Markus Dressler'in Türk Aleviliğinin İnşası adlı kitabı tüm meraklılara hararetle tavsiye ederim. Bugünkü Türk Aleviliğinin özellikle daha yakın zamanda denilebilecek biçimde 19.yüzyıldan itibaren bugünkü haline doğru inşası anlatılıyor.
Aynen bu doğru 2.mahmutun merkeziyetçi politikası sonucu Osmanlı coğrafyasında özellikle Anadolu balkanlar bu oluşumda nasıl etkendigi üzerine durulmali
70'lerde solcu çocukların %90'ni Aleviydi söylemi hariç Sevan hocanın Alevilik hakkındaki tüm yorumlarına ictenlikle katılıyorum. O dönemde oran olarak Aleviler marksist hareketlerde kesinlikle yoğun bir biçimde yer alsa da yarısına yakını da Sünni genclerdi bence
Bence yanlış düşünüyorsun bizim aile atadan solcular ve biz Sünni turkuz yüzde 90 alevidir söylediniz yanlış,bi şey daha söyleyeyim bildiğim turklesmis geçmiş dönemde turkiyeye göçen unsurlar daha voktur sol unsurun içinde
Solcu çocukların yüzde 90'ı Aleviydi sözü hiç doğru değil.Bir Alevi olarak söylüyorum..Sol liderlerin hemen hepsi sünni kökenliydi.Ayrıca bütün Alevi gençleri de solcu değildi.Hiç siyasetle uğraşmayan çok Alevi genci vardı.Okuyan ve üniversiteye giden Alevi gençleri solcuydu.
Heretoks mezhepler üzerine konuşmak araştırmak bilgi ister derinlemesine ,İran da ve Azerbaycan da kurulan Türk devletleri dönemi Türk özellikle oguzlarin gözleri ile oluşan kültürel dini oluşumlar iyi incenmeli yoksa herkes objektif olmaktan ziyade duygusal bakış açısı çıkar ortay a bu da farklı yönlere gider
@@erginekim1122 niye yazık?sana yazık. Biz birseylere sırtımızı döneriz siz başka birseyinizi dönersiniz. Yobazlık yapma kendine bak. Erkan merkan nedir bilmediğim şeyler. Başkalarının hayatına dil uzatma.
@@evrenak4643 Agnostik öylemi agnostik. Modernitenin devşirmesi de daha doğru olur. Değiş tonton gibi on yılda bir post değiştir dur işte. Bastığın yerde duracak özgüven herkese nasip olmaz. Güle güle agnostik, sakın geri dönme...
Tahtacı siyasi tercihi konusunda yanlışınız var ya da benim yanlışım var.dışardan biri olarak ahkam kesmeyeyim demişsiniz fakat tespitleriniz çekinceler nedeniyle içerdekilerin dile getiremediği hatta içinde yaşadığı halde farkında olmadığı gerçekler olması bakımından oldukça isabetli.
@Anıl Dinçer alevi diye bişey de yok aslında bu gizli yahudilerin taktığı bi isim "aliyi takip eden" anlamında. gerçek olay ismailoğlu olup olmadığındır. islamın sahibi ismailoğullarıdır. ishakoğulları ise islamı ele geçiren gizli yahudilerdir
@Anıl Dinçer Alevilikteki Orta Asya ögeleri İran kökenli bir Millet olan Soğdlardan geçmedir. Orta Asya'daki bu ögeler Soğdlardan Orta Asya Türklerine geçmedir.
@Fox Earth ehli sünnet kuranı değiştiremeyen gizli yahudilerin bakın peygamberimiz böyle demiş şöyle demiş sünneti budur palavrasıdır. aslında kuranın ve peygamberin düşmanıdırlar, kend, çıkarlarına göre dini değiştirirler
Alevilik bu ülkede mayınlı bir tarla gibidir. Söyledikleriniz ya Alevileri rahatsız edebilir ya Sünnileri... Ama siz objektif olarak, sosyal bilimler ışığında, yaşantılarınızı da katarak çok güzel bir Alevilik tanımlaması yapmışsınız. Teşekkürler 👏✌️💐👍👏
@@ufuk.adamı kaynağa gerek var mı gizli yahudiler kuranı değiştiremedikleri için bakın peygamberin sözleri var sünneti var diye kendi çıkarlarına göre dini değiştirmişler tabi 1400 yıl oldu artık orjinalini anlatmak imkansıza yaklaştı
@@ufuk.adamı Hadisler talmud u destekliyor. Talmud da (yahudilerin kanun kitabi gibi birşey) pedofilik şart olarak geçiyor. Ve ne tesadüf ki .... Hadisler diyorki peygamberimiz 6 veya 9 yaşında kız ile evlendi. Ben buna inanmıyorum ve eminim bazı yahudilerin oyunu bu! Türkcem iyi değil. Sorry
Hocamı alevilik tarihi konusunda eksik buldum. Şöyle akdeniz ve egedeki yöruklet ve tahtacılar dan ce karadeniz deki çepni letden hiç bahsetmedi bu konuda cok eksik buldum
sktrlan yahudilerin kitaplarına mı inanıyosun. aleviler hep vardı, gerçek ismailoğulları. yahudi sünniler sonradan geldi. luviler uydurma yahudi hikayesidir alevileri islamın sahibi olduğunu gizlemek için
@Anıl Dinçer bir inancı ırklara bağlayamazsın her milletten alevi olur tek bir ırka ait deildir 73 millet birdir deriz nasıl ırka bağlarsınız ayrıca alevilik bu sadece insanların koyduğu bir ad bu inanc zamanın başladığından beri vardır ve zaman içinde güçlü inançlar ve devletler tarafından asimile ve inancı değiştirmiştir çalışılmıştır ve gerçekleri manipile etmiştir
@Anıl Dinçer kardeşim yahudi ola türk boyu var hazar hiristiyan boyları var ben adamın kitabını okumadım isimle bağdaştırmasını bilmiyorum oyuzden tam araştırmadan okunaya girmeyecem ama bak bu yolu sürdüren bir can olarak söylüyorum her türden ırktan insan bir inanca inanabilir bir ırka mensup olduğu için şu inanca sahib demek yanlış benim demek istediğimi anlıyormusun ayrıca bu yolun içinden biri olarak söylüyorum bir dede çocuğu evladı olarak bizim inancımız çok eski biz başka eski inançlardan değil onlar bizden parça almıştır osmanlı kayıtlarında bize ışık insanı derlerdi öğretileri farklıdır neyse benim demem oki anadoluya gelen türkmenler müslümanlığı benimserken kılıc zoru veya öle böle enkolay ve kendilerine yakın olan anadolu inancını benimsemiştir anadoluya türkler gelmeden önce yerleşik olarak kürdler vardı (zaza sorani goran bunlar hepsine dili konuşan insanlara kürd derler) oyüzden inancı dini ırka bağlama gözünü sevem
@Anıl Dinçer Ya cidden komiksin zazaca Kürtçenin bir lehçesi değil mi bunu neye dayanarak söylüyorsun filolog musun ya da Kürdolog musun, her hangi bir dil bilimsel araştırman var mı zazacayi semantik,fonetik,sentaks ve leksikolojik olarak ele alıp inceledin mi, hayır ama her halti bilip dil bilimci kesiliyorsun sebebi ise Kürtlere ait olmasında ya da Kürt ismi geçmesinde kime ait olursa olsun (utanmasan zazalar türk diyeceksin) .Zaza,Soran,Goran, Lur,Kurmanc =Kürt
Sevan hocam selamlar. Dedelerimden birinin ismi Şınısa imiş. Bazı yerlerde Hırvat ismi olarak geçiyor ama Erzurum/Hınıslıyız dolayısıyla bu pek mümkün değil. Bu ismin kökeni hakkında fikriniz var mı?
alevilik siyasi bir olusumdur, dinle cok ilgili degildir. Bu gercek bugun boyle oldugu gibi, ilk Alevilik bahsedildigi gunde de boyledir. bununla ilgili bir video calismam var kanalimda
bahsettigim video budur, sadece Kurtlerin veya Turklerin degil, Suriyeli Araplarin da alevilik oldugunu unutmamak gerekir ruclips.net/video/UyX3Co4ywnk/видео.html
@@mebkimya4832 cemevi falan sonradan uydurma aynı cami gibi ben alevilerin kökenini anlatıyorum. kuranda cami ve namaz kelimesi yoktur. mescit ve salat kelimesi vardır. şu an gittiğiniz cami ve namaz, eski hanif yahudilerin adetleri
@@desynch6555 namazı ingar etiyorsun ve camiyi de anladım ki senin inancın yok Mecit azireti. Beygamber efendimiz sallallahu evendimiz zamanında vardı bana kitabımız Kur'an-ı Kerim den bana bir aciklarmisi yaparmisin inancın yoksa saygı duyu ben seni hasla ve hasla yatirgamam
Oldukça guzel bir analiz özellikle yakin zamana ilişkin kısmı bence doğru ya da doğruya en yakın çıkarım. Ancak başka bir sey kafami kurcaliyor, 1480 den önce alevilik hakkinda konusamayiz demissiniz, buna emin olamiyorum. Bahsi gecen bugünkü dedelik makami ve hiyerarşisi ise eğer bu belki dogrudur belki degildir. Alevi dedeleri her nesilde kerbelaya ziyarete gidip sülalenin kaydini tutarlarmis, bu kayitları kimseye acmadiklarini yazmamak sarti ile bazi arastirmacilara gosterdiklerini okudugumu hatirliyorum. Öte yandan türkçedeki neredeyse tum dini terimler farscadir. Bu sebeple Osmanlilarin ilk dönemlerinde şii yapiya yakin bir dini örgütlenme etrafinda kuruldugu, arap etkisinin sonradan geldigi düşünülebilir. Osmanli mezhep seçmek zorunda kalmistir, aksi halde Uzun Hasan ile baslayip Şah Ismail ile süren iktidar mücadelesini kazanma şansı yoktur, şiilik tarafina gecme şansı hiç yoktur. Buna kanit olarak sizin hazirladiginiz adlar sözlugunu verecegim. Turkiye'de Mervan ismi 830, Muaviye ismi 125, Yezit adi 2 kisiye verilmistir. Bunu ilk defa Cezayirli bir hocamizin ogluna Mervan ismini koydugunu öğrendigimde fark etmistim. Türkiye'de hic duymadigim bir isim. Türkiye'de asimilasyon dediginiz gibi güçlüdür ancak bazi seyleri asimile edemezsiniz. Uşak'da Sivaslı, Banaz, Kızılcasöğüt yerlesimleri vardir, siz bu isimleri yunancadan cevrilme olarak yerlesim envanterine kaydetmissiniz ancak buralarda babadan ogula hasan huseyin diye giden isim silsileleri mevcuttur, alevi oldugunu soyleyen kimseyi duymadim bildigim kadariyla hepsi sünni. Elbiseleri ve renk secimleri de cevredeki diger yerlesimlerden farklidir diye soylendigini duymustum. Eğer Osmanli en bastan sunni mezhep kökenli bir toplumla ilerliyor olsaydi isimler emevi etkisi yuksek bölgelerdeki gibi daha sünni agirlikta olurdu. Bu isimler arasinda en tarafsizi kavga henuz cikmadigindan Ahmet, Mehmet ve Mustafa yani peygamberin isimleridir, ülkemizde en cok bu isimler var. Osman, Ömer ve Bekir isimlerinin toplami sadece Hasan isminin miktarina ulasabiliyor. Bu sebeple, anadoluda islamin ilerleyisinin şii etki altindaki türk gruplar tarafindan olusturulmus olmasi, ancak sonrasinda Yavuz doneminde Şahlik tarafından mezhep secmeye zorlanmış olmasi cok daha muhtemeledir. Toplumun bu zorlamaya cevabi (isim yoğunluğuna bakarak) peygamberi esas almak ve biz müslümanız mezhebi karistirmayin seklinde olmustur kanımca.
@@nowhereman4 Her Alevi Bektaşi değildir. Örneğin Serçelan Avuçan Ocağı, Şeyh Dilo Berxecan Ocağı, Sultan Sinemil Ocağı, Bava Mansur Ocağı, Yaresani Ocağı ve Kakai Ocağı Bektaşilikten daha eskidir ve özellikle Sultan Sinemil ve Bava Mansur ocakları her zaman Bektaşiliğe karşı olmuştur. Bektaşilik Türkler arasında Kürtlerden daha yaygındır çünkü Bektaşilik Türkleri kucaklamıştır, Kürt Aleviler ise Alevi kökenli olmayanların (12 imam soyu hariç) Aleviliğe kabul edilmemesi gerektiğini savunmuştur. Bu nedenle Hacı Bektaş zamanına kadar yaşamış bir Türk Alevisi yoktur. Hacı Bektaş dönemine kadar Alevilik yalnızca Kürtler ve 12 imam soyundan gelen Ehli Beytler (Nusayriler ve Dedeler) arasında vardır. Peki Kürt Alevileri nasıl Bektaşi oldu derseniz, bu büyük ölçüde Osmanlı'nın son döneminde oldu. Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde Kürt Aleviler Bektaşiliğe katılmaya zorlanmış, ardından Bektaşiliği yasaklayarak Sünni olmaya zorlanmıştır. Kimisi Sünni, kimisi Alevi, kimisi Bektaşi olan Kürt aşiretleri bu dönemdendir. Bektaşileri Alevilerden ayıran bir diğer özellik de Bektaşiler arasında dede kavramının olmamasıdır. Kadri Yıldırım ve Mehmet bayrak dinlerseniz daha fazla fikir sahibi olabilirsiniz.
Bektaşilerin geneli Türk olur ve sünniliğe çok yakındır. Osmanlı döneminde Bektaşiler Namaz kılar Oruç tutarmış Bektaşilik sonraları bozulmaya başlamış Alevîlik tamamen siyasidir Alevîlik Ehl-i Sünnete karşı kurulmuş Irani siyasi bir harekettir
Büyük büyük dedemin (anneannemin dedesi) adı Matoş, kütüğü Erzurum.(1800 lerin sonunda doğmuş) İstanbul'da tüccar olarak yaşamış. Kökeni ne olabilir? Teşekkürler
Evet, bambaşkadır. Alevilikte Ali, Hasan ve Hüseyin önemlidir; Nusayriler bu üçünü bilmez varsa yoksa Muhammed, Anadolu Alevileri namaz kılmaz ama Nusayriler günde 5 değil 10 defa namaz kılarlar, Aleviler oruç tutmaz; Nusayriler bir aya bir daha ekleyip 2 ay tutarlar. Nusayrilerin haccı yılda üç defadır. Vahed, Erbayn ve Eşara hacları. Gördünüz işte Nusayrilik Sünnilikten bile daha müslümandır. Ne güzel anlattım farkını değil mi güzel kardeşim.
12 imam kavrami 12 havariden mi geldi ,son derece de yanlis bir tespit , 12 kultu, teslis vb kavram ve olgusu ibrahimi dinlerden cok daha oncesinde de vardi , musevilikte -hristiyanlikta ve alevilikte oradan aldi .
