Bu hoca zamanında 2009 yılında adnan oktar'a karşı habertürk kanalında tek başına evrim teorisini savunmuştu. O zaman çocuk aklımla adnan oktar daha sempatik gelmisti. Şimdi anlıyoruz gerçekleri. Çok büyük saygi ve sevgi duyduğum birisidir Ergi Bey
her sakallıya dede deme sen yine de bence ,başlangıcın TESADÜFEN olduğuna inanıp sonra evrim salatasıyla kafa ütüleme teorisi,milyarlarca ara geçiş fosili nerde.Zıp zıp teorisi desinler bence buna ,hoplaya zıplaya gözün oluşmaya başlamış görmeye başlamışssın,hoplaya zıplaya beynin oluşmaya başlamış düşünmeye başlamışssın. Yersen güzel hikaye afiyet olsun
Bu program Hacettepe biyoloji mezunu bir sinemacı olarak bana çok keyif verdi. Derse gelmeyi bile iki kere düşünen hocayı iki kere getirmek başarı :))) Ergi hocanın evrimi ele alış şekli daha biyoloji öğretmenin de bir evrim geçirdiğinin kanıtıdır. Dönemin güncel bilgileriyle dersini revize ederek keyifli ders anlatır. Bu arada daha önce kaldığım dersi Ergi hocadan alarak geçmiştim buradan teşekkür edeyim :))))
Oh be sonunda ya! Şöyle biyolojiyi, evrimi, antropolojiyi filan anlatsın birileri sıkıldık osmanlı tarihinden diyordum. Çok çok iyi olmuş. Biyoloji böyle bir şey işte. Okulda da görmüyorlar zaten, biyoloji neredeyse yasaklanma noktasına geldi. Sizin gibi insanlara çok ihtiyaç var hocam. Bilimkurgu için bile lazımsınız.
Hacettepe biyolojinin en ayakları yere basan en istikrarlı dersi olması beklenen evrim dersinde görevi olduğu halde sınıfta göremediğimiz, öğrencilerine bir maili çok gören, ders anlatmaktan köşe bucak kaçan sevgili Ergi hocam, sizlerin parlak medyatik yüzü vesilesiyle sesinizi ancak RUclips’da duyabiliyoruz. Saygılar, özlemler hocam.
İspatı olmayan, tartışmalı bir konu hakkında doğru bilgi sahibi olabilmenin en kestirme yollarından birisi de, o konu hakkında işinin ehli kimseler tarafından yapılan itirazları, reddiyeleri, karşıt görüşleri araştırıp, dinleyip, seyredip, okuyup ondan sonra bir karara varmaktır. Evrim de bu tartışmalı konulardan birisidir. Eğer bu konu hakkında karşıt görüşleri, reddiyeleri, itirazları araştırmayıp, sadece evrimcilerin ortaya attığı bir takım iddiaları dinlemeye kalkarsak manipüle ediliriz. Araştırma yapmaya niyetli olanlar, yukarıda bulunan "Ara" kısmına, [ _Evrim, Bilim mi İnanç mı? - 1_ ] yazarak, en üstte çıkan içeriği seyredip, araştırmaya başlayabilir. Bu adreste evrim konusunda bir çok içerik mevcuttur. Evrimin (türden türe geçiş) olmadığını delilleri ile ispat eden kitaplardan bazıları ise şunlar: 1- The Three Pillars of Evolution Demolished: Why Darwin was Wrong --- Jerry Bergman. 2- Darwin's Black Box.- Michael J. Behe 3- Darwin Devolves. --- Michael J. Behe 4- Darwin's Delusion: A Great "Scientific" Joke ---- Jianyi Zhang 5- Return of the God Hypothesis: Three Scientific Discoveries That Reveal the Mind Behind the Universe ---Stephen C. Meyer 6- Darwin's Doubt: The Explosive Origin of Animal Life and the Case for Intelligent Design.--- Stephen C Meyer. 7- Explore Evolution: The Arguments for and Against Neo-Darwinism.--- Stephen C Meyer. 8- Signature in the Cell --- Stephen C. Meyer 9- The Devil's Delusion --- David Berlinski. 10- The Deniable Darwin --- David Berlinski. 11- Teistik Evrim Düşüncesinin Eleştirisi Bilim, Felsefe ve İslam’ın Delilleriyle ---- Fatih Buğra Sarper 12- Ateistlere De Ki! - 1 Allah'ın Varlığına Dair Deliller -- İdris Tüzün 13- Ateistlere De Ki! - 2 - Evrim Eleştirisi --- İdris Tüzün 14- Bilimlerin Işığında Yaratılış . Prof. Dr. Âdem TATLI 15- Biyolojiden İdeolojiye Evrim Teorisi. Âdem TATLI 16- İnsanlık Tarihi Boyunca Evrim. Prof. Dr. Âdem TATLI 17- Evrim ve Yaratılış. --- Prof. Dr. Âdem TATLI 18- Evrim İflas Eden Teori . --- Prof. Dr. Âdem TATLI 19- Bilimsel Yaratılış Modeli - Henry M. Morris 20- What Darwin Didn't Know: A Doctor Dissects the Theory of Evolution --- Geoffrey Simmons M.D. 21-Evolution impossible (Dr.John F. Ashton) 22-The miracle of man (Michael Denton) 23- Darwin'in çöküşü (Jeremy Rıfkın)
Canikligil'in bu konuya bu kadar geç ve bu kadar az girmesi şaşırtıcı; çoktan gelmesi gereken bir bölümdü, geç bile kaldı, yine de elinize sağlık, on numara, beş yıldız içerik.
Muthiş mutlu oldum Hacettepe Biyoloji cok farklıydı . Ordan yetişmek olmak bir başka.. Ergi hocamın bılime bu kadar olan tutkusu hep bılırdım burda görünce hiç şaşırmadım çok çok mutlu oldum..💗
Ne kadar şanşlısınız. Ben şu an Hacettepe'de keyfi olarak ikinci kez Fransız Dili ve Edebiyatı okuyorum, Ergi hocayı her gördüğümde keşke sayısalcı olsaydım da Hacettepe Biyoloji'ye gelseydim diyorum.
Doldukça mütevazileşen bilim insanlarımızı dinlerken alınan tat da çok başka.. Yine elinize sağlık, çok güzel yayın. Bir kaç ana başlık altında Ergi bey tekrar konuk edilebilir, bir iki program daha yapılabilir sanki ama siz bilirsiniz tabi :)
Yapilan işe saygım sonsuz fakat bu kadar donanımlı insanlarla yapılan programlarda soruların seviyesi bir tık daha artırılabilir.Genele hitap etmek için yapıldığının farkındayım , en azından böyle konuklar çağırılmadan önce bu alana meraklı veya gerçekten araştırmış insanlar tarafından birkaç soru alınıp kısa bir soru cevap bölümü de yapılabilir. Yapıcı bir eleştiri sadece ,ilgiyle izliyorum programlarınızı , iyi günler.
Haklısın, ben de katılıyorum. Konu anlatılırken bir anda alakasız bir soru sorup gülmeye başlıyor. Espri desen espri değil, zaten sadece kendisi gülüyor. En azından bıraksa da doğru düzgün dinlesek.
Ilker hoca bilim ve mühendislik dışındaki konularda cok iyi sorular soruyor ama adamin ilgili alani bu konular olmadığı için soru kalitesi düşüyor muhtemelen.
Ben size katilmiyorum açikçasi. Kanalin genel izleyici kitlesi bu konular hakkinda çok da bilgili değil. Aydaki adam konsepti de "ben xxx gordum" şeklinde. Yani yolda yuruyen adam hocamizi gorse ne sorardi gibisinden bir konsept. Evet benim için de izlemesi zor bir bolum oldu. Ama bambaşka konulardaki konuklar geldiginde onlara da buna yakin seviyelerde sorular soruluyor ve bu sefer, bilgi sahibi oadigim bir konuda çok bazal sorularla yapilan programlari cok ilgi cekici buluyorum.
Ergi hocamızın ve sizlerin ( Evrim Ağacı , Flu TV ve diğerlerinin ) insanlığımıza kattıklarına ve halkımızın durumuna baktığımda göz yaşlarımı tutamıyorum. İyi ki varsınız. Işığınız daim olsun.
Flu tvnin en sevdiğim özelliği alanında uzman kişiler getirerek yayın yapmak. Diğer bilim kanallarına bakacak olursanız her konuyu -sanki- hakimmiş gibi olan tek bir kişi hikaye anlatıp duruyor. Alanından uzman kişilere bu söz hakkını vermek muazzam bir saygı çerçevesi. Teşekkürler Flu tv.
@@ismail_hayat olm neden file dönüşsünler senin isteğine göre istedikleri gibi değişebiliyor mu? Doğadaki şartlar öngörülemez olduğundan dolayı bir canlının neye dönüşeceğini bilmeyi bi kenara bırak, kaç yılda dönüşeceğini zaten bilemeyiz. Biyologların %98 i evrim hususunda müttefik, bilim insanlarının ise %86 sı yani bilgi arttıkça evrime itimat da artıyor:)
@@ismail_hayat evrimin ne olduğu konusunda büyük eksiklerin var. Öncelikler evrimi anla. Daha sonra canlıların nasıl, nerede, ne kadar süreyle evrim geçirdiğine. Evrim, 3 5 yılda da ortaya çıkabilir milyonlarca yıl da sürebilir.
Ergi beyi yakından takip ediyorum ve bütün programlarını izledim. Bahsi geçen konuya bilimsel olaral en doyurucu cevabı veren kişi benim nezdimde. Bu sebeple kendisine bu mecra vesilesiyle teşekkür ederim
Ilker abi, yaptigin is cok degerli, Almanya'da dogdum ve yasiyorum ve burada Evrim'e inanmak diye bir sey yok, Evrimi BILMEK var. Evrim'e inanmayanin zaten ben akil sagligindan süphe duyarim. Evrimi anlamayanlar ve "nasil olurda insan hic yoktan simdiki hale gelir" dinyelere cevabim su; bir nehir düsünün ve o nehirin bilinci olsa ve dese ki; "vay be tanri bu alani bu nehir yolunu öyle ayarlamis ki, tam bizim olgumuza uyusuyor" ama nehirin oldugu yer nehir olmadan önce zaten nehirin kendisi sayesinde olusmus.. yani tersine düsünmek lazim.. insan da nehirin yarattigi yer gibi dir. insan öylesine birden bire olusmamis.. doga'da bos olan yeri doldurmus ve kendi acimizdan baktigimizda, saniyoruz ki mükemmel oturmusuz su an ki halimize.. ama nehir'de oldugu gibi, nehirin kendisi o yolu acmis ve o boslugu doldurmus.. Evrim su gibi dir. topraga su dökerseniz, en kolay ve en rahat yolu secer akmak icin ve o akdigi yolu asiladigi zaman, sanki tam o suya göre yapilmis gibi görünür o yol ama halbuki yolu acan suyun ta kendisi. Bence Evrim ve Dinler birbiri ile celisir, bazi insanlar artik son care olarak "allah yaratti evrimi" diyor ama maalesef sizi hayal kirikligina ugratir bu düsünce. Sirf kuran'da yazan "insan mükemmel dir" cümlesi bile yanlis. bakiniz sakat insanlar, 3 bacak ile dogan insanlar vesaire.
