Kanalı takip etmiyomuşum ilk olarak hemen takibi yapıştırdım! Bu, yani 2. videodan izlemeye başladım sonra tam anlamak için ilk videonu da izledim, ilk videoyu izleyince taşlar oturdu. Bende şu an 32 yaşında eski grafik tasarımcı olarak aynı duyguları yaşadım, yaşıyorum, aşmaya çalışıyorum ama aştım gibi... Bu videolarda anlattığın bütün sorunları birebir kafamda aynı cümleleri kurarak yaşamışım resmen, onu farkettim. Videoyu çekmek bu süreçten çıkmak istemenin ilk adımı olmuş. Diğer insanların fikirlerini almak bu süreçte çok iyi geliyor. Öncelikle bence bizim meslek hastalığı olan tükenmişlik sendromu yaşıyorsun. Videoları izledim bence ne yapmak istediğine karar veremiyorsun. Her şeyi denemek istiyorsun ama denerken sıkılıp bir süre sonra bırakıyorsun. Bu hastalığa sanatçı olup yakalanmayan yoktur. Beslendiğin şeyler azalmış olabilir, artık aynı beslenmeyi almıyor olabilirsin. Zor zamanlardan geçiyoruz ekonomik olarak karşılık almadığından kaynaklı olabilir. Yani bazen kafana bi düşünce takılır Örn: "En yakın arkadaşın seni neden aramıyor, sormuyor. Eskiden sürekli konuşurduk. Artık ayda bir bile konuşmuyoruz" vb. bu konuyu o kadar çok düşünürsün ki hiçbir şeye motivasyonun kalmaz. Çünkü beyne mutluluk hormonu veren bir şey kayıptır artık. İş konusunda freelance, kurumsal veya ajanslarda mesleğimizin ülkemizde ve dünyada değer verilmediğine ve gittikçe düştüğünü düşünüyordum ama noktayı koyup artık terk etme kararı aldım. Aldığım gibi yeni iş fırsatları geldi. Onları değerlendirdim ve artık yıpranmadan para kazanmaya başladım. Şu an yaptığım iş, excelde verileri düzenleyip programa vadedilen sayıları yakalayıp düzenli olarak verileri kayıt etmek. Bir nevi ön muhasebe elemanıyım, 6 aydır aynı şeyleri robot gibi yapıyorum. İnanınki 10 yıl deneyimli bir tasarımcıdan daha çok saygı gördüğümü bu işyerinde farkediyorum. Mesaiye kalıyorum ve para veriyorlar. Bu mesela muazzam bir duyguymuş, insanın çalıştıkça çalışası geliyor. :) Grafik tasarımcının, ressamın, mimarın, sanatçının her alanda kendini çok geliştirmesi gerekiyor. Ne kadar çok geliştirirseniz geliştirin, karşısınızdaki insan hangi seviyedeyse sizi de o seviyede görüyor. Sizin o ahenkle klavye, mouse, kalem, boya tutuşunuz o davarın anlayacağı kadar. O kadar güzel tutup iş yapıyorsunuz ki o mouse tutmayı bilmeyen davar bile kendi de yapabilirmiş gibi düşünüyor. Bir de üzerine o bomboş davarın zevkine göre tasarımı şekillendiriyoruz. Bu bizim mesleğinizin değerini düşüren sebeplerden biri. Bir kötü yanı da artık yeni jenerasyonun youtube aşkından doğan (bilgisayardan para mı kazanmak istiyorsun? Hadi o zaman hemen eğitim setimi satın alın, grafik tasarımcı olun!) videolarından doğan akın akın alttan gelen junior tasarımcılar. Artık o kadar çoklar ki sosyal bir insansanız her oturduğunuz masada mutlaka 10 kişiden 3 kişinin işsiz grafik tasarımcı olduğunu görebilirsiniz. Aralarında muazzam yeteneklerde var ama işe 3 kuruşa girip sömürülmeyi