Kars / Digor Tekor Bazilikası - Tekor Kilisesi Eski ve Şimdiki halleri.
HTML-код
- Опубликовано: 25 авг 2024
- Kars / Digor Tekor Bazilikası - Tekor Kilisesi Eski ve Şimdiki halleri.
Kars ilimiz gez gez bitmiyor. Bu defa rotamızı ikinci defa Digor ilçesine çevirdik. Bölge halkının bildiği ancak youtube ortamının pek bilmediği Tekor bazilikasını sizlere göstermek istedik. Bu tarihi yerin günümüzdeki hali yok olmaya yüz tutmuş olsa da geçmişte önemli bir dini merkez konumundaydı.
Bize destek olmak için videonun altındaki süper teşekkür butonunu kullanabilir veya aşağıdaki katıl tuşu ile destek olabilirsiniz.
/ @onurbenlivideolari
Onur bey yemin ederim karsı hiç sevmezdim o taraflı bir kaç arkadaşımdan da zarar gördüm bundan ötürü hep bir ön yargım vardı kars a ve halkına karsı yaklaşık 1 yıldır videolarınızı izliyorum resmen beni karsa aşık ettiniz başarılarınızın devamını diliyorum sizi sonuna kadar destekliyorum.
Kayıt altına alınması çok güzel eski hali ile şimdiki hali arasında çok fark var bu gidişle 50 yıl içerisinde korunmazsa bir taş bile kalmaz...
Teşekürler Onur bey sayenizde memleketimi karış karış geziyor önemli bilgiler alıyoruz sizi seviyoruz.❤
onur kardeşim başarılar dilerim sana ve arkadaşlarına selam olsun gine bir belgesel tadında bir vidiyo eser yapmışsın gine tarih ve kültür tanıtımı cok güzel
Emeğinize sağlık.
Kanalı yeni keşfettim. Emeğine sağlık... Abone olundu ;)
Yine gittik, gezdik, gördük. Emeğinize sağlık
Burada 1912 depreminden sonra çekilen fotoğraflarda da görüldüğü gibi çoğu yerde sağlam duran yapının dışındaki kesme taşlar, sonradan yapılan yapılarda kullanılmak üzere yerlerinden sökülmüş. Bu durum tüm eski yapılarda görülür. Bir önceki medeniyete ait yapılardan kolay elde edilebilen taşlar o zamanki ilkel yolla bir yerlerden taşıma ve yeniden keserek yapma yerine, olan mevcut taş değerlendirilerek kullanılmıştır. Bu taşlara devşirme taş denir. Burada olduğu gibi bazı yapıların inşaatı hakkında bilgi verilirken "devşirme taş kullanılmıştır" tanımı tanıdık gelebilir. Yani bu kiliseye ait taşların çoğu askerlikte olduğu gibi yer değiştirmiştir.😊
Ayrıca Horasan harcı kireç, kil, tuğla ve kiremit kırığı, tozları su ile karıştırılarak yapılır. Yumurta akı çok özel yerlerde belli bir amaç için kullanılmış olsa da her harç için geçerli olamaz. Geçmişten bugüne yapılan horasan harçlı, bina, sur, sarnıç aklınıza hangi yapı türü geliyorsa bunlar için gerekli yumurta sayısı ve bunları yumurtlayacak tavuk sayısını gözünüzde canlandırın. Bir de yumurtanın sarısını akından ayırma işi ne kadar zaman alırdı bir düşünün.😊 Çalışmalarınızda başarılar dilerim Onur bey, zevkle izliyoruz.
Hocam! siz Turkiyenin canli mirassiniz...Allah size eksik etmesin...!!!!
Ne yazık ki bina yeni olmasına rağmen yapısal bir değeri kalmamış. Depremlerden sonra en azından koruma restorasyonu yapılsaydı yapının günümüze daha iyi bir hali kalacaktı. Kalmamış ancak bir yönüyle de o çok eski yıllarda belli ki yapının değerini bilen birisi tarafından fotoğraflanmış ve kayıt altına alınmış. Yerel bir kişi olduğunu düşünmüyorum ama bizden birisi ise kutlamak gerekir.
Devşirmeden dolayı bu fotoğraflar yardımı ile binayı geri döndürmek herhalde imkansız. Bir de bir kısmı her nasılsa özel arazi haline gelmiş. Bu da başlı başına bir sorun. Belki bir çevre düzenlemesi biraz da güvenlik tedbirleri ile yapı bu haliyle korunabilir. Kim bilir böyle kaç yapı var güzel ülkemde.
Güzel bir tanıtım olmuş Onur ellerine sağlık.
