𝐉𝐞𝐨𝐧 𝐣𝐮𝐧𝐠𝐤𝐨𝐨𝐤 ile hayal et °platonik olduğun çocuk sana çıkma teklifi eder° 📜𝑜𝑝𝑝𝑎𝑐𝚤 𝑑𝑒𝑔̆𝑖𝑙𝑖𝑚 𝑠𝑎𝑑𝑒𝑐𝑒 𝑜𝑘𝑢𝑚𝑎𝑦𝚤 𝑠𝑒𝑣𝑖𝑦𝑜𝑟𝑢𝑚 𝑣𝑒 𝑦𝑎𝑧𝚤𝑦𝑜𝑟𝑢𝑚, 𝑠𝑒𝑣𝑚𝑖𝑦𝑜𝑟𝑠𝑎𝑛 𝑠𝑔. 📜ℎ𝑖𝑘𝑎𝑦𝑒 𝑖𝑙𝑒 𝑖𝑙𝑔𝑖𝑙𝑖 𝑑𝑢̈𝑠̧𝑢̈𝑛𝑐𝑒𝑙𝑒𝑟𝑖𝑛𝑖𝑧𝑖 𝑏𝑒𝑙𝑙𝑖 𝑒𝑡𝑚𝑒𝑘 𝑎𝑑𝚤𝑛𝑎 𝑦𝑜𝑟𝑢𝑚 𝑦𝑎𝑝𝑎𝑟𝑚𝚤𝑠𝚤𝑛𝚤𝑧 ✒ᴋɪ̇ᴍ_ᴊuʟɪ̇ +Jeon jungkook(21) +Park arin(21) 𝐊𝐞𝐲𝐢𝐟𝐥𝐢 𝐨𝐤𝐮𝐦𝐚𝐥𝐚𝐫 Arin'den "Gözlerinle yedin bitirdin çocuğu, arin" Diyen yuna ile bakışlarımı jungkook'dan ayırdım "Hayır sınıfa gözgezdiriyordum" diye itiraz edeceğim sırada,lia'nın sözümü bölmesi ile duraksadım. "Hadi ama arin, hepimiz jungkook'u kestiğinin farkındayız" Napiyim ama şimdi, taş gibi çocuk ben bakmıycamda kim bakacak. "Hadi kantine gidelim" lia'nın bu sözü üzerine gözlerimi tekrar jungkook'un üzerine diktim. "Siz gidin,benim işim var" "Tabi tabi, işin kesinlikle jungkook'u kesmek değil." Tam o sırada jungkook gözlerini arkadaşlarından ayırıp bana çevirdi ve tebessüm etti. Bir dakika! Jungkook bana mı baktı? Üstelik birde gülümsedi mi? "Arin çocuk farkına vardı onu kestiğinin biliyon dimi?" diye seslenen kaiye bakışlarımı çevirdim "Hayır! Ben onu kesmiyorum! Taş gibi çocuk, ben bakmıycamda kim bakacak? Sen mi?" Sesimi biraz fazla yükseltmiş olmalıyım ki Jungkook tekrardan bana bakıp kıkırdadı "Fark etmediyse bile şimdi etti amk." Kai'nin bu sözüyle utanmıştım. Ona baktığımın farkındamıydı? Ya ona aşık olduğumun da farkındaysa! Fazla saçmaladım, sanki çocuk müneccim. Bu düşüncelerden sıyrılmamı sağlayan güya okulun popüler kızı sarah'tı. "Kook bahçeye çıkalım mı?" Demesiyle kai ile aynı anda gözlerimizi devirdik. "Şuan çıkamam Sarah, hem yağmur yağıyor, hasta olmak mı istiyorsun?" Ne güzel söyledi kurban olduğum. "Ama Kook, yağmur çok güzel yağıyor, şu manzaraya bak. Senden başka kiminle ıslanabilirim ki?" Diyerek dudak büzmesiyle yüzümü buruşturdum. Bu kız uslanmıyacaktı. "Benimle ıslanabilirsin mesela, ama sen zaten bana sırılsıklam aşık değilmisin?" Kai'nin bu sözlerine kıkırdadım. Tabi çirkef Sarah bu sözün altında kalırmı başlıycak yine cırlamaya! "Bana bak sen! Sen kimsin? Sen kimsinde sana aşık olucam? Ay yoksa kendini okulun popüler play boyu filan mı sanıyorsun?Güldürme beni bebeğim!" Diyerek yapmacık ve bir o kadarda iğrenç kahkahasını attı Kai:Geçen altımda inleyen sen değilmiydin? Kankim acımadı Lia: Şimdide sürtüklük yapmaya mı başladın surdaniye? 