Ergenken üniversiteye giderken kızlar o kadar müthiş görünüyordu ki onlara hayran olmaktan bir kıza aşık olup kendimi "creep" hissetmekten defalarca delirmiş tımarhanelere yatırılmış en sonunda da kendi isteğimle iğneye başlamıştım. Sonrasında iğneler sayesinde kızlar inanılmaz derecede alelade gelmeye başladı. Üniversiteyi bitirdim güç bela işe girdim ama hem iğnelerden hem de yaşadığım acıların beni şuurlandırmasının neticesinde hiçbir kızı beğenecek halim kalmadığı için evlenemiyorum. İğneyi ilacı bırakmayı hatta azaltmayı denediğimde yine deliriyorum artık. Çok saçma şekilde reddettiğim kız hatta kadın sayısı yüzü geçti diyebilirim. Yaşım 33-34. Yalnız ölme korkusu ciddi derecede ürkütüyor beni. Asla üremeyeceğim diyorum ama çocuk yapmamayı kabul eden birini bulacağımı da zannetmiyorum. Çok fena cidden. Zaten 30'dan sonra asla aşık olamıyorsunuz. Ancak hoşunuza gidiyor sevdiğniz kadın kız. Çünkü çok rahat bir şekilde vazgeçilebilir oluyor sizin için. Onun için benim gibi bir çakalın şerefsiz yavşağın yaptığını yapıp kurt postunda kuzuluk etmeyin üniversite yaşlarında sevdiğiniz kızla evlenin beraber büyüyün karakteriniz beraber olgunlaşsın bütün hale gelsin. Öbür türlüsü boka batmak emin olun. 20 yaşınızda size gülse bayılacağınız bir kız sizinle beraber olmak istediğinde boşver uğraşacak halim yok eve gider 31 çekerim diyecek hale gelmek rezaletin dip noktası.
Umarım istediğin gibi birini bulursun, yalnızlık korkusu ruhu sarınca zamanla boğulmaya başlıyor insan ki ya sen kendini yalnızlığa itiyorsun ya da insanlar seni yalnız kalmaya mecbur bırakıyor iki durum da acı verici bazen her şey biter düzelir diyorsun 1 saat sonra her şey aynı olunca daha kötü oluyorsun bundan daha kötüsü olamaz derken daha da berbat bir duruma düşüyorsun.. İnsanlardan vazgeçmenin kolay olduğunu fark ettikten sonra kimseyi hayatının merkezine koyamıyorsun
@@nur.101. İnsanların yüzde 99,99'u menfaatlerinden başka hiçbir şeyi bilmediklerinden istemediklerinden dolayı menfaatlerine ters gelen en ufak şeyde seni yapayalnız bırakıyorlar. 6 Şubat'ta deprem oldu onbinlerce kişi enkaz altında donarak öldü şu anda emperyalizm çocukları doğrayıp parçalıyor ve insanlar keyiflerinden birkaç dakika bile taviz vermemek için ağzını açıp bunlardan bahsettiğinde seni yüz üstü bırakıp gidiyorlar. Instagram müge anlı Esra Erol fahişesi bir toplum çok büyük ölçüde anadolu halkı. Bundan 30 sene evvel de 900'lü hatlarla Bulvar Gazeteleriyle fahişelik yapılıyordu zaten. Yani boşluğunu bulduğu her fırsatta bir başkasıyla zinayı hiç fırsatını kaybetmeden seyreden kendisi de yolunu bulsa anında atlayacak bir soysuz kırma insanlar yığını var ortada. Tabi bu herkesin bir diğerine kurduğu en büyük tuzak aynı zamanda çünkü bunun dedikodusunu yapıp zinayı yapanın hayatını kaydırmak yaralanmasını sağlamak bununla zevke gelmek Anadolu halkının çok çok büyük kısmının en büyük hayali. Böyle tazmanya canavarı yaratıklarla muhatap olup tuzaklarına düşmektense iş harici muhatap olmayıp eve odaya kapanıp ölmeyi beklemek çok daha emniyetli namuslu ve şereflice diyor insan. Yine de içimde yara kalan bir kız oldu. Senelerce mesajla muhatap oldum sadece üç beş defa beraber oturdum ama kız için kardeşim o kız bakire değil dedi ben de hiçbir kızı öpmüşlüğü bile olmamış biri olarak kızın evlenme teklifini reddettim sonrasında ise kız evlendi çocuğu var şu an. Beni kullanmaya kalkmamış tek kızdı. İş bulduktan sonra istemeye istemeye teyzemin kızıyla sözlendim o kız beni daha 1 ay içinde kullanmaya kalkınca kızın elini bile tutmadan sözü imam nikahını bozdum. Çöplüğün çiçeği kendi çapında dilan polatlık peşinde koşup beni deliğini kullanıp boynu tasmalı köpeği yapmak istemişti. Dediğim gibi anadolu isimli emperyalizmin lağım çukuru topraklardayız. Tek çare kaderine boyun eğip kimsenin hakkını yemeden donunu indirmeyip kan dökmeden aç karnını doyurmaya çalışıp sonra toprak olup kurtulmak.
