Kesinlikle “Meal” diye basılan bir kitapta, “aman insanlar yanlış anlar o yüzden ben maksadını yazayım” düşüncesine girilmeden metinler oluşturulmalı. Bir kişinin benim yerime (iyiliğime) düşünerek Kuranda birşeyleri açıklamaya çalışması gerçekten hakikati bulmayı zorlaştırıyor. Sadece bu yüzden Arapça öğrenmeye karar verdim. Aynı anda 10 farklı meal ve kelime çevirisi ile çalışmak daha zor. Bu konuyu gündem ettiğiniz için teşekkür ederim.
yorumsuz bir çeviri ne kadar müthiş olurdu ya... Kuranı okumuş kadar olurduk.. Çünkü şuan o kadar yorumlu çeviriler varki; okulu bırakıp arapça öğrenesim geliyor..
Türkçe (diyanet, elmalılı, ... vd) ve İngilizce meallerin hemen hemen tümünde aynı şekilde "kader" şeklinde tercüme yapılmış durumda. Bir tek rahmetli Reşat Nuri Öztürk hocanın meali sanırım tam ve olması gerektiği şekilde. Allah ondan razı olsun, rahmet eylesin. "...17.13. Her insanın uğursuzluk kuşunu onun boynuna takmışızdır. Kıyamet günü kendisine, önünde açılmış olarak bulacağı bir kitap çıkaracağız: 17.14."Oku kitabını! Bugün sana hesap sorucu olarak öz benliğin yeter." ...."
Kısa video, kısa periyot demek. Bence daha iyi olur. Konu ile ilgili olarak da kesinlikle katılıyorum. Bizim kendi yorumlarımız anlamamız açısından çok önemli
Abi bu ayeti ben de farketmiştim daha önce Edip'le Rashad'ın da yorum katarak çevirdiğini görünce şaşırmıştım, sağol, çok güzel video :) Selam ve sevgiyle.
Allah razı olsun Gürkan bey hem bu formatta hem de uzun formatınızla bol bol video yapsanız hiç de fena olmaz ... çok aydınlatıcı faydalı kolay anlaşılır ve insan fitratına uygun şeyler söylüyorsunuz ... Allahın önümüzdeki engelleri kaldırması için dua edeceğim ...
Çok teşekkür ederim emekleriniz için. Öğrenmeye o kadar açız ki, videoların daha uzun olması ( sizin için sakıncası yoksa) bizim dikkatimizi falan dağıtmıyor. Konu neyi gerektiriyorsa süreyi konuya göre ayarlamanız makul. Süre noktasında bizi değil konuyu düşünün. Tekrar kolay gelsin.
Gürkan abi, seni üslubunu, son zamanlardaki kaliteli içerik sunum ve videolarını çok beğeniyorum. Hatta senin videolarından Sela, Hadis, vs gibi konuları not defteri tutarak izliyorum. Ama son zamanlar 19 Videolarına denk geldim açıkçası 19 hakkında bugüne kadar tek duyduğum Tevbe suresi son 2 ayeti yok saydıkları. Buda bende sana karşı bir önyargı oluşturdu o yüzden 19 videolarını izlemeye başladım. Daha tamamlayamadım. İnşallah haklısındır 19 konuda gerçekten değerli birisin, 19 konusu aklıma yatmasa bile, seni 19 dışında sıkı takibe devam edeceğim. Allah razı olsun, bu kısa Videoların gayet güzel olmuş ama sanki çok kısa gibi geldi. En az 10 dk olsun bence. Allah'a emanet ol.
Biz tercüme istiyoruz yorumlu meal değil. Verin kaç anlama geliyorsa kelimenin anlamlarını ve çekilin kenera bizde anladığımızı yaşayalım. Yaşar Nuri Öztürk parantezsiz tek çeviridir. Elmalılıda öyle fakat ağır bir dil var. Kuran’ı hep çevirip hem okuyuan güzel insan Yaşar Nuri...!Yüce Allah din günü emeklerini boşa çıkarmaz inşşlah ( RUclips da kendi sesinden bütün çeviriyi dinlemek mümkün. Dostlar indirin okuyamıyorum diyenler dinlesin.
Aslında Edip'in çevirisi BAZI yerlerde bu alanda Yaşar Nuri'nin çevirisinden iyi. (Dikkat! BAZI yerlerde) Son zamanlarda şunu gördüm, artık YENİ bir bakış açısı ile ve ama kesinlikle BİLGİSAYAR destekli bir Türkçe çevirisi lazım. Bilgisayar destekli kısmı özellikle önemli. Maalesef Edip dahil hiçbir çevirmen bilgisayar kullanmayı bilmiyor, bu nedenle bunu yapacak donanımda değiller. (Kastettiğim bilgisayarda Word gibi programları kullanmak değil) Bu iş ancak bir sonraki kuşakta yapılabilir. O zamana kadar bize düşen şey şu: 1) Hangi çevirinin DİLİ hoşumuza gidiyorsa, bize kendini okutuyorsa onu okumalıyız. Kuran'ın temel mesajını almak için bu yeter de artar bile. 2) Gerçekten bu konuda derinleşmek istiyorsak, karşılaştırmalı çeviriler okuyup; kavramlar üzerine kafa patlatmalıyız.
Yaşar Nuri Hocanın çevirisinde de kuş ve uğursuzluk şeklinde geçmesi dikkat çekici ki zaten çevirinin en başında yorum ya da parantez içi açıklama yapmayacağını belirtmiş. Yani bu anlamda kendi çevirisinde tutarlı buluyorum. Allah rahmet eylesin..
Merhaba Gurkan Abi, Muhtesem bir is yaptiginizi dusunuyorum. Bilgini/calismalarini bizimle paylastigin icin tesekkur ediyorum. * Format cok iyi... Aciklamasi kisa olan bu tur konular icin daha cok video yapmaniz harika olur. * Size dua ediyorum...
Siyah fon daha estetik durmuş öncelikle onu söylemeliyim, ben beğendim. Kısa videolar da bence etkili olacaktır. Severek takip ediyorum Allah kolaylık versin
Kesinlikle haklısınız. Edip geleneğin çarpık kader anlayışını yıkmak adına bu ayeti bir fırsat bilmek istemiş. İyi niyetli olabilir ama yoruma kaçmış. Aslında "kuş'a " takılmamalıyız çünkü, ayetin ikinci kısmı önemli olan ve bilmemiz gereken.
Bence de çok doğru olan bir açıklamada bulundunuz. Kafam hep karışıktı ama hiç bu açıdan bakmamıştım. Sayenizde bakış açım değişti. Teşekkür ederim hocam. Lütfen Namaz konusunu sonuna kadar işleyin. O konuda çok ihtiyacım olacak size. Selam ve Sevgiyle.
konulari derinlemesine ele aldiginiz, ornekler getirdiginiz kismen uzun videolari daha faydali buluyorum. kanalinizdan cok istifade ettim. Allah sizden razi olsun.
5 лет назад+2
Kısa videolar daha iyi bence. Çünkü asıl anlatılmak istenen daha iyi vurgulanıyor.
Bu format ile, Kuran da mevcut olan bazı ayetler ( burada olduğu gibi Isra 17) hakkında "kısa bir bilgilendirme" sunumunun bu şekilde sunumunu takdiri şayan buluyorum. Öz de kısa fakat nitelik olarak çok boyutlu bir mesaja dikkat çekmişsiniz.
İsra 13 Ve her insanın boynuna bir kuş koyduk ve kıyamet günü ona bir kitap çıkaracağız. İlginç evet Mehmetokuyan İSRA13.:Her insanın uçup (gittiğini sandığı davranışlar)ını boynuna bağladık.* İnsan için kıyamet gününde, (önünde) açılmış bir kitap (amel defteri) çıkartacağız.
Bütün insanların kuşunu (kazandıkları ve kaybettikleri dereceleri) boynunda bağladık (boynuna astık). Ve kıyâmet günü ona, neşredilmiş kitabı (üç boyutlu olarak boşlukta oynayan hayat filmini) çıkarırız.
Ben artık sinir hastası olacam galiba bu çeviri yaptığını sanıp dar algıları ve yorumlarıyla Rabbin mesajına şekil verenlerden bıktık bu cürret gerçekten ilginç, temiz orjinal bir Kuran çevirisi yapmak çok mu zor ya Arapçayı mı öğrenmeye başlayalım yavaştan kelime neyse ver geç o müthiş zekani kendine sakla deme noktasına getirdiler artık İnşallah sen bir çeviri yaparsın Gürkan, selam :)
Dusnceninize yuzde yuz katiliyorum, ben beni yonlendirmelerini istmeyim Allah bana ne dediyse kendimce Allah'in bana izin verdigi kadarini anlayip kendimden mesul olmak istiyorum. Yalniz benim dikkatimi ceken bir sy var ki siz son ikidir izledigim videolarda sadec durm analizi yapiyorsunuz ve kendi fikrinizi beyan etmiyorsunz ben sizin fikrinizi de meraj ediyorum acikcasi. Bu arada evet kisa videolar vaktimiz dar oldugu vakitler icin cok mutlu edici oluyor. Emeginize saglik
Gürkan Bey, Kur'ana göre namaz video serisinde, lütfen en ufak bir ayrıntıyı atlamadan( rükü de ne söylenmeli; Ayet kanıtı, oturur iken ne okunmalı; Ayet kanıtı; ayakta iken ne okunmalı; Ayet kanıt (Elbette hepsi olmayabilir Kuran'da) ayrıntılı bir şekilde (Nisa, 103) video yapın ki, bazıları Kuran!a bakmaya başlasın... Teşekkürler... Geç olsun TAM olsun...
Bak güzel arkadaşım başta harika bir tespit yapmışsın ama sonra batırmışsın. Senden alıntılıyorum "Ayet kanıt (Elbette hepsi olmayabilir Kuran'da) ayrıntılı bir şekilde" ... demişsin. Pardon da neden hepsi ayrıntılı bir şekilde olmayabilirmiş? Kitap öyle demiyor! Kanıt mı istiyorsun, hemen vereyim: 6/38: Kitapta hiç bir şey eksik bırakılmamış 6/114: Kitap mufassal imiş yani ayrıntılı 18/54: Bütün meseleler ÖRNEKLERİ ile açıklanmış 16/89: Müjde olarak gelen bu kitabın içinde HER ŞEY BEYAN edilmiş 41/3: Ayetler tafsil edilmiş (fasıl fasıl açıklanmış) 15/1: Apaçık net imiş 27/1: Apaçık net imiş Daha yazayım mı? Bu kadar yeterli mi? Bu ayetlerin hiç birisi bana ait değil. Kitabı indiren merci böyle buyurmuş. O halde kitabı okuyan her hangi biri, bu ayetler ışığında sorduğun sorunun yanıtı ŞAK diye verebilmeli. Şimdi sana soruyorum: Eğer kitap iddia ettiği gibiyse senin bu soruyu en başta sormaman gerekmez miydi? Yahu bu kitap nasıl MUBİN (apaçık net) oluyor, sorduğumuz sorulara hiç de NET cevaplar alamıyoruz? Bana hangi cevabı kim verirse verin KİTAPTAN delilleri ile gösterip vermek zorunda. Yoksa Allah'ı yalancı çıkarmış olursunuz. Saygılar...
