Açıkçası eğer birgün hayalini gerçekleştirirsen İzmir'e gelmeni tavsiye ederim İzmir metropol ile kırsalın karışımıdır nüfus daha az insanlar bir metropole ğöre daha saygılıdır bunu İzmir'de hayatınını 19 senesini geçiren biri olarak söylüyorum
Knk ne kadar yigdiysan para sen baküye gel buradan ev al kirsal ama yakın yerden.bende universte okuyuyom bu yıldan belki gorusuruz ben yeni bir idioloji uzerinde çalışıyorum sen bana cok yardimci oluyon turkiye vatandaşı olunca sizde siyasete katilacam ama ilk once bu idiolojimin nelere getireceyini düşünürsüz ❤
Oyun sektöründeyim uzaktan calisabildigim için İstanbul'dan kurtulabilrim ama işten ayrıldım kendi oyunum üzerinde çalışıyorum. Eğer yatırımlarım ve birikimlerim proje bitmeden bitiverirse tekrar bir işte çalışmak zorunda kalacağım İstanbul'a geri dönmek zorunda kalacağım. Bana da bir beğeni atın ki o an calismiyorsam çalışmak zorunda olduğumu hatirliyim de istanbul a dönmek zorunda kalmiyim.
@@profesor3206 Biraz daha aksiyon ağırlıklı 3d grafikleri olan bir oyun üzerinde çalışıyorum ama çok teşekkür ederim. Çok değişik hissetttim yorumunuz sayesinde.
Bu kanal karşıma çıktığı zaman abonesi az diye fazla umursamıyordum ama şimdi ise her attığın videoya hemen izliyorum bu kanaldaki bütün videoları izleyip bitirmişim. gerçekten çok bilgi verici videolar paylaşıyorsun en sevdiğim kanal Bu gerçekten seni çok seviyorum dostum Başarılar diliyorum İnşallah İstanbul'dan kurtuluruz❤
İstanbul'un ücra bir köşesinde - evimin camındaki manzarayı görseniz kadraja İETT girmemişse İstanbul olduğuna inanmazsınız o derece - yaşamama rağmen bu söylediklerini hissettim, hissediyorum. Allah İstanbul içinde olanlara yardım etsin
Kırsalda yaşamak esasen daha zordur. 7 sene kalmış birisi olarak büyükşehri tercih ederim. Bazı küçük ilçelerde insanlar birbiriyle hemen hayret derecesinde samimi olur veya olmaya çalışır, evet yardımınıza koşarlar insanlık görürsünüz ama o da kalmadı artık. Mesafeli görünürseniz bu da insan düşmanı, havalı, bir yerleri kalkmış derler. Gülümsediğiniz anda soru yağmuruna tutarlar, çünkü oralarda herkes yedi ceddinizi bilir, dışarıdan gelen biriyseniz de öğrenilmeye çalışılır. Özel alan ihlali çoktur. Patavatsızlıkla açık sözlülük birbirine hep karışır. Özel hayat dediğimiz kısımlarda bile soru sorabilmeyi kendisine hak olarak görür. Biraz diş gösterirseniz saygısız derler, ama kendileri her türlü saygısızlığı yapar. Çünkü yaşı size göre büyüktür. Kibarlık zayıflık zannedilir. Küçük ilçeler Ufak Tefek Cinayetler dizisindeki Sarmaşık Sitesi gibidir. Herkesin bir düzeni, ailesi vardır. Bu sistemin dışında olanları garipserler, hayattaki zorluklarını anlamaya çalışmazlar. Ekstradan güçlü olmak, görünmek zorundasınız. En basitinden açıktan lise okuyorum diyen bir öğrenciye yardım etmek yerine başarısız, tembel dediklerini duydum. Ailesi tarafından ayrımcılığa maruz kalanın her yerde ezildiğine şahit oldum. Bir kadın olarak eşin yoksa gözler hep üstündedir, kadın hakkı gözeten pek yoktur. Markette kendi emeğinle aldığın ve evdekilere götürdüğün ürünler bile göze batar, nazar değdirilir. Azıcık sağlık problemi yaşarsanız bu da gidici herhalde derler, acıyan gözlerle bakarlar. Dedikodu malzemesi olmanız an meselesidir, yaşanan olaylar asla unutulmaz. Bir lafa bin katarak dilden dile dolaşır. Aileden gelen zenginlik + senin statün + eşinin statüsü + çocuklarının eğitim başarısı = senin küçük ilçelerdeki saygınlığın. Anlayış yok, eleştiri ve etiket çok. Bunları gittiğim büyükşehirlerde görmedim. Ben büyükşehrin zorluğuna razıyım.
çok güzel yazmışsınız. yazdığınız gibi kırsalda var olan kolektif kültürün yardımlaşma, dayanışma ve birlikte hareket etme gibi artıları var ancak patavatsızlık, dedikodu, özel hayata saygısızlık gibi eksileri de var. bu durum sadece bizim ülkemizde değil, kolektif yapıya sahip diğer ülkelerde de var. yorumlarda kırsal hayat yaşama hayali kuranlar, aradıklarını daha çok kuzey avrupa ülkelerinin kırsalında bulabilirler.
Neredeyse 20 yıldır İstanbul’da yaşıyorum arkadaşlar. Gözümü burada açtım muhtemelen burada ölücem ama her gün burayı terk etmenin yollarını arıyorum. Dileğim o ki siyasi partiler istanbul konusunda ortak bir çalışma başlatsın. İstanbul Nüfusunu planlı bir şekilde Anadolu’ya dağıtsın. Olası bir depremde ölmemim çok garanti olduğunu kabullendim artık. Trafikte geçen ömür mü dersin, yoksa yeşile hasret bir hayat mı ? Hepsinin özlemiyle yaşıyorum ama insan kurulu düzenini tek seferde bozamıyor. Hele ki dolar 32 lira olmuşken. Son bir ekleme yapıcam, şöyle ki bu söylediklerimin İstanbul’da yaşayan herkes farkında. Bu yüzden zaman zaman kafanızı dinlemek için bir pazar boğaz kenarına falan bile gitmek isteseniz trafikten ulaşamazsınız bile. Ulaşsanızda yer bulamazsınız. O yüzden İstanbul’a gelme hayaliniz varsa lütfen gelmeyin. Ankara, Eskişehir, kayseri, Çorum, Konya gibi büyüme potansiyeli olan şehirlere taşının. Yoksa ya kalabalıklar içinde ya da enkaz altında yitip gidersiniz..
2002/2005 arasinda izmirden istanbula calismaya geldim.maslakta uzman olarak calistim, mecidiyekoyde otoparkli merkezi isitmali bir ev kiralayabiliyordum.h sonlari baltalimanina gidip bi sufle yiyebiliyor istedigimi alabiliyordum.3 sene otobuse hic binmefim ya arabamla ciktim ya da metro kullandim.bugun o pozisyonda verilen maasla yasayamazsiniz orda ..
arkadaşlar derdiniz ne sizin? arkadaş sadece yorum yapmış bu kadar kasmanıza gerek yok. eleştirebilirsiniz ama böyle de bir uslüple de konuşmazsınız diye umuyorum
Köyde doğmuş ve İstanbul'da yaşayabileceğini düşünmeyen birisi olarak videodaki çoğu fikrine katılsam da bu sefer kısmen katılamadım. Çok tek taraflı düşünülmüş. Ben köyde de yaşamak istemem. Kırsalda ahlakın yüksek olduğunu düşünüyorsak önce "ahlak" nedir onu tanımlayabilmemiz gerek. Kırsalda her gün acaba şu ne der bu ne söyler bunu yaparsam adım çıkar mı şunu yapmazsam dışlanır mıyım korkusuyla yaşamaktansa İstanbul gibi bir yerde anonim olmayı tercih ederim. En azından biraz daha özgür olurum.
Köyde kırsalda da herkes bakkal kasap falan değil bu arada o da ayrı bir mevzu. Böyle bir yerde yaşamak sandığınız kadar kolay olmayacak. Yaşadığım yerde mesela asgari ücret veren bir iş bulamazsınız sigorta yaptıran çok nadir bulursunuz onlar da günde 12 saatten fazla çalıştırır. Mandıra filozofu triplerine girmeye gerek yok bence.
Sülalecek doğma büyüme İstanbulluyuz. Bu yaşamdan başkasını bilmeyiz ve adaptasyon mu dersiniz bilmiyorum ama anonim olmak ve bir hayalet gibi değersiz yaşamak en azından benim için hoş bir şey. Toplu taşıma, trafik ve park yeri problemlerini bir motosiklet çözüyor zaten. Yine de daha sakin bir yere taşınmak ister misin diye sorsalar buna hayır derdim çünkü bildiğim tek yaşam tarzı bu ve anonim olmadığım, cafelerin, clubların, avmlerin olmadığı bir yerde yapamam. Herhangi bir mekanda rastgele biriyle atıştığımda, rastgele biriyle flört ettiğimde, rastgele biriyle kısa süreli vakit geçirdiğimde onun bir şekilde tanıdık çıkmasını veya tanıdığımın tanıdığı çıkmasını kesinlikle istemem. Aynı şekilde toplumun yadırgadığı fikirlere sahip biri olarak bir şekilde fikrimi belirttiğimde “aa Mert böyle düşünüyormuş” şeklinde bunun yayılıp dilden dile dolaşarak onca fikirden sadece bir tanesiyle de anılmak istemem. Metropol hayatı böyle, biz böyle biliriz. Şehirdeki 20 milyon insandan rastgele biri olmamız dünyadaki 7 milyar insandan biri olduğumuz ve hatta evrendeki bir toz tanesinin üzerinde yaşadığımız gerçeğini kabullenmemizi ve özel olsak dahi değersiz olduğumuzu köküne kadar hissedip bundan zevk almamızı sağlar. Çünkü o fikirlerinizin, inandığınız somut ve soyut değerlerinizin, inandığınız dinin, içinde doğduğunuz toplumun gerçekte hiçbir önemi yok. Önemli olan varoluşumuzun tadını çıkarmak. İşte bir metropolde yaşamanın size öğrettiği şey budur.
