Emaneti Hz. Şuayb'tan Öğrenmek | Muhammed Emin Yıldırım | 4K
HTML-код
- Опубликовано: 19 окт 2024
- Muhammed Emin Yıldırım Hocamızın Siyer Vakfı’nda yapmış olduğu "Emaneti Hz. Şuayb'tan Öğrenmek” başlıklı Sîret-i Enbiyâ dersi. Kanalımıza Abone Olmak İçin: goo.gl/AbpiDa
Ders Notları: bit.ly/397GzTl
Tüm Sîret-i Enbiyâ Dersleri için: bit.ly/30z3NdA
(Ders Tarihi: 7 Mayıs 2022)
#MuhammedEminYıldırım #SiyerDersleri #HzSuayb #SiretiEnbiya
Efendimiz ﷺ buyurdu ki ;
*Bir kimse istiğfârı dilinden düşürmezse, Allah Teâlâ ona her darlıktan bir çıkış, her üzüntüden bir kurtuluş yolu gösterir ve ona beklemediği yerden rızık verir.*
-Ebu Davud
Allah sizden razı olsun hocam bizleri çok aydınlatıyorsunuz Rabbim sizleri başımızdan eksik etmesin amiiin
ALLAH razı olsun Değerli Hocam Ağzınıza Emaginize sağlık iyi ki sizin gibi Ehli sünnet Hocamız var çok şükür Elhamdülillah..
Allah razı olsun
Allah razı olsun sizlerden hocam
Allah razı olsun sizden.
Dersten Cümleler
Receb-i Şerif, Şaban-ı Muazzama, Ramazan-ı Mübareke derken geldik Şevval-i Mükerreme’ye…
Bu dönem Hz. Ya’kûb ile başladık, Hz. Ya’kûb’tan umut adına çok önemli dersler aldık. Sonra Hz. Yûsuf dedik; Hz. Yûsuf bize çok ama çok şey öğretti. Sonra Hz. Eyyûb dedik ve bir sabır kahramanı olarak Hz. Eyyûb’den önemli meseleleri dinledik… Ramazan öncesi en son Hz. Zülkifl dedik, ondan da hayırların öncüsü olmayı öğrendik… Şimdi dönemi Hz. Şuayb ile kapatacağız, o kadar güzel bir sonsöz olacak ki, o da bize kaybettiğimiz en büyük değer olan ahlâkı bir kez daha hatırlatacak…
Şu an İslâm coğrafyalarının ve bizim, yani bu güzel memleketin en büyük problemi ahlâktır.
Hz. Şuayb’ın bize öğreteceği ahlâki mesajlar çoktur ama en temelde bize 10 alanda ahlâkı öğretecek. Nedir bunlar?
İman Ahlâkı
İbadet Ahlâkı
Namaz Ahlâkı
Ticaret Ahlâkı
Siyaset/Yönetim Ahlâkı
Tebliğ Ahlâkı
Hitabet Ahlâkı
Mizan/Tartı Ahlâkı
Mikyal/Ölçü Ahlâkı
Kıst/Adalet Ahlâkı
Bu 10 temel alanda Hz. Şuayb bize ahlâkı öğretecek… Bu 10 alanın en temel ahlâki mesajı şunlardır:
İman Ahlâkı: Güven
İbadet Ahlâkı: Amel
Namaz Ahlâkı: Temsil
Ticaret Ahlâkı: Doğruluk
Siyaset/Yönetim Ahlâkı: İstişare
Tebliğ Ahlâkı: Hikmet
Hitabet Ahlâkı: Anlaşılırlık
Mizan/Tartı Ahlâkı: Hassasiyet
Mikyal/Ölçü Ahlâkı: Hakkaniyet
Kıst/Adalet Ahlâkı: Hakikat
Bütün bu alanlarda ahlâkın bir insanda tam olarak yerleşmesi için emanet bilincinin yerleşmesi lazım… Emanet bilinci olmayan birinde ahlakın istenilen düzeyde olabilmesi mümkün değildir.
Hz. Mûsâ dönemi aktörler çoktur ama özellikle menfi 4 aktöre şahit oluyoruz: Firavun, Kârûn, Hâmân ve Bel’am…
Firavun, yönetimdeki ahlâksızlığı;
Kârûn, mülkteki ahlâksızlığı;
Hâmân, bilgideki ahlâksızlığı;
Bel’am, dindeki ahlâksızlığı sembolize ediyor.
Peygamberlerin ortak sıfatları:
1. Sıdk, doğruluk
2. Emanet, emin olmak
3. Tebliğ
4. Fetanet
5. İsmet
Emanet kavramı, İman-Ahlâk ilişkisini ortaya koyan en önemli kavramdır.
“Emanete riayet etmeyenin imanı yoktur; ahde vefa göstermeyenin ise dini yoktur.” (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, III, 134)
Emanet kavramı, iman, mü’min, emniyet, eminlik gibi kavramlarla aynı kökten gelmektedir. Böyle olması bize şu mesajları vermelidir:
- Emanet, iman ile alakalı bir kavramdır; kâmil iman ancak onun ile sağlanır.
- Emanet, mü’minin hayatında olmazsa olmaz bir kavramdır; temsiliyet ancak onun ile tesis edilir.
- Emanet, bütün bir varlığa emniyet ve güven yansıtan bir sorumluluktur; İslâm ancak onunla tebliğ edilebilir.
Emanet kavramı bir çatı ve anahtar kavramdır.
Ehliyet: İşin hakkını verebilecek konumda olmak
Liyakat: İşi layıkı ile sürdürebilmek ve yetkinliğine zarar vermemek
Adalet: Hak edene hak ettiğini verebilmek
Tertipte 26. sûre olan Şuarâ Sûresi’nde 5 ayrı peygamberin dilinden aynı cümleyi okuyoruz:
اِنّ۪ي لَكُمْ رَسُولٌ اَم۪ينٌۙ
“Şüphesiz ben size gönderilmiş emin/güvenilir bir elçiyim.”