bekliyorlar maalesef. Meslek konusunda eğer cebinize adam akıllı bir para girmiyorsa inanın hiçbir şey düzelmiyor hayatınızda. İlk olarak bu problemi çözmeye çalışın (bu yazıyı okuyanlara da sesleniyorum.). Düğmeleri iliklemek gibi düşünün. İlk sırada iş, para, aşk, evlilik, çocuk, rutin şeklinde gidiyor. Dünya maalesef ki tüketim köpeği olmuş ve değer yargıları da buna göre evrilmiş. Elimizdeki pahalı cep telefonu, kolumdaki pahalı saat, işte giydiğiniz pahalı takım elbiseler bunlara sahip değilseniz kimse sizle iletişime geçme ihtiyacı bile duymuyor, çünkü çıkar ilişkisi üzerine kurulu düzen. Şöyle örnek vereyim; Diyelim ki iş yerinde 2 kişi olsun(kadın-erkek farketmeksizin) . 2 kişi de işe alındı, ikiside zekiler, verilen işleri gününde yapıyorlar ve teslim ediyorlar. Biri daha tasarruflu bir hayatı tercih ediyor. Diğeri pahalı ürünleri almak için çalışıyor. Kredi kartlarını son limitindedir ama şık giysiler giyiyor, saat, parfüm, cep telefonu vb. hep son modeldir. 3-5 yıl sonra rutbe atlama aşamasında gelindiğinde her zaman kartları limitte olan o kişiyi seçerler. Maaşı 3-4x artar, yaptıkları iş azalır. O tasarrufla yaşayan kişinin biriktirdiği birikimi belki 1 senede amorti ederler. (Çok tuhaf hiç beklemiyordunuz değil mi) :) Yani bu devirde sadece zeki, çalışkan olmak yetmiyor. Son olarak Schvilo'cum toplumdaki cahiliyet seviyesini bilmene rağmen, kadın erkek eşitsizliği argümanlarına bu kadar çok takılmamanı öneririm. Çünkü gerçekten ona gelene kadar çok fazla sorun var. Evlilik konusunda da bence çağımız 20li yaşlarda evlenmeye maddi olarak el vermiyor. Kimse o yüzden geç kaldım diye üzülmesin. 20li yaşlarda evlenenlerin %60-70'i mutsuz. Çünkü hayal dünyasından gerçek dünyaya geçiş yaptılar. Çoğu maddi imkansızlıklara rağmen çocuk yapıp mutluluğu orada arıyor. 20li yaşlarda evlenip mutsuz devam edeceğinize 30-40lı yaşlarda evlenin mutlu yaşayın. Yeter ki eşinizi iyi seçin. Neyse çok uzun oldu. Sayfalarca yazarım ama okuyanları da düşünmek lazım. Umarım bu sosyal medya orucundan kendini daha iyi tanıyıp çıkarsın. Umarım söylediklerim sana fikir verir ve yolunu çizmeye başlarsın.
Keyifle okudum katharoi. Bir mesleği benimsemeye meraklı herkese saygım var ama Türkiye sanat ve tasarım ülkesi değil, bu bir gerçek. Estetik algı ve çıta çok düşük olduğundan senin işini daha düşük bütçeyle yapabilen nedensizce tercih ediliyor. Bu da hem mesleğin hem işin itibarını zedeliyor maalesef. Bu yaşıma kadar yüzlerce logo ve onlarca kurumsal kimlik kılavuzu tasarladım ve büyük bir çoğunluğu network genişletme amaçlıydı ama salt kullanılmış hissediyorum. Toplumumuzdaki çürüme her branş her hizmet içerisinde geçerli. Ben yine de ümidimi kesmedim, çabalayana ekmek kapısı olabilecek daha birçok şey var bence. Zaten videolarda "isyanım var, ben çıkıyorum" gibi bi tavır görünse de aslında gizlenmiş ahlaksızlıkları günyüzüne çıkarmaya çalışıyorum, bu tip olayları yaşayan tek kişi olmadığımın farkındayım çünkü.