𝑆𝑢𝑟𝑑𝑎𝑛𝑖𝑦𝑒? kızın yaratıcılığını hayran kalmamak elde değil. Sarah:Bana bak ezik! Benimle düzgün konuşucaksın! Bana Or*sp* muamelesi yapamazsınız! Yuna: yapmamıza gerek yok zaten öylesin Cırtlak sesi ile bağırdı Sarah: Bana bak! Ben senin o sürtük arkadaşlarından değilim! İlla bir sürtük arıyorsan, Sarah ve lia'nın yanına gidebilirsin Adımı duymamla birlikte sertçe ayağa kalktım benimle aynı anda lia da kalktı "Bana bak kızım! Nasılsın bir or*sp* olduğunu hepimiz biliyoruz! Bar köşelerinde kimlerle sev!ştiğ!nide! Burası senin inlemelerini dolduracak odalardan değil!" Bu sözleri söylerken avazım çıktığı kadar bağırıyordum sınıfta Sesimi duyanlarda doğal olarak işlerini bırakmış, bize odaklanmıştı. Sarah: seni yolarım kızım! Diyerek üzerime atıldığı sırada kai ve sınıftan bir kaç kişi onu tuttu. Benimde sarah'ın üzerine hamle yapacağım sırada jungkook benden önce davranıp kollarını belime sardı. Jk: Damarına basmaya çalışıyor umursama. Hem herkese böyle yapıyor. Yeji'de bunun yüzünden atılmıştı hatırlamıyormusun. Hatırlıyordum... Bu yelloz yüzünden okuldan atılan en yakın arkadaşımı. Unutmam mümkün müydü? Sarah çırpınmaya devam ediyordu arkadaşları onu ne kadar zapt etmeye çalışsada çırpınıyor bir saniye bile durmuyordu "𝑆𝑎𝑟𝑎ℎ 𝑏𝑜𝑠̧ 𝑣𝑒𝑟 𝑠𝑎𝑐̧𝑚𝑎𝑙𝚤𝑦𝑜𝑟"𝑑𝑒𝑑𝑖 𝑏𝑖𝑟𝑖 "𝑏𝑖𝑟 𝑑𝑖𝑔̆𝑒𝑟𝑖 𝑛𝑒 𝑠𝑎𝑛𝚤𝑦𝑜𝑟 𝑘𝑒𝑛𝑑𝑖𝑛𝑖" 𝑏𝑖𝑟 𝑏𝑎𝑠̧𝑘𝑎𝑠𝚤 𝑜𝑛𝑎 𝑑𝑒𝑠𝑡𝑒𝑘 𝑐̧𝚤𝑘𝑡𝚤 𝑎𝑚𝑎 𝑘𝑒𝑠̧𝑘𝑒 𝑐̧𝚤𝑘𝑚𝑎𝑠𝑎𝑦𝑑𝚤 "𝑠𝑎𝑐̧𝑚𝑎𝑙𝑎𝑚𝑎 𝑎𝑛𝑛𝑒𝑠𝑖𝑛𝑖 𝑘𝚤𝑠𝑘𝑎𝑛𝚤𝑦𝑜𝑟,𝑎𝑛𝑛𝑒𝑠𝑖 𝑦𝑜𝑘𝑘𝑖 𝑧𝑎𝑣𝑎𝑙𝑙𝚤𝑛𝚤𝑛" 𝑍𝑎𝑣𝑎𝑙𝑙𝚤.. Sarah: Haklısın bebeğim annesiz köpek kıskanıyor beni, annemi. zavallı, annesiz olmak nası bi duygu Arincim. İşte bu son nokta olmuştu lakin buna cevap vermeye gücüm yoktu. Bacaklarım daha fazla bedenimi taşıyamadığında yere çöktüm. Göz yaşlarım benden habersiz akıyordu... Jk: arin duyma onları beni duy sadece. Diyerek kollarını bana sarıp, başımı göğsüne yasladı ve saçlarımı okşamaya başladı. Jk: Ağlama, ağlama arin, ağlama güzelim, lütfen. Gözlerim kararmaya başlamıştı en son duyduğum şey jungkook'un Adımı sayıklamasıydı. (...) Duyduğum iç çekiş sesleri ile gözlerimi araladım. Jungkook yatağımın yanı başındaki koltukta oturmuş ağlıyordu Odama nasıl geldiğim ve jungkook'un neden ağladığı hakkında bir fikrim yoktu. Büyük bir ihtimalle anahtarımı lia'dan almıştı, fakat şuan bu düşünce ile kafamı yormak istemiyordum Neden ağlıyordu?
