Perde açılır. Muzip bir müzik çalar. Sahnede 3 sandalye ve bir sehpa vardır. Sahneye doktor ve hasta rolünde iki kişi girer ve otururlar. DOKTOR: Hoş geldiniz. Hastalar bütün sorulara aynı anda ve aynı hareketlerle cevap verirler. HASTALAR: Hoş bulduk. D: Nasılsınız? H: Eyvallah, D: Nedir şikâyetiniz? Birbirlerini göstererek, H: O! D: Anlamadım. Rahatsızlığınız nedir? H: Beni taklit ediyor. D: Hah! Kim taklit ediyor? H: O! D: Anlatamıyorum galiba. Kim kimi taklit ediyor? H: O beni. D: Beyefendi, neden anlamak istemiyorsunuz! Kim kimi taklit ediyor diyorum. H: Doktor Bey bakın, çok basit. Bu herif beni taklit etmeye başladı. Hala daha devam ediyor. D: Peki bu herif siz ilk nasıl taklit etmeye başladı? H: Bir partideydim. Yanıma yaklaştı ve beni taklit etmeye başladı. D: Konuşmanızı mı el hareketlerinizi mi? H: Her şeyi. Hapşuuu! Birbirlerine dönerek: Çok yaşa! Sen de gööörrrrr! D: Adınız nedir? H: Kamil. D: Nasıl yani adaş mısınız? H: Hayır! Bu herif kimdir, nedir, nerelidir, umrumda değil! Ama şu an bizde kalıyor. D: Peki hiç adını sormayı denediniz mi? H: Defalarcaaa… Ama konuşmuyor ki! Bakın şimdi (Birbirlerine dönerek) Birader ismin ne senin? (Birbirlerine boş boş bakarlar.) Bakın mal mal bakıyor. D: (Konuşarak ayağa kalkar ve seyircilere dönerek) Anlaşılan bu iş böyle olmayacak. Başka bir şey denemem lazım. Ne yapsak? Evet, buldum! Farklı bir metot deneyeceğim. Kısa ama etkili… Son teknoloji zaten ben icat ettim. O zamaaannn… Doktor hastalara dönerek onlara tik hareketi yapar. H: Oyyynama oğluuumm! D: Beyefendi bu hastalığın adı klasicus taklitus o ne yapıyorsa ben de onu yapıyorus hastalığı. H: Anlamadım! D: Yani sizin taklidiniz. D: Anladım! D: Yani sizin imitasyonunuz. H: Anladım! D: Yani sizin çakmanız. H: Anladım! D: Yani sizin yan sanayiniz. H: Anladım! D: Yani sizin kolpanız. H: Anladık la anladık! Kötü bir şey mi bari onu söyle? D: Yok efendim olur mu hiç öyle! Şöyle anlatayım, şöyle tersten bakıyorum da bu hastalık biraz komik gösteriyor sizi. Daha doğrusu biz ona sempatik diyelim. Şöyle bakıyorum da çok güzel bir çift olmuşsunuz bence. H: (Birbirlerine bakıp gülümseyerek) Ayyyyyyy şamşiiikkk! D: Evet, bahsettiğim tam olarak böyle bir şeydi. Şöyle anlatayım. Bu hastalık iki şekilde karşımıza çıkıyor: çoklu taklit, ikili taklit. Çoklu olana pek rastlamıyoruz. Genelde ikili olarak çıkıyor karşımıza. H: Peki bizimkisi hangisi? Çoklu mu ikili mi? D: Tabiki ikili efendim. Zaten çoklular en son 200 yıl önce falan Avusturalya’da görülmüş. Hem zaten sizinki çoklu olsaydı şimdiye kadar çoktaaannnn bulaşmış oluuuurrrduu. (Hepsi beraber) Noluyor doktor? Sanırım çoklu bir taklit hastalığıyla karşı karşıyayız. Aman Allah’ım ne olacak şimdi? D: Sakin olun. Soğukkanlılığımızı koruyalım. H: Eyvah, şimdi de sizi taklit etmeye başladı! Ya başkalarına da bulaşırsa… D: Endişelenmeyin. Hastalığın ilk evresindeyiz. Soruma cevap verin. Kaç gündür berabersiniz? H: Bu nasıl soru doktor? Sevgili falan değiliz biz. D: Ulan salak herif! Onu sormuyorum. Kaç gündür seni taklit ediyor? H: Heee o mu? 5 yıl falan… D: Neeee! Neden daha önce gelmedin? H: Ne bileyim? Bırakır gider dedim. Nereden bileyim bu kadar yanımda duracağını. Hep benim suçum heppp… (Hepsi aynı anda) Hayıırrr benim… Offf! Müzik çalar ve müzikle dans etmeye başlarlar. Müzik bitince yerlerine otururlar. Hepsi aynı anda: Taş, kağıt,makas. Ahhhhh! Çabuk pencereyi kapatın. Seyirciye bulaşmasın. Heyyyy! Kime diyorum? Offf! Ben kapatırım. Hapsşuuuu! Işıklar söner, perde kapanır.
Selamğn aleyküm merhaba. Çok güzel bir paylaşım sağolun.
Harika
Ses kaydını paylaşabilir misiniz okuma bayramında ben de yapmak istiyorum
metin ve ses kaydını eğer varsa paylaşabilir misiniz?
