1950 lere kadar değil ben 1960 doğumluyum doğum yerim Küçükayasofya ve ben hep burada her anını kare kare yaşadım biliyorum 4-5 yaşımdan hatırladığım en eski hatıralarımdan 10-12 yaşıma kadar Cinci Meydanında bayram yerleri kurulurdu. 1950 li yılları yaşamadım ama 60 lı yılların sonuna hatta 70 li yılların başlarına kadar bayramyerinde çadır kurulur cambazlar oynar paytonlarla gezerdik salıncaklar zincirli dönme dolap bile vardı
Güzel bir çalışma olmuş, müzikleri de çok uyumlu, çok güzel. Elbette daha derin olabilirdi ama bu da daha uzun zaman gerektirirdi. Bence bu hali ile optimal.
Artık İĞRENÇ BETON YAPILAR görmek istemiyoruz!.. İstanbul'da bütünüyle YAPIT anlamında AYDINLANMA (Rönesans) yaşamalı! İstanbul'un özellikle; haliç ve Boğaz kıyısında olan Üsküdar, Beykoz, Fatih, Beyoğlu, Beşiktaş, Sarıyer gibi ilçelerinde tüm gökdelenler ve eski/yeni binalar mal sahipleri mağdur edilmeden yıkılarak, bu ilçelerin TARİHİ DOKUSUNU bozmadan 2-3 katı geçmeyecek biçimde 1. Ulusal Yapıt Akımına uygun olarak ( Ankara Etnografya Müzesi yapıtı gibi ) KESME TAŞ ve MERMER'DEN evler yine 3-4 katı geçmeyecek biçimde kamu yapıtları/çarşılar yapılmalıdır. Tasarımlı, düzenli, ağaçlarla donatılmış küçük/büyük yerleşim bölgeleri kurulmalı, bu yerleşim bölgelerine yapılacak yapılar ise: Şehir dışına 10 km uzaklıkta; köşe başları 50/55 cm genişliğinde en güçlü-dayanaklı AĞIR ÇELİK BORULARDAN, ( Galvanize batırılmış ) her köşe arası boşluklar çaprazlanmış biçimde çelik borular birbirine tutturularak yapılmalı, dış kaplaması da nemden etkilenmeyen ince çelik borular üzerine oturtulmuş birbiri üzerine eklenen geniş, uzun Gazbeton/System 3E vb yapı ürünlerinden kapatılmış biçimde 100/115m2 üzerine kurulu DUBLEKS evler ( 3+1 ) ile alt bölümü dükkan/satış yerinden oluşan üst katları ( 2 kat ) ise 3+1 daire olan 150/200m2 üzerine kurulu TRİPLEKS evlerden oluşmalıdır. Böylece; insanların MUTLU bir YAŞAM sürmesi sağlanacak hem dayanaklı, güvenilir evler olacak hem de yapıtlarda ki görüntü güzelliği ortaya çıkacaktır. Bu YAPIT DEVRİMİ Türkiye'deki tüm il/ilçelerinde tarihi yapısına uygun olarak yapılabilir, İstanbul'un nüfus yoğunluğu bu yeni şehirlere yönlendirebilir. ÖR; Ümraniye bölgesi, Santral'den Çakmak Köprüsüne değin uzunca dümdüz bir yol üzerinde bulunuyor, bu caddedeki İĞRENÇ BETON BİNALAR yıkılarak İstiklal ve Bağdat Caddesi gibi bir caddeye dönüşmesi için 3-4 katı geçmeyecek biçimde sağı solu 70/100 cm uzunluk 50/80cm genişlik - yükseklik - uzunluk ölçüsünde KÜFEKİ TAŞI ile en sağlam MERMERDEN 1. Ulusal Yapıt Akımına uygun olarak evler, kamu yapıtları, iş yerleri dikilerek turizme açılabilir. Böylece bu YAPITLARI (MİMARİ) görmek için turistler gelecek Türkiye; Fransa, İtalya, İspanya, Portekiz gibi Arapların petrolden elde ettiği yıllık petrol gelirinin iki katını YAPITLARINI (mimari) görmeye gelen turistlerin bırakacağı dövizlerden elde edecektir. İtalya ile Fransa: II. Dünya Savaşı'nda