Muammer çocuğun başını yakarken annesi de seyretti. Sünepe gibi, oğlunun okuldan alışını sürekli dayak yemesini gördüğü manevi şiddeti seyretti. Şimdi burnunu çeke çeke ağlaması annelik değil. Gerçek anne çocuğu söz konusu olduğunda kaplan kesilir
@Harun Orunç Haklısınız bu şiddetten anne de nasibini alır mutlaka. Zaten kadın şiddet görüyorsa ona bunu yapandan çocuk yapmayacak. Hadi saldırıya uğradı diyelim boşanmanın bir yolunu bulup kaçacak. Yeter ki kadın azmetsin
@Harun Orunç Amin. Aslında mesele yaşanılan dönemden ziyade İslami idrak ve yaşam tarzını edinmekle ilgili. Kul hakkını gerçekten idrak edebilenler kimseyi incitmezler. (ki bu kolay değil)
Ben Döndü kadar Ciritçi Abdullah’a da kızıyorum.Madem böyle herkesin çekindiği biriymiş Veysel için neden bir şey yapamamış.Çocuğun başına bunlar gelirken nerdeymiş cidden merak ediyorum
Üniversite öğrencisiyim.. RUclips den gelir kazanmak istiyorum aileme yük olmamak için bu kadar insan içinden 20 kişi bile a-bo-ne olsa moral ve cesaret verir, şimdiden sağolun ki
Döndü'ye hayat veren Feyza Işık ne kadar usta bir oyuncu bakar mısınız role girişine 👏🏻Sesi titreyerek konuşması ve sonra o içten gerçek gibi ağlaması 🥺 Bile anlatıyor oyunculuğunun ne kadar mükemmel olduğunu💖 Yıldızı hep parlar umarım ✨💗
*Üniversite öğrencisiyim.. RUclips den gelir kazanmak istiyorum aileme yük olmamak için bu kadar insan içinden 15 kişi bile a-bo-ne olsa cesaret ve moral verir, şimdiden çok sağolun*
Bu vedat yaptı cinayeti süt parasını isteyen adam kendi kendini ele verdi sen nerden biliyorsun bıçağın tam olarak nerden bulunduğunu ayrıntısıyla tarif etti resmen
*Üniversite öğrencisiyim.. RUclips den gelir kazanmak istiyorum aileme yük olmamak için bu kadar insan içinden 10 kişi bile a-bo-ne olsa cesaret ve moral verir, şimdiden çok sağolun*
SINIRSIZ ÖZGÜRLÜK Her insan hür doğar. Dilediğince ağlar bebek. Sorumsuzca hareketler sergiler çocuk. Bu hal, neşesine neşe katar. Hiç bitmesin bu durum, hep böyle gitsin arzu eder. Fakat zamanla fark eder ki, bunlar çocukluk ha(ya)linden ibarettir. Aslında etrafında hep sınırlar vardır, hep yasaklar vardır. Çocuk bir müddet sadece olumsuz emirlerle karşı karşıyadır. “Dur! Yapma! Etme!” Gençlik aşkı, hep özgürlükler üzerine kuruludur. Etrafımızdaki gençlere hitap eden reklam cümleleri özgürlük kelimeleriyle taçlandırılır. Baba ocağından ilk çıkışlar, kendi istiklaliyetini kazanmak, kendi ayakları üzerinde durmak, maddi bağımsızlığını kazanmak üzerine kurulur. Genç kızların en önemli hayali özgürlüktür. Yeni yüzyılda bu kavram, sınırsız sıfatını da alarak boy göstermiştir ve adına sınırsız özgürlük denmiştir. Aile içinde özgürlükler daha bir dillendirilmeye başlamıştır. Kadın erkeğe eşittir, hatta biraz da fazladır. Çalışan kadın, kendine yeni saha açan, kimseye muhtaç olmayan, hesap vermeyendir. Sınırsız özgürlüklerin ve dünyaların kapısını aralayan internet vardır sonra. 19 inç’le sınırlı sınırsızlıklar sunar dünyalarımıza. Aileler vardır bir tarafta. Zengindir. Yüksektir evlerinin duvarları; insanlarla irtibatsız, sadece özgürlüğün simgesi semaya açılan bir pencere gibi dururlar. Onlardır kanun. Kanun sökmez onlara. *** Kuşlar özgürlüğün simgeleri olmuşlardır. Uçurtmalar göğe salınan özgürlük elçileri. Ne var ki, bize ilham olan özgürlüklerini, ancak bir kanuna, bir sınırlandırmaya yaslanarak elde etmişlerdir. Kuş, kendine verilen kanat olmasa, onu yukarıda tutacak hava olmasa; asla uçamazdı. En çok özendiğimiz varlıkların bu