Kızılcık Şerbeti Dizisi Aslında Ne Anlatmak İstiyor?

Поделиться
HTML-код
  • Опубликовано: 27 авг 2024
  • Kızılcık Şerbeti, RTÜK’ün “kadına şiddet ve baskıyı özendirdiği” gerekçesiyle hakkında soruşturma
    açılmasıyla gündemde. Çünkü dizi “gerçek bir hayat hikâyesinden uyarlanmıştır” kisvesi altında hiç de
    gerçekçi olmayan bir düzlemde kayıp giden bir hâl almaya başladı.
    Muhafazakâr ailenin, kendi kızlarını şarkı söyleyen bir çocuğa âşık oldu diye zorla her pisliği yapan bir
    adamla imam nikâhına zorlanması, gerdek gecesinde cinsel ilişkiye girmek istemedi diye “kusurlusun”
    diye yaftalanması ve camdan aşağı atılması herkesn tepkisine yol açtı.
    Çünkü en başta sekülerlerin taşlandığını düşündüğümüz dizi, birden muhafazakârların çarpık
    hikâyesine döndü.
    Sekülerle, muhafazakârların; entrikalı, aldatmalı, dedikodulu, ön yargılı ve bol kadına şiddet sosuyla
    sunulduğu Kızılcık Şerbeti, sanki birilerinin siparişi üzerine yazılmış gibi duruyor. Tam da birleşmeye
    ihtiyacımız olduğu bugünlerde 40 sene önceki sorunlar, alt metinden ve motivasyondan yoksun
    karakterlerle karikatürize ediliyor.
    Muhafazakârların gerici ve cahil; sekülerlerin ise ön yargılı ve fettan çizildiği bu dizide olan ne yazık ki
    yine erkekler tarafından ezilen kadınlara oluyor.
    Her hafta maçı hangi tarafın kazanacağına odaklandığımız bu yapımda, her şey git gide çuvallıyor. bir
    tarafın, diğer tarafın bam teline basma yarışı ısıtılıp ısıtılıp önümüze sunuluyor. “Erkektir yapar”, “el
    âlem karıya kıza gider, bizimki evde kek yapar” gibi ipin ucunun nereye gideceği belirsiz olan Kızılcık
    Şerbeti'nde ne edebî kurallara ne de toplumsal yaşama uyuluyor.
    Diyeceksiniz ki “arkadaş dizide yaşananlar gerçekten olmuyor mu?” Tabii ki oluyor. Her gün babası
    tarafından zorla din tüccarlarına peşkeş çekilen kız çocuklarını, kocası tarafından hayatına son verilen
    kadınları, etek giydi diye tacize uğrayan genç kızları, başörtüsü var diyen “sen sucusun, bucusun” diye
    yaftalananları, ahlaktan bahsederken ahlaksızlığın dik alasını yapan erkekleri zaten okuyoruz
    manşetlerde.
    Şimdi de bu olayları reyting için "gerçek hayat hikâyesinden uyarlanmıştır" adı altında sunuyorlar
    önümüze. Gerçek, gerçek diye diye “hakikatten” kopartıyorlar her birimizi. Bu dizide de bir “gerçek”
    var; ama o neyin ve kimin gerçeği işte onu kimse bilmiyor işte.
    Genç ve yakışıklı oğlanın, karısını ezmesini kanıksamaya; muhafazakâr ailenin kızının zorla evlendirilip
    aile içi istismar görmesinin de “normal” olduğuna teşvik edilmeye zorlanıyoruz gibi görünüyor.
    O zaman akıllara tek bir soru geliyor: İzlediklerimiz kimin ve neyin gerçeği?
    Kızılcık Şerbeti birilerinin ekmeğine yağ sürmek için yapılmış bir propaganda aracı mı?
    Yoksa gerçekten kadına şiddeti, kutuplaşmış insanların hissettiklerini ve yaşadıkları kötü olayları
    gösterip bir farkındalık yaratmak mı?
    Buyurun.

Комментарии • 61