Çok güzel bir içerikti, keyifle aktı gitti. Kamera karşısına geçmek, konuşmak ve sonra bunu yayınlamak başlı başına bir başarıdır. Tutar tutmaz, ilgi görür görmez, 'rezil oldum' değil, 'denedim, oldu olmadı' mentalitesi her zaman insanı bir noktada başarıya ulaştırır. Ayrıca saçın çokzel
Hiçbir şey için geç ya da erken değil. Gerekliliği oluşturan şeyler bizim inisiyatifimizde de değil. Biz sadece şu ana ait canlılarız. Şu anda neyi yapıyorsak ona odaklanmalı ve geri kalan her şeyi göz ardı etme alışkanlığı kazanmalıyız. Zira benim için geç olan size erken, başkasına erken gelen size geç gelir. Velhasılı kelam, konunun makarna ya da servisle hiçbir ilgisi yok. Bizi kendine meftun eden tek şey "açlık". Yürüdüğünüz yolda azim ve en çok da kendinize saygıyı reva görmeniz dileğiyle...
33 yaşındayım 20’li yaşlarımın büyük çoğunluğunu bahsettiğiniz gelecek kaygıları yüzünden derin bir depresyonda geçirdim. İş hayatı ve özel hayatımda da başarılı olamadım bu yüzden. Eğer bu videoyu izleyen genç yaşlarında insanlar varsa akışına bırakın çünkü endişelenince de bir şey değişmiyor. Sizi öyle bir paralize ediyor ki o ruh hali hiçbir karar veremiyorsunuz, motivasyonunuz düşüyor ve bunları yaşasanız da yaşamasanız da olacakları değiştiremiyorsunuz.
öncelkle yorumumu dikkate aldığınız için teşekkür ederim. ancak sadece yüzeysel bir anlam çıkarmışsnız. size evlenin veya kariyer yapın bunlar bir başarıdır diyen yok. diyen yok çünkü zaten kişiden kişiye evet bunlar bir başarıdır. siz istediğinizi yapın buradaki herks videoyu izledikten sonra hayatına devam ediyor. yaptığınız iyilikte kendinize kötülükte. kariyer yapmak kolay değil tecrübe eksikliğinize veriyorum. evden 18 saat çalışırım demişsiniz remote çalışan bir sürü firma var başvuru yaptınız mı? ben söyliyim tabiki yapmadınız. unutmayın elinizdeki imkanlar sayesinde herkes kariyer yapmak evlenmek zorunda mı diyebiliyorsnz. zorluk görseydiniz bir eviniz olması için gece gündüz çalışırdınız. insanlar neler çekiyor eminim farkındasınızdır. benim yorumumdan bahsetmişsiniz ama şimdi gidip baktım kalp atmamışsınız. önceki yorumda da tam olarak bahsettiğim konu bu zaten. cevap olarak doğru söylüyorsunuz demişsiniz ama bu biz sizi ararız gibi bir söylemden öteye geçmemiş. İnsanları kendi aranızda ayırıp gerçekleri söyleyenlere mesafeli davranıyorsunuz. Yorumları okuyup diğerlerini görmezden gelip kafanızın estiğine cvp veriyor veya beğeni atıyorsunz. diğer insanlar bu hareketimi görür ne düşünür bana değer verip tonlarca yorum yapmışlar neden ayrım yapıyorm falan hiç aklınıza gelmiyor sanrm. kaliteli insanlar sizden uzaklaşır kafanız estiğinde cvp verip esmediğinde görmezden gelirseniz kalp kırarsınız ve emin oln hayat bunu karşınıza çıkarır.Bu burada kalp atmamaktır başka bir platformda takipten atmak veya engellemektir hatta fiziksel arkadaşlıklarınızı bile bitirebilirsnz. Ben size kötü bişey demedim. insanların ne dediğini umursamayıp sosyal mdya üzerinden videoyu paylaşıp yorum istemeniz ayrı bir olay. üstelik s.medyayı bıraktığınızı söylerken ben hiç depresynda olup reklam yapan görmedim. poliver ablamda da var demiştim eminim bu hastalığın gelecekteki risklerinin farkındasınızdır. kariyeriniz olmazsa nasıl tedavi olacaksınız? hepimiz o duyguları yaşadık çocukca sevinçler doldu içimiz ama ona takılıp kalmadık oturduğunz koltuk kullandığınız mikrofon birçok insanın erişemeyeceği imkanlar tek başınıza mı yaşıyorsunuz onu bilmiyorum. ailenizden arkadaşlarınızdan ve ilişkinizden ki eski yeni fark etmez muhtemelen sizden yaşca büyük birileri olmuştur haytnızda destek almayı bırakıp gözlerinizi açmanızı öneririm tabi bu söylediklerim videoda büründüğünüz feminist ve farkındalık sahibi rol modeli için yoksa dediğiniz gibi ömür boyu bu ülkede erkekler üzerinden geçinmek mümkün. tekrardan geçmiş olsn.
