umarım severek beğenerek okursunuz yorumlarınızı ve beğenilerinizi bekliyorumm . . . . . . HİKAYE Önümde dünyanın sonuna kadar uzanıyormuş gibi görünen tarlayı izlerken kendimi düşüncelere kaptırmıştım. Hayatımızda olan bütün terslikler üst üste gelmiş. Yanımda sessizce arabayı kullanana tae ye baktım. Batmakta olan güneş yüzüne vuruyor hatlarını belli ediyordu. Ona baktığımı fark etmiş yüzünü bana dönmüştü. Bakışları kısa bir süre yüzümde ve şişmiş karnımda gezdikten sonra tekrar önüne dönmüştü. Tae: iyi misin sevgilim? Dudaklarımı birbirine bastırmış oturduğum yerden birazcık dikleşmiştim. Saatlerce arabada oturmak tahmin ettiğimden daha kötüydü. y/n: belim ağrımaya başladı. Ne kadar yolumuz kaldı? Tae: 3 saat. Karşımıza çıkan ilk benzinlikte duracağım merak etme. Başımla onaylamış elimi karnıma götürmüştüm. Sekiz aylık hamileydim. Bir kızımız olacaktı. Doğuma bu kadar yakın uzun yolculuk yapmamam gerektiğini biliyordum fakat zorunda kalmıştık. Babaannem çok hastaydı. Iyileşecek mi emin değildim. Yıllardır onu göremediğim için yanına gitmek istiyordum. Tae beni çok vazgeçirmeye çalıştı fakat geç kalacağımdan korkuyorum. Eğer onu son bir kez göremezsem hayatım boyunca pişman olacaktım. Doğuma zaten daha bir ay vardı. Içimdeki sıkıntıyla derin bir nefes vermiştim. Taenin sıcak elini elimin üzerinde hissettim. Elimi dudaklarına götürmüş minik bir öpücük kondurmuştu. Tae: her şey iyi olacak merak etme. Gülümseyerek söylediği cümleye inanmaktan başka şansım yoktu. Içimde bir sıkıntı vardı. Babaannemi kaybetmekten çok korkuyordum. y/n: korkuyorum. Tae: sters yapmamaya çalış olur mu? Minik bebeğimiz için. Gülümsemiş şişmiş karnıma bakmıştım. Bebeğimizi hissetmek biraz olsun kendimi toparlamama yardımcı olmuştu. Bakışlarımı camdan dışarı yönelttim. Bir köyün yanından geçiyorduk. Tavuklara bakarken gülümsememe engel olamamıştım. Güneşin kızıllığı her yeri sarmıştı. Aşık olduğum adam yanımdaydı. Ben iyiydim ve babaannem iyi olacaktı. Içimi saran pozitiflikle derin bir nefes almıştım. Karnıma ufak bir sancı saplanmıştı. Elimi karnıma götürüp okşadım. Bebeğimin minik ayağını avucumun içinde hissetmemle gülümseyip taeye döndüm. y/n: tekme atıyor. Burnundan gülmüş elini elimi yanına koymuştu. Tekrar karnıma bir sancı saplanmış çok geçmeden taenin heyecanlı sesi arabaya yayılmıştı. Tae: hissettim. Her seferinde aynı heyecanı göstermesi ile gülümsemiştim. Hayatımda gördüğüm en iyi babaydı o. Tae: çok hırçın bir kızımız olacak galiba. Tekrar karnıma bir sancı saplanmıştı fakat bu diğerlerinden daha güçlüydü. Ufak bir inilti bırakıp kaşlarımı çattım. Bakışlarım karnıma kaydı. y/n: galiba haklısın. Karnıma giren bir diğer sancı ile taenin kolunu tutup sıkmıştım. Sancılar gittikçe kuvvetleniyordu. Tae: iyi misin? y/n: canım yanıyor. Çok geçmeden karnıma saplanan ağrı ile inlemiştim. Tae arabayı sağa çekmiş bütün vücuduyla bana dönmüştü. Canım çok acıyordu. Korkmaya başlamıştım. Tae: y/n iyi misin ne oluyor? Derin bir nefes almış dinen sancılar ile birazcıkta olsa sakinlemiştim. y/n: iyiyim galiba. Taenin koluna tırnaklarımı geçirdiğimi yeni fark ediyordum. Elimi gevşetmiş koluna bakmıştım. y/n: kolun. Tae: kolumu boş ver y/n sen iyi olduğuna emin misin? Su ister misin? Başımla onaylamış arka koltuktan uzanıp su almasını izlemiştim. Elimi karnıma götürmüş yavaşça okşamıştım. Canımı çok yaktın kızım sorun ne. Tae su şişesinin kapağını açmış bana uzatmıştı. Suyu almış dudaklarıma götürmüştüm. O an karnıma saplanan şiddetli sancı ile su ellerimden kaymış yüzümü buruşturmuştum. Tae: y/n! Bütün