Mezhepler Arasındaki Ayrılıklar Birer Uçurum mu?

Mezhepler Arasındaki Ayrılıklar Birer Uçurum mu?
Bir defa ayrım, ‘uçurum’ değil; bence tabii, bir.
İki; mezhepler, ameldeki mezhepler, Şafii, Hanefi, Hanbeli amel / eylem planında: “Bir ibadeti nasıl yapacağız, orucu nasıl tutacağız, namazı nasıl kılacağız, zekatı nasıl vereceğiz?... Şu dini uygulama nasıl yapılacak?” Bu, amele yönelik; uygulamaya yönelik mezhepler bunlar. Bunu baştan böyle ayırt etmeniz lazım.
Neymiş bu?
Uygulamaya yönelik mezhepler.
İnancımız ayrı bir şey. Neye inandığımız; bunu, Kur'an'dan öğreniyoruz. Biz, her şeyi yaratan yegane tek bir ilaha inanıyoruz.
O’nun dışında her şeyin, ‘yaratık’ olduğunu her şeyin, helak olacağını ve onun kahrı altında olduğunu;
bu, inancımızın temeli bizim. Burada pürüz kabul etmiyoruz. Herhangi bir kimseye hiçbir surette ilahlık vasfı yahut buna yakın bir vasıf, asla atfetmiyoruz. Allah'ı, yegane muktedir; şimdi
Ve inancın, akledilebilir, aklen değerlendirilebilir, sorgulanabilir boyutu da; bu, doktrin boyutu.
Uygulamaya geldik.
Uygulamayı, aklın irdelediği bir boyutu yok yani. Allah bize, “Beş vakit namaz” değil mi kılıyoruz Bu, üç olsaydı mesela iki olsaydı. “Ya iki olmuş. Makul, değil; beş olmalıydı” der miydik? Yani bunun, akla hitap eden bir tarafı var mı? Akla hitap eden bir tarafı yok bunun. Bunu, gönderdiği elçi üzerinden bizim, Kendisine, nasıl hangi ritüelleri yapmamız gerektiğini öğreniyoruz. Şimdi bu süreçte; bu, hadis süreci.
Sizin, yani mezheplerdeki farklılığa yol açan süreç, hadislerle gelen bir süreçtir.
Allah'ın elçisi, kendi döneminde; Dini, birinci sorumlu kişi olarak, kendisi yaşadı.
Onlar gelip Allah'ın elçisine sorular soruyorlardı.
“Sen böyle yapıyorsun ama şöyle de olabilir mi?” veya daha bir tafsilatlı konuda “Şuna ne dersin?”
Şimdi Elçi; Allah'ın Elçisi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), detaylarla ilgili konularda sorulara cevap vermekten genel olarak imtina etmiş.
Hemen soru sorabilirsin; “Niye imtina ediyor ki? Yani güzelce, detaylarıyla söylese de ne yapacağımızı bilsek.” Değil mi?
Şimdi şöyle düşünün. Tarihin bir döneminde, bir elçi, o gün yaşanan haliyle; hayatın içerisinde, eğer detaya inecek olsaydı, bu detay, o günkü tarihi boyutu itibariyle, insanları ilgilendirebilirdi. Onların işine yarayabilirdi. Ama o günkü detay, sonrakiler açısından, “ayağa dolaşacak” problemlere dönüşebilirdi.
✔️Prof. Dr. Halis AYDEMİR
Gençlerle Hasbihal 24/02/2013
✅DERSİN TAMAMI İÇİN
👇🏻 👇🏻 👇🏻
• Gençlerle Hasbihal (24...
www.kurandersleri.net
/ hecedarussuffah
/ hecedarussuffah
/ hecedarussuffah
/ hecesuffah
/ kuran_dersleri
/ kurandersleri1
www.kurandersleri.net
/ khalisaydemir
/ prof. dr. halis aydemİr
/ kuran_dersleri
HECE KİTAP VE HİKMET DERNEĞİ - BURSA
Küplüpınar, Dr. Sadık Ahmet Cd. No: 328, 16200 Osmangazi/Bursa
goo.gl/maps/8kM2EDrPXKr6AQra7
#Kuran #Ayet #Hadis
www.kurandersleri.net
Derslerin güncel takvimine sitemizden ulaşabilirsiniz

[@mehmetalicanpolat761]

Allah razı olsun