Vilo'yu ne kadar sevdiğimi kendisi de biliyor, ancak sadece sağlık konusunda yaptığınız yorumlara katıldığımı belirtmek isterim. Vakit buldukça bu tarz konuları araştırırım ve evet, polikistik over sendromu yaş ilerledikçe çok daha ciddi problemlere yol açabilir. Bu noktada finansal özgürlük önemli. Ancak sizinle şu noktada ayrılıyoruz: Elinde bu imkanlar varken hayallerinin peşinden gitmesi, birçok insanın erişemeyeceği bir şanstır. Hazır elimizde böyle bir imkan varken bunu değerlendirmemek, ileride pişmanlıkla sonuçlanır. Siz, hepimizin şikayetçi olduğu garantici, sisteme köle insan modelinden bahsediyorsunuz. Belirli bir yaşa gel, iş bul diye tepene çöksünler. İş bulduysan bitmedi, maaşın iyi mi? Neden evlenmedin, kaç yaşına geldin? Evlendin, neden çocuğun yok? Aa çocukları olmuyor galiba. Çocuğun oldu mu? İkincisi ne zaman? Tüm bu kültür, bizim gibi farklı insanları köşeye sıkıştırıyor. Ortada evrimsel bir gerçek olduğunu inkar edemeyiz: doğanın kanunu zaten hayatta kalıp üremek. Ancak herkes buna uymak zorunda değil. Tabii ki insan, sıcak bir yuvası olsun ister, ama bunu köle olmadan veya bazı tabuların içerisine sıkışmadan da yaratmak mümkün. Geç olsun, güç olmasın. Çalışma hayatı konusundaki dediklerinize katılmıyorum, bunun detayına girmeyeceğim. Mesafeli davranış konusuna gelince, evet, kendisinin de söylediği gibi araya duvarlar örebiliyor, ama bu tamamen onun kararıdır ve böyle mutluysa kimsenin bir şey söylemeye hakkı yok. Rahatsız olan iletişimi keser veya araya mesafe bırakır. Bu kaliteli bir insana denk gelirse dediğiniz gibi kötü olur ancak bazen de bir turnusol görevi görüyor ve küfürbaz boş tiplerin ortaya çıkmasını sağlıyor. ( Yaşandı )Sadece, ona zarar verecek biriyle mesafesini yakın tutuyorsa, bu konuda yorum yapılabilir; bu da onun iyiliği için, fazlası değil. Biz, Vilo'nun yeteneğini maddiyata dönüştürme noktasında her zaman arkasındayız. Bu, 1 yıl sonra da olabilir, 3 yıl sonra da. Ben de her zaman rasyonel yorumlar yapmayı tercih etmişimdir, ancak durumları iyi değerlendirmek lazım. Vilo'yu iki yıldır tanıyorum ve sevdiği şeyi yaparken ortaya neler çıkarabileceğini görseydiniz şaşırırdınız.
muhabbetin çok güzel schvilo :)
umarım bu videolar devam eder :)
Teşekkür ederim Yasincim, desteğin ve varlığın için 🤍
Kanalı takip etmiyomuşum ilk olarak hemen takibi yapıştırdım!
