- Видео 295
- Просмотров 79 825
SIFIRDAN KOLAY İNGİLİZCE
Добавлен 18 авг 2024
Sıfırdan Kolay İngilizce" kanalına hoş geldiniz! Bu kanalda, sıfırdan başlayarak İngilizceyi kolay ve etkili bir şekilde öğrenebilirsiniz. Eğitimlerimiz tamamen dinleme ve tekrar etme üzerine kurulu olup, yazma ve okuma gerektirmez. İngilizce öğrenmenin en pratik yolu! Kolaydan zora doğru ilerleyen derslerle, İngilizce duyduğunu anlama ve konuşma becerilerinizi hızla geliştirecek ve özgüvenle İngilizce konuşacaksınız.Hemen abone olun ve İngilizce öğrenme yolculuğuna başlayın!
A1 seviye (0 - 50 ) OXFORD KELİME LİSTESİ | cümle içinde örnekli | HİKAYELERLE İNGİLİZCE ÖĞRENİYORUM
OXFORDUN BELİRLEDİĞİ a1seviyede öğrenmemiz gereken LİSTEDE ki kelimeler içinde cümle örnekleriyle tekrarlı cümlelerle bir seri halinde istifadenize sunuyoruz.
serinin 1.bölümü 0-50 adet kelime
. A1 seviye (0 - 50) OXFORD KELİME LİSTESİ | cümle içinde örnekli | HİKAYELERLE ENGİLİZCE ÖĞRENİYORUM İYİ ÇALIŞMALAR!
#kolay ingilizce
#hikayelerle ingilizce öğren
#ingilizce hikayeler
#ingilizceöğreniyorum
# İngilizce öğrenme, İngilizce tekrar, İngilizce telaffuz, İngilizce pratik, Türkçe destekli İngilizce, İngilizce konuşma, İngilizce dinleme, başlangıç seviyesinde İngilizce, akıcı İngilizce, İngilizce konuşma çalışmaları.
serinin 1.bölümü 0-50 adet kelime
. A1 seviye (0 - 50) OXFORD KELİME LİSTESİ | cümle içinde örnekli | HİKAYELERLE ENGİLİZCE ÖĞRENİYORUM İYİ ÇALIŞMALAR!
#kolay ingilizce
#hikayelerle ingilizce öğren
#ingilizce hikayeler
#ingilizceöğreniyorum
# İngilizce öğrenme, İngilizce tekrar, İngilizce telaffuz, İngilizce pratik, Türkçe destekli İngilizce, İngilizce konuşma, İngilizce dinleme, başlangıç seviyesinde İngilizce, akıcı İngilizce, İngilizce konuşma çalışmaları.
Просмотров: 253
Видео
SESLİ KİTAP 3 | uyurken dinleyin |TÜRKÇESİ YORUMLARDA/hikayelerle ingilizce öğreniyorum
Просмотров 1872 часа назад
daha fazla hikaye dinlemek isteyenler İÇİN SADECE İNGİLİZCE hikayeler. SESLİ KİTAP 3 | uyurken dinleyin | HİKAYELERLE İNGİLİZCE ÖĞRENİYORUM #kolay ingilizce #hikayelerle ingilizce öğren #ingilizce hikayeler #ingilizceöğreniyorum # İngilizce öğren, İngilizce tekrar, İngilizce telaffuz, İngilizce pratik, Türkçe destekli İngilizce, İngilizce konuşma, İngilizce dinleme, başlangıç seviyesinde İngi...
A1 BAŞLANGIÇ SEVİYE | ingilizce"HADİ YAPALIM","YAPMAYALIM" ,"BANA GÖRE" ifadeleri NASIL SÖYLENİR?
Просмотров 6234 часа назад
A1 BAŞLANGIÇ SEVİYE | ingilizce NASIL......DERİM? |"HADİ...YAPALIM","...YAPMAYALIM" ,"BANA GÖRE..."hikayelerle ingilizce öğrenelim.3 tane başlangıç seviyede hikaye. #kolay ingilizce #hikayelerle ingilizce öğren #ingilizce hikayeler #ingilizceöğreniyorum #İngilizce öğren, İngilizce tekrar, İngilizce telaffuz, İngilizce pratik, Türkçe destekli İngilizce, İngilizce konuşma, İngilizce dinleme, başl...
SESLİ KİTAP 2| uyurken DİNLEYİN |A1 dinleme PRATİĞİ | türkçesi YORUMLARDA | hikayelerle ingilizce
Просмотров 2937 часов назад
daha fazla hikaye dinlemek isteyenler için SADECE İNGİLİZCE hikayeler. SESLİ KİTAP 2 | A1 dinleme PRATİĞİ |türkçesi YORUMLARDA/uyurken DİNLEYİN | hikayelerle ingilizce öğreniyorum #kolay ingilizce #hikayelerle ingilizce öğren #ingilizce hikayeler #ingilizceöğreniyorum # İngilizce öğren, İngilizce tekrar, İngilizce telaffuz, İngilizce pratik, Türkçe destekli İngilizce, İngilizce konuşma, İngiliz...
SESLİ KİTAP 1 | uyurken dinleyin |TÜRKÇESİ YORUMLARDA/hikayelerle ingilizce öğreniyorum
Просмотров 6659 часов назад
daha fazla hikaye dinlemek isteyenler İÇİN SADECE İNGİLİZCE uzun hikayeler. SESLİ KİTAP 1 | uyurken dinleyin | HİKAYELERLE İNGİLİZCE ÖĞRENİYORUM #kolay ingilizce #hikayelerle ingilizce öğren #ingilizce hikayeler #ingilizceöğreniyorum # İngilizce öğren, İngilizce tekrar, İngilizce telaffuz, İngilizce pratik, Türkçe destekli İngilizce, İngilizce konuşma, İngilizce dinleme, başlangıç seviyesinde...
100 SORU - 100 CEVAP | 1 | diyaloglarla İNGİLİZCE ÖĞRENİYORUM
Просмотров 4399 часов назад
her dilde soru - cevap çeşitlerini ,kalıplarını öğrenmek çok önemlidir.bu serimizde ingilizcede en çok kullanılan soru |cevap kalıplarını ve çeşitlerini öğreneceğiz.iyi çalışmalar. 100 SORU - 100 CEVAP | 1 | diyaloglarla İNGİLİZCE ÖĞRENİYORUM #kolay ingilizce #hikayelerle ingilizce öğren #ingilizce hikayeler #ingilizceöğreniyorum # İngilizce öğren, İngilizce tekrar, İngilizce telaffuz, İngilizc...
A1 BAŞLANGIÇ SEVİYE |11. DERS : geniş zaman | HİKAYELERLE ENGLİZCE ÖĞRENELİM
Просмотров 64516 часов назад
A1 BAŞLANGIÇ SEVİYE |11. DERS : geniş zaman | HİKAYELERLE ENGLİZCE ÖĞRENELİM İYİ ÇALIŞMALAR! #kolay ingilizce #hikayelerle ingilizce öğren #ingilizce hikayeler #ingilizceöğreniyorum # İngilizce öğren, İngilizce tekrar, İngilizce telaffuz, İngilizce pratik, Türkçe destekli İngilizce, İngilizce konuşma, İngilizce dinleme, başlangıç seviyesinde İngilizce, akıcı İngilizce, İngilizce konuşma çalış...
A1 BAŞLANGIÇ SEVİYE |10. DERS : günlük rutin 3.bölüm | HİKAYELERLE ENGLİZCE ÖĞRENELİM
Просмотров 49321 час назад
ÇOCUKLARINIZLA BİRLİKTE ÇALIŞABİLECEĞİNİZ BU SERİYE DEVAM EDİYORUZ!!! Bir seri olarak devam edecek olan bu çalışmamızda evde aile içinde konuşurken en çok fayda sağladığınız en fazla miktarda günlük konuşma kalıplarını ve cümlelerini kelimelerini pratik edecek ,öğreneceğiz.iyi çalışamalar.kolay gelsin.Hazırlaması bizden,çalışması sizden... A1 BAŞLANGIÇ SEVİYE |10. DERS : günlük rutin 3.bölüm | ...