Dostum, su akıyor ama akarken bir sanat, bir tasarım, bir düzen, bir dizayn ortaya koymuyor ve koyamaz da. Mesela su akarken bir bina, bir masa, bir bilgisayar yapamaz; aksine olanı da dağıtır, alır götürür, yıkıp geçer... Çünkü su da şuur, ilim (bilgi) , irade ve kudret yoktur, ayrıca su kör ve sağırdır göremez ve işitemez. Tabiatta bulunan tüm maddelerde aynen su gibidir. Bu maddeler ne bir düzen kurabilirler ne de bir tasarım yapabilirler. İstisnasız herkesin bildiği gibi, bir çok parça bir araya getirilerek yapılan her bir fiile "tasarım, dizayn, planlama" denilir. Yine herkes bilir ki, her fiilin, tasarımın ise mutlaka bir faili, bir tasarımcısı vardır, fail olmadan fiilin, sanatın, tasarımın ortaya çıkması mümkün değildir. Fail olmak için ise hayat, bilinç, ilim (bilgi), irade ve kudret gereklidir, mutlak zorunluluktur. Ve her zaman için sanat sanatkârdan ayrıdır; sanatın içinde sanatkâr, tasarımcı yoktur ve aranmaz. Mesela, bilgisayarı tasarlayan, yapan bilgisayarın herhangi bir parçası değildir. Bilgisayarın parçalarını oluşturan cansız, şuursuz, bilgisiz, iradesiz, kör, sağır maddelerde bilgisayarı yapacak,tasarlayacak değillerdir. Bilgisayar, hayat, ilim (bilgi), irade ve kudret sahibi bir mühendis tarafından yapılır. Harfler, mürekkep, kalem, kağıt, klavye, daktilo bir kitap yazamaz. Ayrıca kitapta bulunan bilgilerde bir fail olmadan bir sanat ortaya koyamazlar. DNA da 1000 kütüphaneyi dolduracak kadar bilgi kaydedilmiştir. Bu kısa, özet bilgilerden sonra vücudumuzda bulunan sayısız mucizelerden sadece bir tanesi olan kulağımızı inceleyip, tefekkür edelim. Kulak (işitme) Mucizesi. Öncelikle kulağı var edebilmek için seslerin varlığını bilmek ve bu sesleri algılayacak organı da en ince detaylarına kadar bilmek gerekir. Ayrıca Kulağı var etmek için bir "AMAÇ" (işitme) gözetilmiş olması da gerekmektedir. Bir amaç gözetmek ise ancak hayat, bilinç, ilim (bilgi), irade ve kudret ile mümkündür. Kulağın işitmesi ve bizim bunu algılamamız için hem bedenimizde hem dış dünyada sayısız, sınırsız bir çok detayın, olasılığın hesaplanması, dizayn edilmesi gerekmektedir. Ve kulağı meydana getiren her bir parçanın, tam bir düzen ve uyum ile yerli yerine yerleştirilmesi şarttır. Aksi taktirde işitme diye bir şeyden söz edemeyiz. Amacı ve bütünü bilmeyen en ufak bir parçayı dahi yapamaz. Hayatı, ilmi (bilgi), iradesi ve kudreti olmayan, var olan parçaları bile bir araya getirip birleştiremez. Kulağımızın var olabilmesi için gereken sayısız olasılıklardan çok küçük bir bölümü şunlardır : 1. Kulağın işitme vazifesini tam olarak eksiksiz bir şekilde yerine getirebilmesi için kulağı meydana getiren tüm bileşenlerin bir bütün olarak eksiksiz bir şekilde tasarlanmış olması ve her bir bileşenin kulağın var olduğu ilk andan itibaren bulunması gerekmektedir. Bu bileşenlerden bazıları şunlardır: Kulak kepçesi, kulak yolu, kulak zarı, çekiç, örs, üzengi, oval pencere, dalız, yarım daire kanalları, östaki borusu, salyangoz, işitme sinirleri... Bu bileşenlerde bir kaçı veya sadece bir tanesi bile eksik olursa, işitme diye bir yetenekten söz edilemez. Östaki borusu olmazsa, işitme olur ancak bu uzun sürmez, çünkü östaki borusu kulaktaki basıncı dengelediği için diğer bileşenler ile birlikte aynı anda var olması gerekmektedir, olmaması durumunda kulağı oluşturan diğer bileşenler basınçtan zarar görür hatta patlayabilir ve işitme yeteneği ortadan kalkar. İşitmenin gerçekleşebilmesi için ve ses seviyesi ve netliğinin rahatsız edici boyutlara ulaşmaması için ve ayrıca kulaktaki bileşenlerin zarar görmemesi için kulağa ait tüm detayların en ince ayrıntılarına kadar bir bütün olarak hesaplanmış olması gerekmektedir. 2. Kulağın meydana getiren bileşenlerin eksiksiz bir bütün olarak dizayn edilmesinin gerekli olmasının yanısıra, her bir bileşenin vazifeleri olmalı ve bu vazifelere göre birbirlerini destekleyecek, birbirleriyle bağlantılı ve uyumlu olacak bir biçimde; bulundukları yer ve o yere göre şekilleri, boyutları, sert veya yumuşaklığı, hassasiyeti en ince detaylarına kadar eksiksiz ve bir bütün olarak dizayn edilmelidir. Mesela, kulak zarı kemik gibi sert bir cisim olmamalı; çok ince, çok kalın, çok gergin veya gevşek olmamalı ve zarın üzerinde delikte olmamalıdır. Kulaktaki çekiç, örs, üzengi; kulak zarı veya kulak kepçesi gibi yumuşak olmamalıdır. Bu bileşenlerin her birisinin şekilleri, boyutları bulundukları yere ve işlevlere göre birbirleriyle bağlantılı, uyumlu, ölçülü ve dengeli olmalıdır. Ve bu bileşenler sağ ve sol kulakta simetrik bir şekilde eşit yerlerde olmalıdır. 3. Kulağı meydana getiren bileşenlerin vazifelerine göre şekli, boyutu, sertliği, hassasiyeti eksiksiz bir bütün olarak dizayn edilmiş olması gerektiği gibi, ayrıca bu bileşenler için vücutta uygun bir yer dizayn edilmeli ve kulağa ait bileşenlerin her biri dizayn edilen bu yerde, yine eksiksiz ve bir bütün olarak bir araya getirilmeli, toplanmalıdır. Başka vazifeleri olan diğer organların bileşenleri, kulak için dizayn edilen bu bölümde olmamalı, karışmamalıdır. Ve kulak için dizayn edilen bileşenler de vücudun alakasız başka bir yerinde olmamalıdır. Mesela, kulak zarı burunda, ağızda veya vücudun alakasız başka bir yerinde olmamalıdır. Dışarıdan gelen ses dalgalarını toplayarak kulak yolu vasıtasıyla kulak zarına iletmekle vazifeli olan kulak kepçesi; kulak yolu ile bağlantılı ve uyumlu olmalı, sırtta, başın arkasında veya vücudun içinde alakasız herhangi bir yerde olmamalıdır. İçinde işitme reseptörleri bulunan ve bu reseptörler vesilesiyle ses dalgalarını işitme sinirlerine iletmekle vazifelendirilen salyangoz; midede, akciğerde veya alakasız başka bir yerde olmamalıdır. Göze ait retina, gözyaşı bezleri, göz kapağı ve diğer organların bileşenleri kulağa ait olan bu bölümde olmamalı, karışmamalıdır vs.. vs..... 4. Vücutta kulak için belirlenen ve dizayn edilen bölümde bir araya toplanan bu bileşenler, yine bu bölümde de vazifelerine uygun bir şekilde birbiriyle bağlantılı olarak sırasıyla, tam olarak düzenli ve yerli yerine yerleştirilmiş olmalısı da mutlaka gereklidir. Mesela, dışarıdan gelen ses dalgalarını titreşerek çekiç, örs ve üzengiye iletmekle vazifeli olan kulak zarı, daha iç kısımlarda veya dışta olmamalıdır ve ses dalgalarını engeleyecek başka bir bileşen kulak zarının önünde bulunmamalıdır. Çekiç, örs ve üzengi ise; kulak zarına temas edemeyecek şekilde iç kısımda uzak bir yerde olmamalı veya kulak zarına zarar verecek, zarın titreşimini engelleyerek zara baskı yapacak şekilde dışa doğru da olmamalıdır vs... buna benzer bir çok örnek verilebilir. Yani kısacası; kulağı meydana getiren her bir parça, kulak için dizayn edilen bu bölümde birbiriyle bağlantılı ve uyumlu bir biçimde sırasıyla tam bir düzen içinde yerli yerine konulmuş olması mutlak zorunluluktur ki, işitme gerçekleşebilsin. 5. Kulağın vazifesini tam olarak yapabilmesi için hayranlık uyandıran o kadar küçük, hassas, ince detaylar dizayn edilmiştir ki, bu detaylar incelendiğinde insanı hayretler içinde bırakıyor. Bunlardan bazıları şöyle: Çekiç örs ve üzengi adı verilen milimetrik boyutlar da olan küçücük kemikçikler, vazifesini tam olarak yerine getirebilsin diye 3 parça olarak, tam da olması gereken boyutta dizayn edilmiş ve bu küçücük kemiklerin arasına eklem yerleri yerleştirilmiştir. Kulak yolunun kuruyup sertleşmemesi için salgı bezleri yaratılmış ve bu vesileyle kulak yolunun nemli kalması sağlanmıştır. Tozların iç kulağa geçmesi gibi çok küçük, hassas bir detay bile hesaplanmış ve tozların iç kulağa ulaşmasını engelleyecek kulak kılları yaratılmıştır. Ne ince detaylar, ne sonsuz bir ilim ! Vücudumuzu diğer canlıların vücutlarındaki detayları (delilleri) incelediğimizde, kulak ve diğer bütün organların ve organları oluşturan bileşenlerin eksiksiz olduğunu ve her şeyin birbiriyle bağlantılı olarak yerli yerine konulmuş olduğunu çok açık bir şekilde görmekteyiz, bu sayısız detaylarda ki muhteşem düzenin ve uyumun sadece bir tek açıklaması olabilir. O da şudur: İnsan ve diğer canlıların bedenleri; sonsuz ilim, irade ve kudret sahibi bir Yaratıcı tarafından en ince ayrıntılarına kadar eşsiz bir sanatla, tam ve bir bütün olarak muhteşem bir şekilde yaratılmıştır. Kulakta hiç bir karışıklık yok, ölçüsüzlük yok, dengesizlik yok, gereksiz vazifesi olmayan işitmeyi engelleyecek, sesin netliğini ve şiddetini bozacak eksiklik, fazlalık ve dağınıklık yok, her şey birbiriyle bağlantılı ve sırasıyla tam da olması gereken en uygun yerde, boyutta, şekilde, sertlikte, hassasiyette ve en mükemmel bir şekilde, bir bütün olarak yaratılmıştır. --------------- Tabiat kurulu bir düzendir, asla düzenleyici olamaz ve bir tasarım ortaya koyamaz, çünkü düzenler, sistemler ve tasarımlar; Bilinç, ilim, irade ve kudret ile belirlenir ve uygulanır ancak tabiatta bulunan maddelerde ve sebeplerde bu tanımlayıcı özelliklerden hiçbiri yoktur. Teşbihte hata olmasın, tabiat sadece inşaat malzemesidir. İnşa eden, düzenleyen başkadır. Önemli Not: Yukarıda bahsedilen tasarım, dizayn ve planlama gibi kelimeler akla yakınlaştırmak için kullanılan kelimelerdir. Ve tasarım, dizayn, planlama işleri biz insanlara mahsustur, Allah'ın bir lütfudur. Allah Celle Celaluhu tasarlamaktan, planlamaktan münezzehtir. O, ezeli, sonsuz ilmi ile her şeyi bilmektedir.
