Dedim Belki de Bir Yere Üzgün Üzgün Bakmaktır Dünya-Hüsameddin Bayraklı (Seyyidhan Kömürcü)

Поделиться
HTML-код
  • Опубликовано: 1 ноя 2021
  • Enteresan bir kalem Seyyidhan Kömürcü, enteresan bir şiir, Sena. Seyyidhan Kömürcü kendi üslubunu oluşturmuş ve kabullendirtmiş biri. Şiirleri imge dolu ama işe bakın, ben de imge dolu şiirleri çok seviyorum. Umarım siz de seversiniz.
    Siz de yazdığınız metinlerin seslendirilmesini istiyorsanız benimle info@husameddinbayrakli.com.tr adresinden iletişime geçebilirsiniz.
    Görsel: Gönül Dağı Dizisi
    Müzik: Cem Yıldız-Issız
    İlginizi Çekebilecek Diğer İçerikler
    Türkü Hikayeleri: bit.ly/3lBAKzA
    Şiir Hikayeleri: bit.ly/3lyhbbt
    Ustalarda Şiirler: bit.ly/391tEzi
    Şiir İncelemeleri: bit.ly/310hhyT
    SOSYAL MEDYA ADRESLERİM:
    ►Instagram: www.kisa.link/O10G
    ►Twitter: www.kisa.link/O10H
    ►Facebook: goo.gl/dua24v
    ►Website: goo.gl/SXibPG
    Etkinlik ve Organizasyon ve Tanıtım İçin:
    ►Mail: info@husameddinbayrakli.com.tr
    Herkese merhaba. Ben Hüsameddin Bayraklı. Bu kanalda şiirler söylüyor ve hikayeler anlatıyorum. Bazen yaşanmış, bazen kurgu hikayeler. Kurgu hikayelerde muhakkak açıklamalarda hikayenin kurgu olduğunu yahut kaynağının bilinmediğini belirtirim. O yüzden açıklamalara göz atmayı sakın unutmayın.
    #Sena #seyyidhankömürcü #HüsameddinBayraklı