B1 ORTA seviye | 6.DERS :"if" (koşul cümlesi ) "eğer" 3.bölüm| HİKAYELERLE ENGİLİZCE ÖĞRENELİM
Просмотров 48414 дней назад
Type 2 (Hayali Şartlar): If Past Simple, Would V1 Kullanımı: Varsayımsal Durumlar: Gerçekten uzak olan durumları hayal etmek için. If I were rich, I would travel the world. (Zengin olsaydım, dünyayı gezerdim.) Burada kişi zengin değil, ama zengin olsaydı yapacaklarını hayal ediyor. Hayali Hedefler ve Fikirler: Olması istenen ama şu anda mümkün olmayan durumları ifade etmek için. If I had more t...
A1 BAŞLANGIÇ SEVİYE | 9. DERS : günlük rutin 2.bölüm | HİKAYELERLE ENGİLİZCE ÖĞRENELİM
Просмотров 1,2 тыс.14 дней назад
ÇOCUKLARINIZLA BİRLİKTE ÇALIŞABİLECEĞİNİZ BU SERİYE DEVAM EDİYORUZ!!! Bir seri olarak devam edecek olan bu çalışmamızda evde aile içinde konuşurken en çok ihtiyaç duyduğumuz en fazla kullandığımız günlük konuşma kalıplarını ve cümlelerini kelimelerini pratik edecek ,öğreneceğiz.iyi çalışamalar.kolay gelsin.Hazırlaması bizden,çalışması sizden... A1 BAŞLANGIÇ SEVİYE |9. DERS : günlük rutin2.bölüm...
B1 ORTA seviye | 5.DERS :"if" (koşul cümlesi ) "eğer" 2.bölüm| HİKAYELERLE ENGİLİZCE ÖĞRENELİM
Просмотров 60914 дней назад
Type 1 (Gerçekçi Şartlar) Kural: If Present Simple, Will V1 Bu tür, gelecekte gerçekleşmesi mümkün olan şartlar ve sonuçları ifade etmek için kullanılır. Örnekler: If it rains, we will stay at home. (Yağmur yağarsa evde kalacağız.) If she studies hard, she will pass the exam. (Çok çalışırsa sınavı geçecek.) Şartın gerçekleşme ihtimali yüksek olduğunda kullanılır. Gelecekteki bir olayı ifade ede...
A1 BAŞLANGIÇ SEVİYE | 8. DERS : günlük rutin1.bölüm | HİKAYELERLE ENGİLİZCE ÖĞRENELİM
Просмотров 1,1 тыс.14 дней назад
ÇOCUKLARINIZLA BİRLİKTE ÇALIŞABİLECEĞİNİZ BİR SERİYE BAŞLIYORUZ!!! Bir seri olarak devam edecek olan bu çalışmamızda evde aile içinde konuşurken en çok ihtiyaç duyduğumuz en fazla kullandığımız günlük konuşma kalıplarını ve cümlelerini kelimelerini pratik edecek ,öğreneceğiz.iyi çalışamalar.kolay gelsin.Hazırlaması bizden,çalışması sizden... A1 BAŞLANGIÇ SEVİYE | 8. DERS : günlük rutin1.bölüm |...
B1 ORTA seviye | 4.DERS :"if" (koşul cümlesi ) "eğer" 1.bölüm | HİKAYELERLE ENGİLİZCE ÖĞRENELİM
Просмотров 1,4 тыс.14 дней назад
Type 0 (Genel Gerçekler) Kural: If Present Simple, Present Simple Bu tür, bilimsel gerçekler, alışkanlıklar veya değişmez durumlar için kullanılır. If you heat water, it boils. (Suyu ısıtırsan kaynar.) If the sun sets, it gets dark. (Güneş batarsa hava kararır.) Şartın her zaman doğru olduğu durumlar için kullanılır. İhtimal değil, kesinlik söz konusudur. bu çalışmamız bir seri olacaktır.serimi...
A1 BAŞLANGIÇ SEVİYE | 7. DERS : en önemli özellikler 3.bölüm | HİKAYELERLE ENGİLİZCE ÖĞRENELİM
Просмотров 1,1 тыс.21 день назад
bu çalışmamızda a1 seviyesinde bilmemiz gereken en önemli ,en sık kullanılan sıfatları cümle içinde kullanarak pratik yapacağız.çalışmamız bir seri halinde devam edecek. iyi çalışmalar. A1 BAŞLANGIÇ SEVİYE | 7. DERS : en önemli sıfatlar 3.bölüm | HİKAYELERLE İNGİLİZCE ÖĞRENELİM #kolay ingilizce #hikayelerle ingilizce öğren #ingilizce hikayeler #ingilizceöğreniyorum #İngilizce öğren, İngilizce t...
A1 BAŞLANGIÇ SEVİYE | 6. DERS : en önemli sıfatlar 2.bölüm | HİKAYELERLE İNGİLİZCE ÖĞRENELİM
Просмотров 74121 день назад
bu çalışmamızda a1 seviyesinde bilmemiz gereken en önemli ,en sık kullanılan sıfatları cümle içinde kullanarak pratik yapacağız.çalışmamız bir seri halinde devam edecek iyi çalışmalar. A1 BAŞLANGIÇ SEVİYE | 6. DERS : en önemli sıfatlar 2.bölüm | HİKAYELERLE İNGİLİZCE ÖĞRENELİM #kolay ingilizce #hikayelerle ingilizce öğren #ingilizce hikayeler #ingilizceöğreniyorum #İngilizce öğren, İngilizce te...
A1 BAŞLANGIÇ SEVİYE | 5. DERS : en önemli sıfatlar 1.bölüm | HİKAYELERLE İNGİLİZCE ÖĞRENELİM
Просмотров 1,6 тыс.21 день назад
A1 BAŞLANGIÇ SEVİYE | 5. DERS : en önemli sıfatlar 1.bölüm | HİKAYELERLE İNGİLİZCE ÖĞRENELİM
A1 BAŞLANGIÇ SEVİYE (soru-cevap) | 4. DERS : (am,is,are) | HİKAYELERLE İNGİLİZCE ÖĞRENELİM
Просмотров 1,4 тыс.21 день назад
A1 BAŞLANGIÇ SEVİYE (soru-cevap) | 4. DERS : (am,is,are) | HİKAYELERLE İNGİLİZCE ÖĞRENELİM
B1 ORTA seviye | 3.DERS : Gelecek Zaman Türleri | HİKAYELERLE ENGİLİZCE ÖĞRENELİM
Просмотров 88521 день назад
B1 ORTA seviye | 3.DERS : Gelecek Zaman Türleri | HİKAYELERLE ENGİLİZCE ÖĞRENELİM
A1 BAŞLANGIÇ SEVİYE( soru-cevap) 3. DERS : can ve can't kullanımı | HİKAYELERLE İNGİLİZCE ÖĞRENELİM
Просмотров 1,1 тыс.21 день назад
A1 BAŞLANGIÇ SEVİYE( soru-cevap) 3. DERS : can ve can't kullanımı | HİKAYELERLE İNGİLİZCE ÖĞRENELİM
B1 ORTA seviye | 2.DERS : Past Perfect Tense (miş'li geçmiş zaman)| HİKAYELERLE İNGİLİZCE ÖĞRENELİM
Просмотров 1,1 тыс.28 дней назад
B1 ORTA seviye | 2.DERS : Past Perfect Tense (miş'li geçmiş zaman)| HİKAYELERLE İNGİLİZCE ÖĞRENELİM
A1 SIFIRDAN başlayanlar için | 2. DERS : şimdiki zaman | HİKAYELERLE İNGİLİZCE ÖĞRENELİM
Просмотров 1,5 тыс.28 дней назад
A1 SIFIRDAN başlayanlar için | 2. DERS : şimdiki zaman | HİKAYELERLE İNGİLİZCE ÖĞRENELİM
A2 BAŞLANGIÇ seviye | 1. DERS : going to ve will farkı | HİKAYELERLE İNGİLİZCE ÖĞRENELİM
Просмотров 69228 дней назад
A2 BAŞLANGIÇ seviye | 1. DERS : going to ve will farkı | HİKAYELERLE İNGİLİZCE ÖĞRENELİM
B1 ORTA SEVİYE (soru-cevap)1.DERS : Present Perfect Tense | HİKAYELERLE İNGİLİZCE ÖĞRENELİM
Просмотров 1,5 тыс.Месяц назад
B1 ORTA SEVİYE (soru-cevap)1.DERS : Present Perfect Tense | HİKAYELERLE İNGİLİZCE ÖĞRENELİM
A1 BAŞLANGIÇ seviye (soru-cevap )1.DERS : geniş zaman | HİKAYELERLE İNGİLİZCE ÖĞRENELİM
Просмотров 8 тыс.Месяц назад
A1 BAŞLANGIÇ seviye (soru-cevap )1.DERS : geniş zaman | HİKAYELERLE İNGİLİZCE ÖĞRENELİM
HİKAYELERLE İNGİLİZCE ÖĞRENELİM | A1 başlangıç SEVİYE | başlangıç düzeyi 2 hikaye | KOLAY İNGİLİZCE
Просмотров 2,5 тыс.Месяц назад
HİKAYELERLE İNGİLİZCE ÖĞRENELİM | A1 başlangıç SEVİYE | başlangıç düzeyi 2 hikaye | KOLAY İNGİLİZCE
HİKAYELERLE İNGİLİZCE ÖĞRENELİM | A1 başlangıç SEVİYE | başlangıç düzeyi 3 hikaye | KOLAY İNGİLİZCE
Просмотров 1,7 тыс.Месяц назад
HİKAYELERLE İNGİLİZCE ÖĞRENELİM | A1 başlangıç SEVİYE | başlangıç düzeyi 3 hikaye | KOLAY İNGİLİZCE
HİKAYELERLE İNGİLİZCE ÖĞRENELİM | C1 SEVİYE | Çılgın bilim adamının hatası | KOLAY İNGİLİZCE
Просмотров 275Месяц назад
HİKAYELERLE İNGİLİZCE ÖĞRENELİM | C1 SEVİYE | Çılgın bilim adamının hatası | KOLAY İNGİLİZCE
HİKAYELERLE İNGİLİZCE ÖĞRENELİM | B2 SEVİYE |Sosyal medya dert mi nimet mi? | KOLAY İNGİLİZCE
Просмотров 238Месяц назад
HİKAYELERLE İNGİLİZCE ÖĞRENELİM | B2 SEVİYE |Sosyal medya dert mi nimet mi? | KOLAY İNGİLİZCE