@@batu6742 Demekki bir önemi yok. Allahın huzurunda onunla nasıl iletişime geçeceğini sana bırakmış. bizden ruhbanlık istemiyor ama biz bakara suresindeki gibi " öküzü iyice açıklamasını istiyoruz" Sonra ezberden okurken bi bakıyoruz ki, aklımızdaki bir işi tamamlıyoruz, bi bakıyoruz bu ayki maaşı düşünüyoruz..." Ezberlerden kurtulun artık. Hud 87 Dediler ki: "Ey Şu'ayb! Atalarımızın kulluk ettiklerini bırakmamızı; mallarımızı, istediğimiz gibi kullanmaktan vazgeçmemizi senin SALATIN mı buyuruyor?" Oysa ki sen yumuşak huylu, aklı başında bir adamsın." Hud 87 "Salat" geleneksel anlayışa göre namaz ritüeli ise Hud a nasıl bir konuyu buyuruyor? Bırakın artık ruhbanlığı... Namaz (ritüel olan ve kuranda es-sallat/h olarak ay,güneş gibi vakitler ile geçen) Allah rızası için kılınmaz. Namaz ile erdemli insan olmak için motive olur, Alemlerin rabbi önünde eğilerek egonu bastırır, herseyini yaratana güvenir ve onu överek ( Övülenin takip etme psikolojisi) iyi işler yapacak motivasyon elde edersin. Kuranda benim anladığım kadarı ile Namaz bir tavsiyedir. Cezası yok, Kılmayana günah yok, kaç vakit kılacağın ile ilgili bir detay yok, nasıl kılacağın ile ilgili bir detay yok.. Eğer kılmadan da erdemli bir insan olacağını iddia ediyorsan bence kılmanada gerek yok... Allah bizim kılı kırk yararak kıldığımız namazımızla ilgilenmez. İki namaz arasında muhasebe yaparsın, erdemli bir insan olma yolunda yaptığını düşündüğün yanlışların ve hataların varsa bunun için pişman olur, birdahaki yapmamak için yeni bir başlangıç yaparsın. Allah bizim iki vakit arasında yaptıklarımız ile ilgilenir. Tavsiyedir. Vicdani muhasebe vaktidir. Geleneksel olarakta, adam tefecilik yapar, işçi hakkı yer, kamu malını zimmetine geçirir, yetim hakkı yer, sonra camiye koşup günahlarından arındığını zanneder, yaptıkları günahlara namazının kefil olacağını zanneder. Es-sallatı bırakın SALATA koşun.. Selam
@@gokhanyildiz2088 Neyin önemi yok? Hem Allaha inanacaksın, hem kitabına iman edeceksin ondan sonra da kitapta yazan ve yine kitapta karşılığı olması gereken ama olmayan şeylerle karşılaşınca "bir önemi yok olacak" öyle mi? Siz benim aklımla alay mı ediyorsunuz? Sizi bir sınava tabii tutsam ve elinize bir kaynak versem. Desem ki bunun tamamından sorumlusunuz. Ondan sonra da verdiğim kaynakta cevapları olmayan sorular sorsam hemen isyan edersiniz değil mi? Biraz tutarlı olun. Sizin kendinizce kitaptan neyi anladığınızın da bir önemi yok ayrıca. Kitap ne anlatmış ben ona bakarım. Bugün dünyanın farklı coğrafyalarında bu kitap farklı şekillerde yorumlanıp insanlara zulüm ediliyor. Neyin kafasını yaşıyorsunuz? Türkiye gibi laik bir ülkede yaşamasaydınız görürdüm ben o tatlı su müslümanlığınızı. Kitapta ne yazıyor ben onun metnine bakarım... Namazın cezası yok demişsiniz bakalım var mı yok mu? Müddessir 38 : Herkes kazandığına karşılık bir rehindir. Müddessir 39 : Ancak ahiret mutluluğuna eren kimseler başka. Müddessir 40-41-42 : Onlar cennetlerdedirler. Birbirlerine suçlular hakkında sorular sorarlar ve dönüp onlara şöyle derler: “Sizi Sekar’a (cehenneme) ne soktu?” Müddessir 43 : Onlar şöyle derler: “Biz namaz kılanlardan değildik.” ...Buraya yaptığım yorumlarda anlatmak istediğim şey kitabın kendi içindeki tutarsızlıkları ve kendine müslüman diyen milyonların bundan haberi olmamaları. Açınız kitabı dikkatli bir şekilde çapraz sorgulamalar yaparak okuyunuz. Ayetleri ayetler ile karşılaştırınız. Mesela 46/29 ve 30'u okuyalım. 46/29 Hani Kur’an’ı dinlemek üzere cinlerden bir grubu sana yöneltmiştik. Onlar, onun huzuruna gelince birbirlerine, “Susun!” dediler. Kur’an’ın okunması bitince de uyarıcı olarak kavimlerine döndüler. 46/30 Dediler ki: “Ey kavmimiz! Şüphesiz biz, Mûsâ’dan sonra indirilen, kendinden önceki kitapları doğrulayan, gerçeğe ve doğru yola ileten bir kitap dinledik.” Cinler kuran dinleyeceklermiş. Dinlemişler, sonra da kendi kavimlerine dönmüşler ve kavimlerine demişler ki: MUSADAN SONRA İNDİRİLEN bir kitap dinledik. Musadan sonra inen kitap hangisi? İncil mi Kuran mı? Daha da ilginci şudur ki, cinler kuran daha KİTAP HALİNE GELMEDEN kitap dinledik diyorlar. Artık mushaf içindeki kelimeleri manalandırırken iki kere düşünün. Örneğin 38/29'da sana kitabı ayetleri tedebbür edesin diye indirdik diyor. Peygamber de gidip halkına bu ayeti anlatıyor. Bir vatandaş da çıkıp şunu sormuyor mu " yahu elçi gelip bize ayetler söylüyorsun, bu ayetlerde bir kitaptan bahsediyorsun, kitap kitap diyip duruyorsun, ne kitabıdır bu, hangi kitaptan bahsediyorsun?" Eğer kuvvetli bir sorgulayıcı değilseniz kitabı alıp yavaşça yerine bırakın. Çünkü kitaba kitabın istediği şekilde yaklaşmıyorsunuz. Böylelikle de kitap kendi içindeki ilmi sizlere kapatıyor. 7/52: Ve lekad ci´nâhum bi kitâbin fassalnâhu alâ ilmin huden ve rahmeten li kavmin yu´minûn(yu´minûne). Bakınız 7/52'ye göre kitap bir İLİM ÜZERE AÇIKLANMIŞ. Nedir bu ilim? Saygılar...
@@batu6742 Kur'ân-ı Kerim'de "Kitap" Kavramı: Kitap "Ke-Te-Be" fiil kökünden türetilmiştir. Bu fiilin masdarı olan "el-ketb", deriyi deriye veya bir tabakayı diğer tabakaya iple bağlamak demektir. Bu manâda "ketebtii's-sekae torbayı bağladım" denilir. Terim olarak, "harfleri birbirine yazıyla bitiştirmek"manâsına gelir. Bu bağlamda,"harflerin sözle de birbirine bağlanması"na işaret eder. Bu bakımdan, ağızdan çıkan seslerin bir tertip halinde olması durumunda, bu seslere de "kitap" denilebilir, yazılması şart değildir. Onun için, Allah'ın Kelâmı'na bu manâda yazılı olmasa da "kitap" denilir. Çünkü, Kur'ân'da sürekli olarak geçen 'kitap' kelimesi, her zaman Kur'ân'ın yazılı şeklini ifade etmez; Allah'ın kelimelerinin bir düzen içinde birlik göstermesi, "yazma" demektir. Kâinat bütünüyle, Allah'ın, İlmindeki varlıklara Kader'in tecellisiyle şekil, zaman, görev... biçip, Kudreti'nin tecellisiyle de "ol" demesi neticesinde meydana gelen bir kelimeler bütünüdür. Bu manâda, kâinat bu kelimelerden oluşan bir kitap halini aldı. Kısaca, Allah'ın, ezelî İlminden meydana getirdiği Ana Kitap'ta hiç bir şey eksik bırakılmadı. (Aslında, kâinatın her an Allah tarafından yeniden veya sürekli yaratıldığı ve bu yaratmalar arasında bağ olduğu için bir devamlılık ortaya koyduğu bazı İslâm filozof ve ariflerince belirtilmiştir. Burada konunun anlaşılması için 'geçmiş zaman' kullandık, bunu 'geniş zaman'la da ifade ve her zamana teşmil edebiliriz. "Yeryüzünde yürüyen hiçbir hayvan ve iki kanadıyla uçan hiçbir kuş yoktur ki, sizin gibi bir ümmet olmasınlar. Biz Kitap'ta hiçbir şeyi eksik bırakmamışızdır." (En'am, 6/38) "Mutlaka O'nun bilgisiyle düşen bir yaprak, yerin karanlıklarındaki bir tanecik, yaş ve kuru hiçbir şey yoktur ki, apaçık bir Kitap'ta bulunmuş olmasın." (En'am, 6/59) Yaratılışla birlikte yazılan, hükmolunan her şey vakti gelince ortaya çıkar; kâinatın tümünde ne olup ne bitiyorsa, kesinlikle bu yazıya göre olup bitmektedir. "Yerde ve kendi öz nefislerinizde başınıza bir şey gelmesin ki, Biz onu yaratmadan önce, bir Kitapta bulunmuş olmasın."(Hadid, 57/22) Demek ki, Kitab'ın aslı, anası,kâinattaki her varlık ve meydana gelen her olayın Allah'ın İlm-i ezelîsindeki ilmî varlıklarından ibarettir. Kur'ân buna "Kitap, Ümmü'l-Kitap, Levh-i Mahfuz, İmam-ı Mübîn" gibi adlar verir ki, hemen hemen hepsi de aynı manâdadır. Kâinat, bu Kitab'ın açılmış şeklidir; her geçen an, bu Kitap'tan bir kelime daha ortaya çıkar. Allah, insanlık tarihi boyunca zaman zaman bu Kitab'ı, insanlar arasından seçtiği elçileri vasıtasıyla harflerden oluşan kelimeler, kelimelerden oluşan âyetler ve âyetlerden oluşan sureler halinde gayet toplu olarak insanlara göndermiştir. Bu manâda, Tevrat, İncil, Kur'ân gibi İlâhi Kitaplar kâinatın sayfalara sığdırılmış toplu bir açıklamasıdır denebilir. Kâinattaki her şey, olmuş olacak her olay bu kitaplarda da öz ve toplu olarak vardır. Şimdi, bu temel bilginin ışığında, Kitab'ın bu gerçek ve aslî manâsıyla ilgili olarak, diğer yan manâlarına da kısa bir göz atalım: 1. Kitap, yukarıda da belirttiğimiz gibi, yazılı sayfalar manâsına gelir: "Eğer sana kâğıt üzerine yazılı bir kitap indirmiş olsaydık da, onu elleriyle tutsalardı...''