Ufuk kızıla boyandığında, taşımakta zorlandağım yükün altında, bir an önce tapınağa dönmek için sabırsızlanmaya başlamıştım. Pazar yerinden ayrıldık. Otoban kenarında terk edilmiş, yıkık dökük bir binanın önünde oturup şoförün bizi almasını bekliyorduk. Ajahn Sutep yiyecek dolu heybeleri avuçlayarak gülümsedi. "Artık yeteri kadar yiyeceğimiz var." dedi. Ben de gülümsedim: "Evet, hem de en az üç gün yetecek kadar." "Tapınağın köpeklerini candan saymıyor musun?" dedi. "Saklayıp biriktirmeden, bulduğumuz kadar yemeliyiz. Aksi takdirde saklayıp biriktirdiklerimizin kölesi oluruz." Uzağa baktı: "Buda, ailesini ve ülkesini terk ettiğinde seninle aynı yaştaydı." dedi. Bakışlarını bana çevirdi: "Buda öğretisini, senin bu yaşta öğrenmeye karar vermen bir tesadüf değil." Saygıyla dinliyordum. "O, ıstırap ve tatminsizliğin olmadığı sonsuz bir hayat arzusu ile mutlak huzura ve dinginliğe erişmek için bir arayış yolculuğuna çıktı. Bir prensti, sarayın lüks yaşantısını ve ailesini arkasında bırakmıştı. Üstatları ve yol arkadaşlarıyla birlikte çileli yollarda perhizli yıllar geçirdi, fakat aradığını bulamamıştı. Yoluna yalnız devam etti ve bir gün Bodhi ağacının altında 'aydınlanmayı' yaşadı."dedi. Tapınağa dönüp heybelerdeki hazır yiyecekleri tabaklara yerleştirdiğimizde, saat yedi sularıydı. Kahvaltı masasına keşişlerle birlikte oturmaya yeltendiğim sırada, yaşlı keşiş tarafından uyarıldım. Tabağımı alıp odanın uzak bir köşesinde tek başıma kahvaltımı yaptım. Böylece keşişlerle aynı sofraya oturulmaması gerektiğini, kırıcı bir üslupla da olsa ilk günden öğrenmiş oldum. Öğleden sonra Ajahn Sutep ile ilk derse başladık. Dikdörtgen bir masada karşılıklı oturuyorduk. Önümde, seksen sayfalık, yeni alınmış çizgili bir defter vardı. "Yaz." dedi. "What is the meaning of life?" Yazdım. "Yarınki dersimize kadar bu sorunun cevabı üzerine düşün." dedi. İlk dersimizin bu kadar çabuk bitmesine şaşırmıştım. Sandalyeden kalkıp kapıya doğru yönelirken: "Ben bu soru üzerinde zamanında çok düşündüm." dedim. Ajahn Sutep istifini bozmadan önündeki kitapları karıştırıyordu. Gözlüğünü çıkardı. Gözlerini iyice küçülterek beni süzdü ve gözlüğü tuttuğu elini havaya kaldırarak: "Bunu biraz da bu tapınağın çatısı altında düşün." dedi. "Buda öğretisine göre bu sorunun cevabı var mı?" "Var, ama Buda bunun dil ve kavram aracılığıyla aktarılamayacağını söylemiştir." "Peki ben size bunun cevabını yarın nasıl aktaracağım?" Güldü. Gözleri iyice kaybolmuştu. "Senden soruyu cevaplamanı istemedim, yalnızca üzerinde düşünmeni istedim." Gözlüğünü geri taktı: "Sabırlı ol." diye devam etti. "Bir felsefe dersinde olmadığımızı, soru sorma ihtiyacının günden güne azaldığını fark ettikçe anlayacaksın. Çünkü Buda, hakikata sözcüklerle ve sorularla ulaşmadı. Sözcükler ve fikirler birer hapishanedir." İkindi sonrası, tapınağın bir köşesinde sızıp kalmıştım. Genzimi yakan keskin tütsü kokusuna uyandığımda, hava kararmıştı. Buda heykelinin önündeki kutudan bir tane mum alıp yaktım. O sırada ayaklarımın arasında kaçışan kocaman bir akrebi fark etmemle korku içinde yerimden sıçramam bir oldu. Elimden düşen mum sönmüş, içerisi tekrar karanlığa gömülmüştü. El yordamıyla dış kapıya ilerledim. Görünürde kimsecikler yoktu. Keşişler odalarına çekilmiş olmalıydı. Korulukta uyuklayan köpeklerle karşı karşıya geldim. Başlarını kaldırmış, kulaklarını dikmiş bana dikkat kesilmişlerdi. Gün içinde onlarla tanışmamış olsaydım, şüphesiz ortalığı çoktan ayağa kaldırmış olacaklardı. Ay ışığının vurduğu açık alana yöneldim. Gecenin sessizliğinde yankılanan canlıların sesi, bir senfoni orkestrasının ahenk içindeki çeşitliliğinden farksızdı. Uzak tepelere baktım, sanki kulakları sağır eden bunca senfonik gürültüyü koruyup beslemiyormuşçasına donuktu! Başımı kaldırdım, gök bakıyordu ve dolunay soluk kesiciydi; ilkel dönemlerin insanı olsaydım, etrafımda adak adayıp sığınacak ve hatta tapınacak ne kadar çok nesne vardı! Bilinç düzeyimiz arttıkça korkunç bir yalnızlığa gömülüyorduk... YAZI DİZİSİ, SONRAKİ PAYLAŞIMDA DEVAM EDECEK.
Yol kenarindaki zeytin ağacı yalnızlığı misali,herkesin yanından gelip geçtiği ama kimsenin gölgesinde soluklanip oturmadığı bir yalnizlik hali. İşte o zeytin ağaçlarının gölgesinde okudum yazdıklarını. Gözümün alabildiğince zeytin ağacı var burada, o kadar çoklar ki ama yine de yalnızlar. Aynı insanoglu gibi.
Hayatın anlamınin olması için bir amacının, amacının olması içinse bilincli bir varlığa ihtiyacı vardır. Arkasında bilinç yoksa amaç da anlam da yoktur.
Derviş, ruhunu özgürleştirmek için çıktığın bu serüvende yolun açık olsun. Bundan sonra sen "Özgür Ruh' sun" benim için. Kendine iyi bak. Sevgiler! ÖZGÜR RUH...
@Eldn hz. Ali'nin düşmanınızın dahi insan olduğunu unutmayınız sözünü mü duymadınız yoksa dilim kestikçe kılıcım kınından çıkmaz sözünü mü yoksa peygamberimizin engin merhametini mi duymadınız “Size kendi aranızdan öyle bir peygamber geldi ki sıkıntıya düşmeniz O’na çok ağır gelir. Kalbi sizin için titrer, müminlere karşı pek şefkatli ve merhametlidir” (Tevbe, 9) dinimiz islam "Muhakkak ki Allah adaleti, ihsanı, akrabaya karşı cömert olmayı emreder; hayâsızlığı, kötülüğü ve zorbalığı yasaklar. İşte Allah, aklınızı başınıza alasınız diye size böyle öğüt veriyor."(Nahl,90) muhabbetle...