Bu, yani 2. videodan izlemeye başladım sonra tam anlamak için ilk videonu da izledim, ilk videoyu izleyince taşlar oturdu. Bende şu an 32 yaşında eski grafik tasarımcı olarak aynı duyguları yaşadım, yaşıyorum, aşmaya çalışıyorum ama aştım gibi... Bu videolarda anlattığın bütün sorunları birebir kafamda aynı cümleleri kurarak yaşamışım resmen, onu farkettim. Videoyu çekmek bu süreçten çıkmak istemenin ilk adımı olmuş. Diğer insanların fikirlerini almak bu süreçte çok iyi geliyor.
Öncelikle bence bizim meslek hastalığı olan tükenmişlik sendromu yaşıyorsun. Videoları izledim bence ne yapmak istediğine karar veremiyorsun. Her şeyi denemek istiyorsun ama denerken sıkılıp bir süre sonra bırakıyorsun. Bu hastalığa sanatçı olup yakalanmayan yoktur. Beslendiğin şeyler azalmış olabilir, artık aynı beslenmeyi almıyor olabilirsin. Zor zamanlardan geçiyoruz ekonomik olarak karşılık almadığından kaynaklı olabilir. Yani bazen kafana bi düşünce takılır Örn: "En yakın arkadaşın seni neden aramıyor, sormuyor. Eskiden sürekli konuşurduk. Artık ayda bir bile konuşmuyoruz" vb. bu konuyu o kadar çok düşünürsün ki hiçbir şeye motivasyonun kalmaz. Çünkü beyne mutluluk hormonu veren bir şey kayıptır artık.
İş konusunda freelance, kurumsal veya ajanslarda mesleğimizin ülkemizde ve dünyada değer verilmediğine ve gittikçe düştüğünü düşünüyordum ama noktayı koyup artık terk etme kararı aldım. Aldığım gibi yeni iş fırsatları geldi. Onları değerlendirdim ve artık yıpranmadan para kazanmaya başladım. Şu an yaptığım iş, excelde verileri düzenleyip programa vadedilen sayıları yakalayıp düzenli olarak verileri kayıt etmek. Bir nevi ön muhasebe elemanıyım, 6 aydır aynı şeyleri robot gibi yapıyorum. İnanınki 10 yıl deneyimli bir tasarımcıdan daha çok saygı gördüğümü bu işyerinde farkediyorum. Mesaiye kalıyorum ve para veriyorlar. Bu mesela muazzam bir duyguymuş, insanın çalıştıkça çalışası geliyor. :)
Grafik tasarımcının, ressamın, mimarın, sanatçının her alanda kendini çok geliştirmesi gerekiyor. Ne kadar çok geliştirirseniz geliştirin, karşısınızdaki insan hangi seviyedeyse sizi de o seviyede görüyor. Sizin o ahenkle klavye, mouse, kalem, boya tutuşunuz o davarın anlayacağı kadar. O kadar güzel tutup iş yapıyorsunuz ki o mouse tutmayı bilmeyen davar bile kendi de yapabilirmiş gibi düşünüyor. Bir de üzerine o bomboş davarın zevkine göre tasarımı şekillendiriyoruz. Bu bizim mesleğinizin değerini düşüren sebeplerden biri. Bir kötü yanı da artık yeni jenerasyonun youtube aşkından doğan (bilgisayardan para mı kazanmak istiyorsun? Hadi o zaman hemen eğitim setimi satın alın, grafik tasarımcı olun!) videolarından doğan akın akın alttan gelen junior tasarımcılar. Artık o kadar çoklar ki sosyal bir insansanız her oturduğunuz masada mutlaka 10 kişiden 3 kişinin işsiz grafik tasarımcı olduğunu görebilirsiniz. Aralarında muazzam yeteneklerde var ama işe 3 kuruşa girip sömürülmeyi bekliyorlar maalesef. Meslek konusunda eğer cebinize adam akıllı bir para girmiyorsa inanın hiçbir şey düzelmiyor hayatınızda. İlk olarak bu problemi çözmeye çalışın (bu yazıyı okuyanlara da sesleniyorum.). Düğmeleri iliklemek gibi düşünün. İlk sırada iş, para, aşk, evlilik, çocuk, rutin şeklinde gidiyor.
