Videosuna attigim eleştirileri işik hiziyla imha ettigi için her ortamda paylaşacagim ! Türkiye'nin de artik dünya çapinda bir filozofu var dediler geldik... Bir kaç videosunu izledik. Bu Diamond Tema Kitap filan okumuyor, directement tribünlere oynuyor. Ama sözlerinin detayında onun filozoftan daha öte bir şey olduğu su götürmez bir gerçektir. öyle ki bu Diamond her anlamda insan denen muamma varlığın en cin fikirlisi ve dahi aynı zamanda ticari zekasiyla en iş bileninin sıfatını almayı bile hak eder. Ve tabi bunlari söylememe bile gerek yok. Düşmanlarini kendi üzerinden prim yapmakla suçlarken, o kisa zamanda zengin olmayi bilmiştir. Kimilerine göre onu eleştiremezsin ve ondan hiçbir zaman daha çok bilemezsin çünkü etraf onu savunmaya hazir bekleyen ergenler kayniyordur ve o şu anda kitap okuyordur…her daim kitap okuyordur.. yalniz kitap okuyordur :)) Yani öylesine değişik bir tür, hatta "Aliendir"kendisi, belkide bir "Übermensch". Evrensel klisesi hristiyanlik konusunda getirdigi kritigi, güzel çürütmüş. Tevrat eleştirisi de amatörce, internette dolaşan yalan yanliş bilgilerin üzerine video çekmiş hepsi bu. Kitap okumayan bir millettik bu boşlugu, bu ve bunun gibiler iyi doldurdular. Ne diyeyim? Söylesem tesiri yok, sussam gönül razi degil ! Bu da Kuran hakkinda çektigi videoya gelsin. 1)Diamond "atilan suyun" testislerde mi üretildigini söylüyor? Bana mi öyle geldi? Sesli güldüm kendisine…Ya ayetteki suyu spermle kariştirmiş yada bilinçli çarpitmiş, bilgisi gerçekten ilkokul seviyesindeymiş. Sana okullarda ögrenemedigini, ben izah edeyim! Ayetin konusu olan “atilan suyun” sadece %1 - %5 kadari testislerde üretilir ve yukarida diger sularla birleşerek bir karişim olarak atilir. Simdi su nerden geliyormuş testislerden mi? Ayrica "Kuranin yazari testislerde sperm (sperm diyorum bak "atilan suyla" karistirmayasin) üretildiginden habersizdi"iddianda çürük. Peki bu hadisi nereye koyacagiz mesela ? "Erkeklik yumurtalarimizi çikartip hadim olalim mi? diye sorduk resulullah bizi hadim olmaktan nehyetti" (Buhari/nikah/8). Sen neyin iddiasindasin süper zeka? :)) Yok ben suyun atildigi bölgeye "iki kemik arasina"takildim diyorsan, kaburgayla omurga arasina insan anatomisinde"Torso" denir ki üreme organlarida pek çok organ gibi buradadir. Pekala buna vurgu yapilmişda olabilir.En azindan senin saçmaliklarindan kulaga daha makul geliyor:) Dinleyici kitlen kim senin? Içinde yada yakin çevrende hiç mi bir bu konunun uzmani mesela bir ürolog yahut bir ilahiyatçi yok. Keşke video çekmeden, önünde durdugun kitapliktaki kitaplari okusaydin en azindan okudugunu anlama kabiliyetin gelişirdi" :) 2)Adam açiktan yalan söylüyor ama muthiş bir özgüvenle yapiyor."Su kutleleri karişiyor" diyor. Yukardan bakinca öyle gözüküyormuş! Dünya üzerinde tek bir homojen ayni sicakliga, basinca ve tuz oranina sahip su kutlesinden söz edebilirmiyiz? Yoksa sular arasinda bir ayriklik söz konusu mu? Ayrica bu denizlere bu isimleri kim vermiş? Peki bunlarin dogal “SINIRLARI” varmi ? Bu “SINIRLAR” insanlarin çizdigi “SINIRLARLA” ayni mi? Ferdinand Macellan’in, Dio'nun yahut onun, bunun isim verdigi denizlerin, okyanuslarin SINIRLARINI (ki bunlar tarih boyunca surekli degişmiş) Allah neden mutlak “SINIR” kabul etsin ve kitabinda buna vurgu yapsin? Okyanuslarin içi cadi kazani gibi binlerce deniz, göl, irmak... ayrik duran tonlarca "su kütlesi" var. "Su kütlesinden" musluktan akan suyu anliyorsun demek. :) Kocaman "SU KUTLELERI" bunlar!Dünya üzerindeki okyanuslar,denizler gibi “büyük su kütlelerinden” bahsediyoruz burada. Evet aralarinda bir difuzyon var ama birbirlerini geçip, birleşip "TEK BIR SU KUTLESI" olabilmişler mi milyonlarca yilda? Sen onu söyle bana, iki kolu iki bileklikli süper kahraman! :))) Hem "Berzah" kelimesinden keskin bir "SINIR" anlami da çikmaz. “BERZAH” = "BEKLEME NOKTASI", "PERDE" anlamindadir. "Berzah alemi" islam eskatolojisinde öldükten sonra ölenlerin gittiği ve kıyamete kadar kaldıkları düşünülen âlem, bekleme yeridir mesela. Yahut Berzah, PERDE'nin işigi süzüp karanligi ve aydinligi ayirdigi gibi ayirir iki farkli su kutlesini. Ayrica “karişmak” diye çevrilen B-G-Y (La yebgiyan) kelimenin köküdür, SINIRI ASMAK, TECAVUZ ETMEK, IHLAL ETMEK anlamina gelmez mi diyorsun? Bak iyi araştirdin mi? Arapçada manzum bir eseri eleştiriyorsan, biraz Arapça ögren kardeş, Arapça! Ayrica “tatli sudan sudan inci mercan çikiyormuş, bilimsel bir hata buldum” diyorsun. Dikkat ettim hemende hata buluyorsun. Sakin ol yigidim heybetini gizli tut:) Furkan suresini (53), Rahman suresine (19-20) ekliyor meal yapanlarin parantez içinde yazdigini bir sureymiş gibi anlatiyorsun. Rahman suresinde nerede "tatli su" ifadesi? Yahut Furkan suresinde nerede "inci mercan"? Her iki surede benzer fenomenler vurgu oldugundan dolayı aynı olay anlatılıyor gibi algılanmışsin ama, iki surenin bağlamları ve anlattıkları şeyler çok farklı. Allahta vermeyince olmuyor işte, zorlaya zorlaya omurilik soganini yakacaksin. "Başka bir su kutlesi kastedilmiş olamaz mi? Belki biraz daha ararsak buluruz...Maalesef bulamayiz arkadaslar" dedin ve beni kalbimden vurdun:) Dört metre kare odanda hakikatin sirrina erdin ama daha insanlik olarak dünya üzerindeki okyanuslarin % 20 si hakkinda bilgi sahibi oldugumuzu,%80 nin keşfedilmeyi bekledigini bilmiyorsun :))) Bu mudur nesnel araştirmacilik? Bu ne aymazlik! Ha yine senin sözünü sana hatirlatayim "şu gavur icadini dogru düzgün kullanalim arkadaşlar, dimi ama ? 3)Ayrica"Dünyanin döşenmesini "pizzanin üzerinin döşenmesine benzetiyor. Döşek dediğimiz şey düz değildir ve üstüne konulduğu şeyin şeklini alır. Waterbed’lerde büyüyen senin gibi körpelere döşegi anlatmakta zorlaniyoruz ama Turkçede "döşemek" fiilinin farkli şekillerdeki nesnelerin döşenmesi için kullanildigini ve döşemenin dümdüz durmayarak, o nesnenin şeklini aldigini bilmen lazim. Hem de yerkabuğu Kuran'ın dediği gibi sonradan şekillenmiş/döşenmiştir. Ve Hâlâ şekillenmeye devam etmektedir. “Hakkim yenildi”, “önümü kestiler”, “hocalarim beni kiskandi ” diye şikayet etmek yerine gidip bir diploma sahibi olmayi denesen fena mi olur? Burada yazar “Diamond” denen vasat youtuber'a sesleniyor... 4)"Yakin gögün" kuranda "yildizlarla süslü ve yildizlarin da atiş taneleri" diye anilmasi bile bir mucize. çünkü gözlemlenebilir evrende yildiz kumeleri manciniktan atilmiş "rum ateşi" gibi ilerliyorlar, bilinmeze dogru."Saçilmiş kum taneleri" gibiler evrende. Bir yönleri var yani. Yalniz dikkat et teleskopla bakarsan gözüne kum kaçmasin! :) Güneşimizin dahi bir yönü var biliyor musun? Solar Apex yörüngesinde Vega Yıldızına doğru hareket eder. Bak bu seferde şeytanlari göremiyorum dersen agzina küregi yersin. Onca felsefe okudum diyorsun, Kantin metafiziginde insan aklinin bu konuda otorite olmadigini hiçmi duymadin? Amatör felsefe meraklisi güzel kardeşim. :) 5)Demiri ister indirmiş olsun ister, nimet olarak anmiş olsun çok büyük ayet(işaret) Paristeki eyfel kulesi neyi sembolize ediyor acaba, Türk insaninin kendisini ancak 15 yil sonra anlayacagi güzel kardeşim? 6)Evrenin genişlemesi Zariyat 47 ? * "Daha onceden boyle çevrilmiyordu, bu yeni meallerde boyle" iddiasi ///// Zariyat 47 TABERI TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir! Biz göğü, güç ve kuvvetimizle yükselttik. Şüphesiz ki bizler o göğü genişletenleriz. O yarattıklarımızı ve yaratacaklarımızı içine alacaktır. ///// Zariyat 47 EBU'S-SUUD TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir ( Hanedan-i Osman zamanindan) "Şu göğü de kendi ellerimizle biz kurduk ve biz hiç şüphesiz onu genişletmekteyiz (ona Kadiriz)."Yani biz, I) Göğü, (Burasi senin için iyi oku :)) II)yahut gök ile yer arasını, Burasi senin için iyi oku :) III)yahut rızkı…..genişletmekteyiz. ///// Zariyat 47 KADI BEYDAVI TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir! "Göğü kuvvetle bina ettik ve gerçekten biz, elbette genişletenleriz". I)Musi' gücü yetendir, vüs'den gelir ki, takat / güç manasınadır. Musi' de harcamaya gücü yeten (zengin) demektir II)ya da göğü (Burasi senin için iyi oku :) III)yahut onunla yerin arasını (Burasi senin için iyi oku :) IV)veyahut rızkı…… genişletenleriz, demektir." Daha pek çoklari var ama bu kadar yeter...Yani hiçbirşey bilmiyorsan (لموسعون) "Lemoosi'un" kelimesini Arapçasindan Google translator 'a tercüme ettirseydin degil mi? * "Bu daha onceden biliniyordu, Papua Yeni Gine efsanelerinde de söyleniyordu" iddiasi. Zaten Kuranin mesajida bu degil mi? "Biz bütün kavimlere peygamber gönderdik" bununla birşey ispat edemezsin. *"Ya evren genişlemiyorsaaaa...Ya aletlerimiz bizi yaniltiyorsaaa..." iddiasi. Bu nasil bir kafa yapisi ? Pes dogrusu! Bu kadar cahillik ancak okuluna giderek olunur... 7)Yer ve gögün ayrilmasi olayina girmiyorum bile çünkü boş yapmişin. Iyisin, hoşsun da, ot çektikten sonra, video çekmesen be kardeş ! 8)Daglar konusunda da yaniliyorsun Diamond Tema! Dünya oluştugunda yeryüzü çok sarsintili bir yerdi, insanin dünyada"Dominant" oldugu dönem, daglarin oluştugu döneme denk düşer ki bu döneme jeoloji tarihinde "Cenozoïcum" denir. Bak bu bilgileri sana Celal hocan bile anlatmaz degerini bil :)) Al bunlara bir itiraz getir! Videosuna attigim eleştirileri işik hiziyla imha eden speedy gonzales.. Benim için berbat bir araştirmacisin,ortalama bir youtuber, heyecanli bir ergen ve sanirim diplomasiz bir felsefe meraklisisin. Not: Diamond tema denen şahsa yazilmiştir Agnostik, Deist ve Ateist arkadaşlar istifade edebilir
@Yigit Ozan Saldirmak yok, bunlar dogrular guzel çocuk! Madem bir iddia atiyor ortaya arkasinda durmasini bilecek. Eleştirilince yorum silmek ne ya ? Komik olmayin :))
"Asalak kelime" .d Bu agamızdan sonra çoooOoook kişi geldi. Eğer kendi ideolojindem diye böyle düşünüyorsan anlayışlıyım ama cidden diksiyon ve anlattıkaları konusunda jigolo ya da zenne daha iyiydi.d
Konuşurken hiç ''ııı,eee,üüü'' gibi sesler çıkarmaması ve akıcı konuşmasından ötürü arkadaşı tebrik ediyorum. Ve kendisi bu gibi konularda epey bilgili gözüküyor, iyi bir arkadaş seçmişsiniz.
Yani ne kadar boş ko nustugunu fark edemiyosunuz...bu laedricileri ilk okuduğumda 14 yaşındaydım ve hallerine gülmüştüm.. ne sorarsan bilmiyoruz emin değiliz ilerde zaten sen varmisin sorusuna da emin degilim diyolar ve siz buna kültürlü diyosunuz.....vah ülkemin gençliğinin haline..😓
merhaba dostlar , Bügünkü konumuz tasarı argumanına karşı Hume'un getirdiği eleştirileri incelemek olacak .Birde diamond temanın bunu videosunda nasıl kullandığı. 1-)Hume'un işaret ettiği ilk nokta bir sonuçtan hangi çıkarımlarda bulunabileceğimiz ile ilgilidir .Bir sonuçtan hareketle bir özel sonuca ulaştığımızda birini ötekine uyumlu hale getirmemiz gerekir .Nedene sonucun üretilmesi için tam anlamıyla yeterli olanın haricinde nitelik atfedilmesi kesinlikle kabul edilemez .Hume şunlarıda ekler eğer tasarıcının planın açıklaması gerekiyorsa ,açıkla ;fakat yalnızca tasarıcı bir varlığa müracaat etme sureti ile açıkla .son olarak ise bu tasarıya tanrı demek tasarının sağladığı delilerin ötesine geçmek olur der ,Hume . cevap 1-)Hume belirli bir sonucu açıklamak için zorunlu olandan fazlasını varsaymamız gerektiğini söylerken kolayca geri çevrilemeyecek bir tespitte bulunur .Bazı nedenlerin bazı sonuçları doğurmak için yeterli karakteristikler dışında karakteristiklere sahip olduğunu kimi zaman makul bir şekilde iddia edebiliriz .Eğer x 'i bir insanın yaptığını bilirsem bunu yapanın bunu yapanın iki kolu olduğunu sahip olduğunu pekâla savunabilirim.Fakat hata yapmışda olabilirim . Yani bassettiğim yapıcı tek kolluda olabilir . 2-)Hume'un ikinci tespiti ise sadece tek bir tane evrenin mevcut olduğudur .Hume şöyle der "iki tür nesnenin bunlardan birini gördüğüm yerde alışkanlık neticesi diğeri nin varlığını cikarsayabilirim;ben buna tecrübeden doğan arguman adını veriyorum "fakat diye devam eder ,bu çıkarı fikri tasarım argumani savunucuları için kullanılamaz .Niçin ?çünkü der ,sadece tek bir alem vardır . Hume'un sadece bir tane alemin var olduğu yönündeki tespiti de böyle bir tespit yapılmasına salık verecek bazı hususlar içermektedir. bizler genellikle sonuçtan nedene doğru yaptığımız akıl yürütmelerde daha önceki örneklerin sağladığı bilgilere güveniriz.Paris 'ten gelen ve üzerinde "umarım iyisindir ,sevgiler ,ben "yazan bir mektup sizi şaşırtabilir ama ben böyle bir mektup almış olsaydım sürekli aynı şeyi yazan belirli bir arkadaşımdan geldiğini anlardım .Siz şaşırırken benim bu sonuca çıkarım vermemi sağlayan şey nedir ? 3-)mevcudiyetini şeylerin var olma biçimlerinden cikarsayabilecigimiz bir düzenleyinin var olduğunu kabul ettik diyelim böyle bir düzenleyici de açıklama gerektirmez mi ?Hume 'un bir sonraki argumanina göre bu sorunun cevapi evettir.Hume şöyle der ,"Eğer akıl neden ve sonuçla ilgili bütün o sorular hakkında aynı şekilde sezsiz kalmayacaksa bu önermenin en azından zihinsel bir dünyanın veya idealar aleminin ,tıpkı maddi dünya ve nesneler alemi gibi bir nede muhtaç olduğu düşüncesi akla gelecektir ." 4-)Hume'un dördüncü tespiti bir soru formatında düzenlenmiştir ."neden mükemmel bir antromoporf olmasın ?"diye sorar Hume .ve devam eder ,"tanri veya tanrilar maddi olduğu ;gözlerinin ellerinin burunların ağızlarının vb olduğu iddia edilmesin?"insanlar evrene bakarak bir tasarlayıcı olduğunu düşünürler .bunuda evrende gördükleri ile temellendirirler fakat bu tasarımların sahipin antromoporf bir yapıda olduklarını bildikleri halde evrenin tasarlayicisina hiç bu gözle bakmazlar . 5-)Hume bir önceki eleştirisine benzer şekilde eğer tasarlayici antromoporf bir yapıya sahip ise ve alem çok komples bir yapıda ise ben komples yapıların birden fazla tasarlayicisina olduğunu düşünürüm ozaman tanrı nin tek olmadığını düşünmek gerekir der . 6-)Hume alemin bitki gibi yaşayan bir organizma olabileceğini iddia eder . 7-)Hume evrenin var olmasının tamamem bir rastlantı olabileceğini iddia eder . Hume son itirazın da işe aslında tasarı argumanin tümüyle başarısız olduğunu çünkü evrende çok sayıda düzensiz şey olduğu söyler . cevap 1-)Hume ilk elestirisinde alemdeki düzenin bir tasarlayicisi olduğu sonucuna ulaşsak bile bunun en fazla onun sadece bir tasarıcı olduğunu soyleyebilegimizi söylüyor .o ,bizim tanrı seçeneğimizi kullanma hakkımızın olmadığı düşünür .insanın alemde gozlemledigi düzeni alemin dışındaki bir nedene atfetmeye iten husus düzene neden olan şeyin gayri maddi ,bir plan doğrultusunda hareket eden ,güçlü olduğu varsayımında nedenidir aslında .etkili olmasi icin güçlü olmalı ,alemin dışında olduğuna göre gayri maddi olmalı .öyleyse tasarı argumanin iddia ettiği gibi alemdeki düzenliligi ona dahil olmayan bir şeye atfetmekte haklıysak ,üretici varliktan daya fazlasını çıkarma hakkına da sahipi demektir .mesela " john benim odamda miydi değil miydi diye merak ettiğimi varsayin.john a işaret eden ve buradayim diyen bir notta hareketle onun odamda bulunmuş sonucuna ulsabilirm .Eğer bir kimse bana john un altı ayak uzunluğunda olduğunu elimdeki notun ise bu uzunluktaki birinin odamda bulunmuş olmadığını gösterdiğini bu nedenle söz konusu notun john un varligina işaret etmedigini söylerse john un yazma kabiliyeti olduğunu söz konusu notun john un varligina işaret ettiğini soyleyebilirim."Aynı şekilde tasarı argumanini savunan biri bu arguman tanrı yi ona atfedilen sıfatların tamamı ile ispatlayamiyor olabilir fakat onun var olduğunu destekliyor niteliktedir diyebilir . cevap2-)peki Hume'un tasarı argumanin başarısızlığının tek bir alem olduğuna bağlamasına ne demeli ?bir şeyin tavsiye edilmesini sağlayacak bazı yönleri olmamasına rağmen bu düşünce elestiriye tutulabilir .zira örneği olmayan bir şeyin hiç bir şekilde gündeme getirilemeyecegi ve cevaplandirilamaycagini kabul etmek yanlıştır .Şüphesiz bilim adamları örneği olmayan örneği olmayan bir çok şeyi açıklamaya çalışır bunun en güzel örneği insan ırkının kendisi ve alemdir. 3-Hume'un üçüncü argumani makuld mudur ? bu arguman a' yı b ile açıklayıp b 'nin açıklamasını istemeyen bir kimsenin a'yıda aciklayamayacagını savunur .Hume'un diyoglarlar adlı kitabında bir karekterinde söylediği gibi "gündelik hayatta bile her hangi bir olay için bir neden tespit edersem ;bu nedenin nedenini tespit edemiyor olmam ve hic durmadan baştan başlaması münkün ber soruyu açıklayamamam bir itiraz gerekçesi olabilir mi ?fakat bu noktada Hume'a verilebilecek daha iyi bir cevaptan söz edilebilir .düzenden sorumlu olan bir şeyin bir nedene ihtiyaç duyduğunu niçin varsayalım ?mesela şişeleri doldurmak için tasarlanmış bir fabrika makinasını ele alalım .o bir düzenin örneği iken onu tasarlayan düşünce düzenlilik sergileyen düzenin kaynağıdır .onların düzenliligi sergilemesi gereken müstakil nesneler aramamız gerekmez .
-)Hume evrenin tasarlayıcısında antromoporf bir yapıda olması gerektiğini söylerken hakkımıdir peki .bunu iki noktadan elestiriye biliriz ilkin evrenin tasarlayacisi evrenin dışında olduğuna göre maddi olamaz bundan çıkan zorunlu sonuç ile antromoporf bi yapida da olamaz.ikinci ise tasarı argumani evrenin tasarlayicisi nin operasyonları önce var olduğu cikariminda bulunmayı gerekcelendirmeyi sağlayacak nedenlerin bütün nitelikleri paylaştığı sonucuna ulaşmak zorunda değildir .çünkü analojiyi göre A B'yi açıklıyorsa C B'yi andırıyorsa tam olarak A 'ya benzeyen şeylerin C'yi de açıklaması zorunluluk değildir .şu analoji size yardımcı olacak . "bir ofiste çalıştığınızı düşünün ve bu ofisinizi her gün öğle yemeğinde önce Ayşe hanım isimli bir kimse siz öğle yemeğinde iken temizliyor pazartesi günü Ayşe hanımın işten kovulduğu haber alıyorsunuz .ve o gün öğle yemeğine gidiyorsunuz döndüğünüzde ise ofisin dağınık ve kirli bırakmanıza rağmen düzenli ve temizlenmiş olduğunu farkediyorsunuz ."şimdi çıkartacağınız sonuç nedir ?ofisin temizlenmiş olması peki temizlenmeye neden olan şeyin Ayşe Hanım ile tıpa tıp aynı özelliklere sahip olduğunu iddia edebilir misiniz ? 5-)Aslinda bir önceki arguman cevap olarak çok tanri iddiasının evrenin nedeninin antromoporf yapıda olmadığından dolayı cevaplamış olduk ancak şunları eklemek isterim .özelliklede politeizme karşı monoteizm savunmak için .bunu temellendirmek için ochkam ustirasi ni kullanabiliriz . Bu bize bir olayin olabildiğince az ve basit olan açıklaması en makul olandır diyor kısaca .ve bu felsefeciler arasinda kabul görmüş bir söylem .Şimdi yine videoda verilen analoji üzerinden gidelim . Eğer siz ödevinizi yapmamızsaniz ve bunu açıklamanız gerekiyor ise en az sayıda örnek vermeniz mantığa uygun olur ve inandırıcılık derecesini artırır . Mesela sadede elektrikler kesildi derseniz inandırıcı olur ama açıklamanın sayısını çoğaltır iseniz yani annem hastalandı sular yoktu babaannem ameliyat oldu gibi şeyleri de eklerseniz bir insanın başına bunların aynı anda gelme ihtimalinin mantığa aykırı gelmesi yüzünden işleriniz zorlaşır .tanri veya tanrilar konusundada şöyle düşünebilirsiniz birden çok tanri olması bize mantığın her tanrının ayrı kural koyması ayrı düzen koyması mantığını uyandırır .durum böyle olmadığına göre tek tanri inancı daha makuldur .peki sorunuz etrafında düşünelim . "Aynı düşünen aynı düzen koyan tanrilar olması " Bunuda şöyle değerlendirelim tek tanri inancına ve çok tanri inancına sahip olan kimseler nasıl açıklamalar yapicak veya kabuk edecek bakalım . 1.durum :eğer bir insan tek tanri inancına sahip ise -sadece tanrıya inanamasi veya varligina arguman sunması yeter . 2.durum :eğer bir insan çok tanri inancına sahip ise 1-)bu tanrıların var olduğuna dair mantık yürütmesi nedir ? 2-)bu tanrıların anlaştığı ve aynı hareket ettiğine dair tek tanri inancına karşı yürüttüğü mantık nedir ? 3-)bu tanrıların tam olarak sayısı hakkinda düşüncesi nedir ? 4-)bu tanrıların sonsuz gucte veya birbirleri arasında güç dengesi olup olmadığına dair mantık yürütmesi nedir ? (Bu sorunun sebebi bu tanrilar bir güç sahipi veya bir eylem gerçekleştirmek için birbirine bağlı olmalı veya izin almali dediniz gibi anlaşmak için birisi diğerini dinlemeli buda klasik teizmdeki tanri inancına uzak ) Görüldüğü gibi eğer bir tanrı inancına sahip olunacaksa bunun monoteist (tek tanrılı )bir inanc olması politeist (çok tanrılı ) bir inanc olması gerek ochkam ustirasi mantığı gerekse klasik teizm mantığı açısından daha makul . 6-)Hume'un evren ile canlı organizmalar arasında kurduğu ilişki makul mu ?evrenle canlı organizmalar arasında ilişki kursak bile evrendeki düzen ile karşı karşıya kalırız .swinburne bu olayı çok güzel aciklamakta bununla ilgili yazim olacağı için ve diamond tema videosunda bunu kullanmadığı için bu elestiri daha sonra ele alıcam . 7-) hume nun şans faktörüne dayandırdığı itiraza gelince : evren bir zamanlar kaos içinde bulunmuş olabilir şu anki düzenli evrende böyle bir durumundan türemis olabilir .hume evrenin şu anda acıklanması gerektigi bir kaos durumunda bulunmadığı gerceğini etkilemei gerekmeyen bir mantıksal bahsetmektedir evren hakkında şans faktörünü işin içine katmaksızın yapılan acıklamaların güvenirliği her gecen gün artmaktadır swinburen un de one sürdüğü gibi bir şeyin bir şeyin 1960 da düzenli hareket ettiğini söyler ve o şeyin 1961 1962 vs. düzenli hareket etmeye devam ettigine sahit olursak baştaki iddamızın ğüvenirligi giderek azalır .her ne suretle olursa olsun bir sey sans eşeri vuku buluyorsa orada nedensellikten veya gerceklesmekte olan bir plandan bahsedilemeyecegini düsünmem,z niçin gereksin ?papa nın romada ABD baskanın ise newyork ta aynı anda hapşırdıklarını varsayalım hapşırma eylemindeki bu eş zamanlılıga bir seyın neden oldugunu düşünmemiz mi gerekir ?elbette gerekmez .bu tamamem tesadüfi bir seydir .fakat papa ve başkanın hapsırmalarının nedensel bir açıklama bir açıklamasının varsayma eğiliminde olmazdık . Hume'un son tespitine nasıl bir cevap verilebilir ?bu tespit bir yönü itibari ile tamamem doğrudur .mesela bazı doğal hadiseler vb. fakat her tikel seyin başka tiken şeylere hizmet ettiğini düşünmediğimiz sürece .bu durum tasarı argumanini savunanları yildirmaması gerekir bununla ilgili çok güzel bir yapboz analojisi örneğin var "Hassas ayar argumani ve eleştirileri "adli yazımda okuyabilirsiniz.
Bu Genci Konuşan Kitaplık gibi Görüyorum ,Benim Adıma kafamı karıştıran Herşeyi Araştırıyor ,Ben Kolayını yapıp Sadece yattığım yerden dinliyorum .kolay gelsin
Hiç kimseye gözün kapalı güvenme.Her dediğinin doğru olduğunu düşünme.Kitle toplamak için ilk başlarda ki hali ile sonraki hali baska olabilir. Örnek peygamber Muhammed. Koyunları gütmek için önce güvenlerini kazanmak gerekir.
ŞUANA KADAR SORAMAZSIN'A GELEN EN TAŞŞAKLI VE EN DONANIMLI İNSAN İLE KARŞI KARŞIYASINIZ. ADAM TERMİNATÖR! BÖYLE KENDİNİ GELİŞTİREN VE ALANINA HAKİM OLAN BİR İNSAN YOK DENECEK KADAR AZDIR!
Türkiye nin yaslisindan gencine hepsi böyle olsun cok isteriz ama ucan araba yapsinlar füzyon reaktörü yapsinlar vs vs diyalektik materyalizm okuyup diyalektige takilip kalmasinlar ALLAH düsünün diyor ve ayrica nasil yarattigimi anlamak icin dogaya cikin bakin arastirin beyninizi kullanirsaniz kavrayacaksiniz diyor bu lafim dogal seleksiyon sebebiyle yanlislikla doğanları kapsamiyor üzerine alinipta biseyler yazmadin ayrica bu cocuk cok akilli oldugunu zannediyor ama degil bunu anlamak icin bol bol kitap okumaniz lazim sadece
@@bahadirtopaloglu6562 mesela benim bu dünyadaki görevim hak kı hakkıyla anlatıp kavrayamayanlarin kavramasını sağlamak ama en üzücü olani su biz dinimizi coook yanlis anlamisiz cok
@Entel Feridun akıllı olsan entel feridunun arkasına geçip yorum atmazsın,ayrıca aklın varsa kullan ben bol bol kitap okuyorum senide buna davet ederim fakat kuran ı açıpta tarih kitabı gibi okuyan insandan hayır gelmez bak mesela deniz erten oku kuran ın ne anlattığını biraz biraz kavramaya başla böyle ben müslüman ailede doğdum ama adım diamond diyen insanları dinleme 3-5 dil bilen etimoloji bilen ayeti kavrayabilen insanları oku farklı kaynaklardan araştır ama dinleme oku
Gerçek elmas bir genç. Sinan Canan ne kadar mütevazı. Egosuna yenilmeden dinledi. Her ikisini tebrik ediyorum. Türkiye için böyle insanların coklugunu diliyorum
Evet bende ikisini hayranlıkla izledim, yayın 1 saat sürdü ve hiç sıkılmadan izledim, müthiş derecede aktı gitti. Sinan hocayı yıllardır severek takip ederim bu gencide ilk defa o programda keşfettim. Ikisinin sohbeti taktire şayandi👏👏👏
merhaba dostlar , Bügünkü konumuz tasarı argumanına karşı Hume'un getirdiği eleştirileri incelemek olacak .Birde diamond temanın bunu videosunda nasıl kullandığı. 1-)Hume'un işaret ettiği ilk nokta bir sonuçtan hangi çıkarımlarda bulunabileceğimiz ile ilgilidir .Bir sonuçtan hareketle bir özel sonuca ulaştığımızda birini ötekine uyumlu hale getirmemiz gerekir .Nedene sonucun üretilmesi için tam anlamıyla yeterli olanın haricinde nitelik atfedilmesi kesinlikle kabul edilemez .Hume şunlarıda ekler eğer tasarıcının planın açıklaması gerekiyorsa ,açıkla ;fakat yalnızca tasarıcı bir varlığa müracaat etme sureti ile açıkla .son olarak ise bu tasarıya tanrı demek tasarının sağladığı delilerin ötesine geçmek olur der ,Hume . cevap 1-)Hume belirli bir sonucu açıklamak için zorunlu olandan fazlasını varsaymamız gerektiğini söylerken kolayca geri çevrilemeyecek bir tespitte bulunur .Bazı nedenlerin bazı sonuçları doğurmak için yeterli karakteristikler dışında karakteristiklere sahip olduğunu kimi zaman makul bir şekilde iddia edebiliriz .Eğer x 'i bir insanın yaptığını bilirsem bunu yapanın bunu yapanın iki kolu olduğunu sahip olduğunu pekâla savunabilirim.Fakat hata yapmışda olabilirim . Yani bassettiğim yapıcı tek kolluda olabilir . 2-)Hume'un ikinci tespiti ise sadece tek bir tane evrenin mevcut olduğudur .Hume şöyle der "iki tür nesnenin bunlardan birini gördüğüm yerde alışkanlık neticesi diğeri nin varlığını cikarsayabilirim;ben buna tecrübeden doğan arguman adını veriyorum "fakat diye devam eder ,bu çıkarı fikri tasarım argumani savunucuları için kullanılamaz .Niçin ?çünkü der ,sadece tek bir alem vardır . Hume'un sadece bir tane alemin var olduğu yönündeki tespiti de böyle bir tespit yapılmasına salık verecek bazı hususlar içermektedir. bizler genellikle sonuçtan nedene doğru yaptığımız akıl yürütmelerde daha önceki örneklerin sağladığı bilgilere güveniriz.Paris 'ten gelen ve üzerinde "umarım iyisindir ,sevgiler ,ben "yazan bir mektup sizi şaşırtabilir ama ben böyle bir mektup almış olsaydım sürekli aynı şeyi yazan belirli bir arkadaşımdan geldiğini anlardım .Siz şaşırırken benim bu sonuca çıkarım vermemi sağlayan şey nedir ? 3-)mevcudiyetini şeylerin var olma biçimlerinden cikarsayabilecigimiz bir düzenleyinin var olduğunu kabul ettik diyelim böyle bir düzenleyici de açıklama gerektirmez mi ?Hume 'un bir sonraki argumanina göre bu sorunun cevapi evettir.Hume şöyle der ,"Eğer akıl neden ve sonuçla ilgili bütün o sorular hakkında aynı şekilde sezsiz kalmayacaksa bu önermenin en azından zihinsel bir dünyanın veya idealar aleminin ,tıpkı maddi dünya ve nesneler alemi gibi bir nede muhtaç olduğu düşüncesi akla gelecektir ." 4-)Hume'un dördüncü tespiti bir soru formatında düzenlenmiştir ."neden mükemmel bir antromoporf olmasın ?"diye sorar Hume .ve devam eder ,"tanri veya tanrilar maddi olduğu ;gözlerinin ellerinin burunların ağızlarının vb olduğu iddia edilmesin?"insanlar evrene bakarak bir tasarlayıcı olduğunu düşünürler .bunuda evrende gördükleri ile temellendirirler fakat bu tasarımların sahipin antromoporf bir yapıda olduklarını bildikleri halde evrenin tasarlayicisina hiç bu gözle bakmazlar . 5-)Hume bir önceki eleştirisine benzer şekilde eğer tasarlayici antromoporf bir yapıya sahip ise ve alem çok komples bir yapıda ise ben komples yapıların birden fazla tasarlayicisina olduğunu düşünürüm ozaman tanrı nin tek olmadığını düşünmek gerekir der . 6-)Hume alemin bitki gibi yaşayan bir organizma olabileceğini iddia eder . 7-)Hume evrenin var olmasının tamamem bir rastlantı olabileceğini iddia eder . Hume son itirazın da işe aslında tasarı argumanin tümüyle başarısız olduğunu çünkü evrende çok sayıda düzensiz şey olduğu söyler . cevap 1-)Hume ilk elestirisinde alemdeki düzenin bir tasarlayicisi olduğu sonucuna ulaşsak bile bunun en fazla onun sadece bir tasarıcı olduğunu soyleyebilegimizi söylüyor .o ,bizim tanrı seçeneğimizi kullanma hakkımızın olmadığı düşünür .insanın alemde gozlemledigi düzeni alemin dışındaki bir nedene atfetmeye iten husus düzene neden olan şeyin gayri maddi ,bir plan doğrultusunda hareket eden ,güçlü olduğu varsayımında nedenidir aslında .etkili olmasi icin güçlü olmalı ,alemin dışında olduğuna göre gayri maddi olmalı .öyleyse tasarı argumanin iddia ettiği gibi alemdeki düzenliligi ona dahil olmayan bir şeye atfetmekte haklıysak ,üretici varliktan daya fazlasını çıkarma hakkına da sahipi demektir .mesela " john benim odamda miydi değil miydi diye merak ettiğimi varsayin.john a işaret eden ve buradayim diyen bir notta hareketle onun odamda bulunmuş sonucuna ulsabilirm .Eğer bir kimse bana john un altı ayak uzunluğunda olduğunu elimdeki notun ise bu uzunluktaki birinin odamda bulunmuş olmadığını gösterdiğini bu nedenle söz konusu notun john un varligina işaret etmedigini söylerse john un yazma kabiliyeti olduğunu söz konusu notun john un varligina işaret ettiğini soyleyebilirim."Aynı şekilde tasarı argumanini savunan biri bu arguman tanrı yi ona atfedilen sıfatların tamamı ile ispatlayamiyor olabilir fakat onun var olduğunu destekliyor niteliktedir diyebilir . cevap2-)peki Hume'un tasarı argumanin başarısızlığının tek bir alem olduğuna bağlamasına ne demeli ?bir şeyin tavsiye edilmesini sağlayacak bazı yönleri olmamasına rağmen bu düşünce elestiriye tutulabilir .zira örneği olmayan bir şeyin hiç bir şekilde gündeme getirilemeyecegi ve cevaplandirilamaycagini kabul etmek yanlıştır .Şüphesiz bilim adamları örneği olmayan örneği olmayan bir çok şeyi açıklamaya çalışır bunun en güzel örneği insan ırkının kendisi ve alemdir. 3-Hume'un üçüncü argumani makuld mudur ? bu arguman a' yı b ile açıklayıp b 'nin açıklamasını istemeyen bir kimsenin a'yıda aciklayamayacagını savunur .Hume'un diyoglarlar adlı kitabında bir karekterinde söylediği gibi "gündelik hayatta bile her hangi bir olay için bir neden tespit edersem ;bu nedenin nedenini tespit edemiyor olmam ve hic durmadan baştan başlaması münkün ber soruyu açıklayamamam bir itiraz gerekçesi olabilir mi ?fakat bu noktada Hume'a verilebilecek daha iyi bir cevaptan söz edilebilir .düzenden sorumlu olan bir şeyin bir nedene ihtiyaç duyduğunu niçin varsayalım ?mesela şişeleri doldurmak için tasarlanmış bir fabrika makinasını ele alalım .o bir düzenin örneği iken onu tasarlayan düşünce düzenlilik sergileyen düzenin kaynağıdır .onların düzenliligi sergilemesi gereken müstakil nesneler aramamız gerekmez .
Hume evrenin tasarlayıcısında antromoporf bir yapıda olması gerektiğini söylerken hakkımıdir peki .bunu iki noktadan elestiriye biliriz ilkin evrenin tasarlayacisi evrenin dışında olduğuna göre maddi olamaz bundan çıkan zorunlu sonuç ile antromoporf bi yapida da olamaz.ikinci ise tasarı argumani evrenin tasarlayicisi nin operasyonları önce var olduğu cikariminda bulunmayı gerekcelendirmeyi sağlayacak nedenlerin bütün nitelikleri paylaştığı sonucuna ulaşmak zorunda değildir .çünkü analojiyi göre A B'yi açıklıyorsa C B'yi andırıyorsa tam olarak A 'ya benzeyen şeylerin C'yi de açıklaması zorunluluk değildir .şu analoji size yardımcı olacak . "bir ofiste çalıştığınızı düşünün ve bu ofisinizi her gün öğle yemeğinde önce Ayşe hanım isimli bir kimse siz öğle yemeğinde iken temizliyor pazartesi günü Ayşe hanımın işten kovulduğu haber alıyorsunuz .ve o gün öğle yemeğine gidiyorsunuz döndüğünüzde ise ofisin dağınık ve kirli bırakmanıza rağmen düzenli ve temizlenmiş olduğunu farkediyorsunuz ."şimdi çıkartacağınız sonuç nedir ?ofisin temizlenmiş olması peki temizlenmeye neden olan şeyin Ayşe Hanım ile tıpa tıp aynı özelliklere sahip olduğunu iddia edebilir misiniz ? 5-)Aslinda bir önceki arguman cevap olarak çok tanri iddiasının evrenin nedeninin antromoporf yapıda olmadığından dolayı cevaplamış olduk ancak şunları eklemek isterim .özelliklede politeizme karşı monoteizm savunmak için .bunu temellendirmek için ochkam ustirasi ni kullanabiliriz . Bu bize bir olayin olabildiğince az ve basit olan açıklaması en makul olandır diyor kısaca .ve bu felsefeciler arasinda kabul görmüş bir söylem .Şimdi yine videoda verilen analoji üzerinden gidelim . Eğer siz ödevinizi yapmamızsaniz ve bunu açıklamanız gerekiyor ise en az sayıda örnek vermeniz mantığa uygun olur ve inandırıcılık derecesini artırır . Mesela sadede elektrikler kesildi derseniz inandırıcı olur ama açıklamanın sayısını çoğaltır iseniz yani annem hastalandı sular yoktu babaannem ameliyat oldu gibi şeyleri de eklerseniz bir insanın başına bunların aynı anda gelme ihtimalinin mantığa aykırı gelmesi yüzünden işleriniz zorlaşır .tanri veya tanrilar konusundada şöyle düşünebilirsiniz birden çok tanri olması bize mantığın her tanrının ayrı kural koyması ayrı düzen koyması mantığını uyandırır .durum böyle olmadığına göre tek tanri inancı daha makuldur .peki sorunuz etrafında düşünelim . "Aynı düşünen aynı düzen koyan tanrilar olması " Bunuda şöyle değerlendirelim tek tanri inancına ve çok tanri inancına sahip olan kimseler nasıl açıklamalar yapicak veya kabuk edecek bakalım . 1.durum :eğer bir insan tek tanri inancına sahip ise -sadece tanrıya inanamasi veya varligina arguman sunması yeter . 2.durum :eğer bir insan çok tanri inancına sahip ise 1-)bu tanrıların var olduğuna dair mantık yürütmesi nedir ? 2-)bu tanrıların anlaştığı ve aynı hareket ettiğine dair tek tanri inancına karşı yürüttüğü mantık nedir ? 3-)bu tanrıların tam olarak sayısı hakkinda düşüncesi nedir ? 4-)bu tanrıların sonsuz gucte veya birbirleri arasında güç dengesi olup olmadığına dair mantık yürütmesi nedir ? (Bu sorunun sebebi bu tanrilar bir güç sahipi veya bir eylem gerçekleştirmek için birbirine bağlı olmalı veya izin almali dediniz gibi anlaşmak için birisi diğerini dinlemeli buda klasik teizmdeki tanri inancına uzak ) Görüldüğü gibi eğer bir tanrı inancına sahip olunacaksa bunun monoteist (tek tanrılı )bir inanc olması politeist (çok tanrılı ) bir inanc olması gerek ochkam ustirasi mantığı gerekse klasik teizm mantığı açısından daha makul . 6-)Hume'un evren ile canlı organizmalar arasında kurduğu ilişki makul mu ?evrenle canlı organizmalar arasında ilişki kursak bile evrendeki düzen ile karşı karşıya kalırız .swinburne bu olayı çok güzel aciklamakta bununla ilgili yazim olacağı için ve diamond tema videosunda bunu kullanmadığı için bu elestiri daha sonra ele alıcam . 7-) hume nun şans faktörüne dayandırdığı itiraza gelince : evren bir zamanlar kaos içinde bulunmuş olabilir şu anki düzenli evrende böyle bir durumundan türemis olabilir .hume evrenin şu anda acıklanması gerektigi bir kaos durumunda bulunmadığı gerceğini etkilemei gerekmeyen bir mantıksal bahsetmektedir evren hakkında şans faktörünü işin içine katmaksızın yapılan acıklamaların güvenirliği her gecen gün artmaktadır swinburen un de one sürdüğü gibi bir şeyin bir şeyin 1960 da düzenli hareket ettiğini söyler ve o şeyin 1961 1962 vs. düzenli hareket etmeye devam ettigine sahit olursak baştaki iddamızın ğüvenirligi giderek azalır .her ne suretle olursa olsun bir sey sans eşeri vuku buluyorsa orada nedensellikten veya gerceklesmekte olan bir plandan bahsedilemeyecegini düsünmem,z niçin gereksin ?papa nın romada ABD baskanın ise newyork ta aynı anda hapşırdıklarını varsayalım hapşırma eylemindeki bu eş zamanlılıga bir seyın neden oldugunu düşünmemiz mi gerekir ?elbette gerekmez .bu tamamem tesadüfi bir seydir .fakat papa ve başkanın hapsırmalarının nedensel bir açıklama bir açıklamasının varsayma eğiliminde olmazdık . Hume'un son tespitine nasıl bir cevap verilebilir ?bu tespit bir yönü itibari ile tamamem doğrudur .mesela bazı doğal hadiseler vb. fakat her tikel seyin başka tiken şeylere hizmet ettiğini düşünmediğimiz sürece .bu durum tasarı argumanini savunanları yildirmaması gerekir bununla ilgili çok güzel bir yapboz analojisi örneğin var "Hassas ayar argumani ve eleştirileri "adli yazımda okuyabilirsiniz.
Beyin göçü var bu ülkede herşey pahalı, adalette olmadığı için kimse şu cahil topluma umut ışığı olayım deyip vakit kaybetmez gider Amerika'ya hayatını kurtarır
@@canmbenfurkan7068 Farkındalar hatta onlar için daha iyi, onların istediği şey bu. Sorgulamayan, önüne konulana doğru diyen ve her denilene evet diyen bir toplum istiyorlar zaten okulda böyle bir nesil yetiştiriyorlar.
Olaya bilgiyle hakim olmak gerçekten güzel. Düşüncesine katılırsın veya katılmazsın bu ayrı konu yalnız adam kendisini bilgiyle donatmış. Adamı tehdit edenlere sorsan inandığı dinin kitabını bir sefer bile anlamak için okumamıştır.
@@nuryolasfalt Bak ahmak kardeş şunu her yorumun altına atma. Bir tanrının (din farketmez) kendi yarattığı varlıktan ibadet beklemesi onu yüceltmez alçaltır. Onun kendi yarattığı varlığa ihtiyacı(ibadetine) olduğu manasına gelir. Her varlık kendi gücünü kanıtlamak ister mantelitesi de kusursuz bir tanrı algısı için saçmalıktır. Yarattığı varlıktan yarattığı için ibadet inanmasi beklemek kusurdur. İnsanın kendi yaptığı teknolojisinden hizmet beklemesi gibi. Kendi yarattığı varlığa kendini kanıtlama çabası(peygamber gönderip) yada kendi yarattığı varlıktan ibadet beklemesi kusursuz bir tanrı değil insansı beklentilerdir. Tanrıyı da insani fikir ve kapasite ile asla anlayamazsın. Sana kendini ifade etmeye çalışması kendini alçaltmak olur. Diamond videosu gayet açıklayıcı ve yeterli fakat beyni olana.. Bir şey var ise onu kesinlikle bir varlık yaratmış düşünceside tanrı varsa onuda biri yaratması gereğe gider (zaten onuda insan yaratmıştır) ama dini kitapta kimse yaratmadığını idda eder. Bu da madem bir varlık yaratılmadan hep var olabiliyordu ise evrende hep vardı demek daha mantıklı olur. Yada tanri evrenin kendisidir demek.
@@caligula3548 ya ben buna anlatmaya çalışmıyorum zaten. Yobaz kanalı kendisi. Görüp cevap vermediler diye közler köşkü gibi gezip yada yaşı küçük insanları saçma sapan fikirlerle aklini bulandırmasın onlar görsün diye bırakıyorum. Her yoruma sacma sapan videoyu spamlamış. 24 dk lık videodan gram bir şey anlamayıp hala evren nasıl oluştu diye sacma sapan sonundada kalem varsa ula oda yapan allahtir diye bitiyor.. He ya he allah "kendi yarattığı aciz tırt bir varlığa" kendini kanıtlama ihtiyacı güdüp, kendi gücünü "kendi yarattığı varlığa" yine *gücünü* kanıtlama çabasına düşmüş çünkü o hiç bir şeye ihtiyacı olmayan kusursuz bir varlık.. Sırf kendine varlık yaratıp onlardan gizlenip eyleniyor. Yada yine kendi yarattığı varlıkları deney yapar gibi test edip kendi yaratıp kendi koyduğu iradeli varlik kusurlu çıktı diye onu sonsuz ateşte mangal yapiyor he.. tiye alinca belki alınır da kavrar.
Kendi araştırmaları arasında boğulmuş. Çok kısa sürede bu kadar ideoloji değiştiren birisinin kendisiyle ne kadar çok çeliştiğini fikirlerinin ne kadar oluğunun kanıtı.
@@mertklc3881 Hayır sadece soruyor, zorlama olması halinde suç olur. *Cebir veya tehdit kullanarak, bir kimseyi dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya veya değiştirmeye zorlayan ya da bunları açıklamaktan, yaymaktan meneden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (TCK m.115/1)*
İyi ki varsın genç adam İyi ki araştırıyorsun İyi ki okuyorsun İyi ki senin gibi gençlerimiz var Yolun açık olsun aydınlatmaya açıklamaya öğrenmeye devam Hep birlikte
0:40 Agnostik terimini bilmeyenler için kullandığın bir ifade var mı? 1:19 Agnostik olmadan önceki sürecinden bahseder misin? 5:46 İnsanlara agnostik olduğunu söylüyor musun? 6:25 Atesit Deist ve Agnostik arasında ne gibi farklar var? 10:30 Türkiye gibi bir ülkede agnostik olmak kolay mı? 12:01 Şimdiye kadar aldığın en büyük tehdit ne oldu? 12:33 Dinlerin gelecekte yok olacağını mı düşünüyorsun? 13:27 ailen agnostik olma kararına nasıl tepki verdi? 14:26 agnostik olduğun için çevrenden olumlu ya da olumsuz tepki alıyor musun? 15:47 Sence toplumları düzene sokmak için din gerekli mi? 16:15 Ne olsa tanrıya inanırsın? 18:51 Sence kutsal kitaplar nasıl yazıldı? 21:04 Varoluşun bir amacı olmadığına inanıyorsun, boşuğa düşme evresini nasıl atlattın? 22:05 Hiç korkulu bir an yaşadığında Allah dediğin veya dua ettiğin oluyor mu? Yazan Kanal:hitori
@@yigitkral2575o anda kafasindan konusuyor gibi degil de kitaptan okuyormus gibi -o kadar akici ve net- anlaminda soylemis bence arkadas. Yoksa normal zamanlarda kitap okudugu zaten belli
Ben müslümanın namazımı kılıyorum, Kuranımı okuyorum, gereğince inandığım dinin gereklerini yapmaya çalışıyorum ve inşallah ömrümün sonuna kadar böyle olacak. Bu adam da araştırıp etmiş özgür iradesiyle agnostik olmayı seçmiş. Saygı duyarım ve dinleyip onu anlamaya çalışırım. Doğru olan da bu bence.
@Muhammet Ali bayrak Herkesin Farklı Farklı Yorumlaması, Gerçeği Değiştirirmi ? Gerçek 1 Tanedir İstendiği Kadar Yorumlansın GERÇEK OLAN NEYSE Değişmez.
Sakın tefsir okuma. Ne anlıyorsan o. Tefsir resmen şirk koşmaktır. Allah dememiş mi ben ayetleri apaçık indirdim diye? O zaman neden tefsir gibi bir şey var?
merhaba dostlar , Bügünkü konumuz tasarı argumanına karşı Hume'un getirdiği eleştirileri incelemek olacak .Birde diamond temanın bunu videosunda nasıl kullandığı. 1-)Hume'un işaret ettiği ilk nokta bir sonuçtan hangi çıkarımlarda bulunabileceğimiz ile ilgilidir .Bir sonuçtan hareketle bir özel sonuca ulaştığımızda birini ötekine uyumlu hale getirmemiz gerekir .Nedene sonucun üretilmesi için tam anlamıyla yeterli olanın haricinde nitelik atfedilmesi kesinlikle kabul edilemez .Hume şunlarıda ekler eğer tasarıcının planın açıklaması gerekiyorsa ,açıkla ;fakat yalnızca tasarıcı bir varlığa müracaat etme sureti ile açıkla .son olarak ise bu tasarıya tanrı demek tasarının sağladığı delilerin ötesine geçmek olur der ,Hume . cevap 1-)Hume belirli bir sonucu açıklamak için zorunlu olandan fazlasını varsaymamız gerektiğini söylerken kolayca geri çevrilemeyecek bir tespitte bulunur .Bazı nedenlerin bazı sonuçları doğurmak için yeterli karakteristikler dışında karakteristiklere sahip olduğunu kimi zaman makul bir şekilde iddia edebiliriz .Eğer x 'i bir insanın yaptığını bilirsem bunu yapanın bunu yapanın iki kolu olduğunu sahip olduğunu pekâla savunabilirim.Fakat hata yapmışda olabilirim . Yani bassettiğim yapıcı tek kolluda olabilir . 2-)Hume'un ikinci tespiti ise sadece tek bir tane evrenin mevcut olduğudur .Hume şöyle der "iki tür nesnenin bunlardan birini gördüğüm yerde alışkanlık neticesi diğeri nin varlığını cikarsayabilirim;ben buna tecrübeden doğan arguman adını veriyorum "fakat diye devam eder ,bu çıkarı fikri tasarım argumani savunucuları için kullanılamaz .Niçin ?çünkü der ,sadece tek bir alem vardır . Hume'un sadece bir tane alemin var olduğu yönündeki tespiti de böyle bir tespit yapılmasına salık verecek bazı hususlar içermektedir. bizler genellikle sonuçtan nedene doğru yaptığımız akıl yürütmelerde daha önceki örneklerin sağladığı bilgilere güveniriz.Paris 'ten gelen ve üzerinde "umarım iyisindir ,sevgiler ,ben "yazan bir mektup sizi şaşırtabilir ama ben böyle bir mektup almış olsaydım sürekli aynı şeyi yazan belirli bir arkadaşımdan geldiğini anlardım .Siz şaşırırken benim bu sonuca çıkarım vermemi sağlayan şey nedir ? 3-)mevcudiyetini şeylerin var olma biçimlerinden cikarsayabilecigimiz bir düzenleyinin var olduğunu kabul ettik diyelim böyle bir düzenleyici de açıklama gerektirmez mi ?Hume 'un bir sonraki argumanina göre bu sorunun cevapi evettir.Hume şöyle der ,"Eğer akıl neden ve sonuçla ilgili bütün o sorular hakkında aynı şekilde sezsiz kalmayacaksa bu önermenin en azından zihinsel bir dünyanın veya idealar aleminin ,tıpkı maddi dünya ve nesneler alemi gibi bir nede muhtaç olduğu düşüncesi akla gelecektir ." 4-)Hume'un dördüncü tespiti bir soru formatında düzenlenmiştir ."neden mükemmel bir antromoporf olmasın ?"diye sorar Hume .ve devam eder ,"tanri veya tanrilar maddi olduğu ;gözlerinin ellerinin burunların ağızlarının vb olduğu iddia edilmesin?"insanlar evrene bakarak bir tasarlayıcı olduğunu düşünürler .bunuda evrende gördükleri ile temellendirirler fakat bu tasarımların sahipin antromoporf bir yapıda olduklarını bildikleri halde evrenin tasarlayicisina hiç bu gözle bakmazlar . 5-)Hume bir önceki eleştirisine benzer şekilde eğer tasarlayici antromoporf bir yapıya sahip ise ve alem çok komples bir yapıda ise ben komples yapıların birden fazla tasarlayicisina olduğunu düşünürüm ozaman tanrı nin tek olmadığını düşünmek gerekir der . 6-)Hume alemin bitki gibi yaşayan bir organizma olabileceğini iddia eder . 7-)Hume evrenin var olmasının tamamem bir rastlantı olabileceğini iddia eder . Hume son itirazın da işe aslında tasarı argumanin tümüyle başarısız olduğunu çünkü evrende çok sayıda düzensiz şey olduğu söyler . cevap 1-)Hume ilk elestirisinde alemdeki düzenin bir tasarlayicisi olduğu sonucuna ulaşsak bile bunun en fazla onun sadece bir tasarıcı olduğunu soyleyebilegimizi söylüyor .o ,bizim tanrı seçeneğimizi kullanma hakkımızın olmadığı düşünür .insanın alemde gozlemledigi düzeni alemin dışındaki bir nedene atfetmeye iten husus düzene neden olan şeyin gayri maddi ,bir plan doğrultusunda hareket eden ,güçlü olduğu varsayımında nedenidir aslında .etkili olmasi icin güçlü olmalı ,alemin dışında olduğuna göre gayri maddi olmalı .öyleyse tasarı argumanin iddia ettiği gibi alemdeki düzenliligi ona dahil olmayan bir şeye atfetmekte haklıysak ,üretici varliktan daya fazlasını çıkarma hakkına da sahipi demektir .mesela " john benim odamda miydi değil miydi diye merak ettiğimi varsayin.john a işaret eden ve buradayim diyen bir notta hareketle onun odamda bulunmuş sonucuna ulsabilirm .Eğer bir kimse bana john un altı ayak uzunluğunda olduğunu elimdeki notun ise bu uzunluktaki birinin odamda bulunmuş olmadığını gösterdiğini bu nedenle söz konusu notun john un varligina işaret etmedigini söylerse john un yazma kabiliyeti olduğunu söz konusu notun john un varligina işaret ettiğini soyleyebilirim."Aynı şekilde tasarı argumanini savunan biri bu arguman tanrı yi ona atfedilen sıfatların tamamı ile ispatlayamiyor olabilir fakat onun var olduğunu destekliyor niteliktedir diyebilir . cevap2-)peki Hume'un tasarı argumanin başarısızlığının tek bir alem olduğuna bağlamasına ne demeli ?bir şeyin tavsiye edilmesini sağlayacak bazı yönleri olmamasına rağmen bu düşünce elestiriye tutulabilir .zira örneği olmayan bir şeyin hiç bir şekilde gündeme getirilemeyecegi ve cevaplandirilamaycagini kabul etmek yanlıştır .Şüphesiz bilim adamları örneği olmayan örneği olmayan bir çok şeyi açıklamaya çalışır bunun en güzel örneği insan ırkının kendisi ve alemdir. 3-Hume'un üçüncü argumani makuld mudur ? bu arguman a' yı b ile açıklayıp b 'nin açıklamasını istemeyen bir kimsenin a'yıda aciklayamayacagını savunur .Hume'un diyoglarlar adlı kitabında bir karekterinde söylediği gibi "gündelik hayatta bile her hangi bir olay için bir neden tespit edersem ;bu nedenin nedenini tespit edemiyor olmam ve hic durmadan baştan başlaması münkün ber soruyu açıklayamamam bir itiraz gerekçesi olabilir mi ?fakat bu noktada Hume'a verilebilecek daha iyi bir cevaptan söz edilebilir .düzenden sorumlu olan bir şeyin bir nedene ihtiyaç duyduğunu niçin varsayalım ?mesela şişeleri doldurmak için tasarlanmış bir fabrika makinasını ele alalım .o bir düzenin örneği iken onu tasarlayan düşünce düzenlilik sergileyen düzenin kaynağıdır .onların düzenliligi sergilemesi gereken müstakil nesneler aramamız gerekmez .
-)Hume evrenin tasarlayıcısında antromoporf bir yapıda olması gerektiğini söylerken hakkımıdir peki .bunu iki noktadan elestiriye biliriz ilkin evrenin tasarlayacisi evrenin dışında olduğuna göre maddi olamaz bundan çıkan zorunlu sonuç ile antromoporf bi yapida da olamaz.ikinci ise tasarı argumani evrenin tasarlayicisi nin operasyonları önce var olduğu cikariminda bulunmayı gerekcelendirmeyi sağlayacak nedenlerin bütün nitelikleri paylaştığı sonucuna ulaşmak zorunda değildir .çünkü analojiyi göre A B'yi açıklıyorsa C B'yi andırıyorsa tam olarak A 'ya benzeyen şeylerin C'yi de açıklaması zorunluluk değildir .şu analoji size yardımcı olacak . "bir ofiste çalıştığınızı düşünün ve bu ofisinizi her gün öğle yemeğinde önce Ayşe hanım isimli bir kimse siz öğle yemeğinde iken temizliyor pazartesi günü Ayşe hanımın işten kovulduğu haber alıyorsunuz .ve o gün öğle yemeğine gidiyorsunuz döndüğünüzde ise ofisin dağınık ve kirli bırakmanıza rağmen düzenli ve temizlenmiş olduğunu farkediyorsunuz ."şimdi çıkartacağınız sonuç nedir ?ofisin temizlenmiş olması peki temizlenmeye neden olan şeyin Ayşe Hanım ile tıpa tıp aynı özelliklere sahip olduğunu iddia edebilir misiniz ? 5-)Aslinda bir önceki arguman cevap olarak çok tanri iddiasının evrenin nedeninin antromoporf yapıda olmadığından dolayı cevaplamış olduk ancak şunları eklemek isterim .özelliklede politeizme karşı monoteizm savunmak için .bunu temellendirmek için ochkam ustirasi ni kullanabiliriz . Bu bize bir olayin olabildiğince az ve basit olan açıklaması en makul olandır diyor kısaca .ve bu felsefeciler arasinda kabul görmüş bir söylem .Şimdi yine videoda verilen analoji üzerinden gidelim . Eğer siz ödevinizi yapmamızsaniz ve bunu açıklamanız gerekiyor ise en az sayıda örnek vermeniz mantığa uygun olur ve inandırıcılık derecesini artırır . Mesela sadede elektrikler kesildi derseniz inandırıcı olur ama açıklamanın sayısını çoğaltır iseniz yani annem hastalandı sular yoktu babaannem ameliyat oldu gibi şeyleri de eklerseniz bir insanın başına bunların aynı anda gelme ihtimalinin mantığa aykırı gelmesi yüzünden işleriniz zorlaşır .tanri veya tanrilar konusundada şöyle düşünebilirsiniz birden çok tanri olması bize mantığın her tanrının ayrı kural koyması ayrı düzen koyması mantığını uyandırır .durum böyle olmadığına göre tek tanri inancı daha makuldur .peki sorunuz etrafında düşünelim . "Aynı düşünen aynı düzen koyan tanrilar olması " Bunuda şöyle değerlendirelim tek tanri inancına ve çok tanri inancına sahip olan kimseler nasıl açıklamalar yapicak veya kabuk edecek bakalım . 1.durum :eğer bir insan tek tanri inancına sahip ise -sadece tanrıya inanamasi veya varligina arguman sunması yeter . 2.durum :eğer bir insan çok tanri inancına sahip ise 1-)bu tanrıların var olduğuna dair mantık yürütmesi nedir ? 2-)bu tanrıların anlaştığı ve aynı hareket ettiğine dair tek tanri inancına karşı yürüttüğü mantık nedir ? 3-)bu tanrıların tam olarak sayısı hakkinda düşüncesi nedir ? 4-)bu tanrıların sonsuz gucte veya birbirleri arasında güç dengesi olup olmadığına dair mantık yürütmesi nedir ? (Bu sorunun sebebi bu tanrilar bir güç sahipi veya bir eylem gerçekleştirmek için birbirine bağlı olmalı veya izin almali dediniz gibi anlaşmak için birisi diğerini dinlemeli buda klasik teizmdeki tanri inancına uzak ) Görüldüğü gibi eğer bir tanrı inancına sahip olunacaksa bunun monoteist (tek tanrılı )bir inanc olması politeist (çok tanrılı ) bir inanc olması gerek ochkam ustirasi mantığı gerekse klasik teizm mantığı açısından daha makul . 6-)Hume'un evren ile canlı organizmalar arasında kurduğu ilişki makul mu ?evrenle canlı organizmalar arasında ilişki kursak bile evrendeki düzen ile karşı karşıya kalırız .swinburne bu olayı çok güzel aciklamakta bununla ilgili yazim olacağı için ve diamond tema videosunda bunu kullanmadığı için bu elestiri daha sonra ele alıcam . 7-) hume nun şans faktörüne dayandırdığı itiraza gelince : evren bir zamanlar kaos içinde bulunmuş olabilir şu anki düzenli evrende böyle bir durumundan türemis olabilir .hume evrenin şu anda acıklanması gerektigi bir kaos durumunda bulunmadığı gerceğini etkilemei gerekmeyen bir mantıksal bahsetmektedir evren hakkında şans faktörünü işin içine katmaksızın yapılan acıklamaların güvenirliği her gecen gün artmaktadır swinburen un de one sürdüğü gibi bir şeyin bir şeyin 1960 da düzenli hareket ettiğini söyler ve o şeyin 1961 1962 vs. düzenli hareket etmeye devam ettigine sahit olursak baştaki iddamızın ğüvenirligi giderek azalır .her ne suretle olursa olsun bir sey sans eşeri vuku buluyorsa orada nedensellikten veya gerceklesmekte olan bir plandan bahsedilemeyecegini düsünmem,z niçin gereksin ?papa nın romada ABD baskanın ise newyork ta aynı anda hapşırdıklarını varsayalım hapşırma eylemindeki bu eş zamanlılıga bir seyın neden oldugunu düşünmemiz mi gerekir ?elbette gerekmez .bu tamamem tesadüfi bir seydir .fakat papa ve başkanın hapsırmalarının nedensel bir açıklama bir açıklamasının varsayma eğiliminde olmazdık . Hume'un son tespitine nasıl bir cevap verilebilir ?bu tespit bir yönü itibari ile tamamem doğrudur .mesela bazı doğal hadiseler vb. fakat her tikel seyin başka tiken şeylere hizmet ettiğini düşünmediğimiz sürece .bu durum tasarı argumanini savunanları yildirmaması gerekir bununla ilgili çok güzel bir yapboz analojisi örneğin var "Hassas ayar argumani ve eleştirileri "adli yazımda okuyabilirsiniz.
Bu adam geleceğimiz için değerli insanlardan brisi.Diamond'ı bu videoyla tanımıştım yıllar önce.Hemen izlemişdim.Şimdi kendisi o kadar başarılı bir noktadakı.Daha da başarılı olucak.Eminim bundan.
Diamond Temanın , kendi inancını ve bilimsel temelini detaylı olarak anlattığı 2 videosu var.. * " Neden AGNOSTİĞİM " ............... ruclips.net/video/BlB8VETQ0y0/видео.html * " Kuran Mucizeleri Gerçekmi " .... ruclips.net/video/Epmr0arUjXs/видео.html
Kalbine hüzün tırnağına taş gelmesin kardeşim. Fikirlerini bu kadar net ve güzel anlatan birisini hiç dinlememiştim. Öyle bir ülkede senin gibi pırıl pırıl bir gencin yetişmesinden gurur duydum.
Videosuna attigim eleştirileri işik hiziyla imha ettigi için her ortamda paylaşacagim ! Türkiye'nin de artik dünya çapinda bir filozofu var dediler geldik... Bir kaç videosunu izledik. Bu Diamond Tema Kitap filan okumuyor, directement tribünlere oynuyor. Ama sözlerinin detayında onun filozoftan daha öte bir şey olduğu su götürmez bir gerçektir. öyle ki bu Diamond her anlamda insan denen muamma varlığın en cin fikirlisi ve dahi aynı zamanda ticari zekasiyla en iş bileninin sıfatını almayı bile hak eder. Ve tabi bunlari söylememe bile gerek yok. Düşmanlarini kendi üzerinden prim yapmakla suçlarken, o kisa zamanda zengin olmayi bilmiştir. Kimilerine göre onu eleştiremezsin ve ondan hiçbir zaman daha çok bilemezsin çünkü etraf onu savunmaya hazir bekleyen ergenler kayniyordur ve o şu anda kitap okuyordur…her daim kitap okuyordur.. yalniz kitap okuyordur :)) Yani öylesine değişik bir tür, hatta "Aliendir"kendisi, belkide bir "Übermensch". Evrensel klisesi hristiyanlik konusunda getirdigi kritigi, güzel çürütmüş. Tevrat eleştirisi de amatörce, internette dolaşan yalan yanliş bilgilerin üzerine video çekmiş hepsi bu. Kitap okumayan bir millettik bu boşlugu, bu ve bunun gibiler iyi doldurdular. Ne diyeyim? Söylesem tesiri yok, sussam gönül razi degil ! Bu da Kuran hakkinda çektigi videoya gelsin. 1)Diamond "atilan suyun" testislerde mi üretildigini söylüyor? Bana mi öyle geldi? Sesli güldüm kendisine…Ya ayetteki suyu spermle kariştirmiş yada bilinçli çarpitmiş, bilgisi gerçekten ilkokul seviyesindeymiş. Sana okullarda ögrenemedigini, ben izah edeyim! Ayetin konusu olan “atilan suyun” sadece %1 - %5 kadari testislerde üretilir ve yukarida diger sularla birleşerek bir karişim olarak atilir. Simdi su nerden geliyormuş testislerden mi? Ayrica "Kuranin yazari testislerde sperm (sperm diyorum bak "atilan suyla" karistirmayasin) üretildiginden habersizdi"iddianda çürük. Peki bu hadisi nereye koyacagiz mesela ? "Erkeklik yumurtalarimizi çikartip hadim olalim mi? diye sorduk resulullah bizi hadim olmaktan nehyetti" (Buhari/nikah/8). Sen neyin iddiasindasin süper zeka? :)) Yok ben suyun atildigi bölgeye "iki kemik arasina"takildim diyorsan, kaburgayla omurga arasina insan anatomisinde"Torso" denir ki üreme organlarida pek çok organ gibi buradadir. Pekala buna vurgu yapilmişda olabilir.En azindan senin saçmaliklarindan kulaga daha makul geliyor:) Dinleyici kitlen kim senin? Içinde yada yakin çevrende hiç mi bir bu konunun uzmani mesela bir ürolog yahut bir ilahiyatçi yok. Keşke video çekmeden, önünde durdugun kitapliktaki kitaplari okusaydin en azindan okudugunu anlama kabiliyetin gelişirdi" :) 2)Adam açiktan yalan söylüyor ama muthiş bir özgüvenle yapiyor."Su kutleleri karişiyor" diyor. Yukardan bakinca öyle gözüküyormuş! Dünya üzerinde tek bir homojen ayni sicakliga, basinca ve tuz oranina sahip su kutlesinden söz edebilirmiyiz? Yoksa sular arasinda bir ayriklik söz konusu mu? Ayrica bu denizlere bu isimleri kim vermiş? Peki bunlarin dogal “SINIRLARI” varmi ? Bu “SINIRLAR” insanlarin çizdigi “SINIRLARLA” ayni mi? Ferdinand Macellan’in, Dio'nun yahut onun, bunun isim verdigi denizlerin, okyanuslarin SINIRLARINI (ki bunlar tarih boyunca surekli degişmiş) Allah neden mutlak “SINIR” kabul etsin ve kitabinda buna vurgu yapsin? Okyanuslarin içi cadi kazani gibi binlerce deniz, göl, irmak... ayrik duran tonlarca "su kütlesi" var. "Su kütlesinden" musluktan akan suyu anliyorsun demek. :) Kocaman "SU KUTLELERI" bunlar!Dünya üzerindeki okyanuslar,denizler gibi “büyük su kütlelerinden” bahsediyoruz burada. Evet aralarinda bir difuzyon var ama birbirlerini geçip, birleşip "TEK BIR SU KUTLESI" olabilmişler mi milyonlarca yilda? Sen onu söyle bana, iki kolu iki bileklikli süper kahraman! :))) Hem "Berzah" kelimesinden keskin bir "SINIR" anlami da çikmaz. “BERZAH” = "BEKLEME NOKTASI", "PERDE" anlamindadir. "Berzah alemi" islam eskatolojisinde öldükten sonra ölenlerin gittiği ve kıyamete kadar kaldıkları düşünülen âlem, bekleme yeridir mesela. Yahut Berzah, PERDE'nin işigi süzüp karanligi ve aydinligi ayirdigi gibi ayirir iki farkli su kutlesini. Ayrica “karişmak” diye çevrilen B-G-Y (La yebgiyan) kelimenin köküdür, SINIRI ASMAK, TECAVUZ ETMEK, IHLAL ETMEK anlamina gelmez mi diyorsun? Bak iyi araştirdin mi? Arapçada manzum bir eseri eleştiriyorsan, biraz Arapça ögren kardeş, Arapça! Ayrica “tatli sudan sudan inci mercan çikiyormuş, bilimsel bir hata buldum” diyorsun. Dikkat ettim hemende hata buluyorsun. Sakin ol yigidim heybetini gizli tut:) Furkan suresini (53), Rahman suresine (19-20) ekliyor meal yapanlarin parantez içinde yazdigini bir sureymiş gibi anlatiyorsun. Rahman suresinde nerede "tatli su" ifadesi? Yahut Furkan suresinde nerede "inci mercan"? Her iki surede benzer fenomenler vurgu oldugundan dolayı aynı olay anlatılıyor gibi algılanmışsin ama, iki surenin bağlamları ve anlattıkları şeyler çok farklı. Allahta vermeyince olmuyor işte, zorlaya zorlaya omurilik soganini yakacaksin. "Başka bir su kutlesi kastedilmiş olamaz mi? Belki biraz daha ararsak buluruz...Maalesef bulamayiz arkadaslar" dedin ve beni kalbimden vurdun:) Dört metre kare odanda hakikatin sirrina erdin ama daha insanlik olarak dünya üzerindeki okyanuslarin % 20 si hakkinda bilgi sahibi oldugumuzu,%80 nin keşfedilmeyi bekledigini bilmiyorsun :))) Bu mudur nesnel araştirmacilik? Bu ne aymazlik! Ha yine senin sözünü sana hatirlatayim "şu gavur icadini dogru düzgün kullanalim arkadaşlar, dimi ama ? 3)Ayrica"Dünyanin döşenmesini "pizzanin üzerinin döşenmesine benzetiyor. Döşek dediğimiz şey düz değildir ve üstüne konulduğu şeyin şeklini alır. Waterbed’lerde büyüyen senin gibi körpelere döşegi anlatmakta zorlaniyoruz ama Turkçede "döşemek" fiilinin farkli şekillerdeki nesnelerin döşenmesi için kullanildigini ve döşemenin dümdüz durmayarak, o nesnenin şeklini aldigini bilmen lazim. Hem de yerkabuğu Kuran'ın dediği gibi sonradan şekillenmiş/döşenmiştir. Ve Hâlâ şekillenmeye devam etmektedir. “Hakkim yenildi”, “önümü kestiler”, “hocalarim beni kiskandi ” diye şikayet etmek yerine gidip bir diploma sahibi olmayi denesen fena mi olur? Burada yazar “Diamond” denen vasat youtuber'a sesleniyor... 4)"Yakin gögün" kuranda "yildizlarla süslü ve yildizlarin da atiş taneleri" diye anilmasi bile bir mucize. çünkü gözlemlenebilir evrende yildiz kumeleri manciniktan atilmiş "rum ateşi" gibi ilerliyorlar, bilinmeze dogru."Saçilmiş kum taneleri" gibiler evrende. Bir yönleri var yani. Yalniz dikkat et teleskopla bakarsan gözüne kum kaçmasin! :) Güneşimizin dahi bir yönü var biliyor musun? Solar Apex yörüngesinde Vega Yıldızına doğru hareket eder. Bak bu seferde şeytanlari göremiyorum dersen agzina küregi yersin. Onca felsefe okudum diyorsun, Kantin metafiziginde insan aklinin bu konuda otorite olmadigini hiçmi duymadin? Amatör felsefe meraklisi güzel kardeşim. :) 5)Demiri ister indirmiş olsun ister, nimet olarak anmiş olsun çok büyük ayet(işaret) Paristeki eyfel kulesi neyi sembolize ediyor acaba, Türk insaninin kendisini ancak 15 yil sonra anlayacagi güzel kardeşim? 6)Evrenin genişlemesi Zariyat 47 ? * "Daha onceden boyle çevrilmiyordu, bu yeni meallerde boyle" iddiasi ///// Zariyat 47 TABERI TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir! Biz göğü, güç ve kuvvetimizle yükselttik. Şüphesiz ki bizler o göğü genişletenleriz. O yarattıklarımızı ve yaratacaklarımızı içine alacaktır. ///// Zariyat 47 EBU'S-SUUD TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir ( Hanedan-i Osman zamanindan) "Şu göğü de kendi ellerimizle biz kurduk ve biz hiç şüphesiz onu genişletmekteyiz (ona Kadiriz)."Yani biz, I) Göğü, (Burasi senin için iyi oku :)) II)yahut gök ile yer arasını, Burasi senin için iyi oku :) III)yahut rızkı…..genişletmekteyiz. ///// Zariyat 47 KADI BEYDAVI TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir! "Göğü kuvvetle bina ettik ve gerçekten biz, elbette genişletenleriz". I)Musi' gücü yetendir, vüs'den gelir ki, takat / güç manasınadır. Musi' de harcamaya gücü yeten (zengin) demektir II)ya da göğü (Burasi senin için iyi oku :) III)yahut onunla yerin arasını (Burasi senin için iyi oku :) IV)veyahut rızkı…… genişletenleriz, demektir." Daha pek çoklari var ama bu kadar yeter...Yani hiçbirşey bilmiyorsan (لموسعون) "Lemoosi'un" kelimesini Arapçasindan Google translator 'a tercüme ettirseydin degil mi? * "Bu daha onceden biliniyordu, Papua Yeni Gine efsanelerinde de söyleniyordu" iddiasi. Zaten Kuranin mesajida bu degil mi? "Biz bütün kavimlere peygamber gönderdik" bununla birşey ispat edemezsin. *"Ya evren genişlemiyorsaaaa...Ya aletlerimiz bizi yaniltiyorsaaa..." iddiasi. Bu nasil bir kafa yapisi ? Pes dogrusu! Bu kadar cahillik ancak okuluna giderek olunur... 7)Yer ve gögün ayrilmasi olayina girmiyorum bile çünkü boş yapmişin. Iyisin, hoşsun da, ot çektikten sonra, video çekmesen be kardeş ! 8)Daglar konusunda da yaniliyorsun Diamond Tema! Dünya oluştugunda yeryüzü çok sarsintili bir yerdi, insanin dünyada"Dominant" oldugu dönem, daglarin oluştugu döneme denk düşer ki bu döneme jeoloji tarihinde "Cenozoïcum" denir. Bak bu bilgileri sana Celal hocan bile anlatmaz degerini bil :)) Al bunlara bir itiraz getir! Videosuna attigim eleştirileri işik hiziyla imha eden speedy gonzales.. Benim için berbat bir araştirmacisin,ortalama bir youtuber, heyecanli bir ergen ve sanirim diplomasiz bir felsefe meraklisisin. Not: Diamond tema denen şahsa yazilmiştir Agnostik, Deist ve Ateist arkadaşlar istifade edebilir
@@averroes6807 ayette ki su zaten sperm hatta bir önceki ayette biz sizi atılan bir sudan yarattık diyor yani net bir şekilde spermden bahsediyor Sperm de ta*ak da üretilir
Elif, lam, mim. Rum (orduları) yenilgiye uğradı. "Dünyanın en alçak yerinde". Ama onlar bu yenilgilerinden sonra yeneceklerdir. "Birkaç yıl içinde". Önünde de sonunda da komuta Allah'ındır ve o gün müminler sevinirler. (Rum Suresi, 1-4) Kur'an'ın Allah'ın sözü olduğunu gösteren iki muhteşem mucize. Rum ordularının yenilgiye uğradığı yer "Lut gölü havzası, Dünyanın en alçak noktasıdır". Ayrıca ayette belirtildiği şekilde "Rumlar 9 sene sonra Persler'i yendiler". Ve aynı gün müminler Bedir savaşında galip geliyor ve iki taraf da seviniyor
@@ahmetak9227 waterloo savaşında tüm dünyanın fransızların savaşı kazanacagını dusunurken rostchild ailesinin savaşı ingilterenin kazanacıgını bilmeside bir mucize midir ? O dünyanın en alçak oldugu yer bilgisi dogru ancak ayetleri inceledigin zaman en yakın yer diye geçiyor en derin yer diye degil zira en derin yer diye çevirenler adnan oktar ve edip yüksel gibi müslüman olarak bile kabul edilmeyen zatlardır
@@ahmetak9227 tesadüf olarak degerlendiririm bunu ve ayrıca elimizdeki kuranlar hz osman mushaflarıdır öncekiler zaten yakılmıştır ve bu ayeti sonradan eklemediklerinin garantisini bana nasıl verirsin ?
Bir sey sorduğu yok beliki dedim çüretmek yada destek vermek için sıkıştırır adamda tökezler yada yapıştırır cevabı, hatunun zaten dini bilgisi yok sanki ders alıyor öğretim görevlisinden
Sizin anlamadığınız şey şu. Bu format bir münakaşa değil ya da karşıdaki kişiyi haksız çıkarmaya çalışmıyorlar. Sadece agnostikler hakkında merak edilen soruları soruyorlar. Bu yüzden ismi zaten soramazsın.
Tanrıya inanmak demek ne demek ?Bütün canlılar korkudan Kurtarıcı arar.Elmas Bey örnek verdi bir çocuk yardım alabileceği annesidir onun için Annnneee diye bağırır.İnsanoglu din sarmalından kurtulması gerekli en önemlisi İNSAN olması mühimdir ona buna inan Tanrı vardır yoktur hepsi beyhude.İnsan ol İnsan ol yeter.Elmas beyi kutluyorum mükemmel Türkçesi ve yorumula tebrikler.
