşamış bir insan olarak söylüyorum. Bana kalırsa kadınlar bu ülkede "çocuk dünyaya getirme" biyolojik niteliğini "boşa almalılar". Sadece kız çocuk dünyaya getirmek değil, artık emin olarak söyleyebilirim ki erkek çocuk dünyaya getirmek dahi büyük riskler ve hüzünler yüklüdür. O hamilelik bitmez ki. O çocuk büyür sizin acınız da onunla birlikte büyür.
Hocam, her zamanki gibi harika bir yayındı. 'Benim işim çözmek değil çözümlemek' ilkesini fazlasıyla sunuyorsunuz. Ne kadar teşekkür etsem azdır. Hürmet ve muhabbetle...
Meraklı ama hep karamsar bir 35,5 yılı geride biraktim. Evde, okulda, sokakta, işte, TV de, kitaplarda, dünyanın diğer ucunda, beynimin içinde kısacası her yerde duyduğum ve bir türlü anlamlandiramadigim sayısız rastgele sesin icinden alışık olmadığım bir ses yükseldi. Bu ses rastgele değildi. Uğruna bir ömür harcanmış emeğin, birikimin, düşüncenin sesiydi. Dücane Cündioğlu'nun sesi. İyi ki varsın hocam.
Kanal hayırlara vesile olsun hocam. Geçmiş ve günceli birarada düşünerek cesaretle ve entelektüelce yorumlamak bana çok katkı vermektedir. Saolun varolun.
Çok yakıcı bu konuyu geciktirmeden ele aldığınız için sonsuz teşekkürler. Arada verdiğiniz şifreler benim de aklıma gelmişti. Hani neden şimdi, bir yandan 3. dünya savaşı derken, Rusya'da kısmî seferberlik konuşulurken...filan. Harika saatlerdi. Size doyum olmaz... Saygıyla. Bıyık sakalsız halimize de alıştım. Kilo verdiğiniz çok belli. Sağlık afiyet diliyorum.
Hocam ne çok ortak noktamız varmış.Çoğu zaman kendi yaşadıklarımla o kadar örtüştü ki geçmişiniz.Aydınlanmamız da aynı zamanlara denk gelmiş.Ve ne güzel asla kurtlar sofrasında oturmamışız….
Bir bakkal olarak sizi takip ediyorum, sayın hocam neredeyse vermiş olduğunuz tüm örneklerde bakkalı örnek göstermeniz beni çok etkiliyor, sevinsem mi, üzülsem mi bilemedim, aslında aşağılık bir komplekse kapılmıyorum, sanki daha saf, daha temiz kalmanın örnekliği olarak değerlendiriyorum, belki de hakikate daha yakın. SAYGILARIMLA.
Çok güzel bir programdı👍🏻 dünyadan haberdar olmaya çalışan başkent Ankara’da yaşayan başı açık olan ve olacak bir Türk kadını olarak laik bir devlet yönetiminde yaşamaya devam etmek istiyorum 😍konuşmanızın her bir cümlesi çok güzeldi teşekkürü size bir borç biliyorum🙏🏻👏🏻👏🏻👏🏻
İyiki varsınız hocam. Bir dolu içmiş gibi oldum. Krallara layık bir sofrada kral gibi ağırlandim. Çok ama çok güzel bir ziyafetti. En kalbi teşekkürlerimle
Geçen gün Neşet Ertaş'ın bir sözünü okudum çok hoşuma gitmişti burada da paylaşmak istedim. "Kadın insandır. Biz İnsanoğlu." Emekleriniz için teşekkür ederim.
Şahaneydi her zamanki gibi... Hocam, sakalın ender yakıştığı adamlardan birisiniz, sevgilim olsanız terk etmiştim yeminle artık bu zulme bir son verip eski halinize döner misiniz? Afiyetle kalın
İranli bir kadın olarak çook üzüldüm. Haftaya ıran'a dönüyorum maalesef! Benim ülkemde gökyüzü görülmüyor . Kusura bakmayın kızımızın adı Mehsa Emini (açık E) Teşekkür ederim Her zamanki gibi harikaydı
hocam sonsuz teşekkür. ben memuriyetten istifa ettim. düşünceye yeterli özeni gösterebilmek için. 1:09:00 da söyledikleriniz için ayrıca teşekkür ederim. sohbet ediyormuşuz ve bana diyormuşsunuz gibi geldi. kendimi biraz daha görmemi sağladı.
İranlılara özgürlük,herkese özgürlük, her zaman özgürlük,özgür olmadan asla.İnşallah iranlı kardeşlerim diktatörlerden sıyrılıp özgürlüğüne tez zamanda kavuşur.
İranlılar gerçekten çok yüksek kapasiteli ve uygar insanlar. Ben de gittiğimde İran-Irak savaşında ölen ve cesedi yeni bulunan genç insanların yasını tutuyorlardı. Gerçekten de ortadoğu’nun tutulamayacak gücü olmamyolunda ilerlerken en kolay ve en keskin çengelle gittiği yoldan gerisingeri çekilmesi çok acı.
Teşekkürler Dücane bey. Şunu düşündüm ; eğer İran toplumu Hristiyan ya da Zerdüşt olsaydı bu sorunlar ve bu acılar olur muydu ? Sorunun esas sebebi çok net. Sizin de söylediğiniz gibi çözüm Devlet ve Toplum hayatını laiklikle , evrensel hukukla ve bilimle inşa etmek ve yönetmektir. Saygılar...
Dücane hocam ben bahsettiğiniz o iç çatışmaları, kendi okuduklarım ve anlayabildiklerim içerisinde, Cemil Meriç ve Oğuz Atay eserlerinin bazılarında ciddi hissettim.
Hocam standart bir dindar bu anlatıklarınızı ne kabul eder ne anlar. Ben ateistim sizi dinliyorum dükkanda dindar bir abi geldi ne diyor bu dinsiz dedi 😂😂😂, size sağlıklı uzun ömür diliyorum
Genelde RUclips'da yorumlarda o kadar fazla yazım hatası oluyor ki okumaya dayanamıyorum. Fakat bu kanalın müdavimleri en azından bağlaçların ve soru ellerinin (mı, mi, mu, mü) ayrı yazılması gerektiğini biliyorlar. Bu da kanalın seviyesine dair ufak bir ipucu veriyor. Umut verici.