(En'am: 6/7) 2. Kitap, önce dileyip, sonra meydana getirme manâsını da ihtiva eder: "Allah, 'Ben ve elçilerim galip geleceğiz.' diye yazdı." (Mücadele, 58/21) 3. Kitap, "hükmetmek, farz kılmak"manâsına gelmektedir: "Yakınlığı olanlar (ülü'l-erham) Allah'ın Kitabı'nda birbirleri konusunda daha hak sahibidir."(Enfal, 8/75) "Üzerinize oruç yazıldı." (Bakara, 2/183) "Muhakkak namaz müminlerin üzerine vakitli olarak yazıldı."(Nisa, 4/103) 4. Kitap, "kılmak, arasına katmak"manâsındadır: "Bizi şahitlerden yaz." (Âl-i İmran, 3/53) 5. Kitap, "Allah tarafından gönderilmiş bir delil" manâsına da gelmektedir: "İnsanlardan, Allah hakkında hiç bir ilmi, hidayeti ve nur saçan bir kitap olmadığı halde mücadele eden vardır." (Hac, 22/8) 6. "Muhakkak onlardan bir grup vardır ki, Kitap'ta olmayan buseyi, siz Kitap'tan sunasınız diye dillerini Kitab'a eğip büker." (Âl-i İmran, 3/78). Bu âyette, birinci kitap, genel olarak Allah'ın Kitabı manâsındadır; yani, Levh-i Maflıuz, Ümmü'l-Kitap veya kâinat kitabı ya da Kur'ân, Tevrat ve İncil gibi İlâhî Kitap manâsındadır. İkinci kitap, âyet yahudilerle ilgili olduğu için Tevrat'ı kasdetmekte, yani, "aslında Tevrat'ta olmadığı hâlde"denmektedir. Üçüncü kitap ise, yahudilerin Allah'ın Kitabı ya da Tevrat yerine kendi elleriyle yazdıkları ve "Kitabı elleriyle yazanların vay haline." (Bakara, 2/79) âyetinde ve benzer daha başka âyetlerde anlatılan kitaptır. 7. Kitap, "yazma, yazışma, mektup"manâlarına da gelir: "Ellerinizin altında bulunanlardan yazışmayla (akd) yapmak isteyenlere, eğer kendilerinde bir hayır görürseniz yazışın." (Nur, 24/33) "Bu mektubumu götür." (Neml, 27/28) 8. Kitap, Allah'ın hükümlerinin, "ahkâm"in bütünü anlamında "Şeriat" demektir. 9. Kitabın bir önemli manâsı daha vardır ki, insanların dünya hayatındaki amellerinin yazılmasından oluşmaktadır. Kur'ân'da "Söylediklerini yazacağız."(Meryem, 19/79) ve "Onun için kıyamet günü bir kitap çıkarırız da 'oku kitabı'nı (deriz)." (İsrâ, 17/13-14) buyurulmaktadır. İnsanlar kitaplarını "Din Günü" dünya hayatındaki amellerine göre ya önlerinden ya sağlarından ya da sol ve arkalarından alacaklar ve öncüler, sağdakiler (Yemîn Ashabı) ve soldakiler (Şimal Ashabı) olmak üzere üçe ayrılacaklardır. "Hayır hayır, muhakkak fâcirlerin kitabı siccindedir. Bilir misin siccin nedir? Açık, sağlam, yanlışsız, belirgin, rakamlı bir kitaptır... Hayır hayır, muhakkak iyilerin (ebrâr) kitabı ılliyindedir. Bilir misin ılliyyîn nedir? Açık, sağlam, yanlışsız, belirgin, damgalı, rakamlı bir kitap" (Mutaffifîn, 83/7-9,18-19) âyetleri bu konuda gerçekten dikkat çekicidir. İnsanların dünya hayatında kazandıkları, bir kitap halinde onların Âhiret'teki yerlerini, makamlarını hazırlamakta ve meydana getirmektedir; ya kat kat derinlikler, ya da kat kat yükseklikler meydana getirmektedir sahipleri için. İnsanların her sözü ve her davranışı harf harf ve kelime kelime Âhiret'teki makamlarını 'yazmakta', inşa etmektedir. Kâinatı ve kâinattaki her türlü hadiseleri harfler ve kelimeler olarak ihtiva eden ve Allah'tan geldiği şekilde korunan son Kitap Kur'ân-ı Kerîm 'dir. Nitekim, Kur'ân'da 'Ana Kitab'ın Kur'ân'la eş manâda kullanıldığı âyetler çoktur: "Bu apaçık Kitabın ayetleridir; muhakkak onu Arapça Kur'ân olarak indirdik." (Yusuf, 12/1-2) "Bunlar Kur'an'ın ve apaçık Kitabın âyetleridir." (Neml, 27/1) Kur'ân'da 'apaçık kitap' olarak geçen kitap, genel manâsıyla Kitap'tır. Bu Kitap'tan Allah'ın murad buyurduğu bilgiye sahip olanlar, göz açıp kapayıncaya kadar yüzlerce kilometrelik bir uzaklıktan herhangi bir nesneyi getirebilirler. "Yanında Kitap'tan bir ilim bulunan kimse de 'Sen gözünü yummadan, ben onu sana getirebilirim.' dedi." (Neml, 27/40) İlâhî kitaplar insanlara yol göstericidir, öncüdür, rahmettir, iman edenler için hidayet kaynağıdır. İnsanların ihtilâf ettikleri her konuda hükmün kendilerine göre verilmesi için gönderilmişlerdir. "Mizan" ve "demir"(otorite)le birlikte insanların hayatını düzenlemek üzere gönderilmişlerdir. İnsanların karanlıklardan ışığa, zulümden adalete ulaşmaları için gönderilmişlerdir. (Bakara, 2/3; Hadid, 57/25; İbrahim, 14/1; Nahl, 16/64; Ahkaf, 46/12) Selam ve dua ile... Sorularla İslamiyet
@@ismailsezen5141 arkadaşım çok güzel kopyalayıp yapıştırmışsın tebrik ederim. Mushafta geçen KİTAB kelimesine hangi manayı verirsen ver önemli değil ama şunu söyleyemezsin: kitab şu manaya gelir, bu manaya da gelir, aynı zamanda şu da demektir, bu da demektir vs... Eğer böyle yaparsan 6/115' ihlal ediyorsun demektir. Aşağıda bir yerlerde yazdım bununla ilgili uzun uzun. Okursan ne demek istediğimi anlarsın. Bak şimdi ben de sana bir kitab tanımı vereyim: OKUNABİLİR HÜKMÜNDE OLAN HER ŞEY kitabdır. Buna eline aldığın mushaf dahil olduğu gibi bir meslek, bir doğa bilimi, bir insan, bir ideoloji de olabilir. Yani diyelim ki doktor olmak istiyorsun. Bu dakikadan itibaren doktorluk artık senin için KİTAB hükmündedir. Onu okuyacaksın ve içindeki öz manaya yani KURANA ulaşacaksın. Çünkü 56/77,78. Bir insanı anlamak mı istiyorsun, artık o insan senin için KİTAB dır. Onu okuyup içindeki doğru manayı bulacaksın. İşte bu kadar basit. Şimdi sana bir tespit sunayım... BAŞLIK: Hz. Muhammed Kendisine İndirilenler Hakkında Şüpheye Düşerse Ne Olur? O Peygamber, Hz. Muhammed ki (s.a.v); Alemlere rahmet olarak gönderilmiştir: Enbiya/107: Ve mâ erselnâke illâ rahmeten lil âlemîn Ve Biz seni, ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik. 1- Kendisine Dağları sorarlar - Ta-Ha Suresi 105. Ayet 2- Kadınların Adet Günleri Sorarlar - Bakara Suresi 222. Ayet 3- İçki ve Kumarı Sorarlar - Bakara Suresi 219. Ayet 4- Kıyamet Gününü Sorarlar - Araf Suresi 187. Ayet 5- Ruhun Sırrını Sorarlar - İsra Suresi 85. Ayet 6- Azabın Gerçekliğini Sorarlar - Yûnus Suresi 53. Ayet 7- Zülkarneyn'i Sorarlar - Kehf Suresi 83. Ayet 8- Hilalleri Sorarlar - Bakara Suresi 189. Ayet 9- Allah Yolunda Harcanacakları Sorarlar - Bakara Suresi 215. Ayet 10- Haram Aylarda Savaşı Sorarlar - Bakara Suresi 194. Ayet 11- Yetimleri Sorarlar - Bakara Suresi 220. Ayet 12- Ganimetlerin Paylaşımını Sorarlar - Enfal Suresi 1. Ayet 13- Neyin Helal Kılındığını Sorarlar - Maide Suresi 4. Ayet Görüldüğü üzere bir çok konu hakkında kendisine soru soruluyor ve Allah bu sorular karşısında nasıl cevaplar vermesi gerektiğini peygamberine bildiriyor. PEKİ, Ya Hz. Muhammed kendisine indirilen şeyler hakkında ŞÜPHEYE DÜŞERSE kime soracak? Cevap: Yunus 94'te. Fe in kunte fî şekkin mimmâ enzelnâ ileyke fes’elillezîne yakraûnel kitâbe min kablike, lekad câekel hakku min rabbike fe lâ tekûnenne minel mumterîn(mumterîne). Şayet sen, sana indirdiğimizden kuşkulanmakta isen, senden önce Kitab'ı okuyanlara sor. Yemin olsun, hak sana Rabbinden gelmiştir. O halde, sakın kuşkulananlardan olma! Şimdi "Bu Kitap Hangisi?" diye soralım: Elimizde bulunan MUSHAF olamayacağı açık, çünkü hem ayetler inerken daha kitap haline gelmemişti, hem de Hz. Muhammed'e inen Vahy'i ondan önce okuyan olamaz. O halde bahsedilen kitap Kuran'dan önce gelen kitaplardan biri ya da hepsi olacaktır. A) Daha Önceki Kitapların Tahrif Edildiğini Kabul Edersek; Tahrif edilen Kitap nasıl güvenilir kaynak olabilir? B) Daha Önceki Kitapların Tahrif Edilmediğini Kabul Edersek; O halde Kuran'a neden ihtiyaç hissedildi, diğer kitaplar eksik miydi? Bütün bunların dışında EN ÖNEMLİ AYRINTI ise; İndirdiği şeyler hakkında şüpheye düşmesi durumunda ALLAH, İLMİN MERKEZİ olarak kendisine değil de, daha önce Kitab'ı okumuş olanlara danışılmasını NASIL EMREDER? Yani Hz. Muhammed Allah tarafından kendisine inen vahiyde anlamadığı şeyler olursa bunu direkt Allah'a sormayacak. Din anlattığı muhataplarından daha önce Kitab'ı okumuş olanlara soracak ve onlardan öğrenme yoluna gidecek. Allah Peygamberini KÜÇÜK DÜŞÜRMÜYOR MU? Anlamadığın bir şey olursa bunu bana değil, daha önce Kitab'ı okumuş muhatabına sor diyor. Bu ne kadar mantıklı bir durumdur, böylesi bir peygambere insanlar neden inansınlar?