HİKAYELERLE İNGİLİZCE ÖĞRENELİM | B1 SEVİYE | DİYALOG | Sizce hangisi haklı? | KOLAY İNGİLİZCE
Просмотров 1 тыс.Месяц назад
HİKAYELERLE İNGİLİZCE ÖĞRENELİM | B1 SEVİYE | DİYALOG | Sizce hangisi haklı? | KOLAY İNGİLİZCE
HİKAYELERLE İNGİLİZCE ÖĞRENELİM | A1-A2 | DİYALOG | Karı, koca kavgası | KOLAY İNGİLİZCE
Просмотров 634Месяц назад
HİKAYELERLE İNGİLİZCE ÖĞRENELİM | A1-A2 | DİYALOG | Karı, koca kavgası | KOLAY İNGİLİZCE
💯
Çok severek takip ediyorum çünkü videonun tamamını anlıyorum ve kalıcı oluyor Elinize emeğinize sağlık
Teşekkür ederim❤Faydalı olmasına çok sevindim.🌺
Devamı bekliyoruz hocam
👍
Böyle videolar bekliyoruz fazla cümle olan 🎉🎉🎉🎉🎉🎉🎉
😊👍
❤
❤
ÖRÜMCEK I am 35 years old now. Şimdi 35 yaşındayım. But I am still afraid of spiders. Ama hala örümceklerden korkuyorum. They have long legs and move so fast. Uzun bacakları var ve çok hızlı hareket ederler. When I see a spider, I feel scared. Bir örümcek gördüğümde korkarım. I want to run away and hide. Kaçmak ve saklanmak istiyorum. Last week, something happened in my room. Geçen hafta, odamda bir şey oldu. I was reading a book on my bed. Yatakta bir kitap okuyordum. Suddenly, I saw a big spider on the wall. Birden, duvarda büyük bir örümcek gördüm. It was very close to me. O çok yakındı. I froze for a moment. Bir an donakaldım. My heart started beating very fast. Kalbim çok hızlı atmaya başladı. I thought, "What should I do?" "Ne yapmalıyım?" diye düşündüm. I wanted to scream and run. Çığlık atmak ve kaçmak istedim. But I didn’t want the spider to stay in my room. Ama örümceğin odamda kalmasını istemedim. I told myself, "You can do this. Be brave!" Kendime "Bunu yapabilirsin. Cesur ol!" dedim. I took a deep breath and stood up. Derin bir nefes aldım ve ayağa kalktım. I went to the kitchen and got a glass and a piece of paper. Mutfğa gidip bir bardak ve bir parça kağıt aldım. My hands were shaking. Ellerim titriyordu. I came back to my room. Odaya geri döndüm. The spider was still on the wall. Örümcek hala duvarda duruyordu. It didn’t move. Hareket etmedi. I slowly placed the glass over the spider. Yavaşça bardağı örümceğin üstüne koydum. I was so scared, but I didn’t stop. Çok korkuyordum ama durmadım. Then, I slid the paper under the glass. Sonra kağıdı bardak altına kaydırdım. Now, the spider was inside the glass. Şimdi örümcek bardak içindeydi. I carefully carried it to the window. Dikkatlice onu pencereye taşıdım. I opened the window and let the spider go outside. Pencereyi açtım ve örümceği dışarıya bıraktım. I watched the spider climb a tree. Örümceğin bir ağaca tırmandığını izledim. It was free, and I felt calm. Özgürdü ve ben sakin hissettim. I closed the window and sat on my bed. Pencereyi kapattım ve yatağıma oturdum. I felt proud of myself. Kendimle gurur duydum. I didn’t run away this time. Bu sefer kaçmadım. I faced my fear and won. Korkumla yüzleştim ve kazandım. That night, I slept well. O gece iyi uyudum. I learned that I can be brave even when I am scared. Korktuğumda bile cesur olabileceğimi öğrendim. Now, I am still afraid of spiders. Şimdi hala örümceklerden korkuyorum. But I know I can handle them if I need to. Ama gerekirse onlarla başa çıkabileceğimi biliyorum. This experience made me feel stronger. Bu deneyim bana daha güçlü hissettirdi. Sometimes, small victories can make a big difference. Bazen küçük zaferler büyük fark yaratabilir. GİZEMLİ KUTU One afternoon, I went to the park to relax. Bir öğleden sonra rahatlamak için parka gittim. The sun was shining, and the air was fresh. Güneş parlıyordu ve hava tertemizdi. I walked around and saw something strange. Etrafta dolaştım ve garip bir şey gördüm. It was a small, shiny box on the ground. Yerde küçük, parlak bir kutu vardı. The box was red and looked very beautiful. Kutu kırmızıydı ve çok güzel görünüyordu. I was curious and picked it up. Merak ettim ve onu aldım. It felt light in my hand. Elimde hafif hissediliyordu. I looked at the box closely. Kutuyu yakından inceledim. There was no note or label on it. Üzerinde hiçbir not ya da etiket yoktu. Just a small red box, waiting for me. Sadece beni bekleyen küçük bir kırmızı kutuydu. I decided to open it. Onu açmaya karar verdim. I carefully lifted the lid. Kapağını dikkatlice kaldırdım. Inside, there was something amazing. İçinde inanılmaz bir şey vardı. It was a tiny, old key. Küçük, eski bir anahtardı. The key was made of shiny metal. Anahtar parlak bir metalden yapılmıştı. It was small but very beautiful. Küçüktü ama çok güzeldi. I wondered, “What could this key open?” “Bu anahtar neyi açabilir?” diye merak ettim. I felt excited and a little nervous. Heyecanlı ve biraz da gergindim. I looked around the park. Parkta etrafıma baktım. There was no one near me. Yakınımda kimse yoktu. I was alone with the key and the box. Anahtar ve kutu ile yalnızdım. I closed the box and put the key in my pocket. Kutuyu kapattım ve anahtarı cebime koydum. I decided to find out more. Daha fazlasını öğrenmeye karar verdim. The next day, I went back to the park. Ertesi gün tekrar parka gittim. I looked for anything that might fit the key. Anahtara uyan bir şey aradım. I searched under trees and on benches. Ağaçların altına ve bankların üzerine baktım. I checked the small doors of the park's old building. Parkın eski binasının küçük kapılarını kontrol ettim. But nothing seemed to fit. Ama hiçbir şey uymuyor gibiydi. A few days later, I returned again. Birkaç gün sonra tekrar geri döndüm. I saw an old gate near the park's edge. Parkın kenarında eski bir kapı gördüm. It was rusty and looked forgotten. Paslanmış ve unutulmuş görünüyordu. I walked up to the gate and tried the key. Kapıya yaklaştım ve anahtarı denedim. It fit perfectly! Mükemmel bir şekilde uydu! The gate creaked open slowly. Kapı gıcırdayarak yavaşça açıldı. I stepped inside and looked around. İçeri girdim ve etrafa baktım. There was a small garden with strange plants. Garip bitkilerle dolu küçük bir bahçe vardı. The air smelled different here. Burada hava farklı kokuyordu. It felt like I had entered a hidden world. Gizli bir dünyaya girmişim gibi hissettim. I spent hours exploring. Saatlerce keşif yaptım. I found old statues, beautiful flowers, and hidden paths. Eski heykeller, güzel çiçekler ve gizli patikalar buldum. At the end of the garden, I found a little house. Bahçenin sonunda küçük bir ev buldum. It was small and old, like the gate. Kapı gibi küçük ve eskiydi. I knocked on the door, but no one answered. Kapıyı çaldım ama kimse cevap vermedi. The tiny key had opened something amazing. Küçük anahtar harika bir şeyi açmıştı. I felt like I had discovered a secret. Bir sır keşfetmişim gibi hissettim. Since that day, I visit the garden often. O günden beri bahçeyi sık sık ziyaret ediyorum. The key and the box remain my secret. Anahtar ve kutu benim sırrım olarak kaldı. I still wonder who left it there, and why. Hâlâ bunu oraya kimin ve neden bıraktığını merak ediyorum. But I am happy I found it. Ama onu bulduğuma mutluyum. This mysterious key changed my life. Bu gizemli anahtar hayatımı değiştirdi. It made me believe that magic is real. Beni sihrin gerçek olduğuna inandırdı. Sometimes, a small thing can lead to an adventure. Bazen küçük bir şey bir maceraya yol açabilir. And that adventure can change everything. Ve o macera her şeyi değiştirebilir.