12. imam disindaki diger imamlarin yasayip oldugu yasadiklari sürece imam olduklarini idda ettikleri bilinen bir sey. bi yerden araklama degil ( 12 imama inanmiyorum araklama olmamasi dogru oldugu anlamina gelmez )
niye 12 de durdu diyorsan bir suru kolu var şianin sayilar da degisiyor. bi tane imamin oglu ben imamim diyor hop imam sayisi artiyor. şianin diger kollarinda belli bir yerden sonra ipin ucu kopuyo mesela 7ciler sonra bir suru kola ayriliyo bi kol hala daha devam ediyor hatta. 12 imamcilar da ise son imam gercekten yasamis biri olmadigi icin ve bu kisinin gaypta olduguna inanildigi icin 12 de duruyor
Sevan ..icinde kalipda soyleyemedgin seyleri..birgun ben anlatayim..son olarak sana bir teklif...ya sen musluman ol ya ben ermeni ahcik...bu gidisle seni turk ilarak gormek isteriz. :)
bu ülkede ünlü olmak için Aleviliği kullanırsın. neden? çünkü Aleviler boş şeyleri okurlar nerede böyle carpitan sivri adam varsa anında desteklerler. buda buradan bir dilim pasta koparmak peşinde. yorumlara bakarsan başarılı olduğunu görürsün. bunu dinleyenlerin çoğu alevi
HzAli (a.s) EbuBekre:„Sen Resulullah (s.a.a)’in sözünü reddediyor ve şer’i hükümlerin aksine Peygamber (s.a.a) zamanından beri malında (Yahudilerden ganimet olan Fedek arazisinde) tasarrufta bulunan Fatıma’dan şahit istiyorsun. Kisa ashabından biri olup hakkında tathir ayeti inen Fatıma’nın amel ve sözü (kendine kesin güvenilmesi iman edilmesi gereken) Hak değil midir?“ Hz. Ali (a.s) ise şöyle buyurdu: Söyle bakayım, iki şahit Fatıma’nın (haşa) çirkin iş yapmış olduğuna şahitlik ederse, ona ne yaparsın?” Ebu Bekir; “Ona diğerleri gibi had uygularım” dedi. “O zaman cAllah katında Kafirlerden olursun. Zira Allah-u Teala’nın Fatıma’nın temizliği ile ilgili tanıklığını reddetmiş olursun. Nitekim Allah-u Teala şöyle buyurmuştur: (Azhab33) “cAllah, siz Ehl-i Beyt’ten kesinlikle her türlü pisliği gidermek ve sizi tertemiz kılmak ister.” Hz. Ali (a.s); “Bu Tathir ayeti bizim hakkımızda nazil olmamış mıdır?” diye sordu. Ebu Bekir; “Evet, sizin hakkınızda nazil olmuştur.” dedi.Hz. Ali (a.s); “Allah-u Teala’nın, tertemiz olduğuna şehadette bulunduğu Fatıma, değersiz bir dünya malı için yersiz iddiamı ediyor saniyor ve tertemiz kılınan (EhliBeytin bu)insanın tanıklığını reddedip, dabanına işeyen bir Arab'ın (yalan) şahitliginimi kabul ediyorsun?” diye buyurdu. Hz. Ali (a.s) sonra üzgün bir halde evine döndü. Babasindan miras kalan Fedek arazisi, Peygamberler miras birakmaz yalani ile cakmahalifece elinden alinan Hz. Fatıma mescidde, burdaki sahabenin yaninda: „Ey Ebu Bekir: ..Acaba siz babamdan ve amcam oğlu Ali bin Ebi Talib’den Kur’ân-ı Kerim’in genel ve özel Hükümlerini daha iyimi biliyorsunuz?” “Kalbimi kırdınız, hakkımı gasbettiniz. Ama kıyamette İlahi adalet mahkemesinde sizlerden hakkımı isteyeceğim ve kadir olan Allah-u Teala hakkımı sizden alacaktır. En güzel hüküm Allah-u Teala’nındır. Sizinle kıyamette buluşacağız, o gün batıl ehli hüsrana uğrayacak ve pişmanlıkları hiçbir fayda etmeyecektir. Her şeyin bir vakti vardır ve vakti gelince o şey gerçekleşir. Ebedi ve aşağılayıcı azabın kime ineceğini çok yakında göreceksiniz.” Ebu Bekir Hz. Fatıma ve imamAlinin delilleri karşısında delilli cevap verecegine, minbere çıkarak: “Ey insanlar, kopardığınız bu velvele nedir? Herkesin sözüne inanıyorsunuz, (gösterdikleri HzAli, HzHasan Hüseyinin..) şahitliklerini reddettiğimiz için bu sözleri söylüyorlar. Şüphesiz O (maazallah, imamAli), şahidi, kuyruğu olan bir tilkidir. O maceracı(cüretkar) ve fitnecidir; büyük fitneleri küçük göstererek halkı fitne ve fesada teşvik ediyor ve yakınları kendisiyle zina etmek isteyen Ümmü Tahhal (cahiliye döneminde yaşayan fahişe bir kadın) gibi, zayıflardan ve kadınlardan(HzFatimandan) yardım diliyor!” imamAli ve (HzNebiye sadik, Mümin) ashabı (EbuBekre) biat etmekten sakınmışlardı. Ömer Fatıma’ya dedi ki: “Bu evde(imamAlinin ve HzFatima nin evinde) kim varsa dışarı çıkar, aksi takdirde evi ve evde olanları yakarım.” Evde Ali, oğlu Hasan ve Hüseyin, Fatıma, Beni Haşim ve ashaptan bir grup kimseler vardı. Fatıma şöyle buyurdu: “Evi ve çocuklarımı yakmakmı istiyorsun?” Ömer; “Evet, cAllah’a and olsun ki, dışarı çıkıp Peygamberin (cakma)halifesine biat etmeleri için bu işi yapacağım.” Halk dedi ki: “Ey Eba Hafs (Ömer’in künyesi)! Resulullah’ın kızı Fatıma(a.s) da bu evdedir!” Ömer; “O olsa dahi, evi yakacağım!” dedi. Bu sırada evdekiler dışarı çıkıp korkarak biat ettiler. Ama Ali biat etmedi. Halk Fatıma (a.s)’ın ağlama ve figanını duyunca ağlayarak geri döndüler. Ama Ömer birkaç kişiyle kaldı ve zorla(elleri kelepceli, sürükleyerek) Ali (a.s)’ı Ebu Bekir’in yanına götürerek; Hadi Ebu Bekir’e biat et” dediler. Hz. Ali (a.s): “Biat etmesem ne yapacaksınız” buyurduğunda dediler ki: Bu durumda cAllah’a and olsun ki boynunu vururuz.” Hz. Ali (a.s): “cAllah’ın kulu ve Resulullah’ın kardeşinimi öldüreceksiniz?” buyurduğunda Ömer; “Sen Resulullah’ın kardeşi değilsin!” dedi. Ebu Bekir onun bu sözleri karşısında sessiz durup hiçbir şey söylemiyordu. Ömer Ebu Bekir’e dönerek; “Bütün bu işleri senin emrinle yapmıyor muyuz? dedi. Ebu Bekir de: “Fatıma olduğu müddetçe onu zorlamayacağız.” dedi. Emir’ul- Muminin Ali (a.s) Resulullah (s.a.a)’in kabrine vararak ağlar bir halde, Harun’un kardeşi Musa’ya dediklerini Hz. Peygamber’e arz etti. Allah Teala Kur’an’da Harun’un Musa’ya şöyle dediğini nakletmiştir: “Annem oğlu, bu topluluk beni zayıflattı (hırpalayıp güçsüzleştirdi ve neredeyse beni öldüreceklerdi.” HzFatıma (a.s), Ebu Bekir’e hitaben sert bir şekilde şöyle buyurdu: “Resulullah’tan sonra O’nun Ehl-i Beyt’inin evine iyi baskın yaptınız! cAllah’a and olsun ki,c Allah’a kavuşana dek Ömer’le konuşmayacağım.” Buhari ve Müslim şöyle yazmışlardır: “Fatıma (a.s) Ebu Bekir’e(de) öfkelendi, vefat edene kadarda (ebubekirle de) onunla(da) konuşmadı.” Özellikle de Hz. Ali (a.s) gibi kamil bir şahit, Hz. Fatma’nın hakkaniyetine tanıklık ettigi halde, Şahitleri reddedilince üzülerek şöyle buyurdu: “Artık sizinle konuşmayacağım.” Fatıma (a.s) artık o günden sonra onlarla konuşmadı, vefat etmesinde, hiçbirisinin, cenazesine namaz kılmamasını vasiyet etti. Büyük (Sözde)Sünni alimlerinnin yazdıklarındanda anlaşıldığı gibi Hz. Fatıma (a.s) ömrünün sonuna kadar Ebu Bekir ve Ömer’den hüzün dolu bir kalple dünyadan ayrıldı ve kesinlikle onlardan razı ve hoşnut olmadı! Örn. İmam Ahmed Müsned’de.. Peygamber-i Ekrem (s.a.a)’in defalarca şöyle buyurduğunu rivayet etmektedirler: “Fatıma benim bir parçamdır, gözümün Nurudur, kalbimin meyvesidir ve Ruhumdur; onu inciten beni incitmiştir, beni inciten Allah’ı incitmiştir; Onu gazaplandıran Beni gazaplandırmıştır, ona eziyet den Bana eziyet etmiştir.”
Peygamber (s.a.a) birçok defalar farklı mekan ve zamanlarda şöyle buyurmuştur: “(Gercek Halifelerim, Vasim, Vekilim olan) Ali’ye (ve EhliBeytimden olan imamlara) itaat eden, Bana itaat etmiştir, Bana itaat edende cAllah’a itaat etmiştir.” Resulullah (s.a.a) bir sohbet ederken içeri giren Ammar-ı Yasir e şöyle buyurdu : “Ya Ammar! Eğer tüm insanlar bir yoldan gitse ve Ali’de başka bir yolu seçse, sen Ali’nin gittiği (Hak)Yolu seç, halkın gittiği yolu bırak. Ya Ammar! Ali seni Hidayetten(cAllahin Hidayetinden/HakYolundan) çıkarmaz, dalaletede düşürmez (saptirmaz). Ey Ammar! Ali’ye uymak Bana uymaktır, Bana uymak ise cAllah’a uymaktır.” imam Ahmed “Müsned”de ve diğer sünni alimleri Resulullah (s.a.a)’in şöyle buyurduğunu nakletmişlerdir: “Ali nereye dönse, Ali Hak ile, Hak(cAllah)da Ali iledir (Ali Haklidir. Hakli olan hep Ali dir; Ali insanlar arasinda Hakki temsil eder, cAllahin Elcisidir, Yetkilisidir, cAllahin Müminlere Yardimi ancak Ali vya Yetkili imam iledir.).” cAllah Rasülü şöyle buyurdu: “Ali’yi sorgulamanız yakışık almaz. Çünkü o Benden, Bende ondanım ve o benden sonra sizin Velinizdir(SonSözSahibi, sorgunalamaz, hesaba cekilemez Yöneticiniz, imaminizdir/Önderinizdir/DinDevletReisinizdir).” (El-Müsned) Resulü Ekrem (s.a.a)’in Veda Haccında Arafat’ta şöyle buyurduğunu rivayet etmişlerdir: “Ali Bendendir, Bende Ali’denim. Ben ve Ali’den(imamlardan) başka kimse (cALLAHin Elicilik/Resullük/Dinde imamet vazifemi) eda edemez.” Gadir-i Hum Hadisi: Şia ve Sünni alimlerinin ekseriyeti itiraf etmektedirler ki Hicri 10. yılda, Veda Haccında, Zilhiccet’ul- Haram’ın 18. gününde, Mekke’den dönerken Peygamber-i Ekrem (s.a.a) Gadir-i Hum denen yerde bütün ashabını bir araya topladı. Peygamber-i Ekrem (s.a.a)’in emriyle önden gidenler geri döndürüldü ve geride kalanların da oraya yetişmesi sağlandı. Şii ve Sünni birçok alim ve tarihçilerin rivayet ettiğine göre 70,000 kişi, imam Sa’lebi (tefsirinde) ve Sibt bin Cevzi’ye (Tezkiret’u Havass’il- Ümme fi Ma’rifet’il- Eimme’de) göre ise Gadir-i Hum’da 120,000 sahabe hazır bulunmuştur. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) minbere çıkarak oldukça uzun bir hutbe okudu(1saati askin). Bu hutbenin çoğu yerinde Hz. Ali (a.s)’ı övdü, Hz. Ali (a.s) hakkında inen ayetleri okudu. Oradaki Müslümanların dikkatini Hz. Ali (a.s)’ın yüce makamına çekti ve şöyle buyurdu: “Ey insanlar! Ben size kendi nefsinizden daha evla değil miyim?” Onlar; “Evet, evlasın” dediler.Bunun üzerine şöyle buyurdu: “Ben kimin Mevlası isem Ali de onun Mevlasıdır.” Sonra ellerini kaldırarak şöyle dua etti: “Allah’ım, onu seveni sev, ona düşman olana düşman ol, ona yardım edene yardım et, onu yalnız bırakanı yalnız bırak.” Ali (a.s)’ın elinden tutarak kaldırıp ümmetine şöyle buyurdu: “Ali’yi, Emir’ulMüminin (Ümmetin Emiri) olarak selamlayın.” Ardından ordaki Ümmetin tümü bunu yerine getirdi ve henüz yerinden ayrılmadan Maide3 nazil oldu. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) bu Ayetin nazil olmasından dolayı çok sevindi ve ümmetine dönerek şöyle buyurdu: “Dini kemale erdiren, Nimetini tamamlayan, benim Risaletime(Elciligime) ve benden sonra(Halifem olarak) Ali’nin Velayetine(Hidayetciligine,imametine, Devletine) razı olan Allah-u Teala, nede Büyüktür!” Daha sonra bir çadır kurmalarını emretti, Ali’ye de o çadırda oturmasını söyledi. Orada hazır bulunan bütün ümmete şöyle buyurdular: “Gidin Ali’ye biat edin; zira ben Allah-u Teala tarafından sizden Ali için biat almakla görevlendim.” O gün Ali’ye ilk biat eden, Ömer, sonra Ebu Bekir, sonra Osman, sonra Talha, sonra Zübeyr idi. Orada tam üç gün boyunca Ali’ye biat ettiler. Maide3.Ayetinin Gadir-i Hum’da, Hutbeden hemen sonra Nazil Olması : “..Bu gün size Dininizi (ondaki Yetkilimi+YetkiliSoyu atayarak, imametle) kemale erdirdim, üzerinizdeki (Ahiret/Din) Nimetimi tamamladım ve Din olarak size İslâm’ı (Kitaba+Yetkilisi imama bağlılığı) seçtim..” Müsned’de, veda haccına şahit olmuş Habeşi b. Cünade Seluli’den, önceki hadisi teyit eden içerik bakımından aynı dört hadis göze çarpmaktadır. Zikredilen sahabi Allah Rasülü’nün (s) şöyle söylediğini nakletmektedir: “Ali Bendendir, Bende ondanım (Vekilim, Yetkilimdir). (cALLAH Sözü olan) Sözümü ancak bizzat Kendim veya ancak (Vekilim olarak) Ali tebliğ edebilir.” Nitekim Tevbe süresi ultimatum ayetlerini teblige önce EbuBekr görevlendirilmis iken, HzCebrailin:“Rabbin bu (önemli, cünkü Devleti) ise/göreve ancak senin(Nebi)nefsinden(yani Nübüvvetinden, EhliBeytinden) biri layik(/Yetkili) olabilir buyurdu ..“ Emriyle, ebubekr yari yoldan geri cagrildi ve yerine imamAli görevlendirildi.
