Yurtdışında yaşam - Gurbet yaşamı hep POZİTİF mi?
HTML-код
- Опубликовано: 16 сен 2024
- Göç etmek, gurbette yaşamak, Yurtdışında yaşam, yutdışına gitmek isteyenlere gerçekleri anlatmak gerekmiyor mu?
Ey başka ülkelerde yaşayanlar Almanya, Amerika, Kanada, Rusya, Brezilya ve diğer ülkelerde yaşayanlar kendi ülken dışında yaşamanın NEGATİF tarafları
nedir? LÜTFEN yorumlara yazın...
Ayrıcalıklardan yararlanmak ve DESTEK olmak için bu kanala katılın:
/ @enbaba
Bu videoları da izle:
Enbaba kimdir? • Enbaba Hakkında Genel ...
Evde oynadığımız bir oyun örneği • Bebek ve Çocuklarla OYUN
2 yaş için Tuvalet eğitimi • 2 YAŞ için TUVALET eği...
#yurtdışı #kanadageyikleri #gurbet 
Развлечения
Eşimle birlikte Ankara’dan Avusturya’ya taşındık. Burada çocuk sahibi olduk. Türkiye’de sağlık hizmeti, Amerika’ya, İsviçre’ye, Kanada’ya göre iyi olabilir ama Türkiye’de Avusturya’dan daha iyi bir sağlık hizmeti almadım hiçbir zaman. Doktor katkı payı Türkiye’ye oranla biraz daha fazla olabiliyor, branşa göre ama ilgi alaka teknik donanım bilgi birikimi açısından başarılı (çünkü sağlık çalışanlarına önem veriyorlar). Ayrıca hastane ortamında değil “özel” muayenehanede doktoru görüyorsunuz ki bence çok konforlu. Tabi özel değil, yine devlet doktorları çoğunlukta. Muayenehane sistemi, Türkiye’deki aile hekimliği gibi yürüyor sanırım. Doğum için hastaneye gittim sadece, Türkiye’deki iyi bir özel hastanede öylesine ilgi gösterirler herhalde - tek farkı 4 kişilik odada kaldım. Sağlık, kültür, ekonomi burada çok iyi. Türkiye’de kalmaya devam etsek kesinlikle açlıktan ölecektik - ben akademisyenim, eşim ise yayıncı. Burada da eşim ev erkeği, ben de asgari bir ücrete çalışıyorum. Türkiye’deki evimize göre çok küçük bir evde yaşıyoruz ama keyfimiz yerinde. Araba bile aldık, öyle söyleyeyim. Geçici süreliğine geldiğimizi düşünmüştük, şimdi ise Türkiye’ye dönmeyi hiç düşünmüyoruz. Manav/pazar olayı burada pek iyi değil ama yine de bulamadığımız pek bir şey yok. Çoğu ithal olmakla birlikte bal, meyve ve domates burada daha lezzetli - sanırım Türkiye’de iyilerini iç piyasaya satmadıkları için. Tek sıkıntımız Almanca bilmemek. Kasiyerle falan sohbet ederdik. Öyle muhabbetlere girememek yabancı hissettiriyor. İngilizce biliyor çoğu kişi, sohbetimiz de eksik kalmıyor ama spontane bir muhabbette de İngilizceye geçmek falan tuhaf oluyor. Almanca öğrenince hiçbir derdimiz kalmayacak. Evet, hayat daha yavaş burada. Biz de zaten böylesini seviyoruz. O da bizim için bir artı oldu. Çok negatif yok yani bizden taraf. Sıralasak:
Küçük evler daha yaygın
Pazar/manav olayı kısıtlı, pazarlar küçük ve yarım gün açık
Yerel dili bilmezsen yabancı hissediyorsun
Sevgili Enbaba,
Kendimi tutamadim biraz uzunca yazdim affola.
5 yildan fazladir Hollanda'da yasiyorum. Oncelikle soyleyeyim cocugum yok, ama psikologum ve yuksek lisansim gelisim psikolojisi alaninda dolayisi ile buradaki ailelerle de bazi projeler sayesinde tanisma sansim ve cocuklu aileler olarak goc etmenin artisini eksisini de gozlemleme firsatim oldu. Buna sonra deginecegim.