Çok iyi bir bölümdü. Rabbim hocamızla yeni bölümler çekmenizi nasip etsin inşAllah. Hocamız tekrar gelmese bile evrimsel biyoloji konusunda yeni videolar gelmesini çok isterim.
Hocam evrim konusunda ilham aldığımız ve senelerdir yaptığı konuşmalarla bize ilham veren birisi. Program çok güzel, umarız devamı gelir emeğinize sağlık.
Evrim Teorisi Hiçbir bilimsel ve mantıksal delile dayanmıyor. Tamamen akıl ve bilim dışıdır. Buna rağmen yoğun propaganda, aldatmaca ve göz boyama yöntemleriyle bu safsata dünya çapında belirli materyalist odaklar tarafından kitlelere empoze edilmeye çalışılmaktadır. Darwin'e göre yahudiler Allah'ın yarattığı üstün ırk,diğerleri maymundan gelen aşağılık yaratıklardır (!). Siyonist yahudinin Gazze'de yaptığı insanlık dışı soykırımın çıkış noktası evrimci Darwin'in işte bu sapık görüşünün tezahürüdür.
Çok iyi bir programdı. İşte böyle elit seviyede içeriklerle karşımıza gelin lütfen. ROK gibi isimlerin popülistliğinden tık almak gibi hedeflerle entelektüel seviyeyi düşürmeyin lütfen. 🙏🏼
Insan klonlamak mümkün olsaydı ve benim de böyle bir imkanım olsaydı Ilker hocayı klonlardım ve kendisiyle evlenirdim. İlker Canikligil'den dünyada bir tane daha olmaması kalbimi kırıyor. Çok güzel bir program olmuş Ilker hocaya ve Ergi hocaya teşekkür ediyorum.
10:35 "surviving of the fittest" sözünü maalesef çok yaygın olan, ve bundan dolayı milyonlarca insanın evrim teorisini haksız eleştirilerde bulunan, çok yersiz bir kelime ile çevirdiniz. Fittest güçlü demek değil, en uygun, formda manasında ve biyoloji de çevresinde en iyi şekilde adapte olan demek.
Hocanın bahsettiği aynı genoma sahip iki çocuğun aynı olmaması zaten tek yumurta ikizlerinde var. Histon denilen DNA 'nın küçük paketlenme protein birimleri var. Bu paketler açılmadıkça genler okunup çalışmaz. Bunlarda çevresel etkenlere bağlı açılıp kapanma, bir ömür açılmama durumu söz konusu. Yani ikizler ne kadar birbirine benzese de aynı değiller ancak diğer kardeşlerine göre de bir o kadar benzerler.😊
yapıcı niyetli bir eleştiride bulunmak istiyorum. ülkemiz malum çok garip. her türlü insan var ve ben 40 yaşımdayım. yani ülke ve insan ile ilgili biraz fikrim var. bu meseleleri biz lise çağlarımızda okuduk, izledik, araştırdık ve anladık. bilime inandık, güvendik. hal böyle olunca sohbet ortamlarında bilimin kanıtlarla sunduğu somut gerçekleri bir takım insanlara anlatmayı denedik fakat anlamadıklarını gördük. bunu eminim hepiniz yaşamışsınızdır. sonra ben bireysel olarak yazdığım, çizdiğim çeşitli platformlarda ve ortam sohbetlerinde karşı tarafın gerçekleri reddediyor olmasına rağmen anlatmayı bir süre daha sürdürdüm ve finalde gördüm ki hayır anlamıyorlar. onların mutlak kabul ettikleri sorgulamadıkları şeyler var ve kafaları değişmiyor. bir süre sonra ben de bıraktım anlatmayı ve etrafımda bir takım kafa yapısında insan barındırmamaya başladım. ister istemez sosyal medyada karşılaşmaya devam ediyordum ama onlara da hayır gerçek şöyle böyle demeyi kestim. anlamıyorlar çünkü. neyse toparlayacak olursam her sene üç beş farklı hoca çeşitli programlarda evrimi anlatmayı sürdürüyor. bu programları izleyen kesim yine biziz. e abi bu meseleleri zaten yeterince öğrendik. lamarck değiliz ki işin en ince ayrıntısına kadar bilelim. gerek de yok buna şayet işimiz bu değilse. genel olarak derinlemesine bilgi sahibiyiz zaten bir çoğumuz. öyleyse neden aklı başında kesim sürekli bunları anlatıp duruyor? burada amaç insanların gerçeği öğrenmeleriyse dediğim gibi işte zaten gerçeğin peşinde olan kişiler biliyor bunları. asıl mesele bilmeyene öğretmek ama hala anlamadınız mı bu ülkede bir kesim var fikirleri asla değişmiyor. bunun en basit örneği siyasi taraftarlık. yani bir insan düşünün çocuğuna yemek alacak parası yok ama hala taraftarca yaklaşıyor konuya. bunu da anlattık sebep sonuç ilişkisinden bahsettik bize terörist dediler. yani bu seviyedeki insanlara siz neyi anlatmaya çalışıyorsunuz? programı henüz açtım izlemeye başlamadan bu yorumu yapmak istedim şimdi izleyeceğim umarım bilmediğimiz detaylar vardır. yani nacizane önerim artık işlenmemiş konuları ele alsak nasıl olur? bilim oldukça geniş bir alan ve konuşabilecek her şey var. emin olun zaten bilime ilgi duyan insanlar sıkılmadan izler. yani her sene 20 tane evrim programı yapmanın bir amacı yok. umarım anlaşılabilmişimdir. sevgiler, saygılar efendim.
Bunu reklam gibi düşün,herkes coca cola yi bilir ama reklam görünürlüğünü ve satışı artırır.kafasi basan evrimi anlar ama görünürlüğü anlayan sayısını artırır
Knk İslam âlimlerinden el cahiz bin yıl önce yaşadı. Ona bakabilirsiniz. Allah'ın yaratılış biçimi olduğunu düşünen hep vardı sadece hakim görüş değildi
Hoca insan ırkları arasındaki farkları ideolojik olarak görmezden geliyor. Aralarında genetik farkın az olması, olmadığı anlamına gelmez. Şempanzeyle de aramızda az fark var ama farklıyız hocam
Fakat mühim olan arada fark olup olmaması değil ki aynı ebeveynden olan kardeşler arasında dahi fark var öyle bakacak olursak, asıl mesele iki canlı arasındaki farkın ne kadar olduğu ve hangi dereceye eriştiğinde artık bunların farklı ırktan olduğuklarını addedeceğimiz.
İnsan evriminin tarihi çok kısa olması ve insanların coğrafi olarak izolasyonlara ayrılamaması gibi sebeplerle aslında ırk olarak ayırabilecek bir sınıflama yapılamamasını sebep oluyor.Burada hoca biraz kısa anlattı fakat RUclips'a hocanın adını yazıp aratırsanız daha detaylı anlatımları mevcut onlara bakabilirsiniz.
Evrim Teorisi Hiçbir bilimsel ve mantıksal delile dayanmıyor. Tamamen akıl ve bilim dışıdır. Buna rağmen yoğun propaganda, aldatmaca ve göz boyama yöntemleriyle bu safsata dünya çapında belirli materyalist odaklar tarafından kitlelere empoze edilmeye çalışılmaktadır. Darwin'e göre yahudiler Allah'ın yarattığı üstün ırk,diğerleri maymundan gelen aşağılık yaratıklardır (!). Siyonist yahudinin Gazze'de Filistin'li mazlumlara yaptığı insanlık dışı soykırımın çıkış noktası işte bu evrimci Darwin'in sapık görüşüdür.
Evrim Teorisi Hiçbir bilimsel ve mantıksal delile dayanmıyor. Tamamen akıl ve bilim dışıdır. Buna rağmen yoğun propaganda, aldatmaca ve göz boyama yöntemleriyle bu safsata dünya çapında belirli materyalist odaklar tarafından kitlelere empoze edilmeye çalışılmaktadır. Darwin'e göre yahudiler Allah'ın yarattığı üstün ırk,diğerleri maymundan gelen aşağılık yaratıklardır (!). Siyonist yahudinin Gazze'de Filistin'li mazlumlara yaptığı insanlık dışı soykırımın çıkış noktası işte bu evrimci Darwin'in sapık görüşüdür.
Evrim Teorisi Hiçbir bilimsel ve mantıksal delile dayanmıyor. Tamamen akıl ve bilim dışıdır. Buna rağmen yoğun propaganda, aldatmaca ve göz boyama yöntemleriyle bu safsata dünya çapında belirli materyalist odaklar tarafından kitlelere empoze edilmeye çalışılmaktadır. Darwin'e göre yahudiler Allah'ın yarattığı üstün ırk,diğerleri maymundan gelen aşağılık yaratıklardır (!). Siyonist yahudinin Gazze'de Filistin'li mazlumlara yaptığı insanlık dışı soykırımın çıkış noktası işte bu evrimci Darwin'in sapık görüşüdür.
İnsanın giydiği ayakkabının kendi kendine olacağına inanmayanlar, insanın ayağının tesadüf eseri, kendi kendine olduğuna inanmaları ne kadar akılcı acaba...
Geçen hafta bizi kalbimizden bıçakladın ROK ile... Bu hafta ise kalbimizi fethetmişsin. Yaw sen şu ROK'u nasıl çıkardın o programa kafayı yiyeceğim. Alper Hasanoğlu'nu, ESG'yi, Yalın Alpay'ı ve diğer hocaları seninle tanıdık içime sinmiyor bir türlü...
Merhaba bir konuya kendi fikrimi söylemek istiyorum. Bilim de aslında bir inançtır. Kâinatta hicbirşey kesin değildir. Eldeki veriler ile gerçeğe en yakın olandır. Yerçekimi kanunu bile doğru değildir. Sadece eldeki veriler ile gerçeğe en yakın görüştür. İnançta öyledir. Bilinç varlığımızın tesadüfen olmasını kabul etmediği için gerçeğe en yakın olan veriyi seçiyor. Bizi bir yaratan olmalı Fikri aslında bilimsel bir yaklaşımdır. Tabi bizi yaratan olması başka konu dinler başka bir konu. İkisini birbirine karıştırmamak gerekir. İkinci konu ise gen müdahalesi. Yapay zeka ve kuantum bilgisayarları ile katrilyonlarca similasyon yapıldığında gen müdahalesi en optimal düzeyde olacaktır. Bunun içinde yapay zeka ve kuantum bilgisayarlarının belli bir seviyeye ulaşmış olması gerekir. Sanırım ona da daha bir on , onbeş yıl var.. kuantum bilgisayarları yeterince işlerlik kazandığında yapay kalp, böbrek gibi tüm organları yaptıp insanı rahatlıkla 150 yaşına kadar yaşayabilirler belkide 200/300 yaş..