Bu cümleyi biz Şuarâ Suresi;
- 107. ayette; Hz. Nûh’un dilinden,
- 125. ayette; Hz. Hûd’un dilinden,
- 143. ayette; Hz. Salih’in dilinden,
- 162. ayette; Hz. Lût’un dilinden,
- 178. ayette; Hz. Şuayb’ın dilinden okuyoruz.
Aynı cümleyi Duhân Sûresi 18. ayette de Hz. Mûsâ’nın dilinden okuyoruz.
Nedir buradan alınması gereken mesajlar?
1. Hiçbir peygamber, muhataplarını kendilerine kulluğa çağırmadı.
2. Hiçbir peygamber, muhataplarından bir ücret, bir karşılık beklemedi.
3. Hiçbir peygamber, muhataplarının yalanlamalarından dolayı inandıkları değerlere karşı şüpheye düşmedi.
4. Hiçbir peygamber, muhataplarının tehdit ve şantajlarından dolayı korkuya kapılmadı.
5. Hiçbir peygamber, muhataplarının yaptıklarına karşı sabrı ihmal ederek aceleciliğe kendini kaptırmadı.
Üç mesele:
- Bunlardan birisi Hz. Şuayb’ın nesebi/soyu, dolayısı ile yaşadığı tarih;
- Diğeri, Hz. Şuayb’ın isminin anlamı ve bu anlamın çağrışımları,
- Üçüncü ise gönderildiği kavim veya kavimler, dolayısı ile yaşadığı yer…
Başta İbn Sa’d olmak üzere birkaç âlimimiz, Hz. İbrâhim ile Hz. Mûsâ arasındaki zaman farkını 10 asır olarak gösterirler. İbnü’l-Cevzi ise bu zaman farkını 4 asırdan biraz fazla olarak verir. (İbnü’l-Cevzi, el-Muntazam, I, 324, 325)
Hz. İbrâhim daha sonra Kantûra bint Maktûr isimli bir hanım ile evleniyor, ondan 6 çocuğu oluyor: Meden, Medyen, Yakşân, Zimrân, Eşbak ve Şûh…
Medyen, Hz. Şuayb’ın dedesidir. Soy silsilesi şu şekildedir:
Hz. İbrâhim
Medyen
Yeşcür
Mikâil
Şuayb
Hz. Şuayb’ın ismine gelince, bu ismin “şa‘b” (kabile, halk) veya “şi‘b” (vadi, yol) kelimesinin küçültme şekli (ism-i tasgīr) olduğuna dair görüşler bulunmakla birlikte (Kurtubî, VII, 248) peygamber isimlerinin küçültme formunda gelmesi uygun görülmediğinden ismin aslının bu olduğu görüşü tercih edilmiştir. (Âlûsî, VIII, 175)
İbn Kuteybe onun, “Allah’ım! Beni milletim (şa‘bî) içinde mübarek kıl” diye dua ettiği için kendisine bu adın verildiğine dair bir rivayet nakleder. (el-Maʿârif, s. 41)
Kitâb-ı Mukaddes’te Hz. Şuayb’ın adı geçmez. Ahd-i Atîk’te (Çıkış, 3/1) Mûsâ’nın yardım ettiği kızların babası Yithro diye isimlendirilir. Bazı İslâmî kaynaklarda Şuayb adının İbrânîce’de Yesrûn (İbnü’l-Cevzî, I, 324), Süryânîce’de Yetrûn (Sa‘lebî, s. 178; Kisâî, s. 191) şeklinde söylendiği kaydedilir.
Hz. Şuayb’ın adının anlamı milletine bereket kazandırtmaya çalışan peygamber olarak anlarsak, bu anlamdan şöyle mesajlar çıkarabiliriz:
Şuayb demek; milletinin iman selameti için çırpınan elçi demektir.
Şuayb demek; hiçbir karşılığa takılmadan milletine en büyük bereket olan hidayetin ulaşması için gayret eden elçi demektir.
Şuayb demek; milletinin yanlışlarına yanlış, doğrularına doğru diyerek, doğruların artması için mücadele veren elçi demektir.
Şuayb demek; milletinin takdirine ve tenkidine takılmadan hakikat için elinden gelen her türlü işi ortaya koyan elçi demektir.
Şuayb demek; gerçek millet sevgisinin ne demek olduğunu âleme gösteren elçi demektir.
Araf Sûresi 85. ayetinden, Hûd Sûresi 84. ayetten ve Ankebût Sûresi 36. ayetten şunu okuyoruz:
وَاِلٰى مَدْيَنَ اَخَاهُمْ شُعَيْبًاۜ
“Medyen’e de kardeşleri Şuayb’ı gönderdik.” (A’râf 7/85; Hûd 11/84; Ankebût 29/36)
Bu üç yerde de Hz. Şuayb Medyen’e gönderilmesi anlatılırken, “Kardeşleri” diye zikredilir.
Ama Hz. Şuayb, Eykelilere gönderilmesi anlatılırken kardeşleri denmiyor, deniyor ki:
كَذَّبَ اَصْحَابُ لْـَٔيْكَةِ الْمُرْسَل۪ينَۚ
“Ashabı Eyke de peygamberleri yalanladı.” (Şuarâ 26/176)
اِذْ قَالَ لَهُمْ شُعَيْبٌ اَلَا تَتَّقُونَۚ
“Hani onlara Şuayb: “Sakınmaz mısınız?/Allah’tan korkmaz mısınız?” demişti. (Şuarâ 26/177)
Ebû Hüreyre’den (ra) rivâyet edildiğine göre Resûlullah (sas) bir mecliste etrafındaki sahâbîlere bir şeyler anlatırken, bir bedevî geldi ve
- “Kıyâmet ne zaman kopacak?” diye sordu.
