Hocam ayet ayet kelime kelime anlatıyorsunuz çok güzel yapıyorsunuz teşekkür ederim,rabbim razı olsun kanımca şöylede bir çalışma yapsanız bütün surelerde bize verilen mesaj ne mesela vıka suresinden anlamamız gereken nedir
Kendi kablarımız kadar karebe yakınlık ve Berk ibrikler olur kes kimse olur kendimize has amelin karşılığı main tatlı içecek maa vajiyden olursa ma’in inş
"Sahici söyleşide kişi partnerine doğru döner ve bütün hakikati ona ifade eder: Dolayısıyla bu, varlığın ona dönük bir hareketidir. Her konuşan, burada, hitap ettiği partner ya da partnerlerde, kişiye bağlı olan bu varoluşu görür. Görmek, bu bağlamda, konuşanın, o an kendisi için mümkün olduğu ölçüde, mevcut kılma çabasıdır [...] Ama konuşan kimse yalnızca bu şekilde mevcut olan kişiyi algılamakla kalmaz; onu partner olarak kabul eder, yani onaylamak kendisine düştüğü ölçüde, bu diğer varlığı onaylar. Onun varlığının diğer varlığa doğru bir şekilde hitap etmesini sağlayan hareket, bu onayı, bu kabulü içerir. Böyle bir doğrulama, doğaldır ki, bir rıza anlamına hiç gelmez; ama ötekinin karşısına ne gerekçe çıkarırsam çıkarayım, onu sahici partner olarak kabul ederek kişiliğine evet derim. Ayrıca, eğer sahici bir söyleşi meydana gelecekse, bu söyleşiye katılan herkes kendini katmalıdır. Bunun anlamı, öncelikle, ele alınan konu hakkında gerçekten düşündüğü şeyi söylemeye her durumda hazır olması gerektiğidir. [...] Buna karşılık, sahici söyleşinin kendini gösterebildiği büyük sadakat içinde, herhangi bir durumda söylemek zorunda olduğum şey zaten söylenmesi gereken şey niteliğindedir ve bunu engellememe, kendi içimde tutmama görevim vardır. [...] Sahiden içten gelen diyalojik sözün var olduğu yerde, tam bir açıkyüreklilikten yararlanarak bu sözü yerine getirmek gerekir. Açıkyüreklilik ise yerli yersiz söylevde bulunmanın tam tersidir. [...] Söylenmesi gereken sözler söylendiğinde meydana gelen etki fikri sahici söyleşi atmosferinde bile hüküm sürüyorsa, bu durumda yıkıcı olarak hareket edilir... Buna karşılık, söyleşi, kendi özünde, gerçekten birbirine dönük, çekincesizce görüş bildiren ve her türlü gösteriş iradesinden bağımsız partnerler arasında gerçekleştiğinde, onların ortaklığından, başka hiçbir yerde görülmeyecek kadar unutulmaz bir verimlilik doğar. Söz, derinliklerinde yakaladığı insanlar arasından her seferinde özlü olarak doğar ve temel bir ortak-mevcudiyet ile temel bir karşılıklılığın dinamizmini açar. Bu kavrayış gücüne kapıyı açan, insanlar-arasılıktır; yoksa kapalı kalır" (Martin Buber)
Be kardeşim! Nerden buldun bu deli saçması düşünceleri?Videoya yorum diye copy-past yaptığın bu anlamsız fikirlerin konuyla ilgisi yok.Kendi yorumun varsa onu yaz da faydalanalım.
Kur an ı ayetlerle ıspatlayarak anlatan aydınlatan hurafeler den arındıran hocalarımızdan Allah razı olsun nasıl bu günümüze taşımamız gerektiğini anlatan hocam minnettarım iyi ki varsınız Rabbim sizi korusun sizi takipteyim sizi dinledikçe yanlışlarımı görüyorum Allah razı olsun 🙏🙏🙏🙏🙏🙏🙏🙏
Kuranda yiyin icin israf etmeyin der mesela. yani once su icin demiyor yani icin demiyor. tam tersi once yiyin sonra icin oluyor sizin bakis acinizla bakarsak
6 месяцев назад
doğru önce su içmek mide asitini seyreltir. Ama bizim kastımız bu değil
Yani ben şunu anlayamadım sıralama olarak bakamayız. Diğer ayetlerde önce yiyin diyor sonra için. Mide rahatsızlıği olan biri olarak su bile içmeden yemeye çalışıyorum ben. Mesela önden çorba içmem. Ama sizin kastınız sadece su mu? Yani az bi su
Hocam selamun aleykum uzun zamandr yoktum. Ağzınıza sağlık. Konudan ayrı bir soru sormak istiyorm. Nette şu yorumu gördüm ne derece doğruluk payı var sizce. Hud 107 Onlar, gökler ve yerler durdukça orada ebedî olarak kalacaklardır. Ancak Rabbinin dilemesi başka. Şüphesiz Rabbin istediğini yapandır. Hud, 107 Burada belirtilen gök ve yerin, dünya hayatındaki gök ve yer olmadığını, İbrahim 48. ayette belirtildiği üzere, kıyametten sonra var edilen yeni yer ve gökler olduğunu hatırlatmak gerek. Bu ayette Allah, ebedilikle ilgili bir ifadeye daha yer vermiştir. ‘Gökler ve yerler durdukça’ diyerek, bu ebediliğin sınırlandırılabilir olduğunu ifade etmiştir. Ayrıca, ayette ‘Rabbinin dilemesi başka‘ diyerek, bu ebediliğin sınırlandırılmasının mümkün olduğu belirtilmiştir. Tabi bu ayete bakıp kesinlikle gökler ve yerler yok edilecektir, yani cehennem de yok edilecektir diyemeyiz. Ancak, böyle bir olasılığın var olduğunu söylemek için yeterli bir kanıtımız olduğunu söylemek mümkün.