Комментарии • 27

  •  2 года назад +12

    Siz de yazdıklarınızın seslendirilmesini istiyorsanız info@husameddinbayrakli.com.tr adresinden benimle iletişime geçebilirsiniz.
    Şiirin sözleri:
    elim ayağım
    epeydir kimin kime ne anlattığını bilmiyorum
    adında hem ekmek hem gül geçen kimseyi görmedim
    tanımıyorum
    ben biraz yavaş
    günde beş defa hiçbir şey yapmayan biri
    ben biraz en üzgün baharatlara fena meyilli
    mümkünse haşhaş
    yoksa benzeri sözcüklerle de kırabilirim kalbimi
    diyelim zencefil
    diyelim hatmi
    elim ayağım
    başımdan geçenle aklımdan geçenin karıştığı bu masal
    aşk her şeyi daha yavaş yapmaktır diye diye yürüdüğüm bir sokak
    kalbinde tef ve delik
    kalbinde dünya lekesi taşıyan bir çocuk resmi demişti
    madem günde beş vakit kalkıp sana baktım
    madem dünyanın bu kadar sabahını ben uyandım
    ben uyudum bu kadar uykusunu
    diledim dünyaya fena inanmış bir yüzüm olsun
    kendimi seninle öldüreceğim dediğim feci bir kalbim
    bir elim
    bir ayağım
    ağzıma doldurduğum rüzgarla üfleyeceğim sözlerim
    diyelim fena
    diyelim feci
    elim ayağım
    artık nereye ne götürdüğümü bilmediğim bu sapakta
    sesini burada bırakıp giden şeylere baharat diyen o aktar dedi
    tamam olmak küfür
    tamam etmek hâşâ
    bir ömür ağrıma gitse de dünyadan oluşmuş harfler
    yarım dalgın ve kusurlu geldim ben buraya
    «günde beş defa hiçbir şey yapmamaktansa
    kalıp sana baktım
    kalıp sana bakmak oldu dünya»
    baharatları tek tek
    zamanın bizi nasıl terlettiğini tane tane
    dünyaya inanmış bir yüzü üzgün üzgün anlattım sana
    dedim belki de bir yere üzgün üzgün bakmaktır dünya
    dağlarına yedi
    çarşılarına bir kez kar yağan doğu
    durup beklemenin durup beklemekle devam ettiği günler
    uyanınca da süren rüyalardan geldim ben buraya
    diyelim fesleğen vardı
    durup fesleğen çalıştım buralarda
    diyelim fesleğen çalışmış kadar yoruldum ben dünyada
    bil dedim
    ilk kez ekmek ve gül geçecek yanımızdan
    ilk kez ekmek ve gül geçecek adımızda
    yalvarırım beni dünyaya bulaştırma
    elim ayağım
    ilkin ruhunu ve duvarını duayla koruyan bir evde karıştı aklım
    karıştı kalbim
    doğu dağlarını yedi diyen ninem
    her baktığını görmesin diye su içirdi kız kardeşlerime
    rüzgar yedirdi her bildiğini demesin diye
    işte ona hep bir çukurdan baktım
    hep yutkundum ninem ve dünya demeden önce
    dağlarını yiyen doğunun adıyla bakışsız bu yüzü seçtim kendime
    dedim belki de bir yutkunma yeriydi hayat
    o avlu
    o dam
    o çocukluk
    dedim belki de bir yutkunma yeriydi dünya
    elim ayağım
    yani kalbi yutkunmakla dolu kız kardeşlerim
    bu nasıl mümkün
    saçlarından başladılar konuşmaya
    dedim değil mi ki simsiyah yaşımdayım
    değil mi ki ekmeğimi yüzümün teri içinde yedim
    ben de gitmeliyim artık o en fena bitkilere
    çağırdığım haşhaş
    gittiğim hatmi
    olduğum zencefil
    aslında hep bir odun sarsınlar onu içeyim dedim kendi kendime
    duvarımızda dua
    dualarda büyülü o nine
    elim ayağım
    taşıma düşman beğendirmekle geçirdiğim o günlerde
    ben iyiyim de kalbim delik
    ben iyiyim de burası doğu
    ben iyiyim de çevrem kötü diye tarif edildiğim her yerde
    bu farz dedim
    bu farz
    bu kesmediğim şeyleri uzatıyorum sanmanızdaki uzun kusur
    bu kalbinizin kenarındaki yavaşlık
    cümlelerimi yarım
    beni duman eden her neyse onun adına
    bu nasıl mümkün ki
    önce gözlerimden başladım ben konuşmaya
    akşamını gördüm dünyanın
    merak kuşku ve bekleme yerlerini
    hayatın beni tahtaya çıkardığı bir sabah
    kırıldı dünya soğuktur diye yazdığım o kalem
    o ayna
    gördüm
    nereye gitsem ben dik gölgem kamburdu bu dünyada
    elim ayağım
    sen gittin yağmurun sürdü sonra
    denediğim taş çarşıları oldu dünyanın
    sabır bitkileri
    kırk uykusunu uyuduğum doğu
    kırk yolunu yürüdüğüm sokak
    hayat hep tuhaf bir yapışkanlıkla kaldı boynumda
    dedim kırk sesle yıkansam da gitmez kalbimden sesin
    ben dik gölgem kambur
    bu leke başka

  • @Sahabe88
    @Sahabe88 2 года назад +5

    Seyyidhan Kömürcü abimizin her üç kitabını okumak nasip oldu. Herkese tavsiye ediyorum. Özellikle "Dünya Lekesi" kitabı. 🥰🥰

  • @sevgiylmaz6694
    @sevgiylmaz6694 2 года назад +2

    "Belki de bir yere üzgün üzgün bakmaktır dünya..."