Hollanda'da bana ilk kultur sokunu yasatan seylerden biri saglik sistemiydi. Kendilerince alismislar tabi ama bir doktor kizi olarak hele ben cok zorlandim (ilk baslarda). Simdi ise anlamli geliyor (bazen akillara zarar seyler oluyor ama Turkiye'de de saglikciya siddet gibi daha da akillara zarar veren durumlar her gun arttigi icin susup oturuyorum).
Ikincisi para ile olan iliskileri. Genelde cok cok yakin arkadas degilsen, (mesela is arkadasi diyelim) 2-3 euronun bile hesabi yapiliyor. ilk basta cok cok garip gelmisti. Ama onu da simdi anliyorum. Yapicaz tabii :)
Irkcilik meselesine gelirsem, evet irkcilik var. Oyle sokakta gormezsin, ama daha sinsi, kurumsal irkcilik var. Kendini kanitlama surecinden gecmek zor, ama bu surecte insan gittikce gucleniyor, kendini daha yakindan taniyor, dayanikliligi artiyor. Caba harcamak zorundasin, zorluk cekiyorsun evet. Her istedigin olmuyor, once ne is olsa yaparim diyebiliyorsun. Ama denemeye devam ettigin surece elbet bir yerlere variyor. Hem zorlanma veya caba olmadan ne olmus ki? Yurtdisina cikmak konusunda kararsiz arkadaslara hep dedigim bir sey var: Hangi zorlugu cekmeyi tercih edersin? Kaldigin yerin de gittigin yerin de kendine has zorluklari elbet olacak cunku, sen hangisiyle bas etmek icin gonullusun? Esas soru bu.
Ornegin Hollandalilarla arkadas olmak zor. Hollandaca ogrenirken Hollandali ortamlara kendini kabul ettirmek zor, Hollandaca zor. Is bulmak zor yabanci olarak. Ama imkansiz degil. Kiralar cok yuksek ama alim gucu de yuksek, ucuzcu marketten alarak falan yasaniyor gayet. Her gun asiri kaliteli peynir yiyeyim falan demiyorsan tabi :)
Hava durumu konusu, evet sinir bozucu. Ama insan her seye alisiyor. Girisken ve gozlemci olmak onemli. Yagmur yagdi diye evde oturacaksak ohoo hakkaten, tabi kotu olur :) Yagmurlugunu giyeceksin disari cikacaksin. :)
Daha cok sey derim de, uzatmayayim.
Son olarak cocuklu olma mevzusuna gelirsem: Cocuklar acisindan her turlu avantajli diyebilirim. Bir cok toplumsal alan cocuk dostu olarak tasarlanmis durumda. Cocuklara birey olarak deger veriliyor. Cocuklar yuk olarak gorulmuyor. Bar, restoran, kafe, sokak, muze, is yeri....dusunebileceginiz bir cok yerde cocuklar hep on planda var. Dolayisi ile anne babalar rahat. Bisiklet zaten muthis bir sey.
Cocuklu olarak gelen ailelerin en cok zorlandigi sey kendilerini sosyal olarak kabul ettirme surecleri ve tabi cocuklarin Hollandacaya alisma sureci. Onun icin de yardim aranabilecek kanallar mevcut aslinda ama yine de zor tabi. Iyi okul bulmak da zor, siralar cok uzun. Daha bebelikten siraya giriyorsun bazen falan. Okullarda ayrimcilik olaylarina da sahit olmuyor degiliz. Maalesef olabiliyor. Ailelerden hikayelerini dinledim. Ama dedigim gibi sesini cikartan biri karsisinda, hakkini arayan biri karsisinda o kadar da guclu degiller cunku nispeten sistemin bir boyutu da herkese insanca yasama sansi sunmaya calisiyor. Bir yerde boyle negatif bir tecrube yasasaniz, dogru yeri buldugunuzda oradaki Hollandali insanlarla kurdugunuz iliski tadindan yenmez guzellikte de olabiliyor.
Ki bu bence her yer icin gecerli, kendi memleketinde olsan dahi.
Eyyorlamam bu kadar, sevgiler :)
Bir çırpıda okudum yorumunuzu çok teşekkür ederim. Kaç yaşında gitmiştiniz onu da eklerseniz süperinden şahane 👍👍👍
@@EnBaba Rica ederim, her haliyle daha objektif yazmaya calistim. 28 yasinda geldim.