Bu sarki bana onu hatırlatıyor resimlerimden çok onun bir sanat eserinden eşsiz olan gözleri her bir parçasını onun o sanki bir melekmis gibi davranışlarını onun iyi biri olarak veya iyi bir hayat yaşayarak Cennette olmasını çok isterdim
Saat gecenin bilmem kaçı, yatağımda uzanıyorum ve kafamda sayısız düşünce dönüp duruyor. Bu şarkıyı her dinlediğimde aklıma biri gelmez; biri değil birileri belirir zihnimde, ardından verdiğim bütün yanlış kararlar, bana pişmanlık yaşatan tüm hareketlerim dizilir birer birer. Bence yorgun insanların durağı bu şarkı, nefesi kesilenler burada soluk alıyor belki. Boğazıma oturan bu yumruda teselli bulmaya çalışıyorum, olamadığım biri için üzülüyorum. Gerçeklik algım günbegün kayboluyor, ki uyku nedir unuttum sayılır. Gecem gündüzüme girmiş, günleri yaşayamaz olmuşum. Gecelerse boğuyor beni, kulaklarımda yankılanan bir uğultunun peşi sıra gelen birkaç fiziksel sıkıntı. Kalp ritimlerinde oluşan, sözde minik oynamalar; kafaya tırmanan bir ağrı. Bedenim hareket edemiyor, bir aksiyona girişmek istese de kemiklerimin iliklerine kadar hissediyorum o ağrıyı. Bir sersemlik söz konusu, zaten uğultuyu asla yalnız bırakmaz böylesi. Misal, şu an parmaklarım klavyede geziniyor fakat ben neden sanki benim parmaklarım değilmiş gibi hissediyorum? Sahi günleri de takip edemiyorum, doğru. Takvimden mahrum biri nasıl parmaklarına sahip çıkabilir ki diye saçma bir düşünceye girdim şu an, neler diyorum... Yorgunum. Biliyor musunuz, çok uykum var lâkin en son ne zaman düzgünce uyuduğumu hatırlamıyorum. Yattığım anda gelen ataklarım sağ olsunlar, uyanıyorum hemen ki uyumayı başardığım müddet fazlasıyla tuhaf rüyalar karşılıyor beni. Uykuda bile rahat yok resmen, orada bile yapayalnız, kaderine terk edilmiş gibi hissetmekten kaçamıyor insan. Her şey ne kadar da manasız, her şey ne kadar da absürt ve bir o kadar da birbirine bağlı, kusursuz. Kalbimin teklediğini, biraz mola diye sayıkladığını hissetmek pek güç sayılmaz. Yapamıyorum, düşüncelerimden kaçacak tek nokta kalmadı. Asla bitirmeyi istemedim doğrusu, sadece bir şeylerin hiç başlamamış olmasını diledim ve bundan pişmanlık duydum. İşte, beni bu şarkıya bağlayan da bu. Ben tuhafım, cidden normal bir insan değilim ben ve burada ne yapıyorum? Burada, yaşadığım bu yerde neyim ben? Kaçan da benim, kovalanan da benim, anlamıyorum. Anlam veremiyorum, hiçbir şeye, birçok şeye, nasıl derseniz. Kaçıyor, kaçıyorum, kaçıyoruz. Mükemmel bir beden ister miydim, sağlıklı bir tanesi yeterdi. Asla gereksiz fazlalıklarda gözüm olmadı, doyumsuz bir çocuktum belki ama onun acısını da çok çektim. Çok şey kaybedince fazlasını istemeye de korkuyorsun haliyle. Harika bir ruh, belki de sahibimdir buna ve çekilen acıların temelinde yatan da budur. Keşke normal bir insan olsaydım, keşke bunları düşünmeseydim şu an. Kim olmak istediğimi, ne olmak istediğimi asla bilemedim fakat normal biri olmayı kesinlikle isterdim. Acısa da umrumda değil gerçekten, şarkıda söylendiği gibi kontrol bende olsa yeterliydi. Zihnimi kontrol edemiyorum, düşüncelerim boğuyor beni. Cidden, nefesim daralıyor. Ne yapacağım? İyi olacak mıyım? Dışarı çıkınca atak geçirecek miyim? İyi miyim? Herkes iyi mi? Annem düzelecek mi? Düzelemez ki, çaresi yoktu onun, doğru. Peki ya babam? O iyi mi? Sanmıyorum. Kendimi sormuyorum, sormamışım varsayacağım. Anlamı yok gerçekten, düzeleceğine dair olan inancımı yitirmiş bulunmaktayım. Ona iyi gelmemi söylüyorsun da ben iyi miyim ki...? Yalnız kalmak istiyorum, sessizlik istiyorum ve biraz olsun ne istersem onu yapayım, bir şeylere zorlanmayayım istiyorum. Üniversite işi de yattı nasılsa, kaldım evde. O esnada panik atak geçirmeseydim her şey değişir miydi? Canım çok yanıyor, ağlamaya hakkım var mı? Yoksa bile ağlıyorum, dayanamayacağım. Çok canım acıyor. Çok yorgunum. Eklemlerim sızlıyor. Başım, başım hiç geçmedi. Mutlu olmak istiyorum, huzurlu hissetmek istiyorum. Gerçekten çok bir şey istemiyorum ben. Sadece sevdiğim şeylerle uğraştığım, normal geçen bir gün. Atak geçirmeyeyim, bana yeter ki. Yine başladı işte, devam etmek istiyorum fakat önce biraz dinlenmem lazım. En azından yalnız değilim, uzak da olsa bir yerlerde beni anlayan birileri vardır belki de yazdım bunları. Deli değilim, biraz paranoyak biri oldum çıktım sadece. Gördüklerimi görseniz hak verirdiniz bir ihtimal, kimisi de ne abartıyorsun derdi de herkesin taşıyacağı yük farklı. Değil mi? Neyse, gözlerimi kapatıyorum. Uyuyacağım, evet, uyuyacağım. Yapamadım. Bilir misiniz, normalde karanlıktan da çok korkarım. Bu korkumun aksine artık karanlığı gözetir oldum, yine de istediğim zaman ışığa ulaşabileceğim karanlıklar istiyorum. Anlatabildim mi? Hani, mesela açacak bir lambam olsun yanımda. Çok severim loş ortamları, bana hep 80'leri hatırlatır nedense ki hiç görmedim o dönemleri. Hissetmek için görmek şart değil gerçi, evet. Bacaklarım yataktan sarkıyor, çocuksu yönümü asla bastıramıyor oluşumu seviyorum bazen. Hevesim hiç sönmeseydi, annem onları hiç yapmasaydı, hiç hasta olmasaydı, bunların hiçbiri yaşanmasaydı... Ben nasıl biri olurdum şimdi? Böyle deyince de annemi suçlar gibi oldu, alakası yok; onun hiçbir suçu yok, hiçbir zaman da olmadı. Ağladığı günü hatırlıyorum, yine bir atağın eşiğindeydi ve beni kendine çekti o gün. Zar zor nefes alıyordu ağlarken, kulağıma doğru "sen beni anlarsın, ben deli değilim" dedi. Vücuduma yayılan o ürpertiyi asla unutmam, en az onun kadar psikolojimin sorunlu olduğunun farkındaydı. Kafasında dolanan tonla sesin ona neler fısıldadığını hep merak ediyorum, ki bunu dışa da vuruyor istemsizce. Merak ettiğim nasıl bir his olduğu, bende bir tane var ki o bile mahvediyor beni. Birden fazlasını düşünemiyorum. Ona iyi gelmek isterdim, elimden bir şeyler gelsin isterdim. Kötü hissediyorum... Kontrolümde olmayan şeylere bu kadar üzülmeli miyim? Yine uyumayı denemeliyim belki? İyice sıyırıyorum sanki, uzun uzun anlatacak birileri bulamayınca tüm içimi buraya döktüm. Mazur görür müsünüz? Biri var, ona anlatırdım fakat o da çok yorgun. Başını şişirmek istemedim. Birazcık daha deneyeceğim, uyumak istiyorum.
