İlim ve Cehalet | Akaid Dersleri - 10 | Halis Bayancuk Hoca

İlim ve Cehalet | Akaid Dersleri - 10 | Halis Hoca (Ebu Hanzala)
Diğer sosyal medya hesaplarımızdan yayınlamadığımız özel paylaşımlarımızdan güncel olarak haberdar olmak için linke tıklayarak WhatsApp hattımıza abone olabilirsiniz; bit.ly/2xHiHzN
Lailaheillallah'ın Şartları
İlim:
3. Şart: İlim ile Söylemek
La ilahe illallah’ı ilim üzere söylemenin şart olduğunun delilleri:
1. Muhammed suresi 19. ayet:
"Bil ki şüphesiz, Allah'tan başka (ibadeti hak eden) hiçbir ilah yoktur." (47/Muhammed, 19)
2. İbrahim suresi 52. ayet:
Bu (Kur’ân) onunla uyarılsınlar, (Allah’ın) ancak tek bir ilah olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri öğüt alsın diye insanlara bir mesajdır. (14/İbrahîm, 52)
3. Allah’tan başka ilah olmadığını bilerek can vermek:
Müslim'de: "Kim Allah'tan başka ilah olmadığını bilerek ölürse cennete girer." hadisi rivayet edilmiştir.
4. Zuhruf suresi 86. ayet ve kelime-i şehadet getirirken kişinin şahitliği ve şahit olabilmek için bilmenin şart oluşu.
Şehadet ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur.
“Onun dışında dua ettikleri, şefaat yetkisine sahip değillerdir. Ancak bilerek hakka şahitlik edenler müstesna.” (43/Zuhruf, 86)
Hepimiz biliriz ki insanın bir şeye şahitlik edebilmesi için olayın mahiyetini bilmesi lazımdır. İnsanın içeriğini hiç bilmediği bir olaya şahitlik etmesi asla düşünülemez. Allah'ın uluhiyetine şahitlik ettiğini ifade eden insanın ilah, ibadet, tağut ve benzeri kavramları bilmesi şarttır. Örneğin, "Seni boşadım." ifadesinin manasını bilmeyen bir insan, bunu yüz defa söylese bile eşini boşamış olmaz. Manası bilinmeyen bir kelime de İslam'da ne dünyevi ne de uhrevi anlam ifade eder.
Bugün bazı insanlar Kelime-i Tevhid'i dil ile söyleyen, içeriğini ve gereklerini bilmeyen herkese Müslim muamelesi yapıyorlar. Bu tutum Peygamber (sav) ve ashabına yapılmış en büyük hakarettir. Peygamber ve ashabı, insanlar bu kelimeyi sadece nutkedip ezbere söylesin diye değil; içeriği Allah'a ibadet ve tağutu inkâr etmek olan bu kelimeyi hayata geçirmek için her türlü eziyete katlandılar. Eğer bugünkü insanların Kelime-i Tevhid'den anladıkları (Allah'tan başka ilah yoktur) yeterli olmuş olsaydı Mekkeli müşrikler Müslim sayılırlardı.
Cehalet:
Bir insan kelime-i tevhidin anlamını bilmiyorsa müslüman olabilir mi?
Genel olarak cehaletin ve cahilliğin bilmediği ortak konu Allah’tan başka ilah edinme meselesindedir:
De ki: “Ey cahiller! Bana, Allah’tan başkasına ibadet etmemi mi emrediyorsunuz?” (39/Zümer, 64)
Mekkeli müşriklerin cahilliği:
Müşriklerden biri senden eman/sığınma hakkı isteyecek olursa, ona eman ver. Ta ki Allah’ın kelamını dinleme fırsatı bulsun. Sonra onu, güven içinde olacağı (kendi yurduna) ulaştır. Bu onların bilmeyen bir kavim olması nedeniyledir. (9/Tevbe, 6)
Yahudi ve Hristiyanların cahilliği:
(O Kur’ân,) dosdoğru bir Kitap’tır. Katından şiddetli bir azapla uyarmak ve salih amel işleyen müminlere güzel bir mükâfat olduğunu müjdelemek için (indirilmiştir). Orada ebedî olarak kalacaklardır. Ve “Allah çocuk edindi.” diyenleri uyarmak için (indirildi). Ne onların ne de babalarının konuya dair hiçbir bilgisi yoktur. Ağızlarından çıkan bu söz ne kadar da büyük! Onlar yalnızca yalan söylerler. (18/Kehf, 2-5)
Nifak ehlinin cahilliği:
“Aleyhlerine yol verilenler (kınanması gerekenler), zengin oldukları hâlde senden izin isteyenlerdir. Geride kalanlarla beraber oturmayı tercih ettiler.” (9/Tevbe, 93)
Mekkeli müşriklerin, Yahudi ve Hristiyanların, nifak ehlinin kafir olmalarındaki temel sebep onların bilmiyor oluşlarıdır.
Cahil ile yüz çeviren arasındaki fark nedir?
Cahil; kendisine bilginin hiç ulaşmadığı kişidir.
Yüz çeviren: Kendisine kitap gelmiştir. Peygamber gelmiştir ya da peygamberin haberi gelmiştir. Fakat bu haberler kendisine gelmesine rağmen yüz çevirmiştir. Bunun Kur’an’daki adı iraddır.
Kuran’da müşrikler ikiye ayrılır:
1. Cahil olan
2. Yüz çeviren
İrad: Duymasına ve haber almasına rağmen, dinlememek, ilgilenmemek, alakadar olmamaktır.
İrad neden suçtur?
Çünkü Allah (cc) ilgisiz olanların kalbini hidayete kapamıştır.
Rabbinin ayetleri kendisine hatırlatıldığı hâlde yüz çeviren ve elleriyle (yapıp) takdim ettiğini unutandan daha zalim kim olabilir? Şüphesiz ki anlamamaları için kalplerine perde germiş, kulaklarına da ağırlık koymuşuzdur. Sen onları hidayete çağırsan bile, ebediyen doğru yolu bulamazlar. (18/Kehf, 57)
Yüz çevirme ile ilgili ayrıca bakınız:
(43/Zuhruf, 36), (74/Müddessir, 49-50), (20/Tâhâ, 123), (34/Sebe’, 15)
Kanalımıza Destek Olmak İçin;
bit.ly/2MCiNmM
Tevhid Dersleri Kanalı için;
bit.ly/2K8UdYy
Tevhid Meali İçin:
tevhidmeali.com/
Bütün Videoları İzlemek İçin;
tevhiddersleri...
Dergilerimiz ve Kitaplarımıza Ulaşmak İçin:
tevhiddergisi.org/
İletişim:
[phone]
Şeri sorularınızı [e-mail] mail adresi üzerinden sorabilirsiniz.
#İlim #Cehalet #Akaid