Osmanlı'da İlm-i Tasavvuf Sempozyumu | 3. Gün | Doç. Dr. Kameliya Atanasova

Поделиться
HTML-код
  • Опубликовано: 15 янв 2025

Комментарии • 2

  • @okanakin19
    @okanakin19 19 дней назад

    Keşke Türkçeye tercümesi de olsaydı...

    • @nokta-i.istinat
      @nokta-i.istinat 19 дней назад

      YZ tarafından çıkarılmıştır
      Bu metin, Osmanlı'da tasavvuf düşüncesinin önemli isimlerinden İsmail Hakkı Bursevi (ö. 1725) hakkında yapılan akademik bir sunumu içeriyor. Ana noktaları şöyle özetleyebilirim:
      1. Araştırmacı, 2014'te İstanbul Üniversitesi'nde bulduğu bir el yazmasında ilginç bir diyagram keşfetmiş. Bu diyagram, Osmanlı siyasi hiyerarşisini göksel cisimler olarak tasvir ediyor ve merkezinde padişah yer alıyor.
      2. Bursevi'nin Özellikleri:
      - 100'den fazla eser yazmış çok üretken bir Osmanlı müellifi
      - Kuran tefsiri yazmış
      - Arapça, Farsça ve Türkçe'de şiir yazabilen çok yönlü bir alim
      - Bulgaristan'ın İdos kasabasında doğmuş
      - Eğitimini İstanbul'da tamamlamış
      - Celvetî tarikatına mensup
      - Mekke'ye iki kez gitmiş, Şam'da yaşamış
      - Sultan II. Mustafa ile yakın ilişkisi olmuş
      3. Eserlerin Ana Teması:
      - İlahi isimlerin (Esma-ül Hüsna) tezahürü üzerine yoğunlaşıyor
      - Osmanlı Devleti'ni ilahi düzenin bir yansıması olarak görüyor
      - Devlet görevlilerini tasavvufi açıdan eğitmeyi amaçlıyor
      - Eserlerini anlaşılır olması için Türkçe yazmayı tercih etmiş
      4. Özgün Yaklaşımı:
      - İbn Arabi'nin görüşlerini Osmanlı bağlamına uyarlamış
      - Osmanlı devlet yapısını ve coğrafyasını ilahi isimlerin tecellisi olarak yorumlamış
      - Örneğin İstanbul'u "el-Cami" (toplayıcı) isminin, Mısır'ı "el-Batın" (gizli) isminin tecellisi olarak açıklamış
      5. Önemi:
      - Tasavvuf düşüncesini Osmanlı devlet yapısıyla bağdaştırması
      - Karmaşık tasavvufi kavramları devlet adamlarının anlayabileceği şekilde açıklaması
      - Osmanlı İmparatorluğu'na manevi bir meşruiyet kazandırması
      Bu çalışma, Bursevi'nin Osmanlı düşünce dünyasındaki önemli rolünü ve tasavvuf ile devlet yönetimi arasında kurduğu özgün bağlantıyı ortaya koyuyor.