doğma büyüme izmir merkezinde yaşamış biri olarak insanların istanbul, ankara ve izmir merkezi dışında yerlerde yaşıyor olabildiklerine inanmazdım. merkezi olmayan yerlerde yaşam, zannımca hayata fazla ulaşamamaktı. mesela konser olursa gidememekti, tiyatroya gidememekti, müze gezememekti, bir de daha fazla insanla tanışamamaktı. anonimlik kısmını seviyorum şehir yaşamının. tanışabileceğim çok fazla insanın olmasını, çevremi özgürce seçebilmeyi seviyorum. istanbul'dan da her daim korkmuşumdur. çok kasvetli bir şehir olarak gelmiştir ve asla oraya üniversite için gitmeyi düşünmedim. izmir'de anonimim ne de olsa. ya da belki ankara'ya giderim. her şeyden önce ben bir köy, kasaba, belde insanı değilim. orada doğmadım, orada yapabileceğimi sanmıyorum. umarım herkes kendi istediği yerde mutlu bir şekilde yaşama şansını elde eder bir gün :")
İzmir'de anonim olmak çok güzel, yaşadığın mahallede az çok bilinirsin, biraz uzaklaştığın an anonimsin, denge var. İstanbul ise öyle değil. Tam bir keşmekeş, yarın bir gün işim düşer de orada yaşamak zorunda kalırım diye çok korkuyorum. İzmir'ime Dünyaları değişmem, her şeyi var :D
Dostum 15 yıl izmirde yaşadıktan sonra geçen ay kamuya atanarak istanbula geldim, beyoğlundayım. Ben biraz daha şanslıyım, işim ve evim arası 2 3 km, elektrikli scooterim var 10 dkde gidiyorum. Fey'in anlattıklarının yüzde 80i doğru en azından benim için. Eğer ortalama maaş kazandığım bir işim olmasaydı asla beyoğlunda yaşayamaz, dediği gibi boğaza en uzak köşelerde yaşamak zorunda kalırdım. Ama sana katılıyorum, küçük şehirde yapamazdım. Bir IMAX film izleyemezsin, doğru düzgün avm gezemezsin, herkes doğadan keyif almıyor sonuçta. Her hafta yapacak başka bir aktivite var bu şehirlerde. şehrin o iğrenç yanlarına olabildiğince az temas etmek lazım, başka türlü tabiki çekilmez hale gelir. Ama özellikle dediğim gibi ortalama veya üstünde bir maaş almıyorsan bu şehirlerde yaşamanın mantığı yok. Sonuçta asgari ücret her yerde asgari ücret. Son dönemdeki ekonomik buhran sanırım özellikle istanbul için bir tersine göç başlatmış olabilir, temas ettiğim bazı düşük gelir grubu insanlar hiç değilse ailelerini memleketlerine göndermiş, kendileri de olabilecek en kötü barınma şartlarında yaşayarak minimum giderle yaşamaya çalışıyor. Yoksa bu şehirde düşük gelirle var olmak mümkün değil.
Dediklerine katılıyorum. Anonimlik hissi mükemmel bir şey bana göre. Büyükşehirden küçük şehire okumaya geldim ve gerçekten hiç mutlu değilim. Ankaranın kalabalığını bile özlüyorum :d
@@Nergis-pp5ex Parasal sistem ile ilgili. Artık cebindeki para kadar değeri var insanın. İnsanlara gelince, kadın olsun erkek olsun hiç fark etmez karşısında ki kişi ile maddi anlamda bir çıkarı varsa, insanlar o zaman birbirleri ile diyalog kuruyorlar. Diğer türlü ne selam verirler nede selam alırlar.
4:30 metropolde en azından suçun ortaya çıkması daha yüksek köy gibi yerlerde ise çoğunluk sessizliğini korursa suçun ortaya çıkma ihtimali yok gibi azdır.
Datça resimlerini görmeyi beklemiyordum. Çocukluğumun birkaç yılını orada geçirmiştim. Çok güzel anılarım var. Yunan adalarına yakın olması, insanlardan uzak sahilleri vesaire harika bir kent zannımca. Zaten şu an da oraya yakın bir yerde yaşıyorum. Genel olarak Muğla çok iyi bir yer. Turizm nedeniyle kurum, şirket hatta küçük işletmeler bile kaliteli servisler yapıyorlar. Ancak buna karşılık olarak hayat pahalılığı yükseliyor. Yine de köyleri harika. İstanbul'da da çocukluğumu geçirdim. Birkaç yılda bir gidiyorum tatillerde veya ziyaretlerde. Yaşım küçük olduğundan eğlence ve kalabalık hissine özlem duyduğum oluyor ancak İstanbul'a ayağımı bastığım gibi köyümü tekrar özlüyorum. İyi yanları var, istediğin her şeyi bulabildiğin, fırsatlarla dolu bir şehir. Ancak dediğin gibi, insanlıktan uzak. Köyün de olumsuz yanları yok değil. Ancak asla metropolün verdiği bıkkınlık ve depresyonla karşılaştırılamaz. Orada insanların kendini hapsolmuş hissetmesi, düzenlerini bir türlü bırakamıyor olması üzücü. Marmara depreminden önce umarım şehir birazcık daha düzelir.
onca şeye rağmen sonda dilenir gibi şu kardeşinizi kurtarın demen çok hoştu! Çok samimi buldum bu isteği. Aynı his internette de gelmiyor mu? Metropol aslında sosyal medyanın içine hapsolmanın bir başka değişi gibi geldi bunları duyunca. Amerikan sapığı filmindeki evren gibi herkes maskesi için yaşayıp kendisi için hiçbir şey oluyor. Korkunç bir hayat olsa gerek. Özellikle de benim gibi nispeten daha ufak bi yerde yaşayan biri için. Allah sabır versin ne diyim.
Doğma büyüme İstanbulluyum ama mutluyum. Olumsuz yanlarını görmezden geliyorum. Daha sıkılmadım. Büyük şehir haricinde bir şehirde yaşayamazdım, çok sıkılırdım.
Doğma büyüme İstanbulda yaşamış ve hala yaşayan biri olarak üniversite için bayburt gibi küçük bi şehire gidince yapamazsın orda demişlerdi ama tamtersi mental olarak huzur olarak kendimi tanıma ve bulma konusunda özgürleştiğimi hissettim taki İstanbula geri dönene kadar İstanbula dışarıdan bir kere baktığınızda bunca zaman nasıl yaşadım ben diyosunuz ve asla tekrar alışamıyosunuz.
Videonun başından sona kadar söylediklerin katiyen doğru kardeşim.Ben bu metropol yaşantısı yaşamadım çok şükür.Metropol hayatının sıkıcılığını ve yapmacılığını tahmin edebiliyorum.Ben Muğla'da 50 bin nüfuslu bir kasaba da yaşıyorum doğma büyüme memleketim burası.Huzurlu ve sakin bir yaşam var.Sen de inşallah istediğin yerde yaşarsın.Selamlar saygılar.
@@bgunay Evet 20'ler bi 10 sene sonra fikrim değişebilir, aslında kendim için söylemedim ama başka ailelerin karistiklarini görüyorum ve bu çok bunaltıcı diye düşünüyorum
Ama şöyle bi gerçek var İstanbulda moda sahile gidip hiç tanımadığınız bir arkadaş grubunun yanına oturup dahil olabilirsiniz hatta instagram vs alıp sevgili bile olabilirsiniz küçük şehirlerde herkes birbirini daha fazla tanıdığından bu çok zor oluyor. İkincisi birde aktivite bolluğu var aquland , kaykay parkları , playlandler gibi birçok alan var aradiginiz her ürünü de bulursunuz paranız varsa sıkılmazsınız. Üçüncüsü de bazı şehirler vizyonunuzu daraltır bi Malatyali olarak özellikle depremden sonra Afganistan'da bombalanmis bir şehirde yasiyormus gibi hissediyorum şehirden aldığım tek vibe bu ama 3 4 ay Tuzlada çalıştığım dönemde tatillerimde gezerken her semt arası farklı bir his yaşıyordum
18 yıldır ortalama bir ilçede yaşayan biri olarak ne zaman istanbula gitsem içim daralıyor. İnsanların suratı sürekli asık, insani duyguları yok gibi, zombi gibi evden işe işten eve pazar günleri gezmeye (gidebilirlerse ve o kalabalıkta keyif alabilirlerse) gitmeye çalışıyorlar. Köy yaşamıda sanıldığı kadar toz pembe değil nefret eden çok nefret eder ve çok ıssız yerlerdede ahlaki sorunlar “kim fark edecek” “kim müdahale edecek” fikirlerinin insanda oluşmasıyla ortalama bir ilçeye göre daha fazla (tabiki metropole göre daha az) Olması gereken dengeli nüfus dağılımı ankara izmir gibi şehirlere gittiğim zaman istanbula gittiğimde olduğu gibi içim daralmıyor insanlar çok daha güler yüzlüler, trafikte sıkışıp kalmıyorsun, toplu taşıma belirgin bir şekilde daha sakin ve kalabalıkta boğulmuyorsun
İstanbulda yaşayan biri olarak hepsini doğruluyoruk ama biri hariç değersiz hissetmek ortalama bişey yapınca 16 milyondan biri olduğun için değersiz hissedersin evet ama o zaman değer kazanmak için daha büyük işler yapmaya çalışıyorsun ve buda kendini geliştiriyor 16 milyon biri gibi ortalama değetsoz hissetmek yerine kendini değerli hissetmek için daha çok çabalıyorsun ve daha çok gelişiyorsun geri kalanı doğru ben kar gördüğümde seviniyorum en son 2020 görmüştük ya (:
sadece sen mi kendini gelistirmeye calisiyorsun obur insanlar da calisiyor boyle dusunursen de yine kendin olmasan hickimse beni biplemez diyebiliyorsun hem zaten asiri kalabalik oldugundan ve herkes birbirini s##meye calistigindan isin asiri zorlasiyor
Daha büyük işler derken neyi kastediyorsun. Istanbul'da eğer zengin bir ailede doğmamışsan en çok iyi bir maaş alırsın. Türkiye şartlarını düşünün ce bu da seni fakir sınıfından çıkarmaz. Ve bu süreç yarış psikolojini de yıpratır
Sonuna kadar katılıyorum. Liseyi istanbul'da fen lisesinde yatılı okumuş biri olarak geldiğim ilk sene çok güzeldi fakat zamanla bana göre olmadığını fark edip üniversiteyi güzelim İzmir'imde okumaya karar verdim. Açık arayla verdiğim en iyi kararlardan birisi kesinlikle bu olmalı.
normalde metropol yaşamı sevmem ama doğup büyüdüğümden beri istanbulda yaşadığım için köye kasabaya ya da kırsal yere gidince ruhum daralıyor içim sıkılıyor, öyle bi alıştım ki artık metropol olmayan küçük şehirlerde de yapamıyorum
4:01 abi datça ya biz 2023 yazında gitmiştik cidden çok güzeldi ama mesela ben orada şunu fark ettim çok fazla turist geliyor sokaklar dopdolu marketlerde çok fazla sıra var zaten küçük bir yer olduğu için turistler yazın geldiğinde kalabalık oluyor.