HİKAYELERİN TÜRKÇELERİNİ BURADAN TAKİP EDEBİLİRSİNİZ Garip Alışkanlığım I am 35 years old. Ben 35 yaşındayım. I have a strange habit. Garip bir alışkanlığım var. I always eat pizza with a fork. Her zaman pizzayı çatal ile yerim. My friends laugh at me. Arkadaşlarım bana güler. They say, “Why don’t you use your hands?” "Niye ellerini kullanmıyorsun?" derler. I smile and say, “It is cleaner.” Gülerim ve “Bu daha temiz,” derim. But the truth is, I don’t like touching food. Ama gerçek şu ki, yiyeceklere dokunmayı sevmem. I think it feels strange. Bence bu garip bir his. One day, my friend Lily invited me to her house. Bir gün, arkadaşım Lily beni evine davet etti. She made pizza for dinner. Akşam yemeği için pizza yaptı. She said, “No forks today!” “Bugün çatal yok!” dedi. I laughed and said, “I will bring my own fork!” Güldüm ve “Kendi çatalımı getireceğim!” dedim. She thought I was joking. Şaka yaptığımı sandı. But I really brought a fork in my bag. Ama gerçekten çantamda bir çatal getirdim. At dinner, everyone used their hands. Akşam yemeğinde herkes ellerini kullandı. I took out my fork. Çatalımı çıkardım. Everyone looked at me and laughed. Herkes bana baktı ve güldü. Lily said, “You are so funny!” Lily, “Çok komiksin!” dedi. I didn’t feel bad. Kendimi kötü hissetmedim. I was happy with my fork. Çatalımla mutluydum. Then something interesting happened. Sonra ilginç bir şey oldu. A new friend came to the dinner. Akşam yemeğine yeni bir arkadaş geldi. His name was Mike. Adı Mike’tı. He was tall and had curly hair. Uzun boyluydu ve kıvırcık saçları vardı. He looked at my fork and smiled. Çatalıma baktı ve gülümsedi. He said, “I also have a strange habit.” “Benim de garip bir alışkanlığım var,” dedi. I asked, “What is it?” “Ne?” diye sordum. He said, “I eat ice cream with chopsticks.” “Dondurmayı çubuklarla yerim,” dedi. Everyone at the table laughed. Masadaki herkes güldü. I was surprised. Şaşırdım. I said, “Really? Show me!” “Gerçekten mi? Göster!” dedim. He took two chopsticks from his bag. Çantasından iki çubuk çıkardı. He ate a spoon of ice cream with them. Onlarla bir kaşık dondurma yedi. I said, “That is amazing! You are my new favorite person.” “Bu harika! Sen benim yeni favori kişimsin,” dedim. He laughed and said, “Let’s be friends with strange habits.” Güldü ve “Garip alışkanlıkları olan arkadaşlar olalım,” dedi. Now, Mike and I eat together often. Şimdi, Mike ve ben sık sık birlikte yemek yiyoruz. He eats ice cream with chopsticks, and I eat pizza with a fork. O dondurmayı çubuklarla yer, ben pizzayı çatal ile yerim. We laugh at each other. Birbirimize güleriz. Sometimes, people look at us and smile. Bazen insanlar bize bakar ve gülümser. They think we are funny. Bizi komik bulurlar. But I think it is okay to be different. Ama bence farklı olmak sorun değil. Life is more fun with strange habits. Hayat garip alışkanlıklarla daha eğlenceli. İLK MACERA I am 35 years old now. Şimdi 35 yaşındayım. When I was 10, I had my first big adventure. 10 yaşındayken ilk büyük maceramı yaşadım. It was a sunny day in summer. Yazın güneşli bir gündü. I went to the park with my friends. Arkadaşlarımla parka gittim. The park had big trees and green grass. Parkta büyük ağaçlar ve yeşil çimler vardı. There was one very tall tree. Çok uzun bir ağaç vardı. I looked at the tree and said, “I want to climb it!” Ağaca baktım ve "Bu ağaca tırmanmak istiyorum!" dedim. My friends laughed and said, “You can’t do it.” Arkadaşlarım güldü ve "Bunu yapamazsın," dediler. I felt nervous, but I wanted to try. Gergin hissettim, ama denemek istedim. I started climbing the tree. Ağaca tırmanmaya başladım. The bark was rough under my hands. Kabuk ellerimin altında sertti. I felt scared, but I didn’t stop. Korktum ama durmadım. I climbed higher and higher. Daha yukarı ve yukarı tırmandım. The branches were strong, and they helped me. Dallar güçlüydü ve bana yardımcı oldular. My heart was beating fast. Kalbim hızlı atıyordu. I looked down and saw my friends. Aşağıya baktım ve arkadaşlarımı gördüm. They were cheering and saying, “You can do it!” Tezahürat yapıyorlardı ve "Bunu başarabilirsin!" diyorlardı. Finally, I reached the top. Sonunda zirveye ulaştım. I felt like a hero. Kendimi bir kahraman gibi hissettim. The view was amazing. Manzara harikaydı. I could see the whole park. Tüm parkı görebiliyordum. The wind touched my face, and it felt nice. Rüzgar yüzüme dokundu ve bu hoşuma gitti. Then, I saw something special. Sonra özel bir şey gördüm. There was a bird’s nest near me. Yanımda bir kuş yuvası vardı. It had three little eggs inside. İçinde üç küçük yumurta vardı. I felt happy and calm. Mutlu ve huzurlu hissettim. I didn’t touch the nest. Yuvaya dokunmadım. I just looked at it and smiled. Sadece baktım ve gülümsedim. After a few minutes, I climbed down carefully. Birkaç dakika sonra dikkatlice aşağı indim. My friends ran to me and said, “You did it! You are brave!” Arkadaşlarım bana koştu ve "Başardın! Çok cesursun!" dediler. I felt proud and happy. Gururlu ve mutlu hissettim. That day, I learned something important. O gün önemli bir şey öğrendim. I learned that trying new things can be scary. Yeni şeyler denemenin korkutucu olabileceğini öğrendim. But if you are brave, you can do amazing things. Ama cesur olursanız, harika şeyler yapabilirsiniz. Now, I always remember my first adventure. Şimdi her zaman ilk maceramı hatırlıyorum. It made me stronger and braver. Bu beni daha güçlü ve cesur yaptı. And it showed me the beauty of the world around me. Ve bana çevremdeki dünyanın güzelliğini gösterdi.