@@aycaalayli5453 bence dönüp dolaşıp göç mevzusu yaşta bitiyor gibi geliyor bana... ne adar genç o kadar kolay. benim eşim Kanadalı (belki bilmiyorsunuzdur) Buraya geldiğinde bekar ve 24 yaşındaydı.
@@EnBaba Yaşın etkisi kesin vardır. Ama yaşımız geçti diye de düşünmemek lazım, 40 yaşından sonra da gelen ve çok mutlu olan arkadaşlarımız da var :) Uyum sağlama becerisi ve hayattan beklenti ile de alakalı olabiliyor. Neden diyorum çünkü ben hala başka yerlere de göç etme fikrine açığım mesela.
Ben Amerikadan 6 ay once dondum. ilk gittigimizde saglik sigortamiz yoktu kizimin 1. yas asisi icin $700 demislerdi. Saglik sigortamiz yoktu. Gittiginiz ulkenin kullanim kilavuzunu anlamaniz 2 yil suruyor. Yeni bir trafik duzeni, ehliyet, marketten tuzu bile secmek icin vakit harciyorsunuz, gocmen olmak boyle birsey. Beni en cok zorlayan vize/immigrasyon isleri prosesuru, hayati ve stresli. Sifirdan bir hayat, kilifini cikarip basliyorsun.
yorum icin teşekkür ederim, 6 ay önce kesin dönüş mü yaptınız? ne kadar süre Amerika'da kalmıştınız? Yaşınız kaçtı bu kaldığını sürede... (Bunları sorma nedenim okuyanların sizin deneyimlerinizle kendileri için bir strateji yapabilmesi)
@@EnBaba 7 yıl Amerika California da yaşadım, 7 sene gelememistik Türkiye'ye, yaşım 39 ve 3 çocuğum var. Esasında 2-3 sene İzmir de yaşayıp geri dönmek planım. Çocukların burada biraz aileler ile birlikte büyümesi lazım.3 çocuk zaten zor özellikle Amerika gibi her işini kendin halletigin bir ülkede daha da zor. Bakıcı tutsan SF bolgesi saatlik $40 ve iyisini bulan çok şanslı. Çocuk tek başına buyutulmuyor..Zaten göçmen annelerin en buyuk sıkıntısı bu
@@nazligurkan6295 3 çocuk zaten başlı başına zor... 7 sene yurtdışı deneyimi oldukça uzun bir süre gerçekten. bu durumda gittiğinizde 30lu yaşların başındaymışsınız. Çocukla ve çocuksuz gitmek de fark eder tahminimce...
Sağlık sistemi dışarıda nasıl bilmesem de burada çok iyi olduğunu düşünmüyorum doğrusu. İstanbulda yaşıyorum ve gün içinde 6 hastaneyi aradım ve kbb doktoruna randevu bulamadım. Burada sürekli antibiyotik yazıyorlar mesela, yurtdışında çok çok nadir verildiğini duyuyoruz. Çocuk acile gittim 2 farklı hastanede çocuğun bişeyi yok deyip gönderdi 3. Doktor acil yatış verdi 🤷♀️ devlet hastanelerine hiç uğramıyoruz, bahsettiğim yerler hep özel hastane. Her yıl çocuğuma özel sağlık sigortası yaptırıyorum çünkü diğer türlü çok pahalıya geliyor. Büyükşehirlerden biri memleketim mesela, istanbulda tedavi olmak yerine kendim için oraya gidiyorum. Çünkü üniversite hastanesinde ucuzadan az pahalıya özel muayene oluyorum oysa istanbulda 2 katı para ödüyorum. Koloskopi, endoskopi, parça alma, pataloji derken çok çok yüksek rakamlar istiyorlar 🤷♀️ evet ama doktor seçebiliyoruz istanbulda. Hastanelere girip hangi yerde çalışmış, hangi okuldan mezun diye tercih yapabiliyorum, bu konuda haklısınız.
yorumun için çok teşekkür ederim ama soruyu yurtdışında yaşayanlara sormuştum :)))
@@EnBaba evet yurtdışında olanlara sorduğunuzun farkında olarak cevapladım “burada sağlık sistemi iyi” dediğiniz için. İstanbuldan biri olarak aynı fikirde olmadığımızı söyledim 🤷♀️
@@seymakorucu5214 yok dediğinizi anladım da nereyle kıyaslıyorsunuz neye göre kötü orası tam oturmuyor. şimdi ben iyi derken yurtdışı ile kıyaslıyorum. siz kötüyü nereyle kıyasladınız ?