Bende 20 yıldır İstanbul'da yaşıyorum ve en büyük hayalim bu şehirden gitmek. Bu şehirde yürümek bile başlı başına sorun ve sıkıntı insanın dışarı çıkası gelmiyor.
cok guzel bir video olmus insanlarin boyle berbat tasarlanmis ve hala da oyle devam eden yerde kucuk yeri abartmalari maalesef cok uzucu, goc aliyor ve sonuc sinirlerin tavana cikmis agzina saglik
Yirmi yaşındayım, doğma büyüme İstanbul’luyum. O kadar bıktım ki bu şehirden hemen her gün ağaçlı nezih bir yerde yaşadığım farklı farklı senaryolar kuruyorum kafamda:( yıllardır bu ucubeliğe sabrediyorum, umarım bir gün İstanbul’dan kurtuluruz:(
Benimde en büyük hayalim İstanbul'u görmek Yeşillik konusunda diğerleri beğenmiyor ama benim şehir bence iyi bir seviyede adım başı ağaç var.Gel yer değişelim😂
Metropol evet çekilmez oldu ama köy güzellemesi de iş 10:52 in aslını bilen için mantıksız bir durum.Biz ailemle 6 yıl Kastamonu Taşköprü'de yaşamayı denedik o kadar zorlandık ki anlatamam ordaki insanlarla ilk başlarda aile gibi oluyorsun ama sonra onlar seninle çıkarları ters düşünce uzaklaşıyorlar belki arada kültür ve yetiştirilme farkı olduğundan.Aynı dili konuştuğumuz halde şivem olmadığı için beni anlamadıkları oluyordu daha söylenecek çok şey var da uzun lafın kısası metropolde doğup büyüyen biri kasaba ve köyde uzun süre hayata tutunamaz deneyimlemiş biri olarak söylüyorum her konuda olduğu gibi bu konuda da istisnalar vardır elbet ama ben kesinlikle o istisnalardan değilim 😂🙂
Ankara'da yaşadığım için bu yüzden şükür ediyorum ama burda da son yıllarda gözle görülür şekilde bir metropolleşme var umarım yeni İstanbul olduğunu görmeden göçüp giderim
18 yıldır istanbul'da oturuyorum. tek hayalim iü'yü bitirdikten sonra yurt dışında küçük bir semtte yaşayıp her sabah trafiksiz, yeşilliklerin olduğu bir sokakta uyanmak
Öncelikle video ya rastgele denk geldim.. güzel bir içerik olmuş. bilgisayar mühendisiyim 5 yıl önce eneze yerleştim ayda 1-2 gün toplantılara gidiyorum istanbula. Yani iki gün için bile istanbul hiç çekilmiyor. Korkarım büyük şehirler dahada kötü duruma gelecek.
Ankaralı olarak İstanbul’u görünce bunalıyorum hayatımda 1 kere adım atmak istemediğim bir şehir. Ankara’da bir metropol ama İstanbul kadar sıkışık bir şehir değil ve çevremde ağaçlar parklar görebiliyorum en azından bu bir nebze daha yaşanabilir kılıyor.
2 yıldır istanbulda yalnız yaşıyorum daha önce izmir antalya gibi yerlerde yaşamış birisi olarak şunu söyleyebilirim ki şu son 2 yılda insan değil sadece sistemin köleleri olarak yaşıyorum .
@@FEYreal Rica ederim.Kayseri'de yaşıyorum bu sene YKS'ye gireceğim hedefim ODTÜ.Fakat şunu söyleyebilirim İstanbul paha biçilmez bir şehir fakat tercihim Ankara'dan yana olur.Hatta Kayseri bile daha iyi yaşamak için.
abi bu dediklerinin hepsini istanbuldan taşınınca yaşadım ben atalarda oturuyordum bizim mahallede çok kişi yani anonimlik yoktu ben herkesi herkes beni tanırdı daha mutluydum istanbuldan taşınınca anonimleştim ve mutsuzlaştım ama tabii ben istanbulun güzel yerlerinde yaşıyordum o da var bağcılarda değildim yani
20 bin nüfus lu bir yerde yaşıyorum ama cidden burasıda öyle sayılır artık dolmuşta %10 ihtimalle falan tanıdık geliyor ama ilk defa gördüğü insana bile kalanı sonra verirsin diyebiliyorlar.
Ayıptır söylemesi babam bilinmeyen bir köyden çok ucuza arsa almış , orada da zeytinleri birinin toplaması ve zeytin yağı yapması gerekiyor . Bayramda oraya uğrayınca babamın Necati amca diye yaşlı bir tanıdığını ziyaret ettik . Ellerini öptük . Ancak köyde çok az kişi kalmış , hepsi yaşlı . Köy okulu ZATEN kapanmış . Çocuklarının hepsi şehirde … Aklıma o geldi . Onların bunlara rağmen daha mutlu oluşu , ailecek hayran kaldık .
İstanbul'da yaşamayı senin anlattıklarının dahada fazlası sebebiyle reddedip Alanya'ya taşınmayı tercih ettim ve suçlanma pahasına ailemi de sürükledim ama farketmeselerde daha fazla mutlu oldukları ve olacakları ortada
İstanbula taşınalı yaklaşık 2 yıl oldu ve küçük bir şehirden geldim buraya, metropol bir şehir insanın ruhunu emiyor yürüyen ölülere dönüşüyoruz istanbulda yaşamak bir ayrıcalıktır algısı gerçekten çok saçma hani nerede ayrıcalığı? 16 milyon insan hepimiz ayrıcalıklı mıyız yani? Gerçek İstanbul'u İstanbulda yaşamadan anlayamaz kimse ve burası gerçekten yaşanılacak gibi değil.
doğup büyüdüğüm İstanbul'dan 6 ay önce vazgeçtim. Daha doğrusu onun benden vazgeçtiğini çok geç anladım. Bir gecede ve gerçekten cebimde ciddi bi para olmadan ayrıldım. İstanbul'dan kaçın. Orda yaşamıyorsunuz.
Tespitlerin on numara az kaldı iktisat mı? Okuyorsun bu arada oğlumun tavsiyesiyle abone oldum sağlam tespitlerin var üstümüzdeki ölü toprağını atmanın vakti geldi.
10:44 Seni çok iyi anladım kardeşim bastım direkt. Videonun zamanlaması çok başarılı. Tam millet memlekete dönmüşken atmışsın. İstanbul'dan memlekete dönünce fark ettim temiz havayı yeşilliği ne kadar özlediğimi. Yaa boş arazi görmeyi özlemişim. Üsteme üstüme gelen binalar arasında yaşamaktan, gece geç saatlere kadar bitmek bilmeyen kuryelerin motor seslerinden, bir yerden bir yere gitmenin saatlerimi almasından ben de çok sıkıldım. İstanbul'da yaşanmaz kardeşler. Hele bu ekonomik şartlar ve deprem gerçeği varken. Dönün memleketlerinize.
Büyükşehirlerde her şey profesyonel yürüyor bazı ilçelerinde de öyle iletişim kurulmuyor bi şey olsa yüzüne bakmıyorlar.Bi yerde iletişim kurmak da istiyosun ama kuramıyosun ne olduğu belli olmuyo insanların. Kimse kimsenin umrunda değil.Bu yerde iyi bir şey.Küçük yerlerde gözler senin üzerinde o yüzden rahat olamıyosun.Ama küçük şehrin ulaşımı avantajlı çok çok kalabalık olmuyor.İmkanları sınırlı olsa da küçük ve sakin yerde yaşamak daha iyi.
25 yaşındayım. 17 sene istanbulda yaşadıktan sonra 22 yaşımda temelli memleketime döndüm. döndükten sonra zor zamanlarımda oldu ama hiçbir zaman pişman olmadım. geri dönmek hayatımın en doğru kararıydı
7:36 En zor kısmı bu yaaa. İşin daha da kötüsü İstanbul'da habire sigara içen pis insanlar yüzünden ciddi şekilde zarar görüyoruz. Ben sigara içen birini görünce yolumu değiştirmek zorunda kalıyorum çünkü sigaraya karşı rahatsızlığım var ve direk insanın yüzüne geliyor veya karışıyor. Ayıp ya milletin yüzüne yüzüne vuruyor, hastalığı, ciğer sıkıntısı olanlar var yapmayın. Yeter artık!
Ben de bir konuya değinmek istiyorum. Lise hayatımın sonuna kadar gördüğüm her insana karşı düşünür kafamda yer edindirirdim. Kızlara aşık olurdum. Her insan benim için az çok değeri vardı. Şimdi İstanbuldayım ve sınıfımdaki insanların çoğunun ismini bile bilmiyorum tanımaya yanaşmıyorum çünkü ne de olsa çok insan var ne gerek var derim içimden. Uzun uzun metrobüs ve metro yolları çekerim, ilk geldiğim zamanlar metroda binen bir kızı beğenirdim bir nevi hiç tanımadan hoşlanır aşık olurdum diyelim. Artık o kadar çok insana doydum ki son birkaç aydır karşı cinse hiçbir duyguyu kolay kolay yeşertemediğimi fark ettim ve bu çok üzücü. Aşık bile olamıyorum artık ne de olsa 2 durak sonra başka bir kız binicek ve ona da aşık olucam ama yeter doydum diyorum. Duygularım köreldi. Doydum...
Küçük bir şehirde müstakil evde bahçeyle büyüdüm şehirde büyüdüm. Metropolü seviyorum belki de bu yüzden. İki hayatı aynı anda yaşamak çok farklı bir his. Bizim komşularımız inek bakar doğal süt içeriz. Ama İstanbul'a geldiğim zaman Avm, mekanlar, boğaz beni hayran bırakır. Belki de metropolde yaşamadığım için seviyorum gösterişli şehirleri. Bu arada apartmanda hiç yaşamadım, yaşamayı da asla düşünmüyorum.
açıkçası özel hissetmek benim hiçbir şekilde hiçbir zaman hiçbir yerde umrumda olmadı sevdiğim beni sevdiğim derecede sevsin saçma şekilde davranıp eğleneyim param olsun istediğim şeyleri yapayım işimde problem çıkmasın yeter
yaptığın her videoda şerefsizim benim aklıma gelmişti oluyorum ama sen konuyu araştırıp analiz edip yararlı bür video olarak ortaya koyuyosun. Sağol fey
Kırsalında zorluğu çoktur elinizde imkan varsa köyden 2 3 kat büyük aparmanları hastaneleri olan ama nüfuse 20.000-50.000 bandında şehirlerde yaşayın inanın bana ne kendinizi değersiz hissedersiniz ne de yeriniz 100-200 kişilik bi kasabasaki kadar büyük olur. Bazen o yerdeki çöpü almamak veya fırıncıya günaydın dememekte iyi gelebilir mevzu iyi şeyler iyi niyetlerle yapmak.
