Ben Balerin Cafe’deki Q&A’e özel olarak alınmanız gerektiğini düşünüyorum ya. Bu sorular,eleştiriler doğrudan doğruya , yüz yüze sorulmalı film ekibine. Orada aman çok beğendik aman tebrik ederiz i dinlemek yerine ben bunların cevaplarını duymak isterdim.
Özcan Alperin otörlüğüyle ilgili söylenecek en net ve iyi tespit Zeynep’e ait. Video sonunda söylediklerine yüzde 500 fln katılıyorum ve Sonbahar’ı izlediğimde de aynı şekilde düşünmüştüm.
Her iki filmi de izlememiş olmama rağmen Zeynep'in ne demek istediğini gayet iyi anladığımı düşünüyorum ve aklıma şu soru geliyor: "Filmleri/dizileri yazanın/yönetenin aklına 'bir kadın, böyle bir ayrımcılığa, nefrete maruz kalan bir kişiyle empati kurarak, tarafını değiştirerek ve mücadele etmeyi seçerek yolculuğunu sürdüremez mi?' gibi bir soru işareti hiç düşmüyor mu?" Belli ki cevap hayır, hatta kadın karakterler hep mücadele edenin karşısında ve otoritenin yanında olmak zorunda. Peki biz kadınlar gerçekten böyle miyiz veya biz kadınlar hep böyle gösterilmek zorunda mıyız?
@@mevludekaratas3800 işte bu soruda da Zeynep'le aynı sonuca çıkıyorum, bu yönetmenler görmek istemiyor, tartışmak istemiyor, mücadeleyi anlamayı reddediyor. Sanki belli kadınlar var, farklı olamazlar, sivrilemezler, mücadele edemezler. Bu da tamamen tanımamakla, tanımayı reddetmekle ilgili
Filmleri izlemedim ancak Karanlık Gece'ye dair yorumunuzda eleştirilmesi gereken bir yön görüyorum. Toplumumuza dair gerçeklik algınız biraz fazla iyimser, bütün kesimlerin içinde aktivist bir isyan olduğuna inanıyor musunuz gerçekten? "Edebiyat hocası solcudur ve isyan eder" de bir klişe değil mi? (Filmi izlemeden yoruma yorum yapmak da enteresan oldu ama neyse, siz de bu kadar detaylı ve iyi yorumlamasaydınız)
Taşra ve Kent arasında gerçekten bu tarz filmlerde görüldüğü kadar keskin bir ayrım görmüyorum ben. Taşra neresi? Taşra çok da bariz bir şekilde kentin merkezinde de zaten. Taşra artık sadece çevrede yer alan, dışlanmış, karanlık bir yer değil. O taşra ve taşraya dair yüklenen algılar çok net kentte de karşınıza çıkmıyor mu? Komşularınızla ilişkilerinizi düşünün. Taşradaki ilişkilerden ne farkı var şu anda?
Yıllar önce Emin alper çalıştığım kafeye geliyordu sürekli. Bi gün büyük bi denyoluk yapıp Siz Sonbaharın yönetmenisiniz değil mi demiştim🤦🏻♂️ Biraz bozulmuştu ama ters bi tepki de vermemişti. Sayemde müdavimi olduğu kafeye bi daha hiç gelmedi🙈 Şimdi yıllar sonra iki yönetmenin hem isim hemde film benzerliğinde pişti olmaları Yaptığım ayıbı az da olsa normalleştirdi içimde🙈
Hocalar, karanlık gece hk; filmin sonundaki kadın karakterin aksiyonu bence gerçekçi ve inandırıcı bir tercih olmuş, yokluk içinde kalmamak için isteyerek veya kocasının baskısıyla yapmış olabilir, hikayenin geçtiği sosyolojik ortam iki durumu da inandırıcı kılıyor. Filmdeki kadın tasviri konusunda eleştirilecek bir yanı yok bence. Taner Birsel ve Sibel Kekilli karakterleri hk eleştirilerinize katıldım. Sevgiler saygılar.
