Teknenin Ölümü - Melih Cevdet Anday
HTML-код
- Опубликовано: 13 сен 2017
- *Armand Amar - Inanna
**Marcus Larson - Night at Sea (1858)
Kara yakındı önce, hem çok yakın,
Elimi uzatsam tutardı.
Yıldızsız teknemdi inip çıkan gece,
Kurumuş gece, kum, kömür, arduvaz.
Kara yakındı önce, hem çok yakın,
Denizleyin inip çıkan önümde
Bir tanrının atardamarı.
Açtım, yorgundum ama uykum yoktu.
Günlerce yekesiz, yelkensiz
Ne de çok kuş takılmıştı ardımıza,
Ne çok harman gördüm köpükten beyaz...
Açtım, yorgundum ama uykum yoktu.
Güneşler hala sağımda solumda,
Sürer gibiydi açık deniz.
Deniz en ince hayvanı belleğin
Nerden kalktım, o rıhtım, o çan...
Bilmiyorum o gök kıyı nereye gitti.
Bir masal şebboyu çarmıhtaki yaz.
Deniz en ince hayvanı belleğin
Bir kuşluk vakti tanrının sevdiği
Görünür zaman yaratan.
Canlı mıydım?
O uğursuz kıyıda
Öldüğüm gün de bilemedim.
Hep o sallantı, o devinim, o avcıl
Bayrak, bir aş tenceresi, biraz küfür,
Karı kız öyküleri, sonra
Dipteki ölülerin fısıl fısıl
Konuşmalarını dinledim.
Doğdum mu? Nasıl? Belki bir tezlik
Yeli kımıldadı, kan gibi.
Ağaç ve kızak, demir, yağ, halat, katran,
Boya kutuları, sünger, tel ve gaz...
Derken gün kokulu yüreğimdi ilk
Yapının boş gömütünde dikili
Sabırsız kaburgama çarpan.
Ruh, şarabı gördü üzümden önce
Süt, kan olmak için devinir
Tohum bildi herkesten önce ekmeği
Gün, denizi salıvermeden batmaz.
Ruh, şarabı gördü üzümden önce
Ağaç ne diye kalktı çiçeklendi,
Denize inmesi nedendir?
Ah yalnızlığın gömük kapıları,
Aysız ayışığı gibiydim,
Geceleyin gece, gündüzleyin gün
Gibi suyun altınavuran yalaz.
Ah yalnızlığın gömük kapıları
Bir yağmuru dinlercesine bütün
Anları iç içe bilirim.
Bir tekne her zaman düşüncelidir.
Bizimle demirledi gece.
Karaya çıktı tayfalarım uykulu.
Pruvamda çok acayip bir yıldız
Konmak istercesine gider gelir,
Suları budanmış bir yolculuğu
Sürdürmek isterdi kendince.
Kara yakındı önce, ödağacı
Kokusu sarmıştı geceyi.
Ve bir kuş bağırdı çağırdı tepemde,
Fosforlu sesi kabarık ve ıssız.
Lale rengindeydi şimşeğin dalı,
Ve güneydoğunun yangını pembe
Nakışlı bir çanak gibiydi.
Unutmak istemiyorum bunları,
Göğün damarlarını gördüm,
Fırtına kırının yaban keçisini,
Koşar küpeşteme saçsız sakalsız...
Ağaç gibi yırtılan karanlığı,
Koca kulaklı lodosu, o fili,
Ah yay biçimdeydi ölüm.
Yalnızlıktır denizin tek yasası,
Aşkın altın yasasıdır o.
Bir gün kum uyanır, ay gıcırdarsa
Çalınırsa bir gün gömük kapımız
Kalamazsın sabaha inen suda,
Kalk kürek, yola düşmenin sırası
Aşkın altın yasasıdır o.
Kükürt rengindeki ağzı gecenin
Üfürdü huysuz karanlıkta
Sintineme düşçül bir ateşböceği
Kömürdüm, tahtaydım, kurumuş anız,
O böcek oldu yangını teknemin,
anladım kuşun, yıldızın gizini,
Başladım usuldan yanmaya.
Söndüremezdi kimse bu ateşi,
Kıyıdan kesilmiş sularda,
Kara hem yakındı şimdi, hem çok uzak
Bir yanyanaydım onunla, bir yalnız.
Devirdim bütün yüklediklerimi
Ve demiri uykuda bırakarak
Bindirdim eskil kayalara.
