'' Vesikalı Yarim '' sadece bir film değil, tam bir BAŞYAPIT tam bir SANAT eseri !.. kelimelerle anlatmak vede özetlemek gerekirse, MUHTEŞEM ötesi !.. filmde oyuncular oynamamış adeta gerçek yaşamlarından bir kesit aktarmışlar insanlığa.. Türkan ŞORAY, izzet GüNAY neden efsane olduklarını gözler önüne sermişler oyunculuklarıyla.. filmi belki yüzlerce kez izlemişimdir ve her defasında filmin sonunda kendimi tutamayıp ağlamışımdır.. Şükran Ay'ın söylediği '' Kalbimi kıra, kıra..'' şarkısınında etkisi çok büyük filmin karelerinde.. (hüzünlü sesiyle son derece etkileyici icra etmiş şarkıyı) Bu filmi izlemeyenlere zaman ayırıp araştırıp mutlaka ama mutlaka izlemelerini öneririm.. film izlemeyi sevipte bu (siyah-beyaz) filmi izlememiş olanlar çok şey kaçırmışlar demektir.. selamlarımla..
sizin sadece boğazınız mı düğümlendi, açıkçası şaşırdım.. bende defalarca izledim bu muhteşem filmi, her defasında,her izlediğimde hıçkıra hıçkıra ağladım, kendimi tutmam imkansızdı.. filmin sonunda hüzünlenmeyen,ağlamayan insanların insan olduğundan şüphe ederim.. kesinlikle bir başyapıt, izlememiş olanlar adına üzgünüm, çok şeye kaçırmışlar malesef..
Vesikalı yarim müthiş bir dramdır. O rolü ancak Türkan şoray ve İzzet günay oynayabilirdi. Zira ikisinin dram oynayacak özellikleri vardır. Ben bir Cüneyt Arkın hayranıyım. Her rolün altından kalkacak yegane kişi Cüneyt Arkındır. Ama vesikalı yarim de İzzet günay’ın o aşık ve berduş halini onun bile yansıtamayacağını (tahmin, öngörü) düşünüyorum. Yani cuk oturmuş. Hele filmin son sahnesin de Şükran Ay’ın “Kalbimi kıra kıra” adlı şarkısıyla Türkan’ın gözleri dolarak aşkına istemeyerek veda edişi hakikaten yüreklere dokunuyor..
Yıllardır düşündüğüm şeye burada rastladım. Cüneyt Arkın her rolün altından kalkacak biri değildir, kendisinin bir tiyatro eğitimi yok. Ucuz hayranlığa gerek yok. Objektif konuşalım. Her rolün altından kalkacak tek isim tiyatrocu Kartal Tibet'tir zira Yeşilçam'da gözleriyle yaşayan tek jöndür fakat o bile bu rolün altından kalkamazdı. İzzet Günay'ın tıpkı Oğuz erkekleri gibi hafif çekik gözlerinden ve ailesinden gelen kültürden gelen derinliği var, bakışlarına, duruşuna ve her şeyine sirayet etmiş. Belki de babam %60 Kartal Tibet ve %40 İzzet Günay karışımı olduğu için bu kadar benimsedim ama kesinlikle üçünün de bakışları, duruşu kendinden çok emin. Üçünün de çekik gözleri üzüldüğünde, sinirlendiğinde, şefkat duyduğunda bambaşka bakıyor. Kartal Tibet bu rol için bu kadar dağınık kalmazdı, yakışırdı ama Halil gibi %100 uymazdı. Bu filmi bu kadar güzel yapan Halil'in o muhteşem bakışları, duruşudur.