Resûlulah (sas) sözünü kesmeyip konuşmasına devam etti. (O kadar ki) oradakilerden kimisi (kendi içinden) “Bedevîyi işitti ama sorusundan hoşlanmadı”; kimisi de “Galiba işitmedi” diye durumu yorumladı. Derken Resûlulah (sas) sözünü bitirince;
-“O, kıyâmeti soran nerede?” buyurdu. Bedevî;
-“Benim, buradayım ya Resûlallah!” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber;
-“Emânet zâyi edildi mi kıyâmeti bekle!” buyurdu. Bedevî;
-“Emânet nasıl zâyi olur?” dedi. Resûlulah sallallahu aleyhi ve sellem de;
-“İş, ehil olmayana verildi mi kıyâmeti bekle!” buyurdu. (Buhârî, İlim 2)
Hatırlanacağı üzere Kıyâmet üç tanedir:
Ferdi Kıyâmet
İçtimaî/Toplumsal Kıyâmet
Kevnî/Büyük Kıyâmet
Rabbim sizi Firdevs Cenneti ile mükâfatlandırsın hocam..
Rabbim sizden razı olsun hocam ☘️
Allah razı olsun hocam
Allah'ım şükrümüzü ibadetimizi zikrimizi artırsın
NAMUS:ALLAH(c.c.)iradesinin kendisini belli edip göstermesi.
Allahım bizi insanlık emenetinde şükürlü,iffetli,namuslu ve itaatli eyle
allah razı olsun hocam
Peygamberimiz (s.a.v.),
“Fatiha Sûresi’nde her hastalığa şifâ vardır!”
buyurmuşlardır.
(Dârimî, Fedâilü’l-Kur’ân,12)
Yüce Rabbimiz, bizleri bencillikten muhafaza eylesin 🤲
RABBİM imanımızı ihlasımızı inancımızı artırsın 🤲🏻
RABBİM kalbimizi dininde sabit kılsın razı olduğu işlerle meşgul etsin sevdiklerini sevdirsin hakikatinden ayırmasın YARABBİM
Yuce Rahman Rahim Allah Ebeden Daima Razi olsun insallah saygideger Hocam Yuce Rabbim yolunuzu acik etsin Selamlar Sevgiler Saygilar
Rabbim sizlerden razı olsun 🌹 hakiki şekilde anlayıp, hayatlarımıza geçirmeyi nasip etsin Allahım 🤲 amin
Rabbimiz c.c. emanetlere hakkıyla sahip olan emin, ehliyetli kişilerden etsin bizlerde amin
Allah razı olsun 🌺
Hocam Allah sizden razı olsun ben hafızlık çalışan bir kardeşinizim Şuayb as kıssasını çalışırken "ehahüm" kelimesi dikkatimi çekmişti yorumunuz çok güzel oturdu .teşekkürler
Videoda göremedim ya da dikkatimden kaçtı kaçıncı dakikada söylüyor hoca acaba?
Allah razı olsun değerli münevver Muhammed Emin Yıldırım hocam.
Allahumme Salli Ala Seyyidina Muhammed 🌹❤
Rabbim sizden razı olsun inşallah. hayırlı ömürler nasip etsin. başımızdan eksik etmesin.
Rabbim ebeden razı olsun
Emeği geçen herkesten Allah razı olsun
Allah sizlerden razı olsun Rabbim Ümmeti Muhammedi kurtuluşa yürütsün!!
ALLAHÜMME SALLİ ALA SEYYİDİNA MUHAMMEDİN VE ALA ALİHİ VE SAHBİHİ VE SELLİM
AMİN AMİN AMİN ALLAH RAZI OLSUN AMİN
Amin Rabbim ebeden razı olsun
Cezakkallah xeyren ceziren 🌹🕋
Elhamdülillah Ala Külli Hal☝
59:00 dakikada o bölgeye sadece Filistin yazdiginiz icin ayrica tesekkür etmek istedim. Allah razi olsun. Rabbim bizi özgür Filistin'e kavuştursun🤲
Hocam;
Rabbim, sizden ve mübarek ekibimizden razı olsun inşallah 😊
Rabbim ilminizle amil olan gerçek alimlerden eylesin her sohbetiniz bize şifa oluyor
İbn Teymiyye (رحمه الله) dedi ki;
"Kulun kalbinde TEVHÎD ne kadar güçlenirse, imanı da, rahatlığı da, tevekkülü ve yakîni de bir o kadar güçlenir."
Mecmuu'l-Fetava, 35/28
Elhamdülillah
ALLAH razı olsun senden kıymetli hocam ALLAH seni peygamber efendimize Komsu eylesin inşaallah
Rabbim sizden ve ekibinizden razı olsun ılminiz mübarek olsun sizi peygamberle haşretsin
Allah razı olsun hocam 🤲
Allah razı olsun kıymetli hocam
Allah ebeden razı olsun hocam Allah bizleri müslüman olarak canimızı alsın bizleri salihlerin arasına katsın
🌹
ALLAH c.c. Emeği geçenlerden izleyenlerden dinleyenlerden razı olsun affettigi kullarından eylesin
Emanet kavramı, İman-Ahlâk ilişkisini ortaya koyan en önemli kavramdır.
"Emanete riayet etmeyenin imanı yoktur; ahde vefa göstermeyenin ise dini yoktur." (Ahmed b.
