❄️ Sweet Køøkie 🥂 ⚓Jeon Jungkook ♾ Kim Adel ♠️ İçerik galiba yine özgün! 🎭 Okulun Sessiz Çocuğunun Psikopat Olduğunu Öğrenirsin hikayeye geçelim ✍🏻 Arkadaşlarımla, derse girmeye az kalan birkaç dakikayı değerlendirmek adına son sohbetlerimizi ediyorduk. Üniverste öğrencileri olarak hayatımız bir tık hareketliydi ancak bu maraton hoşumuza gidiyordu.. en azından benim :) Sohbetimiz devam ederken arkadaşım Lena, bugün ki proje hakkında konuşmaya başlamıştı. "Bugün proje dağılımı yapılacak, eşleşeceğimiz kişileri çok merak ediyorum" "Bende merak ediyorum" demiştim. Lena 'İnanmıyorum gerçekten, üniversteye geldik hala hocanın inisiyatifinde eşleşeceğimiz kişiler' demiş göz devirip oturduğu sandalyede arkasına yaslanmıştı. Yuna 'Jungkook ile olduğunuzu düşünsenze bi' "jungkook" dediğin de beliren alaycı gözleri beni germişti. Lena 'Tanrım! Ağzından çıkanı kulağın duysun, başımıza falan gelecek sonra' "Jungkook ile olsak nolucak? Oda bizim gibi, hani burda okuyor falan ya" Bunu dediğim de her zaman ki gibi arkadaşlarımın bana inanamazmıșcasına baktıklarını gördüm. Evet durumu yavaştan anlamaya başladığınızı düşünüyorum? Lena 'Ahh.. Adel artık cidden şaka yapmaya başladığını düşünüyorum. Nasıl o tuhaf çocuğa bizim gibi dersin? Ya hareketlerini, göz bebeklerinde ki o soğukluğu görmüyor musun?' Yuna 'Ayrıca, herkes böyle düşünüyor. Çünkü hareketleri çok tuhaf, kendini insanlık denen şeyden soyutlamak istiyorsa eğer başarıyor ' Hayretler içerisinde ki bakışlarım onlara döndüğün de nasıl bu kadar acımasız olabileceklerini düşündüm. "Jungkook sadece yalnızlığı seviyor olay bu. Ve sırf siz çocuk sizinle iletişime geçmek istemedi diye ona tuhaf diyemezsiniz!" giderek sinirlenmemden ötürü arkadaşlarım önce birbirleri arasında göz teması kurmuş ardından bana dönmüşlerdi. Yuna 'Tamam.. her neyse başkası için zamanımızı çalmaya gerek yok değil mi? Konuyu burada kapatalım' Lena 'Aynen' Lena da onaylandıktan sonra elimi önüm de duran kahveye atıp ağzıma götürdüm. Bir insansı haksız yere dışlayıp hor görmelerine elbette katlanamıyordum. Kahvemi masaya geri koyarken az önceki gürültüye sahip yer gitmiş ürkütücü bir sessizlik belirmiști. Dönüp baktığım da bunun içeriye Jungkook'un girmesi ile olduğunu görmüştüm. Kimse sesini çıkarmıyor ancak bakışlarını onun üstünden de bir an olsun ayırmıyorlardı Jungkook'a gözüm kaymıştı benimde *herkes gibi* Elleri arasına sıkıştırdığı çantanın bir kolunu parmakları arasında eziyordu. Tanrım.. bizimkiler ondan daha kötüydü! Bazıları ona bakarak gülüp, sırıtıp eski işlerine geri dönüyorlardı. Kimisi masalardan kalkıyor bahçeye çıkıyordu Lena 'Hadi bizde gidelim, ders başlayacak' Bakışlarım hala Jungkook'dayken onun da gözleri o kadar kişi içinden benimkilere takılmıştı. Birbirimize kitlendiğimiz şu birkaç saniye de daha fazla dayanamamış gözlerimi ondan çekip arkadaşlarıma dönmüştüm "Tamam..tamam hadi gidelim" masanın üzerinde duran telefonumu elime alıp ceketimin cebine attım ve bizde sınıfa doğru gitmeye başladık. .. .. .. .. 'Evet, sıranızı belirleyeceğim şimd-' Jack 'hocam üzgünüm ama bu yaptığınız biraz saçma değil mi? Ortaokul değil burası, ne olur kendi eşlerimizi seçsek?' 'Kusura bakmayın Bay Jack, isterdim bende öyle yapmayı ancak siz basit bir eşleșmeyi yapamayacak kadar ortaokul çocuğu zihnine sahipsiniz!' Hocamız Bay Henry'nin yaşının biraz büyük olması da elbette işleri zorlaştırıyordu... Lena 'Hocam, lütfenn bakın birkaç dakikanızı alacağız sadece hm?' Hocaya masum masum bakarak kalbini çalmaya çalışıyordu.. ve sanırım işe de yaradı 'Ahh.. Tanrım! bu çocuklar ile ne yapacağım ben? Peki o halde.. Yapın ancak! Sadece on dakikanız var, süre başladı' Kollarını bağlayıp geriye yaslanmış bizi izlemeye başlamıştı. Tabi bizde guruplașmaya başlamıştık.. gerçi biz kızlarla gebe olacağız ama ne- Gözüm Jungkook'a kaydığın da gözlerinin dolu köşede oturduğunu gördüm. Genel de onunla kimse olmak istemezdi hoca eşleștirirken bile O yüzden şimdi kimse onunla olmuyordu. Kendimi kötü hissetmeye başlamam ile kızların yanından kalktım ve Jungkook'un tarafına doğru yürümeye başladım. Tabi arkamda ki sesleri duymamaya çalışarak Lena 'Hey!! Adel nereye? Adel diyorum?' Jungkook'un sırasının başına gidip ayakta dikildiğimde bana şaşkınca büyük gözlerle baktığını gördüm. Gülümseyerek konuşmaya başladım. "Seninle olabilir miyiz grup?" imalı gözlerle ona baktığım da şaşkın bakışlarını göndermişti bana
JK : N- : Adel bu..bu tuhaf, ucube ile mi olacaksın? Gregor ' Ah.. hadi ama Adel gerçekten, onun ile mi olucaksın? Tanrım! Dalga geçiyorsun kk ' demiş büyük bir kahkaha patlatmıștı Tabi sınıfın Jungkook ve ben hariç tamamı da ona katılmıştı. Dudağımı dișlemekten kanatacak duruma geldiğim de derin bir nefes alıp Gregor' a döndüm. "Evet, aynen öyle yapacağım. Senin gibi biriyle olmaktansa onunla olacağım. Yeteri kadar açıklayıcı oldu mu?" Dedim ve Jungkook'un yanına oturdum. Tüm sınıf az öncekinin aksine sessizliğe büründüğün de hoca da dikkatleri ona vermemiz adına ellerini çırpmıș sınıfın kapısına doğru gitmişti. ' Umarım, nerede olduğunuzun farkındasınızdır. Yirmili yaşlarınız da bu ilkokul çocuğu hareketleriniz de nedir böyle hm? Kendinize en yakın zamanda çeki düzen vermeniz dileğiyle, ders bitmiştir!' Hoca çıktıktan sonra Jungkook'a döndüm ancak hemen oturduğu sandalyeden kalkmış kapıya gitmişti "Jungkook!?" arkasından ona seslendiğim de durmuş birkaç saniye sonra arkasına dönmüş bana bakmaya başlamıştı Ancak.. yeniden önüne dönmüş sınıftan çıkıp gitmişti. Ayakta öylece durmuş buruk yüz ifadem ile beklerken Gregor'un şu sözlerini ișittim. Gregor ' Sana demiştim kızım, o çocuk manyak dan başka bir şey değil. Hareketlerini görüyorsun' Demiş kendi sırasına oturmuştu. Derin bir nefes aldım ve dolan gözlerimi kıpraștırdım o.. o bunları asla hak etmiyordu. Hem de *ASLA* .. .. Jack 'Şu lanet telefonunu neden açmıyor Gregor?' Lena 'Belki önemli birşey olmuştur, o yüzden gelememiştir' Sorun şuydu, Gregor bugün okula gelmemişti ve en yakın arkadaşlarına haber dahi vermemişti. Bu yüzden çoğu kişi endişeliydi, olayın şaka boyutuysa artık aklımızdan çıkmıştı. Jack 'Ben polise gideceğim, bu çocuk asla öyle yapmazdı' yerinden kalkmış gidecekken hepimiz onu durdurmaya çalıştık fakat kolunu bizden kurtarmıştı Yuna 'Biraz sakin ol. Gidip polise ne diyeceksin? Arkadaşıma beş saattir ulaşamıyoruz ve normal de bana birşeyini anlatmadan duramayan arkadaşım bir telefonu bile bana çok gördü mü diyeceksin?' demiş kollarını iki yana açmıştı. Dediği yakını için endişelenen biri için her ne kadar acımasızca olsa da bir yandan da haklıydı. Daha bir günü bırakın sadece birkaç saat olmuştu.. ve kanunlara göre en azından bir gün olması gerekiyordu. Jack 'Ne yapacağım o halde!' demiş telefonunu cebine atmışken sınıfın kapısı açılmıştı. İçeriye alt sınıflardan tanıdık bir kişi elinde kutuyla gelmişti : Selam, bu kutu size gelmiş.. Gregor'dan Jack 'Ne?' hemen çocuğun elinde ki kutuyu almış kapağın üzerine yapıştırılan notu koparıp içinden kağıdı okumaya başlamıştı. "Hahahaha! Biliyorumm beni o kadar seviyorsunuz ki şu ayrı kaldığımız 5 saatte bile beni çok özledinizz! Merak etmeyin bir iki özel işim var, Jack dostum biliyorr! Beni merak etmeyin, umarım gördüklerinizden sonra yarın okula geldiğimde dayak yemem kk" Kağıdı okuduktan sonra buruşturup yere fırlatmış ve kutunun kapağını açmıştı. Hepimiz kutuya yaklaşmıştık.. Jungkook da dahil. Fa-fakat..o da neydi? Kemik parçaları vardı, kimisi ka-kanlı? Hepimiz korku için de başımızı kaldırıp, birbimize bakarken Jack bir not daha bulmuştu iğrenç şeylerin altından. "Hahahhaa! çok kızdığınızı ve.. aynı zamanda korktuğunuzu biliyorum ama unutuyorsunuz millet birkaç güne cadılar bayramı!! Ona hazırlık olsun istedim" Jack bunu da okuduktan sonra kağıdı ve kutuyu büyük bir çığlık sesiyle beraber yere fırlatmıștı Jack 'Onu öldüreceğim! Pislik herif' Lena 'Sana demiştim, tek isteği bizimle oyun oynamak. Lütfen arkadaşını yine