Kırsal hayatı asıl 15 yıl sonra güzelleşecek. Şu anki dedeler, amcalar ölünce. Onların çocukları şu an 15-20 yaşında internetleri var. Dünyayı biliyor, görüyor. İşte o çocuklar anne baba olunca. Kırsallar tam yaşanmalık yer olacak. Şu anki dede amca seviyesindekilerle kırsalda yaşamayı deneyinde kırsalın ne olduğunu görün. Çitinden ağaç dalı arazisine geçti diye seni bıçaklamak isteyen, su borularına, yoluna, hayvanına, canına zarar veren tipleri görünce anlarsınız kırsal hayatı. Kırsal hiç güllük gülistanlık bir yer değil. Sülalen yoksa, sülalinden birileri yoksa, unut kırsalı. Siyasi kimlik, cinsel kimlik, dinsel kimlik, ekonomik kimlik en ufak birseyde bile kavga edersin. Hastane, hapishane, mezarhaneden birinde bulursun kendini. 15 yıl bekleyin. Şu anki genç jenerasyon bir büyüsün. Onların ataları bir ölsün. Kırsal muhteşem gelişecek.
18 yasinda istanbula geldim. Bu videoyu izleyince bir an o gunleri aklimangeldi. 18 senedir buyuk sehirdeyim hallaa alismadim.Sunu dusundum. Milyonlarca insan var ama yanlizim :(
Videonun eksiklerinden bahsetmek isterim: - İstanbul'a sadece ucundan değinilmiş, bahsedilenlerin bir çoğu genel metropol sorunları -Ağır bir kapitalizm eleştirisi var ancak köylü olmayan bir insan için köyün ve komün hayatının zorlukları konuşulmamış - Türkiye'deki metropol veya büyük şehirlerde sosyal faaliyetler nüfusla orantılandığında yeterli değil üstüne üstlük küçük yerlerde neredeyse hiç yok. Şehirde eğitim alıp belli bir süre yaşamış birisinin buralara adaptasyonu bu yüzden zordur. Bundan da bahsedilmemiş. Bana göre eğer köy ve komün yaşamını öveceksen en azından olumsuz yanlarından da bahsetmen gerek gerçekçi bir tablo oluşturabilmek adına. Ayrıca bunun yapılması İstanbul'un problemeleri altında olmamalı. İstanbul'un problemeleri: Şehrin daha fazla insanı kaldırmaması ve aynı hızda genişleyememesi, deprem hakkında yapılanların bildiğimiz kadarıyla minumum olması, fazlaca trafik olması, düzensiz kentleşme ve ucuzluk olduğu öne sürülebilir. Işten güçten zamanın kalmıyorsa, bulunduğun şehirde bir başka insanı bir daha zor görüyorsan bunlar İstanbul başlığı altında incelememen gereken konular. Kaldı ki böyle büyük bir şehirde yaklaşık yirmi otuz yıl önce mahalle ve esnaflık kültürü ve buna bağlı ahalinin ve esnafın birbirini tanıması olağan şeylerdi. O dönemki nüfus da az değil. Bu senin değindiklerin şirket hayatı ve vahşi veya ağır kapitalizm ile ilgili sorunlar şehir veya İstanbul ile ilgili değil
Ben izmirde yaşıyorum İstanbula kıyasla nüfus yoğunluğu bakımından az bir memleket ancak burada da anlattığın sıkıntılar var merkezde ben de senin düşündüğün gibi daha az yoğunluktaki başka bir yere göç etmek istiyorum ileride Allah nasip ederse biraz daha büyüdükten sonra aşağı yukarı yüzbinde kendinle ilgilib ir video çekersen bu büyük metropolde bir insanı tanımış oluruz sen çektiğinde ben de küçük bir kanal olurum şimdiden beni ve bunu yapıcak insanları takibe alırsak birlikte küçük bir kominite oluşturur birbirimiz tanıyan insanlar oluruz az da olsa bunun önüne geçeriz belki şu anda nerede olursa olsun her alanda dünyada ve ülkemizde bir kötüye gidiş var.Balki bir şeyleri başlatmış oluruz da kelebek etkisiyle büyük değişimlere tanık oluruz fazla iyimser olsa da hiç olmazsa orman yanarken su taşıyan karınca misali biz de görevimiz olan bir damla su taşımayı gerçekleştirmiş oluruz.En bunu yapmaya başlarsan en azından bizim bir değerimiz olur ya da artar da bu dünyada mutlu olabileceğimiz birkaç yeş oluşturmuş ve birkaç umut tohumu atabiliriz.Herkes benim gibi düşünebilir veya düşünmeyebilir.Eğer üstünde biraz düşündüyseniz benim fikrimin geliştirmemiz gereken noktayı bana söyleyerek bu işi fiilen başlatabiliriz.Belki bu yazımdan sonra bir şey yapmayacağız ancak okuduysan bile bu yorumu küçük bir umdumuz var demektir hepiniz kendinize iyi bakın Allaha emanet olun...
10.000 kişi olursak kendi köyümüzü kurup yaşayacağız. Seni de bekleriz.
discord.gg/FQ8F9EtRrw
İçerik çalinca gaylar
abone oldum reis videoların çok güzel umarım istediğin aboneye ulaşırsın
Açıkçası eğer birgün hayalini gerçekleştirirsen İzmir'e gelmeni tavsiye ederim İzmir metropol ile kırsalın karışımıdır nüfus daha az insanlar bir metropole ğöre daha saygılıdır bunu İzmir'de hayatınını 19 senesini geçiren biri olarak söylüyorum
Knk ne kadar yigdiysan para sen baküye gel buradan ev al kirsal ama yakın yerden.bende universte okuyuyom bu yıldan belki gorusuruz ben yeni bir idioloji uzerinde çalışıyorum sen bana cok yardimci oluyon turkiye vatandaşı olunca sizde siyasete katilacam ama ilk once bu idiolojimin nelere getireceyini düşünürsüz ❤
içerik hırsızı
Oyun sektöründeyim uzaktan calisabildigim için İstanbul'dan kurtulabilrim ama işten ayrıldım kendi oyunum üzerinde çalışıyorum. Eğer yatırımlarım ve birikimlerim proje bitmeden bitiverirse tekrar bir işte çalışmak zorunda kalacağım İstanbul'a geri dönmek zorunda kalacağım. Bana da bir beğeni atın ki o an calismiyorsam çalışmak zorunda olduğumu hatirliyim de istanbul a dönmek zorunda kalmiyim.
Yumuşak, sakin, çiftlik simülasyonu oyunları yapabilirsen ( Stardew Vallay , GreveyardKeeper) ilk müşterin olabilirim :)
@@profesor3206 Biraz daha aksiyon ağırlıklı 3d grafikleri olan bir oyun üzerinde çalışıyorum ama çok teşekkür ederim. Çok değişik hissetttim yorumunuz sayesinde.
@@ozkancagatay fps oyunu gibimi yoksa 3. şahıs bakış açılı mı?
@@HayaJjisabotaj FPS oyununda çalıştım iyi bildiğim bir alan ama TPS olarak planlıyorum oyunu.
@@ozkancagatay cod gibi FPS oyunlarını seviyorum TPS oyununun teması konusu ne anlatabilir misin?
Teşekkürler.
Asıl maddi desteğin için ben teşekkür ederim 🙏
Ufak bir eleştiri, kırsal asla bu kadar masum değil. Kırsalda seven çok sever. Nefret eden de çok nefret eder.
Aynen. En güzeli kasaba ile şehir arası.
@@murattasdelen8500 yani beldeler veya küçük ilçeler
kadıköyde dönmeyen sikiş, kırşehirin kırsal köyünde dönüyor
@@Alp7302 küçük ilçelerde pek iyi değil aslında
@@MSCQquiq yaşamayalım ozaman
Bu kanal karşıma çıktığı zaman abonesi az diye fazla umursamıyordum
ama şimdi ise her attığın videoya hemen izliyorum bu kanaldaki bütün videoları izleyip bitirmişim.
gerçekten çok bilgi verici videolar paylaşıyorsun en sevdiğim kanal Bu gerçekten seni çok seviyorum dostum Başarılar diliyorum İnşallah İstanbul'dan kurtuluruz❤
Çooook teşekkür ederim 🙏
İnşallah dediğin gibi kurtuluruz
@@FEYrealabi videolar gerçekten çok iyi emek verildiği rahat görünüyor
@@Alperen14.çalmak nezaman emek oldu 🤨
@@Animasyon_01ooo, o çok eski beyaz kurttan sonra çalmadı bir daha merak etme
Köylüyüm, köyde doğdum, orada ömrümü tamamlayacağım.
Sen bu gezegenin en şanslı insanısın. Keşke bende köyde yaşayabilsem
sadece ömrünü tamamlamakta olmuyo işte insanın gezmesi, görmesi de gerekiyo bazı şeyleri
@@Basak_Han Hayata tutunmaya çalışıyoruz. Ekip kaldırıyoruz ;)
@@AsigulFx666 bu kadar isitiyorsan yaşayabilirsin dostum çok da ulaşılmaz bir şey değil.
Ben de köy de doğdum büyüdüm ve kendime haberlere baktıkça diyorum şehir de olsam çoktan ölmüşüm veya katil olmuştum diyorum
İstanbul'un ücra bir köşesinde - evimin camındaki manzarayı görseniz kadraja İETT girmemişse İstanbul olduğuna inanmazsınız o derece - yaşamama rağmen bu söylediklerini hissettim, hissediyorum. Allah İstanbul içinde olanlara yardım etsin
İETT güzel
Kırsalda yaşamak esasen daha zordur. 7 sene kalmış birisi olarak büyükşehri tercih ederim. Bazı küçük ilçelerde insanlar birbiriyle hemen hayret derecesinde samimi olur veya olmaya çalışır, evet yardımınıza koşarlar insanlık görürsünüz ama o da kalmadı artık. Mesafeli görünürseniz bu da insan düşmanı, havalı, bir yerleri kalkmış derler. Gülümsediğiniz anda soru yağmuruna tutarlar, çünkü oralarda herkes yedi ceddinizi bilir, dışarıdan gelen biriyseniz de öğrenilmeye çalışılır. Özel alan ihlali çoktur. Patavatsızlıkla açık sözlülük birbirine hep karışır. Özel hayat dediğimiz kısımlarda bile soru sorabilmeyi kendisine hak olarak görür. Biraz diş gösterirseniz saygısız derler, ama kendileri her türlü saygısızlığı yapar. Çünkü yaşı size göre büyüktür. Kibarlık zayıflık zannedilir. Küçük ilçeler Ufak Tefek Cinayetler dizisindeki Sarmaşık Sitesi gibidir. Herkesin bir düzeni, ailesi vardır. Bu sistemin dışında olanları garipserler, hayattaki zorluklarını anlamaya çalışmazlar. Ekstradan güçlü olmak, görünmek zorundasınız.
En basitinden açıktan lise okuyorum diyen bir öğrenciye yardım etmek yerine başarısız, tembel dediklerini duydum. Ailesi tarafından ayrımcılığa maruz kalanın her yerde ezildiğine şahit oldum. Bir kadın olarak eşin yoksa gözler hep üstündedir, kadın hakkı gözeten pek yoktur. Markette kendi emeğinle aldığın ve evdekilere götürdüğün ürünler bile göze batar, nazar değdirilir. Azıcık sağlık problemi yaşarsanız bu da gidici herhalde derler, acıyan gözlerle bakarlar.