Parçalanıyordum kimse bilmeden,
Ateştim cevizin içinde,
Ve bir gece içinde bilmeden öldüm.
Ey gece, nereden yol bulacağız,
ey yaralı göğsüme düşen yelken,
Ya sen kürek, solmuş rüzgar gülüm,
Ya sen ne diyeceksin, söyle!
Deniz durdu, mumyası yıldızların
Erir gün görmüş kayalıkta,
Ve yürüdü sabah, denizin ineği.
Ölünce ne yapsak sabah oluruz...
Ah kara yakındı ve darmadağın
Kuşları durmuş zaman kadar eski,
Taşları hüzün olan kara.
Kopmuş uykunun iskeletiyim ben,
Artık yelin göğsü olamam.
Gördün mü ölümün gözündeki mor rengi,
Söyle, ölüp dirilen Tanrı, Temmuz,
Ay yapraklarının indiği bu dam,
Eski düşleri taşır mı yeniden,
Koca karınlı kuşlar gibi.
Bir yanda parçalanmış teknem durur,
Sert tütünüyle gün bir yanda.
Kara yakındı önce, hem çok yakındı,
Elimi uzatsam tutardı ama
Yalnızlıktır denizin tek yasası,
Bütün ölüler unutulur,
Yaşayanlar kalır tek başlarına.
Akşamleyin kaptan, birkaç gemici
Gelip dizildiler kıyıya.
Tutunacak bir tekne arar gibiydi
Ayağı kayan meltem ve cigara
İçerek konuştular gizli gizli,
Bense dalgın bakıyordum, boşuna
Koparılmış süsendim sanki.
Çalıştılar bir hafta, Ağustosun
Altısında bütün iş bitti.
Kesik baş çapa, iplerim, küreklerim
Kumsalda şaşkın bir yığındır şimdi.
Titrer el ayak, tüter ıslak odun,
Denizin uzaklardan getirdiği
Yabancı, anlamsız bir şeyim.
Tatlı bir dede sesi var bu adamda. Otur yanına öğütlerini dinle..
Melih Amca merhum babam Ziya Şav’ın en yakın arkadaşlarından olduğundan(40lı yıllarda Ankara’da tanışmışlar Orhan Veli’nin de ait olduğu Garip akımını başladığı zamanlar)yakından tanıdım. Harika bir kişilikti. Gece büyükler sohbete dalmışken ben yatağımdan kalkıp gidip onları gizlice dinlerdim. Dinlediğim şeylerin hiçbir kısmını anlamamama rağmen müthiş heyecan duyardım, çünkü büyük düşünürlerin huzurunda olduğumu hissederdim.
Sadece Melih Cevdet'in mi? Orhan Velinin, Mina Urganın'da yakın arkadaşı Ziya Şav. Hıfzı Topuz tanıştırmış kendilerini.
@@konferansalerts6664 evet. Mina teyzeyi de yakından tanıdım. Beni yaşamakta olduğum ABD’de New York’ta ziyaret edip kitabında konu etmişti, ona geldiğinde gezdirdiğim yerleri. Hıfzı Amca da babamın yakın arkadaşı idi. Birbirilerine takılmadan edemezlerdi.
nur icinde yatsin babaniz ve melih amca
Çok şanslın abi böylesi değerli isimleri tanıyıp sohbet etmiş o güzel duyguyu yaşamışsın saygılar sunarım vesselam☺️
Ah ne güzel! Gözlerimi kapatıp yazdıklarınızı hayal ettim. Kendimi sizin yerinize koyarak...
Yatmadan önce kaç defa dinledim bu şiiri bilmiyorum. "Denizin uzaklardan getirdiği Yabancı anlamsız bir şeyim." dizesiyle bir boşluğa düşüp uykuya dalıyorum. İnanılmaz bir şiir ve inanılmaz bir kalem Melih Cevdet Anday.
Ruh, şarabı gördü üzümden önce
Süt, kan olmak için devinir
Bu enstrümantal müziği şiirin arkasına koyan arkadaştan Allah razı olsun kardeş, ciğer miğer bırakmadınız.
"Parçalanıyordum kimse bilmeden
Ateştim cevizin içinde
Ve bir gece içinde bilmeden öldüm."
Uyumadan önce dinleyenleri görüp şaşırdım. Ben ilk dinleyişimde sonlara doğru kapıldığım duyguyla ağlamaktan olan uykumu da kaçırdım :)
yine bir İsmet Özel beklerken başka yerden vurdun hocam. selam olsun. eyvallah
Kuşları durmuş zaman kadar eski,
Taşları hüzün olan kara.