4 года назад+2
Sonsuz olan sadece el-evvel ve el-ahir olan Alemlerin Rabbidir. Herşey fani sadece celal ve ikram sahibi baki
@ cehennem sadece allahın dilemesiyle son bulabilir yani? Yoksa günahkar müslümanlarda cehennemden kesin çıkar gibi bir hüküm yok? Sizde önceki videolarınızda buna değinmiştiniz. Sadece allah dilerse son bulur?
Âmin
Allah razı olsun Hoca'm.
Ağzına sağlık, Allah ilmini artırsın.
Her ayeti ne güzel anlaşılır ifade ettin.
Faydalandım, anladım, rahatladım.
Teşekkür ederim.
Güzel insan Allah cabanızı artırsın iyiki varsınız sizleri seviyoruz
Bakış açımızı geliştirdiğiniz ve kalıplaşmış fikirlerden uzak olduğunuz için size teşekkür ederim.
Allah razı olsun
Herzamankiki gibi harika anlatım tarzınıza hayranım Hocam.İnsan kendisini cennette hissediyor
İnşa Nisa - n ilk uyanış yeni yaratım önceki hayatın ahirde inşası
ALLAH razı olsun hocam
🌙,Alim,!ilim soran!
etek öpüp,ip tutan,
akşamları taş sayan
kanıklar,buradamısınız!.
👏 Allah CelleCellâlü zihin açıklığı,
afiyet,selâmetler versin. 😊 Amin.
Arş ını yani aşrını tam eden on numara beş yıldız mevzun ölçülü olur ödülü de cinsinden olur sırra sürura erer inş
Allah razı olsun hocam takipteyiz inşallah
Rabbin terbiyesinden geçme ‘ arab trb turabdan yaratıldıkya niyetlerden yaratım terbiye olamazsak beter olmak var dillerin tevhidi çok güzel..
Es Selam-ı Aleyküm..
Hüseyin bey, kanalınıza atıf yaparak videolarınızın bir kısmını kanalımızda paylaşabilir miyiz?
Hocam ayet ayet kelime kelime anlatıyorsunuz çok güzel yapıyorsunuz teşekkür ederim,rabbim razı olsun kanımca şöylede bir çalışma yapsanız bütün surelerde bize verilen mesaj ne mesela vıka suresinden anlamamız gereken nedir
Kendi kablarımız kadar karebe yakınlık ve Berk ibrikler olur kes kimse olur kendimize has amelin karşılığı main tatlı içecek maa vajiyden olursa ma’in inş
"Sahici söyleşide kişi partnerine doğru döner ve bütün hakikati ona ifade eder: Dolayısıyla bu, varlığın
ona dönük bir hareketidir. Her konuşan, burada, hitap ettiği partner ya da partnerlerde, kişiye bağlı olan
bu varoluşu görür. Görmek, bu bağlamda, konuşanın, o an kendisi için mümkün olduğu ölçüde, mevcut
kılma çabasıdır [...] Ama konuşan kimse yalnızca bu şekilde mevcut olan kişiyi algılamakla kalmaz; onu
partner olarak kabul eder, yani onaylamak kendisine düştüğü ölçüde, bu diğer varlığı onaylar. Onun
varlığının diğer varlığa doğru bir şekilde hitap etmesini sağlayan hareket, bu onayı, bu kabulü içerir.
Böyle bir doğrulama, doğaldır ki, bir rıza anlamına hiç gelmez; ama ötekinin karşısına ne gerekçe
çıkarırsam çıkarayım, onu sahici partner olarak kabul ederek kişiliğine evet derim.
Ayrıca, eğer sahici bir söyleşi meydana gelecekse, bu söyleşiye katılan herkes kendini katmalıdır.
