49- Intercession, Sunnah of the Prophet, Wearing a Ring, Good Morality. - Mehmed Zahid Kotku

Поделиться
HTML-код
  • Опубликовано: 4 янв 2025

Комментарии • 24

  • @AbdullahCANCAN
    @AbdullahCANCAN  Год назад +4

    Mehmed Zahid Kotku (K.s.) Oynatma Listesi► bit.ly/3bV5uHZ
    Mehmed Zahid Kotku (K.s.) Tezkiret-ul Evliya► bit.ly/3usljMW
    Mehmed Zahid Kotku (K.s.) Ummandan İnciler► bit.ly/3CXDQrS

    • @AbdullahCANCAN
      @AbdullahCANCAN  4 месяца назад

      49- Şefaat, Peygamber Sünneti, YüzükTakmak, Tekasür Suresi, İyi Ahlak - Mehmed Zahid Kotku (K.s.) 1. Bölüm
      el-Hamdülillâhi rabbi’l-âlemin ve’l-âkibetü li’l-muttakîn es-salâtu ve’s-selâmu alâ seyyidinâ Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn. İ’lemû eyyühe’l-ihvân enne efdale’l-kitâbi kitâbullâh ve enne efdale’l-hedyi hedyu Muhammedin sallallahu teâlâ aleyhi ve sellem ve şerre’l-umûri muhdesâtuhâ ve külle muhdesin bid’ah ve külle bid’atin dalâleh ve külle dalâletin fi’n-nâr ve bi’s-senedil muttasili ile’n-nebiyyi sallallahu aleyhi ve selleme ennehû kâl:
      İnnî le-ercû en yekûne men tebi’anî min ümmetî yevme’l-kıyâmeti rub’a ehli’l-cenneti innî le-ercû en tekûnû sülüse ehli’l-cenneti innî le-ercû en tekûnû şatra ehli’l-cenneti.
      Sadeka Resûlüllah fî mâ kâle ev kemâ kâl.
      İnnî erâke tühibbü’l-ğaneme ve’l-bâdiyete fe-izâ künte fî ğanemike ev bâdiyeteke fe-azzente li’s-salâti fe’r-fa’ savteke bi’n-nidâi fe-innehû lâ yesme’u medâ savti’l-müezzini cinnün ve insün ve lâ hacerun ve lâ şecerun ve lâ şey’ün illâ şehide lehû yevme’l-kıyâmeti.
      Sadeka Resûlüllah fî mâ kâle ev kemâ kâl.
      Birinci hadiste Cenâb-ı Peygamber Efendimiz, ümmetinin cennet ehlinin dörtte birini, sonra dörtte üçünün sonra yarısının Efendimizin ümmetinden olacağını ümit ederim buyurmuşlar.
      İkinci hadiste ise, Abdullah b. Abdirrahmân b. Ebi Sa’sa’te isminde bir zât-ı muhtereme ensarî bir zât. Bu koyunu çok seviyormuş, demiş, ben senin koyunu sevdiğini ve çöllerde, bâdiyerde dolaşmak sevdası sende olduğunu çok hissediyorum, anlıyorum. Bunun için sen koyunlarının başında olduğun vakit yahut kırda bulunduğun bir vakitte, namaz vakti geldiği vakitte yalnızsan da yüksek sesle bir ezan oku. Yalnızsan dahi orada sen yüksek sesle ezan-ı Muhammedi'yi oku.
      Fe-innehû lâ yesme’u medâ savti’l-müezzini. Çünkü o müezzinin sesinin duyulduğu ne kadar şey varsa, Cin'den olsun, İns'den olsun, hacer [olsun] duyan kimler varsa. Mesela biz onlara kıymet vermeyiz. Taş, taşın nesi olacak dersin. Fakat ona da Cenâb-ı Hak demek kendisine bir duyma imkanını veriyor. Onu da sonra insanlar anlar. Bugün işte o radyo dediğimiz demirden, telden, camdan, şundan olan şeyler bize nasıl söyleme kabiliyetini bulduysalar, bu bunların da böyle kabiliyetleri olduğunu beyan buyurmuş.
      Ve lâ hacerun ve lâ şecerun ve lâ şey’ün. Hiçbir eşya denen bir şey yok ki, ağaç, taş, ins, cin... Bunların hepsi nereye kadar giderse müezzinin sesini duyarlar. Buna da, illâ şehide lehû yevme’l-kıyâmeti. Kıyamet günü de derler ki bu adam ezan okudu biz şahidiz, duyduk derler.
      Onun için sesin ne kadar gür olur uzaklara kadar giderse sen o kadar bahtiyarsın, şahitlerin çok olacak demektir. Bizler de öyle, kırlarda bulunduğumuz vakitte, eh memlekette ezan okunmuştur ama biz de kendi kendimize orada bir ezan okursak, şiâr-ı İslamiye'yi izhar etmiş oluruz. Hem böyle şahitleri kendimize çoğaltmış oluruz, hem de namazımızı güzelce edâ etmiş oluruz.
      Bunun hakkında birçok hadîs-i şerîfler elfâz-ı kesîra ile mevcut imiş.
      İnnî le-eşfe’u yevme’l-kıyâmeti li-eksera mimmâ alâ vechi’l-ardı min hacerin ve mederin ve şecerin.
      Seyyid-i kâinat Efendimizin bu ümmete olan merhameti o kadar çoktur ki, ondan dolayı ben ümmetime o kadar çok geniş şefaatim olacak ki yeryüzünde olan ağaçtan, taştan neler varsa, bunların sayısı ne kadar çoksa benim ümmetim hakkında şefaatim onların sayısından daha çok olacaktır.
      Ashâb-ı kirâmın ashâb-ı kirâm olmasının yegane sebebi, Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem hazretlerinin mübarek vech-i saadetlerini görüp, onun dizinin dibinde oturup onun mübarek sözlerini dinlemekten ibarettir. Binaenaleyh bu hadîs-i nebevîleri dinlemek [önemlidir.] Allah'ı sevmek bir vazifedir, borçtur fakat Allahu Teâlâ'nın sevgisini ancak Resûlûllah'ın sevgisiyle tamam ederiz. Resûlullah'ı sevemeyen insan Allahu Teâlâ’yı sevmenin imkanını bulamaz. [Allah'ı sevmek] Resûl-i Ekrem'in sevgisine bağlı.
      Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’i sevmekte ne ile olacak?
      Onun mübarek sözlerini dinleyip onu içerisine yerleştirmekle sevgi artar. Bir insanın sözü, muhabbeti ne kadar çok olursa, ne kadar çok dinlenirse, sevgi o kadar çok artar ve pek iyileşir.