tamamen tanımadığın bir insan olsam dahi anladım seni derinden. bazı cümlelerinde kendimi gördüm. kendini yorum bile olsa anlatmak istemen, bunları yazabilmen güçlü bir insan olduğunu gösteriyor bana göre. düzeleceğine dair inancını yitirdiğine değinmişsin. buna diyemem ki yitirme, geçer. yitirdiğin an olacak elbet ama o inanç tekrardan gelecektir. emin ol gelecektir. düzeleceğine olan inancın geri geleceğine olan inancı kaybetme asıl. yaşamamız gereken hayatları yaşıyoruz. ve olması gerekenler oluyor. inan ki her şeyde var bir hayır. inan ki her şey bir gün elbet olacağına varır. normalsin. öyle olmadığını düşünüyorsan bile, sana göre normal olmayan halinle sen sensin. bazı şeyleri de asla değiştiremeyeceğiz öyle bir gerçek var. kim olmak, ne olmak istediğini bilmiyorsun belki ama bir gün ya bileceksin ya da bilmediğin şekilde olacaksın. tekrardan söylemek isterim ki güçlüsün. inanmaya da bilirsin, sana kalmış. bana öyle gözüktün. başını şişirmek istemediğinden tekrardan birine yazmak istemezsen bir yabancı olarak konuşmak istersin belki. yabancılık daha yakın hissettirir çünkü bazen. istersen konuşabiliriz :)
@@shiver12345 Keşke bazı cümlelerimde kendini görmemiş olsaydın, kabul etmek istemesem de yine de bu konuda yalnız olmamak beni bir nevi teselli etti. Güçlü bir insan olduğumu düşündüğün için de teşekkür ederim, sanırsam bunu duymaya ihtiyacım varmış uzunca bir süredir. Çünkü herkesten duyduğum tek şey çaba sarf etmiyor olduğumdu, yaşamayan anlamıyor fikrimce. Yazdığım gece çok kötüydüm, aylar sonra geçirdiğim en kötü ataklar geçirdim belki de ve o an her şeye dair olan ümidim kaybolmuştu. Normalde tanısan beni, inanmazsın bu yorumun bana ait olduğuna. Çok neşeli, sıcak kanlı ve herkesi bir arada tutmaya çalışan biriyimdir ben. Her neyse, sürekli çok da konuşuyorum anlaşılacağı üzere. Gerçekten normal olarak tanımlanamam. Tabii bu kişilerin normal algısına da bağlı, sadece bu kadar çok psikolojik sorunla normal biri olarak adlandırılamazmışım gibime geliyor. ADHD, anksiyete, OKB... birtakım başka şeyler, depresyon, derealizasyon atakları, sinir problemleri. Bakınca hepsi birbirleriyle bağlantılı şeyler zaten, niye uzun uzadıya yazdıysam tek tek. Teşekkür ederim tekrardan, umarım bir gün 'biri' olurum. Şimdi de senin de başını şişirir miyim düşüncesine girdim, özellikle bazı cümlelerimde kendini gördüğünü söylemenden sonra. Fakat çok konuşmanı dert etmem dersen, sohbetlere her daim açığım.
İlk defa bir şarkı altında şarkının ithaf edildiği kişiye dair olan bir yorum dayanılmaz, utanç verici, çirkin ve yapay gelmedi bana. Çok güzel yazmışsın. Söylemek istedim
Mutlu olmak bana gore degil, ne zaman mutlu olmayi denesem, rahat olmayi denesem hayat katıyla daha da rahatsız ediyor beni. Ben asosyal olmak, kendimi yaşayamamak için yaratılmışım muhtemelen, yapım hatasıyım ben. Şu şarkiyi bi 3 sene önce dinlesem hicbir sey hissetmezdim ama şu an dinlediğim vakit yaşadığım tüm aldatılmalar, hayal kırıklıklari, yaşadığım aptal olaylar bir bir gözümün önunde diziliyor ve git gide değersizleştiriyorum kendimi. Olması gereken de bu sanırım, bugun bunu ogrendim.. 24.09.2024
yarın iş görüşmem var . hiç bir şey ifade ettiği yok . özlemimden geberiyorum ama hayat her zaman devam edicek . bu şarkıda ki en iyi yer etrafında olmadıgını fark etmesini istemesi . o kendi hayatını yaşıyo bense burda onun fotorafına bakıyorum . ilk hafta cok daha kötüydü . Ben cok fazla aglamayan birisiyim fakat o bi hafta istemsiz gözlerim dolardı . iş yerinde orda burda . suan ona olan askım oyle bir söndü ki . biramı içip bu sarkının sözlerini okumak cok hosuma gidiyo .