Dedikodu malzemesi olmanız an meselesidir, yaşanan olaylar asla unutulmaz. Bir lafa bin katarak dilden dile dolaşır. Aileden gelen zenginlik + senin statün + eşinin statüsü + çocuklarının eğitim başarısı = senin küçük ilçelerdeki saygınlığın.
Anlayış yok, eleştiri ve etiket çok. Bunları gittiğim büyükşehirlerde görmedim. Ben büyükşehrin zorluğuna razıyım.
çok güzel yazmışsınız. yazdığınız gibi kırsalda var olan kolektif kültürün yardımlaşma, dayanışma ve birlikte hareket etme gibi artıları var ancak patavatsızlık, dedikodu, özel hayata saygısızlık gibi eksileri de var. bu durum sadece bizim ülkemizde değil, kolektif yapıya sahip diğer ülkelerde de var. yorumlarda kırsal hayat yaşama hayali kuranlar, aradıklarını daha çok kuzey avrupa ülkelerinin kırsalında bulabilirler.
Neredeyse 20 yıldır İstanbul’da yaşıyorum arkadaşlar. Gözümü burada açtım muhtemelen burada ölücem ama her gün burayı terk etmenin yollarını arıyorum. Dileğim o ki siyasi partiler istanbul konusunda ortak bir çalışma başlatsın. İstanbul Nüfusunu planlı bir şekilde Anadolu’ya dağıtsın. Olası bir depremde ölmemim çok garanti olduğunu kabullendim artık. Trafikte geçen ömür mü dersin, yoksa yeşile hasret bir hayat mı ? Hepsinin özlemiyle yaşıyorum ama insan kurulu düzenini tek seferde bozamıyor. Hele ki dolar 32 lira olmuşken. Son bir ekleme yapıcam, şöyle ki bu söylediklerimin İstanbul’da yaşayan herkes farkında. Bu yüzden zaman zaman kafanızı dinlemek için bir pazar boğaz kenarına falan bile gitmek isteseniz trafikten ulaşamazsınız bile. Ulaşsanızda yer bulamazsınız. O yüzden İstanbul’a gelme hayaliniz varsa lütfen gelmeyin. Ankara, Eskişehir, kayseri, Çorum, Konya gibi büyüme potansiyeli olan şehirlere taşının. Yoksa ya kalabalıklar içinde ya da enkaz altında yitip gidersiniz..
Kesinlikle çok haklısın
Sana katılıyorum
👍
türkiyedeki siyasi partilerin tek amacı iktidar ve cepleri. bir söylediği bir söylediğini tutmuyor
Ben de 20 yıl sonra küçük bir şehire geldim 7 ay oldu İstanbul kendini çok aratıyor yaşanmadan duygu bilinmiyor
2002/2005 arasinda izmirden istanbula calismaya geldim.maslakta uzman olarak calistim, mecidiyekoyde otoparkli merkezi isitmali bir ev kiralayabiliyordum.h sonlari baltalimanina gidip bi sufle yiyebiliyor istedigimi alabiliyordum.3 sene otobuse hic binmefim ya arabamla ciktim ya da metro kullandim.bugun o pozisyonda verilen maasla yasayamazsiniz orda ..
videoya bakarken bile bunaldım
oo eleştiri abilerinden özenti daha
@cok_iyi_dokunus_krotchy ikiside şey işte
Popüler kültür kölesi
@@GumerOspreyYok knk değil sen başka yerlere bakıyon
arkadaşlar derdiniz ne sizin? arkadaş sadece yorum yapmış bu kadar kasmanıza gerek yok. eleştirebilirsiniz ama böyle de bir uslüple de konuşmazsınız diye umuyorum
Köyde doğmuş ve İstanbul'da yaşayabileceğini düşünmeyen birisi olarak videodaki çoğu fikrine katılsam da bu sefer kısmen katılamadım. Çok tek taraflı düşünülmüş. Ben köyde de yaşamak istemem. Kırsalda ahlakın yüksek olduğunu düşünüyorsak önce "ahlak" nedir onu tanımlayabilmemiz gerek. Kırsalda her gün acaba şu ne der bu ne söyler bunu yaparsam adım çıkar mı şunu yapmazsam dışlanır mıyım korkusuyla yaşamaktansa İstanbul gibi bir yerde anonim olmayı tercih ederim. En azından biraz daha özgür olurum.
Köyde kırsalda da herkes bakkal kasap falan değil bu arada o da ayrı bir mevzu. Böyle bir yerde yaşamak sandığınız kadar kolay olmayacak. Yaşadığım yerde mesela asgari ücret veren bir iş bulamazsınız sigorta yaptıran çok nadir bulursunuz onlar da günde 12 saatten fazla çalıştırır. Mandıra filozofu triplerine girmeye gerek yok bence.
Sülalecek doğma büyüme İstanbulluyuz. Bu yaşamdan başkasını bilmeyiz ve adaptasyon mu dersiniz bilmiyorum ama anonim olmak ve bir hayalet gibi değersiz yaşamak en azından benim için hoş bir şey. Toplu taşıma, trafik ve park yeri problemlerini bir motosiklet çözüyor zaten. Yine de daha sakin bir yere taşınmak ister misin diye sorsalar buna hayır derdim çünkü bildiğim tek yaşam tarzı bu ve anonim olmadığım, cafelerin, clubların, avmlerin olmadığı bir yerde yapamam. Herhangi bir mekanda rastgele biriyle atıştığımda, rastgele biriyle flört ettiğimde, rastgele biriyle kısa süreli vakit geçirdiğimde onun bir şekilde tanıdık çıkmasını veya tanıdığımın tanıdığı çıkmasını kesinlikle istemem. Aynı şekilde toplumun yadırgadığı fikirlere sahip biri olarak bir şekilde fikrimi belirttiğimde “aa Mert böyle düşünüyormuş” şeklinde bunun yayılıp dilden dile dolaşarak onca fikirden sadece bir tanesiyle de anılmak istemem. Metropol hayatı böyle, biz böyle biliriz. Şehirdeki 20 milyon insandan rastgele biri olmamız dünyadaki 7 milyar insandan biri olduğumuz ve hatta evrendeki bir toz tanesinin üzerinde yaşadığımız gerçeğini kabullenmemizi ve özel olsak dahi değersiz olduğumuzu köküne kadar hissedip bundan zevk almamızı sağlar. Çünkü o fikirlerinizin, inandığınız somut ve soyut değerlerinizin, inandığınız dinin, içinde doğduğunuz toplumun gerçekte hiçbir önemi yok. Önemli olan varoluşumuzun tadını çıkarmak. İşte bir metropolde yaşamanın size öğrettiği şey budur.
sen kızsın demi
100 kişinin yaşadığı herkesin birbirini tanıdığı yerde çok daha güvende değilsin.
Neden?
doğma büyüme izmir merkezinde yaşamış biri olarak insanların istanbul, ankara ve izmir merkezi dışında yerlerde yaşıyor olabildiklerine inanmazdım. merkezi olmayan yerlerde yaşam, zannımca hayata fazla ulaşamamaktı. mesela konser olursa gidememekti, tiyatroya gidememekti, müze gezememekti, bir de daha fazla insanla tanışamamaktı. anonimlik kısmını seviyorum şehir yaşamının. tanışabileceğim çok fazla insanın olmasını, çevremi özgürce seçebilmeyi seviyorum. istanbul'dan da her daim korkmuşumdur. çok kasvetli bir şehir olarak gelmiştir ve asla oraya üniversite için gitmeyi düşünmedim. izmir'de anonimim ne de olsa. ya da belki ankara'ya giderim.
her şeyden önce ben bir köy, kasaba, belde insanı değilim. orada doğmadım, orada yapabileceğimi sanmıyorum. umarım herkes kendi istediği yerde mutlu bir şekilde yaşama şansını elde eder bir gün :")
İzmir'de anonim olmak çok güzel, yaşadığın mahallede az çok bilinirsin, biraz uzaklaştığın an anonimsin, denge var. İstanbul ise öyle değil. Tam bir keşmekeş, yarın bir gün işim düşer de orada yaşamak zorunda kalırım diye çok korkuyorum. İzmir'ime Dünyaları değişmem, her şeyi var :D
Dostum 15 yıl izmirde yaşadıktan sonra geçen ay kamuya atanarak istanbula geldim, beyoğlundayım. Ben biraz daha şanslıyım, işim ve evim arası 2 3 km, elektrikli scooterim var 10 dkde gidiyorum. Fey'in anlattıklarının yüzde 80i doğru en azından benim için. Eğer ortalama maaş kazandığım bir işim olmasaydı asla beyoğlunda yaşayamaz, dediği gibi boğaza en uzak köşelerde yaşamak zorunda kalırdım. Ama sana katılıyorum, küçük şehirde yapamazdım. Bir IMAX film izleyemezsin, doğru düzgün avm gezemezsin, herkes doğadan keyif almıyor sonuçta. Her hafta yapacak başka bir aktivite var bu şehirlerde. şehrin o iğrenç yanlarına olabildiğince az temas etmek lazım, başka türlü tabiki çekilmez hale gelir. Ama özellikle dediğim gibi ortalama veya üstünde bir maaş almıyorsan bu şehirlerde yaşamanın mantığı yok. Sonuçta asgari ücret her yerde asgari ücret. Son dönemdeki ekonomik buhran sanırım özellikle istanbul için bir tersine göç başlatmış olabilir, temas ettiğim bazı düşük gelir grubu insanlar hiç değilse ailelerini memleketlerine göndermiş, kendileri de olabilecek en kötü barınma şartlarında yaşayarak minimum giderle yaşamaya çalışıyor. Yoksa bu şehirde düşük gelirle var olmak mümkün değil.
Anonimlik hissini ben de seviyorum lakin varoluşsal sancı ve özel hissetmeme konusunda çok haklı
Dediklerine katılıyorum. Anonimlik hissi mükemmel bir şey bana göre. Büyükşehirden küçük şehire okumaya geldim ve gerçekten hiç mutlu değilim. Ankaranın kalabalığını bile özlüyorum :d
Ankaraya gelme izmirde deniz var. Burasi cok kotu.
Teşekkürler.🎉
Maddi desteğin için de ben teşekkür ederim
Sen onu boşver aynı işyerinde adam yanındam geçiyor bir selam vermiyor. İnsanlar zumbi gibi olmuş
Sen ver
E sen başlat herseyi birinden beklemeyin.
Ben başlatıyorum bazen de veren de olmuyor.soranlar bir de bana baksınlar.
@@Nergis-pp5ex Parasal sistem ile ilgili. Artık cebindeki para kadar değeri var insanın. İnsanlara gelince, kadın olsun erkek olsun hiç fark etmez karşısında ki kişi ile maddi anlamda bir çıkarı varsa, insanlar o zaman birbirleri ile diyalog kuruyorlar. Diğer türlü ne selam verirler nede selam alırlar.