Kopmuş uykunun iskeletiyim ben,
Artık yelin göğsü olamam.
Bu gün doğum günü Bu mükemmel derin şiiri yazan güzel adamın İyi ki doğdun Melih Cevdet Anday
Bir saattir aralıksız dinliyorum. Şiir böyle bir şey olmalı işte.
Yol üstündeyim. Trabzondan dönüyorum. Herhangi bir taşın üzerinden yazıyorum. Ben yanlışım. Siz doğrusunuz. Haklısınız da! Yüzünüze yüzüm yok. Anam olmasa bitirirdim bu çileyi. Siz benim topraksız defnimsiniz. Dört defter doldurdum yokluğunuzda. Anlatamam anlatamam. Yangınlar, cehennem! An be an, gün be gün. Böyle lanet görülmedi...
gerçek şairi yeni öğreniyorum
Kalbim agridi dinlerken. Bazi seyler cidden cok buyulu, fazla derin, fazla dipsiz. Azicik ucundan anlasan birsey, hop baska bir boyuta gidiveriyor insan. Melih Cevdet Anday, huzurla uyu ve saygilar...babami kaybetmenin derin uzuntusunu ve bas edemedigim bir ozlemi yasarken, bu aralar film, kitap, muzik her seyde olum temasina dogru giderken, bu siir cok iyi oldu. Nokta gibi.
✌️
Bütün ölüler unutulur,
Yaşayanlar kalır tek başına...
İçim öyle ağlıyor ki gözyaşları çaresiz kalıyor serzenişime...
Lütfen daha fazla Melih Cevdet anday şiirleri gelsin. Uyku problemim çok fazlaydı bu adamin huzurlu sesiyle uyuyabiliyorum. Sesi şiirleri ve arkada çalınan güzel fonlar beni huzura veriyor. Teşekkür ederim
ben de böyleyim birhan keskin edip cansever de sarıyor öneririm
@@adararjen1506 birhan keskinin hangi metnini beğeniyorsunuz
@@miracdemir3002 taş parçaları efendim
Geç tanıştım ama olsun hiç birşey için geç değil derler beni böyle bir şair ile tanışma fırsatı sunan değerli ve özel arkadaşıma teşekkür ediyorum :)
Bu şiir beni uyutmuyor maalesef. Sadece bu şiiri dinlerken kalbimi acıtan cok seyin olduğunu fark ediyorum..
şiiri kitaptan takip edince bir iki mısra sonra düşünmeye başlıyorum ve sonrasında şiiri çoktan kaçırdığımı fark ediyorum. bazen metroda ineceğim duraktan bir iki durak sonra iniyorum, şiire dalıp kayboluyorum, yitiyorum.
Intiharı her yendiğimde hayata karşı yenilip bu şiirde buluşuyorum...
afferin len
Bir tekne kendi ölümünü ancak bu kadar güzel anlatabilirdi. "Denizin uzaklardan getirdiği yabancı, anlamsız bir şeyim"
Melih Cevdet'in seslendirmelerini bu kadar geç tanıdığım için yaşadığım pişmanlığı anlatamam. aman ya Rabbi, şiirde ve şairin sesinde kayboluyorum; diplere iniyorum...
Tekrar dinlemelisin belki de bu kayboluş kurtuluştur.
Bir teknenin ölümü hüzne boğar mı insanı
Şiir denen şey insanoğlunun en güzel icadı
dinleniyorum bu şiirde
Gemicileri ayrı bir yaralayan şiir
Ey gece nereden yol bulacağız
Ey yaralı göğsüme düşen yelken
Ya sen kürek, solmuş rüzgargülü
Ya sen ne diyeceksin söyle
Merhamet ne büyük yükmüş ya Rabbi!
Onca zaman tasarladım bu anı. Şimdi her şey olacağı gibi olurken ben tasarılarımın tutmasıyla değil dilimin tutulmasıyla var oluyorum. Konuşulması gereken anda dilsizleşirim. Halbuki baştan beri kördüm. Yoksa kendimi iyi bir hatip mi bilirim? Behey küheylan, yürü şimdi tırıs! Ne diyeceğim sana ben? Sen söyle. Sana kızgın değilim. Boş veya anlamsız veya sığ da bulmam şimdi. Hayır köhne değil. Ama çok düşündüm, çok istedim bana "ayaklarım donukladı gelgelelim, sağlığın yerinde mi?" deyişini. Cevaplar seçilmişe dolduğu gibi dolar zihnime ama ağzımdan çıkacak iki lakırdıdan acizim. Sana kızmıyorum. Sevmiyorum da diyemem kendime. Sana nasıl söylerim?