𝑱𝒖𝒏𝒈𝒌𝒐𝒐𝒌'𝒅𝒂𝒏 Gözlerini kapatması ile adını sayıklamaya başladım ama boş. Açmıyordu Gözlerini. Başıma düşen gölge ile bakışlarımı yukarıya çevirdim Kai ayakta durmuş bana sorgular bakışlar atıyordu. Gözlerini benden ayırıp arinin üzerinde gezdirdiğinde kaşları çatıldı. "Ölmeyecek değilmi kai. Beni bırakmayacak." Bunu dememle kai ufak bir kahkaha attı Kai: salakmısın oğlum, bayılmış kız! Cidden! Nabzı atıyordu. Hem durup dururken niye ölsün kız. Kai:Eee beyefendi , çay, kahve ne istersiniz? Yeriniz rahatmı peki. Saygıda kusur etmek istemem ama, kalksanmı artık! "pardon! Bi an şey oldum ben" Diyerek Arin'in minik bedenini kucağıma alıp kapıya yöneldim. Kai: Lan, nereye götürüyon kızı! "Sahile incez öyle gezeriz biraz. Salakmısın kai evime götürüyorum!" Kai: Aaa eve kız mı atıyon, ah şu gençlik, vah şu gençlik, halimiz acı Lia:Jungkook Arin'in evini biliyorsun. Anahtarı versem oraya götürsen, çıkışta geliriz bizde. "olur" diyip anahtarı lia'dan aldım. (...) 1 saat olmuştu... 1 saattir uyanmıyordu. Yediremiyordum kendime,ben onunla konuşmaya kıyamazken, bir başkasının onu sözleriyle onu böyle incitmesini yediremiyordum işte. Seviyordum onu. Onunla konuşursam onu kırarım diye korkacak kadar seviyordum... Ağlıyordum. Normalde ağlamazdım,şimdi niye ağlıyordum? Ağlıyordum çünkü; meleğimi incinmişlerdi. Hak etmiyordu bu hayatı. Düşüncelerimden sıyrılmamı sağlayan Arin'in Adımı seslenmesiydi. Arin:j-jungkook "Bir yerin mi ağrıyor, sorun mu var, acıktınmı, nasıl hissediyorsun?" Ardı ardına sorduğum sorular karşısında tebessüm ettmekle yetindi. Lakin sonrasında aklına birşey gelmiş gibi kaşları çatıldı. Arin:Sen neden ağlıyorsun bir şeymi oldu? Diyerek yatakta doğrulmaya çalıştığı sırada oturduğum yerden hızlıca kalkıp ona yarım ettim daha sonra onu rahatsız etmemeye dikkat ederek yatağının köşesine oturdum. "Benmi? Ağlamak? Arin, sen kafanı bir yere filan mı vurdun güzelim. Neden ağlıyım ben." Ne güzel de bahane uydururum. Arin:Ama gözlerin kızarmış, iyi misin sen? Meraklı bakışlar atıyordu. Şu an o kadar masum görünüyordu ki, daha fazla dayanamayıp Arin'e doğru yaklaşıp kollarımı beline doladım. Oda karşılık olarak kollarını boynuma sardı. "Beni boş ver güzelim, sen iyimisin" Arin: b-ben, iyiyim, yani sanırım. Bilmiyorum iyimiyim bilmiyorum ama bildiğim tek şey bu dünyaya fazla gelmem. Ben sanmıştım ki kos koca Dünya bir benmi fazla gelicem, ama öyleymiş kos koca Dünyada fazlalıkmışım. Yüzünü boynuma gömüp hıçkırarak ağlamaya başladı. Arin:Neden kimse beni sevmiyor jungkook? Bebek gibiydi. Masum ve tatlı. Sevilmeyi hak eden masum bir bebek. Üzülmeyi hak etmiyordu. Arin bu Dünya'ya fazla değildi, Dünya fazla kötüydü, insanlar kötüydü. "Arin saçmalama güzelim! Kimse sevmese bile ben seviyorum seni. Yetmezmi bu?" Arin:Beni seviyormusun gerçekten? Şaşırdığı seninden belli oluyordu. Sevmek ne kelime, aşkından ölecek kadar seviyorum be güzelim.(aşırı anlamsız oldu cümle sorry) tabi kızla konuşmuyorum bile. Nasıl anlasın onu sevdiğimi. Tam konuşmamıza devam edecektik ki, kapı zili çaldı. "Yat sen, ben bakıp geliyorum." Başı ile onaylamasıyla birlikte kollarımı belinden ayırdım ve kapıyı açtım. (kapıyı açmak için alt kata gitti orayı yazıp uzatmak istemedim.) Kapıyı açmamla kai ve lia içeri hücum etti. Evet şaka yapmıyorum. Gerçekten hücum etti. "Lan yavaş olsanıza" Lia: Arin nerde? İkiside nefes nefeseydi. Belliki koşmuşlardı. "Bi nefes alın amk, odasında arin" Dememle kaybolmaları bir oldu. Arkalarından homurdanarak bende Arin'in odasına çıktım. Lia:iyimisin bebeğim! Bir şeyin varmı Arin'in, cevap vermesine izin vermeden nefesini kesecek kadar sıkı sarıldı Kai:kızı öldürmeye mi çalışıyon amk Lia: sus bi sen, Arin'e dönüp devam etti Lia:iyisin değilmi? Lia'nın merakla sorduğu soru karşısında Arin tebessüm etti Arin: iyiyim merak etme, alt tarafı bayıldım. Lia" Ay dur! Ben çorba yapmıştım sana. Bekle tabağa koyup