En basit anlatayım 24.09.2022 cumartesi saat 12:49 Kahvemi yaptım Balkonu temizledim Tam çıkıyordum Karşı apartmanın balkonuna ev sahibi bey çıktı Sigarası elinde, kahvesini içip oturma hakkı otomatikman o'nun Ben kapımı kapadım mutfağıma oturdum İslam ve kadın Bu işte 2.sınıf yaratık Yani ben kadın😔🤔💫
Sizde başkasının dikizleyemeyeceği şekilde dekore edin balkonu, balkon keyfinden vazgeçmeyin sizin için çok önemliyse orda oturmak, akıl ve iyi niyet olduktan sonra çözüm odaklı adım atılabilir, islamla ne alakası var, sanki günümüzde artık İslami kuralları uygulayan var ve herşey ıslama göreymiş gibi..İslam bu topraklarda tanzimatla birlikte yok edildi günümüzdede artık vicdanlara hapsolmuş durumda, sizde karalamaya devam edin böyle, er veya geç öleceğiz kalbimizden geçen niyetin bile hesabını vereceğiz. Sataşacak o kadar şey varken bugün mağdur ve mazlum olan islama saldırmanız sizin için büyük talihsizlik olmalı.
Ben 23 yaşındayım.Şu anda başörtülüyüm ve çıkarmaya çalışıyorum.Eski aile fotoğraflarımıza baktığımda 2000 lere kadar ailede başörtüsü diye bir şey yok.Annem ve daha birçok kişi açık saçlı evlenip geleneksel Kürt leçeği takarlardı,örükleri veya perçemleri de leçek altından çıkartılırdı,leçeğin kendisi de zaten ince ve beyaz renklidir.Annem,babaannem ve anneannemin gençliğinde de böyle olduğunu sadece tek farkın geleneksel başlık taktıklarını söylerdi ve hiçbir şekilde saçın haram olduğu inanışı yoktu.Biz İstanbul Başakşehir e taşındıktan sonra annem hiç değilse beyaz pardesü giyerdi artık karalara bağlanıp,Kürtlerin giyimini eleştirmeye başladı ve bizim de kapanmamızı bize empoze etti.Hala daha ailem müslümanların daimi cennetlik olduğuna ve diğer insanların cehenneme gideceğine inanıyor.Kız kardeşimle her ne kadar onlara doğruları göstermeye çalışsak da çok büyük bir körlük içindeler.Bizim demokratik ve özgürlükçü düşünce yapımıza çok ters bir inanışa sahipler ama bunun farkına ben vardıysam umarım onlar da varırlar.Din baskısı yaşayan herkese sabır diliyorum.
@@elihuseyinov131 evet açıldım.iki aydır bunu başardım.ilk zamanlar havanın soğukluğuyla bere takmaya başladım,sonra yavaş yavaş çıkardım bereyi de.hiçbir tepki vermediler beni açık gördüklerinde ama şu anda manipülatif oyunlara maruz kalıyorum.tehditler de cabası.elalemin ne diyeceği çok taktıkları bir konu ama elalem bizi tanımıyor bile.kız kardeşimle neredeyse evde hapis hayatı yaşıyorduk.şu anda özgüvenim çok iyi.kendimi kaybetmiştim geçen son on yılda ama bugün kendimi seviyorum,saygılıyım ve başaramayacağım hiçbir şey yok gibi hissediyorum.babam okumamı istemiyor ama üniversite sınavına hazırlanıyorum.yani onların ne düşünüp hissettiğindense kendimi birinci plana alıp kendimi dinliyorum.kaybedecek zamanım yok.mahsa jina amini’n öldürülmesi ve İran’daki kadınların cesaretleri beni çok etkiledi.şu anda motivasyonum en fazla şiddet görürüm ama diğer ülkelerdeki kadınlar bunun için öldürülüyor bu da özgürlüğüm için ödeyebileceğim bir bedel.
@@rozerin496 tesekur ederim cevapladgn icin aslinda bende ayni durmdayim fakat sana nispeten ailem konsunda şansliyim Azerbayndanim 22 yasim babami kucuk yasta kaybetdim annem ve2 abim var onlar bana hic bir sey demiyolr onemli olan ssnin kararin fakat o kadar insanlar neder diye dusnyorumki nasli hall edcem bilmyorum 20 yasinda kapandim annem kapanma aclamk istyceksin dedi fakat etrafmdaki kizlar kapanmisdi ackcasiozendim ve cocuken duydugm korkunc cehhenem senaryolari sacalrmzdan aslcaz falan bu yuzden aclrsam ya cezlanrsam bi korkusu var ha bjde evelnmek icin acldi diycekelr diye bide hep dini kanllari goryorum aclamk gunah huzme gibi aslnda iy kanllar amma tesetur konlarndan cokca bahs edyolar ne zaman yazlarni gorsem vazgecyorum benim hikayem boyle aslnda acik giyenen biri deglim hep diz alti giynemyi sevyorum amma nedense yapamdjm her neyse cok uzun oldu ozur dilerim
Hocam, ben de sizin çok hızlı konuştuğunuzu düşünüyorum. Size kağıt kalemle ancak yayın bitiminden 1 saat sonra yetişebildim. Zaman ayırdınız emeğinize sağlık. Hoşça bakın zatınıza.