de bir akıl doktoruna göstermeyi unutma' "Ben cidden korktum ya.. kemikler falan birde kanlılar neyse tanrıya şükür kötü birşey yok" Herkes beni onaylayan mırıldanmalar çıkardığın da sakince gitmemize bir saat kalan sürenin çabucak geçmesini bekledik. .. .. -Okul Çıkışı- Arkadaşlarım ile vedalașırken Jungkook'un arkamdan bana seslenmesiyle arkama döndüm. "Efendim?" dedim bana gülümseyerek bakan surata karşın, sıcak gülümsememi sunarak. JK : İstersen ödeve bugün başlayalım? "O-olur" beklemediğim den önce bir şaşırmıştım. Özellikle sınıfta onun hakkında yapılan kötü şeylerden sonra derslerle olan alaka ve ilgisi iyice gitmişti. Fakat bozuntuya vermemeye çalışarak başımı evet anlamında yukarı-aşağı salladım ve bizi dinleyen arkadaşlarıma döndüm. "Biz Jungkook ile ödeve başlayacağız siz gidin" Lena 'Ne? Sen ciddi miydin? Adel şaka yapıyor-' Ona dönükken Jungkook burda yokmuşcasına konuştuğundan ötürü gözlerimi belertmiș susması gerektiğini söylemiştim. Bilerek mi yapıyordu bunlar? Sustuğun da derin bir nefes verdim ve Jungkook'a döndüm a-ama.. ama o ardına dönmüş hızlı adımlarla uzaklaşmaya başlamıştı. "Hey! J-jungkook? nereye?" Durmadığında sinirle Lena'ya döndüm ve ellerim ile alkış ritmi tuttum. "Aferim sana, ne istiyorsunuz şu adamdan anlamıyorum ki" dedim ve koşmaya başladım. .. "Jungkook bekle!" nefes nefes kalmış olmamdan ve astımım olmasından dolayı ellerimi dizlerime koydum ve derin içler çekmeye başladım. JK : Neden benimle olmak istedin hm? Caddenin ortasında öylece olduğu yerden bana yaklaşmış sinirli gözlerle bana bakıyordu. " Ben.. ben sa-" JK : Benim senin acımana ihtiyacım yok Adel! Anlamıyorum, ne istiyorsunuz benden? Beni neden canavar olarak görüyorsunuz? Kelimelerim yetersiz kalmıştı. Açıkçası.. ne diyeceğimi de bilmiyordum çünkü haklıydı. Başımı öne eğdim JK : Beni canavara dönüştüren ta kendinizsiniz adel.. senin o arkadaşların ve bana yaşattıkları demiş yeniden önüne dönüp yürümeye başlamıştı. 'Beni canavara dönüştüren ta kendinizsiniz' mi? Bu da ne demekti? Her.. her.. neyse, daha fazla üzmeden takip etsem iyi olucak.. Henüz pek uzaklaşmamıșken yanına doğru koştum ve konuşmaya başladım. "Sana acımıyorum, bence.. acınılacak bir halin yok. Ama arkadaşlarımın dediği gibi iğrenç, manyak, tuhaf biri olduğunu da düşünmüyorum. Sen sadece yalnızlığı seviyorsun. B-" JK : Yalnızlıktan nefret ediyorum. Ama nereye gidersem gideyim, hep dışlanırdım.. kimse beni olduğum gibi kabul etmezdi. Sırf onların istedikleri gibi biri olmadığım için defalarca kötü şeylere maruz kaldım. Bunları anlatırken burukça gülümsemiș önüme dönmüştüm. Ancak son dediğiyle gene bakışlarım onu bulmuştu JK : Ama sıkıntı yok.. ne de olsa hepsi şuan hak ettikleri yerdeler "Nerdeler?" bana dönmüş sırıtarak konuşmaya başlamıştı. JK : Cehennem diye düşünüyorum. "A-anladım" .. .. Evine geldiğimiz de çantamı koltuğun üzerine koydum ve evini süzmeye başladım. Bir erkeğe göre fazla düzenli ve temiz değil miydi? "Evin gayet iyi.. doğruyu söyle aslında bu kadar temiz değilsin, sırf ben gelicem diye mi yaptın?" JK : kk~ hayır çoğu bildiğin erkeğe göre gayet temiz, düzenliyimdir "İnanmadım, üzgünüm" bu dediğime ikimiz de gülmüş ardından onun çoktan hazır ettiği çalışma masasına oturmuștuk. Fakat çalışmamızı bölen şey telefonumun ekranında beliren bir mesajdı. İkimizinde gözü oraya kaydığın da bedenimi korku sarmıştı. Mesajda yazan; *Adel! Lütfen gel . Sırf bize inat o değişik şey ile tek başına kalma* Jack Gözlerimi kırptım, derince bir nefes çektim ve elimi telefona götürüp ekranını kapatacakken Jungkook elimi tuttu. Ona şaşkınlık ile bakarken.. yüzünün.. yüzünün çok değişik bir ifade halini aldığını gördüm.
Çenesini sıktığını belli ediyordu. Alnında bir damar belirmişti. JK : Çek o elini! Boşuna saklama Gözleri gözlerime değdiğin de korku bedenimi sarmıştı. Yoksa.. sonunda bugün yanardağının patlama günü müydü? "Özür dileri-" Sandalyeden anında kalkmasıyla sandalye düşmüş bende korkuyla yerimden kalkmıştım. JK : Senin o arkadaşların varya.. lanet olasıca Jack, Gregor hatta Yuna ve Lena hepsinden nefret ediyorum. Hepsi beni yargılamaktan başka, yalnız bırakmaktan başka birşey yapmıyorlar. Ve ben... ben onları gebertmek istiyorum anlıyor musun beni hm? Gerçi.. iki tanesi zsten hak ettiğini buldu hahahaha! psikopatça gülmeye başladığın da var olan korkumun attığını hissetmiștim. Bu.. bu bizim tanıdığımız Jungkook muydu? "O.. o da ne demek?" Ağzımdan sonunda bir kelime çıkabilmiști ancak oda titreyerek.. JK : Bugün gelen paketten bahsediyorum Adel, hani içi.. kemik olan Gözlerim irileșmiști.. neyden bahsediyordu? Kemik dolu olan kutunun Jungkook ile bağlantısı neydi? "Anlamıyorum" dediğim de yüzünde ki sırıtış yerini korkunç bir ifadeye bırakmıştı, gözlerini kısmıș olduğu yerde dileșerek bana yaklaşmaya başlamıştı JK : O kutuyu yollayan bendim güzelim. Ve içindeki kemikler de.. Dolan gözlerim bir kıpraștırmamla sular anında dökülmüş başımı hayır anlamında sallamıştım. Bu.. bu nasıl olabilirdi? "O kemikler Greg-" cümlemi bitirmeye gücüm yetmemiş ellerimi başımın iki yanına koyarak derin nefesler almaya başlamıştım. Ben onun iyi biri olduğuna inanmıştım. Herkesin yaptıkları, dediklerine rağmen hemde JK : Üzgünüm bebeğim. Ama biliyor musun Dori kadar acıtmadım canını yemin ederim demiş kahkaha atmıştı. D-dori mi? Onun okulda ki diğer bir Zorbasıydı, ve ortadan bir anda kaybolmuştu. Bunları yapan J-jungkook muydu? "Ben.. ben herkese rağmen sana güvendim!" dedim akan gözlerim, çığlığım bana eşlik etti. Ellerim ile onun göğsüne vururken o geri geri gidiyor birşey yapmıyordu. "Ben herkesin dediklerine rağmen sana güvendim. O iyi biri dedim! Anlıyor musun beni! Bana bunu yapmaya hakkın y-" Sonunda kollarımı tutmuş beni duvara yapıștırmıștı. Şaşkınlıkla ona bakarken onunda gözlerinin dolduğunu görmüştüm. JK : Bana güvendin herkese rağmen öyle mi hm? Vay be.. Peki madem öyle neden hiç yanımda olmadın bugüne kadar söylesene? Ne zannettin yoksa hm? Bir lafınla millet Jungkook düşmanlığını mı bırakacaktı. Üzgünüm güzelim, hayal dünyandan çık Çünkü gerçek dünya en kötü şeylerin olduğu dünyadır, ama senin gibiler bunu göremiyor. Onlar beni sıkıştırıp okul barakalarında döverken ne yaptın? Aa pardon senin haberin yoktu değil mi bundan. Evet Adel bana bunu bile yaptılar. Sırf seni sevdim diye.. sana aşık oldum diye Neler diyordu.. be-beni mi seviyordu? Ve sırf beni sevdiği için mi bunca zamana kadar bunları yaşamıştı? "J-jungkook" JK : Ne! bir anda bağırdığında korktum ve başımı eğdim. Olanların bu boyuta ulaşmasını... "Özür dilerim" JK : Sen özür dileme.. zaten ben intikamımı aldım. Hatta dur.. demiş beni bırakıp elini cebine atmış telefonunu çıkarmıştı. "Napıyorsun?" bana dönmüş başıyla bir yeri işaret etmiş ardından hızlı adımlarla aşağı kata inen merdivenlere yönelmişti. Ne yapacaktı gene? Ellerim ile göz yaşlarımı sildim ve onu takip etmeye başladım. Merdiven dönen merdiven olduğundan aşağıyı göremiyorum Bir elimi merdivenin korkuluğuna attım ve yavaşça aşağıya inmeye başladım. Fakat.. karanlık büyüyordu ortamı gittikçe Tamamen aşağıya indiğim de Jungkook'u bir şeyin tepesinde durmuş öylece izlediğini gördüm. Yanına yaklaşırken bir sıvıya basmamdan ötürü vıcık vıcık sesler çıkmış adımımı çekip bakmıştım ne olduğuna K-kan mı? Bedenimin titrediğini hissettiğim de Jungkook'un sözleriyle başımı kaldırdım. JK : Evet Jack ... al sana arkadaş hahaha! Başımı kaldırıp biraz daha öne çıktım ve ne olduğuna bakt-GREGOR? Yerde kanlar içinde bel derisi s-soyulmuștu yüzü kandan görünmüyordu bile . Az ötede D-dori.. kolları, yüzü hep jiletlenmiș bedeni kırmızıya boyanmıştı Bunu gördüğüm an ağzımdan çıkan kocaman çığlığı saklamak adına ellerimi ağzımla buluşturdum. JK : Noldu? beğenmedin mi sanat eseri mi? Üzgünüm ama.. herkes bana yaşattığının bedelini canıyla ödeyecek güzelim Thendss ✴️ beğenmişsinizdir umarım like : 95 abone : 2,510 yorumda aktif olun. Sizce Jungkook yaptıklarında haklı mı?