4:30 metropolde en azından suçun ortaya çıkması daha yüksek köy gibi yerlerde ise çoğunluk sessizliğini korursa suçun ortaya çıkma ihtimali yok gibi azdır.
küçük şehirde köyde yaşayan biri işlerin bu kadar basit olmadığını bilir köyün küçük yerin ahlaksızlığıda bir başkadır.
Bence kırsal biraz yüceltilmiş. Köylerde de kavgalar, dolandırmalar vesaire var.
Asıl köyler rezalet ama dışarıya yansımıyor
köylerde hokka oyunu oynuyolar sakın gitmeyin 😰
işte ikisinin dengesini bulmak lazım
mesela şimdiki tatvan gibi
İlçe veya kücük bir şehirde yaşarsın sen de kimse git dünyadan kopuk ıssız bir köyde yaşa demiyor.
Datça resimlerini görmeyi beklemiyordum. Çocukluğumun birkaç yılını orada geçirmiştim. Çok güzel anılarım var. Yunan adalarına yakın olması, insanlardan uzak sahilleri vesaire harika bir kent zannımca. Zaten şu an da oraya yakın bir yerde yaşıyorum. Genel olarak Muğla çok iyi bir yer. Turizm nedeniyle kurum, şirket hatta küçük işletmeler bile kaliteli servisler yapıyorlar. Ancak buna karşılık olarak hayat pahalılığı yükseliyor. Yine de köyleri harika.
İstanbul'da da çocukluğumu geçirdim. Birkaç yılda bir gidiyorum tatillerde veya ziyaretlerde. Yaşım küçük olduğundan eğlence ve kalabalık hissine özlem duyduğum oluyor ancak İstanbul'a ayağımı bastığım gibi köyümü tekrar özlüyorum. İyi yanları var, istediğin her şeyi bulabildiğin, fırsatlarla dolu bir şehir. Ancak dediğin gibi, insanlıktan uzak.
Köyün de olumsuz yanları yok değil. Ancak asla metropolün verdiği bıkkınlık ve depresyonla karşılaştırılamaz. Orada insanların kendini hapsolmuş hissetmesi, düzenlerini bir türlü bırakamıyor olması üzücü. Marmara depreminden önce umarım şehir birazcık daha düzelir.
7 aydır İstanbul’dan uzağım sakin bir şehirdeyim ama İstanbulun güzelliği çok aratıyor kendini
5 senedir uzağım 1 kere dahi özledim de gitmedim de
onca şeye rağmen sonda dilenir gibi şu kardeşinizi kurtarın demen çok hoştu! Çok samimi buldum bu isteği. Aynı his internette de gelmiyor mu? Metropol aslında sosyal medyanın içine hapsolmanın bir başka değişi gibi geldi bunları duyunca. Amerikan sapığı filmindeki evren gibi herkes maskesi için yaşayıp kendisi için hiçbir şey oluyor. Korkunç bir hayat olsa gerek. Özellikle de benim gibi nispeten daha ufak bi yerde yaşayan biri için. Allah sabır versin ne diyim.
Doğma büyüme İstanbulluyum ama mutluyum. Olumsuz yanlarını görmezden geliyorum. Daha sıkılmadım. Büyük şehir haricinde bir şehirde yaşayamazdım, çok sıkılırdım.
Doğma büyüme İstanbulda yaşamış ve hala yaşayan biri olarak üniversite için bayburt gibi küçük bi şehire gidince yapamazsın orda demişlerdi ama tamtersi mental olarak huzur olarak kendimi tanıma ve bulma konusunda özgürleştiğimi hissettim taki İstanbula geri dönene kadar İstanbula dışarıdan bir kere baktığınızda bunca zaman nasıl yaşadım ben diyosunuz ve asla tekrar alışamıyosunuz.
Videonun başından sona kadar söylediklerin katiyen doğru kardeşim.Ben bu metropol yaşantısı yaşamadım çok şükür.Metropol hayatının sıkıcılığını ve yapmacılığını tahmin edebiliyorum.Ben Muğla'da 50 bin nüfuslu bir kasaba da yaşıyorum doğma büyüme memleketim burası.Huzurlu ve sakin bir yaşam var.Sen de inşallah istediğin yerde yaşarsın.Selamlar saygılar.
Abim fiber olcak başka da bir şey istemiyorum kira ne kadar :D
@@FEYreal ev müstakil genelde kira fiyatları 4 kişilik bir ailenin oturabilecegi ev 10-15 bin bandında.
@@FEYreal Gel Çanakkale'yde yaşa hem Istanbul'a yakın da :)
Anonimlik çok değerlidir özellikle türkiye gibi bir simülasyonda yaşıyorsan
İnternet bu yüzden çok değerli
Metropolün fırsatları çok daha fazladır
Kesinlikle, her şeye laf eden tanidiklar yerine beni kimsenin tanimamasini tercih ederim
20 li yaşlardasın galiba anonimlik gençlik fantezisidir kimse öyle yaşamak istemez.
@@bgunay Evet 20'ler bi 10 sene sonra fikrim değişebilir, aslında kendim için söylemedim ama başka ailelerin karistiklarini görüyorum ve bu çok bunaltıcı diye düşünüyorum
Ama şöyle bi gerçek var İstanbulda moda sahile gidip hiç tanımadığınız bir arkadaş grubunun yanına oturup dahil olabilirsiniz hatta instagram vs alıp sevgili bile olabilirsiniz küçük şehirlerde herkes birbirini daha fazla tanıdığından bu çok zor oluyor. İkincisi birde aktivite bolluğu var aquland , kaykay parkları , playlandler gibi birçok alan var aradiginiz her ürünü de bulursunuz paranız varsa sıkılmazsınız. Üçüncüsü de bazı şehirler vizyonunuzu daraltır bi Malatyali olarak özellikle depremden sonra Afganistan'da bombalanmis bir şehirde yasiyormus gibi hissediyorum şehirden aldığım tek vibe bu ama 3 4 ay Tuzlada çalıştığım dönemde tatillerimde gezerken her semt arası farklı bir his yaşıyordum
bunun için metropole gerek yok. bu yazdıkların almanyada da gayet yapılan şeyler ama çoğu şehre 1-3 milyon kişi olarak dağılmışlar
18 yıldır ortalama bir ilçede yaşayan biri olarak ne zaman istanbula gitsem içim daralıyor. İnsanların suratı sürekli asık, insani duyguları yok gibi, zombi gibi evden işe işten eve pazar günleri gezmeye (gidebilirlerse ve o kalabalıkta keyif alabilirlerse) gitmeye çalışıyorlar.
Köy yaşamıda sanıldığı kadar toz pembe değil nefret eden çok nefret eder ve çok ıssız yerlerdede ahlaki sorunlar “kim fark edecek” “kim müdahale edecek” fikirlerinin insanda oluşmasıyla ortalama bir ilçeye göre daha fazla (tabiki metropole göre daha az)
Olması gereken dengeli nüfus dağılımı ankara izmir gibi şehirlere gittiğim zaman istanbula gittiğimde olduğu gibi içim daralmıyor insanlar çok daha güler yüzlüler, trafikte sıkışıp kalmıyorsun, toplu taşıma belirgin bir şekilde daha sakin ve kalabalıkta boğulmuyorsun
İstanbulda yaşayan biri olarak hepsini doğruluyoruk ama biri hariç değersiz hissetmek ortalama bişey yapınca 16 milyondan biri olduğun için değersiz hissedersin evet ama o zaman değer kazanmak için daha büyük işler yapmaya çalışıyorsun ve buda kendini geliştiriyor 16 milyon biri gibi ortalama değetsoz hissetmek yerine kendini değerli hissetmek için daha çok çabalıyorsun ve daha çok gelişiyorsun geri kalanı doğru ben kar gördüğümde seviniyorum en son 2020 görmüştük ya (:
sadece sen mi kendini gelistirmeye calisiyorsun obur insanlar da calisiyor boyle dusunursen de yine kendin olmasan hickimse beni biplemez diyebiliyorsun hem zaten asiri kalabalik oldugundan ve herkes birbirini s##meye calistigindan isin asiri zorlasiyor
Daha büyük işler derken neyi kastediyorsun. Istanbul'da eğer zengin bir ailede doğmamışsan en çok iyi bir maaş alırsın. Türkiye şartlarını düşünün ce bu da seni fakir sınıfından çıkarmaz. Ve bu süreç yarış psikolojini de yıpratır
Düşüncelerime tercüman olmuş bir içerik, en yakın zamanda istediğin hedeflere ulaşman temennisiyle, emeğine sağlık..
Anonimleşme çok güzel bir nokta. İlgi ile takip ediyorum sizi, lütfen devam edin.
Sonuna kadar katılıyorum. Liseyi istanbul'da fen lisesinde yatılı okumuş biri olarak geldiğim ilk sene çok güzeldi fakat zamanla bana göre olmadığını fark edip üniversiteyi güzelim İzmir'imde okumaya karar verdim. Açık arayla verdiğim en iyi kararlardan birisi kesinlikle bu olmalı.
normalde metropol yaşamı sevmem ama doğup büyüdüğümden beri istanbulda yaşadığım için köye kasabaya ya da kırsal yere gidince ruhum daralıyor içim sıkılıyor, öyle bi alıştım ki artık metropol olmayan küçük şehirlerde de yapamıyorum
Cidden kirsal kesim sanki eskisi gibi malatyaya gidiyorum orada da çok beton var ama evden başka hiçbir şey yok her yer bom boş içim daraliyor
4:01 abi datça ya biz 2023 yazında gitmiştik cidden çok güzeldi ama mesela ben orada şunu fark ettim çok fazla turist geliyor sokaklar dopdolu marketlerde çok fazla sıra var zaten küçük bir yer olduğu için turistler yazın geldiğinde kalabalık oluyor.
Bende 20 yıldır İstanbul'da yaşıyorum ve en büyük hayalim bu şehirden gitmek. Bu şehirde yürümek bile başlı başına sorun ve sıkıntı insanın dışarı çıkası gelmiyor.
cok guzel bir video olmus insanlarin boyle berbat tasarlanmis ve hala da oyle devam eden yerde kucuk yeri abartmalari maalesef cok uzucu, goc aliyor ve sonuc sinirlerin tavana cikmis agzina saglik
Yirmi yaşındayım, doğma büyüme İstanbul’luyum. O kadar bıktım ki bu şehirden hemen her gün ağaçlı nezih bir yerde yaşadığım farklı farklı senaryolar kuruyorum kafamda:( yıllardır bu ucubeliğe sabrediyorum, umarım bir gün İstanbul’dan kurtuluruz:(
Benimde en büyük hayalim İstanbul'u görmek Yeşillik konusunda diğerleri beğenmiyor ama benim şehir bence iyi bir seviyede adım başı ağaç var.Gel yer değişelim😂
Şu remote olayı çıktı da kurtulduk 12 sene Istanbul'da yaşadım iyice insanlıktan çıkmıştım. 4 senedir adada yaşıyorum, mutluyum.