Hocam artık karşı taraf kendini aciz, itilmiş hissediyor diyorsunuz ama ben niye hala aynı muameleyi görüyorum toplumda acaba? Ne kadar entelektüel ne kadar eğitimli olursan ol başörtülü olunca sana bakışları öyle tuhaf oluyor ki
Nötr bir bilgilendirme: önceleri başörtüsü kelimesi vardı. bu tartışmalar yoğun şekilde sürmekteydi. bu esnada, 1987 ortalarında, YÖK başkanı Prof Dr İhsan Doğramacı batıda bu olayın bir karşılığı olduğunu ve bu sorunun çağdaş bir şekilde açılabileceğini söyledi. gazetelerde fotoğrafları yayınlandı. adına "türban" denen, bazen moda defilelerinden ve egzotik filmlerden tanıdığımız bu aksesuar, şehirli, zengin üst kesimden yaşlı bazı hanımlar tarafından çok az hatta nadiren kullanılıyordu. dediğim gibi, bunun adı türban idi. muhalif cephe hem başörtüsüne alternatif oluşturma, hem karşı cepheyi bölme çabası ile bu yeni nesneye sarıldı ve başörtüsü yasaktır ama türban serbesttir." diye bir yorum getirdiler. başörtüsüne hürriyet sağlanması için karşı cephe de, "bu türban, türbanlı bacım, vb. " tanımlamalarla yasakları aşmaya çalıştılar. yasakçılar ise bunun önüne geçmek için "türban da yasaktır" konumunda katılaştılar. zamanla başörtüsü ve türban kelimelerinin anlamları karıştı ve her iki taraftan da katı görüşlüler ve yasakçılar eliyle, sıhhatli bir tartışma ortamı oluşmasının önüne geçildi. olay kronikleşip fosilleşti. o dönemleri yaşayan biri olarak katkı mahiyetinde yazdım umarım faydalı olur.
14:54 de değindiğinmiş olduğunuz Uluslararası medyanın yoğun ilgi gösterdiği hadiselere dikkat çekmeniz bana Gezi Olayları na dünya medyasının gosterdiği ilgiyi hatırlattı...
Ben Iranliyim ve Iranda yasiyorum, 35 yasindayim, butun hayatim celiskilerle ve dini ve siyasi konularda tartisarak ve bogusarak gecti, sadece ben degil toplumun yuzde 90'i benim ile ayni halde ve artik buan bir dur demek icin sokaklardayiz. lutfen layik olmanin oneminin farkinda olun ve sakin ama sakin dini adamlarin arkasina takilip ulkenizi icinden cikamayacaginiz girdaplara sokmayin.
Haklısınız . Atatürk ve devrimlerinin,laikliğin kıymetini her geçen gün daha da çok hissediyoruz.Atatürk öncelikle kadına önem vermekle toplumun modern inşaasının sağlanacağının farkındaydı.Artık din bir yönetim biçimi olamaz bu çağda. İranlı kadınlarımızın yanındayız, yalnız değilsiniz..
@@izmirden1069 Tabii ki,erkek kadın tüm özgürlükleri için savaş veren herbirinin...👍
@@neverminddude 🙏🙏
Tanrı insanları değil insan aklı tanrıyı yaratmıştır. İnsan aklındaki tanrıyı öldürürse özgürleşir. Özgür yarınlar İran.
Kardeş biz de laiklikten bıktık, usandık. Komşunun tavuğu, komşuya kaz görünürmüş. Her iki ülkede de sorun din veya laiklik değil. Her iki ülke de tam olarak bağımsızlığını kazanamadı. Her iki ülke de kendi hukuk ve eğitim hayatına kendileri karar veremiyor. Her iki ülkede dışarıdan içeriye doğru ciddia baskılar söz konusu. Sizin ülkenizde dinin yaşanmadığını biliyoruz. Tıpkı bizim ülkede laiklik ve demokrasinin olmadığı gibi. "Bozuk olan din değil. din algılarımız"
Hocam, babamla oturup sizi izlerdik. Dücane hocamı ihmal etme kulak ver derdi. Hayat dersleri videonuzu kaç kere tekrar izledim. Niye buradayım bilmiyorum ama sizi sizin öğretilerinizi babamdan bir emanet olarak görüyorum. Dişimi sıkıyorum 23 yaşındayım. Babamı kaybettiğimi öğreneli 2 saat oldu. Bundan sonra eminim bu düşüncelere çok daha sıkı tutunacağım.
Hocam benim yaptığım yorumları okurdu söylerdi. Yazarken dikkatlı ol derdi okuyacak kimse kalmadı.
Allah rahmet eylesin kardeşim. Hiç geçmeyecek acın ama azalacak. Buralarda kal, yorumların okunacak...
Başınız sağ olsun... Sabırlar diliyorum...
başın sağ olsun
Allah sabırlar versin. Mekanı cennet olsun
İran'da yaşanan olayları gözönüne alarak, bir turla katıldığım İran gezisindeki izlenimlerimi, konuya meraklı olanlar açısından bir makaleye dönüşmesine neden olmamak için kısa başlıklar halinde not etmek istedim :
- Kapalı bir kutu olan İran'a gitmek istediğimi yakın arkadaşlarıma söylediğimde herkes şiddetle red etti. Nedenleri açıktı "Üç beş molla istiyor diye başımı kapatmam da, gitmem de". Daha sonra çok da yakın olmayan bir arkadaşımla katıldım.
-Bir İranlı bir Türk rehberimiz vardı. İlk gün kahvaltıya biraz da geç kalmanın telaşı ile başımın örtüsü elimde otelin merdivenlerinden hızla lobiye inerken İranlı rehberimizin panik halinde "Hicap hicap" diyerek bana doğru koşmasına anlam verememiştim. Olayı kavradığımda hemen başımı örttüm. Daha sonra kendisi yaptığı açıklamada "Muhalif olarak bilindiğini, bizim kurallara uymayan davranışımızdan ötürü siciline olumsuzluk kaydı düşülmemesi için" müdahale ettiğini söyledi.
- Grupta karar almıştık, sokakta gördüğümüz her insanla konuşup, Türkiye'den geldiğimizi söyleyecek, onları tanımaya çalışacaktık, İran hepimiz için kapalı kutu idi. Bu kararımızı da her yerde uyguladık. Ve inanın sürekli, yakınlık ve sevgi gösterisi ile karşılaştık.
- Şiraz'da sokakta sohbet ettiğim bir kadın kendisinin Türkiye'ye 5-6 kez geldiğini ve çok sevdiğini ama Türklerin nedense İran'a gelmek konusunda aynı çabayı göstermediklerini, Türklerin de İran'a gelmelerinin kendileri için çok önemli olduğunu, onları rahatlatacağını belirtti. "Hatırlayın Kasr-ı Şirin Antlaşmasından beri savaşmamış iki komşu ülkeyiz."