    • @AbdullahCANCAN
      @AbdullahCANCAN  4 месяца назад

      49- Şefaat, Peygamber Sünneti, YüzükTakmak, Tekasür Suresi, İyi Ahlak - Mehmed Zahid Kotku (K.s.) 2. Bölüm
      Size bir hikaye aklıma geldi. Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri[nin] ilk muharebe[si] biliyorsunuz ki Bedir. Medine-i Münevvere'den Bedir yüz elli beş kilometre uzak. Yani bugünkü kara yürüyüşüyle otuz kilometre bir adam yürüse altı gün, yedi günlük bir yol orası.
      Binaenaleyh demişler ki nasıl yapalım yâ Resûlallah?
      Nöbetle binelim develere demiş. Bir deveyi üç kişi, iki kişi, dört kişi taksim etmişler. Bir saat biri yürür, bir saat biri yürür, bir saat biri yürür deve de dinlenir, yol da alınmış olur. Kendisi de Hz. Ali ile Mikdâd isminde bir zâtı bir deveye almışlar. Resûl-i Ekrem binmiş, ne kadar yer gittiyse vakit gelince inmiş devesinden. Demiş ki Hz. Ali Efendimize, sen bin bakalım şimdi. Yahut Mikdâd'a, hangisi ise. Demişler ki yâ Resûlallah, biz genciz kuvvetliyiz, biz yürümeye takatimiz var, biz hakkımızı sana bağışladık. Sen, deven de mübarek olsun, yürü. Biz de senin peşinden gelelim. Yok demiş, ben sizden daha kuvvetliyim. Sevaba sizden daha çok harîsim. Sevaba, sizden daha çok harîsim. Binaenaleyh bin deveye demiş Hz. Ali Efendimize.
      O peygamber zamanındaki insanlık hukuklarına [işte böyle riayet ediliyordu]. Onun için onun sözü kırılmadı hiç. Ne dediyse o oldu.
      Niçin?
      Bilfiil kendisi ihlas ile onu tatbik ediyordu da tatbikinden dolayı cemaat de, İslam cemaati de ona canını vermekten de çekinmiyorlardı.
      Şimdi bir de ikinci kıssası nakl olunur. [Namazda] saflar teşkil olunca, tabii Arap daha yeni müslüma olmuş, saf teşkilatı, öyle intizam filan bilinmiyor. Resûl-i Ekrem namazdan evvel onları sıraya kordu; sen ileriye çık, sen geriye çık. Saf düzgün olsun diyerekten bazısını da böyle iter, bazısını da çekerdi.
      Bazı rivayetlerde de elinde bir çubukcağızı olurmuş da onunla böyle işaret edermiş. Hani namaza doğrudan doğru bizim durduğumuz gibi durmuyor, saf düzeldikten sonra duruyor.
      Bunu böyle yaparken birisinin karıncağızına biraz fazlaca dokunmuş. Yâ Resûlallah demiş karnımı incittin. Hemen mübarek karınlarını kaldırmışlar, nasıl incittiysem sen de beni öyle incit demiş. Sahabe derhal ayağa kalkmış, hemen adam sarılmış, öpmüş, özür dilemiş.
      Yani Allah şefaatine nail etsin.
      Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in bu hâdiselerini kitaplar bize naklederken bunlar ne kadar çok dinlenirse, bunlar üzerinde ne kadar çok inceleme yapılırsa, insanın Resûlüllah'a muhabbeti o kadar artar. Çünkü biz Resûlüllah'ı görmedik. Bin küsur sene evvel dünyadan ayrılmış. E onun hâlini, şânını, şerefini neyle bileceğiz? Onun tarihî vakalarını böyle zikretmekle, duymakla yahut okumakla. Bu hadis dersleri de Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in hayatını canlandırır. Onun sanki zamanında onun sözünü dinliyormuşuz gibi. Vakıa biz onun sözünü size şerh edecek kudretimiz yok. Yok ama işte karınca kararınca yolunda bulunmak şartıyla onun bir sözünü söylemek, bize aylarca onun sözünü tefsir etsek, [bitimeye] imkan bulamayız. Çünkü Allah ona o kudreti vermiş ki onun sözlerinde Cevâmiu'l-kelîm [var;] az söylüyor fakat içerisinde çok mana dolu. E biz onları nereden o kadar onu sezebileceğiz. Bu idrak nur ile olur. Allah o nurları dua edin bizlere de versin de şerh etme imkanlarını daha iyi bulalım.