Hanbel, el-Müsned, III, 134)
Allahım size ekibinize ailenize sağlık sıhhat versin Rabbimiz sizlere
Rahmetiyle muamele etsin
Emaneti muhafaza edenlerden oluruz inş
Emeğinize sağlık amel edenlerden oluruz inş
🤲🤲🤲
Allah razı olsun Hocam siyasetde de yanlışa yanlış diyemedigimiz için bu durumdayız
Hocam Rabbim size verdigi ilmi,hikmeti vesile kildı,bize hz.Şuayb a.s mi sevdirdi,hemde cok sevdim ustelik ne kadar mucadeler vermis ve birakip kacmamıs,terketmemis, ancak Allah c.c çık demis bu kavmin içinden O'da cikmıs ve kavim helak olmus...
Bize buyük ders var, nasihatçi olmak,emanete riayet etmek, terketmemek,sabirda sebatla sonucu beklemek..
Subhanallah
Allah c.c razi olsun💚
Allah razı olsun hocam ömrünüze bereket versin rabbim inşallah
Ne güzel anlattınız hocam biz de İnşaAllah güzel dinleyip hayatımıza bişeyler katar yüce Mevlamız
Amiiin, Allah ebedi cennetlerine koysun sizleri
Allah razı olsun sizden
Allah razi olsun...
Allah razı olsun hocam. Anlattıklarınızı hayatımıza geçirmeyi nasip etsin Rabbim
Aminnn Aminnn Rabbim razı olsun dualarla kalazınız İnşaAllah Ağzınıza yüreğinize sağlık Rabbime emanet olasınız 🤲🏽
çok güzel bir sohbet olmuş hocam ağzınıza sağlık ara vermenize üzüldüm
Hocam Allah razı olsun sizden ve ekibimize sağlıklı uzun ömürler versin inşallah amin amin amin...hizmetiniz daim olsun
Hocam Allah sizden razı olsun. Sohbetlerinizden çok faydalanıyoruz. Bir de sizlerden esma-ül hüsna dersleri bekliyoruz. Belki marifetullahtan muhabetullaha geçiş olur. Ben derslerinizi dinleyerek peygamberleri ve sahabeleri tam anlamıyla sevdim.
Allah sizden ve emeği geçen herkesten razı olsun hocam
سبحان الله العظيم حسبنا الله ونعم الوكيل 🌷🌷
🌹 🌹 🌹
Hocam Allah sizden ebeden razı olsun.yıllardır sizi dinliyorum dersleriniz den çok faydalanıyorum . Rabbim ilminizi arttırsın inşallah.
Allah razı olsun değerli Hocam 🌸
♥️♥️♥️♥️
Hocam bende size katılıyorum en büyük sorun ahlakın bozulması ahlak bozulunca dini değerlere,anneye babaya ,akrabaya ..... saygı hürmette olmuyor böylede olunca söz dinlemeyen ,nasihat duymak istemeyen bir gençlik yetişiyor ve buda beni hem korkutuyor hem de üzüyor
🌹🌹🌹🌹🌹
Allah razı olsun hocam
Riselei nur lardan bir sohbet dersi yaparsanız hocam
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Esselamualeykum rahmetullah Allah razı olsun Denizli Buldan‘dan sevgiler
Din ya da topluma , insana ait degerleri , dolayli ,dolaysız , kendi istek cikar ve ilgili olanda kullananlara, bu dünyada hayir gelmesin, , her maddi manevi hak , haklarca ahiretten önce sınavları olsun.
🤲
❤
🤲🤲🤲🤲🤲🤲
1. Hiçbir peygamber, muhataplarını kendilerine kulluğa çağırmadı.
2. Hiçbir peygamber, muhataplarından bir ücret, bir karşılık beklemedi.
3. Hiçbir peygamber, muhataplarının yalanlamalarından dolayı inandıkları değerlere karşı şüpheye
düşmedi.
4. Hiçbir peygamber, muhataplarının tehdit ve şantajlarından dolayı korkuya kapılmadı.
5. Hiçbir peygamber, muhataplarının yaptıklarına karşı sabrı ihmal ederek aceleciliğe kendini
kaptırmadı.
🌱🌱🌱
Burası Ashab'ı suffa ve burası Suffatūn Nisa meclisidir inşallah Rabbim cc. hepimizden razı olsun
Özlemişim ❤️❤️❤️
Efendimiz ﷺ buyurdu ki ;
“ insanlar, fenalıkları görüp de onları değiştirmeye çalışmazlarsa çok geçmeden Allah’u teâlâ onların başına umumî bir bela verir.”
İbnu Mâce
📌Dersden Notlar;
🖇️Emaneti Hz.Şuayb'tan Öğrenmek;
Bu günün en büyük problemlerinden biri; Ahlak
Biz ahlak kavramını belirli alanlara sıkıştırmışız.
Hz.Şuayb as bizi bu yanlış anlayıştan kurtarıyor.
Biz Ondan as ahlakın bir çok alanına ait mesajlar görücez.
En fazla mesaj göreceğimiz 10 alan;
İman Ahlakı- Güvendir
İbadet Ahlakı- Ameldir
Namaz Ahlakı- Temsildir
Ticaret Ahlakı- Doğruluktur
Siyaset Ahlakı- İstişaredir
Tebliğ Ahlakı- Hikmettir
Hitabet Ahlakı- Anlaşılırlık
Mizan/Tartı Ahlakı- Hassasiyettir
Mikyal/Ölçü Ahlakı- Hakkaniyettir
Kıst/Adalet Ahlakı- Hakikattir
Bütün bu ahlaki özelliklerin bir insanda tam yerleşebilmesi için Emanet bilinci lazım.
Musa as- a karşı 4 şahsiyet Kuranda nazarlarımıza verilir;
Firavun, karun, haman, belam
Bu 4 şahsiyet üzerinden şunu görüyoruz;
Firavun- yönetimdeki ahlaksızlığı
Karun- mülkiyetteki ahlaksızlığı
Haman- bilgideki ahlaksızlığı
Belam- dindeki ahlaksızlığı
~sembolize eder...