-Türkiye'nin kültürel anlamda hiçbir zaman İran olamayacağını orada anladım. Zira Şiraz'da Hafız'ın mezarında merdivenlere, banklara oturarak şiirler okuyan gençleri görünce biraz aşağılık duygusuna kapıldığımı itiraf edebilirim. Hangi şairimizin mezarında şiirler okuyan gençler görebilirsiniz ki ! ☹
- Şiraz'ın o geniş caddelerinden birinde Türkiye'den geldiğimizi söylediğimiz kadının karşı kaldırımdaki arkadaşına seslenerek "Türkiye'den gelmişler" diye seslendiğinde yürüyen herkesin durup, başlarını bize çevirerek sıcak bakışlarla gülümsediğini hep hatırlarım.
- Genç kızların üniversiteyi Türkiye'de okumak hayali vardı. Sokakta kadınların hepsi ile bir anda inanılmaz sohbet ortamları oluşturabiliyorsunuz, kadın erkek onlar için fark etmiyor. Çoğunluk İngilizce biliyor, hatta dizilerden Türkçe öğrenenler bile vardı.
- İran, hocamızın da belirttiği gibi tam bir yas ülkesi. Bulvarların iki yanındaki direklerde, İran-Irak savaşında şehitlerin resimlerinin asılı olması size o yas havasını ilk anda yansıtıyor.
- Grubumuzdaki genç kızlardan birisi sıcaktan bunaldığı için başörtüsünü, Türkçede 'hanımbaşı' tabir edilen tarzda ensesini boynunu açık bırakacak şekilde başına dolamıştı. Siyah çarşafını savura savura yanımıza gelen ahlak polisi kadının, ki hayatta gördüğüm en asık suratlı ve itici tiplerden birisi idi, bağırarak büyük bir sinirle konuşmasından ne söylediğini anlamamıştık. Meğer arkadaşımızı başını kurallara göre örtmesi için ikaz edip aksi takdirde ceza alacağını söylemiş. Moralimiz çok bozulmuştu tabii.
- Uçakta yanında oturan iranlı bir beyle sohbet eden arkadaşımız anlatmıştı. Bir Türk kadınla evli imiş. Arkadaş sormuş, 'Neden Türkle evlendiniz?' Yanıt bana göre bugüne açıklık getiriyor "İranlılar zor kadınlardır, Türk kadınları onlara kıyasla daha yumuşak başlı" 🙂 "Zor kadın" deyişi içinde kısmen olumsuzluk barındırsa da bugün o kadınların verdiği mücadeleyi saygı ile selamlıyor, Mehsa Amini'ye rahmet diliyorum.
İran'dan döndükten sonra Mustafa Kemal Atatürk'e sahip olmak ile ne kadar şanslı bir ülkenin kadınları olduğumuzu bir kez daha anlamıştım. Kıymetini bilenlerin artması dileği ile....
Çok yakın komşumuz yüzyıllardır ama ne kadar uzağız.
Kısa yazıda ne çok bilgi var. Teşekkürler. İmlâ kuralları da yerli yerinde olunca su gibi akıcı olmuş.
İran’a dair paylaşımlarınızı ilgiyle okudum, teşekkür ederim… Ben Türkiye’de başörtüsü kullanabilmek, o şekilde çalışabilmek için çok mücadele verdim, benim gibiler yıllarca “laiklik sopasıyla” dayak yedi. O nedenle son cümlelerinizdeki duyguları paylaşamıyorum. Öte yandan İran’daki kılık kıyafet zorlamasını da şiddetle reddediyorum, zira mücadele veren kadınları çok iyi anlıyorum. Bu tür zorlamalar insanın onurunu ziyadesiyle zedeliyor; herkes istediği gibi giyilebilmeli herkes istediği inancı yaşayabilmeli veya inanmama özgürlüğüne sahip olabilmeli…
@@cananaydnbcak8127 Laiklik, son cümlenizdeki temenniyi temin eden şeyin ta kendisi. Bununla beraber ilkelerin araçsallaştirilip sopa olarak kullanılması sonucu yaşadığınız olumsuz olayları anlıyor ve hislerinize hak veriyorum.
Sizin kadar emek vermiş, ve birikimli biri ile aynı dili konuşuyor olmak çok büyük şans.sizin analizleriniz bana çok şey katıyor.iyi ki you tube kanalını açtıniz.belkide sizi hiç tanımayacaktim.ne büyük eksiklik.videolar hiç uzun değil.saglikli ve çok uzun yıllar 😍
Üstat 🙏🏻 ağzınıza, yüreğinize, emeğinize, aklınıza, bilginize, vizyonunuza ve ÖMRÜNÜZE SAĞLIK 🙏🏻 çok isterdim sizin gibi aile dostumuz olsun, çok … sizi 7 yıldır takip ediyorum lakin hiç böyle sohbetlerinizi sırayla dinleme vaktim olmamıştı. Tam bir twitter, instagramcı olmakla beraber kurumsal hayatın ve dünyada yaygın olan popülist kültürün bizi yenmişliği ile sizi dışsal takip ediyordum, şimdi sizin, insan İçin, bütünün hayrı İçin aktardığınız bu feyz şelalesini içmeye doyamıyorum 🙏🏻 Öğretmenim, Üstadım ömrünüz uzun sağlıklı olsun, nicelerimize dokunun. Kuru kalabalıkların ilkel benliğini evrensel etik değerlere çevirmek artık çok daha kolay diye düşünüyorum. Az çoktur. Saygı ve sevgilerimle
Yine olağanüstü bir sohbet oldu hocam, bir iki satır yazmadan yatmak istemedim. Özellikle son yarım saatlik bölümünde şahsınıza yönelik en içten saygılarımı iletiyorum. 🙏🙏 İyi ki varsınız ve iyi ki bizimle berabersiniz. ❤ Sağolun, var olun.