Aslında doğru. Fakat günlük yaşantımızda bize fayda sağlayacak bizi ileriye götürecek tek araç bilim oluyor. Yani diyelim ormanda kayboldunuz “tanrı şu yöne gitmemiz gerektiğini söylüyor” diyen din adamına mı güvenirsiniz, 6 ıncı hislerine göre hareket eden birine mi güvenirsiniz, bir astroloğa veya bir falcıya büyücüye mi güvenirsiniz yoksa bilimsel metodlarla hareket eden bir bilim insanına mı güvenirsiniz?
@@unverozkol Matematik dışında hiçbir şey ispat edilebilemez ancak matematik bilim değildir. Bilimi itikatten (dini inançtan) ayıran temel fark yanlışlanabilirliğidir. Dediğiniz gibi gözlemler yaparız ve birtakım deliller tesbit ederiz, sonra bu tesbitler doğrultusunda çıkarımlar yapıp bir teori inşa ederiz. Bu teori yanlışanamadığı sürece artık bir olgu "fact" kabul edilir. Demem o ki aslında her şey bir kabul, inanç, varsayımdan ibarettir artık adına ne derseniz. Fakat bilimin kabullerini değerli kılan yanlışlanabilir olmasıdır.
@@unverozkolherşey inançtır. Bilim bize, inanmak için daha fazla neden sunar. Bunu anlamak için şunu özümsemek gerekir. Hicbirşey asla yüzde yüz doğru değildir. Sadece gerçeğe en yakındır. Kuantum dünyasına girerseniz benim söylediklerimi daha iyi algilarsiniz. . (Ben dinlere inanmıyorum once onu soyleyim. )Tanrı inancına gelince ; insanın öğrenme ve tabiatı anlama şekli nedensellik bağı iledir. Yani biz herşeyi sebep sonuç ilişkisi içinde öğreniriz. Bu öğrenmenin temel dinamiğidir. Einstein de kuantumu bu yuzden anlamadı. Varoluş konusuna gelince, ogrenme metodolijimiz bize varoluşunda bir sebebi olmasını gerektiğini söyler. Aynı sebep yerçekimi olması gerektiğini söyler.
@@egemenbags5465bende aslında bunu söylemek istiyorum. Tüm inançlar bir dogmadir, bilimde bir dogmadır. Tâki yeni veriler gelene kadar.( bunu ben söylemiyorum celal Şengör söylüyor. RUclips da videosu var) Tanrıyı yaratan da aslında bilimin ta kendisidir. Ama eski bilim. İnsanlar tanrıya inanıyor çünkü kafalarındaki bilim yani hesap makinesi çarpıyor bölüyor topladıp çıkarıyor ve sonuç olarak tanrıyı buluyor. Çünkü eldeki veriler bukadar muazzam bir yapı tasarlanmış olmalı diyor. O yüzden insanlar bir yaratıcı icad ediyorlar. Unutmayın ki şu ana kadar kainattaki hicbirşey sebepsiz ve gereksiz değildir. Tanrı inancı ise yoktan doğmamış insan zihninde ki bir boşluğu doldurmuştur. Evrimin olması tanrının olmadığı anlamına gelmez dinlerin uydurma olduğu anlamına gelebilir. Tanrı ve dinler farklı konulardır. Dediğim gibi hicbirşeyi %100 bilmiyoruz. Bilimsel veriler ile yerçekimi olmalı diyoruz. Atom diye bişey var diyoruz. Ama%100 bu böyledir diyemiyoruz. Maddelerin birbirini nasıl çektiğini daha doğrusu niye çektiğini bilmiyoruz. Kuantum dünyası bildiğiniz tüm gerçekliği değiştirdi ve değiştirecek. Tanrı varmı yokmu bilmiyorum ama bunun maymunların pekte umurlarında olduğunu sanmıyorum. Kâinatta olup bitenler şimdilik sadece insanlar için çok önemli. Sağlıcakla kalın.
Evrim Allahın yaratım biçimidir. Bizim için çok büyük süreler olsada Allah c.c katında zaman ve mekan yoktur. Adem a.s ilk insan değil ilk bilinç sahibi olan ve ilk peygamber olan şahıstır.
Evrim Teorisi Hiçbir bilimsel ve mantıksal delile dayanmıyor. Tamamen akıl ve bilim dışıdır. Buna rağmen yoğun propaganda, aldatmaca ve göz boyama yöntemleriyle bu safsata dünya çapında belirli materyalist odaklar tarafından kitlelere empoze edilmeye çalışılmaktadır. Darwin'e göre yahudiler Allah'ın yarattığı üstün ırk,diğerleri maymundan gelen aşağılık yaratıklardır (!). Siyonist yahudinin Gazze'de Filistin'li mazlumlara yaptığı insanlık dışı soykırımın çıkış noktası işte bu evrimci Darwin'in sapık görüşüdür.
Irk kullanılmak istenen anlamıyla kullanıldığında ırk vardır. Irk kavramını tür kavramıyla eşleştirip sonra insan toplulukları arasında türsel olarak ayrılabilecek kadar bir fark olmadığını söyleyerek çürütmüş olmuyorsunuz, saman adam safsatası bu. Milyonlarca popülasyonun olduğu bir ortamda ortalama bir Hollandalı ortalama bir Endonezyalıdan 25 cm uzunsa burada topluluklar arası fark yoktur demek asıl ideolojik bir görüştür.
Ergi hocayı ilk defa yıllar önce bir tv programında adnan oktarın prenslerini tokatlarken izlemiştim. O gün bu gün severim. Evrim ağacından da iyi tanırız kendisini. Saygılar hocam.
Yüce gönüllü Ergi Deniz beye teşekkür ederim. Adam, kullanıcı hatasına rağmen, garanti kapsamında varsayıp bölümü yeniden çektirmiş. Sağ olsun.
Bu hoca zamanında 2009 yılında adnan oktar'a karşı habertürk kanalında tek başına evrim teorisini savunmuştu. O zaman çocuk aklımla adnan oktar daha sempatik gelmisti. Şimdi anlıyoruz gerçekleri. Çok büyük saygi ve sevgi duyduğum birisidir Ergi Bey
Maaşallah, maaşallah 😂
@@thinkingofirmak neydi o ara tür "skimalaform" du galiba ? 😀
her sakallıya dede deme sen yine de bence ,başlangıcın TESADÜFEN olduğuna inanıp sonra evrim salatasıyla kafa ütüleme teorisi,milyarlarca ara geçiş fosili nerde.Zıp zıp teorisi desinler bence buna ,hoplaya zıplaya gözün oluşmaya başlamış görmeye başlamışssın,hoplaya zıplaya beynin oluşmaya başlamış düşünmeye başlamışssın. Yersen güzel hikaye afiyet olsun
Dactus ptrogoptus biliyor musunuz
Adnancilar faydalı mutasyon Yok diyordu günümüzde bile faydalı mutasyon var 😂😂.
Bu program Hacettepe biyoloji mezunu bir sinemacı olarak bana çok keyif verdi.
Derse gelmeyi bile iki kere düşünen hocayı iki kere getirmek başarı :))) Ergi hocanın evrimi ele alış şekli daha biyoloji öğretmenin de bir evrim geçirdiğinin kanıtıdır. Dönemin güncel bilgileriyle dersini revize ederek keyifli ders anlatır. Bu arada daha önce kaldığım dersi Ergi hocadan alarak geçmiştim buradan teşekkür edeyim :))))
Oh be sonunda ya! Şöyle biyolojiyi, evrimi, antropolojiyi filan anlatsın birileri sıkıldık osmanlı tarihinden diyordum. Çok çok iyi olmuş. Biyoloji böyle bir şey işte. Okulda da görmüyorlar zaten, biyoloji neredeyse yasaklanma noktasına geldi. Sizin gibi insanlara çok ihtiyaç var hocam. Bilimkurgu için bile lazımsınız.
@@ismail_hayat yahu bunlar niye file dönüşsün? hiçbir şey anlamamışsın dinlediğinden. biraz daha okuma yap, videolar izle
abi bu ses kalitesi neden başka hiçbir youtube kanalında yok. vallahi biz senden razıyız ilker canikligil
Yıllardır beklediğim program. Ergi hoca'yı habertürk'te vs çok görürdük. Flu'da görmek istemiştim. Çok teşekkürler.
Ülkemizde Böyle Kıymetli İnsanlar Olduğunu Görmek Bana Onur Gurur Veriyor Sonsuz Saygılar Sevgiler....
Hacettepe biyolojinin en ayakları yere basan en istikrarlı dersi olması beklenen evrim dersinde görevi olduğu halde sınıfta göremediğimiz, öğrencilerine bir maili çok gören, ders anlatmaktan köşe bucak kaçan sevgili Ergi hocam, sizlerin parlak medyatik yüzü vesilesiyle sesinizi ancak RUclips’da duyabiliyoruz. Saygılar, özlemler hocam.
Muhteşem program olmuş. Hocamız çok güzel anlatıyor. Emeğinize sağlık.
Türkiye adına çok değerli hocalarımızdan birisi. Tv programlarında insanların cahilliklerine rağmen inatla anlatıyordu.
Pitorodoptusdaktus türünü keşfetmiştir kendileri böylece Türk yayın tarihinin en lezzetli anlarından birine imzasını çakmıştır. Saygılar ❤
Yahu ben şimdi uydurdum biliyorum diyorsunuz.
@@ugurklncer1526😂
😂😂
Düşman oklarını takip edin sizi hak ehline götürür demiş hz ali darwin hak ehli bir insanmış
İspatı olmayan, tartışmalı bir konu hakkında doğru bilgi sahibi olabilmenin en kestirme yollarından birisi de, o konu hakkında işinin ehli kimseler tarafından yapılan itirazları, reddiyeleri, karşıt görüşleri araştırıp, dinleyip, seyredip, okuyup ondan sonra bir karara varmaktır.
Evrim de bu tartışmalı konulardan birisidir. Eğer bu konu hakkında karşıt görüşleri, reddiyeleri, itirazları araştırmayıp, sadece evrimcilerin ortaya attığı bir takım iddiaları dinlemeye kalkarsak manipüle ediliriz.
Araştırma yapmaya niyetli olanlar, yukarıda bulunan "Ara" kısmına, [ _Evrim, Bilim mi İnanç mı? - 1_ ] yazarak, en üstte çıkan içeriği seyredip, araştırmaya başlayabilir. Bu adreste evrim konusunda bir çok içerik mevcuttur.
Evrimin (türden türe geçiş) olmadığını delilleri ile ispat eden kitaplardan bazıları ise şunlar:
1- The Three Pillars of Evolution Demolished: Why Darwin was Wrong --- Jerry Bergman.