neden herkes sanki sarki baskasini hatirlatmak icin yazilmis gibi yorumlar yazmis ki oysaki sarki daha cok kendi hakkinda relate edebilecegimiz bir tarzda
@@bikarbonat küfür etmedim ve hakaret etmedikçe herkese yorum yapabilirim. Benim yazdıklarım RUclips kurallarını ihlal etmez ama senin ettiğin küfür burada olmaması gereken bir şey. Ben de ingilizce hazırlık okudum lisede benim de kendimce ingilizce bilgim var fakat Türkçeyi gerektiği gibi kullanmayanlara takılıyorum evet. İstersen imlasız kuralsız yaz umrumda değil ama araya abuk saçma marjinal olmak için kelime sıkıştırırsan herkese açık bir yerde ben de cevap verebilirim
Mimi ve Josefin'den bu şarkıyı ilk dinledigim için şu an çok garip geliyor ve çok düz ama orjinali ayrı bir hava da mimi ve josefin yorumunu da dinlemenizi öneririrm mükkemel ötesi bir uyum ve ahenk ...❤
her sarki laylaylom olacak diye bir kural yok hanimefendi. eger sarkiyi begenmediyseniz bunu sarkinin cevirisini yapan bir yere yazmaniz mantik kurallarina aykiri. sarkiyi begenmediyseniz gecebilirsiniz iyi gunler.
Bana bazı şarkılarla beraber bu şarkıyı da vermişti. Beni gercekten aşırı guzel saf seven biriydi, ona kotuluk ettim, uzdum, pismanim yaptıklarım için ona bunu açıklamayı çok isterdim, son zamanlarda ondan çok uzaklaştım ondan kaçıyordum belirli bi nedenimde yoktu kaçıyordum sadece ama, o başkasına yönelince ona bir hediye yapabilirim diye dusundum tablo ciziyordum ama bana sevgilisi oldugunu soyledi, başkasına gitmişti bende sanki istedigim bu değilmiş gibi ağladım üzüldüm, batırmıştım ya dönüşü yoktu, neden kaçtığımı, neden olgun davranmadığımı çok düşündüm cevabını bilmiyorum. Ama beni nasıl sevdigini cok iyi hatirliyorum. Artık şuan ki sevgilim geldi hayatıma. Aklıma onun beni hangi şarkılarla sevdigi geldi, bende oyle guzel sevebilirim belki, ama farkettiğim bişey var onun bana verdiği şarkıları birebir yaşadım, beni o kadar sarıp sarmalamiski bu şarkılar dinlemememe rağmen yaşadığımı gördüm, sanırım bi nevi manifest olmuş, belkide farkında olmadan o uzaklaştırmıştır beni bilmiyorum aptal bi kizdim, bana farketmesede akıl verdiği için teşekkür ederim🤡(Anı olsun burda)
Yaşınız kaç bilmiyorum ama bir kız kadın sevdiği erkekle beraber olmaya başladıkça sevgisi gitgide artıyor ama erkek için beraberlikten sonra esas itibariyle bütün sevgisi dibe iniyor. Ben de istemeye istemeye belki hoşlanırım diye sözlenmiştim ama sonrasında kız bana aleladenin de aşağısında gelmeye başladı zaten onunla evlenmek için uğraşmak ölümcül bir külfet yük olmuştu bir de çiğ ve iğrenç şekilde maddi olarak kaldırabileceğimin çok ötesinde şeyler istemeye şantaj yapmaya başlayınca kızla bir defa dahi öpüşmeden sözü bozdum. Ne yalan söyleyeyim erkeklerin çok çok büyük kısmı ne kadar boşsa kadınların çok çok büyük kısmı nevi şahsına münhasır şekilde bomboş. Zaten vücuttan müteessir olmaktan çıkınca kişi için her karşı cins esnaflık yapan emekli ihtiyarlar gibi görünüyor. Tahmin ediyorum ki cennet diye bir yer varsa insanın gençliğinde yaşadığı aşk hissiyatını aynı şekilde yaşadığı ve üstüne üstlük bunun tatmin de olduğu yer.
Ergenken üniversiteye giderken kızlar o kadar müthiş görünüyordu ki onlara hayran olmaktan bir kıza aşık olup kendimi "creep" hissetmekten defalarca delirmiş tımarhanelere yatırılmış en sonunda da kendi isteğimle iğneye başlamıştım.
Sonrasında iğneler sayesinde kızlar inanılmaz derecede alelade gelmeye başladı.
Üniversiteyi bitirdim güç bela işe girdim ama hem iğnelerden hem de yaşadığım acıların beni şuurlandırmasının neticesinde hiçbir kızı beğenecek halim kalmadığı için evlenemiyorum.
İğneyi ilacı bırakmayı hatta azaltmayı denediğimde yine deliriyorum artık.
Çok saçma şekilde reddettiğim kız hatta kadın sayısı yüzü geçti diyebilirim.
Yaşım 33-34. Yalnız ölme korkusu ciddi derecede ürkütüyor beni. Asla üremeyeceğim diyorum ama çocuk yapmamayı kabul eden birini bulacağımı da zannetmiyorum.
Çok fena cidden. Zaten 30'dan sonra asla aşık olamıyorsunuz. Ancak hoşunuza gidiyor sevdiğniz kadın kız. Çünkü çok rahat bir şekilde vazgeçilebilir oluyor sizin için.
Onun için benim gibi bir çakalın şerefsiz yavşağın yaptığını yapıp kurt postunda kuzuluk etmeyin üniversite yaşlarında sevdiğiniz kızla evlenin beraber büyüyün karakteriniz beraber olgunlaşsın bütün hale gelsin.
Öbür türlüsü boka batmak emin olun. 20 yaşınızda size gülse bayılacağınız bir kız sizinle beraber olmak istediğinde boşver uğraşacak halim yok eve gider 31 çekerim diyecek hale gelmek rezaletin dip noktası.