getircem. Arin: Hayır, yani gerek yok. Acıkmadım zaten. Hem ben çorba sevmem ki. Lia: nasıl acıkmadın? Kahvaltı bile yapmadın ve sen çorba seviyorsun. Getiricem dedim. Lia'nın odadan çıkması ile arin, endişe ile kai'ye döndü Arin: Mide felci geçirmemi mi istiyorsun? Neden engel olmadın? Kai: İlla yapıcam diye tutturdu, neymiş efendim çok güzel çorba yapıyormuş sen onun çorbalarını çok seviyormuşsun falan filan. Odaya Lia'nın girmesi ile sohbetlerine son verdiler. Lia: Evet arin! Çok şanslısın çünkü bu çorbayı sadece sana yaptım. Şimdi güzelce içebilirsin(ay bu da saçma geldi ama çorba yenmiyo) Arin: İçeyim madem. Çorbayı lia'nın elinden aldı ve zorlada olsa bir kaşık içti. Lia: Ee?Nasıl olmuş? Zoraki bir tebessümle birlikte Arin: Çok gü-güzel olmuş (...) Saat 21.00 olmuştu arin ile salonda oturmuş televizyon izliyorduk. "İyi olduğuna eminsin değilmi?" Arin: Evet jungkook iyiyim. Kaçıncı soruşun bu? " İnan bilmiyorum.Geç oldu gidiyim ben bir şey olursa istediğin zaman arayabilirsin hemen burada olurum." Arin: Burada kal istersen, hem geç oldu "Yok ben rahatsızlık vermeyeyim. Sen yine dediğim gibi en ufak şeyde saat kaç olursa olsun beni tereddüt etmeden arayabilirsin" Arin: Teşekkür ederim, ilgilendiğin için. Ayağa kalkıp yanına adımladım. "Lafı mı olur," Kapıya adımladım "Hadi ben kaçtım. Dikkat et kendine" Diyerek evden çıktım. (...) Arin'den O günün üzerinden bir hafta geçmişti. Bayılmamın üzerinden. Bir haftadır Jungkook bana daha yakın davranıyor, üzerime titriyordu. Bu ani ilgisinin Nedenini anlayamasamda hoşuma gidiyordu işte, sevdiğim adamın benimle ilgilenmesi hoşuma gidiyordu. Bu günde benimle buluşmak istediğini söyleyerek en sevdiğimiz kafeye çağırmıştı, ama neden? Sorduğumda onun için özel olduğunu söylemişti. Kafamı daha fazla düşünerek, yormak istemediğim için eteğimi düzeltip makyaj masamın önüne geçtim. Saçlarım için birşey yapmama gerek yoktu çünkü saçlarım zaten düzdü ve bu halini seviyordum. Hızlıca allık ve sade bir ruj ile makyajımı tamamlayıp kapıya koştum. Kafeye vardığımda jungkook nerde diye etrafa bakıyorum ki biri elleri ile gözlerimi kapattı. Jk=bil bakalım kimim ben. Sesinden kim olduğunu hemen anlamıştım. "Hm, jungkook olabilirmisin acaba?" Ufak kıkırtılar eşliğinde ellerini gözümden çekmişti. Jungkook=Doğru tahmin güzelim. Elini elime geçirip bir masaya doğru ilerledi. Masaya oturduğumuzda fazla meraklı olduğumdan hemen konuşmaya başladım. "Ee şey jungkook, neden çağırdın beni. Yani yanlış anlama merak ettim" Konuşurken resmen can çekişiyor gibi olan halime tebessüm edip konuşmaya başladı. Jungkook=Bak arin, bu tür konuşmaları yapmakta berbat bir insanım, ama hislerimi artık içimde tutabiliceğimi sanmıyorum.Bana karşı ne hissediyorsun inan hiç bir fikrim yok. Ama ben seni seviyorum. Biliyorum benim gibi birinden bu sözleri duyman mantıksız geliyor ama seni gerçekten seviyorum. Şimdi soruyorum sana benimle çıkarmısın? Ömrüm, hayatım olurmusun? Dinlerken istemsizce gözlerim dolmuştu. Beni seviyordu. Beni sevdiğini söylüyordu. Benimle çıkarmısın diyordu. Ne cevap vericektim? Onu red etmeyecektim tabiki ama ne diyecektim? "Seni seviyorum jungkook, seninle çıkmak istiyorum, ömrün, hayatın olmak istiyorum." Tebessüm etmişti. Yüzüme doğru eğilip, Jk= O zaman bunu yapmamın bir sakıncası yoktur Demesi ile dudaklarıma kapanması bir oldu. 𝐁𝐢𝐳𝐢𝐦 𝐢𝐜̧𝐢𝐧 𝐬𝐨𝐧 𝐚𝐦𝐚 𝐨𝐧𝐥𝐚 𝐢𝐜̧𝐢𝐧 𝐛𝐢𝐫 𝐛𝐚𝐬̧𝐥𝐚𝐧𝐠𝛊𝐜̧ evet ilk hikayemin sonuna geldik nasıl buldunuz hikayeyi? Abone olup like atarsanız çok sevinirim. Şuan yeni hikayeyi yazmaya başladım ve bu hafta içinde atmaya çalışırım.❤
![jeon jungkook ile hayal et zoraki mafya kocan seni sevdiğini söyler ama[1/2]](http://i.ytimg.com/vi/fItA-ErfSqY/mqdefault.jpg)
![jeon jungkook ile hayal et zoraki mafya kocan seni sevdiğini söyler ama[1/2]](/img/tr.png)
Yazarı kadar güzel olan bir hikaye okumak hoşuma gitti. Mükememliğin ve emeğin için teşekkür ederim.