hali, özgürlük konusunda bizlere şu dersi vermektedir: Özgürlük aslında tutsaklıktır. Gerçek özgürlük, sınırsız olana tutsak olmaktadır. *** Bütün sistemler, özgürlük vadiyle başlamıştır yola. İnsan, bedeni itibariyle sınırlı bir varlık olsa da; ruh itibariyle birçok istidatlar taşıdığından ve öyle bir fıtratta yaratıldığından, en önemli ihtiyacını da özgürlük, genişlik, rahat, huzur kavramlarıyla başlayan cümleler karşılamıştır. Veya rahatı bu cümlelerde bulmuştur. Fakat insanların ortaya koyduğu tanımlar, hükümler, kanunlar insanların ihtiyaçlarını hep bir yere kadar görmüşler ve götürmüşlerdir. Belirli bir fikrin, çalışmanın ve bakış açısının ürünü olan kanunlar, bütün insanları kuşatmakta ve herkesin ihtiyacını karşılamakta yetersiz kalmıştır. Yeri gelmiş, bu hükümler belirli bir bakış açısını korumak ve kollamakla iş görmüşlerdir. Ki her yeni özgürlük tanımı, yetersiz gelen kanunu aralama, yeni ihtiyaçlara göre ayarlama işi, diğer tarafı rahatsız etmiştir. Çünkü her yeni hareket, daha önceden kazanılan sınırsızlığı sınırlandırma endişesi taşımaktadır. *** Aslında bütün mesele, insanı tanımaktan geçmektedir. İnsan iyi tanınabilir ve gerçek ihtiyaçları tespit edilebilirse, buna göre bir çıkış yolu bulunabilir. Eğer bu olmazsa, hürriyeti kim tanımlarsa tanımlasın, hata edecek, insanlığın faydasına zannedilen şeyler, insanlığa zarar verecektir. Özgürlükte sınır yoktur, evet. Ya insanı süflileştiren ya da ulvileştiren bir sınırsızlık vardır insanın fıtratında. Bugün dünyada yaşananlar bunun en belirgin göstergeleridir. Bir tarafta insanlar devletin özgürlüğü diyor, diğer tarafta bazı insanlar halkların özgürlüğü. Savaşılan şey aynı: özgürlük. Fakat gerçekten öyle mi? Sonra her istediğini yapabilir mi insan? Ya da yapmalı mı? Bunda bir sınır olmamalı mı? Olacaksa bu sınırı belirleyen kim olacak? Evet, insanın fıtratında akıl, gadap, şehvet gibi duygulara sınır konulmamıştır. Fakat insanı var eden, hangi sınırlarda hareket edeceğini ‘din’ ile tanımlamıştır. İnsanı özgürleştirecek, bütün insanlığı birlik içerisinde buluşturacak olan İlahi kanunlardır. Hadi oradan kardeşim! Müslümanları da biliyoruz, dindarları da tanıyoruz diyecek olanları şu ayet-i kerimeye yönlendiriyorum. Lütfen farkındalığın en önemli cümlesi olan bu ayeti iyice okuyun, okutun. “Ey iman edenler, iman edin.” (Nisa, 4/136) Metin UÇAR
Üniversite öğrencisiyim.. RUclips den gelir kazanmak istiyorum aileme yük olmamak için bu kadar insan içinden 20 kişi bile a-bo-ne olsa moral ve cesaret verir, şimdiden sağolun ki
*Üniversite öğrencisiyim.. RUclips den gelir kazanmak istiyorum aileme yük olmamak için bu kadar insan içinden 30 kişi bile a-bo-ne olsa cesaret ve moral verir, şimdiden çok sağolun*
Muammer çocuğun başını yakarken annesi de seyretti. Sünepe gibi, oğlunun okuldan alışını sürekli dayak yemesini gördüğü manevi şiddeti seyretti. Şimdi burnunu çeke çeke ağlaması annelik değil. Gerçek anne çocuğu söz konusu olduğunda kaplan kesilir
Aynen.. ben de başından beri bunu düşünüyor çok uzulemiyorum ona.. o adam bunları yaparken o neredeydi 🤷♀️
@Harun Orunç Haklısınız bu şiddetten anne de nasibini alır mutlaka. Zaten kadın şiddet görüyorsa ona bunu yapandan çocuk yapmayacak. Hadi saldırıya uğradı diyelim boşanmanın bir yolunu bulup kaçacak. Yeter ki kadın azmetsin
@Harun Orunç Amin. Aslında mesele yaşanılan dönemden ziyade İslami idrak ve yaşam tarzını edinmekle ilgili. Kul hakkını gerçekten idrak edebilenler kimseyi incitmezler. (ki bu kolay değil)