@@jileju Belliki islami bilmeyenlerin uyduruklarina önyargilarina cevabda vereyim desem, harcayacagim zamana yazik olur, daha önemli islerim var. Sayet Adalet, insanlik, cALLAH ve Ahiret icin niyetleri iyiyse, gercek Dini islami gercekden Bilenleri dinlerler, Hidayetciliklerine uyarlar. Yok,cALLAHdan ve Dininden yoksun bir adalet toplum vya Din ariyor istiyorlarsa, bilsinlerki insanliginda tek Sahibi sadece cALLAHdir, ve gercek inananlari, cALLAHin Mükünün Yarattiklarinin kendilerinin hayatlarini geleceklerini belirlemeyi, topluma hükmetmeyi, sözde cogunlukda olsalar, cALLAHsiz vya sözde inananlarda olsalar, EhliBeyti imametsiz uyduruk dinci Kafirlere Müsriklere birakmazlar, enazindan bunlara uymaz itaat etmezler. Dürüstlügü cALLAHin Dininde aramayan ve bulamayan kimse, baska hicbiryerde bulamaz. Bosuna aramasin. Bulunamiyorsa, demekki gercek Din vya Dindarlar degil.
Evet, fakat insanlarca degil, ilahi Secilmis Nebi/DinÖnderi/AnaYetkilisi idi. Fark bu. Tabiki bir Nebinin bile kalbi kaderi cALLAHin Elinde. Bunlar farkli seyler. Sirki/Sirksizligi anlamazsan, Ahiretin bu tek olan DogruYolunu bulup gidemezsin.. @@yineLeyla
İmam Hüseyin (a.s) Mekke’de “Terviye” günü birçok müslümanın önünde bir hutbe irat ederek Kerbelada şahadetini açıkça haber verdi. Kardeşi Muhammed bin Hanefiyye’ye, amcası oğlu Abdullah bin Abbas gibi yakınlarına ve sırdaşlarına şöyle buyurdular: “Zahirde galip olmayacağımı ben de biliyorum. Zafer ve fetih için de gitmiyorum. Ben ölmeye gidiyorum. Mazlumiyetin gücüyle zulüm ve fesadın kökünü kazımak istiyorum.” “Ceddim Resulullah (s.a.a)’ı rüyada gördüm. Bana şöyle buyurdular: “Irak’a git; şüphesiz Allah-u Teala seni öldürülmüş(şehit) olarak görmek istiyor.” Muhammed bin Hanefiyye ve İbn-i Abbas; “Öyleyse kadınları neden götürüyorsun?” dediklerinde İmam (a.s) şöyle buyurdu: “Ceddim buyurdu ki; ‘Şüphesiz ki Allah onları esir olarak görmek istiyor.’ Resulullah (s.a.a)’in emriyle onları esaret için götürüyorum.” “Yahya’nın başını kesip zinakar bir kadına göndermeleri, bu dünyanın ne kadar aşağılık ve değersiz olduğunu göstermeye yeter. Yakında ben mazlumun başını da bedenden ayırıp şarap içen Yezid’e götürecekler.” İmam (a.s) Aşura gününden önceki akşam ve yatsı namazlarından sonra yüksek bir yere çıkarak uzun bir hutbe irat ettiler; hutbesinde bir takım öyle sözlere değindiler ki, İmam (a.s)’ın ordusuna makam ve dünya malı için katılan kimseleri büyük bir korku sardı. “Buraya hükümet ve riyaset düşüncesi ile gelenler bilsinler ki, yarın burada olan herkes öldürülecektir. Onlar(Emeviler, HakDinin imami olan) benden başka kimseyi (öldürmek, yoketmek) istemiyorlar. Ben biatimi sizlerden kaldırdım. Gecenin karanlığından yararlanarak kalkın gidin. Daha İmam (a.s)’ın sözleri bitmeden geriye sadece 42 kişi kaldı. Gece yarısından sonra düşman ordusundan 30 kişi İmam Hüseyin (a.s)’ı arkadan vurmak için geldiler. İmam (a.s) o arada Kur’ân okuyordu. Onlar, İmam (a.s)’ın bu Kur’ân okuyuşu karşısında öyle etkilendiler ki, tevhid ordusuna katılıp İmam (a.s)’ın safına geçtiler. Onlar ile birlikte HakDinin kurbanları 72 kişiye ulaştı. Her iki fırkanın(SiA ve Sünni) muteber kitaplarında, Aişe, Cabir, Enes vs. kimselerden Resulullah (s.a.a)’in şöyle buyurduğu nakledilmiştir: “Kim Hüseyn’i, hakkına arif(onu imam kabul eder) olduğu halde Kerbela’da ziyaret ederse, Cennet ona vacip olur.” Yine buyurmuşlardır ki: “Kim Hüseyn’e, (imamet) Hakkına arif olduğu(imameti/Hükmediciligi/Din DevletReisligini ona mahsus kildigi) halde ağlarsa, Cennet ona farz olur.” “Hz. Hüseyin Peygamber (s.a.a)’in kucağına oturmuştu, Peygamber (s.a.a) elindeki kırmızı toprağı kokluyor ağlıyordu. Bu toprak nedir? diye sordum. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdular: “Cebrail bana haber verdi ki Hüseyin’im Irak topraklarında öldürülecektir ve bana oradan bu toprağı getirdi. Ben de Hüseyin’im için ağlıyorum.” Daha sonra bu toprağı Ümmü Seleme’ye vererek şöyle buyurdu: “Bu toprağın kan rengine dönüştüğünü görünce bilki Hüseyin’im öldürülmüştür.” Bu yüzden Ümmü Seleme o toprağı bir şişe içinde H. 61.yılın Aşura gününe kadar sakladı, o gün toprağın kan rengine döndüğünü gördü ve böylece Hz. Hüseyin’in öldürüldüğünü anladı.” Hz. Hüseyin’in şahadetinden sonra İmam Seccad(Zeynel Abidin bin Hüseyin bin Ali) (a.s) o topraktan teberrük için alıp onu bir keseye koyarak üzerine secde ediyordu. Ayrıca bir tesbih yaparak da zikir ediyordu. Ondan sonraki bütün İmamlar da teberrüken o topraktan tesbih yapmış, üzerine secde etmişlerdir. “İmam Sadık (a.s) İmam Hüseyin (a.s)’in toprağından bir miktarını sarı bir parçaya koymuş, namaz esnasında O’na secde ediyordu.”
@su-gn4kh Yoktu, Alevilik avam, Mevlevilik, Kadirilik havas mektebleri olmuşlar. Yeniçeri ocağı Bektaşı, alevi. Yildirim Bayezid zamanında bölunme başlamış. Başlarinda devsirme vali istemeyen Turkmen beyleri Timur'a sığınmışlar. Fakat Osmanlı israr etmiş, Beyler arasindaki kavgaları önlemek istemişler. Birbirleri ile çekişip durmasınlar diye. Selim zamanında, Beyler Erzurum'da toplanmişlar, Safavi safına geçip Iran'a göc kararı almişlar. Sultan Selim musaade etmemis. Göç edemeyenler şimdi kendilerine Alevi diyorlar. Iran'da Urumlu şehri var, benim tahminim onlar Turkiyeden göçenler.
Al i Aba Hadisi Serifi: Peygamber-i Ekrem (s.a.a)’in hanımı Ümm-ü Seleme şöyle demiştir: “Resulullah (s.a.a) benim evimdeydi, Fatıma Resulullah için bir tas harire (muhallebi) getirdi, Resulullah (s.a.a) de sofada oturmuştu, mübarek ayaklarının altında Hayber malı bir Aba seriliydi, bende odamda namaz kılıyordum, Peygamber (s.a.a) Fatıma’ya şöyle buyurdu: “Git kocanı ve çocuklarını alda getir.” Ardından Ali Hasan ve Hüseyin gelerek muhallebi yemekle meşgul oldular, çok geçmeksizin Cebrail nazil olarak onlara şu ayeti okudu: “Ey Ehl-i Beyt! cAllah ancak sizden ricsi (her çeşit çirkinlik ve pisliği) gidermek /arindirmak/sizi tertemiz/pak kılmak) istiyor.” Peygamber (s.a.a) daha sonra Abanın artan kısmını onların üzerine örterek mübarek ellerini göklere kaldırdı ve şöyle dedi: “cAllah’ım, bunlar benim itretim Ehl-i Beytimdir; o halde onlardan her türlü ricsi giderip onları temiz kıl.” Ümmü Seleme sonra şöyle diyor: Bende başımı abanın altına koyarak; “Ya Resulullah, bende sizinleyim.” dedim. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdu: “Sende hayır üzeresin.” (ama Ehl-i Beytimin makamına ve bu özel Duaya sen dahil değilsin).“ ## Müminlerin (gercek) annelerinden Ümmü Seleme’den Hazretin şöyle buyurduğunu nakletmişlerdir: “Ya Ali! Sen ve ashabın (/şiaların, Senin ve imamlarin Yolunda olanlar) Cennettesiniz.” İbn-i Abbas diyor ki; Peygamber (s.a.a) ben ve Ali’nin elini tutuktan sonra dört rekat namaz kılıp ellerini gökyüzüne doğru açarak şöyle arz etti: “Allah’ım! Musa bin İmran (kardeşi Harun’un vezirliği, nübüvvet işinde ortak olması ve risaleti tebliğ etmesi için) senden istekte bulundu. Allah’ım! Ben Muhammed de senden istiyorum ki, göğsümü genişletesin, işlerimi kolaylaştırasın, sözümü anlayabilmeleri için dilimin düğümünü çözesin, ehlimden Ali bin Ebu Talib’i bana Vezir kılasın, O’nun vasıtasıyla(Yardimiyla) sırtımı güçlendiresin ve O’nu işlerimde bana ortak(Vekilim, Yetkilim) kılasın.” İbn-i Abbas Resul-u Ekrem (s.a.a)’in şöyle buyurduğunu naklediyor: “Ya Ali! Sen havuzumun ve bayrağımın sahibi, kalbimin habibi, benim vasim, ilmimin varisi ve Halifemsin. Sen benden önceki peygamberlerin mirasının emanetçisisin. Sen Allah’ın yeryüzündeki Emini (Yetkilisi) ve bütün insanlara Hüccetisin (Kitabini, Din budur diye ortaya koyucusu); Sen imanın rüknü ve İslam’ın bekçisisin. Sen karanlığın meşalesi, Hidayetin Nuru ve dünya ehli için yükseltilmiş nişanesin.“ Hz. Peygamber, ashab arasında (Medinede Ensar ve Muhaicir arasinda) kardeşlik akdinde şöyle buyurdular: “Bu Ali, dünya ve ahirette kardeşim, ailem arasında Halifem (Aile büyügü), ümmetimin içindede vasim (Görevimi üslenen; Dinde/imamette Halife; 1. imam), ilmimin varisi (tek Kapisi) ve borcumu eda edendir. Onun malı benden, benim malım ise onundur (Kardesimdir, Bendendir). onun menfaati benim menfaatim, onun zararı ise benim zararımdır. Onu seven beni sevmiştir, ona buğz eden bana buğzetmiştir.” Enes bin Malik’ten hadis naklediyor ki daha önce onu aktarmıştım. O hadisin sonunda söyle diyor: Resul-u Ekrem (s.a.a) açıkça şöyle buyurdu: “O (Ali), benim (Vefatimdan sonra) Halifem ve Vezirimdir(cALLAHin Elcilik/Din islerimi/Görevimi devam ettirecek olan Vasimdir).” Resul-u Ekrem (s.a.a)’in şöyle buyurduğu naklediliyor: “Ya Ali! Sen (Cennetliklere, Cennet icin arindirma Serbeti sunulacak olan Kevser) havuzumun ve bayrağımın sahibi, kalbimin habibi, benim vasim, ilmimin varisi ve halifemsin. Sen benden önceki peygamberlerin mirasının emanetçisisin. Sen cAllah’ın yeryüzündeki Emini(Güvendigi; Yetkilisi, Vekili, Halifesi) ve bütün insanlara hüccetisin; Sen imanın rüknü ve İslam’ın bekçisisin. Sen karanlığın meşalesi, hidayetin nuru ve dünya ehli için yükseltilmiş nişanesin. Ya Ali! Kim sana uyarsa, kurtulmuştur; kimde senden yüz çevirirse, helak olmuştur. Açık yol sensin; sırat-i müstakim sensin; ak yüzlülerin lideri ve müminlerin sultanı sensin. Ben kimin mevlası isem, sen de onun mevlasısın; ben bütün mümin erkek ve kadınların mevlasıyım. Seni ancak helalzade sever ve sana yalnızca haramzade düşman olur. cAllah Teala beni miraca götürdüğünde şöyle buyurdu: “Ya Muhammed! Ali’ye benden selam söyle ve ona bildir ki, o benim dostlarımın İmamı ve bana itaat edenlerin Nurudur.” Bu keramet ve makam sana mübarek olsun ya Ali!” (Ebu Said Hudri’den müsned olarak), Süleyman bin Belhi Yenabi Cem’ul- Fevaid’den, o da Ebi Said’den şöyle rivayet etmektedir: “Biz ashapla oturmuş Peygamber (s.a.a)’i bekliyorduk, Peygamber (s.a.a), ayakkabı tasması kopmuş bir halde bize geldi, ayakkabısını Ali’ye verdi, Ali ayakkabıyı tamir ederken Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdular: “Ben müşriklerle Kur’ân-ı Kerim’in tenzili(duyurulmasi) hakkında savaştığım gibi, sizden biride Kur’ân-ı Kerim’in Te’vili(Yorumu ve Hükmediciligi, Yetkilisi Devleti olarak Uygulamasi) hakkında savaşacak kimdir?” Ebu Bekir; “Bu ben miyim?” diye sordu. Peygamber (s.a.a); “Hayır.” buyurdu. Ömer; “Bu ben miyim?” dedi. Peygamber (s.a.a); “Hayır” dedi. Daha sonra şöyle buyurdu: “O kimse, ayakkabımı tamir edendir.(Yani imamAli’dir.)”