Kıss gözümm dolduuğ ağağağa😻😹
Keşke sarahın nasıl zort olduğunuda yazsaydın ama böylede mükemmel aynı yazarı gibi
Müq
Soguk sevgilim yapar mısın ❤
abiiii mükemmel olmuş
he bide ilk abonenim
Lan ağlarım 💕
@@kimjli ağlama kızz yoksa bende ağlarım🥺
@@selen7857 az önce yanlışlıkla hesaptan çıkış yaptım 2 saat giremedim şifre yanlış diyodu sonunda buldum kwjwjejwjw
@@kimjli SMSMSKSK dikkatli ol bu konularda hatta bence şifreyi notlara yaz
𝐉𝐞𝐨𝐧 𝐣𝐮𝐧𝐠𝐤𝐨𝐨𝐤 ile hayal et
°platonik olduğun çocuk sana çıkma teklifi eder°
📜𝑜𝑝𝑝𝑎𝑐𝚤 𝑑𝑒𝑔̆𝑖𝑙𝑖𝑚 𝑠𝑎𝑑𝑒𝑐𝑒 𝑜𝑘𝑢𝑚𝑎𝑦𝚤 𝑠𝑒𝑣𝑖𝑦𝑜𝑟𝑢𝑚 𝑣𝑒 𝑦𝑎𝑧𝚤𝑦𝑜𝑟𝑢𝑚, 𝑠𝑒𝑣𝑚𝑖𝑦𝑜𝑟𝑠𝑎𝑛 𝑠𝑔.
📜ℎ𝑖𝑘𝑎𝑦𝑒 𝑖𝑙𝑒 𝑖𝑙𝑔𝑖𝑙𝑖 𝑑𝑢̈𝑠̧𝑢̈𝑛𝑐𝑒𝑙𝑒𝑟𝑖𝑛𝑖𝑧𝑖 𝑏𝑒𝑙𝑙𝑖 𝑒𝑡𝑚𝑒𝑘 𝑎𝑑𝚤𝑛𝑎 𝑦𝑜𝑟𝑢𝑚 𝑦𝑎𝑝𝑎𝑟𝑚𝚤𝑠𝚤𝑛𝚤𝑧
✒ᴋɪ̇ᴍ_ᴊuʟɪ̇
+Jeon jungkook(21)
+Park arin(21)
𝐊𝐞𝐲𝐢𝐟𝐥𝐢 𝐨𝐤𝐮𝐦𝐚𝐥𝐚𝐫
Arin'den
"Gözlerinle yedin bitirdin çocuğu, arin"
Diyen yuna ile bakışlarımı jungkook'dan ayırdım
"Hayır sınıfa gözgezdiriyordum" diye itiraz edeceğim sırada,lia'nın
sözümü bölmesi ile duraksadım.
"Hadi ama arin, hepimiz jungkook'u kestiğinin farkındayız"
Napiyim ama şimdi, taş gibi çocuk ben bakmıycamda kim bakacak.
"Hadi kantine gidelim" lia'nın bu sözü üzerine gözlerimi tekrar jungkook'un üzerine diktim.
"Siz gidin,benim işim var"
"Tabi tabi, işin kesinlikle jungkook'u kesmek değil."
Tam o sırada jungkook gözlerini arkadaşlarından ayırıp bana çevirdi ve tebessüm etti.
Bir dakika!
Jungkook bana mı baktı? Üstelik birde gülümsedi mi?
"Arin çocuk farkına vardı onu kestiğinin biliyon dimi?" diye seslenen kaiye bakışlarımı çevirdim
"Hayır! Ben onu kesmiyorum! Taş gibi çocuk, ben bakmıycamda kim bakacak? Sen mi?"
Sesimi biraz fazla yükseltmiş olmalıyım ki Jungkook tekrardan bana bakıp kıkırdadı
"Fark etmediyse bile şimdi etti amk."
Kai'nin bu sözüyle utanmıştım.
Ona baktığımın farkındamıydı?
Ya ona aşık olduğumun da farkındaysa!
Fazla saçmaladım, sanki çocuk müneccim.
Bu düşüncelerden sıyrılmamı sağlayan güya okulun popüler kızı sarah'tı.
"Kook bahçeye çıkalım mı?"
Demesiyle kai ile aynı anda gözlerimizi devirdik.
"Şuan çıkamam Sarah, hem yağmur yağıyor, hasta olmak mı istiyorsun?"
Ne güzel söyledi kurban olduğum.
"Ama Kook, yağmur çok güzel yağıyor, şu manzaraya bak. Senden başka kiminle ıslanabilirim ki?" Diyerek dudak büzmesiyle yüzümü buruşturdum. Bu kız uslanmıyacaktı.
"Benimle ıslanabilirsin mesela, ama sen zaten bana sırılsıklam aşık değilmisin?" Kai'nin bu sözlerine kıkırdadım.
Tabi çirkef Sarah bu sözün altında kalırmı başlıycak yine cırlamaya!
"Bana bak sen! Sen kimsin? Sen kimsinde sana aşık olucam? Ay yoksa kendini okulun popüler play boyu filan mı sanıyorsun?Güldürme beni bebeğim!" Diyerek yapmacık ve bir o kadarda iğrenç kahkahasını attı
Kai:Geçen altımda inleyen sen değilmiydin?
Kankim acımadı
Lia: Şimdide sürtüklük yapmaya mı başladın surdaniye?
𝑆𝑢𝑟𝑑𝑎𝑛𝑖𝑦𝑒?
kızın yaratıcılığını hayran kalmamak elde değil.
Sarah:Bana bak ezik! Benimle düzgün konuşucaksın! Bana
Or*sp* muamelesi yapamazsınız!