karın kaslarım geriliyordu. Dışarı çıkmak için zorladığını hissetmeye başlamıştım. y/n: taehyung... Tae endişeli gözlerle beni izliyordu. y/n: taehyung galiba doğuruyorum. Karnıma saplanan feci ağrıyla çığlık atmıştım. Nefesim kesiliyordu. Hayır şimdi olmaz. Şu an olamazdı. Tae: ne?! Ellerim deli gibi titriyordu. Bir elimle taenin kolunu diğer elimle oturduğum koltuğu sıkıyordum. y/n: TAE BİR ŞEY YAP!! Karnıma deli gibi sancılar saplanıyordu. Nefes almakta zorluk çekmeye başlamıştım. Kendimi çok çaresiz hissediyordum. Arabanın çalışmasıyla bütün vücudumu koltuğa yaslamıştım. Tae hızla geri dönmüştü. Tae: nefes al y/n sakin ol! Taenin yolda gördüğüm köye gitmeye başladığını fark etmemle karnıma giren ağrıları görmezden gelerek bağırmaya başladım. y/n: HASTANE!! HASTANEYE GİDELİM!! Tae: y/n sakin ol! Eminin köyde bir hastane vardır!! Sakin ol tamam mı sadece nefes al! Tae çok hızlı gidiyordu. Başım dönmeye başlamıştı. Gözlerimden akan yaşlar çenemden damladığında fark ettim ağladığımı. Vücudumdaki acı o kadar fazlaydı ki bebeğime bir şey olduğundan korkuyordum. Daha erkendi. Bu kadar acı çekmem normal mi? Karnıma ardı ardına saplanan sancılarla taenin kolunu sıkmış gözlerimi sıkıca kapatmıştım. Arabada benim çığlıklarım yankılanıyordu. Gözlerimi anlığına açmış köye girdiğimizi görmüştüm. Tae arabayı durdurmuş canımı açmıştı. Tae: karım doğuruyor! En yakın hastane nerede! X: hastane buradan 20 dakika uzakta yetişmez çabuk köyün ebesine gidin. Kulaklarıma gelen sesle bağırmaya başlamıştım. y/n: OLMAZ!! HASTANEYE GİDELİM TAE! Tae bana dönmüş terden ve gözyaşından ıslanmış yanaklarıma ellerini koymuştu. Tae: sevgilim beni dinle! Zamanında hastaneye yetişemeyiz! Lütfen dayan. y/n: AAAAAAAHHH Bacaklarımın arasından sıcak bir sıvının aktığını hissetmiştim. Canım çok yanıyordu. Tae: nerede bu ebe!! X: hemen şu ev Tae tekrar arabayı çalıştırmış bir süre sonra durmuştu. Her yerim ağrıyordu. Sancılarım kesildiğinde hıçkırarak ağlıyor tekrar başladığında çığlık atıyordum. Canım çok yanıyordu ve çok korkuyordum. Nefesim daralıyordu. Kapımın açıldığını hissetmemle ıslak yüzüme rüzgar vurmuştu. Tae kemerimi çözmüş kollarını etrafıma sararak beni kucağına almıştı. Tae: dayan güzelim geldik. Etrafımızda birçok ses vardı fakat sadece taenin sesini ayırt edebiliyordum. Nefes nefesiydi ve beni bir eve sokuyordu. Hızlıca bir odaya girdi ve beni yatağa yatırdı. Karnıma saplanan ağrıyla bağırmaya başladım. Sıkıca kapalı tuttuğum gözlemi açmış taenin endişeli gözleriyle karşılaşmıştım. Kirpikleri ıslaktı ve dudağını ısırıyordu. Tae: derin nefes al güzelim Nefes almak çok zordu. Etrafımda kırklarında bir kadın koşturuyor bir şeyler alıyordu. Odada daha önce görmediğim çok yüz vardı. E: eşofmanını çıkar çabuk. Tae hızlı eşofmanını çıkarmış ardından sırılsıklam olmuş kilodumu çıkarmıştı. Kadın bacaklarımın üzerine bir şey örtmüş ardından önüme geçmişti. Derin derin nefesler almaya çalışıyordum. ellerini dizlerime koymuş gözlerimin içine bakmıştı. E: kızım sana söylediğimde ıkınacaksın duydun mu beni? Ne kadar canın yanarsa yansın ıkınmaya devam et ve nefes almayı unutma. Tamam mı?! Gözlerimden akan yaşlarla onaylamış karnıma giren diğer bir sancıyla daha çığlık atmıştım. Kadın koyduğu örtünün altına girmişti. Taenin elini sıkıyordum. Bakışlarımı başımda dikilen taeye çevirdiğimde o da bakışlarını kadından çekmiş gözlerime kilitlemişti. Bir eliyle saçımı okşamaya başlamıştı. Tae: nefes al sevgilim. Sadece gözlerine bakıyor bütün bu yaşananların bir kabus olmasını diliyordum fakat her şey çok gerçekti. y/n: korkuyorum. Islak alnıma bir öpücük kondurmuş elimi hafifçe sıkmıştı. Tae: inanır mısın bende çok korkuyorum. E: ıkın! Ebe olduğunu tahmin ettiğim kadının sesini duymamla karnıma bir sancı saplanmış bende ıkınmaya başlamıştım. Derimin yırtıldığını hissediyordum ve avazım çıktığı kadar bağırıyordum. Bütün vücudum ağrıyordu. Nefesim kesilene kadar ıkınmaya devam ettim. Nefesim kesildiğinde derin bir nefes almış kendimi serbest bırakmıştım. Kadın örtünün altından çıkmış çatık kaşlarıyla yüzüme bakmıştım. E: sadece bunu mu yapabiliyorsun! Böyle olmaz daha sert! Tamam mı! Şimdi daha sert ıkın! Elimden geldiğince ıkınıyordum fakat acım ve ağrılarım devam ediyordu. Köyde benim çığlıklarım yankılanıyordu. Nefesim kesildiğinde derin bir nefes almış ıkınmaya devam etmiştim. E: kafasını görüyorum daha sert yoksa bebeğini kaybedeceksin!! DAHA SERT! Bütün gücümle ıkınmaya başlamıştım. Derim yırtılıyordu. Canım çok yanıyordu. Gözlerimden yaşlar akıyordu fakat ağlayamıyordum bile. Çığlık atmaktan sesim kısılmıştı. Ne kadar ıkındım bilmiyorum fakat bir süre sonra rahatladığımı hissetmiştim. Ikınmayı bırakmış derin derin nefesler almıştım. Bütün odada bir sessizlik hakimdi. Neden ağlamıyordu. Kadın kucağında kızımda doğrulmuş bir şeyler yapıyordu fakat bacağımdaki örtüden dolayı göremiyordum. Bakışlarımı taeye çevirdim. Ağlayarak o tarafa bakıyordu. Korkmaya başlamıştım. y/n: tae ne oluyor? DEVAMI ALTTA
DEVAMI . . . y/n: tae ne oluyor? Başım dönmeye başlamıştı. Odadaki sessizliğin ardından bir ağlama sesi duyulmaya başlamıştı. Sonunda derin bir nefes alabilmiştim. Kızım iyiydi. O iyiydi. Korkum yavaş yavaş geçmeye başlamıştı. Parmak uçlarım buz gibiydi ve artık hissedemez hale gelmiştim. Başım çok dönüyor sesler boğuk geliyordu. Kızımın sesini duyamaz olmuştum. Gözlerim kararıyordu. Konuşmaya çalışıyordum fakat dilim dönmüyor resmen ağzımı açamıyordum... TAEDEN Kulaklarımı dolduran ağlama sesiyle gülümsemiş y/n ye dönmüştüm. Gözlerini açık tutmakta zorlanıyor gibiydi. Tae: y/n? Gözleri yavaşça kapanmıştı. Elimi tutan eli gevşemişti. Deli gibi korkuyordum. Onu kaybetmek en son istediğim şey bile değildi. Tae: y/n! Gözlerini aç! Kadın bebeği yanındaki kızlardan birin vermiş hızlıca y/n nin yanına gitmişti. Tae: bir şey yap lütfen neden gözlerini açmıyor!! Omuzumda bir el hissetmiş o tarafa dönmüştüm. Tanımadığım bir kız bana bir şeyler söylüyordu fakat ben sonradan sesini duymaya başlamıştım. X: hadi odadan çıkalım ki işini rahat yapsın. Eminim karın iyi olacak. Başımı olumsuz anlamda sallamış y/n ye dönmüştüm. Rengi solmuştu. Karnı eskisi gibi değildi fakat hala şişti. Yüzündeki bütün yaşam gitmişti. Gözlerimden akan yaşları kontrol edemiyordum. Kızımızı çoktan odadan çıkartmışlardı ve ne yapacağımı bilmiyordum. Elim kolum bağlıydı. Kendimi çok kötü hissediyordum. Ağlamaktan başka hiçbir şey yapamamak sinirlerimi çok bozuyordu. Kız omuzumdaki elini çekmiş beni kapıya yönlendirmişti. X: lütfen... hadi. Odanın kapısında durmuş y/n me bakıyordum. Benim güzel sevgilim. Nefes aldığını görüyordum fakat çok yavaştı. Derin bir nefes aldım ve yanaklarımı kuruladım. y/n yi öyle odada bırakıp gitmek hiç istemesem de yavaşça kapıdan çıktım. Tahta kapı arkamdan kapanırken küçük salona göz gezdirdim. Gözlerim hala yaşlıydı ve ortalığı bulanık görüyordum. Yanımdaki kızdan başka kimse kalmamıştı. Önümdeki koltuğa ilerlemiş yavaşça ağırlığımı vermiştim. Dirseklerimi dizlerime dayamış ellerimle yüzümü kapatmıştım. Gözyaşlarım benden izinsiz akıyordu. Keşke izin vermeseydim. Keşke en başından o yola