Bunları hayal etmiş olabilir mi acaba aslında kafasında kurduğu şeyler olabilir dori babası tarafından yaptığı bı hata yüzünden aylar önce kimseye haber verilmeden yurt dışına gönderilmis geregor ise gerçekten şaka yapıyolabilir mi bence jungkook da gerçekten biraz psikopatlık olablir hatta belki jungkookun evinde bulduğu bı defterden de okuyo olabilir sanki gerçekten olmuş gibi yazmış olabilir aklıma farklı şeyler geliyo mükemmel olmuş ben çok beğendimm🤍✨
Şimdi aşko gidiyorsun part iki yaziyorsun çünkü eğer yazmasan meraktan geberirim aşko ve gebernememi istemiyorsan Part 2 yi yazmalisin 💅💅👁👅👁 Saygilar 💓
JK : N- : Adel bu..bu tuhaf, ucube ile mi olacaksın? Gregor ' Ah.. hadi ama Adel gerçekten, onun ile mi olucaksın? Tanrım! Dalga geçiyorsun kk ' demiş büyük bir kahkaha patlatmıștı Tabi sınıfın Jungkook ve ben hariç tamamı da ona katılmıştı. Dudağımı dișlemekten kanatacak duruma geldiğim de derin bir nefes alıp Gregor' a döndüm. "Evet, aynen öyle yapacağım. Senin gibi biriyle olmaktansa onunla olacağım. Yeteri kadar açıklayıcı oldu mu?" Dedim ve Jungkook'un yanına oturdum. Tüm sınıf az öncekinin aksine sessizliğe büründüğün de hoca da dikkatleri ona vermemiz adına ellerini çırpmıș sınıfın kapısına doğru gitmişti. ' Umarım, nerede olduğunuzun farkındasınızdır. Yirmili yaşlarınız da bu ilkokul çocuğu hareketleriniz de nedir böyle hm? Kendinize en yakın zamanda çeki düzen vermeniz dileğiyle, ders bitmiştir!' Hoca çıktıktan sonra Jungkook'a döndüm ancak hemen oturduğu sandalyeden kalkmış kapıya gitmişti "Jungkook!?" arkasından ona seslendiğim de durmuş birkaç saniye sonra arkasına dönmüş bana bakmaya başlamıştı Ancak.. yeniden önüne dönmüş sınıftan çıkıp gitmişti. Ayakta öylece durmuş buruk yüz ifadem ile beklerken Gregor'un şu sözlerini ișittim. Gregor ' Sana demiştim kızım, o çocuk manyak dan başka bir şey değil. Hareketlerini görüyorsun' Demiş kendi sırasına oturmuştu. Derin bir nefes aldım ve dolan gözlerimi kıpraștırdım o.. o bunları asla hak etmiyordu. Hem de *ASLA* .. .. Jack 'Şu lanet telefonunu neden açmıyor Gregor?' Lena 'Belki önemli birşey olmuştur, o yüzden gelememiştir' Sorun şuydu, Gregor bugün okula gelmemişti ve en yakın arkadaşlarına haber dahi vermemişti. Bu yüzden çoğu kişi endişeliydi, olayın şaka boyutuysa artık aklımızdan çıkmıştı. Jack 'Ben polise gideceğim, bu çocuk asla öyle yapmazdı' yerinden kalkmış gidecekken hepimiz onu durdurmaya çalıştık fakat kolunu bizden kurtarmıştı Yuna 'Biraz sakin ol. Gidip polise ne diyeceksin? Arkadaşıma beş saattir ulaşamıyoruz ve normal de bana birşeyini anlatmadan duramayan arkadaşım bir telefonu bile bana çok gördü mü diyeceksin?' demiş kollarını iki yana açmıştı. Dediği yakını için endişelenen biri için her ne kadar acımasızca olsa da bir yandan da haklıydı. Daha bir günü bırakın sadece birkaç saat olmuştu.. ve kanunlara göre en azından bir gün olması gerekiyordu. Jack 'Ne yapacağım o halde!' demiş telefonunu cebine atmışken sınıfın kapısı açılmıştı. İçeriye alt sınıflardan tanıdık bir kişi elinde kutuyla gelmişti : Selam, bu kutu size gelmiş.. Gregor'dan Jack 'Ne?' hemen çocuğun elinde ki kutuyu almış kapağın üzerine yapıştırılan notu koparıp içinden kağıdı okumaya başlamıştı. "Hahahaha! Biliyorumm beni o kadar seviyorsunuz ki şu ayrı kaldığımız 5 saatte bile beni çok özledinizz! Merak etmeyin bir iki özel işim var, Jack dostum biliyorr! Beni merak etmeyin, umarım gördüklerinizden sonra yarın okula geldiğimde dayak yemem kk" Kağıdı okuduktan sonra buruşturup yere fırlatmış ve kutunun kapağını açmıştı. Hepimiz kutuya yaklaşmıştık.. Jungkook da dahil. Fa-fakat..o da neydi? Kemik parçaları vardı, kimisi ka-kanlı? Hepimiz korku için de başımızı kaldırıp, birbimize bakarken Jack bir not daha bulmuştu iğrenç şeylerin altından. "Hahahhaa! çok kızdığınızı ve.. aynı zamanda korktuğunuzu biliyorum ama unutuyorsunuz millet birkaç güne cadılar bayramı!! Ona hazırlık olsun istedim" Jack bunu da okuduktan sonra kağıdı ve kutuyu büyük bir çığlık sesiyle beraber yere fırlatmıștı Jack 'Onu öldüreceğim! Pislik herif' Lena 'Sana demiştim, tek isteği bizimle oyun oynamak. Lütfen arkadaşını yine de bir akıl doktoruna göstermeyi unutma' "Ben cidden korktum ya.. kemikler falan birde kanlılar neyse tanrıya şükür kötü birşey yok" Herkes beni onaylayan mırıldanmalar çıkardığın da sakince gitmemize bir saat kalan sürenin çabucak geçmesini bekledik. .. .. -Okul Çıkışı- Arkadaşlarım ile vedalașırken Jungkook'un arkamdan bana seslenmesiyle arkama döndüm. "Efendim?" dedim bana gülümseyerek bakan surata karşın, sıcak gülümsememi sunarak. JK : İstersen ödeve bugün başlayalım? "O-olur" beklemediğim den önce bir şaşırmıştım. Özellikle sınıfta onun hakkında yapılan kötü şeylerden sonra derslerle olan alaka ve ilgisi iyice gitmişti. Fakat bozuntuya vermemeye çalışarak başımı evet anlamında yukarı-aşağı salladım ve bizi dinleyen arkadaşlarıma döndüm. "Biz Jungkook ile ödeve başlayacağız siz gidin" Lena 'Ne? Sen ciddi miydin? Adel şaka yapıyor-' Ona dönükken Jungkook burda yokmuşcasına konuştuğundan ötürü gözlerimi belertmiș susması gerektiğini söylemiştim. Bilerek mi yapıyordu bunlar? Sustuğun da derin bir nefes verdim ve Jungkook'a döndüm a-ama.. ama o ardına dönmüş hızlı adımlarla uzaklaşmaya başlamıştı. "Hey! J-jungkook? nereye?" Durmadığında sinirle Lena'ya döndüm ve ellerim ile alkış ritmi tuttum. "Aferim sana, ne istiyorsunuz şu adamdan anlamıyorum ki" dedim ve koşmaya başladım. .. "Jungkook bekle!" nefes nefes kalmış olmamdan ve astımım olmasından dolayı ellerimi dizlerime koydum ve derin içler çekmeye başladım. JK : Neden benimle olmak istedin hm? Caddenin ortasında öylece olduğu yerden bana yaklaşmış sinirli gözlerle bana bakıyordu. " Ben.. ben sa-" JK : Benim senin acımana ihtiyacım yok Adel! Anlamıyorum, ne istiyorsunuz benden? Beni neden canavar olarak görüyorsunuz? Kelimelerim yetersiz kalmıştı. Açıkçası.. ne diyeceğimi de bilmiyordum çünkü haklıydı. Başımı öne eğdim JK : Beni canavara dönüştüren ta kendinizsiniz adel.. senin o arkadaşların ve bana yaşattıkları demiş yeniden önüne dönüp yürümeye başlamıştı. 'Beni canavara dönüştüren ta kendinizsiniz' mi? Bu da ne demekti? Her.. her.. neyse, daha fazla üzmeden takip etsem iyi olucak.. Henüz pek uzaklaşmamıșken yanına doğru koştum ve konuşmaya başladım. "Sana acımıyorum, bence.. acınılacak bir halin yok. Ama arkadaşlarımın dediği gibi iğrenç, manyak, tuhaf biri olduğunu da düşünmüyorum. Sen sadece yalnızlığı seviyorsun. B-" JK : Yalnızlıktan nefret ediyorum. Ama nereye gidersem gideyim, hep dışlanırdım.. kimse beni olduğum gibi kabul etmezdi. Sırf onların istedikleri gibi biri olmadığım için defalarca kötü şeylere maruz kaldım. Bunları anlatırken burukça gülümsemiș önüme dönmüştüm. Ancak son dediğiyle gene bakışlarım onu bulmuştu JK : Ama sıkıntı yok.. ne de olsa hepsi şuan hak ettikleri yerdeler "Nerdeler?" bana dönmüş sırıtarak konuşmaya başlamıştı. JK : Cehennem diye düşünüyorum. "A-anladım" .. .. Evine geldiğimiz de çantamı koltuğun üzerine koydum ve evini süzmeye başladım. Bir erkeğe göre fazla düzenli ve temiz değil miydi? "Evin gayet iyi.. doğruyu söyle aslında bu kadar temiz değilsin, sırf ben gelicem diye mi yaptın?" JK : kk~ hayır çoğu bildiğin erkeğe göre gayet temiz, düzenliyimdir "İnanmadım, üzgünüm" bu dediğime ikimiz de gülmüş ardından onun çoktan hazır ettiği çalışma masasına oturmuștuk. Fakat çalışmamızı bölen şey telefonumun ekranında beliren bir mesajdı. İkimizinde gözü oraya kaydığın da bedenimi korku sarmıştı. Mesajda yazan; *Adel! Lütfen gel . Sırf bize inat o değişik şey ile tek başına kalma* Jack Gözlerimi kırptım, derince bir nefes çektim ve elimi telefona götürüp ekranını kapatacakken Jungkook elimi tuttu. Ona şaşkınlık ile bakarken.. yüzünün.. yüzünün çok değişik bir ifade halini aldığını gördüm.