Arkadaşın söylediği çoğu kelam deyiştir. Türkü daha farklıdır ki kendisi Alevi olmadığı halde böyle sevda beslemesi yüreğinin güzelliğini gösterir. En azından ben öyle görüyorum. Bence kelimeleri herkesin kafasına işlemesi lazım, o ayrılık herkese gelecek.
Yazik ki benim güzel ülkemde bu düsünceyi aşılayamayız. Nasıl felsefi insalcıl bir düsünce halbuki. Bunda ısrar ettiğinde ya komunist olursun, ya dinsiz olursun ya da ceddini inkar ediyor olursun.
Sercan Cantay : BEN Yinede denemeden usanmiyorum. Ailemde Alevi ve sünni var. Maalesef 2 taraf pek „insanlik milletim“, „dünya vatanim“ demiyor. Alevi tarafimiz biraz daha felsefeci. Sünni tarafimiz Daha uzak bu sözlere. Bende hep KÜÇÜK yastan beri ortadayim😇😇😇
Alevi olanlarin bu söyleme daha yakın olmaları zaten "hakikatçı ve hakkaniyetçi" gelenekleri olmasindan dolayidir. Sunni kesim ise üzülerek söylüyorumki ahiretçiliğe yatirim yaptiklarini beyan etseler de dünyevi varliklarla daha çok ilgilenirler. Kusura bakma ama alevi olan tarafini bu söyleme yaklastirabilirsin insana insan olduklari icin deger vermeyi ogretebilirsin ama sunni taraf icin maalesef :/
Bana kalırsa “köklerini kaybetmiş biri” değil, aksine köklerine çok sağlam biçimde yürüyen birisiniz. Size “zamane dervişi” diyorum. Ne büyük mutluluk aşkla, aşka yürümek. Hoş geldiniz, iyi ki geldiniz. Seyir defterinizi ciltler halinde okumak dileğiyle, yürüyüşünüzde sabır, aşk ve güzel insanlarla karşılaşmanızı dilerim. Varlığınıza şükürler olsun ❤️🙏🏾🦋
..."Yahut onların hali denizin karanlıklarına benzer ki, onu üst üste dalgalar örtmüş, dalgaları da bulutlar kaplamıştır. İşte üst üste binmiş karanlıklar... Öyle ki, elini uzatsa göremez. Eğer Allah bir kimseye nur vermemişse, artık onun için hiçbir nur yok demektir." Nur Suresi 40. Ayeti Kerime Meali
Sen guzel kalbin guzel turkulerin guzel helede her ulkeye ait giydigin kiyafetlerde sana bambaska bir guzellik katiyor Dervis Loudingirra Ozdemir sen birtanesin yolun acik olsun CAN
Bakıp cemali yare çağırırım dost dost.. Dil oldu pare pare çağırırım dost dost.. Mescitte meyhanede, hanede viranede, Kabede puthanede çağırırım dost dost..
Yol kenarindaki zeytin ağacı yalnızlığı misali,herkesin yanından gelip geçtiği ama kimsenin gölgesinde soluklanip oturmadığı bir yalnizlik hali. İşte o zeytin ağaçlarının gölgesinde okudum yazdıklarını. Gözümün alabildiğince zeytin ağacı var burada, o kadar çoklar ki ama yine de yalnızlar. Aynı insanoglu gibi.
İşın zor ama bir o kadar da güzel. Hak iyilerle karşılaştırsın. Dağdan, taştan, kurttan, kuştan her candan nasip alasın. Boz atlı hızır yoldaşın olsun. Allah, allah.
Senin bu yazilarini inanmayan bir insan olarak tabir olarak yurekten inaniyorumki simdi sana kusen senlen konusmayan butun akrabalarin okuyordur lodingorra gittigin yol her ne olursa olsun. inandigin veya inanmadigin sey ne olursa veya olmasin buyuk insansin seni cok seviyorum
Merhaba aziz dostum. Söylemiş olduğun deyiş nefes bizim Ocak Dede'lerimizden Merzifonlu Kul Fakir Ali Oymak dedeme aittir. Öncelikle emeğinize yüreğinize diline teline sağlık Allah sağlık sıhhat esenlikler versin. Çorum merkezden Saygılarımla selamlıyor hürmetler sunuyorum.
Yemin ederim ki gözyaşı kalmadı sesimizi duyurmak ülkemi ve milleti mize büyük bir hizmeti ve yüreğine sağlık afiyet olsun inşallah Allah yar ve yardımcın olsun
Sevgili hemşerim yüreğine sağlık, Evet bazen yürekteki yangını türküler söndürür ÇÜNKİ türküler yanmaz Konyadan selamlar değerli hemşerim bir konyalı olarak inanın sizin yüz ülkede yüz türkü çok ama çok anlamlı bir proje türkülerimizi dünyaya tanıtmak kültürümüzü yani bizi tanımak çok güzel bir emek Allaha emanet ol
@@gokhankaya470 dünya kimseye kalmıyor. Çirkinde güzelde ölüp gidiyor. Aslında hayat çok boş bugün varsın yarı yoksun. Aslında böyle şeyleri takmamak lazım
Istemem ayrılmak, senden sultanım. Ne çare ayrılık zamanı geldi. Bilemiyorum ayrılık acı veriyor. İstemezdim ama nedersin. Olanaklar... Çıkarma gönülden, dinim imanım Ne çare ayrılık zamanı Ey Ruhum, ben hakikati sende öğreniyorum. Dinim de sevgin üzere imanımda sevginle... (Beşeri Aşk)
Harikası n kardeşim ama bitmedi mı 100 ülke...seni sevenleri hasretinle yakma daha fazla...sevenlerini uzme onların senin üzerinde hakkı var bunu unutma... dilerim misafir olduğun bu topraklarda benliğini ait olduğu yeri ogrenirsin.. Nerden gelip nereye ait olduğunu..ne yapman gerektiğini...ve en önemlisi de islam dininin insanlara verdiği değeri.. islam dininin yuceligini güzelliğini akıl üstünlüğünü.akil sahipleri için bir kurtuluş olduğunu bu sayede belki yeniden degerlendirebilirsin..aile kavramının önemini.. . Yerleşik hayatın güzelliklerini daha iyi benimseyebilirsin... ne diyelim yolun açık olsun... Allah yardimcin olsun Allah'a emanet ol kardeşim
Seni tanımlayacak bir kelime bulamadım. İlk kez böyle sorgulayan birini görüyorum. Şahsen çok etkilendim. Çok şey yazmak istiyorum ama her yazacağım kelimenin bir sınırı olduğundan seni o sınırlar içinde tahlil etmek istemiyorum. Sadece seni dinliyorum, okuyorum. Sesin ve dinginliğin insana huzur veriyor. Düşüncelerin, yorumların çok farklı. Yaşa ve bizlere de yaşat.
