Bazıları demiş camii yer altında mı olur? Mağarada camii mi olur denmiş. Oradaki anlam geldiğin yere gitmeni hatırlatıyor ve standart camilerde rampa yukarı çıkarak değilde Allah yolunun daha kolay olduğunu hatırlatıyor. Doğa ile iç içe suyun verdiği huşu mükemmel sadelik daha sayılmayacak bir sürü güzellik. Zaten yurt dışında bir sürü ödül almıştır.
güzel sanatlar ile uğraşan çoğu kişinin birlerinden göre göre geliştirdikleri bir konuşma tarzı var. eleştiriyor, tam eleştirmiyor, beğeniyor, tam beğenmiyor...ortala, yuvarlama sahteye varan bir tipoloji olmuş vaziyette. emre oralıtın karşısında onunla konuşan diğer mimarda bunu gördüm. çok rahatsız edici. emre bey ne kadar sade ve sukunet içinde net net konuşuyorsa, karşısındaki tam tersi. bir türlü kendini bir adım geride tutamıyor. ben mesela nu kişinin yaptığı eseri nette arayıp nedir diye bakmam bile. evet. sırf konuşma biçiminden bunlar çıkabiliyor. insan biraz sade ve arka planda kalabilmeli özelikkle emre arolat gibi övünmeyen ama çok başarılı bir kişi ile karşı karşıyayken.
Ben bu düşüncenize katılmıyorum. Bu gibi söyleşilerde moderatörün (bahsettiğiniz kişinin) daha ters bir bakış açısında olması ,gerektiği zaman yapının iyi özelliklerini değil de kötü özelliklerini vurgulaması ,söyleşiyi izleyenlerin açısından daha verimli geçmesine katkıda bulunuyor. Normalde Emre Arolat gibi bir mimara bu eleştirileri yapmak her yiğidin harcı değildir ama bu eleştirilerin yapılması akılda soru işareti bırakmıyor. Tabi sizin fikrinize de saygı duyuyorum.
Beautiful. My Algerian architect friend Hisham alerted me to this.
Bazıları demiş camii yer altında mı olur? Mağarada camii mi olur denmiş. Oradaki anlam geldiğin yere gitmeni hatırlatıyor ve standart camilerde rampa yukarı çıkarak değilde Allah yolunun daha kolay olduğunu hatırlatıyor. Doğa ile iç içe suyun verdiği huşu mükemmel sadelik daha sayılmayacak bir sürü güzellik. Zaten yurt dışında bir sürü ödül almıştır.
güzel sanatlar ile uğraşan çoğu kişinin birlerinden göre göre geliştirdikleri bir konuşma tarzı var. eleştiriyor, tam eleştirmiyor, beğeniyor, tam beğenmiyor...ortala, yuvarlama sahteye varan bir tipoloji olmuş vaziyette. emre oralıtın karşısında onunla konuşan diğer mimarda bunu gördüm. çok rahatsız edici. emre bey ne kadar sade ve sukunet içinde net net konuşuyorsa, karşısındaki tam tersi. bir türlü kendini bir adım geride tutamıyor. ben mesela nu kişinin yaptığı eseri nette arayıp nedir diye bakmam bile. evet. sırf konuşma biçiminden bunlar çıkabiliyor. insan biraz sade ve arka planda kalabilmeli özelikkle emre arolat gibi övünmeyen ama çok başarılı bir kişi ile karşı karşıyayken.
Ben bu düşüncenize katılmıyorum. Bu gibi söyleşilerde moderatörün (bahsettiğiniz kişinin) daha ters bir bakış açısında olması ,gerektiği zaman yapının iyi özelliklerini değil de kötü özelliklerini vurgulaması ,söyleşiyi izleyenlerin açısından daha verimli geçmesine katkıda bulunuyor. Normalde Emre Arolat gibi bir mimara bu eleştirileri yapmak her yiğidin harcı değildir ama bu eleştirilerin yapılması akılda soru işareti bırakmıyor. Tabi sizin fikrinize de saygı duyuyorum.
1967 yılında yapılan Dachau Protestan Kilisesi'ne bir bakın derim!!!
hayalimdeki mabet
Eseri begendim yapan ve yaptıranlar teşekkürler tuvaletlerin alafranga olmasaydı daha iyi olur du
Bu abinin ne konuştuğundan ne de yaptığı camiden bişey anlamadım.Olmamış mimar abi yapamamışsın bu proje tutmaz boşa uğraşma.
AHAHAHAHAHAHA. Olmamışmış. Hangi engin ve yetkin bilginize dayanarak bunu söylüyorsunuz bilmem ama malesef meyve veren ağaç hiç şaşırtmıyor.
Bugünkü cami mimarisi Ayasofya kilisesinin örnek alınmasıyla çıktı.Kubbe Roma imparatorluğunda kullanılan bir mimaridir.