Kıymetli hocam yine 2 saat 22 dakikanın son saniyesine kadar hikmet, bilgelik dolu bir sohbet. Emeğinize sağlık. İyi ki varsınız. Teşekkürler 💐
"Tanrı, iradesini hâkim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır; yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini hâkim kılmak için Tanrı'yı kullanırlar." BRUNO
Her sözünüz mıh gibi aklıma çakılıyor bu kadar samimi olmanız, sözlerinizi tecrübelerinden aktarmaniz sizi daha iyi anlamama sebep oluyor uzun ve sağlıklı bir ömür dilerim
Allah hayırlı ömürler versin hocam; gene ağzından ne kadar değerli sözler döküldü ve düşünce dünyamıza ışık tuttun
Kiymetli hocam yine yüreğimizin bam teline dokundunuz. Sohbetin kapanış bölümünde yüreğimde bir acı hissettim. Bu yolculukta kendi adıma insan olmaya yaklaşabilirsem ne mutlu bana…..Kendi fikrini insana dayatan ve köleliği kati dile yasaklamayan bir düşüncenin arkasında değil karşısında duracağım. Sevgi ve hürmetlerimle.
" İnsana hürmet etmeyen hiç bir düşünceye saygı duyamam. "
Dücane Bey, her zaman olduğu gibi büyük hayranlıkla izledim konuşmanızı. Bilginiz, birikiminiz ama en önemlisi bunların da katkısıyla derinleştirdiğiniz iç dünyanız ve samimiyetiniz çok etkileyici. Çok değerlisiniz. İçten saygılarımı ve sevgilerimi yolluyorum size. İyi ki varsınız.
Hocam sizin malumat düzeyinize yetişmek için ömür harcadığınızı, kendi payınızdan çaldığınızı bildiğimden dolayı artık teşekkürün yetmeyeceği yere geldim!! Ömrünüze bereket alicenaplığınız adına minnettarım. 🙏🙏🙏
Dücane Bey, sohbetlerinizle düşünce dünyamıza yepyeni pencereler açıyorsunuz. Teşekkür ederim. Sağlıcakla kalın. ❤
1980 lerde başörtüsü yoktu gerçekten ama kadınların üzerinde müthiş bir baskı vardı. Evet biz genç kızlar baskı altında değil gibi görünüyorduk. Fakat bu baskı çok belirgin olduğu için bu söylemimden çok rahatsız olacaklar vardır. O zamanlar şimdi içinde bulunduğumuz durumun "alarmı" havada kristalize olmuş halde" idi.Kız çocuk dünyaya getirmek tam bir " delirmişlik" gibi görünüyordu. Sonuç olarak,: bugün ülkeden ayrılan insanlara kendi istekleri ile gitmiş gözü ile bakılıyor. 1980 de bu durumu açıklığa kavuşturmak için "gönüllü sürgün" terimi aklıma gelmişti. Her halikarda "kız çocuk dünyaya getirme" olasılığına karşı "gönüllü sürgün" e kendimi mahkum etmiş kadınlardan birisiyim. Bunun abartılı bir "masalsı" anlatı olduğunu düşünenler olacaktır. Onlar dahi bu anlatımdan pay alabilirler. Alsınlar diye bunları yazdım zaten. Özel hayatımın kimse için bir özelliği olmadığınıı biliyorum. Kadınlara olan düşmanlığın bu ülkede yeni bir olgu olmaması da böyle . Evet tüm dünyada kadınlara karşı bir toplum düzeni olduğunu kabul ederek bunu söylüyorum. Fakat bu ülkede 1980 lerde genç bir kadın olarak, ergenlik yıllarından çok çok önce uygulanan baskı ortamını solumuş bir insan olarak bunları yazmam lazım. Maalesef ister başı açık ister başı kapalı olsun bu ülkede kadınların hedefte olduğu gerçeğinin üstünü örtmeye çalışmak beyhudedir. Sayın Cündioğlu'nu izleyen insanların kültür düzeyi hakkında oluşmuş bir fikrim var. Buradaki izleyicilerin çok daha araştırıcı ve açık bir zihin yapısı var . Maalesef bunca yıl sonra artık çok daha emin bir şekilde, bu zihin yapısının bu toplumda olamayacağından emin olarak yazıyorum. Yani pek çok "gönüllü sürgün olabilecek" insana yazıyorum. Bu ülkede "gönüllü sürgün" kaçınılmayacak bir olgudur. Bu sürgün ister iç dünyasına ister dış dünyaya doğru olabilir. Her ikisini de yaşamış bir insan olarak söylüyorum. Bana kalırsa kadınlar bu ülkede "çocuk dünyaya getirme" biyolojik niteliğini "boşa almalılar". Sadece kız çocuk dünyaya getirmek değil, artık emin olarak söyleyebilirim ki erkek çocuk dünyaya getirmek dahi büyük riskler ve hüzünler yüklüdür. O hamilelik bitmez ki. O çocuk büyür sizin acınız da onunla birlikte büyür.
Hocam, her zamanki gibi harika bir yayındı. 'Benim işim çözmek değil çözümlemek' ilkesini fazlasıyla sunuyorsunuz. Ne kadar teşekkür etsem azdır. Hürmet ve muhabbetle...
Allah rahmet eylesin, yakınlarına sabırlar versin
Slm 7th
09 09537 I will have the check tomorrow to
Kurtlarla kuzuları ayırma ferasetine talibiz hocam. İnsana ve yaşama hürmetten vazgeçmemek dileğiyle ağzınıza sağlık hocam...
Meraklı ama hep karamsar bir 35,5 yılı geride biraktim. Evde, okulda, sokakta, işte, TV de, kitaplarda, dünyanın diğer ucunda, beynimin içinde kısacası her yerde duyduğum ve bir türlü anlamlandiramadigim sayısız rastgele sesin icinden alışık olmadığım bir ses yükseldi. Bu ses rastgele değildi. Uğruna bir ömür harcanmış emeğin, birikimin, düşüncenin sesiydi. Dücane Cündioğlu'nun sesi. İyi ki varsın hocam.
Kanal hayırlara vesile olsun hocam. Geçmiş ve günceli birarada düşünerek cesaretle ve entelektüelce yorumlamak bana çok katkı vermektedir. Saolun varolun.
Hakikat icin kurulabilecek en guzel cumlelerden biri; ''En basindan beri yakalamis degil miydim ben onu". Var olun hocam...