Seni affettim geliyor yüreğime. Yüreğime mi? Çığ gibi her şeyi kaldırıyor. Beni kaldırıyor mu?
Ebubekir gözlerimi acıtıyor. Yunus bağrımı çözer.
Sahi Rabbi, sahiden de ne zormuş affetmek!
Onca zaman Hükmün çevresinde döndüm. Hayır anlamayacağım. Teslim oldum.
Merhamet ne büyük yükmüş ya Rabbi!
"kara yakındı önce hem çok yakın
elimi uzatsam tutardı ama
yalnızlıktır denizin tek yasası"
Ölüm, asûde bahar ülkesidir bir rinde.....🥀
'anladım kuşun, yıldızın gizini
başladım usuldan yanmaya..'
Yalnızlığıma bir dost gibi konuşuyor bu şiir karşımda
şiir gönüllerin aynasıdır okuyan dinleyen kendisini kendi acısını görür şiir bu yüzden şiirdir acısı olmayan anlamaz duygu yolu gönlünden geçmeyen anlamaz yanlızlara bir hançer bir ışıktır yalnızlara umuttur yalnızlara yalnızım ama vardır gönlümde taşıdığım binbir derdin dermanını soruların cevabını hasretli aşıkların umudunu taşırım çünkü yalnızım...
Ey gece, nereden yol bulacağız
Twitterda biri önerdi koşup geldim
Yorumlari okuyunca şiir daha bir güzelleşiyor... Ne olurdu sanki herkes şiir dinlemeyi sevseydi.. Abartısız söylüyorum : şiir okuyan ve dinleyen insanlar bu dünyanın nadide kalbe sahip insanlaridir.
Ben hayatımda boyle güzel bir şiir duymadım
Onun süper şiiri ve onun süper okuyuşu. Ayrıca fonda çalan hafif müzik için teşekkürler, bangır bangır fon koymadığınız için.
Ah şu gömük kapılar ah..
Bütün ölüler unutulur,
Yaşayanlar kalır tek başlarına.
İşte hayat bundan ibaret !!!
Kaliteli bir iş yapıyorsunuz.
muazzamdı, tesekkürler birakmayın yaptiğınız bu isi çok güzel isler çıkiyor ortaya yeni siirler bekliyoruz
Teşekkürler, Melih Cevdet taçlandırdı geceyi...
“Bir tekne her zaman düşüncelidir”
çok güzel söyledi
Açtım, yorgundum ama uykum yoktu...
Kozmonota selamlar
hocam ağzınıza sağlık allahınıza ölürüm
صباح الخير والحب والامل والخيرالصفاء والنقاء والأمان والفرح والسعادة ودفء واللطف والحب والجمال والسرور بارايج الزهور الياسمين يمد قلبكم ورحكم بالصدق والايماني 🥰🥰🥰😍😍😍😍💚💚💚💚💞💞💞💞💞💞💞💞💞💓
Denizin uzaklardan getirdiği
Yabancı, anlamsız bir şeyim.
10 yıl önce ki aşkım seni hala unutamadım
Eline sağlık diğer çalışmalarını da bekliyoruz. :)
Bu şiir sevmemeye gayretlenildiğinde bile sevilmemek imkansızlığıyla tanınmalı
UNESCO'nun Courrier dergisi, 1971 yılında onu Cervantes, Dante, Tolstoy, Unamuno, Seferis ve Kawabata düzeyinde bir edebiyat adamı olarak gördüğünü açıklamıştır.
Ölüp dirilen Tanrı, Tamuz veya Tammuz . Bu Tanrı nın sevgili yada karısı İnanas (Sümerlerde) ile şiirde kullanılan Armand Amar ın "Inanna" parçası bir tesadüf mü acaba?
Ayrıntılara genelde dikkat ederim ama bunu bilmiyordum, tesadüf olmuş.
adam mitolojiye çok hakim.
Burası nasıl bir yer böyle
Buraya çok sık gelirim ve yorumunuzu görürüm. Aynı kelime benim de kafama takıldı. Geçenlerde Bulgakov'un Usta ve Margarita romanını okurken bu kelime açıklığa kavuştu.
"Tammus" bir Akdeniz medeniyeti olan Fenikelilerin tanrılarından biridir. Anday Usta'nın şiirdeki kullanımı ise tarihi ve bahsi geçen anın atmosferini anlatmak adına son derece manidardır.