Karanlık Gece:Hasan bu konuda baya baya haklı Kaan müjdeciye gelince sonuçta bu film diyorsun zeynep.özcan Alper de sonuçta kişisel bir şey koyuyor ortaya gazların sislerin içinde bi mücadeleyi seyirciye hissettirmek gibi bi zorunluluğu yok
çilingir sofrası(keşke izlemeseydik lcv lütfen cevap verir misin dona karanlık gece 2,5 zeynep 1,5 dedi kurak günlere benziyor( kurak günler çok güzeldi ve duygu olarak kazandık diyordu bu karanlık gece ise yeniklik duygusu veriyor) pınar deniz oynuyor son var en güzeli bu ikinci ilk kavrayada benziyor kar ve ayı kadına bakışı kötü sonbahar(çok sevmiştim o zaman) rüzgarın hatıraları(yer yer bağ kurmuştum)
Hanimefendinin yaptigi yorumlarla!!! Filmle bağ kurmadigi aşikâr. Film senaryosu ki burada kadını koyduğu yerden öte varolan kadın imgesini taşıma ve aktarma ki bu da kadın meselesi için çok muhim yani bilakis Alper'in kadinlari yok saymasindan öte belki de yaşamdaki rollerini aktarmıştır! Biraz İstanbul'dan kafanızı kaldırıp bakarsaniz rahatlikla görürsunuz! Şimdi gelelim böylesi bir duyarlılıkla yani Taner Birsel'in bile tek bir fotografim gorulsun yeter dedigi bir film ki Alper'i hepimize o ağırlığı hissettirdiği( çok kararinda- boğmadan) filme dair yorumlamalara! Elbette herkes yorum yapacak, fikrini söyleyecek ama ya sizin film izleyip yorumlama kapasitesiniz juriyle uyusmuyor ya da juri pek bir sey billmiyor! En iyi senaro ve en iyi film odulleri almis bir film hakkinda ki yine elbette bu yorumlarinizi yapiniz ama bence daha dogru pencerelerden ve sirf elestirmek icin elestirmenin degil de tipki senayosunu begenmediginiz filmler gibi biz de ezber ve kalipci altyapisi olmayan yorumlarinizi begenmiyoruz! Daha sinemasal ve sirf sizin uzerinizde biraktigi etki degil de; neymis ya hu bu sinema seklinde baglar, baglamlar ki siz de haklisiniz yani youtube olunca heybeden konusmasi kolay. Ama bari o zaman Holly motor demeyin, baska bir kilif bulun... Yine de bazi yorumlarinizi tenzih ederek ve ama Karanlik Gece ozelinde sirf konusmak icin konusmak, cok gereklimiydi diye dusunmeden edemedim...
Ben Balerin Cafe’deki Q&A’e özel olarak alınmanız gerektiğini düşünüyorum ya. Bu sorular,eleştiriler doğrudan doğruya , yüz yüze sorulmalı film ekibine. Orada aman çok beğendik aman tebrik ederiz i dinlemek yerine ben bunların cevaplarını duymak isterdim.
Özcan Alperin otörlüğüyle ilgili söylenecek en net ve iyi tespit Zeynep’e ait. Video sonunda söylediklerine yüzde 500 fln katılıyorum ve Sonbahar’ı izlediğimde de aynı şekilde düşünmüştüm.
Zeynep'in yorumları ve görüşleri👌👌👌
Soru cevap kısmında Sultan'in o kağıdı bırakmasını bir kumpas değil, vicdanini dinlemesi olarak açıkladılar. Yani İshak'a yardım etme amaçlı bırakmış.
Hasan ve festival göbeği. 💙
Hasan en sonda, aritmetik yapmaya üşendiği için kendi puanını manipüle ediyor gibi geldi bu bölüm :)
Her iki filmi de izlememiş olmama rağmen Zeynep'in ne demek istediğini gayet iyi anladığımı düşünüyorum ve aklıma şu soru geliyor: "Filmleri/dizileri yazanın/yönetenin aklına 'bir kadın, böyle bir ayrımcılığa, nefrete maruz kalan bir kişiyle empati kurarak, tarafını değiştirerek ve mücadele etmeyi seçerek yolculuğunu sürdüremez mi?' gibi bir soru işareti hiç düşmüyor mu?" Belli ki cevap hayır, hatta kadın karakterler hep mücadele edenin karşısında ve otoritenin yanında olmak zorunda. Peki biz kadınlar gerçekten böyle miyiz veya biz kadınlar hep böyle gösterilmek zorunda mıyız?
İlk soruya şunu eklemek lazım; dünya ile derdi olan yönetmene, içinde yaşadığı zamanın, toplumsal dönüşümün sıcaklığı nasıl sinemez?
@@mevludekaratas3800 işte bu soruda da Zeynep'le aynı sonuca çıkıyorum, bu yönetmenler görmek istemiyor, tartışmak istemiyor, mücadeleyi anlamayı reddediyor. Sanki belli kadınlar var, farklı olamazlar, sivrilemezler, mücadele edemezler. Bu da tamamen tanımamakla, tanımayı reddetmekle ilgili
zeynep ve erko nefreti❤️
Helal be Zeynep 💪
Filmleri izlemedim ancak Karanlık Gece'ye dair yorumunuzda eleştirilmesi gereken bir yön görüyorum. Toplumumuza dair gerçeklik algınız biraz fazla iyimser, bütün kesimlerin içinde aktivist bir isyan olduğuna inanıyor musunuz gerçekten? "Edebiyat hocası solcudur ve isyan eder" de bir klişe değil mi? (Filmi izlemeden yoruma yorum yapmak da enteresan oldu ama neyse, siz de bu kadar detaylı ve iyi yorumlamasaydınız)
Taşra ve Kent arasında gerçekten bu tarz filmlerde görüldüğü kadar keskin bir ayrım görmüyorum ben. Taşra neresi? Taşra çok da bariz bir şekilde kentin merkezinde de zaten. Taşra artık sadece çevrede yer alan, dışlanmış, karanlık bir yer değil. O taşra ve taşraya dair yüklenen algılar çok net kentte de karşınıza çıkmıyor mu? Komşularınızla ilişkilerinizi düşünün. Taşradaki ilişkilerden ne farkı var şu anda?