Umarım istediğin gibi birini bulursun, yalnızlık korkusu ruhu sarınca zamanla boğulmaya başlıyor insan ki ya sen kendini yalnızlığa itiyorsun ya da insanlar seni yalnız kalmaya mecbur bırakıyor iki durum da acı verici bazen her şey biter düzelir diyorsun 1 saat sonra her şey aynı olunca daha kötü oluyorsun bundan daha kötüsü olamaz derken daha da berbat bir duruma düşüyorsun.. İnsanlardan vazgeçmenin kolay olduğunu fark ettikten sonra kimseyi hayatının merkezine koyamıyorsun
@@nur.101. İnsanların yüzde 99,99'u menfaatlerinden başka hiçbir şeyi bilmediklerinden istemediklerinden dolayı menfaatlerine ters gelen en ufak şeyde seni yapayalnız bırakıyorlar.
6 Şubat'ta deprem oldu onbinlerce kişi enkaz altında donarak öldü şu anda emperyalizm çocukları doğrayıp parçalıyor ve insanlar keyiflerinden birkaç dakika bile taviz vermemek için ağzını açıp bunlardan bahsettiğinde seni yüz üstü bırakıp gidiyorlar.
Instagram müge anlı Esra Erol fahişesi bir toplum çok büyük ölçüde anadolu halkı. Bundan 30 sene evvel de 900'lü hatlarla Bulvar Gazeteleriyle fahişelik yapılıyordu zaten. Yani boşluğunu bulduğu her fırsatta bir başkasıyla zinayı hiç fırsatını kaybetmeden seyreden kendisi de yolunu bulsa anında atlayacak bir soysuz kırma insanlar yığını var ortada. Tabi bu herkesin bir diğerine kurduğu en büyük tuzak aynı zamanda çünkü bunun dedikodusunu yapıp zinayı yapanın hayatını kaydırmak yaralanmasını sağlamak bununla zevke gelmek Anadolu halkının çok çok büyük kısmının en büyük hayali.
Böyle tazmanya canavarı yaratıklarla muhatap olup tuzaklarına düşmektense iş harici muhatap olmayıp eve odaya kapanıp ölmeyi beklemek çok daha emniyetli namuslu ve şereflice diyor insan.
Yine de içimde yara kalan bir kız oldu. Senelerce mesajla muhatap oldum sadece üç beş defa beraber oturdum ama kız için kardeşim o kız bakire değil dedi ben de hiçbir kızı öpmüşlüğü bile olmamış biri olarak kızın evlenme teklifini reddettim sonrasında ise kız evlendi çocuğu var şu an.
Beni kullanmaya kalkmamış tek kızdı. İş bulduktan sonra istemeye istemeye teyzemin kızıyla sözlendim o kız beni daha 1 ay içinde kullanmaya kalkınca kızın elini bile tutmadan sözü imam nikahını bozdum. Çöplüğün çiçeği kendi çapında dilan polatlık peşinde koşup beni deliğini kullanıp boynu tasmalı köpeği yapmak istemişti.
Dediğim gibi anadolu isimli emperyalizmin lağım çukuru topraklardayız.
Tek çare kaderine boyun eğip kimsenin hakkını yemeden donunu indirmeyip kan dökmeden aç karnını doyurmaya çalışıp sonra toprak olup kurtulmak.
Vücut yerine vucüt yazmışım 🧍
O kadar guzellik icinde bu minnak hatanin hiccc bir onemi yok her seyiyle cok guzel
Bu sarki bana onu hatırlatıyor resimlerimden çok onun bir sanat eserinden eşsiz olan gözleri her bir parçasını onun o sanki bir melekmis gibi davranışlarını onun iyi biri olarak veya iyi bir hayat yaşayarak Cennette olmasını çok isterdim
Saat gecenin bilmem kaçı, yatağımda uzanıyorum ve kafamda sayısız düşünce dönüp duruyor. Bu şarkıyı her dinlediğimde aklıma biri gelmez; biri değil birileri belirir zihnimde, ardından verdiğim bütün yanlış kararlar, bana pişmanlık yaşatan tüm hareketlerim dizilir birer birer. Bence yorgun insanların durağı bu şarkı, nefesi kesilenler burada soluk alıyor belki.
Boğazıma oturan bu yumruda teselli bulmaya çalışıyorum, olamadığım biri için üzülüyorum. Gerçeklik algım günbegün kayboluyor, ki uyku nedir unuttum sayılır. Gecem gündüzüme girmiş, günleri yaşayamaz olmuşum. Gecelerse boğuyor beni, kulaklarımda yankılanan bir uğultunun peşi sıra gelen birkaç fiziksel sıkıntı. Kalp ritimlerinde oluşan, sözde minik oynamalar; kafaya tırmanan bir ağrı. Bedenim hareket edemiyor, bir aksiyona girişmek istese de kemiklerimin iliklerine kadar hissediyorum o ağrıyı. Bir sersemlik söz konusu, zaten uğultuyu asla yalnız bırakmaz böylesi. Misal, şu an parmaklarım klavyede geziniyor fakat ben neden sanki benim parmaklarım değilmiş gibi hissediyorum? Sahi günleri de takip edemiyorum, doğru. Takvimden mahrum biri nasıl parmaklarına sahip çıkabilir ki diye saçma bir düşünceye girdim şu an, neler diyorum... Yorgunum. Biliyor musunuz, çok uykum var lâkin en son ne zaman düzgünce uyuduğumu hatırlamıyorum. Yattığım anda gelen ataklarım sağ olsunlar, uyanıyorum hemen ki uyumayı başardığım müddet fazlasıyla tuhaf rüyalar karşılıyor beni. Uykuda bile rahat yok resmen, orada bile yapayalnız, kaderine terk edilmiş gibi hissetmekten kaçamıyor insan. Her şey ne kadar da manasız, her şey ne kadar da absürt ve bir o kadar da birbirine bağlı, kusursuz.