Metropol evet çekilmez oldu ama köy güzellemesi de iş 10:52 in aslını bilen için mantıksız bir durum.Biz ailemle 6 yıl Kastamonu Taşköprü'de yaşamayı denedik o kadar zorlandık ki anlatamam ordaki insanlarla ilk başlarda aile gibi oluyorsun ama sonra onlar seninle çıkarları ters düşünce uzaklaşıyorlar belki arada kültür ve yetiştirilme farkı olduğundan.Aynı dili konuştuğumuz halde şivem olmadığı için beni anlamadıkları oluyordu daha söylenecek çok şey var da uzun lafın kısası metropolde doğup büyüyen biri kasaba ve köyde uzun süre hayata tutunamaz deneyimlemiş biri olarak söylüyorum her konuda olduğu gibi bu konuda da istisnalar vardır elbet ama ben kesinlikle o istisnalardan değilim 😂🙂
Ankara'da yaşadığım için bu yüzden şükür ediyorum ama burda da son yıllarda gözle görülür şekilde bir metropolleşme var umarım yeni İstanbul olduğunu görmeden göçüp giderim
Ankara, depremden sonra çoktan İstanbul olma yolunda ilk adımını attı. 5-10 yıla İstanbulu aratmaz burasıda merak etme
Ankara daha da beter.
Hayatım boyunca hep küçük şehirlerde yaşadım İstanbul’a her gittiğimde sokaklarda gezerken aklımdan geçen duyguları özetlemişsin. Eline sağlık.
18 yıldır istanbul'da oturuyorum. tek hayalim iü'yü bitirdikten sonra yurt dışında küçük bir semtte yaşayıp her sabah trafiksiz, yeşilliklerin olduğu bir sokakta uyanmak
türkiyede üni okuyarak mı yurt dışına gitmeyi planlıyorsun
@@citirabi avrupa (hangi ülke olduğunu söylemeyeyim) vatandaşlığım olduğu için ve 2 yabancı dil bildiğim için baya şansım var🥸
@@citirabi bir de iü bölümleri yurt dışıyla anlaşmalı diye biliyorum yani diploma uygun
@@chchchrisch aynen knk bnde 30 ülke gezdim
@@chchchrisch öyleyse anlaşmalı üni + dil bilsek gidemeyiz mi vatandaşlık olmadan?
Öncelikle video ya rastgele denk geldim.. güzel bir içerik olmuş. bilgisayar mühendisiyim 5 yıl önce eneze yerleştim ayda 1-2 gün toplantılara gidiyorum istanbula. Yani iki gün için bile istanbul hiç çekilmiyor. Korkarım büyük şehirler dahada kötü duruma gelecek.
Ankaralı olarak İstanbul’u görünce bunalıyorum hayatımda 1 kere adım atmak istemediğim bir şehir. Ankara’da bir metropol ama İstanbul kadar sıkışık bir şehir değil ve çevremde ağaçlar parklar görebiliyorum en azından bu bir nebze daha yaşanabilir kılıyor.
2 yıldır istanbulda yalnız yaşıyorum daha önce izmir antalya gibi yerlerde yaşamış birisi olarak şunu söyleyebilirim ki şu son 2 yılda insan değil sadece sistemin köleleri olarak yaşıyorum .
ECZACI RÜŞTÜ RECEP İVEDİK GWKJGRWLGREŞGERWHRTEREGGE
İçimden geldi.Ben de öğrenciyim bu kadar çıkıyor 😂
Eyvallah saolsın. Ankara nası kaotik mi bu kadar
@@FEYreal Rica ederim.Kayseri'de yaşıyorum bu sene YKS'ye gireceğim hedefim ODTÜ.Fakat şunu söyleyebilirim İstanbul paha biçilmez bir şehir fakat tercihim Ankara'dan yana olur.Hatta Kayseri bile daha iyi yaşamak için.
şimdi bu içeriğin neresi çalıntı? dibine kadar özgün bizi anlatıyor. harika içerik
abi bu dediklerinin hepsini istanbuldan taşınınca yaşadım ben atalarda oturuyordum bizim mahallede çok kişi yani anonimlik yoktu ben herkesi herkes beni tanırdı daha mutluydum istanbuldan taşınınca anonimleştim ve mutsuzlaştım ama tabii ben istanbulun güzel yerlerinde yaşıyordum o da var bağcılarda değildim yani
3:24 abim, bunu saygıdan yapıyoruz. Geri dönüş beklemiyoruz
İstanbul’da yaşamıyorum ama. Öyle bir anlattın ve özetledin ki sanki yaşıyormuş gibi kötü hissettim.😧
Ben birkaç milyonluk bir şehirdeyim, bir fakat toplu taşıma burada da sıkıntı. Sırf tramvaya binmek bile beni bezdiriyor. Allah yardımcın olsun.
Sonunda bu konuda duygularıma gerçekçi bir şekilde tercüman olan biri.
Çalmada 1 nimara
Emegine sağlık Fey nadir bulunan güzel kanallardan birisin. Başarılar dilerim ❤️
Teşekkürlerrr
20 bin nüfus lu bir yerde yaşıyorum ama cidden burasıda öyle sayılır artık dolmuşta %10 ihtimalle falan tanıdık geliyor ama ilk defa gördüğü insana bile kalanı sonra verirsin diyebiliyorlar.
Allah'a bin şükür İstanbul'da yaşamıyorum
İstanbulu en tehlikeli İlçeleri Esenyurt,Bağcılar,Küçükçekmece,Fatih,Sancaktepe,Sultanbeyli
Ayıptır söylemesi babam bilinmeyen bir köyden çok ucuza arsa almış , orada da zeytinleri birinin toplaması ve zeytin yağı yapması gerekiyor . Bayramda oraya uğrayınca babamın Necati amca diye yaşlı bir tanıdığını ziyaret ettik . Ellerini öptük . Ancak köyde çok az kişi kalmış , hepsi yaşlı . Köy okulu ZATEN kapanmış . Çocuklarının hepsi şehirde … Aklıma o geldi . Onların bunlara rağmen daha mutlu oluşu , ailecek hayran kaldık .
İstanbul'da yaşamayı senin anlattıklarının dahada fazlası sebebiyle reddedip Alanya'ya taşınmayı tercih ettim ve suçlanma pahasına ailemi de sürükledim ama farketmeselerde daha fazla mutlu oldukları ve olacakları ortada
2 yıl önce İstanbul'dan ayrıldım, iyi ki ayrılmışım. Allah kurtarsın böyle kentten.
Nereye gittin
@@FEYreal Edremit
Ben de Gökçeada'ya geldim çok memnunum. Hem psikolojim düzeldi hem madden iyi duruma geldim.
İstanbula taşınalı yaklaşık 2 yıl oldu ve küçük bir şehirden geldim buraya, metropol bir şehir insanın ruhunu emiyor yürüyen ölülere dönüşüyoruz istanbulda yaşamak bir ayrıcalıktır algısı gerçekten çok saçma hani nerede ayrıcalığı? 16 milyon insan hepimiz ayrıcalıklı mıyız yani? Gerçek İstanbul'u İstanbulda yaşamadan anlayamaz kimse ve burası gerçekten yaşanılacak gibi değil.
doğup büyüdüğüm İstanbul'dan 6 ay önce vazgeçtim. Daha doğrusu onun benden vazgeçtiğini çok geç anladım. Bir gecede ve gerçekten cebimde ciddi bi para olmadan ayrıldım. İstanbul'dan kaçın. Orda yaşamıyorsunuz.
10 dakika 52 saniyede hayattan bunalttırmak.
Avcılar Esenyurt merkezi gören yaşmaktan soğur
Tespitlerin on numara az kaldı iktisat mı? Okuyorsun bu arada oğlumun tavsiyesiyle abone oldum sağlam tespitlerin var üstümüzdeki ölü toprağını atmanın vakti geldi.
Oğluna selamlar :D Kendi izleme yetmemiş bir de yeni izleyiciler kazandırmış. Kurban olurum böyle izleyene
Matrix'de gibiyiz herşey stabil sınırlı, similasyon...
10:44 Seni çok iyi anladım kardeşim bastım direkt.
Videonun zamanlaması çok başarılı. Tam millet memlekete dönmüşken atmışsın.
İstanbul'dan memlekete dönünce fark ettim temiz havayı yeşilliği ne kadar özlediğimi. Yaa boş arazi görmeyi özlemişim. Üsteme üstüme gelen binalar arasında yaşamaktan, gece geç saatlere kadar bitmek bilmeyen kuryelerin motor seslerinden, bir yerden bir yere gitmenin saatlerimi almasından ben de çok sıkıldım. İstanbul'da yaşanmaz kardeşler. Hele bu ekonomik şartlar ve deprem gerçeği varken. Dönün memleketlerinize.
Verdiğin emek ve yaptığın bu güzel video için çok teşekkürler toplumda ki sorunları çok iyi yanaıtmışsın aga bir an önce kurtulman dileğiyle
beyaz kurtun videosu hakkında ne düşünüyorsun
@@ykstwoyearsbanned söyledim hemen silecekmiş videosunu çok korkmuş:(
Yemişim beyaz kurtunu. Baktı Fey bunun popülerliğini düşürecek; hemen adama salça oldu.
@@ykstwoyearsbanned Konustu "Baba King"
bence beyaz kurt boş yapmış bide bunu eleştiri vid yapanlar hakkında konuştu gibi onun hakkında vid yapması bana ilginç geldi
@@Mr_Udak bence mantıklı konuşmuş. ayrıca sadece fey yoktu , enes baturda vardı . Ayrıca içerik çaldığını reddetemez
Büyükşehirlerde her şey profesyonel yürüyor bazı ilçelerinde de öyle iletişim kurulmuyor bi şey olsa yüzüne bakmıyorlar.Bi yerde iletişim kurmak da istiyosun ama kuramıyosun ne olduğu belli olmuyo insanların.
Kimse kimsenin umrunda değil.Bu yerde iyi bir şey.Küçük yerlerde gözler senin üzerinde o yüzden rahat olamıyosun.Ama küçük şehrin ulaşımı avantajlı çok çok kalabalık olmuyor.İmkanları sınırlı olsa da küçük ve sakin yerde yaşamak daha iyi.
çok güzel kelimelere dökebilmişsiniz yaşanan durumu tebrikler.
25 yaşındayım. 17 sene istanbulda yaşadıktan sonra 22 yaşımda temelli memleketime döndüm. döndükten sonra zor zamanlarımda oldu ama hiçbir zaman pişman olmadım. geri dönmek hayatımın en doğru kararıydı
İçim bunaldı abi teşekkürler, ben İzmir de yaşıyorum ve burada da neredeyse aynı sorunlar var.
7:36 En zor kısmı bu yaaa.