Usta güzel anlatmış tarihe dokunmuş Ebu Talib (Hz Ali’nin babası Muhammedin amcası) islama geçmedi dört oğlu Ali ve Cafer islama geçti Akil ve Talib de geçmedi Hz Muhammet Ebu Talib in son nefesine kadar islama geçmesini kelimeyi şahadet getirmesini istedi ama kabul etmedi bizim kendi tanrılarımız var atalarımız onlara ibadet etti senin babanda onlara ibadet etti sen yeni bir inanç getirdin ben bunu kabul edemem demişti müslüman olmadı Kureyş kabilesinden Arap idiler şimdi bana Alevilik Ali’yle doğmuş yada Alevilik islamın içidir demek hiç ama hiç doğru değildir Alevilik 3/4 bin yıldan daha uzun bir inançtır islamla başlayan bir inanç değildir Alevilikte cennet cehennem de burasıdır der Alevilik te ruh sürekli gidip gelir taki dört kapıyı geçip ermişliğe varıp yaratanla birleşinceye kadar devam eder şimdi semavi dinlerin neresinde bunu izah ediceksiniz saygılar
Alevi Aluvi A lu yani Za Za ‘ dırlar …. …Ankara Hititçe’diryani Engura , üzüm 🍇 bahçeleri çoktu bir zamanlar. Zaten Çorum Ankara’nın uzun ayaklı bacaklı insanlarına bakın Türk olmadıklarını görürsünüz . Türk kısa boylu tıknaz çekiktir orjinde.
@@Dersimite Homa Zapian Za ile Za Za ile ortaya çıkıyor . Türkler son buzul çağda kopmuşlardır Za kültünden . İlerledikçe değişti fenotipleri, yaklaşık 1000 yıl önce bazı gruplar İran Anadolu’ya tekrar yöneldi ve karıştılar
Lolan putuken bu sözcükler farsça kürtçe anlamı yok zazaca Ev ji çince ile Ev kelimesi ile nerdeyse aynı zazaca da bazı sözcükler eski türkçe yada asya dilerinden Ev kelimesi örnek
Ahmed bin Hanbel Müsned’de… birçok alimlerde sahih olarak HzPeygamberden şöyle rivayet etmişlerdir: “Ben Hikmet (Kurani uygulama, onunla Hükmetmenin/imametin adresi) eviyim Alide onun (tek) kapısıdır; Hikmeti (Hüküm, Hukuk, Fetva, Hükmedilme, Adalet) isteyen kapıdan gelmelidir.” Hikmet, cAllah Vergisidir, ögrenebilecek bir ilim degildir yani en büyük ve evliya bir alimde olsa, bu secgin Soydan/Seyyidlerden olmayanlarin, özlkle ilmini HikmetKaynagindan almayan alimler elinde, iyi niyetli bile olsalar, ancak kisitli kuru bir ilim olarak olur ve elden ele, akildan akila felsefik bir ilim gibi ergec tahrif edilmeye, dal budak salarak Hakdan/HakDinden/HakYoldan azcok sapitmaya uzaklasmaya mahkumdur. Sözde Dini ilimler, Mezhepler filan böyle olusdu. Medine Hadisi : “Ben ilim şehriyim Ali’de kapısıdır; (Din) İlim öğrenmek isteyen kapıdan girmelidir.” Ebu Hanifenin ömrünün sonuna doğru olan (Tevbe ile Akide degisiminden sonra) itiraflarından sadece bir tanesi: Ebu Hanife bile en sonunda yaptığı hatayı anlamış ve muaviyeyi desteklememiştir. ''Şamlılar bizi sevmiyor.Zira hz Ali ve muaviye saflarından birine iştirak etmemiz talep edildiğinde biz ancak Alinin askerleri arasına katılırız diyoruz. Ehli hadis diye bilinenler bizi sevmiyor. Zira biz ehlibeyti seviyoruz, ehlibeyte gönülden bağlıyız. Hilafetin Alinin hakkı olduğuna inanıyoruz ve savunuyoruz. Zeynel abidinin hişama karşı başlattığı savaşta bizzat yer alamadım.Çünkü halkın bana teslim ettiği emanetler vardı.Emanetlerin zayi olmasından korktum.İmam zeynel abidinin Hak davayı sürdürdüğüne kani idim.Ona malımla(zeynel abindin)tam destek vermekten geri durmadım. İmam zeynel abidinin bu çıkışı Resurullahın bedirdeki çıkışına benziyor.'' Bende derimki EhliBeyti sevmek yetmez, Dini imameti Devleti onlara, (bu en önemli Emanetlerde tabiiki Ehil olanlarina, Bilenlerine/Alimlerine, Dinin Sahibi olan cALLAHin Yetkili sahibleri olarak) mahsus kilmakla Emrolunduk! ### isra 9:“Bu Kur'an, (Akidenin/Dinin/Yolun) en Doğrusuna(Dinin Yetkilisine, Sirksizine; cAllahin Hidayeti olan Resulünün ve Velayetinin Varislerinin imamlarin Hikmeti ve Hidayetciliginde; Önderliginde Gercek/HakDineYola) Hidayet eder/götürür ve salih işler (Bütün Kuran/DinHakikatlerine iman eden) Müminlere, (gerekleri olarak) yaptıklarının karşılığının büyük olacağını müjdeler.“ Hucurat13:„Ey insanlar! Sizi bir erkekle bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi Halklara ve (onlari olusturan) kabilelere (vs) ayırdık. cAllah katında (ve birbirinizede) en üstününüz, en Takvalı(cAllahin HakDinine en yakin olani, Dininin geregini yerine getireni) olanınızdır. cAllah Bilendir, (her şeyden, yani Takvanizdanda) Haberdar olandır.“ Fatiha:“Rahman[bütün Yarattıklarına/Kullarına, hayatlari ve imtihanları-Ahiretleri (cAllaha ve Kullarina karsi borclarini,yükümlülüklerini/Dinlerini ödemeleri,yerine getirmeleri) için gereken bütün Nimetleri indiren-veren] ve Rahim[Ayetler/özlkle Kitab+Resuller,imamlar olan Nimetlerine, Gercek Din/ÖdemeBicimine/HakYol olarak uyarak, Nimetleri doğru kullanan/uygulayan-değerlendiren iyi Kulları olan Müminlerin Nimetler+Günahlarını(yüklerini) iyilikleriyle silerek/bağışlayarak Azabdan esirgeyici, üstelik AhiretNimetlerini/Cenneti Verici; Rahmetine/Korumasina Alici] olan Allah'ın adıyla.“ “Hamd[Nimetler için Övgü] Alemlerin(akilli Yaratiklarin/insan ve Cinlerin) Rabbi [Yaraticisi+Sahibi+Din Belirleyicisi+Ögreticisi], Rahman, Rahim, Din(cAllaha ve Kullarina Borçödeme/alacak-verecek/Hesap)gününün Maliki(Meliki/Sahibi+Mahserdekilerin en ince davranisina; düsüncesine konusmasina.. varan Komutcusu) cAllah'adır.“ “Yalnız Sana ibadet/kulluk (itaat) ediyor ve yalnız Senden nestaîn (istiane: özel/özneli bir yardım: Bize, Sana Kullugumuzu yapmayi, Dinimizi(Borcumuzu) ödemeyi, yerine getirmeyi ögreten, bu gercek DinÖdemeYoluna/HakYoluna canli olarak Hidayetcilik eden/yolgöstericilik/rehberlik eden Kitab/Ayetler ve Hidayetci/Yolgösterici Önder/imam vermeni) diliyoruz. Bizi [Rahmetine götüren Tek KullukYoluna/Gercek/Hak Geçite/Köprüye/HakYola) Sıratı Müstagıme, kendilerine (bu HakYola hidayetcilik/yolgöstericilik - imametcilik/önderlik Yetki) Nimet(i)(Yetkisi) Verdiklerinin (HakDininin/Yolunun Yetkili HidayetcileriYolgöstericileri ve Hükmedicileri olan Resullerin/imamların/Seyyidlerin) Yoluna Hidayet et/ilet, (cAllahin Dininin öncelikli ögreticileri/Yolgöstericileri ve Devletinin tek Yetkilileri olan HzDavud evladi Seyyidlere veya ögretilerine baglanarak yerine getirilen Dinde Senden Yetkili olmadiklari halde, Hidayetcilige hatta imamete/Hükmedicilige/Devletlige soyunan veya menfaatleri makamlari dünyalari icin özlkle Kitabdaki/Ayetlerdeki-Hadislerdeki Dinde Yetki Hakikatini bilerek gizleyen,tahrif eden, kötüye kullanan, Yetkizlerin emrinde hizmetinde Senden Yetkililere/Resullere, imamlara, Seyyidlere ve iman edenlerine, devletmilletdindüsmani fesadci bölücü yobaz sapik diye, zorbalık edilmelerine, sürülmelerine, öldürülmelerine fetva veren, enazindan sessiz kalan, B. israilin özlkle tagutdevletci/kralci Ulemasi Diyaneti gibi Senden) Gazaba/Öfkeye ugrayanlarin ve (Namaz, Zekat, Oruc gibi ibadetleri yerine getirmeyerek üstelik cemaatlere bölünerek üstelik cAllahi ücleyerek gaybdaki imamlari Hz isanin Dininden/Yolundan) sapkınlarınkine değil.“
harika bir yayın, her zamanki gibi
Markus Dressler'in Türk Aleviliğinin İnşası adlı kitabı tüm meraklılara hararetle tavsiye ederim. Bugünkü Türk Aleviliğinin özellikle daha yakın zamanda denilebilecek biçimde 19.yüzyıldan itibaren bugünkü haline doğru inşası anlatılıyor.
Aynen bu doğru 2.mahmutun merkeziyetçi politikası sonucu Osmanlı coğrafyasında özellikle Anadolu balkanlar bu oluşumda nasıl etkendigi üzerine durulmali
ALEVİLİK ZATEN TÜRKMEN İNANCIDIR
@@Khaganate1919evet türkmenistan, kazakistan, özbekistan vs türklerin hepsi Alevidir. bu sılogan mükemel
70'lerde solcu çocukların %90'ni Aleviydi söylemi hariç Sevan hocanın Alevilik hakkındaki tüm yorumlarına ictenlikle katılıyorum. O dönemde oran olarak Aleviler marksist hareketlerde kesinlikle yoğun bir biçimde yer alsa da yarısına yakını da Sünni genclerdi bence
sağcılığın da bi yahudi icadı olduğunu söylese tamam :) kendisi de gizli yahudi, sünni yahudi
Bence yanlış düşünüyorsun bizim aile atadan solcular ve biz Sünni turkuz yüzde 90 alevidir söylediniz yanlış,bi şey daha söyleyeyim bildiğim turklesmis geçmiş dönemde turkiyeye göçen unsurlar daha voktur sol unsurun içinde
Solcu çocukların yüzde 90'ı Aleviydi sözü hiç doğru değil.Bir Alevi olarak söylüyorum..Sol liderlerin hemen hepsi sünni kökenliydi.Ayrıca bütün Alevi gençleri de solcu değildi.Hiç siyasetle uğraşmayan çok Alevi genci vardı.Okuyan ve üniversiteye giden Alevi gençleri solcuydu.
@@desynch6555bir Ermeniye Yahudi/gizli Yahudi demek saçma ve büyük bir küfürdür! Ermeni katliamı emirini kim verdi güzel bi araştır derim.
@@desynch6555 annen yahudi
Heretoks mezhepler üzerine konuşmak araştırmak bilgi ister derinlemesine ,İran da ve Azerbaycan da kurulan Türk devletleri dönemi Türk özellikle oguzlarin gözleri ile oluşan kültürel dini oluşumlar iyi incenmeli yoksa herkes objektif olmaktan ziyade duygusal bakış açısı çıkar ortay a bu da farklı yönlere gider
Guzel bir sohbet olmus. Elinize emeginize saglik.
Müthis bir insansiniz, sayın Sevan Nisanyan. Iyiki varsiniz sevgiler saygılar almanyadan
Dersim kökenli bir agnostik olarak, harika bir sohbet dinledim.
@Mehmet ÇETİN 🤣🤣🤣
Yolu erkâna sırt döndükten sonra istediğin fantezi ile teselli bul. Yazık şu dersimlilerin hâline. Samimiyetimle söylüyorum. Yazık
@@erginekim1122 niye yazık?sana yazık.
Biz birseylere sırtımızı döneriz siz başka birseyinizi dönersiniz.
Yobazlık yapma kendine bak.
Erkan merkan nedir bilmediğim şeyler.
Başkalarının hayatına dil uzatma.
@@evrenak4643 Agnostik öylemi agnostik. Modernitenin devşirmesi de daha doğru olur. Değiş tonton gibi on yılda bir post değiştir dur işte. Bastığın yerde duracak özgüven herkese nasip olmaz. Güle güle agnostik, sakın geri dönme...
@@erginekim1122 çattık.yav birader sana ne.
Senin geçtiğin yollardan ben geri dönüyorum.
Sevan sorular çalıştığın yerden geldi. Sonunda oh çektin. Başarılıydın tebrik ederim.
Alevi ocaklarini bilmediginden sıkıp durdu hacı Sevan🤣🤣🤣
Tahtacı siyasi tercihi konusunda yanlışınız var ya da benim yanlışım var.dışardan biri olarak ahkam kesmeyeyim demişsiniz fakat tespitleriniz çekinceler nedeniyle içerdekilerin dile getiremediği hatta içinde yaşadığı halde farkında olmadığı gerçekler olması bakımından oldukça isabetli.
Orta Asya’da Alevi hiç yok hepsi Hanefi mezhebi
hanif yahudileri, sünnilik bi yahudi mezhebidir
@Anıl Dinçer alevi diye bişey de yok aslında bu gizli yahudilerin taktığı bi isim "aliyi takip eden" anlamında. gerçek olay ismailoğlu olup olmadığındır. islamın sahibi ismailoğullarıdır. ishakoğulları ise islamı ele geçiren gizli yahudilerdir
@mediiskit sünnilik kendini türk gibi gösteren gizli yahudilerin mezhebidir
@Anıl Dinçer Alevilikteki Orta Asya ögeleri İran kökenli bir Millet olan Soğdlardan geçmedir. Orta Asya'daki bu ögeler Soğdlardan Orta Asya Türklerine geçmedir.
@Fox Earth ehli sünnet kuranı değiştiremeyen gizli yahudilerin bakın peygamberimiz böyle demiş şöyle demiş sünneti budur palavrasıdır. aslında kuranın ve peygamberin düşmanıdırlar, kend, çıkarlarına göre dini değiştirirler
Alevilik bu ülkede mayınlı bir tarla gibidir. Söyledikleriniz ya Alevileri rahatsız edebilir ya Sünnileri... Ama siz objektif olarak, sosyal bilimler ışığında, yaşantılarınızı da katarak çok güzel bir Alevilik tanımlaması yapmışsınız. Teşekkürler 👏✌️💐👍👏
Adam bir numaralı Türk düşmanı ırkçı, son derece taraflı, adama neden bu kadar hayransınız anlamak mümkün değil.
Hocam canlı İçin bildiri gelmedi, cb. Cuma günü hayati sürpriz açıklayacağını söylemiş...
Objektif yaklaşmış,tartışmalı tek cümlesi yok.(şehir hayatıyla aleviliginde hızlıca sünnilige evrilmeye başladığı gerçeğinden bahsetmemiş tarihi perspektiften yaklaşmış.)
allah herkese senin ki gibi sürgün versin! durmadan samos sürgünü diyon... asıl sürgünde olan bizleriz:))
İnsanın olmak istemediği bir yerde olması onun için sürgündür.