2- Darwin's Black Box.- Michael J. Behe
3- Darwin Devolves. --- Michael J. Behe
4- Darwin's Delusion: A Great "Scientific" Joke ---- Jianyi Zhang
5- Return of the God Hypothesis: Three Scientific Discoveries That Reveal the Mind Behind the Universe ---Stephen C. Meyer
6- Darwin's Doubt: The Explosive Origin of Animal Life and the Case for Intelligent Design.--- Stephen C Meyer.
7- Explore Evolution: The Arguments for and Against Neo-Darwinism.--- Stephen C Meyer.
8- Signature in the Cell --- Stephen C. Meyer
9- The Devil's Delusion --- David Berlinski.
10- The Deniable Darwin --- David Berlinski.
11- Teistik Evrim Düşüncesinin Eleştirisi Bilim, Felsefe ve İslam’ın Delilleriyle ---- Fatih Buğra Sarper
12- Ateistlere De Ki! - 1 Allah'ın Varlığına Dair Deliller -- İdris Tüzün
13- Ateistlere De Ki! - 2 - Evrim Eleştirisi --- İdris Tüzün
14- Bilimlerin Işığında Yaratılış . Prof. Dr. Âdem TATLI
15- Biyolojiden İdeolojiye Evrim Teorisi. Âdem TATLI
16- İnsanlık Tarihi Boyunca Evrim. Prof. Dr. Âdem TATLI
17- Evrim ve Yaratılış. --- Prof. Dr. Âdem TATLI
18- Evrim İflas Eden Teori . --- Prof. Dr. Âdem TATLI
19- Bilimsel Yaratılış Modeli - Henry M. Morris
20- What Darwin Didn't Know: A Doctor Dissects the Theory of Evolution --- Geoffrey Simmons M.D.
21-Evolution impossible (Dr.John F. Ashton)
22-The miracle of man (Michael Denton)
23- Darwin'in çöküşü (Jeremy Rıfkın)
Teşekkürler.
Canikligil'in bu konuya bu kadar geç ve bu kadar az girmesi şaşırtıcı; çoktan gelmesi gereken bir bölümdü, geç bile kaldı, yine de elinize sağlık, on numara, beş yıldız içerik.
❤ Lütfen daha da geliştirerek bunu sürdürün.
Hocam ne kadar teşekkür etsek az iyiki varsınız.
ilker abim benim be❤❤❤ evrimsel biyoloji aşığı olarak cok tesekkur ederim abi. cogu kez sesli güldüm. bence part 2 , 3 .... mutlaka gelmeli :)
Geçen hafta Ergi hocamdan derste dinlediklerimi bugün de burada dinlemek kendimi çok şanslı hissettirdi🥹
Can suyu gibi program olmuş. Teşekkür ederiz.
Muthiş mutlu oldum Hacettepe Biyoloji cok farklıydı . Ordan yetişmek olmak bir başka.. Ergi hocamın bılime bu kadar olan tutkusu hep bılırdım burda görünce hiç şaşırmadım çok çok mutlu oldum..💗
Ne kadar şanşlısınız. Ben şu an Hacettepe'de keyfi olarak ikinci kez Fransız Dili ve Edebiyatı okuyorum, Ergi hocayı her gördüğümde keşke sayısalcı olsaydım da Hacettepe Biyoloji'ye gelseydim diyorum.
@@tanberkak6188 hala şansın var yüksek lisans her şey olabilir ❤️
@@tanberkak6188merhaba sayısalcı olmanıza gerek yok keza ben Türk Dili okurken yaz okulunda Ergi hocanın evrimsel biyoloji dersini alabilmiştim ☺️
Hacettepeden hocamı burda görmekten çok mutluyumm❤
Hocamızı sadece verdiği bilgilerden değil ses tonundan dolayı dinlemekde büyük zevk. Seslendirme sanatçısı olmaya çok müsait.
Tesekurler böyle bir program icin
Doldukça mütevazileşen bilim insanlarımızı dinlerken alınan tat da çok başka..
Yine elinize sağlık, çok güzel yayın. Bir kaç ana başlık altında Ergi bey tekrar konuk edilebilir, bir iki program daha yapılabilir sanki ama siz bilirsiniz tabi :)
Aydınlatıcı,güzel program olmuş,teşekkürler...Selam olsun gerçek bilim insanları ve akademisyenlere,aydınlatıcı şahsiyetlere...
Bu güzel programlar için teşekkür ederim. Umarım Ali DEMİRSOY hocamızı da konuk alırsınız. ❤
ALİ HOCAYI HATIRLAMANIZ NE HOS VE ÇOK ÇOKGÜZEL.HOCAMIZA SEVGİ VE SAYGI.. BOLU.K.ALEMDAR
Prof. Ergi Deniz Özsoy Türkiyenin en parlak beyinlerinden biri, saygıdeğer evrim biologu. Baküden selamlar hocaya.
Yapilan işe saygım sonsuz fakat bu kadar donanımlı insanlarla yapılan programlarda soruların seviyesi bir tık daha artırılabilir.Genele hitap etmek için yapıldığının farkındayım , en azından böyle konuklar çağırılmadan önce bu alana meraklı veya gerçekten araştırmış insanlar tarafından birkaç soru alınıp kısa bir soru cevap bölümü de yapılabilir. Yapıcı bir eleştiri sadece ,ilgiyle izliyorum programlarınızı , iyi günler.
Önemli olan evrimi genele anlatmak değil mi zaten...
Haklısın, ben de katılıyorum. Konu anlatılırken bir anda alakasız bir soru sorup gülmeye başlıyor. Espri desen espri değil, zaten sadece kendisi gülüyor. En azından bıraksa da doğru düzgün dinlesek.
Ilker hoca bilim ve mühendislik dışındaki konularda cok iyi sorular soruyor ama adamin ilgili alani bu konular olmadığı için soru kalitesi düşüyor muhtemelen.
Buradaki problem (kaldı ki bence problem değil) İlker Beyin kendisinin genel kitlenin içerisinde bulunması gibi geliyor.
Ben size katilmiyorum açikçasi. Kanalin genel izleyici kitlesi bu konular hakkinda çok da bilgili değil. Aydaki adam konsepti de "ben xxx gordum" şeklinde. Yani yolda yuruyen adam hocamizi gorse ne sorardi gibisinden bir konsept. Evet benim için de izlemesi zor bir bolum oldu. Ama bambaşka konulardaki konuklar geldiginde onlara da buna yakin seviyelerde sorular soruluyor ve bu sefer, bilgi sahibi oadigim bir konuda çok bazal sorularla yapilan programlari cok ilgi cekici buluyorum.
çok keyifli bir sohbetti, keşke ergi hoca ile bir seri başlatsanız daha sık izleme şansımız olsa. Teşekkürler
Ergi hocamızın ve sizlerin ( Evrim Ağacı , Flu TV ve diğerlerinin ) insanlığımıza kattıklarına ve halkımızın durumuna baktığımda göz yaşlarımı tutamıyorum. İyi ki varsınız. Işığınız daim olsun.
Ufukcetin hayirli aksamlar kardesim nasilsin.
Teşekkürler ederim ❤
Kesinlikle böyle bir video lazımdı. Bunun için de en iyi birkaç kişiden birini getirmişsiniz. Teşekkürler İlker Canikligil.
Teşekkürederim. Aydınlatıcı, bilgi verici ve farkındalık yaratıcı.
Super bir bölümdü çok teşekkürler ❤
Sonunda evrime dair bir bölüm! Çok güzel oldu daha çok ekoloji biyoloji görmek isteriz!
Muhteşem program olmuş.1 saat su gibi akıp geçti valla.İkinizin de ağzınıza sağlık.
Ne anladın? Anlat bi
Çok iyi programdı, teşükkürler !
Teşekkür ederiz hocamıza 👍
Flu tvnin en sevdiğim özelliği alanında uzman kişiler getirerek yayın yapmak. Diğer bilim kanallarına bakacak olursanız her konuyu -sanki- hakimmiş gibi olan tek bir kişi hikaye anlatıp duruyor. Alanından uzman kişilere bu söz hakkını vermek muazzam bir saygı çerçevesi. Teşekkürler Flu tv.
teşekkürler hepinize :)
Bu videonun altında ne kavgalar dönecek. Şimdiden sabırsızlanıyorum 😂
NE ALAKASI VAR KARDESIM.
şaka şaka 😂
Dönmez ya elit kitle Flu tv kitlesi
@@ismail_hayat olm neden file dönüşsünler senin isteğine göre istedikleri gibi değişebiliyor mu? Doğadaki şartlar öngörülemez olduğundan dolayı bir canlının neye dönüşeceğini bilmeyi bi kenara bırak, kaç yılda dönüşeceğini zaten bilemeyiz. Biyologların %98 i evrim hususunda müttefik, bilim insanlarının ise %86 sı yani bilgi arttıkça evrime itimat da artıyor:)
@@ismail_hayat evrimin ne olduğu konusunda büyük eksiklerin var. Öncelikler evrimi anla. Daha sonra canlıların nasıl, nerede, ne kadar süreyle evrim geçirdiğine. Evrim, 3 5 yılda da ortaya çıkabilir milyonlarca yıl da sürebilir.
Ergi beyi yakından takip ediyorum ve bütün programlarını izledim. Bahsi geçen konuya bilimsel olaral en doyurucu cevabı veren kişi benim nezdimde. Bu sebeple kendisine bu mecra vesilesiyle teşekkür ederim
Flu Tv'yi şampiyonlar liginde tutan programlar bunlar.
Hocamız o kadar yumuşak anlattı ki, illaki öleceğiz çıkışına, “ yani :) diye cevaplamasına çok güldüm :) ağzınıza sağlık.
Ilker abi, yaptigin is cok degerli, Almanya'da dogdum ve yasiyorum ve burada Evrim'e inanmak diye bir sey yok, Evrimi BILMEK var.
Evrim'e inanmayanin zaten ben akil sagligindan süphe duyarim. Evrimi anlamayanlar ve "nasil olurda insan hic yoktan simdiki hale gelir" dinyelere cevabim su; bir nehir düsünün ve o nehirin bilinci olsa ve dese ki; "vay be tanri bu alani bu nehir yolunu öyle ayarlamis ki, tam bizim olgumuza uyusuyor" ama nehirin oldugu yer nehir olmadan önce zaten nehirin kendisi sayesinde olusmus.. yani tersine düsünmek lazim.. insan da nehirin yarattigi yer gibi dir. insan öylesine birden bire olusmamis.. doga'da bos olan yeri doldurmus ve kendi acimizdan baktigimizda, saniyoruz ki mükemmel oturmusuz su an ki halimize.. ama nehir'de oldugu gibi, nehirin kendisi o yolu acmis ve o boslugu doldurmus..
Evrim su gibi dir. topraga su dökerseniz, en kolay ve en rahat yolu secer akmak icin ve o akdigi yolu asiladigi zaman, sanki tam o suya göre yapilmis gibi görünür o yol ama halbuki yolu acan suyun ta kendisi. Bence Evrim ve Dinler birbiri ile celisir, bazi insanlar artik son care olarak "allah yaratti evrimi" diyor ama maalesef sizi hayal kirikligina ugratir bu düsünce. Sirf kuran'da yazan "insan mükemmel dir" cümlesi bile yanlis.
bakiniz sakat insanlar, 3 bacak ile dogan insanlar vesaire.