çıkmasaydık. Omuzumda aynı kızın elini hissetsem de görmezden geldim. X: iyi olacak. Sadece yorgun düştüğüne eminim. Burnumu çekmiş ellerimi saçlarıma geçirmiştim. Kendimi çok kötü hissediyordum. y/n yi kaybetmek istemiyorum. Onsuz yapamazdım. Ben onsuz bir hiçtim. Köyün ebesi odanın kapısını açmış telaşla yanıma gelmişti. Hızla ayağa kalkmıştım. E: çok kan kaybetti eşinin kan grubu ne? Tae: ben verebilirim benimki hepsiyle uyumlu. Kadın başıyla onaylamış yanımdaki kızın eline bir şeyler tutuşturmuştu. Açık kapıdan içeri bakmaya çalışıyordum fakat hiçbir şey görünmüyordu. Lütfen y/n lütfen beni bırakma. Sensiz kızımıza nasıl bakacağım. Daha nasıl bir baba olunur onu bile bilmiyorum. Lütfen sevgilim. Lütfen iyi ol. Yanımdaki kız beni oturtmuş kolumu açmıştı. Ebe çoktan içeri girmiş ve kapıyı suratıma kapatmıştı. Kendini çok çaresiz hissediyordum... Yavaş yavaş kendime gelmeye başlamıştım. Yutkunmuştum fakat ağzım kupkuruydu. Gözlerimi açmış bir süre sarı ışığa alışmaya çalışmıştım. Anılar teker teker gözümün önüne gelmeye kulağımda bebeğimin sesi yankılanmaya başlamıştı. Vücudumda hiçbir ağrı hissetmiyor aksine çok huzurluydum. Içinde bulundum odaya göz gezdirdiğimde kenardaki koltukta oturan bir bedeni görmüştüm. y/n: tae? Tae bakışlarını bana çevirmiş kocaman gülümsemişti. Kucağında kızımızı tutuyordu. Tae: güzelim? Ayağa kalkmış kucağındaki bebeğimizle yanıma yaklaşmıştı. Gözlerimin arkası yanmaya başlamıştı. Tae: iyi misin? Bakışlarımı bir yorgana sarılmış küçük bedenden ayırmadan başımla onaylamıştım. Gözlerimden yaşlar sessizce akmaya başlamıştı. Tae yanımda diz çökmüş kızımın yüzünü bana çevirmişti. Hayatımda gördüğüm en güzel bebekti. Gülmekten kendimi alamamıştım. Kocaman gülümsemeyle kızımın yüzünü incelerken kendimi çok huzurlu hissediyordum. Taeye baktığımda onun da gözünden akan yaşları görmüş burnumdan gülmüştüm. Y/n: ağlıyor musun sen? O da benim gibi gülmüş bakışlarını gözlerime çıkarmıştı. Tae: sorma canımın içi bugün hiç ağlamadığım kadar ağladım. Gülmüş bakışlarımı bebeğimize çevirmiştim. Çok güzel uyuyordu. bir süre Minik göğsünün huzurla inip kalkmasını izlemiş ardından taeye bakmıştım. Alnıma ardından yanağıma kokulu bir öpücük kondurmuş kolunu kafamın üstünden sarmıştı. Eliyle saçımı okşarken gözleri bütün yüzümde geziyordu. Tae: bir an seni kaybedeceğimi sandım. y/n: benden kurtulmak o kadar kolay değil Gülümsemiştim fakat o gülmek yerine dudağıma minik bir öpücük kondurdu Tae: ciddiyim y/n bayıldığında ne kadar korktuğumu sana anlatamam. Gerçekten seni kaybetmeye hiç bu kadar yakın olmamıştım ve bir daha da olmak istemiyorum. Bir daha sakın beni böyle korkutma. Derin bir nefes almış başımla onaylamıştım. y/n: seni seviyorum. Tae: sen benim her şeyimsin canımın içi. Bende seni çok seviyorum. Huzurla uyuyan kızıma bakmıştım. Cevabını bilsem de sormaktan kendimi alamamıştım. y/n: peki adı ne olacak? Tae önce bebeğimize ardından bana bakmıştı. Gözlerinin içi parlıyordu. Ne güzel bakıyordu bana öyle. Tae: ha-eun? Burnumdan gülmüştüm. Kız olduğunu öğrendiğimizden beri adının ha-eun olmasını istiyordu. Ben her söylediğinde burun kıvırmıştım fakat benim de hoşuma gitmişti. Elimi kaldırmış parmağımla minik yanağını okşamıştım. y/n: merhaba ha-eun Tae nin şaşırdığını görmüştüm fakat ona bakmadım. Tae: gerçekten mi? y/n: evet taehyung gerçekten. Kim ha-eun, çok güzel oldu. Tae gülmüş dudağıma bir öpücük kondurmuştu. Tae: bencede sevgilim çok güzel oldu... nasıl olmuş???
umarım severek beğenerek okursunuz
yorumlarınızı ve beğenilerinizi bekliyorumm
.
.
.
.
.
.