Hissettirdiğiniz bütün duygusallığınızla söyledikleriniz o kadar kıymetli ki ...💙 çok teşekkür ederiz hocam .
Çok yakıcı bu konuyu geciktirmeden ele aldığınız için sonsuz teşekkürler. Arada verdiğiniz şifreler benim de aklıma gelmişti. Hani neden şimdi, bir yandan 3. dünya savaşı derken, Rusya'da kısmî seferberlik konuşulurken...filan. Harika saatlerdi. Size doyum olmaz... Saygıyla. Bıyık sakalsız halimize de alıştım. Kilo verdiğiniz çok belli. Sağlık afiyet diliyorum.
Bir İranlı kadın olarak size bu video dan ötürü teşekkür ederim
Ah kıymetli hocam size ne kadar teşekkür etsek az 😌
Harika bir anlatımla yaptığınız tespitler çok önemli .Sağlıcakla kalın ömrünüze bereket 🙏🏻
Hocam ne çok ortak noktamız varmış.Çoğu zaman kendi yaşadıklarımla o kadar örtüştü ki geçmişiniz.Aydınlanmamız da aynı zamanlara denk gelmiş.Ve ne güzel asla kurtlar sofrasında oturmamışız….
Hocam bizlere çok değerli yollar ufuklar açıyorsunuz..teşekkürler🙏🏻❤
Bir bakkal olarak sizi takip ediyorum, sayın hocam neredeyse vermiş olduğunuz tüm örneklerde bakkalı örnek göstermeniz beni çok etkiliyor, sevinsem mi, üzülsem mi bilemedim, aslında aşağılık bir komplekse kapılmıyorum, sanki daha saf, daha temiz kalmanın örnekliği olarak değerlendiriyorum, belki de hakikate daha yakın. SAYGILARIMLA.
Elbette aynen öyle. Tekilden nicele güzel bir örnek veriyor.
Çok güzel bir programdı👍🏻 dünyadan haberdar olmaya çalışan başkent Ankara’da yaşayan başı açık olan ve olacak bir Türk kadını olarak laik bir devlet yönetiminde yaşamaya devam etmek istiyorum 😍konuşmanızın her bir cümlesi çok güzeldi teşekkürü size bir borç biliyorum🙏🏻👏🏻👏🏻👏🏻
İyiki varsınız hocam. Bir dolu içmiş gibi oldum. Krallara layık bir sofrada kral gibi ağırlandim. Çok ama çok güzel bir ziyafetti. En kalbi teşekkürlerimle
Çok değerlisiniz, açık yüreklisiniz, varolun ☺️
Geçen gün Neşet Ertaş'ın bir sözünü okudum çok hoşuma gitmişti burada da paylaşmak istedim.
"Kadın insandır. Biz İnsanoğlu."
Emekleriniz için teşekkür ederim.
Şahaneydi her zamanki gibi... Hocam, sakalın ender yakıştığı adamlardan birisiniz, sevgilim olsanız terk etmiştim yeminle artık bu zulme bir son verip eski halinize döner misiniz? Afiyetle kalın
İranli bir kadın olarak çook üzüldüm.
Haftaya ıran'a dönüyorum maalesef!
Benim ülkemde gökyüzü görülmüyor .
Kusura bakmayın kızımızın adı
Mehsa Emini (açık E)
Teşekkür ederim
Her zamanki gibi harikaydı
Sizi büyük bir hayranlikla dinledim okadar haklisinizki agziniza saglik .Kadinlarin basini acmasi suc olmamali yasasin özgürlük ,
Güncel ancak bu denli duru yorumlanabilir. Teşekkür ederim sevgili Dücane hocam. 🙏❤️
Efendim öncelikle çok teşekkürler emeğinize yüreğinize sağlık kolaylıklar diliyoruz 🙏
hocam sonsuz teşekkür. ben memuriyetten istifa ettim. düşünceye yeterli özeni gösterebilmek için. 1:09:00 da söyledikleriniz için ayrıca teşekkür ederim. sohbet ediyormuşuz ve bana diyormuşsunuz gibi geldi. kendimi biraz daha görmemi sağladı.
İslamizayon konusuna dikkat çeken başka bir akil adam daha yok hocam, saygılar
Çok öğretici bir söyleşi olmuş size ne kadar teşekkür etsem azdır hocam. Bana kattığınız her bilgi için size minnettarım❤️❤️🙏🏻
Ömrünüz uzun olsun. Allah kem nazardan esirgesin. Ülkem için, konuşmanız şifadır.
Hocam sizi gece geç saatleri dinliyordum ama sabah dinlemeye başladım çünkü geceleyin yorgun kafa ile sizin konuşmalarınızı israf ediyormuşum
yine muhteşem bir açılımdı ömrünüze bereket.
iki bucuk saatlik yayinda tek bir youtube reklami yok... iste gercek aydin : ) 🙏
Biz çok teşekkür ederiz. Paylaşımınız için 💙☀️🌻
İranlılara özgürlük,herkese özgürlük, her zaman özgürlük,özgür olmadan asla.İnşallah iranlı kardeşlerim diktatörlerden sıyrılıp özgürlüğüne tez zamanda kavuşur.
İranlılar gerçekten çok yüksek kapasiteli ve uygar insanlar. Ben de gittiğimde İran-Irak savaşında ölen ve cesedi yeni bulunan genç insanların yasını tutuyorlardı. Gerçekten de ortadoğu’nun tutulamayacak gücü olmamyolunda ilerlerken en kolay ve en keskin çengelle gittiği yoldan gerisingeri çekilmesi çok acı.
Bana ne kadar iyi geldiğini keşke bilebilseydin ağabey. Kal sağlıcakla
Müthiş analizler. Severek dinledim. Teşekkürler!
Dilinize sağlık sevgili hocam,eksik olmayın
Teşekkürler Dücane bey.
Şunu düşündüm ; eğer İran toplumu Hristiyan ya da Zerdüşt olsaydı bu sorunlar ve bu acılar olur muydu ? Sorunun esas sebebi çok net. Sizin de söylediğiniz gibi çözüm Devlet ve Toplum hayatını laiklikle , evrensel hukukla ve bilimle inşa etmek ve yönetmektir. Saygılar...