Bence Türkçe altyazılı olsa daha iyi olur Çünkü kelimeleri bu şekilde öğreniyorum Elinize emeğinize sağlık
Sesli kitap çalışmasının dışında ki bütün çalışmalarımız kelime ve cümle öğrenme odaklı ve hepsinde Türkçe altyazı var. Sesli kitap çalışması ise duyduğunu anlama çalışması. Yoğun bir şekilde İngilizceye maruz kalmayı hedefliyor. Yani bunu ,öğrendiklerimizi pekiştirme bağlamında ek bir çalışma gözüyle bakabiliriz. Ayrıca Türkçesini yorumlara ekliyorum. Oradan da takip edebiliriz. Geri bildirim ve öneri için çok teşekkür ederim❤❤❤
❤❤❤❤
❤❤❤❤❤
❤
Teşekkürler
muhteşem
Teşekkürler
👍
Teşekkürler
👏
Teşekkürler
Çox yaxşi
Çox sağ ol
🎉🎉🎉🎉🎉🎉🎉🎉🎉
Teşekkürler
Slraslyla bekliyoruz
İnşaallah. 👍
Teşekkürler 💐
Rica ederim🌹
Güzel, bu şekilde giderek ilerleyen hikayeler bize çok yararlı olur. Tebrikler.
Teşekkür ederim. Başarılar dilerim.
Teşekkürler 💐
Rica ederim🌺
Müthiş 👏👏 Emeğinize sağlık 🙏 Umarım bu tür paylaşımlarda bulunmaya devam edersiniz inanılmaz yararlı oluyor.
Teşekkür ederim. İnşaallah bir sıkıntı olmazsa devamı gelicek. ❤
Turkcesiz takip ediyorum ve anliyorum, bunda payiniz buyuk, hakkinizi helal edin lutfen❤
Rica ederim . Ne demek. Tabii ki hakkım varsa helal olsun. Sizden bunu duymak beni çok mutlu etti. Faydalı olabilmek en büyük arzum. Görüş, öneri ve isteklerinizi her zaman bekliyorum. Teşekkür ederim❤❤❤
Teşekkürler 💐
Rica ederim💐
Tencere Pan olmalı değil mi ?-Sehven Part kullandınız sanırım.
"Pan" genelde tava olarak kullanılır. Tencerenin karşılığı "pot"kelimesidir.evet videonun bir kısmında yazım hatası olmuş.😊 Dikkatiniz ve geri bildiriminiz için teşekkür ederim.
❤😅
Teşekkür ederim
❤😊
Teşekkür ederim
6.BÜYÜKANNEYİ ZİYARET Bir Aralık sabahı, Anna erkenden uyandı. Anneannesini ziyaret etmeye karar verdi, o başka bir kasabada yaşıyordu. Anna çantasını hazırladı ve içine kendi yaptığı lezzetli bir tart koydu. Kızı Lily sordu: “Anne, ben de seninle gelebilir miyim?” Anna gülümseyerek, “Tabii ki, tatlım,” dedi. Hazırlandılar ve evden çıktılar. Hava soğuktu ve yol, buzdan dolayı tehlikeli görünüyordu. Anna, Lily’ye “Yürürken elimi tut,” dedi. Yolda, küçük bir kafede durdular. Sıcak çay sipariş ettiler ve pencere kenarındaki rahat bir masaya oturdular. Lily, “Anne, bu çay çok lezzetli!” dedi. Anna güldü ve ona katıldı. Kafede, yaşlı bir adamın sözlük okuduğunu gördüler. Anna, Lily’ye onu tarif etti: “Bak, koyu renk bir şapka takıyor ve gözleri çok nazik.” Yaşlı adam gülümseyerek, “Genç bayan, seni duyabiliyorum!” dedi. Anna özür diledi ve hep birlikte güldüler. Çaylarını içtikten sonra, Anna ve Lily yolculuklarına devam ettiler. Güzel bir ev gördüler, tasarımı çok farklıydı. Lily, “Anne, burada kim yaşıyor?” diye sordu. Anna, “Ünlü bir sanatçı. Doğayı resimlerinde tasvir etmeyi seviyor,” diye cevapladı. Büyükannelerinin evine vardıklarında, büyükanneleri onları görünce çok mutlu oldu. Büyükanne, Lily’yi kucaklayarak, “Canım, ne kadar büyümüşsün!” dedi. Anna, lezzetli tartı masanın üzerine koydu. Büyükanne, “Bu harika kokuyor!” dedi. Üçü oturup eski zamanlardan konuşmaya başladılar. Anna yolculuğunu detaylı bir şekilde anlattı, büyükanne dikkatle dinledi. Lily, “Büyükanne, bize bir hikaye anlatır mısın?” dedi. Büyükanne gülümsedi ve çocukluğundan bir hikaye anlatmaya başladı. Gün akşama döndü ve gökyüzü tekrar karardı. Anna, geceyi orada geçirmeye karar verdi çünkü geri dönmek tehlikeliydi. Lily, büyükanneye yatakları hazırlamasında yardım etti. Uyumadan önce, eski bir fotoğraf albümüne baktılar. Bir fotoğrafta, Anna küçük bir masa başında bir kitapla oturuyordu. “Anne, çok ciddi görünüyorsun!” dedi Lily, gülerek. Büyükanne, “Her zaman sözlüğüyle çalışırdı,” dedi. Ertesi sabah, birlikte güzel bir kahvaltı yaptılar. Anna, “Dün harika bir gün geçirdik,” dedi. Büyükanne gülümseyerek, “Yakında tekrar gelin, canım ailem,” dedi. Anna ve Lily, büyükanneyi kucaklayarak veda ettiler. Eve yürürken, Lily sordu: “Gelecek ay tekrar büyükanneyi ziyaret edebilir miyiz?” Anna, “Tabii ki, tatlım. Aile en önemli şeydir,” diye cevapladı. 7.KLİNİKTE YOĞUN BİR GÜN Tom bir doktordu. Küçük bir klinikte çalışıyordu. Bir sabah, erken uyandı. Hızlı bir kahvaltı yaptı ve işe gitti. Klinikte, uzun bir hasta sırası vardı. Bir kadın köpeğiyle geldi. Köpek kirliydi ve üzgün görünüyordu. Kadın, “Köpeğim yemek yemiyor,” dedi. Tom köpeği muayene etti. Köpeğe biraz ilaç verdi. Sonra yaşlı bir adam geldi. Adam, “Doktor, kendimi yorgun hissediyorum,” dedi. Tom onun diyetini sordu. Adam, “Çok fazla fast food yiyorum,” dedi. Tom ona sağlıklı bir diyet önerdi. Öğle yemeğinde, Tom hızlı bir yemek yedi. Bir salata yedi ve su içti. Öğle yemeğinden sonra genç bir çocuk gördü. Çocuğun elinde küçük bir kesik vardı. Tom kesiyi temizledi ve üzerine bir bandaj koydu. Daha sonra bir şoför geldi. Şoför, “İşim sırasında sırtımı incittim,” dedi. Tom ona birkaç gün dinlenmesini tavsiye etti. Günün sonunda, Tom çok yorgundu. Akşam eve araba sürdü. Evde ailesiyle akşam yemeği yedi. Masada günlerini tartıştılar. Tom gülümsedi ve “İnsanlara yardım etmek beni mutlu ediyor,” dedi. Sonra dinlenmek için üst kata çıktı. Zor ama güzel bir gündü. 