@@nd00768 Fenike değil Sümer tanrısı diye biliyorum. Hatta tanrıça İnanna ve Temmuzun kavuşmasıyla Temmuz ayı başlar yaz gelir :)
Hiç sarılmadık birbirimize.
Kokun hiç üzerime sinmedi.
Hiç gelmedik göz göze.
Ya da hiç beklemedin beni bu şehrin her hangi bir yerinde.
Kahve içmedik mesela.
Ya da çay demlemedim sana.
Bir rakı masasında kadehlerimizi tokuşturmadık örneğin.
Göğsüne yatırmadın beni.
Ya da üşüyen ellerimi hiç ısıtmadın.
Parmakların parmaklarımın arasında gezmedik hiç seninle.
Ağlarken gözümden süzülen yaşları hiç silmedin örneğin.
Herhangi bir tartışma esnasında lafımı bölüp ‘seni seviyorum’ demedin.
Yalan söyledin her zaman.
Duyğusallığı oynayan
Beni kandırmağa çalışan
Kalbim gibi olmak isteyen biri sendin
ama unutdun ölülerin kalbe ihtiyacı yok...
hic anlamiyorum ama degisik hisler uyandiriyor ne bileyim
Ve bir gece içinde bilmeden öldüm.
Ey gece, nereden yol bulacağız
İsmet Özel, Melih Cevdet ve Bülent Parlak. Üç favorim.
Sadece, yalnızken. Ben bile yokum uzun zamandır
...
Yalnızlıktır denizin tek yasası,
Bütün ölüler unutulur,
Yaşayanlar kalır tek başlarına.
En sevdiğin şiirlerdendir .. sadece bu bile yeterli seni sevmeye 🧡
Ruhum parçalanıyo dinledikçe
Çok iyi olmuş farklı şairlerdende bekliyoruzz
Denizin uzaklardan getirdiği,yabancı anlamsız bir şeyim... MB
Denizin uzaklardan getirdiği
Yabancı, anlamsız bir şeyim..
"Gördün mü ölümün gözündeki mor rengi,
Söyle, ölüp dirilen Tanrı, Temmuz,
Ay yapraklarının indiği bu dam,
Eski düşleri taşır mı yeniden,"
Tammuz: inanışın kökü Sümerler’e dayanmaktadır. bitkilerin, ekinlerin ve doğanın tanrısıdır. aşk tanrıçası ‘İnnana’ ile evlenmiştir lakin evlilikleri kutsal değildir- kral düğüne gelmediği için kutsal kabul edilmemektedir-.
mor renk ise İnnanadan gelmektedir. şarkılarında kollarında ve vücudunun envai çeşit yerinde mor yakut ve gümüş bulunmaktadır.
Sümerler yıldızlarla haşır neşir olunca- ne zaman ekin ekeceklerini, ne zaman seyahat edeceklerini vs birçok işi yıldızlara bakarak hesaplarlar- artık tanrılar gökyüzüne çıkmışlardır. Önceden yaygın inanışa göre cennet, cehennem ve tanrılar yeryüzündeydi, hatta cennet Basra körfezinde bir adada bulunduğu söylenmekteydi. Tammuzda gökyüzüne çıkmıştır, temsil ettiği yıldız orion takım yıldızıdır.
ay yapraklarının indiği bu dam: tammuz ve inanna sümerde önemli bir yere sahiptirler. zigguratların çatı katı bu tanrılara ayrılmıştır.
üstada hayran olmamak elde değil...
ayddonnoovv maan
Bu şiir daha aşılmadı.
bu adam nasıl türk şiirinin zirvelerinden zikredilmeyor hâlâ
Garip denildi durdu çünkü, oysa garip geçici ve yenilikçi bir akımdı. Arkada bırakmak gerekirdi. Oktay Rifat ve Melih Cevdet ikinci yenilerden de çok iş yaptılar. Çok değersiz kaldılar. Garip, ikinci yeni ve ikinci yeni sonrası şiiri bu adamlara çok şey borçludur, Türk şiiri de öyle. Fakat kimse bilmez, garipçi der geçer. Yazık. Pablo Neruda'nın bile Nazım'dan sonra bir başka ozan daha buldum deyip övdüğü adamdır Melih Cevdet.
@@erhanboylu9197 yalnız ağam beni yargılama ama nazımın şair sayılmasına da aklım ermiyor da ermiyor. nicedir niyedir bilemiyorum.