Hocam o dönem şartlarında çok zordu. Ancak tabi yapılmış olsa şimdiye sağlam bir şekilde ulaşsa kesinlikle turizm açısından büyük önem arz ederdi. Bir de dediğiniz gibi sorun üstüne sorun gelmiş hocam. Şu durumda dönülmez gecenin ufkunu geçmişiz :) Fotoğraf iyi ki çekilmiş.
💯👏
O şapkayı sakın kaybetme. Kamçılı adam filmindeki Harrison Ford'u hatırlatıyorsun.
❤
Abi yapıştın karsa gitmedin başka yerleri de görüp çeksen heyecanla bekliyorum ❤
Sende gel kardeşim yapışmazsan o zaman konuş
@@aydnaydn143 valla çok güzel bir şehir inşallah planlarimin içide 🤝🤝
@@Kenanakn9 Tavsiye ederim kardeşim inşallah.
Merhaba onur bey selamlar digor alem köye gidip bir video çekebilirmisiniz
@@gurbuzozyagc4253 merhaba evet gelmek istiyoruz. İnşallah fazla geçmeden geliriz. Ama köylü bizi yabancı görmesin de istiyoruz bir tanıdık olursa seviniriz
@@OnurBenlivideolari köy muhtarını yada başka bir arkadaşı size yardımcı olması için arayabilirim siz gideceğiniz zaman
Tamam o halde önceden size haber veririm
@@OnurBenlivideolari tamam teşekkürler
Kardesim uzulmiyorsunuz boyle yikilmis kiliseleri gosteriyorsunuz iciniz yanmiyor mu yazik ben askerligimi karsta yaptim nice kiliseler ya cami yabildi ya yikilmis ya cirkin yazilar yazildi saygilar kardesim ben suryaniyim turkiyeliyim ❤saygilar Sana helal tesekurler vidyon icin kardasim
Ben de size teşekkür ederim. Videomda dediğim gibi korunması gerektiğini belirtiyorum. Kanalımda diğer videolara da göz gezdirmenizi isterim. Benzer pek çok videomuz mevcut.
@@OnurBenlivideolari kardesim cevabimi yazmadin demeki uzulmiyorsunuz bu kilisenin haline ben suryaniyim karsta asker dim ne kiliseler cami yabildi ya yikilmis ya cirkin yazilar yazildi buyle vidyo lar gordugumuz zaman insan uzuliyor
5. yüzyıl kilisesinin bugünkü fakir kalıntıları, önceden Tekor olarak bilinen Digor köyüne bakan bir yamaçtadır. 1915 Ermeni kırımı'ndan beri boş durmuyor ve harabeye dönmüş.
1912 yılına kadar sağlam kalan yapı, bu yılda bir depremle yerle bir olmuştur - kubbesi çökmüş, çatısının çoğu ve güney cephesinin epey bir kısmı yıkılmıştır. Bazı kitaplarda, tarihler değişiklik gösterir. 1936'daki başka bir depremse binada, bilinmeyen bir miktar hasar meydana getirmiştir. Kalıntıların şimdiki durumu, yani, beton yapının sadece kısmen var olması, bunların kaplama taşlarının tamamen sökülmüş olması, doğadan ziyade insanın işidir.
Kuzey girişinin lentosundaki yazıtta, yapıdan, "Aziz Sargis'in bu şehitliği" diye bahsedilirmiş ve Prens Sahak Kamsarakan tarafından yaptırılıp Patrik Yohan Mandakuni tarafından takdis edildiği yazılırmış. Bu kişilerin bahsi, kilisenin yapımını 480'li yıllara götürür. Bu yazı, bilinen en eski Ermenice yazıydı ve alışılmadık bir şekilde aşağıdan yukarıya yazılmıştır.
Bina, Kutsal Teslis Kilisesi (Kutsal Üçlü Kilisesi) olarak bilindiği zamanda Bagratidler tarafından onarılmıştır.
Kilisenin, bilinen en eski kubbeli Ermeni kilisesi olduğu düşünülmektedir.
Önceden, kilisenin, belki de Hristiyanlık öncesi dönemden kalma bir tapınağa apsis eklemeyle kubbesi olmayan bir bazilik olarak inşa edildiğine ve kubbenin daha sonradan eklendiğine inanılırdı. Bazılarına göre, bu yedinci yüzyıl kadar geç bir dönemdeydi.
Şu an geçerli olan savsa, kilisenin baştan "dikdörtgen içinde haç" planla kubbeli olarak tasarlandığına dairdir.