Perde açılır. Muzip bir müzik çalar. Sahnede 3 sandalye ve bir sehpa vardır. Sahneye doktor ve hasta rolünde iki kişi girer ve otururlar.
DOKTOR: Hoş geldiniz.
Hastalar bütün sorulara aynı anda ve aynı hareketlerle cevap verirler.
HASTALAR: Hoş bulduk.
D: Nasılsınız?
H: Eyvallah,
D: Nedir şikâyetiniz?
Birbirlerini göstererek,
H: O!
D: Anlamadım. Rahatsızlığınız nedir?
H: Beni taklit ediyor.
D: Hah! Kim taklit ediyor?
H: O!
D: Anlatamıyorum galiba. Kim kimi taklit ediyor?
H: O beni.
D: Beyefendi, neden anlamak istemiyorsunuz! Kim kimi taklit ediyor diyorum.
H: Doktor Bey bakın, çok basit. Bu herif beni taklit etmeye başladı. Hala daha devam ediyor.
D: Peki bu herif siz ilk nasıl taklit etmeye başladı?
H: Bir partideydim. Yanıma yaklaştı ve beni taklit etmeye başladı.
D: Konuşmanızı mı el hareketlerinizi mi?
H: Her şeyi. Hapşuuu! Birbirlerine dönerek: Çok yaşa! Sen de gööörrrrr!
D: Adınız nedir?
H: Kamil.
D: Nasıl yani adaş mısınız?
H: Hayır! Bu herif kimdir, nedir, nerelidir, umrumda değil! Ama şu an bizde kalıyor.
D: Peki hiç adını sormayı denediniz mi?
H: Defalarcaaa… Ama konuşmuyor ki! Bakın şimdi (Birbirlerine dönerek) Birader ismin ne senin?
(Birbirlerine boş boş bakarlar.) Bakın mal mal bakıyor.
D: (Konuşarak ayağa kalkar ve seyircilere dönerek) Anlaşılan bu iş böyle olmayacak. Başka bir şey denemem lazım. Ne yapsak? Evet, buldum! Farklı bir metot deneyeceğim. Kısa ama etkili… Son teknoloji zaten ben icat ettim. O zamaaannn…
Doktor hastalara dönerek onlara tik hareketi yapar.
H: Oyyynama oğluuumm!
D: Beyefendi bu hastalığın adı klasicus taklitus o ne yapıyorsa ben de onu yapıyorus hastalığı.
H: Anlamadım!
D: Yani sizin taklidiniz.
D: Anladım!
D: Yani sizin imitasyonunuz.
H: Anladım!
D: Yani sizin çakmanız.
H: Anladım!
D: Yani sizin yan sanayiniz.
H: Anladım!
D: Yani sizin kolpanız.
H: Anladık la anladık! Kötü bir şey mi bari onu söyle?
D: Yok efendim olur mu hiç öyle! Şöyle anlatayım, şöyle tersten bakıyorum da bu hastalık biraz komik gösteriyor sizi. Daha doğrusu biz ona sempatik diyelim. Şöyle bakıyorum da çok güzel bir çift olmuşsunuz bence.
H: (Birbirlerine bakıp gülümseyerek) Ayyyyyyy şamşiiikkk!
D: Evet, bahsettiğim tam olarak böyle bir şeydi. Şöyle anlatayım. Bu hastalık iki şekilde karşımıza çıkıyor: çoklu taklit, ikili taklit. Çoklu olana pek rastlamıyoruz. Genelde ikili olarak çıkıyor karşımıza.
H: Peki bizimkisi hangisi? Çoklu mu ikili mi?
D: Tabiki ikili efendim. Zaten çoklular en son 200 yıl önce falan Avusturalya’da görülmüş. Hem zaten sizinki çoklu olsaydı şimdiye kadar çoktaaannnn bulaşmış oluuuurrrduu.
(Hepsi beraber) Noluyor doktor? Sanırım çoklu bir taklit hastalığıyla karşı karşıyayız. Aman Allah’ım ne olacak şimdi?
D: Sakin olun. Soğukkanlılığımızı koruyalım.
H: Eyvah, şimdi de sizi taklit etmeye başladı! Ya başkalarına da bulaşırsa…
D: Endişelenmeyin. Hastalığın ilk evresindeyiz. Soruma cevap verin. Kaç gündür berabersiniz?
H: Bu nasıl soru doktor? Sevgili falan değiliz biz.
D: Ulan salak herif! Onu sormuyorum. Kaç gündür seni taklit ediyor?
H: Heee o mu? 5 yıl falan…
D: Neeee! Neden daha önce gelmedin?
H: Ne bileyim? Bırakır gider dedim. Nereden bileyim bu kadar yanımda duracağını. Hep benim suçum heppp…
(Hepsi aynı anda) Hayıırrr benim… Offf!
Müzik çalar ve müzikle dans etmeye başlarlar. Müzik bitince yerlerine otururlar. Hepsi aynı anda:
Taş, kağıt,makas. Ahhhhh! Çabuk pencereyi kapatın. Seyirciye bulaşmasın. Heyyyy! Kime diyorum? Offf! Ben kapatırım. Hapsşuuuu!
Işıklar söner, perde kapanır.
@@mehmetkerimbaran4083 çok teşekkür ederim