Bu durumda sürgünde olan sevan değil:)) gayet seviyor gittiği yeri..
:-)
Tesekkurler hocam
Bay Kemal’in neden kazanması zor olduğu halde adaylıkta bu kadar ısrar edip Türkiye’yi şu duruma mahkum ettiğinin nedenini tarihini anlatmışsınız
Alevi düşmanı mısın?
Güzel programdı yine ağzınıza sağlık. Arapların gözünden Türkleri de anlatır mısınız bir ara?
gerçek araplar türklerin sünni yahudi olduğu bilir yani fake müslüman
@@ufuk.adamı ehli sünnet yahudiliğin bi mezhebidir gerçek islam ile alakası yoktur
@@ufuk.adamı kaynağa gerek var mı gizli yahudiler kuranı değiştiremedikleri için bakın peygamberin sözleri var sünneti var diye kendi çıkarlarına göre dini değiştirmişler tabi 1400 yıl oldu artık orjinalini anlatmak imkansıza yaklaştı
Desy Tester ğ
@@ufuk.adamı
Hadisler talmud u destekliyor.
Talmud da (yahudilerin kanun kitabi gibi birşey) pedofilik şart olarak geçiyor.
Ve ne tesadüf ki ....
Hadisler diyorki peygamberimiz 6 veya 9 yaşında kız ile evlendi.
Ben buna inanmıyorum ve eminim bazı yahudilerin oyunu bu!
Türkcem iyi değil. Sorry
Hocamı alevilik tarihi konusunda eksik buldum. Şöyle akdeniz ve egedeki yöruklet ve tahtacılar dan ce karadeniz deki çepni letden hiç bahsetmedi bu konuda cok eksik buldum
38:33 tahtacılar konusu geçiyor. Ama yorumunuza katılıyorum.
Kasten geciyor oralari.Aleviligi Turklukle bagdastirmiyor ve o kisimlari kasten atliyor.
Erdoğan Çınar adlı yazar, Aleviler'in tarihinden söz ederken, eski Anadolu halklarından olan Luviler'den hep bahsediyor kitabında.
sktrlan yahudilerin kitaplarına mı inanıyosun. aleviler hep vardı, gerçek ismailoğulları. yahudi sünniler sonradan geldi. luviler uydurma yahudi hikayesidir alevileri islamın sahibi olduğunu gizlemek için
@Anıl Dinçer bir inancı ırklara bağlayamazsın her milletten alevi olur tek bir ırka ait deildir 73 millet birdir deriz nasıl ırka bağlarsınız ayrıca alevilik bu sadece insanların koyduğu bir ad bu inanc zamanın başladığından beri vardır ve zaman içinde güçlü inançlar ve devletler tarafından asimile ve inancı değiştirmiştir çalışılmıştır ve gerçekleri manipile etmiştir
@Anıl Dinçer kardeşim yahudi ola türk boyu var hazar hiristiyan boyları var ben adamın kitabını okumadım isimle bağdaştırmasını bilmiyorum oyuzden tam araştırmadan okunaya girmeyecem ama bak bu yolu sürdüren bir can olarak söylüyorum her türden ırktan insan bir inanca inanabilir bir ırka mensup olduğu için şu inanca sahib demek yanlış benim demek istediğimi anlıyormusun ayrıca bu yolun içinden biri olarak söylüyorum bir dede çocuğu evladı olarak bizim inancımız çok eski biz başka eski inançlardan değil onlar bizden parça almıştır osmanlı kayıtlarında bize ışık insanı derlerdi öğretileri farklıdır neyse benim demem oki anadoluya gelen türkmenler müslümanlığı benimserken kılıc zoru veya öle böle enkolay ve kendilerine yakın olan anadolu inancını benimsemiştir anadoluya türkler gelmeden önce yerleşik olarak kürdler vardı (zaza sorani goran bunlar hepsine dili konuşan insanlara kürd derler) oyüzden inancı dini ırka bağlama gözünü sevem
@Anıl Dinçer Ya cidden komiksin zazaca Kürtçenin bir lehçesi değil mi bunu neye dayanarak söylüyorsun filolog musun ya da Kürdolog musun, her hangi bir dil bilimsel araştırman var mı zazacayi semantik,fonetik,sentaks ve leksikolojik olarak ele alıp inceledin mi, hayır ama her halti bilip dil bilimci kesiliyorsun sebebi ise Kürtlere ait olmasında ya da Kürt ismi geçmesinde kime ait olursa olsun (utanmasan zazalar türk diyeceksin) .Zaza,Soran,Goran, Lur,Kurmanc =Kürt
@@nilufer416zazalar Kürt degildir.Uydurma.
Sevan hocanin bilgilerine gore Malatya,Tunceli,Sivas ucgenindeki Alevi nufus orijin olarak Türk degil.Anadolunun yerli halklaridir.
Alevilik Şah İsmaille başlamadı öncesinde vardı. Bizans'ın da alevi vatandaşları vardı
?
Resmi çok guzel cizdin Sayin Nisanyan.yalniz Hatay (arap)alevileri hakkinda daha detayli bilgi duymak isterdim belirttigin dogrulara ek olarak
nusayrilik, anadolu aleviliginden bile un-orthodox olmasina ragmen alevilikten farkli olarak inanc esaslarinin yazili olduklari kaynaklar vardir. tabii nusayrilerin tüm teolojik kitaplari ulasilabilir degil. arapca biliyorsan baya detayli arastirabilirsin
1001 türlü hata ve bir o kadar öfke. Geçmiş olsun.
Sevan hocam selamlar. Dedelerimden birinin ismi Şınısa imiş. Bazı yerlerde Hırvat ismi olarak geçiyor ama Erzurum/Hınıslıyız dolayısıyla bu pek mümkün değil. Bu ismin kökeni hakkında fikriniz var mı?
Şınasa farsçadır. Tanınabilir/Tanıdık anlamına geliyor.
hınısla şınısa çok benziyo yanlış harf kullanımı olabilir
Hınısta hıtvatın ne işi var hınıs eski Ermeni bölgesidir 😂😂😂
Hırvatlar kürtler ile akrabadir.iki millette hurri kökenlidir.hirvat ismi hurrilerden gelmekte.hirvatça olan isim aslı(kökeni) kürtçe olabilir zaten
Hinis cok eski bir Ermeni bolgesidir.Ordaki Kürtlerin bir kismida Ermenidir aslinda.
22:39 nasturi değil nusayri olacak, hoca yanlışlıkla söylemiş
çok iyiydi
Burayi okuyanlara ayfer karakaya'nın alevilik ile ilgili kitabını tavsiye ederim
Ayfer Karakaya ciddi alınacak birisi değildir .Sözde çevirisini yaptığı Ocak Secerelerini kendisi bile okuyamıyor
Tanımlama dahi eksık
Kızılbaş
Işık taifesi
Terımlerı ne olcak? Alevi olarak tanımlanan topluluga dısardan onları belirtmek icin verılen ısımdır.
mabek mabek ışık taifesi ciddi manada safsata.
@@johnlocke8242 osmanlı arşivlerinde geçiyor
@@Arius90 bencede....
Ozellikle kasten bahsetmiyor.Turk alevilerine dusman gibi.
alevilik siyasi bir olusumdur, dinle cok ilgili degildir. Bu gercek bugun boyle oldugu gibi, ilk Alevilik bahsedildigi gunde de boyledir. bununla ilgili bir video calismam var kanalimda
bahsettigim video budur, sadece Kurtlerin veya Turklerin degil, Suriyeli Araplarin da alevilik oldugunu unutmamak gerekir ruclips.net/video/UyX3Co4ywnk/видео.html
sünnilik yahudiliğin bir mezhebidir. aleviler öz ismailoğludur. peygamberin soyu
@@desynch6555 o Zaman neden cami değilde cem geziyorsunuz İslamiyet'in yarısı temizlik dir
@@mebkimya4832 cemevi falan sonradan uydurma aynı cami gibi ben alevilerin kökenini anlatıyorum. kuranda cami ve namaz kelimesi yoktur. mescit ve salat kelimesi vardır. şu an gittiğiniz cami ve namaz, eski hanif yahudilerin adetleri
@@desynch6555 namazı ingar etiyorsun ve camiyi de anladım ki senin inancın yok Mecit azireti. Beygamber efendimiz sallallahu evendimiz zamanında vardı bana kitabımız Kur'an-ı Kerim den bana bir aciklarmisi yaparmisin inancın yoksa saygı duyu ben seni hasla ve hasla yatirgamam
cok guzel ozetlemisiniz gercekten
👍 🌹 👍 Sevan 🤍 Nisanyan 👍 🌹 👍
Emek için tşk.
Oldukça guzel bir analiz özellikle yakin zamana ilişkin kısmı bence doğru ya da doğruya en yakın çıkarım. Ancak başka bir sey kafami kurcaliyor, 1480 den önce alevilik hakkinda konusamayiz demissiniz, buna emin olamiyorum. Bahsi gecen bugünkü dedelik makami ve hiyerarşisi ise eğer bu belki dogrudur belki degildir. Alevi dedeleri her nesilde kerbelaya ziyarete gidip sülalenin kaydini tutarlarmis, bu kayitları kimseye acmadiklarini yazmamak sarti ile bazi arastirmacilara gosterdiklerini okudugumu hatirliyorum. Öte yandan türkçedeki neredeyse tum dini terimler farscadir. Bu sebeple Osmanlilarin ilk dönemlerinde şii yapiya yakin bir dini örgütlenme etrafinda kuruldugu, arap etkisinin sonradan geldigi düşünülebilir. Osmanli mezhep seçmek zorunda kalmistir, aksi halde Uzun Hasan ile baslayip Şah Ismail ile süren iktidar mücadelesini kazanma şansı yoktur, şiilik tarafina gecme şansı hiç yoktur. Buna kanit olarak sizin hazirladiginiz adlar sözlugunu verecegim. Turkiye'de Mervan ismi 830, Muaviye ismi 125, Yezit adi 2 kisiye verilmistir. Bunu ilk defa Cezayirli bir hocamizin ogluna Mervan ismini koydugunu öğrendigimde fark etmistim. Türkiye'de hic duymadigim bir isim. Türkiye'de asimilasyon dediginiz gibi güçlüdür ancak bazi seyleri asimile edemezsiniz. Uşak'da Sivaslı, Banaz, Kızılcasöğüt yerlesimleri vardir, siz bu isimleri yunancadan cevrilme olarak yerlesim envanterine kaydetmissiniz ancak buralarda babadan ogula hasan huseyin diye giden isim silsileleri mevcuttur, alevi oldugunu soyleyen kimseyi duymadim bildigim kadariyla hepsi sünni. Elbiseleri ve renk secimleri de cevredeki diger yerlesimlerden farklidir diye soylendigini duymustum.
Eğer Osmanli en bastan sunni mezhep kökenli bir toplumla ilerliyor olsaydi isimler emevi etkisi yuksek bölgelerdeki gibi daha sünni agirlikta olurdu. Bu isimler arasinda en tarafsizi kavga henuz cikmadigindan Ahmet, Mehmet ve Mustafa yani peygamberin isimleridir, ülkemizde en cok bu isimler var. Osman, Ömer ve Bekir isimlerinin toplami sadece Hasan isminin miktarina ulasabiliyor. Bu sebeple, anadoluda islamin ilerleyisinin şii etki altindaki türk gruplar tarafindan olusturulmus olmasi, ancak sonrasinda Yavuz doneminde Şahlik tarafından mezhep secmeye zorlanmış olmasi cok daha muhtemeledir. Toplumun bu zorlamaya cevabi (isim yoğunluğuna bakarak) peygamberi esas almak ve biz müslümanız mezhebi karistirmayin seklinde olmustur kanımca.
Bir #NeşetErtaş ; bir #SevanNişanyan 💚
4 gözle bakıp görmemek ancak bu kadar olur..
Alevi ve bektaşi farkı nedir? Her bektaşi alevidir anladığım kadarıyla. Ama her alevi, bektaşi midir?
@@nowhereman4 Her Alevi Bektaşi değildir. Örneğin Serçelan Avuçan Ocağı, Şeyh Dilo Berxecan Ocağı, Sultan Sinemil Ocağı, Bava Mansur Ocağı, Yaresani Ocağı ve Kakai Ocağı Bektaşilikten daha eskidir ve özellikle Sultan Sinemil ve Bava Mansur ocakları her zaman Bektaşiliğe karşı olmuştur.
Bektaşilik Türkler arasında Kürtlerden daha yaygındır çünkü Bektaşilik Türkleri kucaklamıştır, Kürt Aleviler ise Alevi kökenli olmayanların (12 imam soyu hariç) Aleviliğe kabul edilmemesi gerektiğini savunmuştur. Bu nedenle Hacı Bektaş zamanına kadar yaşamış bir Türk Alevisi yoktur. Hacı Bektaş dönemine kadar Alevilik yalnızca Kürtler ve 12 imam soyundan gelen Ehli Beytler (Nusayriler ve Dedeler) arasında vardır.
Peki Kürt Alevileri nasıl Bektaşi oldu derseniz, bu büyük ölçüde Osmanlı'nın son döneminde oldu. Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde Kürt Aleviler Bektaşiliğe katılmaya zorlanmış, ardından Bektaşiliği yasaklayarak Sünni olmaya zorlanmıştır. Kimisi Sünni, kimisi Alevi, kimisi Bektaşi olan Kürt aşiretleri bu dönemdendir. Bektaşileri Alevilerden ayıran bir diğer özellik de Bektaşiler arasında dede kavramının olmamasıdır. Kadri Yıldırım ve Mehmet bayrak dinlerseniz daha fazla fikir sahibi olabilirsiniz.
Bektaşilerin geneli Türk olur ve sünniliğe çok yakındır.
Osmanlı döneminde Bektaşiler Namaz kılar Oruç tutarmış
Bektaşilik sonraları bozulmaya başlamış
Alevîlik tamamen siyasidir
Alevîlik Ehl-i Sünnete karşı kurulmuş Irani siyasi bir harekettir
Biraz uzun bir program konu ile ilgili, tavsiye ederim. ruclips.net/user/livecIMnGWgCTDM?si=7oASK1AtLHuQpFfN
Endiseye gerek yok, bizler erimeyiz...
O degilde bu dinleyenler nereleriyle dinliyor? Cogunlugu kurt murt demedi adam.
Merhabalar !
Büyük büyük dedemin (anneannemin dedesi) adı Matoş, kütüğü Erzurum.(1800 lerin sonunda doğmuş) İstanbul'da tüccar olarak yaşamış. Kökeni ne olabilir? Teşekkürler
Benim soyagacimda da sacma sapan isimler var ama evlilikte köy disina bile cikmamislar maksimum komsu köy
Bir seyin kisaltmasi olabilir
@@user-nq3mx8ot1g Değil. Ermeni olduklarını gizliyorlar.
@@sarpwatts432 buyuk buyuk annen mi
@@user-nq3mx8ot1g senin başka işin yok mu?