Bu alandaki ahlaksızlık şahsın Allahın kendisine ikramda bulunduğu şeyleri emanet olarak görmemesinden kaynaklanıyor.
Bütün peygamberlerin 5 önemli sıfatı;
Sıdk/doğruluk
Emanet
Tebliğ
Fetanet
İsmet
1)Emanet kavramı; İman ahlak ilişkisini ortaya koyan en önemli kavramdır.
"Emanete riayet etmeyenin imanı yoktur.
Ahde vefa göstermeyenin ise dini yoktur."
(Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, III, 134)
2)Emanet kavramı, İman, mümin, emniyet, eminlik kavramlarıyla aynı kökten
Emanet:
-İman ile alakali bir kavramdır, kamil iman ancak onunla sağlanır.
-Müminin hayatında olmazsa olmaz bir kavramdır, temsiliyet ancak onunla tesis edilir.
-Bütün bir varlığa emniyet ve güven yansıtan bir sorumluluktur. İslam ancak onunla tebliğ edilir.
3)Emanet kavramı, çatı ve anahtar bir kavram. Çatı kavramın altında saç ayakları olur. Emanet yoksa adalet, liyakat, ehliyeti konuşmak gereksizdir. Emanet yoksa şahitlik, merhamet, taharet oluşmuyor.
Ehliyet-işin hakkını verebilecek konumda olmak.
Liyakat- İşi layıkıyla sürdürebilmek ve yetkinliğine zarar vermemek.
Adalet- Hak edene hak ettiğini vermek.
Anahtar kavram müminde kimlik ve tavır belirleyen kavramlardır.
Emanet varsa sahibinde;
Heyecan,
Hassasiyet,
Sorumluluk bilinci oluşturur...
İşlediğimiz Peygamberlerde surekli gündemde olan Şuara suresi var..
Orada 5 Peygamberin dilinden aynı cümleyi okuruz.
"Ben size gönderilmiş güvenilir/ emin bir elçiyim."
Şuara/107 Hz.Nuhun as dilinden,
Şuara/125 Hz.Hudun as dilinden,
Şuara/143 Hz.Salihin as dilinden,
Şuara/162 Hz.Lutun as dilinden,
Şuara/178 Hz.Şuaybın as dilinden,
Duhan/18 Hz.Musanın as dilinden okuyoruz...
Her Peygamber hizmet ettiği dine ait ortaya koyulan o mücadelenin hangi ilkelere yaslandığını da beyan ediyorlar.
Hizmet ahlakı:
1)Hiç bir Peygamber muhataplarını kendilerine kulluğa çağırmadı. Allaha kulluğa çağırdı.
2)Hiç bir Peygamber muhataplarından bir mücret karşılık beklemedi.
3)Hiç bir Peygamber muhataplarının yalanlamarından dolayı inandıkları değerlere karşı süpheye düşmedi.
4)Hiç bir Peygamber muhataplarının tehdit ve şantajlarından dolayı korkuya kapılmadılar.
5)Hiç bir Peygamber muhataplarının yaptıklarına karşı sabrı ihmal ederek aceleciliğe kendini kaptırmadı.
Bunları yapmak içinde Emanet bilinci lazım..
1)Hz.Şuaybın nesebi, soyu, yaşadığı tarih;
Soyu Hz.İbrahime as dayanır. Hz.Musanın as çağdaşı olup olmadığı ihtilaflı.
İbnul Cezviye göre Hz.İbrahim ve Hz.Musa as arasındaki zaman dilimi 4 asırdan bir az fazladır.
Hz.Musa ve Hz.Şuaybin çagdaş olduğu, Hz.Şuaybin Hz.Musanın kayınbabası olduğu, Hz.Musanın 10 yıl yanında tedrisata tabi tutulduğu doğru bilgilerdir.
Hz.Şuaybın soyu;
Hz İbrahim
Medyen
Yeşcür
Mikail
Şuayb
2)Hz.Şuaybın isminin anlamı ve bu anlamın çağrışımları.
"şab" kabile millet halk.
"Şib" vadi yol
O dedi ki; Allahım, beni milletim içinde mübarek kıl
Kitabı Mukaddestde Hz.Şuaybin ismi geçmez..Ahdi Atikte Yit Hiro diye isimlendirlir.
Şuayb demek;
1)Milletinin iman selameti için çırpınan elçi demektir
2)Hiç bir karşılığa takılmadan milletine en büyük bereket olan hidayetin ulaşması için gayret eden elçi demektir
3)Milletinin yanlışlarına yanlış, doğrularına doğru diyerek doğruların artması için mücadele veren elçi demektir
4)Milletinin takdirine ve tenkidine takılmadan hakikat için elinden gelen her türlü isi ortaya koyan elçi demektir
5)Gerçek millet sevgisinin ne demek olduğunu aleme gösteren elçi demektir
3)Hz.Şuaybın gönderildiği kavimler dolayısıyla yaşadığı yer.
Medyen ve Eyke kavmi.
Medyenin yanında yerleşen Tebukun bir diğer ismidir Eyke.
Medyen ve Eyke birbirine yakın iki şehir.
Tarihçiler arasında şöyle algı var. Hz.Şuayb önce Medyende mücadeleye başladı. Medyen halkı kabul etmeyince Eykeye geldi, Medyene helak indi. Bir müddet sonra Eyke ahalisi de karşılık vermeyince Mekkeye gitti. Eykede helak oldu.
Araf/85, Hud/84, Ankebut/36 ayetlerinde aynı cümleyle ayetler başlar;
"Medyenede kardeşleri Şuaybı gönderdik.."
Şuara/176-177;
"Ashabı Eykede peygamberleri yalanladı. Hani onlara Şuayb; Sakınmaz mısınız?Allahtan korknaz mısınız?