Bunun anlamı, öncelikle, ele alınan konu hakkında gerçekten düşündüğü şeyi söylemeye her durumda hazır
olması gerektiğidir. [...] Buna karşılık, sahici söyleşinin kendini gösterebildiği büyük sadakat içinde,
herhangi bir durumda söylemek zorunda olduğum şey zaten söylenmesi gereken şey niteliğindedir ve bunu
engellememe, kendi içimde tutmama görevim vardır. [...] Sahiden içten gelen diyalojik sözün var olduğu
yerde, tam bir açıkyüreklilikten yararlanarak bu sözü yerine getirmek gerekir. Açıkyüreklilik ise yerli
yersiz söylevde bulunmanın tam tersidir. [...] Söylenmesi gereken sözler söylendiğinde meydana gelen
etki fikri sahici söyleşi atmosferinde bile hüküm sürüyorsa, bu durumda yıkıcı olarak hareket edilir...
Buna karşılık, söyleşi, kendi özünde, gerçekten birbirine dönük, çekincesizce görüş bildiren ve her türlü
gösteriş iradesinden bağımsız partnerler arasında gerçekleştiğinde, onların ortaklığından, başka hiçbir
yerde görülmeyecek kadar unutulmaz bir verimlilik doğar. Söz, derinliklerinde yakaladığı insanlar
arasından her seferinde özlü olarak doğar ve temel bir ortak-mevcudiyet ile temel bir karşılıklılığın
dinamizmini açar. Bu kavrayış gücüne kapıyı açan, insanlar-arasılıktır; yoksa kapalı kalır" (Martin
Buber)
Be kardeşim! Nerden buldun bu deli saçması düşünceleri?Videoya yorum diye copy-past yaptığın bu anlamsız fikirlerin konuyla ilgisi yok.Kendi yorumun varsa onu yaz da faydalanalım.
Konuyla alakası olmaz olur mu kanalı takip edişimin sebebini yazmıştım, okuduğum kitaptan alıntı yaptım.
Kur an ı ayetlerle ıspatlayarak anlatan aydınlatan hurafeler den arındıran hocalarımızdan Allah razı olsun nasıl bu günümüze taşımamız gerektiğini anlatan hocam minnettarım iyi ki varsınız Rabbim sizi korusun sizi takipteyim sizi dinledikçe yanlışlarımı görüyorum Allah razı olsun 🙏🙏🙏🙏🙏🙏🙏🙏
Selam hocam okuduğunuz tefsiri ogrene bilirmiyiz
kurandanhayata.com/TefsirOku.aspx
Kuranda yiyin icin israf etmeyin der mesela. yani once su icin demiyor yani icin demiyor. tam tersi once yiyin sonra icin oluyor sizin bakis acinizla bakarsak
doğru önce su içmek mide asitini seyreltir. Ama bizim kastımız bu değil
Yani ben şunu anlayamadım sıralama olarak bakamayız. Diğer ayetlerde önce yiyin diyor sonra için. Mide rahatsızlıği olan biri olarak su bile içmeden yemeye çalışıyorum ben. Mesela önden çorba içmem. Ama sizin kastınız sadece su mu? Yani az bi su
Kardeşim geçip durmayın artık
Hocam selamun aleykum uzun zamandr yoktum. Ağzınıza sağlık. Konudan ayrı bir soru sormak istiyorm. Nette şu yorumu gördüm ne derece doğruluk payı var sizce.
Hud 107
Onlar, gökler ve yerler durdukça orada ebedî olarak kalacaklardır. Ancak Rabbinin dilemesi başka. Şüphesiz Rabbin istediğini yapandır. Hud, 107
Burada belirtilen gök ve yerin, dünya hayatındaki gök ve yer olmadığını, İbrahim 48. ayette belirtildiği üzere, kıyametten sonra var edilen yeni yer ve gökler olduğunu hatırlatmak gerek.
Bu ayette Allah, ebedilikle ilgili bir ifadeye daha yer vermiştir. ‘Gökler ve yerler durdukça’ diyerek, bu ebediliğin sınırlandırılabilir olduğunu ifade etmiştir.
Ayrıca, ayette ‘Rabbinin dilemesi başka‘ diyerek, bu ebediliğin sınırlandırılmasının mümkün olduğu belirtilmiştir.
Tabi bu ayete bakıp kesinlikle gökler ve yerler yok edilecektir, yani cehennem de yok edilecektir diyemeyiz. Ancak, böyle bir olasılığın var olduğunu söylemek için yeterli bir kanıtımız olduğunu söylemek mümkün.
Sonsuz olan sadece el-evvel ve el-ahir olan Alemlerin Rabbidir. Herşey fani sadece celal ve ikram sahibi baki
@ cehennem sadece allahın dilemesiyle son bulabilir yani? Yoksa günahkar müslümanlarda cehennemden kesin çıkar gibi bir hüküm yok? Sizde önceki videolarınızda buna değinmiştiniz. Sadece allah dilerse son bulur?
Allah razı olsun
Allah razı olsun hocam.