Kalbimin teklediğini, biraz mola diye sayıkladığını hissetmek pek güç sayılmaz. Yapamıyorum, düşüncelerimden kaçacak tek nokta kalmadı. Asla bitirmeyi istemedim doğrusu, sadece bir şeylerin hiç başlamamış olmasını diledim ve bundan pişmanlık duydum. İşte, beni bu şarkıya bağlayan da bu. Ben tuhafım, cidden normal bir insan değilim ben ve burada ne yapıyorum? Burada, yaşadığım bu yerde neyim ben? Kaçan da benim, kovalanan da benim, anlamıyorum. Anlam veremiyorum, hiçbir şeye, birçok şeye, nasıl derseniz. Kaçıyor, kaçıyorum, kaçıyoruz. Mükemmel bir beden ister miydim, sağlıklı bir tanesi yeterdi. Asla gereksiz fazlalıklarda gözüm olmadı, doyumsuz bir çocuktum belki ama onun acısını da çok çektim. Çok şey kaybedince fazlasını istemeye de korkuyorsun haliyle. Harika bir ruh, belki de sahibimdir buna ve çekilen acıların temelinde yatan da budur. Keşke normal bir insan olsaydım, keşke bunları düşünmeseydim şu an. Kim olmak istediğimi, ne olmak istediğimi asla bilemedim fakat normal biri olmayı kesinlikle isterdim.
Acısa da umrumda değil gerçekten, şarkıda söylendiği gibi kontrol bende olsa yeterliydi. Zihnimi kontrol edemiyorum, düşüncelerim boğuyor beni. Cidden, nefesim daralıyor. Ne yapacağım? İyi olacak mıyım? Dışarı çıkınca atak geçirecek miyim? İyi miyim? Herkes iyi mi? Annem düzelecek mi? Düzelemez ki, çaresi yoktu onun, doğru. Peki ya babam? O iyi mi? Sanmıyorum. Kendimi sormuyorum, sormamışım varsayacağım. Anlamı yok gerçekten, düzeleceğine dair olan inancımı yitirmiş bulunmaktayım. Ona iyi gelmemi söylüyorsun da ben iyi miyim ki...? Yalnız kalmak istiyorum, sessizlik istiyorum ve biraz olsun ne istersem onu yapayım, bir şeylere zorlanmayayım istiyorum. Üniversite işi de yattı nasılsa, kaldım evde. O esnada panik atak geçirmeseydim her şey değişir miydi? Canım çok yanıyor, ağlamaya hakkım var mı? Yoksa bile ağlıyorum, dayanamayacağım. Çok canım acıyor. Çok yorgunum. Eklemlerim sızlıyor. Başım, başım hiç geçmedi. Mutlu olmak istiyorum, huzurlu hissetmek istiyorum. Gerçekten çok bir şey istemiyorum ben. Sadece sevdiğim şeylerle uğraştığım, normal geçen bir gün. Atak geçirmeyeyim, bana yeter ki. Yine başladı işte, devam etmek istiyorum fakat önce biraz dinlenmem lazım. En azından yalnız değilim, uzak da olsa bir yerlerde beni anlayan birileri vardır belki de yazdım bunları.
Deli değilim, biraz paranoyak biri oldum çıktım sadece. Gördüklerimi görseniz hak verirdiniz bir ihtimal, kimisi de ne abartıyorsun derdi de herkesin taşıyacağı yük farklı. Değil mi? Neyse, gözlerimi kapatıyorum. Uyuyacağım, evet, uyuyacağım.
Yapamadım. Bilir misiniz, normalde karanlıktan da çok korkarım. Bu korkumun aksine artık karanlığı gözetir oldum, yine de istediğim zaman ışığa ulaşabileceğim karanlıklar istiyorum. Anlatabildim mi? Hani, mesela açacak bir lambam olsun yanımda. Çok severim loş ortamları, bana hep 80'leri hatırlatır nedense ki hiç görmedim o dönemleri. Hissetmek için görmek şart değil gerçi, evet. Bacaklarım yataktan sarkıyor, çocuksu yönümü asla bastıramıyor oluşumu seviyorum bazen. Hevesim hiç sönmeseydi, annem onları hiç yapmasaydı, hiç hasta olmasaydı, bunların hiçbiri yaşanmasaydı... Ben nasıl biri olurdum şimdi? Böyle deyince de annemi suçlar gibi oldu, alakası yok; onun hiçbir suçu yok, hiçbir zaman da olmadı. Ağladığı günü hatırlıyorum, yine bir atağın eşiğindeydi ve beni kendine çekti o gün. Zar zor nefes alıyordu ağlarken, kulağıma doğru "sen beni anlarsın, ben deli değilim" dedi. Vücuduma yayılan o ürpertiyi asla unutmam, en az onun kadar psikolojimin sorunlu olduğunun farkındaydı. Kafasında dolanan tonla sesin ona neler fısıldadığını hep merak ediyorum, ki bunu dışa da vuruyor istemsizce. Merak ettiğim nasıl bir his olduğu, bende bir tane var ki o bile mahvediyor beni. Birden fazlasını düşünemiyorum. Ona iyi gelmek isterdim, elimden bir şeyler gelsin isterdim. Kötü hissediyorum... Kontrolümde olmayan şeylere bu kadar üzülmeli miyim? Yine uyumayı denemeliyim belki? İyice sıyırıyorum sanki, uzun uzun anlatacak birileri bulamayınca tüm içimi buraya döktüm. Mazur görür müsünüz? Biri var, ona anlatırdım fakat o da çok yorgun. Başını şişirmek istemedim. Birazcık daha deneyeceğim, uyumak istiyorum.
tamamen tanımadığın bir insan olsam dahi anladım seni derinden. bazı cümlelerinde kendimi gördüm. kendini yorum bile olsa anlatmak istemen, bunları yazabilmen güçlü bir insan olduğunu gösteriyor bana göre. düzeleceğine dair inancını yitirdiğine değinmişsin. buna diyemem ki yitirme, geçer. yitirdiğin an olacak elbet ama o inanç tekrardan gelecektir. emin ol gelecektir. düzeleceğine olan inancın geri geleceğine olan inancı kaybetme asıl. yaşamamız gereken hayatları yaşıyoruz. ve olması gerekenler oluyor. inan ki her şeyde var bir hayır. inan ki her şey bir gün elbet olacağına varır.