yıkılan kesme taş ve mermerden yapılan tüm eski tarihi yapıları, özüne uygun olarak yeniden yaptı ve bu durum onların, Avrupa'da en fazla turist çeken ülkeler durumuna getirdi. Bu durum yapıtların, ( Mimarinin ) insan üzerinde olumlu etkisinin en büyük kanıtıdır!.. Ülke/Kamu yapıları büyüklüğüne göre köşe başları ağır çelik borulardan; 70/150 cm uzunluk 50/80cm genişlik - yükseklik - uzunluk ölçüsünde ( Dikdörtgen gibi ) en sağlam, kaliteli KÜFEKİ TAŞI/MERMER bloklardan 4-5 katı geçmeyecek biçimde TARİHİ YAPITLAR dikilmelidir. Önemli: Çamlıca gibi tepeler; tümüyle yapılaşmaya yasaklanarak tıraş edilip YEŞİLLENDİRİLMELİ, AĞAÇLANDIRILMALI, insanların hafta içi/hafta sonu nefes alacağı piknik yapacağı yerler olmalı. Başakşehir, Esenyurt, Avcılar, K.B Çekmece, Silivri, Esenler, Bayrampaşa, Sultangazi, Şirinevler, Beylikdüzü; Tuzla, Kartal, Pendik, Maltepe, Ümraniye, Sultanbeyli, Çekmeköy vb Marmara Denizine kıyısı olan deprem riski çok yüksek ilçelerdeki yapıların % 85 yıkılarak toprakları TARIMA açılmalı belli yerleri de ORMANLIK alan ilan edilmelidir. Bu bölgelerde 1. Ulusal Yapıt Akımına uygun olarak KESME TAŞ ile MERMERDEN iki/üç katı geçmeyecek biçimde evler, kamu yapıtları yapılıp 20.000 30.00 bin kişilik küçük ilçeler oluşturularak bu bölgeler eskisi gibi YAZLIK olarak kullanılmalı, yapılaşmaya kapatılmalıdır. ( Böylece İstanbul; ROMA şehri gibi kendi kendine yeten bir şehir olacak, ürünlerini üretecek, artan ürünleri Avrupa'ya dışsatım olarak gönderebilecek duruma gelecektir.)
Teşekkürler iyi yayınlar kıymetli kardeşlerim
1950 lere kadar değil ben 1960 doğumluyum doğum yerim Küçükayasofya ve ben hep burada her anını kare kare yaşadım biliyorum 4-5 yaşımdan hatırladığım en eski hatıralarımdan 10-12 yaşıma kadar Cinci Meydanında bayram yerleri kurulurdu. 1950 li yılları yaşamadım ama 60 lı yılların sonuna hatta 70 li yılların başlarına kadar bayramyerinde çadır kurulur cambazlar oynar paytonlarla gezerdik salıncaklar zincirli dönme dolap bile vardı
Güzel bir çalışma olmuş, müzikleri de çok uyumlu, çok güzel. Elbette daha derin olabilirdi ama bu da daha uzun zaman gerektirirdi. Bence bu hali ile optimal.
Çok güzel bir program bilgilendirici.👍
1.Anastasius'un değil amca Justin'in rüyasına giriyor. 1.Anastasius zamanında çıkan ayaklanamda Justin tahta geçiyor zaten.
ビザンティン時代初頭に建造された教会が、現在ではモスクとして使用され続けているのは驚きですね。
Artık İĞRENÇ BETON YAPILAR görmek istemiyoruz!..
İstanbul'da bütünüyle YAPIT anlamında AYDINLANMA (Rönesans) yaşamalı!
İstanbul'un özellikle; haliç ve Boğaz kıyısında olan Üsküdar, Beykoz, Fatih, Beyoğlu, Beşiktaş, Sarıyer gibi ilçelerinde tüm gökdelenler ve eski/yeni binalar mal sahipleri mağdur edilmeden yıkılarak, bu ilçelerin TARİHİ DOKUSUNU bozmadan 2-3 katı geçmeyecek biçimde 1. Ulusal Yapıt Akımına uygun olarak ( Ankara Etnografya Müzesi yapıtı gibi ) KESME TAŞ ve MERMER'DEN evler yine 3-4 katı geçmeyecek biçimde kamu yapıtları/çarşılar yapılmalıdır.