Sazınla ,sözünle, özünle gittiğin yerlerde anadoluyu temsilinle çok güzel bir iş yapıyorsun. Sayende hem unutulmaya yüz tutmuş eserleri dinliyoruz eşsiz yorumundan, hem görmemizin belkide mümkün olmadığı yerleri görüyoruz sayende, hemde milletimizi ve ülkemizi değişik ve güzel bir yönü ile temsil ediyorsun. Eline, diline, gönlüne sağlık kardeşim. Allah yar ve yardımcın olsun.
İman yahut inanç içten gelen bir duygudur. ALLAH 'ın nasip etmesinden başka bu Dünyada göreceğim bir şey yoktur O murat ederse her şey olur dileğim duam o dur ki beni de ümmeti muhammedi de islam yolundan ayırmasın, yersiz yurtsuz umutsuz koymasın....
Yurdumun toprağının her her zerresinde ayrı bir hikaye her zerresinde ayrı bir yaşanmışlık var Üstadımın eline ağzına yüreğine salık yolu bahtı açık olsun Allah ayağına taş değdirmesin
Ağzına yüreğine sağlık Dedem Merzifon'lu Kulfakır (Ali Oymak) ın Deyişi. Güzel yorumunuz için teşekkürler. Çok uzaklarda dinlemek duygulandırdı. Yolunuz bahtınız açık olsun.
Sevgili Ahmet Oymak bu kelamın söz ve müziği babam Hacı Bayrak'a ait. Amasyalı Kul Fakır'a ait değil... Amasya'lı Kul Fakır (Ali Oymak) 1938 de hakka yürümüş! Oysa ki bu kelam (Dostun Gül Cemali) 19 Nisan 1996 da Ankara'daki evimizde derin bir muhabbetin ardından yazıldı. Bu eserdeki mahlas "Kul Fakiri", Ali Oymak dedenin mahlası ise "Kul FAKIR". NOT: Dedene ait Divan sende varsa, bu kelamın/deyişin orda kayıtlı olmadığını da göreceksin.
@@huseyinbayrak9077 sevgili kardeşim Dostum Gül Cemali söz Kulfakır dedeme ait olduğu, müzik Hacı Bayrama ait olduğu Kayıtlarımız da da mevcuttur. Selam ve saygılar. Eğer yanlışlık varsa tabiki düzeltilir.
Bizi. Kültürümüzü oralarda seslendirme ayrıca çok güzel diline yüreğine sağlık hayırlı bayramlar yolun açık oldun Allah yardımcın olsun harikasın kardeşim tebrikler oradaki halkada selam olsun
Sayın özdemir bütün söylediğiniz turkuleri begeni ile dinliyorum.öncwlikle Mevlamiz sizi korusun gezdiginiz ülkeleri sanki yaninizdaymişiz gibi hissettiriyorsunuz.Allah yolunuzu açık etsin.olurda birgun bu vatanımıza dönerseniz sizi misafir etmekten mutluluk duyarız kardeşim.fethiyeden kucak dolusu sevgiler selamlar.
Ne güzel bir insansın sen. Eline koluna ağzına sağlık. Anlattığın hikayeler inanılmaz, inanılmaz iyi. Seni takip eden kitle de ayrı bi kaliteli. Hepsinin yüreğine dokunuyorsun. Türkülerini dinledikçe, hikayelerini okudukça, yorumları okudukça bambaşka duygulara kapılıyorum. İnanılmaz uç.
@@mehmetkultekin6838 tdk ve vb. kaynaklara bakarak ne demek istediğimi anlayabilirsiniz... güzel insanın büyüklük ile eklemlenmesi veya bağdaştırmasını ilk kez sizden duymaktayım...kavram yanılgılatını en aşağı seviyeye indirmemiz gerekir...saygılar sevgiler
Dostun gül cemali cennettir bana Dostun gül cemali cennettir bana Ne çare ayrılık zamanı geldi Zamanı geldi İstemem ayrılmak senden sultanım Ne çare, ayrılık zamanı geldi İstemem ayrılmak senden sultanım Ne çare, ayrılık zamanı geldi İstemem ayrılmak senden sultanım İstemem ayrılmak senden sultanım Gül cemaline aşık ile nalânım Yar yar nalanım Çıkarma gönülden dinim, imanım Ne çare, ayrılık zamanı geldi Çıkarma gönülden dinim, imanım Ne çare, ayrılık zamanı geldi Kul fakirim, aşık aşka yanandır Kul fakirim, aşık aşka yanandır Hak erenler birbirine kanandır Yar yar kanandır Dosta doymak olmaz, kanan erkândır Ne çare, ayrılık zamanı geldi Dosta doymak olmaz, olmaz, kanan erkândır Ne çare, ayrılık zamanı geldi
Saklayıp biriktirdiklerimizin kölesi olduğumuz bu dünyada,kölesi olduğumuz şeyler için hergün daha fazla ve daha da fazla koştururken seni dinlemek,yazdıklarını okumak tatlı bir mola,kendimi dinleyebildiğim güzel bir durak oluyor. Yüreğine gönlüne sağlık üstad. Allah yolunu açık etsin.
Bu türküyü dinleyince aklıma seni namaza çağıran adamın hikâyesi geldi o adamın davetine icabet etmemiştin içten içe kızmıştım burda keşişlerin dini davetine ise sabahın erkeninden katılman da daha çok incitici olmuş. İyi birisin ama iyiliğin güzelliğin boşuna gitmesin inşaallah.
Budizmin kurucusu ve Budha olarak da anılan Siddhartha Gautama, öğretisini yaydığı yıllarda rahiplerine şöyle bir öykü anlatır; Genç yaşında dul kalan bir baba, yaşamını biricik oğluna adamıştı. Yavrusunu evde bırakıp köy dışına işe gittiği bir gün, haydutlar köyü bastılar, tüm evleri yaktılar ve küçük oğlunu kaçırdılar. Dönüşünde bir harabe yığınıyla karşılaşan baba, umutsuzca çocuğunu aradı. Dumanları tüten köyde bir çocuğun yanmış cesedini bulunca, oğlunun kalıntıları sandı. Usulünce bir cenaze töreni hazırladı, cesedi tamamen yaktı, külleri topladı ve bir torbaya doldurdu. Omuzuna astı ve hiç indirmedi. Bitmeyecek bir yasa girmişti. Artık gittiği her yere külleri koyduğu torbayı da götürüyordu. Oysa oğlu yaşıyordu ve bir gün haydutların elinden kaçmayı başardı. Günlerce yürüyerek köyün yolunu buldu. Bir gece geç vakit, babasının yıkılanın yerine yaptığı yeni evin kapısını çaldı. Baba sordu; - Kim o? - Benim, oğlun. Kapıyı aç baba! Oğlu sandığı çocuğun küllerini yanından hiç ayırmayan mutsuz baba, sefil biri kendisiyle alay ediyor, sandı. - Defol! diye bağırdı. Çocuğu defalarca kapıya vurdu ve babasını açmaya, kendisiyle konuşmaya çağırdı. Ama hep aynı yanıtı alıyordu; - Defoll!! Umudunu yitiren oğul, sonunda bir daha dönmemek üzere, gitti.. Budha Siddhartha, öyküyü bitirince başını önüne eğdi. Bir an sustu. Sonra başını kaldırıp rahiplerine baktı ve ağır ağır; - Eğer bir fikre, mutlak gerçekmiş gibi sarılırsanız, gerçeğin ta kendisi gelip kapınıza vurduğunda, o kapıyı açma ve gerçekle yüzleşme yeteneğiniz kalmaz...