Çenesini sıktığını belli ediyordu. Alnında bir damar belirmişti. JK : Çek o elini! Boşuna saklama Gözleri gözlerime değdiğin de korku bedenimi sarmıştı. Yoksa.. sonunda bugün yanardağının patlama günü müydü? "Özür dileri-" Sandalyeden anında kalkmasıyla sandalye düşmüş bende korkuyla yerimden kalkmıştım. JK : Senin o arkadaşların varya.. lanet olasıca Jack, Gregor hatta Yuna ve Lena hepsinden nefret ediyorum. Hepsi beni yargılamaktan başka, yalnız bırakmaktan başka birşey yapmıyorlar. Ve ben... ben onları gebertmek istiyorum anlıyor musun beni hm? Gerçi.. iki tanesi zsten hak ettiğini buldu hahahaha! psikopatça gülmeye başladığın da var olan korkumun attığını hissetmiștim. Bu.. bu bizim tanıdığımız Jungkook muydu? "O.. o da ne demek?" Ağzımdan sonunda bir kelime çıkabilmiști ancak oda titreyerek.. JK : Bugün gelen paketten bahsediyorum Adel, hani içi.. kemik olan Gözlerim irileșmiști.. neyden bahsediyordu? Kemik dolu olan kutunun Jungkook ile bağlantısı neydi? "Anlamıyorum" dediğim de yüzünde ki sırıtış yerini korkunç bir ifadeye bırakmıştı, gözlerini kısmıș olduğu yerde dileșerek bana yaklaşmaya başlamıştı JK : O kutuyu yollayan bendim güzelim. Ve içindeki kemikler de.. Dolan gözlerim bir kıpraștırmamla sular anında dökülmüş başımı hayır anlamında sallamıştım. Bu.. bu nasıl olabilirdi? "O kemikler Greg-" cümlemi bitirmeye gücüm yetmemiş ellerimi başımın iki yanına koyarak derin nefesler almaya başlamıştım. Ben onun iyi biri olduğuna inanmıştım. Herkesin yaptıkları, dediklerine rağmen hemde JK : Üzgünüm bebeğim. Ama biliyor musun Dori kadar acıtmadım canını yemin ederim demiş kahkaha atmıştı. D-dori mi? Onun okulda ki diğer bir Zorbasıydı, ve ortadan bir anda kaybolmuştu. Bunları yapan J-jungkook muydu? "Ben.. ben herkese rağmen sana güvendim!" dedim akan gözlerim, çığlığım bana eşlik etti. Ellerim ile onun göğsüne vururken o geri geri gidiyor birşey yapmıyordu. "Ben herkesin dediklerine rağmen sana güvendim. O iyi biri dedim! Anlıyor musun beni! Bana bunu yapmaya hakkın y-" Sonunda kollarımı tutmuş beni duvara yapıștırmıștı. Şaşkınlıkla ona bakarken onunda gözlerinin dolduğunu görmüştüm. JK : Bana güvendin herkese rağmen öyle mi hm? Vay be.. Peki madem öyle neden hiç yanımda olmadın bugüne kadar söylesene? Ne zannettin yoksa hm? Bir lafınla millet Jungkook düşmanlığını mı bırakacaktı. Üzgünüm güzelim, hayal dünyandan çık Çünkü gerçek dünya en kötü şeylerin olduğu dünyadır, ama senin gibiler bunu göremiyor. Onlar beni sıkıştırıp okul barakalarında döverken ne yaptın? Aa pardon senin haberin yoktu değil mi bundan. Evet Adel bana bunu bile yaptılar. Sırf seni sevdim diye.. sana aşık oldum diye Neler diyordu.. be-beni mi seviyordu? Ve sırf beni sevdiği için mi bunca zamana kadar bunları yaşamıştı? "J-jungkook" JK : Ne! bir anda bağırdığında korktum ve başımı eğdim. Olanların bu boyuta ulaşmasını... "Özür dilerim" JK : Sen özür dileme.. zaten ben intikamımı aldım. Hatta dur.. demiş beni bırakıp elini cebine atmış telefonunu çıkarmıştı. "Napıyorsun?" bana dönmüş başıyla bir yeri işaret etmiş ardından hızlı adımlarla aşağı kata inen merdivenlere yönelmişti. Ne yapacaktı gene? Ellerim ile göz yaşlarımı sildim ve onu takip etmeye başladım. Merdiven dönen merdiven olduğundan aşağıyı göremiyorum Bir elimi merdivenin korkuluğuna attım ve yavaşça aşağıya inmeye başladım. Fakat.. karanlık büyüyordu ortamı gittikçe Tamamen aşağıya indiğim de Jungkook'u bir şeyin tepesinde durmuş öylece izlediğini gördüm. Yanına yaklaşırken bir sıvıya basmamdan ötürü vıcık vıcık sesler çıkmış adımımı çekip bakmıştım ne olduğuna K-kan mı? Bedenimin titrediğini hissettiğim de Jungkook'un sözleriyle başımı kaldırdım. JK : Evet Jack ... al sana arkadaş hahaha! Başımı kaldırıp biraz daha öne çıktım ve ne olduğuna bakt-GREGOR? Yerde kanlar içinde bel derisi s-soyulmuștu yüzü kandan görünmüyordu bile . Az ötede D-dori.. kolları, yüzü hep jiletlenmiș bedeni kırmızıya boyanmıştı Bunu gördüğüm an ağzımdan çıkan kocaman çığlığı saklamak adına ellerimi ağzımla buluşturdum. JK : Noldu? beğenmedin mi sanat eseri mi? Üzgünüm ama.. herkes bana yaşattığının bedelini canıyla ödeyecek güzelim Thendss ✴️ beğenmişsinizdir umarım like : 95 abone : 2,510 yorumda aktif olun. Sizce Jungkook yaptıklarında haklı mı?
❄️ Sweet Køøkie 🥂
⚓Jeon Jungkook ♾ Kim Adel
♠️ İçerik galiba yine özgün!
🎭 Okulun Sessiz Çocuğunun Psikopat Olduğunu Öğrenirsin
hikayeye geçelim ✍🏻
Arkadaşlarımla, derse girmeye az kalan birkaç dakikayı değerlendirmek adına son sohbetlerimizi ediyorduk.
Üniverste öğrencileri olarak hayatımız bir tık hareketliydi ancak bu maraton hoşumuza gidiyordu.. en azından benim :) Sohbetimiz devam ederken arkadaşım Lena, bugün ki proje hakkında konuşmaya başlamıştı. "Bugün proje dağılımı yapılacak, eşleşeceğimiz kişileri çok merak ediyorum"
"Bende merak ediyorum" demiştim.
Lena 'İnanmıyorum gerçekten, üniversteye geldik hala hocanın inisiyatifinde eşleşeceğimiz kişiler'
demiş göz devirip oturduğu sandalyede arkasına yaslanmıştı.
Yuna 'Jungkook ile olduğunuzu düşünsenze bi' "jungkook" dediğin de beliren alaycı gözleri beni germişti.
Lena 'Tanrım! Ağzından çıkanı kulağın duysun, başımıza falan gelecek sonra'
"Jungkook ile olsak nolucak? Oda bizim gibi, hani burda okuyor falan ya"
Bunu dediğim de her zaman ki gibi arkadaşlarımın bana inanamazmıșcasına baktıklarını gördüm.
Evet durumu yavaştan anlamaya başladığınızı düşünüyorum?
Lena 'Ahh.. Adel artık cidden şaka yapmaya başladığını düşünüyorum. Nasıl o tuhaf çocuğa bizim gibi dersin?
Ya hareketlerini, göz bebeklerinde ki o soğukluğu görmüyor musun?'
Yuna 'Ayrıca, herkes böyle düşünüyor. Çünkü hareketleri çok tuhaf, kendini insanlık denen şeyden soyutlamak istiyorsa eğer başarıyor '
Hayretler içerisinde ki bakışlarım onlara döndüğün de nasıl bu kadar acımasız olabileceklerini düşündüm.
"Jungkook sadece yalnızlığı seviyor olay bu. Ve sırf siz çocuk sizinle iletişime geçmek istemedi diye ona tuhaf diyemezsiniz!"
giderek sinirlenmemden ötürü arkadaşlarım önce birbirleri arasında göz teması kurmuş ardından bana dönmüşlerdi.
Yuna 'Tamam.. her neyse başkası için zamanımızı çalmaya gerek yok değil mi? Konuyu burada kapatalım'
Lena 'Aynen'
Lena da onaylandıktan sonra elimi önüm de duran kahveye atıp ağzıma götürdüm.
Bir insansı haksız yere dışlayıp hor görmelerine elbette katlanamıyordum.
Kahvemi masaya geri koyarken az önceki gürültüye sahip yer gitmiş ürkütücü bir sessizlik belirmiști. Dönüp baktığım da bunun içeriye Jungkook'un girmesi ile olduğunu görmüştüm.
Kimse sesini çıkarmıyor ancak bakışlarını onun üstünden de bir an olsun ayırmıyorlardı
Jungkook'a gözüm kaymıştı benimde *herkes gibi*
Elleri arasına sıkıştırdığı çantanın bir kolunu parmakları arasında eziyordu. Tanrım.. bizimkiler ondan daha kötüydü!
Bazıları ona bakarak gülüp, sırıtıp eski işlerine geri dönüyorlardı. Kimisi masalardan kalkıyor bahçeye çıkıyordu
Lena 'Hadi bizde gidelim, ders başlayacak'
Bakışlarım hala Jungkook'dayken onun da gözleri o kadar kişi içinden benimkilere takılmıştı. Birbirimize kitlendiğimiz şu birkaç saniye de daha fazla dayanamamış gözlerimi ondan çekip arkadaşlarıma dönmüştüm
"Tamam..tamam hadi gidelim"
masanın üzerinde duran telefonumu elime alıp ceketimin cebine attım ve bizde sınıfa doğru gitmeye başladık.
..
..
..
..
'Evet, sıranızı belirleyeceğim şimd-'
Jack 'hocam üzgünüm ama bu yaptığınız biraz saçma değil mi? Ortaokul değil burası, ne olur kendi eşlerimizi seçsek?'
'Kusura bakmayın Bay Jack, isterdim bende öyle yapmayı ancak siz basit bir eşleșmeyi yapamayacak kadar ortaokul çocuğu zihnine sahipsiniz!'
Hocamız Bay Henry'nin yaşının biraz büyük olması da elbette işleri zorlaştırıyordu...