8.KÜÇÜK FİLİN MACERASI Küçük bir fil vardı, adı Ella. Ella büyük bir ormanda yaşıyordu. Çok meraklıydı ve keşfetmeyi severdi. Bir sabah, Ella erken uyandı. Doğuda kuşların şarkı söylediğini duydu. Güzel bir gündü. Ella bir maceraya çıkmaya karar verdi. Büyük bir kahvaltı yaptı, bir yumurta ve biraz meyve yedi. Ormanın içinde ilginç bir şeyler arayarak yürüdü. Bir süre sonra, Ella büyük bir ağaç gördü. Başını kaldırıp bir kuş yuvası gördü. Onlarla konuşmak istedi ama kuşlar uçup gitti. Ella pes etmedi. Ormanın daha derinlerine yürüdü. Kısa bir süre sonra, güzel bir çiçek gördü. Çiçeğin kokusunu almak için başını eğdi. Çiçek çok güzeldi ve Ella kokusunu çok beğendi. Ella, "Bu mükemmel bir gün!" diye düşündü. Akşam olduğunda, Ella yorgun hissetti. Eve döndü ve uzandı. Maceralarını hatırlayıp gülümsedi. Ella, yarının başka bir heyecan verici gün olacağını biliyordu. Yarın ormanın diğer tarafını keşfedecekti. Gözlerini kapatıp daha fazla macera hayal etti. Ertesi gün, Ella yine erken uyandı. Bir başka macera için hazırdı. Bu sefer ormanın batısına gitmek istiyordu. Ella kahvaltısını yaptı ve dışarı çıktı. Yeni şeyler görmek için heyecanlıydı. Yürürken büyük bir nehir gördü. Su çok temizdi ve Ella içinde oynamayı çok sevdi. Ayaklarıyla suyu sıçratıp mutlu oldu. Ella, buranın dinlenmek için harika bir yer olduğunu biliyordu. Akşam olduğunda, Ella yine eve döndü. Yorgundu ama çok mutluydu. Ella, gününü çok beğenmişti. Daha fazla eğlenceli macerayı dört gözle bekliyordu. Her günün yeni bir olay olduğunu biliyordu. Ella, ormandaki günlerinden her zaman keyif alacaktı. 9.ÇİFTLİK MACERASI Jack bir çiftçiydi. Çiftlikte yaşıyordu. Çiftlik uzaktaydı. Her sabah erken uyanıyordu. Her gün çok çalışıyordu. Jack’in ailesi ona yardım ediyordu. Birlikte ekim yapıyorlar ve hayvanlara bakıyorlardı. Jack ailesini çok seviyordu. Bir gün Jack büyük bir sınav hakkında duydu. Çiftçiler için büyük bir testti. Jack çok heyecanlandı. Sınavı kazanmak istiyordu. Eğer kazanırsa, fantastik bir ödül alacaktı. Jack ailesine sınavı anlattı. Hep birlikte çalıştılar. Daha fazla ekim yaptılar. Her şeyin hazır olması için çok çalıştılar. Çiftlik çok yoğundu. Jack ailesinin çok yardımcı olmasından çok mutlu oldu. Günler geçti ve Jack’in ürünleri hızla büyüdü. Bir sabah yağmur yağdı. Jack mutlu oldu. Yağmur, ürünlerin daha hızlı büyümesine yardımcı oldu. Gülümsedi ve “Bu yıl harika olacak!” dedi. Sonunda sınav günü geldi. Köyden birçok çiftçi geldi. Jack, jüri üyelerinin önünde durdu. Çiftliğini ve nasıl bakıldığını açıklayarak anlatmaya başladı. Jüri üyeleri etkilendiler. “Jack’in çiftliği en iyisi. Sınavı kazandın!” dediler. Jack çok heyecanlandı ve mutlu oldu. Ailesi onu alkışladı. Hep birlikte kutlama yaptılar. Sınavdan sonra Jack’in çiftliği ünlü oldu. Her yerden insanlar onu görmek için geldiler. Jack ve ailesi başarılarını kutladılar. Büyük bir parti yaptılar, bolca yemek ve müzik vardı. O günden sonra Jack daha çok çalıştı. Biliyordu ki, çok çalışmak her zaman karşılık verir. Çiftliğinden ve ailesinden gurur duydu. Onlar en iyi takımdı. Son.
1. SAHİLDE BİR GÜN Bir sabah Tom ve kız kardeşi Emily erkenden uyandılar. Tom yatağından kalktı ve, “Emily, bugün sahile gidelim!” dedi. Emily gülümseyerek, “Bu güzel bir fikir!” dedi. Tom bir çanta hazırladı. İçine bir top, bir bisiklet kaskı ve biraz atıştırmalık koydu. Emily, bir muz, bir banyo havlusu ve en sevdiği bisikleti başka bir çantaya koydu. Evden çıktılar ve bisikletleriyle sahile doğru yola koyuldular. Yolda bir banka, küçük bir park ve büyük bir siyah ağaçtan geçtiler. Sahile vardıklarında mavi denizi ve sıcak kumları gördüler. Tom, “Hadi büyük bir top kalesi yapalım!” dedi. Emily gülerek, “Kum kalesi demek istedin, değil mi?” dedi. Birlikte çalışarak sahildeki en büyük kaleyi yaptılar. Oynadıktan sonra atıştırmalıklarını yediler. Emily, “Ben muzları ve meyve suyunu seviyorum.” dedi. Tom gülerek, “Ben bira seviyorum!” dedi. Emily, “Hayır, sevemezsin! Bunun için çok küçüksün.” dedi. Akşam eve bisikletleriyle döndüler. Emily, “Bugün en iyi gündü!” dedi. Tom, “Evet, hatta son doğum günümden bile daha iyiydi!” diye cevap verdi. Eve geldiklerinde hızlıca banyo yaptılar ve yatak odalarına gittiler. Tom, penceresinden yıldızlara baktı ve, “Yarının da harika bir gün olacağına inanıyorum.” diye fısıldadı. Ve bu düşünceyle Tom ve Emily uyuyakaldılar, bir sonraki güzel macerayı hayal ederek. 2.MAVİ BOT Lisa, küçük mavi botu olan sarışın bir kızdı. Her sabah erken kahvaltı yapar ve göle yürürdü. Bot, büyük bir ağacın yanında, balıkçılık malzemelerinin olduğu kutunun yanındaydı. Bir gün, Lisa balık tutmak istedi. Yanına bir kitap, bir şişe su ve biraz ekmek aldı. Bota bindi ve kürek çekmeye başladı. Su sakindi ve gökyüzü açıktı. Lisa, kıyıda kardeşi James’i gördü. "Merhaba, Lisa!" diye seslendi James. "Meşgul müsün?" "Biraz," dedi Lisa gülerek. "Ama sen de gelebilirsin!" James bota bindi ve birlikte kürek çektiler. Günlerini konuşarak ve kuşların uçmasını izleyerek geçirdiler. Daha sonra, bazı kayaların yanına durdular. James bir balık yakaladı, Lisa ise kitabını okudu. Öğle yemeğinde ekmek ve tereyağını paylaştılar. "Bu botu seviyorum," dedi Lisa. "Ben de," diye cevap verdi James. "Küçük ama mükemmel." Güneş batmaya başladığında geri döndüler. Hem Lisa hem de James mutluydu. Gülerek oynadılar ve mavi botun yanında anılar oluşturdular. 3.ŞEHİRDE EĞLENCELİ BİR GÜN Emma ve arkadaşı Jack, şehirde eğlenceli bir gün geçirmek istedi. Sabahlarını küçük bir kafede geçirip çikolatalı kek yediler. "Kekinle peynir ister misin?" diye şaka yaptı Emma. "Hayır, teşekkürler!" diye güldü Jack. Sonra bir sinemaya gidip film izlediler. Emma biletleri aldı, Jack ise patlamış mısır aldı. Film, bir kedinin ve bir tavuğun arkadaş olması hakkındaydı. Daha sonra parka yürüdüler. Jack bir kamera taşıyordu ve ağaçların fotoğrafını çekti. Emma çimenlerin arasında bir havuç gördü ve "Belki burada bir tavşan yaşıyordur!" dedi. Öğleden sonra bir dükkâna gidip kartlar aldılar. Jack bir araba resimli kart istedi, Emma ise kek resimli bir kart seçti. Güneş batmaya başladığında göl kenarındaki bir sandalyeye oturdular. Emma, "Bu şehir harika!" dedi. Jack, "Evet, burayı seviyorum. Ama bir dahaki sefere başkenti görmek istiyorum!" diye cevap verdi. Güldüler ve bir sonraki maceralarını planladılar. 