İki kavmin:
Nesep,dini inanç, ahlaki zaafiyetler itibariyle ayni olduklarını çıkarıyoruz.
Medyen soy itibariyle ortaya çıkan kavram olduğu için Kuranda kardeşleri Şuayb diyerek nazarlara veriliyor.
Ashabi Eyke bölgede olan ağaç ismidir o bölge ahalisi ağaca kutsiyet atf ettiği için Ashabul eyke diye ifade ederken Kuran kardeşleri demiyor.
Medyen ve Eyke aynı halk.
Ebu Hureyre ra nakl ediyor;
Allah Resulu sas kutsi cemaatine anlatıyor. Bedevilerden biri içeri girip anlatılanı dinlemeden diyor ki;
-Ya Resulullah, kıyamet ne zaman kopacak?
Allah Resulu sas söyleneni duymadan sözlerine devam ediyor. Sözünü bitirdikten sonra dedi ki;
-Emanet zayi edildi mi kıyameti bekle.
-Emanet nasıl zayi olur?
Allah Resulu sas buyurdu;
-İş ehil olmayana verildi mi kıyameti bekle!
(Buhari, İlim,2)
Burada söylenen kıyamet toplumsal kıyamet.
Şu anda kopmuş kıyamet hiç bir iş ehil olanda değil...
S.a Rabbim sizden ebeden razı olsun kardeşim
Sizin Notlarınızdan yararlanıyorum 🤲🤲🤲
Bir sonraki video nun notunuda atabilir msiniz hocam
Allah razı olsun kardeşim bir sonraki videonun notunuda atabilir misin
Allah razı olsun
@@nurdagulaksu143 Ve aleykum selam kardeşim amin ecmain sizlerden de ebeden 🤲🏻
🌺🌺🌺
❤️☝️❤️
Öğrencilerimizin hazırladığı inançla ilgili soru ve cevapların olduğu bu kanalımızı izlemediyseniz mutlaka izlemenizi tavsiye ederim inşallah.
❤️🌹
❤️🤲🤲
👏👏👏💕
🤲🤲
Namaz camiden çıkınca, Hac Mekke'den dönünce, Ramazan oruç bitince başlar. (NFK)
Hocam bir soru beni aydınlatırsanız çok memnun olurum. Alah en iyi gören bilen işitendir amennah Hakkı'yla gören bilen yada işiten farklı bir anlam mı ifade ediyor.Allah razı olsun.
İMANLI ve tövbeli ölmek :
Âyetler ve Hadisler:
"Ey Rabbim! Sen bana dünya mülkünden nasip verdin ve bana rüyaların tabirinden bir ilim öğrettin. Ey gökleri ve yeri yoktan var eden Rabbim! Benim velim sensin, benim canımı müslüman
olarak al ve beni salih kulların arasına kat!" (YUSUF/101)
Yoksa günah işleyip de kendisine ölüm gelince: "İşte ben şimdi tevbe ettim." diyen kimselerin tevbesi kabul edilmez. Kâfir olarak ölenlerin de tevbeleri kabul edilmez. İşte bunlara ahirette can yakıcı bir azap hazırlamışızdır. (NİSA/18)
“İsrail oğullarını denizden geçirdik, Firavun ve askerleri haksızca ve düşmanca onları takip ettiler. Firavun boğulmayla yüz yüze gelince dedi ki, “İsrail oğullarının inandığından başka tanrı olmadığına inandım, artık ben ona teslim olanlardanım.” “Şimdi mi? Az öncesine kadar baş kaldırmış ve bozgunculardandın. Bugün senin cesedini bir tepeye atacağız ki, senden sonrakiler için belge olsun. İnsanların çoğu belgelerimizden gerçekten habersizdir.” (Yunus 10/90-92)
Muhakkak ki inkâr edenler ve kâfir oldukları halde de ölenler, yeryüzü dolusu altın fidye verseler bile hiç birisinden asla kabul edilmeyecektir. İşte dayanılmaz azab onlar içindir. Onların hiçbir yardımcıları da yoktur. (AL-İ İMRAN/91)
(Hatırlayın!) Hani Musa kavmine demişti ki: “Ey kavmim! Şüphesiz ki sizler, buzağıyı ilah edinmekle kendi kendinize zulmettiniz. Sizi yaratana tevbe edin ve nefislerinizi öldürün. Bu, yaratanınız yanında sizin için daha hayırlıdır. Sonra (Allah) sizi tevbeye muvaffak kıldı/tevbelerinizi kabul etti. Şüphesiz ki O, (tevbeye muvaffak kılan ve tevbeleri çokça kabul eden) Et-Tevvâb, (kullarına karşı merhametli olan) Er-Rahîm’dir.” (2/Bakara 54)
Kârun, önceleri sâlih bir kuldu. Tevrât’ı en iyi tefsir edenler arasındaydı. Daha sonra zenginlikle imtihan edildi. Servetine ve maddî gücüne mağrur olarak Hazret-i Mûsâ’ya karşı tavır koydu. Bu gurur ve şımarıklığı ise, kendisini helâke sürükledi. (el-Kasas, 76-82.)
Hadisler:
1) Ebû Hüreyre r.a. Resûlullah s.a.v. şöyle buyururken işittiğini söylemiştir:
“Vallahi ben günde yetmiş defadan fazla Allah’dan beni bağışlamasını diler, tövbe ederim.” (Buhârî, Daavât 3. Ayrıca bk. Tirmizî, Tefsîru sûre (47) İbni Mâce, Edeb 57)
Resulullah s.a.v buyurmuş:
“Bütün Âdemoğulları günahkârdır, günahkârların en hayırlıları ise tövbe edenlerdir.” (İbn Mâce, Zühd, 30)
Resulullah s.a.v buyurmuş :
“Benim de kalbime gaflet çöküyor. Ben de Allah’a günde yüz defa istiğfâr ediyorum” (Müslim, Zikir 41).