@@EnBaba ben kötüyü istanbul ve diğer büyükşehirler olarak kıyasladım. Dediğim gibi istanbulda devlet ya da üniversite hastanesine sıraya girmek çok çok zor. Ama diğer büyükşehirlerde böyle bir zorluk yok. Üstelik en son gittiğim çocuk endokrinden doç.dr. 130 liraya özel muayane oldum. Kan tahlili, röntgen, biyokimya tahlillerine de bu ücretin içindeydi. İstanbulda böyle ucuz muayene olamıyoruz 🤷♀️ 27 yaşımda istanbula geldim. Daha önce de memleketimde hastanede çalışan biri olarak ilk defa burada özel sağlık sigortasının çok gerekli olduğunu öğrendim. Diğer büyükşehirde kimse özel sağlık sigortası yaptırma gereği duymuyor çünkü hem devlet hem üniversite hastanelerinde kaliteli doktorlara muayane olabiliyorlar, sıra alabiliyorlar. Özel hastaneye gitme gereği duymuyorlar. İstanbulda öyle değil işte.
@@seymakorucu5214 tamam şimdi net anladım. siz istanbul ile diğer büyük şehirlerimizi karşılaştırmışsınız. süper, teşekkür ederim tekrardan. Ben İstanbul'u diğer ülkelerle karşılaştırmak icin düşünürken videoyu o zaman şu çıkıyor ortaya bu durumda. Diğer şehirlerimizdeki saglık hizmeti diğer ülkelerden kat be kat daha iyi... (İstanbul onlardan kötüyse diğer şehirlerimiz daha iyiyse diye düşünerek)
valla yas ilerledikce insan annesini, kardesini, babasini, arkadaslarini daha cok ozluyor… amerika uzak ha diyince gelinmiyor biletler ates pahasi… sonucta belli zorunluluklar olmasa neden ayrilalim ulkemizden.
özlem büyük sıkıntı haklısın. bu durumda genç iken yurtdışı daha kolay çünkü daha az özlüyor insanlar diyebilir miyiz? (bunları soruyorum çünkü bu tarafları hiç konuşulmuyor söylenmiyor, şu anda lise üniversite gençlerinin çoğu yurtdışı olsun da nasıl olursa olsun düşüncesinde)
saglik sistemi cok super degi amerika'da malesef bir de sebze meyve falan cok ihi degil ve pahali (ama diyorlar ki artik turkiye'de de cok pahali).. egitim ve ozellikle Universite asiri pahali amerika'da cocuk sahibi oldum nasil oglumu okutacagim kara kara dusunuyorum. Herhalde bizim oglan okuyamacak. Insani hakkaten neredeyse cocuk yapmaktan caydiriyor. Surekli kar yagiyor ve soguk benim yasadigim yer. Amerikada evler hep ahsap ve turkiye'deki gibi saglam ve guzel degil. Is gucu cok pahali oldugu icin evde birsey bozulunca kendin tamir etmeye calisiyorsun. Cocuk bakimi cok pahali. turkiye'de insanlarin evinde bakici diye birsey varmis. amerika'da bu asiri pahali. Hatta kres bile cok pahali. Yani ev kirasindan fazla parayi krese veriyorsun. cocuk sahibi olmak icin cok zengin olmak lazim amerika'da. Bir de turkiye'de dahil dunyanin bir yerine gittiginde amerikaliyim deyince insanlar kil oluyorlar ya da en azindan seni zengin sanip yolmaya calisiyorlar. Yav icimi kararttin enbaba durup dururken. Su an hastayim enerjim yok iyilesince daha cok yazarim.
içini karartmak için değil bu sorularımın nedeni. İnsanlar tutturmuş yurtdışı çok güzel de güzel. Yaşayanlar kötü taraflarını anlatmıyorlar da o yüzden güzel geliyor diye düşünüyorum. Siz yaşayanların yazdıkları yorumlar çok önemli o yüzden... Senin canını sıkmak istediğim için değildi inan... Yazdıkların bence çok değerli. Teşekkür ederim
@@EnBaba sorun degil amacinizin iyi oldugunu biliyorum. elimden geleni yapmaya calisiyorum. Ama benim uzerimde etkisi de boyle diye biraz sakayla soyledim.