normalsin. öyle olmadığını düşünüyorsan bile, sana göre normal olmayan halinle sen sensin. bazı şeyleri de asla değiştiremeyeceğiz öyle bir gerçek var. kim olmak, ne olmak istediğini bilmiyorsun belki ama bir gün ya bileceksin ya da bilmediğin şekilde olacaksın. tekrardan söylemek isterim ki güçlüsün. inanmaya da bilirsin, sana kalmış. bana öyle gözüktün.
başını şişirmek istemediğinden tekrardan birine yazmak istemezsen bir yabancı olarak konuşmak istersin belki. yabancılık daha yakın hissettirir çünkü bazen. istersen konuşabiliriz :)
@@shiver12345 Keşke bazı cümlelerimde kendini görmemiş olsaydın, kabul etmek istemesem de yine de bu konuda yalnız olmamak beni bir nevi teselli etti. Güçlü bir insan olduğumu düşündüğün için de teşekkür ederim, sanırsam bunu duymaya ihtiyacım varmış uzunca bir süredir. Çünkü herkesten duyduğum tek şey çaba sarf etmiyor olduğumdu, yaşamayan anlamıyor fikrimce. Yazdığım gece çok kötüydüm, aylar sonra geçirdiğim en kötü ataklar geçirdim belki de ve o an her şeye dair olan ümidim kaybolmuştu. Normalde tanısan beni, inanmazsın bu yorumun bana ait olduğuna. Çok neşeli, sıcak kanlı ve herkesi bir arada tutmaya çalışan biriyimdir ben. Her neyse, sürekli çok da konuşuyorum anlaşılacağı üzere.
Gerçekten normal olarak tanımlanamam. Tabii bu kişilerin normal algısına da bağlı, sadece bu kadar çok psikolojik sorunla normal biri olarak adlandırılamazmışım gibime geliyor. ADHD, anksiyete, OKB... birtakım başka şeyler, depresyon, derealizasyon atakları, sinir problemleri. Bakınca hepsi birbirleriyle bağlantılı şeyler zaten, niye uzun uzadıya yazdıysam tek tek. Teşekkür ederim tekrardan, umarım bir gün 'biri' olurum.
Şimdi de senin de başını şişirir miyim düşüncesine girdim, özellikle bazı cümlelerimde kendini gördüğünü söylemenden sonra. Fakat çok konuşmanı dert etmem dersen, sohbetlere her daim açığım.
@@broskineverlose lafı olmaz, rica ederim. ve dinlemeyi seviyorum. ffadeless hesabımın ismi istek atabilirsin
@@broskineverlose daha rahat iletişim kuralım diye yorum atıyorum kaç saattir hiçbiri düşmüyor...
@@shiver12345 nasıl düşmüyor ya :(
Ben ana karakterim ve birazdan en sevdiğim insan p.si.kolojik sorunları y.üzünden kendine z.arar ver.ecek ve bir daha onu göremeyeceğim şarkısı.
Populer olmadan once onu düşünerek dinlerdim. O zamanlar ozeldi bu sarki. Artik onu dusunerek dinlemiyorum, cunku o cok ozel biri.
İlk defa bir şarkı altında şarkının ithaf edildiği kişiye dair olan bir yorum dayanılmaz, utanç verici, çirkin ve yapay gelmedi bana. Çok güzel yazmışsın.
Söylemek istedim
Teşekkür ederim. @@aspyinthehouseoflove
Seninle tanışmak harikaydı seni tanımak berbattı
Mutlu olmak bana gore degil, ne zaman mutlu olmayi denesem, rahat olmayi denesem hayat katıyla daha da rahatsız ediyor beni. Ben asosyal olmak, kendimi yaşayamamak için yaratılmışım muhtemelen, yapım hatasıyım ben. Şu şarkiyi bi 3 sene önce dinlesem hicbir sey hissetmezdim ama şu an dinlediğim vakit yaşadığım tüm aldatılmalar, hayal kırıklıklari, yaşadığım aptal olaylar bir bir gözümün önunde diziliyor ve git gide değersizleştiriyorum kendimi. Olması gereken de bu sanırım, bugun bunu ogrendim..
24.09.2024
Bu şarkıyı yıllar önce chanyeol'un coverıyla keşfetmiştim ಥ_ಥ
LAN BU ŞARKI NETFLIXTE " THE HALLOW " DA GEÇİYOR BENDE DIYORUM BU NERDEN TANIDIK GELIYOR :d
cok kırgınım
insanlara topluma tanrıya
Kendime bile kırgınım...
Sen benim i in mükemmeldin ama ben senin için mükemmel değildim ben tuhafim ben ucubeyim ☹️
yarın iş görüşmem var . hiç bir şey ifade ettiği yok . özlemimden geberiyorum ama hayat her zaman devam edicek . bu şarkıda ki en iyi yer etrafında olmadıgını fark etmesini istemesi . o kendi hayatını yaşıyo bense burda onun fotorafına bakıyorum . ilk hafta cok daha kötüydü . Ben cok fazla aglamayan birisiyim fakat o bi hafta istemsiz gözlerim dolardı . iş yerinde orda burda . suan ona olan askım oyle bir söndü ki . biramı içip bu sarkının sözlerini okumak cok hosuma gidiyo .
Gece saat 4 ve dönüp dolaşıp yine kendimi Burda buldum..