Din ve mitoloji üzerine çok kafa yormuş ve okumuş bir insan. yaşına göre fazlasıyla bilgili,tecrübeli ve bilgilerini aktarma konusunda gerçekten çok başarılı. İsminin hakkını gerçekten veriyor adam Diamond gibi parlayan birisi. Ülkemizde umarım senin gibi insanlar çoğalır..
Akıl bizi bir yere götürür. İlk çıktığı yer neresi diye geriye gidersek yolun ikiye ayrıldığını görürüz. Giremediğimiz bu yolların birinde Allah, diğerinde bilim yazar. Bilim, iman edilmesi gereken fazla şey sunar. Temel parçacık, temel kuvvet (dursun ve idris olanları da var. Şimdilik onlara karanlık madde ve karanlık enerji diyoruz). Doğa, içgüdü, evrim (nedense devrim yok. Her şeyde karşı gelinemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez kanunlar var, hangi gücün, hangi tatlı dil veya tehditle bunu sağladığı bilinmiyor), tesadüfen ortaya çıkan tesadüfler zinciri (her ne hikmetse olması gereken en iyi şekilde ortaya çıkıyor). Her şey iman işi. Seçmek kişinin aklına veya menfaat duygusuna kalmış.
@@sevidammstone6051 gayet bilgili dememin nedeni benim de bu konuyu araştırmış olmam yani adamın boş fikirlerle değil dolu bir beyinle bunları söylüyor oluşu sana masal gelmesi ise tamamen senin cehaletin.Fake profilleri açıp önünüze gelene cehaletinizi kusuyorsunuz.
merhaba dostlar , Bügünkü konumuz tasarı argumanına karşı Hume'un getirdiği eleştirileri incelemek olacak .Birde diamond temanın bunu videosunda nasıl kullandığı. 1-)Hume'un işaret ettiği ilk nokta bir sonuçtan hangi çıkarımlarda bulunabileceğimiz ile ilgilidir .Bir sonuçtan hareketle bir özel sonuca ulaştığımızda birini ötekine uyumlu hale getirmemiz gerekir .Nedene sonucun üretilmesi için tam anlamıyla yeterli olanın haricinde nitelik atfedilmesi kesinlikle kabul edilemez .Hume şunlarıda ekler eğer tasarıcının planın açıklaması gerekiyorsa ,açıkla ;fakat yalnızca tasarıcı bir varlığa müracaat etme sureti ile açıkla .son olarak ise bu tasarıya tanrı demek tasarının sağladığı delilerin ötesine geçmek olur der ,Hume . cevap 1-)Hume belirli bir sonucu açıklamak için zorunlu olandan fazlasını varsaymamız gerektiğini söylerken kolayca geri çevrilemeyecek bir tespitte bulunur .Bazı nedenlerin bazı sonuçları doğurmak için yeterli karakteristikler dışında karakteristiklere sahip olduğunu kimi zaman makul bir şekilde iddia edebiliriz .Eğer x 'i bir insanın yaptığını bilirsem bunu yapanın bunu yapanın iki kolu olduğunu sahip olduğunu pekâla savunabilirim.Fakat hata yapmışda olabilirim . Yani bassettiğim yapıcı tek kolluda olabilir . 2-)Hume'un ikinci tespiti ise sadece tek bir tane evrenin mevcut olduğudur .Hume şöyle der "iki tür nesnenin bunlardan birini gördüğüm yerde alışkanlık neticesi diğeri nin varlığını cikarsayabilirim;ben buna tecrübeden doğan arguman adını veriyorum "fakat diye devam eder ,bu çıkarı fikri tasarım argumani savunucuları için kullanılamaz .Niçin ?çünkü der ,sadece tek bir alem vardır . Hume'un sadece bir tane alemin var olduğu yönündeki tespiti de böyle bir tespit yapılmasına salık verecek bazı hususlar içermektedir. bizler genellikle sonuçtan nedene doğru yaptığımız akıl yürütmelerde daha önceki örneklerin sağladığı bilgilere güveniriz.Paris 'ten gelen ve üzerinde "umarım iyisindir ,sevgiler ,ben "yazan bir mektup sizi şaşırtabilir ama ben böyle bir mektup almış olsaydım sürekli aynı şeyi yazan belirli bir arkadaşımdan geldiğini anlardım .Siz şaşırırken benim bu sonuca çıkarım vermemi sağlayan şey nedir ? 3-)mevcudiyetini şeylerin var olma biçimlerinden cikarsayabilecigimiz bir düzenleyinin var olduğunu kabul ettik diyelim böyle bir düzenleyici de açıklama gerektirmez mi ?Hume 'un bir sonraki argumanina göre bu sorunun cevapi evettir.Hume şöyle der ,"Eğer akıl neden ve sonuçla ilgili bütün o sorular hakkında aynı şekilde sezsiz kalmayacaksa bu önermenin en azından zihinsel bir dünyanın veya idealar aleminin ,tıpkı maddi dünya ve nesneler alemi gibi bir nede muhtaç olduğu düşüncesi akla gelecektir ." 4-)Hume'un dördüncü tespiti bir soru formatında düzenlenmiştir ."neden mükemmel bir antromoporf olmasın ?"diye sorar Hume .ve devam eder ,"tanri veya tanrilar maddi olduğu ;gözlerinin ellerinin burunların ağızlarının vb olduğu iddia edilmesin?"insanlar evrene bakarak bir tasarlayıcı olduğunu düşünürler .bunuda evrende gördükleri ile temellendirirler fakat bu tasarımların sahipin antromoporf bir yapıda olduklarını bildikleri halde evrenin tasarlayicisina hiç bu gözle bakmazlar . 5-)Hume bir önceki eleştirisine benzer şekilde eğer tasarlayici antromoporf bir yapıya sahip ise ve alem çok komples bir yapıda ise ben komples yapıların birden fazla tasarlayicisina olduğunu düşünürüm ozaman tanrı nin tek olmadığını düşünmek gerekir der . 6-)Hume alemin bitki gibi yaşayan bir organizma olabileceğini iddia eder . 7-)Hume evrenin var olmasının tamamem bir rastlantı olabileceğini iddia eder . Hume son itirazın da işe aslında tasarı argumanin tümüyle başarısız olduğunu çünkü evrende çok sayıda düzensiz şey olduğu söyler . cevap 1-)Hume ilk elestirisinde alemdeki düzenin bir tasarlayicisi olduğu sonucuna ulaşsak bile bunun en fazla onun sadece bir tasarıcı olduğunu soyleyebilegimizi söylüyor .o ,bizim tanrı seçeneğimizi kullanma hakkımızın olmadığı düşünür .insanın alemde gozlemledigi düzeni alemin dışındaki bir nedene atfetmeye iten husus düzene neden olan şeyin gayri maddi ,bir plan doğrultusunda hareket eden ,güçlü olduğu varsayımında nedenidir aslında .etkili olmasi icin güçlü olmalı ,alemin dışında olduğuna göre gayri maddi olmalı .öyleyse tasarı argumanin iddia ettiği gibi alemdeki düzenliligi ona dahil olmayan bir şeye atfetmekte haklıysak ,üretici varliktan daya fazlasını çıkarma hakkına da sahipi demektir .mesela " john benim odamda miydi değil miydi diye merak ettiğimi varsayin.john a işaret eden ve buradayim diyen bir notta hareketle onun odamda bulunmuş sonucuna ulsabilirm .Eğer bir kimse bana john un altı ayak uzunluğunda olduğunu elimdeki notun ise bu uzunluktaki birinin odamda bulunmuş olmadığını gösterdiğini bu nedenle söz konusu notun john un varligina işaret etmedigini söylerse john un yazma kabiliyeti olduğunu söz konusu notun john un varligina işaret ettiğini soyleyebilirim."Aynı şekilde tasarı argumanini savunan biri bu arguman tanrı yi ona atfedilen sıfatların tamamı ile ispatlayamiyor olabilir fakat onun var olduğunu destekliyor niteliktedir diyebilir . cevap2-)peki Hume'un tasarı argumanin başarısızlığının tek bir alem olduğuna bağlamasına ne demeli ?bir şeyin tavsiye edilmesini sağlayacak bazı yönleri olmamasına rağmen bu düşünce elestiriye tutulabilir .zira örneği olmayan bir şeyin hiç bir şekilde gündeme getirilemeyecegi ve cevaplandirilamaycagini kabul etmek yanlıştır .Şüphesiz bilim adamları örneği olmayan örneği olmayan bir çok şeyi açıklamaya çalışır bunun en güzel örneği insan ırkının kendisi ve alemdir. 3-Hume'un üçüncü argumani makuld mudur ? bu arguman a' yı b ile açıklayıp b 'nin açıklamasını istemeyen bir kimsenin a'yıda aciklayamayacagını savunur .Hume'un diyoglarlar adlı kitabında bir karekterinde söylediği gibi "gündelik hayatta bile her hangi bir olay için bir neden tespit edersem ;bu nedenin nedenini tespit edemiyor olmam ve hic durmadan baştan başlaması münkün ber soruyu açıklayamamam bir itiraz gerekçesi olabilir mi ?fakat bu noktada Hume'a verilebilecek daha iyi bir cevaptan söz edilebilir .düzenden sorumlu olan bir şeyin bir nedene ihtiyaç duyduğunu niçin varsayalım ?mesela şişeleri doldurmak için tasarlanmış bir fabrika makinasını ele alalım .o bir düzenin örneği iken onu tasarlayan düşünce düzenlilik sergileyen düzenin kaynağıdır .onların düzenliligi sergilemesi gereken müstakil nesneler aramamız gerekmez .
@Muhammet sen de onun kadar bilgili ve donanımlı ol, sen de "narsist" ol kardeşim. kaç tane hadis kitabı okudun hayatında? adam her videosunda onlarca kaynak gösteriyor. hangi hadisi uydurmuş? üstte de sormuşlar, cevap verememişsin işte. yazık, üzülüyorum sizin adınıza.
@Muhammet narsist olabilir ama hadis uydurmuyo kardeşim. adam mala anlatır gibi anlatıyo gösteriyo. sizin işinize gelmiyo. camide hocalar anlatınca aman hocam güzel hocam diyip şişiyosunuz kendinizi ama diamond anlatınca hadis uyuduruyor diyosunuz, yüzsüzsünüz.
@@Ciilekkizz Hicbir zaman turk olamaz, askerlik yapsin yada yapmasin, Turkiye vatandasi belki olur ama turk hicbir zaman olamaz. Arnavut heryerde arnavutur o zaten bunu farkinda.
Konuşmayı bilen ve diksiyonu iyi dedin tabi bunlar fazla kitap okumakla oluyor. Bilgili olması dedin adamın söylediği her sey yanlış bilgi. Bu durumda konuşmayı bilen ve diksiyonu iyi olan bir insanın bilgili olması 100%100 mü.
@@huhidsaid9478 kardeşim madem öyle o elinde tuttuğun telefonu bırak bakalım hemen telefonu icat eden adam agnostikti. Hem gerizekalı diyeceksin adama hem de bedavadan icat ettiği şeyi kullanacaksın yok yaaaa. Bırak çabuk elindekini bir daha kullanma. Dünyanın en zeki insanı einstein bile bir agnostikti, şimdi o gerizekalı bir sen mi akıllısın? Akıllı olsan tek bir kitaba bağlı kalmazdın. Hem tüm icatlar kurandan çıkardı, bırak bir tane icadın çıkmasını kuranda dünya düz geçiyor saçma sapan bilgiler kaynıyor😁 bir sürü sallamasyon bilgi var nedense hep bilimadamları bir şey bulduktan sonra aha kuranda yazıyormuş diyorlar. Yaw bsg artık 🤣
@@huhidsaid9478 bir kere akıllı bir insan tek bir kitaba bağlı kalınmayacağını akıl edebilir. Tutki ileride birşey bulundu ve o şey kitapta yazmıyor ya da tam tersi yazıyor, ozamam kitaptan çıkman gerekecek dimi? Bu kadar basit tek bir kitaba bağlı kalınmaması gerektiğinin kanıtıdır.
@@huhidsaid9478 kardeşim aynı şey mi? 😂 sen gerizekalı dediğin adamın icat ettiği şeyi kullanıyorsun bana şu mesajı atarken bile, madem adam müslüman değil ve gerizekalı sen de müslüman olarak çok akıllısın ya kendin icat et kardeşim gerizekalıların icat ettiği şeye neden muhtaç olasın? 🙃 akp örneği farklı bir örnek sen chpye oy verdin diyelim ama akp yönetiyor ama senin evin barkın burda ailen burda hem akplileri kendinden gerizekalı görmüyorsan elbet yaşarsın ülkede.
merhaba dostlar , Bügünkü konumuz tasarı argumanına karşı Hume'un getirdiği eleştirileri incelemek olacak .Birde diamond temanın bunu videosunda nasıl kullandığı. 1-)Hume'un işaret ettiği ilk nokta bir sonuçtan hangi çıkarımlarda bulunabileceğimiz ile ilgilidir .Bir sonuçtan hareketle bir özel sonuca ulaştığımızda birini ötekine uyumlu hale getirmemiz gerekir .Nedene sonucun üretilmesi için tam anlamıyla yeterli olanın haricinde nitelik atfedilmesi kesinlikle kabul edilemez .Hume şunlarıda ekler eğer tasarıcının planın açıklaması gerekiyorsa ,açıkla ;fakat yalnızca tasarıcı bir varlığa müracaat etme sureti ile açıkla .son olarak ise bu tasarıya tanrı demek tasarının sağladığı delilerin ötesine geçmek olur der ,Hume . cevap 1-)Hume belirli bir sonucu açıklamak için zorunlu olandan fazlasını varsaymamız gerektiğini söylerken kolayca geri çevrilemeyecek bir tespitte bulunur .Bazı nedenlerin bazı sonuçları doğurmak için yeterli karakteristikler dışında karakteristiklere sahip olduğunu kimi zaman makul bir şekilde iddia edebiliriz .Eğer x 'i bir insanın yaptığını bilirsem bunu yapanın bunu yapanın iki kolu olduğunu sahip olduğunu pekâla savunabilirim.Fakat hata yapmışda olabilirim . Yani bassettiğim yapıcı tek kolluda olabilir . 2-)Hume'un ikinci tespiti ise sadece tek bir tane evrenin mevcut olduğudur .Hume şöyle der "iki tür nesnenin bunlardan birini gördüğüm yerde alışkanlık neticesi diğeri nin varlığını cikarsayabilirim;ben buna tecrübeden doğan arguman adını veriyorum "fakat diye devam eder ,bu çıkarı fikri tasarım argumani savunucuları için kullanılamaz .Niçin ?çünkü der ,sadece tek bir alem vardır . Hume'un sadece bir tane alemin var olduğu yönündeki tespiti de böyle bir tespit yapılmasına salık verecek bazı hususlar içermektedir. bizler genellikle sonuçtan nedene doğru yaptığımız akıl yürütmelerde daha önceki örneklerin sağladığı bilgilere güveniriz.Paris 'ten gelen ve üzerinde "umarım iyisindir ,sevgiler ,ben "yazan bir mektup sizi şaşırtabilir ama ben böyle bir mektup almış olsaydım sürekli aynı şeyi yazan belirli bir arkadaşımdan geldiğini anlardım .Siz şaşırırken benim bu sonuca çıkarım vermemi sağlayan şey nedir ? 3-)mevcudiyetini şeylerin var olma biçimlerinden cikarsayabilecigimiz bir düzenleyinin var olduğunu kabul ettik diyelim böyle bir düzenleyici de açıklama gerektirmez mi ?Hume 'un bir sonraki argumanina göre bu sorunun cevapi evettir.Hume şöyle der ,"Eğer akıl neden ve sonuçla ilgili bütün o sorular hakkında aynı şekilde sezsiz kalmayacaksa bu önermenin en azından zihinsel bir dünyanın veya idealar aleminin ,tıpkı maddi dünya ve nesneler alemi gibi bir nede muhtaç olduğu düşüncesi akla gelecektir ." 4-)Hume'un dördüncü tespiti bir soru formatında düzenlenmiştir ."neden mükemmel bir antromoporf olmasın ?"diye sorar Hume .ve devam eder ,"tanri veya tanrilar maddi olduğu ;gözlerinin ellerinin burunların ağızlarının vb olduğu iddia edilmesin?"insanlar evrene bakarak bir tasarlayıcı olduğunu düşünürler .bunuda evrende gördükleri ile temellendirirler fakat bu tasarımların sahipin antromoporf bir yapıda olduklarını bildikleri halde evrenin tasarlayicisina hiç bu gözle bakmazlar . 5-)Hume bir önceki eleştirisine benzer şekilde eğer tasarlayici antromoporf bir yapıya sahip ise ve alem çok komples bir yapıda ise ben komples yapıların birden fazla tasarlayicisina olduğunu düşünürüm ozaman tanrı nin tek olmadığını düşünmek gerekir der . 6-)Hume alemin bitki gibi yaşayan bir organizma olabileceğini iddia eder . 7-)Hume evrenin var olmasının tamamem bir rastlantı olabileceğini iddia eder . Hume son itirazın da işe aslında tasarı argumanin tümüyle başarısız olduğunu çünkü evrende çok sayıda düzensiz şey olduğu söyler . cevap 1-)Hume ilk elestirisinde alemdeki düzenin bir tasarlayicisi olduğu sonucuna ulaşsak bile bunun en fazla onun sadece bir tasarıcı olduğunu soyleyebilegimizi söylüyor .o ,bizim tanrı seçeneğimizi kullanma hakkımızın olmadığı düşünür .insanın alemde gozlemledigi düzeni alemin dışındaki bir nedene atfetmeye iten husus düzene neden olan şeyin gayri maddi ,bir plan doğrultusunda hareket eden ,güçlü olduğu varsayımında nedenidir aslında .etkili olmasi icin güçlü olmalı ,alemin dışında olduğuna göre gayri maddi olmalı .öyleyse tasarı argumanin iddia ettiği gibi alemdeki düzenliligi ona dahil olmayan bir şeye atfetmekte haklıysak ,üretici varliktan daya fazlasını çıkarma hakkına da sahipi demektir .mesela " john benim odamda miydi değil miydi diye merak ettiğimi varsayin.john a işaret eden ve buradayim diyen bir notta hareketle onun odamda bulunmuş sonucuna ulsabilirm .Eğer bir kimse bana john un altı ayak uzunluğunda olduğunu elimdeki notun ise bu uzunluktaki birinin odamda bulunmuş olmadığını gösterdiğini bu nedenle söz konusu notun john un varligina işaret etmedigini söylerse john un yazma kabiliyeti olduğunu söz konusu notun john un varligina işaret ettiğini soyleyebilirim."Aynı şekilde tasarı argumanini savunan biri bu arguman tanrı yi ona atfedilen sıfatların tamamı ile ispatlayamiyor olabilir fakat onun var olduğunu destekliyor niteliktedir diyebilir . cevap2-)peki Hume'un tasarı argumanin başarısızlığının tek bir alem olduğuna bağlamasına ne demeli ?bir şeyin tavsiye edilmesini sağlayacak bazı yönleri olmamasına rağmen bu düşünce elestiriye tutulabilir .zira örneği olmayan bir şeyin hiç bir şekilde gündeme getirilemeyecegi ve cevaplandirilamaycagini kabul etmek yanlıştır .Şüphesiz bilim adamları örneği olmayan örneği olmayan bir çok şeyi açıklamaya çalışır bunun en güzel örneği insan ırkının kendisi ve alemdir. 3-Hume'un üçüncü argumani makuld mudur ? bu arguman a' yı b ile açıklayıp b 'nin açıklamasını istemeyen bir kimsenin a'yıda aciklayamayacagını savunur .Hume'un diyoglarlar adlı kitabında bir karekterinde söylediği gibi "gündelik hayatta bile her hangi bir olay için bir neden tespit edersem ;bu nedenin nedenini tespit edemiyor olmam ve hic durmadan baştan başlaması münkün ber soruyu açıklayamamam bir itiraz gerekçesi olabilir mi ?fakat bu noktada Hume'a verilebilecek daha iyi bir cevaptan söz edilebilir .düzenden sorumlu olan bir şeyin bir nedene ihtiyaç duyduğunu niçin varsayalım ?mesela şişeleri doldurmak için tasarlanmış bir fabrika makinasını ele alalım .o bir düzenin örneği iken onu tasarlayan düşünce düzenlilik sergileyen düzenin kaynağıdır .onların düzenliligi sergilemesi gereken müstakil nesneler aramamız gerekmez ..
-)Hume evrenin tasarlayıcısında antromoporf bir yapıda olması gerektiğini söylerken hakkımıdir peki .bunu iki noktadan elestiriye biliriz ilkin evrenin tasarlayacisi evrenin dışında olduğuna göre maddi olamaz bundan çıkan zorunlu sonuç ile antromoporf bi yapida da olamaz.ikinci ise tasarı argumani evrenin tasarlayicisi nin operasyonları önce var olduğu cikariminda bulunmayı gerekcelendirmeyi sağlayacak nedenlerin bütün nitelikleri paylaştığı sonucuna ulaşmak zorunda değildir .çünkü analojiyi göre A B'yi açıklıyorsa C B'yi andırıyorsa tam olarak A 'ya benzeyen şeylerin C'yi de açıklaması zorunluluk değildir .şu analoji size yardımcı olacak . "bir ofiste çalıştığınızı düşünün ve bu ofisinizi her gün öğle yemeğinde önce Ayşe hanım isimli bir kimse siz öğle yemeğinde iken temizliyor pazartesi günü Ayşe hanımın işten kovulduğu haber alıyorsunuz .ve o gün öğle yemeğine gidiyorsunuz döndüğünüzde ise ofisin dağınık ve kirli bırakmanıza rağmen düzenli ve temizlenmiş olduğunu farkediyorsunuz ."şimdi çıkartacağınız sonuç nedir ?ofisin temizlenmiş olması peki temizlenmeye neden olan şeyin Ayşe Hanım ile tıpa tıp aynı özelliklere sahip olduğunu iddia edebilir misiniz ? 5-)Aslinda bir önceki arguman cevap olarak çok tanri iddiasının evrenin nedeninin antromoporf yapıda olmadığından dolayı cevaplamış olduk ancak şunları eklemek isterim .özelliklede politeizme karşı monoteizm savunmak için .bunu temellendirmek için ochkam ustirasi ni kullanabiliriz . Bu bize bir olayin olabildiğince az ve basit olan açıklaması en makul olandır diyor kısaca .ve bu felsefeciler arasinda kabul görmüş bir söylem .Şimdi yine videoda verilen analoji üzerinden gidelim . Eğer siz ödevinizi yapmamızsaniz ve bunu açıklamanız gerekiyor ise en az sayıda örnek vermeniz mantığa uygun olur ve inandırıcılık derecesini artırır . Mesela sadede elektrikler kesildi derseniz inandırıcı olur ama açıklamanın sayısını çoğaltır iseniz yani annem hastalandı sular yoktu babaannem ameliyat oldu gibi şeyleri de eklerseniz bir insanın başına bunların aynı anda gelme ihtimalinin mantığa aykırı gelmesi yüzünden işleriniz zorlaşır .tanri veya tanrilar konusundada şöyle düşünebilirsiniz birden çok tanri olması bize mantığın her tanrının ayrı kural koyması ayrı düzen koyması mantığını uyandırır .durum böyle olmadığına göre tek tanri inancı daha makuldur .peki sorunuz etrafında düşünelim . "Aynı düşünen aynı düzen koyan tanrilar olması " Bunuda şöyle değerlendirelim tek tanri inancına ve çok tanri inancına sahip olan kimseler nasıl açıklamalar yapicak veya kabuk edecek bakalım . 1.durum :eğer bir insan tek tanri inancına sahip ise -sadece tanrıya inanamasi veya varligina arguman sunması yeter . 2.durum :eğer bir insan çok tanri inancına sahip ise 1-)bu tanrıların var olduğuna dair mantık yürütmesi nedir ? 2-)bu tanrıların anlaştığı ve aynı hareket ettiğine dair tek tanri inancına karşı yürüttüğü mantık nedir ? 3-)bu tanrıların tam olarak sayısı hakkinda düşüncesi nedir ? 4-)bu tanrıların sonsuz gucte veya birbirleri arasında güç dengesi olup olmadığına dair mantık yürütmesi nedir ? (Bu sorunun sebebi bu tanrilar bir güç sahipi veya bir eylem gerçekleştirmek için birbirine bağlı olmalı veya izin almali dediniz gibi anlaşmak için birisi diğerini dinlemeli buda klasik teizmdeki tanri inancına uzak ) Görüldüğü gibi eğer bir tanrı inancına sahip olunacaksa bunun monoteist (tek tanrılı )bir inanc olması politeist (çok tanrılı ) bir inanc olması gerek ochkam ustirasi mantığı gerekse klasik teizm mantığı açısından daha makul . 6-)Hume'un evren ile canlı organizmalar arasında kurduğu ilişki makul mu ?evrenle canlı organizmalar arasında ilişki kursak bile evrendeki düzen ile karşı karşıya kalırız .swinburne bu olayı çok güzel aciklamakta bununla ilgili yazim olacağı için ve diamond tema videosunda bunu kullanmadığı için bu elestiri daha sonra ele alıcam . 7-) hume nun şans faktörüne dayandırdığı itiraza gelince : evren bir zamanlar kaos içinde bulunmuş olabilir şu anki düzenli evrende böyle bir durumundan türemis olabilir .hume evrenin şu anda acıklanması gerektigi bir kaos durumunda bulunmadığı gerceğini etkilemei gerekmeyen bir mantıksal bahsetmektedir evren hakkında şans faktörünü işin içine katmaksızın yapılan acıklamaların güvenirliği her gecen gün artmaktadır swinburen un de one sürdüğü gibi bir şeyin bir şeyin 1960 da düzenli hareket ettiğini söyler ve o şeyin 1961 1962 vs. düzenli hareket etmeye devam ettigine sahit olursak baştaki iddamızın ğüvenirligi giderek azalır .her ne suretle olursa olsun bir sey sans eşeri vuku buluyorsa orada nedensellikten veya gerceklesmekte olan bir plandan bahsedilemeyecegini düsünmem,z niçin gereksin ?papa nın romada ABD baskanın ise newyork ta aynı anda hapşırdıklarını varsayalım hapşırma eylemindeki bu eş zamanlılıga bir seyın neden oldugunu düşünmemiz mi gerekir ?elbette gerekmez .bu tamamem tesadüfi bir seydir .fakat papa ve başkanın hapsırmalarının nedensel bir açıklama bir açıklamasının varsayma eğiliminde olmazdık . Hume'un son tespitine nasıl bir cevap verilebilir ?bu tespit bir yönü itibari ile tamamem doğrudur .mesela bazı doğal hadiseler vb. fakat her tikel seyin başka tiken şeylere hizmet ettiğini düşünmediğimiz sürece .bu durum tasarı argumanini savunanları yildirmaması gerekir bununla ilgili çok güzel bir yapboz analojisi örneğin var "Hassas ayar argumani ve eleştirileri "adli yazımda okuyabilirsiniz..
AAA yooooyemezler ondan naşi kimse Şaban!!!ayında oruca başlamaz!uyanıklar bilir cahil 2+2=4ü anlayamazsa rezilliktir gidip ehli Kehf gibi mağarada üçyüz yıl horlayın!😊
Sorular diamond için çok basit kalmış bu yüzden kendini pek ifade edememiş olduğunu düşünüyorum doyurucu gelmedi, kanalını ziyaret ederseniz fikirlerini çok daha iyi anlarsınız, din harici de epey içeriği var güzel işler yapıyor.
merhaba dostlar , Bügünkü konumuz tasarı argumanına karşı Hume'un getirdiği eleştirileri incelemek olacak .Birde diamond temanın bunu videosunda nasıl kullandığı. 1-)Hume'un işaret ettiği ilk nokta bir sonuçtan hangi çıkarımlarda bulunabileceğimiz ile ilgilidir .Bir sonuçtan hareketle bir özel sonuca ulaştığımızda birini ötekine uyumlu hale getirmemiz gerekir .Nedene sonucun üretilmesi için tam anlamıyla yeterli olanın haricinde nitelik atfedilmesi kesinlikle kabul edilemez .Hume şunlarıda ekler eğer tasarıcının planın açıklaması gerekiyorsa ,açıkla ;fakat yalnızca tasarıcı bir varlığa müracaat etme sureti ile açıkla .son olarak ise bu tasarıya tanrı demek tasarının sağladığı delilerin ötesine geçmek olur der ,Hume . cevap 1-)Hume belirli bir sonucu açıklamak için zorunlu olandan fazlasını varsaymamız gerektiğini söylerken kolayca geri çevrilemeyecek bir tespitte bulunur .Bazı nedenlerin bazı sonuçları doğurmak için yeterli karakteristikler dışında karakteristiklere sahip olduğunu kimi zaman makul bir şekilde iddia edebiliriz .Eğer x 'i bir insanın yaptığını bilirsem bunu yapanın bunu yapanın iki kolu olduğunu sahip olduğunu pekâla savunabilirim.Fakat hata yapmışda olabilirim . Yani bassettiğim yapıcı tek kolluda olabilir . 2-)Hume'un ikinci tespiti ise sadece tek bir tane evrenin mevcut olduğudur .Hume şöyle der "iki tür nesnenin bunlardan birini gördüğüm yerde alışkanlık neticesi diğeri nin varlığını cikarsayabilirim;ben buna tecrübeden doğan arguman adını veriyorum "fakat diye devam eder ,bu çıkarı fikri tasarım argumani savunucuları için kullanılamaz .Niçin ?çünkü der ,sadece tek bir alem vardır . Hume'un sadece bir tane alemin var olduğu yönündeki tespiti de böyle bir tespit yapılmasına salık verecek bazı hususlar içermektedir. bizler genellikle sonuçtan nedene doğru yaptığımız akıl yürütmelerde daha önceki örneklerin sağladığı bilgilere güveniriz.Paris 'ten gelen ve üzerinde "umarım iyisindir ,sevgiler ,ben "yazan bir mektup sizi şaşırtabilir ama ben böyle bir mektup almış olsaydım sürekli aynı şeyi yazan belirli bir arkadaşımdan geldiğini anlardım .Siz şaşırırken benim bu sonuca çıkarım vermemi sağlayan şey nedir ? 3-)mevcudiyetini şeylerin var olma biçimlerinden cikarsayabilecigimiz bir düzenleyinin var olduğunu kabul ettik diyelim böyle bir düzenleyici de açıklama gerektirmez mi ?Hume 'un bir sonraki argumanina göre bu sorunun cevapi evettir.Hume şöyle der ,"Eğer akıl neden ve sonuçla ilgili bütün o sorular hakkında aynı şekilde sezsiz kalmayacaksa bu önermenin en azından zihinsel bir dünyanın veya idealar aleminin ,tıpkı maddi dünya ve nesneler alemi gibi bir nede muhtaç olduğu düşüncesi akla gelecektir ." 4-)Hume'un dördüncü tespiti bir soru formatında düzenlenmiştir ."neden mükemmel bir antromoporf olmasın ?"diye sorar Hume .ve devam eder ,"tanri veya tanrilar maddi olduğu ;gözlerinin ellerinin burunların ağızlarının vb olduğu iddia edilmesin?"insanlar evrene bakarak bir tasarlayıcı olduğunu düşünürler .bunuda evrende gördükleri ile temellendirirler fakat bu tasarımların sahipin antromoporf bir yapıda olduklarını bildikleri halde evrenin tasarlayicisina hiç bu gözle bakmazlar . 5-)Hume bir önceki eleştirisine benzer şekilde eğer tasarlayici antromoporf bir yapıya sahip ise ve alem çok komples bir yapıda ise ben komples yapıların birden fazla tasarlayicisina olduğunu düşünürüm ozaman tanrı nin tek olmadığını düşünmek gerekir der . 6-)Hume alemin bitki gibi yaşayan bir organizma olabileceğini iddia eder . 7-)Hume evrenin var olmasının tamamem bir rastlantı olabileceğini iddia eder . Hume son itirazın da işe aslında tasarı argumanin tümüyle başarısız olduğunu çünkü evrende çok sayıda düzensiz şey olduğu söyler . cevap 1-)Hume ilk elestirisinde alemdeki düzenin bir tasarlayicisi olduğu sonucuna ulaşsak bile bunun en fazla onun sadece bir tasarıcı olduğunu soyleyebilegimizi söylüyor .o ,bizim tanrı seçeneğimizi kullanma hakkımızın olmadığı düşünür .insanın alemde gozlemledigi düzeni alemin dışındaki bir nedene atfetmeye iten husus düzene neden olan şeyin gayri maddi ,bir plan doğrultusunda hareket eden ,güçlü olduğu varsayımında nedenidir aslında .etkili olmasi icin güçlü olmalı ,alemin dışında olduğuna göre gayri maddi olmalı .öyleyse tasarı argumanin iddia ettiği gibi alemdeki düzenliligi ona dahil olmayan bir şeye atfetmekte haklıysak ,üretici varliktan daya fazlasını çıkarma hakkına da sahipi demektir .mesela " john benim odamda miydi değil miydi diye merak ettiğimi varsayin.john a işaret eden ve buradayim diyen bir notta hareketle onun odamda bulunmuş sonucuna ulsabilirm .Eğer bir kimse bana john un altı ayak uzunluğunda olduğunu elimdeki notun ise bu uzunluktaki birinin odamda bulunmuş olmadığını gösterdiğini bu nedenle söz konusu notun john un varligina işaret etmedigini söylerse john un yazma kabiliyeti olduğunu söz konusu notun john un varligina işaret ettiğini soyleyebilirim."Aynı şekilde tasarı argumanini savunan biri bu arguman tanrı yi ona atfedilen sıfatların tamamı ile ispatlayamiyor olabilir fakat onun var olduğunu destekliyor niteliktedir diyebilir . cevap2-)peki Hume'un tasarı argumanin başarısızlığının tek bir alem olduğuna bağlamasına ne demeli ?bir şeyin tavsiye edilmesini sağlayacak bazı yönleri olmamasına rağmen bu düşünce elestiriye tutulabilir .zira örneği olmayan bir şeyin hiç bir şekilde gündeme getirilemeyecegi ve cevaplandirilamaycagini kabul etmek yanlıştır .Şüphesiz bilim adamları örneği olmayan örneği olmayan bir çok şeyi açıklamaya çalışır bunun en güzel örneği insan ırkının kendisi ve alemdir. 3-Hume'un üçüncü argumani makuld mudur ? bu arguman a' yı b ile açıklayıp b 'nin açıklamasını istemeyen bir kimsenin a'yıda aciklayamayacagını savunur .Hume'un diyoglarlar adlı kitabında bir karekterinde söylediği gibi "gündelik hayatta bile her hangi bir olay için bir neden tespit edersem ;bu nedenin nedenini tespit edemiyor olmam ve hic durmadan baştan başlaması münkün ber soruyu açıklayamamam bir itiraz gerekçesi olabilir mi ?fakat bu noktada Hume'a verilebilecek daha iyi bir cevaptan söz edilebilir .düzenden sorumlu olan bir şeyin bir nedene ihtiyaç duyduğunu niçin varsayalım ?mesela şişeleri doldurmak için tasarlanmış bir fabrika makinasını ele alalım .o bir düzenin örneği iken onu tasarlayan düşünce düzenlilik sergileyen düzenin kaynağıdır .onların düzenliligi sergilemesi gereken müstakil nesneler aramamız gerekmez ..
Adam hiç kavga etmeden bağırıp çağırmadan araştırıp bilgi edinip kendi inancını kabullenmiş bazıları da neden müslüman olmadığını bilmeden başka görüşlerle dalga geçiyor hem ironik hem trajikomik
Videosuna attigim eleştirileri işik hiziyla imha ettigi için her ortamda paylaşacagim ! Türkiye'nin de artik dünya çapinda bir filozofu var dediler geldik... Bir kaç videosunu izledik. Bu Diamond Tema Kitap filan okumuyor, directement tribünlere oynuyor. Ama sözlerinin detayında onun filozoftan daha öte bir şey olduğu su götürmez bir gerçektir. öyle ki bu Diamond her anlamda insan denen muamma varlığın en cin fikirlisi ve dahi aynı zamanda ticari zekasiyla en iş bileninin sıfatını almayı bile hak eder. Ve tabi bunlari söylememe bile gerek yok. Düşmanlarini kendi üzerinden prim yapmakla suçlarken, o kisa zamanda zengin olmayi bilmiştir. Kimilerine göre onu eleştiremezsin ve ondan hiçbir zaman daha çok bilemezsin çünkü etraf onu savunmaya hazir bekleyen ergenler kayniyordur ve o şu anda kitap okuyordur…her daim kitap okuyordur.. yalniz kitap okuyordur :)) Yani öylesine değişik bir tür, hatta "Aliendir"kendisi, belkide bir "Übermensch". Evrensel klisesi hristiyanlik konusunda getirdigi kritigi, güzel çürütmüş. Tevrat eleştirisi de amatörce, internette dolaşan yalan yanliş bilgilerin üzerine video çekmiş hepsi bu. Kitap okumayan bir millettik bu boşlugu, bu ve bunun gibiler iyi doldurdular. Ne diyeyim? Söylesem tesiri yok, sussam gönül razi degil ! Bu da Kuran hakkinda çektigi videoya gelsin. 1)Diamond "atilan suyun" testislerde mi üretildigini söylüyor? Bana mi öyle geldi? Sesli güldüm kendisine…Ya ayetteki suyu spermle kariştirmiş yada bilinçli çarpitmiş, bilgisi gerçekten ilkokul seviyesindeymiş. Sana okullarda ögrenemedigini, ben izah edeyim! Ayetin konusu olan “atilan suyun” sadece %1 - %5 kadari testislerde üretilir ve yukarida diger sularla birleşerek bir karişim olarak atilir. Simdi su nerden geliyormuş testislerden mi? Ayrica "Kuranin yazari testislerde sperm (sperm diyorum bak "atilan suyla" karistirmayasin) üretildiginden habersizdi"iddianda çürük. Peki bu hadisi nereye koyacagiz mesela ? "Erkeklik yumurtalarimizi çikartip hadim olalim mi? diye sorduk resulullah bizi hadim olmaktan nehyetti" (Buhari/nikah/8). Sen neyin iddiasindasin süper zeka? :)) Yok ben suyun atildigi bölgeye "iki kemik arasina"takildim diyorsan, kaburgayla omurga arasina insan anatomisinde"Torso" denir ki üreme organlarida pek çok organ gibi buradadir. Pekala buna vurgu yapilmişda olabilir.En azindan senin saçmaliklarindan kulaga daha makul geliyor:) Dinleyici kitlen kim senin? Içinde yada yakin çevrende hiç mi bir bu konunun uzmani mesela bir ürolog yahut bir ilahiyatçi yok. Keşke video çekmeden, önünde durdugun kitapliktaki kitaplari okusaydin en azindan okudugunu anlama kabiliyetin gelişirdi" :) 2)Adam açiktan yalan söylüyor ama muthiş bir özgüvenle yapiyor."Su kutleleri karişiyor" diyor. Yukardan bakinca öyle gözüküyormuş! Dünya üzerinde tek bir homojen ayni sicakliga, basinca ve tuz oranina sahip su kutlesinden söz edebilirmiyiz? Yoksa sular arasinda bir ayriklik söz konusu mu? Ayrica bu denizlere bu isimleri kim vermiş? Peki bunlarin dogal “SINIRLARI” varmi ? Bu “SINIRLAR” insanlarin çizdigi “SINIRLARLA” ayni mi? Ferdinand Macellan’in, Dio'nun yahut onun, bunun isim verdigi denizlerin, okyanuslarin SINIRLARINI (ki bunlar tarih boyunca surekli degişmiş) Allah neden mutlak “SINIR” kabul etsin ve kitabinda buna vurgu yapsin? Okyanuslarin içi cadi kazani gibi binlerce deniz, göl, irmak... ayrik duran tonlarca "su kütlesi" var. "Su kütlesinden" musluktan akan suyu anliyorsun demek. :) Kocaman "SU KUTLELERI" bunlar!Dünya üzerindeki okyanuslar,denizler gibi “büyük su kütlelerinden” bahsediyoruz burada. Evet aralarinda bir difuzyon var ama birbirlerini geçip, birleşip "TEK BIR SU KUTLESI" olabilmişler mi milyonlarca yilda? Sen onu söyle bana, iki kolu iki bileklikli süper kahraman! :))) Hem "Berzah" kelimesinden keskin bir "SINIR" anlami da çikmaz. “BERZAH” = "BEKLEME NOKTASI", "PERDE" anlamindadir. "Berzah alemi" islam eskatolojisinde öldükten sonra ölenlerin gittiği ve kıyamete kadar kaldıkları düşünülen âlem, bekleme yeridir mesela. Yahut Berzah, PERDE'nin işigi süzüp karanligi ve aydinligi ayirdigi gibi ayirir iki farkli su kutlesini. Ayrica “karişmak” diye çevrilen B-G-Y (La yebgiyan) kelimenin köküdür, SINIRI ASMAK, TECAVUZ ETMEK, IHLAL ETMEK anlamina gelmez mi diyorsun? Bak iyi araştirdin mi? Arapçada manzum bir eseri eleştiriyorsan, biraz Arapça ögren kardeş, Arapça! Ayrica “tatli sudan sudan inci mercan çikiyormuş, bilimsel bir hata buldum” diyorsun. Dikkat ettim hemende hata buluyorsun. Sakin ol yigidim heybetini gizli tut:) Furkan suresini (53), Rahman suresine (19-20) ekliyor meal yapanlarin parantez içinde yazdigini bir sureymiş gibi anlatiyorsun. Rahman suresinde nerede "tatli su" ifadesi? Yahut Furkan suresinde nerede "inci mercan"? Her iki surede benzer fenomenler vurgu oldugundan dolayı aynı olay anlatılıyor gibi algılanmışsin ama, iki surenin bağlamları ve anlattıkları şeyler çok farklı. Allahta vermeyince olmuyor işte, zorlaya zorlaya omurilik soganini yakacaksin. "Başka bir su kutlesi kastedilmiş olamaz mi? Belki biraz daha ararsak buluruz...Maalesef bulamayiz arkadaslar" dedin ve beni kalbimden vurdun:) Dört metre kare odanda hakikatin sirrina erdin ama daha insanlik olarak dünya üzerindeki okyanuslarin % 20 si hakkinda bilgi sahibi oldugumuzu,%80 nin keşfedilmeyi bekledigini bilmiyorsun :))) Bu mudur nesnel araştirmacilik? Bu ne aymazlik! Ha yine senin sözünü sana hatirlatayim "şu gavur icadini dogru düzgün kullanalim arkadaşlar, dimi ama ? 3)Ayrica"Dünyanin döşenmesini "pizzanin üzerinin döşenmesine benzetiyor. Döşek dediğimiz şey düz değildir ve üstüne konulduğu şeyin şeklini alır. Waterbed’lerde büyüyen senin gibi körpelere döşegi anlatmakta zorlaniyoruz ama Turkçede "döşemek" fiilinin farkli şekillerdeki nesnelerin döşenmesi için kullanildigini ve döşemenin dümdüz durmayarak, o nesnenin şeklini aldigini bilmen lazim. Hem de yerkabuğu Kuran'ın dediği gibi sonradan şekillenmiş/döşenmiştir. Ve Hâlâ şekillenmeye devam etmektedir. “Hakkim yenildi”, “önümü kestiler”, “hocalarim beni kiskandi ” diye şikayet etmek yerine gidip bir diploma sahibi olmayi denesen fena mi olur? Burada yazar “Diamond” denen vasat youtuber'a sesleniyor... 4)"Yakin gögün" kuranda "yildizlarla süslü ve yildizlarin da atiş taneleri" diye anilmasi bile bir mucize. çünkü gözlemlenebilir evrende yildiz kumeleri manciniktan atilmiş "rum ateşi" gibi ilerliyorlar, bilinmeze dogru."Saçilmiş kum taneleri" gibiler evrende. Bir yönleri var yani. Yalniz dikkat et teleskopla bakarsan gözüne kum kaçmasin! :) Güneşimizin dahi bir yönü var biliyor musun? Solar Apex yörüngesinde Vega Yıldızına doğru hareket eder. Bak bu seferde şeytanlari göremiyorum dersen agzina küregi yersin. Onca felsefe okudum diyorsun, Kantin metafiziginde insan aklinin bu konuda otorite olmadigini hiçmi duymadin? Amatör felsefe meraklisi güzel kardeşim. :) 5)Demiri ister indirmiş olsun ister, nimet olarak anmiş olsun çok büyük ayet(işaret) Paristeki eyfel kulesi neyi sembolize ediyor acaba, Türk insaninin kendisini ancak 15 yil sonra anlayacagi güzel kardeşim? 6)Evrenin genişlemesi Zariyat 47 ? * "Daha onceden boyle çevrilmiyordu, bu yeni meallerde boyle" iddiasi ///// Zariyat 47 TABERI TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir! Biz göğü, güç ve kuvvetimizle yükselttik. Şüphesiz ki bizler o göğü genişletenleriz. O yarattıklarımızı ve yaratacaklarımızı içine alacaktır. ///// Zariyat 47 EBU'S-SUUD TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir ( Hanedan-i Osman zamanindan) "Şu göğü de kendi ellerimizle biz kurduk ve biz hiç şüphesiz onu genişletmekteyiz (ona Kadiriz)."Yani biz, I) Göğü, (Burasi senin için iyi oku :)) II)yahut gök ile yer arasını, Burasi senin için iyi oku :) III)yahut rızkı…..genişletmekteyiz. ///// Zariyat 47 KADI BEYDAVI TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir! "Göğü kuvvetle bina ettik ve gerçekten biz, elbette genişletenleriz". I)Musi' gücü yetendir, vüs'den gelir ki, takat / güç manasınadır. Musi' de harcamaya gücü yeten (zengin) demektir II)ya da göğü (Burasi senin için iyi oku :) III)yahut onunla yerin arasını (Burasi senin için iyi oku :) IV)veyahut rızkı…… genişletenleriz, demektir." Daha pek çoklari var ama bu kadar yeter...Yani hiçbirşey bilmiyorsan (لموسعون) "Lemoosi'un" kelimesini Arapçasindan Google translator 'a tercüme ettirseydin degil mi? * "Bu daha onceden biliniyordu, Papua Yeni Gine efsanelerinde de söyleniyordu" iddiasi. Zaten Kuranin mesajida bu degil mi? "Biz bütün kavimlere peygamber gönderdik" bununla birşey ispat edemezsin. *"Ya evren genişlemiyorsaaaa...Ya aletlerimiz bizi yaniltiyorsaaa..." iddiasi. Bu nasil bir kafa yapisi ? Pes dogrusu! Bu kadar cahillik ancak okuluna giderek olunur... 7)Yer ve gögün ayrilmasi olayina girmiyorum bile çünkü boş yapmişin. Iyisin, hoşsun da, ot çektikten sonra, video çekmesen be kardeş ! 8)Daglar konusunda da yaniliyorsun Diamond Tema! Dünya oluştugunda yeryüzü çok sarsintili bir yerdi, insanin dünyada"Dominant" oldugu dönem, daglarin oluştugu döneme denk düşer ki bu döneme jeoloji tarihinde "Cenozoïcum" denir. Bak bu bilgileri sana Celal hocan bile anlatmaz degerini bil :)) Al bunlara bir itiraz getir! Videosuna attigim eleştirileri işik hiziyla imha eden speedy gonzales.. Benim için berbat bir araştirmacisin,ortalama bir youtuber, heyecanli bir ergen ve sanirim diplomasiz bir felsefe meraklisisin. Not: Diamond tema denen şahsa yazilmiştir Agnostik, Deist ve Ateist arkadaşlar istifade edebilir
Kardeş adam bir arayışın içinde bilgileri öğrendikçe fikri değişiyor gelişiyor yani bir şeyi temsil ettiği yok dün Ateistmiş bugün Agnostik çekinmeden söylemiş taraftar olmayın siz de kendi aklınızla arayın inancınızı :)
@@mehmetcgrkc8226 taraftar olmakla alakası yok. Ama onu dinledikçe,ilk başlarda, bazı anlayışlarımızın örtüştüğünü fark ettim ve ülkemizde de böyle insanlara ihtiyaç olduğunu belirttim yorumumda.
@@itsokey901 "umudumuzdur" kelimesi bir topluluğu ifade ediyor Bunu "Agnoistler" diye anladığım için yazdım ama yine de kimseye kötü bir şey söylemedim zaten yorumumda
Her insan doğduğunda bir dinle doğar fakat onu sorgulamaz tıpkı bir müslümanın, kendini müslüman bir ailede doğduğu için şanslı sanması gibi. Önemli olan şey sorgulayıp farklı kaynakları ele alıp kendi zihninde ulaştığı sonuca göre bir inancı olması. Diamond'ın dediği gibi şuan Türkiye'de birçok insan neye inandığını bilmiyor. Gerçekle bağdaştıp araştırmadiğimiz sürece bir sonuca varamayız.
Gören de sanacak ateist ve agnostik tayfa özgün düşünce ve fikirle geziyor. Kurduğun cümle RUclips videosundan duyduğun şeyler. Başkasının ayak izini takip eder bütün insanlar.
@@user-wp5jr6wl8h panteist deist ateist vs biranda olabilecek birşey değil özellikle küçükken büyüdüğü dini sorgulayabilme gücüne sahip olmak gibi yani en kolayı sorgulamadan bir ömür boyu doğuştan atfedilmis bir dinle yaşamak hatta ölmek öldürmek halbuki ölmek öldürmek çok zor kabul edebilir şeyler değilken basit beyinlere kolay geliyor çünkü değişik şeyler evrende mevcut
merhaba dostlar , Bügünkü konumuz tasarı argumanına karşı Hume'un getirdiği eleştirileri incelemek olacak .Birde diamond temanın bunu videosunda nasıl kullandığı. 1-)Hume'un işaret ettiği ilk nokta bir sonuçtan hangi çıkarımlarda bulunabileceğimiz ile ilgilidir .Bir sonuçtan hareketle bir özel sonuca ulaştığımızda birini ötekine uyumlu hale getirmemiz gerekir .Nedene sonucun üretilmesi için tam anlamıyla yeterli olanın haricinde nitelik atfedilmesi kesinlikle kabul edilemez .Hume şunlarıda ekler eğer tasarıcının planın açıklaması gerekiyorsa ,açıkla ;fakat yalnızca tasarıcı bir varlığa müracaat etme sureti ile açıkla .son olarak ise bu tasarıya tanrı demek tasarının sağladığı delilerin ötesine geçmek olur der ,Hume . cevap 1-)Hume belirli bir sonucu açıklamak için zorunlu olandan fazlasını varsaymamız gerektiğini söylerken kolayca geri çevrilemeyecek bir tespitte bulunur .Bazı nedenlerin bazı sonuçları doğurmak için yeterli karakteristikler dışında karakteristiklere sahip olduğunu kimi zaman makul bir şekilde iddia edebiliriz .Eğer x 'i bir insanın yaptığını bilirsem bunu yapanın bunu yapanın iki kolu olduğunu sahip olduğunu pekâla savunabilirim.Fakat hata yapmışda olabilirim . Yani bassettiğim yapıcı tek kolluda olabilir . 2-)Hume'un ikinci tespiti ise sadece tek bir tane evrenin mevcut olduğudur .Hume şöyle der "iki tür nesnenin bunlardan birini gördüğüm yerde alışkanlık neticesi diğeri nin varlığını cikarsayabilirim;ben buna tecrübeden doğan arguman adını veriyorum "fakat diye devam eder ,bu çıkarı fikri tasarım argumani savunucuları için kullanılamaz .Niçin ?çünkü der ,sadece tek bir alem vardır . Hume'un sadece bir tane alemin var olduğu yönündeki tespiti de böyle bir tespit yapılmasına salık verecek bazı hususlar içermektedir. bizler genellikle sonuçtan nedene doğru yaptığımız akıl yürütmelerde daha önceki örneklerin sağladığı bilgilere güveniriz.Paris 'ten gelen ve üzerinde "umarım iyisindir ,sevgiler ,ben "yazan bir mektup sizi şaşırtabilir ama ben böyle bir mektup almış olsaydım sürekli aynı şeyi yazan belirli bir arkadaşımdan geldiğini anlardım .Siz şaşırırken benim bu sonuca çıkarım vermemi sağlayan şey nedir ? 3-)mevcudiyetini şeylerin var olma biçimlerinden cikarsayabilecigimiz bir düzenleyinin var olduğunu kabul ettik diyelim böyle bir düzenleyici de açıklama gerektirmez mi ?Hume 'un bir sonraki argumanina göre bu sorunun cevapi evettir.Hume şöyle der ,"Eğer akıl neden ve sonuçla ilgili bütün o sorular hakkında aynı şekilde sezsiz kalmayacaksa bu önermenin en azından zihinsel bir dünyanın veya idealar aleminin ,tıpkı maddi dünya ve nesneler alemi gibi bir nede muhtaç olduğu düşüncesi akla gelecektir ." 4-)Hume'un dördüncü tespiti bir soru formatında düzenlenmiştir ."neden mükemmel bir antromoporf olmasın ?"diye sorar Hume .ve devam eder ,"tanri veya tanrilar maddi olduğu ;gözlerinin ellerinin burunların ağızlarının vb olduğu iddia edilmesin?"insanlar evrene bakarak bir tasarlayıcı olduğunu düşünürler .bunuda evrende gördükleri ile temellendirirler fakat bu tasarımların sahipin antromoporf bir yapıda olduklarını bildikleri halde evrenin tasarlayicisina hiç bu gözle bakmazlar . 5-)Hume bir önceki eleştirisine benzer şekilde eğer tasarlayici antromoporf bir yapıya sahip ise ve alem çok komples bir yapıda ise ben komples yapıların birden fazla tasarlayicisina olduğunu düşünürüm ozaman tanrı nin tek olmadığını düşünmek gerekir der . 6-)Hume alemin bitki gibi yaşayan bir organizma olabileceğini iddia eder . 7-)Hume evrenin var olmasının tamamem bir rastlantı olabileceğini iddia eder . Hume son itirazın da işe aslında tasarı argumanin tümüyle başarısız olduğunu çünkü evrende çok sayıda düzensiz şey olduğu söyler . cevap 1-)Hume ilk elestirisinde alemdeki düzenin bir tasarlayicisi olduğu sonucuna ulaşsak bile bunun en fazla onun sadece bir tasarıcı olduğunu soyleyebilegimizi söylüyor .o ,bizim tanrı seçeneğimizi kullanma hakkımızın olmadığı düşünür .insanın alemde gozlemledigi düzeni alemin dışındaki bir nedene atfetmeye iten husus düzene neden olan şeyin gayri maddi ,bir plan doğrultusunda hareket eden ,güçlü olduğu varsayımında nedenidir aslında .etkili olmasi icin güçlü olmalı ,alemin dışında olduğuna göre gayri maddi olmalı .öyleyse tasarı argumanin iddia ettiği gibi alemdeki düzenliligi ona dahil olmayan bir şeye atfetmekte haklıysak ,üretici varliktan daya fazlasını çıkarma hakkına da sahipi demektir .mesela " john benim odamda miydi değil miydi diye merak ettiğimi varsayin.john a işaret eden ve buradayim diyen bir notta hareketle onun odamda bulunmuş sonucuna ulsabilirm .Eğer bir kimse bana john un altı ayak uzunluğunda olduğunu elimdeki notun ise bu uzunluktaki birinin odamda bulunmuş olmadığını gösterdiğini bu nedenle söz konusu notun john un varligina işaret etmedigini söylerse john un yazma kabiliyeti olduğunu söz konusu notun john un varligina işaret ettiğini soyleyebilirim."Aynı şekilde tasarı argumanini savunan biri bu arguman tanrı yi ona atfedilen sıfatların tamamı ile ispatlayamiyor olabilir fakat onun var olduğunu destekliyor niteliktedir diyebilir . cevap2-)peki Hume'un tasarı argumanin başarısızlığının tek bir alem olduğuna bağlamasına ne demeli ?bir şeyin tavsiye edilmesini sağlayacak bazı yönleri olmamasına rağmen bu düşünce elestiriye tutulabilir .zira örneği olmayan bir şeyin hiç bir şekilde gündeme getirilemeyecegi ve cevaplandirilamaycagini kabul etmek yanlıştır .Şüphesiz bilim adamları örneği olmayan örneği olmayan bir çok şeyi açıklamaya çalışır bunun en güzel örneği insan ırkının kendisi ve alemdir. 3-Hume'un üçüncü argumani makuld mudur ? bu arguman a' yı b ile açıklayıp b 'nin açıklamasını istemeyen bir kimsenin a'yıda aciklayamayacagını savunur .Hume'un diyoglarlar adlı kitabında bir karekterinde söylediği gibi "gündelik hayatta bile her hangi bir olay için bir neden tespit edersem ;bu nedenin nedenini tespit edemiyor olmam ve hic durmadan baştan başlaması münkün ber soruyu açıklayamamam bir itiraz gerekçesi olabilir mi ?fakat bu noktada Hume'a verilebilecek daha iyi bir cevaptan söz edilebilir .düzenden sorumlu olan bir şeyin bir nedene ihtiyaç duyduğunu niçin varsayalım ?mesela şişeleri doldurmak için tasarlanmış bir fabrika makinasını ele alalım .o bir düzenin örneği iken onu tasarlayan düşünce düzenlilik sergileyen düzenin kaynağıdır .onların düzenliligi sergilemesi gereken müstakil nesneler aramamız gerekmez ..
Hume evrenin tasarlayıcısında antromoporf bir yapıda olması gerektiğini söylerken hakkımıdir peki .bunu iki noktadan elestiriye biliriz ilkin evrenin tasarlayacisi evrenin dışında olduğuna göre maddi olamaz bundan çıkan zorunlu sonuç ile antromoporf bi yapida da olamaz.ikinci ise tasarı argumani evrenin tasarlayicisi nin operasyonları önce var olduğu cikariminda bulunmayı gerekcelendirmeyi sağlayacak nedenlerin bütün nitelikleri paylaştığı sonucuna ulaşmak zorunda değildir .çünkü analojiyi göre A B'yi açıklıyorsa C B'yi andırıyorsa tam olarak A 'ya benzeyen şeylerin C'yi de açıklaması zorunluluk değildir .şu analoji size yardımcı olacak . "bir ofiste çalıştığınızı düşünün ve bu ofisinizi her gün öğle yemeğinde önce Ayşe hanım isimli bir kimse siz öğle yemeğinde iken temizliyor pazartesi günü Ayşe hanımın işten kovulduğu haber alıyorsunuz .ve o gün öğle yemeğine gidiyorsunuz döndüğünüzde ise ofisin dağınık ve kirli bırakmanıza rağmen düzenli ve temizlenmiş olduğunu farkediyorsunuz ."şimdi çıkartacağınız sonuç nedir ?ofisin temizlenmiş olması peki temizlenmeye neden olan şeyin Ayşe Hanım ile tıpa tıp aynı özelliklere sahip olduğunu iddia edebilir misiniz ? 5-)Aslinda bir önceki arguman cevap olarak çok tanri iddiasının evrenin nedeninin antromoporf yapıda olmadığından dolayı cevaplamış olduk ancak şunları eklemek isterim .özelliklede politeizme karşı monoteizm savunmak için .bunu temellendirmek için ochkam ustirasi ni kullanabiliriz . Bu bize bir olayin olabildiğince az ve basit olan açıklaması en makul olandır diyor kısaca .ve bu felsefeciler arasinda kabul görmüş bir söylem .Şimdi yine videoda verilen analoji üzerinden gidelim . Eğer siz ödevinizi yapmamızsaniz ve bunu açıklamanız gerekiyor ise en az sayıda örnek vermeniz mantığa uygun olur ve inandırıcılık derecesini artırır . Mesela sadede elektrikler kesildi derseniz inandırıcı olur ama açıklamanın sayısını çoğaltır iseniz yani annem hastalandı sular yoktu babaannem ameliyat oldu gibi şeyleri de eklerseniz bir insanın başına bunların aynı anda gelme ihtimalinin mantığa aykırı gelmesi yüzünden işleriniz zorlaşır .tanri veya tanrilar konusundada şöyle düşünebilirsiniz birden çok tanri olması bize mantığın her tanrının ayrı kural koyması ayrı düzen koyması mantığını uyandırır .durum böyle olmadığına göre tek tanri inancı daha makuldur .peki sorunuz etrafında düşünelim . "Aynı düşünen aynı düzen koyan tanrilar olması " Bunuda şöyle değerlendirelim tek tanri inancına ve çok tanri inancına sahip olan kimseler nasıl açıklamalar yapicak veya kabuk edecek bakalım . 1.durum :eğer bir insan tek tanri inancına sahip ise -sadece tanrıya inanamasi veya varligina arguman sunması yeter . 2.durum :eğer bir insan çok tanri inancına sahip ise 1-)bu tanrıların var olduğuna dair mantık yürütmesi nedir ? 2-)bu tanrıların anlaştığı ve aynı hareket ettiğine dair tek tanri inancına karşı yürüttüğü mantık nedir ? 3-)bu tanrıların tam olarak sayısı hakkinda düşüncesi nedir ? 4-)bu tanrıların sonsuz gucte veya birbirleri arasında güç dengesi olup olmadığına dair mantık yürütmesi nedir ? (Bu sorunun sebebi bu tanrilar bir güç sahipi veya bir eylem gerçekleştirmek için birbirine bağlı olmalı veya izin almali dediniz gibi anlaşmak için birisi diğerini dinlemeli buda klasik teizmdeki tanri inancına uzak ) Görüldüğü gibi eğer bir tanrı inancına sahip olunacaksa bunun monoteist (tek tanrılı )bir inanc olması politeist (çok tanrılı ) bir inanc olması gerek ochkam ustirasi mantığı gerekse klasik teizm mantığı açısından daha makul . 6-)Hume'un evren ile canlı organizmalar arasında kurduğu ilişki makul mu ?evrenle canlı organizmalar arasında ilişki kursak bile evrendeki düzen ile karşı karşıya kalırız .swinburne bu olayı çok güzel aciklamakta bununla ilgili yazim olacağı için ve diamond tema videosunda bunu kullanmadığı için bu elestiri daha sonra ele alıcam . 7-) hume nun şans faktörüne dayandırdığı itiraza gelince : evren bir zamanlar kaos içinde bulunmuş olabilir şu anki düzenli evrende böyle bir durumundan türemis olabilir .hume evrenin şu anda acıklanması gerektigi bir kaos durumunda bulunmadığı gerceğini etkilemei gerekmeyen bir mantıksal bahsetmektedir evren hakkında şans faktörünü işin içine katmaksızın yapılan acıklamaların güvenirliği her gecen gün artmaktadır swinburen un de one sürdüğü gibi bir şeyin bir şeyin 1960 da düzenli hareket ettiğini söyler ve o şeyin 1961 1962 vs. düzenli hareket etmeye devam ettigine sahit olursak baştaki iddamızın ğüvenirligi giderek azalır .her ne suretle olursa olsun bir sey sans eşeri vuku buluyorsa orada nedensellikten veya gerceklesmekte olan bir plandan bahsedilemeyecegini düsünmem,z niçin gereksin ?papa nın romada ABD baskanın ise newyork ta aynı anda hapşırdıklarını varsayalım hapşırma eylemindeki bu eş zamanlılıga bir seyın neden oldugunu düşünmemiz mi gerekir ?elbette gerekmez .bu tamamem tesadüfi bir seydir .fakat papa ve başkanın hapsırmalarının nedensel bir açıklama bir açıklamasının varsayma eğiliminde olmazdık . Hume'un son tespitine nasıl bir cevap verilebilir ?bu tespit bir yönü itibari ile tamamem doğrudur .mesela bazı doğal hadiseler vb. fakat her tikel seyin başka tiken şeylere hizmet ettiğini düşünmediğimiz sürece .bu durum tasarı argumanini savunanları yildirmaması gerekir bununla ilgili çok güzel bir yapboz analojisi örneğin var "Hassas ayar argumani ve eleştirileri "adli yazımda okuyabilirsiniz..
Bu Yaşta insan nasıl olurda kendini bu kadar geliştirmiş ve bu kadar okumuş ,araştırmış ola bilir .Her halde hiç uyumadan okumuş Tebrikler ve başarılar seninleyiz.
merhaba dostlar , Bügünkü konumuz tasarı argumanına karşı Hume'un getirdiği eleştirileri incelemek olacak .Birde diamond temanın bunu videosunda nasıl kullandığı. 1-)Hume'un işaret ettiği ilk nokta bir sonuçtan hangi çıkarımlarda bulunabileceğimiz ile ilgilidir .Bir sonuçtan hareketle bir özel sonuca ulaştığımızda birini ötekine uyumlu hale getirmemiz gerekir .Nedene sonucun üretilmesi için tam anlamıyla yeterli olanın haricinde nitelik atfedilmesi kesinlikle kabul edilemez .Hume şunlarıda ekler eğer tasarıcının planın açıklaması gerekiyorsa ,açıkla ;fakat yalnızca tasarıcı bir varlığa müracaat etme sureti ile açıkla .son olarak ise bu tasarıya tanrı demek tasarının sağladığı delilerin ötesine geçmek olur der ,Hume . cevap 1-)Hume belirli bir sonucu açıklamak için zorunlu olandan fazlasını varsaymamız gerektiğini söylerken kolayca geri çevrilemeyecek bir tespitte bulunur .Bazı nedenlerin bazı sonuçları doğurmak için yeterli karakteristikler dışında karakteristiklere sahip olduğunu kimi zaman makul bir şekilde iddia edebiliriz .Eğer x 'i bir insanın yaptığını bilirsem bunu yapanın bunu yapanın iki kolu olduğunu sahip olduğunu pekâla savunabilirim.Fakat hata yapmışda olabilirim . Yani bassettiğim yapıcı tek kolluda olabilir . 2-)Hume'un ikinci tespiti ise sadece tek bir tane evrenin mevcut olduğudur .Hume şöyle der "iki tür nesnenin bunlardan birini gördüğüm yerde alışkanlık neticesi diğeri nin varlığını cikarsayabilirim;ben buna tecrübeden doğan arguman adını veriyorum "fakat diye devam eder ,bu çıkarı fikri tasarım argumani savunucuları için kullanılamaz .Niçin ?çünkü der ,sadece tek bir alem vardır . Hume'un sadece bir tane alemin var olduğu yönündeki tespiti de böyle bir tespit yapılmasına salık verecek bazı hususlar içermektedir. bizler genellikle sonuçtan nedene doğru yaptığımız akıl yürütmelerde daha önceki örneklerin sağladığı bilgilere güveniriz.Paris 'ten gelen ve üzerinde "umarım iyisindir ,sevgiler ,ben "yazan bir mektup sizi şaşırtabilir ama ben böyle bir mektup almış olsaydım sürekli aynı şeyi yazan belirli bir arkadaşımdan geldiğini anlardım .Siz şaşırırken benim bu sonuca çıkarım vermemi sağlayan şey nedir ? 3-)mevcudiyetini şeylerin var olma biçimlerinden cikarsayabilecigimiz bir düzenleyinin var olduğunu kabul ettik diyelim böyle bir düzenleyici de açıklama gerektirmez mi ?Hume 'un bir sonraki argumanina göre bu sorunun cevapi evettir.Hume şöyle der ,"Eğer akıl neden ve sonuçla ilgili bütün o sorular hakkında aynı şekilde sezsiz kalmayacaksa bu önermenin en azından zihinsel bir dünyanın veya idealar aleminin ,tıpkı maddi dünya ve nesneler alemi gibi bir nede muhtaç olduğu düşüncesi akla gelecektir ." 4-)Hume'un dördüncü tespiti bir soru formatında düzenlenmiştir ."neden mükemmel bir antromoporf olmasın ?"diye sorar Hume .ve devam eder ,"tanri veya tanrilar maddi olduğu ;gözlerinin ellerinin burunların ağızlarının vb olduğu iddia edilmesin?"insanlar evrene bakarak bir tasarlayıcı olduğunu düşünürler .bunuda evrende gördükleri ile temellendirirler fakat bu tasarımların sahipin antromoporf bir yapıda olduklarını bildikleri halde evrenin tasarlayicisina hiç bu gözle bakmazlar . 5-)Hume bir önceki eleştirisine benzer şekilde eğer tasarlayici antromoporf bir yapıya sahip ise ve alem çok komples bir yapıda ise ben komples yapıların birden fazla tasarlayicisina olduğunu düşünürüm ozaman tanrı nin tek olmadığını düşünmek gerekir der . 6-)Hume alemin bitki gibi yaşayan bir organizma olabileceğini iddia eder . 7-)Hume evrenin var olmasının tamamem bir rastlantı olabileceğini iddia eder . Hume son itirazın da işe aslında tasarı argumanin tümüyle başarısız olduğunu çünkü evrende çok sayıda düzensiz şey olduğu söyler . cevap 1-)Hume ilk elestirisinde alemdeki düzenin bir tasarlayicisi olduğu sonucuna ulaşsak bile bunun en fazla onun sadece bir tasarıcı olduğunu soyleyebilegimizi söylüyor .o ,bizim tanrı seçeneğimizi kullanma hakkımızın olmadığı düşünür .insanın alemde gozlemledigi düzeni alemin dışındaki bir nedene atfetmeye iten husus düzene neden olan şeyin gayri maddi ,bir plan doğrultusunda hareket eden ,güçlü olduğu varsayımında nedenidir aslında .etkili olmasi icin güçlü olmalı ,alemin dışında olduğuna göre gayri maddi olmalı .öyleyse tasarı argumanin iddia ettiği gibi alemdeki düzenliligi ona dahil olmayan bir şeye atfetmekte haklıysak ,üretici varliktan daya fazlasını çıkarma hakkına da sahipi demektir .mesela " john benim odamda miydi değil miydi diye merak ettiğimi varsayin.john a işaret eden ve buradayim diyen bir notta hareketle onun odamda bulunmuş sonucuna ulsabilirm .Eğer bir kimse bana john un altı ayak uzunluğunda olduğunu elimdeki notun ise bu uzunluktaki birinin odamda bulunmuş olmadığını gösterdiğini bu nedenle söz konusu notun john un varligina işaret etmedigini söylerse john un yazma kabiliyeti olduğunu söz konusu notun john un varligina işaret ettiğini soyleyebilirim."Aynı şekilde tasarı argumanini savunan biri bu arguman tanrı yi ona atfedilen sıfatların tamamı ile ispatlayamiyor olabilir fakat onun var olduğunu destekliyor niteliktedir diyebilir . cevap2-)peki Hume'un tasarı argumanin başarısızlığının tek bir alem olduğuna bağlamasına ne demeli ?bir şeyin tavsiye edilmesini sağlayacak bazı yönleri olmamasına rağmen bu düşünce elestiriye tutulabilir .zira örneği olmayan bir şeyin hiç bir şekilde gündeme getirilemeyecegi ve cevaplandirilamaycagini kabul etmek yanlıştır .Şüphesiz bilim adamları örneği olmayan örneği olmayan bir çok şeyi açıklamaya çalışır bunun en güzel örneği insan ırkının kendisi ve alemdir. 3-Hume'un üçüncü argumani makuld mudur ? bu arguman a' yı b ile açıklayıp b 'nin açıklamasını istemeyen bir kimsenin a'yıda aciklayamayacagını savunur .Hume'un diyoglarlar adlı kitabında bir karekterinde söylediği gibi "gündelik hayatta bile her hangi bir olay için bir neden tespit edersem ;bu nedenin nedenini tespit edemiyor olmam ve hic durmadan baştan başlaması münkün ber soruyu açıklayamamam bir itiraz gerekçesi olabilir mi ?fakat bu noktada Hume'a verilebilecek daha iyi bir cevaptan söz edilebilir .düzenden sorumlu olan bir şeyin bir nedene ihtiyaç duyduğunu niçin varsayalım ?mesela şişeleri doldurmak için tasarlanmış bir fabrika makinasını ele alalım .o bir düzenin örneği iken onu tasarlayan düşünce düzenlilik sergileyen düzenin kaynağıdır .onların düzenliligi sergilemesi gereken müstakil nesneler aramamız gerekmez .
Bu çocuğu 4 yıldır biliyorum. Canım sıkıldıkça videolarını izliyorum. Bir RUclipsr. Fakat, akıllı ve çok bilen, çok okumuş bir RUclipsr. Samimi. Dürüst. Bizim neslin mahalle baskısı ile söyleyemediklerini araştırıyor ve sonuçlarını paylaşıyor. Uzun ömürler dilerim.
@@SeferKARABACAK-so3zo ACM ye küfür etme olayı dalga geçme videosu. Bir kaç klibe denk gelmişsin burda adama gelip laf söyleme. Acm sürekli küfür ediyordu
Hiç farkettiniz mi bilmiyorum çoğu kimse konuşurken çok kullanılan “eeee” yada “ııı” harflerini kullanmıyor. Kendi videolarında kesiyor diye düşünüyordum fakat kesinlikle hiç o sesleri çıkarmıyor. Ben buna biraz takintiliyim. Çok bilgili biri tebrik ederim takibe de başladım tavsiye ederim.
videolarına bakmanı öneririm. Ben agnostik olmasam da kanalını büyük zevkle takip ediyorum. Din, bilim, felsefe, tarih gibi konulardan birine ilginiz varsa şiddetle öneririm.
merhaba dostlar , Bügünkü konumuz tasarı argumanına karşı Hume'un getirdiği eleştirileri incelemek olacak .Birde diamond temanın bunu videosunda nasıl kullandığı. 1-)Hume'un işaret ettiği ilk nokta bir sonuçtan hangi çıkarımlarda bulunabileceğimiz ile ilgilidir .Bir sonuçtan hareketle bir özel sonuca ulaştığımızda birini ötekine uyumlu hale getirmemiz gerekir .Nedene sonucun üretilmesi için tam anlamıyla yeterli olanın haricinde nitelik atfedilmesi kesinlikle kabul edilemez .Hume şunlarıda ekler eğer tasarıcının planın açıklaması gerekiyorsa ,açıkla ;fakat yalnızca tasarıcı bir varlığa müracaat etme sureti ile açıkla .son olarak ise bu tasarıya tanrı demek tasarının sağladığı delilerin ötesine geçmek olur der ,Hume . cevap 1-)Hume belirli bir sonucu açıklamak için zorunlu olandan fazlasını varsaymamız gerektiğini söylerken kolayca geri çevrilemeyecek bir tespitte bulunur .Bazı nedenlerin bazı sonuçları doğurmak için yeterli karakteristikler dışında karakteristiklere sahip olduğunu kimi zaman makul bir şekilde iddia edebiliriz .Eğer x 'i bir insanın yaptığını bilirsem bunu yapanın bunu yapanın iki kolu olduğunu sahip olduğunu pekâla savunabilirim.Fakat hata yapmışda olabilirim . Yani bassettiğim yapıcı tek kolluda olabilir . 2-)Hume'un ikinci tespiti ise sadece tek bir tane evrenin mevcut olduğudur .Hume şöyle der "iki tür nesnenin bunlardan birini gördüğüm yerde alışkanlık neticesi diğeri nin varlığını cikarsayabilirim;ben buna tecrübeden doğan arguman adını veriyorum "fakat diye devam eder ,bu çıkarı fikri tasarım argumani savunucuları için kullanılamaz .Niçin ?çünkü der ,sadece tek bir alem vardır . Hume'un sadece bir tane alemin var olduğu yönündeki tespiti de böyle bir tespit yapılmasına salık verecek bazı hususlar içermektedir. bizler genellikle sonuçtan nedene doğru yaptığımız akıl yürütmelerde daha önceki örneklerin sağladığı bilgilere güveniriz.Paris 'ten gelen ve üzerinde "umarım iyisindir ,sevgiler ,ben "yazan bir mektup sizi şaşırtabilir ama ben böyle bir mektup almış olsaydım sürekli aynı şeyi yazan belirli bir arkadaşımdan geldiğini anlardım .Siz şaşırırken benim bu sonuca çıkarım vermemi sağlayan şey nedir ? 3-)mevcudiyetini şeylerin var olma biçimlerinden cikarsayabilecigimiz bir düzenleyinin var olduğunu kabul ettik diyelim böyle bir düzenleyici de açıklama gerektirmez mi ?Hume 'un bir sonraki argumanina göre bu sorunun cevapi evettir.Hume şöyle der ,"Eğer akıl neden ve sonuçla ilgili bütün o sorular hakkında aynı şekilde sezsiz kalmayacaksa bu önermenin en azından zihinsel bir dünyanın veya idealar aleminin ,tıpkı maddi dünya ve nesneler alemi gibi bir nede muhtaç olduğu düşüncesi akla gelecektir ." 4-)Hume'un dördüncü tespiti bir soru formatında düzenlenmiştir ."neden mükemmel bir antromoporf olmasın ?"diye sorar Hume .ve devam eder ,"tanri veya tanrilar maddi olduğu ;gözlerinin ellerinin burunların ağızlarının vb olduğu iddia edilmesin?"insanlar evrene bakarak bir tasarlayıcı olduğunu düşünürler .bunuda evrende gördükleri ile temellendirirler fakat bu tasarımların sahipin antromoporf bir yapıda olduklarını bildikleri halde evrenin tasarlayicisina hiç bu gözle bakmazlar . 5-)Hume bir önceki eleştirisine benzer şekilde eğer tasarlayici antromoporf bir yapıya sahip ise ve alem çok komples bir yapıda ise ben komples yapıların birden fazla tasarlayicisina olduğunu düşünürüm ozaman tanrı nin tek olmadığını düşünmek gerekir der . 6-)Hume alemin bitki gibi yaşayan bir organizma olabileceğini iddia eder . 7-)Hume evrenin var olmasının tamamem bir rastlantı olabileceğini iddia eder . Hume son itirazın da işe aslında tasarı argumanin tümüyle başarısız olduğunu çünkü evrende çok sayıda düzensiz şey olduğu söyler . cevap 1-)Hume ilk elestirisinde alemdeki düzenin bir tasarlayicisi olduğu sonucuna ulaşsak bile bunun en fazla onun sadece bir tasarıcı olduğunu soyleyebilegimizi söylüyor .o ,bizim tanrı seçeneğimizi kullanma hakkımızın olmadığı düşünür .insanın alemde gozlemledigi düzeni alemin dışındaki bir nedene atfetmeye iten husus düzene neden olan şeyin gayri maddi ,bir plan doğrultusunda hareket eden ,güçlü olduğu varsayımında nedenidir aslında .etkili olmasi icin güçlü olmalı ,alemin dışında olduğuna göre gayri maddi olmalı .öyleyse tasarı argumanin iddia ettiği gibi alemdeki düzenliligi ona dahil olmayan bir şeye atfetmekte haklıysak ,üretici varliktan daya fazlasını çıkarma hakkına da sahipi demektir .mesela " john benim odamda miydi değil miydi diye merak ettiğimi varsayin.john a işaret eden ve buradayim diyen bir notta hareketle onun odamda bulunmuş sonucuna ulsabilirm .Eğer bir kimse bana john un altı ayak uzunluğunda olduğunu elimdeki notun ise bu uzunluktaki birinin odamda bulunmuş olmadığını gösterdiğini bu nedenle söz konusu notun john un varligina işaret etmedigini söylerse john un yazma kabiliyeti olduğunu söz konusu notun john un varligina işaret ettiğini soyleyebilirim."Aynı şekilde tasarı argumanini savunan biri bu arguman tanrı yi ona atfedilen sıfatların tamamı ile ispatlayamiyor olabilir fakat onun var olduğunu destekliyor niteliktedir diyebilir . cevap2-)peki Hume'un tasarı argumanin başarısızlığının tek bir alem olduğuna bağlamasına ne demeli ?bir şeyin tavsiye edilmesini sağlayacak bazı yönleri olmamasına rağmen bu düşünce elestiriye tutulabilir .zira örneği olmayan bir şeyin hiç bir şekilde gündeme getirilemeyecegi ve cevaplandirilamaycagini kabul etmek yanlıştır .Şüphesiz bilim adamları örneği olmayan örneği olmayan bir çok şeyi açıklamaya çalışır bunun en güzel örneği insan ırkının kendisi ve alemdir. 3-Hume'un üçüncü argumani makuld mudur ? bu arguman a' yı b ile açıklayıp b 'nin açıklamasını istemeyen bir kimsenin a'yıda aciklayamayacagını savunur .Hume'un diyoglarlar adlı kitabında bir karekterinde söylediği gibi "gündelik hayatta bile her hangi bir olay için bir neden tespit edersem ;bu nedenin nedenini tespit edemiyor olmam ve hic durmadan baştan başlaması münkün ber soruyu açıklayamamam bir itiraz gerekçesi olabilir mi ?fakat bu noktada Hume'a verilebilecek daha iyi bir cevaptan söz edilebilir .düzenden sorumlu olan bir şeyin bir nedene ihtiyaç duyduğunu niçin varsayalım ?mesela şişeleri doldurmak için tasarlanmış bir fabrika makinasını ele alalım .o bir düzenin örneği iken onu tasarlayan düşünce düzenlilik sergileyen düzenin kaynağıdır .onların düzenliligi sergilemesi gereken müstakil nesneler aramamız gerekmez .