Zeynebin erk*k bıkkınlığıyız 🖤
Melekler
Yıllar önce Emin alper çalıştığım kafeye geliyordu sürekli. Bi gün büyük bi denyoluk yapıp
Siz Sonbaharın yönetmenisiniz değil mi demiştim🤦🏻♂️
Biraz bozulmuştu ama ters bi tepki de vermemişti. Sayemde müdavimi olduğu kafeye bi daha hiç gelmedi🙈
Şimdi yıllar sonra iki yönetmenin hem isim hemde film benzerliğinde pişti olmaları
Yaptığım ayıbı az da olsa normalleştirdi içimde🙈
💛💛💛
Kaan müjdeci reaksiyon ne zaman gelir dosztlaar?
Zeynep’in güzelliği❤
Zeynep: Erkekler kapatılsın
Hocalar, karanlık gece hk; filmin sonundaki kadın karakterin aksiyonu bence gerçekçi ve inandırıcı bir tercih olmuş, yokluk içinde kalmamak için isteyerek veya kocasının baskısıyla yapmış olabilir, hikayenin geçtiği sosyolojik ortam iki durumu da inandırıcı kılıyor. Filmdeki kadın tasviri konusunda eleştirilecek bir yanı yok bence. Taner Birsel ve Sibel Kekilli karakterleri hk eleştirilerinize katıldım. Sevgiler saygılar.
Karanlık Gece ile ilgili Twitter'da birkaç yorum görüp epey merak etmiştim fakat izlemeden sinirlendim
Lcv’yi merak ediyorum en çok da Cem yiğit üzümoğlu oynadığı için.
🌸
Ortadaki Amy Adams 😮
vallahi biz zeynebimizden raziyiz ya
Karanlık Gece:Hasan bu konuda baya baya haklı Kaan müjdeciye gelince sonuçta bu film diyorsun zeynep.özcan Alper de sonuçta kişisel bir şey koyuyor ortaya gazların sislerin içinde bi mücadeleyi seyirciye hissettirmek gibi bi zorunluluğu yok
Toplumun homofobik tarafını göstermek isterken toplumun cinsiyetçi ve erkek merkezli tarafını çok güzel kusuyor.
Biz bu filmleri nereden izleyebiliyoruz arkadaşlar ???😮
💛🧡💜
zeynep o şişeyi yerden aldın mı merak ettim ya kamsmwlms
çilingir sofrası(keşke izlemeseydik
lcv lütfen cevap verir misin
dona
karanlık gece 2,5 zeynep 1,5 dedi kurak günlere benziyor( kurak günler çok güzeldi ve duygu olarak kazandık diyordu bu karanlık gece ise yeniklik duygusu veriyor) pınar deniz oynuyor son var en güzeli bu ikinci ilk kavrayada benziyor kar ve ayı kadına bakışı kötü
sonbahar(çok sevmiştim o zaman)
rüzgarın hatıraları(yer yer bağ kurmuştum)
keşke hasan yakın arkadaşım olsaydı.
sadece arkadaşım olsa da olurdu.
tanışsak da yeterdi be!
💙
Zeynep bu bölümde çok gergin
Bencede
Zeynep'in güzelliği halis mi ?💌
Bütün filmi ortaya döktü. Şaka gibi giibi bir kadın buya.
Zeynep 🤍🤍
Hanimefendinin yaptigi yorumlarla!!! Filmle bağ kurmadigi aşikâr. Film senaryosu ki burada kadını koyduğu yerden öte varolan kadın imgesini taşıma ve aktarma ki bu da kadın meselesi için çok muhim yani bilakis Alper'in kadinlari yok saymasindan öte belki de yaşamdaki rollerini aktarmıştır! Biraz İstanbul'dan kafanızı kaldırıp bakarsaniz rahatlikla görürsunuz! Şimdi gelelim böylesi bir duyarlılıkla yani Taner Birsel'in bile tek bir fotografim gorulsun yeter dedigi bir film ki Alper'i hepimize o ağırlığı hissettirdiği( çok kararinda- boğmadan) filme dair yorumlamalara! Elbette herkes yorum yapacak, fikrini söyleyecek ama ya sizin film izleyip yorumlama kapasitesiniz juriyle uyusmuyor ya da juri pek bir sey billmiyor! En iyi senaro ve en iyi film odulleri almis bir film hakkinda ki yine elbette bu yorumlarinizi yapiniz ama bence daha dogru pencerelerden ve sirf elestirmek icin elestirmenin degil de tipki senayosunu begenmediginiz filmler gibi biz de ezber ve kalipci altyapisi olmayan yorumlarinizi begenmiyoruz! Daha sinemasal ve sirf sizin uzerinizde biraktigi etki degil de; neymis ya hu bu sinema seklinde baglar, baglamlar ki siz de haklisiniz yani youtube olunca heybeden konusmasi kolay. Ama bari o zaman Holly motor demeyin, baska bir kilif bulun... Yine de bazi yorumlarinizi tenzih ederek ve ama Karanlik Gece ozelinde sirf konusmak icin konusmak, cok gereklimiydi diye dusunmeden edemedim...