Veda Busesi adlı şiir, Orhan Seyfi Orhon'un kanserden ölen kızına yazdığı bir eserdir.Bu ünlü şiirin hikayesi şöyle anlatılmaktadır: Babası kızının kapısını açarken biraz duraksadı.Sessizce kapının kolunu aşağı indirdi, kızının bugün daha iyi olması için dua etti.Uyuyup uyumadığını kontrol etmek için usulca yatağın üstüne eğildi.Kızı perişan halde görünüyordu.Gözleri hemen yaşaran baba, kızının bu halini görmesini istemediği için usulca eğildi ve dudaklarını kızının alnına koydu.Öylece durdu ve derin derin nefes alarak kızının kokusunu içine çekti.Biraz daha dursaydı gözyaşları kızının yüzüne damlayacaktı, ağladığı anlaşılacaktı.Yatağın yanındaki sandalyeye oturdu.Kız çok kısık bir sesle, "Babacığım, annemin öldüğü günü hatırlıyorum, günlerce ağlamıştın.Şu son anlarımda senden bir şey istiyorum babacığım, ben öldükten sonra hiç ağlamayacaksın, gözünden bir damla yaş bile düşmeyecek, anlaştık mı?" dedi.Baba, ağlamaklı halini bastırarak başını hafifçe salladı.Kızı çok zor nefes alıyordu.Birkaç saniye içinde nefes alışverişleri kesildi, başı yana düştü.Hıçkırıklar içinde kızını kucağına aldı.Kızının cansız bedeni hala ateşler içindeydi.Buna rağmen kızı üşümesin diye battaniyeyle sardı bahçeye çıkardı.Kızını sandalyeye oturtup, yere çöktü, başını kızının kucağına koydu, hıçkırıklarla ağlamaya başladı.İşte o an dilinden bu ölümsüz mısralar döküldü: Hani o bırakıp giderken seni Bu öksüz tavrını takmayacaktın? Alnına koyarken veda buseni Yüzüne bu türlü bakmayacaktın. Hani ey gözlerim bu son vedada, Yolunu kaybeden yolcunun dağda Birini çağırmak için imdada Yaktığı ateşi yakmayacaktın? Gelse de en acı sözler dilime Uçacak sanırdım birkaç kelime Bir alev halinde düştün elime Hani ey gözyaşım akmayacaktın?
*1000 abonede 30 dakikalık ilk gösterimli(yani videodaki şarkıları dinlerken bi yandan da diğer dinleyicilerle sohbet edebileceğiniz) özel video gelecek hadi ha gayret 1000 olalım artık* 🐾
Veda Busesi adlı şiir, Orhan Seyfi Orhon'un kanserden ölen kızına yazdığı bir eserdir.Bu ünlü şiirin hikayesi şöyle anlatılmaktadır:
Babası kızının kapısını açarken biraz duraksadı.Sessizce kapının kolunu aşağı indirdi, kızının bugün daha iyi olması için dua etti.Uyuyup uyumadığını kontrol etmek için usulca yatağın üstüne eğildi.Kızı perişan halde görünüyordu.Gözleri hemen yaşaran baba, kızının bu halini görmesini istemediği için usulca eğildi ve dudaklarını kızının alnına koydu.Öylece durdu ve derin derin nefes alarak kızının kokusunu içine çekti.Biraz daha dursaydı gözyaşları kızının yüzüne damlayacaktı, ağladığı anlaşılacaktı.Yatağın yanındaki sandalyeye oturdu.Kız çok kısık bir sesle, "Babacığım, annemin öldüğü günü hatırlıyorum, günlerce ağlamıştın.Şu son anlarımda senden bir şey istiyorum babacığım, ben öldükten sonra hiç ağlamayacaksın, gözünden bir damla yaş bile düşmeyecek, anlaştık mı?" dedi.Baba, ağlamaklı halini bastırarak başını hafifçe salladı.Kızı çok zor nefes alıyordu.Birkaç saniye içinde nefes alışverişleri kesildi, başı yana düştü.Hıçkırıklar içinde kızını kucağına aldı.Kızının cansız bedeni hala ateşler içindeydi.Buna rağmen kızı üşümesin diye battaniyeyle sardı bahçeye çıkardı.Kızını sandalyeye oturtup, yere çöktü, başını kızının kucağına koydu, hıçkırıklarla ağlamaya başladı.İşte o an dilinden bu ölümsüz mısralar döküldü:
Hani o bırakıp giderken seni
Bu öksüz tavrını takmayacaktın?
Alnına koyarken veda buseni
Yüzüne bu türlü bakmayacaktın.
Hani ey gözlerim bu son vedada,
Yolunu kaybeden yolcunun dağda
Birini çağırmak için imdada
Yaktığı ateşi yakmayacaktın?
Gelse de en acı sözler dilime
Uçacak sanırdım birkaç kelime
Bir alev halinde düştün elime
Hani ey gözyaşım akmayacaktın?
*1000 abonede 30 dakikalık ilk gösterimli(yani videodaki şarkıları dinlerken bi yandan da diğer dinleyicilerle sohbet edebileceğiniz) özel video gelecek hadi ha gayret 1000 olalım artık* 🐾