@@muhammedsamilalbayrak4672 Şiir çok boyutludur, Nazım da bu boyutları iyi kavrayıp bir yumrukta harmanlamıştır, büyük bir ozandır bence. Ki bu yorumum da senin yorumun gibi kişiseldir. Yanlışı düzeltmeye çalışmıyorum beni yanlış anlamayın sakın, öyle ki ortada bir yanlış da göremiyorum.
@@erhanboylu9197 eyv reis beni zaten esasında extra masküleniszması rahatsız ediyor, oradan bür kabalığı yakalıyarak ataklanıyorum şiir şiir şair şair geliyor merraten eyv
Çok iyi... Teşekkürler.
Müzik tam oturmuş.
Bütün imgelere elektrik çarptı/Üzüm taneleri ard arda merdivene tırmanıyor/güneş kamyon lastiği yakarak uğurladı sabahı/ menteşeleri paslandı umut kapılarının/ tik taksız saatleri gıcırdamıyor çaresiz ayfonun/şarap deniz martı ve yelkeni mca yaladı /çomaklı şekerle saksaklanacak gayri en son şiir😊
🌹🌹🌹🌹💚🌹🌹💨💚🌹💨💚🌠💨🌹💚💨🌹💚🌠🌹💚💨🎑💚💨🌹🌠🎑💚🌳🎑🌠💚🌹💨🌠💚🌹💨🌠💚💨🌹💦💙🌹💦💙🌹💦💙🌹☝️🌹💚🌹💚🌹💚🌹💚🌹💚🌹💦🌹🌹💦💨🌹💦💨🌹💦💨🌹💦💨🌹💦💨🌹🌹🌹💨🌹💨🌹💨🌹💨Yüregine Emegine SAGLIK
22.01.2022
Denizden geldi :)✨
Harika bu dişsiz ağızlık
Kanaatimce aynı müziği farklı şiirlerde kullanmamalısınız. Şiir ile tercih ettiğiniz müzik bir eser oluyor. İyi ki varsınız, eserler için minnettarız.
Çok teşekkür ederim size,öyle sade ve içten :)
Tam uyurken, çarptın bizi kral.
Canlı mıydım?
O uğursuz kıyıda
Öldüğüm gün de bilemedim.
Kara yakındı önce, hem çok yakın,
Elimi uzatsam tutardı.
Ne güzel
Ölünce ne yapsak sabah oluruz
*kırk yl geçmiş sanki,
''ah anday'' diye seslenmiş sevdiği sanki;
yoksa başka nasıl yazılabilirdi bu şiir...
bildirim geldiği gibi koşanlar :)
Yalnızlıktır denizin tek yasası,
Aşkın altın yasasıdır o.
Bir gün kum uaynır, ay gıcırdarsa
Çalınırsa bir gün gömük kapımız
Kalamazsın sabaha inen suda,
Kalk kürek, yola düşmenin sırası
Aşkın altın yasasıdır o.
dalalım bu gece düşsel karanlık denizlere seviden önce.. ..
Melih baba yapıyorsun bu sporu helal olsun ssna
Bir tekne her zaman düşüncelidir
Kara yakındı önce hem çok yakın
Elimi uzatsam tutardı ama yalnızlıktır denizin tek yasası
"tutunacak bir tekne arar gibiydi ayağı kayan meltem bense dalgın bakıyordum "
canlı mıydım? o uğursuz kıyıda öldüğüm gün de bilemedim
parcalaniyordum kimse bilmeden
ah ölünce ne yapsak sabah pluruz
bu şiir benim ben bu şiirim, anlattıkları içimizden.
söylemedi beni daha önce beni benden tanıyan biri,
Açtım , yorgundum ama uykum yoktu.
Çok güzel şiir bence güzel şiir...
hocam yeni videolar bekliyoruz
Şiirin bana söylettikleri: "Kurduğum dostluklar da sahiciydi, olmayan düşmanlıklarım da..."
Denizin uzaklardan getirdiği
Yabancı, anlamsız birşeyim.
Öldüğüm gün bugün seni dinliyorum
Yaptığın iş saygıyı hak ediyor :) Umarım devam edersin.
İnsan: denizin uzaklardan getirdiği yabancı,anlamsız şey.
En vurucu cümle...
Yabancı anlamsız bir şey, hepimiz gibi
Elimi uzatsam tutardı.
Ben bu şiiri ezbere biliyorum !!!
Söyleyeceklerim bu kadar