Lena 'Hocam, lütfenn bakın birkaç dakikanızı alacağız sadece hm?'
Hocaya masum masum bakarak kalbini çalmaya çalışıyordu.. ve sanırım işe de yaradı
'Ahh.. Tanrım! bu çocuklar ile ne yapacağım ben? Peki o halde.. Yapın ancak! Sadece on dakikanız var, süre başladı'
Kollarını bağlayıp geriye yaslanmış bizi izlemeye başlamıştı. Tabi bizde guruplașmaya başlamıştık.. gerçi biz kızlarla gebe olacağız ama ne-
Gözüm Jungkook'a kaydığın da gözlerinin dolu köşede oturduğunu gördüm. Genel de onunla kimse olmak istemezdi hoca eşleștirirken bile
O yüzden şimdi kimse onunla olmuyordu.
Kendimi kötü hissetmeye başlamam ile kızların yanından kalktım ve Jungkook'un tarafına doğru yürümeye başladım.
Tabi arkamda ki sesleri duymamaya çalışarak
Lena 'Hey!! Adel nereye? Adel diyorum?'
Jungkook'un sırasının başına gidip ayakta dikildiğimde bana şaşkınca büyük gözlerle baktığını gördüm.
Gülümseyerek konuşmaya başladım.
"Seninle olabilir miyiz grup?" imalı gözlerle ona baktığım da şaşkın bakışlarını göndermişti bana
JK : N-
: Adel bu..bu tuhaf, ucube ile mi olacaksın?
Gregor ' Ah.. hadi ama Adel gerçekten, onun ile mi olucaksın? Tanrım! Dalga geçiyorsun kk ' demiş büyük bir kahkaha patlatmıștı
Tabi sınıfın Jungkook ve ben hariç tamamı da ona katılmıştı. Dudağımı dișlemekten kanatacak duruma geldiğim de derin bir nefes alıp Gregor' a döndüm.
"Evet, aynen öyle yapacağım. Senin gibi biriyle olmaktansa onunla olacağım. Yeteri kadar açıklayıcı oldu mu?"
Dedim ve Jungkook'un yanına oturdum. Tüm sınıf az öncekinin aksine sessizliğe büründüğün de hoca da dikkatleri ona vermemiz adına ellerini çırpmıș sınıfın kapısına doğru gitmişti.
' Umarım, nerede olduğunuzun farkındasınızdır. Yirmili yaşlarınız da bu ilkokul çocuğu hareketleriniz de nedir böyle hm?
Kendinize en yakın zamanda çeki düzen vermeniz dileğiyle, ders bitmiştir!'
Hoca çıktıktan sonra Jungkook'a döndüm ancak hemen oturduğu sandalyeden kalkmış kapıya gitmişti
"Jungkook!?" arkasından ona seslendiğim de durmuş birkaç saniye sonra arkasına dönmüş bana bakmaya başlamıştı
Ancak.. yeniden önüne dönmüş sınıftan çıkıp gitmişti. Ayakta öylece durmuş buruk yüz ifadem ile beklerken Gregor'un şu sözlerini ișittim.
Gregor ' Sana demiştim kızım, o çocuk manyak dan başka bir şey değil. Hareketlerini görüyorsun'
Demiş kendi sırasına oturmuştu. Derin bir nefes aldım ve dolan gözlerimi kıpraștırdım o.. o bunları asla hak etmiyordu.
Hem de *ASLA*
..
..
Jack 'Şu lanet telefonunu neden açmıyor Gregor?'
Lena 'Belki önemli birşey olmuştur, o yüzden gelememiştir'
Sorun şuydu, Gregor bugün okula gelmemişti ve en yakın arkadaşlarına haber dahi vermemişti.
Bu yüzden çoğu kişi endişeliydi, olayın şaka boyutuysa artık aklımızdan çıkmıştı.
Jack 'Ben polise gideceğim, bu çocuk asla öyle yapmazdı'
yerinden kalkmış gidecekken hepimiz onu durdurmaya çalıştık fakat kolunu bizden kurtarmıştı
Yuna 'Biraz sakin ol. Gidip polise ne diyeceksin? Arkadaşıma beş saattir ulaşamıyoruz ve normal de bana birşeyini anlatmadan duramayan arkadaşım bir telefonu bile bana çok gördü mü diyeceksin?'
demiş kollarını iki yana açmıştı. Dediği yakını için endişelenen biri için her ne kadar acımasızca olsa da bir yandan da haklıydı.
Daha bir günü bırakın sadece birkaç saat olmuştu.. ve kanunlara göre en azından bir gün olması gerekiyordu.
Jack 'Ne yapacağım o halde!'
demiş telefonunu cebine atmışken sınıfın kapısı açılmıştı. İçeriye alt sınıflardan tanıdık bir kişi elinde kutuyla gelmişti
: Selam, bu kutu size gelmiş.. Gregor'dan
Jack 'Ne?' hemen çocuğun elinde ki kutuyu almış kapağın üzerine yapıştırılan notu koparıp içinden kağıdı okumaya başlamıştı.
"Hahahaha! Biliyorumm beni o kadar seviyorsunuz ki şu ayrı kaldığımız 5 saatte bile beni çok özledinizz! Merak etmeyin bir iki özel işim var, Jack dostum biliyorr!
Beni merak etmeyin, umarım gördüklerinizden sonra yarın okula geldiğimde dayak yemem kk"
Kağıdı okuduktan sonra buruşturup yere fırlatmış ve kutunun kapağını açmıştı.
Hepimiz kutuya yaklaşmıştık.. Jungkook da dahil. Fa-fakat..o da neydi? Kemik parçaları vardı, kimisi ka-kanlı?
Hepimiz korku için de başımızı kaldırıp, birbimize bakarken Jack bir not daha bulmuştu iğrenç şeylerin altından.
"Hahahhaa! çok kızdığınızı ve.. aynı zamanda korktuğunuzu biliyorum ama unutuyorsunuz millet birkaç güne cadılar bayramı!! Ona hazırlık olsun istedim"
Jack bunu da okuduktan sonra kağıdı ve kutuyu büyük bir çığlık sesiyle beraber yere fırlatmıștı
Jack 'Onu öldüreceğim! Pislik herif'
Lena 'Sana demiştim, tek isteği bizimle oyun oynamak. Lütfen arkadaşını yine de bir akıl doktoruna göstermeyi unutma'
"Ben cidden korktum ya.. kemikler falan birde kanlılar neyse tanrıya şükür kötü birşey yok"
Herkes beni onaylayan mırıldanmalar çıkardığın da sakince gitmemize bir saat kalan sürenin çabucak geçmesini bekledik.
..
..
-Okul Çıkışı-
Arkadaşlarım ile vedalașırken Jungkook'un arkamdan bana seslenmesiyle arkama döndüm.
"Efendim?" dedim bana gülümseyerek bakan surata karşın, sıcak gülümsememi sunarak.
JK : İstersen ödeve bugün başlayalım?
"O-olur" beklemediğim den önce bir şaşırmıştım. Özellikle sınıfta onun hakkında yapılan kötü şeylerden sonra derslerle olan alaka ve ilgisi iyice gitmişti.
Fakat bozuntuya vermemeye çalışarak başımı evet anlamında yukarı-aşağı salladım ve bizi dinleyen arkadaşlarıma döndüm.
"Biz Jungkook ile ödeve başlayacağız siz gidin"
Lena 'Ne? Sen ciddi miydin? Adel şaka yapıyor-'
Ona dönükken Jungkook burda yokmuşcasına konuştuğundan ötürü gözlerimi belertmiș susması gerektiğini söylemiştim.
Bilerek mi yapıyordu bunlar?
Sustuğun da derin bir nefes verdim ve Jungkook'a döndüm a-ama.. ama o ardına dönmüş hızlı adımlarla uzaklaşmaya başlamıştı.
"Hey! J-jungkook? nereye?"
Durmadığında sinirle Lena'ya döndüm ve ellerim ile alkış ritmi tuttum.
"Aferim sana, ne istiyorsunuz şu adamdan anlamıyorum ki" dedim ve koşmaya başladım.
..
"Jungkook bekle!" nefes nefes kalmış olmamdan ve astımım olmasından dolayı ellerimi dizlerime koydum ve derin içler çekmeye başladım.
JK : Neden benimle olmak istedin hm?
Caddenin ortasında öylece olduğu yerden bana yaklaşmış sinirli gözlerle bana bakıyordu.
" Ben.. ben sa-"
JK : Benim senin acımana ihtiyacım yok Adel! Anlamıyorum, ne istiyorsunuz benden? Beni neden canavar olarak görüyorsunuz?
Kelimelerim yetersiz kalmıştı. Açıkçası.. ne diyeceğimi de bilmiyordum çünkü haklıydı. Başımı öne eğdim
JK : Beni canavara dönüştüren ta kendinizsiniz adel.. senin o arkadaşların ve bana yaşattıkları
demiş yeniden önüne dönüp yürümeye başlamıştı. 'Beni canavara dönüştüren ta kendinizsiniz' mi?
Bu da ne demekti? Her.. her.. neyse, daha fazla üzmeden takip etsem iyi olucak..
Henüz pek uzaklaşmamıșken yanına doğru koştum ve konuşmaya başladım.
"Sana acımıyorum, bence.. acınılacak bir halin yok. Ama arkadaşlarımın dediği gibi iğrenç, manyak, tuhaf biri olduğunu da düşünmüyorum.
Sen sadece yalnızlığı seviyorsun. B-"
JK : Yalnızlıktan nefret ediyorum. Ama nereye gidersem gideyim, hep dışlanırdım.. kimse beni olduğum gibi kabul etmezdi.
Sırf onların istedikleri gibi biri olmadığım için defalarca kötü şeylere maruz kaldım.
Bunları anlatırken burukça gülümsemiș önüme dönmüştüm. Ancak son dediğiyle gene bakışlarım onu bulmuştu
JK : Ama sıkıntı yok.. ne de olsa hepsi şuan hak ettikleri yerdeler
"Nerdeler?" bana dönmüş sırıtarak konuşmaya başlamıştı.
JK : Cehennem diye düşünüyorum.
"A-anladım"
..
..
Evine geldiğimiz de çantamı koltuğun üzerine koydum ve evini süzmeye başladım. Bir erkeğe göre fazla düzenli ve temiz değil miydi?
"Evin gayet iyi.. doğruyu söyle aslında bu kadar temiz değilsin, sırf ben gelicem diye mi yaptın?"
JK : kk~ hayır çoğu bildiğin erkeğe göre gayet temiz, düzenliyimdir
"İnanmadım, üzgünüm" bu dediğime ikimiz de gülmüş ardından onun çoktan hazır ettiği çalışma masasına oturmuștuk.