-)Hume evrenin tasarlayıcısında antromoporf bir yapıda olması gerektiğini söylerken hakkımıdir peki .bunu iki noktadan elestiriye biliriz ilkin evrenin tasarlayacisi evrenin dışında olduğuna göre maddi olamaz bundan çıkan zorunlu sonuç ile antromoporf bi yapida da olamaz.ikinci ise tasarı argumani evrenin tasarlayicisi nin operasyonları önce var olduğu cikariminda bulunmayı gerekcelendirmeyi sağlayacak nedenlerin bütün nitelikleri paylaştığı sonucuna ulaşmak zorunda değildir .çünkü analojiyi göre A B'yi açıklıyorsa C B'yi andırıyorsa tam olarak A 'ya benzeyen şeylerin C'yi de açıklaması zorunluluk değildir .şu analoji size yardımcı olacak . "bir ofiste çalıştığınızı düşünün ve bu ofisinizi her gün öğle yemeğinde önce Ayşe hanım isimli bir kimse siz öğle yemeğinde iken temizliyor pazartesi günü Ayşe hanımın işten kovulduğu haber alıyorsunuz .ve o gün öğle yemeğine gidiyorsunuz döndüğünüzde ise ofisin dağınık ve kirli bırakmanıza rağmen düzenli ve temizlenmiş olduğunu farkediyorsunuz ."şimdi çıkartacağınız sonuç nedir ?ofisin temizlenmiş olması peki temizlenmeye neden olan şeyin Ayşe Hanım ile tıpa tıp aynı özelliklere sahip olduğunu iddia edebilir misiniz ? 5-)Aslinda bir önceki arguman cevap olarak çok tanri iddiasının evrenin nedeninin antromoporf yapıda olmadığından dolayı cevaplamış olduk ancak şunları eklemek isterim .özelliklede politeizme karşı monoteizm savunmak için .bunu temellendirmek için ochkam ustirasi ni kullanabiliriz . Bu bize bir olayin olabildiğince az ve basit olan açıklaması en makul olandır diyor kısaca .ve bu felsefeciler arasinda kabul görmüş bir söylem .Şimdi yine videoda verilen analoji üzerinden gidelim . Eğer siz ödevinizi yapmamızsaniz ve bunu açıklamanız gerekiyor ise en az sayıda örnek vermeniz mantığa uygun olur ve inandırıcılık derecesini artırır . Mesela sadede elektrikler kesildi derseniz inandırıcı olur ama açıklamanın sayısını çoğaltır iseniz yani annem hastalandı sular yoktu babaannem ameliyat oldu gibi şeyleri de eklerseniz bir insanın başına bunların aynı anda gelme ihtimalinin mantığa aykırı gelmesi yüzünden işleriniz zorlaşır .tanri veya tanrilar konusundada şöyle düşünebilirsiniz birden çok tanri olması bize mantığın her tanrının ayrı kural koyması ayrı düzen koyması mantığını uyandırır .durum böyle olmadığına göre tek tanri inancı daha makuldur .peki sorunuz etrafında düşünelim . "Aynı düşünen aynı düzen koyan tanrilar olması " Bunuda şöyle değerlendirelim tek tanri inancına ve çok tanri inancına sahip olan kimseler nasıl açıklamalar yapicak veya kabuk edecek bakalım . 1.durum :eğer bir insan tek tanri inancına sahip ise -sadece tanrıya inanamasi veya varligina arguman sunması yeter . 2.durum :eğer bir insan çok tanri inancına sahip ise 1-)bu tanrıların var olduğuna dair mantık yürütmesi nedir ? 2-)bu tanrıların anlaştığı ve aynı hareket ettiğine dair tek tanri inancına karşı yürüttüğü mantık nedir ? 3-)bu tanrıların tam olarak sayısı hakkinda düşüncesi nedir ? 4-)bu tanrıların sonsuz gucte veya birbirleri arasında güç dengesi olup olmadığına dair mantık yürütmesi nedir ? (Bu sorunun sebebi bu tanrilar bir güç sahipi veya bir eylem gerçekleştirmek için birbirine bağlı olmalı veya izin almali dediniz gibi anlaşmak için birisi diğerini dinlemeli buda klasik teizmdeki tanri inancına uzak ) Görüldüğü gibi eğer bir tanrı inancına sahip olunacaksa bunun monoteist (tek tanrılı )bir inanc olması politeist (çok tanrılı ) bir inanc olması gerek ochkam ustirasi mantığı gerekse klasik teizm mantığı açısından daha makul . 6-)Hume'un evren ile canlı organizmalar arasında kurduğu ilişki makul mu ?evrenle canlı organizmalar arasında ilişki kursak bile evrendeki düzen ile karşı karşıya kalırız .swinburne bu olayı çok güzel aciklamakta bununla ilgili yazim olacağı için ve diamond tema videosunda bunu kullanmadığı için bu elestiri daha sonra ele alıcam . 7-) hume nun şans faktörüne dayandırdığı itiraza gelince : evren bir zamanlar kaos içinde bulunmuş olabilir şu anki düzenli evrende böyle bir durumundan türemis olabilir .hume evrenin şu anda acıklanması gerektigi bir kaos durumunda bulunmadığı gerceğini etkilemei gerekmeyen bir mantıksal bahsetmektedir evren hakkında şans faktörünü işin içine katmaksızın yapılan acıklamaların güvenirliği her gecen gün artmaktadır swinburen un de one sürdüğü gibi bir şeyin bir şeyin 1960 da düzenli hareket ettiğini söyler ve o şeyin 1961 1962 vs. düzenli hareket etmeye devam ettigine sahit olursak baştaki iddamızın ğüvenirligi giderek azalır .her ne suretle olursa olsun bir sey sans eşeri vuku buluyorsa orada nedensellikten veya gerceklesmekte olan bir plandan bahsedilemeyecegini düsünmem,z niçin gereksin ?papa nın romada ABD baskanın ise newyork ta aynı anda hapşırdıklarını varsayalım hapşırma eylemindeki bu eş zamanlılıga bir seyın neden oldugunu düşünmemiz mi gerekir ?elbette gerekmez .bu tamamem tesadüfi bir seydir .fakat papa ve başkanın hapsırmalarının nedensel bir açıklama bir açıklamasının varsayma eğiliminde olmazdık . Hume'un son tespitine nasıl bir cevap verilebilir ?bu tespit bir yönü itibari ile tamamem doğrudur .mesela bazı doğal hadiseler vb. fakat her tikel seyin başka tiken şeylere hizmet ettiğini düşünmediğimiz sürece .bu durum tasarı argumanini savunanları yildirmaması gerekir bununla ilgili çok güzel bir yapboz analojisi örneğin var "Hassas ayar argumani ve eleştirileri "adli yazımda okuyabilirsiniz.
Videosuna attigim eleştirileri işik hiziyla imha ettigi için her ortamda paylaşacagim ! Türkiye'nin de artik dünya çapinda bir filozofu var dediler geldik... Bir kaç videosunu izledik. Bu Diamond Tema Kitap filan okumuyor, directement tribünlere oynuyor. Ama sözlerinin detayında onun filozoftan daha öte bir şey olduğu su götürmez bir gerçektir. öyle ki bu Diamond her anlamda insan denen muamma varlığın en cin fikirlisi ve dahi aynı zamanda ticari zekasiyla en iş bileninin sıfatını almayı bile hak eder. Ve tabi bunlari söylememe bile gerek yok. Düşmanlarini kendi üzerinden prim yapmakla suçlarken, o kisa zamanda zengin olmayi bilmiştir. Kimilerine göre onu eleştiremezsin ve ondan hiçbir zaman daha çok bilemezsin çünkü etraf onu savunmaya hazir bekleyen ergenler kayniyordur ve o şu anda kitap okuyordur…her daim kitap okuyordur.. yalniz kitap okuyordur :)) Yani öylesine değişik bir tür, hatta "Aliendir"kendisi, belkide bir "Übermensch". Evrensel klisesi hristiyanlik konusunda getirdigi kritigi, güzel çürütmüş. Tevrat eleştirisi de amatörce, internette dolaşan yalan yanliş bilgilerin üzerine video çekmiş hepsi bu. Kitap okumayan bir millettik bu boşlugu, bu ve bunun gibiler iyi doldurdular. Ne diyeyim? Söylesem tesiri yok, sussam gönül razi degil ! Bu da Kuran hakkinda çektigi videoya gelsin. 1)Diamond "atilan suyun" testislerde mi üretildigini söylüyor? Bana mi öyle geldi? Sesli güldüm kendisine…Ya ayetteki suyu spermle kariştirmiş yada bilinçli çarpitmiş, bilgisi gerçekten ilkokul seviyesindeymiş. Sana okullarda ögrenemedigini, ben izah edeyim! Ayetin konusu olan “atilan suyun” sadece %1 - %5 kadari testislerde üretilir ve yukarida diger sularla birleşerek bir karişim olarak atilir. Simdi su nerden geliyormuş testislerden mi? Ayrica "Kuranin yazari testislerde sperm (sperm diyorum bak "atilan suyla" karistirmayasin) üretildiginden habersizdi"iddianda çürük. Peki bu hadisi nereye koyacagiz mesela ? "Erkeklik yumurtalarimizi çikartip hadim olalim mi? diye sorduk resulullah bizi hadim olmaktan nehyetti" (Buhari/nikah/8). Sen neyin iddiasindasin süper zeka? :)) Yok ben suyun atildigi bölgeye "iki kemik arasina"takildim diyorsan, kaburgayla omurga arasina insan anatomisinde"Torso" denir ki üreme organlarida pek çok organ gibi buradadir. Pekala buna vurgu yapilmişda olabilir.En azindan senin saçmaliklarindan kulaga daha makul geliyor:) Dinleyici kitlen kim senin? Içinde yada yakin çevrende hiç mi bir bu konunun uzmani mesela bir ürolog yahut bir ilahiyatçi yok. Keşke video çekmeden, önünde durdugun kitapliktaki kitaplari okusaydin en azindan okudugunu anlama kabiliyetin gelişirdi" :) 2)Adam açiktan yalan söylüyor ama muthiş bir özgüvenle yapiyor."Su kutleleri karişiyor" diyor. Yukardan bakinca öyle gözüküyormuş! Dünya üzerinde tek bir homojen ayni sicakliga, basinca ve tuz oranina sahip su kutlesinden söz edebilirmiyiz? Yoksa sular arasinda bir ayriklik söz konusu mu? Ayrica bu denizlere bu isimleri kim vermiş? Peki bunlarin dogal “SINIRLARI” varmi ? Bu “SINIRLAR” insanlarin çizdigi “SINIRLARLA” ayni mi? Ferdinand Macellan’in, Dio'nun yahut onun, bunun isim verdigi denizlerin, okyanuslarin SINIRLARINI (ki bunlar tarih boyunca surekli degişmiş) Allah neden mutlak “SINIR” kabul etsin ve kitabinda buna vurgu yapsin? Okyanuslarin içi cadi kazani gibi binlerce deniz, göl, irmak... ayrik duran tonlarca "su kütlesi" var. "Su kütlesinden" musluktan akan suyu anliyorsun demek. :) Kocaman "SU KUTLELERI" bunlar!Dünya üzerindeki okyanuslar,denizler gibi “büyük su kütlelerinden” bahsediyoruz burada. Evet aralarinda bir difuzyon var ama birbirlerini geçip, birleşip "TEK BIR SU KUTLESI" olabilmişler mi milyonlarca yilda? Sen onu söyle bana, iki kolu iki bileklikli süper kahraman! :))) Hem "Berzah" kelimesinden keskin bir "SINIR" anlami da çikmaz. “BERZAH” = "BEKLEME NOKTASI", "PERDE" anlamindadir. "Berzah alemi" islam eskatolojisinde öldükten sonra ölenlerin gittiği ve kıyamete kadar kaldıkları düşünülen âlem, bekleme yeridir mesela. Yahut Berzah, PERDE'nin işigi süzüp karanligi ve aydinligi ayirdigi gibi ayirir iki farkli su kutlesini. Ayrica “karişmak” diye çevrilen B-G-Y (La yebgiyan) kelimenin köküdür, SINIRI ASMAK, TECAVUZ ETMEK, IHLAL ETMEK anlamina gelmez mi diyorsun? Bak iyi araştirdin mi? Arapçada manzum bir eseri eleştiriyorsan, biraz Arapça ögren kardeş, Arapça! Ayrica “tatli sudan sudan inci mercan çikiyormuş, bilimsel bir hata buldum” diyorsun. Dikkat ettim hemende hata buluyorsun. Sakin ol yigidim heybetini gizli tut:) Furkan suresini (53), Rahman suresine (19-20) ekliyor meal yapanlarin parantez içinde yazdigini bir sureymiş gibi anlatiyorsun. Rahman suresinde nerede "tatli su" ifadesi? Yahut Furkan suresinde nerede "inci mercan"? Her iki surede benzer fenomenler vurgu oldugundan dolayı aynı olay anlatılıyor gibi algılanmışsin ama, iki surenin bağlamları ve anlattıkları şeyler çok farklı. Allahta vermeyince olmuyor işte, zorlaya zorlaya omurilik soganini yakacaksin. "Başka bir su kutlesi kastedilmiş olamaz mi? Belki biraz daha ararsak buluruz...Maalesef bulamayiz arkadaslar" dedin ve beni kalbimden vurdun:) Dört metre kare odanda hakikatin sirrina erdin ama daha insanlik olarak dünya üzerindeki okyanuslarin % 20 si hakkinda bilgi sahibi oldugumuzu,%80 nin keşfedilmeyi bekledigini bilmiyorsun :) Bu mudur nesnel araştirmacilik? Bu ne aymazlik! Ha yine senin sözünü sana hatirlatayim "şu gavur icadini dogru düzgün kullanalim arkadaşlar, dimi ama ? 3)Ayrica"Dünyanin döşenmesini "pizzanin üzerinin döşenmesine benzetiyor. Döşek dediğimiz şey düz değildir ve üstüne konulduğu şeyin şeklini alır. Waterbed’lerde büyüyen senin gibi körpelere döşegi anlatmakta zorlaniyoruz ama Turkçede "döşemek" fiilinin farkli şekillerdeki nesnelerin döşenmesi için kullanildigini ve döşemenin dümdüz durmayarak, o nesnenin şeklini aldigini bilmen lazim. Hem de yerkabuğu Kuran'ın dediği gibi sonradan şekillenmiş/döşenmiştir. Ve Hâlâ şekillenmeye devam etmektedir. “Hakkim yenildi”, “önümü kestiler”, “hocalarim beni kiskandi ” diye şikayet etmek yerine gidip bir diploma sahibi olmayi denesen fena mi olur? Burada yazar “Diamond” denen vasat youtuber'a sesleniyor... 4)"Yakin gögün" kuranda "yildizlarla süslü ve yildizlarin da atiş taneleri" diye anilmasi bile bir mucize. çünkü gözlemlenebilir evrende yildiz kumeleri manciniktan atilmiş "rum ateşi" gibi ilerliyorlar, bilinmeze dogru."Saçilmiş kum taneleri" gibiler evrende. Bir yönleri var yani. Yalniz dikkat et teleskopla bakarsan gözüne kum kaçmasin! :) Güneşimizin dahi bir yönü var biliyor musun? Solar Apex yörüngesinde Vega Yıldızına doğru hareket eder. Bak bu seferde şeytanlari göremiyorum dersen agzina küregi yersin. Onca felsefe okudum diyorsun, Kantin metafiziginde insan aklinin bu konuda otorite olmadigini hiçmi duymadin? Amatör felsefe meraklisi güzel kardeşim. :) 5)Demiri ister indirmiş olsun ister, nimet olarak anmiş olsun çok büyük ayet(işaret) Paristeki eyfel kulesi neyi sembolize ediyor acaba, Türk insaninin kendisini ancak 15 yil sonra anlayacagi güzel kardeşim? 6)Evrenin genişlemesi Zariyat 47 ? * "Daha onceden boyle çevrilmiyordu, bu yeni meallerde boyle" iddiasi ///// Zariyat 47 TABERI TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir! Biz göğü, güç ve kuvvetimizle yükselttik. Şüphesiz ki bizler o göğü genişletenleriz. O yarattıklarımızı ve yaratacaklarımızı içine alacaktır. ///// Zariyat 47 EBU'S-SUUD TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir ( Hanedan-i Osman zamanindan) "Şu göğü de kendi ellerimizle biz kurduk ve biz hiç şüphesiz onu genişletmekteyiz (ona Kadiriz)."Yani biz, I) Göğü, (Burasi senin için iyi oku :)) II)yahut gök ile yer arasını, Burasi senin için iyi oku :) III)yahut rızkı…..genişletmekteyiz. ///// Zariyat 47 KADI BEYDAVI TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir! "Göğü kuvvetle bina ettik ve gerçekten biz, elbette genişletenleriz". I)Musi' gücü yetendir, vüs'den gelir ki, takat / güç manasınadır. Musi' de harcamaya gücü yeten (zengin) demektir II)ya da göğü (Burasi senin için iyi oku :) III)yahut onunla yerin arasını (Burasi senin için iyi oku :) IV)veyahut rızkı…… genişletenleriz, demektir." Daha pek çoklari var ama bu kadar yeter...Yani hiçbirşey bilmiyorsan (لموسعون) "Lemoosi'un" kelimesini Arapçasindan Google translator 'a tercüme ettirseydin degil mi? * "Bu daha onceden biliniyordu, Papua Yeni Gine efsanelerinde de söyleniyordu" iddiasi. Zaten Kuranin mesajida bu degil mi? "Biz bütün kavimlere peygamber gönderdik" bununla birşey ispat edemezsin. *"Ya evren genişlemiyorsaaaa...Ya aletlerimiz bizi yaniltiyorsaaa..." iddiasi. Bu nasil bir kafa yapisi ? Pes dogrusu! Bu kadar cahillik ancak okuluna giderek olunur... 7)Yer ve gögün ayrilmasi olayina girmiyorum bile çünkü boş yapmişin. Iyisin, hoşsun da, ot çektikten sonra, video çekmesen be kardeş ! 8)Daglar konusunda da yaniliyorsun Diamond Tema! Dünya oluştugunda yeryüzü çok sarsintili bir yerdi, insanin dünyada"Dominant" oldugu dönem, daglarin oluştugu döneme denk düşer ki bu döneme jeoloji tarihinde "Cenozoïcum" denir. Bak bu bilgileri sana Celal hocan bile anlatmaz degerini bil :)) Al bunlara bir itiraz getir! Videosuna attigim eleştirileri işik hiziyla imha eden speedy gonzales.. Benim için berbat bir araştirmacisin,ortalama bir youtuber, heyecanli bir ergen ve sanirim diplomasiz bir felsefe meraklisisin. Not: Diamond tema denen şahsa yazilmiştir Agnostik, Deist ve Ateist arkadaşlar istifade edebilir
merhaba dostlar , Bügünkü konumuz tasarı argumanına karşı Hume'un getirdiği eleştirileri incelemek olacak .Birde diamond temanın bunu videosunda nasıl kullandığı. 1-)Hume'un işaret ettiği ilk nokta bir sonuçtan hangi çıkarımlarda bulunabileceğimiz ile ilgilidir .Bir sonuçtan hareketle bir özel sonuca ulaştığımızda birini ötekine uyumlu hale getirmemiz gerekir .Nedene sonucun üretilmesi için tam anlamıyla yeterli olanın haricinde nitelik atfedilmesi kesinlikle kabul edilemez .Hume şunlarıda ekler eğer tasarıcının planın açıklaması gerekiyorsa ,açıkla ;fakat yalnızca tasarıcı bir varlığa müracaat etme sureti ile açıkla .son olarak ise bu tasarıya tanrı demek tasarının sağladığı delilerin ötesine geçmek olur der ,Hume . cevap 1-)Hume belirli bir sonucu açıklamak için zorunlu olandan fazlasını varsaymamız gerektiğini söylerken kolayca geri çevrilemeyecek bir tespitte bulunur .Bazı nedenlerin bazı sonuçları doğurmak için yeterli karakteristikler dışında karakteristiklere sahip olduğunu kimi zaman makul bir şekilde iddia edebiliriz .Eğer x 'i bir insanın yaptığını bilirsem bunu yapanın bunu yapanın iki kolu olduğunu sahip olduğunu pekâla savunabilirim.Fakat hata yapmışda olabilirim . Yani bassettiğim yapıcı tek kolluda olabilir . 2-)Hume'un ikinci tespiti ise sadece tek bir tane evrenin mevcut olduğudur .Hume şöyle der "iki tür nesnenin bunlardan birini gördüğüm yerde alışkanlık neticesi diğeri nin varlığını cikarsayabilirim;ben buna tecrübeden doğan arguman adını veriyorum "fakat diye devam eder ,bu çıkarı fikri tasarım argumani savunucuları için kullanılamaz .Niçin ?çünkü der ,sadece tek bir alem vardır . Hume'un sadece bir tane alemin var olduğu yönündeki tespiti de böyle bir tespit yapılmasına salık verecek bazı hususlar içermektedir. bizler genellikle sonuçtan nedene doğru yaptığımız akıl yürütmelerde daha önceki örneklerin sağladığı bilgilere güveniriz.Paris 'ten gelen ve üzerinde "umarım iyisindir ,sevgiler ,ben "yazan bir mektup sizi şaşırtabilir ama ben böyle bir mektup almış olsaydım sürekli aynı şeyi yazan belirli bir arkadaşımdan geldiğini anlardım .Siz şaşırırken benim bu sonuca çıkarım vermemi sağlayan şey nedir ? 3-)mevcudiyetini şeylerin var olma biçimlerinden cikarsayabilecigimiz bir düzenleyinin var olduğunu kabul ettik diyelim böyle bir düzenleyici de açıklama gerektirmez mi ?Hume 'un bir sonraki argumanina göre bu sorunun cevapi evettir.Hume şöyle der ,"Eğer akıl neden ve sonuçla ilgili bütün o sorular hakkında aynı şekilde sezsiz kalmayacaksa bu önermenin en azından zihinsel bir dünyanın veya idealar aleminin ,tıpkı maddi dünya ve nesneler alemi gibi bir nede muhtaç olduğu düşüncesi akla gelecektir ." 4-)Hume'un dördüncü tespiti bir soru formatında düzenlenmiştir ."neden mükemmel bir antromoporf olmasın ?"diye sorar Hume .ve devam eder ,"tanri veya tanrilar maddi olduğu ;gözlerinin ellerinin burunların ağızlarının vb olduğu iddia edilmesin?"insanlar evrene bakarak bir tasarlayıcı olduğunu düşünürler .bunuda evrende gördükleri ile temellendirirler fakat bu tasarımların sahipin antromoporf bir yapıda olduklarını bildikleri halde evrenin tasarlayicisina hiç bu gözle bakmazlar . 5-)Hume bir önceki eleştirisine benzer şekilde eğer tasarlayici antromoporf bir yapıya sahip ise ve alem çok komples bir yapıda ise ben komples yapıların birden fazla tasarlayicisina olduğunu düşünürüm ozaman tanrı nin tek olmadığını düşünmek gerekir der . 6-)Hume alemin bitki gibi yaşayan bir organizma olabileceğini iddia eder . 7-)Hume evrenin var olmasının tamamem bir rastlantı olabileceğini iddia eder . Hume son itirazın da işe aslında tasarı argumanin tümüyle başarısız olduğunu çünkü evrende çok sayıda düzensiz şey olduğu söyler . cevap 1-)Hume ilk elestirisinde alemdeki düzenin bir tasarlayicisi olduğu sonucuna ulaşsak bile bunun en fazla onun sadece bir tasarıcı olduğunu soyleyebilegimizi söylüyor .o ,bizim tanrı seçeneğimizi kullanma hakkımızın olmadığı düşünür .insanın alemde gozlemledigi düzeni alemin dışındaki bir nedene atfetmeye iten husus düzene neden olan şeyin gayri maddi ,bir plan doğrultusunda hareket eden ,güçlü olduğu varsayımında nedenidir aslında .etkili olmasi icin güçlü olmalı ,alemin dışında olduğuna göre gayri maddi olmalı .öyleyse tasarı argumanin iddia ettiği gibi alemdeki düzenliligi ona dahil olmayan bir şeye atfetmekte haklıysak ,üretici varliktan daya fazlasını çıkarma hakkına da sahipi demektir .mesela " john benim odamda miydi değil miydi diye merak ettiğimi varsayin.john a işaret eden ve buradayim diyen bir notta hareketle onun odamda bulunmuş sonucuna ulsabilirm .Eğer bir kimse bana john un altı ayak uzunluğunda olduğunu elimdeki notun ise bu uzunluktaki birinin odamda bulunmuş olmadığını gösterdiğini bu nedenle söz konusu notun john un varligina işaret etmedigini söylerse john un yazma kabiliyeti olduğunu söz konusu notun john un varligina işaret ettiğini soyleyebilirim."Aynı şekilde tasarı argumanini savunan biri bu arguman tanrı yi ona atfedilen sıfatların tamamı ile ispatlayamiyor olabilir fakat onun var olduğunu destekliyor niteliktedir diyebilir . cevap2-)peki Hume'un tasarı argumanin başarısızlığının tek bir alem olduğuna bağlamasına ne demeli ?bir şeyin tavsiye edilmesini sağlayacak bazı yönleri olmamasına rağmen bu düşünce elestiriye tutulabilir .zira örneği olmayan bir şeyin hiç bir şekilde gündeme getirilemeyecegi ve cevaplandirilamaycagini kabul etmek yanlıştır .Şüphesiz bilim adamları örneği olmayan örneği olmayan bir çok şeyi açıklamaya çalışır bunun en güzel örneği insan ırkının kendisi ve alemdir. 3-Hume'un üçüncü argumani makuld mudur ? bu arguman a' yı b ile açıklayıp b 'nin açıklamasını istemeyen bir kimsenin a'yıda aciklayamayacagını savunur .Hume'un diyoglarlar adlı kitabında bir karekterinde söylediği gibi "gündelik hayatta bile her hangi bir olay için bir neden tespit edersem ;bu nedenin nedenini tespit edemiyor olmam ve hic durmadan baştan başlaması münkün ber soruyu açıklayamamam bir itiraz gerekçesi olabilir mi ?fakat bu noktada Hume'a verilebilecek daha iyi bir cevaptan söz edilebilir .düzenden sorumlu olan bir şeyin bir nedene ihtiyaç duyduğunu niçin varsayalım ?mesela şişeleri doldurmak için tasarlanmış bir fabrika makinasını ele alalım .o bir düzenin örneği iken onu tasarlayan düşünce düzenlilik sergileyen düzenin kaynağıdır .onların düzenliligi sergilemesi gereken müstakil nesnelerin aramamız gerekmez ..
aristoteles 'in 4 neden kuranmından biriside ereksel nedendir .bir olayın ve eserin tam bir açıklaması ereksel nedeninin de bilinmesi gerekir .bilinçli ve özgür bir varlık bir eser ortaya koyacağı zaman bu onun bilgi güç ve iyilik sıfatlarının gereği zorunlu olarak daima ve her an örnek bir biçimde ortaya atamaz .eser o varlığın da amacına göre şekiller alabilir .amacı belirleyen faktörler sadece kudret veya sadece bilgiye indirgenemeyecek kadar komples olabilir ..
Muazzam bir genç kendisini yetiştirip olgunlaşmış bir kişilik sen gibiler çoğalması kardeşim şu islam çoğrafyasında ozgür olmanın tek çıkar yolu bilinç ve eğitim insanın insan olabilmesi için her hangi bir dine gerek yok,
Diamond Tema'nın kanalındaki videoların her biri o kadar kaliteli ki. Aslında kendi kalitesini ortaya koymuş. Adeta araştırmaya okumaya sevk ediyor gerçekten takip etmeye değecek sayılı ınsanlardan.
merhaba dostlar , Bügünkü konumuz tasarı argumanına karşı Hume'un getirdiği eleştirileri incelemek olacak .Birde diamond temanın bunu videosunda nasıl kullandığı. 1-)Hume'un işaret ettiği ilk nokta bir sonuçtan hangi çıkarımlarda bulunabileceğimiz ile ilgilidir .Bir sonuçtan hareketle bir özel sonuca ulaştığımızda birini ötekine uyumlu hale getirmemiz gerekir .Nedene sonucun üretilmesi için tam anlamıyla yeterli olanın haricinde nitelik atfedilmesi kesinlikle kabul edilemez .Hume şunlarıda ekler eğer tasarıcının planın açıklaması gerekiyorsa ,açıkla ;fakat yalnızca tasarıcı bir varlığa müracaat etme sureti ile açıkla .son olarak ise bu tasarıya tanrı demek tasarının sağladığı delilerin ötesine geçmek olur der ,Hume . cevap 1-)Hume belirli bir sonucu açıklamak için zorunlu olandan fazlasını varsaymamız gerektiğini söylerken kolayca geri çevrilemeyecek bir tespitte bulunur .Bazı nedenlerin bazı sonuçları doğurmak için yeterli karakteristikler dışında karakteristiklere sahip olduğunu kimi zaman makul bir şekilde iddia edebiliriz .Eğer x 'i bir insanın yaptığını bilirsem bunu yapanın bunu yapanın iki kolu olduğunu sahip olduğunu pekâla savunabilirim.Fakat hata yapmışda olabilirim . Yani bassettiğim yapıcı tek kolluda olabilir . 2-)Hume'un ikinci tespiti ise sadece tek bir tane evrenin mevcut olduğudur .Hume şöyle der "iki tür nesnenin bunlardan birini gördüğüm yerde alışkanlık neticesi diğeri nin varlığını cikarsayabilirim;ben buna tecrübeden doğan arguman adını veriyorum "fakat diye devam eder ,bu çıkarı fikri tasarım argumani savunucuları için kullanılamaz .Niçin ?çünkü der ,sadece tek bir alem vardır . Hume'un sadece bir tane alemin var olduğu yönündeki tespiti de böyle bir tespit yapılmasına salık verecek bazı hususlar içermektedir. bizler genellikle sonuçtan nedene doğru yaptığımız akıl yürütmelerde daha önceki örneklerin sağladığı bilgilere güveniriz.Paris 'ten gelen ve üzerinde "umarım iyisindir ,sevgiler ,ben "yazan bir mektup sizi şaşırtabilir ama ben böyle bir mektup almış olsaydım sürekli aynı şeyi yazan belirli bir arkadaşımdan geldiğini anlardım .Siz şaşırırken benim bu sonuca çıkarım vermemi sağlayan şey nedir ? 3-)mevcudiyetini şeylerin var olma biçimlerinden cikarsayabilecigimiz bir düzenleyinin var olduğunu kabul ettik diyelim böyle bir düzenleyici de açıklama gerektirmez mi ?Hume 'un bir sonraki argumanina göre bu sorunun cevapi evettir.Hume şöyle der ,"Eğer akıl neden ve sonuçla ilgili bütün o sorular hakkında aynı şekilde sezsiz kalmayacaksa bu önermenin en azından zihinsel bir dünyanın veya idealar aleminin ,tıpkı maddi dünya ve nesneler alemi gibi bir nede muhtaç olduğu düşüncesi akla gelecektir ." 4-)Hume'un dördüncü tespiti bir soru formatında düzenlenmiştir ."neden mükemmel bir antromoporf olmasın ?"diye sorar Hume .ve devam eder ,"tanri veya tanrilar maddi olduğu ;gözlerinin ellerinin burunların ağızlarının vb olduğu iddia edilmesin?"insanlar evrene bakarak bir tasarlayıcı olduğunu düşünürler .bunuda evrende gördükleri ile temellendirirler fakat bu tasarımların sahipin antromoporf bir yapıda olduklarını bildikleri halde evrenin tasarlayicisina hiç bu gözle bakmazlar . 5-)Hume bir önceki eleştirisine benzer şekilde eğer tasarlayici antromoporf bir yapıya sahip ise ve alem çok komples bir yapıda ise ben komples yapıların birden fazla tasarlayicisina olduğunu düşünürüm ozaman tanrı nin tek olmadığını düşünmek gerekir der . 6-)Hume alemin bitki gibi yaşayan bir organizma olabileceğini iddia eder . 7-)Hume evrenin var olmasının tamamem bir rastlantı olabileceğini iddia eder . Hume son itirazın da işe aslında tasarı argumanin tümüyle başarısız olduğunu çünkü evrende çok sayıda düzensiz şey olduğu söyler . cevap 1-)Hume ilk elestirisinde alemdeki düzenin bir tasarlayicisi olduğu sonucuna ulaşsak bile bunun en fazla onun sadece bir tasarıcı olduğunu soyleyebilegimizi söylüyor .o ,bizim tanrı seçeneğimizi kullanma hakkımızın olmadığı düşünür .insanın alemde gozlemledigi düzeni alemin dışındaki bir nedene atfetmeye iten husus düzene neden olan şeyin gayri maddi ,bir plan doğrultusunda hareket eden ,güçlü olduğu varsayımında nedenidir aslında .etkili olmasi icin güçlü olmalı ,alemin dışında olduğuna göre gayri maddi olmalı .öyleyse tasarı argumanin iddia ettiği gibi alemdeki düzenliligi ona dahil olmayan bir şeye atfetmekte haklıysak ,üretici varliktan daya fazlasını çıkarma hakkına da sahipi demektir .mesela " john benim odamda miydi değil miydi diye merak ettiğimi varsayin.john a işaret eden ve buradayim diyen bir notta hareketle onun odamda bulunmuş sonucuna ulsabilirm .Eğer bir kimse bana john un altı ayak uzunluğunda olduğunu elimdeki notun ise bu uzunluktaki birinin odamda bulunmuş olmadığını gösterdiğini bu nedenle söz konusu notun john un varligina işaret etmedigini söylerse john un yazma kabiliyeti olduğunu söz konusu notun john un varligina işaret ettiğini soyleyebilirim."Aynı şekilde tasarı argumanini savunan biri bu arguman tanrı yi ona atfedilen sıfatların tamamı ile ispatlayamiyor olabilir fakat onun var olduğunu destekliyor niteliktedir diyebilir . cevap2-)peki Hume'un tasarı argumanin başarısızlığının tek bir alem olduğuna bağlamasına ne demeli ?bir şeyin tavsiye edilmesini sağlayacak bazı yönleri olmamasına rağmen bu düşünce elestiriye tutulabilir .zira örneği olmayan bir şeyin hiç bir şekilde gündeme getirilemeyecegi ve cevaplandirilamaycagini kabul etmek yanlıştır .Şüphesiz bilim adamları örneği olmayan örneği olmayan bir çok şeyi açıklamaya çalışır bunun en güzel örneği insan ırkının kendisi ve alemdir. 3-Hume'un üçüncü argumani makuld mudur ? bu arguman a' yı b ile açıklayıp b 'nin açıklamasını istemeyen bir kimsenin a'yıda aciklayamayacagını savunur .Hume'un diyoglarlar adlı kitabında bir karekterinde söylediği gibi "gündelik hayatta bile her hangi bir olay için bir neden tespit edersem ;bu nedenin nedenini tespit edemiyor olmam ve hic durmadan baştan başlaması münkün ber soruyu açıklayamamam bir itiraz gerekçesi olabilir mi ?fakat bu noktada Hume'a verilebilecek daha iyi bir cevaptan söz edilebilir .düzenden sorumlu olan bir şeyin bir nedene ihtiyaç duyduğunu niçin varsayalım ?mesela şişeleri doldurmak için tasarlanmış bir fabrika makinasını ele alalım .o bir düzenin örneği iken onu tasarlayan düşünce düzenlilik sergileyen düzenin kaynağıdır .onların düzenliligi sergilemesi gereken müstakil nesneler aramamız gerekmez ..
-)Hume evrenin tasarlayıcısında antromoporf bir yapıda olması gerektiğini söylerken hakkımıdir peki .bunu iki noktadan elestiriye biliriz ilkin evrenin tasarlayacisi evrenin dışında olduğuna göre maddi olamaz bundan çıkan zorunlu sonuç ile antromoporf bi yapida da olamaz.ikinci ise tasarı argumani evrenin tasarlayicisi nin operasyonları önce var olduğu cikariminda bulunmayı gerekcelendirmeyi sağlayacak nedenlerin bütün nitelikleri paylaştığı sonucuna ulaşmak zorunda değildir .çünkü analojiyi göre A B'yi açıklıyorsa C B'yi andırıyorsa tam olarak A 'ya benzeyen şeylerin C'yi de açıklaması zorunluluk değildir .şu analoji size yardımcı olacak . "bir ofiste çalıştığınızı düşünün ve bu ofisinizi her gün öğle yemeğinde önce Ayşe hanım isimli bir kimse siz öğle yemeğinde iken temizliyor pazartesi günü Ayşe hanımın işten kovulduğu haber alıyorsunuz .ve o gün öğle yemeğine gidiyorsunuz döndüğünüzde ise ofisin dağınık ve kirli bırakmanıza rağmen düzenli ve temizlenmiş olduğunu farkediyorsunuz ."şimdi çıkartacağınız sonuç nedir ?ofisin temizlenmiş olması peki temizlenmeye neden olan şeyin Ayşe Hanım ile tıpa tıp aynı özelliklere sahip olduğunu iddia edebilir misiniz ? 5-)Aslinda bir önceki arguman cevap olarak çok tanri iddiasının evrenin nedeninin antromoporf yapıda olmadığından dolayı cevaplamış olduk ancak şunları eklemek isterim .özelliklede politeizme karşı monoteizm savunmak için .bunu temellendirmek için ochkam ustirasi ni kullanabiliriz . Bu bize bir olayin olabildiğince az ve basit olan açıklaması en makul olandır diyor kısaca .ve bu felsefeciler arasinda kabul görmüş bir söylem .Şimdi yine videoda verilen analoji üzerinden gidelim . Eğer siz ödevinizi yapmamızsaniz ve bunu açıklamanız gerekiyor ise en az sayıda örnek vermeniz mantığa uygun olur ve inandırıcılık derecesini artırır . Mesela sadede elektrikler kesildi derseniz inandırıcı olur ama açıklamanın sayısını çoğaltır iseniz yani annem hastalandı sular yoktu babaannem ameliyat oldu gibi şeyleri de eklerseniz bir insanın başına bunların aynı anda gelme ihtimalinin mantığa aykırı gelmesi yüzünden işleriniz zorlaşır .tanri veya tanrilar konusundada şöyle düşünebilirsiniz birden çok tanri olması bize mantığın her tanrının ayrı kural koyması ayrı düzen koyması mantığını uyandırır .durum böyle olmadığına göre tek tanri inancı daha makuldur .peki sorunuz etrafında düşünelim . "Aynı düşünen aynı düzen koyan tanrilar olması " Bunuda şöyle değerlendirelim tek tanri inancına ve çok tanri inancına sahip olan kimseler nasıl açıklamalar yapicak veya kabuk edecek bakalım . 1.durum :eğer bir insan tek tanri inancına sahip ise -sadece tanrıya inanamasi veya varligina arguman sunması yeter . 2.durum :eğer bir insan çok tanri inancına sahip ise 1-)bu tanrıların var olduğuna dair mantık yürütmesi nedir ? 2-)bu tanrıların anlaştığı ve aynı hareket ettiğine dair tek tanri inancına karşı yürüttüğü mantık nedir ? 3-)bu tanrıların tam olarak sayısı hakkinda düşüncesi nedir ? 4-)bu tanrıların sonsuz gucte veya birbirleri arasında güç dengesi olup olmadığına dair mantık yürütmesi nedir ? (Bu sorunun sebebi bu tanrilar bir güç sahipi veya bir eylem gerçekleştirmek için birbirine bağlı olmalı veya izin almali dediniz gibi anlaşmak için birisi diğerini dinlemeli buda klasik teizmdeki tanri inancına uzak ) Görüldüğü gibi eğer bir tanrı inancına sahip olunacaksa bunun monoteist (tek tanrılı )bir inanc olması politeist (çok tanrılı ) bir inanc olması gerek ochkam ustirasi mantığı gerekse klasik teizm mantığı açısından daha makul . 6-)Hume'un evren ile canlı organizmalar arasında kurduğu ilişki makul mu ?evrenle canlı organizmalar arasında ilişki kursak bile evrendeki düzen ile karşı karşıya kalırız .swinburne bu olayı çok güzel aciklamakta bununla ilgili yazim olacağı için ve diamond tema videosunda bunu kullanmadığı için bu elestiri daha sonra ele alıcam . 7-) hume nun şans faktörüne dayandırdığı itiraza gelince : evren bir zamanlar kaos içinde bulunmuş olabilir şu anki düzenli evrende böyle bir durumundan türemis olabilir .hume evrenin şu anda acıklanması gerektigi bir kaos durumunda bulunmadığı gerceğini etkilemei gerekmeyen bir mantıksal bahsetmektedir evren hakkında şans faktörünü işin içine katmaksızın yapılan acıklamaların güvenirliği her gecen gün artmaktadır swinburen un de one sürdüğü gibi bir şeyin bir şeyin 1960 da düzenli hareket ettiğini söyler ve o şeyin 1961 1962 vs. düzenli hareket etmeye devam ettigine sahit olursak baştaki iddamızın ğüvenirligi giderek azalır .her ne suretle olursa olsun bir sey sans eşeri vuku buluyorsa orada nedensellikten veya gerceklesmekte olan bir plandan bahsedilemeyecegini düsünmem,z niçin gereksin ?papa nın romada ABD baskanın ise newyork ta aynı anda hapşırdıklarını varsayalım hapşırma eylemindeki bu eş zamanlılıga bir seyın neden oldugunu düşünmemiz mi gerekir ?elbette gerekmez .bu tamamem tesadüfi bir seydir .fakat papa ve başkanın hapsırmalarının nedensel bir açıklama bir açıklamasının varsayma eğiliminde olmazdık . Hume'un son tespitine nasıl bir cevap verilebilir ?bu tespit bir yönü itibari ile tamamem doğrudur .mesela bazı doğal hadiseler vb. fakat her tikel seyin başka tiken şeylere hizmet ettiğini düşünmediğimiz sürece .bu durum tasarı argumanini savunanları yildirmaması gerekir bununla ilgili çok güzel bir yapboz analojisi örneğin var "Hassas ayar argumani ve eleştirileri "adli yazımda okuyabilirsiniz..
merhaba dostlar , Bügünkü konumuz tasarı argumanına karşı Hume'un getirdiği eleştirileri incelemek olacak .Birde diamond temanın bunu videosunda nasıl kullandığı. 1-)Hume'un işaret ettiği ilk nokta bir sonuçtan hangi çıkarımlarda bulunabileceğimiz ile ilgilidir .Bir sonuçtan hareketle bir özel sonuca ulaştığımızda birini ötekine uyumlu hale getirmemiz gerekir .Nedene sonucun üretilmesi için tam anlamıyla yeterli olanın haricinde nitelik atfedilmesi kesinlikle kabul edilemez .Hume şunlarıda ekler eğer tasarıcının planın açıklaması gerekiyorsa ,açıkla ;fakat yalnızca tasarıcı bir varlığa müracaat etme sureti ile açıkla .son olarak ise bu tasarıya tanrı demek tasarının sağladığı delilerin ötesine geçmek olur der ,Hume . cevap 1-)Hume belirli bir sonucu açıklamak için zorunlu olandan fazlasını varsaymamız gerektiğini söylerken kolayca geri çevrilemeyecek bir tespitte bulunur .Bazı nedenlerin bazı sonuçları doğurmak için yeterli karakteristikler dışında karakteristiklere sahip olduğunu kimi zaman makul bir şekilde iddia edebiliriz .Eğer x 'i bir insanın yaptığını bilirsem bunu yapanın bunu yapanın iki kolu olduğunu sahip olduğunu pekâla savunabilirim.Fakat hata yapmışda olabilirim . Yani bassettiğim yapıcı tek kolluda olabilir . 2-)Hume'un ikinci tespiti ise sadece tek bir tane evrenin mevcut olduğudur .Hume şöyle der "iki tür nesnenin bunlardan birini gördüğüm yerde alışkanlık neticesi diğeri nin varlığını cikarsayabilirim;ben buna tecrübeden doğan arguman adını veriyorum "fakat diye devam eder ,bu çıkarı fikri tasarım argumani savunucuları için kullanılamaz .Niçin ?çünkü der ,sadece tek bir alem vardır . Hume'un sadece bir tane alemin var olduğu yönündeki tespiti de böyle bir tespit yapılmasına salık verecek bazı hususlar içermektedir. bizler genellikle sonuçtan nedene doğru yaptığımız akıl yürütmelerde daha önceki örneklerin sağladığı bilgilere güveniriz.Paris 'ten gelen ve üzerinde "umarım iyisindir ,sevgiler ,ben "yazan bir mektup sizi şaşırtabilir ama ben böyle bir mektup almış olsaydım sürekli aynı şeyi yazan belirli bir arkadaşımdan geldiğini anlardım .Siz şaşırırken benim bu sonuca çıkarım vermemi sağlayan şey nedir ? 3-)mevcudiyetini şeylerin var olma biçimlerinden cikarsayabilecigimiz bir düzenleyinin var olduğunu kabul ettik diyelim böyle bir düzenleyici de açıklama gerektirmez mi ?Hume 'un bir sonraki argumanina göre bu sorunun cevapi evettir.Hume şöyle der ,"Eğer akıl neden ve sonuçla ilgili bütün o sorular hakkında aynı şekilde sezsiz kalmayacaksa bu önermenin en azından zihinsel bir dünyanın veya idealar aleminin ,tıpkı maddi dünya ve nesneler alemi gibi bir nede muhtaç olduğu düşüncesi akla gelecektir ." 4-)Hume'un dördüncü tespiti bir soru formatında düzenlenmiştir ."neden mükemmel bir antromoporf olmasın ?"diye sorar Hume .ve devam eder ,"tanri veya tanrilar maddi olduğu ;gözlerinin ellerinin burunların ağızlarının vb olduğu iddia edilmesin?"insanlar evrene bakarak bir tasarlayıcı olduğunu düşünürler .bunuda evrende gördükleri ile temellendirirler fakat bu tasarımların sahipin antromoporf bir yapıda olduklarını bildikleri halde evrenin tasarlayicisina hiç bu gözle bakmazlar . 5-)Hume bir önceki eleştirisine benzer şekilde eğer tasarlayici antromoporf bir yapıya sahip ise ve alem çok komples bir yapıda ise ben komples yapıların birden fazla tasarlayicisina olduğunu düşünürüm ozaman tanrı nin tek olmadığını düşünmek gerekir der . 6-)Hume alemin bitki gibi yaşayan bir organizma olabileceğini iddia eder . 7-)Hume evrenin var olmasının tamamem bir rastlantı olabileceğini iddia eder . Hume son itirazın da işe aslında tasarı argumanin tümüyle başarısız olduğunu çünkü evrende çok sayıda düzensiz şey olduğu söyler . cevap 1-)Hume ilk elestirisinde alemdeki düzenin bir tasarlayicisi olduğu sonucuna ulaşsak bile bunun en fazla onun sadece bir tasarıcı olduğunu soyleyebilegimizi söylüyor .o ,bizim tanrı seçeneğimizi kullanma hakkımızın olmadığı düşünür .insanın alemde gozlemledigi düzeni alemin dışındaki bir nedene atfetmeye iten husus düzene neden olan şeyin gayri maddi ,bir plan doğrultusunda hareket eden ,güçlü olduğu varsayımında nedenidir aslında .etkili olmasi icin güçlü olmalı ,alemin dışında olduğuna göre gayri maddi olmalı .öyleyse tasarı argumanin iddia ettiği gibi alemdeki düzenliligi ona dahil olmayan bir şeye atfetmekte haklıysak ,üretici varliktan daya fazlasını çıkarma hakkına da sahipi demektir .mesela " john benim odamda miydi değil miydi diye merak ettiğimi varsayin.john a işaret eden ve buradayim diyen bir notta hareketle onun odamda bulunmuş sonucuna ulsabilirm .Eğer bir kimse bana john un altı ayak uzunluğunda olduğunu elimdeki notun ise bu uzunluktaki birinin odamda bulunmuş olmadığını gösterdiğini bu nedenle söz konusu notun john un varligina işaret etmedigini söylerse john un yazma kabiliyeti olduğunu söz konusu notun john un varligina işaret ettiğini soyleyebilirim."Aynı şekilde tasarı argumanini savunan biri bu arguman tanrı yi ona atfedilen sıfatların tamamı ile ispatlayamiyor olabilir fakat onun var olduğunu destekliyor niteliktedir diyebilir . cevap2-)peki Hume'un tasarı argumanin başarısızlığının tek bir alem olduğuna bağlamasına ne demeli ?bir şeyin tavsiye edilmesini sağlayacak bazı yönleri olmamasına rağmen bu düşünce elestiriye tutulabilir .zira örneği olmayan bir şeyin hiç bir şekilde gündeme getirilemeyecegi ve cevaplandirilamaycagini kabul etmek yanlıştır .Şüphesiz bilim adamları örneği olmayan örneği olmayan bir çok şeyi açıklamaya çalışır bunun en güzel örneği insan ırkının kendisi ve alemdir. 3-Hume'un üçüncü argumani makuld mudur ? bu arguman a' yı b ile açıklayıp b 'nin açıklamasını istemeyen bir kimsenin a'yıda aciklayamayacagını savunur .Hume'un diyoglarlar adlı kitabında bir karekterinde söylediği gibi "gündelik hayatta bile her hangi bir olay için bir neden tespit edersem ;bu nedenin nedenini tespit edemiyor olmam ve hic durmadan baştan başlaması münkün ber soruyu açıklayamamam bir itiraz gerekçesi olabilir mi ?fakat bu noktada Hume'a verilebilecek daha iyi bir cevaptan söz edilebilir .düzenden sorumlu olan bir şeyin bir nedene ihtiyaç duyduğunu niçin varsayalım ?mesela şişeleri doldurmak için tasarlanmış bir fabrika makinasını ele alalım .o bir düzenin örneği iken onu tasarlayan düşünce düzenlilik sergileyen düzenin kaynağıdır .onların düzenliligi sergilemesi gereken müstakil nesneler aramamız gerekmez .
-)Hume evrenin tasarlayıcısında antromoporf bir yapıda olması gerektiğini söylerken hakkımıdir peki .bunu iki noktadan elestiriye biliriz ilkin evrenin tasarlayacisi evrenin dışında olduğuna göre maddi olamaz bundan çıkan zorunlu sonuç ile antromoporf bi yapida da olamaz.ikinci ise tasarı argumani evrenin tasarlayicisi nin operasyonları önce var olduğu cikariminda bulunmayı gerekcelendirmeyi sağlayacak nedenlerin bütün nitelikleri paylaştığı sonucuna ulaşmak zorunda değildir .çünkü analojiyi göre A B'yi açıklıyorsa C B'yi andırıyorsa tam olarak A 'ya benzeyen şeylerin C'yi de açıklaması zorunluluk değildir .şu analoji size yardımcı olacak . "bir ofiste çalıştığınızı düşünün ve bu ofisinizi her gün öğle yemeğinde önce Ayşe hanım isimli bir kimse siz öğle yemeğinde iken temizliyor pazartesi günü Ayşe hanımın işten kovulduğu haber alıyorsunuz .ve o gün öğle yemeğine gidiyorsunuz döndüğünüzde ise ofisin dağınık ve kirli bırakmanıza rağmen düzenli ve temizlenmiş olduğunu farkediyorsunuz ."şimdi çıkartacağınız sonuç nedir ?ofisin temizlenmiş olması peki temizlenmeye neden olan şeyin Ayşe Hanım ile tıpa tıp aynı özelliklere sahip olduğunu iddia edebilir misiniz ? 5-)Aslinda bir önceki arguman cevap olarak çok tanri iddiasının evrenin nedeninin antromoporf yapıda olmadığından dolayı cevaplamış olduk ancak şunları eklemek isterim .özelliklede politeizme karşı monoteizm savunmak için .bunu temellendirmek için ochkam ustirasi ni kullanabiliriz . Bu bize bir olayin olabildiğince az ve basit olan açıklaması en makul olandır diyor kısaca .ve bu felsefeciler arasinda kabul görmüş bir söylem .Şimdi yine videoda verilen analoji üzerinden gidelim . Eğer siz ödevinizi yapmamızsaniz ve bunu açıklamanız gerekiyor ise en az sayıda örnek vermeniz mantığa uygun olur ve inandırıcılık derecesini artırır . Mesela sadede elektrikler kesildi derseniz inandırıcı olur ama açıklamanın sayısını çoğaltır iseniz yani annem hastalandı sular yoktu babaannem ameliyat oldu gibi şeyleri de eklerseniz bir insanın başına bunların aynı anda gelme ihtimalinin mantığa aykırı gelmesi yüzünden işleriniz zorlaşır .tanri veya tanrilar konusundada şöyle düşünebilirsiniz birden çok tanri olması bize mantığın her tanrının ayrı kural koyması ayrı düzen koyması mantığını uyandırır .durum böyle olmadığına göre tek tanri inancı daha makuldur .peki sorunuz etrafında düşünelim . "Aynı düşünen aynı düzen koyan tanrilar olması " Bunuda şöyle değerlendirelim tek tanri inancına ve çok tanri inancına sahip olan kimseler nasıl açıklamalar yapicak veya kabuk edecek bakalım . 1.durum :eğer bir insan tek tanri inancına sahip ise -sadece tanrıya inanamasi veya varligina arguman sunması yeter . 2.durum :eğer bir insan çok tanri inancına sahip ise 1-)bu tanrıların var olduğuna dair mantık yürütmesi nedir ? 2-)bu tanrıların anlaştığı ve aynı hareket ettiğine dair tek tanri inancına karşı yürüttüğü mantık nedir ? 3-)bu tanrıların tam olarak sayısı hakkinda düşüncesi nedir ? 4-)bu tanrıların sonsuz gucte veya birbirleri arasında güç dengesi olup olmadığına dair mantık yürütmesi nedir ? (Bu sorunun sebebi bu tanrilar bir güç sahipi veya bir eylem gerçekleştirmek için birbirine bağlı olmalı veya izin almali dediniz gibi anlaşmak için birisi diğerini dinlemeli buda klasik teizmdeki tanri inancına uzak ) Görüldüğü gibi eğer bir tanrı inancına sahip olunacaksa bunun monoteist (tek tanrılı )bir inanc olması politeist (çok tanrılı ) bir inanc olması gerek ochkam ustirasi mantığı gerekse klasik teizm mantığı açısından daha makul . 6-)Hume'un evren ile canlı organizmalar arasında kurduğu ilişki makul mu ?evrenle canlı organizmalar arasında ilişki kursak bile evrendeki düzen ile karşı karşıya kalırız .swinburne bu olayı çok güzel aciklamakta bununla ilgili yazim olacağı için ve diamond tema videosunda bunu kullanmadığı için bu elestiri daha sonra ele alıcam . 7-) hume nun şans faktörüne dayandırdığı itiraza gelince : evren bir zamanlar kaos içinde bulunmuş olabilir şu anki düzenli evrende böyle bir durumundan türemis olabilir .hume evrenin şu anda acıklanması gerektigi bir kaos durumunda bulunmadığı gerceğini etkilemei gerekmeyen bir mantıksal bahsetmektedir evren hakkında şans faktörünü işin içine katmaksızın yapılan acıklamaların güvenirliği her gecen gün artmaktadır swinburen un de one sürdüğü gibi bir şeyin bir şeyin 1960 da düzenli hareket ettiğini söyler ve o şeyin 1961 1962 vs. düzenli hareket etmeye devam ettigine sahit olursak baştaki iddamızın ğüvenirligi giderek azalır .her ne suretle olursa olsun bir sey sans eşeri vuku buluyorsa orada nedensellikten veya gerceklesmekte olan bir plandan bahsedilemeyecegini düsünmem,z niçin gereksin ?papa nın romada ABD baskanın ise newyork ta aynı anda hapşırdıklarını varsayalım hapşırma eylemindeki bu eş zamanlılıga bir seyın neden oldugunu düşünmemiz mi gerekir ?elbette gerekmez .bu tamamem tesadüfi bir seydir .fakat papa ve başkanın hapsırmalarının nedensel bir açıklama bir açıklamasının varsayma eğiliminde olmazdık . Hume'un son tespitine nasıl bir cevap verilebilir ?bu tespit bir yönü itibari ile tamamem doğrudur .mesela bazı doğal hadiseler vb. fakat her tikel seyin başka tiken şeylere hizmet ettiğini düşünmediğimiz sürece .bu durum tasarı argumanini savunanları yildirmaması gerekir bununla ilgili çok güzel bir yapboz analojisi örneğin var "Hassas ayar argumani ve eleştirileri "adli yazımda okuyabilirsiniz. Tepkiler:fameraft
@@emerhaba1249 açıkça söylemek gerekirse bu konuları önceden çok kez okumaya çalıştım ama daha sonra saldım.Dediğinde haklı olabilirsin. Diamond'ın anlatımıyla öğrenmek hoşuma gidiyor. Görüşüne saygı duyuyorum. Aynı hassaslığı göstermeni isterim.
Türkiye’de agnostisizm inancını bilen “inanan” demiyorum böylesi bir inançtan haberi olan insan belki %1 bile değil. videoyu izleyenlerin büyük kısmı agnostisizm inancını keşfederek izliyorlar :) bu nedenle çok başarılı bir çalışma olmuş tebrik ederim ve ülkemizde inançlar kısmında deizm ve agnostisizm çok noksan bir konumda bilinmiyor en azından ateizme sıkışmış insanlar için çok faydalı bir içerik olmuş.
Koskoca videoda tek bir kere "eee,üüü,hmmm" yapmadı,açıklayıcı,detaylı ve mantıklı konuştu.Bu adam konuşsa 2 saat dinlersin ve zamanın farkına bile varmazsın.(ya olm zayıf agnostik olduğumu farkettim amk,teknoloji insanlığa yaramadı,cehennemlik olucaz,zayıflığımdan faydalanıp beni başarıyla manipüle etmis gibi hissediyorum)
Videosuna attigim eleştirileri işik hiziyla imha ettigi için her ortamda paylaşacagim ! Türkiye'nin de artik dünya çapinda bir filozofu var dediler geldik... Bir kaç videosunu izledik. Bu Diamond Tema Kitap filan okumuyor, directement tribünlere oynuyor. Ama sözlerinin detayında onun filozoftan daha öte bir şey olduğu su götürmez bir gerçektir. öyle ki bu Diamond her anlamda insan denen muamma varlığın en cin fikirlisi ve dahi aynı zamanda ticari zekasiyla en iş bileninin sıfatını almayı bile hak eder. Ve tabi bunlari söylememe bile gerek yok. Düşmanlarini kendi üzerinden prim yapmakla suçlarken, o kisa zamanda zengin olmayi bilmiştir. Kimilerine göre onu eleştiremezsin ve ondan hiçbir zaman daha çok bilemezsin çünkü etraf onu savunmaya hazir bekleyen ergenler kayniyordur ve o şu anda kitap okuyordur…her daim kitap okuyordur.. yalniz kitap okuyordur :)) Yani öylesine değişik bir tür, hatta "Aliendir"kendisi, belkide bir "Übermensch". Evrensel klisesi hristiyanlik konusunda getirdigi kritigi, güzel çürütmüş. Tevrat eleştirisi de amatörce, internette dolaşan yalan yanliş bilgilerin üzerine video çekmiş hepsi bu. Kitap okumayan bir millettik bu boşlugu, bu ve bunun gibiler iyi doldurdular. Ne diyeyim? Söylesem tesiri yok, sussam gönül razi degil ! Bu da Kuran hakkinda çektigi videoya gelsin. 1)Diamond "atilan suyun" testislerde mi üretildigini söylüyor? Bana mi öyle geldi? Sesli güldüm kendisine…Ya ayetteki suyu spermle kariştirmiş yada bilinçli çarpitmiş, bilgisi gerçekten ilkokul seviyesindeymiş. Sana okullarda ögrenemedigini, ben izah edeyim! Ayetin konusu olan “atilan suyun” sadece %1 - %5 kadari testislerde üretilir ve yukarida diger sularla birleşerek bir karişim olarak atilir. Simdi su nerden geliyormuş testislerden mi? Ayrica "Kuranin yazari testislerde sperm (sperm diyorum bak "atilan suyla" karistirmayasin) üretildiginden habersizdi"iddianda çürük. Peki bu hadisi nereye koyacagiz mesela ? "Erkeklik yumurtalarimizi çikartip hadim olalim mi? diye sorduk resulullah bizi hadim olmaktan nehyetti" (Buhari/nikah/8). Sen neyin iddiasindasin süper zeka? :)) Yok ben suyun atildigi bölgeye "iki kemik arasina"takildim diyorsan, kaburgayla omurga arasina insan anatomisinde"Torso" denir ki üreme organlarida pek çok organ gibi buradadir. Pekala buna vurgu yapilmişda olabilir.En azindan senin saçmaliklarindan kulaga daha makul geliyor:) Dinleyici kitlen kim senin? Içinde yada yakin çevrende hiç mi bir bu konunun uzmani mesela bir ürolog yahut bir ilahiyatçi yok. Keşke video çekmeden, önünde durdugun kitapliktaki kitaplari okusaydin en azindan okudugunu anlama kabiliyetin gelişirdi" :) 2)Adam açiktan yalan söylüyor ama muthiş bir özgüvenle yapiyor."Su kutleleri karişiyor" diyor. Yukardan bakinca öyle gözüküyormuş! Dünya üzerinde tek bir homojen ayni sicakliga, basinca ve tuz oranina sahip su kutlesinden söz edebilirmiyiz? Yoksa sular arasinda bir ayriklik söz konusu mu? Ayrica bu denizlere bu isimleri kim vermiş? Peki bunlarin dogal “SINIRLARI” varmi ? Bu “SINIRLAR” insanlarin çizdigi “SINIRLARLA” ayni mi? Ferdinand Macellan’in, Dio'nun yahut onun, bunun isim verdigi denizlerin, okyanuslarin SINIRLARINI (ki bunlar tarih boyunca surekli degişmiş) Allah neden mutlak “SINIR” kabul etsin ve kitabinda buna vurgu yapsin? Okyanuslarin içi cadi kazani gibi binlerce deniz, göl, irmak... ayrik duran tonlarca "su kütlesi" var. "Su kütlesinden" musluktan akan suyu anliyorsun demek. :) Kocaman "SU KUTLELERI" bunlar!Dünya üzerindeki okyanuslar,denizler gibi “büyük su kütlelerinden” bahsediyoruz burada. Evet aralarinda bir difuzyon var ama birbirlerini geçip, birleşip "TEK BIR SU KUTLESI" olabilmişler mi milyonlarca yilda? Sen onu söyle bana, iki kolu iki bileklikli süper kahraman! :))) Hem "Berzah" kelimesinden keskin bir "SINIR" anlami da çikmaz. “BERZAH” = "BEKLEME NOKTASI", "PERDE" anlamindadir. "Berzah alemi" islam eskatolojisinde öldükten sonra ölenlerin gittiği ve kıyamete kadar kaldıkları düşünülen âlem, bekleme yeridir mesela. Yahut Berzah, PERDE'nin işigi süzüp karanligi ve aydinligi ayirdigi gibi ayirir iki farkli su kutlesini. Ayrica “karişmak” diye çevrilen B-G-Y (La yebgiyan) kelimenin köküdür, SINIRI ASMAK, TECAVUZ ETMEK, IHLAL ETMEK anlamina gelmez mi diyorsun? Bak iyi araştirdin mi? Arapçada manzum bir eseri eleştiriyorsan, biraz Arapça ögren kardeş, Arapça! Ayrica “tatli sudan sudan inci mercan çikiyormuş, bilimsel bir hata buldum” diyorsun. Dikkat ettim hemende hata buluyorsun. Sakin ol yigidim heybetini gizli tut:) Furkan suresini (53), Rahman suresine (19-20) ekliyor meal yapanlarin parantez içinde yazdigini bir sureymiş gibi anlatiyorsun. Rahman suresinde nerede "tatli su" ifadesi? Yahut Furkan suresinde nerede "inci mercan"? Her iki surede benzer fenomenler vurgu oldugundan dolayı aynı olay anlatılıyor gibi algılanmışsin ama, iki surenin bağlamları ve anlattıkları şeyler çok farklı. Allahta vermeyince olmuyor işte, zorlaya zorlaya omurilik soganini yakacaksin. "Başka bir su kutlesi kastedilmiş olamaz mi? Belki biraz daha ararsak buluruz...Maalesef bulamayiz arkadaslar" dedin ve beni kalbimden vurdun:) Dört metre kare odanda hakikatin sirrina erdin ama daha insanlik olarak dünya üzerindeki okyanuslarin % 20 si hakkinda bilgi sahibi oldugumuzu,%80 nin keşfedilmeyi bekledigini bilmiyorsun :))) Bu mudur nesnel araştirmacilik? Bu ne aymazlik! Ha yine senin sözünü sana hatirlatayim "şu gavur icadini dogru düzgün kullanalim arkadaşlar, dimi ama ? 3)Ayrica"Dünyanin döşenmesini "pizzanin üzerinin döşenmesine benzetiyor. Döşek dediğimiz şey düz değildir ve üstüne konulduğu şeyin şeklini alır. Waterbed’lerde büyüyen senin gibi körpelere döşegi anlatmakta zorlaniyoruz ama Turkçede "döşemek" fiilinin farkli şekillerdeki nesnelerin döşenmesi için kullanildigini ve döşemenin dümdüz durmayarak, o nesnenin şeklini aldigini bilmen lazim. Hem de yerkabuğu Kuran'ın dediği gibi sonradan şekillenmiş/döşenmiştir. Ve Hâlâ şekillenmeye devam etmektedir. “Hakkim yenildi”, “önümü kestiler”, “hocalarim beni kiskandi ” diye şikayet etmek yerine gidip bir diploma sahibi olmayi denesen fena mi olur? Burada yazar “Diamond” denen vasat youtuber'a sesleniyor... 4)"Yakin gögün" kuranda "yildizlarla süslü ve yildizlarin da atiş taneleri" diye anilmasi bile bir mucize. çünkü gözlemlenebilir evrende yildiz kumeleri manciniktan atilmiş "rum ateşi" gibi ilerliyorlar, bilinmeze dogru."Saçilmiş kum taneleri" gibiler evrende. Bir yönleri var yani. Yalniz dikkat et teleskopla bakarsan gözüne kum kaçmasin! :) Güneşimizin dahi bir yönü var biliyor musun? Solar Apex yörüngesinde Vega Yıldızına doğru hareket eder. Bak bu seferde şeytanlari göremiyorum dersen agzina küregi yersin. Onca felsefe okudum diyorsun, Kantin metafiziginde insan aklinin bu konuda otorite olmadigini hiçmi duymadin? Amatör felsefe meraklisi güzel kardeşim. :) 5)Demiri ister indirmiş olsun ister, nimet olarak anmiş olsun çok büyük ayet(işaret) Paristeki eyfel kulesi neyi sembolize ediyor acaba, Türk insaninin kendisini ancak 15 yil sonra anlayacagi güzel kardeşim? 6)Evrenin genişlemesi Zariyat 47 ? * "Daha onceden boyle çevrilmiyordu, bu yeni meallerde boyle" iddiasi ///// Zariyat 47 TABERI TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir! Biz göğü, güç ve kuvvetimizle yükselttik. Şüphesiz ki bizler o göğü genişletenleriz. O yarattıklarımızı ve yaratacaklarımızı içine alacaktır. ///// Zariyat 47 EBU'S-SUUD TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir ( Hanedan-i Osman zamanindan) "Şu göğü de kendi ellerimizle biz kurduk ve biz hiç şüphesiz onu genişletmekteyiz (ona Kadiriz)."Yani biz, I) Göğü, (Burasi senin için iyi oku :)) II)yahut gök ile yer arasını, Burasi senin için iyi oku :) III)yahut rızkı…..genişletmekteyiz. ///// Zariyat 47 KADI BEYDAVI TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir! "Göğü kuvvetle bina ettik ve gerçekten biz, elbette genişletenleriz". I)Musi' gücü yetendir, vüs'den gelir ki, takat / güç manasınadır. Musi' de harcamaya gücü yeten (zengin) demektir II)ya da göğü (Burasi senin için iyi oku :) III)yahut onunla yerin arasını (Burasi senin için iyi oku :) IV)veyahut rızkı…… genişletenleriz, demektir." Daha pek çoklari var ama bu kadar yeter...Yani hiçbirşey bilmiyorsan (لموسعون) "Lemoosi'un" kelimesini Arapçasindan Google translator 'a tercüme ettirseydin degil mi? * "Bu daha onceden biliniyordu, Papua Yeni Gine efsanelerinde de söyleniyordu" iddiasi. Zaten Kuranin mesajida bu degil mi? "Biz bütün kavimlere peygamber gönderdik" bununla birşey ispat edemezsin. *"Ya evren genişlemiyorsaaaa...Ya aletlerimiz bizi yaniltiyorsaaa..." iddiasi. Bu nasil bir kafa yapisi ? Pes dogrusu! Bu kadar cahillik ancak okuluna giderek olunur... 7)Yer ve gögün ayrilmasi olayina girmiyorum bile çünkü boş yapmişin. Iyisin, hoşsun da, ot çektikten sonra, video çekmesen be kardeş ! 8)Daglar konusunda da yaniliyorsun Diamond Tema! Dünya oluştugunda yeryüzü çok sarsintili bir yerdi, insanin dünyada"Dominant" oldugu dönem, daglarin oluştugu döneme denk düşer ki bu döneme jeoloji tarihinde "Cenozoïcum" denir. Bak bu bilgileri sana Celal hocan bile anlatmaz degerini bil :)) Al bunlara bir itiraz getir! Videosuna attigim eleştirileri işik hiziyla imha eden speedy gonzales.. Benim için berbat bir araştirmacisin,ortalama bir youtuber, heyecanli bir ergen ve sanirim diplomasiz bir felsefe meraklisisin. Not: Diamond tema denen şahsa yazilmiştir Agnostik, Deist ve Ateist arkadaşlar istifade edebilir
merhaba dostlar , Bügünkü konumuz tasarı argumanına karşı Hume'un getirdiği eleştirileri incelemek olacak .Birde diamond temanın bunu videosunda nasıl kullandığı. 1-)Hume'un işaret ettiği ilk nokta bir sonuçtan hangi çıkarımlarda bulunabileceğimiz ile ilgilidir .Bir sonuçtan hareketle bir özel sonuca ulaştığımızda birini ötekine uyumlu hale getirmemiz gerekir .Nedene sonucun üretilmesi için tam anlamıyla yeterli olanın haricinde nitelik atfedilmesi kesinlikle kabul edilemez .Hume şunlarıda ekler eğer tasarıcının planın açıklaması gerekiyorsa ,açıkla ;fakat yalnızca tasarıcı bir varlığa müracaat etme sureti ile açıkla .son olarak ise bu tasarıya tanrı demek tasarının sağladığı delilerin ötesine geçmek olur der ,Hume . cevap 1-)Hume belirli bir sonucu açıklamak için zorunlu olandan fazlasını varsaymamız gerektiğini söylerken kolayca geri çevrilemeyecek bir tespitte bulunur .Bazı nedenlerin bazı sonuçları doğurmak için yeterli karakteristikler dışında karakteristiklere sahip olduğunu kimi zaman makul bir şekilde iddia edebiliriz .Eğer x 'i bir insanın yaptığını bilirsem bunu yapanın bunu yapanın iki kolu olduğunu sahip olduğunu pekâla savunabilirim.Fakat hata yapmışda olabilirim . Yani bassettiğim yapıcı tek kolluda olabilir . 2-)Hume'un ikinci tespiti ise sadece tek bir tane evrenin mevcut olduğudur .Hume şöyle der "iki tür nesnenin bunlardan birini gördüğüm yerde alışkanlık neticesi diğeri nin varlığını cikarsayabilirim;ben buna tecrübeden doğan arguman adını veriyorum "fakat diye devam eder ,bu çıkarı fikri tasarım argumani savunucuları için kullanılamaz .Niçin ?çünkü der ,sadece tek bir alem vardır . Hume'un sadece bir tane alemin var olduğu yönündeki tespiti de böyle bir tespit yapılmasına salık verecek bazı hususlar içermektedir. bizler genellikle sonuçtan nedene doğru yaptığımız akıl yürütmelerde daha önceki örneklerin sağladığı bilgilere güveniriz.Paris 'ten gelen ve üzerinde "umarım iyisindir ,sevgiler ,ben "yazan bir mektup sizi şaşırtabilir ama ben böyle bir mektup almış olsaydım sürekli aynı şeyi yazan belirli bir arkadaşımdan geldiğini anlardım .Siz şaşırırken benim bu sonuca çıkarım vermemi sağlayan şey nedir ? 3-)mevcudiyetini şeylerin var olma biçimlerinden cikarsayabilecigimiz bir düzenleyinin var olduğunu kabul ettik diyelim böyle bir düzenleyici de açıklama gerektirmez mi ?Hume 'un bir sonraki argumanina göre bu sorunun cevapi evettir.Hume şöyle der ,"Eğer akıl neden ve sonuçla ilgili bütün o sorular hakkında aynı şekilde sezsiz kalmayacaksa bu önermenin en azından zihinsel bir dünyanın veya idealar aleminin ,tıpkı maddi dünya ve nesneler alemi gibi bir nede muhtaç olduğu düşüncesi akla gelecektir ." 4-)Hume'un dördüncü tespiti bir soru formatında düzenlenmiştir ."neden mükemmel bir antromoporf olmasın ?"diye sorar Hume .ve devam eder ,"tanri veya tanrilar maddi olduğu ;gözlerinin ellerinin burunların ağızlarının vb olduğu iddia edilmesin?"insanlar evrene bakarak bir tasarlayıcı olduğunu düşünürler .bunuda evrende gördükleri ile temellendirirler fakat bu tasarımların sahipin antromoporf bir yapıda olduklarını bildikleri halde evrenin tasarlayicisina hiç bu gözle bakmazlar . 5-)Hume bir önceki eleştirisine benzer şekilde eğer tasarlayici antromoporf bir yapıya sahip ise ve alem çok komples bir yapıda ise ben komples yapıların birden fazla tasarlayicisina olduğunu düşünürüm ozaman tanrı nin tek olmadığını düşünmek gerekir der . 6-)Hume alemin bitki gibi yaşayan bir organizma olabileceğini iddia eder . 7-)Hume evrenin var olmasının tamamem bir rastlantı olabileceğini iddia eder . Hume son itirazın da işe aslında tasarı argumanin tümüyle başarısız olduğunu çünkü evrende çok sayıda düzensiz şey olduğu söyler . cevap 1-)Hume ilk elestirisinde alemdeki düzenin bir tasarlayicisi olduğu sonucuna ulaşsak bile bunun en fazla onun sadece bir tasarıcı olduğunu soyleyebilegimizi söylüyor .o ,bizim tanrı seçeneğimizi kullanma hakkımızın olmadığı düşünür .insanın alemde gozlemledigi düzeni alemin dışındaki bir nedene atfetmeye iten husus düzene neden olan şeyin gayri maddi ,bir plan doğrultusunda hareket eden ,güçlü olduğu varsayımında nedenidir aslında .etkili olmasi icin güçlü olmalı ,alemin dışında olduğuna göre gayri maddi olmalı .öyleyse tasarı argumanin iddia ettiği gibi alemdeki düzenliligi ona dahil olmayan bir şeye atfetmekte haklıysak ,üretici varliktan daya fazlasını çıkarma hakkına da sahipi demektir .mesela " john benim odamda miydi değil miydi diye merak ettiğimi varsayin.john a işaret eden ve buradayim diyen bir notta hareketle onun odamda bulunmuş sonucuna ulsabilirm .Eğer bir kimse bana john un altı ayak uzunluğunda olduğunu elimdeki notun ise bu uzunluktaki birinin odamda bulunmuş olmadığını gösterdiğini bu nedenle söz konusu notun john un varligina işaret etmedigini söylerse john un yazma kabiliyeti olduğunu söz konusu notun john un varligina işaret ettiğini soyleyebilirim."Aynı şekilde tasarı argumanini savunan biri bu arguman tanrı yi ona atfedilen sıfatların tamamı ile ispatlayamiyor olabilir fakat onun var olduğunu destekliyor niteliktedir diyebilir . cevap2-)peki Hume'un tasarı argumanin başarısızlığının tek bir alem olduğuna bağlamasına ne demeli ?bir şeyin tavsiye edilmesini sağlayacak bazı yönleri olmamasına rağmen bu düşünce elestiriye tutulabilir .zira örneği olmayan bir şeyin hiç bir şekilde gündeme getirilemeyecegi ve cevaplandirilamaycagini kabul etmek yanlıştır .Şüphesiz bilim adamları örneği olmayan örneği olmayan bir çok şeyi açıklamaya çalışır bunun en güzel örneği insan ırkının kendisi ve alemdir. 3-Hume'un üçüncü argumani makuld mudur ? bu arguman a' yı b ile açıklayıp b 'nin açıklamasını istemeyen bir kimsenin a'yıda aciklayamayacagını savunur .Hume'un diyoglarlar adlı kitabında bir karekterinde söylediği gibi "gündelik hayatta bile her hangi bir olay için bir neden tespit edersem ;bu nedenin nedenini tespit edemiyor olmam ve hic durmadan baştan başlaması münkün ber soruyu açıklayamamam bir itiraz gerekçesi olabilir mi ?fakat bu noktada Hume'a verilebilecek daha iyi bir cevaptan söz edilebilir .düzenden sorumlu olan bir şeyin bir nedene ihtiyaç duyduğunu niçin varsayalım ?mesela şişeleri doldurmak için tasarlanmış bir fabrika makinasını ele alalım .o bir düzenin örneği iken onu tasarlayan düşünce düzenlilik sergileyen düzenin kaynağıdır .onların düzenliligi sergilemesi gereken müstakil nesneler aramamız gerekmez .
Hume evrenin tasarlayıcısında antromoporf bir yapıda olması gerektiğini söylerken hakkımıdir peki .bunu iki noktadan elestiriye biliriz ilkin evrenin tasarlayacisi evrenin dışında olduğuna göre maddi olamaz bundan çıkan zorunlu sonuç ile antromoporf bi yapida da olamaz.ikinci ise tasarı argumani evrenin tasarlayicisi nin operasyonları önce var olduğu cikariminda bulunmayı gerekcelendirmeyi sağlayacak nedenlerin bütün nitelikleri paylaştığı sonucuna ulaşmak zorunda değildir .çünkü analojiyi göre A B'yi açıklıyorsa C B'yi andırıyorsa tam olarak A 'ya benzeyen şeylerin C'yi de açıklaması zorunluluk değildir .şu analoji size yardımcı olacak . "bir ofiste çalıştığınızı düşünün ve bu ofisinizi her gün öğle yemeğinde önce Ayşe hanım isimli bir kimse siz öğle yemeğinde iken temizliyor pazartesi günü Ayşe hanımın işten kovulduğu haber alıyorsunuz .ve o gün öğle yemeğine gidiyorsunuz döndüğünüzde ise ofisin dağınık ve kirli bırakmanıza rağmen düzenli ve temizlenmiş olduğunu farkediyorsunuz ."şimdi çıkartacağınız sonuç nedir ?ofisin temizlenmiş olması peki temizlenmeye neden olan şeyin Ayşe Hanım ile tıpa tıp aynı özelliklere sahip olduğunu iddia edebilir misiniz ? 5-)Aslinda bir önceki arguman cevap olarak çok tanri iddiasının evrenin nedeninin antromoporf yapıda olmadığından dolayı cevaplamış olduk ancak şunları eklemek isterim .özelliklede politeizme karşı monoteizm savunmak için .bunu temellendirmek için ochkam ustirasi ni kullanabiliriz . Bu bize bir olayin olabildiğince az ve basit olan açıklaması en makul olandır diyor kısaca .ve bu felsefeciler arasinda kabul görmüş bir söylem .Şimdi yine videoda verilen analoji üzerinden gidelim . Eğer siz ödevinizi yapmamızsaniz ve bunu açıklamanız gerekiyor ise en az sayıda örnek vermeniz mantığa uygun olur ve inandırıcılık derecesini artırır . Mesela sadede elektrikler kesildi derseniz inandırıcı olur ama açıklamanın sayısını çoğaltır iseniz yani annem hastalandı sular yoktu babaannem ameliyat oldu gibi şeyleri de eklerseniz bir insanın başına bunların aynı anda gelme ihtimalinin mantığa aykırı gelmesi yüzünden işleriniz zorlaşır .tanri veya tanrilar konusundada şöyle düşünebilirsiniz birden çok tanri olması bize mantığın her tanrının ayrı kural koyması ayrı düzen koyması mantığını uyandırır .durum böyle olmadığına göre tek tanri inancı daha makuldur .peki sorunuz etrafında düşünelim . "Aynı düşünen aynı düzen koyan tanrilar olması " Bunuda şöyle değerlendirelim tek tanri inancına ve çok tanri inancına sahip olan kimseler nasıl açıklamalar yapicak veya kabuk edecek bakalım . 1.durum :eğer bir insan tek tanri inancına sahip ise -sadece tanrıya inanamasi veya varligina arguman sunması yeter . 2.durum :eğer bir insan çok tanri inancına sahip ise 1-)bu tanrıların var olduğuna dair mantık yürütmesi nedir ? 2-)bu tanrıların anlaştığı ve aynı hareket ettiğine dair tek tanri inancına karşı yürüttüğü mantık nedir ? 3-)bu tanrıların tam olarak sayısı hakkinda düşüncesi nedir ? 4-)bu tanrıların sonsuz gucte veya birbirleri arasında güç dengesi olup olmadığına dair mantık yürütmesi nedir ? (Bu sorunun sebebi bu tanrilar bir güç sahipi veya bir eylem gerçekleştirmek için birbirine bağlı olmalı veya izin almali dediniz gibi anlaşmak için birisi diğerini dinlemeli buda klasik teizmdeki tanri inancına uzak ) Görüldüğü gibi eğer bir tanrı inancına sahip olunacaksa bunun monoteist (tek tanrılı )bir inanc olması politeist (çok tanrılı ) bir inanc olması gerek ochkam ustirasi mantığı gerekse klasik teizm mantığı açısından daha makul . 6-)Hume'un evren ile canlı organizmalar arasında kurduğu ilişki makul mu ?evrenle canlı organizmalar arasında ilişki kursak bile evrendeki düzen ile karşı karşıya kalırız .swinburne bu olayı çok güzel aciklamakta bununla ilgili yazim olacağı için ve diamond tema videosunda bunu kullanmadığı için bu elestiri daha sonra ele alıcam . 7-) hume nun şans faktörüne dayandırdığı itiraza gelince : evren bir zamanlar kaos içinde bulunmuş olabilir şu anki düzenli evrende böyle bir durumundan türemis olabilir .hume evrenin şu anda acıklanması gerektigi bir kaos durumunda bulunmadığı gerceğini etkilemei gerekmeyen bir mantıksal bahsetmektedir evren hakkında şans faktörünü işin içine katmaksızın yapılan acıklamaların güvenirliği her gecen gün artmaktadır swinburen un de one sürdüğü gibi bir şeyin bir şeyin 1960 da düzenli hareket ettiğini söyler ve o şeyin 1961 1962 vs. düzenli hareket etmeye devam ettigine sahit olursak baştaki iddamızın ğüvenirligi giderek azalır .her ne suretle olursa olsun bir sey sans eşeri vuku buluyorsa orada nedensellikten veya gerceklesmekte olan bir plandan bahsedilemeyecegini düsünmem,z niçin gereksin ?papa nın romada ABD baskanın ise newyork ta aynı anda hapşırdıklarını varsayalım hapşırma eylemindeki bu eş zamanlılıga bir seyın neden oldugunu düşünmemiz mi gerekir ?elbette gerekmez .bu tamamem tesadüfi bir seydir .fakat papa ve başkanın hapsırmalarının nedensel bir açıklama bir açıklamasının varsayma eğiliminde olmazdık . Hume'un son tespitine nasıl bir cevap verilebilir ?bu tespit bir yönü itibari ile tamamem doğrudur .mesela bazı doğal hadiseler vb. fakat her tikel seyin başka tiken şeylere hizmet ettiğini düşünmediğimiz sürece .bu durum tasarı argumanini savunanları yildirmaması gerekir bununla ilgili çok güzel bir yapboz analojisi örneğin var "Hassas ayar argumani ve eleştirileri "adli yazımda okuyabilirsiniz.