HİKAYE
Önümde dünyanın sonuna kadar uzanıyormuş gibi görünen tarlayı izlerken kendimi düşüncelere kaptırmıştım. Hayatımızda olan bütün terslikler üst üste gelmiş. Yanımda sessizce arabayı kullanana tae ye baktım. Batmakta olan güneş yüzüne vuruyor hatlarını belli ediyordu. Ona baktığımı fark etmiş yüzünü bana dönmüştü. Bakışları kısa bir süre yüzümde ve şişmiş karnımda gezdikten sonra tekrar önüne dönmüştü.
Tae: iyi misin sevgilim?
Dudaklarımı birbirine bastırmış oturduğum yerden birazcık dikleşmiştim. Saatlerce arabada oturmak tahmin ettiğimden daha kötüydü.
y/n: belim ağrımaya başladı. Ne kadar yolumuz kaldı?
Tae: 3 saat. Karşımıza çıkan ilk benzinlikte duracağım merak etme.
Başımla onaylamış elimi karnıma götürmüştüm. Sekiz aylık hamileydim. Bir kızımız olacaktı. Doğuma bu kadar yakın uzun yolculuk yapmamam gerektiğini biliyordum fakat zorunda kalmıştık. Babaannem çok hastaydı. Iyileşecek mi emin değildim. Yıllardır onu göremediğim için yanına gitmek istiyordum. Tae beni çok vazgeçirmeye çalıştı fakat geç kalacağımdan korkuyorum. Eğer onu son bir kez göremezsem hayatım boyunca pişman olacaktım. Doğuma zaten daha bir ay vardı. Içimdeki sıkıntıyla derin bir nefes vermiştim. Taenin sıcak elini elimin üzerinde hissettim. Elimi dudaklarına götürmüş minik bir öpücük kondurmuştu.
Tae: her şey iyi olacak merak etme.
Gülümseyerek söylediği cümleye inanmaktan başka şansım yoktu. Içimde bir sıkıntı vardı. Babaannemi kaybetmekten çok korkuyordum.
y/n: korkuyorum.
Tae: sters yapmamaya çalış olur mu? Minik bebeğimiz için.
Gülümsemiş şişmiş karnıma bakmıştım. Bebeğimizi hissetmek biraz olsun kendimi toparlamama yardımcı olmuştu. Bakışlarımı camdan dışarı yönelttim. Bir köyün yanından geçiyorduk. Tavuklara bakarken gülümsememe engel olamamıştım. Güneşin kızıllığı her yeri sarmıştı. Aşık olduğum adam yanımdaydı. Ben iyiydim ve babaannem iyi olacaktı. Içimi saran pozitiflikle derin bir nefes almıştım. Karnıma ufak bir sancı saplanmıştı. Elimi karnıma götürüp okşadım. Bebeğimin minik ayağını avucumun içinde hissetmemle gülümseyip taeye döndüm.
y/n: tekme atıyor.
Burnundan gülmüş elini elimi yanına koymuştu. Tekrar karnıma bir sancı saplanmış çok geçmeden taenin heyecanlı sesi arabaya yayılmıştı.
Tae: hissettim.
Her seferinde aynı heyecanı göstermesi ile gülümsemiştim. Hayatımda gördüğüm en iyi babaydı o.
Tae: çok hırçın bir kızımız olacak galiba.
Tekrar karnıma bir sancı saplanmıştı fakat bu diğerlerinden daha güçlüydü. Ufak bir inilti bırakıp kaşlarımı çattım. Bakışlarım karnıma kaydı.
y/n: galiba haklısın.
Karnıma giren bir diğer sancı ile taenin kolunu tutup sıkmıştım. Sancılar gittikçe kuvvetleniyordu.
Tae: iyi misin?
y/n: canım yanıyor.
Çok geçmeden karnıma saplanan ağrı ile inlemiştim. Tae arabayı sağa çekmiş bütün vücuduyla bana dönmüştü. Canım çok acıyordu. Korkmaya başlamıştım.
Tae: y/n iyi misin ne oluyor?
Derin bir nefes almış dinen sancılar ile birazcıkta olsa sakinlemiştim.
y/n: iyiyim galiba.
Taenin koluna tırnaklarımı geçirdiğimi yeni fark ediyordum. Elimi gevşetmiş koluna bakmıştım.
y/n: kolun.
Tae: kolumu boş ver y/n sen iyi olduğuna emin misin? Su ister misin?
Başımla onaylamış arka koltuktan uzanıp su almasını izlemiştim. Elimi karnıma götürmüş yavaşça okşamıştım. Canımı çok yaktın kızım sorun ne. Tae su şişesinin kapağını açmış bana uzatmıştı. Suyu almış dudaklarıma götürmüştüm. O an karnıma saplanan şiddetli sancı ile su ellerimden kaymış yüzümü buruşturmuştum.
Tae: y/n!
Bütün karın kaslarım geriliyordu. Dışarı çıkmak için zorladığını hissetmeye başlamıştım.
y/n: taehyung...
Tae endişeli gözlerle beni izliyordu.
y/n: taehyung galiba doğuruyorum.
Karnıma saplanan feci ağrıyla çığlık atmıştım. Nefesim kesiliyordu. Hayır şimdi olmaz. Şu an olamazdı.