Fakat çalışmamızı bölen şey telefonumun ekranında beliren bir mesajdı.
İkimizinde gözü oraya kaydığın da bedenimi korku sarmıştı. Mesajda yazan;
*Adel! Lütfen gel . Sırf bize inat o değişik şey ile tek başına kalma*
Jack
Gözlerimi kırptım, derince bir nefes çektim ve elimi telefona götürüp ekranını kapatacakken Jungkook elimi tuttu. Ona şaşkınlık ile bakarken.. yüzünün.. yüzünün çok değişik bir ifade halini aldığını gördüm.
Çenesini sıktığını belli ediyordu. Alnında bir damar belirmişti.
JK : Çek o elini! Boşuna saklama
Gözleri gözlerime değdiğin de korku bedenimi sarmıştı. Yoksa.. sonunda bugün yanardağının patlama günü müydü?
"Özür dileri-" Sandalyeden anında kalkmasıyla sandalye düşmüş bende korkuyla yerimden kalkmıştım.
JK : Senin o arkadaşların varya.. lanet olasıca Jack, Gregor hatta Yuna ve Lena hepsinden nefret ediyorum.
Hepsi beni yargılamaktan başka, yalnız bırakmaktan başka birşey yapmıyorlar. Ve ben... ben onları gebertmek istiyorum anlıyor musun beni hm?
Gerçi.. iki tanesi zsten hak ettiğini buldu hahahaha!
psikopatça gülmeye başladığın da var olan korkumun attığını hissetmiștim. Bu.. bu bizim tanıdığımız Jungkook muydu?
"O.. o da ne demek?" Ağzımdan sonunda bir kelime çıkabilmiști ancak oda titreyerek..
JK : Bugün gelen paketten bahsediyorum Adel, hani içi.. kemik olan
Gözlerim irileșmiști.. neyden bahsediyordu? Kemik dolu olan kutunun Jungkook ile bağlantısı neydi?
"Anlamıyorum" dediğim de yüzünde ki sırıtış yerini korkunç bir ifadeye bırakmıştı, gözlerini kısmıș olduğu yerde dileșerek bana yaklaşmaya başlamıştı
JK : O kutuyu yollayan bendim güzelim. Ve içindeki kemikler de..
Dolan gözlerim bir kıpraștırmamla sular anında dökülmüş başımı hayır anlamında sallamıştım. Bu.. bu nasıl olabilirdi?
"O kemikler Greg-" cümlemi bitirmeye gücüm yetmemiş ellerimi başımın iki yanına koyarak derin nefesler almaya başlamıştım.
Ben onun iyi biri olduğuna inanmıştım. Herkesin yaptıkları, dediklerine rağmen hemde
JK : Üzgünüm bebeğim. Ama biliyor musun Dori kadar acıtmadım canını yemin ederim
demiş kahkaha atmıştı. D-dori mi? Onun okulda ki diğer bir Zorbasıydı, ve ortadan bir anda kaybolmuştu.
Bunları yapan J-jungkook muydu?
"Ben.. ben herkese rağmen sana güvendim!" dedim akan gözlerim, çığlığım bana eşlik etti. Ellerim ile onun göğsüne vururken o geri geri gidiyor birşey yapmıyordu.
"Ben herkesin dediklerine rağmen sana güvendim. O iyi biri dedim! Anlıyor musun beni! Bana bunu yapmaya hakkın y-"
Sonunda kollarımı tutmuş beni duvara yapıștırmıștı. Şaşkınlıkla ona bakarken onunda gözlerinin dolduğunu görmüştüm.
JK : Bana güvendin herkese rağmen öyle mi hm? Vay be.. Peki madem öyle neden hiç yanımda olmadın bugüne kadar söylesene?
Ne zannettin yoksa hm? Bir lafınla millet Jungkook düşmanlığını mı bırakacaktı. Üzgünüm güzelim, hayal dünyandan çık
Çünkü gerçek dünya en kötü şeylerin olduğu dünyadır, ama senin gibiler bunu göremiyor.
Onlar beni sıkıştırıp okul barakalarında döverken ne yaptın? Aa pardon senin haberin yoktu değil mi bundan.
Evet Adel bana bunu bile yaptılar.
Sırf seni sevdim diye.. sana aşık oldum diye
Neler diyordu.. be-beni mi seviyordu? Ve sırf beni sevdiği için mi bunca zamana kadar bunları yaşamıştı?
"J-jungkook"
JK : Ne! bir anda bağırdığında korktum ve başımı eğdim. Olanların bu boyuta ulaşmasını...
"Özür dilerim"
JK : Sen özür dileme.. zaten ben intikamımı aldım. Hatta dur..
demiş beni bırakıp elini cebine atmış telefonunu çıkarmıştı.
"Napıyorsun?" bana dönmüş başıyla bir yeri işaret etmiş ardından hızlı adımlarla aşağı kata inen merdivenlere yönelmişti.
Ne yapacaktı gene? Ellerim ile göz yaşlarımı sildim ve onu takip etmeye başladım. Merdiven dönen merdiven olduğundan aşağıyı göremiyorum
Bir elimi merdivenin korkuluğuna attım ve yavaşça aşağıya inmeye başladım.
Fakat.. karanlık büyüyordu ortamı gittikçe
Tamamen aşağıya indiğim de Jungkook'u bir şeyin tepesinde durmuş öylece izlediğini gördüm. Yanına yaklaşırken bir sıvıya basmamdan ötürü vıcık vıcık sesler çıkmış adımımı çekip bakmıştım ne olduğuna
K-kan mı? Bedenimin titrediğini hissettiğim de Jungkook'un sözleriyle başımı kaldırdım.
JK : Evet Jack ... al sana arkadaş hahaha!
Başımı kaldırıp biraz daha öne çıktım ve ne olduğuna bakt-GREGOR?
Yerde kanlar içinde bel derisi s-soyulmuștu yüzü kandan görünmüyordu bile . Az ötede D-dori.. kolları, yüzü hep jiletlenmiș bedeni kırmızıya boyanmıştı
Bunu gördüğüm an ağzımdan çıkan kocaman çığlığı saklamak adına ellerimi ağzımla buluşturdum.
JK : Noldu? beğenmedin mi sanat eseri mi?
Üzgünüm ama.. herkes bana yaşattığının bedelini canıyla ödeyecek güzelim
Thendss ✴️
beğenmişsinizdir umarım
like : 95
abone : 2,510
yorumda aktif olun. Sizce Jungkook yaptıklarında haklı mı?
@@Sweet_Kookiee aşkım müq olmuş
Korkdum kız😨Ellerine sağlık 😙aynı korku filmi gibi😅
@@meryemnaz5599 teşekkür ederim 💕
Gerçekten çok etkileyici bir hikaye. Bunun gibi smut olmayan hikayeleri çok severim. Favorilere eklendi, baby
teşekkür ederim 💕
@@Sweet_Kookiee ne demek. Yeterki yazar yazsın,gerisini okucu okur❣
Hadi yaa özel bölüm olsun ne olur ama mutlu son olsun🥺
PART 2 İSTİYORUZ!
PART 2 İSTİYORUZ!
PART 2 İSTİYORUZ!
nshshsh 🤭
@@Sweet_Kookiee ee part 2 ne zaman
Bu arada gerçekten 1 günde fazlasıyla beğenilmiş bir video.O yüzden gerçekten 2.bir bölümü hakediyor.
Part 2 gelicek mi? Bence gelsin yorumlarda da herkes istemiş kırma bizi ?
Bunları hayal etmiş olabilir mi acaba aslında kafasında kurduğu şeyler olabilir dori babası tarafından yaptığı bı hata yüzünden aylar önce kimseye haber verilmeden yurt dışına gönderilmis geregor ise gerçekten şaka yapıyolabilir mi bence jungkook da gerçekten biraz psikopatlık olablir hatta belki jungkookun evinde bulduğu bı defterden de okuyo olabilir sanki gerçekten olmuş gibi yazmış olabilir aklıma farklı şeyler geliyo mükemmel olmuş ben çok beğendimm🤍✨
teşekkür ederimm ama senin fiikirlerin de gayet güzel
Ya nolur part 2 gelsin çok ama çok güzel olmuş ❤️❤️
Lütfen Part 2 gelsin çok iyiydi
Gerildim lan süper olmuş part iki yaparmısın lütfen
Bu hikayeyle gune baslamak biraz psikopatca oldu odndjdk
Bende herkese böyle yapmak isterimde gt korkusu polis falan çekemem
hsgagsg
Bunun devamı gelmesi lazım gelmezse 🐥🔪 civciv ölür karar senin
Bizim 2.ye ihtiyacımız var 💕
Ya çoğu kişi çok güzel olmuş diyor ama bence abartılacak kadar güzel yazıyorsun en sevdiğim hayal et yazan kanal sensin
teşekkür ederimm hepinize 💜
Knk hala bekliyorum lütfen gelsiin😩
Hayatımda okuduğum en güzel hikayeydi aşık oldum lütfen kitap yaz he bu arada part 2 ne zaman?
son attığım tbde açıkladım 💖
Mükemmel olmuş sanki korku filmi izledim
teşekkür ederim 💕
Eline sağlık aşk bu da her zamanki gibi harika olmuş senin gibi, part 2 gelsin plssss 💗💗
teşekkür ederim 💕
Part2 hala gelmedi sınır'da doldu plsss gelsin
Olum yt bir girdim olaylar loaylarrrrr çok güzel olummmm çok beğendimmm
çoook teşekkür ederimm 💜
@@Sweet_Kookiee asıl ben tesekkur ederim boyle guzel bir hikaye okudugum icin
Oha çok iyi hemen devamını at askkkkkk meraktan olucem
devamını düşünmüyorum-
@@Sweet_Kookiee sen bilirsin askm ama böyle güzel bir hikayeyi devam ettirmemek olmazz
Kuzum ellerine sağlık.Çok çok iyi olmuş❤
çok teşekkür ederim 💕
Mükemmel bir hikaye ve özgün cok begendim basarilarinin devamini dilerim
teşekkür ederimm 💖
Çook harika bir hikaye yazmışsın ellerine sağlık❤️ part 2 ne zaman?