@@batuhanyayla7214 Bilgi birikimi ve hitabet agnostiklerin zimmetinde olan bir sey mi? Icinizin pisligini dokup nasil da salyanizi etrafa bulastirma derdinizdesiniz yazik...
merhaba dostlar , Bügünkü konumuz tasarı argumanına karşı Hume'un getirdiği eleştirileri incelemek olacak .Birde diamond temanın bunu videosunda nasıl kullandığı. 1-)Hume'un işaret ettiği ilk nokta bir sonuçtan hangi çıkarımlarda bulunabileceğimiz ile ilgilidir .Bir sonuçtan hareketle bir özel sonuca ulaştığımızda birini ötekine uyumlu hale getirmemiz gerekir .Nedene sonucun üretilmesi için tam anlamıyla yeterli olanın haricinde nitelik atfedilmesi kesinlikle kabul edilemez .Hume şunlarıda ekler eğer tasarıcının planın açıklaması gerekiyorsa ,açıkla ;fakat yalnızca tasarıcı bir varlığa müracaat etme sureti ile açıkla .son olarak ise bu tasarıya tanrı demek tasarının sağladığı delilerin ötesine geçmek olur der ,Hume . cevap 1-)Hume belirli bir sonucu açıklamak için zorunlu olandan fazlasını varsaymamız gerektiğini söylerken kolayca geri çevrilemeyecek bir tespitte bulunur .Bazı nedenlerin bazı sonuçları doğurmak için yeterli karakteristikler dışında karakteristiklere sahip olduğunu kimi zaman makul bir şekilde iddia edebiliriz .Eğer x 'i bir insanın yaptığını bilirsem bunu yapanın bunu yapanın iki kolu olduğunu sahip olduğunu pekâla savunabilirim.Fakat hata yapmışda olabilirim . Yani bassettiğim yapıcı tek kolluda olabilir . 2-)Hume'un ikinci tespiti ise sadece tek bir tane evrenin mevcut olduğudur .Hume şöyle der "iki tür nesnenin bunlardan birini gördüğüm yerde alışkanlık neticesi diğeri nin varlığını cikarsayabilirim;ben buna tecrübeden doğan arguman adını veriyorum "fakat diye devam eder ,bu çıkarı fikri tasarım argumani savunucuları için kullanılamaz .Niçin ?çünkü der ,sadece tek bir alem vardır . Hume'un sadece bir tane alemin var olduğu yönündeki tespiti de böyle bir tespit yapılmasına salık verecek bazı hususlar içermektedir. bizler genellikle sonuçtan nedene doğru yaptığımız akıl yürütmelerde daha önceki örneklerin sağladığı bilgilere güveniriz.Paris 'ten gelen ve üzerinde "umarım iyisindir ,sevgiler ,ben "yazan bir mektup sizi şaşırtabilir ama ben böyle bir mektup almış olsaydım sürekli aynı şeyi yazan belirli bir arkadaşımdan geldiğini anlardım .Siz şaşırırken benim bu sonuca çıkarım vermemi sağlayan şey nedir ? 3-)mevcudiyetini şeylerin var olma biçimlerinden cikarsayabilecigimiz bir düzenleyinin var olduğunu kabul ettik diyelim böyle bir düzenleyici de açıklama gerektirmez mi ?Hume 'un bir sonraki argumanina göre bu sorunun cevapi evettir.Hume şöyle der ,"Eğer akıl neden ve sonuçla ilgili bütün o sorular hakkında aynı şekilde sezsiz kalmayacaksa bu önermenin en azından zihinsel bir dünyanın veya idealar aleminin ,tıpkı maddi dünya ve nesneler alemi gibi bir nede muhtaç olduğu düşüncesi akla gelecektir ." 4-)Hume'un dördüncü tespiti bir soru formatında düzenlenmiştir ."neden mükemmel bir antromoporf olmasın ?"diye sorar Hume .ve devam eder ,"tanri veya tanrilar maddi olduğu ;gözlerinin ellerinin burunların ağızlarının vb olduğu iddia edilmesin?"insanlar evrene bakarak bir tasarlayıcı olduğunu düşünürler .bunuda evrende gördükleri ile temellendirirler fakat bu tasarımların sahipin antromoporf bir yapıda olduklarını bildikleri halde evrenin tasarlayicisina hiç bu gözle bakmazlar . 5-)Hume bir önceki eleştirisine benzer şekilde eğer tasarlayici antromoporf bir yapıya sahip ise ve alem çok komples bir yapıda ise ben komples yapıların birden fazla tasarlayicisina olduğunu düşünürüm ozaman tanrı nin tek olmadığını düşünmek gerekir der . 6-)Hume alemin bitki gibi yaşayan bir organizma olabileceğini iddia eder . 7-)Hume evrenin var olmasının tamamem bir rastlantı olabileceğini iddia eder . Hume son itirazın da işe aslında tasarı argumanin tümüyle başarısız olduğunu çünkü evrende çok sayıda düzensiz şey olduğu söyler . cevap 1-)Hume ilk elestirisinde alemdeki düzenin bir tasarlayicisi olduğu sonucuna ulaşsak bile bunun en fazla onun sadece bir tasarıcı olduğunu soyleyebilegimizi söylüyor .o ,bizim tanrı seçeneğimizi kullanma hakkımızın olmadığı düşünür .insanın alemde gozlemledigi düzeni alemin dışındaki bir nedene atfetmeye iten husus düzene neden olan şeyin gayri maddi ,bir plan doğrultusunda hareket eden ,güçlü olduğu varsayımında nedenidir aslında .etkili olmasi icin güçlü olmalı ,alemin dışında olduğuna göre gayri maddi olmalı .öyleyse tasarı argumanin iddia ettiği gibi alemdeki düzenliligi ona dahil olmayan bir şeye atfetmekte haklıysak ,üretici varliktan daya fazlasını çıkarma hakkına da sahipi demektir .mesela " john benim odamda miydi değil miydi diye merak ettiğimi varsayin.john a işaret eden ve buradayim diyen bir notta hareketle onun odamda bulunmuş sonucuna ulsabilirm .Eğer bir kimse bana john un altı ayak uzunluğunda olduğunu elimdeki notun ise bu uzunluktaki birinin odamda bulunmuş olmadığını gösterdiğini bu nedenle söz konusu notun john un varligina işaret etmedigini söylerse john un yazma kabiliyeti olduğunu söz konusu notun john un varligina işaret ettiğini soyleyebilirim."Aynı şekilde tasarı argumanini savunan biri bu arguman tanrı yi ona atfedilen sıfatların tamamı ile ispatlayamiyor olabilir fakat onun var olduğunu destekliyor niteliktedir diyebilir . cevap2-)peki Hume'un tasarı argumanin başarısızlığının tek bir alem olduğuna bağlamasına ne demeli ?bir şeyin tavsiye edilmesini sağlayacak bazı yönleri olmamasına rağmen bu düşünce elestiriye tutulabilir .zira örneği olmayan bir şeyin hiç bir şekilde gündeme getirilemeyecegi ve cevaplandirilamaycagini kabul etmek yanlıştır .Şüphesiz bilim adamları örneği olmayan örneği olmayan bir çok şeyi açıklamaya çalışır bunun en güzel örneği insan ırkının kendisi ve alemdir. 3-Hume'un üçüncü argumani makuld mudur ? bu arguman a' yı b ile açıklayıp b 'nin açıklamasını istemeyen bir kimsenin a'yıda aciklayamayacagını savunur .Hume'un diyoglarlar adlı kitabında bir karekterinde söylediği gibi "gündelik hayatta bile her hangi bir olay için bir neden tespit edersem ;bu nedenin nedenini tespit edemiyor olmam ve hic durmadan baştan başlaması münkün ber soruyu açıklayamamam bir itiraz gerekçesi olabilir mi ?fakat bu noktada Hume'a verilebilecek daha iyi bir cevaptan söz edilebilir .düzenden sorumlu olan bir şeyin bir nedene ihtiyaç duyduğunu niçin varsayalım ?mesela şişeleri doldurmak için tasarlanmış bir fabrika makinasını ele alalım .o bir düzenin örneği iken onu tasarlayan düşünce düzenlilik sergileyen düzenin kaynağıdır .onların düzenliligi sergilemesi gereken müstakil nesneler aramamız gerekmez .
Hume evrenin tasarlayıcısında antromoporf bir yapıda olması gerektiğini söylerken hakkımıdir peki .bunu iki noktadan elestiriye biliriz ilkin evrenin tasarlayacisi evrenin dışında olduğuna göre maddi olamaz bundan çıkan zorunlu sonuç ile antromoporf bi yapida da olamaz.ikinci ise tasarı argumani evrenin tasarlayicisi nin operasyonları önce var olduğu cikariminda bulunmayı gerekcelendirmeyi sağlayacak nedenlerin bütün nitelikleri paylaştığı sonucuna ulaşmak zorunda değildir .çünkü analojiyi göre A B'yi açıklıyorsa C B'yi andırıyorsa tam olarak A 'ya benzeyen şeylerin C'yi de açıklaması zorunluluk değildir .şu analoji size yardımcı olacak . "bir ofiste çalıştığınızı düşünün ve bu ofisinizi her gün öğle yemeğinde önce Ayşe hanım isimli bir kimse siz öğle yemeğinde iken temizliyor pazartesi günü Ayşe hanımın işten kovulduğu haber alıyorsunuz .ve o gün öğle yemeğine gidiyorsunuz döndüğünüzde ise ofisin dağınık ve kirli bırakmanıza rağmen düzenli ve temizlenmiş olduğunu farkediyorsunuz ."şimdi çıkartacağınız sonuç nedir ?ofisin temizlenmiş olması peki temizlenmeye neden olan şeyin Ayşe Hanım ile tıpa tıp aynı özelliklere sahip olduğunu iddia edebilir misiniz ? 5-)Aslinda bir önceki arguman cevap olarak çok tanri iddiasının evrenin nedeninin antromoporf yapıda olmadığından dolayı cevaplamış olduk ancak şunları eklemek isterim .özelliklede politeizme karşı monoteizm savunmak için .bunu temellendirmek için ochkam ustirasi ni kullanabiliriz . Bu bize bir olayin olabildiğince az ve basit olan açıklaması en makul olandır diyor kısaca .ve bu felsefeciler arasinda kabul görmüş bir söylem .Şimdi yine videoda verilen analoji üzerinden gidelim . Eğer siz ödevinizi yapmamızsaniz ve bunu açıklamanız gerekiyor ise en az sayıda örnek vermeniz mantığa uygun olur ve inandırıcılık derecesini artırır . Mesela sadede elektrikler kesildi derseniz inandırıcı olur ama açıklamanın sayısını çoğaltır iseniz yani annem hastalandı sular yoktu babaannem ameliyat oldu gibi şeyleri de eklerseniz bir insanın başına bunların aynı anda gelme ihtimalinin mantığa aykırı gelmesi yüzünden işleriniz zorlaşır .tanri veya tanrilar konusundada şöyle düşünebilirsiniz birden çok tanri olması bize mantığın her tanrının ayrı kural koyması ayrı düzen koyması mantığını uyandırır .durum böyle olmadığına göre tek tanri inancı daha makuldur .peki sorunuz etrafında düşünelim . "Aynı düşünen aynı düzen koyan tanrilar olması " Bunuda şöyle değerlendirelim tek tanri inancına ve çok tanri inancına sahip olan kimseler nasıl açıklamalar yapicak veya kabuk edecek bakalım . 1.durum :eğer bir insan tek tanri inancına sahip ise -sadece tanrıya inanamasi veya varligina arguman sunması yeter . 2.durum :eğer bir insan çok tanri inancına sahip ise 1-)bu tanrıların var olduğuna dair mantık yürütmesi nedir ? 2-)bu tanrıların anlaştığı ve aynı hareket ettiğine dair tek tanri inancına karşı yürüttüğü mantık nedir ? 3-)bu tanrıların tam olarak sayısı hakkinda düşüncesi nedir ? 4-)bu tanrıların sonsuz gucte veya birbirleri arasında güç dengesi olup olmadığına dair mantık yürütmesi nedir ? (Bu sorunun sebebi bu tanrilar bir güç sahipi veya bir eylem gerçekleştirmek için birbirine bağlı olmalı veya izin almali dediniz gibi anlaşmak için birisi diğerini dinlemeli buda klasik teizmdeki tanri inancına uzak ) Görüldüğü gibi eğer bir tanrı inancına sahip olunacaksa bunun monoteist (tek tanrılı )bir inanc olması politeist (çok tanrılı ) bir inanc olması gerek ochkam ustirasi mantığı gerekse klasik teizm mantığı açısından daha makul . 6-)Hume'un evren ile canlı organizmalar arasında kurduğu ilişki makul mu ?evrenle canlı organizmalar arasında ilişki kursak bile evrendeki düzen ile karşı karşıya kalırız .swinburne bu olayı çok güzel aciklamakta bununla ilgili yazim olacağı için ve diamond tema videosunda bunu kullanmadığı için bu elestiri daha sonra ele alıcam . 7-) hume nun şans faktörüne dayandırdığı itiraza gelince : evren bir zamanlar kaos içinde bulunmuş olabilir şu anki düzenli evrende böyle bir durumundan türemis olabilir .hume evrenin şu anda acıklanması gerektigi bir kaos durumunda bulunmadığı gerceğini etkilemei gerekmeyen bir mantıksal bahsetmektedir evren hakkında şans faktörünü işin içine katmaksızın yapılan acıklamaların güvenirliği her gecen gün artmaktadır swinburen un de one sürdüğü gibi bir şeyin bir şeyin 1960 da düzenli hareket ettiğini söyler ve o şeyin 1961 1962 vs. düzenli hareket etmeye devam ettigine sahit olursak baştaki iddamızın ğüvenirligi giderek azalır .her ne suretle olursa olsun bir sey sans eşeri vuku buluyorsa orada nedensellikten veya gerceklesmekte olan bir plandan bahsedilemeyecegini düsünmem,z niçin gereksin ?papa nın romada ABD baskanın ise newyork ta aynı anda hapşırdıklarını varsayalım hapşırma eylemindeki bu eş zamanlılıga bir seyın neden oldugunu düşünmemiz mi gerekir ?elbette gerekmez .bu tamamem tesadüfi bir seydir .fakat papa ve başkanın hapsırmalarının nedensel bir açıklama bir açıklamasının varsayma eğiliminde olmazdık . Hume'un son tespitine nasıl bir cevap verilebilir ?bu tespit bir yönü itibari ile tamamem doğrudur .mesela bazı doğal hadiseler vb. fakat her tikel seyin başka tiken şeylere hizmet ettiğini düşünmediğimiz sürece .bu durum tasarı argumanini savunanları yildirmaması gerekir bununla ilgili çok güzel bir yapboz analojisi örneğin var "Hassas ayar argumani ve eleştirileri "adli yazımda okuyabilirsiniz.
bir online oyunda geçen sohbette agnostiğim dediğimde adamın biri(şeriatçı) kız düşüyomu öyle diyince diye başlayıp 20 dk küfür etti ailevi değerlerimden başlayıp inancıma ve zekama kadar. :DDDDDDD
Videonun her saniyesi, kurulan her bir cümle insanları aydınlatmak farklı bakış açıları kazandırmak sorgulamak merak etmek araştırmak gibi şeylere teşvik etmek amaçlı. O kadar güzel ki böyle olması, ki kendisi de amacımı bir şeyler üretmek olarak görüyorum diyor. İnsanları ileriye taşımak, daha fazla düşünür olmasını sağlamak, daha fazla filozof olmasına katkıda bulunmak, insanların araştırıp önüne konulanı sorgulamadan yememek gibi bir sürü şeyi başarmış oldu şu 24 dakikalık videoda. Çok başarılı
Diamond Temanın , kendi inancını ve bilimsel temelini detaylı olarak anlattığı 2 videosu var.. * " Neden AGNOSTİĞİM " ............... ruclips.net/video/BlB8VETQ0y0/видео.html * " Kuran Mucizeleri Gerçekmi " .... ruclips.net/video/Epmr0arUjXs/видео.html
Kanalını takıp ettıgım ve tum vıdeolarını ızledıgım bır arkadas . Goruslerımız aynı . Bende 28 yasındayım ve yaslarımızda hemen hemen aynı . Bu yaslarda bu tur arastıran sorgulayan ınceleyen insanların olması cok hoş . Kalıplasmıs seylere ınanıp bır sığır gibi onune ne konulursa yiyen koyulmassa aç duran fakat etınden sutunden hatta dıskısından bıle faydanılan somurulen nesıller ıstemıyorum . Bu kardesımı gordugumde mutlu oluyorum kanalınıza konuk etmenız cok hoş olmus . Basarılarının devamını dılıyorum dıamond'un . Umarım bır gun karsı karsıya gelır ve bıraz muhabbet ederiz .
@@aryanist ikisinin inanışları,anlattıkları farklı olabilir,fakat bu adamın iyi izleyicisiysen eğer tavsiye ettiği kanallarda Efe Aydalı bulabilirsin, aynı şekilde Efe Aydalın internet sitesinde tavsiye ettiği kanallar arasında Diamondun kanalıda var yani senin sandığın gibi dar görüşlü değil her kafadan fikre önem veren biri, www.efeaydal.com/kirli12 kanıt istiyorsanda burdan bakabilirsin
Çocuklarınıza kitap okursa nasıl da kendini rahatça ifade edebileceğini anlatmayı düşünürseniz düşünmeyin, bu videoyu izletin :) Diamond kardeşimiz gerçekten de verdiği örneklerle konuya olan hakimiyetini taraflı tarafsız herkese gösteriyor. Başarılarının devamını diliyorum 🙏
Videosuna attigim eleştirileri işik hiziyla imha ettigi için her ortamda paylaşacagim ! Türkiye'nin de artik dünya çapinda bir filozofu var dediler geldik... Bir kaç videosunu izledik. Bu Diamond Tema Kitap filan okumuyor, directement tribünlere oynuyor. Ama sözlerinin detayında onun filozoftan daha öte bir şey olduğu su götürmez bir gerçektir. öyle ki bu Diamond her anlamda insan denen muamma varlığın en cin fikirlisi ve dahi aynı zamanda ticari zekasiyla en iş bileninin sıfatını almayı bile hak eder. Ve tabi bunlari söylememe bile gerek yok. Düşmanlarini kendi üzerinden prim yapmakla suçlarken, o kisa zamanda zengin olmayi bilmiştir. Kimilerine göre onu eleştiremezsin ve ondan hiçbir zaman daha çok bilemezsin çünkü etraf onu savunmaya hazir bekleyen ergenler kayniyordur ve o şu anda kitap okuyordur…her daim kitap okuyordur.. yalniz kitap okuyordur :)) Yani öylesine değişik bir tür, hatta "Aliendir"kendisi, belkide bir "Übermensch". Evrensel klisesi hristiyanlik konusunda getirdigi kritigi, güzel çürütmüş. Tevrat eleştirisi de amatörce, internette dolaşan yalan yanliş bilgilerin üzerine video çekmiş hepsi bu. Kitap okumayan bir millettik bu boşlugu, bu ve bunun gibiler iyi doldurdular. Ne diyeyim? Söylesem tesiri yok, sussam gönül razi degil ! Bu da Kuran hakkinda çektigi videoya gelsin. 1)Diamond "atilan suyun" testislerde mi üretildigini söylüyor? Bana mi öyle geldi? Sesli güldüm kendisine…Ya ayetteki suyu spermle kariştirmiş yada bilinçli çarpitmiş, bilgisi gerçekten ilkokul seviyesindeymiş. Sana okullarda ögrenemedigini, ben izah edeyim! Ayetin konusu olan “atilan suyun” sadece %1 - %5 kadari testislerde üretilir ve yukarida diger sularla birleşerek bir karişim olarak atilir. Simdi su nerden geliyormuş testislerden mi? Ayrica "Kuranin yazari testislerde sperm (sperm diyorum bak "atilan suyla" karistirmayasin) üretildiginden habersizdi"iddianda çürük. Peki bu hadisi nereye koyacagiz mesela ? "Erkeklik yumurtalarimizi çikartip hadim olalim mi? diye sorduk resulullah bizi hadim olmaktan nehyetti" (Buhari/nikah/8). Sen neyin iddiasindasin süper zeka? :)) Yok ben suyun atildigi bölgeye "iki kemik arasina"takildim diyorsan, kaburgayla omurga arasina insan anatomisinde"Torso" denir ki üreme organlarida pek çok organ gibi buradadir. Pekala buna vurgu yapilmişda olabilir.En azindan senin saçmaliklarindan kulaga daha makul geliyor:) Dinleyici kitlen kim senin? Içinde yada yakin çevrende hiç mi bir bu konunun uzmani mesela bir ürolog yahut bir ilahiyatçi yok. Keşke video çekmeden, önünde durdugun kitapliktaki kitaplari okusaydin en azindan okudugunu anlama kabiliyetin gelişirdi" :) 2)Adam açiktan yalan söylüyor ama muthiş bir özgüvenle yapiyor."Su kutleleri karişiyor" diyor. Yukardan bakinca öyle gözüküyormuş! Dünya üzerinde tek bir homojen ayni sicakliga, basinca ve tuz oranina sahip su kutlesinden söz edebilirmiyiz? Yoksa sular arasinda bir ayriklik söz konusu mu? Ayrica bu denizlere bu isimleri kim vermiş? Peki bunlarin dogal “SINIRLARI” varmi ? Bu “SINIRLAR” insanlarin çizdigi “SINIRLARLA” ayni mi? Ferdinand Macellan’in, Dio'nun yahut onun, bunun isim verdigi denizlerin, okyanuslarin SINIRLARINI (ki bunlar tarih boyunca surekli degişmiş) Allah neden mutlak “SINIR” kabul etsin ve kitabinda buna vurgu yapsin? Okyanuslarin içi cadi kazani gibi binlerce deniz, göl, irmak... ayrik duran tonlarca "su kütlesi" var. "Su kütlesinden" musluktan akan suyu anliyorsun demek. :) Kocaman "SU KUTLELERI" bunlar!Dünya üzerindeki okyanuslar,denizler gibi “büyük su kütlelerinden” bahsediyoruz burada. Evet aralarinda bir difuzyon var ama birbirlerini geçip, birleşip "TEK BIR SU KUTLESI" olabilmişler mi milyonlarca yilda? Sen onu söyle bana, iki kolu iki bileklikli süper kahraman! :))) Hem "Berzah" kelimesinden keskin bir "SINIR" anlami da çikmaz. “BERZAH” = "BEKLEME NOKTASI", "PERDE" anlamindadir. "Berzah alemi" islam eskatolojisinde öldükten sonra ölenlerin gittiği ve kıyamete kadar kaldıkları düşünülen âlem, bekleme yeridir mesela. Yahut Berzah, PERDE'nin işigi süzüp karanligi ve aydinligi ayirdigi gibi ayirir iki farkli su kutlesini. Ayrica “karişmak” diye çevrilen B-G-Y (La yebgiyan) kelimenin köküdür, SINIRI ASMAK, TECAVUZ ETMEK, IHLAL ETMEK anlamina gelmez mi diyorsun? Bak iyi araştirdin mi? Arapçada manzum bir eseri eleştiriyorsan, biraz Arapça ögren kardeş, Arapça! Ayrica “tatli sudan sudan inci mercan çikiyormuş, bilimsel bir hata buldum” diyorsun. Dikkat ettim hemende hata buluyorsun. Sakin ol yigidim heybetini gizli tut:) Furkan suresini (53), Rahman suresine (19-20) ekliyor meal yapanlarin parantez içinde yazdigini bir sureymiş gibi anlatiyorsun. Rahman suresinde nerede "tatli su" ifadesi? Yahut Furkan suresinde nerede "inci mercan"? Her iki surede benzer fenomenler vurgu oldugundan dolayı aynı olay anlatılıyor gibi algılanmışsin ama, iki surenin bağlamları ve anlattıkları şeyler çok farklı. Allahta vermeyince olmuyor işte, zorlaya zorlaya omurilik soganini yakacaksin. "Başka bir su kutlesi kastedilmiş olamaz mi? Belki biraz daha ararsak buluruz...Maalesef bulamayiz arkadaslar" dedin ve beni kalbimden vurdun:) Dört metre kare odanda hakikatin sirrina erdin ama daha insanlik olarak dünya üzerindeki okyanuslarin % 20 si hakkinda bilgi sahibi oldugumuzu,%80 nin keşfedilmeyi bekledigini bilmiyorsun :))) Bu mudur nesnel araştirmacilik? Bu ne aymazlik! Ha yine senin sözünü sana hatirlatayim "şu gavur icadini dogru düzgün kullanalim arkadaşlar, dimi ama ? 3)Ayrica"Dünyanin döşenmesini "pizzanin üzerinin döşenmesine benzetiyor. Döşek dediğimiz şey düz değildir ve üstüne konulduğu şeyin şeklini alır. Waterbed’lerde büyüyen senin gibi körpelere döşegi anlatmakta zorlaniyoruz ama Turkçede "döşemek" fiilinin farkli şekillerdeki nesnelerin döşenmesi için kullanildigini ve döşemenin dümdüz durmayarak, o nesnenin şeklini aldigini bilmen lazim. Hem de yerkabuğu Kuran'ın dediği gibi sonradan şekillenmiş/döşenmiştir. Ve Hâlâ şekillenmeye devam etmektedir. “Hakkim yenildi”, “önümü kestiler”, “hocalarim beni kiskandi ” diye şikayet etmek yerine gidip bir diploma sahibi olmayi denesen fena mi olur? Burada yazar “Diamond” denen vasat youtuber'a sesleniyor... 4)"Yakin gögün" kuranda "yildizlarla süslü ve yildizlarin da atiş taneleri" diye anilmasi bile bir mucize. çünkü gözlemlenebilir evrende yildiz kumeleri manciniktan atilmiş "rum ateşi" gibi ilerliyorlar, bilinmeze dogru."Saçilmiş kum taneleri" gibiler evrende. Bir yönleri var yani. Yalniz dikkat et teleskopla bakarsan gözüne kum kaçmasin! :) Güneşimizin dahi bir yönü var biliyor musun? Solar Apex yörüngesinde Vega Yıldızına doğru hareket eder. Bak bu seferde şeytanlari göremiyorum dersen agzina küregi yersin. Onca felsefe okudum diyorsun, Kantin metafiziginde insan aklinin bu konuda otorite olmadigini hiçmi duymadin? Amatör felsefe meraklisi güzel kardeşim. :) 5)Demiri ister indirmiş olsun ister, nimet olarak anmiş olsun çok büyük ayet(işaret) Paristeki eyfel kulesi neyi sembolize ediyor acaba, Türk insaninin kendisini ancak 15 yil sonra anlayacagi güzel kardeşim? 6)Evrenin genişlemesi Zariyat 47 ? * "Daha onceden boyle çevrilmiyordu, bu yeni meallerde boyle" iddiasi ///// Zariyat 47 TABERI TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir! Biz göğü, güç ve kuvvetimizle yükselttik. Şüphesiz ki bizler o göğü genişletenleriz. O yarattıklarımızı ve yaratacaklarımızı içine alacaktır. ///// Zariyat 47 EBU'S-SUUD TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir ( Hanedan-i Osman zamanindan) "Şu göğü de kendi ellerimizle biz kurduk ve biz hiç şüphesiz onu genişletmekteyiz (ona Kadiriz)."Yani biz, I) Göğü, (Burasi senin için iyi oku :)) II)yahut gök ile yer arasını, Burasi senin için iyi oku :) III)yahut rızkı…..genişletmekteyiz. ///// Zariyat 47 KADI BEYDAVI TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir! "Göğü kuvvetle bina ettik ve gerçekten biz, elbette genişletenleriz". I)Musi' gücü yetendir, vüs'den gelir ki, takat / güç manasınadır. Musi' de harcamaya gücü yeten (zengin) demektir II)ya da göğü (Burasi senin için iyi oku :) III)yahut onunla yerin arasını (Burasi senin için iyi oku :) IV)veyahut rızkı…… genişletenleriz, demektir." Daha pek çoklari var ama bu kadar yeter...Yani hiçbirşey bilmiyorsan (لموسعون) "Lemoosi'un" kelimesini Arapçasindan Google translator 'a tercüme ettirseydin degil mi? * "Bu daha onceden biliniyordu, Papua Yeni Gine efsanelerinde de söyleniyordu" iddiasi. Zaten Kuranin mesajida bu degil mi? "Biz bütün kavimlere peygamber gönderdik" bununla birşey ispat edemezsin. *"Ya evren genişlemiyorsaaaa...Ya aletlerimiz bizi yaniltiyorsaaa..." iddiasi. Bu nasil bir kafa yapisi ? Pes dogrusu! Bu kadar cahillik ancak okuluna giderek olunur... 7)Yer ve gögün ayrilmasi olayina girmiyorum bile çünkü boş yapmişin. Iyisin, hoşsun da, ot çektikten sonra, video çekmesen be kardeş ! 8)Daglar konusunda da yaniliyorsun Diamond Tema! Dünya oluştugunda yeryüzü çok sarsintili bir yerdi, insanin dünyada"Dominant" oldugu dönem, daglarin oluştugu döneme denk düşer ki bu döneme jeoloji tarihinde "Cenozoïcum" denir. Bak bu bilgileri sana Celal hocan bile anlatmaz degerini bil :) Al bunlara bir itiraz getir! Videosuna attigim eleştirileri işik hiziyla imha eden speedy gonzales.. Benim için berbat bir araştirmacisin,ortalama bir youtuber, heyecanli bir ergen ve sanirim diplomasiz bir felsefe meraklisisin. Not: Diamond tema denen şahsa yazilmiştir Agnostik, Deist ve Ateist arkadaşlar istifade edebilir
Allah a inanan biri olarak videolarını keyifle ve merakla izliyorum. Ne soyledigini bilen, süzülmüş bilgileri aktaran bilgisinden emin ve tereddutsuz konusan birisin. Bunu cok seviyorum. Sinan beyle olanların tadina doyum olmuyor. Dinimize saldiri yok ancak dusunebileni sorgulatir. Sorgulama ise geliştirir.
Senelerdir agnostik ateist'im, hayatımda böyle açıklayamadım kendimi. şok içindeyim. helal olsun. hitabet yeteneğine, bilgine, diline kurban be. Resmen muazzam bir video olmuş.
merhaba dostlar , Bügünkü konumuz tasarı argumanına karşı Hume'un getirdiği eleştirileri incelemek olacak .Birde diamond temanın bunu videosunda nasıl kullandığı. 1-)Hume'un işaret ettiği ilk nokta bir sonuçtan hangi çıkarımlarda bulunabileceğimiz ile ilgilidir .Bir sonuçtan hareketle bir özel sonuca ulaştığımızda birini ötekine uyumlu hale getirmemiz gerekir .Nedene sonucun üretilmesi için tam anlamıyla yeterli olanın haricinde nitelik atfedilmesi kesinlikle kabul edilemez .Hume şunlarıda ekler eğer tasarıcının planın açıklaması gerekiyorsa ,açıkla ;fakat yalnızca tasarıcı bir varlığa müracaat etme sureti ile açıkla .son olarak ise bu tasarıya tanrı demek tasarının sağladığı delilerin ötesine geçmek olur der ,Hume . cevap 1-)Hume belirli bir sonucu açıklamak için zorunlu olandan fazlasını varsaymamız gerektiğini söylerken kolayca geri çevrilemeyecek bir tespitte bulunur .Bazı nedenlerin bazı sonuçları doğurmak için yeterli karakteristikler dışında karakteristiklere sahip olduğunu kimi zaman makul bir şekilde iddia edebiliriz .Eğer x 'i bir insanın yaptığını bilirsem bunu yapanın bunu yapanın iki kolu olduğunu sahip olduğunu pekâla savunabilirim.Fakat hata yapmışda olabilirim . Yani bassettiğim yapıcı tek kolluda olabilir . 2-)Hume'un ikinci tespiti ise sadece tek bir tane evrenin mevcut olduğudur .Hume şöyle der "iki tür nesnenin bunlardan birini gördüğüm yerde alışkanlık neticesi diğeri nin varlığını cikarsayabilirim;ben buna tecrübeden doğan arguman adını veriyorum "fakat diye devam eder ,bu çıkarı fikri tasarım argumani savunucuları için kullanılamaz .Niçin ?çünkü der ,sadece tek bir alem vardır . Hume'un sadece bir tane alemin var olduğu yönündeki tespiti de böyle bir tespit yapılmasına salık verecek bazı hususlar içermektedir. bizler genellikle sonuçtan nedene doğru yaptığımız akıl yürütmelerde daha önceki örneklerin sağladığı bilgilere güveniriz.Paris 'ten gelen ve üzerinde "umarım iyisindir ,sevgiler ,ben "yazan bir mektup sizi şaşırtabilir ama ben böyle bir mektup almış olsaydım sürekli aynı şeyi yazan belirli bir arkadaşımdan geldiğini anlardım .Siz şaşırırken benim bu sonuca çıkarım vermemi sağlayan şey nedir ? 3-)mevcudiyetini şeylerin var olma biçimlerinden cikarsayabilecigimiz bir düzenleyinin var olduğunu kabul ettik diyelim böyle bir düzenleyici de açıklama gerektirmez mi ?Hume 'un bir sonraki argumanina göre bu sorunun cevapi evettir.Hume şöyle der ,"Eğer akıl neden ve sonuçla ilgili bütün o sorular hakkında aynı şekilde sezsiz kalmayacaksa bu önermenin en azından zihinsel bir dünyanın veya idealar aleminin ,tıpkı maddi dünya ve nesneler alemi gibi bir nede muhtaç olduğu düşüncesi akla gelecektir ." 4-)Hume'un dördüncü tespiti bir soru formatında düzenlenmiştir ."neden mükemmel bir antromoporf olmasın ?"diye sorar Hume .ve devam eder ,"tanri veya tanrilar maddi olduğu ;gözlerinin ellerinin burunların ağızlarının vb olduğu iddia edilmesin?"insanlar evrene bakarak bir tasarlayıcı olduğunu düşünürler .bunuda evrende gördükleri ile temellendirirler fakat bu tasarımların sahipin antromoporf bir yapıda olduklarını bildikleri halde evrenin tasarlayicisina hiç bu gözle bakmazlar . 5-)Hume bir önceki eleştirisine benzer şekilde eğer tasarlayici antromoporf bir yapıya sahip ise ve alem çok komples bir yapıda ise ben komples yapıların birden fazla tasarlayicisina olduğunu düşünürüm ozaman tanrı nin tek olmadığını düşünmek gerekir der . 6-)Hume alemin bitki gibi yaşayan bir organizma olabileceğini iddia eder . 7-)Hume evrenin var olmasının tamamem bir rastlantı olabileceğini iddia eder . Hume son itirazın da işe aslında tasarı argumanin tümüyle başarısız olduğunu çünkü evrende çok sayıda düzensiz şey olduğu söyler . cevap 1-)Hume ilk elestirisinde alemdeki düzenin bir tasarlayicisi olduğu sonucuna ulaşsak bile bunun en fazla onun sadece bir tasarıcı olduğunu soyleyebilegimizi söylüyor .o ,bizim tanrı seçeneğimizi kullanma hakkımızın olmadığı düşünür .insanın alemde gozlemledigi düzeni alemin dışındaki bir nedene atfetmeye iten husus düzene neden olan şeyin gayri maddi ,bir plan doğrultusunda hareket eden ,güçlü olduğu varsayımında nedenidir aslında .etkili olmasi icin güçlü olmalı ,alemin dışında olduğuna göre gayri maddi olmalı .öyleyse tasarı argumanin iddia ettiği gibi alemdeki düzenliligi ona dahil olmayan bir şeye atfetmekte haklıysak ,üretici varliktan daya fazlasını çıkarma hakkına da sahipi demektir .mesela " john benim odamda miydi değil miydi diye merak ettiğimi varsayin.john a işaret eden ve buradayim diyen bir notta hareketle onun odamda bulunmuş sonucuna ulsabilirm .Eğer bir kimse bana john un altı ayak uzunluğunda olduğunu elimdeki notun ise bu uzunluktaki birinin odamda bulunmuş olmadığını gösterdiğini bu nedenle söz konusu notun john un varligina işaret etmedigini söylerse john un yazma kabiliyeti olduğunu söz konusu notun john un varligina işaret ettiğini soyleyebilirim."Aynı şekilde tasarı argumanini savunan biri bu arguman tanrı yi ona atfedilen sıfatların tamamı ile ispatlayamiyor olabilir fakat onun var olduğunu destekliyor niteliktedir diyebilir . cevap2-)peki Hume'un tasarı argumanin başarısızlığının tek bir alem olduğuna bağlamasına ne demeli ?bir şeyin tavsiye edilmesini sağlayacak bazı yönleri olmamasına rağmen bu düşünce elestiriye tutulabilir .zira örneği olmayan bir şeyin hiç bir şekilde gündeme getirilemeyecegi ve cevaplandirilamaycagini kabul etmek yanlıştır .Şüphesiz bilim adamları örneği olmayan örneği olmayan bir çok şeyi açıklamaya çalışır bunun en güzel örneği insan ırkının kendisi ve alemdir. 3-Hume'un üçüncü argumani makuld mudur ? bu arguman a' yı b ile açıklayıp b 'nin açıklamasını istemeyen bir kimsenin a'yıda aciklayamayacagını savunur .Hume'un diyoglarlar adlı kitabında bir karekterinde söylediği gibi "gündelik hayatta bile her hangi bir olay için bir neden tespit edersem ;bu nedenin nedenini tespit edemiyor olmam ve hic durmadan baştan başlaması münkün ber soruyu açıklayamamam bir itiraz gerekçesi olabilir mi ?fakat bu noktada Hume'a verilebilecek daha iyi bir cevaptan söz edilebilir .düzenden sorumlu olan bir şeyin bir nedene ihtiyaç duyduğunu niçin varsayalım ?mesela şişeleri doldurmak için tasarlanmış bir fabrika makinasını ele alalım .o bir düzenin örneği iken onu tasarlayan düşünce düzenlilik sergileyen düzenin kaynağıdır .onların düzenliligi sergilemesi gereken müstakil nesneler aramamız gerekmez .
-)Hume evrenin tasarlayıcısında antromoporf bir yapıda olması gerektiğini söylerken hakkımıdir peki .bunu iki noktadan elestiriye biliriz ilkin evrenin tasarlayacisi evrenin dışında olduğuna göre maddi olamaz bundan çıkan zorunlu sonuç ile antromoporf bi yapida da olamaz.ikinci ise tasarı argumani evrenin tasarlayicisi nin operasyonları önce var olduğu cikariminda bulunmayı gerekcelendirmeyi sağlayacak nedenlerin bütün nitelikleri paylaştığı sonucuna ulaşmak zorunda değildir .çünkü analojiyi göre A B'yi açıklıyorsa C B'yi andırıyorsa tam olarak A 'ya benzeyen şeylerin C'yi de açıklaması zorunluluk değildir .şu analoji size yardımcı olacak . "bir ofiste çalıştığınızı düşünün ve bu ofisinizi her gün öğle yemeğinde önce Ayşe hanım isimli bir kimse siz öğle yemeğinde iken temizliyor pazartesi günü Ayşe hanımın işten kovulduğu haber alıyorsunuz .ve o gün öğle yemeğine gidiyorsunuz döndüğünüzde ise ofisin dağınık ve kirli bırakmanıza rağmen düzenli ve temizlenmiş olduğunu farkediyorsunuz ."şimdi çıkartacağınız sonuç nedir ?ofisin temizlenmiş olması peki temizlenmeye neden olan şeyin Ayşe Hanım ile tıpa tıp aynı özelliklere sahip olduğunu iddia edebilir misiniz ? 5-)Aslinda bir önceki arguman cevap olarak çok tanri iddiasının evrenin nedeninin antromoporf yapıda olmadığından dolayı cevaplamış olduk ancak şunları eklemek isterim .özelliklede politeizme karşı monoteizm savunmak için .bunu temellendirmek için ochkam ustirasi ni kullanabiliriz . Bu bize bir olayin olabildiğince az ve basit olan açıklaması en makul olandır diyor kısaca .ve bu felsefeciler arasinda kabul görmüş bir söylem .Şimdi yine videoda verilen analoji üzerinden gidelim . Eğer siz ödevinizi yapmamızsaniz ve bunu açıklamanız gerekiyor ise en az sayıda örnek vermeniz mantığa uygun olur ve inandırıcılık derecesini artırır . Mesela sadede elektrikler kesildi derseniz inandırıcı olur ama açıklamanın sayısını çoğaltır iseniz yani annem hastalandı sular yoktu babaannem ameliyat oldu gibi şeyleri de eklerseniz bir insanın başına bunların aynı anda gelme ihtimalinin mantığa aykırı gelmesi yüzünden işleriniz zorlaşır .tanri veya tanrilar konusundada şöyle düşünebilirsiniz birden çok tanri olması bize mantığın her tanrının ayrı kural koyması ayrı düzen koyması mantığını uyandırır .durum böyle olmadığına göre tek tanri inancı daha makuldur .peki sorunuz etrafında düşünelim . "Aynı düşünen aynı düzen koyan tanrilar olması " Bunuda şöyle değerlendirelim tek tanri inancına ve çok tanri inancına sahip olan kimseler nasıl açıklamalar yapicak veya kabuk edecek bakalım . 1.durum :eğer bir insan tek tanri inancına sahip ise -sadece tanrıya inanamasi veya varligina arguman sunması yeter . 2.durum :eğer bir insan çok tanri inancına sahip ise 1-)bu tanrıların var olduğuna dair mantık yürütmesi nedir ? 2-)bu tanrıların anlaştığı ve aynı hareket ettiğine dair tek tanri inancına karşı yürüttüğü mantık nedir ? 3-)bu tanrıların tam olarak sayısı hakkinda düşüncesi nedir ? 4-)bu tanrıların sonsuz gucte veya birbirleri arasında güç dengesi olup olmadığına dair mantık yürütmesi nedir ? (Bu sorunun sebebi bu tanrilar bir güç sahipi veya bir eylem gerçekleştirmek için birbirine bağlı olmalı veya izin almali dediniz gibi anlaşmak için birisi diğerini dinlemeli buda klasik teizmdeki tanri inancına uzak ) Görüldüğü gibi eğer bir tanrı inancına sahip olunacaksa bunun monoteist (tek tanrılı )bir inanc olması politeist (çok tanrılı ) bir inanc olması gerek ochkam ustirasi mantığı gerekse klasik teizm mantığı açısından daha makul . 6-)Hume'un evren ile canlı organizmalar arasında kurduğu ilişki makul mu ?evrenle canlı organizmalar arasında ilişki kursak bile evrendeki düzen ile karşı karşıya kalırız .swinburne bu olayı çok güzel aciklamakta bununla ilgili yazim olacağı için ve diamond tema videosunda bunu kullanmadığı için bu elestiri daha sonra ele alıcam . 7-) hume nun şans faktörüne dayandırdığı itiraza gelince : evren bir zamanlar kaos içinde bulunmuş olabilir şu anki düzenli evrende böyle bir durumundan türemis olabilir .hume evrenin şu anda acıklanması gerektigi bir kaos durumunda bulunmadığı gerceğini etkilemei gerekmeyen bir mantıksal bahsetmektedir evren hakkında şans faktörünü işin içine katmaksızın yapılan acıklamaların güvenirliği her gecen gün artmaktadır swinburen un de one sürdüğü gibi bir şeyin bir şeyin 1960 da düzenli hareket ettiğini söyler ve o şeyin 1961 1962 vs. düzenli hareket etmeye devam ettigine sahit olursak baştaki iddamızın ğüvenirligi giderek azalır .her ne suretle olursa olsun bir sey sans eşeri vuku buluyorsa orada nedensellikten veya gerceklesmekte olan bir plandan bahsedilemeyecegini düsünmem,z niçin gereksin ?papa nın romada ABD baskanın ise newyork ta aynı anda hapşırdıklarını varsayalım hapşırma eylemindeki bu eş zamanlılıga bir seyın neden oldugunu düşünmemiz mi gerekir ?elbette gerekmez .bu tamamem tesadüfi bir seydir .fakat papa ve başkanın hapsırmalarının nedensel bir açıklama bir açıklamasının varsayma eğiliminde olmazdık . Hume'un son tespitine nasıl bir cevap verilebilir ?bu tespit bir yönü itibari ile tamamem doğrudur .mesela bazı doğal hadiseler vb. fakat her tikel seyin başka tiken şeylere hizmet ettiğini düşünmediğimiz sürece .bu durum tasarı argumanini savunanları yildirmaması gerekir bununla ilgili çok güzel bir yapboz analojisi örneğin var "Hassas ayar argumani ve eleştirileri "adli yazımda okuyabilirsiniz.
@@emerhaba1249 Hocam selamlar, videonu izledim, yazını okudum. Öncelikle buradaki insanlara cahil demeniz ne kadar doğru? Kimin ne iş yaptığını, uzmanlık alanının ne olduğu bilemezsiniz. Videonda Diamond'a yönelttiğin eleştirilerinin çoğunlu "Kendi fikri değil, Kant'ın fikri" gibi eleştiriler. Geri kalan kısmında zihin yapılarınızın uyuşmamasından bahsediyorsun esasında. Bir insan kendi düşüncesine yakın diye başka birine ait bir düşünceyi benimsiyorsa bu onu kötü, yalancı ve pozcu biri mi yapar? Bu tarz felsefi düşüncelerde bir çok fikir ayrılığı elbet oluşur çünkü; felsefe zihin yapısı meselesidir biraz. Sırf senin düşünce sahip değiliz diye cahil değiliz kanımca.
@@AtaberkUyaroglu Öncelik merhaba. Ben diamond i kendi fikrimle uyuşmadığı için kötü demiyorum .ben diamond i insanlar üzerinde piskolojik baskı ile (piskolojikten kanıtın yaptığı bazı hareketler ile bilgiliyim havasi oluşturmak)okumamış kimseler üzerinde yanlis ve sahte argumanlar ile onları kandırdığı için kötü diyorum .diamond kendi videosu boyunca o kadar çok hata yapiyor ki .videoda ve yazıda deginmedigim ama felsefe okuyan veya en azından biraz ilgilenen bir kimseden yapılması beklenmeyen o kadar yanlışı var ki ...mesela david hume 'ün argümanları ni kullanmasi hume argümanları şuan için felsefe yani çağdaş felsefede artık savunucusu yok dahi neredeyse .ama diamond sanki bunları ilk defa bulmuş gibi lanse ederek ben zekiyim sizi aydınlattım artık bana resim düşmanı derler gibi ifadeler kullanması benim aklıma iki seçenek getiriyor . Ya diamond bilmediği için bu tip davranışlar sergiliyor ki bu onu kötü biri yapar .bu kadar az bilgi ile arkasına kitaplık koyup sanki bilgili gibi gözükmesi Ya da diamond biliyor ama söylemiyor ki bu onu zorunlu olarak kötü yapar . Diamond bir diğer hatasi ise hume un argümanlarını bile kullanırken yanlışlar yapması ve yine felsefi olarak bilgisizligini ortaya koyması mesela tek evren elestirisinde neden böyle olduğunu bir analoji ile aciklamasi zorunlu iken bunu ihlal ediyor .veya domino taşları örneğinde determenizm ve özgür iradeyi savunan bagdasircilik görüşü hic yokmuş gibi davranıyor. Ben diamond bana karşı diye eleştirmiyorum ben onu insanlara yanlis öğrettiği için eleştiriyorum eger benim kanalimdaki başlıyoruz adlı videonun sabitlenmiş yorumumum altına bakarsanız bir takipcimim sorularına karsilik günümüzdeki bir çok teist kanal ve kimseyide eleştiriyorum hemde sert bir dil ile .benim dinsiz olupta beğendim kisilerde var carl sagan bunlardan birisi mesela veya kötülük problemini çok iyi formuluze edebilen mackie bunlar bana göre bir çok teist felsefeci ve bilim insanından daha başarılilar. Insanlara cahil dememim nedeni .kendimi çok bilgili görmemden değil sonuç olarak siz 2 +2 ye 3 diyip bunu ısrarla savunan kimseye cahil demek için bir matematik profosoru olmanıza gerek yok ,ılkokul matematiği bile bunun için yeterlidir .bir insanın eğitim durumu ne olursa olsun diamond ın bu argümanlarını savunuyor ise din felsefesi alaninda 2 + 2 ye 3 diyen insan gibidir .birkac konu bazında kitap alıp okursanız eminim bana hak vereceksiniz.
Yine herkes birbirine girmiş yorumlarda sizene insanların inanmasından,inanamamasından ya da inanmayışından herkes işine bakması bu kadar ütopik olmamalı
@@misaytp İyi de biz yayındaki konuşmasını biliyoruz videodakiyle farkı yok. Sen de görmüşsündür canlı yayınlarda uzun uzun anlattığı konuları dinle istersen. Hani Oğuzhan Uğur kesmese 2 dakika konuşamaz örneğin. Diamond için bu geçerli değil.
Bir haftadır Diamond Tema yı sürekli dinliyorum. Çok akıcı konuşuyor. Kendisini çok iyi ifade ediyor. Çok bilgili. Gericiler bu gençle boşuna uğraşıyor. Kanalında şuan 1 milyon kişi üye. Kendisini kutlarim. Tebrikler #DiamondTema
Ben ilk 2020de0 keşfetmiştim bu adamı. Vay be ateizmi deizmi biliyoruz, agnostisizm diye bir şey de mi varmış demiştim. 2021de de agnostisizme inanmaya başladım.
Lütfen kanalına gidin ve sadece din değil tarih, felsefe konulu videolarına da bakın uzunluğundan çekinmeyip dikkatle dinleyin. Aynı çizgide devam Diamond. 🤘🏻
merhaba dostlar , Bügünkü konumuz tasarı argumanına karşı Hume'un getirdiği eleştirileri incelemek olacak .Birde diamond temanın bunu videosunda nasıl kullandığı. 1-)Hume'un işaret ettiği ilk nokta bir sonuçtan hangi çıkarımlarda bulunabileceğimiz ile ilgilidir .Bir sonuçtan hareketle bir özel sonuca ulaştığımızda birini ötekine uyumlu hale getirmemiz gerekir .Nedene sonucun üretilmesi için tam anlamıyla yeterli olanın haricinde nitelik atfedilmesi kesinlikle kabul edilemez .Hume şunlarıda ekler eğer tasarıcının planın açıklaması gerekiyorsa ,açıkla ;fakat yalnızca tasarıcı bir varlığa müracaat etme sureti ile açıkla .son olarak ise bu tasarıya tanrı demek tasarının sağladığı delilerin ötesine geçmek olur der ,Hume . cevap 1-)Hume belirli bir sonucu açıklamak için zorunlu olandan fazlasını varsaymamız gerektiğini söylerken kolayca geri çevrilemeyecek bir tespitte bulunur .Bazı nedenlerin bazı sonuçları doğurmak için yeterli karakteristikler dışında karakteristiklere sahip olduğunu kimi zaman makul bir şekilde iddia edebiliriz .Eğer x 'i bir insanın yaptığını bilirsem bunu yapanın bunu yapanın iki kolu olduğunu sahip olduğunu pekâla savunabilirim.Fakat hata yapmışda olabilirim . Yani bassettiğim yapıcı tek kolluda olabilir . 2-)Hume'un ikinci tespiti ise sadece tek bir tane evrenin mevcut olduğudur .Hume şöyle der "iki tür nesnenin bunlardan birini gördüğüm yerde alışkanlık neticesi diğeri nin varlığını cikarsayabilirim;ben buna tecrübeden doğan arguman adını veriyorum "fakat diye devam eder ,bu çıkarı fikri tasarım argumani savunucuları için kullanılamaz .Niçin ?çünkü der ,sadece tek bir alem vardır . Hume'un sadece bir tane alemin var olduğu yönündeki tespiti de böyle bir tespit yapılmasına salık verecek bazı hususlar içermektedir. bizler genellikle sonuçtan nedene doğru yaptığımız akıl yürütmelerde daha önceki örneklerin sağladığı bilgilere güveniriz.Paris 'ten gelen ve üzerinde "umarım iyisindir ,sevgiler ,ben "yazan bir mektup sizi şaşırtabilir ama ben böyle bir mektup almış olsaydım sürekli aynı şeyi yazan belirli bir arkadaşımdan geldiğini anlardım .Siz şaşırırken benim bu sonuca çıkarım vermemi sağlayan şey nedir ? 3-)mevcudiyetini şeylerin var olma biçimlerinden cikarsayabilecigimiz bir düzenleyinin var olduğunu kabul ettik diyelim böyle bir düzenleyici de açıklama gerektirmez mi ?Hume 'un bir sonraki argumanina göre bu sorunun cevapi evettir.Hume şöyle der ,"Eğer akıl neden ve sonuçla ilgili bütün o sorular hakkında aynı şekilde sezsiz kalmayacaksa bu önermenin en azından zihinsel bir dünyanın veya idealar aleminin ,tıpkı maddi dünya ve nesneler alemi gibi bir nede muhtaç olduğu düşüncesi akla gelecektir ." 4-)Hume'un dördüncü tespiti bir soru formatında düzenlenmiştir ."neden mükemmel bir antromoporf olmasın ?"diye sorar Hume .ve devam eder ,"tanri veya tanrilar maddi olduğu ;gözlerinin ellerinin burunların ağızlarının vb olduğu iddia edilmesin?"insanlar evrene bakarak bir tasarlayıcı olduğunu düşünürler .bunuda evrende gördükleri ile temellendirirler fakat bu tasarımların sahipin antromoporf bir yapıda olduklarını bildikleri halde evrenin tasarlayicisina hiç bu gözle bakmazlar . 5-)Hume bir önceki eleştirisine benzer şekilde eğer tasarlayici antromoporf bir yapıya sahip ise ve alem çok komples bir yapıda ise ben komples yapıların birden fazla tasarlayicisina olduğunu düşünürüm ozaman tanrı nin tek olmadığını düşünmek gerekir der . 6-)Hume alemin bitki gibi yaşayan bir organizma olabileceğini iddia eder . 7-)Hume evrenin var olmasının tamamem bir rastlantı olabileceğini iddia eder . Hume son itirazın da işe aslında tasarı argumanin tümüyle başarısız olduğunu çünkü evrende çok sayıda düzensiz şey olduğu söyler . cevap 1-)Hume ilk elestirisinde alemdeki düzenin bir tasarlayicisi olduğu sonucuna ulaşsak bile bunun en fazla onun sadece bir tasarıcı olduğunu soyleyebilegimizi söylüyor .o ,bizim tanrı seçeneğimizi kullanma hakkımızın olmadığı düşünür .insanın alemde gozlemledigi düzeni alemin dışındaki bir nedene atfetmeye iten husus düzene neden olan şeyin gayri maddi ,bir plan doğrultusunda hareket eden ,güçlü olduğu varsayımında nedenidir aslında .etkili olmasi icin güçlü olmalı ,alemin dışında olduğuna göre gayri maddi olmalı .öyleyse tasarı argumanin iddia ettiği gibi alemdeki düzenliligi ona dahil olmayan bir şeye atfetmekte haklıysak ,üretici varliktan daya fazlasını çıkarma hakkına da sahipi demektir .mesela " john benim odamda miydi değil miydi diye merak ettiğimi varsayin.john a işaret eden ve buradayim diyen bir notta hareketle onun odamda bulunmuş sonucuna ulsabilirm .Eğer bir kimse bana john un altı ayak uzunluğunda olduğunu elimdeki notun ise bu uzunluktaki birinin odamda bulunmuş olmadığını gösterdiğini bu nedenle söz konusu notun john un varligina işaret etmedigini söylerse john un yazma kabiliyeti olduğunu söz konusu notun john un varligina işaret ettiğini soyleyebilirim."Aynı şekilde tasarı argumanini savunan biri bu arguman tanrı yi ona atfedilen sıfatların tamamı ile ispatlayamiyor olabilir fakat onun var olduğunu destekliyor niteliktedir diyebilir . cevap2-)peki Hume'un tasarı argumanin başarısızlığının tek bir alem olduğuna bağlamasına ne demeli ?bir şeyin tavsiye edilmesini sağlayacak bazı yönleri olmamasına rağmen bu düşünce elestiriye tutulabilir .zira örneği olmayan bir şeyin hiç bir şekilde gündeme getirilemeyecegi ve cevaplandirilamaycagini kabul etmek yanlıştır .Şüphesiz bilim adamları örneği olmayan örneği olmayan bir çok şeyi açıklamaya çalışır bunun en güzel örneği insan ırkının kendisi ve alemdir. 3-Hume'un üçüncü argumani makuld mudur ? bu arguman a' yı b ile açıklayıp b 'nin açıklamasını istemeyen bir kimsenin a'yıda aciklayamayacagını savunur .Hume'un diyoglarlar adlı kitabında bir karekterinde söylediği gibi "gündelik hayatta bile her hangi bir olay için bir neden tespit edersem ;bu nedenin nedenini tespit edemiyor olmam ve hic durmadan baştan başlaması münkün ber soruyu açıklayamamam bir itiraz gerekçesi olabilir mi ?fakat bu noktada Hume'a verilebilecek daha iyi bir cevaptan söz edilebilir .düzenden sorumlu olan bir şeyin bir nedene ihtiyaç duyduğunu niçin varsayalım ?mesela şişeleri doldurmak için tasarlanmış bir fabrika makinasını ele alalım .o bir düzenin örneği iken onu tasarlayan düşünce düzenlilik sergileyen düzenin kaynağıdır .onların düzenliligi sergilemesi gereken müstakil nesneler aramamız gerekmez .
-)Hume evrenin tasarlayıcısında antromoporf bir yapıda olması gerektiğini söylerken hakkımıdir peki .bunu iki noktadan elestiriye biliriz ilkin evrenin tasarlayacisi evrenin dışında olduğuna göre maddi olamaz bundan çıkan zorunlu sonuç ile antromoporf bi yapida da olamaz.ikinci ise tasarı argumani evrenin tasarlayicisi nin operasyonları önce var olduğu cikariminda bulunmayı gerekcelendirmeyi sağlayacak nedenlerin bütün nitelikleri paylaştığı sonucuna ulaşmak zorunda değildir .çünkü analojiyi göre A B'yi açıklıyorsa C B'yi andırıyorsa tam olarak A 'ya benzeyen şeylerin C'yi de açıklaması zorunluluk değildir .şu analoji size yardımcı olacak . "bir ofiste çalıştığınızı düşünün ve bu ofisinizi her gün öğle yemeğinde önce Ayşe hanım isimli bir kimse siz öğle yemeğinde iken temizliyor pazartesi günü Ayşe hanımın işten kovulduğu haber alıyorsunuz .ve o gün öğle yemeğine gidiyorsunuz döndüğünüzde ise ofisin dağınık ve kirli bırakmanıza rağmen düzenli ve temizlenmiş olduğunu farkediyorsunuz ."şimdi çıkartacağınız sonuç nedir ?ofisin temizlenmiş olması peki temizlenmeye neden olan şeyin Ayşe Hanım ile tıpa tıp aynı özelliklere sahip olduğunu iddia edebilir misiniz ? 5-)Aslinda bir önceki arguman cevap olarak çok tanri iddiasının evrenin nedeninin antromoporf yapıda olmadığından dolayı cevaplamış olduk ancak şunları eklemek isterim .özelliklede politeizme karşı monoteizm savunmak için .bunu temellendirmek için ochkam ustirasi ni kullanabiliriz . Bu bize bir olayin olabildiğince az ve basit olan açıklaması en makul olandır diyor kısaca .ve bu felsefeciler arasinda kabul görmüş bir söylem .Şimdi yine videoda verilen analoji üzerinden gidelim . Eğer siz ödevinizi yapmamızsaniz ve bunu açıklamanız gerekiyor ise en az sayıda örnek vermeniz mantığa uygun olur ve inandırıcılık derecesini artırır . Mesela sadede elektrikler kesildi derseniz inandırıcı olur ama açıklamanın sayısını çoğaltır iseniz yani annem hastalandı sular yoktu babaannem ameliyat oldu gibi şeyleri de eklerseniz bir insanın başına bunların aynı anda gelme ihtimalinin mantığa aykırı gelmesi yüzünden işleriniz zorlaşır .tanri veya tanrilar konusundada şöyle düşünebilirsiniz birden çok tanri olması bize mantığın her tanrının ayrı kural koyması ayrı düzen koyması mantığını uyandırır .durum böyle olmadığına göre tek tanri inancı daha makuldur .peki sorunuz etrafında düşünelim . "Aynı düşünen aynı düzen koyan tanrilar olması " Bunuda şöyle değerlendirelim tek tanri inancına ve çok tanri inancına sahip olan kimseler nasıl açıklamalar yapicak veya kabuk edecek bakalım . 1.durum :eğer bir insan tek tanri inancına sahip ise -sadece tanrıya inanamasi veya varligina arguman sunması yeter . 2.durum :eğer bir insan çok tanri inancına sahip ise 1-)bu tanrıların var olduğuna dair mantık yürütmesi nedir ? 2-)bu tanrıların anlaştığı ve aynı hareket ettiğine dair tek tanri inancına karşı yürüttüğü mantık nedir ? 3-)bu tanrıların tam olarak sayısı hakkinda düşüncesi nedir ? 4-)bu tanrıların sonsuz gucte veya birbirleri arasında güç dengesi olup olmadığına dair mantık yürütmesi nedir ? (Bu sorunun sebebi bu tanrilar bir güç sahipi veya bir eylem gerçekleştirmek için birbirine bağlı olmalı veya izin almali dediniz gibi anlaşmak için birisi diğerini dinlemeli buda klasik teizmdeki tanri inancına uzak ) Görüldüğü gibi eğer bir tanrı inancına sahip olunacaksa bunun monoteist (tek tanrılı )bir inanc olması politeist (çok tanrılı ) bir inanc olması gerek ochkam ustirasi mantığı gerekse klasik teizm mantığı açısından daha makul . 6-)Hume'un evren ile canlı organizmalar arasında kurduğu ilişki makul mu ?evrenle canlı organizmalar arasında ilişki kursak bile evrendeki düzen ile karşı karşıya kalırız .swinburne bu olayı çok güzel aciklamakta bununla ilgili yazim olacağı için ve diamond tema videosunda bunu kullanmadığı için bu elestiri daha sonra ele alıcam . 7-) hume nun şans faktörüne dayandırdığı itiraza gelince : evren bir zamanlar kaos içinde bulunmuş olabilir şu anki düzenli evrende böyle bir durumundan türemis olabilir .hume evrenin şu anda acıklanması gerektigi bir kaos durumunda bulunmadığı gerceğini etkilemei gerekmeyen bir mantıksal bahsetmektedir evren hakkında şans faktörünü işin içine katmaksızın yapılan acıklamaların güvenirliği her gecen gün artmaktadır swinburen un de one sürdüğü gibi bir şeyin bir şeyin 1960 da düzenli hareket ettiğini söyler ve o şeyin 1961 1962 vs. düzenli hareket etmeye devam ettigine sahit olursak baştaki iddamızın ğüvenirligi giderek azalır .her ne suretle olursa olsun bir sey sans eşeri vuku buluyorsa orada nedensellikten veya gerceklesmekte olan bir plandan bahsedilemeyecegini düsünmem,z niçin gereksin ?papa nın romada ABD baskanın ise newyork ta aynı anda hapşırdıklarını varsayalım hapşırma eylemindeki bu eş zamanlılıga bir seyın neden oldugunu düşünmemiz mi gerekir ?elbette gerekmez .bu tamamem tesadüfi bir seydir .fakat papa ve başkanın hapsırmalarının nedensel bir açıklama bir açıklamasının varsayma eğiliminde olmazdık . Hume'un son tespitine nasıl bir cevap verilebilir ?bu tespit bir yönü itibari ile tamamem doğrudur .mesela bazı doğal hadiseler vb. fakat her tikel seyin başka tiken şeylere hizmet ettiğini düşünmediğimiz sürece .bu durum tasarı argumanini savunanları yildirmaması gerekir bununla ilgili çok güzel bir yapboz analojisi örneğin var "Hassas ayar argumani ve eleştirileri "adli yazımda okuyabilirsiniz.
ALLAH ile Şeytanın Tartışması ve İnsanların CEZALANDIRILMASI !! Araf :12-18 Sizi biz yarattık, sonra size şekil verdik. Peşinden de meleklere: 'Haydi, hürmet için secde edin Âdem’e!' dedik. Onların hepsi hemen secde ettiler, yalnız İblis / Şeytan dayattı. Secde edenlerden olmadı. Allah buyurdu: 'Söyle bakayım, Sana emrettiğim halde, secde etmene mani nedir?' İblis: Ben ondan daha üstünüm; çünkü Sen beni ateşten, onu ise bir çamur parçasından yarattın. “Çabuk in oradan!” buyurdu Allah, Öyle orada kurulup da büyüklük taslamak senin haddin değildir. Çabuk çık, çünkü Sen Alçağın Tekisin!' Şeytan:“Bana, onların diriltilecekleri kıyamet gününe kadar mühlet verir misin?” dedi. Allah: 'Haydi, sen mühlet verilenlerdensin!' buyurdu. “Öyle ise” dedi, “Sen beni azgınlığa mahkûm ettiğin için, ben de onları gözetlemek üzere Senin doğru yolunun üzerinde pusu kurup oturacağım. Sonra onların gâh önlerinden, gâh arkalarından, gâh sağlarından, Gâh sollarından sokulacağım, vesvese verip pusu kuracağım, Sen de onların ekserisini şükreden kullar bulmayacaksın.” Allah şöyle buyurdu: “Alçak ve kovulmuş olarak çık oradan! Onlardan kim sana uyarsa, iyi bilin ki CEHENNEMİ Sizlerle Dolduracağım.”
Bu insanlar yahudi mason yada bir misyon örgütü değil aksine toplumda bilgilendikçe dışlanmış hisseden cesur ve yalnız kişilerdir tek suçları doğruları söylemek çünkü insanların yüzde 90 ı mutlu eden yalanları tercih eder 🙏♥️
Soramazsın tarihinde en düzgün diksiyonlu, asalak kelime kullanmadan inancını, görüşlerini aktarabilen tek kişi Diamond sanırım.
@Vatanist Edit aynen dün efe aydalı dinledim efe aydalda çok iyiydi ama Diamondın birikimi daha fazla
Diamond kekeme ama canlı yayınlarını izlerken çoğu zaman tutukluk yaşıyor ama
Videosuna attigim eleştirileri işik hiziyla imha ettigi için her ortamda paylaşacagim !
Türkiye'nin de artik dünya çapinda bir filozofu var dediler geldik... Bir kaç videosunu izledik. Bu Diamond Tema Kitap filan okumuyor, directement tribünlere oynuyor.
Ama sözlerinin detayında onun filozoftan daha öte bir şey olduğu su götürmez bir gerçektir.
öyle ki bu Diamond her anlamda insan denen muamma varlığın en cin fikirlisi ve dahi aynı zamanda ticari zekasiyla en iş bileninin sıfatını almayı bile hak eder.
Ve tabi bunlari söylememe bile gerek yok. Düşmanlarini kendi üzerinden prim yapmakla suçlarken, o kisa zamanda zengin olmayi bilmiştir.
Kimilerine göre onu eleştiremezsin ve ondan hiçbir zaman daha çok bilemezsin çünkü etraf onu savunmaya hazir bekleyen ergenler kayniyordur ve
o şu anda kitap okuyordur…her daim kitap okuyordur.. yalniz kitap okuyordur :))
Yani öylesine değişik bir tür, hatta "Aliendir"kendisi, belkide bir "Übermensch".
Evrensel klisesi hristiyanlik konusunda getirdigi kritigi, güzel çürütmüş. Tevrat eleştirisi de amatörce, internette dolaşan yalan yanliş
bilgilerin üzerine video çekmiş hepsi bu.
Kitap okumayan bir millettik bu boşlugu, bu ve bunun gibiler iyi doldurdular. Ne diyeyim? Söylesem tesiri yok, sussam gönül razi degil !
Bu da Kuran hakkinda çektigi videoya gelsin.
1)Diamond "atilan suyun" testislerde mi üretildigini söylüyor? Bana mi öyle geldi? Sesli güldüm kendisine…Ya ayetteki suyu spermle kariştirmiş yada bilinçli çarpitmiş, bilgisi gerçekten ilkokul seviyesindeymiş. Sana okullarda ögrenemedigini, ben izah edeyim! Ayetin konusu olan “atilan suyun” sadece %1 - %5 kadari testislerde üretilir ve yukarida diger sularla birleşerek bir karişim olarak atilir. Simdi su nerden geliyormuş testislerden mi?
Ayrica "Kuranin yazari testislerde sperm (sperm diyorum bak "atilan suyla" karistirmayasin) üretildiginden habersizdi"iddianda çürük.
Peki bu hadisi nereye koyacagiz mesela ?
"Erkeklik yumurtalarimizi çikartip hadim olalim mi? diye sorduk resulullah bizi hadim olmaktan nehyetti" (Buhari/nikah/8).
Sen neyin iddiasindasin süper zeka? :))
Yok ben suyun atildigi bölgeye "iki kemik arasina"takildim diyorsan, kaburgayla omurga arasina insan anatomisinde"Torso" denir ki üreme organlarida pek çok organ gibi buradadir.
Pekala buna vurgu yapilmişda olabilir.En azindan senin saçmaliklarindan kulaga daha makul geliyor:)
Dinleyici kitlen kim senin? Içinde yada yakin çevrende hiç mi bir bu konunun uzmani mesela bir ürolog yahut bir ilahiyatçi yok.
Keşke video çekmeden, önünde durdugun kitapliktaki kitaplari okusaydin en azindan okudugunu anlama kabiliyetin gelişirdi" :)
2)Adam açiktan yalan söylüyor ama muthiş bir özgüvenle yapiyor."Su kutleleri karişiyor" diyor. Yukardan bakinca öyle gözüküyormuş!
Dünya üzerinde tek bir homojen ayni sicakliga, basinca ve tuz oranina sahip su kutlesinden söz edebilirmiyiz?
Yoksa sular arasinda bir ayriklik söz konusu mu?
Ayrica bu denizlere bu isimleri kim vermiş? Peki bunlarin dogal “SINIRLARI” varmi ? Bu “SINIRLAR” insanlarin çizdigi “SINIRLARLA” ayni mi?
Ferdinand Macellan’in, Dio'nun yahut onun, bunun isim verdigi denizlerin, okyanuslarin SINIRLARINI (ki bunlar tarih boyunca surekli degişmiş)
Allah neden mutlak “SINIR” kabul etsin ve kitabinda buna vurgu yapsin?
Okyanuslarin içi cadi kazani gibi binlerce deniz, göl, irmak... ayrik duran tonlarca "su kütlesi" var. "Su kütlesinden" musluktan akan suyu anliyorsun demek. :)
Kocaman "SU KUTLELERI" bunlar!Dünya üzerindeki okyanuslar,denizler gibi “büyük su kütlelerinden” bahsediyoruz burada.
Evet aralarinda bir difuzyon var ama birbirlerini geçip, birleşip "TEK BIR SU KUTLESI" olabilmişler mi milyonlarca yilda?
Sen onu söyle bana, iki kolu iki bileklikli süper kahraman! :)))
Hem "Berzah" kelimesinden keskin bir "SINIR" anlami da çikmaz. “BERZAH” = "BEKLEME NOKTASI", "PERDE" anlamindadir. "Berzah alemi" islam eskatolojisinde öldükten sonra ölenlerin gittiği ve kıyamete kadar kaldıkları düşünülen âlem, bekleme yeridir mesela.
Yahut Berzah, PERDE'nin işigi süzüp karanligi ve aydinligi ayirdigi gibi ayirir iki farkli su kutlesini.
Ayrica “karişmak” diye çevrilen B-G-Y (La yebgiyan) kelimenin köküdür, SINIRI ASMAK, TECAVUZ ETMEK, IHLAL ETMEK anlamina gelmez mi diyorsun? Bak iyi araştirdin mi?
Arapçada manzum bir eseri eleştiriyorsan, biraz Arapça ögren kardeş, Arapça!
Ayrica “tatli sudan sudan inci mercan çikiyormuş, bilimsel bir hata buldum” diyorsun. Dikkat ettim hemende hata buluyorsun. Sakin ol yigidim heybetini gizli tut:)
Furkan suresini (53), Rahman suresine (19-20) ekliyor meal yapanlarin parantez içinde yazdigini bir sureymiş gibi anlatiyorsun.
Rahman suresinde nerede "tatli su" ifadesi? Yahut Furkan suresinde nerede "inci mercan"?
Her iki surede benzer fenomenler vurgu oldugundan dolayı aynı olay anlatılıyor gibi algılanmışsin ama, iki surenin bağlamları ve anlattıkları şeyler çok farklı.
Allahta vermeyince olmuyor işte, zorlaya zorlaya omurilik soganini yakacaksin.
"Başka bir su kutlesi kastedilmiş olamaz mi? Belki biraz daha ararsak buluruz...Maalesef bulamayiz arkadaslar" dedin ve beni kalbimden vurdun:) Dört metre kare odanda hakikatin sirrina erdin ama daha insanlik olarak dünya üzerindeki okyanuslarin % 20 si hakkinda bilgi sahibi oldugumuzu,%80 nin keşfedilmeyi bekledigini bilmiyorsun :)))
Bu mudur nesnel araştirmacilik? Bu ne aymazlik! Ha yine senin sözünü sana hatirlatayim "şu gavur icadini dogru düzgün kullanalim arkadaşlar, dimi ama ?
3)Ayrica"Dünyanin döşenmesini "pizzanin üzerinin döşenmesine benzetiyor. Döşek dediğimiz şey düz değildir ve üstüne konulduğu şeyin şeklini alır. Waterbed’lerde büyüyen senin gibi körpelere döşegi anlatmakta zorlaniyoruz ama Turkçede "döşemek" fiilinin farkli şekillerdeki nesnelerin döşenmesi için kullanildigini ve döşemenin dümdüz durmayarak, o nesnenin şeklini aldigini bilmen lazim.
Hem de yerkabuğu Kuran'ın dediği gibi sonradan şekillenmiş/döşenmiştir. Ve Hâlâ şekillenmeye devam etmektedir. “Hakkim yenildi”, “önümü kestiler”, “hocalarim beni kiskandi ” diye şikayet etmek yerine gidip bir diploma sahibi olmayi denesen fena mi olur?
Burada yazar “Diamond” denen vasat youtuber'a sesleniyor...
4)"Yakin gögün" kuranda "yildizlarla süslü ve yildizlarin da atiş taneleri" diye anilmasi bile bir mucize. çünkü gözlemlenebilir evrende yildiz kumeleri manciniktan atilmiş "rum ateşi" gibi ilerliyorlar, bilinmeze dogru."Saçilmiş kum taneleri" gibiler evrende. Bir yönleri var yani. Yalniz dikkat et teleskopla bakarsan gözüne kum kaçmasin! :)
Güneşimizin dahi bir yönü var biliyor musun? Solar Apex yörüngesinde Vega Yıldızına doğru hareket eder.
Bak bu seferde şeytanlari göremiyorum dersen agzina küregi yersin. Onca felsefe okudum diyorsun, Kantin metafiziginde insan aklinin bu konuda otorite olmadigini hiçmi duymadin? Amatör felsefe meraklisi güzel kardeşim. :)
5)Demiri ister indirmiş olsun ister, nimet olarak anmiş olsun çok büyük ayet(işaret) Paristeki eyfel kulesi neyi sembolize ediyor acaba, Türk insaninin kendisini ancak 15 yil sonra anlayacagi güzel kardeşim?
6)Evrenin genişlemesi Zariyat 47 ?
* "Daha onceden boyle çevrilmiyordu, bu yeni meallerde boyle" iddiasi
///// Zariyat 47 TABERI TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir!
Biz göğü, güç ve kuvvetimizle yükselttik. Şüphesiz ki bizler o göğü genişletenleriz. O yarattıklarımızı ve yaratacaklarımızı içine alacaktır.
///// Zariyat 47 EBU'S-SUUD TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir
( Hanedan-i Osman zamanindan)
"Şu göğü de kendi ellerimizle biz kurduk ve biz hiç şüphesiz onu genişletmekteyiz (ona Kadiriz)."Yani biz,
I) Göğü, (Burasi senin için iyi oku :))
II)yahut gök ile yer arasını, Burasi senin için iyi oku :)
III)yahut rızkı…..genişletmekteyiz.
///// Zariyat 47 KADI BEYDAVI TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir!
"Göğü kuvvetle bina ettik ve gerçekten biz, elbette genişletenleriz".
I)Musi' gücü yetendir, vüs'den gelir ki, takat / güç manasınadır. Musi' de harcamaya gücü yeten (zengin) demektir
II)ya da göğü (Burasi senin için iyi oku :)
III)yahut onunla yerin arasını (Burasi senin için iyi oku :)
IV)veyahut rızkı…… genişletenleriz, demektir."
Daha pek çoklari var ama bu kadar yeter...Yani hiçbirşey bilmiyorsan (لموسعون) "Lemoosi'un" kelimesini Arapçasindan Google translator 'a tercüme ettirseydin degil mi?
* "Bu daha onceden biliniyordu, Papua Yeni Gine efsanelerinde de söyleniyordu" iddiasi.
Zaten Kuranin mesajida bu degil mi? "Biz bütün kavimlere peygamber gönderdik" bununla birşey ispat edemezsin.
*"Ya evren genişlemiyorsaaaa...Ya aletlerimiz bizi yaniltiyorsaaa..." iddiasi. Bu nasil bir kafa yapisi ? Pes dogrusu! Bu kadar cahillik ancak okuluna giderek olunur...
7)Yer ve gögün ayrilmasi olayina girmiyorum bile çünkü boş yapmişin.
Iyisin, hoşsun da, ot çektikten sonra, video çekmesen be kardeş !
8)Daglar konusunda da yaniliyorsun Diamond Tema! Dünya oluştugunda yeryüzü çok sarsintili bir yerdi, insanin dünyada"Dominant" oldugu dönem, daglarin oluştugu döneme denk düşer ki bu döneme jeoloji tarihinde "Cenozoïcum" denir.
Bak bu bilgileri sana Celal hocan bile anlatmaz degerini bil :))
Al bunlara bir itiraz getir! Videosuna attigim eleştirileri işik hiziyla imha eden speedy gonzales..
Benim için berbat bir araştirmacisin,ortalama bir youtuber, heyecanli bir ergen ve sanirim diplomasiz bir felsefe meraklisisin.
Not: Diamond tema denen şahsa yazilmiştir Agnostik, Deist ve Ateist arkadaşlar istifade edebilir
@Yigit Ozan Saldirmak yok, bunlar dogrular guzel çocuk! Madem bir iddia atiyor ortaya arkasinda durmasini bilecek. Eleştirilince yorum silmek ne ya ? Komik olmayin :))
"Asalak kelime" .d
Bu agamızdan sonra çoooOoook kişi geldi. Eğer kendi ideolojindem diye böyle düşünüyorsan anlayışlıyım ama cidden diksiyon ve anlattıkaları konusunda jigolo ya da zenne daha iyiydi.d
Konuşurken hiç ''ııı,eee,üüü'' gibi sesler çıkarmaması ve akıcı konuşmasından ötürü arkadaşı tebrik ediyorum. Ve kendisi bu gibi konularda epey bilgili gözüküyor, iyi bir arkadaş seçmişsiniz.