Kesinlikle katılıyorum. Mustafa İslamoğlu'nun meali bu konuda çok özgün... Yani kendi yorumu çok fazla... Oradan bi ayet okuduğum zaman muhakkak başka bir meale bakma ihtiyacı hissediyorum. Bunun yanında Edip Yüksel'in meali moda mod diyebileceğimiz bir tarzda çevrilmiş ve sistematik... Arapça bir kelime hep aynı Türkçe karışıklıkla çevriliyor bu da Arapça bilmeyen araştırmacılar için çok yararlı bir durum oluyor. Örneğin "rasul" kelimesi hep elçi çevriliyor. Ya da "essa'a " kelimesi Türkçe'de anlam kaymasına uğramış "kıyamet" diye değil "o saat" ya da "saat" diye çevrilmiş. Bu arada siyah fon çok güzel olmuş. Çok daha estetik duruyor.
Belli bir konu için kısa izah yetiyorsa kısa video daha güzel ve daha akılda kalıcı. Uzun süre video eklemediğinizde çalışmalarınızdan da mahrum kalmamış oluruz. Emeğinize sağlık.
Selam. Çabanızı takdir ediyorum. Emeğiniz için teşekkürler. Meal kelimesi zaten çeviri kelimesinden farklı olarak çevirmenin yorumlarının çeviriye yansıtılmasıyla oluşmuş eserler için kullanılmıştır. Eğer mütercim Kur'an'ı motamot ççevirdiğini iddia etseydi de bu ayette böyle bir çeviri yapsaydı bu eleştirel fikrinizde haklı olurdunuz ama çevirmenler zaten Kur'an'ı anladıkları gibi çevirdikleri için eserlerine meal deniyor. İnsanlar çabalamıyor ve araştırmıyor diye mealciyi suçlamak doğru olmaz. Eğer derinlemesine araştırma yapmak isteyen olursa zaten bu ayrıntıya dikkat eder. Yok derinlemesine araştırmıyorsa zaten okuduğu mealle yetinmek istiyordur ve ayetin üzerine uzun uzun düşünmek istemiyordur. Bu meali de istediği kişiyle paylaşır, paylaştığı kişi de araştırrmak isterse gider başka meallerden araştırır, internetten motamot çeviri yapar vs. Eğer siz motamot çevirinin insanların düşünmeleri için daha etkili olacağını düşünüyorsanız motamot Türkçe'ye çevirin Kur'an'ı, bir de sizin mealinizi okuyalım. Motamot çeviri yaparken çok zorlanacağınızı ve bazı ayetlerin anlamını kaybedeceğini zannediyorum. Allah yardım etsin. Selametle.
Selam gürkan bey cin varmıdır yokmu dur kuran cinlerden bahsederken neyi kastediyor .Bu konuda bir video yaparsanız sevinirim bu arada anlatım tarzınız gayet duru ve anlaşılır teşekkür ederim
Bence herkesin özgürlüğünü boynuna bağladık demek istemiş. Çünkü boyna bağlanan şeyler genellikle kölelik çağrışımı yapıyor bana. Kuş ise herhangi bir engelle karşılaşmadan gökyüzünde süzülebilir. Yani özgürlüğün boynunda bağlıdır bir bağ varsa da o senin elindedir mesajını aldım. Alt mesaj olarak da haksızlığa baş kaldır yada içinde bulunduğun zor durumlardan çıkmak için çabala tarzında yorumlar çıkarttım. Aslında kaderin çabana bağlıdır anlamıda çıkartabilirim üstte söylediklerimden sonra ancak bu cümleye tüm bu akıl yürütme sürecini gerçekleştirmeden varınca, hem anlamının farklı yerlere çekilebileceğini farkettim hemde bu şekilde çok ham olacağını düşündüm
"Kuşunu (veya uçanını)" diye parantez gerekebilir çeviri zorluğundan dolayı. Öncesine sonrasına bakınca anlaşılıyor zaten. Ben uçarak gelen amel defteri diye anlamıştım. Gürkan daha güzel ifade etti, uçup gittiğini sandığı amelleri diye. Ayette ne "kader" ne "çaba" anlamına çekilebilecek bir kelime var, uydurma çeviri onlar. Kendi anlayışını meale sokuşturma.
Yeni bir meal anlayışı getirmek istiyorum . Bir ayet moda mod çevrilir anlam açıksa diğer ayete geçilir , değil ise bu durumda ayet tekrar çevirmenin eklemeleriyle ifade edilir hatta bir ayeti 3 kere bile çevirebiliriz. Kapsamlı bir meal olur ama her iki yaklaşımada hizmet eder.
Sn Engin bu videonuzda sadece eleştri yapmışsınız 1.30 da zaten Kuşunu boynuna bağladık ifadesinin anlaşılmaz olduğunu izleyici üzerinden dolaylı anlatmışsınız kısaca bu videonuz izleyen açısından bir yarar sağlamıyor
Genel olarak bu yorumunuza katilsam da ilk defa Kuran'i okuyan birisi icin bire bir cevirinin haddinden fazla zorlayici olacagini ve kisiyi okumaktan alikoyacagini dusunuyorum. Bu tip durumlarda nasil olsa birden fazla ceviri mevcut oldugundan az da olsa boyle anlam ustunden cevirilerin olmasinin, fark yaratmasi ve merak uyandirmasi acisindan faydali olacagini saniyorum. Eger Edip Yuksel ve Mustafa Islamoglu bunu bu sekilde cevirmese karsilastirmada hep ayni sonucu gorup konuyu atlamak da mumkundu.
Bi ismi ALLAH.. Selam! Bir 'fikir' seninkisi, ve fikir; ne olmalı eksik ve ne de fazla, sahipken , en güzel "söz" e ALLAH! İçindesin bir 'çaba', rızası için "ALLAH,, bir 'ilham' ile bir 'akıl' aramaktasın 'lütuf'u 'hüküm' barındıran.. Bir 'an' -ki içinde, zaman eriyip gider, benzer 'ölüm'e tadı, gelince 'saat'i ulaşır sana da haberi.. !Eğer isen en öndeki, olacağım inşallah ardındaki, !eğer değil isen, arınmış nefs' ile olmalısın takip eden.. Selam..
Bu tip konularda kısa video iyi ancak bazı konular var ki 1000 yıllık kiri pası nasıl 5 dakikalık sadece anlatım olan videoda silinsin. Neticede bence format konuya göre güzel veya değil.
Şimdi size bir soru sorucam hep diyorsunuz çeviri sıkıntısı var bağlam sıkıntısı oluyor.Gayrimüslim biri dinleri araştırdığında size ulaşamadadı veya düzgün bir çevirisine ve reddeti bu insanın suçu ne?
furkan tuzlu bu hidayet konusu Allah insanın gönlüne hidayeti vermişse hiç bir şey geri alamaz örnek yusuf islam:ilk müslümanları tanısaydım asla islamı seçmezdim demiştir.
Bence yorumlar doğru ama dediğiniz daha doğru yani anlam verilip aşağısına yorum yapılması hem Kuran'ın o mecazi anlatımını belkide daha güzel görmemize fayda sağlar.
Herkes bireysel yargilanacaktir demek istiyor bir sonraki ayetlerde(14-15) zaten net bir sekilde bu anlasiliyor..Ama Gürkan Abinin demek istedigi cevirmenlerin algiyi daraltmalarinin yanlis oldugu..!
"Her insanın uçup gitti, unutuldu sandığı şeyleri kıyamette boynuna asarız."
tşk tşk tşk
Kesinlikle “Meal” diye basılan bir kitapta, “aman insanlar yanlış anlar o yüzden ben maksadını yazayım” düşüncesine girilmeden metinler oluşturulmalı. Bir kişinin benim yerime (iyiliğime) düşünerek Kuranda birşeyleri açıklamaya çalışması gerçekten hakikati bulmayı zorlaştırıyor. Sadece bu yüzden Arapça öğrenmeye karar verdim. Aynı anda 10 farklı meal ve kelime çevirisi ile çalışmak daha zor.
Bu konuyu gündem ettiğiniz için teşekkür ederim.
Arapça bilenler de tam anlayamıyor aslında
Namaz konusuna devam edecektiniz namaz videosu bekliyorduk
Kesinlikle haklısınız. Eleştirdiğiniz çeviri örneklerine edip yüksel ve reşat halifeyi eklemeniz de takdire şayan 👏
Çoook teşekkür ediyorum Gürkan. En büyük yaramıza dokunmuşsun.
Mükemmel bir anlatım, Allah razı olsun. mutlaka bütün kesimlere anlatmak lazım insanlar çoğu şeyin farkında değil özelikle okur yazarı olmayanlar.
Kısa kısa ancak çok daha fazla video gelirse izleyicilerin dikkatini daha uzun süre kanalımızdaki videolarda tutabilirsiniz.
Kesinlikle katılıyorum. Videolarınızın hepsini izlemek isterim ama genelde çok uzunlar :)
yorumsuz bir çeviri ne kadar müthiş olurdu ya... Kuranı okumuş kadar olurduk.. Çünkü şuan o kadar yorumlu çeviriler varki; okulu bırakıp arapça öğrenesim geliyor..
Güzel kardeşim okulu bırakmaya gerek yokki ! Azm edersen başarırsın. Şimdiden kolay gelsin.
Kısa kısa net ve güzel, düşündürten bilgiler. Teşekkürler, iyi çalışmalar.
tebrik ediyor ve hakkınızı veriyorum. bu ayeti çok defa duydum ama o kelimenin aslında kuş olduğunu ilk defa duyuyorum. sayenizde.
Mükemmel bir açıkla Yüreğinize sağlık
Videolarınız bizleri aydınlatıyor saygılılar
Tam olarak aynı görüşü düşünüyor, savunuyor ve öneriyorum.
Türkçe (diyanet, elmalılı, ... vd) ve İngilizce meallerin hemen hemen tümünde aynı şekilde "kader" şeklinde tercüme yapılmış durumda. Bir tek rahmetli Reşat Nuri Öztürk hocanın meali sanırım tam ve olması gerektiği şekilde. Allah ondan razı olsun, rahmet eylesin. "...17.13. Her insanın uğursuzluk kuşunu onun boynuna takmışızdır. Kıyamet günü kendisine, önünde açılmış olarak bulacağı bir kitap çıkaracağız:
17.14."Oku kitabını! Bugün sana hesap sorucu olarak öz benliğin yeter." ...."
Elmalılı orjinal mealde kader geçmez..kuş şeklinde cevirmis..
İyi ki Reşat Nuri güntekin dememişsln 😉 yaşar nuri dir o. Reşat Nuri değil. 😄😄
kısa video da çok anlamlı bence. dikkat dağılmadan izlenebilmesi açısından da uygun. emeğiniz için teşekkür ederiz.
dersteyim çıkınca dinleyeceğim inşallah.Allah razı olsun şimdiden
Abi bu stil çok güzel olmuş maşallah
Teşekkürler.👍
Iyi
Kesinlikle haklısınız. 2 yıldır bende böyle düşünüyorum.
Kısa video, kısa periyot demek. Bence daha iyi olur. Konu ile ilgili olarak da kesinlikle katılıyorum. Bizim kendi yorumlarımız anlamamız açısından çok önemli
Abi arayı açmayalım...
Daha sık vidyo yüklemen ve de herşeyin gönlünce olması dileğiyle hayırlı seneler.
Çok iyi format ve baya geliştirdin Gürkan Abi tebrik ederim. Çok iyi bir rol modelsin özellikle salat noktasında :)
Tebrik eder. Çalışmalarınızda başarılar dilerim.
