2. Bölüm: Yahudi Kudurganlığının Hikayesi (İsrail Devletinin Yol Haritası) | Tarık Hoca

Поделиться
HTML-код
  • Опубликовано: 22 окт 2024

Комментарии • 3

  • @feza99
    @feza99 2 месяца назад +3

    Bismillah, 2. dersten çıkarttığım notları atıyorum, okuyanların istifade etmesini umuyorum.
    •••
    - YAHUDİ KUDURGANLIĞININ HİKAYESİ -
    Tarık Ebu Abdullah - 2. Ders
    • Yahudiler tarih boyunca kendilerine her zaman kendi çıkarları için kullanacağı eşekler bulmuştur.
    • 1919’da Sevr Antlaşması yapıldı bu anlaşma mandater yönetim fikrini ve Ortadoğu’nun nasıl taksim edileceğini içermektedir;
    - Suriye ve Lübnan = Fransa
    - Irak, Ürdün ve Mısır = İngiltere
    • Şerif Hüseyin Osmanlı’ya karşı ayaklandı ve İngilizlerin yardımıyla hicazı aldı. Kendisine Osmanlı’ya ihaneti karşılığında Irak’tan Ürdün ve Kızıldeniz’e uzanan büyük bir Arap krallığı vaat edildi.
    • Ürdün o zamanlar bir devlet olmamasına rağmen Şerif Hüseyin’in büyük oğlu Abdullah’a Ürdün krallığı verildi.
    • Osmanlı’da Filistin, Lübnan, Ürdün ve Suriye tek vilayetti ve «bilâd’uş- Şam» olarak isimlendiriliyordu; bu vilayeti bölerek hepsini devlet haline getirdiler.
    • Irak Krallığı da diğer oğlu Faysal’a verildi, Şerif Hüseyin de Hicaz Krallığına getirildi.
    • 1920’den itibaren Filistin İngiliz mandası altına giriyor, ve halkın direnişi bu tarihten itibaren başlıyor. Halk uzun yıllar boyunca Osmanlı mandası altına girmek istediğini beyan ediyor ve hep Osmanlı tarafından kurtarılmayı bekliyor fakat M. Kamal tarafından bu talepleri reddediliyor.
    • Türkiye’den yardım umudu kesilince 1925 yılında Şeyh İzzeddin El-Kassâm (rahimehullah) tarafından bir cihad hareketi başlatıldı.
    • 1928 yılında Hasan El-Benna (rahimehullah) tarafından Mısır’da İhvânu’l Muslimin kuruldu. İhvân cemiyeti sahih bir akide üzere, saf cihad anlayışı ile kurulmuştur. Cihad haricinde bir yolu kabul etmiyorlardı. Zamanla bu iki oluşum arasında yakınlaşmalar başladı ve Mısır’dan Filistin’e destek amaçlı birçok hoca ve alimler gitti. Bu yakınlaşmanın sonunda İhvân’ın Mısır şubesi olarak Hamas kuruldu. Ve Şeyh İzzeddin El-Kassâm’ın (rahimehullah) ordusu, Hamas’ın bünyesinde bir silahlı kol haline geldi.
    • 1945 yılında Birleşmiş Milletler kuruldu ve ilk icraatları Filistin Meselesi’ni çözüme kavuşturmak oldu. Sözde çözüm önerileri ise Filistin’i taksim etmekti!
    Filistin’in %5.6’sına sahip olan Yahudilere en verimli toprakları içinde barındıran %56’lık bir kısım vermek ve Filistin’in geri kalan %44’ünü de Filistin’e vermek buldukları sözde çözüm önerisiydi.
    • BM’nin çözüm önerisi üyeler arasında oylamaya sunuldu, Türkiye oylamasa «tarafsız» olarak yer aldı, ilk oylamada bu çözüm önerisi yeterli oy alamayınca ABD’nin isteği ile ikinci kez oylama yapıldı ve yine yeterli oyu alamadı.
    BM tüzüğüne göre en fazla iki defa oylama yapılır ve gerekli çoğunluk sağlanamadıysa dosya kapatılır ama ABD’nin olumsuz oy veren ülkelere vs baskıları ile 3. kez oylamaya gidildi ve 11 çekimser, 13 hayır oyuna karşın 3/2’lık üstünlük 1 oy farkla sağlanarak TARİHTE İLK KEZ BİR ÜLKENİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ BAŞKA ÜLKELERİN OYLARI İLE PARÇALANMIŞ OLDU!
    • 1947’de onaylanan taksim kararı sonrasında 1948’de İsrail Devleti ilan edildi.
    Satılmış yöneticiler olmasına rağmen halkın baskıları ile Arap - İsrail savaşı başladı.
    • Bir hafta gibi bir süre içinde hızlı bir şekilde ilerleme kaydeden mücahidler, Lübnan ve Ürdün kuvvetleri ile birlikte Hayfa limanına kadar ilerlediler ve Hayfa limanını ele geçirdiler, Mısır kuvvetleri de Kudüs’e kadar yaklaştılar. İlerlemeler devam ediyordu ancak satılmış Arap liderleri bu ilerlemeye sıcak bakmıyordu, İsrail yok olmak üzereydi, satılmış Tel Aviv düşmek üzereydi; BM, İngiltere ve ABD’nin ateşkes için araya girmesiyle birlikte halk karşı çıksa da satılmış liderler ateşkes imzaladılar.
    • Bu ateşkes sonrası David;
    “Açık olalım kazanmamız Bizim mucizeler yaratmamızdan değil Arap ordularının kokuşmuşluğundandır.” diyecek kadar küstahlaştı.
    • Ateşkes sonrası 9 Temmuz 1948’de savaş yeniden başladı.
    Mucahidlerin hiçbir teçhizatı yoktu ve yardım istedikleri satılmış krallar ise “silahınız yoksa taş atın” diyerek karşılık verdi.
    ABD, Çekoslovakya üzerinden İsrail’e silah ve mühimmat taşıyordu.
    2. kez başlayan savaş sırasında İsrail’in uçakları dahi vardı bu sebeple İsrail silah üstünlüğü ile kazandı.
    • Bu galibiyet sonrası 9 Nisan 1949’da İsrail ve Ürdün arasında, Rodos Adasında imzalanan bir anlaşma ile Filistin resmi olarak ikiye ayrıldı.
    • Filistin’deki Yahudi Nüfusu;
    - 1917’de 56 bin
    - 1922’de 83 bin
    - 1931’de 174 bin
    - 1937’de 400 bin
    - 1947’de 590 bin
    30 senede nüfus 10 katı yükseldi.
    • Abdulaziz bin Suud Filistin davasına ihanet etmeyen tek kraldı.
    Hainlerin en büyüğü Mısır kralıydı, sonra sırasıyla Ürdün kralı, Irak kralı ve Hafız Esed dönemi ile birlikte Suriye de hainler arasında yer aldı.
    • 1949 YILINDA İSRAİL’İ RESMİ OLARAK TANIYAN İLK DEVLET; TÜRKİYE’DİR!
    • İsrail’in nihai hedefi Nil ve Fırat arasındaki bütün topraklara sahip olmaktır; bu işin siyasi yollarla, antlaşmalarla çözümü yok; bu işin tek kurtuluşu cihad fi sebilillah’tır!

  • @0oknyhb
    @0oknyhb 3 месяца назад +1

  • @muvahhideislam2747
    @muvahhideislam2747 Месяц назад

    Cezakallahu khayr feza notlardan istifade ediyorum.