Tek kelimeyle mükemmel bir çözümleme...yüreğine emanet ol...
Değerli hocam, iyi ki varsınız başka ne diyebilirim ki. Çok teşekkürler.
Insana hürmet etmeyen hiç bi düşünceye saygı duyamam..
Hocam çok teşekkür ederim Allah a emanet olunuz
Süpersin abi...Allah sana sağlık, huzur versin...
Vesselam. İyi ki varsınız hocam. Bu ülkenin başına gelen en iyi bir kaç iyilikten biri sizsiniz. İçtenlikle saygı sevgi ve hürmetlerimi sunarım.
Dücane hocam ben bahsettiğiniz o iç çatışmaları, kendi okuduklarım ve anlayabildiklerim içerisinde, Cemil Meriç ve Oğuz Atay eserlerinin bazılarında ciddi hissettim.
Hocam standart bir dindar bu anlatıklarınızı ne kabul eder ne anlar.
Ben ateistim sizi dinliyorum dükkanda dindar bir abi geldi ne diyor bu dinsiz dedi 😂😂😂, size sağlıklı uzun ömür diliyorum
Teşekkür ederim Dücane bey
1:30:14 Her şey değişebilir ama kadın değişmemeli. Kadın değişirse her şey alt üst olur. Güzel söz.
🌸💮🌺🌼Teşekkür ederim.🌸💮🌺🌼
Düştü saç, bam etti teli
Sütliman derya kabardı da kabardı
Aktı sel oldu anlayana
Çift canlı denizim var benim.
Munterem Hocam sizi görmek iyi geliyor . Sizi sık sık görmek arzu ediyorum.
Genelde RUclips'da yorumlarda o kadar fazla yazım hatası oluyor ki okumaya dayanamıyorum. Fakat bu kanalın müdavimleri en azından bağlaçların ve soru ellerinin (mı, mi, mu, mü) ayrı yazılması gerektiğini biliyorlar. Bu da kanalın seviyesine dair ufak bir ipucu veriyor. Umut verici.
Dedi “ellerinin”
Istedi “eklerinin”
Dikemedi soküğünü
Artisken “kendinin”
En basit anlatayım
24.09.2022 cumartesi saat 12:49
Kahvemi yaptım
Balkonu temizledim
Tam çıkıyordum
Karşı apartmanın balkonuna ev sahibi bey çıktı
Sigarası elinde, kahvesini içip oturma hakkı otomatikman o'nun
Ben kapımı kapadım mutfağıma oturdum
İslam ve kadın
Bu işte
2.sınıf yaratık
Yani ben kadın😔🤔💫
Sizde başkasının dikizleyemeyeceği şekilde dekore edin balkonu, balkon keyfinden vazgeçmeyin sizin için çok önemliyse orda oturmak, akıl ve iyi niyet olduktan sonra çözüm odaklı adım atılabilir, islamla ne alakası var, sanki günümüzde artık İslami kuralları uygulayan var ve herşey ıslama göreymiş gibi..İslam bu topraklarda tanzimatla birlikte yok edildi günümüzdede artık vicdanlara hapsolmuş durumda, sizde karalamaya devam edin böyle, er veya geç öleceğiz kalbimizden geçen niyetin bile hesabını vereceğiz. Sataşacak o kadar şey varken bugün mağdur ve mazlum olan islama saldırmanız sizin için büyük talihsizlik olmalı.
Dücane baba sen çok yaşa
Sunnilerde Fethullah Gülen de hüzün ağlama melankoli bol bol vardı da milletin anası da ağlattı
Hocam ağzınıza ve yüreğinize sağlık
düşünsel temelde cok faydalandıgım bi Video, sagolun..
Hocam ağzına yüreğine sağlık, yalnız sakallar geri gelsin size çok yakışıyordu.
Allah razı olsun.
Yüreğinize sağlık hocam çok teşekkür ederim.
1:06:51 ameller niyetlere göredir'i de bağlamından kopartıp buraya eklersek tabi ki suçluluk duygusu hiç kalmaz. 😀
Çok teşekkür ederim üstadım.
İyi ki varsınız ❤👏❤👏
Iyiki varsiniz🌺
Teşekkür ederim efendim⚘
Verdiğiniz emek için teşekkürler.
Dücane üstad sakalsız haliniz çok güzel bu tarzı biraz devam edebilirsiniz sıkılan kadar.
Teşekkür ederim
Spotify kanalınız yok mu? Keşke işe gidip gelirken de dinleyebilsek...
Aya benzeyen bir güzel Mehsa ..
çok önemliydi yine benim için. çok teşekkür ediyorum.
çok önemli bir temellendirmeydi. karanlık bir yer aydınlandı.
Nefesinize ve emeğinize sağlık.
İçten; can-ı gönülden teşekkürler. Bize anne babamız bu kadar zaman ayırmadı..
Ağzınıza sağlık.
Dücane hocam, Soyadı kanunu hakkında bilgi verebilir misiniz?
Proğramınızda yeniden Felsefe derslerine başlamak var mı üstad? eylülü bitirdik ve halen bekliyoruz. Saygılar🙏
Ben 23 yaşındayım.Şu anda başörtülüyüm ve çıkarmaya çalışıyorum.Eski aile fotoğraflarımıza baktığımda 2000 lere kadar ailede başörtüsü diye bir şey yok.Annem ve daha birçok kişi açık saçlı evlenip geleneksel Kürt leçeği takarlardı,örükleri veya perçemleri de leçek altından çıkartılırdı,leçeğin kendisi de zaten ince ve beyaz renklidir.Annem,babaannem ve anneannemin gençliğinde de böyle olduğunu sadece tek farkın geleneksel başlık taktıklarını söylerdi ve hiçbir şekilde saçın haram olduğu inanışı yoktu.Biz İstanbul Başakşehir e taşındıktan sonra annem hiç değilse beyaz pardesü giyerdi artık karalara bağlanıp,Kürtlerin giyimini eleştirmeye başladı ve bizim de kapanmamızı bize empoze etti.Hala daha ailem müslümanların daimi cennetlik olduğuna ve diğer insanların cehenneme gideceğine inanıyor.Kız kardeşimle her ne kadar onlara doğruları göstermeye çalışsak da çok büyük bir körlük içindeler.Bizim demokratik ve özgürlükçü düşünce yapımıza çok ters bir inanışa sahipler ama bunun farkına ben vardıysam umarım onlar da varırlar.Din baskısı yaşayan herkese sabır diliyorum.
