Gelenlerin İstanbul'u Mesken Tuttuğu Yıllardan Nostaljik Görüntüler! 1960-1970'ler...
HTML-код
- Опубликовано: 9 май 2024
- Gelenlerin İstanbul'u Mesken Tuttuğu Yıllardan Nostaljik Görüntüler! 1960-1970'ler... #eskiistanbul
1960'lı, 1970'li yıllarda belgeseller ve sinema için çekilen İstanbul görüntüleri, görenleri nostaljik bir yolculuğa çıkarıyor. İşte çekilen o görüntüler bir demet! Biraz geçmişe gidiyoruz. İzlediğiniz görüntüler bizi muazzam bir zaman yolculuğana çıkarıyor! 1960'lı, 1970'li yıllardan İstanbul'un görüntüleri, Yeditepe'nin naif ve sakin günlerine geri götürüyor. Dönem dönem İstanbul’un eski görüntüleri ortaya çıkar ve bu İstanbul’u bilen bilmeyen çoğu kişiyi heyecanlandırır. Bu görüntüler de öyle, çok heyecan verici...
İstanbul’da 1960’larda Anadolu’dan ciddi bir göç dalgası gelmeye başladı. İzinsiz gecekondu yapımı ve tarihi binaların izinsiz kullanımı sebebiyle hızlı bir dönüşüm sürecine girildi. 1965’e gelindiğinde İstanbul nüfusu 2.293.823’e yükselmişti. 60’ların özellikle yarısına kadar olan döneminde 50’ler etkisinin hâlâ baskın olduğunu söyleyebiliriz. 60’lar insanı genel anlamda yine şık giyimli, kibar, konuşmasına özen gösteren ve saygılı üslupla konuşan bir profile sahip. Ancak 60’ların sonuna doğru bu genel özelliklerin değişmeye başladığı görülüyor.
1970'ler, İstanbul için siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel açılardan önemli bir dönemdi. Şehir, hızlı kentleşme ve göç nedeniyle büyük değişimler yaşadı. Kültürel hayatında hareketlilik ve sanatsal etkinliklerin arttığı bir dönemdi. Ancak aynı zamanda siyasi çalkantılar, toplumsal gerilimler ve altyapı sorunları da şehri zorlayan önemli sorunlar olarak karşımıza çıktı. 1970'ler, İstanbul’un tarihinde önemli bir dönemeçti ve şehrin gelecekteki kalkınma süreçlerini şekillendiren bir zaman dilimiydi.
Bazı görüntüler için ayın Ali Uzcan'a teşekkür ediyoruz. #aliuzcan308
İçerik hazırlama, düzenleme: AkifTanrıkulu
Arif bey emeğiniz için çok teşekkürler1955 doğumlu bir kişi olarak iyi ki o yılları yaşamışım diyorum,bundan yirmi sene sonraki İstanbulu düşünmek bile istemiyorum .
Muhteşem bir nostalji. Teşekkürler 🙏
Bu insanların büyük çoğunluğu hayatta değil şimdi.
İstanbul videolarini izlerken bir gün annemi babami görme ihtimali beni çok heyecanlandiriyor.
MUhteşem yıllar .TÜrkiye o zamanlar bir cennetti. Şİmdi ise bir cehennem.
Beton ormanı haline gelmemiş
ve
en önemlisi insanların
kalplerinin,
üsluplarının,
tavırlarının taşlaşmadığı
eski Türk filmi
tadındaki
devirler.
Hem kentlilerin
hem köylülerin
düzgün Türkçe konuştuğu
ve
kibarlığın doğal sayıldığı zamanlar.
Teşekkürler Arif bey bizi çocukluğumuza götürdünüz 🙏🙏 saygılar, sevgiler
O yıllar çok güzelmiş huzur güven dolu yıllarmış emeği geçen herkese çok teşekkür ederim. Ellerinizle sağlik. 🎉❤
Beton ormanı haline dönüşmemiş
ve
en önemlisi insanların
kalplerinin,
üsluplarının,
tavırlarının taşlaşmadığı
eski Türk filmi
tadındaki
devirler.
Hem kentlilerin
hem köylülerin
düzgün Türkçe konuştuğu
ve
kibarlığın doğal sayıldığı zamanlar.
Bu güzel videoları bizlere izlettiginiz için size çok teşekkür ederim emeğinize yüreğinize sağlık çok teşekkürler sağolun varolun
Arif bey merhaba, paylaşımlarınızı ilgiyle takip ediyorum. Hayatta her şey gönlünüzce gelişmesi dileğiyle.🙏
Merhabalar...
insanlar mutlu ve kibar gorunuyorllar 😢😢😢😢❤❤❤
Beton ormanı haline gelmemiş
ve
en önemlisi insanların
kalplerinin,
üsluplarının,
tavırlarının taşlaşmadığı
eski Türk filmi
tadındaki
devirler.
Hem kentlilerin
hem köylülerin
düzgün Türkçe konuştuğu
ve
kibarlığın doğal sayıldığı zamanlar.
Beton ormanı haline gelmemiş
ve
en önemlisi insanların
kalplerinin,
üsluplarının,
tavırlarının taşlaşmadığı
eski Türk filmi
tadındaki
devirler.
Hem kentlilerin
hem köylülerin
düzgün Türkçe konuştuğu
ve
kibarlığın doğal sayıldığı zamanlar.