Part 2 cabukkk yoksa ölecekmişim doktor dedi hemen part 2 yappppp
Lütfen özel bölüm gelsin lütfeen😖💌
Gelcekmii😮
Jungkooka hak vermiyor değilim acaba sonunda ne oluyor bize kısaca anlatır mısın? 😊😊
hmm şöyle ki... Bende bilmiyorum bagagag o senin hayal gücüne kalmış
@@Sweet_Kookiee kız rüya görüyor sonra uyanıyor jeona bakıp onunla sevgili olduğuna şükrediyor😁 hayal gücüm bu ☺️
Çoh iyi ama bilmoyorum gonuşmasını müh
Elimde olsa ayni seyi yapardim
Geldim ceeekk. Okumadim ama mukooooğğğğ biliyorum cunku guzel olacagini biliom.
ehehehee teşekkür ederim
@@Sweet_Kookiee bende teşekkür ederimmmmm
DEVAMI VAR MI ALLAH AŞKINA ÇOK İYİ GİDİYODU Bİ ANDA BİTTİ
nshshsg bianda noktayı koyuyim dedim
Lütfen küçük bı bölüm daha gelsiin🤍
son attığım tbde bilgisini söyledim bakabilirsin 💕
Şimdi aşko gidiyorsun part iki yaziyorsun çünkü eğer yazmasan meraktan geberirim aşko ve gebernememi istemiyorsan Part 2 yi yazmalisin 💅💅👁👅👁
Saygilar 💓
yavv çook güzel olmuş devamı ne zaman gelirrr?
teşekkür ederim 💕 bu tek bölümlüktü amaa
@@Sweet_Kookiee ama olmadıki şimdi en sevdiğim yazarlardan bii teklifimi reddetti😪😢
@@-56._ yaa ama kanalımda pek part/2 yer vermiyorum :(( aşırı tutması lazım ki belki
@@Sweet_Kookiee yaa hiç olmazsa özel bölümmmmm noyuyyy askoomm
Abii heycanli yerindeydi amaaa part 2 gelsin
Özel bölüm gelmezse valla ölürümm
Gelinceee haber verrr
Vauv vauv ve vauv yani bu cidden dehşet ötesinde bir mükemmel keşke bir iki bölüm daha uzatabilsen bayıldım ellerine sağlık 💜💜
teşekkür ederim 💕 sonuna biseyler daha eklemeyi düşündüm ama çok fazla uzun oluyordu
@@Sweet_Kookiee rica ederim 💜💜 ee o zaman o düşündüklerini 2. Bölüm olarak yazıya dökmeye ne dersin bence mükemmel olur 🙈🤭
Harika
teşekkür ederim 💕
@@Sweet_Kookiee rica ederim
ALLAH RIZASI İÇİN PART 2 😭
Ben okurken ürktüm ya
Part 2 gelicek mi ben çok beğendim
Mutlu sonla bitsin
Müziğin ismi ne askm?
No easy answer
@@Sweet_Kookiee Teşekkür ederim bebiş
Of jungkookum be
Müzik 😳
Aslında filminde daha da iyiydi onu bulamadım
@@Sweet_Kookiee cuk oturmuş 👌
Parti iki lütfen gelsin
Rezzzzz
Ellerine sağlık birtanem 💜 Nasılsın
teşekkür ederim gayet iyiyim sen
@@Sweet_Kookiee bende iyiyim, sen sorunca daha da iyi oldum
Ohaa hemen devamıj gelmelii
Ayayay eminim ki mükemmeldir
teşekkürler
pt 2 gelmezse ciddili aglarımm
bununla ilgili son attığım topluluğa bakabilirsin 💕
ln part 2 lütfen bee
Part iki gelmezse ölermişim
Part 2 sınır taştı ❤
Oha çok iyi part iki plz 🤩
teşekkür ederim 💕
Knk gözükmüyo
sabite bakabilirsinm
of jk idolumsun
güzel gözüküyor askm
♥️
Oww bu çok iyi..
teşekkür ederimm 💜
İlk💜
tebrik ederim
Lütfen part 2 gelsinnnn
Müq olmuş yine
teşekkür ederim 💕
Güzel sonla birsin
Part 2 olucak mıı
malesef
@@Sweet_Kookiee oky askm
Devamını bekliyore
Lanet olasıca🤙👌
2 3 acilmiyor
JK : N-
: Adel bu..bu tuhaf, ucube ile mi olacaksın?
Gregor ' Ah.. hadi ama Adel gerçekten, onun ile mi olucaksın? Tanrım! Dalga geçiyorsun kk ' demiş büyük bir kahkaha patlatmıștı
Tabi sınıfın Jungkook ve ben hariç tamamı da ona katılmıştı. Dudağımı dișlemekten kanatacak duruma geldiğim de derin bir nefes alıp Gregor' a döndüm.
"Evet, aynen öyle yapacağım. Senin gibi biriyle olmaktansa onunla olacağım. Yeteri kadar açıklayıcı oldu mu?"
Dedim ve Jungkook'un yanına oturdum. Tüm sınıf az öncekinin aksine sessizliğe büründüğün de hoca da dikkatleri ona vermemiz adına ellerini çırpmıș sınıfın kapısına doğru gitmişti.
' Umarım, nerede olduğunuzun farkındasınızdır. Yirmili yaşlarınız da bu ilkokul çocuğu hareketleriniz de nedir böyle hm?
Kendinize en yakın zamanda çeki düzen vermeniz dileğiyle, ders bitmiştir!'
Hoca çıktıktan sonra Jungkook'a döndüm ancak hemen oturduğu sandalyeden kalkmış kapıya gitmişti
"Jungkook!?" arkasından ona seslendiğim de durmuş birkaç saniye sonra arkasına dönmüş bana bakmaya başlamıştı
Ancak.. yeniden önüne dönmüş sınıftan çıkıp gitmişti. Ayakta öylece durmuş buruk yüz ifadem ile beklerken Gregor'un şu sözlerini ișittim.
Gregor ' Sana demiştim kızım, o çocuk manyak dan başka bir şey değil. Hareketlerini görüyorsun'
Demiş kendi sırasına oturmuştu. Derin bir nefes aldım ve dolan gözlerimi kıpraștırdım o.. o bunları asla hak etmiyordu.
Hem de *ASLA*
..
..
Jack 'Şu lanet telefonunu neden açmıyor Gregor?'
Lena 'Belki önemli birşey olmuştur, o yüzden gelememiştir'
Sorun şuydu, Gregor bugün okula gelmemişti ve en yakın arkadaşlarına haber dahi vermemişti.
Bu yüzden çoğu kişi endişeliydi, olayın şaka boyutuysa artık aklımızdan çıkmıştı.
Jack 'Ben polise gideceğim, bu çocuk asla öyle yapmazdı'
yerinden kalkmış gidecekken hepimiz onu durdurmaya çalıştık fakat kolunu bizden kurtarmıştı
Yuna 'Biraz sakin ol. Gidip polise ne diyeceksin? Arkadaşıma beş saattir ulaşamıyoruz ve normal de bana birşeyini anlatmadan duramayan arkadaşım bir telefonu bile bana çok gördü mü diyeceksin?'
demiş kollarını iki yana açmıştı. Dediği yakını için endişelenen biri için her ne kadar acımasızca olsa da bir yandan da haklıydı.
Daha bir günü bırakın sadece birkaç saat olmuştu.. ve kanunlara göre en azından bir gün olması gerekiyordu.
Jack 'Ne yapacağım o halde!'
demiş telefonunu cebine atmışken sınıfın kapısı açılmıştı. İçeriye alt sınıflardan tanıdık bir kişi elinde kutuyla gelmişti
: Selam, bu kutu size gelmiş.. Gregor'dan
Jack 'Ne?' hemen çocuğun elinde ki kutuyu almış kapağın üzerine yapıştırılan notu koparıp içinden kağıdı okumaya başlamıştı.
"Hahahaha! Biliyorumm beni o kadar seviyorsunuz ki şu ayrı kaldığımız 5 saatte bile beni çok özledinizz! Merak etmeyin bir iki özel işim var, Jack dostum biliyorr!
Beni merak etmeyin, umarım gördüklerinizden sonra yarın okula geldiğimde dayak yemem kk"
Kağıdı okuduktan sonra buruşturup yere fırlatmış ve kutunun kapağını açmıştı.
Hepimiz kutuya yaklaşmıştık.. Jungkook da dahil. Fa-fakat..o da neydi? Kemik parçaları vardı, kimisi ka-kanlı?
Hepimiz korku için de başımızı kaldırıp, birbimize bakarken Jack bir not daha bulmuştu iğrenç şeylerin altından.
"Hahahhaa! çok kızdığınızı ve.. aynı zamanda korktuğunuzu biliyorum ama unutuyorsunuz millet birkaç güne cadılar bayramı!! Ona hazırlık olsun istedim"
Jack bunu da okuduktan sonra kağıdı ve kutuyu büyük bir çığlık sesiyle beraber yere fırlatmıștı
Jack 'Onu öldüreceğim! Pislik herif'
Lena 'Sana demiştim, tek isteği bizimle oyun oynamak. Lütfen arkadaşını yine de bir akıl doktoruna göstermeyi unutma'
"Ben cidden korktum ya.. kemikler falan birde kanlılar neyse tanrıya şükür kötü birşey yok"
Herkes beni onaylayan mırıldanmalar çıkardığın da sakince gitmemize bir saat kalan sürenin çabucak geçmesini bekledik.
..
..
-Okul Çıkışı-
Arkadaşlarım ile vedalașırken Jungkook'un arkamdan bana seslenmesiyle arkama döndüm.
"Efendim?" dedim bana gülümseyerek bakan surata karşın, sıcak gülümsememi sunarak.
JK : İstersen ödeve bugün başlayalım?
"O-olur" beklemediğim den önce bir şaşırmıştım. Özellikle sınıfta onun hakkında yapılan kötü şeylerden sonra derslerle olan alaka ve ilgisi iyice gitmişti.
Fakat bozuntuya vermemeye çalışarak başımı evet anlamında yukarı-aşağı salladım ve bizi dinleyen arkadaşlarıma döndüm.
"Biz Jungkook ile ödeve başlayacağız siz gidin"
Lena 'Ne? Sen ciddi miydin? Adel şaka yapıyor-'
Ona dönükken Jungkook burda yokmuşcasına konuştuğundan ötürü gözlerimi belertmiș susması gerektiğini söylemiştim.
Bilerek mi yapıyordu bunlar?
Sustuğun da derin bir nefes verdim ve Jungkook'a döndüm a-ama.. ama o ardına dönmüş hızlı adımlarla uzaklaşmaya başlamıştı.
"Hey! J-jungkook? nereye?"
Durmadığında sinirle Lena'ya döndüm ve ellerim ile alkış ritmi tuttum.
"Aferim sana, ne istiyorsunuz şu adamdan anlamıyorum ki" dedim ve koşmaya başladım.
..