Resûlullah s.a.v. hizmetkârı olan Ebû Hamza Enes İbni Mâlik el-Ensârî’den r.a. rivayet edildiğine göre Resûlullah s.a.v.-şöyle buyurdu:
“Kulunun tövbe etmesinden dolayı Allah Teâlâ’nın duyduğu memnuniyet, sizden birinin ıssız çölde kaybettiği devesini bulduğu zamanki sevincinden çok daha fazladır.” (Buhârî, Daavât 4; Müslim, Tevbe 1, 7, 8)
Ebû Mûsâ Abdullah İbni Kays el-Eş’arî’den r.a. rivayet edildiğine göre Nebiyy-i Ekrem s.a.v. şöyle buyurdu:
“Allah Teâlâ gündüz günah işleyenin tövbesini kabul etmek için geceleyin elini açar. Geceleyin günah işleyenin tövbesini kabul etmek için de gündüzün elini açar. Güneş battığı yerden doğuncaya kadar bu böyle devam edip gider.” (Müslim, Tevbe 31)
İbn Ömer’den (ra) rivayete göre, şöyle demiştir: “Kim, sarhoş olmasa bile içki içerse, midesine ve damarlarında şaraptan bir damla bulunduğu sürece namazı kabul olunmaz. O halde ölürse kâfir olarak ölür. İçki içip sarhoş olan kimsenin kırk gün namazı kabul olunmaz o durumda ölürse de kâfir olarak ölür.” (Nesai)
“İçki bütün kötülüklerin anasıdır. İçki içenin kırk gün namazı kabul olunmaz. Eğer içkili olarak ölürse, cahiliyye ölüsü hâlinde göçmüş olur.” (Camiu’s-sağir)
İbni Abbas ve Enes İbni Mâlik r.a. rivayet edildiğine göre Resûlullah s.a.v. şöyle buyurdu:
“İnsanoğlunun bir dere dolusu altını olsa, bir dere daha ister. Onun ağzını topraktan başka bir şey doldurmaz. Ama Allah, tövbe edenin tövbesini kabul eder.” (Buhârî, Rikak 10; Müslim, Zekât 116-119. Ayrıca bk. Tirmizî, Zühd 27, Menâkıb 32, 64; İbni Mâce, Zühd 27)
Ebu Hüreyre r.a. anlatıyor: "Resûlullah s.a.v. buyurdular ki: "Kim güneş batıdan doğmazdan evvel tevbe ederse Allah tevbesini kabul eder." Müslim, Zikr 43, (2703).
İbnu Ömer r.a. anlatıyor: "Resûlullah s.a.v. buyurdular ki: "Son nefesini vermedikçe Allah, kulun tevbesini kabul eder."
Tirmizi, Da'avat 103, (3531); İbnu Mace, Zühd 30, (4253).
Resulullah s.a.v. buyurdular:
Bir kimse uzun zaman Cennetliklerin amelini işler, sonra ameli Cehennemliklerin ameliyle sona erdirilir. Bir kimse de uzun zaman Cehennemliklerin amelini işler, sonra ameli Cennetliklerin ameliyle hitâma erdirilir.” (Müslim, Kader, 11)
Resulullah s.a.v buyurmuş :
Diğer taraftan insanoğlunun yaratılışı gereği, günah işlemek, hata etmek, belki de insanı meleklerden ayıran özelliklerin başında gelir. Sevgili Peygamberimiz “Eğer siz günah işlemeseydiniz, Allah sizi helâk eder ve yerinize, günah işleyip, peşinden tövbe eden kullar yaratırdı.” (Müslim, Tevbe, 9, 10, 11) buyurmuştur.
Peygamberimiz de şöyle buyurmuştur: “Allah kulunun tevbesini, can boğaza gelinceye kadar kabul eder.” (Tirmizi, Daavat 98; İbn Mace, Zühd 30; Ahmed b. Hanbel, 2/132, 153.)
Resulullah s.a.v. buyurmuş :
Selman-ı Farisi r.a.
Mü’minin ölümü halinde üç şeye dikkat ediniz. Birincisi alnının terlemesi, ikincisi gözlerinin yaşarması, üçüncüsü de burun deliklerinin yayılıp genişlemesidir. Bunlar Allah tarafından kendisine indirilen birer rahmettir. Şayet boğulmakta olan bir deve gibi hırlarsa, ağzının yanları köpürürse bu da Allah tarafından kendisine verilmiş birer azaptır” buyurdular demiştir. (Suyutî, Kabir Âlemi, 65.)
Kalbinde iman bulunan ve bu imanla ölen herkesin cehenneme girse bile sonunda cennete gireceğini bildiren hadisler vardır. (Buhari, Tevhid 19, 31, 36, 37; Müslim, İman 322, 334; Muvatta, 1/212;
"Kişi zina edince iman ondan çıkar ve başının üstünde bir bulut gibi muallak durur. Zinadan çıkınca iman adama geri döner."
(Tirmizi, şu ziyadede bulunmuştur: "Ebu Cafer el-Bakır Muhammed İbnu Ali'nin: "Bunda imandan çıkıp İslam'a geçiş vardır." dediği rivayet edilmiştir.") [Ebu Davud, Sünnet 16, (4690); Tirmizi, İman 11, (2627)]
Bu konuda yine Bediüzzaman'ı dinleyelim:
“Günah kalbe işleyip siyahlandıra siyahlandıra, ta nur-u imanı (iman nurunu) çıkarıncaya kadar katılaştırıyor. Her bir günah içinde küfre (Allah'ı inkara) gidecek bir yol var. O günah, istiğfar ile çabuk imha edilmezse, kurt değil belki küçük bir manevi yılan olarak kalbi ısırıyor...”