Ilk gunden beri takip ediyor yuzlerce saat videolarini izlemisimdir hic iii eee uuu dedigine denk gelmedim.
Yani ne kadar boş ko nustugunu fark edemiyosunuz...bu laedricileri ilk okuduğumda 14 yaşındaydım ve hallerine gülmüştüm.. ne sorarsan bilmiyoruz emin değiliz ilerde zaten sen varmisin sorusuna da emin degilim diyolar ve siz buna kültürlü diyosunuz.....vah ülkemin gençliğinin haline..😓
@@gulundikeni3344 Sen emin misin ?
@@realgodchaizen3633 EVET
@@gulundikeni3344 Bana var olduğunu ve benim seni zihinmde hayal ettiğim bir şey olmadığını kanıtla o zaman inanabilirim.
Herifin neye inanıp inanmadığı umrumda değil. Daha önce hiç bu kadar akıcı, net ve güzel konuşan birini görmedim.
Diamond tema görüldüğü üzre sadece sizin cahillihinizden yararlanıyor yazık gerçekten .keşke biraz okusanız
ruclips.net/video/szx3ULTMnAo/видео.html
merhaba dostlar ,
Bügünkü konumuz tasarı argumanına karşı Hume'un getirdiği eleştirileri incelemek olacak .Birde diamond temanın bunu videosunda nasıl kullandığı.
1-)Hume'un işaret ettiği ilk nokta bir sonuçtan hangi çıkarımlarda bulunabileceğimiz ile ilgilidir .Bir sonuçtan hareketle bir özel sonuca ulaştığımızda birini ötekine uyumlu hale getirmemiz gerekir .Nedene sonucun üretilmesi için tam anlamıyla yeterli olanın haricinde nitelik atfedilmesi kesinlikle kabul edilemez .Hume şunlarıda ekler eğer tasarıcının planın açıklaması gerekiyorsa ,açıkla ;fakat yalnızca tasarıcı bir varlığa müracaat etme sureti ile açıkla .son olarak ise bu tasarıya tanrı demek tasarının sağladığı delilerin ötesine geçmek olur der ,Hume .
cevap 1-)Hume belirli bir sonucu açıklamak için zorunlu olandan fazlasını varsaymamız gerektiğini söylerken kolayca geri çevrilemeyecek bir tespitte bulunur .Bazı nedenlerin bazı sonuçları doğurmak için yeterli karakteristikler dışında karakteristiklere sahip olduğunu kimi zaman makul bir şekilde iddia edebiliriz .Eğer x 'i bir insanın yaptığını bilirsem bunu yapanın bunu yapanın iki kolu olduğunu sahip olduğunu pekâla savunabilirim.Fakat hata yapmışda olabilirim . Yani bassettiğim yapıcı tek kolluda olabilir .
2-)Hume'un ikinci tespiti ise sadece tek bir tane evrenin mevcut olduğudur .Hume şöyle der "iki tür nesnenin bunlardan birini gördüğüm yerde alışkanlık neticesi diğeri nin varlığını cikarsayabilirim;ben buna tecrübeden doğan arguman adını veriyorum "fakat diye devam eder ,bu çıkarı fikri tasarım argumani savunucuları için kullanılamaz .Niçin ?çünkü der ,sadece tek bir alem vardır .
Hume'un sadece bir tane alemin var olduğu yönündeki tespiti de böyle bir tespit yapılmasına salık verecek bazı hususlar içermektedir. bizler genellikle sonuçtan nedene doğru yaptığımız akıl yürütmelerde daha önceki örneklerin sağladığı bilgilere güveniriz.Paris 'ten gelen ve üzerinde "umarım iyisindir ,sevgiler ,ben "yazan bir mektup sizi şaşırtabilir ama ben böyle bir mektup almış olsaydım sürekli aynı şeyi yazan belirli bir arkadaşımdan geldiğini anlardım .Siz şaşırırken benim bu sonuca çıkarım vermemi sağlayan şey nedir ?
3-)mevcudiyetini şeylerin var olma biçimlerinden cikarsayabilecigimiz bir düzenleyinin var olduğunu kabul ettik diyelim böyle bir düzenleyici de açıklama gerektirmez mi ?Hume 'un bir sonraki argumanina göre bu sorunun cevapi evettir.Hume şöyle der ,"Eğer akıl neden ve sonuçla ilgili bütün o sorular hakkında aynı şekilde sezsiz kalmayacaksa bu önermenin en azından zihinsel bir dünyanın veya idealar aleminin ,tıpkı maddi dünya ve nesneler alemi gibi bir nede muhtaç olduğu düşüncesi akla gelecektir ."
4-)Hume'un dördüncü tespiti bir soru formatında düzenlenmiştir ."neden mükemmel bir antromoporf olmasın ?"diye sorar Hume .ve devam eder ,"tanri veya tanrilar maddi olduğu ;gözlerinin ellerinin burunların ağızlarının vb olduğu iddia edilmesin?"insanlar evrene bakarak bir tasarlayıcı olduğunu düşünürler .bunuda evrende gördükleri ile temellendirirler fakat bu tasarımların sahipin antromoporf bir yapıda olduklarını bildikleri halde evrenin tasarlayicisina hiç bu gözle bakmazlar .
5-)Hume bir önceki eleştirisine benzer şekilde eğer tasarlayici antromoporf bir yapıya sahip ise ve alem çok komples bir yapıda ise ben komples yapıların birden fazla tasarlayicisina olduğunu düşünürüm ozaman tanrı nin tek olmadığını düşünmek gerekir der .
6-)Hume alemin bitki gibi yaşayan bir organizma olabileceğini iddia eder .
7-)Hume evrenin var olmasının tamamem bir rastlantı olabileceğini iddia eder .
Hume son itirazın da işe aslında tasarı argumanin tümüyle başarısız olduğunu çünkü evrende çok sayıda düzensiz şey olduğu söyler .
cevap 1-)Hume ilk elestirisinde alemdeki düzenin bir tasarlayicisi olduğu sonucuna ulaşsak bile bunun en fazla onun sadece bir tasarıcı olduğunu soyleyebilegimizi söylüyor .o ,bizim tanrı seçeneğimizi kullanma hakkımızın olmadığı düşünür .insanın alemde gozlemledigi düzeni alemin dışındaki bir nedene atfetmeye iten husus düzene neden olan şeyin gayri maddi ,bir plan doğrultusunda hareket eden ,güçlü olduğu varsayımında nedenidir aslında .etkili olmasi icin güçlü olmalı ,alemin dışında olduğuna göre gayri maddi olmalı .öyleyse tasarı argumanin iddia ettiği gibi alemdeki düzenliligi ona dahil olmayan bir şeye atfetmekte haklıysak ,üretici varliktan daya fazlasını çıkarma hakkına da sahipi demektir .mesela " john benim odamda miydi değil miydi diye merak ettiğimi varsayin.john a işaret eden ve buradayim diyen bir notta hareketle onun odamda bulunmuş sonucuna ulsabilirm .Eğer bir kimse bana john un altı ayak uzunluğunda olduğunu elimdeki notun ise bu uzunluktaki birinin odamda bulunmuş olmadığını gösterdiğini bu nedenle söz konusu notun john un varligina işaret etmedigini söylerse john un yazma kabiliyeti olduğunu söz konusu notun john un varligina işaret ettiğini soyleyebilirim."Aynı şekilde tasarı argumanini savunan biri bu arguman tanrı yi ona atfedilen sıfatların tamamı ile ispatlayamiyor
olabilir fakat onun var olduğunu destekliyor niteliktedir diyebilir .
cevap2-)peki Hume'un tasarı argumanin başarısızlığının tek bir alem olduğuna bağlamasına ne demeli ?bir şeyin tavsiye edilmesini sağlayacak bazı yönleri olmamasına rağmen bu düşünce elestiriye tutulabilir .zira örneği olmayan bir şeyin hiç bir şekilde gündeme getirilemeyecegi ve cevaplandirilamaycagini kabul etmek yanlıştır .Şüphesiz bilim adamları örneği olmayan örneği olmayan bir çok şeyi açıklamaya çalışır bunun en güzel örneği insan ırkının kendisi ve alemdir.
3-Hume'un üçüncü argumani makuld mudur ? bu arguman a' yı b ile açıklayıp b 'nin açıklamasını istemeyen bir kimsenin a'yıda aciklayamayacagını savunur .Hume'un diyoglarlar adlı kitabında bir karekterinde söylediği gibi "gündelik hayatta bile her hangi bir olay için bir neden tespit edersem ;bu nedenin nedenini tespit edemiyor olmam ve hic durmadan baştan başlaması münkün ber soruyu açıklayamamam bir itiraz gerekçesi olabilir mi ?fakat bu noktada Hume'a verilebilecek daha iyi bir cevaptan söz edilebilir .düzenden sorumlu olan bir şeyin bir nedene ihtiyaç duyduğunu niçin varsayalım ?mesela şişeleri doldurmak için tasarlanmış bir fabrika makinasını ele alalım .o bir düzenin örneği iken onu tasarlayan düşünce düzenlilik sergileyen düzenin kaynağıdır .onların düzenliligi sergilemesi gereken müstakil nesneler aramamız gerekmez .
-)Hume evrenin tasarlayıcısında antromoporf bir yapıda olması gerektiğini söylerken hakkımıdir peki .bunu iki noktadan elestiriye biliriz ilkin evrenin tasarlayacisi evrenin dışında olduğuna göre maddi olamaz bundan çıkan zorunlu sonuç ile antromoporf bi yapida da olamaz.ikinci ise tasarı argumani evrenin tasarlayicisi nin
operasyonları önce var olduğu cikariminda bulunmayı gerekcelendirmeyi sağlayacak nedenlerin bütün nitelikleri paylaştığı sonucuna ulaşmak zorunda değildir .çünkü analojiyi göre A B'yi açıklıyorsa C B'yi andırıyorsa tam olarak A 'ya benzeyen şeylerin C'yi de açıklaması zorunluluk değildir .şu analoji size yardımcı olacak .
"bir ofiste çalıştığınızı düşünün ve bu ofisinizi her gün öğle yemeğinde önce Ayşe hanım isimli bir kimse siz öğle yemeğinde iken temizliyor pazartesi günü Ayşe hanımın işten kovulduğu haber alıyorsunuz .ve o gün öğle yemeğine gidiyorsunuz döndüğünüzde ise ofisin dağınık ve kirli bırakmanıza rağmen düzenli ve temizlenmiş olduğunu farkediyorsunuz ."şimdi çıkartacağınız sonuç nedir ?ofisin temizlenmiş olması peki temizlenmeye neden olan şeyin Ayşe Hanım ile tıpa tıp aynı özelliklere sahip olduğunu iddia edebilir misiniz ?
5-)Aslinda bir önceki arguman cevap olarak çok tanri iddiasının evrenin nedeninin antromoporf yapıda olmadığından dolayı cevaplamış olduk ancak şunları eklemek isterim .özelliklede politeizme karşı monoteizm savunmak için .bunu temellendirmek için ochkam ustirasi ni kullanabiliriz .
Bu bize bir olayin olabildiğince az ve basit olan açıklaması en makul olandır diyor kısaca .ve bu felsefeciler arasinda kabul görmüş bir söylem .Şimdi yine videoda verilen analoji üzerinden gidelim .
Eğer siz ödevinizi yapmamızsaniz ve bunu açıklamanız gerekiyor ise en az sayıda örnek vermeniz mantığa uygun olur ve inandırıcılık derecesini artırır .
Mesela sadede elektrikler kesildi derseniz inandırıcı olur ama açıklamanın sayısını çoğaltır iseniz yani annem hastalandı sular yoktu babaannem ameliyat oldu gibi şeyleri de eklerseniz bir insanın başına bunların aynı anda gelme ihtimalinin mantığa aykırı gelmesi yüzünden işleriniz zorlaşır .tanri veya tanrilar konusundada şöyle düşünebilirsiniz birden çok tanri olması bize mantığın her tanrının ayrı kural koyması ayrı düzen koyması mantığını uyandırır .durum böyle olmadığına göre tek tanri inancı daha makuldur .peki sorunuz etrafında düşünelim .
"Aynı düşünen aynı düzen koyan tanrilar olması "
Bunuda şöyle değerlendirelim tek tanri inancına ve çok tanri inancına sahip olan kimseler nasıl açıklamalar yapicak veya kabuk edecek bakalım .
1.durum :eğer bir insan tek tanri inancına sahip ise
-sadece tanrıya inanamasi veya varligina arguman sunması yeter .
2.durum :eğer bir insan çok tanri inancına sahip ise
1-)bu tanrıların var olduğuna dair mantık yürütmesi nedir ?
2-)bu tanrıların anlaştığı ve aynı hareket ettiğine dair tek tanri inancına karşı yürüttüğü mantık nedir ?
3-)bu tanrıların tam olarak sayısı hakkinda düşüncesi nedir ?
4-)bu tanrıların sonsuz gucte veya birbirleri arasında güç dengesi olup olmadığına dair mantık yürütmesi nedir ? (Bu sorunun sebebi bu tanrilar bir güç sahipi veya bir eylem gerçekleştirmek için birbirine bağlı olmalı veya izin almali dediniz gibi anlaşmak için birisi diğerini dinlemeli buda klasik teizmdeki tanri inancına uzak )
Görüldüğü gibi eğer bir tanrı inancına sahip olunacaksa bunun monoteist (tek tanrılı )bir inanc olması politeist (çok tanrılı ) bir inanc olması gerek ochkam ustirasi mantığı gerekse klasik teizm mantığı açısından daha makul .
6-)Hume'un evren ile canlı organizmalar arasında kurduğu ilişki makul mu ?evrenle canlı organizmalar arasında ilişki kursak bile evrendeki düzen ile karşı karşıya kalırız .swinburne bu olayı çok güzel aciklamakta bununla ilgili yazim olacağı için ve diamond tema videosunda bunu kullanmadığı için bu elestiri daha sonra ele alıcam .
7-) hume nun şans faktörüne dayandırdığı itiraza gelince : evren bir zamanlar kaos içinde bulunmuş olabilir şu anki düzenli evrende böyle bir durumundan türemis olabilir .hume evrenin şu anda acıklanması gerektigi bir kaos durumunda bulunmadığı gerceğini etkilemei gerekmeyen bir mantıksal bahsetmektedir evren hakkında şans faktörünü işin içine katmaksızın yapılan acıklamaların güvenirliği her gecen gün artmaktadır swinburen un de one sürdüğü gibi bir şeyin bir şeyin 1960 da düzenli hareket ettiğini söyler ve o şeyin 1961 1962 vs. düzenli hareket etmeye devam ettigine sahit olursak baştaki iddamızın ğüvenirligi giderek azalır .her ne suretle olursa olsun bir sey sans eşeri vuku buluyorsa orada nedensellikten veya gerceklesmekte olan bir plandan bahsedilemeyecegini düsünmem,z niçin gereksin ?papa nın romada ABD baskanın ise newyork ta aynı anda hapşırdıklarını varsayalım hapşırma eylemindeki bu eş zamanlılıga bir seyın neden oldugunu düşünmemiz mi gerekir ?elbette gerekmez .bu tamamem tesadüfi bir seydir .fakat papa ve başkanın hapsırmalarının nedensel bir açıklama bir açıklamasının varsayma eğiliminde olmazdık .
Hume'un son tespitine nasıl bir cevap verilebilir ?bu tespit bir yönü itibari ile tamamem doğrudur .mesela bazı doğal hadiseler vb. fakat her tikel seyin başka tiken şeylere hizmet ettiğini düşünmediğimiz sürece .bu durum tasarı argumanini savunanları yildirmaması gerekir bununla ilgili çok güzel bir yapboz analojisi örneğin var "Hassas ayar argumani ve eleştirileri "adli yazımda okuyabilirsiniz.
Üstelik ana dili Türkçe olmamasina ragmen!
@1 HAVASS tamam en doğru din seninki
Bu Genci Konuşan Kitaplık gibi Görüyorum ,Benim Adıma kafamı karıştıran Herşeyi Araştırıyor ,Ben Kolayını yapıp Sadece yattığım yerden dinliyorum .kolay gelsin
Hiç kimseye gözün kapalı güvenme.Her dediğinin doğru olduğunu düşünme.Kitle toplamak için ilk başlarda ki hali ile sonraki hali baska olabilir. Örnek peygamber Muhammed. Koyunları gütmek için önce güvenlerini kazanmak gerekir.
Diamond yine bildiğimiz gibi. Salsanız 2 saatlik video yapacak :)
Shockvoice ❤️
Abi senin sesinle okudum yorumunu
Aynen
Reis ♥️
Bir zamanlar vdeoların manyak izleniyodu be abi bu arada senin de Dio'yu takip ettiğini bilmiyordum
ŞUANA KADAR SORAMAZSIN'A GELEN EN TAŞŞAKLI VE EN DONANIMLI İNSAN İLE KARŞI KARŞIYASINIZ. ADAM TERMİNATÖR! BÖYLE KENDİNİ GELİŞTİREN VE ALANINA HAKİM OLAN BİR İNSAN YOK DENECEK KADAR AZDIR!
Adam daha 25 yaşında 10 tane din değiştirmiş sizde milleti övün anca
Samet 1907 din değiştirmemiş inanç değiştirmiş
kim bu ya
Bastet bi youtuber diamond tema yaz çıkar
+1
Türkiye'nin yaşlısından gencine hepsinin böyle araştırmacı ve bilgiye aç olduğunu düşünsenize? Hayal bile edemiyorum.
AMERİKAYI ESİR ALMAYA VRMISIN AŞKIM
@@bahadirtopaloglu6562 Bİ TANEMM
Türkiye nin yaslisindan gencine hepsi böyle olsun cok isteriz ama ucan araba yapsinlar füzyon reaktörü yapsinlar vs vs diyalektik materyalizm okuyup diyalektige takilip kalmasinlar ALLAH düsünün diyor ve ayrica nasil yarattigimi anlamak icin dogaya cikin bakin arastirin beyninizi kullanirsaniz kavrayacaksiniz diyor bu lafim dogal seleksiyon sebebiyle yanlislikla doğanları kapsamiyor üzerine alinipta biseyler yazmadin ayrica bu cocuk cok akilli oldugunu zannediyor ama degil bunu anlamak icin bol bol kitap okumaniz lazim sadece
@@bahadirtopaloglu6562 mesela benim bu dünyadaki görevim hak kı hakkıyla anlatıp kavrayamayanlarin kavramasını sağlamak ama en üzücü olani su biz dinimizi coook yanlis anlamisiz cok
@Entel Feridun akıllı olsan entel feridunun arkasına geçip yorum atmazsın,ayrıca aklın varsa kullan ben bol bol kitap okuyorum senide buna davet ederim fakat kuran ı açıpta tarih kitabı gibi okuyan insandan hayır gelmez bak mesela deniz erten oku kuran ın ne anlattığını biraz biraz kavramaya başla böyle ben müslüman ailede doğdum ama adım diamond diyen insanları dinleme 3-5 dil bilen etimoloji bilen ayeti kavrayabilen insanları oku farklı kaynaklardan araştır ama dinleme oku
Gerçek elmas bir genç.
Sinan Canan ne kadar mütevazı. Egosuna yenilmeden dinledi.
Her ikisini tebrik ediyorum.
Türkiye için böyle insanların coklugunu diliyorum
Evet bende ikisini hayranlıkla izledim, yayın 1 saat sürdü ve hiç sıkılmadan izledim, müthiş derecede aktı gitti. Sinan hocayı yıllardır severek takip ederim bu gencide ilk defa o programda keşfettim. Ikisinin sohbeti taktire şayandi👏👏👏
@@ozgelina5969👍🏻👍🏻👍🏻🙏🏻🙋♂️🇦🇿💕
Biz normal bir agnostik beklerken agnostiklerin padişahı kralı komutanı samurayı ninjasi 1. Anafartalar gazisi diamond tema gelmiş
Ben müridiyim zaten Diamondun
Hahahahaha çok iyi lan
Diaistler likelesin ehehhee
mürit +1
Dioistiz biz
Agnostik istedik siz Agnostiklerin peygamberini getirmişsiniz. uzun zamandır takip ederim mükemmel videoları var.
Diamond tema görüldüğü üzre sizin bilgisizliginizden yararlanmış .
ruclips.net/video/szx3ULTMnAo/видео.html
merhaba dostlar ,
Bügünkü konumuz tasarı argumanına karşı Hume'un getirdiği eleştirileri incelemek olacak .Birde diamond temanın bunu videosunda nasıl kullandığı.
1-)Hume'un işaret ettiği ilk nokta bir sonuçtan hangi çıkarımlarda bulunabileceğimiz ile ilgilidir .Bir sonuçtan hareketle bir özel sonuca ulaştığımızda birini ötekine uyumlu hale getirmemiz gerekir .Nedene sonucun üretilmesi için tam anlamıyla yeterli olanın haricinde nitelik atfedilmesi kesinlikle kabul edilemez .Hume şunlarıda ekler eğer tasarıcının planın açıklaması gerekiyorsa ,açıkla ;fakat yalnızca tasarıcı bir varlığa müracaat etme sureti ile açıkla .son olarak ise bu tasarıya tanrı demek tasarının sağladığı delilerin ötesine geçmek olur der ,Hume .
cevap 1-)Hume belirli bir sonucu açıklamak için zorunlu olandan fazlasını varsaymamız gerektiğini söylerken kolayca geri çevrilemeyecek bir tespitte bulunur .Bazı nedenlerin bazı sonuçları doğurmak için yeterli karakteristikler dışında karakteristiklere sahip olduğunu kimi zaman makul bir şekilde iddia edebiliriz .Eğer x 'i bir insanın yaptığını bilirsem bunu yapanın bunu yapanın iki kolu olduğunu sahip olduğunu pekâla savunabilirim.Fakat hata yapmışda olabilirim . Yani bassettiğim yapıcı tek kolluda olabilir .
2-)Hume'un ikinci tespiti ise sadece tek bir tane evrenin mevcut olduğudur .Hume şöyle der "iki tür nesnenin bunlardan birini gördüğüm yerde alışkanlık neticesi diğeri nin varlığını cikarsayabilirim;ben buna tecrübeden doğan arguman adını veriyorum "fakat diye devam eder ,bu çıkarı fikri tasarım argumani savunucuları için kullanılamaz .Niçin ?çünkü der ,sadece tek bir alem vardır .
Hume'un sadece bir tane alemin var olduğu yönündeki tespiti de böyle bir tespit yapılmasına salık verecek bazı hususlar içermektedir. bizler genellikle sonuçtan nedene doğru yaptığımız akıl yürütmelerde daha önceki örneklerin sağladığı bilgilere güveniriz.Paris 'ten gelen ve üzerinde "umarım iyisindir ,sevgiler ,ben "yazan bir mektup sizi şaşırtabilir ama ben böyle bir mektup almış olsaydım sürekli aynı şeyi yazan belirli bir arkadaşımdan geldiğini anlardım .Siz şaşırırken benim bu sonuca çıkarım vermemi sağlayan şey nedir ?
3-)mevcudiyetini şeylerin var olma biçimlerinden cikarsayabilecigimiz bir düzenleyinin var olduğunu kabul ettik diyelim böyle bir düzenleyici de açıklama gerektirmez mi ?Hume 'un bir sonraki argumanina göre bu sorunun cevapi evettir.Hume şöyle der ,"Eğer akıl neden ve sonuçla ilgili bütün o sorular hakkında aynı şekilde sezsiz kalmayacaksa bu önermenin en azından zihinsel bir dünyanın veya idealar aleminin ,tıpkı maddi dünya ve nesneler alemi gibi bir nede muhtaç olduğu düşüncesi akla gelecektir ."
4-)Hume'un dördüncü tespiti bir soru formatında düzenlenmiştir ."neden mükemmel bir antromoporf olmasın ?"diye sorar Hume .ve devam eder ,"tanri veya tanrilar maddi olduğu ;gözlerinin ellerinin burunların ağızlarının vb olduğu iddia edilmesin?"insanlar evrene bakarak bir tasarlayıcı olduğunu düşünürler .bunuda evrende gördükleri ile temellendirirler fakat bu tasarımların sahipin antromoporf bir yapıda olduklarını bildikleri halde evrenin tasarlayicisina hiç bu gözle bakmazlar .
5-)Hume bir önceki eleştirisine benzer şekilde eğer tasarlayici antromoporf bir yapıya sahip ise ve alem çok komples bir yapıda ise ben komples yapıların birden fazla tasarlayicisina olduğunu düşünürüm ozaman tanrı nin tek olmadığını düşünmek gerekir der .
6-)Hume alemin bitki gibi yaşayan bir organizma olabileceğini iddia eder .
7-)Hume evrenin var olmasının tamamem bir rastlantı olabileceğini iddia eder .
Hume son itirazın da işe aslında tasarı argumanin tümüyle başarısız olduğunu çünkü evrende çok sayıda düzensiz şey olduğu söyler .
cevap 1-)Hume ilk elestirisinde alemdeki düzenin bir tasarlayicisi olduğu sonucuna ulaşsak bile bunun en fazla onun sadece bir tasarıcı olduğunu soyleyebilegimizi söylüyor .o ,bizim tanrı seçeneğimizi kullanma hakkımızın olmadığı düşünür .insanın alemde gozlemledigi düzeni alemin dışındaki bir nedene atfetmeye iten husus düzene neden olan şeyin gayri maddi ,bir plan doğrultusunda hareket eden ,güçlü olduğu varsayımında nedenidir aslında .etkili olmasi icin güçlü olmalı ,alemin dışında olduğuna göre gayri maddi olmalı .öyleyse tasarı argumanin iddia ettiği gibi alemdeki düzenliligi ona dahil olmayan bir şeye atfetmekte haklıysak ,üretici varliktan daya fazlasını çıkarma hakkına da sahipi demektir .mesela " john benim odamda miydi değil miydi diye merak ettiğimi varsayin.john a işaret eden ve buradayim diyen bir notta hareketle onun odamda bulunmuş sonucuna ulsabilirm .Eğer bir kimse bana john un altı ayak uzunluğunda olduğunu elimdeki notun ise bu uzunluktaki birinin odamda bulunmuş olmadığını gösterdiğini bu nedenle söz konusu notun john un varligina işaret etmedigini söylerse john un yazma kabiliyeti olduğunu söz konusu notun john un varligina işaret ettiğini soyleyebilirim."Aynı şekilde tasarı argumanini savunan biri bu arguman tanrı yi ona atfedilen sıfatların tamamı ile ispatlayamiyor
olabilir fakat onun var olduğunu destekliyor niteliktedir diyebilir .
cevap2-)peki Hume'un tasarı argumanin başarısızlığının tek bir alem olduğuna bağlamasına ne demeli ?bir şeyin tavsiye edilmesini sağlayacak bazı yönleri olmamasına rağmen bu düşünce elestiriye tutulabilir .zira örneği olmayan bir şeyin hiç bir şekilde gündeme getirilemeyecegi ve cevaplandirilamaycagini kabul etmek yanlıştır .Şüphesiz bilim adamları örneği olmayan örneği olmayan bir çok şeyi açıklamaya çalışır bunun en güzel örneği insan ırkının kendisi ve alemdir.
3-Hume'un üçüncü argumani makuld mudur ? bu arguman a' yı b ile açıklayıp b 'nin açıklamasını istemeyen bir kimsenin a'yıda aciklayamayacagını savunur .Hume'un diyoglarlar adlı kitabında bir karekterinde söylediği gibi "gündelik hayatta bile her hangi bir olay için bir neden tespit edersem ;bu nedenin nedenini tespit edemiyor olmam ve hic durmadan baştan başlaması münkün ber soruyu açıklayamamam bir itiraz gerekçesi olabilir mi ?fakat bu noktada Hume'a verilebilecek daha iyi bir cevaptan söz edilebilir .düzenden sorumlu olan bir şeyin bir nedene ihtiyaç duyduğunu niçin varsayalım ?mesela şişeleri doldurmak için tasarlanmış bir fabrika makinasını ele alalım .o bir düzenin örneği iken onu tasarlayan düşünce düzenlilik sergileyen düzenin kaynağıdır .onların düzenliligi sergilemesi gereken müstakil nesneler aramamız gerekmez .
Hume evrenin tasarlayıcısında antromoporf bir yapıda olması gerektiğini söylerken hakkımıdir peki .bunu iki noktadan elestiriye biliriz ilkin evrenin tasarlayacisi evrenin dışında olduğuna göre maddi olamaz bundan çıkan zorunlu sonuç ile antromoporf bi yapida da olamaz.ikinci ise tasarı argumani evrenin tasarlayicisi nin
operasyonları önce var olduğu cikariminda bulunmayı gerekcelendirmeyi sağlayacak nedenlerin bütün nitelikleri paylaştığı sonucuna ulaşmak zorunda değildir .çünkü analojiyi göre A B'yi açıklıyorsa C B'yi andırıyorsa tam olarak A 'ya benzeyen şeylerin C'yi de açıklaması zorunluluk değildir .şu analoji size yardımcı olacak .
"bir ofiste çalıştığınızı düşünün ve bu ofisinizi her gün öğle yemeğinde önce Ayşe hanım isimli bir kimse siz öğle yemeğinde iken temizliyor pazartesi günü Ayşe hanımın işten kovulduğu haber alıyorsunuz .ve o gün öğle yemeğine gidiyorsunuz döndüğünüzde ise ofisin dağınık ve kirli bırakmanıza rağmen düzenli ve temizlenmiş olduğunu farkediyorsunuz ."şimdi çıkartacağınız sonuç nedir ?ofisin temizlenmiş olması peki temizlenmeye neden olan şeyin Ayşe Hanım ile tıpa tıp aynı özelliklere sahip olduğunu iddia edebilir misiniz ?
5-)Aslinda bir önceki arguman cevap olarak çok tanri iddiasının evrenin nedeninin antromoporf yapıda olmadığından dolayı cevaplamış olduk ancak şunları eklemek isterim .özelliklede politeizme karşı monoteizm savunmak için .bunu temellendirmek için ochkam ustirasi ni kullanabiliriz .
Bu bize bir olayin olabildiğince az ve basit olan açıklaması en makul olandır diyor kısaca .ve bu felsefeciler arasinda kabul görmüş bir söylem .Şimdi yine videoda verilen analoji üzerinden gidelim .
Eğer siz ödevinizi yapmamızsaniz ve bunu açıklamanız gerekiyor ise en az sayıda örnek vermeniz mantığa uygun olur ve inandırıcılık derecesini artırır .
Mesela sadede elektrikler kesildi derseniz inandırıcı olur ama açıklamanın sayısını çoğaltır iseniz yani annem hastalandı sular yoktu babaannem ameliyat oldu gibi şeyleri de eklerseniz bir insanın başına bunların aynı anda gelme ihtimalinin mantığa aykırı gelmesi yüzünden işleriniz zorlaşır .tanri veya tanrilar konusundada şöyle düşünebilirsiniz birden çok tanri olması bize mantığın her tanrının ayrı kural koyması ayrı düzen koyması mantığını uyandırır .durum böyle olmadığına göre tek tanri inancı daha makuldur .peki sorunuz etrafında düşünelim .
"Aynı düşünen aynı düzen koyan tanrilar olması "
Bunuda şöyle değerlendirelim tek tanri inancına ve çok tanri inancına sahip olan kimseler nasıl açıklamalar yapicak veya kabuk edecek bakalım .
1.durum :eğer bir insan tek tanri inancına sahip ise
-sadece tanrıya inanamasi veya varligina arguman sunması yeter .
2.durum :eğer bir insan çok tanri inancına sahip ise
1-)bu tanrıların var olduğuna dair mantık yürütmesi nedir ?
2-)bu tanrıların anlaştığı ve aynı hareket ettiğine dair tek tanri inancına karşı yürüttüğü mantık nedir ?
3-)bu tanrıların tam olarak sayısı hakkinda düşüncesi nedir ?
4-)bu tanrıların sonsuz gucte veya birbirleri arasında güç dengesi olup olmadığına dair mantık yürütmesi nedir ? (Bu sorunun sebebi bu tanrilar bir güç sahipi veya bir eylem gerçekleştirmek için birbirine bağlı olmalı veya izin almali dediniz gibi anlaşmak için birisi diğerini dinlemeli buda klasik teizmdeki tanri inancına uzak )
Görüldüğü gibi eğer bir tanrı inancına sahip olunacaksa bunun monoteist (tek tanrılı )bir inanc olması politeist (çok tanrılı ) bir inanc olması gerek ochkam ustirasi mantığı gerekse klasik teizm mantığı açısından daha makul .
6-)Hume'un evren ile canlı organizmalar arasında kurduğu ilişki makul mu ?evrenle canlı organizmalar arasında ilişki kursak bile evrendeki düzen ile karşı karşıya kalırız .swinburne bu olayı çok güzel aciklamakta bununla ilgili yazim olacağı için ve diamond tema videosunda bunu kullanmadığı için bu elestiri daha sonra ele alıcam .
7-) hume nun şans faktörüne dayandırdığı itiraza gelince : evren bir zamanlar kaos içinde bulunmuş olabilir şu anki düzenli evrende böyle bir durumundan türemis olabilir .hume evrenin şu anda acıklanması gerektigi bir kaos durumunda bulunmadığı gerceğini etkilemei gerekmeyen bir mantıksal bahsetmektedir evren hakkında şans faktörünü işin içine katmaksızın yapılan acıklamaların güvenirliği her gecen gün artmaktadır swinburen un de one sürdüğü gibi bir şeyin bir şeyin 1960 da düzenli hareket ettiğini söyler ve o şeyin 1961 1962 vs. düzenli hareket etmeye devam ettigine sahit olursak baştaki iddamızın ğüvenirligi giderek azalır .her ne suretle olursa olsun bir sey sans eşeri vuku buluyorsa orada nedensellikten veya gerceklesmekte olan bir plandan bahsedilemeyecegini düsünmem,z niçin gereksin ?papa nın romada ABD baskanın ise newyork ta aynı anda hapşırdıklarını varsayalım hapşırma eylemindeki bu eş zamanlılıga bir seyın neden oldugunu düşünmemiz mi gerekir ?elbette gerekmez .bu tamamem tesadüfi bir seydir .fakat papa ve başkanın hapsırmalarının nedensel bir açıklama bir açıklamasının varsayma eğiliminde olmazdık .
Hume'un son tespitine nasıl bir cevap verilebilir ?bu tespit bir yönü itibari ile tamamem doğrudur .mesela bazı doğal hadiseler vb. fakat her tikel seyin başka tiken şeylere hizmet ettiğini düşünmediğimiz sürece .bu durum tasarı argumanini savunanları yildirmaması gerekir bununla ilgili çok güzel bir yapboz analojisi örneğin var "Hassas ayar argumani ve eleştirileri "adli yazımda okuyabilirsiniz.
@@emerhaba1249 ne diyo bu
Horned valla bizim burada Hume bölgesi var Hume belediye başkanından söz ediyor sandım
Böyle akıllı, donanımlı ve hitabeti güçlü gençler Türkiye'nin geleceği için birer umut ışığı...
Beyin göçü var bu ülkede herşey pahalı, adalette olmadığı için kimse şu cahil topluma umut ışığı olayım deyip vakit kaybetmez gider Amerika'ya hayatını kurtarır
Harbi Adam kesinlikle aşırı haklısınız
Türkiyedeki gençlerin %90ı bu ülkeden gitmek için okuyor ve baştakiler bunun farkında değil
@@canmbenfurkan7068 Farkındalar hatta onlar için daha iyi, onların istediği şey bu. Sorgulamayan, önüne konulana doğru diyen ve her denilene evet diyen bir toplum istiyorlar zaten okulda böyle bir nesil yetiştiriyorlar.
Neresi akıllı bu çocuğun aklı olsa Kendini yaradani bilir Türkiye'nin böyle dinsizlere ihtiyacı yok Dindar bir nesile ihtiyaç i var
İsmini ilk defa duyduğum insanlardan amcasının oğlu gibi bahsediyor,çok ciddi emek vermiş,okumuş,büyük saygı duydum,özendim,kıskandım bu kadar bilgiyi
Olaya bilgiyle hakim olmak gerçekten güzel. Düşüncesine katılırsın veya katılmazsın bu ayrı konu yalnız adam kendisini bilgiyle donatmış. Adamı tehdit edenlere sorsan inandığı dinin kitabını bir sefer bile anlamak için okumamıştır.
Savaş Kaymaz ruclips.net/video/iEmgh7qMZC4/видео.html
+milyon
@@nuryolasfalt Bak ahmak kardeş şunu her yorumun altına atma. Bir tanrının (din farketmez) kendi yarattığı varlıktan ibadet beklemesi onu yüceltmez alçaltır. Onun kendi yarattığı varlığa ihtiyacı(ibadetine) olduğu manasına gelir. Her varlık kendi gücünü kanıtlamak ister mantelitesi de kusursuz bir tanrı algısı için saçmalıktır. Yarattığı varlıktan yarattığı için ibadet inanmasi beklemek kusurdur. İnsanın kendi yaptığı teknolojisinden hizmet beklemesi gibi. Kendi yarattığı varlığa kendini kanıtlama çabası(peygamber gönderip) yada kendi yarattığı varlıktan ibadet beklemesi kusursuz bir tanrı değil insansı beklentilerdir. Tanrıyı da insani fikir ve kapasite ile asla anlayamazsın. Sana kendini ifade etmeye çalışması kendini alçaltmak olur. Diamond videosu gayet açıklayıcı ve yeterli fakat beyni olana.. Bir şey var ise onu kesinlikle bir varlık yaratmış düşünceside tanrı varsa onuda biri yaratması gereğe gider (zaten onuda insan yaratmıştır) ama dini kitapta kimse yaratmadığını idda eder. Bu da madem bir varlık yaratılmadan hep var olabiliyordu ise evrende hep vardı demek daha mantıklı olur. Yada tanri evrenin kendisidir demek.
@@taner4779 Hocam sen kime neyi anlatıyorsun ki ? Bir kaç dakka sonra ayet atmaya başlayan tipler bunlar o kadar yazmışsın boşuna böyle tiplere
@@caligula3548 ya ben buna anlatmaya çalışmıyorum zaten. Yobaz kanalı kendisi. Görüp cevap vermediler diye közler köşkü gibi gezip yada yaşı küçük insanları saçma sapan fikirlerle aklini bulandırmasın onlar görsün diye bırakıyorum. Her yoruma sacma sapan videoyu spamlamış. 24 dk lık videodan gram bir şey anlamayıp hala evren nasıl oluştu diye sacma sapan sonundada kalem varsa ula oda yapan allahtir diye bitiyor.. He ya he allah "kendi yarattığı aciz tırt bir varlığa" kendini kanıtlama ihtiyacı güdüp, kendi gücünü "kendi yarattığı varlığa" yine *gücünü* kanıtlama çabasına düşmüş çünkü o hiç bir şeye ihtiyacı olmayan kusursuz bir varlık.. Sırf kendine varlık yaratıp onlardan gizlenip eyleniyor. Yada yine kendi yarattığı varlıkları deney yapar gibi test edip kendi yaratıp kendi koyduğu iradeli varlik kusurlu çıktı diye onu sonsuz ateşte mangal yapiyor he.. tiye alinca belki alınır da kavrar.
Biz 20 yaşında Pes 6 oynarkene herif 8 ideoloji değiştirmiş...
:)
Sesli güldüm
Kendi araştırmaları arasında boğulmuş. Çok kısa sürede bu kadar ideoloji değiştiren birisinin kendisiyle ne kadar çok çeliştiğini fikirlerinin ne kadar oluğunun kanıtı.
@@gokhangunduz731 Tam karşılığı şu.
Doğruyu bulmak için fazlaca çaba göstermiş.
@@gokhangunduz731 kendini geliştirmek fikirlerinin çeliştiği anlamına gelmez.
Kulaktan dolma bilgi alıpda dinine karar verenlerin yanında, araştırıpta karar verenlere her zaman saygı duymak benim boynumun borcudur. Saygılar...
Sen hangi inanca inanıyorsun?
@@muratgediz1657 kanunen bu soruyu sorman suç
@@mertklc3881 hangi kanun ?
@@mertklc3881 Öyle bir kanun var mı?
@@mertklc3881 Hayır sadece soruyor, zorlama olması halinde suç olur. *Cebir veya tehdit kullanarak, bir kimseyi dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya veya değiştirmeye zorlayan ya da bunları açıklamaktan, yaymaktan meneden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (TCK m.115/1)*
İyi ki varsın genç adam İyi ki araştırıyorsun İyi ki okuyorsun İyi ki senin gibi gençlerimiz var Yolun açık olsun aydınlatmaya açıklamaya öğrenmeye devam Hep birlikte
o sandalyeye oturmuş en sağlam adam yalnız.
Efe Aydal da sağlamdı
@White Vaderr bu kadar olmayabilir
Bu adam fena
Yalnız*
@Tahir Dikmen Boş yapiyor diyen var
katılıyorum
0:40 Agnostik terimini bilmeyenler için kullandığın bir ifade var mı?
1:19 Agnostik olmadan önceki sürecinden bahseder misin?
5:46 İnsanlara agnostik olduğunu söylüyor musun?
6:25 Atesit Deist ve Agnostik arasında ne gibi farklar var?
10:30 Türkiye gibi bir ülkede agnostik olmak kolay mı?
12:01 Şimdiye kadar aldığın en büyük tehdit ne oldu?
12:33 Dinlerin gelecekte yok olacağını mı düşünüyorsun?
13:27 ailen agnostik olma kararına nasıl tepki verdi?
14:26 agnostik olduğun için çevrenden olumlu ya da olumsuz tepki alıyor musun?
15:47 Sence toplumları düzene sokmak için din gerekli mi?
16:15 Ne olsa tanrıya inanırsın?
18:51 Sence kutsal kitaplar nasıl yazıldı?
21:04 Varoluşun bir amacı olmadığına inanıyorsun, boşuğa düşme evresini nasıl atlattın?
22:05 Hiç korkulu bir an yaşadığında Allah dediğin veya dua ettiğin oluyor mu?
Yazan Kanal:hitori
Eyw kral
Adamsin
Kanalın yapması lazım bunu niye sürekli yorumlara bırakıyorlar.! ?
Toplumsal hizmet bu aq teşekkürler kanka
Çok teşekkür ediyorum
Şuraya gelen işinin en ehli adam olabilir.
Düşün durumun vehametini, halk kimlere itibar ediyor.
@@adilgunyuzu Sana itibar etmesinler de
@@adilgunyuzu adamın felsefe hakkında bilgisi senin bütün hayata dair öğrendiğin bilgilerden daha fazladır kanka
Peki bundan sonra kimler en haklı sıralar mısınız
@@adilgunyuzu Dimi sapık hoca falan çıksın da onlara itibar edelim
Okudugunu anlayan ve anlatabilen. Donanimli biri.
Kitap okur gibi konuşuyor . Öyle bi bakayım dedim takıldım kaldım.
Kanalındada öyle zaten açınca kapatamıyorsun.
Zaten okuyor.
Ilim olmayınca bokta keramet görürmüş insan
@@yigitkral2575o anda kafasindan konusuyor gibi degil de kitaptan okuyormus gibi -o kadar akici ve net- anlaminda soylemis bence arkadas. Yoksa normal zamanlarda kitap okudugu zaten belli
Ben müslümanın namazımı kılıyorum, Kuranımı okuyorum, gereğince inandığım dinin gereklerini yapmaya çalışıyorum ve inşallah ömrümün sonuna kadar böyle olacak. Bu adam da araştırıp etmiş özgür iradesiyle agnostik olmayı seçmiş. Saygı duyarım ve dinleyip onu anlamaya çalışırım. Doğru olan da bu bence.
.
@Muhammet Ali bayrak Herkesin Farklı Farklı Yorumlaması, Gerçeği Değiştirirmi ?
Gerçek 1 Tanedir İstendiği Kadar Yorumlansın GERÇEK OLAN NEYSE Değişmez.
Sakın tefsir okuma. Ne anlıyorsan o. Tefsir resmen şirk koşmaktır. Allah dememiş mi ben ayetleri apaçık indirdim diye? O zaman neden tefsir gibi bir şey var?
@@Flexscr her şeyin var olmasının bir sebebi Allah var o zaman neden var ?
@@titilala7370 Sorunu Anlamadım ? Daha Açık Bir Şekilde Sorabilirmisin ?
Soruların içi fazlasıyla boştu, ancak Diamond verdiği cevaplarla doldurmuş.
aynen
işte kaliteli adamı böyle tespit edebilirsin.
Diamond tema görüldüğü üzre sadece sizin cahillihinizden yararlanıyor yazık gerçekten .keşke biraz okusanız
ruclips.net/video/szx3ULTMnAo/видео.html
merhaba dostlar ,
Bügünkü konumuz tasarı argumanına karşı Hume'un getirdiği eleştirileri incelemek olacak .Birde diamond temanın bunu videosunda nasıl kullandığı.
1-)Hume'un işaret ettiği ilk nokta bir sonuçtan hangi çıkarımlarda bulunabileceğimiz ile ilgilidir .Bir sonuçtan hareketle bir özel sonuca ulaştığımızda birini ötekine uyumlu hale getirmemiz gerekir .Nedene sonucun üretilmesi için tam anlamıyla yeterli olanın haricinde nitelik atfedilmesi kesinlikle kabul edilemez .Hume şunlarıda ekler eğer tasarıcının planın açıklaması gerekiyorsa ,açıkla ;fakat yalnızca tasarıcı bir varlığa müracaat etme sureti ile açıkla .son olarak ise bu tasarıya tanrı demek tasarının sağladığı delilerin ötesine geçmek olur der ,Hume .
cevap 1-)Hume belirli bir sonucu açıklamak için zorunlu olandan fazlasını varsaymamız gerektiğini söylerken kolayca geri çevrilemeyecek bir tespitte bulunur .Bazı nedenlerin bazı sonuçları doğurmak için yeterli karakteristikler dışında karakteristiklere sahip olduğunu kimi zaman makul bir şekilde iddia edebiliriz .Eğer x 'i bir insanın yaptığını bilirsem bunu yapanın bunu yapanın iki kolu olduğunu sahip olduğunu pekâla savunabilirim.Fakat hata yapmışda olabilirim . Yani bassettiğim yapıcı tek kolluda olabilir .
2-)Hume'un ikinci tespiti ise sadece tek bir tane evrenin mevcut olduğudur .Hume şöyle der "iki tür nesnenin bunlardan birini gördüğüm yerde alışkanlık neticesi diğeri nin varlığını cikarsayabilirim;ben buna tecrübeden doğan arguman adını veriyorum "fakat diye devam eder ,bu çıkarı fikri tasarım argumani savunucuları için kullanılamaz .Niçin ?çünkü der ,sadece tek bir alem vardır .
Hume'un sadece bir tane alemin var olduğu yönündeki tespiti de böyle bir tespit yapılmasına salık verecek bazı hususlar içermektedir. bizler genellikle sonuçtan nedene doğru yaptığımız akıl yürütmelerde daha önceki örneklerin sağladığı bilgilere güveniriz.Paris 'ten gelen ve üzerinde "umarım iyisindir ,sevgiler ,ben "yazan bir mektup sizi şaşırtabilir ama ben böyle bir mektup almış olsaydım sürekli aynı şeyi yazan belirli bir arkadaşımdan geldiğini anlardım .Siz şaşırırken benim bu sonuca çıkarım vermemi sağlayan şey nedir ?
3-)mevcudiyetini şeylerin var olma biçimlerinden cikarsayabilecigimiz bir düzenleyinin var olduğunu kabul ettik diyelim böyle bir düzenleyici de açıklama gerektirmez mi ?Hume 'un bir sonraki argumanina göre bu sorunun cevapi evettir.Hume şöyle der ,"Eğer akıl neden ve sonuçla ilgili bütün o sorular hakkında aynı şekilde sezsiz kalmayacaksa bu önermenin en azından zihinsel bir dünyanın veya idealar aleminin ,tıpkı maddi dünya ve nesneler alemi gibi bir nede muhtaç olduğu düşüncesi akla gelecektir ."
4-)Hume'un dördüncü tespiti bir soru formatında düzenlenmiştir ."neden mükemmel bir antromoporf olmasın ?"diye sorar Hume .ve devam eder ,"tanri veya tanrilar maddi olduğu ;gözlerinin ellerinin burunların ağızlarının vb olduğu iddia edilmesin?"insanlar evrene bakarak bir tasarlayıcı olduğunu düşünürler .bunuda evrende gördükleri ile temellendirirler fakat bu tasarımların sahipin antromoporf bir yapıda olduklarını bildikleri halde evrenin tasarlayicisina hiç bu gözle bakmazlar .
5-)Hume bir önceki eleştirisine benzer şekilde eğer tasarlayici antromoporf bir yapıya sahip ise ve alem çok komples bir yapıda ise ben komples yapıların birden fazla tasarlayicisina olduğunu düşünürüm ozaman tanrı nin tek olmadığını düşünmek gerekir der .
6-)Hume alemin bitki gibi yaşayan bir organizma olabileceğini iddia eder .
7-)Hume evrenin var olmasının tamamem bir rastlantı olabileceğini iddia eder .
Hume son itirazın da işe aslında tasarı argumanin tümüyle başarısız olduğunu çünkü evrende çok sayıda düzensiz şey olduğu söyler .
cevap 1-)Hume ilk elestirisinde alemdeki düzenin bir tasarlayicisi olduğu sonucuna ulaşsak bile bunun en fazla onun sadece bir tasarıcı olduğunu soyleyebilegimizi söylüyor .o ,bizim tanrı seçeneğimizi kullanma hakkımızın olmadığı düşünür .insanın alemde gozlemledigi düzeni alemin dışındaki bir nedene atfetmeye iten husus düzene neden olan şeyin gayri maddi ,bir plan doğrultusunda hareket eden ,güçlü olduğu varsayımında nedenidir aslında .etkili olmasi icin güçlü olmalı ,alemin dışında olduğuna göre gayri maddi olmalı .öyleyse tasarı argumanin iddia ettiği gibi alemdeki düzenliligi ona dahil olmayan bir şeye atfetmekte haklıysak ,üretici varliktan daya fazlasını çıkarma hakkına da sahipi demektir .mesela " john benim odamda miydi değil miydi diye merak ettiğimi varsayin.john a işaret eden ve buradayim diyen bir notta hareketle onun odamda bulunmuş sonucuna ulsabilirm .Eğer bir kimse bana john un altı ayak uzunluğunda olduğunu elimdeki notun ise bu uzunluktaki birinin odamda bulunmuş olmadığını gösterdiğini bu nedenle söz konusu notun john un varligina işaret etmedigini söylerse john un yazma kabiliyeti olduğunu söz konusu notun john un varligina işaret ettiğini soyleyebilirim."Aynı şekilde tasarı argumanini savunan biri bu arguman tanrı yi ona atfedilen sıfatların tamamı ile ispatlayamiyor
olabilir fakat onun var olduğunu destekliyor niteliktedir diyebilir .
cevap2-)peki Hume'un tasarı argumanin başarısızlığının tek bir alem olduğuna bağlamasına ne demeli ?bir şeyin tavsiye edilmesini sağlayacak bazı yönleri olmamasına rağmen bu düşünce elestiriye tutulabilir .zira örneği olmayan bir şeyin hiç bir şekilde gündeme getirilemeyecegi ve cevaplandirilamaycagini kabul etmek yanlıştır .Şüphesiz bilim adamları örneği olmayan örneği olmayan bir çok şeyi açıklamaya çalışır bunun en güzel örneği insan ırkının kendisi ve alemdir.
3-Hume'un üçüncü argumani makuld mudur ? bu arguman a' yı b ile açıklayıp b 'nin açıklamasını istemeyen bir kimsenin a'yıda aciklayamayacagını savunur .Hume'un diyoglarlar adlı kitabında bir karekterinde söylediği gibi "gündelik hayatta bile her hangi bir olay için bir neden tespit edersem ;bu nedenin nedenini tespit edemiyor olmam ve hic durmadan baştan başlaması münkün ber soruyu açıklayamamam bir itiraz gerekçesi olabilir mi ?fakat bu noktada Hume'a verilebilecek daha iyi bir cevaptan söz edilebilir .düzenden sorumlu olan bir şeyin bir nedene ihtiyaç duyduğunu niçin varsayalım ?mesela şişeleri doldurmak için tasarlanmış bir fabrika makinasını ele alalım .o bir düzenin örneği iken onu tasarlayan düşünce düzenlilik sergileyen düzenin kaynağıdır .onların düzenliligi sergilemesi gereken müstakil nesneler aramamız gerekmez .
-)Hume evrenin tasarlayıcısında antromoporf bir yapıda olması gerektiğini söylerken hakkımıdir peki .bunu iki noktadan elestiriye biliriz ilkin evrenin tasarlayacisi evrenin dışında olduğuna göre maddi olamaz bundan çıkan zorunlu sonuç ile antromoporf bi yapida da olamaz.ikinci ise tasarı argumani evrenin tasarlayicisi nin
operasyonları önce var olduğu cikariminda bulunmayı gerekcelendirmeyi sağlayacak nedenlerin bütün nitelikleri paylaştığı sonucuna ulaşmak zorunda değildir .çünkü analojiyi göre A B'yi açıklıyorsa C B'yi andırıyorsa tam olarak A 'ya benzeyen şeylerin C'yi de açıklaması zorunluluk değildir .şu analoji size yardımcı olacak .
"bir ofiste çalıştığınızı düşünün ve bu ofisinizi her gün öğle yemeğinde önce Ayşe hanım isimli bir kimse siz öğle yemeğinde iken temizliyor pazartesi günü Ayşe hanımın işten kovulduğu haber alıyorsunuz .ve o gün öğle yemeğine gidiyorsunuz döndüğünüzde ise ofisin dağınık ve kirli bırakmanıza rağmen düzenli ve temizlenmiş olduğunu farkediyorsunuz ."şimdi çıkartacağınız sonuç nedir ?ofisin temizlenmiş olması peki temizlenmeye neden olan şeyin Ayşe Hanım ile tıpa tıp aynı özelliklere sahip olduğunu iddia edebilir misiniz ?
5-)Aslinda bir önceki arguman cevap olarak çok tanri iddiasının evrenin nedeninin antromoporf yapıda olmadığından dolayı cevaplamış olduk ancak şunları eklemek isterim .özelliklede politeizme karşı monoteizm savunmak için .bunu temellendirmek için ochkam ustirasi ni kullanabiliriz .
Bu bize bir olayin olabildiğince az ve basit olan açıklaması en makul olandır diyor kısaca .ve bu felsefeciler arasinda kabul görmüş bir söylem .Şimdi yine videoda verilen analoji üzerinden gidelim .
Eğer siz ödevinizi yapmamızsaniz ve bunu açıklamanız gerekiyor ise en az sayıda örnek vermeniz mantığa uygun olur ve inandırıcılık derecesini artırır .
Mesela sadede elektrikler kesildi derseniz inandırıcı olur ama açıklamanın sayısını çoğaltır iseniz yani annem hastalandı sular yoktu babaannem ameliyat oldu gibi şeyleri de eklerseniz bir insanın başına bunların aynı anda gelme ihtimalinin mantığa aykırı gelmesi yüzünden işleriniz zorlaşır .tanri veya tanrilar konusundada şöyle düşünebilirsiniz birden çok tanri olması bize mantığın her tanrının ayrı kural koyması ayrı düzen koyması mantığını uyandırır .durum böyle olmadığına göre tek tanri inancı daha makuldur .peki sorunuz etrafında düşünelim .
"Aynı düşünen aynı düzen koyan tanrilar olması "
Bunuda şöyle değerlendirelim tek tanri inancına ve çok tanri inancına sahip olan kimseler nasıl açıklamalar yapicak veya kabuk edecek bakalım .
1.durum :eğer bir insan tek tanri inancına sahip ise
-sadece tanrıya inanamasi veya varligina arguman sunması yeter .
2.durum :eğer bir insan çok tanri inancına sahip ise
1-)bu tanrıların var olduğuna dair mantık yürütmesi nedir ?
2-)bu tanrıların anlaştığı ve aynı hareket ettiğine dair tek tanri inancına karşı yürüttüğü mantık nedir ?
3-)bu tanrıların tam olarak sayısı hakkinda düşüncesi nedir ?
4-)bu tanrıların sonsuz gucte veya birbirleri arasında güç dengesi olup olmadığına dair mantık yürütmesi nedir ? (Bu sorunun sebebi bu tanrilar bir güç sahipi veya bir eylem gerçekleştirmek için birbirine bağlı olmalı veya izin almali dediniz gibi anlaşmak için birisi diğerini dinlemeli buda klasik teizmdeki tanri inancına uzak )
Görüldüğü gibi eğer bir tanrı inancına sahip olunacaksa bunun monoteist (tek tanrılı )bir inanc olması politeist (çok tanrılı ) bir inanc olması gerek ochkam ustirasi mantığı gerekse klasik teizm mantığı açısından daha makul .
6-)Hume'un evren ile canlı organizmalar arasında kurduğu ilişki makul mu ?evrenle canlı organizmalar arasında ilişki kursak bile evrendeki düzen ile karşı karşıya kalırız .swinburne bu olayı çok güzel aciklamakta bununla ilgili yazim olacağı için ve diamond tema videosunda bunu kullanmadığı için bu elestiri daha sonra ele alıcam .
7-) hume nun şans faktörüne dayandırdığı itiraza gelince : evren bir zamanlar kaos içinde bulunmuş olabilir şu anki düzenli evrende böyle bir durumundan türemis olabilir .hume evrenin şu anda acıklanması gerektigi bir kaos durumunda bulunmadığı gerceğini etkilemei gerekmeyen bir mantıksal bahsetmektedir evren hakkında şans faktörünü işin içine katmaksızın yapılan acıklamaların güvenirliği her gecen gün artmaktadır swinburen un de one sürdüğü gibi bir şeyin bir şeyin 1960 da düzenli hareket ettiğini söyler ve o şeyin 1961 1962 vs. düzenli hareket etmeye devam ettigine sahit olursak baştaki iddamızın ğüvenirligi giderek azalır .her ne suretle olursa olsun bir sey sans eşeri vuku buluyorsa orada nedensellikten veya gerceklesmekte olan bir plandan bahsedilemeyecegini düsünmem,z niçin gereksin ?papa nın romada ABD baskanın ise newyork ta aynı anda hapşırdıklarını varsayalım hapşırma eylemindeki bu eş zamanlılıga bir seyın neden oldugunu düşünmemiz mi gerekir ?elbette gerekmez .bu tamamem tesadüfi bir seydir .fakat papa ve başkanın hapsırmalarının nedensel bir açıklama bir açıklamasının varsayma eğiliminde olmazdık .
Hume'un son tespitine nasıl bir cevap verilebilir ?bu tespit bir yönü itibari ile tamamem doğrudur .mesela bazı doğal hadiseler vb. fakat her tikel seyin başka tiken şeylere hizmet ettiğini düşünmediğimiz sürece .bu durum tasarı argumanini savunanları yildirmaması gerekir bununla ilgili çok güzel bir yapboz analojisi örneğin var "Hassas ayar argumani ve eleştirileri "adli yazımda okuyabilirsiniz.
Bu adam geleceğimiz için değerli insanlardan brisi.Diamond'ı bu videoyla tanımıştım yıllar önce.Hemen izlemişdim.Şimdi kendisi o kadar başarılı bir noktadakı.Daha da başarılı olucak.Eminim bundan.
Diamond Temanın , kendi inancını ve bilimsel temelini detaylı olarak anlattığı 2 videosu var..
* " Neden AGNOSTİĞİM " ............... ruclips.net/video/BlB8VETQ0y0/видео.html
* " Kuran Mucizeleri Gerçekmi " .... ruclips.net/video/Epmr0arUjXs/видео.html
@@rdvangercek8990 Zamanında ben bunların hepsini izledim.Diamondın en eski izleyicilerinden birisiyim dostum.
Kalbine hüzün tırnağına taş gelmesin kardeşim. Fikirlerini bu kadar net ve güzel anlatan birisini hiç dinlememiştim. Öyle bir ülkede senin gibi pırıl pırıl bir gencin yetişmesinden gurur duydum.
Bilmiyorsan
@@darwininispinozu9533 neyi kanka puqhshcusipqlq,d
Videosuna attigim eleştirileri işik hiziyla imha ettigi için her ortamda paylaşacagim !
Türkiye'nin de artik dünya çapinda bir filozofu var dediler geldik... Bir kaç videosunu izledik. Bu Diamond Tema Kitap filan okumuyor, directement tribünlere oynuyor.
Ama sözlerinin detayında onun filozoftan daha öte bir şey olduğu su götürmez bir gerçektir.
öyle ki bu Diamond her anlamda insan denen muamma varlığın en cin fikirlisi ve dahi aynı zamanda ticari zekasiyla en iş bileninin sıfatını almayı bile hak eder.
Ve tabi bunlari söylememe bile gerek yok. Düşmanlarini kendi üzerinden prim yapmakla suçlarken, o kisa zamanda zengin olmayi bilmiştir.
Kimilerine göre onu eleştiremezsin ve ondan hiçbir zaman daha çok bilemezsin çünkü etraf onu savunmaya hazir bekleyen ergenler kayniyordur ve
o şu anda kitap okuyordur…her daim kitap okuyordur.. yalniz kitap okuyordur :))
Yani öylesine değişik bir tür, hatta "Aliendir"kendisi, belkide bir "Übermensch".
Evrensel klisesi hristiyanlik konusunda getirdigi kritigi, güzel çürütmüş. Tevrat eleştirisi de amatörce, internette dolaşan yalan yanliş
bilgilerin üzerine video çekmiş hepsi bu.
Kitap okumayan bir millettik bu boşlugu, bu ve bunun gibiler iyi doldurdular. Ne diyeyim? Söylesem tesiri yok, sussam gönül razi degil !
Bu da Kuran hakkinda çektigi videoya gelsin.
1)Diamond "atilan suyun" testislerde mi üretildigini söylüyor? Bana mi öyle geldi? Sesli güldüm kendisine…Ya ayetteki suyu spermle kariştirmiş yada bilinçli çarpitmiş, bilgisi gerçekten ilkokul seviyesindeymiş. Sana okullarda ögrenemedigini, ben izah edeyim! Ayetin konusu olan “atilan suyun” sadece %1 - %5 kadari testislerde üretilir ve yukarida diger sularla birleşerek bir karişim olarak atilir. Simdi su nerden geliyormuş testislerden mi?
Ayrica "Kuranin yazari testislerde sperm (sperm diyorum bak "atilan suyla" karistirmayasin) üretildiginden habersizdi"iddianda çürük.
Peki bu hadisi nereye koyacagiz mesela ?
"Erkeklik yumurtalarimizi çikartip hadim olalim mi? diye sorduk resulullah bizi hadim olmaktan nehyetti" (Buhari/nikah/8).
Sen neyin iddiasindasin süper zeka? :))
Yok ben suyun atildigi bölgeye "iki kemik arasina"takildim diyorsan, kaburgayla omurga arasina insan anatomisinde"Torso" denir ki üreme organlarida pek çok organ gibi buradadir.
Pekala buna vurgu yapilmişda olabilir.En azindan senin saçmaliklarindan kulaga daha makul geliyor:)
Dinleyici kitlen kim senin? Içinde yada yakin çevrende hiç mi bir bu konunun uzmani mesela bir ürolog yahut bir ilahiyatçi yok.
Keşke video çekmeden, önünde durdugun kitapliktaki kitaplari okusaydin en azindan okudugunu anlama kabiliyetin gelişirdi" :)
2)Adam açiktan yalan söylüyor ama muthiş bir özgüvenle yapiyor."Su kutleleri karişiyor" diyor. Yukardan bakinca öyle gözüküyormuş!
Dünya üzerinde tek bir homojen ayni sicakliga, basinca ve tuz oranina sahip su kutlesinden söz edebilirmiyiz?
Yoksa sular arasinda bir ayriklik söz konusu mu?
Ayrica bu denizlere bu isimleri kim vermiş? Peki bunlarin dogal “SINIRLARI” varmi ? Bu “SINIRLAR” insanlarin çizdigi “SINIRLARLA” ayni mi?
Ferdinand Macellan’in, Dio'nun yahut onun, bunun isim verdigi denizlerin, okyanuslarin SINIRLARINI (ki bunlar tarih boyunca surekli degişmiş)
Allah neden mutlak “SINIR” kabul etsin ve kitabinda buna vurgu yapsin?
Okyanuslarin içi cadi kazani gibi binlerce deniz, göl, irmak... ayrik duran tonlarca "su kütlesi" var. "Su kütlesinden" musluktan akan suyu anliyorsun demek. :)
Kocaman "SU KUTLELERI" bunlar!Dünya üzerindeki okyanuslar,denizler gibi “büyük su kütlelerinden” bahsediyoruz burada.
Evet aralarinda bir difuzyon var ama birbirlerini geçip, birleşip "TEK BIR SU KUTLESI" olabilmişler mi milyonlarca yilda?
Sen onu söyle bana, iki kolu iki bileklikli süper kahraman! :)))
Hem "Berzah" kelimesinden keskin bir "SINIR" anlami da çikmaz. “BERZAH” = "BEKLEME NOKTASI", "PERDE" anlamindadir. "Berzah alemi" islam eskatolojisinde öldükten sonra ölenlerin gittiği ve kıyamete kadar kaldıkları düşünülen âlem, bekleme yeridir mesela.
Yahut Berzah, PERDE'nin işigi süzüp karanligi ve aydinligi ayirdigi gibi ayirir iki farkli su kutlesini.
Ayrica “karişmak” diye çevrilen B-G-Y (La yebgiyan) kelimenin köküdür, SINIRI ASMAK, TECAVUZ ETMEK, IHLAL ETMEK anlamina gelmez mi diyorsun? Bak iyi araştirdin mi?
Arapçada manzum bir eseri eleştiriyorsan, biraz Arapça ögren kardeş, Arapça!
Ayrica “tatli sudan sudan inci mercan çikiyormuş, bilimsel bir hata buldum” diyorsun. Dikkat ettim hemende hata buluyorsun. Sakin ol yigidim heybetini gizli tut:)
Furkan suresini (53), Rahman suresine (19-20) ekliyor meal yapanlarin parantez içinde yazdigini bir sureymiş gibi anlatiyorsun.
Rahman suresinde nerede "tatli su" ifadesi? Yahut Furkan suresinde nerede "inci mercan"?
Her iki surede benzer fenomenler vurgu oldugundan dolayı aynı olay anlatılıyor gibi algılanmışsin ama, iki surenin bağlamları ve anlattıkları şeyler çok farklı.
Allahta vermeyince olmuyor işte, zorlaya zorlaya omurilik soganini yakacaksin.
"Başka bir su kutlesi kastedilmiş olamaz mi? Belki biraz daha ararsak buluruz...Maalesef bulamayiz arkadaslar" dedin ve beni kalbimden vurdun:) Dört metre kare odanda hakikatin sirrina erdin ama daha insanlik olarak dünya üzerindeki okyanuslarin % 20 si hakkinda bilgi sahibi oldugumuzu,%80 nin keşfedilmeyi bekledigini bilmiyorsun :)))
Bu mudur nesnel araştirmacilik? Bu ne aymazlik! Ha yine senin sözünü sana hatirlatayim "şu gavur icadini dogru düzgün kullanalim arkadaşlar, dimi ama ?
3)Ayrica"Dünyanin döşenmesini "pizzanin üzerinin döşenmesine benzetiyor. Döşek dediğimiz şey düz değildir ve üstüne konulduğu şeyin şeklini alır. Waterbed’lerde büyüyen senin gibi körpelere döşegi anlatmakta zorlaniyoruz ama Turkçede "döşemek" fiilinin farkli şekillerdeki nesnelerin döşenmesi için kullanildigini ve döşemenin dümdüz durmayarak, o nesnenin şeklini aldigini bilmen lazim.
Hem de yerkabuğu Kuran'ın dediği gibi sonradan şekillenmiş/döşenmiştir. Ve Hâlâ şekillenmeye devam etmektedir. “Hakkim yenildi”, “önümü kestiler”, “hocalarim beni kiskandi ” diye şikayet etmek yerine gidip bir diploma sahibi olmayi denesen fena mi olur?
Burada yazar “Diamond” denen vasat youtuber'a sesleniyor...
4)"Yakin gögün" kuranda "yildizlarla süslü ve yildizlarin da atiş taneleri" diye anilmasi bile bir mucize. çünkü gözlemlenebilir evrende yildiz kumeleri manciniktan atilmiş "rum ateşi" gibi ilerliyorlar, bilinmeze dogru."Saçilmiş kum taneleri" gibiler evrende. Bir yönleri var yani. Yalniz dikkat et teleskopla bakarsan gözüne kum kaçmasin! :)
Güneşimizin dahi bir yönü var biliyor musun? Solar Apex yörüngesinde Vega Yıldızına doğru hareket eder.
Bak bu seferde şeytanlari göremiyorum dersen agzina küregi yersin. Onca felsefe okudum diyorsun, Kantin metafiziginde insan aklinin bu konuda otorite olmadigini hiçmi duymadin? Amatör felsefe meraklisi güzel kardeşim. :)
5)Demiri ister indirmiş olsun ister, nimet olarak anmiş olsun çok büyük ayet(işaret) Paristeki eyfel kulesi neyi sembolize ediyor acaba, Türk insaninin kendisini ancak 15 yil sonra anlayacagi güzel kardeşim?
6)Evrenin genişlemesi Zariyat 47 ?
* "Daha onceden boyle çevrilmiyordu, bu yeni meallerde boyle" iddiasi
///// Zariyat 47 TABERI TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir!
Biz göğü, güç ve kuvvetimizle yükselttik. Şüphesiz ki bizler o göğü genişletenleriz. O yarattıklarımızı ve yaratacaklarımızı içine alacaktır.
///// Zariyat 47 EBU'S-SUUD TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir
( Hanedan-i Osman zamanindan)
"Şu göğü de kendi ellerimizle biz kurduk ve biz hiç şüphesiz onu genişletmekteyiz (ona Kadiriz)."Yani biz,
I) Göğü, (Burasi senin için iyi oku :))
II)yahut gök ile yer arasını, Burasi senin için iyi oku :)
III)yahut rızkı…..genişletmekteyiz.
///// Zariyat 47 KADI BEYDAVI TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir!
"Göğü kuvvetle bina ettik ve gerçekten biz, elbette genişletenleriz".
I)Musi' gücü yetendir, vüs'den gelir ki, takat / güç manasınadır. Musi' de harcamaya gücü yeten (zengin) demektir
II)ya da göğü (Burasi senin için iyi oku :)
III)yahut onunla yerin arasını (Burasi senin için iyi oku :)
IV)veyahut rızkı…… genişletenleriz, demektir."
Daha pek çoklari var ama bu kadar yeter...Yani hiçbirşey bilmiyorsan (لموسعون) "Lemoosi'un" kelimesini Arapçasindan Google translator 'a tercüme ettirseydin degil mi?
* "Bu daha onceden biliniyordu, Papua Yeni Gine efsanelerinde de söyleniyordu" iddiasi.
Zaten Kuranin mesajida bu degil mi? "Biz bütün kavimlere peygamber gönderdik" bununla birşey ispat edemezsin.
*"Ya evren genişlemiyorsaaaa...Ya aletlerimiz bizi yaniltiyorsaaa..." iddiasi. Bu nasil bir kafa yapisi ? Pes dogrusu! Bu kadar cahillik ancak okuluna giderek olunur...
7)Yer ve gögün ayrilmasi olayina girmiyorum bile çünkü boş yapmişin.
Iyisin, hoşsun da, ot çektikten sonra, video çekmesen be kardeş !
8)Daglar konusunda da yaniliyorsun Diamond Tema! Dünya oluştugunda yeryüzü çok sarsintili bir yerdi, insanin dünyada"Dominant" oldugu dönem, daglarin oluştugu döneme denk düşer ki bu döneme jeoloji tarihinde "Cenozoïcum" denir.
Bak bu bilgileri sana Celal hocan bile anlatmaz degerini bil :))
Al bunlara bir itiraz getir! Videosuna attigim eleştirileri işik hiziyla imha eden speedy gonzales..
Benim için berbat bir araştirmacisin,ortalama bir youtuber, heyecanli bir ergen ve sanirim diplomasiz bir felsefe meraklisisin.
Not: Diamond tema denen şahsa yazilmiştir Agnostik, Deist ve Ateist arkadaşlar istifade edebilir
@@averroes6807 yürügit sanki sen yazdın heryerde aynı saçma yazıyı paylaşıyorlar
@@averroes6807 ayette ki su zaten sperm hatta bir önceki ayette biz sizi atılan bir sudan yarattık diyor yani net bir şekilde spermden bahsediyor
Sperm de ta*ak da üretilir
Diamond araştırmacı ve sorgulayıcı kişiliğiyle, bilgi birikimiyle saygı uyandırıyor. Böyle gençlerimiz olduğunu görmek umut verici.Yolun açık olsun.
Bu tarz insanların sayısının % 60 oldugu gün kalkınacagımız gün olacagı anlamına gelir
Elif, lam, mim. Rum (orduları) yenilgiye uğradı. "Dünyanın en alçak yerinde". Ama onlar bu yenilgilerinden sonra yeneceklerdir. "Birkaç yıl içinde". Önünde de sonunda da komuta Allah'ındır ve o gün müminler sevinirler. (Rum Suresi, 1-4)
Kur'an'ın Allah'ın sözü olduğunu gösteren iki muhteşem mucize. Rum ordularının yenilgiye uğradığı yer "Lut gölü havzası, Dünyanın en alçak noktasıdır". Ayrıca ayette belirtildiği şekilde "Rumlar 9 sene sonra Persler'i yendiler". Ve aynı gün müminler Bedir savaşında galip geliyor ve iki taraf da seviniyor
@@ahmetak9227 waterloo savaşında tüm dünyanın fransızların savaşı kazanacagını dusunurken rostchild ailesinin savaşı ingilterenin kazanacıgını bilmeside bir mucize midir ? O dünyanın en alçak oldugu yer bilgisi dogru ancak ayetleri inceledigin zaman en yakın yer diye geçiyor en derin yer diye degil zira en derin yer diye çevirenler adnan oktar ve edip yüksel gibi müslüman olarak bile kabul edilmeyen zatlardır
@@Tekir-Kedi sonunu okumadın herhalde aynı aynı gün müminler yani müslümanlar bedirde galip geliyor
@@ahmetak9227 tesadüf olarak degerlendiririm bunu ve ayrıca elimizdeki kuranlar hz osman mushaflarıdır öncekiler zaten yakılmıştır ve bu ayeti sonradan eklemediklerinin garantisini bana nasıl verirsin ?
Soramazsın ! Harbi soramadı kadın birşey.
😂😂😂
Ne adam gibi soru sorulmuş ne de cevap verilmiş ama yorumlarda insanların hepsi aydınlanmış(!) Garip.
@@kutsalcase627 sen anlayamamışsın bence
Bir sey sorduğu yok beliki dedim çüretmek yada destek vermek için sıkıştırır adamda tökezler yada yapıştırır cevabı, hatunun zaten dini bilgisi yok sanki ders alıyor öğretim görevlisinden
Sizin anlamadığınız şey şu. Bu format bir münakaşa değil ya da karşıdaki kişiyi haksız çıkarmaya çalışmıyorlar. Sadece agnostikler hakkında merak edilen soruları soruyorlar. Bu yüzden ismi zaten soramazsın.
Tanrıya inanmak demek ne demek ?Bütün canlılar korkudan Kurtarıcı arar.Elmas Bey örnek verdi bir çocuk yardım alabileceği annesidir onun için Annnneee diye bağırır.İnsanoglu din sarmalından kurtulması gerekli en önemlisi İNSAN olması mühimdir ona buna inan Tanrı vardır yoktur hepsi beyhude.İnsan ol İnsan ol yeter.Elmas beyi kutluyorum mükemmel Türkçesi ve yorumula tebrikler.
Evet arkadaşlar Diamond abiden öğrendiğim bilgileri sağa sola satma dönemim bu kanala çıkması ile sona ermiştir.
Diamond abimiz iyi bir abimizdir o bilgi verirdi ben satardım
😂😂😂😂😂😂😂
He ya. Daha çok tanınmasına bi yandan sevindim diğer yandan içten içe üzüntü duydum. Kıskanıyorum galiba
aga be bende valla ona üzüldüm ilk
Harbi lan
Din ve mitoloji üzerine çok kafa yormuş ve okumuş bir insan. yaşına göre fazlasıyla bilgili,tecrübeli ve bilgilerini aktarma konusunda gerçekten çok başarılı. İsminin hakkını gerçekten veriyor adam Diamond gibi parlayan birisi. Ülkemizde umarım senin gibi insanlar çoğalır..
Akıl bizi bir yere götürür. İlk çıktığı yer neresi diye geriye gidersek yolun ikiye ayrıldığını görürüz. Giremediğimiz bu yolların birinde Allah, diğerinde bilim yazar. Bilim, iman edilmesi gereken fazla şey sunar. Temel parçacık, temel kuvvet (dursun ve idris olanları da var. Şimdilik onlara karanlık madde ve karanlık enerji diyoruz). Doğa, içgüdü, evrim (nedense devrim yok. Her şeyde karşı gelinemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez kanunlar var, hangi gücün, hangi tatlı dil veya tehditle bunu sağladığı bilinmiyor), tesadüfen ortaya çıkan tesadüfler zinciri (her ne hikmetse olması gereken en iyi şekilde ortaya çıkıyor). Her şey iman işi. Seçmek kişinin aklına veya menfaat duygusuna kalmış.
Gayet bilgili,kendini ıyi ifade eden ve konuya hakim biri.
Bence kendi masallarına inanan biri
@@sevidammstone6051 Araştırmış okumuş bir insanı tebrik etmek yerine sırf senin düşüncende olmadığı için aşağılamak büyük aptallık.
@@sevidammstone6051 gayet bilgili dememin nedeni benim de bu konuyu araştırmış olmam yani adamın boş fikirlerle değil dolu bir beyinle bunları söylüyor oluşu sana masal gelmesi ise tamamen senin cehaletin.Fake profilleri açıp önünüze gelene cehaletinizi kusuyorsunuz.
Diamond tema görüldüğü üzre sizin bilgisizliginizden yararlanmış .
ruclips.net/video/szx3ULTMnAo/видео.html
merhaba dostlar ,
Bügünkü konumuz tasarı argumanına karşı Hume'un getirdiği eleştirileri incelemek olacak .Birde diamond temanın bunu videosunda nasıl kullandığı.
1-)Hume'un işaret ettiği ilk nokta bir sonuçtan hangi çıkarımlarda bulunabileceğimiz ile ilgilidir .Bir sonuçtan hareketle bir özel sonuca ulaştığımızda birini ötekine uyumlu hale getirmemiz gerekir .Nedene sonucun üretilmesi için tam anlamıyla yeterli olanın haricinde nitelik atfedilmesi kesinlikle kabul edilemez .Hume şunlarıda ekler eğer tasarıcının planın açıklaması gerekiyorsa ,açıkla ;fakat yalnızca tasarıcı bir varlığa müracaat etme sureti ile açıkla .son olarak ise bu tasarıya tanrı demek tasarının sağladığı delilerin ötesine geçmek olur der ,Hume .
cevap 1-)Hume belirli bir sonucu açıklamak için zorunlu olandan fazlasını varsaymamız gerektiğini söylerken kolayca geri çevrilemeyecek bir tespitte bulunur .Bazı nedenlerin bazı sonuçları doğurmak için yeterli karakteristikler dışında karakteristiklere sahip olduğunu kimi zaman makul bir şekilde iddia edebiliriz .Eğer x 'i bir insanın yaptığını bilirsem bunu yapanın bunu yapanın iki kolu olduğunu sahip olduğunu pekâla savunabilirim.Fakat hata yapmışda olabilirim . Yani bassettiğim yapıcı tek kolluda olabilir .
2-)Hume'un ikinci tespiti ise sadece tek bir tane evrenin mevcut olduğudur .Hume şöyle der "iki tür nesnenin bunlardan birini gördüğüm yerde alışkanlık neticesi diğeri nin varlığını cikarsayabilirim;ben buna tecrübeden doğan arguman adını veriyorum "fakat diye devam eder ,bu çıkarı fikri tasarım argumani savunucuları için kullanılamaz .Niçin ?çünkü der ,sadece tek bir alem vardır .
Hume'un sadece bir tane alemin var olduğu yönündeki tespiti de böyle bir tespit yapılmasına salık verecek bazı hususlar içermektedir. bizler genellikle sonuçtan nedene doğru yaptığımız akıl yürütmelerde daha önceki örneklerin sağladığı bilgilere güveniriz.Paris 'ten gelen ve üzerinde "umarım iyisindir ,sevgiler ,ben "yazan bir mektup sizi şaşırtabilir ama ben böyle bir mektup almış olsaydım sürekli aynı şeyi yazan belirli bir arkadaşımdan geldiğini anlardım .Siz şaşırırken benim bu sonuca çıkarım vermemi sağlayan şey nedir ?
3-)mevcudiyetini şeylerin var olma biçimlerinden cikarsayabilecigimiz bir düzenleyinin var olduğunu kabul ettik diyelim böyle bir düzenleyici de açıklama gerektirmez mi ?Hume 'un bir sonraki argumanina göre bu sorunun cevapi evettir.Hume şöyle der ,"Eğer akıl neden ve sonuçla ilgili bütün o sorular hakkında aynı şekilde sezsiz kalmayacaksa bu önermenin en azından zihinsel bir dünyanın veya idealar aleminin ,tıpkı maddi dünya ve nesneler alemi gibi bir nede muhtaç olduğu düşüncesi akla gelecektir ."