      Onun için Cenâb-ı Peygamber şefaati bu kadar geniş yani merhameti ümmetine bu kadar çok. Sayısız derecede. Çünkü ne ağaçları saymaya, ne de o taşları saymaya insanların gücü yetmez.
      İnnî kadi’d-tehaztü hâtemen min fiddatin ve nakaştü aleyhi muhammedün rasûlüllah fe-lâ yenkuşenne ehadün alâ nakşihî.
      Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in mübarek bir yüzükleri var. O yüzük gümüşten. Onu da Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem yaptırmış. Üzerine de Muhammedün Resûlüllah diye yazı yazdırmıştır. Binaenaleyh sakın hiçbiriniz de böyle bir mühür kazıtıp da yüzük kazıtıp da parmağınıza teşebbüs etmesin. Fe-lâ yenkuşenne ehadün alâ nakşihî. Muhammedün Resûlullah ona mahsus çünkü. O Resûlüllah’tır, kazıtabilir, yaptırabilir, takınabilir. Ondan başkası teberrüken de olsa ne de olsa caiz değildir.
      Buhârî ve Müslim de bunlar vardır.
      Allah hepimizi affetsin de ne zaman ki biz Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem'in emrine imtisal edersek o bu aramızdan kalkar gider inşallah.
      İnnî se’eltü rabbî evlâde’l-müşrikîne fe-a’tânîhim huddâmen li-ehli’l-cenneti li-ennehüm lem yüdrikû mâ edrake âbâühüm mine’ş-şirki ve li-ennehüm fi’l-mîsâkı’l-evveli.
      Ben yine Cenâb-ı Hak Vâcibü’l-Vüdûd hazretlerinden bu müşrikin çocuklarının da affını istedim. Çocuk olarak da ölmüşler, çocuk olarak ölen çocukların affını istedim de onu kabul etti.
      İnnî vecedtü rabbî mâciden kerîmen a’tânî me’a külli vâhidin mine’s-seb’îne elf elf ellezîne yedhulûne’l-cennete bi-ğayri hısâbin me’a külli vâhidin seb’îne elfen fe-kultü inne ümmetî lâ tebluğu hâzâ fe-kâle ükemmilühüm le-ke mine’l-a’râbi.
      Sadeka Resûlüllahi fî mâ kâle ev kemâ kâle.
      Bak şimdi aramızdaki yine farka bak.
      Benim ümmetimden öyle kimseler olacak ki yetmiş bin tane. Bunlara Cenâb-ı Hak sormayacak. Sormayacak; sen bu paraları nereye harcadın, sıhhatini nereye harcadın, kuvvetini, kudretini nereye harcadın? Sormayacak bunları; bunlar haydi doğru cennete. Her biriniz yemiş bin kişi şefaatçisiniz diyor. Her birine yetmiş bin kişiyi elinden tutup kurtaracak kudreti de veriyor onlara.
      Niçin?
      Allah'a kendilerini öyle bağlamışlar, öyle sevdirmişler ki Allah dediği vakitte içi dışı diyor. Bütün vücudu Allah diyor. Allah dedi miydi başka şey demeye lüzum kalmıyor. Her şeyiyle Allah'la oluyor. E onun için Allahu Teâlâ da onun her birisine, bizim gibi günahkârlardan yetmiş bin kişiye, şu yetmiş bin günahkârın da tutun ellerinden, götürün cennete. Onlara da sormayacağım diyor.
      Bu lütf u ilâhî. Hudutsuz.