Resûlullah s.a.v. Efendimiz çoğu zaman:
“Ey kalpleri hâlden hâle çeviren Allâh’ım! Benim kalbimi dîninde sâbit kıl!” diye duâ ederlerdi.
Hattâ Enes bin Mâlik r.a. kendisine:
“‒Yâ Rasûlâllah! Biz Sana ve Sen’in getirdiğin dîne inandık. Yoksa bizim îmânımızın değişeceğinden mi korkuyorsunuz?” diye sorduğunda Rasûl-i Ekrem s.a.v. Efendimiz:
“‒Evet, kalpler Allâh’ın iki parmağı arasındadır. Onları dilediği gibi evirip çevirir.” buyurmuşlardır. (Tirmizî, Kader, 7/2140)
“İmansız ölme korkusunun acısını içinizde hissedemiyorsanız mutlaka imanınızda bir sıkıntı var, demektir”
Âlimlere göre insan, yaptığı her günahtan dolayı tövbe etmelidir. İşlenen günah sadece Allah’a karşı olup kul hakkını ilgilendirmiyorsa, bundan tövbe etmenin üç şartı vardır:
1. O günahı terketmek.
2. Onu yaptığına pişman olmak.
3. Bir daha yapmamaya karar vermek.
Şayet bu üç şarttan biri eksikse, tövbe edilmiş olmaz.
İşlenen günah kul hakkını ilgilendiriyorsa, ondan tövbe etmenin dört şartı vardır:
Üçü yukarıda sayılan şartlardır.
Dördüncüsü de kul hakkından arınıp kurtulmaktır.
Bir rivayette de "Nasuh Tövbe" şöyle tarif edilmiştir:
"- Günahlara pişmanlık.
- Farz ibadetleri yapmak.
- Zulüm ve düşmanlık yapmamak.
- Kırgın ve küskünlerle barışmak.
- Bir daha o günaha dönmemek üzere karar vermek." (bk. Kenzü'l-ummal, 2/3808)
H.z.Ebu Bekirin sözleri :
Allah sevdiği kullarına ahirette azap etmemek için günahlarına kefaret olsun diye dünyada sıkıntı verir.
“Şöhretten kaç ki şeref seni takip etsin. Ölüme karşı hazırlıklı ol ki sana hayat verilsin.”
Acele edin, acele edin! Vakit geçmeden aklınızı başınıza alın da ölüm ötesine bir an evvel hazırlanın! Kendinizi kurtarın, kendinizi kurtarın!”
“Allâh’ın, sizden önce gelip geçen kullarının hâlini tefekkür edin! Dün nerede idiler, bugün neredeler?”
H.z.Ömerin sözleri :
Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin. Amellerinizi tartılmadan önce tartınız.
Ahiret işlerinde zarar etmektense, dünyaya ait işlerde zarar ediniz. Böylesi sizin için daha hayırlıdır.
Tevbe’den maksat günahı bilip yapmamaktır. Amel-i salihte bulunmaktan maksad, kendini beğenmemektir. Şükürden maksad, aczini itiraf edip kulluğu bilmektir.
H.z. Alinin sözleri :
Ey insan; senin için dün geçmiştir, bir daha geri gelmez. Yarın ise kesin değildir. O halde dem bu demdir. İçinde bulduğun anı iyi değerlendir.
Dikkatli olalım Arkadaşlar, birdaha dünyaya gelmiyecegiz!!!
Lütfen dualarınızı eksik etmeyin.
Hz. Şuayb’ın adının anlamı milletine bereket kazandırtmaya çalışan peygamber olarak anlarsak, bu
anlamdan şöyle mesajlar çıkarabiliriz:
Şuayb demek; milletinin iman selameti için çırpınan elçi demektir.
Şuayb demek; hiçbir karşılığa takılmadan milletine en büyük bereket olan hidayetin ulaşması için
gayret eden elçi demektir.
Şuayb demek; milletinin yanlışlarına yanlış, doğrularına doğru diyerek, doğruların artması için
mücadele veren elçi demektir.
Şuayb demek; milletinin takdirine ve tenkidine takılmadan hakikat için elinden gelen her türlü işi
ortaya koyan elçi demektir.
Şuayb demek; gerçek millet sevgisinin ne demek olduğunu âleme gösteren elçi demektir.
Hocama soru sormak için nasıl ulaşabilirim? Bilen varsa yardımcı olabilir mi lütfen
Hz. Şuayb’ın ismine gelince, bu ismin “şa‘b” (kabile, halk) veya “şi‘b” (vadi, yol) kelimesinin
küçültme şekli (ism-i tasgīr) olduğuna dair görüşler bulunmakla birlikte (Kurtubî, VII, 248) peygamber
isimlerinin küçültme formunda gelmesi uygun görülmediğinden ismin aslının bu olduğu görüşü tercih
edilmiştir. (Âlûsî, VIII, 175)
İbn Kuteybe onun, “Allah’ım! Beni milletim (şa‘bî) içinde mübarek kıl” diye dua ettiği için
kendisine bu adın verildiğine dair bir rivayet nakleder. (el-Maʿârif, s. 41)
Hocam girişlerde müzik olmazsa iyi olur.
Ders notlarına erişemiyorum, uyarı veriyor bloke olmuş sanırım.
Selam aleykûm hocam sizin
75 ve 76 suayip a.s bôlümü acılmıyor
Admin sayfanın kapak fotoğrafını değiştirin artık. Haftalık programdan haberimiz olsun
Değişmiş teşekkür ediyorum
Emeviler de sadece emiril müminin deniyordu
Abbasilerde zıllullah oldu
Hicri 365 gün değil ki. Yanlış hesap olmuş hocam.
Allah razı olsun
Allah razı olsun güzel hocam
Allah razı olsun hocam