4-)Hume'un dördüncü tespiti bir soru formatında düzenlenmiştir ."neden mükemmel bir antromoporf olmasın ?"diye sorar Hume .ve devam eder ,"tanri veya tanrilar maddi olduğu ;gözlerinin ellerinin burunların ağızlarının vb olduğu iddia edilmesin?"insanlar evrene bakarak bir tasarlayıcı olduğunu düşünürler .bunuda evrende gördükleri ile temellendirirler fakat bu tasarımların sahipin antromoporf bir yapıda olduklarını bildikleri halde evrenin tasarlayicisina hiç bu gözle bakmazlar .
5-)Hume bir önceki eleştirisine benzer şekilde eğer tasarlayici antromoporf bir yapıya sahip ise ve alem çok komples bir yapıda ise ben komples yapıların birden fazla tasarlayicisina olduğunu düşünürüm ozaman tanrı nin tek olmadığını düşünmek gerekir der .
6-)Hume alemin bitki gibi yaşayan bir organizma olabileceğini iddia eder .
7-)Hume evrenin var olmasının tamamem bir rastlantı olabileceğini iddia eder .
Hume son itirazın da işe aslında tasarı argumanin tümüyle başarısız olduğunu çünkü evrende çok sayıda düzensiz şey olduğu söyler .
cevap 1-)Hume ilk elestirisinde alemdeki düzenin bir tasarlayicisi olduğu sonucuna ulaşsak bile bunun en fazla onun sadece bir tasarıcı olduğunu soyleyebilegimizi söylüyor .o ,bizim tanrı seçeneğimizi kullanma hakkımızın olmadığı düşünür .insanın alemde gozlemledigi düzeni alemin dışındaki bir nedene atfetmeye iten husus düzene neden olan şeyin gayri maddi ,bir plan doğrultusunda hareket eden ,güçlü olduğu varsayımında nedenidir aslında .etkili olmasi icin güçlü olmalı ,alemin dışında olduğuna göre gayri maddi olmalı .öyleyse tasarı argumanin iddia ettiği gibi alemdeki düzenliligi ona dahil olmayan bir şeye atfetmekte haklıysak ,üretici varliktan daya fazlasını çıkarma hakkına da sahipi demektir .mesela " john benim odamda miydi değil miydi diye merak ettiğimi varsayin.john a işaret eden ve buradayim diyen bir notta hareketle onun odamda bulunmuş sonucuna ulsabilirm .Eğer bir kimse bana john un altı ayak uzunluğunda olduğunu elimdeki notun ise bu uzunluktaki birinin odamda bulunmuş olmadığını gösterdiğini bu nedenle söz konusu notun john un varligina işaret etmedigini söylerse john un yazma kabiliyeti olduğunu söz konusu notun john un varligina işaret ettiğini soyleyebilirim."Aynı şekilde tasarı argumanini savunan biri bu arguman tanrı yi ona atfedilen sıfatların tamamı ile ispatlayamiyor
olabilir fakat onun var olduğunu destekliyor niteliktedir diyebilir .
cevap2-)peki Hume'un tasarı argumanin başarısızlığının tek bir alem olduğuna bağlamasına ne demeli ?bir şeyin tavsiye edilmesini sağlayacak bazı yönleri olmamasına rağmen bu düşünce elestiriye tutulabilir .zira örneği olmayan bir şeyin hiç bir şekilde gündeme getirilemeyecegi ve cevaplandirilamaycagini kabul etmek yanlıştır .Şüphesiz bilim adamları örneği olmayan örneği olmayan bir çok şeyi açıklamaya çalışır bunun en güzel örneği insan ırkının kendisi ve alemdir.
3-Hume'un üçüncü argumani makuld mudur ? bu arguman a' yı b ile açıklayıp b 'nin açıklamasını istemeyen bir kimsenin a'yıda aciklayamayacagını savunur .Hume'un diyoglarlar adlı kitabında bir karekterinde söylediği gibi "gündelik hayatta bile her hangi bir olay için bir neden tespit edersem ;bu nedenin nedenini tespit edemiyor olmam ve hic durmadan baştan başlaması münkün ber soruyu açıklayamamam bir itiraz gerekçesi olabilir mi ?fakat bu noktada Hume'a verilebilecek daha iyi bir cevaptan söz edilebilir .düzenden sorumlu olan bir şeyin bir nedene ihtiyaç duyduğunu niçin varsayalım ?mesela şişeleri doldurmak için tasarlanmış bir fabrika makinasını ele alalım .o bir düzenin örneği iken onu tasarlayan düşünce düzenlilik sergileyen düzenin kaynağıdır .onların düzenliligi sergilemesi gereken müstakil nesneler aramamız gerekmez .
Okumak, anlamak, anlatmak, irdelemek, ve konuya hakimiyet. Hepsi bu net.
O kadar güzel konuştu ki hiçbir dine saygısızlık yapmadan kendi inancını güzelce anlattı işte böylelerine ihtiyacımız var
He yani 21. Yüzyılda hadis uydurması normal
@@skntyok6065 Nasıl hadis uydurmuş? Hangi hadis?
@Muhammet sen de onun kadar bilgili ve donanımlı ol, sen de "narsist" ol kardeşim. kaç tane hadis kitabı okudun hayatında? adam her videosunda onlarca kaynak gösteriyor. hangi hadisi uydurmuş? üstte de sormuşlar, cevap verememişsin işte. yazık, üzülüyorum sizin adınıza.
@Muhammet narsist olabilir ama hadis uydurmuyo kardeşim. adam mala anlatır gibi anlatıyo gösteriyo. sizin işinize gelmiyo. camide hocalar anlatınca aman hocam güzel hocam diyip şişiyosunuz kendinizi ama diamond anlatınca hadis uyuduruyor diyosunuz, yüzsüzsünüz.
Din insanı ısıtır ama karanlığa mahkum eder, bilim ise aydınlatır fakat soğutur çünkü yanlızlaştırır. demiş Üstad D. Cündioğlu
Muhteşem söz.o adam dine inanmıyordu ama işini yürütebilmek için öyle gözüküyordu sanki doğru mu?
Din insanı ümitsizlikten nice ümitlere çıkarır.
@@Legolas.sanalika cennet vaadi ile ümit verir halbuki boşa çaba
bilim ise "aydinlatir" kelimesini ekleseydin tamam diyecektim ama yok bu olmamis.
Circassian Türk Aynen öyle diyordu aydınlatır, düzeltme yaptım.
diamond gururumuzdur. müthiş bir Türk genci. ona sahip çıkmamız lazım.
Yok
O Turk degil, o bir Arnavut. Fark var.
Zeka seviyesi bu kadar olan biri Allahın bilinmezliğini de keşfetmiş
@@vebijetishi8634 Turk olmamasına rağmen Turkiyede kendi isteğiyle askerlik yaptı Türk olmasa bile Türk sayılır.
@@Ciilekkizz Hicbir zaman turk olamaz, askerlik yapsin yada yapmasin, Turkiye vatandasi belki olur ama turk hicbir zaman olamaz. Arnavut heryerde arnavutur o zaten bunu farkinda.
Bu adamın sadece agnostizm ile tanınması üzücü daha felsefe ile ilgili bir sürü videosu var
+bilim ve tarih hakkıda da videolari var
aynnnnnnn
@Almeda Everdeen #RTEAntiClub sen de
Neye inandığı beni ilgilendirmez ama birgün bu adamla oturup konuşmak isterim. Konuşmayı bilen, diksiyonu düzgün, bilgili bi insan
Konuşmayı bilen ve diksiyonu iyi dedin tabi bunlar fazla kitap okumakla oluyor. Bilgili olması dedin adamın söylediği her sey yanlış bilgi. Bu durumda konuşmayı bilen ve diksiyonu iyi olan bir insanın bilgili olması 100%100 mü.
@@huhidsaid9478 ya bi boş yapma
@@huhidsaid9478 kardeşim madem öyle o elinde tuttuğun telefonu bırak bakalım hemen telefonu icat eden adam agnostikti. Hem gerizekalı diyeceksin adama hem de bedavadan icat ettiği şeyi kullanacaksın yok yaaaa. Bırak çabuk elindekini bir daha kullanma. Dünyanın en zeki insanı einstein bile bir agnostikti, şimdi o gerizekalı bir sen mi akıllısın? Akıllı olsan tek bir kitaba bağlı kalmazdın. Hem tüm icatlar kurandan çıkardı, bırak bir tane icadın çıkmasını kuranda dünya düz geçiyor saçma sapan bilgiler kaynıyor😁 bir sürü sallamasyon bilgi var nedense hep bilimadamları bir şey bulduktan sonra aha kuranda yazıyormuş diyorlar. Yaw bsg artık 🤣
@@huhidsaid9478 bir kere akıllı bir insan tek bir kitaba bağlı kalınmayacağını akıl edebilir. Tutki ileride birşey bulundu ve o şey kitapta yazmıyor ya da tam tersi yazıyor, ozamam kitaptan çıkman gerekecek dimi? Bu kadar basit tek bir kitaba bağlı kalınmaması gerektiğinin kanıtıdır.
@@huhidsaid9478 kardeşim aynı şey mi? 😂 sen gerizekalı dediğin adamın icat ettiği şeyi kullanıyorsun bana şu mesajı atarken bile, madem adam müslüman değil ve gerizekalı sen de müslüman olarak çok akıllısın ya kendin icat et kardeşim gerizekalıların icat ettiği şeye neden muhtaç olasın? 🙃 akp örneği farklı bir örnek sen chpye oy verdin diyelim ama akp yönetiyor ama senin evin barkın burda ailen burda hem akplileri kendinden gerizekalı görmüyorsan elbet yaşarsın ülkede.
Soramazsında gördüğümüz en bilgili ve bilinçli insanlardan.
Diamond tema görüldüğü üzre sadece sizin cahillihinizden yararlanıyor yazık gerçekten .keşke biraz okusanız .
ruclips.net/video/szx3ULTMnAo/видео.html
merhaba dostlar ,
Bügünkü konumuz tasarı argumanına karşı Hume'un getirdiği eleştirileri incelemek olacak .Birde diamond temanın bunu videosunda nasıl kullandığı.
1-)Hume'un işaret ettiği ilk nokta bir sonuçtan hangi çıkarımlarda bulunabileceğimiz ile ilgilidir .Bir sonuçtan hareketle bir özel sonuca ulaştığımızda birini ötekine uyumlu hale getirmemiz gerekir .Nedene sonucun üretilmesi için tam anlamıyla yeterli olanın haricinde nitelik atfedilmesi kesinlikle kabul edilemez .Hume şunlarıda ekler eğer tasarıcının planın açıklaması gerekiyorsa ,açıkla ;fakat yalnızca tasarıcı bir varlığa müracaat etme sureti ile açıkla .son olarak ise bu tasarıya tanrı demek tasarının sağladığı delilerin ötesine geçmek olur der ,Hume .
cevap 1-)Hume belirli bir sonucu açıklamak için zorunlu olandan fazlasını varsaymamız gerektiğini söylerken kolayca geri çevrilemeyecek bir tespitte bulunur .Bazı nedenlerin bazı sonuçları doğurmak için yeterli karakteristikler dışında karakteristiklere sahip olduğunu kimi zaman makul bir şekilde iddia edebiliriz .Eğer x 'i bir insanın yaptığını bilirsem bunu yapanın bunu yapanın iki kolu olduğunu sahip olduğunu pekâla savunabilirim.Fakat hata yapmışda olabilirim . Yani bassettiğim yapıcı tek kolluda olabilir .
2-)Hume'un ikinci tespiti ise sadece tek bir tane evrenin mevcut olduğudur .Hume şöyle der "iki tür nesnenin bunlardan birini gördüğüm yerde alışkanlık neticesi diğeri nin varlığını cikarsayabilirim;ben buna tecrübeden doğan arguman adını veriyorum "fakat diye devam eder ,bu çıkarı fikri tasarım argumani savunucuları için kullanılamaz .Niçin ?çünkü der ,sadece tek bir alem vardır .
Hume'un sadece bir tane alemin var olduğu yönündeki tespiti de böyle bir tespit yapılmasına salık verecek bazı hususlar içermektedir. bizler genellikle sonuçtan nedene doğru yaptığımız akıl yürütmelerde daha önceki örneklerin sağladığı bilgilere güveniriz.Paris 'ten gelen ve üzerinde "umarım iyisindir ,sevgiler ,ben "yazan bir mektup sizi şaşırtabilir ama ben böyle bir mektup almış olsaydım sürekli aynı şeyi yazan belirli bir arkadaşımdan geldiğini anlardım .Siz şaşırırken benim bu sonuca çıkarım vermemi sağlayan şey nedir ?
3-)mevcudiyetini şeylerin var olma biçimlerinden cikarsayabilecigimiz bir düzenleyinin var olduğunu kabul ettik diyelim böyle bir düzenleyici de açıklama gerektirmez mi ?Hume 'un bir sonraki argumanina göre bu sorunun cevapi evettir.Hume şöyle der ,"Eğer akıl neden ve sonuçla ilgili bütün o sorular hakkında aynı şekilde sezsiz kalmayacaksa bu önermenin en azından zihinsel bir dünyanın veya idealar aleminin ,tıpkı maddi dünya ve nesneler alemi gibi bir nede muhtaç olduğu düşüncesi akla gelecektir ."
4-)Hume'un dördüncü tespiti bir soru formatında düzenlenmiştir ."neden mükemmel bir antromoporf olmasın ?"diye sorar Hume .ve devam eder ,"tanri veya tanrilar maddi olduğu ;gözlerinin ellerinin burunların ağızlarının vb olduğu iddia edilmesin?"insanlar evrene bakarak bir tasarlayıcı olduğunu düşünürler .bunuda evrende gördükleri ile temellendirirler fakat bu tasarımların sahipin antromoporf bir yapıda olduklarını bildikleri halde evrenin tasarlayicisina hiç bu gözle bakmazlar .
5-)Hume bir önceki eleştirisine benzer şekilde eğer tasarlayici antromoporf bir yapıya sahip ise ve alem çok komples bir yapıda ise ben komples yapıların birden fazla tasarlayicisina olduğunu düşünürüm ozaman tanrı nin tek olmadığını düşünmek gerekir der .
6-)Hume alemin bitki gibi yaşayan bir organizma olabileceğini iddia eder .
7-)Hume evrenin var olmasının tamamem bir rastlantı olabileceğini iddia eder .
Hume son itirazın da işe aslında tasarı argumanin tümüyle başarısız olduğunu çünkü evrende çok sayıda düzensiz şey olduğu söyler .
cevap 1-)Hume ilk elestirisinde alemdeki düzenin bir tasarlayicisi olduğu sonucuna ulaşsak bile bunun en fazla onun sadece bir tasarıcı olduğunu soyleyebilegimizi söylüyor .o ,bizim tanrı seçeneğimizi kullanma hakkımızın olmadığı düşünür .insanın alemde gozlemledigi düzeni alemin dışındaki bir nedene atfetmeye iten husus düzene neden olan şeyin gayri maddi ,bir plan doğrultusunda hareket eden ,güçlü olduğu varsayımında nedenidir aslında .etkili olmasi icin güçlü olmalı ,alemin dışında olduğuna göre gayri maddi olmalı .öyleyse tasarı argumanin iddia ettiği gibi alemdeki düzenliligi ona dahil olmayan bir şeye atfetmekte haklıysak ,üretici varliktan daya fazlasını çıkarma hakkına da sahipi demektir .mesela " john benim odamda miydi değil miydi diye merak ettiğimi varsayin.john a işaret eden ve buradayim diyen bir notta hareketle onun odamda bulunmuş sonucuna ulsabilirm .Eğer bir kimse bana john un altı ayak uzunluğunda olduğunu elimdeki notun ise bu uzunluktaki birinin odamda bulunmuş olmadığını gösterdiğini bu nedenle söz konusu notun john un varligina işaret etmedigini söylerse john un yazma kabiliyeti olduğunu söz konusu notun john un varligina işaret ettiğini soyleyebilirim."Aynı şekilde tasarı argumanini savunan biri bu arguman tanrı yi ona atfedilen sıfatların tamamı ile ispatlayamiyor
olabilir fakat onun var olduğunu destekliyor niteliktedir diyebilir .
cevap2-)peki Hume'un tasarı argumanin başarısızlığının tek bir alem olduğuna bağlamasına ne demeli ?bir şeyin tavsiye edilmesini sağlayacak bazı yönleri olmamasına rağmen bu düşünce elestiriye tutulabilir .zira örneği olmayan bir şeyin hiç bir şekilde gündeme getirilemeyecegi ve cevaplandirilamaycagini kabul etmek yanlıştır .Şüphesiz bilim adamları örneği olmayan örneği olmayan bir çok şeyi açıklamaya çalışır bunun en güzel örneği insan ırkının kendisi ve alemdir.
3-Hume'un üçüncü argumani makuld mudur ? bu arguman a' yı b ile açıklayıp b 'nin açıklamasını istemeyen bir kimsenin a'yıda aciklayamayacagını savunur .Hume'un diyoglarlar adlı kitabında bir karekterinde söylediği gibi "gündelik hayatta bile her hangi bir olay için bir neden tespit edersem ;bu nedenin nedenini tespit edemiyor olmam ve hic durmadan baştan başlaması münkün ber soruyu açıklayamamam bir itiraz gerekçesi olabilir mi ?fakat bu noktada Hume'a verilebilecek daha iyi bir cevaptan söz edilebilir .düzenden sorumlu olan bir şeyin bir nedene ihtiyaç duyduğunu niçin varsayalım ?mesela şişeleri doldurmak için tasarlanmış bir fabrika makinasını ele alalım .o bir düzenin örneği iken onu tasarlayan düşünce düzenlilik sergileyen düzenin kaynağıdır .onların düzenliligi sergilemesi gereken müstakil nesneler aramamız gerekmez ..
-)Hume evrenin tasarlayıcısında antromoporf bir yapıda olması gerektiğini söylerken hakkımıdir peki .bunu iki noktadan elestiriye biliriz ilkin evrenin tasarlayacisi evrenin dışında olduğuna göre maddi olamaz bundan çıkan zorunlu sonuç ile antromoporf bi yapida da olamaz.ikinci ise tasarı argumani evrenin tasarlayicisi nin
operasyonları önce var olduğu cikariminda bulunmayı gerekcelendirmeyi sağlayacak nedenlerin bütün nitelikleri paylaştığı sonucuna ulaşmak zorunda değildir .çünkü analojiyi göre A B'yi açıklıyorsa C B'yi andırıyorsa tam olarak A 'ya benzeyen şeylerin C'yi de açıklaması zorunluluk değildir .şu analoji size yardımcı olacak .
"bir ofiste çalıştığınızı düşünün ve bu ofisinizi her gün öğle yemeğinde önce Ayşe hanım isimli bir kimse siz öğle yemeğinde iken temizliyor pazartesi günü Ayşe hanımın işten kovulduğu haber alıyorsunuz .ve o gün öğle yemeğine gidiyorsunuz döndüğünüzde ise ofisin dağınık ve kirli bırakmanıza rağmen düzenli ve temizlenmiş olduğunu farkediyorsunuz ."şimdi çıkartacağınız sonuç nedir ?ofisin temizlenmiş olması peki temizlenmeye neden olan şeyin Ayşe Hanım ile tıpa tıp aynı özelliklere sahip olduğunu iddia edebilir misiniz ?
5-)Aslinda bir önceki arguman cevap olarak çok tanri iddiasının evrenin nedeninin antromoporf yapıda olmadığından dolayı cevaplamış olduk ancak şunları eklemek isterim .özelliklede politeizme karşı monoteizm savunmak için .bunu temellendirmek için ochkam ustirasi ni kullanabiliriz .
Bu bize bir olayin olabildiğince az ve basit olan açıklaması en makul olandır diyor kısaca .ve bu felsefeciler arasinda kabul görmüş bir söylem .Şimdi yine videoda verilen analoji üzerinden gidelim .
Eğer siz ödevinizi yapmamızsaniz ve bunu açıklamanız gerekiyor ise en az sayıda örnek vermeniz mantığa uygun olur ve inandırıcılık derecesini artırır .
Mesela sadede elektrikler kesildi derseniz inandırıcı olur ama açıklamanın sayısını çoğaltır iseniz yani annem hastalandı sular yoktu babaannem ameliyat oldu gibi şeyleri de eklerseniz bir insanın başına bunların aynı anda gelme ihtimalinin mantığa aykırı gelmesi yüzünden işleriniz zorlaşır .tanri veya tanrilar konusundada şöyle düşünebilirsiniz birden çok tanri olması bize mantığın her tanrının ayrı kural koyması ayrı düzen koyması mantığını uyandırır .durum böyle olmadığına göre tek tanri inancı daha makuldur .peki sorunuz etrafında düşünelim .
"Aynı düşünen aynı düzen koyan tanrilar olması "
Bunuda şöyle değerlendirelim tek tanri inancına ve çok tanri inancına sahip olan kimseler nasıl açıklamalar yapicak veya kabuk edecek bakalım .
1.durum :eğer bir insan tek tanri inancına sahip ise
-sadece tanrıya inanamasi veya varligina arguman sunması yeter .
2.durum :eğer bir insan çok tanri inancına sahip ise
1-)bu tanrıların var olduğuna dair mantık yürütmesi nedir ?
2-)bu tanrıların anlaştığı ve aynı hareket ettiğine dair tek tanri inancına karşı yürüttüğü mantık nedir ?
3-)bu tanrıların tam olarak sayısı hakkinda düşüncesi nedir ?
4-)bu tanrıların sonsuz gucte veya birbirleri arasında güç dengesi olup olmadığına dair mantık yürütmesi nedir ? (Bu sorunun sebebi bu tanrilar bir güç sahipi veya bir eylem gerçekleştirmek için birbirine bağlı olmalı veya izin almali dediniz gibi anlaşmak için birisi diğerini dinlemeli buda klasik teizmdeki tanri inancına uzak )
Görüldüğü gibi eğer bir tanrı inancına sahip olunacaksa bunun monoteist (tek tanrılı )bir inanc olması politeist (çok tanrılı ) bir inanc olması gerek ochkam ustirasi mantığı gerekse klasik teizm mantığı açısından daha makul .
6-)Hume'un evren ile canlı organizmalar arasında kurduğu ilişki makul mu ?evrenle canlı organizmalar arasında ilişki kursak bile evrendeki düzen ile karşı karşıya kalırız .swinburne bu olayı çok güzel aciklamakta bununla ilgili yazim olacağı için ve diamond tema videosunda bunu kullanmadığı için bu elestiri daha sonra ele alıcam .
7-) hume nun şans faktörüne dayandırdığı itiraza gelince : evren bir zamanlar kaos içinde bulunmuş olabilir şu anki düzenli evrende böyle bir durumundan türemis olabilir .hume evrenin şu anda acıklanması gerektigi bir kaos durumunda bulunmadığı gerceğini etkilemei gerekmeyen bir mantıksal bahsetmektedir evren hakkında şans faktörünü işin içine katmaksızın yapılan acıklamaların güvenirliği her gecen gün artmaktadır swinburen un de one sürdüğü gibi bir şeyin bir şeyin 1960 da düzenli hareket ettiğini söyler ve o şeyin 1961 1962 vs. düzenli hareket etmeye devam ettigine sahit olursak baştaki iddamızın ğüvenirligi giderek azalır .her ne suretle olursa olsun bir sey sans eşeri vuku buluyorsa orada nedensellikten veya gerceklesmekte olan bir plandan bahsedilemeyecegini düsünmem,z niçin gereksin ?papa nın romada ABD baskanın ise newyork ta aynı anda hapşırdıklarını varsayalım hapşırma eylemindeki bu eş zamanlılıga bir seyın neden oldugunu düşünmemiz mi gerekir ?elbette gerekmez .bu tamamem tesadüfi bir seydir .fakat papa ve başkanın hapsırmalarının nedensel bir açıklama bir açıklamasının varsayma eğiliminde olmazdık .
Hume'un son tespitine nasıl bir cevap verilebilir ?bu tespit bir yönü itibari ile tamamem doğrudur .mesela bazı doğal hadiseler vb. fakat her tikel seyin başka tiken şeylere hizmet ettiğini düşünmediğimiz sürece .bu durum tasarı argumanini savunanları yildirmaması gerekir bununla ilgili çok güzel bir yapboz analojisi örneğin var "Hassas ayar argumani ve eleştirileri "adli yazımda okuyabilirsiniz..
@@emerhaba1249okuyorum ve arastiriyorum. Cahilliğimden yararlanmiyor rahat olabilirsin.
@@kaans.karabacakoglu8864
Ozman yazdıklarıma bir cevap beklerim :)
Bu kadar zeki ve her şeyin farkında olmak çok zor bir şey olsa gerek. Mutluluğun sırrı bazen salak olmakta yatıyor :)
Yemin ederimki hep dile getiririm. Salak insanlardaki mutluluk hormonu sorgulayan insanlarda yok
Senin gibi yani.
O zaman akapeye üye olunuz lütfen!
Cehalet mutluluktur 🤣
AAA yooooyemezler ondan naşi kimse Şaban!!!ayında oruca başlamaz!uyanıklar bilir cahil 2+2=4ü anlayamazsa rezilliktir gidip ehli Kehf gibi mağarada üçyüz yıl horlayın!😊
Ulan Diamond, ne güzel adamsın! Heykeline beton yetmez..
Sorular diamond için çok basit kalmış bu yüzden kendini pek ifade edememiş olduğunu düşünüyorum doyurucu gelmedi, kanalını ziyaret ederseniz fikirlerini çok daha iyi anlarsınız, din harici de epey içeriği var güzel işler yapıyor.
Yani bu doyurucu olmayan haliyse doyurucu halini düşünemiyorum.
Berat Albayrak gelsin Soramazsına İşsizllik neden yüksek Enfülasyon neden patladı.
Cok beklersiniz
o zaman gerçekten SORAMAZSIN...! olur...
Enfülasyon yeni bir hastalık mı?
Diamond tema ya reddiye
ruclips.net/video/szx3ULTMnAo/видео.html .
merhaba dostlar ,
Bügünkü konumuz tasarı argumanına karşı Hume'un getirdiği eleştirileri incelemek olacak .Birde diamond temanın bunu videosunda nasıl kullandığı.
1-)Hume'un işaret ettiği ilk nokta bir sonuçtan hangi çıkarımlarda bulunabileceğimiz ile ilgilidir .Bir sonuçtan hareketle bir özel sonuca ulaştığımızda birini ötekine uyumlu hale getirmemiz gerekir .Nedene sonucun üretilmesi için tam anlamıyla yeterli olanın haricinde nitelik atfedilmesi kesinlikle kabul edilemez .Hume şunlarıda ekler eğer tasarıcının planın açıklaması gerekiyorsa ,açıkla ;fakat yalnızca tasarıcı bir varlığa müracaat etme sureti ile açıkla .son olarak ise bu tasarıya tanrı demek tasarının sağladığı delilerin ötesine geçmek olur der ,Hume .
cevap 1-)Hume belirli bir sonucu açıklamak için zorunlu olandan fazlasını varsaymamız gerektiğini söylerken kolayca geri çevrilemeyecek bir tespitte bulunur .Bazı nedenlerin bazı sonuçları doğurmak için yeterli karakteristikler dışında karakteristiklere sahip olduğunu kimi zaman makul bir şekilde iddia edebiliriz .Eğer x 'i bir insanın yaptığını bilirsem bunu yapanın bunu yapanın iki kolu olduğunu sahip olduğunu pekâla savunabilirim.Fakat hata yapmışda olabilirim . Yani bassettiğim yapıcı tek kolluda olabilir .
2-)Hume'un ikinci tespiti ise sadece tek bir tane evrenin mevcut olduğudur .Hume şöyle der "iki tür nesnenin bunlardan birini gördüğüm yerde alışkanlık neticesi diğeri nin varlığını cikarsayabilirim;ben buna tecrübeden doğan arguman adını veriyorum "fakat diye devam eder ,bu çıkarı fikri tasarım argumani savunucuları için kullanılamaz .Niçin ?çünkü der ,sadece tek bir alem vardır .
Hume'un sadece bir tane alemin var olduğu yönündeki tespiti de böyle bir tespit yapılmasına salık verecek bazı hususlar içermektedir. bizler genellikle sonuçtan nedene doğru yaptığımız akıl yürütmelerde daha önceki örneklerin sağladığı bilgilere güveniriz.Paris 'ten gelen ve üzerinde "umarım iyisindir ,sevgiler ,ben "yazan bir mektup sizi şaşırtabilir ama ben böyle bir mektup almış olsaydım sürekli aynı şeyi yazan belirli bir arkadaşımdan geldiğini anlardım .Siz şaşırırken benim bu sonuca çıkarım vermemi sağlayan şey nedir ?
3-)mevcudiyetini şeylerin var olma biçimlerinden cikarsayabilecigimiz bir düzenleyinin var olduğunu kabul ettik diyelim böyle bir düzenleyici de açıklama gerektirmez mi ?Hume 'un bir sonraki argumanina göre bu sorunun cevapi evettir.Hume şöyle der ,"Eğer akıl neden ve sonuçla ilgili bütün o sorular hakkında aynı şekilde sezsiz kalmayacaksa bu önermenin en azından zihinsel bir dünyanın veya idealar aleminin ,tıpkı maddi dünya ve nesneler alemi gibi bir nede muhtaç olduğu düşüncesi akla gelecektir ."
4-)Hume'un dördüncü tespiti bir soru formatında düzenlenmiştir ."neden mükemmel bir antromoporf olmasın ?"diye sorar Hume .ve devam eder ,"tanri veya tanrilar maddi olduğu ;gözlerinin ellerinin burunların ağızlarının vb olduğu iddia edilmesin?"insanlar evrene bakarak bir tasarlayıcı olduğunu düşünürler .bunuda evrende gördükleri ile temellendirirler fakat bu tasarımların sahipin antromoporf bir yapıda olduklarını bildikleri halde evrenin tasarlayicisina hiç bu gözle bakmazlar .
5-)Hume bir önceki eleştirisine benzer şekilde eğer tasarlayici antromoporf bir yapıya sahip ise ve alem çok komples bir yapıda ise ben komples yapıların birden fazla tasarlayicisina olduğunu düşünürüm ozaman tanrı nin tek olmadığını düşünmek gerekir der .
6-)Hume alemin bitki gibi yaşayan bir organizma olabileceğini iddia eder .
7-)Hume evrenin var olmasının tamamem bir rastlantı olabileceğini iddia eder .
Hume son itirazın da işe aslında tasarı argumanin tümüyle başarısız olduğunu çünkü evrende çok sayıda düzensiz şey olduğu söyler .
cevap 1-)Hume ilk elestirisinde alemdeki düzenin bir tasarlayicisi olduğu sonucuna ulaşsak bile bunun en fazla onun sadece bir tasarıcı olduğunu soyleyebilegimizi söylüyor .o ,bizim tanrı seçeneğimizi kullanma hakkımızın olmadığı düşünür .insanın alemde gozlemledigi düzeni alemin dışındaki bir nedene atfetmeye iten husus düzene neden olan şeyin gayri maddi ,bir plan doğrultusunda hareket eden ,güçlü olduğu varsayımında nedenidir aslında .etkili olmasi icin güçlü olmalı ,alemin dışında olduğuna göre gayri maddi olmalı .öyleyse tasarı argumanin iddia ettiği gibi alemdeki düzenliligi ona dahil olmayan bir şeye atfetmekte haklıysak ,üretici varliktan daya fazlasını çıkarma hakkına da sahipi demektir .mesela " john benim odamda miydi değil miydi diye merak ettiğimi varsayin.john a işaret eden ve buradayim diyen bir notta hareketle onun odamda bulunmuş sonucuna ulsabilirm .Eğer bir kimse bana john un altı ayak uzunluğunda olduğunu elimdeki notun ise bu uzunluktaki birinin odamda bulunmuş olmadığını gösterdiğini bu nedenle söz konusu notun john un varligina işaret etmedigini söylerse john un yazma kabiliyeti olduğunu söz konusu notun john un varligina işaret ettiğini soyleyebilirim."Aynı şekilde tasarı argumanini savunan biri bu arguman tanrı yi ona atfedilen sıfatların tamamı ile ispatlayamiyor
olabilir fakat onun var olduğunu destekliyor niteliktedir diyebilir .
cevap2-)peki Hume'un tasarı argumanin başarısızlığının tek bir alem olduğuna bağlamasına ne demeli ?bir şeyin tavsiye edilmesini sağlayacak bazı yönleri olmamasına rağmen bu düşünce elestiriye tutulabilir .zira örneği olmayan bir şeyin hiç bir şekilde gündeme getirilemeyecegi ve cevaplandirilamaycagini kabul etmek yanlıştır .Şüphesiz bilim adamları örneği olmayan örneği olmayan bir çok şeyi açıklamaya çalışır bunun en güzel örneği insan ırkının kendisi ve alemdir.
3-Hume'un üçüncü argumani makuld mudur ? bu arguman a' yı b ile açıklayıp b 'nin açıklamasını istemeyen bir kimsenin a'yıda aciklayamayacagını savunur .Hume'un diyoglarlar adlı kitabında bir karekterinde söylediği gibi "gündelik hayatta bile her hangi bir olay için bir neden tespit edersem ;bu nedenin nedenini tespit edemiyor olmam ve hic durmadan baştan başlaması münkün ber soruyu açıklayamamam bir itiraz gerekçesi olabilir mi ?fakat bu noktada Hume'a verilebilecek daha iyi bir cevaptan söz edilebilir .düzenden sorumlu olan bir şeyin bir nedene ihtiyaç duyduğunu niçin varsayalım ?mesela şişeleri doldurmak için tasarlanmış bir fabrika makinasını ele alalım .o bir düzenin örneği iken onu tasarlayan düşünce düzenlilik sergileyen düzenin kaynağıdır .onların düzenliligi sergilemesi gereken müstakil nesneler aramamız gerekmez ..
Bu adam bayağı sağlam altı boş kaynaklarla konuşmuyor ve kesinlikle taraflı değilde çok yönlü bakması kesinlikle en iyisi yapıyor
Adam hiç kavga etmeden bağırıp çağırmadan araştırıp bilgi edinip kendi inancını kabullenmiş bazıları da neden müslüman olmadığını bilmeden başka görüşlerle dalga geçiyor hem ironik hem trajikomik
Araştırdım ve müslümanım diamondun da hataları var bu arada tanrı etki edici bir sebepse imkansızdır demesi gibi
@@medusa7872 kitabı okusa müslüman olmaz zaten :D
@@mkreofwkrmols5825 ben okudum hala müslümanım :D
Videosuna attigim eleştirileri işik hiziyla imha ettigi için her ortamda paylaşacagim !
Türkiye'nin de artik dünya çapinda bir filozofu var dediler geldik... Bir kaç videosunu izledik. Bu Diamond Tema Kitap filan okumuyor, directement tribünlere oynuyor.
Ama sözlerinin detayında onun filozoftan daha öte bir şey olduğu su götürmez bir gerçektir.
öyle ki bu Diamond her anlamda insan denen muamma varlığın en cin fikirlisi ve dahi aynı zamanda ticari zekasiyla en iş bileninin sıfatını almayı bile hak eder.
Ve tabi bunlari söylememe bile gerek yok. Düşmanlarini kendi üzerinden prim yapmakla suçlarken, o kisa zamanda zengin olmayi bilmiştir.
Kimilerine göre onu eleştiremezsin ve ondan hiçbir zaman daha çok bilemezsin çünkü etraf onu savunmaya hazir bekleyen ergenler kayniyordur ve
o şu anda kitap okuyordur…her daim kitap okuyordur.. yalniz kitap okuyordur :))
Yani öylesine değişik bir tür, hatta "Aliendir"kendisi, belkide bir "Übermensch".
Evrensel klisesi hristiyanlik konusunda getirdigi kritigi, güzel çürütmüş. Tevrat eleştirisi de amatörce, internette dolaşan yalan yanliş
bilgilerin üzerine video çekmiş hepsi bu.
Kitap okumayan bir millettik bu boşlugu, bu ve bunun gibiler iyi doldurdular. Ne diyeyim? Söylesem tesiri yok, sussam gönül razi degil !
Bu da Kuran hakkinda çektigi videoya gelsin.
1)Diamond "atilan suyun" testislerde mi üretildigini söylüyor? Bana mi öyle geldi? Sesli güldüm kendisine…Ya ayetteki suyu spermle kariştirmiş yada bilinçli çarpitmiş, bilgisi gerçekten ilkokul seviyesindeymiş. Sana okullarda ögrenemedigini, ben izah edeyim! Ayetin konusu olan “atilan suyun” sadece %1 - %5 kadari testislerde üretilir ve yukarida diger sularla birleşerek bir karişim olarak atilir. Simdi su nerden geliyormuş testislerden mi?
Ayrica "Kuranin yazari testislerde sperm (sperm diyorum bak "atilan suyla" karistirmayasin) üretildiginden habersizdi"iddianda çürük.
Peki bu hadisi nereye koyacagiz mesela ?
"Erkeklik yumurtalarimizi çikartip hadim olalim mi? diye sorduk resulullah bizi hadim olmaktan nehyetti" (Buhari/nikah/8).
Sen neyin iddiasindasin süper zeka? :))
Yok ben suyun atildigi bölgeye "iki kemik arasina"takildim diyorsan, kaburgayla omurga arasina insan anatomisinde"Torso" denir ki üreme organlarida pek çok organ gibi buradadir.
Pekala buna vurgu yapilmişda olabilir.En azindan senin saçmaliklarindan kulaga daha makul geliyor:)
Dinleyici kitlen kim senin? Içinde yada yakin çevrende hiç mi bir bu konunun uzmani mesela bir ürolog yahut bir ilahiyatçi yok.
Keşke video çekmeden, önünde durdugun kitapliktaki kitaplari okusaydin en azindan okudugunu anlama kabiliyetin gelişirdi" :)
2)Adam açiktan yalan söylüyor ama muthiş bir özgüvenle yapiyor."Su kutleleri karişiyor" diyor. Yukardan bakinca öyle gözüküyormuş!
Dünya üzerinde tek bir homojen ayni sicakliga, basinca ve tuz oranina sahip su kutlesinden söz edebilirmiyiz?
Yoksa sular arasinda bir ayriklik söz konusu mu?
Ayrica bu denizlere bu isimleri kim vermiş? Peki bunlarin dogal “SINIRLARI” varmi ? Bu “SINIRLAR” insanlarin çizdigi “SINIRLARLA” ayni mi?
Ferdinand Macellan’in, Dio'nun yahut onun, bunun isim verdigi denizlerin, okyanuslarin SINIRLARINI (ki bunlar tarih boyunca surekli degişmiş)
Allah neden mutlak “SINIR” kabul etsin ve kitabinda buna vurgu yapsin?
Okyanuslarin içi cadi kazani gibi binlerce deniz, göl, irmak... ayrik duran tonlarca "su kütlesi" var. "Su kütlesinden" musluktan akan suyu anliyorsun demek. :)
Kocaman "SU KUTLELERI" bunlar!Dünya üzerindeki okyanuslar,denizler gibi “büyük su kütlelerinden” bahsediyoruz burada.
Evet aralarinda bir difuzyon var ama birbirlerini geçip, birleşip "TEK BIR SU KUTLESI" olabilmişler mi milyonlarca yilda?
Sen onu söyle bana, iki kolu iki bileklikli süper kahraman! :)))
Hem "Berzah" kelimesinden keskin bir "SINIR" anlami da çikmaz. “BERZAH” = "BEKLEME NOKTASI", "PERDE" anlamindadir. "Berzah alemi" islam eskatolojisinde öldükten sonra ölenlerin gittiği ve kıyamete kadar kaldıkları düşünülen âlem, bekleme yeridir mesela.
Yahut Berzah, PERDE'nin işigi süzüp karanligi ve aydinligi ayirdigi gibi ayirir iki farkli su kutlesini.
Ayrica “karişmak” diye çevrilen B-G-Y (La yebgiyan) kelimenin köküdür, SINIRI ASMAK, TECAVUZ ETMEK, IHLAL ETMEK anlamina gelmez mi diyorsun? Bak iyi araştirdin mi?
Arapçada manzum bir eseri eleştiriyorsan, biraz Arapça ögren kardeş, Arapça!
Ayrica “tatli sudan sudan inci mercan çikiyormuş, bilimsel bir hata buldum” diyorsun. Dikkat ettim hemende hata buluyorsun. Sakin ol yigidim heybetini gizli tut:)
Furkan suresini (53), Rahman suresine (19-20) ekliyor meal yapanlarin parantez içinde yazdigini bir sureymiş gibi anlatiyorsun.
Rahman suresinde nerede "tatli su" ifadesi? Yahut Furkan suresinde nerede "inci mercan"?
Her iki surede benzer fenomenler vurgu oldugundan dolayı aynı olay anlatılıyor gibi algılanmışsin ama, iki surenin bağlamları ve anlattıkları şeyler çok farklı.
Allahta vermeyince olmuyor işte, zorlaya zorlaya omurilik soganini yakacaksin.
"Başka bir su kutlesi kastedilmiş olamaz mi? Belki biraz daha ararsak buluruz...Maalesef bulamayiz arkadaslar" dedin ve beni kalbimden vurdun:) Dört metre kare odanda hakikatin sirrina erdin ama daha insanlik olarak dünya üzerindeki okyanuslarin % 20 si hakkinda bilgi sahibi oldugumuzu,%80 nin keşfedilmeyi bekledigini bilmiyorsun :)))
Bu mudur nesnel araştirmacilik? Bu ne aymazlik! Ha yine senin sözünü sana hatirlatayim "şu gavur icadini dogru düzgün kullanalim arkadaşlar, dimi ama ?
3)Ayrica"Dünyanin döşenmesini "pizzanin üzerinin döşenmesine benzetiyor. Döşek dediğimiz şey düz değildir ve üstüne konulduğu şeyin şeklini alır. Waterbed’lerde büyüyen senin gibi körpelere döşegi anlatmakta zorlaniyoruz ama Turkçede "döşemek" fiilinin farkli şekillerdeki nesnelerin döşenmesi için kullanildigini ve döşemenin dümdüz durmayarak, o nesnenin şeklini aldigini bilmen lazim.
Hem de yerkabuğu Kuran'ın dediği gibi sonradan şekillenmiş/döşenmiştir. Ve Hâlâ şekillenmeye devam etmektedir. “Hakkim yenildi”, “önümü kestiler”, “hocalarim beni kiskandi ” diye şikayet etmek yerine gidip bir diploma sahibi olmayi denesen fena mi olur?
Burada yazar “Diamond” denen vasat youtuber'a sesleniyor...
4)"Yakin gögün" kuranda "yildizlarla süslü ve yildizlarin da atiş taneleri" diye anilmasi bile bir mucize. çünkü gözlemlenebilir evrende yildiz kumeleri manciniktan atilmiş "rum ateşi" gibi ilerliyorlar, bilinmeze dogru."Saçilmiş kum taneleri" gibiler evrende. Bir yönleri var yani. Yalniz dikkat et teleskopla bakarsan gözüne kum kaçmasin! :)
Güneşimizin dahi bir yönü var biliyor musun? Solar Apex yörüngesinde Vega Yıldızına doğru hareket eder.
Bak bu seferde şeytanlari göremiyorum dersen agzina küregi yersin. Onca felsefe okudum diyorsun, Kantin metafiziginde insan aklinin bu konuda otorite olmadigini hiçmi duymadin? Amatör felsefe meraklisi güzel kardeşim. :)
5)Demiri ister indirmiş olsun ister, nimet olarak anmiş olsun çok büyük ayet(işaret) Paristeki eyfel kulesi neyi sembolize ediyor acaba, Türk insaninin kendisini ancak 15 yil sonra anlayacagi güzel kardeşim?
6)Evrenin genişlemesi Zariyat 47 ?
* "Daha onceden boyle çevrilmiyordu, bu yeni meallerde boyle" iddiasi
///// Zariyat 47 TABERI TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir!
Biz göğü, güç ve kuvvetimizle yükselttik. Şüphesiz ki bizler o göğü genişletenleriz. O yarattıklarımızı ve yaratacaklarımızı içine alacaktır.
///// Zariyat 47 EBU'S-SUUD TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir
( Hanedan-i Osman zamanindan)
"Şu göğü de kendi ellerimizle biz kurduk ve biz hiç şüphesiz onu genişletmekteyiz (ona Kadiriz)."Yani biz,
I) Göğü, (Burasi senin için iyi oku :))
II)yahut gök ile yer arasını, Burasi senin için iyi oku :)
III)yahut rızkı…..genişletmekteyiz.
///// Zariyat 47 KADI BEYDAVI TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir!
"Göğü kuvvetle bina ettik ve gerçekten biz, elbette genişletenleriz".
I)Musi' gücü yetendir, vüs'den gelir ki, takat / güç manasınadır. Musi' de harcamaya gücü yeten (zengin) demektir
II)ya da göğü (Burasi senin için iyi oku :)
III)yahut onunla yerin arasını (Burasi senin için iyi oku :)
IV)veyahut rızkı…… genişletenleriz, demektir."
Daha pek çoklari var ama bu kadar yeter...Yani hiçbirşey bilmiyorsan (لموسعون) "Lemoosi'un" kelimesini Arapçasindan Google translator 'a tercüme ettirseydin degil mi?
* "Bu daha onceden biliniyordu, Papua Yeni Gine efsanelerinde de söyleniyordu" iddiasi.
Zaten Kuranin mesajida bu degil mi? "Biz bütün kavimlere peygamber gönderdik" bununla birşey ispat edemezsin.
*"Ya evren genişlemiyorsaaaa...Ya aletlerimiz bizi yaniltiyorsaaa..." iddiasi. Bu nasil bir kafa yapisi ? Pes dogrusu! Bu kadar cahillik ancak okuluna giderek olunur...
7)Yer ve gögün ayrilmasi olayina girmiyorum bile çünkü boş yapmişin.
Iyisin, hoşsun da, ot çektikten sonra, video çekmesen be kardeş !
8)Daglar konusunda da yaniliyorsun Diamond Tema! Dünya oluştugunda yeryüzü çok sarsintili bir yerdi, insanin dünyada"Dominant" oldugu dönem, daglarin oluştugu döneme denk düşer ki bu döneme jeoloji tarihinde "Cenozoïcum" denir.
Bak bu bilgileri sana Celal hocan bile anlatmaz degerini bil :))
Al bunlara bir itiraz getir! Videosuna attigim eleştirileri işik hiziyla imha eden speedy gonzales..
Benim için berbat bir araştirmacisin,ortalama bir youtuber, heyecanli bir ergen ve sanirim diplomasiz bir felsefe meraklisisin.
Not: Diamond tema denen şahsa yazilmiştir Agnostik, Deist ve Ateist arkadaşlar istifade edebilir
@@sametxdi7855 onun hatası var demen de senin hatandir kimse kimsenin hatası olup olmadığını bilemez.Çünkü kanıtlayamaz.Tanri da böyledir
Bunca yıllık Agnostiğim, böyle kombo görmedim...
kaç yıldır?
Diamond gururumuzdur, umudumuzdur arkadaşlar. Diamond'a sahip çıkalım.
adam 21. Yüzyılda hadis uydurdu:)
Kardeş adam bir arayışın içinde bilgileri öğrendikçe fikri değişiyor gelişiyor yani bir şeyi temsil ettiği yok dün Ateistmiş bugün Agnostik çekinmeden söylemiş taraftar olmayın siz de kendi aklınızla arayın inancınızı :)
@@mehmetcgrkc8226 taraftar olmakla alakası yok. Ama onu dinledikçe,ilk başlarda, bazı anlayışlarımızın örtüştüğünü fark ettim ve ülkemizde de böyle insanlara ihtiyaç olduğunu belirttim yorumumda.
@@itsokey901 "umudumuzdur" kelimesi bir topluluğu ifade ediyor Bunu "Agnoistler" diye anladığım için yazdım ama yine de kimseye kötü bir şey söylemedim zaten yorumumda
@@mehmetcgrkc8226 tamam sorun yok.
Ya bu kardeşimi dinlerken bütün piskolojik ilaçları bırakıyorum bu ilaçtan daha faydalı terapi gibi geliyor❤❤
Hayatımda Soramazsın ı ilk defa soluksuz, geçmeden izledim
Her insan doğduğunda bir dinle doğar fakat onu sorgulamaz tıpkı bir müslümanın, kendini müslüman bir ailede doğduğu için şanslı sanması gibi. Önemli olan şey sorgulayıp farklı kaynakları ele alıp kendi zihninde ulaştığı sonuca göre bir inancı olması. Diamond'ın dediği gibi şuan Türkiye'de birçok insan neye inandığını bilmiyor. Gerçekle bağdaştıp araştırmadiğimiz sürece bir sonuca varamayız.
Gören de sanacak ateist ve agnostik tayfa özgün düşünce ve fikirle geziyor. Kurduğun cümle RUclips videosundan duyduğun şeyler. Başkasının ayak izini takip eder bütün insanlar.
@@user-wp5jr6wl8h panteist deist ateist vs biranda olabilecek birşey değil özellikle küçükken büyüdüğü dini sorgulayabilme gücüne sahip olmak gibi yani en kolayı sorgulamadan bir ömür boyu doğuştan atfedilmis bir dinle yaşamak hatta ölmek öldürmek halbuki ölmek öldürmek çok zor kabul edebilir şeyler değilken basit beyinlere kolay geliyor çünkü değişik şeyler evrende mevcut
Shine bright like a diamond.
bruh
Şahin bırak rakı dayımın
Diamond tema görüldüğü üzre sizin bilgisizliginizden yararlanmış .
ruclips.net/video/szx3ULTMnAo/видео.html
merhaba dostlar ,
Bügünkü konumuz tasarı argumanına karşı Hume'un getirdiği eleştirileri incelemek olacak .Birde diamond temanın bunu videosunda nasıl kullandığı.
1-)Hume'un işaret ettiği ilk nokta bir sonuçtan hangi çıkarımlarda bulunabileceğimiz ile ilgilidir .Bir sonuçtan hareketle bir özel sonuca ulaştığımızda birini ötekine uyumlu hale getirmemiz gerekir .Nedene sonucun üretilmesi için tam anlamıyla yeterli olanın haricinde nitelik atfedilmesi kesinlikle kabul edilemez .Hume şunlarıda ekler eğer tasarıcının planın açıklaması gerekiyorsa ,açıkla ;fakat yalnızca tasarıcı bir varlığa müracaat etme sureti ile açıkla .son olarak ise bu tasarıya tanrı demek tasarının sağladığı delilerin ötesine geçmek olur der ,Hume .
cevap 1-)Hume belirli bir sonucu açıklamak için zorunlu olandan fazlasını varsaymamız gerektiğini söylerken kolayca geri çevrilemeyecek bir tespitte bulunur .Bazı nedenlerin bazı sonuçları doğurmak için yeterli karakteristikler dışında karakteristiklere sahip olduğunu kimi zaman makul bir şekilde iddia edebiliriz .Eğer x 'i bir insanın yaptığını bilirsem bunu yapanın bunu yapanın iki kolu olduğunu sahip olduğunu pekâla savunabilirim.Fakat hata yapmışda olabilirim . Yani bassettiğim yapıcı tek kolluda olabilir .
2-)Hume'un ikinci tespiti ise sadece tek bir tane evrenin mevcut olduğudur .Hume şöyle der "iki tür nesnenin bunlardan birini gördüğüm yerde alışkanlık neticesi diğeri nin varlığını cikarsayabilirim;ben buna tecrübeden doğan arguman adını veriyorum "fakat diye devam eder ,bu çıkarı fikri tasarım argumani savunucuları için kullanılamaz .Niçin ?çünkü der ,sadece tek bir alem vardır .
Hume'un sadece bir tane alemin var olduğu yönündeki tespiti de böyle bir tespit yapılmasına salık verecek bazı hususlar içermektedir. bizler genellikle sonuçtan nedene doğru yaptığımız akıl yürütmelerde daha önceki örneklerin sağladığı bilgilere güveniriz.Paris 'ten gelen ve üzerinde "umarım iyisindir ,sevgiler ,ben "yazan bir mektup sizi şaşırtabilir ama ben böyle bir mektup almış olsaydım sürekli aynı şeyi yazan belirli bir arkadaşımdan geldiğini anlardım .Siz şaşırırken benim bu sonuca çıkarım vermemi sağlayan şey nedir ?
3-)mevcudiyetini şeylerin var olma biçimlerinden cikarsayabilecigimiz bir düzenleyinin var olduğunu kabul ettik diyelim böyle bir düzenleyici de açıklama gerektirmez mi ?Hume 'un bir sonraki argumanina göre bu sorunun cevapi evettir.Hume şöyle der ,"Eğer akıl neden ve sonuçla ilgili bütün o sorular hakkında aynı şekilde sezsiz kalmayacaksa bu önermenin en azından zihinsel bir dünyanın veya idealar aleminin ,tıpkı maddi dünya ve nesneler alemi gibi bir nede muhtaç olduğu düşüncesi akla gelecektir ."
4-)Hume'un dördüncü tespiti bir soru formatında düzenlenmiştir ."neden mükemmel bir antromoporf olmasın ?"diye sorar Hume .ve devam eder ,"tanri veya tanrilar maddi olduğu ;gözlerinin ellerinin burunların ağızlarının vb olduğu iddia edilmesin?"insanlar evrene bakarak bir tasarlayıcı olduğunu düşünürler .bunuda evrende gördükleri ile temellendirirler fakat bu tasarımların sahipin antromoporf bir yapıda olduklarını bildikleri halde evrenin tasarlayicisina hiç bu gözle bakmazlar .
5-)Hume bir önceki eleştirisine benzer şekilde eğer tasarlayici antromoporf bir yapıya sahip ise ve alem çok komples bir yapıda ise ben komples yapıların birden fazla tasarlayicisina olduğunu düşünürüm ozaman tanrı nin tek olmadığını düşünmek gerekir der .
6-)Hume alemin bitki gibi yaşayan bir organizma olabileceğini iddia eder .
7-)Hume evrenin var olmasının tamamem bir rastlantı olabileceğini iddia eder .
Hume son itirazın da işe aslında tasarı argumanin tümüyle başarısız olduğunu çünkü evrende çok sayıda düzensiz şey olduğu söyler .
cevap 1-)Hume ilk elestirisinde alemdeki düzenin bir tasarlayicisi olduğu sonucuna ulaşsak bile bunun en fazla onun sadece bir tasarıcı olduğunu soyleyebilegimizi söylüyor .o ,bizim tanrı seçeneğimizi kullanma hakkımızın olmadığı düşünür .insanın alemde gozlemledigi düzeni alemin dışındaki bir nedene atfetmeye iten husus düzene neden olan şeyin gayri maddi ,bir plan doğrultusunda hareket eden ,güçlü olduğu varsayımında nedenidir aslında .etkili olmasi icin güçlü olmalı ,alemin dışında olduğuna göre gayri maddi olmalı .öyleyse tasarı argumanin iddia ettiği gibi alemdeki düzenliligi ona dahil olmayan bir şeye atfetmekte haklıysak ,üretici varliktan daya fazlasını çıkarma hakkına da sahipi demektir .mesela " john benim odamda miydi değil miydi diye merak ettiğimi varsayin.john a işaret eden ve buradayim diyen bir notta hareketle onun odamda bulunmuş sonucuna ulsabilirm .Eğer bir kimse bana john un altı ayak uzunluğunda olduğunu elimdeki notun ise bu uzunluktaki birinin odamda bulunmuş olmadığını gösterdiğini bu nedenle söz konusu notun john un varligina işaret etmedigini söylerse john un yazma kabiliyeti olduğunu söz konusu notun john un varligina işaret ettiğini soyleyebilirim."Aynı şekilde tasarı argumanini savunan biri bu arguman tanrı yi ona atfedilen sıfatların tamamı ile ispatlayamiyor
olabilir fakat onun var olduğunu destekliyor niteliktedir diyebilir .
cevap2-)peki Hume'un tasarı argumanin başarısızlığının tek bir alem olduğuna bağlamasına ne demeli ?bir şeyin tavsiye edilmesini sağlayacak bazı yönleri olmamasına rağmen bu düşünce elestiriye tutulabilir .zira örneği olmayan bir şeyin hiç bir şekilde gündeme getirilemeyecegi ve cevaplandirilamaycagini kabul etmek yanlıştır .Şüphesiz bilim adamları örneği olmayan örneği olmayan bir çok şeyi açıklamaya çalışır bunun en güzel örneği insan ırkının kendisi ve alemdir.
3-Hume'un üçüncü argumani makuld mudur ? bu arguman a' yı b ile açıklayıp b 'nin açıklamasını istemeyen bir kimsenin a'yıda aciklayamayacagını savunur .Hume'un diyoglarlar adlı kitabında bir karekterinde söylediği gibi "gündelik hayatta bile her hangi bir olay için bir neden tespit edersem ;bu nedenin nedenini tespit edemiyor olmam ve hic durmadan baştan başlaması münkün ber soruyu açıklayamamam bir itiraz gerekçesi olabilir mi ?fakat bu noktada Hume'a verilebilecek daha iyi bir cevaptan söz edilebilir .düzenden sorumlu olan bir şeyin bir nedene ihtiyaç duyduğunu niçin varsayalım ?mesela şişeleri doldurmak için tasarlanmış bir fabrika makinasını ele alalım .o bir düzenin örneği iken onu tasarlayan düşünce düzenlilik sergileyen düzenin kaynağıdır .onların düzenliligi sergilemesi gereken müstakil nesneler aramamız gerekmez ..
Hume evrenin tasarlayıcısında antromoporf bir yapıda olması gerektiğini söylerken hakkımıdir peki .bunu iki noktadan elestiriye biliriz ilkin evrenin tasarlayacisi evrenin dışında olduğuna göre maddi olamaz bundan çıkan zorunlu sonuç ile antromoporf bi yapida da olamaz.ikinci ise tasarı argumani evrenin tasarlayicisi nin
operasyonları önce var olduğu cikariminda bulunmayı gerekcelendirmeyi sağlayacak nedenlerin bütün nitelikleri paylaştığı sonucuna ulaşmak zorunda değildir .çünkü analojiyi göre A B'yi açıklıyorsa C B'yi andırıyorsa tam olarak A 'ya benzeyen şeylerin C'yi de açıklaması zorunluluk değildir .şu analoji size yardımcı olacak .
"bir ofiste çalıştığınızı düşünün ve bu ofisinizi her gün öğle yemeğinde önce Ayşe hanım isimli bir kimse siz öğle yemeğinde iken temizliyor pazartesi günü Ayşe hanımın işten kovulduğu haber alıyorsunuz .ve o gün öğle yemeğine gidiyorsunuz döndüğünüzde ise ofisin dağınık ve kirli bırakmanıza rağmen düzenli ve temizlenmiş olduğunu farkediyorsunuz ."şimdi çıkartacağınız sonuç nedir ?ofisin temizlenmiş olması peki temizlenmeye neden olan şeyin Ayşe Hanım ile tıpa tıp aynı özelliklere sahip olduğunu iddia edebilir misiniz ?
5-)Aslinda bir önceki arguman cevap olarak çok tanri iddiasının evrenin nedeninin antromoporf yapıda olmadığından dolayı cevaplamış olduk ancak şunları eklemek isterim .özelliklede politeizme karşı monoteizm savunmak için .bunu temellendirmek için ochkam ustirasi ni kullanabiliriz .
Bu bize bir olayin olabildiğince az ve basit olan açıklaması en makul olandır diyor kısaca .ve bu felsefeciler arasinda kabul görmüş bir söylem .Şimdi yine videoda verilen analoji üzerinden gidelim .
Eğer siz ödevinizi yapmamızsaniz ve bunu açıklamanız gerekiyor ise en az sayıda örnek vermeniz mantığa uygun olur ve inandırıcılık derecesini artırır .
Mesela sadede elektrikler kesildi derseniz inandırıcı olur ama açıklamanın sayısını çoğaltır iseniz yani annem hastalandı sular yoktu babaannem ameliyat oldu gibi şeyleri de eklerseniz bir insanın başına bunların aynı anda gelme ihtimalinin mantığa aykırı gelmesi yüzünden işleriniz zorlaşır .tanri veya tanrilar konusundada şöyle düşünebilirsiniz birden çok tanri olması bize mantığın her tanrının ayrı kural koyması ayrı düzen koyması mantığını uyandırır .durum böyle olmadığına göre tek tanri inancı daha makuldur .peki sorunuz etrafında düşünelim .
"Aynı düşünen aynı düzen koyan tanrilar olması "
Bunuda şöyle değerlendirelim tek tanri inancına ve çok tanri inancına sahip olan kimseler nasıl açıklamalar yapicak veya kabuk edecek bakalım .
1.durum :eğer bir insan tek tanri inancına sahip ise
-sadece tanrıya inanamasi veya varligina arguman sunması yeter .
2.durum :eğer bir insan çok tanri inancına sahip ise
1-)bu tanrıların var olduğuna dair mantık yürütmesi nedir ?
2-)bu tanrıların anlaştığı ve aynı hareket ettiğine dair tek tanri inancına karşı yürüttüğü mantık nedir ?
3-)bu tanrıların tam olarak sayısı hakkinda düşüncesi nedir ?
4-)bu tanrıların sonsuz gucte veya birbirleri arasında güç dengesi olup olmadığına dair mantık yürütmesi nedir ? (Bu sorunun sebebi bu tanrilar bir güç sahipi veya bir eylem gerçekleştirmek için birbirine bağlı olmalı veya izin almali dediniz gibi anlaşmak için birisi diğerini dinlemeli buda klasik teizmdeki tanri inancına uzak )
Görüldüğü gibi eğer bir tanrı inancına sahip olunacaksa bunun monoteist (tek tanrılı )bir inanc olması politeist (çok tanrılı ) bir inanc olması gerek ochkam ustirasi mantığı gerekse klasik teizm mantığı açısından daha makul .
6-)Hume'un evren ile canlı organizmalar arasında kurduğu ilişki makul mu ?evrenle canlı organizmalar arasında ilişki kursak bile evrendeki düzen ile karşı karşıya kalırız .swinburne bu olayı çok güzel aciklamakta bununla ilgili yazim olacağı için ve diamond tema videosunda bunu kullanmadığı için bu elestiri daha sonra ele alıcam .
7-) hume nun şans faktörüne dayandırdığı itiraza gelince : evren bir zamanlar kaos içinde bulunmuş olabilir şu anki düzenli evrende böyle bir durumundan türemis olabilir .hume evrenin şu anda acıklanması gerektigi bir kaos durumunda bulunmadığı gerceğini etkilemei gerekmeyen bir mantıksal bahsetmektedir evren hakkında şans faktörünü işin içine katmaksızın yapılan acıklamaların güvenirliği her gecen gün artmaktadır swinburen un de one sürdüğü gibi bir şeyin bir şeyin 1960 da düzenli hareket ettiğini söyler ve o şeyin 1961 1962 vs. düzenli hareket etmeye devam ettigine sahit olursak baştaki iddamızın ğüvenirligi giderek azalır .her ne suretle olursa olsun bir sey sans eşeri vuku buluyorsa orada nedensellikten veya gerceklesmekte olan bir plandan bahsedilemeyecegini düsünmem,z niçin gereksin ?papa nın romada ABD baskanın ise newyork ta aynı anda hapşırdıklarını varsayalım hapşırma eylemindeki bu eş zamanlılıga bir seyın neden oldugunu düşünmemiz mi gerekir ?elbette gerekmez .bu tamamem tesadüfi bir seydir .fakat papa ve başkanın hapsırmalarının nedensel bir açıklama bir açıklamasının varsayma eğiliminde olmazdık .
Hume'un son tespitine nasıl bir cevap verilebilir ?bu tespit bir yönü itibari ile tamamem doğrudur .mesela bazı doğal hadiseler vb. fakat her tikel seyin başka tiken şeylere hizmet ettiğini düşünmediğimiz sürece .bu durum tasarı argumanini savunanları yildirmaması gerekir bununla ilgili çok güzel bir yapboz analojisi örneğin var "Hassas ayar argumani ve eleştirileri "adli yazımda okuyabilirsiniz..
Bu Yaşta insan nasıl olurda kendini bu kadar geliştirmiş ve bu kadar okumuş ,araştırmış ola bilir .Her halde hiç uyumadan okumuş Tebrikler ve başarılar seninleyiz.
YAAA BU KANALA ÇIKTIĞUNA İNANAMJYORUM O KADAR MUTLU OLDUM Kİ UMARIM DAHA ÇOK KİŞİYE ULAŞIRSIN
+1
diamondu dinlerken, bu kadınında sorguladigini eminim, ama kanıtlyamam
Deniz Ulaş pubg mobile senden agnostik olmaz o zaman :)
@@гаижингаижин ne alaka
@@wkeyy31 eminim dediğin için demiş
Diamond tema görüldüğü üzre sadece sizin cahillihinizden yararlanıyor yazık gerçekten .keşke biraz okusanız
ruclips.net/video/szx3ULTMnAo/видео.html
merhaba dostlar ,
Bügünkü konumuz tasarı argumanına karşı Hume'un getirdiği eleştirileri incelemek olacak .Birde diamond temanın bunu videosunda nasıl kullandığı.
1-)Hume'un işaret ettiği ilk nokta bir sonuçtan hangi çıkarımlarda bulunabileceğimiz ile ilgilidir .Bir sonuçtan hareketle bir özel sonuca ulaştığımızda birini ötekine uyumlu hale getirmemiz gerekir .Nedene sonucun üretilmesi için tam anlamıyla yeterli olanın haricinde nitelik atfedilmesi kesinlikle kabul edilemez .Hume şunlarıda ekler eğer tasarıcının planın açıklaması gerekiyorsa ,açıkla ;fakat yalnızca tasarıcı bir varlığa müracaat etme sureti ile açıkla .son olarak ise bu tasarıya tanrı demek tasarının sağladığı delilerin ötesine geçmek olur der ,Hume .
cevap 1-)Hume belirli bir sonucu açıklamak için zorunlu olandan fazlasını varsaymamız gerektiğini söylerken kolayca geri çevrilemeyecek bir tespitte bulunur .Bazı nedenlerin bazı sonuçları doğurmak için yeterli karakteristikler dışında karakteristiklere sahip olduğunu kimi zaman makul bir şekilde iddia edebiliriz .Eğer x 'i bir insanın yaptığını bilirsem bunu yapanın bunu yapanın iki kolu olduğunu sahip olduğunu pekâla savunabilirim.Fakat hata yapmışda olabilirim . Yani bassettiğim yapıcı tek kolluda olabilir .
2-)Hume'un ikinci tespiti ise sadece tek bir tane evrenin mevcut olduğudur .Hume şöyle der "iki tür nesnenin bunlardan birini gördüğüm yerde alışkanlık neticesi diğeri nin varlığını cikarsayabilirim;ben buna tecrübeden doğan arguman adını veriyorum "fakat diye devam eder ,bu çıkarı fikri tasarım argumani savunucuları için kullanılamaz .Niçin ?çünkü der ,sadece tek bir alem vardır .
Hume'un sadece bir tane alemin var olduğu yönündeki tespiti de böyle bir tespit yapılmasına salık verecek bazı hususlar içermektedir. bizler genellikle sonuçtan nedene doğru yaptığımız akıl yürütmelerde daha önceki örneklerin sağladığı bilgilere güveniriz.Paris 'ten gelen ve üzerinde "umarım iyisindir ,sevgiler ,ben "yazan bir mektup sizi şaşırtabilir ama ben böyle bir mektup almış olsaydım sürekli aynı şeyi yazan belirli bir arkadaşımdan geldiğini anlardım .Siz şaşırırken benim bu sonuca çıkarım vermemi sağlayan şey nedir ?
3-)mevcudiyetini şeylerin var olma biçimlerinden cikarsayabilecigimiz bir düzenleyinin var olduğunu kabul ettik diyelim böyle bir düzenleyici de açıklama gerektirmez mi ?Hume 'un bir sonraki argumanina göre bu sorunun cevapi evettir.Hume şöyle der ,"Eğer akıl neden ve sonuçla ilgili bütün o sorular hakkında aynı şekilde sezsiz kalmayacaksa bu önermenin en azından zihinsel bir dünyanın veya idealar aleminin ,tıpkı maddi dünya ve nesneler alemi gibi bir nede muhtaç olduğu düşüncesi akla gelecektir ."
4-)Hume'un dördüncü tespiti bir soru formatında düzenlenmiştir ."neden mükemmel bir antromoporf olmasın ?"diye sorar Hume .ve devam eder ,"tanri veya tanrilar maddi olduğu ;gözlerinin ellerinin burunların ağızlarının vb olduğu iddia edilmesin?"insanlar evrene bakarak bir tasarlayıcı olduğunu düşünürler .bunuda evrende gördükleri ile temellendirirler fakat bu tasarımların sahipin antromoporf bir yapıda olduklarını bildikleri halde evrenin tasarlayicisina hiç bu gözle bakmazlar .
5-)Hume bir önceki eleştirisine benzer şekilde eğer tasarlayici antromoporf bir yapıya sahip ise ve alem çok komples bir yapıda ise ben komples yapıların birden fazla tasarlayicisina olduğunu düşünürüm ozaman tanrı nin tek olmadığını düşünmek gerekir der .
6-)Hume alemin bitki gibi yaşayan bir organizma olabileceğini iddia eder .
7-)Hume evrenin var olmasının tamamem bir rastlantı olabileceğini iddia eder .
Hume son itirazın da işe aslında tasarı argumanin tümüyle başarısız olduğunu çünkü evrende çok sayıda düzensiz şey olduğu söyler .
cevap 1-)Hume ilk elestirisinde alemdeki düzenin bir tasarlayicisi olduğu sonucuna ulaşsak bile bunun en fazla onun sadece bir tasarıcı olduğunu soyleyebilegimizi söylüyor .o ,bizim tanrı seçeneğimizi kullanma hakkımızın olmadığı düşünür .insanın alemde gozlemledigi düzeni alemin dışındaki bir nedene atfetmeye iten husus düzene neden olan şeyin gayri maddi ,bir plan doğrultusunda hareket eden ,güçlü olduğu varsayımında nedenidir aslında .etkili olmasi icin güçlü olmalı ,alemin dışında olduğuna göre gayri maddi olmalı .öyleyse tasarı argumanin iddia ettiği gibi alemdeki düzenliligi ona dahil olmayan bir şeye atfetmekte haklıysak ,üretici varliktan daya fazlasını çıkarma hakkına da sahipi demektir .mesela " john benim odamda miydi değil miydi diye merak ettiğimi varsayin.john a işaret eden ve buradayim diyen bir notta hareketle onun odamda bulunmuş sonucuna ulsabilirm .Eğer bir kimse bana john un altı ayak uzunluğunda olduğunu elimdeki notun ise bu uzunluktaki birinin odamda bulunmuş olmadığını gösterdiğini bu nedenle söz konusu notun john un varligina işaret etmedigini söylerse john un yazma kabiliyeti olduğunu söz konusu notun john un varligina işaret ettiğini soyleyebilirim."Aynı şekilde tasarı argumanini savunan biri bu arguman tanrı yi ona atfedilen sıfatların tamamı ile ispatlayamiyor
olabilir fakat onun var olduğunu destekliyor niteliktedir diyebilir .
cevap2-)peki Hume'un tasarı argumanin başarısızlığının tek bir alem olduğuna bağlamasına ne demeli ?bir şeyin tavsiye edilmesini sağlayacak bazı yönleri olmamasına rağmen bu düşünce elestiriye tutulabilir .zira örneği olmayan bir şeyin hiç bir şekilde gündeme getirilemeyecegi ve cevaplandirilamaycagini kabul etmek yanlıştır .Şüphesiz bilim adamları örneği olmayan örneği olmayan bir çok şeyi açıklamaya çalışır bunun en güzel örneği insan ırkının kendisi ve alemdir.
3-Hume'un üçüncü argumani makuld mudur ? bu arguman a' yı b ile açıklayıp b 'nin açıklamasını istemeyen bir kimsenin a'yıda aciklayamayacagını savunur .Hume'un diyoglarlar adlı kitabında bir karekterinde söylediği gibi "gündelik hayatta bile her hangi bir olay için bir neden tespit edersem ;bu nedenin nedenini tespit edemiyor olmam ve hic durmadan baştan başlaması münkün ber soruyu açıklayamamam bir itiraz gerekçesi olabilir mi ?fakat bu noktada Hume'a verilebilecek daha iyi bir cevaptan söz edilebilir .düzenden sorumlu olan bir şeyin bir nedene ihtiyaç duyduğunu niçin varsayalım ?mesela şişeleri doldurmak için tasarlanmış bir fabrika makinasını ele alalım .o bir düzenin örneği iken onu tasarlayan düşünce düzenlilik sergileyen düzenin kaynağıdır .onların düzenliligi sergilemesi gereken müstakil nesneler aramamız gerekmez .
Aslında bu adam ideal bi insandır. Yani her şeyi araştırmış bilen bi insan.
Entelektüel bir insan yani.
Aslında ataizim ile ilgili tam olarak haklı değil.
@@wosvierateizm*
Bir insanın her şeyi araştırması,her şeyi bilmesi diye bir şey yok.....Hiç bir zaman da olmadı..
Her şeyi bilen bir insan tabiri çok yanlış kimse her şeyi bilemez
Bu çocuğu 4 yıldır biliyorum. Canım sıkıldıkça videolarını izliyorum. Bir RUclipsr.
Fakat, akıllı ve çok bilen, çok okumuş bir RUclipsr.
Samimi.
Dürüst.
Bizim neslin mahalle baskısı ile söyleyemediklerini araştırıyor ve sonuçlarını paylaşıyor.
Uzun ömürler dilerim.
Altay cem Meriç ve diğerlerine yaptığı hakaret ve küfürlerinide öv
@@SeferKARABACAK-so3zo ACM ye küfür etme olayı dalga geçme videosu. Bir kaç klibe denk gelmişsin burda adama gelip laf söyleme. Acm sürekli küfür ediyordu
Yani ateist olman için önünde hiç bir engel kalmadı
@@SypherX35👍🏻👍🏻👍🏻🙋♂️🇦🇿
Hiç farkettiniz mi bilmiyorum çoğu kimse konuşurken çok kullanılan “eeee” yada “ııı” harflerini kullanmıyor. Kendi videolarında kesiyor diye düşünüyordum fakat kesinlikle hiç o sesleri çıkarmıyor. Ben buna biraz takintiliyim. Çok bilgili biri tebrik ederim takibe de başladım tavsiye ederim.
Diamond tema ya reddiye
ruclips.net/video/szx3ULTMnAo/видео.html
vay be bilmiyordum
canlı yayınlarını da izleyebilirsin sohbet canlı yayınlarında da o tip sesleri yapmıyor ve takılmadan konuşuyor
Ezber konuşanlar çıkarmaz zaten
@@brakbuisleri444 aksine diksiyonla ve hızlı düşünebilme yeteneğiyle alakalı.
ilk defa soramazsını baştan sona izledim .
Yalnız bu soramazsin değil ne yazikki yine izleyenledin :)
Gürkan Çelik nasıl soramazsın değil?
Çaylar köşkü agnostiği bitirdik çürüttük diye video atar birkaç güne :)))
daha doğru az tespit gördüm
para karşılığında Oyuncu tutarlar Agnostik rolü oyna diye ;)
@@adanakebab2525 kanıtın varmı buna dair
@@Zaza00 sokak ropörtajına aldıkları sözde ateist arkadaş dizi oyuncusu çıkmış
@@KiteLucilfer mış yani duydun nereden biliyorsun? Videosunu falan mı gördün
Bence Diamond Türkiyede
rönesansın kapısını araladı.
Aferin hadi sende ateist ol ve trend e uy aslanım
adamın yaptığı yoruma bak awodkwad
@@cemrediyar9430 ay cok gerizekalisin. Oku omu. Dinci
@@cemrediyar9430 MVMDMMGMVLDMSMGM
@@cemrediyar9430neye inanırsan inan hiç birşey degismeyecek
İlk kez tanıyorum. Çok zeki birisi ve konuşurken insanı ikna ediyor.
videolarına bakmanı öneririm. Ben agnostik olmasam da kanalını büyük zevkle takip ediyorum. Din, bilim, felsefe, tarih gibi konulardan birine ilginiz varsa şiddetle öneririm.
Akıcı konuşması konuştuklarını doğru yapmaz
Agnostiklere cevap
ruclips.net/video/u2_9QMWCmTs/видео.html
Diamond tema görüldüğü üzre sadece sizin cahillihinizden yararlanıyor yazık gerçekten .keşke biraz okusanız
ruclips.net/video/szx3ULTMnAo/видео.html
merhaba dostlar ,
Bügünkü konumuz tasarı argumanına karşı Hume'un getirdiği eleştirileri incelemek olacak .Birde diamond temanın bunu videosunda nasıl kullandığı.
1-)Hume'un işaret ettiği ilk nokta bir sonuçtan hangi çıkarımlarda bulunabileceğimiz ile ilgilidir .Bir sonuçtan hareketle bir özel sonuca ulaştığımızda birini ötekine uyumlu hale getirmemiz gerekir .Nedene sonucun üretilmesi için tam anlamıyla yeterli olanın haricinde nitelik atfedilmesi kesinlikle kabul edilemez .Hume şunlarıda ekler eğer tasarıcının planın açıklaması gerekiyorsa ,açıkla ;fakat yalnızca tasarıcı bir varlığa müracaat etme sureti ile açıkla .son olarak ise bu tasarıya tanrı demek tasarının sağladığı delilerin ötesine geçmek olur der ,Hume .
cevap 1-)Hume belirli bir sonucu açıklamak için zorunlu olandan fazlasını varsaymamız gerektiğini söylerken kolayca geri çevrilemeyecek bir tespitte bulunur .Bazı nedenlerin bazı sonuçları doğurmak için yeterli karakteristikler dışında karakteristiklere sahip olduğunu kimi zaman makul bir şekilde iddia edebiliriz .Eğer x 'i bir insanın yaptığını bilirsem bunu yapanın bunu yapanın iki kolu olduğunu sahip olduğunu pekâla savunabilirim.Fakat hata yapmışda olabilirim . Yani bassettiğim yapıcı tek kolluda olabilir .
2-)Hume'un ikinci tespiti ise sadece tek bir tane evrenin mevcut olduğudur .Hume şöyle der "iki tür nesnenin bunlardan birini gördüğüm yerde alışkanlık neticesi diğeri nin varlığını cikarsayabilirim;ben buna tecrübeden doğan arguman adını veriyorum "fakat diye devam eder ,bu çıkarı fikri tasarım argumani savunucuları için kullanılamaz .Niçin ?çünkü der ,sadece tek bir alem vardır .
Hume'un sadece bir tane alemin var olduğu yönündeki tespiti de böyle bir tespit yapılmasına salık verecek bazı hususlar içermektedir. bizler genellikle sonuçtan nedene doğru yaptığımız akıl yürütmelerde daha önceki örneklerin sağladığı bilgilere güveniriz.Paris 'ten gelen ve üzerinde "umarım iyisindir ,sevgiler ,ben "yazan bir mektup sizi şaşırtabilir ama ben böyle bir mektup almış olsaydım sürekli aynı şeyi yazan belirli bir arkadaşımdan geldiğini anlardım .Siz şaşırırken benim bu sonuca çıkarım vermemi sağlayan şey nedir ?
3-)mevcudiyetini şeylerin var olma biçimlerinden cikarsayabilecigimiz bir düzenleyinin var olduğunu kabul ettik diyelim böyle bir düzenleyici de açıklama gerektirmez mi ?Hume 'un bir sonraki argumanina göre bu sorunun cevapi evettir.Hume şöyle der ,"Eğer akıl neden ve sonuçla ilgili bütün o sorular hakkında aynı şekilde sezsiz kalmayacaksa bu önermenin en azından zihinsel bir dünyanın veya idealar aleminin ,tıpkı maddi dünya ve nesneler alemi gibi bir nede muhtaç olduğu düşüncesi akla gelecektir ."
4-)Hume'un dördüncü tespiti bir soru formatında düzenlenmiştir ."neden mükemmel bir antromoporf olmasın ?"diye sorar Hume .ve devam eder ,"tanri veya tanrilar maddi olduğu ;gözlerinin ellerinin burunların ağızlarının vb olduğu iddia edilmesin?"insanlar evrene bakarak bir tasarlayıcı olduğunu düşünürler .bunuda evrende gördükleri ile temellendirirler fakat bu tasarımların sahipin antromoporf bir yapıda olduklarını bildikleri halde evrenin tasarlayicisina hiç bu gözle bakmazlar .
5-)Hume bir önceki eleştirisine benzer şekilde eğer tasarlayici antromoporf bir yapıya sahip ise ve alem çok komples bir yapıda ise ben komples yapıların birden fazla tasarlayicisina olduğunu düşünürüm ozaman tanrı nin tek olmadığını düşünmek gerekir der .
6-)Hume alemin bitki gibi yaşayan bir organizma olabileceğini iddia eder .
7-)Hume evrenin var olmasının tamamem bir rastlantı olabileceğini iddia eder .