Ben Döndü kadar Ciritçi Abdullah’a da kızıyorum.Madem böyle herkesin çekindiği biriymiş Veysel için neden bir şey yapamamış.Çocuğun başına bunlar gelirken nerdeymiş cidden merak ediyorum
Dizi la dizi olayı ciritçi Abdullah a kadar getiren vatandaş. Nasıl bir hayal dünyasında yaşıyorsun sen 😂😂😂😂😂😂😂
Ah Muammer ah.. sen yaktın o çocuğun başını bir kere son pişmanlık neye yarar
Üniversite öğrencisiyim.. RUclips den gelir kazanmak istiyorum aileme yük olmamak için bu kadar insan içinden 20 kişi bile a-bo-ne olsa moral ve cesaret verir, şimdiden sağolun ki
Döndü'ye hayat veren Feyza Işık ne kadar usta bir oyuncu bakar mısınız role girişine 👏🏻Sesi titreyerek konuşması ve sonra o içten gerçek gibi ağlaması 🥺
Bile anlatıyor oyunculuğunun ne kadar mükemmel olduğunu💖
Yıldızı hep parlar umarım ✨💗
*Üniversite öğrencisiyim.. RUclips den gelir kazanmak istiyorum aileme yük olmamak için bu kadar insan içinden 15 kişi bile a-bo-ne olsa cesaret ve moral verir, şimdiden çok sağolun*
Bu vedat yaptı cinayeti süt parasını isteyen adam kendi kendini ele verdi sen nerden biliyorsun bıçağın tam olarak nerden bulunduğunu ayrıntısıyla tarif etti resmen
*Üniversite öğrencisiyim.. RUclips den gelir kazanmak istiyorum aileme yük olmamak için bu kadar insan içinden 10 kişi bile a-bo-ne olsa cesaret ve moral verir, şimdiden çok sağolun*
Döndü canım benim ya ne güzel rol yapıyor
Bencede Muammer sana katılıyorum 👏🥰
Öldük öldük dirildik şükür Veysel 🙏♥️
Katil vedat tanerden süt parası isteyen adam bıçağın sehpanın altında olduğuna kadar söyledi o adam çıkacak .
Evet evet
Evet evet
Hakikaten ben kaçırmışım bu ayrıntıyı 👍
Sonunda Muhammer kendi hatasını anladı!
Gönül dağı diğer saçma sapan dizilerden iyidir. Aynen devam.
Muammer emmi babalık yapamadın, bari oğlun çıkınca onu bir daha üzme
BIR YARALI KUSA KIYMIYAN YARASINI SARAN BIRI NASIL KATIL OLUR
TRT 1 evsane filmi gönül dağı tşk trt
Veysel çıkmasaydı cezaevinden iyi birseyler olmasaydı valla birakacaktim izlemeyi güzelim nese veren diziye bukadar kötü senaryolar eklemeyin
eee katil ortaya çıktı heralde ...bıçağın nokta yerini nerden biliyorsun be adamm?
Mutlu son. Daha o bölümde yazmıştım süt annenin kocası katil diyeee
katili buldum tanerden süt parası isteyen adam
Aferin sana şerlok 😂
Tebrikler 👏 Nöbel ödülüne layık görüldünüz 😅
@@irem6548 detaylar önemli Vedat çıkınca veysele sevindim de yazdım
@@balasagunalpagu yok açıklama yapmana gerek yok. Hoşuma gitti yazayım dedim
SINIRSIZ ÖZGÜRLÜK
Her insan hür doğar. Dilediğince ağlar bebek. Sorumsuzca hareketler sergiler çocuk. Bu hal, neşesine neşe katar. Hiç bitmesin bu durum, hep böyle gitsin arzu eder. Fakat zamanla fark eder ki, bunlar çocukluk ha(ya)linden ibarettir. Aslında etrafında hep sınırlar vardır, hep yasaklar vardır. Çocuk bir müddet sadece olumsuz emirlerle karşı karşıyadır. “Dur! Yapma! Etme!”
Gençlik aşkı, hep özgürlükler üzerine kuruludur. Etrafımızdaki gençlere hitap eden reklam cümleleri özgürlük kelimeleriyle taçlandırılır. Baba ocağından ilk çıkışlar, kendi istiklaliyetini kazanmak, kendi ayakları üzerinde durmak, maddi bağımsızlığını kazanmak üzerine kurulur.
Genç kızların en önemli hayali özgürlüktür. Yeni yüzyılda bu kavram, sınırsız sıfatını da alarak boy göstermiştir ve adına sınırsız özgürlük denmiştir.
Aile içinde özgürlükler daha bir dillendirilmeye başlamıştır. Kadın erkeğe eşittir, hatta biraz da fazladır. Çalışan kadın, kendine yeni saha açan, kimseye muhtaç olmayan, hesap vermeyendir.