Öncelikle Türkiyeden 368 kat daha güzel bir yaşam var herşeye burnunu sokan karışan insanlar yok.Zorluklara gelince alışma süresi sıfırdan yaşam kurma vs... bunlar en temel sorunlar bence.
selam, ne kadar süredir yurtdışında yaşıyorsunuz?
bir de amerika'da veya kanada'da bir arkadasinla iki laf etmek icin bulusmak zor. Bulusacaksan insanlarlar hafta/lar oncesinden zaman belirliyorsun, herseyi onceden planlaman lazim. ya arkadas ben seninle canim cekti simdi geyip yapmak istiyorum. 10 gun sonra belki benim canim seni gormek istemeyecek. Ayrica sirf geyik yapmak diye bir kultur az. Illa bir aktivite ve neden varsa bulusuyorlar. O yuzden insanlar hep terapiste gidiyor. Ha ama evlenirsen ya da aniden olursen dugunune ve cenezene arkadaslarin geliyor amerika'nin dort kosesinden. (bazilari ona da gelemiyor isi falan oldugu icin)
planlı hayat diyorsun değil mi? evet bu konuda şaşırdığım bir konuydu. buluşmak istersen herkesin bir işi bir etkinliğe önceden almış bileti oluyor... (bunu da isvicre'de yaşayan bir arkadaşım söylemişti) yahu adamlar 1 ay sonraya ev gezmesi için tarih veriyor demişti. (arkadaşına ev gezmesine oturup çay icmeye 1 ay sonraya randevu alıyorsun) :)))) şaka gibi ama gerçek
@@EnBaba evet aynen oyle. ama diyorlar ki turkiyede insanlar artik bibirine soguk davraniyor o yuzden biz de kendimizi avutuyoruz turkiye'de de kalmadi diye hehe
yanliz turkiye'deki saglik sistemi iyi evet doktorlar gitmeye devam ederse boyle iyi kalir mi bilmiyorum doktorlar gidiyormus surekli. turkiye'de insanlar da zart zurt her okusurkte doktora gidiyorlarmis. amerika'da doktora gitmeden once baya bir dusunuyorsun. hatta su an hastayim doktora gitmiyorum. gitsem de diyeceker ki 'evet hastasin, yapacak birsey yok yani dinleneceksin' ama is yerinde dinlenmek icin cogu yerde izin yok cunku is yerleri cok rekabetli ve yogun.
Evet doğru diyorsun. Türkiye'de aşırı fazla bir hizmet var. Azıcık burun akıyor hemen doktor. Hemen antibiyotik. Bazı şeylerin dozu kaçmış durumda. Bunu net söyleme nedenim gebe olduğu dönemde eşime her ziyaretimizde ultroson ile kontrol yapıyordu doktor. Otomatik. O kadar normal ki ultrason ile bakmazsa anormal gelir yani şu anda anne adayları alışmış durumda çocuklarını daha doğmadan makinede görmeye... Yurtdışında bu kadar sıklıkla kontrol yok demişti eşim...
@@EnBaba esim hamile oldugunda sanirim bir-iki kere yapildi. :) annem ve babam istanbul'da yasiyor. MRI falan yapiliyor bazen. Amerikada bir tarafim falan sakatlaniyor kimse MRI falan yapmiyor. :)
@@sdoken gerçekten sahip olduğumuz bazı şeylerin değerini bilememek sinir bozucu. ya da sahip olduklarımızın pohunu çıkartmak da kötü... Yani her seferinde (gebelik kontrolu) bebeği görmek gereksiz ise ne bilim acaba çok mu abartıyoruz her şeyi kültür olarak???
@@EnBaba bunun sebei su bizim ulkemize teknoloji falan daha sonradan geldigi icin teknolojinin gucune cok buyuk bir inanc var. Yani insanlar 'yeteri kadar gelismis isek ve yeteri kadar cihaz ve teknoloji kullanirsak, hayatta hersey kolay olmali, her problem cozulmeli" diye bir beklentide oluyor ya da boyle inaniyor, bu da cok ve bazen de bilincsiz teknoloji kullanimina sebep oluyor. Bu batida da boyleymis 50 yil once falan bazi ayakkabi dukkanlarinda ayaginiza ayakkabinin uyup uymadiigni anlamak icin x-ray (rontgen) cekerlemis tabi o zamanlar kanser riskini bilmiyorlar.