Abi bu ayeti ben de farketmiştim daha önce Edip'le Rashad'ın da yorum katarak çevirdiğini görünce şaşırmıştım, sağol, çok güzel video :) Selam ve sevgiyle.
Kuş = Uğur, Şans
Herkesin şansını kendi seçimine bağlı kaldık.
Tsk ederiz çok guzel
Format bence gayet güzel, arka plan ve tişört ise gayet hoş olmuş.
Allah razı olsun Gürkan bey hem bu formatta hem de uzun formatınızla bol bol video yapsanız hiç de fena olmaz ... çok aydınlatıcı faydalı kolay anlaşılır ve insan fitratına uygun şeyler söylüyorsunuz ... Allahın önümüzdeki engelleri kaldırması için dua edeceğim ...
Kuran'da Namaz ile ilgili bir video bekliyorduk ...
Kısa kısa video olsun .Ama daha fazla video lütfen.Ayrıca bizleri aydınlattığınız için çok teşekkürler.😊😊
Emeğine sağlık abi. Kısa videolar daha hoş. Selâm
Çok teşekkür ederim emekleriniz için. Öğrenmeye o kadar açız ki, videoların daha uzun olması ( sizin için sakıncası yoksa) bizim dikkatimizi falan dağıtmıyor. Konu neyi gerektiriyorsa süreyi konuya göre ayarlamanız makul. Süre noktasında bizi değil konuyu düşünün. Tekrar kolay gelsin.
👍👍👍👍👍👍👍
Ayrıca Namaz videosu serisini bekliyoruz Sabırsızlıkla☺
Gürkan abi, seni üslubunu, son zamanlardaki kaliteli içerik sunum ve videolarını çok beğeniyorum. Hatta senin videolarından Sela, Hadis, vs gibi konuları not defteri tutarak izliyorum. Ama son zamanlar 19 Videolarına denk geldim açıkçası 19 hakkında bugüne kadar tek duyduğum Tevbe suresi son 2 ayeti yok saydıkları. Buda bende sana karşı bir önyargı oluşturdu o yüzden 19 videolarını izlemeye başladım. Daha tamamlayamadım. İnşallah haklısındır 19 konuda gerçekten değerli birisin, 19 konusu aklıma yatmasa bile, seni 19 dışında sıkı takibe devam edeceğim. Allah razı olsun, bu kısa Videoların gayet güzel olmuş ama sanki çok kısa gibi geldi. En az 10 dk olsun bence. Allah'a emanet ol.
Biz tercüme istiyoruz yorumlu meal değil. Verin kaç anlama geliyorsa kelimenin anlamlarını ve çekilin kenera bizde anladığımızı yaşayalım. Yaşar Nuri Öztürk parantezsiz tek çeviridir. Elmalılıda öyle fakat ağır bir dil var. Kuran’ı hep çevirip hem okuyuan güzel insan Yaşar Nuri...!Yüce Allah din günü emeklerini boşa çıkarmaz inşşlah ( RUclips da kendi sesinden bütün çeviriyi dinlemek mümkün. Dostlar indirin okuyamıyorum diyenler dinlesin.
Aslında Edip'in çevirisi BAZI yerlerde bu alanda Yaşar Nuri'nin çevirisinden iyi. (Dikkat! BAZI yerlerde)
Son zamanlarda şunu gördüm, artık YENİ bir bakış açısı ile ve ama kesinlikle BİLGİSAYAR destekli bir Türkçe çevirisi lazım. Bilgisayar destekli kısmı özellikle önemli. Maalesef Edip dahil hiçbir çevirmen bilgisayar kullanmayı bilmiyor, bu nedenle bunu yapacak donanımda değiller. (Kastettiğim bilgisayarda Word gibi programları kullanmak değil)
Bu iş ancak bir sonraki kuşakta yapılabilir. O zamana kadar bize düşen şey şu:
1) Hangi çevirinin DİLİ hoşumuza gidiyorsa, bize kendini okutuyorsa onu okumalıyız. Kuran'ın temel mesajını almak için bu yeter de artar bile.
2) Gerçekten bu konuda derinleşmek istiyorsak, karşılaştırmalı çeviriler okuyup; kavramlar üzerine kafa patlatmalıyız.
Gürkan bey, bu konuda başka örnekler varsa onları da paylaşın lütfen.
Yaşar Nuri Hocanın çevirisinde de kuş ve uğursuzluk şeklinde geçmesi dikkat çekici ki zaten çevirinin en başında yorum ya da parantez içi açıklama yapmayacağını belirtmiş. Yani bu anlamda kendi çevirisinde tutarlı buluyorum. Allah rahmet eylesin..
Kısa videolar yerine göre çok iyi oluyor; konunun özünü anlamak ya da o konuya merak uyandırmak için işe yarar diye düşünüyorum. İyi çalışmalar.
Merhaba Gurkan Abi,
Muhtesem bir is yaptiginizi dusunuyorum.
Bilgini/calismalarini bizimle paylastigin icin tesekkur ediyorum.
*
Format cok iyi... Aciklamasi kisa olan bu tur konular icin daha cok video yapmaniz harika olur.
*
Size dua ediyorum...
Siyah fon daha estetik durmuş öncelikle onu söylemeliyim, ben beğendim. Kısa videolar da bence etkili olacaktır. Severek takip ediyorum Allah kolaylık versin
🌹Meal çıkarmayı düşünmüyormusun, tamda dediğiniz gibi mealler gerekli bize
Kısa formatları destekliyorum. Ben 10 dakikayı geçen videolara bakmıyorum. Konuların özü önemli.
Bu format çok daha amaca hizmet ediyor.Merak edileni bulmak ve istifade etmek daha kolay oluyor.İsra 7 yi de incelerseniz çok sevinirim.
Bu videoda söylenmek istenen anlam bağlamında namaz videosunu dört gözle bekliyoruz)
Kesinlikle haklısınız. Edip geleneğin çarpık kader anlayışını yıkmak adına bu ayeti bir fırsat bilmek istemiş. İyi niyetli olabilir ama yoruma kaçmış. Aslında "kuş'a " takılmamalıyız çünkü, ayetin ikinci kısmı önemli olan ve bilmemiz gereken.
Üstat, canlı yayınlardan ziyade bu tarz kısa ancak bilgilendirici videolar çekmeni öneriyorum. Çok iyi emeğine sağlık.
Bence de çok doğru olan bir açıklamada bulundunuz. Kafam hep karışıktı ama hiç bu açıdan bakmamıştım. Sayenizde bakış açım değişti. Teşekkür ederim hocam. Lütfen Namaz konusunu sonuna kadar işleyin. O konuda çok ihtiyacım olacak size. Selam ve Sevgiyle.
Kısa net bilgi çok iyi gürkan hocam seni hee türlü dinleriz o ayrı kısa ama daha sık daha iyi olur bence uzun ayrılıklar unutturuyor 😉
Namaz videonuzu dört gözle bekliyorum
Emrah Eryılmaz - Hakikat Kitabı ve Hakikat Planı kitaplarında Ruh konusunu okursanız bu ayetin aslında çok farklı bir anlamının olduğunu görürsünüz.
Kısa format bazı konular için uygun olabilir tabi, ayrıntılar sıkıcı yapar çünkü bi de videoda anlattıklarınıza katılıyorum.
Kisa video yayinlamani tercih ederim
Cok zaman harcayamiyorum.
Cok guzel olmus
Tesekkur ederim
konulari derinlemesine ele aldiginiz, ornekler getirdiginiz kismen uzun videolari daha faydali buluyorum. kanalinizdan cok istifade ettim. Allah sizden razi olsun.
Kısa videolar daha iyi bence.
Çünkü asıl anlatılmak istenen daha iyi vurgulanıyor.
Bu format ile, Kuran da mevcut olan bazı ayetler ( burada olduğu gibi Isra 17)
hakkında "kısa bir bilgilendirme" sunumunun bu şekilde sunumunu takdiri şayan buluyorum. Öz de kısa fakat nitelik olarak çok boyutlu bir mesaja dikkat çekmişsiniz.
19dakkadan fazla olmazsa tam isabetlidir :)
İsra 13
Ve her insanın boynuna bir kuş koyduk ve kıyamet günü ona bir kitap çıkaracağız.
İlginç evet
Mehmetokuyan
İSRA13.:Her insanın uçup (gittiğini sandığı davranışlar)ını boynuna bağladık.* İnsan için kıyamet gününde, (önünde) açılmış bir kitap (amel defteri) çıkartacağız.
kısa değil uzun videolar konuyu detaylıca irdeleme açısından daha makul bir anlatım bence.
Kesinlikle kisa format daha iyi.
namaz serisine devam edecek misiniz?
cuma namazı ile ilgili bir video hazırlarsanız çok sevinirim :)
Bütün insanların kuşunu (kazandıkları ve kaybettikleri dereceleri) boynunda bağladık (boynuna astık). Ve kıyâmet günü ona, neşredilmiş kitabı (üç boyutlu olarak boşlukta oynayan hayat filmini) çıkarırız.
Ben artık sinir hastası olacam galiba bu çeviri yaptığını sanıp dar algıları ve yorumlarıyla Rabbin mesajına şekil verenlerden bıktık bu cürret gerçekten ilginç, temiz orjinal bir Kuran çevirisi yapmak çok mu zor ya Arapçayı mı öğrenmeye başlayalım yavaştan kelime neyse ver geç o müthiş zekani kendine sakla deme noktasına getirdiler artık İnşallah sen bir çeviri yaparsın Gürkan, selam :)
Selamlar kısa format daha çok konuyu ele alması adına güzel olabilir fakat uzun aralıklarla olması pek güzel olmayabiliyor 😇
Hicr 39. Tefsirlerini incelermisiniz
Ben şahsen kısa videoları pek sevmiyorum, konuyu derinlemesine anlattığınız uzun videolar bana daha güzel geliyor
Dusnceninize yuzde yuz katiliyorum, ben beni yonlendirmelerini istmeyim Allah bana ne dediyse kendimce Allah'in bana izin verdigi kadarini anlayip kendimden mesul olmak istiyorum.
Yalniz benim dikkatimi ceken bir sy var ki siz son ikidir izledigim videolarda sadec durm analizi yapiyorsunuz ve kendi fikrinizi beyan etmiyorsunz ben sizin fikrinizi de meraj ediyorum acikcasi.
Bu arada evet kisa videolar vaktimiz dar oldugu vakitler icin cok mutlu edici oluyor. Emeginize saglik
Gürkan Bey, Kur'ana göre namaz video serisinde, lütfen en ufak bir ayrıntıyı atlamadan( rükü de ne söylenmeli; Ayet kanıtı, oturur iken ne okunmalı; Ayet kanıtı; ayakta iken ne okunmalı; Ayet kanıt (Elbette hepsi olmayabilir Kuran'da) ayrıntılı bir şekilde (Nisa, 103) video yapın ki, bazıları Kuran!a bakmaya başlasın... Teşekkürler... Geç olsun TAM olsun...
Bak güzel arkadaşım başta harika bir tespit yapmışsın ama sonra batırmışsın. Senden alıntılıyorum "Ayet kanıt (Elbette hepsi olmayabilir Kuran'da) ayrıntılı bir şekilde" ... demişsin.