@@Darkk_bluee Aslında bu hikayeyi paylaşmaktaki amacım, videonun, budizmin yeşerdiği topraklarda kaydedilmesi değil.. Seyyahımızın, ya da dervişmi desek bilemedim:) cocukluğundan bu yana benliğini saran, hatta oluşturan fikirden, yaşadığı yüzleşmeler neticesinde, ilmek ilmek vazgeçmesi ve kendi doğrusunu bulup yolunu çizmesi ile ilintili.. Yani son paragraf tam da anlatılmak istenen.. Aslında bu konuda onunla benzer bir noktadayım.. Ama ben sürekli kaçıyorum.. Araftayım..
Ufuk kızıla boyandığında, taşımakta zorlandağım yükün altında, bir an önce tapınağa dönmek için sabırsızlanmaya başlamıştım. Pazar yerinden ayrıldık. Otoban kenarında terk edilmiş, yıkık dökük bir binanın önünde oturup şoförün bizi almasını bekliyorduk.
Ajahn Sutep yiyecek dolu heybeleri avuçlayarak gülümsedi.
"Artık yeteri kadar yiyeceğimiz var." dedi.
Ben de gülümsedim:
"Evet, hem de en az üç gün yetecek kadar."
"Tapınağın köpeklerini candan saymıyor musun?" dedi.
"Saklayıp biriktirmeden, bulduğumuz kadar yemeliyiz. Aksi takdirde saklayıp biriktirdiklerimizin kölesi oluruz."
Uzağa baktı:
"Buda, ailesini ve ülkesini terk ettiğinde seninle aynı yaştaydı." dedi.
Bakışlarını bana çevirdi:
"Buda öğretisini, senin bu yaşta öğrenmeye karar vermen bir tesadüf değil."
Saygıyla dinliyordum.
"O, ıstırap ve tatminsizliğin olmadığı sonsuz bir hayat arzusu ile mutlak huzura ve dinginliğe erişmek için bir arayış yolculuğuna çıktı. Bir prensti, sarayın lüks yaşantısını ve ailesini arkasında bırakmıştı. Üstatları ve yol arkadaşlarıyla birlikte çileli yollarda perhizli yıllar geçirdi, fakat aradığını bulamamıştı. Yoluna yalnız devam etti ve bir gün Bodhi ağacının altında 'aydınlanmayı' yaşadı."dedi.
Tapınağa dönüp heybelerdeki hazır yiyecekleri tabaklara yerleştirdiğimizde, saat yedi sularıydı. Kahvaltı masasına keşişlerle birlikte oturmaya yeltendiğim sırada, yaşlı keşiş tarafından uyarıldım. Tabağımı alıp odanın uzak bir köşesinde tek başıma kahvaltımı yaptım. Böylece keşişlerle aynı sofraya oturulmaması gerektiğini, kırıcı bir üslupla da olsa ilk günden öğrenmiş oldum.
Öğleden sonra Ajahn Sutep ile ilk derse başladık. Dikdörtgen bir masada karşılıklı oturuyorduk. Önümde, seksen sayfalık, yeni alınmış çizgili bir defter vardı.
"Yaz." dedi.
"What is the meaning of life?"
Yazdım.
"Yarınki dersimize kadar bu sorunun cevabı üzerine düşün." dedi.
İlk dersimizin bu kadar çabuk bitmesine şaşırmıştım. Sandalyeden kalkıp kapıya doğru yönelirken:
"Ben bu soru üzerinde zamanında çok düşündüm." dedim.
Ajahn Sutep istifini bozmadan önündeki kitapları karıştırıyordu. Gözlüğünü çıkardı. Gözlerini iyice küçülterek beni süzdü ve gözlüğü tuttuğu elini havaya kaldırarak:
"Bunu biraz da bu tapınağın çatısı altında düşün." dedi.
"Buda öğretisine göre bu sorunun cevabı var mı?"
"Var, ama Buda bunun dil ve kavram aracılığıyla aktarılamayacağını söylemiştir."
"Peki ben size bunun cevabını yarın nasıl aktaracağım?"
Güldü. Gözleri iyice kaybolmuştu.
"Senden soruyu cevaplamanı istemedim, yalnızca üzerinde düşünmeni istedim."
Gözlüğünü geri taktı:
"Sabırlı ol." diye devam etti. "Bir felsefe dersinde olmadığımızı, soru sorma ihtiyacının günden güne azaldığını fark ettikçe anlayacaksın. Çünkü Buda, hakikata sözcüklerle ve sorularla ulaşmadı. Sözcükler ve fikirler birer hapishanedir."
İkindi sonrası, tapınağın bir köşesinde sızıp kalmıştım. Genzimi yakan keskin tütsü kokusuna uyandığımda, hava kararmıştı. Buda heykelinin önündeki kutudan bir tane mum alıp yaktım. O sırada ayaklarımın arasında kaçışan kocaman bir akrebi fark etmemle korku içinde yerimden sıçramam bir oldu. Elimden düşen mum sönmüş, içerisi tekrar karanlığa gömülmüştü. El yordamıyla dış kapıya ilerledim. Görünürde kimsecikler yoktu. Keşişler odalarına çekilmiş olmalıydı. Korulukta uyuklayan köpeklerle karşı karşıya geldim. Başlarını kaldırmış, kulaklarını dikmiş bana dikkat kesilmişlerdi. Gün içinde onlarla tanışmamış olsaydım, şüphesiz ortalığı çoktan ayağa kaldırmış olacaklardı.
Ay ışığının vurduğu açık alana yöneldim. Gecenin sessizliğinde yankılanan canlıların sesi, bir senfoni orkestrasının ahenk içindeki çeşitliliğinden farksızdı. Uzak tepelere baktım, sanki kulakları sağır eden bunca senfonik gürültüyü koruyup beslemiyormuşçasına donuktu! Başımı kaldırdım, gök bakıyordu ve dolunay soluk kesiciydi; ilkel dönemlerin insanı olsaydım, etrafımda adak adayıp sığınacak ve hatta tapınacak ne kadar çok nesne vardı! Bilinç düzeyimiz arttıkça korkunç bir yalnızlığa gömülüyorduk...
YAZI DİZİSİ, SONRAKİ PAYLAŞIMDA DEVAM EDECEK.
Ey üstad özletme kendini
Türkün ayrı bir güzel yazın ayrı bi güzel üstad yolun bahtın açık olsun.
Yol kenarindaki zeytin ağacı yalnızlığı misali,herkesin yanından gelip geçtiği ama kimsenin gölgesinde soluklanip oturmadığı bir yalnizlik hali. İşte o zeytin ağaçlarının gölgesinde okudum yazdıklarını. Gözümün alabildiğince zeytin ağacı var burada, o kadar çoklar ki ama yine de yalnızlar. Aynı insanoglu gibi.