Osmanlı Sünni İslamı ile Bizans Ortodoksluğu paralelliği var mı acaba?
Yahudiliğe daha yakın....
Aleviligi ögrenmek istegen Mehmet Bayrak dinlemeli.
xweş be bra
izledim çok taraflı bir kürtçü anlatısı olmuş sadece
+ Erdoğan çınar
Super...
Öğretici oldu
Nusayrilikle alevilik apayrı şeyler. Adi alevi.
Evet, bambaşkadır. Alevilikte Ali, Hasan ve Hüseyin önemlidir; Nusayriler bu üçünü bilmez varsa yoksa Muhammed, Anadolu Alevileri namaz kılmaz ama Nusayriler günde 5 değil 10 defa namaz kılarlar, Aleviler oruç tutmaz; Nusayriler bir aya bir daha ekleyip 2 ay tutarlar. Nusayrilerin haccı yılda üç defadır. Vahed, Erbayn ve Eşara hacları. Gördünüz işte Nusayrilik Sünnilikten bile daha müslümandır. Ne güzel anlattım farkını değil mi güzel kardeşim.
Bilmediği ne var acaba :) mükemmel bir ders dinleyin
Dört kez dinledim 👏👏👏👏🥰🥰🥰
SAÇMALIĞI dinledin.. Alevilik Anadoluda kurulmadı bugün bile Pamir dağlarında Türkistan da ALEVİLER var laçiler var
12 imam kavrami 12 havariden mi geldi ,son derece de yanlis bir tespit , 12 kultu, teslis vb kavram ve olgusu ibrahimi dinlerden cok daha oncesinde de vardi , musevilikte -hristiyanlikta ve alevilikte oradan aldi .
hepsi astronomi-12 ay ile ilgilidir
12. imam disindaki diger imamlarin yasayip oldugu yasadiklari sürece imam olduklarini idda ettikleri bilinen bir sey. bi yerden araklama degil ( 12 imama inanmiyorum araklama olmamasi dogru oldugu anlamina gelmez )
niye 12 de durdu diyorsan bir suru kolu var şianin sayilar da degisiyor. bi tane imamin oglu ben imamim diyor hop imam sayisi artiyor. şianin diger kollarinda belli bir yerden sonra ipin ucu kopuyo mesela 7ciler sonra bir suru kola ayriliyo bi kol hala daha devam ediyor hatta. 12 imamcilar da ise son imam gercekten yasamis biri olmadigi icin ve bu kisinin gaypta olduguna inanildigi icin 12 de duruyor
Hz Ali Muhammedin celladıdır.
Alevi inancinda Hz. Hızır ne ise ise Ermeni İnancinda Surp Sarkis
Hiristiyanlık Alevilikten aldığı birçok rütüel vardır
Sevan Nıışanyan efsanedir🤗
Çok saçma olmuş. Erivan Azerbaycandır.
@@Dersimite Göyçə-Zəngəzur diyecektin heralde 😉
@@Dersimite Yav he he eninde sonunda zaten Azerbaycan sizi kreker gibi çatır çutur yiyecek :))
aklı olan için Aleviliği bu kadar net anlatımla anlayabilirsiniz.. yoksa gerisi hikaye masal yalan dolan
All copyright reserved by Sevan Nişanyan ❤
Dinler nasıl bir aptallık olduğunu ortada.
Yane insanlar korkuda kemale siginiyor yasalar halklari koruyamiyorsa mecburen bir dayanak ariyorsun merci sevan
Benimde tahminim o yöndeydi, şimdi emin oldum....
aynen öyle ben aleviyim kemalcı değilim hdpyı destekliyorum
14:05 hocam namaz var ya
Sevan ..icinde kalipda soyleyemedgin seyleri..birgun ben anlatayim..son olarak sana bir teklif...ya sen musluman ol ya ben ermeni ahcik...bu gidisle seni turk ilarak gormek isteriz. :)
😊...
Alevi köyüne uğramak 41:37
Sizin gibi düşünmeyen sizin gibi inanmayan insanlardan kaçmanız size yakışmış
Sana mı kaldı Aleviliği anlatmak sen Hristiyan değilmisin ? Bırak bu işleri Sevan yeme bizi...
bu ülkede ünlü olmak için Aleviliği kullanırsın. neden? çünkü Aleviler boş şeyleri okurlar nerede böyle carpitan sivri adam varsa anında desteklerler. buda buradan bir dilim pasta koparmak peşinde. yorumlara bakarsan başarılı olduğunu görürsün. bunu dinleyenlerin çoğu alevi
@@babasultan9155 Bunlarda şimdi moda Alevilere sızmak Chp ye sızmak Atatürkçü geçinmek. Hayırlısı bakalım bizim insanımız uyanır bunlara yemezler ..
Ateist o
Ali'nin soyundan gelmeyi övünçle bahseden insanlar mı müslümanlık karşıtı oluyor Sevan Beyciğim
Garip ama evet.
gizli yahudi sevanın sünni yalanları :))
Ali'nin soyundan gelenlerin Arap olması gerekir çünkü Ali Araptı.
@@jileju zeka
HzAli (a.s) EbuBekre:„Sen Resulullah (s.a.a)’in sözünü reddediyor ve şer’i hükümlerin aksine Peygamber (s.a.a) zamanından beri malında (Yahudilerden ganimet olan Fedek arazisinde) tasarrufta bulunan Fatıma’dan şahit istiyorsun. Kisa ashabından biri olup hakkında tathir ayeti inen Fatıma’nın amel ve sözü (kendine kesin güvenilmesi iman edilmesi gereken) Hak değil midir?“
Hz. Ali (a.s) ise şöyle buyurdu: Söyle bakayım, iki şahit Fatıma’nın (haşa) çirkin iş yapmış olduğuna şahitlik ederse, ona ne yaparsın?” Ebu Bekir; “Ona diğerleri gibi had uygularım” dedi. “O zaman cAllah katında Kafirlerden olursun. Zira Allah-u Teala’nın Fatıma’nın temizliği ile ilgili tanıklığını reddetmiş olursun. Nitekim Allah-u Teala şöyle buyurmuştur: (Azhab33) “cAllah, siz Ehl-i Beyt’ten kesinlikle her türlü pisliği gidermek ve sizi tertemiz kılmak ister.” Hz. Ali (a.s); “Bu Tathir ayeti bizim hakkımızda nazil olmamış mıdır?” diye sordu. Ebu Bekir; “Evet, sizin hakkınızda nazil olmuştur.” dedi.Hz. Ali (a.s); “Allah-u Teala’nın, tertemiz olduğuna şehadette bulunduğu Fatıma, değersiz bir dünya malı için yersiz iddiamı ediyor saniyor ve tertemiz kılınan (EhliBeytin bu)insanın tanıklığını reddedip, dabanına işeyen bir Arab'ın (yalan) şahitliginimi kabul ediyorsun?” diye buyurdu. Hz. Ali (a.s) sonra üzgün bir halde evine döndü.
Babasindan miras kalan Fedek arazisi, Peygamberler miras birakmaz yalani ile cakmahalifece elinden alinan Hz. Fatıma mescidde, burdaki sahabenin yaninda: „Ey Ebu Bekir: ..Acaba siz babamdan ve amcam oğlu Ali bin Ebi Talib’den Kur’ân-ı Kerim’in genel ve özel Hükümlerini daha iyimi biliyorsunuz?” “Kalbimi kırdınız, hakkımı gasbettiniz. Ama kıyamette İlahi adalet mahkemesinde sizlerden hakkımı isteyeceğim ve kadir olan Allah-u Teala hakkımı sizden alacaktır. En güzel hüküm Allah-u Teala’nındır. Sizinle kıyamette buluşacağız, o gün batıl ehli hüsrana uğrayacak ve pişmanlıkları hiçbir fayda etmeyecektir. Her şeyin bir vakti vardır ve vakti gelince o şey gerçekleşir. Ebedi ve aşağılayıcı azabın kime ineceğini çok yakında göreceksiniz.” Ebu Bekir Hz. Fatıma ve imamAlinin delilleri karşısında delilli cevap verecegine, minbere çıkarak: “Ey insanlar, kopardığınız bu velvele nedir? Herkesin sözüne inanıyorsunuz, (gösterdikleri HzAli, HzHasan Hüseyinin..) şahitliklerini reddettiğimiz için bu sözleri söylüyorlar. Şüphesiz O (maazallah, imamAli), şahidi, kuyruğu olan bir tilkidir. O maceracı(cüretkar) ve fitnecidir; büyük fitneleri küçük göstererek halkı fitne ve fesada teşvik ediyor ve yakınları kendisiyle zina etmek isteyen Ümmü Tahhal (cahiliye döneminde yaşayan fahişe bir kadın) gibi, zayıflardan ve kadınlardan(HzFatimandan) yardım diliyor!”
imamAli ve (HzNebiye sadik, Mümin) ashabı (EbuBekre) biat etmekten sakınmışlardı. Ömer Fatıma’ya dedi ki: “Bu evde(imamAlinin ve HzFatima nin evinde) kim varsa dışarı çıkar, aksi takdirde evi ve evde olanları yakarım.” Evde Ali, oğlu Hasan ve Hüseyin, Fatıma, Beni Haşim ve ashaptan bir grup kimseler vardı. Fatıma şöyle buyurdu: “Evi ve çocuklarımı yakmakmı istiyorsun?” Ömer; “Evet, cAllah’a and olsun ki, dışarı çıkıp Peygamberin (cakma)halifesine biat etmeleri için bu işi yapacağım.” Halk dedi ki: “Ey Eba Hafs (Ömer’in künyesi)! Resulullah’ın kızı Fatıma(a.s) da bu evdedir!” Ömer; “O olsa dahi, evi yakacağım!” dedi. Bu sırada evdekiler dışarı çıkıp korkarak biat ettiler. Ama Ali biat etmedi. Halk Fatıma (a.s)’ın ağlama ve figanını duyunca ağlayarak geri döndüler. Ama Ömer birkaç kişiyle kaldı ve zorla(elleri kelepceli, sürükleyerek) Ali (a.s)’ı Ebu Bekir’in yanına götürerek; Hadi Ebu Bekir’e biat et” dediler. Hz. Ali (a.s): “Biat etmesem ne yapacaksınız” buyurduğunda dediler ki: Bu durumda cAllah’a and olsun ki boynunu vururuz.” Hz. Ali (a.s): “cAllah’ın kulu ve Resulullah’ın kardeşinimi öldüreceksiniz?” buyurduğunda Ömer; “Sen Resulullah’ın kardeşi değilsin!” dedi. Ebu Bekir onun bu sözleri karşısında sessiz durup hiçbir şey söylemiyordu. Ömer Ebu Bekir’e dönerek; “Bütün bu işleri senin emrinle yapmıyor muyuz? dedi. Ebu Bekir de: “Fatıma olduğu müddetçe onu zorlamayacağız.” dedi. Emir’ul- Muminin Ali (a.s) Resulullah (s.a.a)’in kabrine vararak ağlar bir halde, Harun’un kardeşi Musa’ya dediklerini Hz. Peygamber’e arz etti. Allah Teala Kur’an’da Harun’un Musa’ya şöyle dediğini nakletmiştir: “Annem oğlu, bu topluluk beni zayıflattı (hırpalayıp güçsüzleştirdi ve neredeyse beni öldüreceklerdi.” HzFatıma (a.s), Ebu Bekir’e hitaben sert bir şekilde şöyle buyurdu: “Resulullah’tan sonra O’nun Ehl-i Beyt’inin evine iyi baskın yaptınız! cAllah’a and olsun ki,c Allah’a kavuşana dek Ömer’le konuşmayacağım.” Buhari ve Müslim şöyle yazmışlardır: “Fatıma (a.s) Ebu Bekir’e(de) öfkelendi, vefat edene kadarda (ebubekirle de) onunla(da) konuşmadı.”
Özellikle de Hz. Ali (a.s) gibi kamil bir şahit, Hz. Fatma’nın hakkaniyetine tanıklık ettigi halde, Şahitleri reddedilince üzülerek şöyle buyurdu: “Artık sizinle konuşmayacağım.” Fatıma (a.s) artık o günden sonra onlarla konuşmadı, vefat etmesinde, hiçbirisinin, cenazesine namaz kılmamasını vasiyet etti. Büyük (Sözde)Sünni alimlerinnin yazdıklarındanda anlaşıldığı gibi Hz. Fatıma (a.s) ömrünün sonuna kadar Ebu Bekir ve Ömer’den hüzün dolu bir kalple dünyadan ayrıldı ve kesinlikle onlardan razı ve hoşnut olmadı!
Örn. İmam Ahmed Müsned’de.. Peygamber-i Ekrem (s.a.a)’in defalarca şöyle buyurduğunu rivayet etmektedirler: “Fatıma benim bir parçamdır, gözümün Nurudur, kalbimin meyvesidir ve Ruhumdur; onu inciten beni incitmiştir, beni inciten Allah’ı incitmiştir; Onu gazaplandıran Beni gazaplandırmıştır, ona eziyet den Bana eziyet etmiştir.”
Bir diğer meşhur abdal Dilber Ay ve Zara
Peygamber (s.a.a) birçok defalar farklı mekan ve zamanlarda şöyle buyurmuştur: “(Gercek Halifelerim, Vasim, Vekilim olan) Ali’ye (ve EhliBeytimden olan imamlara) itaat eden, Bana itaat etmiştir, Bana itaat edende cAllah’a itaat etmiştir.”
Resulullah (s.a.a) bir sohbet ederken içeri giren Ammar-ı Yasir e şöyle buyurdu : “Ya Ammar! Eğer tüm insanlar bir yoldan gitse ve Ali’de başka bir yolu seçse, sen Ali’nin gittiği (Hak)Yolu seç, halkın gittiği yolu bırak. Ya Ammar! Ali seni Hidayetten(cAllahin Hidayetinden/HakYolundan) çıkarmaz, dalaletede düşürmez (saptirmaz). Ey Ammar! Ali’ye uymak Bana uymaktır, Bana uymak ise cAllah’a uymaktır.”
imam Ahmed “Müsned”de ve diğer sünni alimleri Resulullah (s.a.a)’in şöyle buyurduğunu nakletmişlerdir: “Ali nereye dönse, Ali Hak ile, Hak(cAllah)da Ali iledir (Ali Haklidir. Hakli olan hep Ali dir; Ali insanlar arasinda Hakki temsil eder, cAllahin Elcisidir, Yetkilisidir, cAllahin Müminlere Yardimi ancak Ali vya Yetkili imam iledir.).”
cAllah Rasülü şöyle buyurdu: “Ali’yi sorgulamanız yakışık almaz. Çünkü o Benden, Bende ondanım ve o benden sonra sizin Velinizdir(SonSözSahibi, sorgunalamaz, hesaba cekilemez Yöneticiniz, imaminizdir/Önderinizdir/DinDevletReisinizdir).” (El-Müsned)
Resulü Ekrem (s.a.a)’in Veda Haccında Arafat’ta şöyle buyurduğunu rivayet etmişlerdir:
“Ali Bendendir, Bende Ali’denim. Ben ve Ali’den(imamlardan) başka kimse (cALLAHin Elicilik/Resullük/Dinde imamet vazifemi) eda edemez.”