Pardon da neden hepsi ayrıntılı bir şekilde olmayabilirmiş? Kitap öyle demiyor! Kanıt mı istiyorsun, hemen vereyim:
6/38: Kitapta hiç bir şey eksik bırakılmamış
6/114: Kitap mufassal imiş yani ayrıntılı
18/54: Bütün meseleler ÖRNEKLERİ ile açıklanmış
16/89: Müjde olarak gelen bu kitabın içinde HER ŞEY BEYAN edilmiş
41/3: Ayetler tafsil edilmiş (fasıl fasıl açıklanmış)
15/1: Apaçık net imiş
27/1: Apaçık net imiş
Daha yazayım mı? Bu kadar yeterli mi? Bu ayetlerin hiç birisi bana ait değil. Kitabı indiren merci böyle buyurmuş.
O halde kitabı okuyan her hangi biri, bu ayetler ışığında sorduğun sorunun yanıtı ŞAK diye verebilmeli. Şimdi sana soruyorum:
Eğer kitap iddia ettiği gibiyse senin bu soruyu en başta sormaman gerekmez miydi?
Yahu bu kitap nasıl MUBİN (apaçık net) oluyor, sorduğumuz sorulara hiç de NET cevaplar alamıyoruz?
Bana hangi cevabı kim verirse verin KİTAPTAN delilleri ile gösterip vermek zorunda. Yoksa Allah'ı yalancı çıkarmış olursunuz.
Saygılar...
@@batu6742 Demekki bir önemi yok.
Allahın huzurunda onunla nasıl iletişime geçeceğini sana bırakmış.
bizden ruhbanlık istemiyor ama biz bakara suresindeki gibi " öküzü iyice açıklamasını istiyoruz"
Sonra ezberden okurken bi bakıyoruz ki, aklımızdaki bir işi tamamlıyoruz, bi bakıyoruz bu ayki maaşı düşünüyoruz..."
Ezberlerden kurtulun artık.
Hud 87
Dediler ki: "Ey Şu'ayb! Atalarımızın kulluk ettiklerini bırakmamızı; mallarımızı, istediğimiz gibi kullanmaktan vazgeçmemizi senin SALATIN mı buyuruyor?" Oysa ki sen yumuşak huylu, aklı başında bir adamsın."
Hud 87 "Salat" geleneksel anlayışa göre namaz ritüeli ise Hud a nasıl bir konuyu buyuruyor?
Bırakın artık ruhbanlığı...
Namaz (ritüel olan ve kuranda es-sallat/h olarak ay,güneş gibi vakitler ile geçen) Allah rızası için kılınmaz.
Namaz ile erdemli insan olmak için motive olur, Alemlerin rabbi önünde eğilerek egonu bastırır, herseyini yaratana güvenir ve onu överek ( Övülenin takip etme psikolojisi) iyi işler yapacak motivasyon elde edersin.
Kuranda benim anladığım kadarı ile Namaz bir tavsiyedir. Cezası yok, Kılmayana günah yok, kaç vakit kılacağın ile ilgili bir detay yok, nasıl kılacağın ile ilgili bir detay yok..
Eğer kılmadan da erdemli bir insan olacağını iddia ediyorsan bence kılmanada gerek yok...
Allah bizim kılı kırk yararak kıldığımız namazımızla ilgilenmez. İki namaz arasında muhasebe yaparsın, erdemli bir insan olma yolunda yaptığını düşündüğün yanlışların ve hataların varsa bunun için pişman olur, birdahaki yapmamak için yeni bir başlangıç yaparsın.
Allah bizim iki vakit arasında yaptıklarımız ile ilgilenir. Tavsiyedir. Vicdani muhasebe vaktidir.
Geleneksel olarakta, adam tefecilik yapar, işçi hakkı yer, kamu malını zimmetine geçirir, yetim hakkı yer, sonra camiye koşup günahlarından arındığını zanneder, yaptıkları günahlara namazının kefil olacağını zanneder.
Es-sallatı bırakın SALATA koşun..
Selam
@@gokhanyildiz2088 Neyin önemi yok? Hem Allaha inanacaksın, hem kitabına iman edeceksin ondan sonra da kitapta yazan ve yine kitapta karşılığı olması gereken ama olmayan şeylerle karşılaşınca "bir önemi yok olacak" öyle mi? Siz benim aklımla alay mı ediyorsunuz?
Sizi bir sınava tabii tutsam ve elinize bir kaynak versem. Desem ki bunun tamamından sorumlusunuz. Ondan sonra da verdiğim kaynakta cevapları olmayan sorular sorsam hemen isyan edersiniz değil mi? Biraz tutarlı olun.
Sizin kendinizce kitaptan neyi anladığınızın da bir önemi yok ayrıca. Kitap ne anlatmış ben ona bakarım. Bugün dünyanın farklı coğrafyalarında bu kitap farklı şekillerde yorumlanıp insanlara zulüm ediliyor. Neyin kafasını yaşıyorsunuz? Türkiye gibi laik bir ülkede yaşamasaydınız görürdüm ben o tatlı su müslümanlığınızı. Kitapta ne yazıyor ben onun metnine bakarım...
Namazın cezası yok demişsiniz bakalım var mı yok mu?
Müddessir 38 : Herkes kazandığına karşılık bir rehindir.
Müddessir 39 : Ancak ahiret mutluluğuna eren kimseler başka.
Müddessir 40-41-42 : Onlar cennetlerdedirler. Birbirlerine suçlular hakkında sorular sorarlar ve dönüp onlara şöyle derler: “Sizi Sekar’a (cehenneme) ne soktu?”
Müddessir 43 : Onlar şöyle derler: “Biz namaz kılanlardan değildik.”
...Buraya yaptığım yorumlarda anlatmak istediğim şey kitabın kendi içindeki tutarsızlıkları ve kendine müslüman diyen milyonların bundan haberi olmamaları. Açınız kitabı dikkatli bir şekilde çapraz sorgulamalar yaparak okuyunuz. Ayetleri ayetler ile karşılaştırınız. Mesela 46/29 ve 30'u okuyalım.
46/29 Hani Kur’an’ı dinlemek üzere cinlerden bir grubu sana yöneltmiştik. Onlar, onun huzuruna gelince birbirlerine, “Susun!” dediler. Kur’an’ın okunması bitince de uyarıcı olarak kavimlerine döndüler.
46/30 Dediler ki: “Ey kavmimiz! Şüphesiz biz, Mûsâ’dan sonra indirilen, kendinden önceki kitapları doğrulayan, gerçeğe ve doğru yola ileten bir kitap dinledik.”
Cinler kuran dinleyeceklermiş. Dinlemişler, sonra da kendi kavimlerine dönmüşler ve kavimlerine demişler ki: MUSADAN SONRA İNDİRİLEN bir kitap dinledik.
Musadan sonra inen kitap hangisi? İncil mi Kuran mı? Daha da ilginci şudur ki, cinler kuran daha KİTAP HALİNE GELMEDEN kitap dinledik diyorlar.
Artık mushaf içindeki kelimeleri manalandırırken iki kere düşünün. Örneğin 38/29'da sana kitabı ayetleri tedebbür edesin diye indirdik diyor. Peygamber de gidip halkına bu ayeti anlatıyor. Bir vatandaş da çıkıp şunu sormuyor mu " yahu elçi gelip bize ayetler söylüyorsun, bu ayetlerde bir kitaptan bahsediyorsun, kitap kitap diyip duruyorsun, ne kitabıdır bu, hangi kitaptan bahsediyorsun?"
Eğer kuvvetli bir sorgulayıcı değilseniz kitabı alıp yavaşça yerine bırakın. Çünkü kitaba kitabın istediği şekilde yaklaşmıyorsunuz. Böylelikle de kitap kendi içindeki ilmi sizlere kapatıyor.
7/52: Ve lekad ci´nâhum bi kitâbin fassalnâhu alâ ilmin huden ve rahmeten li kavmin yu´minûn(yu´minûne).
Bakınız 7/52'ye göre kitap bir İLİM ÜZERE AÇIKLANMIŞ. Nedir bu ilim?
Saygılar...
@@batu6742 Kur'ân-ı Kerim'de "Kitap" Kavramı:
Kitap "Ke-Te-Be" fiil kökünden türetilmiştir. Bu fiilin masdarı olan "el-ketb", deriyi deriye veya bir tabakayı diğer tabakaya iple bağlamak demektir. Bu manâda "ketebtii's-sekae torbayı bağladım" denilir. Terim olarak, "harfleri birbirine yazıyla bitiştirmek"manâsına gelir. Bu bağlamda,"harflerin sözle de birbirine bağlanması"na işaret eder. Bu bakımdan, ağızdan çıkan seslerin bir tertip halinde olması durumunda, bu seslere de "kitap" denilebilir, yazılması şart değildir. Onun için, Allah'ın Kelâmı'na bu manâda yazılı olmasa da "kitap" denilir. Çünkü, Kur'ân'da sürekli olarak geçen 'kitap' kelimesi, her zaman Kur'ân'ın yazılı şeklini ifade etmez; Allah'ın kelimelerinin bir düzen içinde birlik göstermesi, "yazma" demektir.
Kâinat bütünüyle, Allah'ın, İlmindeki varlıklara Kader'in tecellisiyle şekil, zaman, görev... biçip, Kudreti'nin tecellisiyle de "ol" demesi neticesinde meydana gelen bir kelimeler bütünüdür. Bu manâda, kâinat bu kelimelerden oluşan bir kitap halini aldı. Kısaca, Allah'ın, ezelî İlminden meydana getirdiği Ana Kitap'ta hiç bir şey eksik bırakılmadı. (Aslında, kâinatın her an Allah tarafından yeniden veya sürekli yaratıldığı ve bu yaratmalar arasında bağ olduğu için bir devamlılık ortaya koyduğu bazı İslâm filozof ve ariflerince belirtilmiştir. Burada konunun anlaşılması için 'geçmiş zaman' kullandık, bunu 'geniş zaman'la da ifade ve her zamana teşmil edebiliriz.
"Yeryüzünde yürüyen hiçbir hayvan ve iki kanadıyla uçan hiçbir kuş yoktur ki, sizin gibi bir ümmet olmasınlar. Biz Kitap'ta hiçbir şeyi eksik bırakmamışızdır." (En'am, 6/38)
"Mutlaka O'nun bilgisiyle düşen bir yaprak, yerin karanlıklarındaki bir tanecik, yaş ve kuru hiçbir şey yoktur ki, apaçık bir Kitap'ta bulunmuş olmasın." (En'am, 6/59)
Yaratılışla birlikte yazılan, hükmolunan her şey vakti gelince ortaya çıkar; kâinatın tümünde ne olup ne bitiyorsa, kesinlikle bu yazıya göre olup bitmektedir.