Nehiri kim yarattı ?
Suya akışkanlık özelliğini kim verdi ?
Suyun katı,sıvı ve gaz haline dönüşmesini kim programladı ?
Dostum, su akıyor ama akarken bir sanat, bir tasarım, bir düzen, bir dizayn ortaya koymuyor ve koyamaz da. Mesela su akarken bir bina, bir masa, bir bilgisayar yapamaz; aksine olanı da dağıtır, alır götürür, yıkıp geçer... Çünkü su da şuur, ilim (bilgi) , irade ve kudret yoktur, ayrıca su kör ve sağırdır göremez ve işitemez. Tabiatta bulunan tüm maddelerde aynen su gibidir. Bu maddeler ne bir düzen kurabilirler ne de bir tasarım yapabilirler.
İstisnasız herkesin bildiği gibi, bir çok parça bir araya getirilerek yapılan her bir fiile "tasarım, dizayn, planlama" denilir. Yine herkes bilir ki, her fiilin, tasarımın ise mutlaka bir faili, bir tasarımcısı vardır, fail olmadan fiilin, sanatın, tasarımın ortaya çıkması mümkün değildir. Fail olmak için ise hayat, bilinç, ilim (bilgi), irade ve kudret gereklidir, mutlak zorunluluktur.
Ve her zaman için sanat sanatkârdan ayrıdır; sanatın içinde sanatkâr, tasarımcı yoktur ve aranmaz. Mesela, bilgisayarı tasarlayan, yapan bilgisayarın herhangi bir parçası değildir. Bilgisayarın parçalarını oluşturan cansız, şuursuz, bilgisiz, iradesiz, kör, sağır maddelerde bilgisayarı yapacak,tasarlayacak değillerdir. Bilgisayar, hayat, ilim (bilgi), irade ve kudret sahibi bir mühendis tarafından yapılır.
Harfler, mürekkep, kalem, kağıt, klavye, daktilo bir kitap yazamaz. Ayrıca kitapta bulunan bilgilerde bir fail olmadan bir sanat ortaya koyamazlar. DNA da 1000 kütüphaneyi dolduracak kadar bilgi kaydedilmiştir.
Bu kısa, özet bilgilerden sonra vücudumuzda bulunan sayısız mucizelerden sadece bir tanesi olan kulağımızı inceleyip, tefekkür edelim.
Kulak (işitme) Mucizesi.
Öncelikle kulağı var edebilmek için seslerin varlığını bilmek ve bu sesleri algılayacak organı da en ince detaylarına kadar bilmek gerekir. Ayrıca Kulağı var etmek için bir "AMAÇ" (işitme) gözetilmiş olması da gerekmektedir. Bir amaç gözetmek ise ancak hayat, bilinç, ilim (bilgi), irade ve kudret ile mümkündür.
Kulağın işitmesi ve bizim bunu algılamamız için hem bedenimizde hem dış dünyada sayısız, sınırsız bir çok detayın, olasılığın hesaplanması, dizayn edilmesi gerekmektedir. Ve kulağı meydana getiren her bir parçanın, tam bir düzen ve uyum ile yerli yerine yerleştirilmesi şarttır. Aksi taktirde işitme diye bir şeyden söz edemeyiz. Amacı ve bütünü bilmeyen en ufak bir parçayı dahi yapamaz. Hayatı, ilmi (bilgi), iradesi ve kudreti olmayan, var olan parçaları bile bir araya getirip birleştiremez.
Kulağımızın var olabilmesi için gereken sayısız olasılıklardan çok küçük bir bölümü şunlardır :
1. Kulağın işitme vazifesini tam olarak eksiksiz bir şekilde yerine getirebilmesi için kulağı meydana getiren tüm bileşenlerin bir bütün olarak eksiksiz bir şekilde tasarlanmış olması ve her bir bileşenin kulağın var olduğu ilk andan itibaren bulunması gerekmektedir. Bu bileşenlerden bazıları şunlardır: Kulak kepçesi, kulak yolu, kulak zarı, çekiç, örs, üzengi, oval pencere, dalız, yarım daire kanalları, östaki borusu, salyangoz, işitme sinirleri...
Bu bileşenlerde bir kaçı veya sadece bir tanesi bile eksik olursa, işitme diye bir yetenekten söz edilemez. Östaki borusu olmazsa, işitme olur ancak bu uzun sürmez, çünkü östaki borusu kulaktaki basıncı dengelediği için diğer bileşenler ile birlikte aynı anda var olması gerekmektedir, olmaması durumunda kulağı oluşturan diğer bileşenler basınçtan zarar görür hatta patlayabilir ve işitme yeteneği ortadan kalkar. İşitmenin gerçekleşebilmesi için ve ses seviyesi ve netliğinin rahatsız edici boyutlara ulaşmaması için ve ayrıca kulaktaki bileşenlerin zarar görmemesi için kulağa ait tüm detayların en ince ayrıntılarına kadar bir bütün olarak hesaplanmış olması gerekmektedir.
2. Kulağın meydana getiren bileşenlerin eksiksiz bir bütün olarak dizayn edilmesinin gerekli olmasının yanısıra, her bir bileşenin vazifeleri olmalı ve bu vazifelere göre birbirlerini destekleyecek, birbirleriyle bağlantılı ve uyumlu olacak bir biçimde; bulundukları yer ve o yere göre şekilleri, boyutları, sert veya yumuşaklığı, hassasiyeti en ince detaylarına kadar eksiksiz ve bir bütün olarak dizayn edilmelidir.
Mesela, kulak zarı kemik gibi sert bir cisim olmamalı; çok ince, çok kalın, çok gergin veya gevşek olmamalı ve zarın üzerinde delikte olmamalıdır. Kulaktaki çekiç, örs, üzengi; kulak zarı veya kulak kepçesi gibi yumuşak olmamalıdır. Bu bileşenlerin her birisinin şekilleri, boyutları bulundukları yere ve işlevlere göre birbirleriyle bağlantılı, uyumlu, ölçülü ve dengeli olmalıdır. Ve bu bileşenler sağ ve sol kulakta simetrik bir şekilde eşit yerlerde olmalıdır.
3. Kulağı meydana getiren bileşenlerin vazifelerine göre şekli, boyutu, sertliği, hassasiyeti eksiksiz bir bütün olarak dizayn edilmiş olması gerektiği gibi, ayrıca bu bileşenler için vücutta uygun bir yer dizayn edilmeli ve kulağa ait bileşenlerin her biri dizayn edilen bu yerde, yine eksiksiz ve bir bütün olarak bir araya getirilmeli, toplanmalıdır. Başka vazifeleri olan diğer organların bileşenleri, kulak için dizayn edilen bu bölümde olmamalı, karışmamalıdır. Ve kulak için dizayn edilen bileşenler de vücudun alakasız başka bir yerinde olmamalıdır.
Mesela, kulak zarı burunda, ağızda veya vücudun alakasız başka bir yerinde olmamalıdır. Dışarıdan gelen ses dalgalarını toplayarak kulak yolu vasıtasıyla kulak zarına iletmekle vazifeli olan kulak kepçesi; kulak yolu ile bağlantılı ve uyumlu olmalı, sırtta, başın arkasında veya vücudun içinde alakasız herhangi bir yerde olmamalıdır. İçinde işitme reseptörleri bulunan ve bu reseptörler vesilesiyle ses dalgalarını işitme sinirlerine iletmekle vazifelendirilen salyangoz; midede, akciğerde veya alakasız başka bir yerde olmamalıdır. Göze ait retina, gözyaşı bezleri, göz kapağı ve diğer organların bileşenleri kulağa ait olan bu bölümde olmamalı, karışmamalıdır vs.. vs.....
4. Vücutta kulak için belirlenen ve dizayn edilen bölümde bir araya toplanan bu bileşenler, yine bu bölümde de vazifelerine uygun bir şekilde birbiriyle bağlantılı olarak sırasıyla, tam olarak düzenli ve yerli yerine yerleştirilmiş olmalısı da mutlaka gereklidir. Mesela, dışarıdan gelen ses dalgalarını titreşerek çekiç, örs ve üzengiye iletmekle vazifeli olan kulak zarı, daha iç kısımlarda veya dışta olmamalıdır ve ses dalgalarını engeleyecek başka bir bileşen kulak zarının önünde bulunmamalıdır.
Çekiç, örs ve üzengi ise; kulak zarına temas edemeyecek şekilde iç kısımda uzak bir yerde olmamalı veya kulak zarına zarar verecek, zarın titreşimini engelleyerek zara baskı yapacak şekilde dışa doğru da olmamalıdır vs... buna benzer bir çok örnek verilebilir. Yani kısacası; kulağı meydana getiren her bir parça, kulak için dizayn edilen bu bölümde birbiriyle bağlantılı ve uyumlu bir biçimde sırasıyla tam bir düzen içinde yerli yerine konulmuş olması mutlak zorunluluktur ki, işitme gerçekleşebilsin.
5. Kulağın vazifesini tam olarak yapabilmesi için hayranlık uyandıran o kadar küçük, hassas, ince detaylar dizayn edilmiştir ki, bu detaylar incelendiğinde insanı hayretler içinde bırakıyor. Bunlardan bazıları şöyle: Çekiç örs ve üzengi adı verilen milimetrik boyutlar da olan küçücük kemikçikler, vazifesini tam olarak yerine getirebilsin diye 3 parça olarak, tam da olması gereken boyutta dizayn edilmiş ve bu küçücük kemiklerin arasına eklem yerleri yerleştirilmiştir. Kulak yolunun kuruyup sertleşmemesi için salgı bezleri yaratılmış ve bu vesileyle kulak yolunun nemli kalması sağlanmıştır. Tozların iç kulağa geçmesi gibi çok küçük, hassas bir detay bile hesaplanmış ve tozların iç kulağa ulaşmasını engelleyecek kulak kılları yaratılmıştır. Ne ince detaylar, ne sonsuz bir ilim !
Vücudumuzu diğer canlıların vücutlarındaki detayları (delilleri) incelediğimizde, kulak ve diğer bütün organların ve organları oluşturan bileşenlerin eksiksiz olduğunu ve her şeyin birbiriyle bağlantılı olarak yerli yerine konulmuş olduğunu çok açık bir şekilde görmekteyiz, bu sayısız detaylarda ki muhteşem düzenin ve uyumun sadece bir tek açıklaması olabilir. O da şudur: İnsan ve diğer canlıların bedenleri; sonsuz ilim, irade ve kudret sahibi bir Yaratıcı tarafından en ince ayrıntılarına kadar eşsiz bir sanatla, tam ve bir bütün olarak muhteşem bir şekilde yaratılmıştır.
Kulakta hiç bir karışıklık yok, ölçüsüzlük yok, dengesizlik yok, gereksiz vazifesi olmayan işitmeyi engelleyecek, sesin netliğini ve şiddetini bozacak eksiklik, fazlalık ve dağınıklık yok, her şey birbiriyle bağlantılı ve sırasıyla tam da olması gereken en uygun yerde, boyutta, şekilde, sertlikte, hassasiyette ve en mükemmel bir şekilde, bir bütün olarak yaratılmıştır.