4.AKTİVİTE GÜNÜ Lily sabah erkenden uyandı. Saatine baktı ve 7:00 olduğunu gördü. Hızla odasını temizledi çünkü giysileri her yere dağılmıştı. Lily, en sevdiği montunu giydi ve mutfağa kahve içmeye gitti. Kahve sıcaktı, ama dışarısı çok soğuktu. Kahvaltıdan sonra Lily, evinin yakınındaki küçük tepeye tırmanmaya karar verdi. Çantasına atıştırmalıklar ve su koydu ve tırmanmaya başladı. Tepe dikti, ama zirvedeki manzara harikaydı. Eve döndüğünde arkadaşı Emma onu aradı. Emma, "Bugün şehirdeki konsere gidelim!" dedi. Lily kabul etti ve hazırlandı. Konsere renkli giysiler giydi. Otobüsle şehre gittiler ve konsere vardılar. Müzik yüksekti ve birçok insan dans ediyordu. Lily ve Emma konserin tadını çıkardılar ve birçok fotoğraf çektiler. Konserden sonra dinlenmek için bir kulübe gittiler. Soğuk içecekler sipariş ettiler ve eğlenceli bir sohbet yaptılar. Daha sonra, Lily yeni bir dizüstü bilgisayar almak istediği için bir bilgisayar mağazasını ziyaret ettiler. Satış görevlisi iki modeli karşılaştırdı ve ona bir seçim yapmasında yardımcı oldu. Lily seçimiyle mutlu oldu ve görevliye teşekkür etti. Akşam, bir sanat sergisi için yakınlardaki bir koleji ziyaret ettiler. Tablolar güzel renklere sahipti ve sanatçılar çok yetenekliydi. Emma, "Sanat çok özel. Her şeyi tamamlıyor," dedi. Günün sonunda Lily eve dönüp yorgun ama mutlu hissetti. Bütün aktiviteleri düşündü ve gülümsedi. "Bugün mükemmel bir gündü," dedi. 5.KUZEN DANS PARTİSİ Bir sabah, Emma ailesi için yemek pişirmeye karar verdi. Pancake yaptı ve üzerine biraz krema koydu. "Bu, pancake için en iyi kremadır!" dedi. Kahvaltıdan sonra kuzeni Liam onu aradı. “Emma, bugün benim evime gelebilir misin? Dans partisi yapıyoruz!” dedi Liam heyecanla. Emma çok mutlu oldu. “Tabii ki geleceğim!” diye cevap verdi. Emma, parti için havalı görünmek istedi. Dolabını açtı ve kırmızı bir elbise seçti. “Bu mükemmel!” dedi. Sonra makyaj yaptı ve Liam’ın evine gitti. Liam’ın evinde çok kişi vardı. Arkadaşları ve ailesi oradaydı. Liam, Emma’yı bir bardak portakal suyu ile karşıladı. “Hoş geldin, kuzen!” dedi. Müzik başladı ve herkes dans etmeye başladı. Emma, partide profesyonel bir dansçı gördü. “Vay, o dansçı harika!” diye düşündü. Liam, Emma’yı dans pistine davet etti. Emma, kuzeniyle dans etti ve çok eğlendi. “Sen harika bir dansçısın, Liam!” dedi Emma. Dans bittikten sonra herkes dinlenmek için oturdu. Liam’ın annesi biraz kurabiye ve çay getirdi. “Bugünün en sevdiğim kısmı-dans ettikten sonra atıştırmalık yemek!” dedi Emma gülerek. Sonra Liam’ın babası gençliğiyle ilgili komik hikayeler anlatmaya başladı. Herkes çok güldü. “Baban gerçekten çok havalı, Liam!” dedi Emma. Partinin sonunda Liam, herkese geldiği için teşekkür etti. “Bu partiyi düzenlemek çok pahalıya mal olmadı ama herkesin mutlu olduğunu görmek paha biçilemezdi,” dedi. Emma, eve yürürken o güzel günü düşündü. “Bugün partide çok kültür gördüm. Aileyle dans etmek ve gülmek en iyisidir!” dedi. O gece, Emma herkesin tekrar dans ettiği başka bir parti hakkında hayal kurdu. “Belki bir dahaki sefere kendi partimi düzenlerim,” diye düşündü rüyasında. Ertesi sabah, Emma büyük bir gülümsemeyle uyandı. “Ne harika bir gündü!” dedi kendi kendine.
Teşekkürler 🙏
Rica ederim❤🌺
Teşekkürler 💐
Rica ederim. Ben teşekkür ederim❤🌺
❤😊
Teşekkürler
💯
Teşekkürler
hikayenin türkçesini burdan takip edebilirsiniz: Jack yorgundu. Kanepede oturdu . telefonuna baktı. Sıkıcı bir akşamdı. Bir arkadaşıyla konuşmak istedi. Jack sohbeti açtı.bir mesaj gönderdi. "Merhaba, nasılsın?" diye yazdı. Birkaç dakika sonra bir cevap geldi. "Merhaba. Sen kimsin?" Jack şaşırdı. Bu onun arkadaşı değildi. Numarayı kontrol etti. Mesajı yanlış kişiye göndermişti! "Üzgünüm! Mesajı yanlış numaraya göndermişim," diye yazdı Jack. "Sorun değil," diye cevap verdi kişi. "Benim adım Emily. Senin adın ne?" Jack gülümsedi. Bunu beklemiyordu. "Ben Jack. Tanıştığımıza memnun oldum, Emily." "Ben de memnun oldum," diye cevap verdi Emily. Jack ve Emily konuşmaya başladılar. Basit şeyler hakkında konuştular. O gece saatlerce konuştular. Jack mutlu oldu. Emily nazik ve komikti. Jack ve Emily her gün konuşmaya başladılar. Sabahları birbirlerine "Günaydın!" diyorlardı. Akşamları ise uzun sohbetler ediyorlardı. Jack, Emily’nin kahveyi sevdiğini öğrendi. Emily papatyaları güzel buluyordu. Emily’nin bir kedisi vardı. Jack bunu öğrendi. Emily de Jack’in bir köpeği olduğunu öğrendi. Jack sabah yürüyüşlerini seviyordu. Ayrıca şakalar yapmaktan hoşlanıyordu. "Bugün nasıldı?" diye sordu Emily bir akşam. "Fena değildi," dedi Jack. "İş biraz yoğundu. Ya sen?" "Benim de günüm iyiydi. Kütüphaneye gittim," dedi Emily. Bir gün Emily, "Jack, seninle gerçekten tanışmak istiyorum," dedi. Jack gülümsedi. "Ben de seninle tanışmak istiyorum, Emily," Jack cesaretini topladı ve bir öneride bulundu. "Emily, bir gün buluşalım mı?" diye sordu Jack. Emily bir süre cevap vermedi. Jack endişelendi. "Belki istemiyor," diye düşündü. Sonunda Emily’den mesaj geldi: "Evet, buluşalım. Ama biraz endişeliyim." Jack kibar bir şekilde cevap verdi: "Ben de endişeliyim ama seni tanımak için heyecanlıyım." Buluşma günü yaklaşıyordu. Her ikisi de hem mutlu hem de gergindi. Buluşma günü geldi. Jack erken kalktı. En sevdiği gömleği giydi. Aynaya bakıp saçlarını düzeltti. "Bugün güzel bir gün olacak," diye düşündü. Emily de heyecanlıydı. Gri bir elbise giydi. Kahverengi çantasını hazırladı. Aynaya bakıp derin bir nefes aldı. "Hadi