Tae: ne?!
Ellerim deli gibi titriyordu. Bir elimle taenin kolunu diğer elimle oturduğum koltuğu sıkıyordum.
y/n: TAE BİR ŞEY YAP!!
Karnıma deli gibi sancılar saplanıyordu. Nefes almakta zorluk çekmeye başlamıştım. Kendimi çok çaresiz hissediyordum. Arabanın çalışmasıyla bütün vücudumu koltuğa yaslamıştım. Tae hızla geri dönmüştü.
Tae: nefes al y/n sakin ol!
Taenin yolda gördüğüm köye gitmeye başladığını fark etmemle karnıma giren ağrıları görmezden gelerek bağırmaya başladım.
y/n: HASTANE!! HASTANEYE GİDELİM!!
Tae: y/n sakin ol! Eminin köyde bir hastane vardır!! Sakin ol tamam mı sadece nefes al!
Tae çok hızlı gidiyordu. Başım dönmeye başlamıştı. Gözlerimden akan yaşlar çenemden damladığında fark ettim ağladığımı. Vücudumdaki acı o kadar fazlaydı ki bebeğime bir şey olduğundan korkuyordum. Daha erkendi. Bu kadar acı çekmem normal mi? Karnıma ardı ardına saplanan sancılarla taenin kolunu sıkmış gözlerimi sıkıca kapatmıştım. Arabada benim çığlıklarım yankılanıyordu. Gözlerimi anlığına açmış köye girdiğimizi görmüştüm. Tae arabayı durdurmuş canımı açmıştı.
Tae: karım doğuruyor! En yakın hastane nerede!
X: hastane buradan 20 dakika uzakta yetişmez çabuk köyün ebesine gidin.
Kulaklarıma gelen sesle bağırmaya başlamıştım.
y/n: OLMAZ!! HASTANEYE GİDELİM TAE!
Tae bana dönmüş terden ve gözyaşından ıslanmış yanaklarıma ellerini koymuştu.
Tae: sevgilim beni dinle! Zamanında hastaneye yetişemeyiz! Lütfen dayan.
y/n: AAAAAAAHHH
Bacaklarımın arasından sıcak bir sıvının aktığını hissetmiştim. Canım çok yanıyordu.
Tae: nerede bu ebe!!
X: hemen şu ev
Tae tekrar arabayı çalıştırmış bir süre sonra durmuştu. Her yerim ağrıyordu. Sancılarım kesildiğinde hıçkırarak ağlıyor tekrar başladığında çığlık atıyordum. Canım çok yanıyordu ve çok korkuyordum. Nefesim daralıyordu. Kapımın açıldığını hissetmemle ıslak yüzüme rüzgar vurmuştu. Tae kemerimi çözmüş kollarını etrafıma sararak beni kucağına almıştı.
Tae: dayan güzelim geldik.
Etrafımızda birçok ses vardı fakat sadece taenin sesini ayırt edebiliyordum. Nefes nefesiydi ve beni bir eve sokuyordu. Hızlıca bir odaya girdi ve beni yatağa yatırdı. Karnıma saplanan ağrıyla bağırmaya başladım. Sıkıca kapalı tuttuğum gözlemi açmış taenin endişeli gözleriyle karşılaşmıştım. Kirpikleri ıslaktı ve dudağını ısırıyordu.
Tae: derin nefes al güzelim
Nefes almak çok zordu. Etrafımda kırklarında bir kadın koşturuyor bir şeyler alıyordu. Odada daha önce görmediğim çok yüz vardı.
E: eşofmanını çıkar çabuk.
Tae hızlı eşofmanını çıkarmış ardından sırılsıklam olmuş kilodumu çıkarmıştı. Kadın bacaklarımın üzerine bir şey örtmüş ardından önüme geçmişti. Derin derin nefesler almaya çalışıyordum. ellerini dizlerime koymuş gözlerimin içine bakmıştı.
E: kızım sana söylediğimde ıkınacaksın duydun mu beni? Ne kadar canın yanarsa yansın ıkınmaya devam et ve nefes almayı unutma. Tamam mı?!
Gözlerimden akan yaşlarla onaylamış karnıma giren diğer bir sancıyla daha çığlık atmıştım. Kadın koyduğu örtünün altına girmişti. Taenin elini sıkıyordum. Bakışlarımı başımda dikilen taeye çevirdiğimde o da bakışlarını kadından çekmiş gözlerime kilitlemişti. Bir eliyle saçımı okşamaya başlamıştı.
Tae: nefes al sevgilim.
Sadece gözlerine bakıyor bütün bu yaşananların bir kabus olmasını diliyordum fakat her şey çok gerçekti.
y/n: korkuyorum.
Islak alnıma bir öpücük kondurmuş elimi hafifçe sıkmıştı.
Tae: inanır mısın bende çok korkuyorum.
E: ıkın!