Tasarımlı, düzenli, ağaçlarla donatılmış küçük/büyük yerleşim bölgeleri kurulmalı, bu yerleşim bölgelerine yapılacak yapılar ise:
Şehir dışına 10 km uzaklıkta; köşe başları 50/55 cm genişliğinde en güçlü-dayanaklı AĞIR ÇELİK BORULARDAN, ( Galvanize batırılmış ) her köşe arası boşluklar çaprazlanmış biçimde çelik borular birbirine tutturularak yapılmalı, dış kaplaması da nemden etkilenmeyen ince çelik borular üzerine oturtulmuş birbiri üzerine eklenen geniş, uzun Gazbeton/System 3E vb yapı ürünlerinden kapatılmış biçimde 100/115m2 üzerine kurulu DUBLEKS evler ( 3+1 ) ile alt bölümü dükkan/satış yerinden oluşan üst katları ( 2 kat ) ise 3+1 daire olan 150/200m2 üzerine kurulu TRİPLEKS evlerden oluşmalıdır. Böylece; insanların MUTLU bir YAŞAM sürmesi sağlanacak hem dayanaklı, güvenilir evler olacak hem de yapıtlarda ki görüntü güzelliği ortaya çıkacaktır. Bu YAPIT DEVRİMİ Türkiye'deki tüm il/ilçelerinde tarihi yapısına uygun olarak yapılabilir, İstanbul'un nüfus yoğunluğu bu yeni şehirlere yönlendirebilir.
ÖR; Ümraniye bölgesi, Santral'den Çakmak Köprüsüne değin uzunca dümdüz bir yol üzerinde bulunuyor, bu caddedeki İĞRENÇ BETON BİNALAR yıkılarak İstiklal ve Bağdat Caddesi gibi bir caddeye dönüşmesi için 3-4 katı geçmeyecek biçimde sağı solu 70/100 cm uzunluk 50/80cm genişlik - yükseklik - uzunluk ölçüsünde KÜFEKİ TAŞI ile en sağlam MERMERDEN 1. Ulusal Yapıt Akımına uygun olarak evler, kamu yapıtları, iş yerleri dikilerek turizme açılabilir. Böylece bu YAPITLARI (MİMARİ) görmek için turistler gelecek Türkiye; Fransa, İtalya, İspanya, Portekiz gibi Arapların petrolden elde ettiği yıllık petrol gelirinin iki katını YAPITLARINI (mimari) görmeye gelen turistlerin bırakacağı dövizlerden elde edecektir.
İtalya ile Fransa:
II. Dünya Savaşı'nda yıkılan kesme taş ve mermerden yapılan tüm eski tarihi yapıları, özüne uygun olarak yeniden yaptı ve bu durum onların, Avrupa'da en fazla turist çeken ülkeler durumuna getirdi. Bu durum yapıtların, ( Mimarinin ) insan üzerinde olumlu etkisinin en büyük kanıtıdır!..
Ülke/Kamu yapıları büyüklüğüne göre köşe başları ağır çelik borulardan; 70/150 cm uzunluk 50/80cm genişlik - yükseklik - uzunluk ölçüsünde ( Dikdörtgen gibi ) en sağlam, kaliteli KÜFEKİ TAŞI/MERMER bloklardan 4-5 katı geçmeyecek biçimde TARİHİ YAPITLAR dikilmelidir.
Önemli:
Çamlıca gibi tepeler; tümüyle yapılaşmaya yasaklanarak tıraş edilip YEŞİLLENDİRİLMELİ, AĞAÇLANDIRILMALI, insanların hafta içi/hafta sonu nefes alacağı piknik yapacağı yerler olmalı.
Başakşehir, Esenyurt, Avcılar, K.B Çekmece, Silivri, Esenler, Bayrampaşa, Sultangazi, Şirinevler, Beylikdüzü; Tuzla, Kartal, Pendik, Maltepe, Ümraniye, Sultanbeyli, Çekmeköy vb Marmara Denizine kıyısı olan deprem riski çok yüksek ilçelerdeki yapıların % 85 yıkılarak toprakları TARIMA açılmalı belli yerleri de ORMANLIK alan ilan edilmelidir.
Bu bölgelerde 1. Ulusal Yapıt Akımına uygun olarak KESME TAŞ ile MERMERDEN iki/üç katı geçmeyecek biçimde evler, kamu yapıtları yapılıp 20.000 30.00 bin kişilik küçük ilçeler oluşturularak bu bölgeler eskisi gibi YAZLIK olarak kullanılmalı, yapılaşmaya kapatılmalıdır.
( Böylece İstanbul; ROMA şehri gibi kendi kendine yeten bir şehir olacak, ürünlerini üretecek, artan ürünleri Avrupa'ya dışsatım olarak gönderebilecek duruma gelecektir.)
Murat Kurum gelince gör sen yıkımı talanı