Bir önceki sava, sütunları gözlemle varılmıştır. Bugünse, bunu doğrulamak mümkün değildir, ancak yerin altından bir şeylerin çıkması ihtimali mevcuttur. Eski fotoğraflardan da belli olan, yapının alt ve üst kısımlarında taşın renk tonundaki değişiklik, kimisi tarafından tasarımda değişikliğe gidiş olarak yorumlanmıştır, ancak beton yapının kalıntılarında gözle görülür açıklık yoktur. Bu renk farkı, belki de süsleme amaçlıydı.
Kubbe, dört filayağı sütun üzerine yerleştirilmişti ve sıra dışı bir tasarımı vardı; karınlı sivri tonozu andırıyordu. Köşe kemerleri veyahut bingiler yoktu ve yarım küre(kubbe)ye taban oluşturan alt kısmı, dört pencereyle delinmiş ikizkenar yamuk tabanlı piramit şeklindeydi.
Kilisenin, ilk olarak dört girişi varmış: batı cephesinde bir, güneyde bir, kuzeyde de iki. Daha sonraki bir tarihte, kuzey cephesinde küçültülen en batı giriş dışında, bu girişler kapanmıştır. Bu kapılar, at nalı şeklinde kemerlerin üzerinde durduğu ikiz gömme sütunlarla çerçevelenmiştir. Bu sütunların sivri uçlu ve epey süslü akant yapraklı başlıkları vardı. Her kapının üst eşiğine ilginç ve kıvrık palmet desen oyulmuştur.
Büyükçe pencerelerin tamamı, ayrı bir dönemde küçültülmüştür. Bu dönem, belki de Bagratid restorasyonu dönemidir. (Kubbenin piramit şekilli dış çatısı da belki de bu onarıma aittir.)
Apsisin her iki yanında uzunca odalar vardı. Bu odaların duvarları, bu dönemin ilk Ermeni kiliselerinde de rastlanılan biçimde kuzey ve güney cephelerinden dışa doğru açılıyordu. Kilisenin kuzeydoğu köşesinde, bu odalardan kuzeyde olanın dış duvarına oyulmuş, vaftiz kurnası olabilecek bir yarım daire niş vardı.
Kilise, dokuz basamaklık bir zemin üstündeydi. Bu kaidenin kiliseden daha geniş olmasından dolayı, kiliseyi çevreleyen, dış cephenin yarı yüksekliğinde duvara yapışık sütun (plastro)lar ve sütunlarla desteklenmiş bir revak olduğu düşünülmüştür. Pencerelerin konumu ve vaftiz kurnalı kuzeydoğu nişinin yüksekliği, bu savı yalanlar. Gömme sütunların varlığı, dönemin Suriye Bizans mimarisinde olduğu gibi belki de süs amaçlıydı. Bu etkinin başka bir göstergesi de, üç cepheyle pencerelerin kavislerinden geçen saraklardır.
Duvardaki oyuklar ısıtma sistemi olabilir
Ellerinize sağlık. Ama kilise resimlerinden belli taa o dönemde bile yıkılmak üzere bir yapı.
Evet bunları koyduk ki sonra bizim yıktığımızı söyleyip duruyorlar. Dinamitle patlattık diyen bile var yani.
😂😂😂@@OnurBenlivideolari.
Ya sen hakkını yiyorlar Sen gidip hollywood'da film çevirmen lazım ya😅😅😅
Bir bölümü şahsın arazisinde kalmış!!!😂 Soba borusu deliği! Taşlar ev temellerinde kullanılmak üzere alınmış! Kültürel miraslara sahip çıkma usulümüz...sadece bu değil, birçok örnek var böyle. Bu vatandaşın noksanlığı değil, gerekli kurumların duyarsızlığından kaynaklanan durum. Her eser geçmişten geleceğe mesaj veren bir kayıttır. Dikkate alınmıyorsa yıkılsa ne yıkılmasa ne ala.
Kilise belliki ortaçağ kilisesi birde tamam bu sefer Ermeni kilisesi demekten imtina etmemiş olmasi bir gelişme ama Ermeniler buraya 1878 den sonra gelmedi genede kayit altina almiş olmaniz güzel bir hareket emeğinize sağlik
Allah aşkına kilise nasıl şahıs arazisi olabilir!!! Kültür Bakanlığı uyuyor diyorlar da bence ölmüş
Şahış arazisi nasıl olur o yapıda bu devletin kurumlarının görevini yapmadığının kanıtı..
Oradaki kiliseler ermeni kiliseleri ve yazilarda ermenice tarihe kiymet vermeip isimler yazmalarinida kiniyorum yazacak yer bulamadiniz mi okumayi tercih edin mezara bile saygi yok yaziklar olsun