bakalım, Emily," dedi kendi kendine. İkisi de buluşma yerine, küçük bir kafeye, aynı anda vardılar. Jack kapının yanında duruyordu. Emily içeri girdi ve etrafa baktı. Jack hemen Emily’yi fark etti. "Emily?" diye sordu Jack. "Jack?" dedi Emily gülümseyerek. İkisi de birbirine baktı ve güldü. Ama tam konuşmaya başlayacakken, kafede bir çocuk yere düştü. Çocuk ağlamaya başladı. Jack hemen çocuğa koştu. Emily de arkasından gitti. Çocuğun annesi koşarak geldi. Jack çocuğu sakinleştirdi. "Tamam, korkma. İyi misin?" diye sordu. Emily çocuğa su verdi. "Teşekkür ederim!" dedi kadın. Jack ve Emily tekrar masaya oturdular. Emily gülümsedi. "Sen çok naziksin," dedi. Jack omuz silkti. "İçimden geldi," dedi. Jack ve Emily kafede daha çok sohbet ettiler. Birbirlerini daha iyi tanımaya çalıştılar. Emily gülerek, "Sen gerçekten çok komiksin, Jack," dedi. Jack de gülerek cevap verdi: "Ve sen de çok tatlısın, Emily." Jack ve Emily Konuştu Jack ve Emily konuştu. Her gün mesajlaştılar. Birbirlerini daha iyi tanıdılar. Bir gün Emily bir mesaj yazdı. "Jack, bu hafta sonu yürüyüşe çıkalım mı?" dedi. Jack, "Evet! Harika olur," dedi. Hafta sonu buluştular. Bir parkta yürüdüler. Hava güneşliydi. Ağaçlar ve çiçekler çok güzeldi. Emily, "Doğayı seviyorum," dedi. Jack, "Ben de seviyorum," dedi. Göl kenarında oturdular. Jack çantasından bir termos çıkardı. "Kahve ister misin?" diye sordu. Emily, "Evet, çok isterim!" dedi. Birlikte kahve içtiler. Çok sohbet ettiler. Bir gün Jack cesur davrandı. "Emily, benimle bir ilişki başlatmak ister misin?" diye sordu. Emily, "Evet, Jack!" dedi. Jack ve Emily çok mutlu oldular. Her gün birlikte vakit geçirdiler. Ormanda Yürüyüş Jack ve Emily yürüyüşe çıktı. Bir ormana gittiler. Her şey çok güzeldi. Kuşlar şarkı söyledi. Rüzgar hafifçe esti. Emily aniden durdu. "Jack, bir şey duydum," dedi. Jack dikkatlice dinledi. "Bence bu bir köpek," dedi Jack. Ormandan bir köpek çıktı. Köpek büyük ve korkmuştu. Emily, "Ah hayır, kaybolmuş!" dedi. Jack köpeğe yaklaştı. "Sakin ol, küçük dostum," dedi Jack. Köpek hırladı. Jack sakin kaldı. Bir parça sandviç aldı. Köpek havladı ama sandviçi yedi. Emily, "Jack, harikasın!" dedi. Birden bir adam onlara doğru koştu. "Bu benim köpeğim!" diye bağırdı adam. Jack şaşırdı. "Bu sizin köpeğiniz mi?" diye sordu Jack. Adam, "Evet, adı Max," dedi. "Onu saatlerdir arıyordum," diye ekledi. Jack, "Max güvende. Endişelenmeyin," dedi. Adam Jack’e teşekkür etti ve Max’e sarıldı. Jack ve Emily ormanda yürümeye devam ettiler. Jack ve Emily sık sık buluşuyordu. Bir gün, Jack geç kaldı. Emily kafede bekledi. Jack gelmedi. Emily bir mesaj gönderdi. "Jack, neredesin?" diye yazdı. Jack hemen cevap vermedi. Emily üzgün ve kızgındı. Sonunda Jack bir mesaj gönderdi. "Üzgünüm, meşguldüm," diye yazdı Jack. Emily, "Beni beklettin!" diye cevap verdi. Jack, "Haklısın. Özür dilerim," dedi. Emily, "Bu ilk kez olmuyor, Jack," dedi. Jack durumu düzeltmek istedi. "Bir daha yapmayacağım," dedi. Emily, "Umarım öyle olur," dedi. Başka bir gün, Jack bir şaka yaptı. Emily şakayı sevmedi. "Bu komik değil, Jack," dedi. Jack şaşırdı. "Sadece şaka yapıyordum," dedi Jack. Emily, "Beni bazen anlamıyorsun," dedi. Aralarında bir sessizlik oldu. Daha az konuşmaya başladılar. Jack üzgün hissetti. Emily kendini yalnız hissetti. Jack ve Emily konuşmayı bıraktılar. Jack, Emily'ye bir mesaj gönderdi. "Bugün buluşabilir miyiz?" diye sordu Jack. Emily, "Bugün meşgulüm," dedi. Jack, Emily'nin onunla buluşmak istemediğini düşündü. Emily, Jack'in umurunda olmadığını düşündü. Bir hafta geçti. Hiç konuşmadılar. Jack çok üzgündü. Emily yalnız hissetti. Emily kütüphanede oturuyordu. Jack onun yanına geldi. "Emily, neden konuşmuyoruz?" diye sordu Jack. Emily, "Konuşmak istemeyen sendin," dedi. Jack, "Bu doğru değil!" dedi. Emily başka tarafa baktı. "Beni anlamıyorsun, Jack," dedi. Jack, "Sen de beni dinlemiyorsun, Emily," dedi. İkisi de üzgündü. Emily kütüphaneden çıktı. Jack onun gidişini izledi. Emily bir arkadaşını ziyaret etti. Arkadaşı, "Ne oldu?" diye sordu. Emily her şeyi anlattı. Arkadaşı, "Jack sana değer veriyor," dedi. Emily, "Ama bazen bunu hissetmiyorum," dedi. Jack de bir arkadaşını ziyaret etti. Jack, "Emily beni terk etti," dedi. Arkadaşı güldü ve, "Emily seni hâlâ seviyor," dedi. Jack şaşırdı. "Gerçekten mi?" diye sordu Jack. Jack, Emily'nin en sevdiği kafeye gitti. Bir çiçek getirdi. Bir not yazdı. "Emily, lütfen beni affet," diye yazdı. Emily kafeye geldi. Jack'i gördü ve şaşırdı. "Burada ne yapıyorsun?" diye sordu. Jack, "Seni seviyorum ve bunu düzeltmek istiyorum," dedi. Emily çiçeği aldı. Bir an sessiz kaldı. "Jack, gerçekten değişecek misin?" diye sordu. Jack, "Evet, değişeceğim," dedi. Emily ona bir şans daha vermeye karar verdi. "Ama zaman alacak," dedi. Jack gülümsedi ve, "Bekleyeceğim," dedi.
💯💯💯
Çok teşekkür ederim❤
🎉
Teşekkürler
💯
Teşekkürler
Teşekkürler 💐
Rica ederim🌹
Anna matematikte iyi galiba
😊
Gerçekten mükemmel bir çalışma mükemmel bir öğretim şekli olmuş
Teşekkür ederim
Bu çalışmayı olduğu gibi ✏️ kalem'e döküp, muhteşem bir kitap haline getirirseniz, çok daha iyi olur.
İnşaallah bir gün o da olur🌸
❤😊
Teşekkürler😊
❤😊
Teşekkürler😊
❤
Teşekkür ederim😊
Gercekten cok tesekkur ederim,mukemmel bir calisma❤
Rica ederim. Ben teşekkür ederim❤
Çok teşekkürler ❤
Rica ederim❤
Devamlnl bekliyoruz 🎉🎉🎉🎉🎉🎉
👍
muhteşem bir çalışma.faydalı bir seri olacak.1000 kelimenin hepsini bekliyoruz.emeğinize sağlık.çok teşekkür ederim.
Rica ederim. Ben teşekkür ederim
Güzel bir öğrenme metodu tebrikler devamını bekliyorum
Teşekkür ederim
İnsanın hayatına naiflikle dokunmak 🤲
👍❤
1💯
Teşekkürler
💯
Teşekkürler