Sınırsız özgürlüklerin ve dünyaların kapısını aralayan internet vardır sonra. 19 inç’le sınırlı sınırsızlıklar sunar dünyalarımıza.
Aileler vardır bir tarafta. Zengindir. Yüksektir evlerinin duvarları; insanlarla irtibatsız, sadece özgürlüğün simgesi semaya açılan bir pencere gibi dururlar. Onlardır kanun. Kanun sökmez onlara.
***
Kuşlar özgürlüğün simgeleri olmuşlardır. Uçurtmalar göğe salınan özgürlük elçileri. Ne var ki, bize ilham olan özgürlüklerini, ancak bir kanuna, bir sınırlandırmaya yaslanarak elde etmişlerdir. Kuş, kendine verilen kanat olmasa, onu yukarıda tutacak hava olmasa; asla uçamazdı. En çok özendiğimiz varlıkların bu hali, özgürlük konusunda bizlere şu dersi vermektedir:
Özgürlük aslında tutsaklıktır.
Gerçek özgürlük, sınırsız olana tutsak olmaktadır.
***
Bütün sistemler, özgürlük vadiyle başlamıştır yola. İnsan, bedeni itibariyle sınırlı bir varlık olsa da; ruh itibariyle birçok istidatlar taşıdığından ve öyle bir fıtratta yaratıldığından, en önemli ihtiyacını da özgürlük, genişlik, rahat, huzur kavramlarıyla başlayan cümleler karşılamıştır. Veya rahatı bu cümlelerde bulmuştur.
Fakat insanların ortaya koyduğu tanımlar, hükümler, kanunlar insanların ihtiyaçlarını hep bir yere kadar görmüşler ve götürmüşlerdir. Belirli bir fikrin, çalışmanın ve bakış açısının ürünü olan kanunlar, bütün insanları kuşatmakta ve herkesin ihtiyacını karşılamakta yetersiz kalmıştır.
Yeri gelmiş, bu hükümler belirli bir bakış açısını korumak ve kollamakla iş görmüşlerdir.
Ki her yeni özgürlük tanımı, yetersiz gelen kanunu aralama, yeni ihtiyaçlara göre ayarlama işi, diğer tarafı rahatsız etmiştir. Çünkü her yeni hareket, daha önceden kazanılan sınırsızlığı sınırlandırma endişesi taşımaktadır.
***
Aslında bütün mesele, insanı tanımaktan geçmektedir. İnsan iyi tanınabilir ve gerçek ihtiyaçları tespit edilebilirse, buna göre bir çıkış yolu bulunabilir. Eğer bu olmazsa, hürriyeti kim tanımlarsa tanımlasın, hata edecek, insanlığın faydasına zannedilen şeyler, insanlığa zarar verecektir.
Özgürlükte sınır yoktur, evet. Ya insanı süflileştiren ya da ulvileştiren bir sınırsızlık vardır insanın fıtratında. Bugün dünyada yaşananlar bunun en belirgin göstergeleridir. Bir tarafta insanlar devletin özgürlüğü diyor, diğer tarafta bazı insanlar halkların özgürlüğü. Savaşılan şey aynı: özgürlük. Fakat gerçekten öyle mi?
Sonra her istediğini yapabilir mi insan? Ya da yapmalı mı? Bunda bir sınır olmamalı mı? Olacaksa bu sınırı belirleyen kim olacak?
Evet, insanın fıtratında akıl, gadap, şehvet gibi duygulara sınır konulmamıştır. Fakat insanı var eden, hangi sınırlarda hareket edeceğini ‘din’ ile tanımlamıştır.
İnsanı özgürleştirecek, bütün insanlığı birlik içerisinde buluşturacak olan İlahi kanunlardır.
Hadi oradan kardeşim! Müslümanları da biliyoruz, dindarları da tanıyoruz diyecek olanları şu ayet-i kerimeye yönlendiriyorum.
Lütfen farkındalığın en önemli cümlesi olan bu ayeti iyice okuyun, okutun.
“Ey iman edenler, iman edin.”
(Nisa, 4/136)
Metin UÇAR
Cikarin artik veyseli yaa cok uzadi.
Komik ve düşündüren içsel dünyamıza yolculuk yapan gönül dağını özledim
Üniversite öğrencisiyim.. RUclips den gelir kazanmak istiyorum aileme yük olmamak için bu kadar insan içinden 20 kişi bile a-bo-ne olsa moral ve cesaret verir, şimdiden sağolun ki
İlk
*Üniversite öğrencisiyim.. RUclips den gelir kazanmak istiyorum aileme yük olmamak için bu kadar insan içinden 30 kişi bile a-bo-ne olsa cesaret ve moral verir, şimdiden çok sağolun*
İlk