Dünya maalesef ki tüketim köpeği olmuş ve değer yargıları da buna göre evrilmiş. Elimizdeki pahalı cep telefonu, kolumdaki pahalı saat, işte giydiğiniz pahalı takım elbiseler bunlara sahip değilseniz kimse sizle iletişime geçme ihtiyacı bile duymuyor, çünkü çıkar ilişkisi üzerine kurulu düzen. Şöyle örnek vereyim; Diyelim ki iş yerinde 2 kişi olsun(kadın-erkek farketmeksizin) . 2 kişi de işe alındı, ikiside zekiler, verilen işleri gününde yapıyorlar ve teslim ediyorlar. Biri daha tasarruflu bir hayatı tercih ediyor. Diğeri pahalı ürünleri almak için çalışıyor. Kredi kartlarını son limitindedir ama şık giysiler giyiyor, saat, parfüm, cep telefonu vb. hep son modeldir. 3-5 yıl sonra rutbe atlama aşamasında gelindiğinde her zaman kartları limitte olan o kişiyi seçerler. Maaşı 3-4x artar, yaptıkları iş azalır. O tasarrufla yaşayan kişinin biriktirdiği birikimi belki 1 senede amorti ederler. (Çok tuhaf hiç beklemiyordunuz değil mi) :) Yani bu devirde sadece zeki, çalışkan olmak yetmiyor.
Son olarak Schvilo'cum toplumdaki cahiliyet seviyesini bilmene rağmen, kadın erkek eşitsizliği argümanlarına bu kadar çok takılmamanı öneririm. Çünkü gerçekten ona gelene kadar çok fazla sorun var. Evlilik konusunda da bence çağımız 20li yaşlarda evlenmeye maddi olarak el vermiyor. Kimse o yüzden geç kaldım diye üzülmesin. 20li yaşlarda evlenenlerin %60-70'i mutsuz. Çünkü hayal dünyasından gerçek dünyaya geçiş yaptılar. Çoğu maddi imkansızlıklara rağmen çocuk yapıp mutluluğu orada arıyor. 20li yaşlarda evlenip mutsuz devam edeceğinize 30-40lı yaşlarda evlenin mutlu yaşayın. Yeter ki eşinizi iyi seçin.
Neyse çok uzun oldu. Sayfalarca yazarım ama okuyanları da düşünmek lazım. Umarım bu sosyal medya orucundan kendini daha iyi tanıyıp çıkarsın. Umarım söylediklerim sana fikir verir ve yolunu çizmeye başlarsın.
Keyifle okudum katharoi. Bir mesleği benimsemeye meraklı herkese saygım var ama Türkiye sanat ve tasarım ülkesi değil, bu bir gerçek. Estetik algı ve çıta çok düşük olduğundan senin işini daha düşük bütçeyle yapabilen nedensizce tercih ediliyor. Bu da hem mesleğin hem işin itibarını zedeliyor maalesef. Bu yaşıma kadar yüzlerce logo ve onlarca kurumsal kimlik kılavuzu tasarladım ve büyük bir çoğunluğu network genişletme amaçlıydı ama salt kullanılmış hissediyorum. Toplumumuzdaki çürüme her branş her hizmet içerisinde geçerli. Ben yine de ümidimi kesmedim, çabalayana ekmek kapısı olabilecek daha birçok şey var bence. Zaten videolarda "isyanım var, ben çıkıyorum" gibi bi tavır görünse de aslında gizlenmiş ahlaksızlıkları günyüzüne çıkarmaya çalışıyorum, bu tip olayları yaşayan tek kişi olmadığımın farkındayım çünkü.