Hayatın anlamınin olması için bir amacının, amacının olması içinse bilincli bir varlığa ihtiyacı vardır. Arkasında bilinç yoksa amaç da anlam da yoktur.
Derviş, ruhunu özgürleştirmek için çıktığın bu serüvende yolun açık olsun. Bundan sonra sen "Özgür Ruh' sun" benim için. Kendine iyi bak. Sevgiler! ÖZGÜR RUH...
Tek başına kültür ve turizm bakanlığından daha iyi tanıtıyorsun ülkemizi, türkülerimizi. Seni seviyoruz.
😊👏
Adını bile doğru yazamadığın bakanlığı aklınca eleştiren klavye delikanlısı, yürü be kim tutar seni !
@@feynmanxyz google a yaz bakalım ne çıkıyor karşına rahatsız :D
@Eldn hz. Ali'nin düşmanınızın dahi insan olduğunu unutmayınız sözünü mü duymadınız yoksa dilim kestikçe kılıcım kınından çıkmaz sözünü mü yoksa peygamberimizin engin merhametini mi duymadınız “Size kendi aranızdan öyle bir peygamber geldi ki sıkıntıya düşmeniz O’na çok ağır gelir. Kalbi sizin için titrer, müminlere karşı pek şefkatli ve merhametlidir” (Tevbe, 9) dinimiz islam "Muhakkak ki Allah adaleti, ihsanı, akrabaya karşı cömert olmayı emreder; hayâsızlığı, kötülüğü ve zorbalığı yasaklar. İşte Allah, aklınızı başınıza alasınız diye size böyle öğüt veriyor."(Nahl,90) muhabbetle...
Arkadaşın söylediği çoğu kelam deyiştir. Türkü daha farklıdır ki kendisi Alevi olmadığı halde böyle sevda beslemesi yüreğinin güzelliğini gösterir. En azından ben öyle görüyorum. Bence kelimeleri herkesin kafasına işlemesi lazım, o ayrılık herkese gelecek.
Mikrofon tutan buddistin anlamadigi bir kulture gostersiti saygi kadar huzur istiyorum
Prof Hüseyin uysal ı dinle sultanım
Benim söyleyeceklerimi iki kelime ile özetlemişsin ben sustum
Başka dinlere insanlara inançlara küfredenler yok olsun
O kadar saygılılar ki Arakan'da binlerce müslümanı canlı canlı yaktılar öyle değil mi.
" İnsanlık milletim, dünya vatanım" demiş Tevfik Fikret... Bu sözün beden bulmuş halisin güzel dost..
BENDE ÖYLE YASAMAYA CALISIYORUM,AMA BIRAKMIYORLAR ( ne alevisi, ne sünnisi=cünkü 2‘de var Ailemde)🙏🏽🍀
Yazik ki benim güzel ülkemde bu düsünceyi aşılayamayız. Nasıl felsefi insalcıl bir düsünce halbuki. Bunda ısrar ettiğinde ya komunist olursun, ya dinsiz olursun ya da ceddini inkar ediyor olursun.
Sercan Cantay : BEN Yinede denemeden usanmiyorum. Ailemde Alevi ve sünni var. Maalesef 2 taraf pek „insanlik milletim“, „dünya vatanim“ demiyor. Alevi tarafimiz biraz daha felsefeci. Sünni tarafimiz Daha uzak bu sözlere. Bende hep KÜÇÜK yastan beri ortadayim😇😇😇
Alevi olanlarin bu söyleme daha yakın olmaları zaten "hakikatçı ve hakkaniyetçi" gelenekleri olmasindan dolayidir. Sunni kesim ise üzülerek söylüyorumki ahiretçiliğe yatirim yaptiklarini beyan etseler de dünyevi varliklarla daha çok ilgilenirler. Kusura bakma ama alevi olan tarafini bu söyleme yaklastirabilirsin insana insan olduklari icin deger vermeyi ogretebilirsin ama sunni taraf icin maalesef :/
@@h.h.6998 Hızır yardımcın olsun, işin zor 🙏
Kültürümüzü dünyanın bir ucuna taşıyanlara selam olsun.
Sevmek bu kadar güzelse, kim bilir sevmeyi yaratan ne kadar güzeldir. Seviyoruz seni kardeşim ağzına sağlık.
*"Saklayıp biriktirmeden, bulduğumuz kadar yemeliyiz. Aksi takdirde saklayıp biriktirdiklerimizin kölesi oluruz."* ne hikmetli bir söz.
ama emek vermeden dilenerek hayatlarini sürdürüyorlarya zaten nefislerinin kölesi olmuslar
@@incircekirdegi2792 dilenerek kelimesi agir olmus. Adam turku soyluyor karsiliginda. Bedava konser ne guzel, emek var
Bana kalırsa “köklerini kaybetmiş biri” değil, aksine köklerine çok sağlam biçimde yürüyen birisiniz. Size “zamane dervişi” diyorum. Ne büyük mutluluk aşkla, aşka yürümek. Hoş geldiniz, iyi ki geldiniz. Seyir defterinizi ciltler halinde okumak dileğiyle, yürüyüşünüzde sabır, aşk ve güzel insanlarla karşılaşmanızı dilerim. Varlığınıza şükürler olsun ❤️🙏🏾🦋
Kararmış yüreğin hiç ışığı olmaz. Bilmezmisin ki türküler yanmaz! Yüreğine sağlık...👏👏
aynen
Helal bacıma aynen
..."Yahut onların hali denizin karanlıklarına benzer ki, onu üst üste dalgalar örtmüş, dalgaları da bulutlar kaplamıştır. İşte üst üste binmiş karanlıklar... Öyle ki, elini uzatsa göremez. Eğer Allah bir kimseye nur vermemişse, artık onun için hiçbir nur yok demektir." Nur Suresi 40. Ayeti Kerime Meali
Fatih Kısaparmak mı 🙄🤗
Biz sükutu taç ettik, yârin gönlü hoş olsun.
Sen guzel kalbin guzel turkulerin guzel helede her ulkeye ait giydigin kiyafetlerde sana bambaska bir guzellik katiyor Dervis Loudingirra Ozdemir sen birtanesin yolun acik olsun CAN
Kayserili olarak köylümüz Haci bayrak turkusu okudun için saygi duyuyorum birde buddıstlere soyledigin için cani gonulden tebrik ediyorum.
Bakıp cemali yare çağırırım dost dost.. Dil oldu pare pare çağırırım dost dost..
Mescitte meyhanede, hanede viranede, Kabede puthanede çağırırım dost dost..
Yol kenarindaki zeytin ağacı yalnızlığı misali,herkesin yanından gelip geçtiği ama kimsenin gölgesinde soluklanip oturmadığı bir yalnizlik hali. İşte o zeytin ağaçlarının gölgesinde okudum yazdıklarını. Gözümün alabildiğince zeytin ağacı var burada, o kadar çoklar ki ama yine de yalnızlar. Aynı insanoglu gibi.
nede güzel söylemişin ali kardeşim
Çok güzel yazı, eline sağlık.