Yuna: yapmamıza gerek yok zaten öylesin
Cırtlak sesi ile bağırdı
Sarah: Bana bak! Ben senin o sürtük arkadaşlarından değilim! İlla bir sürtük arıyorsan, Sarah ve lia'nın yanına gidebilirsin
Adımı duymamla birlikte sertçe ayağa kalktım benimle aynı anda lia da kalktı
"Bana bak kızım! Nasılsın bir or*sp* olduğunu hepimiz biliyoruz! Bar köşelerinde kimlerle sev!ştiğ!nide! Burası senin inlemelerini dolduracak odalardan değil!"
Bu sözleri söylerken avazım çıktığı kadar bağırıyordum sınıfta Sesimi duyanlarda doğal olarak işlerini bırakmış, bize odaklanmıştı.
Sarah: seni yolarım kızım!
Diyerek üzerime atıldığı sırada kai ve sınıftan bir kaç kişi onu tuttu.
Benimde sarah'ın üzerine hamle yapacağım sırada jungkook benden önce davranıp kollarını belime sardı.
Jk: Damarına basmaya çalışıyor umursama. Hem herkese böyle yapıyor. Yeji'de bunun yüzünden atılmıştı hatırlamıyormusun.
Hatırlıyordum...
Bu yelloz yüzünden okuldan atılan en yakın arkadaşımı. Unutmam mümkün müydü?
Sarah çırpınmaya devam ediyordu arkadaşları onu ne kadar zapt etmeye çalışsada çırpınıyor bir saniye bile durmuyordu
"𝑆𝑎𝑟𝑎ℎ 𝑏𝑜𝑠̧ 𝑣𝑒𝑟 𝑠𝑎𝑐̧𝑚𝑎𝑙𝚤𝑦𝑜𝑟"𝑑𝑒𝑑𝑖 𝑏𝑖𝑟𝑖
"𝑏𝑖𝑟 𝑑𝑖𝑔̆𝑒𝑟𝑖 𝑛𝑒 𝑠𝑎𝑛𝚤𝑦𝑜𝑟 𝑘𝑒𝑛𝑑𝑖𝑛𝑖"
𝑏𝑖𝑟 𝑏𝑎𝑠̧𝑘𝑎𝑠𝚤 𝑜𝑛𝑎 𝑑𝑒𝑠𝑡𝑒𝑘 𝑐̧𝚤𝑘𝑡𝚤 𝑎𝑚𝑎 𝑘𝑒𝑠̧𝑘𝑒 𝑐̧𝚤𝑘𝑚𝑎𝑠𝑎𝑦𝑑𝚤 "𝑠𝑎𝑐̧𝑚𝑎𝑙𝑎𝑚𝑎 𝑎𝑛𝑛𝑒𝑠𝑖𝑛𝑖 𝑘𝚤𝑠𝑘𝑎𝑛𝚤𝑦𝑜𝑟,𝑎𝑛𝑛𝑒𝑠𝑖 𝑦𝑜𝑘𝑘𝑖 𝑧𝑎𝑣𝑎𝑙𝑙𝚤𝑛𝚤𝑛"
𝑍𝑎𝑣𝑎𝑙𝑙𝚤..
Sarah: Haklısın bebeğim annesiz köpek kıskanıyor beni, annemi. zavallı, annesiz olmak nası bi duygu Arincim.
İşte bu son nokta olmuştu lakin buna cevap vermeye gücüm yoktu.
Bacaklarım daha fazla bedenimi taşıyamadığında yere çöktüm.
Göz yaşlarım benden habersiz akıyordu...
Jk: arin duyma onları beni duy sadece.
Diyerek kollarını bana sarıp, başımı göğsüne yasladı ve saçlarımı okşamaya başladı.
Jk: Ağlama, ağlama arin, ağlama güzelim, lütfen.
Gözlerim kararmaya başlamıştı en son duyduğum şey jungkook'un Adımı sayıklamasıydı.
(...)
Duyduğum iç çekiş sesleri ile gözlerimi araladım.
Jungkook yatağımın yanı başındaki koltukta oturmuş ağlıyordu
Odama nasıl geldiğim ve jungkook'un neden ağladığı hakkında bir fikrim yoktu. Büyük bir ihtimalle anahtarımı lia'dan almıştı, fakat şuan bu düşünce ile kafamı yormak istemiyordum
Neden ağlıyordu?
𝑱𝒖𝒏𝒈𝒌𝒐𝒐𝒌'𝒅𝒂𝒏
Gözlerini kapatması ile adını sayıklamaya başladım ama boş.
Açmıyordu Gözlerini.
Başıma düşen gölge ile bakışlarımı yukarıya çevirdim
Kai ayakta durmuş bana sorgular bakışlar atıyordu.
Gözlerini benden ayırıp arinin üzerinde gezdirdiğinde kaşları çatıldı.
"Ölmeyecek değilmi kai. Beni bırakmayacak."
Bunu dememle kai ufak bir kahkaha attı
Kai: salakmısın oğlum, bayılmış kız!
Cidden!
Nabzı atıyordu.
Hem durup dururken niye ölsün kız.
Kai:Eee beyefendi , çay, kahve ne istersiniz? Yeriniz rahatmı peki. Saygıda kusur etmek istemem ama, kalksanmı artık!