    • @AbdullahCANCAN
      @AbdullahCANCAN  4 месяца назад

      49- Şefaat, Peygamber Sünneti, YüzükTakmak, Tekasür Suresi, İyi Ahlak - Mehmed Zahid Kotku (K.s.) 3. Bölüm
      Allah hepimizi bu lütf u ilâhîlere mazhar olan kullarının zümresine ilhak eylesin.
      Cenâb-ı peygamber diyor ki; yâ Rabbi! Benim ümmetim bu kadar sayı tutmaz ki. Ha, ben bunları cahillerden de tekmillerim diyor. Mesela eskiden hacıya giderken, altmış bin yahut yetmiş bin galiba kimse hac yapacak. Ama o zaman ümmet az. Üç bin, beş bin hacı, on bin hacı ancak bulunuyor mesela. Gerisini Cenâb-ı Hak melekleriyle dolduruyordu onu. Şimdi bugün de onların sayısını böyle bizim gibi döküntülerle dolduracaklar inşallah. Bizler de onların sayesinde bu kurtulanlardan oluruz. Lütf u keremi ile inşallah.
      İnnî raeytü fi’l-menâmi ğanemen sûden yetbe’uhâ ğanemün ğufrun yâ ebâ bekrin ü’bürhâ kâle hiye’l-arabu tetba’uke sümme yetba’uha’l-acemü kâle hâkezâ ‘abberahe’l-melekü bi-seharin.
      Resûlü Ekrem bir rüya görmüşler. Gördükleri rüyayı Ebû Bekir es-Sıddîk hazretlerine söylüyorlar. Yâ Ebâ Bekir, bu rüyayı gördüm tâbir et diyor.
      Ne gördün?
      Baktım ki bir sürü kara kara koyunlar. Takılmışlar peşimden geliyorlar. Sonra bir takım koyunlar da, ğufrun diyor, yavruları onlar da onların arkasından takılmışlar geliyor. Tabir et yâ Ebâ Bekir diyor.
      Yâ Resûlallah koyunlar Arap. Siyah koyunlar Arap kavmidir diyor. Sana tâbi olacaklar. Arkasından da acem denilen bizler iltihak edeceğiz.
      Onlar buralara gelecek, biz İslâm dinini öğreneceğiz. Bizler de Müslüman olacağız.
      Budur yâ Resûlallah diyor. Bana da diyor melek böyle tâbir etmişti. Tam denk geldi, aynen tâbir etti diyor.
      Şunu da şunu da okuyalım da yetsin inşallah.
      İnnî kâriün aleyküm sûraten.
      Ben size şimdi bir sure okuyacağım diyor. Fe-men bekâ. Onu okuduğun vakit kim ağlarsa. Fe-lehü’l-cennetü. Cennetlik olur. Fe-in lem tebkû. Fakat içerisi katı, ağlayamıyorsunuz. Fe-tebâkev. Ağlar gibi olunuz, ağlayın oradan. Ama ağlayıcı gibi olunuz. Ağlar gibi olunuz. Hüzün tutsun sizi, mahzun olun, ağlamaya çalışın. Ağlayamıyorsanız da ağlar gibi oluverin.
      Bunun sebebini söylemişler ki, bu Efendimizin okuduğu sûre elhâkümü’t-tekâsür sûresiymiş.
      Bir genç gelmiş Müslüman olmuş. Resûl-i Ekrem Efendimizin dediği bu sûreden, elhâkümü’t-tekâsür sûresinde ona bahsetmişler . Orada, “bütün nimetlerden sorulacaksınız” tâbiri de var ya. Bu tekâsür, ama elif lam ile et-Tekâsür. Çokluk, sizi alıkoydu. Neden olursa olsun iftihar, sevinme, bunlarla meşguliyet sizi alakoydu.
      Hatta o kadar çok bunlar övünmüşler ki, bu dünyadaki övüntüler bitmiş bir de âhiretteki mezarlıklardaki âbâ u ecdatları [ile övünmeye başlamışlar]; işte şu şöyle şairdi, bu böyle alimdi, bu böyle fadıl idi diyerekten geçmişlerini de anıyorlar. Ben filanın oğluydum, benim babam şöyle paşaydı, böyle beydi, böyle şuydu onlarla övünüyorlar. Bu övünmeler sizi alıkoydu, meşgul etti diyor. Hattâ zürtümü’l-mekâbir.
      Allah cümlemizi affetsin.