  • @leylaakkaya7374
    @leylaakkaya7374 2 года назад +6

    " nereye gitsem, ben dik gölgem kamburdu bu dünyada" 🍁🍂sesinize sağlık👏

  • @ahdevefa9653
    @ahdevefa9653 2 года назад +3

    Ay nasil mutluyum anlatamam. Adım sena. Ama ugrumda yazilmamis bi siirin agirligini tasiyorum ben bu siiri her okudugumda. Hicbir sey olmasam bile bir siirin basligi olmayi hak edecek bir ismim var diyorum

  • @faldunyasi9126
    @faldunyasi9126 Год назад

    Bu nasıl güzel insanın içini alan bir şiirdir

  • @ismailfaris3034
    @ismailfaris3034 Год назад

    Göğüs kafesinmi delip geçti .muhteşem ,Almanyadan sevgiler

  • @esrarengiz2143
    @esrarengiz2143 2 года назад +2

    Yaa bayıldım bu şiire neden şimdiye kadar karşılaşmadım ki muhteşem bir yorum ağzınıza sağlık

  • @faldunyasi9126
    @faldunyasi9126 Год назад

    Sabah sabah nerden karsima çıkarsın yine ❤

  • @guzellericindenbiri2660
    @guzellericindenbiri2660 2 года назад

    En sevdiğim şiirlerden biri, en sevdiğim çiftlerden biri ve muhteşem yorumunuz💫🌼🧡

  • @aristoo_
    @aristoo_ 9 месяцев назад

    elim ayağım
    epeydir kimin kime ne anlattığını bilmiyorum
    adında hem ekmek hem gül geçen kimseyi görmedim
    tanımıyorum
    ben biraz yavaş
    günde beş defa hiçbir şey yapmayan biri
    ben biraz en üzgün baharatlara fena meyilli
    mümkünse haşhaş
    yoksa benzeri sözcüklerle de kırabilirim kalbimi
    diyelim zencefil
    diyelim hatmi
    elim ayağım
    başımdan geçenle aklımdan geçenin karıştığı bu masal
    aşk her şeyi daha yavaş yapmaktır diye diye yürüdüğüm bir sokak
    kalbinde tef ve delik
    kalbinde dünya lekesi taşıyan bir çocuk resmi demişti
    madem günde beş vakit kalkıp sana baktım
    madem dünyanın bu kadar sabahını ben uyandım
    ben uyudum bu kadar uykusunu
    diledim dünyaya fena inanmış bir yüzüm olsun
    kendimi seninle öldüreceğim dediğim feci bir kalbim
    bir elim
    bir ayağım
    ağzıma doldurduğum rüzgarla üfleyeceğim sözlerim
    diyelim fena
    diyelim feci
    elim ayağım
    artık nereye ne götürdüğümü bilmediğim bu sapakta
    sesini burada bırakıp giden şeylere baharat diyen o aktar dedi
    tamam olmak küfür
    tamam etmek hâşâ
    bir ömür ağrıma gitse de dünyadan oluşmuş harfler
    yarım dalgın ve kusurlu geldim ben buraya
    «günde beş defa hiçbir şey yapmamaktansa
    kalıp sana baktım
    kalıp sana bakmak oldu dünya»
    baharatları tek tek
    zamanın bizi nasıl terlettiğini tane tane
    dünyaya inanmış bir yüzü üzgün üzgün anlattım sana
    dedim belki de bir yere üzgün üzgün bakmaktır dünya
    dağlarına yedi
    çarşılarına bir kez kar yağan doğu
    durup beklemenin durup beklemekle devam ettiği günler
    uyanınca da süren rüyalardan geldim ben buraya
    diyelim fesleğen vardı
    durup fesleğen çalıştım buralarda
    diyelim fesleğen çalışmış kadar yoruldum ben dünyada
    bil dedim
    ilk kez ekmek ve gül geçecek yanımızdan
    ilk kez ekmek ve gül geçecek adımızda
    yalvarırım beni dünyaya bulaştırma
    elim ayağım
    ilkin ruhunu ve duvarını duayla koruyan bir evde karıştı aklım
    karıştı kalbim
    doğu dağlarını yedi diyen ninem
    her baktığını görmesin diye su içirdi kız kardeşlerime
    rüzgar yedirdi her bildiğini demesin diye
    işte ona hep bir çukurdan baktım
    hep yutkundum ninem ve dünya demeden önce
    dağlarını yiyen doğunun adıyla bakışsız bu yüzü seçtim kendime
    dedim belki de bir yutkunma yeriydi hayat
    o avlu
    o dam
    o çocukluk
    dedim belki de bir yutkunma yeriydi dünya
    elim ayağım
    yani kalbi yutkunmakla dolu kız kardeşlerim
    bu nasıl mümkün
    saçlarından başladılar konuşmaya
    dedim değil mi ki simsiyah yaşımdayım
    değil mi ki ekmeğimi yüzümün teri içinde yedim
    ben de gitmeliyim artık o en fena bitkilere
    çağırdığım haşhaş
    gittiğim hatmi
    olduğum zencefil
    aslında hep bir odun sarsınlar onu içeyim dedim kendi kendime
    duvarımızda dua
    dualarda büyülü o nine
    elim ayağım
    taşıma düşman beğendirmekle geçirdiğim o günlerde
    ben iyiyim de kalbim delik
    ben iyiyim de burası doğu
    ben iyiyim de çevrem kötü diye tarif edildiğim her yerde
    bu farz dedim
    bu farz
    bu kesmediğim şeyleri uzatıyorum sanmanızdaki uzun kusur
    bu kalbinizin kenarındaki yavaşlık
    cümlelerimi yarım
    beni duman eden her neyse onun adına
    bu nasıl mümkün ki
    önce gözlerimden başladım ben konuşmaya
    akşamını gördüm dünyanın
    merak kuşku ve bekleme yerlerini
    hayatın beni tahtaya çıkardığı bir sabah
    kırıldı dünya soğuktur diye yazdığım o kalem
    o ayna
    gördüm
    nereye gitsem ben dik gölgem kamburdu bu dünyada
    elim ayağım
    sen gittin yağmurun sürdü sonra
    denediğim taş çarşıları oldu dünyanın
    sabır bitkileri
    kırk uykusunu uyuduğum doğu
    kırk yolunu yürüdüğüm sokak
    hayat hep tuhaf bir yapışkanlıkla kaldı boynumda
    dedim kırk sesle yıkansam da gitmez kalbimden sesin
    ben dik gölgem kambur
    bu leke başka