İşin daha da kötüsü İstanbul'da habire sigara içen pis insanlar yüzünden ciddi şekilde zarar görüyoruz. Ben sigara içen birini görünce yolumu değiştirmek zorunda kalıyorum çünkü sigaraya karşı rahatsızlığım var ve direk insanın yüzüne geliyor veya karışıyor. Ayıp ya milletin yüzüne yüzüne vuruyor, hastalığı, ciğer sıkıntısı olanlar var yapmayın. Yeter artık!
Keske her eczaci Rüstü bey gibi olsa
İyilik karşılıksızdır. Yaşlıya gence kime verirsen ver, karşılık bekleme.
Ben de bir konuya değinmek istiyorum. Lise hayatımın sonuna kadar gördüğüm her insana karşı düşünür kafamda yer edindirirdim. Kızlara aşık olurdum. Her insan benim için az çok değeri vardı. Şimdi İstanbuldayım ve sınıfımdaki insanların çoğunun ismini bile bilmiyorum tanımaya yanaşmıyorum çünkü ne de olsa çok insan var ne gerek var derim içimden. Uzun uzun metrobüs ve metro yolları çekerim, ilk geldiğim zamanlar metroda binen bir kızı beğenirdim bir nevi hiç tanımadan hoşlanır aşık olurdum diyelim. Artık o kadar çok insana doydum ki son birkaç aydır karşı cinse hiçbir duyguyu kolay kolay yeşertemediğimi fark ettim ve bu çok üzücü. Aşık bile olamıyorum artık ne de olsa 2 durak sonra başka bir kız binicek ve ona da aşık olucam ama yeter doydum diyorum. Duygularım köreldi. Doydum...
Yaw hehe yaw sınıftakilerin ismini bile bilmiyomuş .d olum hemen kişilik değistiriyonuz
@@ACGITIXATIFATIX bilmiyorum kanka 70 80 kişilik sınıf max 10 15 kişiyi biliyorum yalan mı sölücem?
@@kaidk8632Bizim sınıf 5 kişi ozel okul değil devlet okulu birde 😅
@@kaidk8632 lan olum 80 kişilik sınıf a ben inanırmıyım sence ? Kimi kandırıyon ergem
Küçük bir şehirde müstakil evde bahçeyle büyüdüm şehirde büyüdüm. Metropolü seviyorum belki de bu yüzden. İki hayatı aynı anda yaşamak çok farklı bir his. Bizim komşularımız inek bakar doğal süt içeriz. Ama İstanbul'a geldiğim zaman Avm, mekanlar, boğaz beni hayran bırakır. Belki de metropolde yaşamadığım için seviyorum gösterişli şehirleri. Bu arada apartmanda hiç yaşamadım, yaşamayı da asla düşünmüyorum.
İstanbul'da yaşanan 10 seneden sonra Tekirdağ'da yaşamak mükemmel hissettiriyor
açıkçası özel hissetmek benim hiçbir şekilde hiçbir zaman hiçbir yerde umrumda olmadı sevdiğim beni sevdiğim derecede sevsin saçma şekilde davranıp eğleneyim param olsun istediğim şeyleri yapayım işimde problem çıkmasın yeter
Ankara candır Trafik kızılayda iş çıkışında bile istanhuldakinin 10 da biri kadar trafik yok taşı toprağına kurban olayım
depremden sonra ankara da bozdu aga
Ankara daha da beter çölden hallice.
Düzeltme yapıyorum harbiden depremden sonra bozdu artık 6-7 gibi bi kitleniyor aynı istanbula döndü :(
Əməyinə sağlıq ,cok gözəl bir movzuya toxunmusunuz, Azərbaycandan sevgilərlə
kanalını yeni keşfettim klişe olucak ama gerçekten nadir kanallardansın bozma kendini
yaptığın her videoda şerefsizim benim aklıma gelmişti oluyorum ama sen konuyu araştırıp analiz edip yararlı bür video olarak ortaya koyuyosun. Sağol fey
İstanbulda yaşamadığm için şükür ediyorum
Kırsalında zorluğu çoktur elinizde imkan varsa köyden 2 3 kat büyük aparmanları hastaneleri olan ama nüfuse 20.000-50.000 bandında şehirlerde yaşayın inanın bana ne kendinizi değersiz hissedersiniz ne de yeriniz 100-200 kişilik bi kasabasaki kadar büyük olur. Bazen o yerdeki çöpü almamak veya fırıncıya günaydın dememekte iyi gelebilir mevzu iyi şeyler iyi niyetlerle yapmak.
Ankara’da yaşıyorum bura bile bu kadar bunaltıcı. İstanbulu düşünemiyorum
Muazzam tespitler yapıyorsun dostum.... Bayılıyorum..
Kırsal hayatı asıl 15 yıl sonra güzelleşecek. Şu anki dedeler, amcalar ölünce. Onların çocukları şu an 15-20 yaşında internetleri var. Dünyayı biliyor, görüyor. İşte o çocuklar anne baba olunca. Kırsallar tam yaşanmalık yer olacak. Şu anki dede amca seviyesindekilerle kırsalda yaşamayı deneyinde kırsalın ne olduğunu görün. Çitinden ağaç dalı arazisine geçti diye seni bıçaklamak isteyen, su borularına, yoluna, hayvanına, canına zarar veren tipleri görünce anlarsınız kırsal hayatı. Kırsal hiç güllük gülistanlık bir yer değil. Sülalen yoksa, sülalinden birileri yoksa, unut kırsalı. Siyasi kimlik, cinsel kimlik, dinsel kimlik, ekonomik kimlik en ufak birseyde bile kavga edersin. Hastane, hapishane, mezarhaneden birinde bulursun kendini. 15 yıl bekleyin. Şu anki genç jenerasyon bir büyüsün. Onların ataları bir ölsün. Kırsal muhteşem gelişecek.
15 yıla kırsal hayatı falan kalmayacak yalnız. O internete ulaşabilen daha iyi imkanlar olduğunu bilen çocuklar kırsaldan kaçacak.
18 yasinda istanbula geldim. Bu videoyu izleyince bir an o gunleri aklimangeldi. 18 senedir buyuk sehirdeyim hallaa alismadim.Sunu dusundum. Milyonlarca insan var ama yanlizim :(
Videonun eksiklerinden bahsetmek isterim:
- İstanbul'a sadece ucundan değinilmiş, bahsedilenlerin bir çoğu genel metropol sorunları
-Ağır bir kapitalizm eleştirisi var ancak köylü olmayan bir insan için köyün ve komün hayatının zorlukları konuşulmamış
- Türkiye'deki metropol veya büyük şehirlerde sosyal faaliyetler nüfusla orantılandığında yeterli değil üstüne üstlük küçük yerlerde neredeyse hiç yok. Şehirde eğitim alıp belli bir süre yaşamış birisinin buralara adaptasyonu bu yüzden zordur. Bundan da bahsedilmemiş.
Bana göre eğer köy ve komün yaşamını öveceksen en azından olumsuz yanlarından da bahsetmen gerek gerçekçi bir tablo oluşturabilmek adına. Ayrıca bunun yapılması İstanbul'un problemeleri altında olmamalı. İstanbul'un problemeleri: Şehrin daha fazla insanı kaldırmaması ve aynı hızda genişleyememesi, deprem hakkında yapılanların bildiğimiz kadarıyla minumum olması, fazlaca trafik olması, düzensiz kentleşme ve ucuzluk olduğu öne sürülebilir. Işten
güçten zamanın kalmıyorsa, bulunduğun şehirde bir başka insanı bir daha zor görüyorsan bunlar İstanbul başlığı altında incelememen gereken konular. Kaldı ki böyle büyük bir şehirde yaklaşık yirmi otuz yıl önce mahalle ve esnaflık kültürü ve buna bağlı ahalinin ve esnafın birbirini tanıması olağan şeylerdi. O dönemki nüfus da az değil. Bu senin değindiklerin şirket hayatı ve vahşi veya ağır kapitalizm ile ilgili sorunlar şehir veya İstanbul ile ilgili değil
7 yıldır izlediğim en iyi video 7 yıl öncekinde regular show final bölümü izlemiştim
Sanayinin kontrolsüz derecede hızlanmasıyla birlikte her şey dengesizleşti. Acilen tüm dünyada sürdürülebilir bir sisteme geçilmeli.
Ben de ilk fırsatta İstanbul u terk etmek istiyorum burada iş ve aile düzeni kurmak, yapacağım en büyük hata olur
kardeşim beni eylendirdin al sana 20 lira taş yeme
Anadolu'nun küçük bir şehrinde merkeze bağlı bir mahallede yaşıyorum. Mahalle nüfusu 8000 kişi ve bu bile bana çok geliyor.
İstanbul'da yaşamıyorum ama içim karardı yemin ediyorum
4:00 İL KEZ Bİ VİDEO DA MEMLEKETİMİ GÖRDÜM OLEYYYYYY
gerçekten emek içeren videolar yapıyorsun, inşallah emeğinin karşılığını alır Ankara'ya gelirsin (ne alaka bilmiyom)
PUAHAGJHUGAJHUGAUJHYGAIUYGTAIUTGYAIUYTIA
Ben izmirde yaşıyorum İstanbula kıyasla nüfus yoğunluğu bakımından az bir memleket ancak burada da anlattığın sıkıntılar var merkezde ben de senin düşündüğün gibi daha az yoğunluktaki başka bir yere göç etmek istiyorum ileride Allah nasip ederse biraz daha büyüdükten sonra aşağı yukarı yüzbinde kendinle ilgilib ir video çekersen bu büyük metropolde bir insanı tanımış oluruz sen çektiğinde ben de küçük bir kanal olurum şimdiden beni ve bunu yapıcak insanları takibe alırsak birlikte küçük bir kominite oluşturur birbirimiz tanıyan insanlar oluruz az da olsa bunun önüne geçeriz belki şu anda nerede olursa olsun her alanda dünyada ve ülkemizde bir kötüye gidiş var.Balki bir şeyleri başlatmış oluruz da kelebek etkisiyle büyük değişimlere tanık oluruz fazla iyimser olsa da hiç olmazsa orman yanarken su taşıyan karınca misali biz de görevimiz olan bir damla su taşımayı gerçekleştirmiş oluruz.En bunu yapmaya başlarsan en azından bizim bir değerimiz olur ya da artar da bu dünyada mutlu olabileceğimiz birkaç yeş oluşturmuş ve birkaç umut tohumu atabiliriz.Herkes benim gibi düşünebilir veya düşünmeyebilir.Eğer üstünde biraz düşündüyseniz benim fikrimin geliştirmemiz gereken noktayı bana söyleyerek bu işi fiilen başlatabiliriz.Belki bu yazımdan sonra bir şey yapmayacağız ancak okuduysan bile bu yorumu küçük bir umdumuz var demektir hepiniz kendinize iyi bakın Allaha emanet olun...