      İle’l-lehvi ve’l-insâfi.... Bu şeylerle meşgul olmanız sizi hevâ ile, hevâ-i heveslerinizle meşguliyete ve iftiharlarla, kesret-i mallar ile, evlatlarıyla, câhlarıyla meşguliyetiniz sizi Allah'a kulluk etmekle alıkoydu. En nihayet ölüm geliyor. Mekâbir, ölüm. Ölüm geliyor, ölüyorsun bitiyor iş. Ama;
      Kellâ sevfe ta’lemûn. Sümme kellâ sevfe ta’lemûne. Kellâ lev ta’lemûne ilme’l-yakîn. Le-teravünne’l-cahîm. Sümme le-teravünnehâ ayne’l-yakîn. Sümme le-tüs’elünne yevmeizin ‘ani’n-naîm.
      Bunlardan sorguyu da unutmayın. Binaenaleyh kazanın, çalışın ama hukukullaha riayet edin.
      Şimdi bir mesele çıktı buradan. Namazın farzını ifâ etmekle övünmeye hakkımız yok dedik, ancak nafileleri fazla yaparsak bununla iftihar edebiliriz. Edemeyiz ama çünkü o kuvveti de veren yine O. O nafile ibadetleri yaptıran yine O. Bununla da övünme şeyimiz yok da demek onu bize lütfetmiş.
      Şimdi zekat vermek suretiyle de [iş bitmiyor.] ‘Ani’n-naîm diyor ya. Zekat vermek suretiyle ben borcumu ödedim efendi artık. Bu kadar bir zekatım vardı, dağıttım bitti. Bu mürüvvet değil. Mürüvvetten sayılmaz bu. Bu vazifen idi, zaten vereceksin. Bu vazifeni yapmış oluyorsun. Mürüvvet, artık onun üstünde ne verebilirsen. Mürüvette ölçü, endâze olmaz derler ya. Onun üstüne ne verebilirsen o senin mürüvvetindir. Yoksa öteki borcundur, zaten vereceksin.
      Allah cümlemizi affetsin. Mağfiret etsin. Tevfîkatı samedaniyesine mazhar etsin, daima iyilikle yaşayıp, iyilikle âhirete göçmenin de imkanlarını bize lütfu ihsan eylesin.
      Şimdi size bir nasihatım daha olsun.
      Biz hep kardeşiz; dinimiz bir, peygamberimiz bir, kitabımız bir, camimiz bir. Millet itibariyle biriz. Binaenaleyh kusursuz hiçbir insan bulunmaz. Kusursuz insan bulmaya imkan yoktur. Belleyeceğiniz şey birbirilerimizin kusurlarıyla vakitlerimizi geçirmeyip [kendi kusurlarımıza bakmalıyız.] İnsanın iyilik tarafı da var. En kötü bir sarhoş, hırsız, uğursuz, onun da bir meziyeti vardır yine. Onun da kendisine göre bir iyilik tarafı vardır. Onun iyilik tarafını bularaktan onu böyle cemiyet hayatında onu ezici, üzücü kötü şeylerden hem dinimizi korumuş oluruz, hem onu korumuş oluruz, hem de Allah'a dua ederiz ki; yâ Rabbi! Bu kardeşimize sen salâh-ı hâl nasip eyle. O bizim sözlerimizle olmaz. Ama Allahu Teâlâ lütfederse olur.
      Onun için onu öyle perişan bir halde bırakacağımıza Allah'a diyelim ki yâ Rabbi! Onu da affet. Onu da mağfiret et, ona da iyilikler nasip et Yâ Rabbi! Beni de iyilikler üzerine daim eyle, hüsn ü himayenden bir an olsun da bizi bırakma yâ Rabbi diyerekten çeşitli dualarla birbirilerimizle gayet iyi ve güzel geçinmenin çaresini aramak ve yapmak bizim vazifelerimizdendir
      Benden de size tavsiye olsun, kimseyi istihza etmek, hakaret etmek, yalan söylemek, zulme mucip olacak bir şey yapmak bizden sadır olmamalı.
      Elhamdülillah inşallah olmaz.
      Allah kusurlarımızı afv u mağfiret eylesin. Tevfîkât-ı samedâniyesine mazhar eylesin. Cümlemizi fazl u keremiyle nefsin, şehvetin, şeytanın elinden kurtulup o güzel cennetine müstahak, istihkak getiren kullarının zümresine kabul buyursun.
      el-Fâtiha!