Tekstilin az olduğu ama insanların giyimine özen gösterdiği, başörtüsünün olduğu türban modasının olmadığı zamanlar. Şimdi tekstil kumaş çok ama giyenen çok az
İstanbul'un eski görüntülerine bilhassa 70'lerden evvel ki olanlara bakınca bir sükunet ve şehir havası hissediyorum.Ne yazık ki 60'ların sonlarından itibaren İstanbul'a Anadolu'nun heryerinden özellikle de Karadeniz bölgesinden gelen göçler nedeniyle adeta büyük bir köye dönüştü.İnsanların üslubu,giyinmesi,edası ve tavrı değişti.Halen imparatorluk kültürünün ince düşünüşüne sahip olanlarının yaşadığı 60'lara kadar büyüyenler bir şehirli kültürünü alıyorlardı.Menderes dönemi ile başlayan göçlerle İstanbul'a kasaba ve köylü kültürü hakim olmuştur.Bunun iyi yanları da olmuştur lakin fazlasıyla zararı olduğu muhakkak.Çarpık kentleşme,gecekondular,gelişigüzel yapılan 3-4 katlı dayanıksız apartmanlar vs...o dönemlerde başladı.Taşradan gelen sadece bavulu ile gelmiyordu aynı zamanda benzer muhitlerde hemşehricilik yaparak kendi kültürel gettolarını oluşturdular.Artık bir İstanbulluluk değil,Çorumluluk,Sİvaslılık,Rizelilik vs. davranış ve grupculukları heryerde kendini gösteriyordu.İstanbul'un o eski Dersaadet ruhu kaybolup yerine dağınık kasaba kültürleri yayılıyordu.Bugün ki İstanbul işte o günlerdeki aşırı ve plansız yerleşimin bir sonucudur.Bunda en önce merkezi ve yerel yöneticiler sorumlu iken en çok da bilinçsiz halk yığınları da çarpık yapılaşmalarla şehre zarar vermişlerdir.Eski İstanbul'u çok özlüyoruz.Bizim özlemle yad ettiğimiz İstanbul bu kadar nüfusun yaşamadığı,asgari bir görgüye sahip şehirli kültürüne sahip insanlardan mürekkep 1800 lerin ve öncesinin İstanbul'udur.Nedim'in mısraları ile methettiği İStanbul'dan geriye ne kaldı ki...
Merhaba Akif bey Zonguldak şehri eliniz de video varsa yayınlarsanız sevinirim şimdiden teşekkürler.
Merhabalar, İnşallah...
Harika görüntüler. Emeğinize sağlık.
Beton ormanı
haline dönüşmemiş
ve
en önemlisi insanların
kalplerinin,
üsluplarının,
tavırlarının taşlaşmadığı
eski Türk filmi
tadındaki
devirler.
Hem kentlilerin
hem köylülerin
düzgün Türkçe konuştuğu
ve
kibarlığın doğal sayıldığı zamanlar.
Harika.
Ne müthiş adamsın sen
Merhaba ben birşey rica ediyorum altta yazı geçen bilgiler görüntüler kadar güzel o yazıları seslendirme olarak yapabilir misiniz müzikleri de kullanarak kısa kısa çok güzel emek gerektiren iş bunlar teşekkür ederim beğenerek katkı sunabilmeli her izleyen
❤❤❤
Denizden çıkan balıkların satıldığı Eminönü'den,şimdi buzhane uskumkunun satıldığı Eminönüne.Heralde benim gözlerim bozulmuş,bu kadar görüntünün içinde bir tane çarşaflı bacımı göremedim nereye kaybolmuşlar!
İnsanların ve doğanın bozulmadagı zamanlar
Beton ormanı haline gelmemiş
ve
en önemlisi insanların
kalplerinin,
üsluplarının,
tavırlarının taşlaşmadığı
eski Türk filmi
tadındaki
devirler.
Hem kentlilerin
hem köylülerin
düzgün Türkçe konuştuğu
ve
kibarlığın doğal sayıldığı zamanlar.
1972 veya sonrası. çünkü Renault 12 TS ler var yollarda.
Dediğiniz gibi reno oniki yetmişten sonra çıktı dıye biliyorum benimde dikkatimi çekti
50 senede bir ülke nasıl yok edilir, canlı olarak izliyoruz....
Beton ormanı haline gelmemiş
ve
en önemlisi insanların
kalplerinin,
üsluplarının,
tavırlarının taşlaşmadığı
eski Türk filmi
tadındaki
devirler.
Hem kentlilerin
hem köylülerin
düzgün Türkçe konuştuğu
ve
kibarlığın doğal sayıldığı zamanlar.
Ülke 100 sene geriye gitse 200 sene ileriye gidecek, vaziyet budur.
Kırsal bölgelerde yaşayan İnsanlar öyle düşünmüyor 😅
Beton ormanı
haline gelmemiş
ve
en önemlisi insanların
kalplerinin,
üsluplarının,
tavırlarının taşlaşmadığı
eski Türk filmi
tadındaki
devirler.
Hem kentlilerin
hem köylülerin
düzgün Türkçe konuştuğu
ve
kibarlığın doğal sayıldığı zamanlar.
25-30 sene önce ki Adapazarı nı arıyorum hasret ve özlem le , bıktım görgüsüz lazından laf anlamaz kırosundan , gebertesim geliyor ayağı ma her an her köşesinde ki takılan arabını , özledim o yeşil güzel Sakarya mı
Beton ormanı haline gelmemiş
ve
en önemlisi insanların
kalplerinin,
üsluplarının,
tavırlarının taşlaşmadığı
eski Türk filmi
tadındaki
devirler.
Hem kentlilerin
hem köylülerin
düzgün Türkçe konuştuğu
ve
kibarlığın doğal sayıldığı zamanlar.