@@ahmetsoy9686 eyvallah kardeşim, o senin güzelliğin.
@@TahaKayraKocabaş eyvallah dostum
Türkmenstandan çok selamlar bayraminiz mübarek olsun çok gözel iki dewlet bir millet
İşın zor ama bir o kadar da güzel. Hak iyilerle karşılaştırsın. Dağdan, taştan, kurttan, kuştan her candan nasip alasın. Boz atlı hızır yoldaşın olsun.
Allah, allah.
Böyle güzel bir adamın doğru yolda olmaması beni çok üzüyor. Yüreğine sağlık
Bu adam belki de "doğru yolda" olmadığı için bu kadar güzeldir.😉
@@gozdekonca4735 Bu yorumunuza katılmıyorum kişi insanlığı ile güzeldir benim belirtmek istediğim buydu. Ve kusursuz olan islamdır bunu unutmayın.
Sen üzülmeye devam et. Adam türkün özü türkileri dünYaya tanıtıyo bundan daha güzel ne olabilir
Senin bu yazilarini inanmayan bir insan olarak tabir olarak yurekten inaniyorumki simdi sana kusen senlen konusmayan butun akrabalarin okuyordur lodingorra gittigin yol her ne olursa olsun. inandigin veya inanmadigin sey ne olursa veya olmasin buyuk insansin seni cok seviyorum
Merhaba aziz dostum.
Söylemiş olduğun deyiş nefes bizim Ocak Dede'lerimizden Merzifonlu Kul Fakir Ali Oymak dedeme aittir.
Öncelikle emeğinize yüreğinize diline teline sağlık Allah sağlık sıhhat esenlikler versin.
Çorum merkezden Saygılarımla selamlıyor hürmetler sunuyorum.
Bizim tanimadigimiz bu dünyada ne zenginlikler varmis,
yolun acik olsun hocam... 🙏💖💖💖👍
❤️🎶👏👏👏
Rabbimin sana verdiği bu güzelliği değerlendiren özü güzel can.
Kültürümüze ,aramıza hoş geldin.
Daim olasın.😊❤✌👏🖐
Yemin ederim ki gözyaşı kalmadı sesimizi duyurmak ülkemi ve milleti mize büyük bir hizmeti ve yüreğine sağlık afiyet olsun inşallah Allah yar ve yardımcın olsun
Yine renkler güzel her şey güzel de keşiş amcanın kolu yorulmuştur 5 dk boyunca yazık
Sevgili hemşerim yüreğine sağlık,
Evet bazen yürekteki yangını türküler söndürür
ÇÜNKİ türküler yanmaz
Konyadan selamlar değerli hemşerim bir konyalı olarak inanın sizin yüz ülkede yüz türkü çok ama çok anlamlı bir proje türkülerimizi dünyaya tanıtmak kültürümüzü yani bizi tanımak çok güzel bir emek Allaha emanet ol
Adam... türküler ... Sessizlikte ses...karanlıkta ışık... Allah'a emanet ol selam ve dua ile hepimizin bayrami da mübarek ola...
Çok değerlisin çocuk...!
Gözlerinden öperim.
Şahanesin kardeşim. 3 günlük dünyayı istediğin şekilde yaşıyorsun. ve bence çok iyi yaşıyorsun. Sana imreniyorum.
Kardeşim, ben de senin gibi çirkin bir adamım ve bazen bu dışlanmışlıktan dolayı alıp başımı gitmek istiyorum. Kendimi ancak böyle bulabilirim
@@gokhankaya470 dünya kimseye kalmıyor. Çirkinde güzelde ölüp gidiyor. Aslında hayat çok boş bugün varsın yarı yoksun. Aslında böyle şeyleri takmamak lazım
Yine seçilmiş bir güzel deyiş..
Her birini ayrı bir zevkle dinliyoruz..
Yolun açık olsun..
Bayram bayram iyi geldi.
Paylaşımlar için minnettarım
Istemem ayrılmak, senden sultanım. Ne çare ayrılık zamanı geldi.
Bilemiyorum ayrılık acı veriyor. İstemezdim ama nedersin. Olanaklar...
Çıkarma gönülden, dinim imanım
Ne çare ayrılık zamanı
Ey Ruhum, ben hakikati sende öğreniyorum. Dinim de sevgin üzere imanımda sevginle...
(Beşeri Aşk)
Kul Fakir Ali dede 🤲 Merzifonuma selam olsun 🌹🌹🌹
Sivas İmranlıdan çok slm gönderiyorum Aydın Balıkesir.. Gerçekten seninle gurur duyuyoruz..eline diline sağlık ❤❤❤❤
Hak Yardimcin. Ali Rehberin. 12 Imamlar yoldasin olsun.
TÜRKİYEMİZ ADINA ÇOK BÜYÜK REKLAM.
Ah türkülerimiz ah güzel türkülerimiz😔
"Ne çare ayrılık zamanı geldi." Sende bir türkü söyle, ayrılığın da ilacı olsun.
Bu güzel günde yüzümü daha da çok güldür düğün için teşekkürler güzel insan
En sevdigim deyiş eline teline nefesine özüne sağlık aşkolsun genç Abdalim turbelere gidip dönerken ki ruh halim💔😭😭😭🙏🙏🙏🌹🌹🌹
yine bir muhteşem eser daha
İyi bayramlar, püsküllü nün yoldaşı🖐️🖐️
Şunu yurekten soyluyorum hocam keşke yanında bu yolculukta eşlik edebilseydim sana. İnan sadece eşyanı yükünü taşırdım yenede yanında olmak isterdim.
Süper bir yorum yüreğine sağlık kardeşim 🌺🌺🌺🌺🌺🌺🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹
Rabbim seni yolundan ayırmasın, hep dostlarıyla karşılaştırın . Seni gören islâmî bulsun ,Rabbim seni korusun
Ya çok güzelsin yolun qçık olsun huzur verıyorsun insana güzel türkümerimiz sende ayrı bir tat bulmus
Bir Kurban Bayramı daha , beklenen oldu ,yüreğine saglik
Harikası n kardeşim ama bitmedi mı 100 ülke...seni sevenleri hasretinle yakma daha fazla...sevenlerini uzme onların senin üzerinde hakkı var bunu unutma... dilerim misafir olduğun bu topraklarda benliğini ait olduğu yeri ogrenirsin..
Nerden gelip nereye ait olduğunu..ne yapman gerektiğini...ve en önemlisi de islam dininin insanlara verdiği değeri.. islam dininin yuceligini güzelliğini akıl üstünlüğünü.akil sahipleri için bir kurtuluş olduğunu bu sayede belki yeniden degerlendirebilirsin..aile kavramının önemini.. . Yerleşik hayatın güzelliklerini daha iyi benimseyebilirsin... ne diyelim yolun açık olsun... Allah yardimcin olsun Allah'a emanet ol kardeşim
Seni tanımlayacak bir kelime bulamadım. İlk kez böyle sorgulayan birini görüyorum. Şahsen çok etkilendim. Çok şey yazmak istiyorum ama her yazacağım kelimenin bir sınırı olduğundan seni o sınırlar içinde tahlil etmek istemiyorum. Sadece seni dinliyorum, okuyorum. Sesin ve dinginliğin insana huzur veriyor. Düşüncelerin, yorumların çok farklı. Yaşa ve bizlere de yaşat.