  • @kanideli4118
    @kanideli4118 2 года назад +1

    Abi agzina saglik eski kanalından beri takip ediyorum seni.
    Lutfen ben hep seni düşünürüm siirini ya geri yukle yada tekrar selendir :(

  • @mervehilal98
    @mervehilal98 2 года назад

    Ağzına sağlık abi :)

  • @Gorenkor
    @Gorenkor 2 года назад

    Kalpte tef😉

  • @gonuldagiklipleri
    @gonuldagiklipleri 2 года назад +1

    Kapak çok güzel

    •  2 года назад

      Teşekkür ederim :)

  • @BurakSabah.
    @BurakSabah. 2 года назад

    👏

  • @Qu4.
    @Qu4. 2 года назад

    🖤

  • @Sdogan1654
    @Sdogan1654 2 года назад +1

    ⚘🕯

  • @badegul8561
    @badegul8561 2 года назад

    🎶🐞

  • @nur-xy3fq
    @nur-xy3fq 2 года назад

    Diyelim fena..

  • @curlyx1307
    @curlyx1307 Год назад

    🌼🌼🌼🌼🌼🌼

  • @bayramcelk9794
    @bayramcelk9794 2 года назад +1

    Siir ve müzikle uyumu harika ama anlayamadigim bu şiir hiç bir şeyi anlatmıyor gibi fakat her şeyi anlatıyor gibi bunun edebiyatta bir aciklamasi var mı yada bu şiir tarzı bir tarz mı

    •  2 года назад

      Edebiyatta bir açıklaması yahut denk düştüğü bir nokta olduğunu zannetmiyorum, bu işin eğitimini almışlar daha sağlam bilgi vereceklerdir ama bana kalırsa şairin karışmış aklının ortaya çıkardığı cümleler.

    • @bayramcelk9794
      @bayramcelk9794 2 года назад

      Kesinlikle o karışıklıktan çıkmış bir netlik dinledikçe dinleniyorum selam ve dua ile

  • @rabiayildiz9070
    @rabiayildiz9070 2 года назад

    Spotify da neden yok :(