Hume son itirazın da işe aslında tasarı argumanin tümüyle başarısız olduğunu çünkü evrende çok sayıda düzensiz şey olduğu söyler .
cevap 1-)Hume ilk elestirisinde alemdeki düzenin bir tasarlayicisi olduğu sonucuna ulaşsak bile bunun en fazla onun sadece bir tasarıcı olduğunu soyleyebilegimizi söylüyor .o ,bizim tanrı seçeneğimizi kullanma hakkımızın olmadığı düşünür .insanın alemde gozlemledigi düzeni alemin dışındaki bir nedene atfetmeye iten husus düzene neden olan şeyin gayri maddi ,bir plan doğrultusunda hareket eden ,güçlü olduğu varsayımında nedenidir aslında .etkili olmasi icin güçlü olmalı ,alemin dışında olduğuna göre gayri maddi olmalı .öyleyse tasarı argumanin iddia ettiği gibi alemdeki düzenliligi ona dahil olmayan bir şeye atfetmekte haklıysak ,üretici varliktan daya fazlasını çıkarma hakkına da sahipi demektir .mesela " john benim odamda miydi değil miydi diye merak ettiğimi varsayin.john a işaret eden ve buradayim diyen bir notta hareketle onun odamda bulunmuş sonucuna ulsabilirm .Eğer bir kimse bana john un altı ayak uzunluğunda olduğunu elimdeki notun ise bu uzunluktaki birinin odamda bulunmuş olmadığını gösterdiğini bu nedenle söz konusu notun john un varligina işaret etmedigini söylerse john un yazma kabiliyeti olduğunu söz konusu notun john un varligina işaret ettiğini soyleyebilirim."Aynı şekilde tasarı argumanini savunan biri bu arguman tanrı yi ona atfedilen sıfatların tamamı ile ispatlayamiyor
olabilir fakat onun var olduğunu destekliyor niteliktedir diyebilir .
cevap2-)peki Hume'un tasarı argumanin başarısızlığının tek bir alem olduğuna bağlamasına ne demeli ?bir şeyin tavsiye edilmesini sağlayacak bazı yönleri olmamasına rağmen bu düşünce elestiriye tutulabilir .zira örneği olmayan bir şeyin hiç bir şekilde gündeme getirilemeyecegi ve cevaplandirilamaycagini kabul etmek yanlıştır .Şüphesiz bilim adamları örneği olmayan örneği olmayan bir çok şeyi açıklamaya çalışır bunun en güzel örneği insan ırkının kendisi ve alemdir.
3-Hume'un üçüncü argumani makuld mudur ? bu arguman a' yı b ile açıklayıp b 'nin açıklamasını istemeyen bir kimsenin a'yıda aciklayamayacagını savunur .Hume'un diyoglarlar adlı kitabında bir karekterinde söylediği gibi "gündelik hayatta bile her hangi bir olay için bir neden tespit edersem ;bu nedenin nedenini tespit edemiyor olmam ve hic durmadan baştan başlaması münkün ber soruyu açıklayamamam bir itiraz gerekçesi olabilir mi ?fakat bu noktada Hume'a verilebilecek daha iyi bir cevaptan söz edilebilir .düzenden sorumlu olan bir şeyin bir nedene ihtiyaç duyduğunu niçin varsayalım ?mesela şişeleri doldurmak için tasarlanmış bir fabrika makinasını ele alalım .o bir düzenin örneği iken onu tasarlayan düşünce düzenlilik sergileyen düzenin kaynağıdır .onların düzenliligi sergilemesi gereken müstakil nesneler aramamız gerekmez .
-)Hume evrenin tasarlayıcısında antromoporf bir yapıda olması gerektiğini söylerken hakkımıdir peki .bunu iki noktadan elestiriye biliriz ilkin evrenin tasarlayacisi evrenin dışında olduğuna göre maddi olamaz bundan çıkan zorunlu sonuç ile antromoporf bi yapida da olamaz.ikinci ise tasarı argumani evrenin tasarlayicisi nin
operasyonları önce var olduğu cikariminda bulunmayı gerekcelendirmeyi sağlayacak nedenlerin bütün nitelikleri paylaştığı sonucuna ulaşmak zorunda değildir .çünkü analojiyi göre A B'yi açıklıyorsa C B'yi andırıyorsa tam olarak A 'ya benzeyen şeylerin C'yi de açıklaması zorunluluk değildir .şu analoji size yardımcı olacak .
"bir ofiste çalıştığınızı düşünün ve bu ofisinizi her gün öğle yemeğinde önce Ayşe hanım isimli bir kimse siz öğle yemeğinde iken temizliyor pazartesi günü Ayşe hanımın işten kovulduğu haber alıyorsunuz .ve o gün öğle yemeğine gidiyorsunuz döndüğünüzde ise ofisin dağınık ve kirli bırakmanıza rağmen düzenli ve temizlenmiş olduğunu farkediyorsunuz ."şimdi çıkartacağınız sonuç nedir ?ofisin temizlenmiş olması peki temizlenmeye neden olan şeyin Ayşe Hanım ile tıpa tıp aynı özelliklere sahip olduğunu iddia edebilir misiniz ?
5-)Aslinda bir önceki arguman cevap olarak çok tanri iddiasının evrenin nedeninin antromoporf yapıda olmadığından dolayı cevaplamış olduk ancak şunları eklemek isterim .özelliklede politeizme karşı monoteizm savunmak için .bunu temellendirmek için ochkam ustirasi ni kullanabiliriz .
Bu bize bir olayin olabildiğince az ve basit olan açıklaması en makul olandır diyor kısaca .ve bu felsefeciler arasinda kabul görmüş bir söylem .Şimdi yine videoda verilen analoji üzerinden gidelim .
Eğer siz ödevinizi yapmamızsaniz ve bunu açıklamanız gerekiyor ise en az sayıda örnek vermeniz mantığa uygun olur ve inandırıcılık derecesini artırır .
Mesela sadede elektrikler kesildi derseniz inandırıcı olur ama açıklamanın sayısını çoğaltır iseniz yani annem hastalandı sular yoktu babaannem ameliyat oldu gibi şeyleri de eklerseniz bir insanın başına bunların aynı anda gelme ihtimalinin mantığa aykırı gelmesi yüzünden işleriniz zorlaşır .tanri veya tanrilar konusundada şöyle düşünebilirsiniz birden çok tanri olması bize mantığın her tanrının ayrı kural koyması ayrı düzen koyması mantığını uyandırır .durum böyle olmadığına göre tek tanri inancı daha makuldur .peki sorunuz etrafında düşünelim .
"Aynı düşünen aynı düzen koyan tanrilar olması "
Bunuda şöyle değerlendirelim tek tanri inancına ve çok tanri inancına sahip olan kimseler nasıl açıklamalar yapicak veya kabuk edecek bakalım .
1.durum :eğer bir insan tek tanri inancına sahip ise
-sadece tanrıya inanamasi veya varligina arguman sunması yeter .
2.durum :eğer bir insan çok tanri inancına sahip ise
1-)bu tanrıların var olduğuna dair mantık yürütmesi nedir ?
2-)bu tanrıların anlaştığı ve aynı hareket ettiğine dair tek tanri inancına karşı yürüttüğü mantık nedir ?
3-)bu tanrıların tam olarak sayısı hakkinda düşüncesi nedir ?
4-)bu tanrıların sonsuz gucte veya birbirleri arasında güç dengesi olup olmadığına dair mantık yürütmesi nedir ? (Bu sorunun sebebi bu tanrilar bir güç sahipi veya bir eylem gerçekleştirmek için birbirine bağlı olmalı veya izin almali dediniz gibi anlaşmak için birisi diğerini dinlemeli buda klasik teizmdeki tanri inancına uzak )
Görüldüğü gibi eğer bir tanrı inancına sahip olunacaksa bunun monoteist (tek tanrılı )bir inanc olması politeist (çok tanrılı ) bir inanc olması gerek ochkam ustirasi mantığı gerekse klasik teizm mantığı açısından daha makul .
6-)Hume'un evren ile canlı organizmalar arasında kurduğu ilişki makul mu ?evrenle canlı organizmalar arasında ilişki kursak bile evrendeki düzen ile karşı karşıya kalırız .swinburne bu olayı çok güzel aciklamakta bununla ilgili yazim olacağı için ve diamond tema videosunda bunu kullanmadığı için bu elestiri daha sonra ele alıcam .
7-) hume nun şans faktörüne dayandırdığı itiraza gelince : evren bir zamanlar kaos içinde bulunmuş olabilir şu anki düzenli evrende böyle bir durumundan türemis olabilir .hume evrenin şu anda acıklanması gerektigi bir kaos durumunda bulunmadığı gerceğini etkilemei gerekmeyen bir mantıksal bahsetmektedir evren hakkında şans faktörünü işin içine katmaksızın yapılan acıklamaların güvenirliği her gecen gün artmaktadır swinburen un de one sürdüğü gibi bir şeyin bir şeyin 1960 da düzenli hareket ettiğini söyler ve o şeyin 1961 1962 vs. düzenli hareket etmeye devam ettigine sahit olursak baştaki iddamızın ğüvenirligi giderek azalır .her ne suretle olursa olsun bir sey sans eşeri vuku buluyorsa orada nedensellikten veya gerceklesmekte olan bir plandan bahsedilemeyecegini düsünmem,z niçin gereksin ?papa nın romada ABD baskanın ise newyork ta aynı anda hapşırdıklarını varsayalım hapşırma eylemindeki bu eş zamanlılıga bir seyın neden oldugunu düşünmemiz mi gerekir ?elbette gerekmez .bu tamamem tesadüfi bir seydir .fakat papa ve başkanın hapsırmalarının nedensel bir açıklama bir açıklamasının varsayma eğiliminde olmazdık .
Hume'un son tespitine nasıl bir cevap verilebilir ?bu tespit bir yönü itibari ile tamamem doğrudur .mesela bazı doğal hadiseler vb. fakat her tikel seyin başka tiken şeylere hizmet ettiğini düşünmediğimiz sürece .bu durum tasarı argumanini savunanları yildirmaması gerekir bununla ilgili çok güzel bir yapboz analojisi örneğin var "Hassas ayar argumani ve eleştirileri "adli yazımda okuyabilirsiniz.
Diamond sen bir pırlantasın oğlum ufkun daim olsun
Videosuna attigim eleştirileri işik hiziyla imha ettigi için her ortamda paylaşacagim !
Türkiye'nin de artik dünya çapinda bir filozofu var dediler geldik... Bir kaç videosunu izledik. Bu Diamond Tema Kitap filan okumuyor, directement tribünlere oynuyor.
Ama sözlerinin detayında onun filozoftan daha öte bir şey olduğu su götürmez bir gerçektir.
öyle ki bu Diamond her anlamda insan denen muamma varlığın en cin fikirlisi ve dahi aynı zamanda ticari zekasiyla en iş bileninin sıfatını almayı bile hak eder.
Ve tabi bunlari söylememe bile gerek yok. Düşmanlarini kendi üzerinden prim yapmakla suçlarken, o kisa zamanda zengin olmayi bilmiştir.
Kimilerine göre onu eleştiremezsin ve ondan hiçbir zaman daha çok bilemezsin çünkü etraf onu savunmaya hazir bekleyen ergenler kayniyordur ve
o şu anda kitap okuyordur…her daim kitap okuyordur.. yalniz kitap okuyordur :))
Yani öylesine değişik bir tür, hatta "Aliendir"kendisi, belkide bir "Übermensch".
Evrensel klisesi hristiyanlik konusunda getirdigi kritigi, güzel çürütmüş. Tevrat eleştirisi de amatörce, internette dolaşan yalan yanliş
bilgilerin üzerine video çekmiş hepsi bu.
Kitap okumayan bir millettik bu boşlugu, bu ve bunun gibiler iyi doldurdular. Ne diyeyim? Söylesem tesiri yok, sussam gönül razi degil !
Bu da Kuran hakkinda çektigi videoya gelsin.
1)Diamond "atilan suyun" testislerde mi üretildigini söylüyor? Bana mi öyle geldi? Sesli güldüm kendisine…Ya ayetteki suyu spermle kariştirmiş yada bilinçli çarpitmiş, bilgisi gerçekten ilkokul seviyesindeymiş. Sana okullarda ögrenemedigini, ben izah edeyim! Ayetin konusu olan “atilan suyun” sadece %1 - %5 kadari testislerde üretilir ve yukarida diger sularla birleşerek bir karişim olarak atilir. Simdi su nerden geliyormuş testislerden mi?
Ayrica "Kuranin yazari testislerde sperm (sperm diyorum bak "atilan suyla" karistirmayasin) üretildiginden habersizdi"iddianda çürük.
Peki bu hadisi nereye koyacagiz mesela ?
"Erkeklik yumurtalarimizi çikartip hadim olalim mi? diye sorduk resulullah bizi hadim olmaktan nehyetti" (Buhari/nikah/8).
Sen neyin iddiasindasin süper zeka? :))
Yok ben suyun atildigi bölgeye "iki kemik arasina"takildim diyorsan, kaburgayla omurga arasina insan anatomisinde"Torso" denir ki üreme organlarida pek çok organ gibi buradadir.
Pekala buna vurgu yapilmişda olabilir.En azindan senin saçmaliklarindan kulaga daha makul geliyor:)
Dinleyici kitlen kim senin? Içinde yada yakin çevrende hiç mi bir bu konunun uzmani mesela bir ürolog yahut bir ilahiyatçi yok.
Keşke video çekmeden, önünde durdugun kitapliktaki kitaplari okusaydin en azindan okudugunu anlama kabiliyetin gelişirdi" :)
2)Adam açiktan yalan söylüyor ama muthiş bir özgüvenle yapiyor."Su kutleleri karişiyor" diyor. Yukardan bakinca öyle gözüküyormuş!
Dünya üzerinde tek bir homojen ayni sicakliga, basinca ve tuz oranina sahip su kutlesinden söz edebilirmiyiz?
Yoksa sular arasinda bir ayriklik söz konusu mu?
Ayrica bu denizlere bu isimleri kim vermiş? Peki bunlarin dogal “SINIRLARI” varmi ? Bu “SINIRLAR” insanlarin çizdigi “SINIRLARLA” ayni mi?
Ferdinand Macellan’in, Dio'nun yahut onun, bunun isim verdigi denizlerin, okyanuslarin SINIRLARINI (ki bunlar tarih boyunca surekli degişmiş)
Allah neden mutlak “SINIR” kabul etsin ve kitabinda buna vurgu yapsin?
Okyanuslarin içi cadi kazani gibi binlerce deniz, göl, irmak... ayrik duran tonlarca "su kütlesi" var. "Su kütlesinden" musluktan akan suyu anliyorsun demek. :)
Kocaman "SU KUTLELERI" bunlar!Dünya üzerindeki okyanuslar,denizler gibi “büyük su kütlelerinden” bahsediyoruz burada.
Evet aralarinda bir difuzyon var ama birbirlerini geçip, birleşip "TEK BIR SU KUTLESI" olabilmişler mi milyonlarca yilda?
Sen onu söyle bana, iki kolu iki bileklikli süper kahraman! :)))
Hem "Berzah" kelimesinden keskin bir "SINIR" anlami da çikmaz. “BERZAH” = "BEKLEME NOKTASI", "PERDE" anlamindadir. "Berzah alemi" islam eskatolojisinde öldükten sonra ölenlerin gittiği ve kıyamete kadar kaldıkları düşünülen âlem, bekleme yeridir mesela.
Yahut Berzah, PERDE'nin işigi süzüp karanligi ve aydinligi ayirdigi gibi ayirir iki farkli su kutlesini.
Ayrica “karişmak” diye çevrilen B-G-Y (La yebgiyan) kelimenin köküdür, SINIRI ASMAK, TECAVUZ ETMEK, IHLAL ETMEK anlamina gelmez mi diyorsun? Bak iyi araştirdin mi?
Arapçada manzum bir eseri eleştiriyorsan, biraz Arapça ögren kardeş, Arapça!
Ayrica “tatli sudan sudan inci mercan çikiyormuş, bilimsel bir hata buldum” diyorsun. Dikkat ettim hemende hata buluyorsun. Sakin ol yigidim heybetini gizli tut:)
Furkan suresini (53), Rahman suresine (19-20) ekliyor meal yapanlarin parantez içinde yazdigini bir sureymiş gibi anlatiyorsun.
Rahman suresinde nerede "tatli su" ifadesi? Yahut Furkan suresinde nerede "inci mercan"?
Her iki surede benzer fenomenler vurgu oldugundan dolayı aynı olay anlatılıyor gibi algılanmışsin ama, iki surenin bağlamları ve anlattıkları şeyler çok farklı.
Allahta vermeyince olmuyor işte, zorlaya zorlaya omurilik soganini yakacaksin.
"Başka bir su kutlesi kastedilmiş olamaz mi? Belki biraz daha ararsak buluruz...Maalesef bulamayiz arkadaslar" dedin ve beni kalbimden vurdun:) Dört metre kare odanda hakikatin sirrina erdin ama daha insanlik olarak dünya üzerindeki okyanuslarin % 20 si hakkinda bilgi sahibi oldugumuzu,%80 nin keşfedilmeyi bekledigini bilmiyorsun :)
Bu mudur nesnel araştirmacilik? Bu ne aymazlik! Ha yine senin sözünü sana hatirlatayim "şu gavur icadini dogru düzgün kullanalim arkadaşlar, dimi ama ?
3)Ayrica"Dünyanin döşenmesini "pizzanin üzerinin döşenmesine benzetiyor. Döşek dediğimiz şey düz değildir ve üstüne konulduğu şeyin şeklini alır. Waterbed’lerde büyüyen senin gibi körpelere döşegi anlatmakta zorlaniyoruz ama Turkçede "döşemek" fiilinin farkli şekillerdeki nesnelerin döşenmesi için kullanildigini ve döşemenin dümdüz durmayarak, o nesnenin şeklini aldigini bilmen lazim.
Hem de yerkabuğu Kuran'ın dediği gibi sonradan şekillenmiş/döşenmiştir. Ve Hâlâ şekillenmeye devam etmektedir. “Hakkim yenildi”, “önümü kestiler”, “hocalarim beni kiskandi ” diye şikayet etmek yerine gidip bir diploma sahibi olmayi denesen fena mi olur?
Burada yazar “Diamond” denen vasat youtuber'a sesleniyor...
4)"Yakin gögün" kuranda "yildizlarla süslü ve yildizlarin da atiş taneleri" diye anilmasi bile bir mucize. çünkü gözlemlenebilir evrende yildiz kumeleri manciniktan atilmiş "rum ateşi" gibi ilerliyorlar, bilinmeze dogru."Saçilmiş kum taneleri" gibiler evrende. Bir yönleri var yani. Yalniz dikkat et teleskopla bakarsan gözüne kum kaçmasin! :)
Güneşimizin dahi bir yönü var biliyor musun? Solar Apex yörüngesinde Vega Yıldızına doğru hareket eder.
Bak bu seferde şeytanlari göremiyorum dersen agzina küregi yersin. Onca felsefe okudum diyorsun, Kantin metafiziginde insan aklinin bu konuda otorite olmadigini hiçmi duymadin? Amatör felsefe meraklisi güzel kardeşim. :)
5)Demiri ister indirmiş olsun ister, nimet olarak anmiş olsun çok büyük ayet(işaret) Paristeki eyfel kulesi neyi sembolize ediyor acaba, Türk insaninin kendisini ancak 15 yil sonra anlayacagi güzel kardeşim?
6)Evrenin genişlemesi Zariyat 47 ?
* "Daha onceden boyle çevrilmiyordu, bu yeni meallerde boyle" iddiasi
///// Zariyat 47 TABERI TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir!
Biz göğü, güç ve kuvvetimizle yükselttik. Şüphesiz ki bizler o göğü genişletenleriz. O yarattıklarımızı ve yaratacaklarımızı içine alacaktır.
///// Zariyat 47 EBU'S-SUUD TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir
( Hanedan-i Osman zamanindan)
"Şu göğü de kendi ellerimizle biz kurduk ve biz hiç şüphesiz onu genişletmekteyiz (ona Kadiriz)."Yani biz,
I) Göğü, (Burasi senin için iyi oku :))
II)yahut gök ile yer arasını, Burasi senin için iyi oku :)
III)yahut rızkı…..genişletmekteyiz.
///// Zariyat 47 KADI BEYDAVI TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir!
"Göğü kuvvetle bina ettik ve gerçekten biz, elbette genişletenleriz".
I)Musi' gücü yetendir, vüs'den gelir ki, takat / güç manasınadır. Musi' de harcamaya gücü yeten (zengin) demektir
II)ya da göğü (Burasi senin için iyi oku :)
III)yahut onunla yerin arasını (Burasi senin için iyi oku :)
IV)veyahut rızkı…… genişletenleriz, demektir."
Daha pek çoklari var ama bu kadar yeter...Yani hiçbirşey bilmiyorsan (لموسعون) "Lemoosi'un" kelimesini Arapçasindan Google translator 'a tercüme ettirseydin degil mi?
* "Bu daha onceden biliniyordu, Papua Yeni Gine efsanelerinde de söyleniyordu" iddiasi.
Zaten Kuranin mesajida bu degil mi? "Biz bütün kavimlere peygamber gönderdik" bununla birşey ispat edemezsin.
*"Ya evren genişlemiyorsaaaa...Ya aletlerimiz bizi yaniltiyorsaaa..." iddiasi. Bu nasil bir kafa yapisi ? Pes dogrusu! Bu kadar cahillik ancak okuluna giderek olunur...
7)Yer ve gögün ayrilmasi olayina girmiyorum bile çünkü boş yapmişin.
Iyisin, hoşsun da, ot çektikten sonra, video çekmesen be kardeş !
8)Daglar konusunda da yaniliyorsun Diamond Tema! Dünya oluştugunda yeryüzü çok sarsintili bir yerdi, insanin dünyada"Dominant" oldugu dönem, daglarin oluştugu döneme denk düşer ki bu döneme jeoloji tarihinde "Cenozoïcum" denir.
Bak bu bilgileri sana Celal hocan bile anlatmaz degerini bil :))
Al bunlara bir itiraz getir! Videosuna attigim eleştirileri işik hiziyla imha eden speedy gonzales..
Benim için berbat bir araştirmacisin,ortalama bir youtuber, heyecanli bir ergen ve sanirim diplomasiz bir felsefe meraklisisin.
Not: Diamond tema denen şahsa yazilmiştir Agnostik, Deist ve Ateist arkadaşlar istifade edebilir
Çocuğun üslubu çok güzel gayet açıklayıcı anlatıyor her şeyi
merhaba dostlar ,
Bügünkü konumuz tasarı argumanına karşı Hume'un getirdiği eleştirileri incelemek olacak .Birde diamond temanın bunu videosunda nasıl kullandığı.
1-)Hume'un işaret ettiği ilk nokta bir sonuçtan hangi çıkarımlarda bulunabileceğimiz ile ilgilidir .Bir sonuçtan hareketle bir özel sonuca ulaştığımızda birini ötekine uyumlu hale getirmemiz gerekir .Nedene sonucun üretilmesi için tam anlamıyla yeterli olanın haricinde nitelik atfedilmesi kesinlikle kabul edilemez .Hume şunlarıda ekler eğer tasarıcının planın açıklaması gerekiyorsa ,açıkla ;fakat yalnızca tasarıcı bir varlığa müracaat etme sureti ile açıkla .son olarak ise bu tasarıya tanrı demek tasarının sağladığı delilerin ötesine geçmek olur der ,Hume .
cevap 1-)Hume belirli bir sonucu açıklamak için zorunlu olandan fazlasını varsaymamız gerektiğini söylerken kolayca geri çevrilemeyecek bir tespitte bulunur .Bazı nedenlerin bazı sonuçları doğurmak için yeterli karakteristikler dışında karakteristiklere sahip olduğunu kimi zaman makul bir şekilde iddia edebiliriz .Eğer x 'i bir insanın yaptığını bilirsem bunu yapanın bunu yapanın iki kolu olduğunu sahip olduğunu pekâla savunabilirim.Fakat hata yapmışda olabilirim . Yani bassettiğim yapıcı tek kolluda olabilir .
2-)Hume'un ikinci tespiti ise sadece tek bir tane evrenin mevcut olduğudur .Hume şöyle der "iki tür nesnenin bunlardan birini gördüğüm yerde alışkanlık neticesi diğeri nin varlığını cikarsayabilirim;ben buna tecrübeden doğan arguman adını veriyorum "fakat diye devam eder ,bu çıkarı fikri tasarım argumani savunucuları için kullanılamaz .Niçin ?çünkü der ,sadece tek bir alem vardır .
Hume'un sadece bir tane alemin var olduğu yönündeki tespiti de böyle bir tespit yapılmasına salık verecek bazı hususlar içermektedir. bizler genellikle sonuçtan nedene doğru yaptığımız akıl yürütmelerde daha önceki örneklerin sağladığı bilgilere güveniriz.Paris 'ten gelen ve üzerinde "umarım iyisindir ,sevgiler ,ben "yazan bir mektup sizi şaşırtabilir ama ben böyle bir mektup almış olsaydım sürekli aynı şeyi yazan belirli bir arkadaşımdan geldiğini anlardım .Siz şaşırırken benim bu sonuca çıkarım vermemi sağlayan şey nedir ?
3-)mevcudiyetini şeylerin var olma biçimlerinden cikarsayabilecigimiz bir düzenleyinin var olduğunu kabul ettik diyelim böyle bir düzenleyici de açıklama gerektirmez mi ?Hume 'un bir sonraki argumanina göre bu sorunun cevapi evettir.Hume şöyle der ,"Eğer akıl neden ve sonuçla ilgili bütün o sorular hakkında aynı şekilde sezsiz kalmayacaksa bu önermenin en azından zihinsel bir dünyanın veya idealar aleminin ,tıpkı maddi dünya ve nesneler alemi gibi bir nede muhtaç olduğu düşüncesi akla gelecektir ."
4-)Hume'un dördüncü tespiti bir soru formatında düzenlenmiştir ."neden mükemmel bir antromoporf olmasın ?"diye sorar Hume .ve devam eder ,"tanri veya tanrilar maddi olduğu ;gözlerinin ellerinin burunların ağızlarının vb olduğu iddia edilmesin?"insanlar evrene bakarak bir tasarlayıcı olduğunu düşünürler .bunuda evrende gördükleri ile temellendirirler fakat bu tasarımların sahipin antromoporf bir yapıda olduklarını bildikleri halde evrenin tasarlayicisina hiç bu gözle bakmazlar .
5-)Hume bir önceki eleştirisine benzer şekilde eğer tasarlayici antromoporf bir yapıya sahip ise ve alem çok komples bir yapıda ise ben komples yapıların birden fazla tasarlayicisina olduğunu düşünürüm ozaman tanrı nin tek olmadığını düşünmek gerekir der .
6-)Hume alemin bitki gibi yaşayan bir organizma olabileceğini iddia eder .
7-)Hume evrenin var olmasının tamamem bir rastlantı olabileceğini iddia eder .
Hume son itirazın da işe aslında tasarı argumanin tümüyle başarısız olduğunu çünkü evrende çok sayıda düzensiz şey olduğu söyler .
cevap 1-)Hume ilk elestirisinde alemdeki düzenin bir tasarlayicisi olduğu sonucuna ulaşsak bile bunun en fazla onun sadece bir tasarıcı olduğunu soyleyebilegimizi söylüyor .o ,bizim tanrı seçeneğimizi kullanma hakkımızın olmadığı düşünür .insanın alemde gozlemledigi düzeni alemin dışındaki bir nedene atfetmeye iten husus düzene neden olan şeyin gayri maddi ,bir plan doğrultusunda hareket eden ,güçlü olduğu varsayımında nedenidir aslında .etkili olmasi icin güçlü olmalı ,alemin dışında olduğuna göre gayri maddi olmalı .öyleyse tasarı argumanin iddia ettiği gibi alemdeki düzenliligi ona dahil olmayan bir şeye atfetmekte haklıysak ,üretici varliktan daya fazlasını çıkarma hakkına da sahipi demektir .mesela " john benim odamda miydi değil miydi diye merak ettiğimi varsayin.john a işaret eden ve buradayim diyen bir notta hareketle onun odamda bulunmuş sonucuna ulsabilirm .Eğer bir kimse bana john un altı ayak uzunluğunda olduğunu elimdeki notun ise bu uzunluktaki birinin odamda bulunmuş olmadığını gösterdiğini bu nedenle söz konusu notun john un varligina işaret etmedigini söylerse john un yazma kabiliyeti olduğunu söz konusu notun john un varligina işaret ettiğini soyleyebilirim."Aynı şekilde tasarı argumanini savunan biri bu arguman tanrı yi ona atfedilen sıfatların tamamı ile ispatlayamiyor
olabilir fakat onun var olduğunu destekliyor niteliktedir diyebilir .
cevap2-)peki Hume'un tasarı argumanin başarısızlığının tek bir alem olduğuna bağlamasına ne demeli ?bir şeyin tavsiye edilmesini sağlayacak bazı yönleri olmamasına rağmen bu düşünce elestiriye tutulabilir .zira örneği olmayan bir şeyin hiç bir şekilde gündeme getirilemeyecegi ve cevaplandirilamaycagini kabul etmek yanlıştır .Şüphesiz bilim adamları örneği olmayan örneği olmayan bir çok şeyi açıklamaya çalışır bunun en güzel örneği insan ırkının kendisi ve alemdir.
3-Hume'un üçüncü argumani makuld mudur ? bu arguman a' yı b ile açıklayıp b 'nin açıklamasını istemeyen bir kimsenin a'yıda aciklayamayacagını savunur .Hume'un diyoglarlar adlı kitabında bir karekterinde söylediği gibi "gündelik hayatta bile her hangi bir olay için bir neden tespit edersem ;bu nedenin nedenini tespit edemiyor olmam ve hic durmadan baştan başlaması münkün ber soruyu açıklayamamam bir itiraz gerekçesi olabilir mi ?fakat bu noktada Hume'a verilebilecek daha iyi bir cevaptan söz edilebilir .düzenden sorumlu olan bir şeyin bir nedene ihtiyaç duyduğunu niçin varsayalım ?mesela şişeleri doldurmak için tasarlanmış bir fabrika makinasını ele alalım .o bir düzenin örneği iken onu tasarlayan düşünce düzenlilik sergileyen düzenin kaynağıdır .onların düzenliligi sergilemesi gereken müstakil nesnelerin aramamız gerekmez ..
aristoteles 'in 4 neden kuranmından biriside ereksel nedendir .bir olayın ve eserin tam bir açıklaması ereksel nedeninin de bilinmesi gerekir .bilinçli ve özgür bir varlık bir eser ortaya koyacağı zaman bu onun bilgi güç ve iyilik sıfatlarının gereği zorunlu olarak daima ve her an örnek bir biçimde ortaya atamaz .eser o varlığın da amacına göre şekiller alabilir .amacı belirleyen faktörler sadece kudret veya sadece bilgiye indirgenemeyecek kadar komples olabilir ..
Diamond tema görüldüğü üzre sadece sizin cahillihinizden yararlanıyor yazık gerçekten .keşke biraz okusanız
ruclips.net/video/szx3ULTMnAo/видео.html
Ne yani cocugun uslupu güzel konuşuyor diye dogrumu şöylüyor sacmalamayin ya
@@emerhaba1249 prim yazma ananı yerim
Muazzam bir genç kendisini yetiştirip olgunlaşmış bir kişilik sen gibiler çoğalması kardeşim şu islam çoğrafyasında ozgür olmanın tek çıkar yolu bilinç ve eğitim insanın insan olabilmesi için her hangi bir dine gerek yok,
Yaşına göre oldukça zeki bir insan. Bu adamın yorumlarını çok beğeniyorum
Diamond Tema'nın kanalındaki videoların her biri o kadar kaliteli ki. Aslında kendi kalitesini ortaya koymuş. Adeta araştırmaya okumaya sevk ediyor gerçekten takip etmeye değecek sayılı ınsanlardan.
Diamond tema görüldüğü üzre sadece sizin cahillihinizden yararlanıyor yazık gerçekten .keşke biraz okusanız .
ruclips.net/video/szx3ULTMnAo/видео.html
merhaba dostlar ,
Bügünkü konumuz tasarı argumanına karşı Hume'un getirdiği eleştirileri incelemek olacak .Birde diamond temanın bunu videosunda nasıl kullandığı.
1-)Hume'un işaret ettiği ilk nokta bir sonuçtan hangi çıkarımlarda bulunabileceğimiz ile ilgilidir .Bir sonuçtan hareketle bir özel sonuca ulaştığımızda birini ötekine uyumlu hale getirmemiz gerekir .Nedene sonucun üretilmesi için tam anlamıyla yeterli olanın haricinde nitelik atfedilmesi kesinlikle kabul edilemez .Hume şunlarıda ekler eğer tasarıcının planın açıklaması gerekiyorsa ,açıkla ;fakat yalnızca tasarıcı bir varlığa müracaat etme sureti ile açıkla .son olarak ise bu tasarıya tanrı demek tasarının sağladığı delilerin ötesine geçmek olur der ,Hume .
cevap 1-)Hume belirli bir sonucu açıklamak için zorunlu olandan fazlasını varsaymamız gerektiğini söylerken kolayca geri çevrilemeyecek bir tespitte bulunur .Bazı nedenlerin bazı sonuçları doğurmak için yeterli karakteristikler dışında karakteristiklere sahip olduğunu kimi zaman makul bir şekilde iddia edebiliriz .Eğer x 'i bir insanın yaptığını bilirsem bunu yapanın bunu yapanın iki kolu olduğunu sahip olduğunu pekâla savunabilirim.Fakat hata yapmışda olabilirim . Yani bassettiğim yapıcı tek kolluda olabilir .
2-)Hume'un ikinci tespiti ise sadece tek bir tane evrenin mevcut olduğudur .Hume şöyle der "iki tür nesnenin bunlardan birini gördüğüm yerde alışkanlık neticesi diğeri nin varlığını cikarsayabilirim;ben buna tecrübeden doğan arguman adını veriyorum "fakat diye devam eder ,bu çıkarı fikri tasarım argumani savunucuları için kullanılamaz .Niçin ?çünkü der ,sadece tek bir alem vardır .
Hume'un sadece bir tane alemin var olduğu yönündeki tespiti de böyle bir tespit yapılmasına salık verecek bazı hususlar içermektedir. bizler genellikle sonuçtan nedene doğru yaptığımız akıl yürütmelerde daha önceki örneklerin sağladığı bilgilere güveniriz.Paris 'ten gelen ve üzerinde "umarım iyisindir ,sevgiler ,ben "yazan bir mektup sizi şaşırtabilir ama ben böyle bir mektup almış olsaydım sürekli aynı şeyi yazan belirli bir arkadaşımdan geldiğini anlardım .Siz şaşırırken benim bu sonuca çıkarım vermemi sağlayan şey nedir ?
3-)mevcudiyetini şeylerin var olma biçimlerinden cikarsayabilecigimiz bir düzenleyinin var olduğunu kabul ettik diyelim böyle bir düzenleyici de açıklama gerektirmez mi ?Hume 'un bir sonraki argumanina göre bu sorunun cevapi evettir.Hume şöyle der ,"Eğer akıl neden ve sonuçla ilgili bütün o sorular hakkında aynı şekilde sezsiz kalmayacaksa bu önermenin en azından zihinsel bir dünyanın veya idealar aleminin ,tıpkı maddi dünya ve nesneler alemi gibi bir nede muhtaç olduğu düşüncesi akla gelecektir ."
4-)Hume'un dördüncü tespiti bir soru formatında düzenlenmiştir ."neden mükemmel bir antromoporf olmasın ?"diye sorar Hume .ve devam eder ,"tanri veya tanrilar maddi olduğu ;gözlerinin ellerinin burunların ağızlarının vb olduğu iddia edilmesin?"insanlar evrene bakarak bir tasarlayıcı olduğunu düşünürler .bunuda evrende gördükleri ile temellendirirler fakat bu tasarımların sahipin antromoporf bir yapıda olduklarını bildikleri halde evrenin tasarlayicisina hiç bu gözle bakmazlar .
5-)Hume bir önceki eleştirisine benzer şekilde eğer tasarlayici antromoporf bir yapıya sahip ise ve alem çok komples bir yapıda ise ben komples yapıların birden fazla tasarlayicisina olduğunu düşünürüm ozaman tanrı nin tek olmadığını düşünmek gerekir der .
6-)Hume alemin bitki gibi yaşayan bir organizma olabileceğini iddia eder .
7-)Hume evrenin var olmasının tamamem bir rastlantı olabileceğini iddia eder .
Hume son itirazın da işe aslında tasarı argumanin tümüyle başarısız olduğunu çünkü evrende çok sayıda düzensiz şey olduğu söyler .
cevap 1-)Hume ilk elestirisinde alemdeki düzenin bir tasarlayicisi olduğu sonucuna ulaşsak bile bunun en fazla onun sadece bir tasarıcı olduğunu soyleyebilegimizi söylüyor .o ,bizim tanrı seçeneğimizi kullanma hakkımızın olmadığı düşünür .insanın alemde gozlemledigi düzeni alemin dışındaki bir nedene atfetmeye iten husus düzene neden olan şeyin gayri maddi ,bir plan doğrultusunda hareket eden ,güçlü olduğu varsayımında nedenidir aslında .etkili olmasi icin güçlü olmalı ,alemin dışında olduğuna göre gayri maddi olmalı .öyleyse tasarı argumanin iddia ettiği gibi alemdeki düzenliligi ona dahil olmayan bir şeye atfetmekte haklıysak ,üretici varliktan daya fazlasını çıkarma hakkına da sahipi demektir .mesela " john benim odamda miydi değil miydi diye merak ettiğimi varsayin.john a işaret eden ve buradayim diyen bir notta hareketle onun odamda bulunmuş sonucuna ulsabilirm .Eğer bir kimse bana john un altı ayak uzunluğunda olduğunu elimdeki notun ise bu uzunluktaki birinin odamda bulunmuş olmadığını gösterdiğini bu nedenle söz konusu notun john un varligina işaret etmedigini söylerse john un yazma kabiliyeti olduğunu söz konusu notun john un varligina işaret ettiğini soyleyebilirim."Aynı şekilde tasarı argumanini savunan biri bu arguman tanrı yi ona atfedilen sıfatların tamamı ile ispatlayamiyor
olabilir fakat onun var olduğunu destekliyor niteliktedir diyebilir .
cevap2-)peki Hume'un tasarı argumanin başarısızlığının tek bir alem olduğuna bağlamasına ne demeli ?bir şeyin tavsiye edilmesini sağlayacak bazı yönleri olmamasına rağmen bu düşünce elestiriye tutulabilir .zira örneği olmayan bir şeyin hiç bir şekilde gündeme getirilemeyecegi ve cevaplandirilamaycagini kabul etmek yanlıştır .Şüphesiz bilim adamları örneği olmayan örneği olmayan bir çok şeyi açıklamaya çalışır bunun en güzel örneği insan ırkının kendisi ve alemdir.
3-Hume'un üçüncü argumani makuld mudur ? bu arguman a' yı b ile açıklayıp b 'nin açıklamasını istemeyen bir kimsenin a'yıda aciklayamayacagını savunur .Hume'un diyoglarlar adlı kitabında bir karekterinde söylediği gibi "gündelik hayatta bile her hangi bir olay için bir neden tespit edersem ;bu nedenin nedenini tespit edemiyor olmam ve hic durmadan baştan başlaması münkün ber soruyu açıklayamamam bir itiraz gerekçesi olabilir mi ?fakat bu noktada Hume'a verilebilecek daha iyi bir cevaptan söz edilebilir .düzenden sorumlu olan bir şeyin bir nedene ihtiyaç duyduğunu niçin varsayalım ?mesela şişeleri doldurmak için tasarlanmış bir fabrika makinasını ele alalım .o bir düzenin örneği iken onu tasarlayan düşünce düzenlilik sergileyen düzenin kaynağıdır .onların düzenliligi sergilemesi gereken müstakil nesneler aramamız gerekmez ..
-)Hume evrenin tasarlayıcısında antromoporf bir yapıda olması gerektiğini söylerken hakkımıdir peki .bunu iki noktadan elestiriye biliriz ilkin evrenin tasarlayacisi evrenin dışında olduğuna göre maddi olamaz bundan çıkan zorunlu sonuç ile antromoporf bi yapida da olamaz.ikinci ise tasarı argumani evrenin tasarlayicisi nin
operasyonları önce var olduğu cikariminda bulunmayı gerekcelendirmeyi sağlayacak nedenlerin bütün nitelikleri paylaştığı sonucuna ulaşmak zorunda değildir .çünkü analojiyi göre A B'yi açıklıyorsa C B'yi andırıyorsa tam olarak A 'ya benzeyen şeylerin C'yi de açıklaması zorunluluk değildir .şu analoji size yardımcı olacak .
"bir ofiste çalıştığınızı düşünün ve bu ofisinizi her gün öğle yemeğinde önce Ayşe hanım isimli bir kimse siz öğle yemeğinde iken temizliyor pazartesi günü Ayşe hanımın işten kovulduğu haber alıyorsunuz .ve o gün öğle yemeğine gidiyorsunuz döndüğünüzde ise ofisin dağınık ve kirli bırakmanıza rağmen düzenli ve temizlenmiş olduğunu farkediyorsunuz ."şimdi çıkartacağınız sonuç nedir ?ofisin temizlenmiş olması peki temizlenmeye neden olan şeyin Ayşe Hanım ile tıpa tıp aynı özelliklere sahip olduğunu iddia edebilir misiniz ?
5-)Aslinda bir önceki arguman cevap olarak çok tanri iddiasının evrenin nedeninin antromoporf yapıda olmadığından dolayı cevaplamış olduk ancak şunları eklemek isterim .özelliklede politeizme karşı monoteizm savunmak için .bunu temellendirmek için ochkam ustirasi ni kullanabiliriz .
Bu bize bir olayin olabildiğince az ve basit olan açıklaması en makul olandır diyor kısaca .ve bu felsefeciler arasinda kabul görmüş bir söylem .Şimdi yine videoda verilen analoji üzerinden gidelim .
Eğer siz ödevinizi yapmamızsaniz ve bunu açıklamanız gerekiyor ise en az sayıda örnek vermeniz mantığa uygun olur ve inandırıcılık derecesini artırır .
Mesela sadede elektrikler kesildi derseniz inandırıcı olur ama açıklamanın sayısını çoğaltır iseniz yani annem hastalandı sular yoktu babaannem ameliyat oldu gibi şeyleri de eklerseniz bir insanın başına bunların aynı anda gelme ihtimalinin mantığa aykırı gelmesi yüzünden işleriniz zorlaşır .tanri veya tanrilar konusundada şöyle düşünebilirsiniz birden çok tanri olması bize mantığın her tanrının ayrı kural koyması ayrı düzen koyması mantığını uyandırır .durum böyle olmadığına göre tek tanri inancı daha makuldur .peki sorunuz etrafında düşünelim .
"Aynı düşünen aynı düzen koyan tanrilar olması "
Bunuda şöyle değerlendirelim tek tanri inancına ve çok tanri inancına sahip olan kimseler nasıl açıklamalar yapicak veya kabuk edecek bakalım .
1.durum :eğer bir insan tek tanri inancına sahip ise
-sadece tanrıya inanamasi veya varligina arguman sunması yeter .
2.durum :eğer bir insan çok tanri inancına sahip ise
1-)bu tanrıların var olduğuna dair mantık yürütmesi nedir ?
2-)bu tanrıların anlaştığı ve aynı hareket ettiğine dair tek tanri inancına karşı yürüttüğü mantık nedir ?
3-)bu tanrıların tam olarak sayısı hakkinda düşüncesi nedir ?
4-)bu tanrıların sonsuz gucte veya birbirleri arasında güç dengesi olup olmadığına dair mantık yürütmesi nedir ? (Bu sorunun sebebi bu tanrilar bir güç sahipi veya bir eylem gerçekleştirmek için birbirine bağlı olmalı veya izin almali dediniz gibi anlaşmak için birisi diğerini dinlemeli buda klasik teizmdeki tanri inancına uzak )
Görüldüğü gibi eğer bir tanrı inancına sahip olunacaksa bunun monoteist (tek tanrılı )bir inanc olması politeist (çok tanrılı ) bir inanc olması gerek ochkam ustirasi mantığı gerekse klasik teizm mantığı açısından daha makul .
6-)Hume'un evren ile canlı organizmalar arasında kurduğu ilişki makul mu ?evrenle canlı organizmalar arasında ilişki kursak bile evrendeki düzen ile karşı karşıya kalırız .swinburne bu olayı çok güzel aciklamakta bununla ilgili yazim olacağı için ve diamond tema videosunda bunu kullanmadığı için bu elestiri daha sonra ele alıcam .
7-) hume nun şans faktörüne dayandırdığı itiraza gelince : evren bir zamanlar kaos içinde bulunmuş olabilir şu anki düzenli evrende böyle bir durumundan türemis olabilir .hume evrenin şu anda acıklanması gerektigi bir kaos durumunda bulunmadığı gerceğini etkilemei gerekmeyen bir mantıksal bahsetmektedir evren hakkında şans faktörünü işin içine katmaksızın yapılan acıklamaların güvenirliği her gecen gün artmaktadır swinburen un de one sürdüğü gibi bir şeyin bir şeyin 1960 da düzenli hareket ettiğini söyler ve o şeyin 1961 1962 vs. düzenli hareket etmeye devam ettigine sahit olursak baştaki iddamızın ğüvenirligi giderek azalır .her ne suretle olursa olsun bir sey sans eşeri vuku buluyorsa orada nedensellikten veya gerceklesmekte olan bir plandan bahsedilemeyecegini düsünmem,z niçin gereksin ?papa nın romada ABD baskanın ise newyork ta aynı anda hapşırdıklarını varsayalım hapşırma eylemindeki bu eş zamanlılıga bir seyın neden oldugunu düşünmemiz mi gerekir ?elbette gerekmez .bu tamamem tesadüfi bir seydir .fakat papa ve başkanın hapsırmalarının nedensel bir açıklama bir açıklamasının varsayma eğiliminde olmazdık .
Hume'un son tespitine nasıl bir cevap verilebilir ?bu tespit bir yönü itibari ile tamamem doğrudur .mesela bazı doğal hadiseler vb. fakat her tikel seyin başka tiken şeylere hizmet ettiğini düşünmediğimiz sürece .bu durum tasarı argumanini savunanları yildirmaması gerekir bununla ilgili çok güzel bir yapboz analojisi örneğin var "Hassas ayar argumani ve eleştirileri "adli yazımda okuyabilirsiniz..
Çok doğru...
Kadında aslinda agnostik olduğunu falan fark ediyo galiba şaşkın gözlerle bakıyo 😂
Diamond tema görüldüğü üzre sadece sizin cahillihinizden yararlanıyor yazık gerçekten .keşke biraz okusanız
ruclips.net/video/szx3ULTMnAo/видео.html
merhaba dostlar ,
Bügünkü konumuz tasarı argumanına karşı Hume'un getirdiği eleştirileri incelemek olacak .Birde diamond temanın bunu videosunda nasıl kullandığı.
1-)Hume'un işaret ettiği ilk nokta bir sonuçtan hangi çıkarımlarda bulunabileceğimiz ile ilgilidir .Bir sonuçtan hareketle bir özel sonuca ulaştığımızda birini ötekine uyumlu hale getirmemiz gerekir .Nedene sonucun üretilmesi için tam anlamıyla yeterli olanın haricinde nitelik atfedilmesi kesinlikle kabul edilemez .Hume şunlarıda ekler eğer tasarıcının planın açıklaması gerekiyorsa ,açıkla ;fakat yalnızca tasarıcı bir varlığa müracaat etme sureti ile açıkla .son olarak ise bu tasarıya tanrı demek tasarının sağladığı delilerin ötesine geçmek olur der ,Hume .
cevap 1-)Hume belirli bir sonucu açıklamak için zorunlu olandan fazlasını varsaymamız gerektiğini söylerken kolayca geri çevrilemeyecek bir tespitte bulunur .Bazı nedenlerin bazı sonuçları doğurmak için yeterli karakteristikler dışında karakteristiklere sahip olduğunu kimi zaman makul bir şekilde iddia edebiliriz .Eğer x 'i bir insanın yaptığını bilirsem bunu yapanın bunu yapanın iki kolu olduğunu sahip olduğunu pekâla savunabilirim.Fakat hata yapmışda olabilirim . Yani bassettiğim yapıcı tek kolluda olabilir .
2-)Hume'un ikinci tespiti ise sadece tek bir tane evrenin mevcut olduğudur .Hume şöyle der "iki tür nesnenin bunlardan birini gördüğüm yerde alışkanlık neticesi diğeri nin varlığını cikarsayabilirim;ben buna tecrübeden doğan arguman adını veriyorum "fakat diye devam eder ,bu çıkarı fikri tasarım argumani savunucuları için kullanılamaz .Niçin ?çünkü der ,sadece tek bir alem vardır .
Hume'un sadece bir tane alemin var olduğu yönündeki tespiti de böyle bir tespit yapılmasına salık verecek bazı hususlar içermektedir. bizler genellikle sonuçtan nedene doğru yaptığımız akıl yürütmelerde daha önceki örneklerin sağladığı bilgilere güveniriz.Paris 'ten gelen ve üzerinde "umarım iyisindir ,sevgiler ,ben "yazan bir mektup sizi şaşırtabilir ama ben böyle bir mektup almış olsaydım sürekli aynı şeyi yazan belirli bir arkadaşımdan geldiğini anlardım .Siz şaşırırken benim bu sonuca çıkarım vermemi sağlayan şey nedir ?
3-)mevcudiyetini şeylerin var olma biçimlerinden cikarsayabilecigimiz bir düzenleyinin var olduğunu kabul ettik diyelim böyle bir düzenleyici de açıklama gerektirmez mi ?Hume 'un bir sonraki argumanina göre bu sorunun cevapi evettir.Hume şöyle der ,"Eğer akıl neden ve sonuçla ilgili bütün o sorular hakkında aynı şekilde sezsiz kalmayacaksa bu önermenin en azından zihinsel bir dünyanın veya idealar aleminin ,tıpkı maddi dünya ve nesneler alemi gibi bir nede muhtaç olduğu düşüncesi akla gelecektir ."
4-)Hume'un dördüncü tespiti bir soru formatında düzenlenmiştir ."neden mükemmel bir antromoporf olmasın ?"diye sorar Hume .ve devam eder ,"tanri veya tanrilar maddi olduğu ;gözlerinin ellerinin burunların ağızlarının vb olduğu iddia edilmesin?"insanlar evrene bakarak bir tasarlayıcı olduğunu düşünürler .bunuda evrende gördükleri ile temellendirirler fakat bu tasarımların sahipin antromoporf bir yapıda olduklarını bildikleri halde evrenin tasarlayicisina hiç bu gözle bakmazlar .
5-)Hume bir önceki eleştirisine benzer şekilde eğer tasarlayici antromoporf bir yapıya sahip ise ve alem çok komples bir yapıda ise ben komples yapıların birden fazla tasarlayicisina olduğunu düşünürüm ozaman tanrı nin tek olmadığını düşünmek gerekir der .
6-)Hume alemin bitki gibi yaşayan bir organizma olabileceğini iddia eder .
7-)Hume evrenin var olmasının tamamem bir rastlantı olabileceğini iddia eder .
Hume son itirazın da işe aslında tasarı argumanin tümüyle başarısız olduğunu çünkü evrende çok sayıda düzensiz şey olduğu söyler .
cevap 1-)Hume ilk elestirisinde alemdeki düzenin bir tasarlayicisi olduğu sonucuna ulaşsak bile bunun en fazla onun sadece bir tasarıcı olduğunu soyleyebilegimizi söylüyor .o ,bizim tanrı seçeneğimizi kullanma hakkımızın olmadığı düşünür .insanın alemde gozlemledigi düzeni alemin dışındaki bir nedene atfetmeye iten husus düzene neden olan şeyin gayri maddi ,bir plan doğrultusunda hareket eden ,güçlü olduğu varsayımında nedenidir aslında .etkili olmasi icin güçlü olmalı ,alemin dışında olduğuna göre gayri maddi olmalı .öyleyse tasarı argumanin iddia ettiği gibi alemdeki düzenliligi ona dahil olmayan bir şeye atfetmekte haklıysak ,üretici varliktan daya fazlasını çıkarma hakkına da sahipi demektir .mesela " john benim odamda miydi değil miydi diye merak ettiğimi varsayin.john a işaret eden ve buradayim diyen bir notta hareketle onun odamda bulunmuş sonucuna ulsabilirm .Eğer bir kimse bana john un altı ayak uzunluğunda olduğunu elimdeki notun ise bu uzunluktaki birinin odamda bulunmuş olmadığını gösterdiğini bu nedenle söz konusu notun john un varligina işaret etmedigini söylerse john un yazma kabiliyeti olduğunu söz konusu notun john un varligina işaret ettiğini soyleyebilirim."Aynı şekilde tasarı argumanini savunan biri bu arguman tanrı yi ona atfedilen sıfatların tamamı ile ispatlayamiyor
olabilir fakat onun var olduğunu destekliyor niteliktedir diyebilir .
cevap2-)peki Hume'un tasarı argumanin başarısızlığının tek bir alem olduğuna bağlamasına ne demeli ?bir şeyin tavsiye edilmesini sağlayacak bazı yönleri olmamasına rağmen bu düşünce elestiriye tutulabilir .zira örneği olmayan bir şeyin hiç bir şekilde gündeme getirilemeyecegi ve cevaplandirilamaycagini kabul etmek yanlıştır .Şüphesiz bilim adamları örneği olmayan örneği olmayan bir çok şeyi açıklamaya çalışır bunun en güzel örneği insan ırkının kendisi ve alemdir.
3-Hume'un üçüncü argumani makuld mudur ? bu arguman a' yı b ile açıklayıp b 'nin açıklamasını istemeyen bir kimsenin a'yıda aciklayamayacagını savunur .Hume'un diyoglarlar adlı kitabında bir karekterinde söylediği gibi "gündelik hayatta bile her hangi bir olay için bir neden tespit edersem ;bu nedenin nedenini tespit edemiyor olmam ve hic durmadan baştan başlaması münkün ber soruyu açıklayamamam bir itiraz gerekçesi olabilir mi ?fakat bu noktada Hume'a verilebilecek daha iyi bir cevaptan söz edilebilir .düzenden sorumlu olan bir şeyin bir nedene ihtiyaç duyduğunu niçin varsayalım ?mesela şişeleri doldurmak için tasarlanmış bir fabrika makinasını ele alalım .o bir düzenin örneği iken onu tasarlayan düşünce düzenlilik sergileyen düzenin kaynağıdır .onların düzenliligi sergilemesi gereken müstakil nesneler aramamız gerekmez .
-)Hume evrenin tasarlayıcısında antromoporf bir yapıda olması gerektiğini söylerken hakkımıdir peki .bunu iki noktadan elestiriye biliriz ilkin evrenin tasarlayacisi evrenin dışında olduğuna göre maddi olamaz bundan çıkan zorunlu sonuç ile antromoporf bi yapida da olamaz.ikinci ise tasarı argumani evrenin tasarlayicisi nin
operasyonları önce var olduğu cikariminda bulunmayı gerekcelendirmeyi sağlayacak nedenlerin bütün nitelikleri paylaştığı sonucuna ulaşmak zorunda değildir .çünkü analojiyi göre A B'yi açıklıyorsa C B'yi andırıyorsa tam olarak A 'ya benzeyen şeylerin C'yi de açıklaması zorunluluk değildir .şu analoji size yardımcı olacak .
"bir ofiste çalıştığınızı düşünün ve bu ofisinizi her gün öğle yemeğinde önce Ayşe hanım isimli bir kimse siz öğle yemeğinde iken temizliyor pazartesi günü Ayşe hanımın işten kovulduğu haber alıyorsunuz .ve o gün öğle yemeğine gidiyorsunuz döndüğünüzde ise ofisin dağınık ve kirli bırakmanıza rağmen düzenli ve temizlenmiş olduğunu farkediyorsunuz ."şimdi çıkartacağınız sonuç nedir ?ofisin temizlenmiş olması peki temizlenmeye neden olan şeyin Ayşe Hanım ile tıpa tıp aynı özelliklere sahip olduğunu iddia edebilir misiniz ?
5-)Aslinda bir önceki arguman cevap olarak çok tanri iddiasının evrenin nedeninin antromoporf yapıda olmadığından dolayı cevaplamış olduk ancak şunları eklemek isterim .özelliklede politeizme karşı monoteizm savunmak için .bunu temellendirmek için ochkam ustirasi ni kullanabiliriz .
Bu bize bir olayin olabildiğince az ve basit olan açıklaması en makul olandır diyor kısaca .ve bu felsefeciler arasinda kabul görmüş bir söylem .Şimdi yine videoda verilen analoji üzerinden gidelim .
Eğer siz ödevinizi yapmamızsaniz ve bunu açıklamanız gerekiyor ise en az sayıda örnek vermeniz mantığa uygun olur ve inandırıcılık derecesini artırır .
Mesela sadede elektrikler kesildi derseniz inandırıcı olur ama açıklamanın sayısını çoğaltır iseniz yani annem hastalandı sular yoktu babaannem ameliyat oldu gibi şeyleri de eklerseniz bir insanın başına bunların aynı anda gelme ihtimalinin mantığa aykırı gelmesi yüzünden işleriniz zorlaşır .tanri veya tanrilar konusundada şöyle düşünebilirsiniz birden çok tanri olması bize mantığın her tanrının ayrı kural koyması ayrı düzen koyması mantığını uyandırır .durum böyle olmadığına göre tek tanri inancı daha makuldur .peki sorunuz etrafında düşünelim .
"Aynı düşünen aynı düzen koyan tanrilar olması "
Bunuda şöyle değerlendirelim tek tanri inancına ve çok tanri inancına sahip olan kimseler nasıl açıklamalar yapicak veya kabuk edecek bakalım .
1.durum :eğer bir insan tek tanri inancına sahip ise
-sadece tanrıya inanamasi veya varligina arguman sunması yeter .
2.durum :eğer bir insan çok tanri inancına sahip ise
1-)bu tanrıların var olduğuna dair mantık yürütmesi nedir ?
2-)bu tanrıların anlaştığı ve aynı hareket ettiğine dair tek tanri inancına karşı yürüttüğü mantık nedir ?
3-)bu tanrıların tam olarak sayısı hakkinda düşüncesi nedir ?
4-)bu tanrıların sonsuz gucte veya birbirleri arasında güç dengesi olup olmadığına dair mantık yürütmesi nedir ? (Bu sorunun sebebi bu tanrilar bir güç sahipi veya bir eylem gerçekleştirmek için birbirine bağlı olmalı veya izin almali dediniz gibi anlaşmak için birisi diğerini dinlemeli buda klasik teizmdeki tanri inancına uzak )
Görüldüğü gibi eğer bir tanrı inancına sahip olunacaksa bunun monoteist (tek tanrılı )bir inanc olması politeist (çok tanrılı ) bir inanc olması gerek ochkam ustirasi mantığı gerekse klasik teizm mantığı açısından daha makul .
6-)Hume'un evren ile canlı organizmalar arasında kurduğu ilişki makul mu ?evrenle canlı organizmalar arasında ilişki kursak bile evrendeki düzen ile karşı karşıya kalırız .swinburne bu olayı çok güzel aciklamakta bununla ilgili yazim olacağı için ve diamond tema videosunda bunu kullanmadığı için bu elestiri daha sonra ele alıcam .
7-) hume nun şans faktörüne dayandırdığı itiraza gelince : evren bir zamanlar kaos içinde bulunmuş olabilir şu anki düzenli evrende böyle bir durumundan türemis olabilir .hume evrenin şu anda acıklanması gerektigi bir kaos durumunda bulunmadığı gerceğini etkilemei gerekmeyen bir mantıksal bahsetmektedir evren hakkında şans faktörünü işin içine katmaksızın yapılan acıklamaların güvenirliği her gecen gün artmaktadır swinburen un de one sürdüğü gibi bir şeyin bir şeyin 1960 da düzenli hareket ettiğini söyler ve o şeyin 1961 1962 vs. düzenli hareket etmeye devam ettigine sahit olursak baştaki iddamızın ğüvenirligi giderek azalır .her ne suretle olursa olsun bir sey sans eşeri vuku buluyorsa orada nedensellikten veya gerceklesmekte olan bir plandan bahsedilemeyecegini düsünmem,z niçin gereksin ?papa nın romada ABD baskanın ise newyork ta aynı anda hapşırdıklarını varsayalım hapşırma eylemindeki bu eş zamanlılıga bir seyın neden oldugunu düşünmemiz mi gerekir ?elbette gerekmez .bu tamamem tesadüfi bir seydir .fakat papa ve başkanın hapsırmalarının nedensel bir açıklama bir açıklamasının varsayma eğiliminde olmazdık .
Hume'un son tespitine nasıl bir cevap verilebilir ?bu tespit bir yönü itibari ile tamamem doğrudur .mesela bazı doğal hadiseler vb. fakat her tikel seyin başka tiken şeylere hizmet ettiğini düşünmediğimiz sürece .bu durum tasarı argumanini savunanları yildirmaması gerekir bununla ilgili çok güzel bir yapboz analojisi örneğin var "Hassas ayar argumani ve eleştirileri "adli yazımda okuyabilirsiniz.
Tepkiler:fameraft
@@emerhaba1249 Boş beleş işlerle uğraşma arkadaşım. Birisinden nefret ederek hiçbir şey kazanamazsın.
@@emerhaba1249 sg
Türkçe, Felsefe, Teoloji bilgisi mükemmel çok genç bir entellektüel. Aydınlanma yolunda büyük bir kazanç
Diamond Tema: araştırmış, bilgili, işinin ehli
Sözler *_Gecekondusu_* : Pilot kalemle agnostisisizm'i çökerttik!
Aahahah cidden pilot kalem örneği efsane ya . Bana beşinci sınıfta din hocam da verimişti bir de lokomotif örneği
Ağla
Cahiller köşkü
Pilot kalem ateizm içindi. Bence şu daha iyi olur. Saksı ile agnostisizmi çökerttik. Artık çocuklar bile inanmayacak
@@dilvinlacin3494 mimar sinan üzerinden de kanıtlamışlardı bir videolarında :D
"Aşağı mahallede osursan yukarı mahallede sıçarlar" dedikten sonra tüm ciddiyetim kayboldu ĞQAĞALAĞAŞÜAQLSWDPSKSPSQKQAPQOAUDPAUAHAUAHQ
@Yorum Beğenici yav bir git
@Yorum Beğenici 😐lgbtci nedir ya
@Yorum Beğenici bosu kes
@Yorum Beğenici Bruh
@Yorum Beğenici sj
Trendlere çıkaralım da RUclips şöyle mükemmel adamı herkese tanıtsın
+sonsuz
Okumuş insan,özgürce düşünebilen insan kendini belli ediyor
Diamond Temanın ne kadar bilgisiz olduğunu öğrenmek isteyen kanalımdaki videoya baksın tam bir komedii
Abi çok akıcı konuşuyorsun, monitöre kitlendim kaldım.
sen bide 2 saatlik videolarını gör
ve çocukken kekeme olması :) cidden kendini çok geliştirmiş.
Akıcı konuşması içini doldurmuyor
Agnostiklere cevap
ruclips.net/video/u2_9QMWCmTs/видео.html
Diamond tema görüldüğü üzre sadece sizin cahillihinizden yararlanıyor yazık gerçekten .keşke biraz okusanız
ruclips.net/video/szx3ULTMnAo/видео.html
@@emerhaba1249 açıkça söylemek gerekirse bu konuları önceden çok kez okumaya çalıştım ama daha sonra saldım.Dediğinde haklı olabilirsin. Diamond'ın anlatımıyla öğrenmek hoşuma gidiyor. Görüşüne saygı duyuyorum. Aynı hassaslığı göstermeni isterim.
Türkiye’de agnostisizm inancını bilen “inanan” demiyorum böylesi bir inançtan haberi olan insan belki %1 bile değil. videoyu izleyenlerin büyük kısmı agnostisizm inancını keşfederek izliyorlar :) bu nedenle çok başarılı bir çalışma olmuş tebrik ederim ve ülkemizde inançlar kısmında deizm ve agnostisizm çok noksan bir konumda bilinmiyor en azından ateizme sıkışmış insanlar için çok faydalı bir içerik olmuş.
çok doğru
%1 fazla abartılı olmuş kank
Talha Özyılmaz “bile değil” dostum 😉
Agnostizm bir inanç değil düşünce akımıdır. Dinler inanç temellidir. Yani inanç demek pek doğru değil.
Arwen Undómiel kaklısın.! Ancak kendi içsel görüşün, sorguların sonucu vardığın sonuç bir inanç değilmidir.?
Koskoca videoda tek bir kere "eee,üüü,hmmm" yapmadı,açıklayıcı,detaylı ve mantıklı konuştu.Bu adam konuşsa 2 saat dinlersin ve zamanın farkına bile varmazsın.(ya olm zayıf agnostik olduğumu farkettim amk,teknoloji insanlığa yaramadı,cehennemlik olucaz,zayıflığımdan faydalanıp beni başarıyla manipüle etmis gibi hissediyorum)
Aklın çalışmaya başlamış demek ki, bu güzel bir şey.
1.5 saat videosu var bu adamın "Kur'an mucizeleri gerçek mi ?" diye , izleyebilirsin.
Videosuna attigim eleştirileri işik hiziyla imha ettigi için her ortamda paylaşacagim !
Türkiye'nin de artik dünya çapinda bir filozofu var dediler geldik... Bir kaç videosunu izledik. Bu Diamond Tema Kitap filan okumuyor, directement tribünlere oynuyor.
Ama sözlerinin detayında onun filozoftan daha öte bir şey olduğu su götürmez bir gerçektir.
öyle ki bu Diamond her anlamda insan denen muamma varlığın en cin fikirlisi ve dahi aynı zamanda ticari zekasiyla en iş bileninin sıfatını almayı bile hak eder.
Ve tabi bunlari söylememe bile gerek yok. Düşmanlarini kendi üzerinden prim yapmakla suçlarken, o kisa zamanda zengin olmayi bilmiştir.
Kimilerine göre onu eleştiremezsin ve ondan hiçbir zaman daha çok bilemezsin çünkü etraf onu savunmaya hazir bekleyen ergenler kayniyordur ve
o şu anda kitap okuyordur…her daim kitap okuyordur.. yalniz kitap okuyordur :))
Yani öylesine değişik bir tür, hatta "Aliendir"kendisi, belkide bir "Übermensch".
Evrensel klisesi hristiyanlik konusunda getirdigi kritigi, güzel çürütmüş. Tevrat eleştirisi de amatörce, internette dolaşan yalan yanliş
bilgilerin üzerine video çekmiş hepsi bu.
Kitap okumayan bir millettik bu boşlugu, bu ve bunun gibiler iyi doldurdular. Ne diyeyim? Söylesem tesiri yok, sussam gönül razi degil !
Bu da Kuran hakkinda çektigi videoya gelsin.
1)Diamond "atilan suyun" testislerde mi üretildigini söylüyor? Bana mi öyle geldi? Sesli güldüm kendisine…Ya ayetteki suyu spermle kariştirmiş yada bilinçli çarpitmiş, bilgisi gerçekten ilkokul seviyesindeymiş. Sana okullarda ögrenemedigini, ben izah edeyim! Ayetin konusu olan “atilan suyun” sadece %1 - %5 kadari testislerde üretilir ve yukarida diger sularla birleşerek bir karişim olarak atilir. Simdi su nerden geliyormuş testislerden mi?
Ayrica "Kuranin yazari testislerde sperm (sperm diyorum bak "atilan suyla" karistirmayasin) üretildiginden habersizdi"iddianda çürük.
Peki bu hadisi nereye koyacagiz mesela ?
"Erkeklik yumurtalarimizi çikartip hadim olalim mi? diye sorduk resulullah bizi hadim olmaktan nehyetti" (Buhari/nikah/8).
Sen neyin iddiasindasin süper zeka? :))
Yok ben suyun atildigi bölgeye "iki kemik arasina"takildim diyorsan, kaburgayla omurga arasina insan anatomisinde"Torso" denir ki üreme organlarida pek çok organ gibi buradadir.
Pekala buna vurgu yapilmişda olabilir.En azindan senin saçmaliklarindan kulaga daha makul geliyor:)
Dinleyici kitlen kim senin? Içinde yada yakin çevrende hiç mi bir bu konunun uzmani mesela bir ürolog yahut bir ilahiyatçi yok.
Keşke video çekmeden, önünde durdugun kitapliktaki kitaplari okusaydin en azindan okudugunu anlama kabiliyetin gelişirdi" :)
2)Adam açiktan yalan söylüyor ama muthiş bir özgüvenle yapiyor."Su kutleleri karişiyor" diyor. Yukardan bakinca öyle gözüküyormuş!
Dünya üzerinde tek bir homojen ayni sicakliga, basinca ve tuz oranina sahip su kutlesinden söz edebilirmiyiz?
Yoksa sular arasinda bir ayriklik söz konusu mu?
Ayrica bu denizlere bu isimleri kim vermiş? Peki bunlarin dogal “SINIRLARI” varmi ? Bu “SINIRLAR” insanlarin çizdigi “SINIRLARLA” ayni mi?
Ferdinand Macellan’in, Dio'nun yahut onun, bunun isim verdigi denizlerin, okyanuslarin SINIRLARINI (ki bunlar tarih boyunca surekli degişmiş)
Allah neden mutlak “SINIR” kabul etsin ve kitabinda buna vurgu yapsin?
Okyanuslarin içi cadi kazani gibi binlerce deniz, göl, irmak... ayrik duran tonlarca "su kütlesi" var. "Su kütlesinden" musluktan akan suyu anliyorsun demek. :)
Kocaman "SU KUTLELERI" bunlar!Dünya üzerindeki okyanuslar,denizler gibi “büyük su kütlelerinden” bahsediyoruz burada.
Evet aralarinda bir difuzyon var ama birbirlerini geçip, birleşip "TEK BIR SU KUTLESI" olabilmişler mi milyonlarca yilda?
Sen onu söyle bana, iki kolu iki bileklikli süper kahraman! :)))
Hem "Berzah" kelimesinden keskin bir "SINIR" anlami da çikmaz. “BERZAH” = "BEKLEME NOKTASI", "PERDE" anlamindadir. "Berzah alemi" islam eskatolojisinde öldükten sonra ölenlerin gittiği ve kıyamete kadar kaldıkları düşünülen âlem, bekleme yeridir mesela.
Yahut Berzah, PERDE'nin işigi süzüp karanligi ve aydinligi ayirdigi gibi ayirir iki farkli su kutlesini.
Ayrica “karişmak” diye çevrilen B-G-Y (La yebgiyan) kelimenin köküdür, SINIRI ASMAK, TECAVUZ ETMEK, IHLAL ETMEK anlamina gelmez mi diyorsun? Bak iyi araştirdin mi?
Arapçada manzum bir eseri eleştiriyorsan, biraz Arapça ögren kardeş, Arapça!
Ayrica “tatli sudan sudan inci mercan çikiyormuş, bilimsel bir hata buldum” diyorsun. Dikkat ettim hemende hata buluyorsun. Sakin ol yigidim heybetini gizli tut:)
Furkan suresini (53), Rahman suresine (19-20) ekliyor meal yapanlarin parantez içinde yazdigini bir sureymiş gibi anlatiyorsun.
Rahman suresinde nerede "tatli su" ifadesi? Yahut Furkan suresinde nerede "inci mercan"?
Her iki surede benzer fenomenler vurgu oldugundan dolayı aynı olay anlatılıyor gibi algılanmışsin ama, iki surenin bağlamları ve anlattıkları şeyler çok farklı.
Allahta vermeyince olmuyor işte, zorlaya zorlaya omurilik soganini yakacaksin.
"Başka bir su kutlesi kastedilmiş olamaz mi? Belki biraz daha ararsak buluruz...Maalesef bulamayiz arkadaslar" dedin ve beni kalbimden vurdun:) Dört metre kare odanda hakikatin sirrina erdin ama daha insanlik olarak dünya üzerindeki okyanuslarin % 20 si hakkinda bilgi sahibi oldugumuzu,%80 nin keşfedilmeyi bekledigini bilmiyorsun :)))
Bu mudur nesnel araştirmacilik? Bu ne aymazlik! Ha yine senin sözünü sana hatirlatayim "şu gavur icadini dogru düzgün kullanalim arkadaşlar, dimi ama ?
3)Ayrica"Dünyanin döşenmesini "pizzanin üzerinin döşenmesine benzetiyor. Döşek dediğimiz şey düz değildir ve üstüne konulduğu şeyin şeklini alır. Waterbed’lerde büyüyen senin gibi körpelere döşegi anlatmakta zorlaniyoruz ama Turkçede "döşemek" fiilinin farkli şekillerdeki nesnelerin döşenmesi için kullanildigini ve döşemenin dümdüz durmayarak, o nesnenin şeklini aldigini bilmen lazim.
Hem de yerkabuğu Kuran'ın dediği gibi sonradan şekillenmiş/döşenmiştir. Ve Hâlâ şekillenmeye devam etmektedir. “Hakkim yenildi”, “önümü kestiler”, “hocalarim beni kiskandi ” diye şikayet etmek yerine gidip bir diploma sahibi olmayi denesen fena mi olur?
Burada yazar “Diamond” denen vasat youtuber'a sesleniyor...
4)"Yakin gögün" kuranda "yildizlarla süslü ve yildizlarin da atiş taneleri" diye anilmasi bile bir mucize. çünkü gözlemlenebilir evrende yildiz kumeleri manciniktan atilmiş "rum ateşi" gibi ilerliyorlar, bilinmeze dogru."Saçilmiş kum taneleri" gibiler evrende. Bir yönleri var yani. Yalniz dikkat et teleskopla bakarsan gözüne kum kaçmasin! :)
Güneşimizin dahi bir yönü var biliyor musun? Solar Apex yörüngesinde Vega Yıldızına doğru hareket eder.
Bak bu seferde şeytanlari göremiyorum dersen agzina küregi yersin. Onca felsefe okudum diyorsun, Kantin metafiziginde insan aklinin bu konuda otorite olmadigini hiçmi duymadin? Amatör felsefe meraklisi güzel kardeşim. :)
5)Demiri ister indirmiş olsun ister, nimet olarak anmiş olsun çok büyük ayet(işaret) Paristeki eyfel kulesi neyi sembolize ediyor acaba, Türk insaninin kendisini ancak 15 yil sonra anlayacagi güzel kardeşim?
6)Evrenin genişlemesi Zariyat 47 ?
* "Daha onceden boyle çevrilmiyordu, bu yeni meallerde boyle" iddiasi
///// Zariyat 47 TABERI TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir!
Biz göğü, güç ve kuvvetimizle yükselttik. Şüphesiz ki bizler o göğü genişletenleriz. O yarattıklarımızı ve yaratacaklarımızı içine alacaktır.
///// Zariyat 47 EBU'S-SUUD TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir
( Hanedan-i Osman zamanindan)
"Şu göğü de kendi ellerimizle biz kurduk ve biz hiç şüphesiz onu genişletmekteyiz (ona Kadiriz)."Yani biz,
I) Göğü, (Burasi senin için iyi oku :))
II)yahut gök ile yer arasını, Burasi senin için iyi oku :)
III)yahut rızkı…..genişletmekteyiz.
///// Zariyat 47 KADI BEYDAVI TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir!
"Göğü kuvvetle bina ettik ve gerçekten biz, elbette genişletenleriz".
I)Musi' gücü yetendir, vüs'den gelir ki, takat / güç manasınadır. Musi' de harcamaya gücü yeten (zengin) demektir
II)ya da göğü (Burasi senin için iyi oku :)
III)yahut onunla yerin arasını (Burasi senin için iyi oku :)
IV)veyahut rızkı…… genişletenleriz, demektir."
Daha pek çoklari var ama bu kadar yeter...Yani hiçbirşey bilmiyorsan (لموسعون) "Lemoosi'un" kelimesini Arapçasindan Google translator 'a tercüme ettirseydin degil mi?
* "Bu daha onceden biliniyordu, Papua Yeni Gine efsanelerinde de söyleniyordu" iddiasi.
Zaten Kuranin mesajida bu degil mi? "Biz bütün kavimlere peygamber gönderdik" bununla birşey ispat edemezsin.
*"Ya evren genişlemiyorsaaaa...Ya aletlerimiz bizi yaniltiyorsaaa..." iddiasi. Bu nasil bir kafa yapisi ? Pes dogrusu! Bu kadar cahillik ancak okuluna giderek olunur...
7)Yer ve gögün ayrilmasi olayina girmiyorum bile çünkü boş yapmişin.
Iyisin, hoşsun da, ot çektikten sonra, video çekmesen be kardeş !
8)Daglar konusunda da yaniliyorsun Diamond Tema! Dünya oluştugunda yeryüzü çok sarsintili bir yerdi, insanin dünyada"Dominant" oldugu dönem, daglarin oluştugu döneme denk düşer ki bu döneme jeoloji tarihinde "Cenozoïcum" denir.
Bak bu bilgileri sana Celal hocan bile anlatmaz degerini bil :))
Al bunlara bir itiraz getir! Videosuna attigim eleştirileri işik hiziyla imha eden speedy gonzales..
Benim için berbat bir araştirmacisin,ortalama bir youtuber, heyecanli bir ergen ve sanirim diplomasiz bir felsefe meraklisisin.
Not: Diamond tema denen şahsa yazilmiştir Agnostik, Deist ve Ateist arkadaşlar istifade edebilir
@@averroes6807 bunu okuyacağımı düşünüyorsan çok yanılıyorsun,kaydırırken yoruldum.
@@averroes6807 Ne zırvalıyorsun kardeşim
Sana helal olsun. Kendini bu kadar guzel ifade eden bir gence ancak sapka cikarilir.
Vay be ...Diamondun yükselişini görmek çok gurur veriyor
kesinlikle.650 takipçisi varken takip etmeye başladım.ve gayet başarılı
Diamond tema ya reddiye
ruclips.net/video/szx3ULTMnAo/видео.html
merhaba dostlar ,
Bügünkü konumuz tasarı argumanına karşı Hume'un getirdiği eleştirileri incelemek olacak .Birde diamond temanın bunu videosunda nasıl kullandığı.
1-)Hume'un işaret ettiği ilk nokta bir sonuçtan hangi çıkarımlarda bulunabileceğimiz ile ilgilidir .Bir sonuçtan hareketle bir özel sonuca ulaştığımızda birini ötekine uyumlu hale getirmemiz gerekir .Nedene sonucun üretilmesi için tam anlamıyla yeterli olanın haricinde nitelik atfedilmesi kesinlikle kabul edilemez .Hume şunlarıda ekler eğer tasarıcının planın açıklaması gerekiyorsa ,açıkla ;fakat yalnızca tasarıcı bir varlığa müracaat etme sureti ile açıkla .son olarak ise bu tasarıya tanrı demek tasarının sağladığı delilerin ötesine geçmek olur der ,Hume .
cevap 1-)Hume belirli bir sonucu açıklamak için zorunlu olandan fazlasını varsaymamız gerektiğini söylerken kolayca geri çevrilemeyecek bir tespitte bulunur .Bazı nedenlerin bazı sonuçları doğurmak için yeterli karakteristikler dışında karakteristiklere sahip olduğunu kimi zaman makul bir şekilde iddia edebiliriz .Eğer x 'i bir insanın yaptığını bilirsem bunu yapanın bunu yapanın iki kolu olduğunu sahip olduğunu pekâla savunabilirim.Fakat hata yapmışda olabilirim . Yani bassettiğim yapıcı tek kolluda olabilir .
2-)Hume'un ikinci tespiti ise sadece tek bir tane evrenin mevcut olduğudur .Hume şöyle der "iki tür nesnenin bunlardan birini gördüğüm yerde alışkanlık neticesi diğeri nin varlığını cikarsayabilirim;ben buna tecrübeden doğan arguman adını veriyorum "fakat diye devam eder ,bu çıkarı fikri tasarım argumani savunucuları için kullanılamaz .Niçin ?çünkü der ,sadece tek bir alem vardır .
Hume'un sadece bir tane alemin var olduğu yönündeki tespiti de böyle bir tespit yapılmasına salık verecek bazı hususlar içermektedir. bizler genellikle sonuçtan nedene doğru yaptığımız akıl yürütmelerde daha önceki örneklerin sağladığı bilgilere güveniriz.Paris 'ten gelen ve üzerinde "umarım iyisindir ,sevgiler ,ben "yazan bir mektup sizi şaşırtabilir ama ben böyle bir mektup almış olsaydım sürekli aynı şeyi yazan belirli bir arkadaşımdan geldiğini anlardım .Siz şaşırırken benim bu sonuca çıkarım vermemi sağlayan şey nedir ?
3-)mevcudiyetini şeylerin var olma biçimlerinden cikarsayabilecigimiz bir düzenleyinin var olduğunu kabul ettik diyelim böyle bir düzenleyici de açıklama gerektirmez mi ?Hume 'un bir sonraki argumanina göre bu sorunun cevapi evettir.Hume şöyle der ,"Eğer akıl neden ve sonuçla ilgili bütün o sorular hakkında aynı şekilde sezsiz kalmayacaksa bu önermenin en azından zihinsel bir dünyanın veya idealar aleminin ,tıpkı maddi dünya ve nesneler alemi gibi bir nede muhtaç olduğu düşüncesi akla gelecektir ."