bir disarida yemek yemek falan pahali oluyor amerika'da. gerci turkiyede oyle olmus. ama ben orada iken waffle'dan tut lahmacun falan vardi. amerika'da mcdonalds (igrenc) gidersen ucuz ama iyi restoranlar falan biraz luks oluyor.
turkiye'den buraya geldim geleli ozledigim seyler: 1. muzik 2. yemekler 3. kultur ve ozellikle espri anlayisi 4. turkiye'de su an olan bitende insanlara hic yardimci olamama hissi.
kaç sene oldu gideli? (müzik en azından internetten ulaşbiliyorsun, yemekler kendin yapabildiğin kadarı ile ama hazırlamak zor haklısın, kültür tamamen farklı yüzde yüz doğru, yardımcı olma konusu burada olduğunda da yardım edebiliyrosun yeri geldiğinde...)
@@EnBaba 15ten cok oldu.
Almanya da gn geçtikçe ırkçılık artıyor, özellikle çocuklara…en çok iyi doktorlarımızı ve öğretmenlerinizi özlüyorum.
Almanya da yaşıyorum. Her şey de olduğu gibi Yurt dışında yaşamanın da iki yönü var. İyi ve kötü…iyi para kazanıyorsun ama ona göre harcıyorsun…hava genelde kapalı ve yağmurlu, Türkiye ye göre çok daha az güneş var, insanın moralini yükseltecek hava durumu az oluyor…en sıkıntılı durum da sağlık sistemi. Kısaca ölmüyor isen pek sallamıyor kimse seni…ölüyor isen de zaten her şey için geç olmuş oluyor…:))))
Hava kapalı olma durumunu ben RUSYA'da yaşamıştım. yahu adamların sürekli votka içmesinin nedeni bence havada güneş görmemesidir. O derece kapalı bir hava... Sağlık sistemini sorgulamaya bile gerek yok zaten Rusya'nın... Avrupada Almanya'da bile durum böyleyse gerçekten bizim doktorları öpüp başımızın üstünde gezdirmemiz lazım... Şu anda ülkede doktor grevi var belki haberin yoktur diye yazayım dedim.
Turkiye'deyim kasabada, kısa bir süre yurtdışında da yaşadım. İstanbul kadar sağlık hizmeti iyi olan yoktur. G5 dahil !
Sağlık konusunda UMARIM bozmazlar diyorum. İstanbul gerçekten aşırı ileri seviye... Yurtdışında Avrupa/ Amerika ve Kanada sağlık hizmeti gerçekten çok kötü... Burada yaşamasan iyi diyebilirsin ama İstanbul sistemini denedikten sonra orası ile kıyaslamak gerçekten ayıp olabilir Türkiye'ye... Doktorlara ve sağlık çalışanlarımıza kocaman ALKIŞ. Hepsi el üstünde tutulmalı diyorum...
Şansa bu videoyu buldum. Kanada'da ameliyat olmuş bir ailenin deneyimi (biraz uzun ama gerçek duygular)... ruclips.net/video/iDrdoatKr9w/видео.html
bir dezavantaj amerika'da o turkiye'deki gezme kulturu yok sokaklarda olsun istiklal caddesi olsun kadikoy olsun oyle bir avrupa'da gibi oldugu gibi caddede gezme kulturu yok, zaten cogu yer aksam 9da 10da falan kapaniyor. Bazi turkler (genc olup gezmeyi seven) bu duruma baya uzuluyorlar hatta geri gidenleri gordum bu yuzden. (bu ulke'da yapacak birse yok) Ha evet bir kac tane buyuk sehirde yasarsan durum farkli ama 1) o sehirlerde yasam cok pahali ve 2) sehirler cok pis. 3) covid'den sonra daha kotu olmustur sanirim.
bizdeki gibi sürekli açık mağazalar yok doğru diyorsun. ben almanya'ya gittiğimde gittiğim bölgede her mağazanın saat 18:00'de kapanmasına şaşırmıştım. sadece mc donalds açık kalıyordu. Biz öğrenciler oturacak yer bulamıyorduk. Haftasonları da aynı şekilde kapalıydı mekanlar. GArip ama gerçek... Belki şimdi değişmeye başlamıştır benim söylediğim 1992-93 civarı...
enbaba amerika'da yasamanin anlatilan gibi olmadigini gosteren bir video gonderecegim sana cok sevdigim bir yotubue kanalindan: ruclips.net/video/sXFcEFMYDoE/видео.html