Ebe olduğunu tahmin ettiğim kadının sesini duymamla karnıma bir sancı saplanmış bende ıkınmaya başlamıştım. Derimin yırtıldığını hissediyordum ve avazım çıktığı kadar bağırıyordum. Bütün vücudum ağrıyordu. Nefesim kesilene kadar ıkınmaya devam ettim. Nefesim kesildiğinde derin bir nefes almış kendimi serbest bırakmıştım. Kadın örtünün altından çıkmış çatık kaşlarıyla yüzüme bakmıştım.
E: sadece bunu mu yapabiliyorsun! Böyle olmaz daha sert! Tamam mı! Şimdi daha sert ıkın!
Elimden geldiğince ıkınıyordum fakat acım ve ağrılarım devam ediyordu. Köyde benim çığlıklarım yankılanıyordu. Nefesim kesildiğinde derin bir nefes almış ıkınmaya devam etmiştim.
E: kafasını görüyorum daha sert yoksa bebeğini kaybedeceksin!! DAHA SERT!
Bütün gücümle ıkınmaya başlamıştım. Derim yırtılıyordu. Canım çok yanıyordu. Gözlerimden yaşlar akıyordu fakat ağlayamıyordum bile. Çığlık atmaktan sesim kısılmıştı. Ne kadar ıkındım bilmiyorum fakat bir süre sonra rahatladığımı hissetmiştim. Ikınmayı bırakmış derin derin nefesler almıştım. Bütün odada bir sessizlik hakimdi. Neden ağlamıyordu. Kadın kucağında kızımda doğrulmuş bir şeyler yapıyordu fakat bacağımdaki örtüden dolayı göremiyordum. Bakışlarımı taeye çevirdim. Ağlayarak o tarafa bakıyordu. Korkmaya başlamıştım.
y/n: tae ne oluyor?
DEVAMI ALTTA
DEVAMI
.
.
.
y/n: tae ne oluyor?
Başım dönmeye başlamıştı. Odadaki sessizliğin ardından bir ağlama sesi duyulmaya başlamıştı. Sonunda derin bir nefes alabilmiştim. Kızım iyiydi. O iyiydi. Korkum yavaş yavaş geçmeye başlamıştı. Parmak uçlarım buz gibiydi ve artık hissedemez hale gelmiştim. Başım çok dönüyor sesler boğuk geliyordu. Kızımın sesini duyamaz olmuştum. Gözlerim kararıyordu. Konuşmaya çalışıyordum fakat dilim dönmüyor resmen ağzımı açamıyordum...
TAEDEN
Kulaklarımı dolduran ağlama sesiyle gülümsemiş y/n ye dönmüştüm. Gözlerini açık tutmakta zorlanıyor gibiydi.
Tae: y/n?
Gözleri yavaşça kapanmıştı. Elimi tutan eli gevşemişti. Deli gibi korkuyordum. Onu kaybetmek en son istediğim şey bile değildi.
Tae: y/n! Gözlerini aç!
Kadın bebeği yanındaki kızlardan birin vermiş hızlıca y/n nin yanına gitmişti.
Tae: bir şey yap lütfen neden gözlerini açmıyor!!
Omuzumda bir el hissetmiş o tarafa dönmüştüm. Tanımadığım bir kız bana bir şeyler söylüyordu fakat ben sonradan sesini duymaya başlamıştım.
X: hadi odadan çıkalım ki işini rahat yapsın. Eminim karın iyi olacak.
Başımı olumsuz anlamda sallamış y/n ye dönmüştüm. Rengi solmuştu. Karnı eskisi gibi değildi fakat hala şişti. Yüzündeki bütün yaşam gitmişti. Gözlerimden akan yaşları kontrol edemiyordum. Kızımızı çoktan odadan çıkartmışlardı ve ne yapacağımı bilmiyordum. Elim kolum bağlıydı. Kendimi çok kötü hissediyordum. Ağlamaktan başka hiçbir şey yapamamak sinirlerimi çok bozuyordu. Kız omuzumdaki elini çekmiş beni kapıya yönlendirmişti.
X: lütfen... hadi.
Odanın kapısında durmuş y/n me bakıyordum. Benim güzel sevgilim. Nefes aldığını görüyordum fakat çok yavaştı. Derin bir nefes aldım ve yanaklarımı kuruladım. y/n yi öyle odada bırakıp gitmek hiç istemesem de yavaşça kapıdan çıktım. Tahta kapı arkamdan kapanırken küçük salona göz gezdirdim. Gözlerim hala yaşlıydı ve ortalığı bulanık görüyordum. Yanımdaki kızdan başka kimse kalmamıştı. Önümdeki koltuğa ilerlemiş yavaşça ağırlığımı vermiştim. Dirseklerimi dizlerime dayamış ellerimle yüzümü kapatmıştım. Gözyaşlarım benden izinsiz akıyordu. Keşke izin vermeseydim. Keşke en başından o yola çıkmasaydık. Omuzumda aynı kızın elini hissetsem de görmezden geldim.
X: iyi olacak. Sadece yorgun düştüğüne eminim.
