Видео

ruclips.net/video/jDUANZhulI0/видео.htmlsi=Ne3QEwOW8GI0mPSP

anlatımınız için teşekkür ederim

Ne kadar güzel anlatmışsınız, teşekkür ederim.

Sade ve sıkmayan bir anlatım tebrikler ve teşekkürler

Elinize sağlık. Biraz yavaş anlatsanız, daha iyi anlaşılır.

İlk defa karşıma bu kadar net açıklayan bir video çıktı

ben nietchze kitabını aldım okuyorum çok güzel bir kitap tam 630 sayfa falan

Hocam, öğretmenler gününüz kutlu olsun sizi burdan tanıyan bir öğrenciyim sevgilerimi iletmek istedim 🎉❤

Neo: Gözlerim neden ağrıyor? Morpheus: Daha önce hiç kullanmadın

Emeğinize sağlık. Teşekkür ederiz.

Gerçekten harika bilgilendirici ve yönlendirici bir video olmuş teşekkürler.

Çok teşekkür ederim...

Hocam elinize sağlık. Çok faydalı buldum. Ancak birkaç noktadan bahsetmek istiyorum. 1) Fırlatılmışlık konsepti, bir el tarafından dünyaya fırlatılmak değildir. Varlık ve Zaman’da fırlatılmışlık tamamen başka bir anlama gelir, akla ilk gelen anlamda değildir. 38. bölümde bunu anlatır, dünya-içinde-olmaklık minavilini içerir ama çok daha bütünsel başka bir anlama sahip. Burada uzunca anlatmaya gerek yok hocam, sadece belirtmek istedim. 2) İnsanların instagramdan vatanı kurtarması bana da vicdan mastürbasyonu gibi geliyor. Hiçbir örgütlülük yok, dayanışma yok sadece story atılıyor, şaka gibi. 3) Heidegger’e yöneltilmiş bir Nazi suçlaması yok hocam. Kendisi Nazi parti üyesi. Yani bir suçlama yok, tarihi gerçekler bunlar. Orada söylemsel bir hata ediyorsunuz bence.

diksiyonunuz çok iyi videoyu da kırpmamanız çok güzel izlettiriyor hocamm

Teşekkürleri Hocam

Hocam program yönteminizi bilemiyorum ama filozofların genel yaşam bilgileri ve beraberindeki düşüncelerini sizin bakış açınızdan da almak bizim için değerli olurdu. Örneğin bana göre fazla teknik geldi bu. Mesala ben neden bu filozofu öğreneyim neden gidip kitabını alayım? Gibi sorulara cevap alamadım. Bunun sebebi benim anlıyorum da işte insan bu başlıkla video görünce bir şeyleri anlamak ilerlemek istiyor… sen anladın konuyu hocam 😊

Heidegger gibi tipler insanları oyalamaktan başka bir işe yaramıyor.

Ben naçizane Kant'ın muhteşem bir mimariyle ortaya koyduğu kritikleri ve diğer kitapları çok değerli buluyorum, Tek aklıma takılan çok dindar ailesi ile Newton'cu bilimsel yanı- her ne kadar bence bilgiye daha yakın olsa da-arasında bir gerilimde olduğunu düşünüyorum. Bu çelişkisini sürekli okumalarda hissediyorum. İkinci kritik Tanrı'yı kurtarma çabasıdır. O sadece Tanrı argümanlarını daha ilkesel, biçimsel ve içinden kendi tabiri ile "yobazlık" tan kurtararak serimlemeye çalışıyor bu merkezde olacak şekilde diğer kitapları oluşuyor. başka düşünürler Kant'ta inanılmaz düşünceleri tetikliyor, diğerlerinin bir şekilde dile getirdiklerini çok iyi ayıklıyor, süzgeçten geçiriyor biçim veriyor ve muhteşem bir yapıya dönüştürüyor, Aziz Yardımlı'nın çevirilerinden şiddetle uzak durmanızı tavsiye ederim Türkiye Felsefe Kurumu'nun Öncelikle Ahlak metafiziğinin Temellendirilmesi Sonra yine aynı kurumun Pratik aklın eleştirisini tavsiye ediyorum Ahlak felsefisine başlamadan Saf Aklın Eleştirisini (piyasada hiç düzgün çevirisi yok, Kaan hoca şu sıralar yeni bir çeviri yapıyor dört gözle bekliyorum) mutlaka anlayabildiğiniz kadar okumalısınız çünkü oradaki çatışkıları aşmak için 2.kritiği yazıyor Daha derin okuma yapmak isteyenler için Platon, Aristo ( Etik Politika -çoğu yayınevi çok kötü çevirmiş Zeki özcan çevirisi güzel) Descartes, Hobbes, Rousseau ( Kant'ı da çok etkileyen birisidir Emilie), Spinoza okumaları yerinde bir tercih olacaktır