İsmin de düşüncelerin de cok güzel. Umarım istediğin gibi yaşama özgürlüğünü elde edersin
@@drfatiherdinc çok teşekkürler
Merahaba Rozerin nasilsin yazdgın cümleleri okdum affna sıgnarak soru sormak istyorum eger rahatsiz olursan cevaplamsanda olur yinede tesekur ederim acldinmi bu arda nokta virgul kulanmadim cunki telefonum bozuk kusrabakma ismim Rabia sadece cesaret ede bildnmi
@@elihuseyinov131 evet açıldım.iki aydır bunu başardım.ilk zamanlar havanın soğukluğuyla bere takmaya başladım,sonra yavaş yavaş çıkardım bereyi de.hiçbir tepki vermediler beni açık gördüklerinde ama şu anda manipülatif oyunlara maruz kalıyorum.tehditler de cabası.elalemin ne diyeceği çok taktıkları bir konu ama elalem bizi tanımıyor bile.kız kardeşimle neredeyse evde hapis hayatı yaşıyorduk.şu anda özgüvenim çok iyi.kendimi kaybetmiştim geçen son on yılda ama bugün kendimi seviyorum,saygılıyım ve başaramayacağım hiçbir şey yok gibi hissediyorum.babam okumamı istemiyor ama üniversite sınavına hazırlanıyorum.yani onların ne düşünüp hissettiğindense kendimi birinci plana alıp kendimi dinliyorum.kaybedecek zamanım yok.mahsa jina amini’n öldürülmesi ve İran’daki kadınların cesaretleri beni çok etkiledi.şu anda motivasyonum en fazla şiddet görürüm ama diğer ülkelerdeki kadınlar bunun için öldürülüyor bu da özgürlüğüm için ödeyebileceğim bir bedel.
@@rozerin496 tesekur ederim cevapladgn icin aslinda bende ayni durmdayim fakat sana nispeten ailem konsunda şansliyim Azerbayndanim 22 yasim babami kucuk yasta kaybetdim annem ve2 abim var onlar bana hic bir sey demiyolr onemli olan ssnin kararin fakat o kadar insanlar neder diye dusnyorumki nasli hall edcem bilmyorum 20 yasinda kapandim annem kapanma aclamk istyceksin dedi fakat etrafmdaki kizlar kapanmisdi ackcasiozendim ve cocuken duydugm korkunc cehhenem senaryolari sacalrmzdan aslcaz falan bu yuzden aclrsam ya cezlanrsam bi korkusu var ha bjde evelnmek icin acldi diycekelr diye bide hep dini kanllari goryorum aclamk gunah huzme gibi aslnda iy kanllar amma tesetur konlarndan cokca bahs edyolar ne zaman yazlarni gorsem vazgecyorum benim hikayem boyle aslnda acik giyenen biri deglim hep diz alti giynemyi sevyorum amma nedense yapamdjm her neyse cok uzun oldu ozur dilerim
mükemmel bir dersti hocam teşekkürler.
Hocam, yüreğinize, emeğinize sağlık.
Sydneyden saygı sewgilerimi present yapıyorum üstadım ❤
Hocam, ben de sizin çok hızlı konuştuğunuzu düşünüyorum. Size kağıt kalemle ancak yayın bitiminden 1 saat sonra yetişebildim. Zaman ayırdınız emeğinize sağlık. Hoşça bakın zatınıza.
Hocam artık karşı taraf kendini aciz, itilmiş hissediyor diyorsunuz ama ben niye hala aynı muameleyi görüyorum toplumda acaba? Ne kadar entelektüel ne kadar eğitimli olursan ol başörtülü olunca sana bakışları öyle tuhaf oluyor ki
Nötr bir bilgilendirme: önceleri başörtüsü kelimesi vardı. bu tartışmalar yoğun şekilde sürmekteydi. bu esnada, 1987 ortalarında, YÖK başkanı Prof Dr İhsan Doğramacı batıda bu olayın bir karşılığı olduğunu ve bu sorunun çağdaş bir şekilde açılabileceğini söyledi. gazetelerde fotoğrafları yayınlandı. adına "türban" denen, bazen moda defilelerinden ve egzotik filmlerden tanıdığımız bu aksesuar, şehirli, zengin üst kesimden yaşlı bazı hanımlar tarafından çok az hatta nadiren kullanılıyordu. dediğim gibi, bunun adı türban idi. muhalif cephe hem başörtüsüne alternatif oluşturma, hem karşı cepheyi bölme çabası ile bu yeni nesneye sarıldı ve başörtüsü yasaktır ama türban serbesttir." diye bir yorum getirdiler. başörtüsüne hürriyet sağlanması için karşı cephe de, "bu türban, türbanlı bacım, vb. " tanımlamalarla yasakları aşmaya çalıştılar. yasakçılar ise bunun önüne geçmek için "türban da yasaktır" konumunda katılaştılar. zamanla başörtüsü ve türban kelimelerinin anlamları karıştı ve her iki taraftan da katı görüşlüler ve yasakçılar eliyle, sıhhatli bir tartışma ortamı oluşmasının önüne geçildi. olay kronikleşip fosilleşti. o dönemleri yaşayan biri olarak katkı mahiyetinde yazdım umarım faydalı olur.
Gez, göz, arpacık da istiyoruz. "Silahsız felsefe olmaz" diyorlar. Aslı var mıdır?
Dert yeni degil, ama eski de degil, Sunum harika.mfg
teşekkürler Hocam...
14:54 de değindiğinmiş olduğunuz Uluslararası medyanın yoğun ilgi gösterdiği hadiselere dikkat çekmeniz bana Gezi Olayları na dünya medyasının gosterdiği ilgiyi hatırlattı...
1:46:35 Trump'tan Suudi Arabistan'la 110 milyar dolarlık silah anlaşması
20 Mayıs 2017 (kılıç dansı yapmışlardı)