Ağzına diline sağlık oğlum seni çok seviyorum kendine iyi bak
Sazın sesini duyunca videodaki yerleri sanki kendi köyümmüş gibi hasretle izliyorum. Üstelik daha kendi köyümü bile görmedim. Çok enteresan.
Yine sağlam betimlemelerle karşı karşıyayız...
Hakikat'le🌱
Tesadüfen keşfettim . Ama dinlemekten kendimi alıkoyamıyorum . Güzel ses güzel yorum. Başarıların olsun umarım...
Dünyanın öbür ucundan bizlere yine ses verdin ,yine gönüllerdesin..Deyiste gerçekten iyi gitti.
çok yaşa var ol hep güzel kardeşim
Ağzına sağlık Harika... Türkülerimiz candır ve seni canı gönülden tebrik ederim... Selamlar saygılarımla ... 🙏🙏
Yüreğine sağlık kardeşim kadın başıma hep yapmak yaşamak istediğimdir Dünya’ ülkelerini milletlerini tanımak araştırmak
gönülden sevgiler...
Yaşadıgın güzelikleri bizimle paylaştığın icin tesekurler
Zerre yapmacık hareketin yok, popülerlik peşinde değilsin çok dogalsın kardeşim böyle devam et. RUclips'da tek takip ettiğim kişisin 😉
Dostum ülke olarak sana sahip çıkmalıyız ,yaptığın inanılmaz önemli bir olay tabii anlayana.
Yunus Emre'nin bir sözü aklıma geldi
Küçük insanlar dengini büyük insanlar kendini arar .her kimi arıyorsan bulursun inşallah .
buldu ve evlendi...
Bizi kendine bağımlı hale getirdin kardeşim çok yaşa.
Yolun açık olsun Erenler. Ayağına taş değmesin.
Çok güzel söylüyor ağzına yüreğine sağlık dinledikçe ağlıyorum göz yaşlarımı tutamıyorum
Sazınla ,sözünle, özünle gittiğin yerlerde anadoluyu temsilinle çok güzel bir iş yapıyorsun.
Sayende hem unutulmaya yüz tutmuş eserleri dinliyoruz eşsiz yorumundan, hem görmemizin belkide mümkün olmadığı yerleri görüyoruz sayende, hemde milletimizi ve ülkemizi değişik ve güzel bir yönü ile temsil ediyorsun.
Eline, diline, gönlüne sağlık kardeşim. Allah yar ve yardımcın olsun.
Yolun açık olsun, ağzına sağlık.. Arabamda dinlemek için liste yaptım senin türkülerden. İngiltere'den selamlar..
Eline yüreğine sağlık kardeşim.
İman yahut inanç içten gelen bir duygudur. ALLAH 'ın nasip etmesinden başka bu Dünyada göreceğim bir şey yoktur O murat ederse her şey olur dileğim duam o dur ki beni de ümmeti muhammedi de islam yolundan ayırmasın, yersiz yurtsuz umutsuz koymasın....
Yurdumun toprağının her her zerresinde ayrı bir hikaye her zerresinde ayrı bir yaşanmışlık var
Üstadımın eline ağzına yüreğine salık yolu bahtı açık olsun Allah ayağına taş değdirmesin
Yolun açık olsun ✋
Ağzına yüreğine sağlık Dedem Merzifon'lu Kulfakır (Ali Oymak) ın Deyişi. Güzel yorumunuz için teşekkürler. Çok uzaklarda dinlemek duygulandırdı. Yolunuz bahtınız açık olsun.
Hüüü gerçeklerin demine devranına hüü
Sevgili Ahmet Oymak bu kelamın söz ve müziği babam Hacı Bayrak'a ait. Amasyalı Kul Fakır'a ait değil... Amasya'lı Kul Fakır (Ali Oymak) 1938 de hakka yürümüş! Oysa ki bu kelam (Dostun Gül Cemali) 19 Nisan 1996 da Ankara'daki evimizde derin bir muhabbetin ardından yazıldı.
Bu eserdeki mahlas "Kul Fakiri",
Ali Oymak dedenin mahlası ise "Kul FAKIR".
NOT: Dedene ait Divan sende varsa, bu kelamın/deyişin orda kayıtlı olmadığını da göreceksin.
@@huseyinbayrak9077 sevgili kardeşim Dostum Gül Cemali söz Kulfakır dedeme ait olduğu, müzik Hacı Bayrama ait olduğu Kayıtlarımız da da mevcuttur. Selam ve saygılar. Eğer yanlışlık varsa tabiki düzeltilir.
@@huseyinbayrak9077 Babanız yaşayan bir ozan demek. Ne güzel... Hayattaysa selamet, değilse rahmet diliyorum.
@@emines1124 23 kasım 2005'te hakka uğurladık... Sizler sağ olun.
Bizi. Kültürümüzü oralarda seslendirme ayrıca çok güzel diline yüreğine sağlık hayırlı bayramlar yolun açık oldun Allah yardımcın olsun harikasın kardeşim tebrikler oradaki halkada selam olsun
Ne kadar kalp 💓 bıraksam yetersiz güzel insan yolun açık olsun
Sayın özdemir bütün söylediğiniz turkuleri begeni ile dinliyorum.öncwlikle Mevlamiz sizi korusun gezdiginiz ülkeleri sanki yaninizdaymişiz gibi hissettiriyorsunuz.Allah yolunuzu açık etsin.olurda birgun bu vatanımıza dönerseniz sizi misafir etmekten mutluluk duyarız kardeşim.fethiyeden kucak dolusu sevgiler selamlar.
Her gün bıkmadan usanmadan dinlediğim türkü . ağzına sağlık be abem
Ne güzel bir insansın sen. Eline koluna ağzına sağlık. Anlattığın hikayeler inanılmaz, inanılmaz iyi. Seni takip eden kitle de ayrı bi kaliteli. Hepsinin yüreğine dokunuyorsun. Türkülerini dinledikçe, hikayelerini okudukça, yorumları okudukça bambaşka duygulara kapılıyorum. İnanılmaz uç.
Helal olsun ağzına yüreğine sağlık.
Dün evime gelen Tayland'lı misafirim geldi aklıma.. 🌻
Ulviya'ya sevgiler ❤
Helal kardeş,yolun bahtın açık olsun👏🧿🇹🇷
Gözlerimiz yolda kalmıstı be üstat..
Şükür kavuşturana
Senin yeni videolarını anlam veremediğim bir sabırsızlıkla bekliyorum...
Sen büyük insansın dostum. Yolun ve bahtın açık olsun. 🙏🖐️
Büyük insan diye bir tabir yok... hem bilimsel olarak hem de dinsel olarak..