"Yerde ve kendi öz nefislerinizde başınıza bir şey gelmesin ki, Biz onu yaratmadan önce, bir Kitapta bulunmuş olmasın."(Hadid, 57/22)
Demek ki, Kitab'ın aslı, anası,kâinattaki her varlık ve meydana gelen her olayın Allah'ın İlm-i ezelîsindeki ilmî varlıklarından ibarettir. Kur'ân buna "Kitap, Ümmü'l-Kitap, Levh-i Mahfuz, İmam-ı Mübîn" gibi adlar verir ki, hemen hemen hepsi de aynı manâdadır. Kâinat, bu Kitab'ın açılmış şeklidir; her geçen an, bu Kitap'tan bir kelime daha ortaya çıkar. Allah, insanlık tarihi boyunca zaman zaman bu Kitab'ı, insanlar arasından seçtiği elçileri vasıtasıyla harflerden oluşan kelimeler, kelimelerden oluşan âyetler ve âyetlerden oluşan sureler halinde gayet toplu olarak insanlara göndermiştir. Bu manâda, Tevrat, İncil, Kur'ân gibi İlâhi Kitaplar kâinatın sayfalara sığdırılmış toplu bir açıklamasıdır denebilir. Kâinattaki her şey, olmuş olacak her olay bu kitaplarda da öz ve toplu olarak vardır.
Şimdi, bu temel bilginin ışığında, Kitab'ın bu gerçek ve aslî manâsıyla ilgili olarak, diğer yan manâlarına da kısa bir göz atalım:
1. Kitap, yukarıda da belirttiğimiz gibi, yazılı sayfalar manâsına gelir:
"Eğer sana kâğıt üzerine yazılı bir kitap indirmiş olsaydık da, onu elleriyle tutsalardı...''(En'am: 6/7)
2. Kitap, önce dileyip, sonra meydana getirme manâsını da ihtiva eder:
"Allah, 'Ben ve elçilerim galip geleceğiz.' diye yazdı." (Mücadele, 58/21)
3. Kitap, "hükmetmek, farz kılmak"manâsına gelmektedir:
"Yakınlığı olanlar (ülü'l-erham) Allah'ın Kitabı'nda birbirleri konusunda daha hak sahibidir."(Enfal, 8/75)
"Üzerinize oruç yazıldı." (Bakara, 2/183)
"Muhakkak namaz müminlerin üzerine vakitli olarak yazıldı."(Nisa, 4/103)
4. Kitap, "kılmak, arasına katmak"manâsındadır:
"Bizi şahitlerden yaz." (Âl-i İmran, 3/53)
5. Kitap, "Allah tarafından gönderilmiş bir delil" manâsına da gelmektedir:
"İnsanlardan, Allah hakkında hiç bir ilmi, hidayeti ve nur saçan bir kitap olmadığı halde mücadele eden vardır." (Hac, 22/8)
6. "Muhakkak onlardan bir grup vardır ki, Kitap'ta olmayan buseyi, siz Kitap'tan sunasınız diye dillerini Kitab'a eğip büker." (Âl-i İmran, 3/78).
Bu âyette, birinci kitap, genel olarak Allah'ın Kitabı manâsındadır; yani, Levh-i Maflıuz, Ümmü'l-Kitap veya kâinat kitabı ya da Kur'ân, Tevrat ve İncil gibi İlâhî Kitap manâsındadır.
İkinci kitap, âyet yahudilerle ilgili olduğu için Tevrat'ı kasdetmekte, yani, "aslında Tevrat'ta olmadığı hâlde"denmektedir.
Üçüncü kitap ise, yahudilerin Allah'ın Kitabı ya da Tevrat yerine kendi elleriyle yazdıkları ve
"Kitabı elleriyle yazanların vay haline." (Bakara, 2/79)
âyetinde ve benzer daha başka âyetlerde anlatılan kitaptır.
7. Kitap, "yazma, yazışma, mektup"manâlarına da gelir:
"Ellerinizin altında bulunanlardan yazışmayla (akd) yapmak isteyenlere, eğer kendilerinde bir hayır görürseniz yazışın." (Nur, 24/33)
"Bu mektubumu götür." (Neml, 27/28)
8. Kitap, Allah'ın hükümlerinin, "ahkâm"in bütünü anlamında "Şeriat" demektir.
9. Kitabın bir önemli manâsı daha vardır ki, insanların dünya hayatındaki amellerinin yazılmasından oluşmaktadır. Kur'ân'da
"Söylediklerini yazacağız."(Meryem, 19/79) ve
"Onun için kıyamet günü bir kitap çıkarırız da 'oku kitabı'nı (deriz)." (İsrâ, 17/13-14)
buyurulmaktadır. İnsanlar kitaplarını "Din Günü" dünya hayatındaki amellerine göre ya önlerinden ya sağlarından ya da sol ve arkalarından alacaklar ve öncüler, sağdakiler (Yemîn Ashabı) ve soldakiler (Şimal Ashabı) olmak üzere üçe ayrılacaklardır.
"Hayır hayır, muhakkak fâcirlerin kitabı siccindedir. Bilir misin siccin nedir? Açık, sağlam, yanlışsız, belirgin, rakamlı bir kitaptır... Hayır hayır, muhakkak iyilerin (ebrâr) kitabı ılliyindedir. Bilir misin ılliyyîn nedir? Açık, sağlam, yanlışsız, belirgin, damgalı, rakamlı bir kitap" (Mutaffifîn, 83/7-9,18-19)
âyetleri bu konuda gerçekten dikkat çekicidir. İnsanların dünya hayatında kazandıkları, bir kitap halinde onların Âhiret'teki yerlerini, makamlarını hazırlamakta ve meydana getirmektedir; ya kat kat derinlikler, ya da kat kat yükseklikler meydana getirmektedir sahipleri için. İnsanların her sözü ve her davranışı harf harf ve kelime kelime Âhiret'teki makamlarını 'yazmakta', inşa etmektedir.
Kâinatı ve kâinattaki her türlü hadiseleri harfler ve kelimeler olarak ihtiva eden ve Allah'tan geldiği şekilde korunan son Kitap Kur'ân-ı Kerîm 'dir. Nitekim, Kur'ân'da 'Ana Kitab'ın Kur'ân'la eş manâda kullanıldığı âyetler çoktur:
"Bu apaçık Kitabın ayetleridir; muhakkak onu Arapça Kur'ân olarak indirdik." (Yusuf, 12/1-2)
"Bunlar Kur'an'ın ve apaçık Kitabın âyetleridir." (Neml, 27/1)
Kur'ân'da 'apaçık kitap' olarak geçen kitap, genel manâsıyla Kitap'tır. Bu Kitap'tan Allah'ın murad buyurduğu bilgiye sahip olanlar, göz açıp kapayıncaya kadar yüzlerce kilometrelik bir uzaklıktan herhangi bir nesneyi getirebilirler.
"Yanında Kitap'tan bir ilim bulunan kimse de 'Sen gözünü yummadan, ben onu sana getirebilirim.' dedi." (Neml, 27/40)
İlâhî kitaplar insanlara yol göstericidir, öncüdür, rahmettir, iman edenler için hidayet kaynağıdır. İnsanların ihtilâf ettikleri her konuda hükmün kendilerine göre verilmesi için gönderilmişlerdir. "Mizan" ve "demir"(otorite)le birlikte insanların hayatını düzenlemek üzere gönderilmişlerdir. İnsanların karanlıklardan ışığa, zulümden adalete ulaşmaları için gönderilmişlerdir. (Bakara, 2/3; Hadid, 57/25; İbrahim, 14/1; Nahl, 16/64; Ahkaf, 46/12)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
@@ismailsezen5141 arkadaşım çok güzel kopyalayıp yapıştırmışsın tebrik ederim.
Mushafta geçen KİTAB kelimesine hangi manayı verirsen ver önemli değil ama şunu söyleyemezsin: kitab şu manaya gelir, bu manaya da gelir, aynı zamanda şu da demektir, bu da demektir vs... Eğer böyle yaparsan 6/115' ihlal ediyorsun demektir. Aşağıda bir yerlerde yazdım bununla ilgili uzun uzun. Okursan ne demek istediğimi anlarsın. Bak şimdi ben de sana bir kitab tanımı vereyim:
OKUNABİLİR HÜKMÜNDE OLAN HER ŞEY kitabdır. Buna eline aldığın mushaf dahil olduğu gibi bir meslek, bir doğa bilimi, bir insan, bir ideoloji de olabilir. Yani diyelim ki doktor olmak istiyorsun. Bu dakikadan itibaren doktorluk artık senin için KİTAB hükmündedir. Onu okuyacaksın ve içindeki öz manaya yani KURANA ulaşacaksın. Çünkü 56/77,78. Bir insanı anlamak mı istiyorsun, artık o insan senin için KİTAB dır. Onu okuyup içindeki doğru manayı bulacaksın. İşte bu kadar basit.
Şimdi sana bir tespit sunayım...
BAŞLIK: Hz. Muhammed Kendisine İndirilenler Hakkında Şüpheye Düşerse Ne Olur?
O Peygamber, Hz. Muhammed ki (s.a.v);
Alemlere rahmet olarak gönderilmiştir:
Enbiya/107: Ve mâ erselnâke illâ rahmeten lil âlemîn
Ve Biz seni, ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.
1- Kendisine Dağları sorarlar - Ta-Ha Suresi 105. Ayet
2- Kadınların Adet Günleri Sorarlar - Bakara Suresi 222. Ayet
3- İçki ve Kumarı Sorarlar - Bakara Suresi 219. Ayet
4- Kıyamet Gününü Sorarlar - Araf Suresi 187. Ayet
5- Ruhun Sırrını Sorarlar - İsra Suresi 85. Ayet
6- Azabın Gerçekliğini Sorarlar - Yûnus Suresi 53. Ayet
7- Zülkarneyn'i Sorarlar - Kehf Suresi 83. Ayet
8- Hilalleri Sorarlar - Bakara Suresi 189. Ayet
9- Allah Yolunda Harcanacakları Sorarlar - Bakara Suresi 215. Ayet
10- Haram Aylarda Savaşı Sorarlar - Bakara Suresi 194. Ayet
11- Yetimleri Sorarlar - Bakara Suresi 220. Ayet
12- Ganimetlerin Paylaşımını Sorarlar - Enfal Suresi 1. Ayet
13- Neyin Helal Kılındığını Sorarlar - Maide Suresi 4. Ayet
Görüldüğü üzere bir çok konu hakkında kendisine soru soruluyor ve Allah bu sorular karşısında nasıl cevaplar vermesi gerektiğini peygamberine bildiriyor.
PEKİ, Ya Hz. Muhammed kendisine indirilen şeyler hakkında ŞÜPHEYE DÜŞERSE kime soracak? Cevap: Yunus 94'te.
Fe in kunte fî şekkin mimmâ enzelnâ ileyke fes’elillezîne yakraûnel kitâbe min kablike, lekad câekel hakku min rabbike fe lâ tekûnenne minel mumterîn(mumterîne).
Şayet sen, sana indirdiğimizden kuşkulanmakta isen, senden önce Kitab'ı okuyanlara sor. Yemin olsun, hak sana Rabbinden gelmiştir. O halde, sakın kuşkulananlardan olma!
Şimdi "Bu Kitap Hangisi?" diye soralım:
Elimizde bulunan MUSHAF olamayacağı açık, çünkü hem ayetler inerken daha kitap haline gelmemişti, hem de Hz. Muhammed'e inen Vahy'i ondan önce okuyan olamaz.