"Jungkook bekle!" nefes nefes kalmış olmamdan ve astımım olmasından dolayı ellerimi dizlerime koydum ve derin içler çekmeye başladım.
JK : Neden benimle olmak istedin hm?
Caddenin ortasında öylece olduğu yerden bana yaklaşmış sinirli gözlerle bana bakıyordu.
" Ben.. ben sa-"
JK : Benim senin acımana ihtiyacım yok Adel! Anlamıyorum, ne istiyorsunuz benden? Beni neden canavar olarak görüyorsunuz?
Kelimelerim yetersiz kalmıştı. Açıkçası.. ne diyeceğimi de bilmiyordum çünkü haklıydı. Başımı öne eğdim
JK : Beni canavara dönüştüren ta kendinizsiniz adel.. senin o arkadaşların ve bana yaşattıkları
demiş yeniden önüne dönüp yürümeye başlamıştı. 'Beni canavara dönüştüren ta kendinizsiniz' mi?
Bu da ne demekti? Her.. her.. neyse, daha fazla üzmeden takip etsem iyi olucak..
Henüz pek uzaklaşmamıșken yanına doğru koştum ve konuşmaya başladım.
"Sana acımıyorum, bence.. acınılacak bir halin yok. Ama arkadaşlarımın dediği gibi iğrenç, manyak, tuhaf biri olduğunu da düşünmüyorum.
Sen sadece yalnızlığı seviyorsun. B-"
JK : Yalnızlıktan nefret ediyorum. Ama nereye gidersem gideyim, hep dışlanırdım.. kimse beni olduğum gibi kabul etmezdi.
Sırf onların istedikleri gibi biri olmadığım için defalarca kötü şeylere maruz kaldım.
Bunları anlatırken burukça gülümsemiș önüme dönmüştüm. Ancak son dediğiyle gene bakışlarım onu bulmuştu
JK : Ama sıkıntı yok.. ne de olsa hepsi şuan hak ettikleri yerdeler
"Nerdeler?" bana dönmüş sırıtarak konuşmaya başlamıştı.
JK : Cehennem diye düşünüyorum.
"A-anladım"
..
..
Evine geldiğimiz de çantamı koltuğun üzerine koydum ve evini süzmeye başladım. Bir erkeğe göre fazla düzenli ve temiz değil miydi?
"Evin gayet iyi.. doğruyu söyle aslında bu kadar temiz değilsin, sırf ben gelicem diye mi yaptın?"
JK : kk~ hayır çoğu bildiğin erkeğe göre gayet temiz, düzenliyimdir
"İnanmadım, üzgünüm" bu dediğime ikimiz de gülmüş ardından onun çoktan hazır ettiği çalışma masasına oturmuștuk.
Fakat çalışmamızı bölen şey telefonumun ekranında beliren bir mesajdı.
İkimizinde gözü oraya kaydığın da bedenimi korku sarmıştı. Mesajda yazan;
*Adel! Lütfen gel . Sırf bize inat o değişik şey ile tek başına kalma*
Jack
Gözlerimi kırptım, derince bir nefes çektim ve elimi telefona götürüp ekranını kapatacakken Jungkook elimi tuttu. Ona şaşkınlık ile bakarken.. yüzünün.. yüzünün çok değişik bir ifade halini aldığını gördüm.
Çenesini sıktığını belli ediyordu. Alnında bir damar belirmişti.
JK : Çek o elini! Boşuna saklama
Gözleri gözlerime değdiğin de korku bedenimi sarmıştı. Yoksa.. sonunda bugün yanardağının patlama günü müydü?
"Özür dileri-" Sandalyeden anında kalkmasıyla sandalye düşmüş bende korkuyla yerimden kalkmıştım.
JK : Senin o arkadaşların varya.. lanet olasıca Jack, Gregor hatta Yuna ve Lena hepsinden nefret ediyorum.
Hepsi beni yargılamaktan başka, yalnız bırakmaktan başka birşey yapmıyorlar. Ve ben... ben onları gebertmek istiyorum anlıyor musun beni hm?
Gerçi.. iki tanesi zsten hak ettiğini buldu hahahaha!
psikopatça gülmeye başladığın da var olan korkumun attığını hissetmiștim. Bu.. bu bizim tanıdığımız Jungkook muydu?
"O.. o da ne demek?" Ağzımdan sonunda bir kelime çıkabilmiști ancak oda titreyerek..
JK : Bugün gelen paketten bahsediyorum Adel, hani içi.. kemik olan
Gözlerim irileșmiști.. neyden bahsediyordu? Kemik dolu olan kutunun Jungkook ile bağlantısı neydi?
"Anlamıyorum" dediğim de yüzünde ki sırıtış yerini korkunç bir ifadeye bırakmıştı, gözlerini kısmıș olduğu yerde dileșerek bana yaklaşmaya başlamıştı
JK : O kutuyu yollayan bendim güzelim. Ve içindeki kemikler de..
Dolan gözlerim bir kıpraștırmamla sular anında dökülmüş başımı hayır anlamında sallamıştım. Bu.. bu nasıl olabilirdi?
"O kemikler Greg-" cümlemi bitirmeye gücüm yetmemiş ellerimi başımın iki yanına koyarak derin nefesler almaya başlamıştım.
Ben onun iyi biri olduğuna inanmıştım. Herkesin yaptıkları, dediklerine rağmen hemde
JK : Üzgünüm bebeğim. Ama biliyor musun Dori kadar acıtmadım canını yemin ederim
demiş kahkaha atmıştı. D-dori mi? Onun okulda ki diğer bir Zorbasıydı, ve ortadan bir anda kaybolmuştu.
Bunları yapan J-jungkook muydu?
"Ben.. ben herkese rağmen sana güvendim!" dedim akan gözlerim, çığlığım bana eşlik etti. Ellerim ile onun göğsüne vururken o geri geri gidiyor birşey yapmıyordu.
"Ben herkesin dediklerine rağmen sana güvendim. O iyi biri dedim! Anlıyor musun beni! Bana bunu yapmaya hakkın y-"
Sonunda kollarımı tutmuş beni duvara yapıștırmıștı. Şaşkınlıkla ona bakarken onunda gözlerinin dolduğunu görmüştüm.
JK : Bana güvendin herkese rağmen öyle mi hm? Vay be.. Peki madem öyle neden hiç yanımda olmadın bugüne kadar söylesene?
Ne zannettin yoksa hm? Bir lafınla millet Jungkook düşmanlığını mı bırakacaktı. Üzgünüm güzelim, hayal dünyandan çık
Çünkü gerçek dünya en kötü şeylerin olduğu dünyadır, ama senin gibiler bunu göremiyor.
Onlar beni sıkıştırıp okul barakalarında döverken ne yaptın? Aa pardon senin haberin yoktu değil mi bundan.
Evet Adel bana bunu bile yaptılar.
Sırf seni sevdim diye.. sana aşık oldum diye
Neler diyordu.. be-beni mi seviyordu? Ve sırf beni sevdiği için mi bunca zamana kadar bunları yaşamıştı?
"J-jungkook"
JK : Ne! bir anda bağırdığında korktum ve başımı eğdim. Olanların bu boyuta ulaşmasını...
"Özür dilerim"
JK : Sen özür dileme.. zaten ben intikamımı aldım. Hatta dur..
demiş beni bırakıp elini cebine atmış telefonunu çıkarmıştı.
"Napıyorsun?" bana dönmüş başıyla bir yeri işaret etmiş ardından hızlı adımlarla aşağı kata inen merdivenlere yönelmişti.
Ne yapacaktı gene? Ellerim ile göz yaşlarımı sildim ve onu takip etmeye başladım. Merdiven dönen merdiven olduğundan aşağıyı göremiyorum
Bir elimi merdivenin korkuluğuna attım ve yavaşça aşağıya inmeye başladım.
Fakat.. karanlık büyüyordu ortamı gittikçe
Tamamen aşağıya indiğim de Jungkook'u bir şeyin tepesinde durmuş öylece izlediğini gördüm. Yanına yaklaşırken bir sıvıya basmamdan ötürü vıcık vıcık sesler çıkmış adımımı çekip bakmıştım ne olduğuna
K-kan mı? Bedenimin titrediğini hissettiğim de Jungkook'un sözleriyle başımı kaldırdım.
JK : Evet Jack ... al sana arkadaş hahaha!
Başımı kaldırıp biraz daha öne çıktım ve ne olduğuna bakt-GREGOR?
Yerde kanlar içinde bel derisi s-soyulmuștu yüzü kandan görünmüyordu bile . Az ötede D-dori.. kolları, yüzü hep jiletlenmiș bedeni kırmızıya boyanmıştı
Bunu gördüğüm an ağzımdan çıkan kocaman çığlığı saklamak adına ellerimi ağzımla buluşturdum.
JK : Noldu? beğenmedin mi sanat eseri mi?
Üzgünüm ama.. herkes bana yaşattığının bedelini canıyla ödeyecek güzelim
Thendss ✴️
beğenmişsinizdir umarım
like : 95
abone : 2,510
yorumda aktif olun. Sizce Jungkook yaptıklarında haklı mı?
Yeni bölüm gelicek miiiii?
hiç bilmiyorumm
@@Sweet_Kookiee nolur gelsin
@@Sweet_Kookiee Lütfeeeen merak ediyorum.
Ne yaptın yaw 😱
jahagga işte biseyler yaptım
@@Sweet_Kookiee çok iyi şeyler yapıyon
@@yalnz740jin teşekkür ederimm 💜
Part 2 gelsin
müthiss
teşekkürler 💖
Özel bölüm gelmezse 🐇🔪
bununla ilgili son attığım topluluğa bakabilirsin, bilgi verdim 💖
Çok güzel oşmuş
teşekkürler 💖
@@Sweet_Kookiee
🥰
Part2
Parttttt 2 vuhuuuuuu
21
Part 22222
ilk
tebrikler
Geldiiiii
evett
@@Sweet_Kookiee sen varya devamı gelecek dimi dimi
Part part yea
son atığım toplulukta onunla ilgili açıklama yaptım💖
Lütfen lütfennnnnnnnnnnnnnnnnn devamı gelsin çok merak ediyorum😫🥺
Mutlu sonla bitsin
Askm nolur #2 gelsinnn nolurrrrr çok güzeldiiii
Teşekkürlerr
Pt2 gelsin nolurrr
ne zmn atıcaksın part 2yi
Part 2 yok
he tm neden ya güzeldi neyse@@Sweet_Kookiee
Part 2 lütfen
Part2
Mutlu sonla bitsin
part 2 gelsin
Part2
Mutlu sonla bitsin
Part2
Mutlu sonla bitsin
Part2
Part2
Part2
Part2
Part2