  • @34kuru
    @34kuru 2 месяца назад +1

    Subhanallah Allahuekber Allah Rızası olsun by Abdullah Can Hcm Sehim M Z Kotku HzCennet Mekan Peygamberimize Kolsu olsun insallah AMINECMAYIN

  • @ABDULBAKİHR
    @ABDULBAKİHR 2 месяца назад +1

    Selamün aleyküm Muhterem Hocam Rabbim Hocamıza rahmet eylesin mekanı cennet olsun Ruhu için El Fatiha Peygamberimiz Hz Muhammed Muhammed Mustafa Sallahü Aleyhi ve Selleme komşu eylesin Amin Ecmain İnşaAllah Hayırlı Günler Duamdasınız Dua eder Dua Bekleriz Sizleri seven Kardeşiniz

  • @binalisolak7305
    @binalisolak7305 Год назад +4

    Selâmunaleykum:Râb'bimiz hocamıza gani-gani Rahmet eylesin, şefaatlerine nail eylesin,sizdende Râb bim razı olsun.

  • @kemalberber9814
    @kemalberber9814 Год назад +5

    Mekani Cennet Olsun
    İnşAllah

  • @necmidalklnc1893
    @necmidalklnc1893 Год назад +7

    ALLAH Rahmet eylesin Mekanı Cennet olsun Amin ❤️

  • @hadiyirikoglu9222
    @hadiyirikoglu9222 Год назад +3

    Allahu Teala makamını cennet etsin Ruhu için elfatiha Peygamberimiz Hz Muhammed Mustafa Sallahu Teala aleyhi ve selleme Komşu eylesin amin Ecmain İNŞAALLAH

  • @hadiyirikoglu9222
    @hadiyirikoglu9222 Год назад +2

    Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun amin amin Ecmain İNŞAALLAH

  • @ramazanaldemir5830
    @ramazanaldemir5830 Год назад +2

    Allah razı olsun

  • @busraklc8577
    @busraklc8577 Год назад +3

    Ne güzel bir hizmet yapıyorsunuz, çok istifade ediyoruz, Allah sizden razı olsun 🌿🌸

    • @AbdullahCANCAN
      @AbdullahCANCAN  Год назад +2

      Allah'ımız (c.c.) cümlemizden razı olsun.
      Muhabbet ve sevgi ile kalınız...

  • @hadiyirikoglu9222
    @hadiyirikoglu9222 Год назад +2

    Allah rahmet eylesin amin Ecmain İNŞAALLAH

  • @fatmakrkoc1754
    @fatmakrkoc1754 Год назад +2

    Allah cc rahmet eylesin mekanı cennet olsun Âmîn Yâ Muîn

  • @aysekara741
    @aysekara741 Год назад +1

    😊

  • @aysekaplan2845
    @aysekaplan2845 Год назад +1

    🌹

  • @ramazanaldemir5830
    @ramazanaldemir5830 Год назад +2

    Allah razı olsun

  • @ramazanaldemir5830
    @ramazanaldemir5830 Год назад +2

    Allah razı olsun

  • @ramazanaldemir5830
    @ramazanaldemir5830 Год назад +2

    Allah razı olsun