💜
💜🙂
😅✅
Çok güzel bir içerikti, keyifle aktı gitti. Kamera karşısına geçmek, konuşmak ve sonra bunu yayınlamak başlı başına bir başarıdır. Tutar tutmaz, ilgi görür görmez, 'rezil oldum' değil, 'denedim, oldu olmadı' mentalitesi her zaman insanı bir noktada başarıya ulaştırır. Ayrıca saçın çokzel
Tişikür ederim efenm. Elimden geleni deniyorum 😅
merhaba ruh ve huy dengim
Hiçbir şey için geç ya da erken değil. Gerekliliği oluşturan şeyler bizim inisiyatifimizde de değil. Biz sadece şu ana ait canlılarız. Şu anda neyi yapıyorsak ona odaklanmalı ve geri kalan her şeyi göz ardı etme alışkanlığı kazanmalıyız. Zira benim için geç olan size erken, başkasına erken gelen size geç gelir. Velhasılı kelam, konunun makarna ya da servisle hiçbir ilgisi yok. Bizi kendine meftun eden tek şey "açlık". Yürüdüğünüz yolda azim ve en çok da kendinize saygıyı reva görmeniz dileğiyle...
33 yaşındayım 20’li yaşlarımın büyük çoğunluğunu bahsettiğiniz gelecek kaygıları yüzünden derin bir depresyonda geçirdim. İş hayatı ve özel hayatımda da başarılı olamadım bu yüzden. Eğer bu videoyu izleyen genç yaşlarında insanlar varsa akışına bırakın çünkü endişelenince de bir şey değişmiyor. Sizi öyle bir paralize ediyor ki o ruh hali hiçbir karar veremiyorsunuz, motivasyonunuz düşüyor ve bunları yaşasanız da yaşamasanız da olacakları değiştiremiyorsunuz.
Çok kıymetli bir yorum. Size herkes adına teşekkür ederim
%1 benim
öncelkle yorumumu dikkate aldığınız için teşekkür ederim. ancak sadece yüzeysel bir anlam çıkarmışsnız. size evlenin veya kariyer yapın bunlar bir başarıdır diyen yok. diyen yok çünkü zaten kişiden kişiye evet bunlar bir başarıdır. siz istediğinizi yapın buradaki herks videoyu izledikten sonra hayatına devam ediyor. yaptığınız iyilikte kendinize kötülükte. kariyer yapmak kolay değil tecrübe eksikliğinize veriyorum. evden 18 saat çalışırım demişsiniz remote çalışan bir sürü firma var başvuru yaptınız mı? ben söyliyim tabiki yapmadınız. unutmayın elinizdeki imkanlar sayesinde herkes kariyer yapmak evlenmek zorunda mı diyebiliyorsnz. zorluk görseydiniz bir eviniz olması için gece gündüz çalışırdınız. insanlar neler çekiyor eminim farkındasınızdır. benim yorumumdan bahsetmişsiniz ama şimdi gidip baktım kalp atmamışsınız. önceki yorumda da tam olarak bahsettiğim konu bu zaten. cevap olarak doğru söylüyorsunuz demişsiniz ama bu biz sizi ararız gibi bir söylemden öteye geçmemiş. İnsanları kendi aranızda ayırıp gerçekleri söyleyenlere mesafeli davranıyorsunuz. Yorumları okuyup diğerlerini görmezden gelip kafanızın estiğine cvp veriyor veya beğeni atıyorsunz. diğer insanlar bu hareketimi görür ne düşünür bana değer verip tonlarca yorum yapmışlar neden ayrım yapıyorm falan hiç aklınıza gelmiyor sanrm. kaliteli insanlar sizden uzaklaşır kafanız estiğinde cvp verip esmediğinde görmezden gelirseniz kalp kırarsınız ve emin oln hayat bunu karşınıza çıkarır.Bu burada kalp atmamaktır başka bir platformda takipten atmak veya engellemektir hatta fiziksel arkadaşlıklarınızı bile bitirebilirsnz. Ben size kötü bişey demedim. insanların ne dediğini umursamayıp sosyal mdya üzerinden videoyu paylaşıp yorum istemeniz ayrı bir olay. üstelik s.medyayı bıraktığınızı söylerken ben hiç depresynda olup reklam yapan görmedim. poliver ablamda da var demiştim eminim bu hastalığın gelecekteki risklerinin farkındasınızdır. kariyeriniz olmazsa nasıl tedavi olacaksınız? hepimiz o duyguları yaşadık çocukca sevinçler doldu içimiz ama ona takılıp kalmadık oturduğunz koltuk kullandığınız mikrofon birçok insanın erişemeyeceği imkanlar tek başınıza mı yaşıyorsunuz onu bilmiyorum. ailenizden arkadaşlarınızdan ve ilişkinizden ki eski yeni fark etmez muhtemelen sizden yaşca büyük birileri olmuştur haytnızda destek almayı bırakıp gözlerinizi açmanızı öneririm tabi bu söylediklerim videoda büründüğünüz feminist ve farkındalık sahibi rol modeli için yoksa dediğiniz gibi ömür boyu bu ülkede erkekler üzerinden geçinmek mümkün. tekrardan geçmiş olsn.
