Locke: Hükumet Üzerine İkinci Deneme -Anayasal Yönetim (Siyaset Felsefesine Giriş 15,16,17)
HTML-код
- Опубликовано: 4 май 2017
- Prof. Steven B. Smith'in üç ders olarak verdiği "Anayasal Yönetim: Locke, İkinci Deneme" isimli derslerin tek video altında toplanmış kaydı.
DERS-1:
John Locke, Thomas Jefferson üzerinde öylesine büyük etkide bulunmuştur ki, Birleşik Devletler’in onursal kurucu babası olarak düşünülebilir. İnsanların doğal eşitliğini, hayat, özgürlük ve mülkiyet doğal haklarına sahip olduklarını savunmuş ve meşru hükümeti daha sonra Thomas Jeffferson’un Bağımsızlık Bildirgesi’nde kullanacağı terimlerle tanımlamıştır. Locke’un hayatı ve eserleri tartışılır. Ders Locke’un daha önce Makyavel ve Hobbes tarafından geliştirilen fikirleri nasıl daha liberal anayasal devlet teorisine dönüştürdüğünü gösterir.
DERS-2:
Locke, İkinci Deneme’nin açılış bölümlerinde, özel olarak İncil’e ait olan, insanların başlangıcına ilişkin hikayeyi yeniden yazar. Kendilerini karar verici bir otoritenin olmadığı bir doğa durumunda bulan insanların emekleriyle elde ettikleri mülkü nasıl sahiplendiklerini anlatır. Ders doğal hukuk, rızaya dayalı yönetim ve Locke’un, siyaset teorisine en önemli katkısı olarak kabul edilebilecek Rıza Doktrinini tartışarak devam eder.
DERS-3:
Bu derste, Locke’un İkinci Deneme’si bağlamında iki önemli konu tartışılır. İlk olarak, Locke’un anayasal devlet teorisi bağlamında devletin yasama organı karşısında yürütmenin rolü tartışması vardır. İkinci olarak, Locke’un siyasal teorisi Amerikan rejimi ve çağdaş Amerikan siyaset felsefesi ile ilişkilendirilir. Ders, John Rawls’un kitabı Bir "Adalet Teorisi" ve onun genel teorisinin Locke siyasi fikirleriyle olan ilişkisinin tartışılmasıyla sona erer.
PROF. STEVEN B. SMITH KİMDİR:
Steven B. Smith Alfred Cowles Siyaset Bilimi ve Profesörü ve Yale’de Brandford Master’ıdır. Doktorasını 1981 yılında Chicago Üniversitesi’nden almıştır. Yale’de Siyaset Bilimi’nde Doktora ve Yüksek Lisans Çalışmaları Direktörü, İnsani Bilimler Lisans Programı Direktörü ve Musevilik Çalışmaları Başkan Vekilliği görevlerinde bulunmuştur. Araştırmaları siyaset felsefesi tarihi ve anayasal yönetimde devlet idaresinin rolü üzerine yoğunlaşmıştır. Son yayınları arasında Spinoza, Liberalizm ve Yahudi Kimliği; Spinoza’nın Yaşam Kitabı; ve Leo Strauss’u Okumak bulunmaktadır.
(Çeviren ve Seslendiren: Doc. Dr. Bican Şahin)
.
Bu Pandora kanallarını yeni keşfettim. Mükemmel bir iş yapıyorsunuz. Umarım hak ettiğiniz yerlere gelirsiniz. Kendi adıma çok teşekkür ederim :)
Tüm vidyolari için Pandora'ya teşekkürler.
ÇOK TEŞEKKÜRLER, İYİ Kİ BU İŞİ YAPIYORSUNUZ! ÇOK FAYDALI BİR SİTE.
her şeyden önce hak anlayışı, barış, erdem, saygı, sömürü, ahlak ve mülkiyet, sermaye, para , adalet , özgürlük, demokrasi, mutluluk gibi kavramların anlamları hassas incelenmelidir....
yaptiginiz sey gercekten harika cok tesekkur ediyorum ..
güçler ayrılığının önemi hukukun üstünlüğüne bağlı, yasama ve yönetimin uygulandığı demokrasi amaçlı olmasıdır....hukukun denetiminde yasamanın yasalarıyla ve yönetimin icraatlarında yasal yorum denetimleri mümkün olabilir....günümüzde idari yönetimin güdümünde hukuk ve yasama modelleri demokrasiyle çelişen toplumlar görüyoruz....
hem hak kaynağı ve anlayışı tartışılıyorken, hem mülkiyetin doğal haklar ve bireysel haklarla korunması gereken öncelik hukuku öneriliyor gibi geldi, aslında doğal hakların 1. si yaşam hakkı ise bahsedilen ahlak öncelikle insanın erdem ve paylaşım öncelikleriyle kural koyucuların ihtiyacın zorunlu giderilmesi gereken adaletle sağlanması gerekmez mi?..özellikle de paranın kullanıldığı sistemlerde sermayenin karar verici olarak kaynak kullanımını yönlendirirken sömürünün kaçınılmaz piyasa değeri olarak kullanılması ahlaksızlık değil midir.?......yani doğal hakları savunuyorken ve egemenden mülkiyet haklarını temeline koydukları adalet beklentisi ile korunması istenirken mülkiyete ulaşma şartlarını önce ulaşan kadar avantajlı değilken , doğal malların mülkiyet pozisyonuna geçirilmesi , daha sonra gelenlere sadece emeğe dayalı hakları bırakan adaletsizlik değil midir?....barış sadece empati temelli adalet anlayışının oluşturduğu egemenin yönetim yöntemi olarak oluşturduğu sistemin temeline zorunlu ihtiyaçların giderilmesinde adalet olmalıdır, işte ahlaki sistemin yönetim şekli bu olmalıdır....
Ağız şapırdatması yüzünden dinleyememek :( lanet Misophonia