---------------
Tabiat kurulu bir düzendir, asla düzenleyici olamaz ve bir tasarım ortaya koyamaz, çünkü düzenler, sistemler ve tasarımlar; Bilinç, ilim, irade ve kudret ile belirlenir ve uygulanır ancak tabiatta bulunan maddelerde ve sebeplerde bu tanımlayıcı özelliklerden hiçbiri yoktur. Teşbihte hata olmasın, tabiat sadece inşaat malzemesidir. İnşa eden, düzenleyen başkadır.
Önemli Not: Yukarıda bahsedilen tasarım, dizayn ve planlama gibi kelimeler akla yakınlaştırmak için kullanılan kelimelerdir. Ve tasarım, dizayn, planlama işleri biz insanlara mahsustur, Allah'ın bir lütfudur. Allah Celle Celaluhu tasarlamaktan, planlamaktan münezzehtir. O, ezeli, sonsuz ilmi ile her şeyi bilmektedir.
Çok iyi bir bölümdü. Rabbim hocamızla yeni bölümler çekmenizi nasip etsin inşAllah. Hocamız tekrar gelmese bile evrimsel biyoloji konusunda yeni videolar gelmesini çok isterim.
Sizden ders alabildiğim için çok mutluyum ☺️ Evrimsel biyolojinin yanında bizlere Ankara’nın sahaflarını öğrettiğiniz için çok teşekkür ederim.
Hocam evrim konusunda ilham aldığımız ve senelerdir yaptığı konuşmalarla bize ilham veren birisi. Program çok güzel, umarız devamı gelir emeğinize sağlık.
Evrim Teorisi
Hiçbir bilimsel ve mantıksal delile dayanmıyor. Tamamen akıl ve bilim dışıdır. Buna rağmen yoğun propaganda, aldatmaca ve göz boyama yöntemleriyle bu safsata dünya çapında belirli materyalist odaklar tarafından kitlelere empoze edilmeye çalışılmaktadır.
Darwin'e göre yahudiler Allah'ın yarattığı üstün ırk,diğerleri maymundan gelen aşağılık yaratıklardır (!).
Siyonist yahudinin Gazze'de yaptığı insanlık dışı soykırımın çıkış noktası
evrimci Darwin'in işte bu sapık görüşünün tezahürüdür.
Daha yetmez, devamını bekliyoruz şiddetle, özlemle, merakla!!! 🎉🎉🎉
Nasıl sevindim anlatamam. Ergi hocama saygılar.
Bu güzel programlar için çok teşekkür ederiz
İlker hocam teşekkürler
Çok keyifli bir sohbet olmuş iyi ki varsınız ❤
Abi çok kaliteli bir kanal bu flu tv ya .
Probably the best Chanel in the turkey and balkans
@@tolgaersokul2549 definitely
Ben bu hocayı çok sevdim, çok iyi bir öğretmen
Ergi hoca geldiyse izlenir!
ÇOK İYİ PROĞRAM.TEŞEKKÜRLER.
Çok iyi bir programdı. İşte böyle elit seviyede içeriklerle karşımıza gelin lütfen. ROK gibi isimlerin popülistliğinden tık almak gibi hedeflerle entelektüel seviyeyi düşürmeyin lütfen. 🙏🏼
Sen bir bok anlamamışsındır o kesin
Muhteşem söyleşi ancak konuğun sözü bu kadar fazla kesilmemeli.
-Pitorodoptusdaktus'u biliyor musunuz?
-Evet biliyorum
-Bilmiyorsunuz işte çünkü öyle bir şey yok. Ben şimdi uydurdum.. :)
Hey gidi eski günler :))
Insan klonlamak mümkün olsaydı ve benim de böyle bir imkanım olsaydı Ilker hocayı klonlardım ve kendisiyle evlenirdim. İlker Canikligil'den dünyada bir tane daha olmaması kalbimi kırıyor. Çok güzel bir program olmuş Ilker hocaya ve Ergi hocaya teşekkür ediyorum.
10:30 "Survival of the fittest" : her ne kadar "en güçlü olanın" diye çevrilse de, anlamak için, "en iyi uyum gösterenin" olarak düşünmeli.
Çok güzel bir programdı yine... 👍
10:35 "surviving of the fittest" sözünü maalesef çok yaygın olan, ve bundan dolayı milyonlarca insanın evrim teorisini haksız eleştirilerde bulunan, çok yersiz bir kelime ile çevirdiniz. Fittest güçlü demek değil, en uygun, formda manasında ve biyoloji de çevresinde en iyi şekilde adapte olan demek.
Ergi hocanın ağzına sağlık. Gayet güzel anlattı. Çağrı beyi de görmek isterdik.
Hocanın bahsettiği aynı genoma sahip iki çocuğun aynı olmaması zaten tek yumurta ikizlerinde var.
Histon denilen DNA 'nın küçük paketlenme protein birimleri var. Bu paketler açılmadıkça genler okunup çalışmaz. Bunlarda çevresel etkenlere bağlı açılıp kapanma, bir ömür açılmama durumu söz konusu. Yani ikizler ne kadar birbirine benzese de aynı değiller ancak diğer kardeşlerine göre de bir o kadar benzerler.😊
Şahane bir bölümdü
İlker hocanın kıvrak zekasına bir kez daha tanık olduk. En zorlandığı program olmuş olabilir bu bölüm.
kıvrak mı LMFAO? müstehzi bir yorum olmuş.
@@gladoseus bir kinaye yok, samimiyim. Ergi Deniz bey belli ki konusuna çok hakim ama, ama işte. neyse...
Harika emeğinize teşekkürler
yapıcı niyetli bir eleştiride bulunmak istiyorum. ülkemiz malum çok garip. her türlü insan var ve ben 40 yaşımdayım. yani ülke ve insan ile ilgili biraz fikrim var. bu meseleleri biz lise çağlarımızda okuduk, izledik, araştırdık ve anladık. bilime inandık, güvendik. hal böyle olunca sohbet ortamlarında bilimin kanıtlarla sunduğu somut gerçekleri bir takım insanlara anlatmayı denedik fakat anlamadıklarını gördük. bunu eminim hepiniz yaşamışsınızdır. sonra ben bireysel olarak yazdığım, çizdiğim çeşitli platformlarda ve ortam sohbetlerinde karşı tarafın gerçekleri reddediyor olmasına rağmen anlatmayı bir süre daha sürdürdüm ve finalde gördüm ki hayır anlamıyorlar. onların mutlak kabul ettikleri sorgulamadıkları şeyler var ve kafaları değişmiyor. bir süre sonra ben de bıraktım anlatmayı ve etrafımda bir takım kafa yapısında insan barındırmamaya başladım. ister istemez sosyal medyada karşılaşmaya devam ediyordum ama onlara da hayır gerçek şöyle böyle demeyi kestim. anlamıyorlar çünkü. neyse toparlayacak olursam her sene üç beş farklı hoca çeşitli programlarda evrimi anlatmayı sürdürüyor. bu programları izleyen kesim yine biziz. e abi bu meseleleri zaten yeterince öğrendik. lamarck değiliz ki işin en ince ayrıntısına kadar bilelim. gerek de yok buna şayet işimiz bu değilse. genel olarak derinlemesine bilgi sahibiyiz zaten bir çoğumuz. öyleyse neden aklı başında kesim sürekli bunları anlatıp duruyor? burada amaç insanların gerçeği öğrenmeleriyse dediğim gibi işte zaten gerçeğin peşinde olan kişiler biliyor bunları. asıl mesele bilmeyene öğretmek ama hala anlamadınız mı bu ülkede bir kesim var fikirleri asla değişmiyor. bunun en basit örneği siyasi taraftarlık. yani bir insan düşünün çocuğuna yemek alacak parası yok ama hala taraftarca yaklaşıyor konuya. bunu da anlattık sebep sonuç ilişkisinden bahsettik bize terörist dediler. yani bu seviyedeki insanlara siz neyi anlatmaya çalışıyorsunuz? programı henüz açtım izlemeye başlamadan bu yorumu yapmak istedim şimdi izleyeceğim umarım bilmediğimiz detaylar vardır. yani nacizane önerim artık işlenmemiş konuları ele alsak nasıl olur? bilim oldukça geniş bir alan ve konuşabilecek her şey var. emin olun zaten bilime ilgi duyan insanlar sıkılmadan izler. yani her sene 20 tane evrim programı yapmanın bir amacı yok. umarım anlaşılabilmişimdir. sevgiler, saygılar efendim.
Bunu reklam gibi düşün,herkes coca cola yi bilir ama reklam görünürlüğünü ve satışı artırır.kafasi basan evrimi anlar ama görünürlüğü anlayan sayısını artırır
Knk İslam âlimlerinden el cahiz bin yıl önce yaşadı. Ona bakabilirsiniz. Allah'ın yaratılış biçimi olduğunu düşünen hep vardı sadece hakim görüş değildi
Saglam bilgi sahibi olduk. Harika.
Survival of the fittest en güçlü olanın hayatta kalması değil, en uyumlu olanın hayatta kalması. Onu değiştirin lütfen bkz 10:32
Ergi deniz hocayla devamını dileriz ilker
2024 yılında evrim tartışıyoruz, sonra niye bu haldeyiz .
Harikaydı. Teşekkürler.
evrim gercek mi ilgilenmiyorum biz kurttan turedik 🐺🐺🐺🐺
Adem ve Havva mitolojisinden daha mantıklı.
Değerli bilgiler için teşekkürler
Niye o zaman hala teoriciler gelir birazdan
güzel program olmuş, teşekkürler.
Hoca insan ırkları arasındaki farkları ideolojik olarak görmezden geliyor. Aralarında genetik farkın az olması, olmadığı anlamına gelmez. Şempanzeyle de aramızda az fark var ama farklıyız hocam
Fakat mühim olan arada fark olup olmaması değil ki aynı ebeveynden olan kardeşler arasında dahi fark var öyle bakacak olursak, asıl mesele iki canlı arasındaki farkın ne kadar olduğu ve hangi dereceye eriştiğinde artık bunların farklı ırktan olduğuklarını addedeceğimiz.
İnsan evriminin tarihi çok kısa olması ve insanların coğrafi olarak izolasyonlara ayrılamaması gibi sebeplerle aslında ırk olarak ayırabilecek bir sınıflama yapılamamasını sebep oluyor.Burada hoca biraz kısa anlattı fakat RUclips'a hocanın adını yazıp aratırsanız daha detaylı anlatımları mevcut onlara bakabilirsiniz.
Bu ülkedeki Evrim konusundaki en önemli Profesör Ali Demirsoy hocadır kimse Evrimi onun kadar güzel anlatamıyor hocayla mutlaka bi yayın yapmalısınız
Evrim Teorisi
Hiçbir bilimsel ve mantıksal delile dayanmıyor. Tamamen akıl ve bilim dışıdır. Buna rağmen yoğun propaganda, aldatmaca ve göz boyama yöntemleriyle bu safsata dünya çapında belirli materyalist odaklar tarafından kitlelere empoze edilmeye çalışılmaktadır.
Darwin'e göre yahudiler Allah'ın yarattığı üstün ırk,diğerleri maymundan gelen aşağılık yaratıklardır (!).