Benim uerime guzel olan kizi seçtiğinde böyle hissetmistim
Icime oturan bir sarki daha
Çok iyiiii Smells Like Teen Spirit bekliyorum
neden herkes sanki sarki baskasini hatirlatmak icin yazilmis gibi yorumlar yazmis ki oysaki sarki daha cok kendi hakkinda relate edebilecegimiz bir tarzda
Lütfen Türkçe kullanımına özen gösterelim
@@karnbahariye sktr git
@@bikarbonat vazgeçtim, önce iletişim kurmaya özen göster sonra Türkçeye geçersin belki
@@karnbahariye sanane yani orada cumle kurmusum ona takilacagina gelmissin TDK GIBI turkceye dikkat et miy miy
@@bikarbonat küfür etmedim ve hakaret etmedikçe herkese yorum yapabilirim. Benim yazdıklarım RUclips kurallarını ihlal etmez ama senin ettiğin küfür burada olmaması gereken bir şey. Ben de ingilizce hazırlık okudum lisede benim de kendimce ingilizce bilgim var fakat Türkçeyi gerektiği gibi kullanmayanlara takılıyorum evet. İstersen imlasız kuralsız yaz umrumda değil ama araya abuk saçma marjinal olmak için kelime sıkıştırırsan herkese açık bir yerde ben de cevap verebilirim
Elinize sağlık.
harika video beğenmedim çevirmen bulursanız sevinirim.
Parçalanmadan dinlemek zor…
Mimi ve Josefin'den bu şarkıyı ilk dinledigim için şu an çok garip geliyor ve çok düz ama orjinali ayrı bir hava da mimi ve josefin yorumunu da dinlemenizi öneririrm mükkemel ötesi bir uyum ve ahenk ...❤
Ben de oradan geliyorum
Ben bu şarkıyı Yiğit Kirazcı sayesinde keşfettim.İyi ki varsın Yiğit Kirazcıııı🥲🥲🥲
:)
Güneş - Otoban'dan gelenler😂 (cidden aynısıymış Güneş, senden beklemezdim 💔)
500.abonen ben oldum sanirim la
İlk 14+ filminde keşfetmiştim bunu, o zamandan bu yana hep dinlerim
Bu parça beni anlatıyor sanki...
Karşılıksız Sevdiğin kisiyi de anlatıyor olabilir
@@yasayaninsan3577 bir kaç ay önce gelseydi bu yorum evet diyebilirdim.
İlgi gösterdi sandım hızlı bi şekilde tutuldum ama sanırım kafa da kurmuşum bi anda yakın bi arkadaşımla sevgili oldu 😵🔫
:(
450 yaptim seni. Bu ceviri icin tesekurlerr
Ben teşekkür ederimm
Hayat bitti
what the hell am l doing here
ama ben sevilmeyen biriyim
creep ''
.Ne biçim bir şarkı bu be. 🙄 Sözleri negatif hislerle dolu.
her sarki laylaylom olacak diye bir kural yok hanimefendi. eger sarkiyi begenmediyseniz bunu sarkinin cevirisini yapan bir yere yazmaniz mantik kurallarina aykiri. sarkiyi begenmediyseniz gecebilirsiniz iyi gunler.
Size göre negatif hislerle dolu bir şarkının, benim içimde nasıl duygulara dokunduğunu asla bilemezsiniz. Yaşamamışsınız belli ki, anlamamanız normal.
Abla sen ne anlarsın…
Boyle dusunen biri buralara nasil dustu hic anlamiyorum
Teyze gidip Hande Yener dinlesene sen :d
Bana bazı şarkılarla beraber bu şarkıyı da vermişti. Beni gercekten aşırı guzel saf seven biriydi, ona kotuluk ettim, uzdum, pismanim yaptıklarım için ona bunu açıklamayı çok isterdim, son zamanlarda ondan çok uzaklaştım ondan kaçıyordum belirli bi nedenimde yoktu kaçıyordum sadece ama, o başkasına yönelince ona bir hediye yapabilirim diye dusundum tablo ciziyordum ama bana sevgilisi oldugunu soyledi, başkasına gitmişti bende sanki istedigim bu değilmiş gibi ağladım üzüldüm, batırmıştım ya dönüşü yoktu, neden kaçtığımı, neden olgun davranmadığımı çok düşündüm cevabını bilmiyorum. Ama beni nasıl sevdigini cok iyi hatirliyorum. Artık şuan ki sevgilim geldi hayatıma. Aklıma onun beni hangi şarkılarla sevdigi geldi, bende oyle guzel sevebilirim belki, ama farkettiğim bişey var onun bana verdiği şarkıları birebir yaşadım, beni o kadar sarıp sarmalamiski bu şarkılar dinlemememe rağmen yaşadığımı gördüm, sanırım bi nevi manifest olmuş, belkide farkında olmadan o uzaklaştırmıştır beni bilmiyorum aptal bi kizdim, bana farketmesede akıl verdiği için teşekkür ederim🤡(Anı olsun burda)
Yaşınız kaç bilmiyorum ama bir kız kadın sevdiği erkekle beraber olmaya başladıkça sevgisi gitgide artıyor ama erkek için beraberlikten sonra esas itibariyle bütün sevgisi dibe iniyor.
Ben de istemeye istemeye belki hoşlanırım diye sözlenmiştim ama sonrasında kız bana aleladenin de aşağısında gelmeye başladı zaten onunla evlenmek için uğraşmak ölümcül bir külfet yük olmuştu bir de çiğ ve iğrenç şekilde maddi olarak kaldırabileceğimin çok ötesinde şeyler istemeye şantaj yapmaya başlayınca kızla bir defa dahi öpüşmeden sözü bozdum.
Ne yalan söyleyeyim erkeklerin çok çok büyük kısmı ne kadar boşsa kadınların çok çok büyük kısmı nevi şahsına münhasır şekilde bomboş.
Zaten vücuttan müteessir olmaktan çıkınca kişi için her karşı cins esnaflık yapan emekli ihtiyarlar gibi görünüyor.
Tahmin ediyorum ki cennet diye bir yer varsa insanın gençliğinde yaşadığı aşk hissiyatını aynı şekilde yaşadığı ve üstüne üstlük bunun tatmin de olduğu yer.
Elinize sağlık.
I'M A WEIRDOOOOO🗣️WHAT THE HELL AM I DOİNG HERE?🗣️I DON'T BELONG HERE🗣️🗣️🗣️🗣️🗣️🗣️🗣️