"pardon! Bi an şey oldum ben" Diyerek Arin'in minik bedenini kucağıma alıp kapıya yöneldim.
Kai: Lan, nereye götürüyon kızı!
"Sahile incez öyle gezeriz biraz.
Salakmısın kai evime götürüyorum!"
Kai: Aaa eve kız mı atıyon, ah şu gençlik, vah şu gençlik, halimiz acı
Lia:Jungkook Arin'in evini biliyorsun. Anahtarı versem oraya götürsen, çıkışta geliriz bizde.
"olur" diyip anahtarı lia'dan aldım.
(...)
1 saat olmuştu...
1 saattir uyanmıyordu.
Yediremiyordum kendime,ben onunla konuşmaya kıyamazken, bir başkasının onu sözleriyle onu böyle incitmesini yediremiyordum işte. Seviyordum onu. Onunla konuşursam onu kırarım diye korkacak kadar seviyordum...
Ağlıyordum.
Normalde ağlamazdım,şimdi niye ağlıyordum?
Ağlıyordum çünkü; meleğimi incinmişlerdi.
Hak etmiyordu bu hayatı.
Düşüncelerimden sıyrılmamı sağlayan Arin'in Adımı seslenmesiydi.
Arin:j-jungkook
"Bir yerin mi ağrıyor, sorun mu var, acıktınmı, nasıl hissediyorsun?"
Ardı ardına sorduğum sorular karşısında tebessüm ettmekle yetindi. Lakin sonrasında aklına birşey gelmiş gibi kaşları çatıldı.
Arin:Sen neden ağlıyorsun bir şeymi oldu?
Diyerek yatakta doğrulmaya çalıştığı sırada oturduğum yerden hızlıca kalkıp ona yarım ettim daha sonra onu rahatsız etmemeye dikkat ederek yatağının köşesine oturdum.
"Benmi? Ağlamak? Arin, sen kafanı bir yere filan mı vurdun güzelim. Neden ağlıyım ben."
Ne güzel de bahane uydururum.
Arin:Ama gözlerin kızarmış, iyi misin sen?
Meraklı bakışlar atıyordu.
Şu an o kadar masum görünüyordu ki, daha fazla dayanamayıp Arin'e doğru yaklaşıp kollarımı beline doladım. Oda karşılık olarak kollarını boynuma sardı.
"Beni boş ver güzelim, sen iyimisin"
Arin: b-ben, iyiyim, yani sanırım. Bilmiyorum iyimiyim bilmiyorum ama bildiğim tek şey bu dünyaya fazla gelmem. Ben sanmıştım ki kos koca Dünya bir benmi fazla gelicem, ama öyleymiş kos koca Dünyada fazlalıkmışım.
Yüzünü boynuma gömüp hıçkırarak ağlamaya başladı.
Arin:Neden kimse beni sevmiyor jungkook?
Bebek gibiydi.
Masum ve tatlı.
Sevilmeyi hak eden masum bir bebek.
Üzülmeyi hak etmiyordu.
Arin bu Dünya'ya fazla değildi, Dünya fazla kötüydü, insanlar kötüydü.
"Arin saçmalama güzelim! Kimse sevmese bile ben seviyorum seni. Yetmezmi bu?"
Arin:Beni seviyormusun gerçekten?
Şaşırdığı seninden belli oluyordu.
Sevmek ne kelime, aşkından ölecek kadar seviyorum be güzelim.(aşırı anlamsız oldu cümle sorry) tabi kızla konuşmuyorum bile. Nasıl anlasın onu sevdiğimi.
Tam konuşmamıza devam edecektik ki, kapı zili çaldı.
"Yat sen, ben bakıp geliyorum."
Başı ile onaylamasıyla birlikte kollarımı belinden ayırdım ve kapıyı açtım.
(kapıyı açmak için alt kata gitti orayı yazıp uzatmak istemedim.)
Kapıyı açmamla kai ve lia içeri hücum etti. Evet şaka yapmıyorum. Gerçekten hücum etti.
"Lan yavaş olsanıza"
Lia: Arin nerde?
İkiside nefes nefeseydi. Belliki koşmuşlardı.
"Bi nefes alın amk, odasında arin"
Dememle kaybolmaları bir oldu.
Arkalarından homurdanarak bende Arin'in odasına çıktım.
Lia:iyimisin bebeğim! Bir şeyin varmı
Arin'in, cevap vermesine izin vermeden nefesini kesecek kadar sıkı sarıldı
Kai:kızı öldürmeye mi çalışıyon amk
Lia: sus bi sen,
Arin'e dönüp devam etti
Lia:iyisin değilmi?
Lia'nın merakla sorduğu soru karşısında Arin tebessüm etti
Arin: iyiyim merak etme, alt tarafı bayıldım.
Lia" Ay dur! Ben çorba yapmıştım sana. Bekle tabağa koyup getircem.
Arin: Hayır, yani gerek yok. Acıkmadım zaten. Hem ben çorba sevmem ki.
Lia: nasıl acıkmadın? Kahvaltı bile yapmadın ve sen çorba seviyorsun. Getiricem dedim.
Lia'nın odadan çıkması ile arin, endişe ile kai'ye döndü
Arin: Mide felci geçirmemi mi istiyorsun? Neden engel olmadın?