Burnumu çekmiş ellerimi saçlarıma geçirmiştim. Kendimi çok kötü hissediyordum. y/n yi kaybetmek istemiyorum. Onsuz yapamazdım. Ben onsuz bir hiçtim. Köyün ebesi odanın kapısını açmış telaşla yanıma gelmişti. Hızla ayağa kalkmıştım.
E: çok kan kaybetti eşinin kan grubu ne?
Tae: ben verebilirim benimki hepsiyle uyumlu.
Kadın başıyla onaylamış yanımdaki kızın eline bir şeyler tutuşturmuştu. Açık kapıdan içeri bakmaya çalışıyordum fakat hiçbir şey görünmüyordu. Lütfen y/n lütfen beni bırakma. Sensiz kızımıza nasıl bakacağım. Daha nasıl bir baba olunur onu bile bilmiyorum. Lütfen sevgilim. Lütfen iyi ol. Yanımdaki kız beni oturtmuş kolumu açmıştı. Ebe çoktan içeri girmiş ve kapıyı suratıma kapatmıştı. Kendini çok çaresiz hissediyordum...
Yavaş yavaş kendime gelmeye başlamıştım. Yutkunmuştum fakat ağzım kupkuruydu. Gözlerimi açmış bir süre sarı ışığa alışmaya çalışmıştım. Anılar teker teker gözümün önüne gelmeye kulağımda bebeğimin sesi yankılanmaya başlamıştı. Vücudumda hiçbir ağrı hissetmiyor aksine çok huzurluydum. Içinde bulundum odaya göz gezdirdiğimde kenardaki koltukta oturan bir bedeni görmüştüm.
y/n: tae?
Tae bakışlarını bana çevirmiş kocaman gülümsemişti. Kucağında kızımızı tutuyordu.
Tae: güzelim?
Ayağa kalkmış kucağındaki bebeğimizle yanıma yaklaşmıştı. Gözlerimin arkası yanmaya başlamıştı.
Tae: iyi misin?
Bakışlarımı bir yorgana sarılmış küçük bedenden ayırmadan başımla onaylamıştım. Gözlerimden yaşlar sessizce akmaya başlamıştı. Tae yanımda diz çökmüş kızımın yüzünü bana çevirmişti. Hayatımda gördüğüm en güzel bebekti. Gülmekten kendimi alamamıştım. Kocaman gülümsemeyle kızımın yüzünü incelerken kendimi çok huzurlu hissediyordum. Taeye baktığımda onun da gözünden akan yaşları görmüş burnumdan gülmüştüm.
Y/n: ağlıyor musun sen?
O da benim gibi gülmüş bakışlarını gözlerime çıkarmıştı.
Tae: sorma canımın içi bugün hiç ağlamadığım kadar ağladım.
Gülmüş bakışlarımı bebeğimize çevirmiştim. Çok güzel uyuyordu. bir süre Minik göğsünün huzurla inip kalkmasını izlemiş ardından taeye bakmıştım. Alnıma ardından yanağıma kokulu bir öpücük kondurmuş kolunu kafamın üstünden sarmıştı. Eliyle saçımı okşarken gözleri bütün yüzümde geziyordu.
Tae: bir an seni kaybedeceğimi sandım.
y/n: benden kurtulmak o kadar kolay değil
Gülümsemiştim fakat o gülmek yerine dudağıma minik bir öpücük kondurdu
Tae: ciddiyim y/n bayıldığında ne kadar korktuğumu sana anlatamam. Gerçekten seni kaybetmeye hiç bu kadar yakın olmamıştım ve bir daha da olmak istemiyorum. Bir daha sakın beni böyle korkutma.
Derin bir nefes almış başımla onaylamıştım.
y/n: seni seviyorum.
Tae: sen benim her şeyimsin canımın içi. Bende seni çok seviyorum.
Huzurla uyuyan kızıma bakmıştım. Cevabını bilsem de sormaktan kendimi alamamıştım.
y/n: peki adı ne olacak?
Tae önce bebeğimize ardından bana bakmıştı. Gözlerinin içi parlıyordu. Ne güzel bakıyordu bana öyle.
Tae: ha-eun?
Burnumdan gülmüştüm. Kız olduğunu öğrendiğimizden beri adının ha-eun olmasını istiyordu. Ben her söylediğinde burun kıvırmıştım fakat benim de hoşuma gitmişti. Elimi kaldırmış parmağımla minik yanağını okşamıştım.
y/n: merhaba ha-eun
Tae nin şaşırdığını görmüştüm fakat ona bakmadım.
Tae: gerçekten mi?
y/n: evet taehyung gerçekten. Kim ha-eun, çok güzel oldu.
Tae gülmüş dudağıma bir öpücük kondurmuştu.
Tae: bencede sevgilim çok güzel oldu...
nasıl olmuş???
Ayay cook güzel olmus, ellerine sağlıqk cox beyendeim♡
beğenmene sevindim aşkımm
Böyle güzel bir hikayeye yorum yapılmaması beni şaşırttı mükemmel ötesiydi (belkide bende gözükmüyorlar)
bu hikayeye çok yorum gelmedi maalesef beğenmene çok sevindimm