Gadir-i Hum Hadisi: Şia ve Sünni alimlerinin ekseriyeti itiraf etmektedirler ki Hicri 10. yılda, Veda Haccında, Zilhiccet’ul- Haram’ın 18. gününde, Mekke’den dönerken Peygamber-i Ekrem (s.a.a) Gadir-i Hum denen yerde bütün ashabını bir araya topladı. Peygamber-i Ekrem (s.a.a)’in emriyle önden gidenler geri döndürüldü ve geride kalanların da oraya yetişmesi sağlandı. Şii ve Sünni birçok alim ve tarihçilerin rivayet ettiğine göre 70,000 kişi, imam Sa’lebi (tefsirinde) ve Sibt bin Cevzi’ye (Tezkiret’u Havass’il- Ümme fi Ma’rifet’il- Eimme’de) göre ise Gadir-i Hum’da 120,000 sahabe hazır bulunmuştur.
Peygamber-i Ekrem (s.a.a) minbere çıkarak oldukça uzun bir hutbe okudu(1saati askin). Bu hutbenin çoğu yerinde Hz. Ali (a.s)’ı övdü, Hz. Ali (a.s) hakkında inen ayetleri okudu. Oradaki Müslümanların dikkatini Hz. Ali (a.s)’ın yüce makamına çekti ve şöyle buyurdu: “Ey insanlar! Ben size kendi nefsinizden daha evla değil miyim?” Onlar; “Evet, evlasın” dediler.Bunun üzerine şöyle buyurdu: “Ben kimin Mevlası isem Ali de onun Mevlasıdır.” Sonra ellerini kaldırarak şöyle dua etti: “Allah’ım, onu seveni sev, ona düşman olana düşman ol, ona yardım edene yardım et, onu yalnız bırakanı yalnız bırak.”
Ali (a.s)’ın elinden tutarak kaldırıp ümmetine şöyle buyurdu: “Ali’yi, Emir’ulMüminin (Ümmetin Emiri) olarak selamlayın.” Ardından ordaki Ümmetin tümü bunu yerine getirdi ve henüz yerinden ayrılmadan Maide3 nazil oldu. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) bu Ayetin nazil olmasından dolayı çok sevindi ve ümmetine dönerek şöyle buyurdu: “Dini kemale erdiren, Nimetini tamamlayan, benim Risaletime(Elciligime) ve benden sonra(Halifem olarak) Ali’nin Velayetine(Hidayetciligine,imametine, Devletine) razı olan Allah-u Teala, nede Büyüktür!”
Daha sonra bir çadır kurmalarını emretti, Ali’ye de o çadırda oturmasını söyledi. Orada hazır bulunan bütün ümmete şöyle buyurdular: “Gidin Ali’ye biat edin; zira ben Allah-u Teala tarafından sizden Ali için biat almakla görevlendim.” O gün Ali’ye ilk biat eden, Ömer, sonra Ebu Bekir, sonra Osman, sonra Talha, sonra Zübeyr idi. Orada tam üç gün boyunca Ali’ye biat ettiler.
Maide3.Ayetinin Gadir-i Hum’da, Hutbeden hemen sonra Nazil Olması : “..Bu gün size Dininizi (ondaki Yetkilimi+YetkiliSoyu atayarak, imametle) kemale erdirdim, üzerinizdeki (Ahiret/Din) Nimetimi tamamladım ve Din olarak size İslâm’ı (Kitaba+Yetkilisi imama bağlılığı) seçtim..”
Müsned’de, veda haccına şahit olmuş Habeşi b. Cünade Seluli’den, önceki hadisi teyit eden içerik bakımından aynı dört hadis göze çarpmaktadır. Zikredilen sahabi Allah Rasülü’nün (s) şöyle söylediğini nakletmektedir: “Ali Bendendir, Bende ondanım (Vekilim, Yetkilimdir). (cALLAH Sözü olan) Sözümü ancak bizzat Kendim veya ancak (Vekilim olarak) Ali tebliğ edebilir.” Nitekim Tevbe süresi ultimatum ayetlerini teblige önce EbuBekr görevlendirilmis iken, HzCebrailin:“Rabbin bu (önemli, cünkü Devleti) ise/göreve ancak senin(Nebi)nefsinden(yani Nübüvvetinden, EhliBeytinden) biri layik(/Yetkili) olabilir buyurdu ..“ Emriyle, ebubekr yari yoldan geri cagrildi ve yerine imamAli görevlendirildi.
RUclips'da GİGTV İbrahim Atabey'i dinlemenizi tavsiye ederim.
@@jileju Belliki islami bilmeyenlerin uyduruklarina önyargilarina cevabda vereyim desem, harcayacagim zamana yazik olur, daha önemli islerim var. Sayet Adalet, insanlik, cALLAH ve Ahiret icin niyetleri iyiyse, gercek Dini islami gercekden Bilenleri dinlerler, Hidayetciliklerine uyarlar. Yok,cALLAHdan ve Dininden yoksun bir adalet toplum vya Din ariyor istiyorlarsa, bilsinlerki insanliginda tek Sahibi sadece cALLAHdir, ve gercek inananlari, cALLAHin Mükünün Yarattiklarinin kendilerinin hayatlarini geleceklerini belirlemeyi, topluma hükmetmeyi, sözde cogunlukda olsalar, cALLAHsiz vya sözde inananlarda olsalar, EhliBeyti imametsiz uyduruk dinci Kafirlere Müsriklere birakmazlar, enazindan bunlara uymaz itaat etmezler. Dürüstlügü cALLAHin Dininde aramayan ve bulamayan kimse, baska hicbiryerde bulamaz. Bosuna aramasin. Bulunamiyorsa, demekki gercek Din vya Dindarlar degil.
Koskoca Allahın rasulu Kuranda ; " Bana bile ne olacağını bilmiyorum " dediği halde, hala millete bu masalları anlatmaktan bıkmadınız....
Evet, fakat insanlarca degil, ilahi Secilmis Nebi/DinÖnderi/AnaYetkilisi idi. Fark bu. Tabiki bir Nebinin bile kalbi kaderi cALLAHin Elinde. Bunlar farkli seyler. Sirki/Sirksizligi anlamazsan, Ahiretin bu tek olan DogruYolunu bulup gidemezsin.. @@yineLeyla
İmam Hüseyin (a.s) Mekke’de “Terviye” günü birçok müslümanın önünde bir hutbe irat ederek Kerbelada şahadetini açıkça haber verdi. Kardeşi Muhammed bin Hanefiyye’ye, amcası oğlu Abdullah bin Abbas gibi yakınlarına ve sırdaşlarına şöyle buyurdular:
“Zahirde galip olmayacağımı ben de biliyorum. Zafer ve fetih için de gitmiyorum. Ben ölmeye gidiyorum. Mazlumiyetin gücüyle zulüm ve fesadın kökünü kazımak istiyorum.”
“Ceddim Resulullah (s.a.a)’ı rüyada gördüm. Bana şöyle buyurdular: “Irak’a git; şüphesiz Allah-u Teala seni öldürülmüş(şehit) olarak görmek istiyor.”
Muhammed bin Hanefiyye ve İbn-i Abbas; “Öyleyse kadınları neden götürüyorsun?” dediklerinde İmam (a.s) şöyle buyurdu: “Ceddim buyurdu ki; ‘Şüphesiz ki Allah onları esir olarak görmek istiyor.’ Resulullah (s.a.a)’in emriyle onları esaret için götürüyorum.” “Yahya’nın başını kesip zinakar bir kadına göndermeleri, bu dünyanın ne kadar aşağılık ve değersiz olduğunu göstermeye yeter. Yakında ben mazlumun başını da bedenden ayırıp şarap içen Yezid’e götürecekler.”
İmam (a.s) Aşura gününden önceki akşam ve yatsı namazlarından sonra yüksek bir yere çıkarak uzun bir hutbe irat ettiler; hutbesinde bir takım öyle sözlere değindiler ki, İmam (a.s)’ın ordusuna makam ve dünya malı için katılan kimseleri büyük bir korku sardı. “Buraya hükümet ve riyaset düşüncesi ile gelenler bilsinler ki, yarın burada olan herkes öldürülecektir. Onlar(Emeviler, HakDinin imami olan) benden başka kimseyi (öldürmek, yoketmek) istemiyorlar. Ben biatimi sizlerden kaldırdım. Gecenin karanlığından yararlanarak kalkın gidin. Daha İmam (a.s)’ın sözleri bitmeden geriye sadece 42 kişi kaldı. Gece yarısından sonra düşman ordusundan 30 kişi İmam Hüseyin (a.s)’ı arkadan vurmak için geldiler. İmam (a.s) o arada Kur’ân okuyordu. Onlar, İmam (a.s)’ın bu Kur’ân okuyuşu karşısında öyle etkilendiler ki, tevhid ordusuna katılıp İmam (a.s)’ın safına geçtiler. Onlar ile birlikte HakDinin kurbanları 72 kişiye ulaştı.
Her iki fırkanın(SiA ve Sünni) muteber kitaplarında, Aişe, Cabir, Enes vs. kimselerden Resulullah (s.a.a)’in şöyle buyurduğu nakledilmiştir: “Kim Hüseyn’i, hakkına arif(onu imam kabul eder) olduğu halde Kerbela’da ziyaret ederse, Cennet ona vacip olur.” Yine buyurmuşlardır ki: “Kim Hüseyn’e, (imamet) Hakkına arif olduğu(imameti/Hükmediciligi/Din DevletReisligini ona mahsus kildigi) halde ağlarsa, Cennet ona farz olur.”
“Hz. Hüseyin Peygamber (s.a.a)’in kucağına oturmuştu, Peygamber (s.a.a) elindeki kırmızı toprağı kokluyor ağlıyordu. Bu toprak nedir? diye sordum. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdular: “Cebrail bana haber verdi ki Hüseyin’im Irak topraklarında öldürülecektir ve bana oradan bu toprağı getirdi. Ben de Hüseyin’im için ağlıyorum.” Daha sonra bu toprağı Ümmü Seleme’ye vererek şöyle buyurdu: “Bu toprağın kan rengine dönüştüğünü görünce bilki Hüseyin’im öldürülmüştür.” Bu yüzden Ümmü Seleme o toprağı bir şişe içinde H. 61.yılın Aşura gününe kadar sakladı, o gün toprağın kan rengine döndüğünü gördü ve böylece Hz. Hüseyin’in öldürüldüğünü anladı.” Hz. Hüseyin’in şahadetinden sonra İmam Seccad(Zeynel Abidin bin Hüseyin bin Ali) (a.s) o topraktan teberrük için alıp onu bir keseye koyarak üzerine secde ediyordu. Ayrıca bir tesbih yaparak da zikir ediyordu. Ondan sonraki bütün İmamlar da teberrüken o topraktan tesbih yapmış, üzerine secde etmişlerdir. “İmam Sadık (a.s) İmam Hüseyin (a.s)’in toprağından bir miktarını sarı bir parçaya koymuş, namaz esnasında O’na secde ediyordu.”
Alevilik turk gelenegi .ural altay daglarinda insanlar ates yakip dans eduyor etrafinda
Bu tezi aptalca ortaya atmak, zeka bağlantınızın zayıf olduğunu gösterir
Bunlar Sultan Selimle Sah Ismailin kavgalarının kalıntıları.
Haçlı dönmesi türk düşmanları
@@ertugrulcan6852 aleviler mi?
@su-gn4kh Yoktu, Alevilik avam, Mevlevilik, Kadirilik havas mektebleri olmuşlar. Yeniçeri ocağı Bektaşı, alevi. Yildirim Bayezid zamanında bölunme başlamış. Başlarinda devsirme vali istemeyen Turkmen beyleri Timur'a sığınmışlar. Fakat Osmanlı israr etmiş, Beyler arasindaki kavgaları önlemek istemişler. Birbirleri ile çekişip durmasınlar diye. Selim zamanında, Beyler Erzurum'da toplanmişlar, Safavi safına geçip Iran'a göc kararı almişlar. Sultan Selim musaade etmemis. Göç edemeyenler şimdi kendilerine Alevi diyorlar. Iran'da Urumlu şehri var, benim tahminim onlar Turkiyeden göçenler.
Babaya da boyle haber verilir :)
👏👏👏👏👏
Dersim Dersimdir Tunceli babanızdır!!!
Tunceli ye dersim demek ihanettir dersim tunceliyi değil birçok şehirden oluşan bölgeye dersim denir.
7 ULU OZANIN TAMAMI TÜRKMEN DEYİŞLER TÜRKÇE BİZ TÜRKMENİZ
harika
Al i Aba Hadisi Serifi: Peygamber-i Ekrem (s.a.a)’in hanımı Ümm-ü Seleme şöyle demiştir:
“Resulullah (s.a.a) benim evimdeydi, Fatıma Resulullah için bir tas harire (muhallebi) getirdi, Resulullah (s.a.a) de sofada oturmuştu, mübarek ayaklarının altında Hayber malı bir Aba seriliydi, bende odamda namaz kılıyordum, Peygamber (s.a.a) Fatıma’ya şöyle buyurdu: “Git kocanı ve çocuklarını alda getir.” Ardından Ali Hasan ve Hüseyin gelerek muhallebi yemekle meşgul oldular, çok geçmeksizin Cebrail nazil olarak onlara şu ayeti okudu: “Ey Ehl-i Beyt! cAllah ancak sizden ricsi (her çeşit çirkinlik ve pisliği) gidermek /arindirmak/sizi tertemiz/pak kılmak) istiyor.” Peygamber (s.a.a) daha sonra Abanın artan kısmını onların üzerine örterek mübarek ellerini göklere kaldırdı ve şöyle dedi: “cAllah’ım, bunlar benim itretim Ehl-i Beytimdir; o halde onlardan her türlü ricsi giderip onları temiz kıl.” Ümmü Seleme sonra şöyle diyor: Bende başımı abanın altına koyarak; “Ya Resulullah, bende sizinleyim.” dedim. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdu: “Sende hayır üzeresin.” (ama Ehl-i Beytimin makamına ve bu özel Duaya sen dahil değilsin).“ ##
Müminlerin (gercek) annelerinden Ümmü Seleme’den Hazretin şöyle buyurduğunu nakletmişlerdir:
“Ya Ali! Sen ve ashabın (/şiaların, Senin ve imamlarin Yolunda olanlar) Cennettesiniz.”
İbn-i Abbas diyor ki; Peygamber (s.a.a) ben ve Ali’nin elini tutuktan sonra dört rekat namaz kılıp ellerini gökyüzüne doğru açarak şöyle arz etti: “Allah’ım! Musa bin İmran (kardeşi Harun’un vezirliği, nübüvvet işinde ortak olması ve risaleti tebliğ etmesi için) senden istekte bulundu. Allah’ım! Ben Muhammed de senden istiyorum ki, göğsümü genişletesin, işlerimi kolaylaştırasın, sözümü anlayabilmeleri için dilimin düğümünü çözesin, ehlimden Ali bin Ebu Talib’i bana Vezir kılasın, O’nun vasıtasıyla(Yardimiyla) sırtımı güçlendiresin ve O’nu işlerimde bana ortak(Vekilim, Yetkilim) kılasın.”