Kai: İlla yapıcam diye tutturdu, neymiş efendim çok güzel çorba yapıyormuş sen onun çorbalarını çok seviyormuşsun falan filan.
Odaya Lia'nın girmesi ile sohbetlerine son verdiler.
Lia: Evet arin! Çok şanslısın çünkü bu çorbayı sadece sana yaptım. Şimdi güzelce içebilirsin(ay bu da saçma geldi ama çorba yenmiyo)
Arin: İçeyim madem.
Çorbayı lia'nın elinden aldı ve zorlada olsa bir kaşık içti.
Lia: Ee?Nasıl olmuş?
Zoraki bir tebessümle birlikte
Arin: Çok gü-güzel olmuş
(...)
Saat 21.00 olmuştu arin ile salonda oturmuş televizyon izliyorduk.
"İyi olduğuna eminsin değilmi?"
Arin: Evet jungkook iyiyim. Kaçıncı soruşun bu?
" İnan bilmiyorum.Geç oldu gidiyim ben bir şey olursa istediğin zaman arayabilirsin hemen burada olurum."
Arin: Burada kal istersen, hem geç oldu
"Yok ben rahatsızlık vermeyeyim. Sen yine dediğim gibi en ufak şeyde saat kaç olursa olsun beni tereddüt etmeden arayabilirsin"
Arin: Teşekkür ederim, ilgilendiğin için.
Ayağa kalkıp yanına adımladım.
"Lafı mı olur,"
Kapıya adımladım
"Hadi ben kaçtım. Dikkat et kendine"
Diyerek evden çıktım.
(...)
Arin'den
O günün üzerinden bir hafta geçmişti. Bayılmamın üzerinden.
Bir haftadır Jungkook bana daha yakın davranıyor, üzerime titriyordu. Bu ani ilgisinin Nedenini anlayamasamda hoşuma gidiyordu işte, sevdiğim adamın benimle ilgilenmesi hoşuma gidiyordu.
Bu günde benimle buluşmak istediğini söyleyerek en sevdiğimiz kafeye çağırmıştı, ama neden? Sorduğumda onun için özel olduğunu söylemişti.
Kafamı daha fazla düşünerek, yormak istemediğim için eteğimi düzeltip makyaj masamın önüne geçtim. Saçlarım için birşey yapmama gerek yoktu çünkü saçlarım zaten düzdü ve bu halini seviyordum. Hızlıca allık ve sade bir ruj ile makyajımı tamamlayıp kapıya koştum.
Kafeye vardığımda jungkook nerde diye etrafa bakıyorum ki biri elleri ile gözlerimi kapattı.
Jk=bil bakalım kimim ben.
Sesinden kim olduğunu hemen anlamıştım.
"Hm, jungkook olabilirmisin acaba?"
Ufak kıkırtılar eşliğinde ellerini gözümden çekmişti.
Jungkook=Doğru tahmin güzelim.
Elini elime geçirip bir masaya doğru ilerledi.
Masaya oturduğumuzda fazla meraklı olduğumdan hemen konuşmaya başladım.
"Ee şey jungkook, neden çağırdın beni. Yani yanlış anlama merak ettim"
Konuşurken resmen can çekişiyor gibi olan halime tebessüm edip konuşmaya başladı.
Jungkook=Bak arin, bu tür konuşmaları yapmakta berbat bir insanım, ama hislerimi artık içimde tutabiliceğimi sanmıyorum.Bana karşı ne hissediyorsun inan hiç bir fikrim yok. Ama ben seni seviyorum. Biliyorum benim gibi birinden bu sözleri duyman mantıksız geliyor ama seni gerçekten seviyorum. Şimdi soruyorum sana benimle çıkarmısın? Ömrüm, hayatım olurmusun?
Dinlerken istemsizce gözlerim dolmuştu. Beni seviyordu. Beni sevdiğini söylüyordu. Benimle çıkarmısın diyordu. Ne cevap vericektim? Onu red etmeyecektim tabiki ama ne diyecektim?
"Seni seviyorum jungkook, seninle çıkmak istiyorum, ömrün, hayatın olmak istiyorum."
Tebessüm etmişti.
Yüzüme doğru eğilip,
Jk= O zaman bunu yapmamın bir sakıncası yoktur
Demesi ile dudaklarıma kapanması bir oldu.
𝐁𝐢𝐳𝐢𝐦 𝐢𝐜̧𝐢𝐧 𝐬𝐨𝐧 𝐚𝐦𝐚 𝐨𝐧𝐥𝐚 𝐢𝐜̧𝐢𝐧 𝐛𝐢𝐫 𝐛𝐚𝐬̧𝐥𝐚𝐧𝐠𝛊𝐜̧
evet ilk hikayemin sonuna geldik nasıl buldunuz hikayeyi? Abone olup like atarsanız çok sevinirim.
Şuan yeni hikayeyi yazmaya başladım ve bu hafta içinde atmaya çalışırım.❤
O sırada yanda oturan teyze: tıch tıch tıch gençlik bitmiş bitmişşşş
@@zeynepaminecetiner7385 ALLAH cezanı vermesin anırmaktan øldüm
@@Dclyprio eheheh
Çok hoş olmuşş vee buara instan varmı varsa istersen verebilir misin?? :)