İbrahim Sadri - Geriye Dönen Adam

Поделиться
HTML-код
  • Опубликовано: 11 янв 2025
  • yağmur yağıyordu...
    benim saçalarımda kırağılar vardı,
    onun omuzuna konmuş bir gül.
    kapıyı açtım
    elinde eski bir bavul
    yüzünde daha eski bir hikaye
    geldim dedi, geldim işte.
    sana kendimi getirdim
    belki unutmuşsundur
    birlikte söylediğimiz şarkıları getirdim
    birkaç gömlek bir pijama altı
    tuttuğum notları
    serin volta boylarında adımları sayıp susuşlarımı
    elimle büyüttüğüm nazlı bir menekşeyi
    gökyüzüne verdiğim dualarımı
    çakmağımı sigaramı tabakamı
    ve kitaplarımı getirdim
    döndüm dedi, döndüm işte.
    içeri girdi, aksıyordu ayağı
    oysa; nasıl da akardı bayrak gibi önümüzde
    nasıl da oynardı saçları rüzgârı bulanda
    bir ceylan gibi nasıl da koşardı
    ayağın, dedim...
    içerde, dedi
    bir bakır tas bıraktım
    bir kehribar tesbih
    birkaç kitap
    bir kaç iyi arkadaş
    tüketilmiş bir ceza
    ve bir ayak
    güldü sonra
    dedemin yemen çölünde bıraktığı ayağı
    ben içeride bıraktım,
    kurban olsun ikimizinki de, memlekete.
    oturduk
    uzun uzun baktık birbirimize
    onüçyıl sonra yeniden karşı karşıya
    bir deli gençliği
    birlikte düşürmüştük yollara
    bir yüreğimiz vardı, onu koymuştuk ortaya
    ben başımı onun omzuna yaslardım
    o tale'al bedrü okurdu kulağıma
    ben bazı geceler oturup ağlardım
    o dua ederdi hepimizin adına
    bir sonbahar akşamı ayrılmıştık
    caddelerde arabalar akıyordu
    yağmur yağıyordu
    babalar,ekmekleri saklamış ceketlerinin altına
    korkuyla evlerine koşuyordu
    düdükler ötüyordu, sirenler çalıyordu
    şehri kimler çalıyordu?
    oysa; biz onunla
    yüreğimizi koymuştuk ortaya...
    arkasından baktım
    elinde bir bavul
    cebinde ikimizin yüreği
    şifadan ayrılık, rahmetten yoksulluk
    şenolasın mapusluk!
    kaldır gözlerini yerden, dedi
    onüç yıl dediğin ne ki?
    bana mektup yaz
    bir menekşe resmi yap
    ve bir gül gönder anama
    kaldır gözlerini yerden, dedi
    onüçyıl dediğin ne ki?
    yürüdü yusuf
    yanıp sönen mavi ışıklar düştü gölgesine
    onüçyıl bekleyecektim
    onüçyıl..
    kavuşmak için
    cebinde rehin götürdüğü gençliğime.

Комментарии • 1

  • @fatmasezer6507
    @fatmasezer6507 2 года назад

    Benim can dostum da 30 yıl sonra döndü hamdolsun onu bana gönderene 🤲🤲🤲