O halde bahsedilen kitap Kuran'dan önce gelen kitaplardan biri ya da hepsi olacaktır.
A) Daha Önceki Kitapların Tahrif Edildiğini Kabul Edersek;
Tahrif edilen Kitap nasıl güvenilir kaynak olabilir?
B) Daha Önceki Kitapların Tahrif Edilmediğini Kabul Edersek;
O halde Kuran'a neden ihtiyaç hissedildi, diğer kitaplar eksik miydi?
Bütün bunların dışında EN ÖNEMLİ AYRINTI ise;
İndirdiği şeyler hakkında şüpheye düşmesi durumunda ALLAH, İLMİN MERKEZİ olarak kendisine değil de, daha önce Kitab'ı okumuş olanlara danışılmasını NASIL EMREDER?
Yani Hz. Muhammed Allah tarafından kendisine inen vahiyde anlamadığı şeyler olursa bunu direkt Allah'a sormayacak. Din anlattığı muhataplarından daha önce Kitab'ı okumuş olanlara soracak ve onlardan öğrenme yoluna gidecek.
Allah Peygamberini KÜÇÜK DÜŞÜRMÜYOR MU? Anlamadığın bir şey olursa bunu bana değil, daha önce Kitab'ı okumuş muhatabına sor diyor. Bu ne kadar mantıklı bir durumdur, böylesi bir peygambere insanlar neden inansınlar?
Katılıyorum
Kesinlikle katılıyorum. Mustafa İslamoğlu'nun meali bu konuda çok özgün... Yani kendi yorumu çok fazla... Oradan bi ayet okuduğum zaman muhakkak başka bir meale bakma ihtiyacı hissediyorum. Bunun yanında Edip Yüksel'in meali moda mod diyebileceğimiz bir tarzda çevrilmiş ve sistematik... Arapça bir kelime hep aynı Türkçe karışıklıkla çevriliyor bu da Arapça bilmeyen araştırmacılar için çok yararlı bir durum oluyor. Örneğin "rasul" kelimesi hep elçi çevriliyor. Ya da "essa'a " kelimesi Türkçe'de anlam kaymasına uğramış "kıyamet" diye değil "o saat" ya da "saat" diye çevrilmiş.
Bu arada siyah fon çok güzel olmuş. Çok daha estetik duruyor.
güzel olmuş kısa video.keşke kendinin olmasını istediği çeviriyi de koysaydın daha doğru olurdu.
Namaz ile ilgili video demiştiniz??
Belli bir konu için kısa izah yetiyorsa kısa video daha güzel ve daha akılda kalıcı. Uzun süre video eklemediğinizde çalışmalarınızdan da mahrum kalmamış oluruz. Emeğinize sağlık.
Gürkan Bey. Sizce gelenek bu ayette bir tahrifat mı yapmış? Daha farklı birşey mi var ayette. Siz ne düşünüyorsunuz?
neden bu kadar adilsin?
Hangi Kuran meali en az yorum içeriyor? Bu konuda tavsiye ettiğiniz var mı?
hepsi şeyh kafasında, sözlüksüz işin içinden çıkamazsın. vu mealciler gerçekten müslüman olsalardı, meal yerine sözlük çevirisi yaparlardı.
Selam. Çabanızı takdir ediyorum. Emeğiniz için teşekkürler. Meal kelimesi zaten çeviri kelimesinden farklı olarak çevirmenin yorumlarının çeviriye yansıtılmasıyla oluşmuş eserler için kullanılmıştır. Eğer mütercim Kur'an'ı motamot ççevirdiğini iddia etseydi de bu ayette böyle bir çeviri yapsaydı bu eleştirel fikrinizde haklı olurdunuz ama çevirmenler zaten Kur'an'ı anladıkları gibi çevirdikleri için eserlerine meal deniyor. İnsanlar çabalamıyor ve araştırmıyor diye mealciyi suçlamak doğru olmaz. Eğer derinlemesine araştırma yapmak isteyen olursa zaten bu ayrıntıya dikkat eder. Yok derinlemesine araştırmıyorsa zaten okuduğu mealle yetinmek istiyordur ve ayetin üzerine uzun uzun düşünmek istemiyordur. Bu meali de istediği kişiyle paylaşır, paylaştığı kişi de araştırrmak isterse gider başka meallerden araştırır, internetten motamot çeviri yapar vs. Eğer siz motamot çevirinin insanların düşünmeleri için daha etkili olacağını düşünüyorsanız motamot Türkçe'ye çevirin Kur'an'ı, bir de sizin mealinizi okuyalım. Motamot çeviri yaparken çok zorlanacağınızı ve bazı ayetlerin anlamını kaybedeceğini zannediyorum. Allah yardım etsin. Selametle.
Selam gürkan bey cin varmıdır yokmu dur kuran cinlerden bahsederken neyi kastediyor .Bu konuda bir video yaparsanız sevinirim bu arada anlatım tarzınız gayet duru ve anlaşılır teşekkür ederim
Bence herkesin özgürlüğünü boynuna bağladık demek istemiş. Çünkü boyna bağlanan şeyler genellikle kölelik çağrışımı yapıyor bana. Kuş ise herhangi bir engelle karşılaşmadan gökyüzünde süzülebilir. Yani özgürlüğün boynunda bağlıdır bir bağ varsa da o senin elindedir mesajını aldım. Alt mesaj olarak da haksızlığa baş kaldır yada içinde bulunduğun zor durumlardan çıkmak için çabala tarzında yorumlar çıkarttım.
Aslında kaderin çabana bağlıdır anlamıda çıkartabilirim üstte söylediklerimden sonra ancak bu cümleye tüm bu akıl yürütme sürecini gerçekleştirmeden varınca, hem anlamının farklı yerlere çekilebileceğini farkettim hemde bu şekilde çok ham olacağını düşündüm
Sizin onerdiğiniz sekilde kuş olarak çevirilse burada ne denilmek istenildiğini doğru anlamak için nasıl bir metot uygulamalıyız?
"Kuşunu (veya uçanını)" diye parantez gerekebilir çeviri zorluğundan dolayı. Öncesine sonrasına bakınca anlaşılıyor zaten. Ben uçarak gelen amel defteri diye anlamıştım. Gürkan daha güzel ifade etti, uçup gittiğini sandığı amelleri diye. Ayette ne "kader" ne "çaba" anlamına çekilebilecek bir kelime var, uydurma çeviri onlar. Kendi anlayışını meale sokuşturma.
Yeni bir meal anlayışı getirmek istiyorum . Bir ayet moda mod çevrilir anlam açıksa diğer ayete geçilir , değil ise bu durumda ayet tekrar çevirmenin eklemeleriyle ifade edilir hatta bir ayeti 3 kere bile çevirebiliriz. Kapsamlı bir meal olur ama her iki yaklaşımada hizmet eder.
Oldugu gibi cevirilmis bi meal yazsan ihtilaf olan kelimelerdeki anlamlarida parantez icinde yazsan kesin alirdim =)
Sn Engin bu videonuzda sadece eleştri yapmışsınız 1.30 da zaten Kuşunu boynuna bağladık ifadesinin anlaşılmaz olduğunu izleyici üzerinden dolaylı anlatmışsınız kısaca bu videonuz izleyen açısından bir yarar sağlamıyor
Çok önemli bir konu böyle bir çeviri varmı önere bileceginiz veya buna yakın
Genel olarak bu yorumunuza katilsam da ilk defa Kuran'i okuyan birisi icin bire bir cevirinin haddinden fazla zorlayici olacagini ve kisiyi okumaktan alikoyacagini dusunuyorum. Bu tip durumlarda nasil olsa birden fazla ceviri mevcut oldugundan az da olsa boyle anlam ustunden cevirilerin olmasinin, fark yaratmasi ve merak uyandirmasi acisindan faydali olacagini saniyorum. Eger Edip Yuksel ve Mustafa Islamoglu bunu bu sekilde cevirmese karsilastirmada hep ayni sonucu gorup konuyu atlamak da mumkundu.
Selamın aleyküm peki siz türkçe meal ve tefsirli kur'an çıkaracakmısınız
ve aleyküm selam. öyle bir donanınım yok.
Bi ismi ALLAH..
Selam!
Bir 'fikir' seninkisi,
ve fikir;
ne olmalı eksik
ve ne de fazla,
sahipken ,
en güzel "söz" e ALLAH!
İçindesin bir 'çaba',
rızası için "ALLAH,,
bir 'ilham' ile bir 'akıl'
aramaktasın 'lütuf'u
'hüküm' barındıran..
Bir 'an' -ki içinde,
zaman eriyip gider,
benzer 'ölüm'e tadı,
gelince 'saat'i
ulaşır sana da haberi..
!Eğer isen en öndeki,
olacağım inşallah
ardındaki,
!eğer değil isen,
arınmış nefs' ile
olmalısın takip eden..
Selam..
Video ismi daha açıklayıcı olmalı, ben, bu ayet için doğru yorumun ne olduğuna dair bi video izleyecem sandım, ama genel bi konu çıktı karşıma.
Kadere aYni zamanda alin yazisi da diyoruz Nasil olacak simdi?
Bu tip konularda kısa video iyi ancak bazı konular var ki 1000 yıllık kiri pası nasıl 5 dakikalık sadece anlatım olan videoda silinsin. Neticede bence format konuya göre güzel veya değil.
Şimdi size bir soru sorucam hep diyorsunuz çeviri sıkıntısı var bağlam sıkıntısı oluyor.Gayrimüslim biri dinleri araştırdığında size ulaşamadadı veya düzgün bir çevirisine ve reddeti bu insanın suçu ne?
furkan tuzlu bu hidayet konusu Allah insanın gönlüne hidayeti vermişse hiç bir şey geri alamaz örnek yusuf islam:ilk müslümanları tanısaydım asla islamı seçmezdim demiştir.
Sizin ayet ile ilgili yorumunuz ne ?
Hic bisey anlayamadim, nasil anlamaliyiz simdi ayeti? Cok kisi ayni sekilde cevirmis zaten.
Kuran'a meal verirken, ona "şahsi yorum yüklenmeden olması"taraftarı olduğunu söyledi. Okuyucunun yönlendirilmeden bilgilendirilmesini savunuyor.
Saçını süpürge etti deyimini ingilizceye olduğu gibi çevirip dipnotta açıklamak mantıklı mı. Okuyucu için akıcılığı bozmaz mı
Sende haklısın
Verdiğiniz örnek bir deyim. Bence söz konusu ayetteki ifade deyim değil, bir analoji. Deyim olsaydı hak verebilirdim size.
Bence yorumlar doğru ama dediğiniz daha doğru yani anlam verilip aşağısına yorum yapılması hem Kuran'ın o mecazi anlatımını belkide daha güzel görmemize fayda sağlar.
reyiz o zaman sen bi meal yaz okuyalım
Habil sen önce uyduruk hadisleri bırak ozaman dediklerini anlarsın
Herkes bireysel yargilanacaktir demek istiyor bir sonraki ayetlerde(14-15) zaten net bir sekilde bu anlasiliyor..Ama Gürkan Abinin demek istedigi cevirmenlerin algiyi daraltmalarinin yanlis oldugu..!
Düz adam Sabri yaklaşımı değil yanlız bu :))