"Aydınlanma, sokağa çıkana kadardır" Ben,bizzat şahsım Masrafları kısmak için akşam belediyelerin bizi karanlık yollarda bırakmasından bahsetmiyorum Bizzat o karanlığı sorgulamayan, yığın içinde seçilemeyen kendi kendilerine yabancılaşmış, kalabalığın karanlığından bahsediyorum. "Crowd is untruth" diyen mezar taşına "tekil birey" yazılmasını isteyen Kierkegard'ın, sürüye karşı alerjisi olan Nietzcshe'nin, Martin Heidegger ve Jose Ortega'nın bas bas bağırdıkları yaşama sevinci olmayan, kendi kendilerine fikir üretemeyen, ikircikli,dedikoducu,güruhtan toplumsal olaylara önayak Olmuş olmak için yaşayan kendi değerleri olmadığı gibi olan değerleri de yozlaştıran lümpen sürüden bahsediyorum. Bu sürü son on yıllarda içine okul bitirdi diye kendisine söylenenleri papağan gibi tekrarlayan üstten bakmacı cebinde parası olan kofi şop veya mekanlarda, derinliği olmayan sığ kelime dağarcıklı renkli saçlı, farklı giyim sakallı değişik bir tipi de barındırmaya başladı. Aydınlanma bu kişilerle araya mesafe koymaktır. Başka bir klavye savaşında görüşmek üzere 😂

Hocam Nedir Bu Felsefe kitabında evet yolda olmaktır diyor ama bu soru kökensel sorudur..Felsefe ancak kökensel olanla bağ kurduğu oranda sizi bu kökene doğru yola çıkarır.Kökensel olanın akraba kavramları kurduğu bağlar yoluyla felsefenin ne olduğu ortaya çıkar.Kökensel olana ulaşmanın tek çıkış yolu felsefenın bütün tanımlamalarından bağımsız olarak felsefenin kendisine soracağımız sorular bizi bir yola sokacaktır. Heidegger'in nedir bu felsefe sorusunu ele alış biçimi, bütün tanımlamaların dışında bir sorudur .Felsefeye ilişkin soru Heidegger'ci sorudur.Böyle bir soru bizim kendi tarihsel geleneğimize ilişkin önemli bir yöntem olarak bizimde kendimize soru sormamızı olanaklı kılacaktır diye düşünüyorum.

Ben 2.Üniversite için Felsefe bölümünü tercih etmeyi düşünüyorum. Sadece entellektüel açıdan gelişim ve bir takım bilgi birikimine sahip olmak için. Çalıştığım için açıktan okumam mümkün ancak. Felsefe gibi bir bölümün açıktan okunması dezavantaj oluşturur mu, bana katkısı olur mu ? Tecrübeli kişiler aydınlatabilirse memnun olurum.

Akademik olarak ilerleme sürecinizden bahsettiğiniz video çeker misiniz 🤍

Felsefe bölümü okuyan formasyon alıp öğretmen olabilir mi ?

Gözde Hocam tercih yapacağım. buir konuda bilgilendirebilir misiniz. benim İngilizcem yok. hangi üniversiteler bu konuda hazırlık veriyor. ve bu dönem ne kadar sürüyor. ayrıca bu hazırlığı aldığıniz için diğerlerinden bir adim geride mi başlamış oluyorsunuz?

Agambeni ilk okuduğum da sevmiştim...yani 'duyumsama ve düşünme' çekici gelmişti...