İbn-i Abbas Resul-u Ekrem (s.a.a)’in şöyle buyurduğunu naklediyor:
“Ya Ali! Sen havuzumun ve bayrağımın sahibi, kalbimin habibi, benim vasim, ilmimin varisi ve Halifemsin. Sen benden önceki peygamberlerin mirasının emanetçisisin. Sen Allah’ın yeryüzündeki Emini (Yetkilisi) ve bütün insanlara Hüccetisin (Kitabini, Din budur diye ortaya koyucusu); Sen imanın rüknü ve İslam’ın bekçisisin. Sen karanlığın meşalesi, Hidayetin Nuru ve dünya ehli için yükseltilmiş nişanesin.“
Hz. Peygamber, ashab arasında (Medinede Ensar ve Muhaicir arasinda) kardeşlik akdinde şöyle buyurdular: “Bu Ali, dünya ve ahirette kardeşim, ailem arasında Halifem (Aile büyügü), ümmetimin içindede vasim (Görevimi üslenen; Dinde/imamette Halife; 1. imam), ilmimin varisi (tek Kapisi) ve borcumu eda edendir. Onun malı benden, benim malım ise onundur (Kardesimdir, Bendendir). onun menfaati benim menfaatim, onun zararı ise benim zararımdır. Onu seven beni sevmiştir, ona buğz eden bana buğzetmiştir.”
Enes bin Malik’ten hadis naklediyor ki daha önce onu aktarmıştım. O hadisin sonunda söyle diyor: Resul-u Ekrem (s.a.a) açıkça şöyle buyurdu: “O (Ali), benim (Vefatimdan sonra) Halifem ve Vezirimdir(cALLAHin Elcilik/Din islerimi/Görevimi devam ettirecek olan Vasimdir).”
Resul-u Ekrem (s.a.a)’in şöyle buyurduğu naklediliyor: “Ya Ali! Sen (Cennetliklere, Cennet icin arindirma Serbeti sunulacak olan Kevser) havuzumun ve bayrağımın sahibi, kalbimin habibi, benim vasim, ilmimin varisi ve halifemsin. Sen benden önceki peygamberlerin mirasının emanetçisisin. Sen cAllah’ın yeryüzündeki Emini(Güvendigi; Yetkilisi, Vekili, Halifesi) ve bütün insanlara hüccetisin; Sen imanın rüknü ve İslam’ın bekçisisin. Sen karanlığın meşalesi, hidayetin nuru ve dünya ehli için yükseltilmiş nişanesin. Ya Ali! Kim sana uyarsa, kurtulmuştur; kimde senden yüz çevirirse, helak olmuştur. Açık yol sensin; sırat-i müstakim sensin; ak yüzlülerin lideri ve müminlerin sultanı sensin. Ben kimin mevlası isem, sen de onun mevlasısın; ben bütün mümin erkek ve kadınların mevlasıyım. Seni ancak helalzade sever ve sana yalnızca haramzade düşman olur. cAllah Teala beni miraca götürdüğünde şöyle buyurdu: “Ya Muhammed! Ali’ye benden selam söyle ve ona bildir ki, o benim dostlarımın İmamı ve bana itaat edenlerin Nurudur.” Bu keramet ve makam sana mübarek olsun ya Ali!”
(Ebu Said Hudri’den müsned olarak), Süleyman bin Belhi Yenabi Cem’ul- Fevaid’den, o da Ebi Said’den şöyle rivayet etmektedir: “Biz ashapla oturmuş Peygamber (s.a.a)’i bekliyorduk, Peygamber (s.a.a), ayakkabı tasması kopmuş bir halde bize geldi, ayakkabısını Ali’ye verdi, Ali ayakkabıyı tamir ederken Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdular: “Ben müşriklerle Kur’ân-ı Kerim’in tenzili(duyurulmasi) hakkında savaştığım gibi, sizden biride Kur’ân-ı Kerim’in Te’vili(Yorumu ve Hükmediciligi, Yetkilisi Devleti olarak Uygulamasi) hakkında savaşacak kimdir?” Ebu Bekir; “Bu ben miyim?” diye sordu. Peygamber (s.a.a); “Hayır.” buyurdu. Ömer; “Bu ben miyim?” dedi. Peygamber (s.a.a); “Hayır” dedi. Daha sonra şöyle buyurdu: “O kimse, ayakkabımı tamir edendir.(Yani imamAli’dir.)”
Suya sabuna dokunmamişsiniz
Zaten global bir anlatım yapacağını baştan bellirtmişti...no hard feelings...
En meşhur tahtacı Musa Eroğlu
Musa Eroğlu baba aslen Sünni Türkmen ama Aleviliği benimsemiş
Bingol u unuttun
Usta güzel anlatmış tarihe dokunmuş Ebu Talib (Hz Ali’nin babası Muhammedin amcası) islama geçmedi dört oğlu Ali ve Cafer islama geçti Akil ve Talib de geçmedi Hz Muhammet Ebu Talib in son nefesine kadar islama geçmesini kelimeyi şahadet getirmesini istedi ama kabul etmedi bizim kendi tanrılarımız var atalarımız onlara ibadet etti senin babanda onlara ibadet etti sen yeni bir inanç getirdin ben bunu kabul edemem demişti müslüman olmadı Kureyş kabilesinden Arap idiler şimdi bana Alevilik Ali’yle doğmuş yada Alevilik islamın içidir demek hiç ama hiç doğru değildir Alevilik 3/4 bin yıldan daha uzun bir inançtır islamla başlayan bir inanç değildir Alevilikte cennet cehennem de burasıdır der Alevilik te ruh sürekli gidip gelir taki dört kapıyı geçip ermişliğe varıp yaratanla birleşinceye kadar devam eder şimdi semavi dinlerin neresinde bunu izah ediceksiniz saygılar
He he 3.000 yıllık . Çin kayıtlarında bile var.
Aleviler mıknatıs gibi her toplumdan bir şey almışlar, multi kültür gibi bir şeye dönüşmüş...
Alevi Aluvi A lu yani Za Za ‘ dırlar ….
…Ankara Hititçe’diryani Engura , üzüm 🍇 bahçeleri çoktu bir zamanlar. Zaten Çorum Ankara’nın uzun ayaklı bacaklı insanlarına bakın Türk olmadıklarını görürsünüz . Türk kısa boylu tıknaz çekiktir orjinde.
@@Dersimite binaenaleyh Türkler Çinli değil ise ki değildir Za’dan kopuk giden çoban topluluktur fi tarihinde .
@@Dersimite Homa Zapian Za ile Za Za ile ortaya çıkıyor . Türkler son buzul çağda kopmuşlardır Za kültünden . İlerledikçe değişti fenotipleri, yaklaşık 1000 yıl önce bazı gruplar İran Anadolu’ya tekrar yöneldi ve karıştılar
Anlam karmaşası 😄
👍
Bosaldınız E Mendeburlar
Paşinyan orda yanındamı nişanyan efendi
keşke TUNCELİ demeseniz
Ne desin peki?.
@@SÖZLER_BAHÇESİ Dersim
@@suzanturkarslan3978 Ne fark eder.Ha dersim ha Tunceli.
Ağır şekilde boş yapılmış!
Lolan putuken bu sözcükler farsça kürtçe anlamı yok zazaca Ev ji çince ile Ev kelimesi ile nerdeyse aynı zazaca da bazı sözcükler eski türkçe yada asya dilerinden Ev kelimesi örnek
LUVİ-LEVİ-ALEVİ
@Anıl Dinçer alevi alev-i alaw-i aleve mensubiyet demek
13:40
Ahmed bin Hanbel Müsned’de… birçok alimlerde sahih olarak HzPeygamberden şöyle rivayet etmişlerdir: “Ben Hikmet (Kurani uygulama, onunla Hükmetmenin/imametin adresi) eviyim Alide onun (tek) kapısıdır; Hikmeti (Hüküm, Hukuk, Fetva, Hükmedilme, Adalet) isteyen kapıdan gelmelidir.” Hikmet, cAllah Vergisidir, ögrenebilecek bir ilim degildir yani en büyük ve evliya bir alimde olsa, bu secgin Soydan/Seyyidlerden olmayanlarin, özlkle ilmini HikmetKaynagindan almayan alimler elinde, iyi niyetli bile olsalar, ancak kisitli kuru bir ilim olarak olur ve elden ele, akildan akila felsefik bir ilim gibi ergec tahrif edilmeye, dal budak salarak Hakdan/HakDinden/HakYoldan azcok sapitmaya uzaklasmaya mahkumdur. Sözde Dini ilimler, Mezhepler filan böyle olusdu. Medine Hadisi : “Ben ilim şehriyim Ali’de kapısıdır; (Din) İlim öğrenmek isteyen kapıdan girmelidir.”
Ebu Hanifenin ömrünün sonuna doğru olan (Tevbe ile Akide degisiminden sonra) itiraflarından sadece bir tanesi:
Ebu Hanife bile en sonunda yaptığı hatayı anlamış ve muaviyeyi desteklememiştir. ''Şamlılar bizi sevmiyor.Zira hz Ali ve muaviye saflarından birine iştirak etmemiz talep edildiğinde biz ancak Alinin askerleri arasına katılırız diyoruz. Ehli hadis diye bilinenler bizi sevmiyor. Zira biz ehlibeyti seviyoruz, ehlibeyte gönülden bağlıyız. Hilafetin Alinin hakkı olduğuna inanıyoruz ve savunuyoruz. Zeynel abidinin hişama karşı başlattığı savaşta bizzat yer alamadım.Çünkü halkın bana teslim ettiği emanetler vardı.Emanetlerin zayi olmasından korktum.İmam zeynel abidinin Hak davayı sürdürdüğüne kani idim.Ona malımla(zeynel abindin)tam destek vermekten geri durmadım. İmam zeynel abidinin bu çıkışı Resurullahın bedirdeki çıkışına benziyor.''
Bende derimki EhliBeyti sevmek yetmez, Dini imameti Devleti onlara, (bu en önemli Emanetlerde tabiiki Ehil olanlarina, Bilenlerine/Alimlerine, Dinin Sahibi olan cALLAHin Yetkili sahibleri olarak) mahsus kilmakla Emrolunduk! ###
isra 9:“Bu Kur'an, (Akidenin/Dinin/Yolun) en Doğrusuna(Dinin Yetkilisine, Sirksizine; cAllahin Hidayeti olan Resulünün ve Velayetinin Varislerinin imamlarin Hikmeti ve Hidayetciliginde; Önderliginde Gercek/HakDineYola) Hidayet eder/götürür ve salih işler (Bütün Kuran/DinHakikatlerine iman eden) Müminlere, (gerekleri olarak) yaptıklarının karşılığının büyük olacağını müjdeler.“
Hucurat13:„Ey insanlar! Sizi bir erkekle bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi Halklara ve (onlari olusturan) kabilelere (vs) ayırdık. cAllah katında (ve birbirinizede) en üstününüz, en Takvalı(cAllahin HakDinine en yakin olani, Dininin geregini yerine getireni) olanınızdır. cAllah Bilendir, (her şeyden, yani Takvanizdanda) Haberdar olandır.“
Fatiha:“Rahman[bütün Yarattıklarına/Kullarına, hayatlari ve imtihanları-Ahiretleri (cAllaha ve Kullarina karsi borclarini,yükümlülüklerini/Dinlerini ödemeleri,yerine getirmeleri) için gereken bütün Nimetleri indiren-veren] ve Rahim[Ayetler/özlkle Kitab+Resuller,imamlar olan Nimetlerine, Gercek Din/ÖdemeBicimine/HakYol olarak uyarak, Nimetleri doğru kullanan/uygulayan-değerlendiren iyi Kulları olan Müminlerin Nimetler+Günahlarını(yüklerini) iyilikleriyle silerek/bağışlayarak Azabdan esirgeyici, üstelik AhiretNimetlerini/Cenneti Verici; Rahmetine/Korumasina Alici] olan Allah'ın adıyla.“ “Hamd[Nimetler için Övgü] Alemlerin(akilli Yaratiklarin/insan ve Cinlerin) Rabbi [Yaraticisi+Sahibi+Din Belirleyicisi+Ögreticisi], Rahman, Rahim, Din(cAllaha ve Kullarina Borçödeme/alacak-verecek/Hesap)gününün Maliki(Meliki/Sahibi+Mahserdekilerin en ince davranisina; düsüncesine konusmasina.. varan Komutcusu) cAllah'adır.“
“Yalnız Sana ibadet/kulluk (itaat) ediyor ve yalnız Senden nestaîn (istiane: özel/özneli bir yardım: Bize, Sana Kullugumuzu yapmayi, Dinimizi(Borcumuzu) ödemeyi, yerine getirmeyi ögreten, bu gercek DinÖdemeYoluna/HakYoluna canli olarak Hidayetcilik eden/yolgöstericilik/rehberlik eden Kitab/Ayetler ve Hidayetci/Yolgösterici Önder/imam vermeni) diliyoruz. Bizi [Rahmetine götüren Tek KullukYoluna/Gercek/Hak Geçite/Köprüye/HakYola) Sıratı Müstagıme, kendilerine (bu HakYola hidayetcilik/yolgöstericilik - imametcilik/önderlik Yetki) Nimet(i)(Yetkisi) Verdiklerinin (HakDininin/Yolunun Yetkili HidayetcileriYolgöstericileri ve Hükmedicileri olan Resullerin/imamların/Seyyidlerin) Yoluna Hidayet et/ilet,
(cAllahin Dininin öncelikli ögreticileri/Yolgöstericileri ve Devletinin tek Yetkilileri olan HzDavud evladi Seyyidlere veya ögretilerine baglanarak yerine getirilen Dinde Senden Yetkili olmadiklari halde, Hidayetcilige hatta imamete/Hükmedicilige/Devletlige soyunan veya menfaatleri makamlari dünyalari icin özlkle Kitabdaki/Ayetlerdeki-Hadislerdeki Dinde Yetki Hakikatini bilerek gizleyen,tahrif eden, kötüye kullanan, Yetkizlerin emrinde hizmetinde Senden Yetkililere/Resullere, imamlara, Seyyidlere ve iman edenlerine, devletmilletdindüsmani fesadci bölücü yobaz sapik diye, zorbalık edilmelerine, sürülmelerine, öldürülmelerine fetva veren, enazindan sessiz kalan, B. israilin özlkle tagutdevletci/kralci Ulemasi Diyaneti gibi Senden) Gazaba/Öfkeye ugrayanlarin ve (Namaz, Zekat, Oruc gibi ibadetleri yerine getirmeyerek üstelik cemaatlere bölünerek üstelik cAllahi ücleyerek gaybdaki imamlari Hz isanin Dininden/Yolundan) sapkınlarınkine değil.“
Serbest atış- boş beleş!
Rehberimiz ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürktur ne mutlu türküm diyene Allah bütün Türk halkını Atatürk'ün yolunda izinde ayırmasın
Ahaha zort
İyi sallıyorsunuz yine yaaa neyse