Siyonist yahudinin Gazze'de Filistin'li mazlumlara yaptığı insanlık dışı soykırımın çıkış noktası işte bu
evrimci Darwin'in sapık görüşüdür.
Evrim Teorisi
Hiçbir bilimsel ve mantıksal delile dayanmıyor. Tamamen akıl ve bilim dışıdır. Buna rağmen yoğun propaganda, aldatmaca ve göz boyama yöntemleriyle bu safsata dünya çapında belirli materyalist odaklar tarafından kitlelere empoze edilmeye çalışılmaktadır.
Darwin'e göre yahudiler Allah'ın yarattığı üstün ırk,diğerleri maymundan gelen aşağılık yaratıklardır (!).
Siyonist yahudinin Gazze'de Filistin'li mazlumlara yaptığı insanlık dışı soykırımın çıkış noktası işte bu
evrimci Darwin'in sapık görüşüdür.
Evrim Teorisi
Hiçbir bilimsel ve mantıksal delile dayanmıyor. Tamamen akıl ve bilim dışıdır. Buna rağmen yoğun propaganda, aldatmaca ve göz boyama yöntemleriyle bu safsata dünya çapında belirli materyalist odaklar tarafından kitlelere empoze edilmeye çalışılmaktadır.
Darwin'e göre yahudiler Allah'ın yarattığı üstün ırk,diğerleri maymundan gelen aşağılık yaratıklardır (!).
Siyonist yahudinin Gazze'de Filistin'li mazlumlara yaptığı insanlık dışı soykırımın çıkış noktası işte bu
evrimci Darwin'in sapık görüşüdür.
Dinlerde evrim geçırıyor
Nerede geçiriyor?
"hurma insanın halasıdır " dinsel bir veri mesela
Harika bir program olmuş, teşekkürler, tebrikler 😊
övröm töörödör, görçök döğöldör.
İcerik icin tesekkurler
İnsanın giydiği ayakkabının kendi kendine olacağına inanmayanlar, insanın ayağının tesadüf eseri, kendi kendine olduğuna inanmaları ne kadar akılcı acaba...
İmamhatiplilere selam olsun. He kardeş he. Ayakkabıyı da allah yarattı he.
Müthiş sorular, müthiş besleyici cevaplar. Bir kez daha kutlarım.
teşekkür ederim çok ilham vericiydi.
Geçen hafta bizi kalbimizden bıçakladın ROK ile... Bu hafta ise kalbimizi fethetmişsin. Yaw sen şu ROK'u nasıl çıkardın o programa kafayı yiyeceğim. Alper Hasanoğlu'nu, ESG'yi, Yalın Alpay'ı ve diğer hocaları seninle tanıdık içime sinmiyor bir türlü...
En iyi programlar arasında çok net!!!
Pitorodoptusdaktus'u Biliyor musunuz? puhahahahahh bakalım hatırlayanlar çıkacak mı ???
Ergi hoca bir de yayında bunu söyledikten sonra karşı taraf sanırım (İsmail Nacar olması lazım) biliyorum biliyorum diye kafa sallıyordu.
Ergi hocanın sohbeti güzeldir.
Merhaba bir konuya kendi fikrimi söylemek istiyorum. Bilim de aslında bir inançtır. Kâinatta hicbirşey kesin değildir. Eldeki veriler ile gerçeğe en yakın olandır. Yerçekimi kanunu bile doğru değildir. Sadece eldeki veriler ile gerçeğe en yakın görüştür. İnançta öyledir. Bilinç varlığımızın tesadüfen olmasını kabul etmediği için gerçeğe en yakın olan veriyi seçiyor. Bizi bir yaratan olmalı Fikri aslında bilimsel bir yaklaşımdır. Tabi bizi yaratan olması başka konu dinler başka bir konu. İkisini birbirine karıştırmamak gerekir. İkinci konu ise gen müdahalesi. Yapay zeka ve kuantum bilgisayarları ile katrilyonlarca similasyon yapıldığında gen müdahalesi en optimal düzeyde olacaktır. Bunun içinde yapay zeka ve kuantum bilgisayarlarının belli bir seviyeye ulaşmış olması gerekir. Sanırım ona da daha bir on , onbeş yıl var.. kuantum bilgisayarları yeterince işlerlik kazandığında yapay kalp, böbrek gibi tüm organları yaptıp insanı rahatlıkla 150 yaşına kadar yaşayabilirler belkide 200/300 yaş..
Bilim demek, deneylerle (gözlemlerle) kanıtlanabilen demektir. İnançta kanıt aranmaz.
Aslında doğru. Fakat günlük yaşantımızda bize fayda sağlayacak bizi ileriye götürecek tek araç bilim oluyor. Yani diyelim ormanda kayboldunuz “tanrı şu yöne gitmemiz gerektiğini söylüyor” diyen din adamına mı güvenirsiniz, 6 ıncı hislerine göre hareket eden birine mi güvenirsiniz, bir astroloğa veya bir falcıya büyücüye mi güvenirsiniz yoksa bilimsel metodlarla hareket eden bir bilim insanına mı güvenirsiniz?
@@unverozkol Matematik dışında hiçbir şey ispat edilebilemez ancak matematik bilim değildir. Bilimi itikatten (dini inançtan) ayıran temel fark yanlışlanabilirliğidir. Dediğiniz gibi gözlemler yaparız ve birtakım deliller tesbit ederiz, sonra bu tesbitler doğrultusunda çıkarımlar yapıp bir teori inşa ederiz. Bu teori yanlışanamadığı sürece artık bir olgu "fact" kabul edilir. Demem o ki aslında her şey bir kabul, inanç, varsayımdan ibarettir artık adına ne derseniz. Fakat bilimin kabullerini değerli kılan yanlışlanabilir olmasıdır.
@@unverozkolherşey inançtır. Bilim bize, inanmak için daha fazla neden sunar. Bunu anlamak için şunu özümsemek gerekir. Hicbirşey asla yüzde yüz doğru değildir. Sadece gerçeğe en yakındır. Kuantum dünyasına girerseniz benim söylediklerimi daha iyi algilarsiniz. . (Ben dinlere inanmıyorum once onu soyleyim. )Tanrı inancına gelince ; insanın öğrenme ve tabiatı anlama şekli nedensellik bağı iledir. Yani biz herşeyi sebep sonuç ilişkisi içinde öğreniriz. Bu öğrenmenin temel dinamiğidir. Einstein de kuantumu bu yuzden anlamadı. Varoluş konusuna gelince, ogrenme metodolijimiz bize varoluşunda bir sebebi olmasını gerektiğini söyler. Aynı sebep yerçekimi olması gerektiğini söyler.
@@egemenbags5465bende aslında bunu söylemek istiyorum. Tüm inançlar bir dogmadir, bilimde bir dogmadır. Tâki yeni veriler gelene kadar.( bunu ben söylemiyorum celal Şengör söylüyor. RUclips da videosu var) Tanrıyı yaratan da aslında bilimin ta kendisidir. Ama eski bilim. İnsanlar tanrıya inanıyor çünkü kafalarındaki bilim yani hesap makinesi çarpıyor bölüyor topladıp çıkarıyor ve sonuç olarak tanrıyı buluyor. Çünkü eldeki veriler bukadar muazzam bir yapı tasarlanmış olmalı diyor. O yüzden insanlar bir yaratıcı icad ediyorlar. Unutmayın ki şu ana kadar kainattaki hicbirşey sebepsiz ve gereksiz değildir. Tanrı inancı ise yoktan doğmamış insan zihninde ki bir boşluğu doldurmuştur. Evrimin olması tanrının olmadığı anlamına gelmez dinlerin uydurma olduğu anlamına gelebilir. Tanrı ve dinler farklı konulardır. Dediğim gibi hicbirşeyi %100 bilmiyoruz. Bilimsel veriler ile yerçekimi olmalı diyoruz. Atom diye bişey var diyoruz. Ama%100 bu böyledir diyemiyoruz. Maddelerin birbirini nasıl çektiğini daha doğrusu niye çektiğini bilmiyoruz. Kuantum dünyası bildiğiniz tüm gerçekliği değiştirdi ve değiştirecek. Tanrı varmı yokmu bilmiyorum ama bunun maymunların pekte umurlarında olduğunu sanmıyorum. Kâinatta olup bitenler şimdilik sadece insanlar için çok önemli. Sağlıcakla kalın.
Evrim Allahın yaratım biçimidir. Bizim için çok büyük süreler olsada Allah c.c katında zaman ve mekan yoktur. Adem a.s ilk insan değil ilk bilinç sahibi olan ve ilk peygamber olan şahıstır.
Bu yeni güncelleme mi?
bu bayadır var ya@@Adako-kuyara
@@Adako-kuyara Yo, hep vardı. Bulabilene
CanerTaslamanPatch.exe
adem in doğum tarihini yazarmısın ? Yazamayan ne olsun ??😆😆
evrim kuramının farkındalığının gün geçtikçe toplumda yaygınlaşması, insanlık için, ülke için mutluluk verici bi sonuç
Evrim Teorisi
Hiçbir bilimsel ve mantıksal delile dayanmıyor. Tamamen akıl ve bilim dışıdır. Buna rağmen yoğun propaganda, aldatmaca ve göz boyama yöntemleriyle bu safsata dünya çapında belirli materyalist odaklar tarafından kitlelere empoze edilmeye çalışılmaktadır.
Darwin'e göre yahudiler Allah'ın yarattığı üstün ırk,diğerleri maymundan gelen aşağılık yaratıklardır (!).
Siyonist yahudinin Gazze'de Filistin'li mazlumlara yaptığı insanlık dışı soykırımın çıkış noktası işte bu
evrimci Darwin'in sapık görüşüdür.
Irk kullanılmak istenen anlamıyla kullanıldığında ırk vardır. Irk kavramını tür kavramıyla eşleştirip sonra insan toplulukları arasında türsel olarak ayrılabilecek kadar bir fark olmadığını söyleyerek çürütmüş olmuyorsunuz, saman adam safsatası bu. Milyonlarca popülasyonun olduğu bir ortamda ortalama bir Hollandalı ortalama bir Endonezyalıdan 25 cm uzunsa burada topluluklar arası fark yoktur demek asıl ideolojik bir görüştür.
harikaydınız teşekkrler
Hocamı tekrar ekranda gördüğümde nasıl sevindim... Teşekkürler Mr.İlker Canikli. 😊
Veeee 5:19 Nihayet birisi söyledi. Harari yi Antropoloji-Evrimsel Biolog modunda okuyanlara gelsin. Antropoloji Harari'den okunmaz. Hikaye okuduğunuzu unutmayın.
8:29 Arizona kertenkeleleri bunun kanıtı...🤣
49:38 Bilim insanı ve popüler romancı-yazar farkı. Büyüksün Deniz Hocam.
Ergi hocayı ilk defa yıllar önce bir tv programında adnan oktarın prenslerini tokatlarken izlemiştim. O gün bu gün severim. Evrim ağacından da iyi tanırız kendisini. Saygılar hocam.
başlık seçimi çalışılmış beğendim
Fanı olduğum bir bilim insanıdır 😇 Ergi hocayı gördüğüme çok mutlu oldum 👏🏻👏🏻👏🏻