Guzel bir aktarim olmuş❤

çok güzel ve açıklayıcı anlatmışsınız teşekkür ederiz. kanalı takibe aldım

Tesekkrler tesekkurler

Teşekkür ederiz

Ahmet Soysal ın bırlıkte ve başkasını okumuştum.Cok sade ve güzel anlattınız

Anlatımınız çok güzel

Çok güzel

Kadın:tırnağım kırıldı hayat çok zor Adam:iyiyim! (Kolu koptu ailesi terk etti parasızlıktan dolayı terk edildi vs.)

İnşallah geri dönersin yeni keşfettim büyümeni isterim

Tesekkrler tesekkurler

Bilkent felsefe öğrencisiyim. Önermiyorum. Bilkent çok reklam yapıyor

Felsefe yolda olmaktır sözü Haydeger'e ait demişsiniz ama Yaspers'e ait olmalı

Fizikte artık hiçlik diye bir şeyin olmadığını biliyoruz.Vakum ortamında bile sanal parçacıklar denilen enerji alanları çok kısa sürede ortaya çıkıp gene yok oluyorlar.Buna göre felsefedeki hiçlik üzerine kurulan düşünceler hala işlevsel midir?

Aydınlanma nedir? Ateist olmaktadır.

Başarılı.

Hocam "Varlık ve Zaman" ı daha biteremedim ancak "vicdan" kısmı beni biraz farklı etkiledi. Kafamda canlanan ise; Dasein dünyaya fırlatılır ve bir insan suretinde dünyada olabilir ancak bu suretin Dasein ile hiç bir iletişimi doğrudan yoktur. Bu iletişimi kurabilmek adına vicdan gibi temel unsurlar vardır. (Yüreğimizin sesini dinlemek tabiri belki de bu bağlamda değerlendirebilir.) Bu bağlarımız ne kadar güçlüyse Dasein ile o kadar bütünleşmişiz demektir ve "et, kemik" olmanın ötesinde Dasein ile bütünleşebilen kişiler gerçek var olabilen insanlardır. Biraz saçma olacak belki ama yine de dile getirmek istiyorum ki belki de dasein ile yeterince bağları kuvvetli olan kişiler ölümden sonra gerçekten var olabiliyorlardır. Bu var olmak ise bizler yani burada olanların bilmediği, cahilliği olan bir olgu. Olamayanlar ise zamanı tükendiğinde yok olup hiçliğe ve belki de tekrardan hiçlikten bunu yeniden denemek adına ete kemiğe bürünüyorlardır. Reenkarnasyon olarak görmüyorum bunu çünkü okuduklarımdan algıladığım Dasein için şayet önceki yaşamlarımız varsa hiçbirinin anlamı/değeri yok. Bu yüzden Hiçlik olmayan bir şey bile değilse (Hiçliğe hiçlik demek bile bazen manasız geliyor, çünkü yok ve varlık da bu yüzden olmak zorunda) bu kişiler sürekli var olmaya çalışan ancak bir türlü bunu beceremeyen ve daseinleri ile bağ kuramamış et ve kemikten öteye geçemeyen canlılar oluyor. Bu dünyaya fırlatılmışlık bizlere Dasein ile iletişim kurma şansı veriyor, ki bunun yolu da anladığım kadarıyla "iyi" bir insan olmaktan geçiyor. İyi olan insanlar gerçek varlıklarına kavuşabiliyor ancak bunu beceremeyenler gerçek varlıklarına kavuşmayı becerebilene kadar hiçlikten dünyaya fırlatılmaya devam ediyor. Bu durum sadece kötü insanlar için geçerli değil; hiçbir şeye karışmayan sadece izleyenler de buna dahil. Sizin de bahsettiğiniz gibi. Yorumlarımda illa ki beni yanlış yönlendiren okurken yanlış anladığım konular olmuş olabilir ancak yine de paylaşmak istedim. Düzeltmeleriz olursa okumak isterim. Ayrıca paylaşım için de teşekkür ederim.

Şansı bahtı her daiM açık olsuN ❤

Çok teşekkürler

Emeğinize sağlık 👍

Teşekkür ederim 75 yaşından sonra birşeyler

Evet lütfen.

Tşk

0:25 0:32

Çok iyi deldi özet teşekkür ederim netleşti.

Teşekkür ediyorum