Vilo'yu ne kadar sevdiğimi kendisi de biliyor, ancak sadece sağlık konusunda yaptığınız yorumlara katıldığımı belirtmek isterim. Vakit buldukça bu tarz konuları araştırırım ve evet, polikistik over sendromu yaş ilerledikçe çok daha ciddi problemlere yol açabilir. Bu noktada finansal özgürlük önemli. Ancak sizinle şu noktada ayrılıyoruz: Elinde bu imkanlar varken hayallerinin peşinden gitmesi, birçok insanın erişemeyeceği bir şanstır. Hazır elimizde böyle bir imkan varken bunu değerlendirmemek, ileride pişmanlıkla sonuçlanır. Siz, hepimizin şikayetçi olduğu garantici, sisteme köle insan modelinden bahsediyorsunuz. Belirli bir yaşa gel, iş bul diye tepene çöksünler. İş bulduysan bitmedi, maaşın iyi mi? Neden evlenmedin, kaç yaşına geldin? Evlendin, neden çocuğun yok? Aa çocukları olmuyor galiba. Çocuğun oldu mu? İkincisi ne zaman? Tüm bu kültür, bizim gibi farklı insanları köşeye sıkıştırıyor. Ortada evrimsel bir gerçek olduğunu inkar edemeyiz: doğanın kanunu zaten hayatta kalıp üremek. Ancak herkes buna uymak zorunda değil. Tabii ki insan, sıcak bir yuvası olsun ister, ama bunu köle olmadan veya bazı tabuların içerisine sıkışmadan da yaratmak mümkün. Geç olsun, güç olmasın. Çalışma hayatı konusundaki dediklerinize katılmıyorum, bunun detayına girmeyeceğim. Mesafeli davranış konusuna gelince, evet, kendisinin de söylediği gibi araya duvarlar örebiliyor, ama bu tamamen onun kararıdır ve böyle mutluysa kimsenin bir şey söylemeye hakkı yok. Rahatsız olan iletişimi keser veya araya mesafe bırakır. Bu kaliteli bir insana denk gelirse dediğiniz gibi kötü olur ancak bazen de bir turnusol görevi görüyor ve küfürbaz boş tiplerin ortaya çıkmasını sağlıyor. ( Yaşandı )Sadece, ona zarar verecek biriyle mesafesini yakın tutuyorsa, bu konuda yorum yapılabilir; bu da onun iyiliği için, fazlası değil. Biz, Vilo'nun yeteneğini maddiyata dönüştürme noktasında her zaman arkasındayız. Bu, 1 yıl sonra da olabilir, 3 yıl sonra da. Ben de her zaman rasyonel yorumlar yapmayı tercih etmişimdir, ancak durumları iyi değerlendirmek lazım. Vilo'yu iki yıldır tanıyorum ve sevdiği şeyi yaparken ortaya neler çıkarabileceğini görseydiniz şaşırırdınız.