@@RonaIdinh0 güzel insan olsun ozaman
@@RonaIdinh0 Büyüğü siz nasıl anlıyorsunuz bilemem tabii. Benim büyükten kastım güzel insan demekti.
@@mehmetkultekin6838 tdk ve vb. kaynaklara bakarak ne demek istediğimi anlayabilirsiniz... güzel insanın büyüklük ile eklemlenmesi veya bağdaştırmasını ilk kez sizden duymaktayım...kavram yanılgılatını en aşağı seviyeye indirmemiz gerekir...saygılar sevgiler
@@chikoreko bu şekil tam yerinde olur...
Dostun gül cemali cennettir bana
Dostun gül cemali cennettir bana
Ne çare ayrılık zamanı geldi
Zamanı geldi
İstemem ayrılmak senden sultanım
Ne çare, ayrılık zamanı geldi
İstemem ayrılmak senden sultanım
Ne çare, ayrılık zamanı geldi
İstemem ayrılmak senden sultanım
İstemem ayrılmak senden sultanım
Gül cemaline aşık ile nalânım
Yar yar nalanım
Çıkarma gönülden dinim, imanım
Ne çare, ayrılık zamanı geldi
Çıkarma gönülden dinim, imanım
Ne çare, ayrılık zamanı geldi
Kul fakirim, aşık aşka yanandır
Kul fakirim, aşık aşka yanandır
Hak erenler birbirine kanandır
Yar yar kanandır
Dosta doymak olmaz, kanan erkândır
Ne çare, ayrılık zamanı geldi
Dosta doymak olmaz, olmaz, kanan erkândır
Ne çare, ayrılık zamanı geldi
Bana bütün duygu geçti.. helal olsun sana dilerim eğer bir şey arıyorsan bulursun.. ama iyi yoldasın hep kendin de ara.. sevgiyle kal...
Ben korede yaşıyorum inşallah birgün koreye gelirsin o güzel sesinle be sazınla inletiriz burayı gelirseniz mutlaka haberleşelim
Hocam, instagramdan özel yazsanız Loudingirra'ya görmüş olur. Çocukcağız bari Kore'de rahat etsin vesilenizle.
Insani başka diyarlara götürüyor dinlerken yüreğine sağlık.
Harikasın. Yolun hep açıp, şansın, kısmetin bol olsun güzel can.
Saklayıp biriktirdiklerimizin kölesi olduğumuz bu dünyada,kölesi olduğumuz şeyler için hergün daha fazla ve daha da fazla koştururken seni dinlemek,yazdıklarını okumak tatlı bir mola,kendimi dinleyebildiğim güzel bir durak oluyor. Yüreğine gönlüne sağlık üstad. Allah yolunu açık etsin.
Saza ne kadar hakimsin kardeşim muhteşem çalıyorsun teller konuşuyor Hızır yoldaşın olsun 🙏🙏🙏🙏
Yolun açık olsun. Türkülerimizi dünyaya tanıtıp paylaştığın için seni tebrik ediyorum.
Yolun açık olsun dost...
Bu türküyü dinleyince aklıma seni namaza çağıran adamın hikâyesi geldi o adamın davetine icabet etmemiştin içten içe kızmıştım burda keşişlerin dini davetine ise sabahın erkeninden katılman da daha çok incitici olmuş. İyi birisin ama iyiliğin güzelliğin boşuna gitmesin inşaallah.
Huzur kokuyor…
Oturduğum yerden göçüp gidiyorum
Uzaklara çok uzaklara
Kokusu siniyor 🪶🍂
İNSANLIK BİR BÜTÜN, EL OLMAZ.......
Hocam ne guzel is yapiyosun yuregine saglik. 😊 kemanci lazim mi. Ilk ucakla gelirim. 😀
Eyvallah Herkesin unutup terkettigi gönül yolunda yürüyen
Budizmin kurucusu ve Budha olarak da anılan Siddhartha Gautama, öğretisini yaydığı yıllarda rahiplerine şöyle bir öykü anlatır;
Genç yaşında dul kalan bir baba, yaşamını biricik oğluna adamıştı.
Yavrusunu evde bırakıp köy dışına işe gittiği bir gün, haydutlar köyü bastılar, tüm evleri yaktılar ve küçük oğlunu kaçırdılar.
Dönüşünde bir harabe yığınıyla karşılaşan baba, umutsuzca çocuğunu aradı. Dumanları tüten köyde bir çocuğun yanmış cesedini bulunca, oğlunun kalıntıları sandı. Usulünce bir cenaze töreni hazırladı, cesedi tamamen yaktı, külleri topladı ve bir torbaya doldurdu. Omuzuna astı ve hiç indirmedi.
Bitmeyecek bir yasa girmişti. Artık gittiği her yere külleri koyduğu torbayı da götürüyordu.
Oysa oğlu yaşıyordu ve bir gün haydutların elinden kaçmayı başardı. Günlerce yürüyerek köyün yolunu buldu. Bir gece geç vakit, babasının yıkılanın yerine yaptığı yeni evin kapısını çaldı. Baba sordu;
- Kim o?
- Benim, oğlun. Kapıyı aç baba!
Oğlu sandığı çocuğun küllerini yanından hiç ayırmayan mutsuz baba, sefil biri kendisiyle alay ediyor, sandı.
- Defol! diye bağırdı.
Çocuğu defalarca kapıya vurdu ve babasını açmaya, kendisiyle konuşmaya çağırdı. Ama hep aynı yanıtı alıyordu;
- Defoll!!
Umudunu yitiren oğul, sonunda bir daha dönmemek üzere, gitti..
Budha Siddhartha, öyküyü bitirince başını önüne eğdi. Bir an sustu. Sonra başını kaldırıp rahiplerine baktı ve ağır ağır;
- Eğer bir fikre, mutlak gerçekmiş gibi sarılırsanız, gerçeğin ta kendisi gelip kapınıza vurduğunda, o kapıyı açma ve gerçekle yüzleşme yeteneğiniz kalmaz...
çok güzel
@@h.h.6998 burdan çıkardığın anlam bu mu cidden yazık kafana
Bu güzel hikayeyi bizimle paylaştığın için teşekkürler sana.
@@Darkk_bluee
Aslında bu hikayeyi paylaşmaktaki amacım, videonun, budizmin yeşerdiği topraklarda kaydedilmesi değil.. Seyyahımızın, ya da dervişmi desek bilemedim:) cocukluğundan bu yana benliğini saran, hatta oluşturan fikirden, yaşadığı yüzleşmeler neticesinde, ilmek ilmek vazgeçmesi ve kendi doğrusunu bulup yolunu çizmesi ile ilintili.. Yani son paragraf tam da anlatılmak istenen.. Aslında bu konuda onunla benzer bir noktadayım.. Ama ben sürekli kaçıyorum.. Araftayım..
çok güzel
Allahın adamı sevgiler saygılar şükür tekrar kavuşturana❤️
muhteşsiniz ya cidden Gönül türkülerinizle bizi çok mutlu ediyorsunuz . Helal olsun
Eline diline sağlık ! Yapımda emeği geçenlere de teşekkürler 👏👏