4-)Hume'un dördüncü tespiti bir soru formatında düzenlenmiştir ."neden mükemmel bir antromoporf olmasın ?"diye sorar Hume .ve devam eder ,"tanri veya tanrilar maddi olduğu ;gözlerinin ellerinin burunların ağızlarının vb olduğu iddia edilmesin?"insanlar evrene bakarak bir tasarlayıcı olduğunu düşünürler .bunuda evrende gördükleri ile temellendirirler fakat bu tasarımların sahipin antromoporf bir yapıda olduklarını bildikleri halde evrenin tasarlayicisina hiç bu gözle bakmazlar .
5-)Hume bir önceki eleştirisine benzer şekilde eğer tasarlayici antromoporf bir yapıya sahip ise ve alem çok komples bir yapıda ise ben komples yapıların birden fazla tasarlayicisina olduğunu düşünürüm ozaman tanrı nin tek olmadığını düşünmek gerekir der .
6-)Hume alemin bitki gibi yaşayan bir organizma olabileceğini iddia eder .
7-)Hume evrenin var olmasının tamamem bir rastlantı olabileceğini iddia eder .
Hume son itirazın da işe aslında tasarı argumanin tümüyle başarısız olduğunu çünkü evrende çok sayıda düzensiz şey olduğu söyler .
cevap 1-)Hume ilk elestirisinde alemdeki düzenin bir tasarlayicisi olduğu sonucuna ulaşsak bile bunun en fazla onun sadece bir tasarıcı olduğunu soyleyebilegimizi söylüyor .o ,bizim tanrı seçeneğimizi kullanma hakkımızın olmadığı düşünür .insanın alemde gozlemledigi düzeni alemin dışındaki bir nedene atfetmeye iten husus düzene neden olan şeyin gayri maddi ,bir plan doğrultusunda hareket eden ,güçlü olduğu varsayımında nedenidir aslında .etkili olmasi icin güçlü olmalı ,alemin dışında olduğuna göre gayri maddi olmalı .öyleyse tasarı argumanin iddia ettiği gibi alemdeki düzenliligi ona dahil olmayan bir şeye atfetmekte haklıysak ,üretici varliktan daya fazlasını çıkarma hakkına da sahipi demektir .mesela " john benim odamda miydi değil miydi diye merak ettiğimi varsayin.john a işaret eden ve buradayim diyen bir notta hareketle onun odamda bulunmuş sonucuna ulsabilirm .Eğer bir kimse bana john un altı ayak uzunluğunda olduğunu elimdeki notun ise bu uzunluktaki birinin odamda bulunmuş olmadığını gösterdiğini bu nedenle söz konusu notun john un varligina işaret etmedigini söylerse john un yazma kabiliyeti olduğunu söz konusu notun john un varligina işaret ettiğini soyleyebilirim."Aynı şekilde tasarı argumanini savunan biri bu arguman tanrı yi ona atfedilen sıfatların tamamı ile ispatlayamiyor
olabilir fakat onun var olduğunu destekliyor niteliktedir diyebilir .
cevap2-)peki Hume'un tasarı argumanin başarısızlığının tek bir alem olduğuna bağlamasına ne demeli ?bir şeyin tavsiye edilmesini sağlayacak bazı yönleri olmamasına rağmen bu düşünce elestiriye tutulabilir .zira örneği olmayan bir şeyin hiç bir şekilde gündeme getirilemeyecegi ve cevaplandirilamaycagini kabul etmek yanlıştır .Şüphesiz bilim adamları örneği olmayan örneği olmayan bir çok şeyi açıklamaya çalışır bunun en güzel örneği insan ırkının kendisi ve alemdir.
3-Hume'un üçüncü argumani makuld mudur ? bu arguman a' yı b ile açıklayıp b 'nin açıklamasını istemeyen bir kimsenin a'yıda aciklayamayacagını savunur .Hume'un diyoglarlar adlı kitabında bir karekterinde söylediği gibi "gündelik hayatta bile her hangi bir olay için bir neden tespit edersem ;bu nedenin nedenini tespit edemiyor olmam ve hic durmadan baştan başlaması münkün ber soruyu açıklayamamam bir itiraz gerekçesi olabilir mi ?fakat bu noktada Hume'a verilebilecek daha iyi bir cevaptan söz edilebilir .düzenden sorumlu olan bir şeyin bir nedene ihtiyaç duyduğunu niçin varsayalım ?mesela şişeleri doldurmak için tasarlanmış bir fabrika makinasını ele alalım .o bir düzenin örneği iken onu tasarlayan düşünce düzenlilik sergileyen düzenin kaynağıdır .onların düzenliligi sergilemesi gereken müstakil nesneler aramamız gerekmez .
Hume evrenin tasarlayıcısında antromoporf bir yapıda olması gerektiğini söylerken hakkımıdir peki .bunu iki noktadan elestiriye biliriz ilkin evrenin tasarlayacisi evrenin dışında olduğuna göre maddi olamaz bundan çıkan zorunlu sonuç ile antromoporf bi yapida da olamaz.ikinci ise tasarı argumani evrenin tasarlayicisi nin
operasyonları önce var olduğu cikariminda bulunmayı gerekcelendirmeyi sağlayacak nedenlerin bütün nitelikleri paylaştığı sonucuna ulaşmak zorunda değildir .çünkü analojiyi göre A B'yi açıklıyorsa C B'yi andırıyorsa tam olarak A 'ya benzeyen şeylerin C'yi de açıklaması zorunluluk değildir .şu analoji size yardımcı olacak .
"bir ofiste çalıştığınızı düşünün ve bu ofisinizi her gün öğle yemeğinde önce Ayşe hanım isimli bir kimse siz öğle yemeğinde iken temizliyor pazartesi günü Ayşe hanımın işten kovulduğu haber alıyorsunuz .ve o gün öğle yemeğine gidiyorsunuz döndüğünüzde ise ofisin dağınık ve kirli bırakmanıza rağmen düzenli ve temizlenmiş olduğunu farkediyorsunuz ."şimdi çıkartacağınız sonuç nedir ?ofisin temizlenmiş olması peki temizlenmeye neden olan şeyin Ayşe Hanım ile tıpa tıp aynı özelliklere sahip olduğunu iddia edebilir misiniz ?
5-)Aslinda bir önceki arguman cevap olarak çok tanri iddiasının evrenin nedeninin antromoporf yapıda olmadığından dolayı cevaplamış olduk ancak şunları eklemek isterim .özelliklede politeizme karşı monoteizm savunmak için .bunu temellendirmek için ochkam ustirasi ni kullanabiliriz .
Bu bize bir olayin olabildiğince az ve basit olan açıklaması en makul olandır diyor kısaca .ve bu felsefeciler arasinda kabul görmüş bir söylem .Şimdi yine videoda verilen analoji üzerinden gidelim .
Eğer siz ödevinizi yapmamızsaniz ve bunu açıklamanız gerekiyor ise en az sayıda örnek vermeniz mantığa uygun olur ve inandırıcılık derecesini artırır .
Mesela sadede elektrikler kesildi derseniz inandırıcı olur ama açıklamanın sayısını çoğaltır iseniz yani annem hastalandı sular yoktu babaannem ameliyat oldu gibi şeyleri de eklerseniz bir insanın başına bunların aynı anda gelme ihtimalinin mantığa aykırı gelmesi yüzünden işleriniz zorlaşır .tanri veya tanrilar konusundada şöyle düşünebilirsiniz birden çok tanri olması bize mantığın her tanrının ayrı kural koyması ayrı düzen koyması mantığını uyandırır .durum böyle olmadığına göre tek tanri inancı daha makuldur .peki sorunuz etrafında düşünelim .
"Aynı düşünen aynı düzen koyan tanrilar olması "
Bunuda şöyle değerlendirelim tek tanri inancına ve çok tanri inancına sahip olan kimseler nasıl açıklamalar yapicak veya kabuk edecek bakalım .
1.durum :eğer bir insan tek tanri inancına sahip ise
-sadece tanrıya inanamasi veya varligina arguman sunması yeter .
2.durum :eğer bir insan çok tanri inancına sahip ise
1-)bu tanrıların var olduğuna dair mantık yürütmesi nedir ?
2-)bu tanrıların anlaştığı ve aynı hareket ettiğine dair tek tanri inancına karşı yürüttüğü mantık nedir ?
3-)bu tanrıların tam olarak sayısı hakkinda düşüncesi nedir ?
4-)bu tanrıların sonsuz gucte veya birbirleri arasında güç dengesi olup olmadığına dair mantık yürütmesi nedir ? (Bu sorunun sebebi bu tanrilar bir güç sahipi veya bir eylem gerçekleştirmek için birbirine bağlı olmalı veya izin almali dediniz gibi anlaşmak için birisi diğerini dinlemeli buda klasik teizmdeki tanri inancına uzak )
Görüldüğü gibi eğer bir tanrı inancına sahip olunacaksa bunun monoteist (tek tanrılı )bir inanc olması politeist (çok tanrılı ) bir inanc olması gerek ochkam ustirasi mantığı gerekse klasik teizm mantığı açısından daha makul .
6-)Hume'un evren ile canlı organizmalar arasında kurduğu ilişki makul mu ?evrenle canlı organizmalar arasında ilişki kursak bile evrendeki düzen ile karşı karşıya kalırız .swinburne bu olayı çok güzel aciklamakta bununla ilgili yazim olacağı için ve diamond tema videosunda bunu kullanmadığı için bu elestiri daha sonra ele alıcam .
7-) hume nun şans faktörüne dayandırdığı itiraza gelince : evren bir zamanlar kaos içinde bulunmuş olabilir şu anki düzenli evrende böyle bir durumundan türemis olabilir .hume evrenin şu anda acıklanması gerektigi bir kaos durumunda bulunmadığı gerceğini etkilemei gerekmeyen bir mantıksal bahsetmektedir evren hakkında şans faktörünü işin içine katmaksızın yapılan acıklamaların güvenirliği her gecen gün artmaktadır swinburen un de one sürdüğü gibi bir şeyin bir şeyin 1960 da düzenli hareket ettiğini söyler ve o şeyin 1961 1962 vs. düzenli hareket etmeye devam ettigine sahit olursak baştaki iddamızın ğüvenirligi giderek azalır .her ne suretle olursa olsun bir sey sans eşeri vuku buluyorsa orada nedensellikten veya gerceklesmekte olan bir plandan bahsedilemeyecegini düsünmem,z niçin gereksin ?papa nın romada ABD baskanın ise newyork ta aynı anda hapşırdıklarını varsayalım hapşırma eylemindeki bu eş zamanlılıga bir seyın neden oldugunu düşünmemiz mi gerekir ?elbette gerekmez .bu tamamem tesadüfi bir seydir .fakat papa ve başkanın hapsırmalarının nedensel bir açıklama bir açıklamasının varsayma eğiliminde olmazdık .
Hume'un son tespitine nasıl bir cevap verilebilir ?bu tespit bir yönü itibari ile tamamem doğrudur .mesela bazı doğal hadiseler vb. fakat her tikel seyin başka tiken şeylere hizmet ettiğini düşünmediğimiz sürece .bu durum tasarı argumanini savunanları yildirmaması gerekir bununla ilgili çok güzel bir yapboz analojisi örneğin var "Hassas ayar argumani ve eleştirileri "adli yazımda okuyabilirsiniz.
Daha da yükseeceğinden emin olabiirsin...
Muslumanim fakat arkadasimizin bilgi birikimine ve dili kullanma şekline hayran kaldım keske müslümanların çoğu da böyle araştırmacı olsa
O zaman musluman olmazlar
@@batuhanyayla7214 Bilgi birikimi ve hitabet agnostiklerin zimmetinde olan bir sey mi? Icinizin pisligini dokup nasil da salyanizi etrafa bulastirma derdinizdesiniz yazik...
@@caucassianmuslim936 wtf ne pisligi doktum doken sensin
@@caucassianmuslim936 hayır bilgili ve araştırmacı insanlar zaten bilgdikleri için müslüman kalmaz demiş
@@Holkopalak bilim adamlarının 97%i evrime inanıyor ve 95% i müslüman değil.(bu 2 sayının yeri değişik ola bilir)
Çağrılabilecek en mükemmel kişiyi çağırmışsınız.
Diamond tema görüldüğü üzre sizin bilgisizliginizden yararlanmış .
ruclips.net/video/szx3ULTMnAo/видео.html
merhaba dostlar ,
Bügünkü konumuz tasarı argumanına karşı Hume'un getirdiği eleştirileri incelemek olacak .Birde diamond temanın bunu videosunda nasıl kullandığı.
1-)Hume'un işaret ettiği ilk nokta bir sonuçtan hangi çıkarımlarda bulunabileceğimiz ile ilgilidir .Bir sonuçtan hareketle bir özel sonuca ulaştığımızda birini ötekine uyumlu hale getirmemiz gerekir .Nedene sonucun üretilmesi için tam anlamıyla yeterli olanın haricinde nitelik atfedilmesi kesinlikle kabul edilemez .Hume şunlarıda ekler eğer tasarıcının planın açıklaması gerekiyorsa ,açıkla ;fakat yalnızca tasarıcı bir varlığa müracaat etme sureti ile açıkla .son olarak ise bu tasarıya tanrı demek tasarının sağladığı delilerin ötesine geçmek olur der ,Hume .
cevap 1-)Hume belirli bir sonucu açıklamak için zorunlu olandan fazlasını varsaymamız gerektiğini söylerken kolayca geri çevrilemeyecek bir tespitte bulunur .Bazı nedenlerin bazı sonuçları doğurmak için yeterli karakteristikler dışında karakteristiklere sahip olduğunu kimi zaman makul bir şekilde iddia edebiliriz .Eğer x 'i bir insanın yaptığını bilirsem bunu yapanın bunu yapanın iki kolu olduğunu sahip olduğunu pekâla savunabilirim.Fakat hata yapmışda olabilirim . Yani bassettiğim yapıcı tek kolluda olabilir .
2-)Hume'un ikinci tespiti ise sadece tek bir tane evrenin mevcut olduğudur .Hume şöyle der "iki tür nesnenin bunlardan birini gördüğüm yerde alışkanlık neticesi diğeri nin varlığını cikarsayabilirim;ben buna tecrübeden doğan arguman adını veriyorum "fakat diye devam eder ,bu çıkarı fikri tasarım argumani savunucuları için kullanılamaz .Niçin ?çünkü der ,sadece tek bir alem vardır .
Hume'un sadece bir tane alemin var olduğu yönündeki tespiti de böyle bir tespit yapılmasına salık verecek bazı hususlar içermektedir. bizler genellikle sonuçtan nedene doğru yaptığımız akıl yürütmelerde daha önceki örneklerin sağladığı bilgilere güveniriz.Paris 'ten gelen ve üzerinde "umarım iyisindir ,sevgiler ,ben "yazan bir mektup sizi şaşırtabilir ama ben böyle bir mektup almış olsaydım sürekli aynı şeyi yazan belirli bir arkadaşımdan geldiğini anlardım .Siz şaşırırken benim bu sonuca çıkarım vermemi sağlayan şey nedir ?
3-)mevcudiyetini şeylerin var olma biçimlerinden cikarsayabilecigimiz bir düzenleyinin var olduğunu kabul ettik diyelim böyle bir düzenleyici de açıklama gerektirmez mi ?Hume 'un bir sonraki argumanina göre bu sorunun cevapi evettir.Hume şöyle der ,"Eğer akıl neden ve sonuçla ilgili bütün o sorular hakkında aynı şekilde sezsiz kalmayacaksa bu önermenin en azından zihinsel bir dünyanın veya idealar aleminin ,tıpkı maddi dünya ve nesneler alemi gibi bir nede muhtaç olduğu düşüncesi akla gelecektir ."
4-)Hume'un dördüncü tespiti bir soru formatında düzenlenmiştir ."neden mükemmel bir antromoporf olmasın ?"diye sorar Hume .ve devam eder ,"tanri veya tanrilar maddi olduğu ;gözlerinin ellerinin burunların ağızlarının vb olduğu iddia edilmesin?"insanlar evrene bakarak bir tasarlayıcı olduğunu düşünürler .bunuda evrende gördükleri ile temellendirirler fakat bu tasarımların sahipin antromoporf bir yapıda olduklarını bildikleri halde evrenin tasarlayicisina hiç bu gözle bakmazlar .
5-)Hume bir önceki eleştirisine benzer şekilde eğer tasarlayici antromoporf bir yapıya sahip ise ve alem çok komples bir yapıda ise ben komples yapıların birden fazla tasarlayicisina olduğunu düşünürüm ozaman tanrı nin tek olmadığını düşünmek gerekir der .
6-)Hume alemin bitki gibi yaşayan bir organizma olabileceğini iddia eder .
7-)Hume evrenin var olmasının tamamem bir rastlantı olabileceğini iddia eder .
Hume son itirazın da işe aslında tasarı argumanin tümüyle başarısız olduğunu çünkü evrende çok sayıda düzensiz şey olduğu söyler .
cevap 1-)Hume ilk elestirisinde alemdeki düzenin bir tasarlayicisi olduğu sonucuna ulaşsak bile bunun en fazla onun sadece bir tasarıcı olduğunu soyleyebilegimizi söylüyor .o ,bizim tanrı seçeneğimizi kullanma hakkımızın olmadığı düşünür .insanın alemde gozlemledigi düzeni alemin dışındaki bir nedene atfetmeye iten husus düzene neden olan şeyin gayri maddi ,bir plan doğrultusunda hareket eden ,güçlü olduğu varsayımında nedenidir aslında .etkili olmasi icin güçlü olmalı ,alemin dışında olduğuna göre gayri maddi olmalı .öyleyse tasarı argumanin iddia ettiği gibi alemdeki düzenliligi ona dahil olmayan bir şeye atfetmekte haklıysak ,üretici varliktan daya fazlasını çıkarma hakkına da sahipi demektir .mesela " john benim odamda miydi değil miydi diye merak ettiğimi varsayin.john a işaret eden ve buradayim diyen bir notta hareketle onun odamda bulunmuş sonucuna ulsabilirm .Eğer bir kimse bana john un altı ayak uzunluğunda olduğunu elimdeki notun ise bu uzunluktaki birinin odamda bulunmuş olmadığını gösterdiğini bu nedenle söz konusu notun john un varligina işaret etmedigini söylerse john un yazma kabiliyeti olduğunu söz konusu notun john un varligina işaret ettiğini soyleyebilirim."Aynı şekilde tasarı argumanini savunan biri bu arguman tanrı yi ona atfedilen sıfatların tamamı ile ispatlayamiyor
olabilir fakat onun var olduğunu destekliyor niteliktedir diyebilir .
cevap2-)peki Hume'un tasarı argumanin başarısızlığının tek bir alem olduğuna bağlamasına ne demeli ?bir şeyin tavsiye edilmesini sağlayacak bazı yönleri olmamasına rağmen bu düşünce elestiriye tutulabilir .zira örneği olmayan bir şeyin hiç bir şekilde gündeme getirilemeyecegi ve cevaplandirilamaycagini kabul etmek yanlıştır .Şüphesiz bilim adamları örneği olmayan örneği olmayan bir çok şeyi açıklamaya çalışır bunun en güzel örneği insan ırkının kendisi ve alemdir.
3-Hume'un üçüncü argumani makuld mudur ? bu arguman a' yı b ile açıklayıp b 'nin açıklamasını istemeyen bir kimsenin a'yıda aciklayamayacagını savunur .Hume'un diyoglarlar adlı kitabında bir karekterinde söylediği gibi "gündelik hayatta bile her hangi bir olay için bir neden tespit edersem ;bu nedenin nedenini tespit edemiyor olmam ve hic durmadan baştan başlaması münkün ber soruyu açıklayamamam bir itiraz gerekçesi olabilir mi ?fakat bu noktada Hume'a verilebilecek daha iyi bir cevaptan söz edilebilir .düzenden sorumlu olan bir şeyin bir nedene ihtiyaç duyduğunu niçin varsayalım ?mesela şişeleri doldurmak için tasarlanmış bir fabrika makinasını ele alalım .o bir düzenin örneği iken onu tasarlayan düşünce düzenlilik sergileyen düzenin kaynağıdır .onların düzenliligi sergilemesi gereken müstakil nesneler aramamız gerekmez .
Hume evrenin tasarlayıcısında antromoporf bir yapıda olması gerektiğini söylerken hakkımıdir peki .bunu iki noktadan elestiriye biliriz ilkin evrenin tasarlayacisi evrenin dışında olduğuna göre maddi olamaz bundan çıkan zorunlu sonuç ile antromoporf bi yapida da olamaz.ikinci ise tasarı argumani evrenin tasarlayicisi nin
operasyonları önce var olduğu cikariminda bulunmayı gerekcelendirmeyi sağlayacak nedenlerin bütün nitelikleri paylaştığı sonucuna ulaşmak zorunda değildir .çünkü analojiyi göre A B'yi açıklıyorsa C B'yi andırıyorsa tam olarak A 'ya benzeyen şeylerin C'yi de açıklaması zorunluluk değildir .şu analoji size yardımcı olacak .
"bir ofiste çalıştığınızı düşünün ve bu ofisinizi her gün öğle yemeğinde önce Ayşe hanım isimli bir kimse siz öğle yemeğinde iken temizliyor pazartesi günü Ayşe hanımın işten kovulduğu haber alıyorsunuz .ve o gün öğle yemeğine gidiyorsunuz döndüğünüzde ise ofisin dağınık ve kirli bırakmanıza rağmen düzenli ve temizlenmiş olduğunu farkediyorsunuz ."şimdi çıkartacağınız sonuç nedir ?ofisin temizlenmiş olması peki temizlenmeye neden olan şeyin Ayşe Hanım ile tıpa tıp aynı özelliklere sahip olduğunu iddia edebilir misiniz ?
5-)Aslinda bir önceki arguman cevap olarak çok tanri iddiasının evrenin nedeninin antromoporf yapıda olmadığından dolayı cevaplamış olduk ancak şunları eklemek isterim .özelliklede politeizme karşı monoteizm savunmak için .bunu temellendirmek için ochkam ustirasi ni kullanabiliriz .
Bu bize bir olayin olabildiğince az ve basit olan açıklaması en makul olandır diyor kısaca .ve bu felsefeciler arasinda kabul görmüş bir söylem .Şimdi yine videoda verilen analoji üzerinden gidelim .
Eğer siz ödevinizi yapmamızsaniz ve bunu açıklamanız gerekiyor ise en az sayıda örnek vermeniz mantığa uygun olur ve inandırıcılık derecesini artırır .
Mesela sadede elektrikler kesildi derseniz inandırıcı olur ama açıklamanın sayısını çoğaltır iseniz yani annem hastalandı sular yoktu babaannem ameliyat oldu gibi şeyleri de eklerseniz bir insanın başına bunların aynı anda gelme ihtimalinin mantığa aykırı gelmesi yüzünden işleriniz zorlaşır .tanri veya tanrilar konusundada şöyle düşünebilirsiniz birden çok tanri olması bize mantığın her tanrının ayrı kural koyması ayrı düzen koyması mantığını uyandırır .durum böyle olmadığına göre tek tanri inancı daha makuldur .peki sorunuz etrafında düşünelim .
"Aynı düşünen aynı düzen koyan tanrilar olması "
Bunuda şöyle değerlendirelim tek tanri inancına ve çok tanri inancına sahip olan kimseler nasıl açıklamalar yapicak veya kabuk edecek bakalım .
1.durum :eğer bir insan tek tanri inancına sahip ise
-sadece tanrıya inanamasi veya varligina arguman sunması yeter .
2.durum :eğer bir insan çok tanri inancına sahip ise
1-)bu tanrıların var olduğuna dair mantık yürütmesi nedir ?
2-)bu tanrıların anlaştığı ve aynı hareket ettiğine dair tek tanri inancına karşı yürüttüğü mantık nedir ?
3-)bu tanrıların tam olarak sayısı hakkinda düşüncesi nedir ?
4-)bu tanrıların sonsuz gucte veya birbirleri arasında güç dengesi olup olmadığına dair mantık yürütmesi nedir ? (Bu sorunun sebebi bu tanrilar bir güç sahipi veya bir eylem gerçekleştirmek için birbirine bağlı olmalı veya izin almali dediniz gibi anlaşmak için birisi diğerini dinlemeli buda klasik teizmdeki tanri inancına uzak )
Görüldüğü gibi eğer bir tanrı inancına sahip olunacaksa bunun monoteist (tek tanrılı )bir inanc olması politeist (çok tanrılı ) bir inanc olması gerek ochkam ustirasi mantığı gerekse klasik teizm mantığı açısından daha makul .
6-)Hume'un evren ile canlı organizmalar arasında kurduğu ilişki makul mu ?evrenle canlı organizmalar arasında ilişki kursak bile evrendeki düzen ile karşı karşıya kalırız .swinburne bu olayı çok güzel aciklamakta bununla ilgili yazim olacağı için ve diamond tema videosunda bunu kullanmadığı için bu elestiri daha sonra ele alıcam .
7-) hume nun şans faktörüne dayandırdığı itiraza gelince : evren bir zamanlar kaos içinde bulunmuş olabilir şu anki düzenli evrende böyle bir durumundan türemis olabilir .hume evrenin şu anda acıklanması gerektigi bir kaos durumunda bulunmadığı gerceğini etkilemei gerekmeyen bir mantıksal bahsetmektedir evren hakkında şans faktörünü işin içine katmaksızın yapılan acıklamaların güvenirliği her gecen gün artmaktadır swinburen un de one sürdüğü gibi bir şeyin bir şeyin 1960 da düzenli hareket ettiğini söyler ve o şeyin 1961 1962 vs. düzenli hareket etmeye devam ettigine sahit olursak baştaki iddamızın ğüvenirligi giderek azalır .her ne suretle olursa olsun bir sey sans eşeri vuku buluyorsa orada nedensellikten veya gerceklesmekte olan bir plandan bahsedilemeyecegini düsünmem,z niçin gereksin ?papa nın romada ABD baskanın ise newyork ta aynı anda hapşırdıklarını varsayalım hapşırma eylemindeki bu eş zamanlılıga bir seyın neden oldugunu düşünmemiz mi gerekir ?elbette gerekmez .bu tamamem tesadüfi bir seydir .fakat papa ve başkanın hapsırmalarının nedensel bir açıklama bir açıklamasının varsayma eğiliminde olmazdık .
Hume'un son tespitine nasıl bir cevap verilebilir ?bu tespit bir yönü itibari ile tamamem doğrudur .mesela bazı doğal hadiseler vb. fakat her tikel seyin başka tiken şeylere hizmet ettiğini düşünmediğimiz sürece .bu durum tasarı argumanini savunanları yildirmaması gerekir bununla ilgili çok güzel bir yapboz analojisi örneğin var "Hassas ayar argumani ve eleştirileri "adli yazımda okuyabilirsiniz.
Yalnız diomand tema 21. Yüzyılda hadis uydurdu:)
Efe Aydal da mükemmel bir adam
kendine ozgu ve kendisinin dogrulari bir durusu var ,bununla birlikte,,beni ilgilendiren yónú samimi ve durust olmasiydi
bir online oyunda geçen sohbette agnostiğim dediğimde adamın biri(şeriatçı) kız düşüyomu öyle diyince diye başlayıp 20 dk küfür etti ailevi değerlerimden başlayıp inancıma ve zekama kadar. :DDDDDDD
agnostizmde kız düşüyor mu bilmem ama şeriatçılar 2 eş almayı bekliyor onu biliyorum
@@lillyms1 2 değil 4 moruq
@@yigittiken7605 anca rüyanda :)
@@efektbey5911 ne diyon aga anti şeriatım
@@yigittiken7605 şakasına dedim reis
Pırlanta gibi çocuk.
💍
İnce
💎
Kafirin teki
@@Furkan_KAYA41 ?
Agnostik magnostik adam çok yakışıklı
Bruh moment
@@Laturqie o ne la
@Barış Dursun bruh
@@torpik16 Bruh
@@bahti bruhhh
Videonun her saniyesi, kurulan her bir cümle insanları aydınlatmak farklı bakış açıları kazandırmak sorgulamak merak etmek araştırmak gibi şeylere teşvik etmek amaçlı. O kadar güzel ki böyle olması, ki kendisi de amacımı bir şeyler üretmek olarak görüyorum diyor. İnsanları ileriye taşımak, daha fazla düşünür olmasını sağlamak, daha fazla filozof olmasına katkıda bulunmak, insanların araştırıp önüne konulanı sorgulamadan yememek gibi bir sürü şeyi başarmış oldu şu 24 dakikalık videoda. Çok başarılı
Diamond Temanın , kendi inancını ve bilimsel temelini detaylı olarak anlattığı 2 videosu var..
* " Neden AGNOSTİĞİM " ............... ruclips.net/video/BlB8VETQ0y0/видео.html
* " Kuran Mucizeleri Gerçekmi " .... ruclips.net/video/Epmr0arUjXs/видео.html
Kanalını takıp ettıgım ve tum vıdeolarını ızledıgım bır arkadas . Goruslerımız aynı . Bende 28 yasındayım ve yaslarımızda hemen hemen aynı . Bu yaslarda bu tur arastıran sorgulayan ınceleyen insanların olması cok hoş . Kalıplasmıs seylere ınanıp bır sığır gibi onune ne konulursa yiyen koyulmassa aç duran fakat etınden sutunden hatta dıskısından bıle faydanılan somurulen nesıller ıstemıyorum . Bu kardesımı gordugumde mutlu oluyorum kanalınıza konuk etmenız cok hoş olmus . Basarılarının devamını dılıyorum dıamond'un . Umarım bır gun karsı karsıya gelır ve bıraz muhabbet ederiz .
Agnostiklere cevap
ruclips.net/video/u2_9QMWCmTs/видео.html
Efe Aydal'ın videosunun yarısı tıraşlanmıştı bakalım bu videonun ne kadarı buhar oldu.
Efe aydal kim ya :) dar görüşlü ateistin biri. Bu adamla kıyaslanamaz
@@aryanist Efe Aydalın tarzını üslubunu sevmeyebilirsin ancak şunu kabul etmelisin kendisi teist olmayan insanların sesi olmuştur.
2.30 saatten 24 dkye indirmisler diamond tema instadan öyle demiş.
@@aryanist iki karşılaştırılamaz insanı karşılaştırmışsın, bravo!
@@aryanist ikisinin inanışları,anlattıkları farklı olabilir,fakat bu adamın iyi izleyicisiysen eğer tavsiye ettiği kanallarda Efe Aydalı bulabilirsin, aynı şekilde Efe Aydalın internet sitesinde tavsiye ettiği kanallar arasında Diamondun kanalıda var yani senin sandığın gibi dar görüşlü değil her kafadan fikre önem veren biri, www.efeaydal.com/kirli12 kanıt istiyorsanda burdan bakabilirsin
Çocuklarınıza kitap okursa nasıl da kendini rahatça ifade edebileceğini anlatmayı düşünürseniz düşünmeyin, bu videoyu izletin :) Diamond kardeşimiz gerçekten de verdiği örneklerle konuya olan hakimiyetini taraflı tarafsız herkese gösteriyor. Başarılarının devamını diliyorum 🙏
Videosuna attigim eleştirileri işik hiziyla imha ettigi için her ortamda paylaşacagim !
Türkiye'nin de artik dünya çapinda bir filozofu var dediler geldik... Bir kaç videosunu izledik. Bu Diamond Tema Kitap filan okumuyor, directement tribünlere oynuyor.
Ama sözlerinin detayında onun filozoftan daha öte bir şey olduğu su götürmez bir gerçektir.
öyle ki bu Diamond her anlamda insan denen muamma varlığın en cin fikirlisi ve dahi aynı zamanda ticari zekasiyla en iş bileninin sıfatını almayı bile hak eder.
Ve tabi bunlari söylememe bile gerek yok. Düşmanlarini kendi üzerinden prim yapmakla suçlarken, o kisa zamanda zengin olmayi bilmiştir.
Kimilerine göre onu eleştiremezsin ve ondan hiçbir zaman daha çok bilemezsin çünkü etraf onu savunmaya hazir bekleyen ergenler kayniyordur ve
o şu anda kitap okuyordur…her daim kitap okuyordur.. yalniz kitap okuyordur :))
Yani öylesine değişik bir tür, hatta "Aliendir"kendisi, belkide bir "Übermensch".
Evrensel klisesi hristiyanlik konusunda getirdigi kritigi, güzel çürütmüş. Tevrat eleştirisi de amatörce, internette dolaşan yalan yanliş
bilgilerin üzerine video çekmiş hepsi bu.
Kitap okumayan bir millettik bu boşlugu, bu ve bunun gibiler iyi doldurdular. Ne diyeyim? Söylesem tesiri yok, sussam gönül razi degil !
Bu da Kuran hakkinda çektigi videoya gelsin.
1)Diamond "atilan suyun" testislerde mi üretildigini söylüyor? Bana mi öyle geldi? Sesli güldüm kendisine…Ya ayetteki suyu spermle kariştirmiş yada bilinçli çarpitmiş, bilgisi gerçekten ilkokul seviyesindeymiş. Sana okullarda ögrenemedigini, ben izah edeyim! Ayetin konusu olan “atilan suyun” sadece %1 - %5 kadari testislerde üretilir ve yukarida diger sularla birleşerek bir karişim olarak atilir. Simdi su nerden geliyormuş testislerden mi?
Ayrica "Kuranin yazari testislerde sperm (sperm diyorum bak "atilan suyla" karistirmayasin) üretildiginden habersizdi"iddianda çürük.
Peki bu hadisi nereye koyacagiz mesela ?
"Erkeklik yumurtalarimizi çikartip hadim olalim mi? diye sorduk resulullah bizi hadim olmaktan nehyetti" (Buhari/nikah/8).
Sen neyin iddiasindasin süper zeka? :))
Yok ben suyun atildigi bölgeye "iki kemik arasina"takildim diyorsan, kaburgayla omurga arasina insan anatomisinde"Torso" denir ki üreme organlarida pek çok organ gibi buradadir.
Pekala buna vurgu yapilmişda olabilir.En azindan senin saçmaliklarindan kulaga daha makul geliyor:)
Dinleyici kitlen kim senin? Içinde yada yakin çevrende hiç mi bir bu konunun uzmani mesela bir ürolog yahut bir ilahiyatçi yok.
Keşke video çekmeden, önünde durdugun kitapliktaki kitaplari okusaydin en azindan okudugunu anlama kabiliyetin gelişirdi" :)
2)Adam açiktan yalan söylüyor ama muthiş bir özgüvenle yapiyor."Su kutleleri karişiyor" diyor. Yukardan bakinca öyle gözüküyormuş!
Dünya üzerinde tek bir homojen ayni sicakliga, basinca ve tuz oranina sahip su kutlesinden söz edebilirmiyiz?
Yoksa sular arasinda bir ayriklik söz konusu mu?
Ayrica bu denizlere bu isimleri kim vermiş? Peki bunlarin dogal “SINIRLARI” varmi ? Bu “SINIRLAR” insanlarin çizdigi “SINIRLARLA” ayni mi?
Ferdinand Macellan’in, Dio'nun yahut onun, bunun isim verdigi denizlerin, okyanuslarin SINIRLARINI (ki bunlar tarih boyunca surekli degişmiş)
Allah neden mutlak “SINIR” kabul etsin ve kitabinda buna vurgu yapsin?
Okyanuslarin içi cadi kazani gibi binlerce deniz, göl, irmak... ayrik duran tonlarca "su kütlesi" var. "Su kütlesinden" musluktan akan suyu anliyorsun demek. :)
Kocaman "SU KUTLELERI" bunlar!Dünya üzerindeki okyanuslar,denizler gibi “büyük su kütlelerinden” bahsediyoruz burada.
Evet aralarinda bir difuzyon var ama birbirlerini geçip, birleşip "TEK BIR SU KUTLESI" olabilmişler mi milyonlarca yilda?
Sen onu söyle bana, iki kolu iki bileklikli süper kahraman! :)))
Hem "Berzah" kelimesinden keskin bir "SINIR" anlami da çikmaz. “BERZAH” = "BEKLEME NOKTASI", "PERDE" anlamindadir. "Berzah alemi" islam eskatolojisinde öldükten sonra ölenlerin gittiği ve kıyamete kadar kaldıkları düşünülen âlem, bekleme yeridir mesela.
Yahut Berzah, PERDE'nin işigi süzüp karanligi ve aydinligi ayirdigi gibi ayirir iki farkli su kutlesini.
Ayrica “karişmak” diye çevrilen B-G-Y (La yebgiyan) kelimenin köküdür, SINIRI ASMAK, TECAVUZ ETMEK, IHLAL ETMEK anlamina gelmez mi diyorsun? Bak iyi araştirdin mi?
Arapçada manzum bir eseri eleştiriyorsan, biraz Arapça ögren kardeş, Arapça!
Ayrica “tatli sudan sudan inci mercan çikiyormuş, bilimsel bir hata buldum” diyorsun. Dikkat ettim hemende hata buluyorsun. Sakin ol yigidim heybetini gizli tut:)
Furkan suresini (53), Rahman suresine (19-20) ekliyor meal yapanlarin parantez içinde yazdigini bir sureymiş gibi anlatiyorsun.
Rahman suresinde nerede "tatli su" ifadesi? Yahut Furkan suresinde nerede "inci mercan"?
Her iki surede benzer fenomenler vurgu oldugundan dolayı aynı olay anlatılıyor gibi algılanmışsin ama, iki surenin bağlamları ve anlattıkları şeyler çok farklı.
Allahta vermeyince olmuyor işte, zorlaya zorlaya omurilik soganini yakacaksin.
"Başka bir su kutlesi kastedilmiş olamaz mi? Belki biraz daha ararsak buluruz...Maalesef bulamayiz arkadaslar" dedin ve beni kalbimden vurdun:) Dört metre kare odanda hakikatin sirrina erdin ama daha insanlik olarak dünya üzerindeki okyanuslarin % 20 si hakkinda bilgi sahibi oldugumuzu,%80 nin keşfedilmeyi bekledigini bilmiyorsun :)))
Bu mudur nesnel araştirmacilik? Bu ne aymazlik! Ha yine senin sözünü sana hatirlatayim "şu gavur icadini dogru düzgün kullanalim arkadaşlar, dimi ama ?
3)Ayrica"Dünyanin döşenmesini "pizzanin üzerinin döşenmesine benzetiyor. Döşek dediğimiz şey düz değildir ve üstüne konulduğu şeyin şeklini alır. Waterbed’lerde büyüyen senin gibi körpelere döşegi anlatmakta zorlaniyoruz ama Turkçede "döşemek" fiilinin farkli şekillerdeki nesnelerin döşenmesi için kullanildigini ve döşemenin dümdüz durmayarak, o nesnenin şeklini aldigini bilmen lazim.
Hem de yerkabuğu Kuran'ın dediği gibi sonradan şekillenmiş/döşenmiştir. Ve Hâlâ şekillenmeye devam etmektedir. “Hakkim yenildi”, “önümü kestiler”, “hocalarim beni kiskandi ” diye şikayet etmek yerine gidip bir diploma sahibi olmayi denesen fena mi olur?
Burada yazar “Diamond” denen vasat youtuber'a sesleniyor...
4)"Yakin gögün" kuranda "yildizlarla süslü ve yildizlarin da atiş taneleri" diye anilmasi bile bir mucize. çünkü gözlemlenebilir evrende yildiz kumeleri manciniktan atilmiş "rum ateşi" gibi ilerliyorlar, bilinmeze dogru."Saçilmiş kum taneleri" gibiler evrende. Bir yönleri var yani. Yalniz dikkat et teleskopla bakarsan gözüne kum kaçmasin! :)
Güneşimizin dahi bir yönü var biliyor musun? Solar Apex yörüngesinde Vega Yıldızına doğru hareket eder.
Bak bu seferde şeytanlari göremiyorum dersen agzina küregi yersin. Onca felsefe okudum diyorsun, Kantin metafiziginde insan aklinin bu konuda otorite olmadigini hiçmi duymadin? Amatör felsefe meraklisi güzel kardeşim. :)
5)Demiri ister indirmiş olsun ister, nimet olarak anmiş olsun çok büyük ayet(işaret) Paristeki eyfel kulesi neyi sembolize ediyor acaba, Türk insaninin kendisini ancak 15 yil sonra anlayacagi güzel kardeşim?
6)Evrenin genişlemesi Zariyat 47 ?
* "Daha onceden boyle çevrilmiyordu, bu yeni meallerde boyle" iddiasi
///// Zariyat 47 TABERI TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir!
Biz göğü, güç ve kuvvetimizle yükselttik. Şüphesiz ki bizler o göğü genişletenleriz. O yarattıklarımızı ve yaratacaklarımızı içine alacaktır.
///// Zariyat 47 EBU'S-SUUD TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir
( Hanedan-i Osman zamanindan)
"Şu göğü de kendi ellerimizle biz kurduk ve biz hiç şüphesiz onu genişletmekteyiz (ona Kadiriz)."Yani biz,
I) Göğü, (Burasi senin için iyi oku :))
II)yahut gök ile yer arasını, Burasi senin için iyi oku :)
III)yahut rızkı…..genişletmekteyiz.
///// Zariyat 47 KADI BEYDAVI TEFSIRI Dikkat et meal degil tefsir!
"Göğü kuvvetle bina ettik ve gerçekten biz, elbette genişletenleriz".
I)Musi' gücü yetendir, vüs'den gelir ki, takat / güç manasınadır. Musi' de harcamaya gücü yeten (zengin) demektir
II)ya da göğü (Burasi senin için iyi oku :)
III)yahut onunla yerin arasını (Burasi senin için iyi oku :)
IV)veyahut rızkı…… genişletenleriz, demektir."
Daha pek çoklari var ama bu kadar yeter...Yani hiçbirşey bilmiyorsan (لموسعون) "Lemoosi'un" kelimesini Arapçasindan Google translator 'a tercüme ettirseydin degil mi?
* "Bu daha onceden biliniyordu, Papua Yeni Gine efsanelerinde de söyleniyordu" iddiasi.
Zaten Kuranin mesajida bu degil mi? "Biz bütün kavimlere peygamber gönderdik" bununla birşey ispat edemezsin.
*"Ya evren genişlemiyorsaaaa...Ya aletlerimiz bizi yaniltiyorsaaa..." iddiasi. Bu nasil bir kafa yapisi ? Pes dogrusu! Bu kadar cahillik ancak okuluna giderek olunur...
7)Yer ve gögün ayrilmasi olayina girmiyorum bile çünkü boş yapmişin.
Iyisin, hoşsun da, ot çektikten sonra, video çekmesen be kardeş !
8)Daglar konusunda da yaniliyorsun Diamond Tema! Dünya oluştugunda yeryüzü çok sarsintili bir yerdi, insanin dünyada"Dominant" oldugu dönem, daglarin oluştugu döneme denk düşer ki bu döneme jeoloji tarihinde "Cenozoïcum" denir.
Bak bu bilgileri sana Celal hocan bile anlatmaz degerini bil :)
Al bunlara bir itiraz getir! Videosuna attigim eleştirileri işik hiziyla imha eden speedy gonzales..
Benim için berbat bir araştirmacisin,ortalama bir youtuber, heyecanli bir ergen ve sanirim diplomasiz bir felsefe meraklisisin.
Not: Diamond tema denen şahsa yazilmiştir Agnostik, Deist ve Ateist arkadaşlar istifade edebilir
@@averroes6807 emek emek yazmışsın, bir sorunum yok da hakaretsiz eleştiri yapmanı tavsiye ederim
@@mephisto6169 Hakaret yok be kardes, biraz mizah kattik!
@@averroes6807 haklı bile olabilirsin ama yazım tarzın yüzünden ciddiye dahi alamıyorum seni
@@averroes6807 anlaşılan senin dinin para.Kendini diğerlerinde üstün görme çabası görüyorum senin gibilerden.Kendini geliştirmeye çalışan biri,herşeyi okuyup ezber yapmıyor
Allah a inanan biri olarak videolarını keyifle ve merakla izliyorum. Ne soyledigini bilen, süzülmüş bilgileri aktaran bilgisinden emin ve tereddutsuz konusan birisin. Bunu cok seviyorum. Sinan beyle olanların tadina doyum olmuyor. Dinimize saldiri yok ancak dusunebileni sorgulatir. Sorgulama ise geliştirir.
Senelerdir agnostik ateist'im, hayatımda böyle açıklayamadım kendimi. şok içindeyim. helal olsun. hitabet yeteneğine, bilgine, diline kurban be. Resmen muazzam bir video olmuş.
Diamond tema görüldüğü üzre sadece sizin cahillihinizden yararlanıyor yazık gerçekten .keşke biraz okusanız
ruclips.net/video/szx3ULTMnAo/видео.html
merhaba dostlar ,
Bügünkü konumuz tasarı argumanına karşı Hume'un getirdiği eleştirileri incelemek olacak .Birde diamond temanın bunu videosunda nasıl kullandığı.
1-)Hume'un işaret ettiği ilk nokta bir sonuçtan hangi çıkarımlarda bulunabileceğimiz ile ilgilidir .Bir sonuçtan hareketle bir özel sonuca ulaştığımızda birini ötekine uyumlu hale getirmemiz gerekir .Nedene sonucun üretilmesi için tam anlamıyla yeterli olanın haricinde nitelik atfedilmesi kesinlikle kabul edilemez .Hume şunlarıda ekler eğer tasarıcının planın açıklaması gerekiyorsa ,açıkla ;fakat yalnızca tasarıcı bir varlığa müracaat etme sureti ile açıkla .son olarak ise bu tasarıya tanrı demek tasarının sağladığı delilerin ötesine geçmek olur der ,Hume .
cevap 1-)Hume belirli bir sonucu açıklamak için zorunlu olandan fazlasını varsaymamız gerektiğini söylerken kolayca geri çevrilemeyecek bir tespitte bulunur .Bazı nedenlerin bazı sonuçları doğurmak için yeterli karakteristikler dışında karakteristiklere sahip olduğunu kimi zaman makul bir şekilde iddia edebiliriz .Eğer x 'i bir insanın yaptığını bilirsem bunu yapanın bunu yapanın iki kolu olduğunu sahip olduğunu pekâla savunabilirim.Fakat hata yapmışda olabilirim . Yani bassettiğim yapıcı tek kolluda olabilir .
2-)Hume'un ikinci tespiti ise sadece tek bir tane evrenin mevcut olduğudur .Hume şöyle der "iki tür nesnenin bunlardan birini gördüğüm yerde alışkanlık neticesi diğeri nin varlığını cikarsayabilirim;ben buna tecrübeden doğan arguman adını veriyorum "fakat diye devam eder ,bu çıkarı fikri tasarım argumani savunucuları için kullanılamaz .Niçin ?çünkü der ,sadece tek bir alem vardır .
Hume'un sadece bir tane alemin var olduğu yönündeki tespiti de böyle bir tespit yapılmasına salık verecek bazı hususlar içermektedir. bizler genellikle sonuçtan nedene doğru yaptığımız akıl yürütmelerde daha önceki örneklerin sağladığı bilgilere güveniriz.Paris 'ten gelen ve üzerinde "umarım iyisindir ,sevgiler ,ben "yazan bir mektup sizi şaşırtabilir ama ben böyle bir mektup almış olsaydım sürekli aynı şeyi yazan belirli bir arkadaşımdan geldiğini anlardım .Siz şaşırırken benim bu sonuca çıkarım vermemi sağlayan şey nedir ?
3-)mevcudiyetini şeylerin var olma biçimlerinden cikarsayabilecigimiz bir düzenleyinin var olduğunu kabul ettik diyelim böyle bir düzenleyici de açıklama gerektirmez mi ?Hume 'un bir sonraki argumanina göre bu sorunun cevapi evettir.Hume şöyle der ,"Eğer akıl neden ve sonuçla ilgili bütün o sorular hakkında aynı şekilde sezsiz kalmayacaksa bu önermenin en azından zihinsel bir dünyanın veya idealar aleminin ,tıpkı maddi dünya ve nesneler alemi gibi bir nede muhtaç olduğu düşüncesi akla gelecektir ."
4-)Hume'un dördüncü tespiti bir soru formatında düzenlenmiştir ."neden mükemmel bir antromoporf olmasın ?"diye sorar Hume .ve devam eder ,"tanri veya tanrilar maddi olduğu ;gözlerinin ellerinin burunların ağızlarının vb olduğu iddia edilmesin?"insanlar evrene bakarak bir tasarlayıcı olduğunu düşünürler .bunuda evrende gördükleri ile temellendirirler fakat bu tasarımların sahipin antromoporf bir yapıda olduklarını bildikleri halde evrenin tasarlayicisina hiç bu gözle bakmazlar .
5-)Hume bir önceki eleştirisine benzer şekilde eğer tasarlayici antromoporf bir yapıya sahip ise ve alem çok komples bir yapıda ise ben komples yapıların birden fazla tasarlayicisina olduğunu düşünürüm ozaman tanrı nin tek olmadığını düşünmek gerekir der .
6-)Hume alemin bitki gibi yaşayan bir organizma olabileceğini iddia eder .
7-)Hume evrenin var olmasının tamamem bir rastlantı olabileceğini iddia eder .
Hume son itirazın da işe aslında tasarı argumanin tümüyle başarısız olduğunu çünkü evrende çok sayıda düzensiz şey olduğu söyler .
cevap 1-)Hume ilk elestirisinde alemdeki düzenin bir tasarlayicisi olduğu sonucuna ulaşsak bile bunun en fazla onun sadece bir tasarıcı olduğunu soyleyebilegimizi söylüyor .o ,bizim tanrı seçeneğimizi kullanma hakkımızın olmadığı düşünür .insanın alemde gozlemledigi düzeni alemin dışındaki bir nedene atfetmeye iten husus düzene neden olan şeyin gayri maddi ,bir plan doğrultusunda hareket eden ,güçlü olduğu varsayımında nedenidir aslında .etkili olmasi icin güçlü olmalı ,alemin dışında olduğuna göre gayri maddi olmalı .öyleyse tasarı argumanin iddia ettiği gibi alemdeki düzenliligi ona dahil olmayan bir şeye atfetmekte haklıysak ,üretici varliktan daya fazlasını çıkarma hakkına da sahipi demektir .mesela " john benim odamda miydi değil miydi diye merak ettiğimi varsayin.john a işaret eden ve buradayim diyen bir notta hareketle onun odamda bulunmuş sonucuna ulsabilirm .Eğer bir kimse bana john un altı ayak uzunluğunda olduğunu elimdeki notun ise bu uzunluktaki birinin odamda bulunmuş olmadığını gösterdiğini bu nedenle söz konusu notun john un varligina işaret etmedigini söylerse john un yazma kabiliyeti olduğunu söz konusu notun john un varligina işaret ettiğini soyleyebilirim."Aynı şekilde tasarı argumanini savunan biri bu arguman tanrı yi ona atfedilen sıfatların tamamı ile ispatlayamiyor
olabilir fakat onun var olduğunu destekliyor niteliktedir diyebilir .
cevap2-)peki Hume'un tasarı argumanin başarısızlığının tek bir alem olduğuna bağlamasına ne demeli ?bir şeyin tavsiye edilmesini sağlayacak bazı yönleri olmamasına rağmen bu düşünce elestiriye tutulabilir .zira örneği olmayan bir şeyin hiç bir şekilde gündeme getirilemeyecegi ve cevaplandirilamaycagini kabul etmek yanlıştır .Şüphesiz bilim adamları örneği olmayan örneği olmayan bir çok şeyi açıklamaya çalışır bunun en güzel örneği insan ırkının kendisi ve alemdir.
3-Hume'un üçüncü argumani makuld mudur ? bu arguman a' yı b ile açıklayıp b 'nin açıklamasını istemeyen bir kimsenin a'yıda aciklayamayacagını savunur .Hume'un diyoglarlar adlı kitabında bir karekterinde söylediği gibi "gündelik hayatta bile her hangi bir olay için bir neden tespit edersem ;bu nedenin nedenini tespit edemiyor olmam ve hic durmadan baştan başlaması münkün ber soruyu açıklayamamam bir itiraz gerekçesi olabilir mi ?fakat bu noktada Hume'a verilebilecek daha iyi bir cevaptan söz edilebilir .düzenden sorumlu olan bir şeyin bir nedene ihtiyaç duyduğunu niçin varsayalım ?mesela şişeleri doldurmak için tasarlanmış bir fabrika makinasını ele alalım .o bir düzenin örneği iken onu tasarlayan düşünce düzenlilik sergileyen düzenin kaynağıdır .onların düzenliligi sergilemesi gereken müstakil nesneler aramamız gerekmez .
-)Hume evrenin tasarlayıcısında antromoporf bir yapıda olması gerektiğini söylerken hakkımıdir peki .bunu iki noktadan elestiriye biliriz ilkin evrenin tasarlayacisi evrenin dışında olduğuna göre maddi olamaz bundan çıkan zorunlu sonuç ile antromoporf bi yapida da olamaz.ikinci ise tasarı argumani evrenin tasarlayicisi nin
operasyonları önce var olduğu cikariminda bulunmayı gerekcelendirmeyi sağlayacak nedenlerin bütün nitelikleri paylaştığı sonucuna ulaşmak zorunda değildir .çünkü analojiyi göre A B'yi açıklıyorsa C B'yi andırıyorsa tam olarak A 'ya benzeyen şeylerin C'yi de açıklaması zorunluluk değildir .şu analoji size yardımcı olacak .
"bir ofiste çalıştığınızı düşünün ve bu ofisinizi her gün öğle yemeğinde önce Ayşe hanım isimli bir kimse siz öğle yemeğinde iken temizliyor pazartesi günü Ayşe hanımın işten kovulduğu haber alıyorsunuz .ve o gün öğle yemeğine gidiyorsunuz döndüğünüzde ise ofisin dağınık ve kirli bırakmanıza rağmen düzenli ve temizlenmiş olduğunu farkediyorsunuz ."şimdi çıkartacağınız sonuç nedir ?ofisin temizlenmiş olması peki temizlenmeye neden olan şeyin Ayşe Hanım ile tıpa tıp aynı özelliklere sahip olduğunu iddia edebilir misiniz ?
5-)Aslinda bir önceki arguman cevap olarak çok tanri iddiasının evrenin nedeninin antromoporf yapıda olmadığından dolayı cevaplamış olduk ancak şunları eklemek isterim .özelliklede politeizme karşı monoteizm savunmak için .bunu temellendirmek için ochkam ustirasi ni kullanabiliriz .
Bu bize bir olayin olabildiğince az ve basit olan açıklaması en makul olandır diyor kısaca .ve bu felsefeciler arasinda kabul görmüş bir söylem .Şimdi yine videoda verilen analoji üzerinden gidelim .
Eğer siz ödevinizi yapmamızsaniz ve bunu açıklamanız gerekiyor ise en az sayıda örnek vermeniz mantığa uygun olur ve inandırıcılık derecesini artırır .
Mesela sadede elektrikler kesildi derseniz inandırıcı olur ama açıklamanın sayısını çoğaltır iseniz yani annem hastalandı sular yoktu babaannem ameliyat oldu gibi şeyleri de eklerseniz bir insanın başına bunların aynı anda gelme ihtimalinin mantığa aykırı gelmesi yüzünden işleriniz zorlaşır .tanri veya tanrilar konusundada şöyle düşünebilirsiniz birden çok tanri olması bize mantığın her tanrının ayrı kural koyması ayrı düzen koyması mantığını uyandırır .durum böyle olmadığına göre tek tanri inancı daha makuldur .peki sorunuz etrafında düşünelim .
"Aynı düşünen aynı düzen koyan tanrilar olması "
Bunuda şöyle değerlendirelim tek tanri inancına ve çok tanri inancına sahip olan kimseler nasıl açıklamalar yapicak veya kabuk edecek bakalım .
1.durum :eğer bir insan tek tanri inancına sahip ise
-sadece tanrıya inanamasi veya varligina arguman sunması yeter .
2.durum :eğer bir insan çok tanri inancına sahip ise
1-)bu tanrıların var olduğuna dair mantık yürütmesi nedir ?
2-)bu tanrıların anlaştığı ve aynı hareket ettiğine dair tek tanri inancına karşı yürüttüğü mantık nedir ?
3-)bu tanrıların tam olarak sayısı hakkinda düşüncesi nedir ?
4-)bu tanrıların sonsuz gucte veya birbirleri arasında güç dengesi olup olmadığına dair mantık yürütmesi nedir ? (Bu sorunun sebebi bu tanrilar bir güç sahipi veya bir eylem gerçekleştirmek için birbirine bağlı olmalı veya izin almali dediniz gibi anlaşmak için birisi diğerini dinlemeli buda klasik teizmdeki tanri inancına uzak )
Görüldüğü gibi eğer bir tanrı inancına sahip olunacaksa bunun monoteist (tek tanrılı )bir inanc olması politeist (çok tanrılı ) bir inanc olması gerek ochkam ustirasi mantığı gerekse klasik teizm mantığı açısından daha makul .
6-)Hume'un evren ile canlı organizmalar arasında kurduğu ilişki makul mu ?evrenle canlı organizmalar arasında ilişki kursak bile evrendeki düzen ile karşı karşıya kalırız .swinburne bu olayı çok güzel aciklamakta bununla ilgili yazim olacağı için ve diamond tema videosunda bunu kullanmadığı için bu elestiri daha sonra ele alıcam .
7-) hume nun şans faktörüne dayandırdığı itiraza gelince : evren bir zamanlar kaos içinde bulunmuş olabilir şu anki düzenli evrende böyle bir durumundan türemis olabilir .hume evrenin şu anda acıklanması gerektigi bir kaos durumunda bulunmadığı gerceğini etkilemei gerekmeyen bir mantıksal bahsetmektedir evren hakkında şans faktörünü işin içine katmaksızın yapılan acıklamaların güvenirliği her gecen gün artmaktadır swinburen un de one sürdüğü gibi bir şeyin bir şeyin 1960 da düzenli hareket ettiğini söyler ve o şeyin 1961 1962 vs. düzenli hareket etmeye devam ettigine sahit olursak baştaki iddamızın ğüvenirligi giderek azalır .her ne suretle olursa olsun bir sey sans eşeri vuku buluyorsa orada nedensellikten veya gerceklesmekte olan bir plandan bahsedilemeyecegini düsünmem,z niçin gereksin ?papa nın romada ABD baskanın ise newyork ta aynı anda hapşırdıklarını varsayalım hapşırma eylemindeki bu eş zamanlılıga bir seyın neden oldugunu düşünmemiz mi gerekir ?elbette gerekmez .bu tamamem tesadüfi bir seydir .fakat papa ve başkanın hapsırmalarının nedensel bir açıklama bir açıklamasının varsayma eğiliminde olmazdık .
Hume'un son tespitine nasıl bir cevap verilebilir ?bu tespit bir yönü itibari ile tamamem doğrudur .mesela bazı doğal hadiseler vb. fakat her tikel seyin başka tiken şeylere hizmet ettiğini düşünmediğimiz sürece .bu durum tasarı argumanini savunanları yildirmaması gerekir bununla ilgili çok güzel bir yapboz analojisi örneğin var "Hassas ayar argumani ve eleştirileri "adli yazımda okuyabilirsiniz.
@@emerhaba1249 Hocam selamlar, videonu izledim, yazını okudum. Öncelikle buradaki insanlara cahil demeniz ne kadar doğru? Kimin ne iş yaptığını, uzmanlık alanının ne olduğu bilemezsiniz.
Videonda Diamond'a yönelttiğin eleştirilerinin çoğunlu "Kendi fikri değil, Kant'ın fikri" gibi eleştiriler. Geri kalan kısmında zihin yapılarınızın uyuşmamasından bahsediyorsun esasında.
Bir insan kendi düşüncesine yakın diye başka birine ait bir düşünceyi benimsiyorsa bu onu kötü, yalancı ve pozcu biri mi yapar?
Bu tarz felsefi düşüncelerde bir çok fikir ayrılığı elbet oluşur çünkü; felsefe zihin yapısı meselesidir biraz. Sırf senin düşünce sahip değiliz diye cahil değiliz kanımca.
@@AtaberkUyaroglu
Öncelik merhaba.
Ben diamond i kendi fikrimle uyuşmadığı için kötü demiyorum .ben diamond i insanlar üzerinde piskolojik baskı ile (piskolojikten kanıtın yaptığı bazı hareketler ile bilgiliyim havasi oluşturmak)okumamış kimseler üzerinde yanlis ve sahte argumanlar ile onları kandırdığı için kötü diyorum .diamond kendi videosu boyunca o kadar çok hata yapiyor ki .videoda ve yazıda deginmedigim ama felsefe okuyan veya en azından biraz ilgilenen bir kimseden yapılması beklenmeyen o kadar yanlışı var ki ...mesela david hume 'ün argümanları ni kullanmasi hume argümanları şuan için felsefe yani çağdaş felsefede artık savunucusu yok dahi neredeyse .ama diamond sanki bunları ilk defa bulmuş gibi lanse ederek ben zekiyim sizi aydınlattım artık bana resim düşmanı derler gibi ifadeler kullanması benim aklıma iki seçenek getiriyor .
Ya diamond bilmediği için bu tip davranışlar sergiliyor ki bu onu kötü biri yapar .bu kadar az bilgi ile arkasına kitaplık koyup sanki bilgili gibi gözükmesi
Ya da diamond biliyor ama söylemiyor ki bu onu zorunlu olarak kötü yapar .
Diamond bir diğer hatasi ise hume un argümanlarını bile kullanırken yanlışlar yapması ve yine felsefi olarak bilgisizligini ortaya koyması mesela tek evren elestirisinde neden böyle olduğunu bir analoji ile aciklamasi zorunlu iken bunu ihlal ediyor .veya domino taşları örneğinde determenizm ve özgür iradeyi savunan bagdasircilik görüşü hic yokmuş gibi davranıyor. Ben diamond bana karşı diye eleştirmiyorum ben onu insanlara yanlis öğrettiği için eleştiriyorum eger benim kanalimdaki başlıyoruz adlı videonun sabitlenmiş yorumumum altına bakarsanız bir takipcimim sorularına karsilik günümüzdeki bir çok teist kanal ve kimseyide eleştiriyorum hemde sert bir dil ile .benim dinsiz olupta beğendim kisilerde var carl sagan bunlardan birisi mesela veya kötülük problemini çok iyi formuluze edebilen mackie bunlar bana göre bir çok teist felsefeci ve bilim insanından daha başarılilar.
Insanlara cahil dememim nedeni .kendimi çok bilgili görmemden değil sonuç olarak siz 2 +2 ye 3 diyip bunu ısrarla savunan kimseye cahil demek için bir matematik profosoru olmanıza gerek yok ,ılkokul matematiği bile bunun için yeterlidir .bir insanın eğitim durumu ne olursa olsun diamond ın bu argümanlarını savunuyor ise din felsefesi alaninda 2 + 2 ye 3 diyen insan gibidir .birkac konu bazında kitap alıp okursanız eminim bana hak vereceksiniz.
Diamond tema yı görür görmez geldim
Aynen
Valla bende storyde gördüm
bu programın görüp görebileceği en kaliteli ve donanımlı insan bence kanalını da mutlaka takip edin
MUHTEŞEMSİN.ÇOK DOĞRUSUN.Dediklerinin çoğuna şahit olduk.❤❤❤🧿👏👏👏👏👏
Yine herkes birbirine girmiş yorumlarda sizene insanların inanmasından,inanamamasından ya da inanmayışından herkes işine bakması bu kadar ütopik olmamalı
@X 1 aha bi tane daha
o değil de diamond sürekli kırpmış konuşmalarını nefes alınca bi ggarip oldum ahahah
Kırpmıyor, burada niyeyse çok hızlı konuşmuş bundan dolayı o nefesler.
@@misaytp İyi de biz yayındaki konuşmasını biliyoruz videodakiyle farkı yok. Sen de görmüşsündür canlı yayınlarda uzun uzun anlattığı konuları dinle istersen. Hani Oğuzhan Uğur kesmese 2 dakika konuşamaz örneğin. Diamond için bu geçerli değil.
Oo diamond neredeydin sen ya yüzünü gören agnostik
Hahahahhhahahaha
Bu iyiydi XD
Bir haftadır Diamond Tema yı sürekli dinliyorum. Çok akıcı konuşuyor. Kendisini çok iyi ifade ediyor. Çok bilgili. Gericiler bu gençle boşuna uğraşıyor. Kanalında şuan 1 milyon kişi üye. Kendisini kutlarim.
Tebrikler #DiamondTema
Ben ilk 2020de0 keşfetmiştim bu adamı. Vay be ateizmi deizmi biliyoruz, agnostisizm diye bir şey de mi varmış demiştim. 2021de de agnostisizme inanmaya başladım.
Veeee Diamond Temaaaa Hoş Geldiin Reis❤️
Hoşbuldum gardaş..
Oğuzhan Arslan ne gezen la burda imansız
Lütfen kanalına gidin ve sadece din değil tarih, felsefe konulu videolarına da bakın uzunluğundan çekinmeyip dikkatle dinleyin. Aynı çizgide devam Diamond. 🤘🏻
Diamond Tema gerçekten çalışkan, araştıran, disiplinli ve tarafsız birisi.
Diamond tema görüldüğü üzre sadece sizin cahillihinizden yararlanıyor yazık gerçekten .keşke biraz okusanız
ruclips.net/video/szx3ULTMnAo/видео.html
merhaba dostlar ,
Bügünkü konumuz tasarı argumanına karşı Hume'un getirdiği eleştirileri incelemek olacak .Birde diamond temanın bunu videosunda nasıl kullandığı.
1-)Hume'un işaret ettiği ilk nokta bir sonuçtan hangi çıkarımlarda bulunabileceğimiz ile ilgilidir .Bir sonuçtan hareketle bir özel sonuca ulaştığımızda birini ötekine uyumlu hale getirmemiz gerekir .Nedene sonucun üretilmesi için tam anlamıyla yeterli olanın haricinde nitelik atfedilmesi kesinlikle kabul edilemez .Hume şunlarıda ekler eğer tasarıcının planın açıklaması gerekiyorsa ,açıkla ;fakat yalnızca tasarıcı bir varlığa müracaat etme sureti ile açıkla .son olarak ise bu tasarıya tanrı demek tasarının sağladığı delilerin ötesine geçmek olur der ,Hume .
cevap 1-)Hume belirli bir sonucu açıklamak için zorunlu olandan fazlasını varsaymamız gerektiğini söylerken kolayca geri çevrilemeyecek bir tespitte bulunur .Bazı nedenlerin bazı sonuçları doğurmak için yeterli karakteristikler dışında karakteristiklere sahip olduğunu kimi zaman makul bir şekilde iddia edebiliriz .Eğer x 'i bir insanın yaptığını bilirsem bunu yapanın bunu yapanın iki kolu olduğunu sahip olduğunu pekâla savunabilirim.Fakat hata yapmışda olabilirim . Yani bassettiğim yapıcı tek kolluda olabilir .
2-)Hume'un ikinci tespiti ise sadece tek bir tane evrenin mevcut olduğudur .Hume şöyle der "iki tür nesnenin bunlardan birini gördüğüm yerde alışkanlık neticesi diğeri nin varlığını cikarsayabilirim;ben buna tecrübeden doğan arguman adını veriyorum "fakat diye devam eder ,bu çıkarı fikri tasarım argumani savunucuları için kullanılamaz .Niçin ?çünkü der ,sadece tek bir alem vardır .
Hume'un sadece bir tane alemin var olduğu yönündeki tespiti de böyle bir tespit yapılmasına salık verecek bazı hususlar içermektedir. bizler genellikle sonuçtan nedene doğru yaptığımız akıl yürütmelerde daha önceki örneklerin sağladığı bilgilere güveniriz.Paris 'ten gelen ve üzerinde "umarım iyisindir ,sevgiler ,ben "yazan bir mektup sizi şaşırtabilir ama ben böyle bir mektup almış olsaydım sürekli aynı şeyi yazan belirli bir arkadaşımdan geldiğini anlardım .Siz şaşırırken benim bu sonuca çıkarım vermemi sağlayan şey nedir ?
3-)mevcudiyetini şeylerin var olma biçimlerinden cikarsayabilecigimiz bir düzenleyinin var olduğunu kabul ettik diyelim böyle bir düzenleyici de açıklama gerektirmez mi ?Hume 'un bir sonraki argumanina göre bu sorunun cevapi evettir.Hume şöyle der ,"Eğer akıl neden ve sonuçla ilgili bütün o sorular hakkında aynı şekilde sezsiz kalmayacaksa bu önermenin en azından zihinsel bir dünyanın veya idealar aleminin ,tıpkı maddi dünya ve nesneler alemi gibi bir nede muhtaç olduğu düşüncesi akla gelecektir ."
4-)Hume'un dördüncü tespiti bir soru formatında düzenlenmiştir ."neden mükemmel bir antromoporf olmasın ?"diye sorar Hume .ve devam eder ,"tanri veya tanrilar maddi olduğu ;gözlerinin ellerinin burunların ağızlarının vb olduğu iddia edilmesin?"insanlar evrene bakarak bir tasarlayıcı olduğunu düşünürler .bunuda evrende gördükleri ile temellendirirler fakat bu tasarımların sahipin antromoporf bir yapıda olduklarını bildikleri halde evrenin tasarlayicisina hiç bu gözle bakmazlar .
5-)Hume bir önceki eleştirisine benzer şekilde eğer tasarlayici antromoporf bir yapıya sahip ise ve alem çok komples bir yapıda ise ben komples yapıların birden fazla tasarlayicisina olduğunu düşünürüm ozaman tanrı nin tek olmadığını düşünmek gerekir der .
6-)Hume alemin bitki gibi yaşayan bir organizma olabileceğini iddia eder .
7-)Hume evrenin var olmasının tamamem bir rastlantı olabileceğini iddia eder .
Hume son itirazın da işe aslında tasarı argumanin tümüyle başarısız olduğunu çünkü evrende çok sayıda düzensiz şey olduğu söyler .
cevap 1-)Hume ilk elestirisinde alemdeki düzenin bir tasarlayicisi olduğu sonucuna ulaşsak bile bunun en fazla onun sadece bir tasarıcı olduğunu soyleyebilegimizi söylüyor .o ,bizim tanrı seçeneğimizi kullanma hakkımızın olmadığı düşünür .insanın alemde gozlemledigi düzeni alemin dışındaki bir nedene atfetmeye iten husus düzene neden olan şeyin gayri maddi ,bir plan doğrultusunda hareket eden ,güçlü olduğu varsayımında nedenidir aslında .etkili olmasi icin güçlü olmalı ,alemin dışında olduğuna göre gayri maddi olmalı .öyleyse tasarı argumanin iddia ettiği gibi alemdeki düzenliligi ona dahil olmayan bir şeye atfetmekte haklıysak ,üretici varliktan daya fazlasını çıkarma hakkına da sahipi demektir .mesela " john benim odamda miydi değil miydi diye merak ettiğimi varsayin.john a işaret eden ve buradayim diyen bir notta hareketle onun odamda bulunmuş sonucuna ulsabilirm .Eğer bir kimse bana john un altı ayak uzunluğunda olduğunu elimdeki notun ise bu uzunluktaki birinin odamda bulunmuş olmadığını gösterdiğini bu nedenle söz konusu notun john un varligina işaret etmedigini söylerse john un yazma kabiliyeti olduğunu söz konusu notun john un varligina işaret ettiğini soyleyebilirim."Aynı şekilde tasarı argumanini savunan biri bu arguman tanrı yi ona atfedilen sıfatların tamamı ile ispatlayamiyor
olabilir fakat onun var olduğunu destekliyor niteliktedir diyebilir .
cevap2-)peki Hume'un tasarı argumanin başarısızlığının tek bir alem olduğuna bağlamasına ne demeli ?bir şeyin tavsiye edilmesini sağlayacak bazı yönleri olmamasına rağmen bu düşünce elestiriye tutulabilir .zira örneği olmayan bir şeyin hiç bir şekilde gündeme getirilemeyecegi ve cevaplandirilamaycagini kabul etmek yanlıştır .Şüphesiz bilim adamları örneği olmayan örneği olmayan bir çok şeyi açıklamaya çalışır bunun en güzel örneği insan ırkının kendisi ve alemdir.
3-Hume'un üçüncü argumani makuld mudur ? bu arguman a' yı b ile açıklayıp b 'nin açıklamasını istemeyen bir kimsenin a'yıda aciklayamayacagını savunur .Hume'un diyoglarlar adlı kitabında bir karekterinde söylediği gibi "gündelik hayatta bile her hangi bir olay için bir neden tespit edersem ;bu nedenin nedenini tespit edemiyor olmam ve hic durmadan baştan başlaması münkün ber soruyu açıklayamamam bir itiraz gerekçesi olabilir mi ?fakat bu noktada Hume'a verilebilecek daha iyi bir cevaptan söz edilebilir .düzenden sorumlu olan bir şeyin bir nedene ihtiyaç duyduğunu niçin varsayalım ?mesela şişeleri doldurmak için tasarlanmış bir fabrika makinasını ele alalım .o bir düzenin örneği iken onu tasarlayan düşünce düzenlilik sergileyen düzenin kaynağıdır .onların düzenliligi sergilemesi gereken müstakil nesneler aramamız gerekmez .
-)Hume evrenin tasarlayıcısında antromoporf bir yapıda olması gerektiğini söylerken hakkımıdir peki .bunu iki noktadan elestiriye biliriz ilkin evrenin tasarlayacisi evrenin dışında olduğuna göre maddi olamaz bundan çıkan zorunlu sonuç ile antromoporf bi yapida da olamaz.ikinci ise tasarı argumani evrenin tasarlayicisi nin
operasyonları önce var olduğu cikariminda bulunmayı gerekcelendirmeyi sağlayacak nedenlerin bütün nitelikleri paylaştığı sonucuna ulaşmak zorunda değildir .çünkü analojiyi göre A B'yi açıklıyorsa C B'yi andırıyorsa tam olarak A 'ya benzeyen şeylerin C'yi de açıklaması zorunluluk değildir .şu analoji size yardımcı olacak .
"bir ofiste çalıştığınızı düşünün ve bu ofisinizi her gün öğle yemeğinde önce Ayşe hanım isimli bir kimse siz öğle yemeğinde iken temizliyor pazartesi günü Ayşe hanımın işten kovulduğu haber alıyorsunuz .ve o gün öğle yemeğine gidiyorsunuz döndüğünüzde ise ofisin dağınık ve kirli bırakmanıza rağmen düzenli ve temizlenmiş olduğunu farkediyorsunuz ."şimdi çıkartacağınız sonuç nedir ?ofisin temizlenmiş olması peki temizlenmeye neden olan şeyin Ayşe Hanım ile tıpa tıp aynı özelliklere sahip olduğunu iddia edebilir misiniz ?
5-)Aslinda bir önceki arguman cevap olarak çok tanri iddiasının evrenin nedeninin antromoporf yapıda olmadığından dolayı cevaplamış olduk ancak şunları eklemek isterim .özelliklede politeizme karşı monoteizm savunmak için .bunu temellendirmek için ochkam ustirasi ni kullanabiliriz .
Bu bize bir olayin olabildiğince az ve basit olan açıklaması en makul olandır diyor kısaca .ve bu felsefeciler arasinda kabul görmüş bir söylem .Şimdi yine videoda verilen analoji üzerinden gidelim .
Eğer siz ödevinizi yapmamızsaniz ve bunu açıklamanız gerekiyor ise en az sayıda örnek vermeniz mantığa uygun olur ve inandırıcılık derecesini artırır .
Mesela sadede elektrikler kesildi derseniz inandırıcı olur ama açıklamanın sayısını çoğaltır iseniz yani annem hastalandı sular yoktu babaannem ameliyat oldu gibi şeyleri de eklerseniz bir insanın başına bunların aynı anda gelme ihtimalinin mantığa aykırı gelmesi yüzünden işleriniz zorlaşır .tanri veya tanrilar konusundada şöyle düşünebilirsiniz birden çok tanri olması bize mantığın her tanrının ayrı kural koyması ayrı düzen koyması mantığını uyandırır .durum böyle olmadığına göre tek tanri inancı daha makuldur .peki sorunuz etrafında düşünelim .
"Aynı düşünen aynı düzen koyan tanrilar olması "
Bunuda şöyle değerlendirelim tek tanri inancına ve çok tanri inancına sahip olan kimseler nasıl açıklamalar yapicak veya kabuk edecek bakalım .
1.durum :eğer bir insan tek tanri inancına sahip ise
-sadece tanrıya inanamasi veya varligina arguman sunması yeter .
2.durum :eğer bir insan çok tanri inancına sahip ise
1-)bu tanrıların var olduğuna dair mantık yürütmesi nedir ?
2-)bu tanrıların anlaştığı ve aynı hareket ettiğine dair tek tanri inancına karşı yürüttüğü mantık nedir ?
3-)bu tanrıların tam olarak sayısı hakkinda düşüncesi nedir ?
4-)bu tanrıların sonsuz gucte veya birbirleri arasında güç dengesi olup olmadığına dair mantık yürütmesi nedir ? (Bu sorunun sebebi bu tanrilar bir güç sahipi veya bir eylem gerçekleştirmek için birbirine bağlı olmalı veya izin almali dediniz gibi anlaşmak için birisi diğerini dinlemeli buda klasik teizmdeki tanri inancına uzak )
Görüldüğü gibi eğer bir tanrı inancına sahip olunacaksa bunun monoteist (tek tanrılı )bir inanc olması politeist (çok tanrılı ) bir inanc olması gerek ochkam ustirasi mantığı gerekse klasik teizm mantığı açısından daha makul .
6-)Hume'un evren ile canlı organizmalar arasında kurduğu ilişki makul mu ?evrenle canlı organizmalar arasında ilişki kursak bile evrendeki düzen ile karşı karşıya kalırız .swinburne bu olayı çok güzel aciklamakta bununla ilgili yazim olacağı için ve diamond tema videosunda bunu kullanmadığı için bu elestiri daha sonra ele alıcam .
7-) hume nun şans faktörüne dayandırdığı itiraza gelince : evren bir zamanlar kaos içinde bulunmuş olabilir şu anki düzenli evrende böyle bir durumundan türemis olabilir .hume evrenin şu anda acıklanması gerektigi bir kaos durumunda bulunmadığı gerceğini etkilemei gerekmeyen bir mantıksal bahsetmektedir evren hakkında şans faktörünü işin içine katmaksızın yapılan acıklamaların güvenirliği her gecen gün artmaktadır swinburen un de one sürdüğü gibi bir şeyin bir şeyin 1960 da düzenli hareket ettiğini söyler ve o şeyin 1961 1962 vs. düzenli hareket etmeye devam ettigine sahit olursak baştaki iddamızın ğüvenirligi giderek azalır .her ne suretle olursa olsun bir sey sans eşeri vuku buluyorsa orada nedensellikten veya gerceklesmekte olan bir plandan bahsedilemeyecegini düsünmem,z niçin gereksin ?papa nın romada ABD baskanın ise newyork ta aynı anda hapşırdıklarını varsayalım hapşırma eylemindeki bu eş zamanlılıga bir seyın neden oldugunu düşünmemiz mi gerekir ?elbette gerekmez .bu tamamem tesadüfi bir seydir .fakat papa ve başkanın hapsırmalarının nedensel bir açıklama bir açıklamasının varsayma eğiliminde olmazdık .
Hume'un son tespitine nasıl bir cevap verilebilir ?bu tespit bir yönü itibari ile tamamem doğrudur .mesela bazı doğal hadiseler vb. fakat her tikel seyin başka tiken şeylere hizmet ettiğini düşünmediğimiz sürece .bu durum tasarı argumanini savunanları yildirmaması gerekir bununla ilgili çok güzel bir yapboz analojisi örneğin var "Hassas ayar argumani ve eleştirileri "adli yazımda okuyabilirsiniz.
Diamond gercekten cok kaliteli bir insan.Kanalini ilgi ile takip ediyorum.
ALLAH ile Şeytanın Tartışması ve İnsanların CEZALANDIRILMASI !!
Araf :12-18
Sizi biz yarattık, sonra size şekil verdik.
Peşinden de meleklere: 'Haydi, hürmet için secde edin Âdem’e!' dedik.
Onların hepsi hemen secde ettiler, yalnız İblis / Şeytan dayattı. Secde edenlerden olmadı.
Allah buyurdu: 'Söyle bakayım, Sana emrettiğim halde, secde etmene mani nedir?'
İblis: Ben ondan daha üstünüm; çünkü Sen beni ateşten, onu ise bir çamur parçasından yarattın.
“Çabuk in oradan!” buyurdu Allah,
Öyle orada kurulup da büyüklük taslamak senin haddin değildir.
Çabuk çık, çünkü Sen Alçağın Tekisin!'
Şeytan:“Bana, onların diriltilecekleri kıyamet gününe kadar mühlet verir misin?” dedi.
Allah: 'Haydi, sen mühlet verilenlerdensin!' buyurdu.
“Öyle ise” dedi, “Sen beni azgınlığa mahkûm ettiğin için,
ben de onları gözetlemek üzere Senin doğru yolunun üzerinde pusu kurup oturacağım.
Sonra onların gâh önlerinden, gâh arkalarından, gâh sağlarından,
Gâh sollarından sokulacağım, vesvese verip pusu kuracağım,
Sen de onların ekserisini şükreden kullar bulmayacaksın.”
Allah şöyle buyurdu: “Alçak ve kovulmuş olarak çık oradan!
Onlardan kim sana uyarsa, iyi bilin ki CEHENNEMİ Sizlerle Dolduracağım.”
@@rdvangercek8990 Ridvan git
Bu insanlar yahudi mason yada bir misyon örgütü değil aksine toplumda bilgilendikçe dışlanmış hisseden cesur ve yalnız kişilerdir tek suçları doğruları söylemek çünkü insanların yüzde 90 ı mutlu eden yalanları tercih eder 🙏♥️