Kesinlikle hemfikirim filmin cast secimleri harikadir bununla beraber Türkan Soray'in harika oyunculuğu ve Merhum Safa Onal'in eski İstanbul hayatını ve beyefendiligini, şairlik tarafıyla bezeyip senaryosuna aksettirmesi ve bütün bunlarin Merhum akad'in mutfağında, eski ve talan edilmemiş güzel İstanbul arka planıyla sunulması filmi bana göre gelmiş geçmiş en iyi Türk filmi yapiyor
Cok basarılı senaryo yazarlarımız var. Yazık ki sürekli farkli yapimlar yazmislar, birkac sahne yazinca film cekimine baslaniyormus, yönetmen yapımcı kovalıyor onlar da yazıyormuş. Gercekten bir sükûnet icinde istedikleri kadar arastirma yapıp tasarlayarak bir senaryo yazsalardı, her sey icin bolca zamanları olsaydı... Kim bilir nasıl saheserler cıkardı ortaya. Bu isin reji tarafı da çekimi, kurgusu da böyleymis. Ne tuhaf, bugün de baska yerlere göre sürekli zamanla yarışılıyormuş. Safa Önal, Sadık Şendil birer efsanedir♥️
Kalabalıklar içinde yapayalnız kaldım derler ya bu filimin sonunda Türkan Soray o duruma düşüyor sanki biraz.Bu filim bir efsane.Emeği geçenler teşekkürler.
💭💭💭İmkansız aşkın filmi “Vesikalı Yarim” Yönetmenliğini sn. Ömer Lütfi Akad’ın yaptığı, senaristliğini sn. Safa Önal’ın üstlendiği, sn. Sait Faik Abasıyanık’ın “Menekşeli Vadi" öyküsünden esinlenilerek sinemaya aktarılmış siyah-beyaz bir başyapıt. Fonda 68’li yılların İstanbul’u, aktör İzzet Günay Bey ve aktrist Türkan Şoray Hanım. Bu imkânsız aşk insanın kalbinin en derinine işliyor. Siyah-beyaz renklerin tutkulu dansıyla, Dolmabahçe Saray önü sahnesi, muhteşem fonlu kadrajlar, mimiklere sayfalarca senaryoyu sığdıran sekanslar, tarihî geçişler, yönetmen ve senaristin oyuncuların kabiliyetini ve İstanbul'u ne denli iyi tanıdığının kanıtıdır. Halil karakterinin, kentsoylu bir yalnızlığın ardından tekrar feodal toplumsallığına dönüşü... Sabiha karakterinin kentsoylu yalnızlığı kabullenerek şehir cangılında ayakta durma gayretleri... Film boyunca, Sabiha kentsoylu, Halil ise feodal bir giyim tarzını benimsiyor. Sabiha'nın Dolmabahçe Saray'ı önünde sahneleri ilerlerken arka fondaki kadrajda kronolojik geçişler harikadır. At arabasından otomobile geçiş yapan kadraj, esas olarak İstanbul’un feodal Osmanlı’dan modern Türkiye’ye geçiş hikâyesidir. Film her ne kadar sayın Sait Faik’in “Menekşeli Vadi” öyküsünden esinlenmiş olsa da sn. Ömer Lütfi Akad’ın yönetmenliğinde sinematografik olarak vücud bulmuştur. Filmdeki rasyonel ve duygusal savrulmalar, hüzünlü gözyaşları olarak yürekleri dağlar. Sevgiyle kalın 🌸 #vesikalıyarim #ömerlütfiakad #safaönal #türkansoray #izzetgünay #yeşilçam #şereffilm 1000kitap.com/gonderi/52791696 Filmi izlemek isteyenler için link; ruclips.net/video/j8qdnqwjRJ/видео.html
Hüzün öyle bir duygudurki asla unutulmaz istesende o kendini unutturmaz. Hic ummadığın bir anda bir yerde kıvılcım alev alirda gözyaşların yağmur olsada fayda etmez.!!!
VESIKALI YARIM FILM DID UP SIDE DOWN TURKISH FAMILY LIFE PRINCIPLES. THE YEAR THIS MOVIE MADE IT 1967...UNBELIEVEABLEY I WOULD SAY THIS MOVIE INFLUENCED STARTED TURKISH AUDIENCE ADMITED AND CONCEPT OF WIDENING CULTURE CHANGED.THIS IS A GREAT MOVIE ***** FIVE STARS......
Senaryo ne kadar mükemmel olsa da (naif ) Ömer lütfi akad Mükemmel bir iş ortaya koymuş. Oyuncuları cok cok iyi yönlendirmiş Nasil hissettirdi bütün bütün duygularını karakterlerin. Ah ızzet günay. O çapkın ,şımarık, zeki,çekici adam bakışları. Nasil nasil mükemmel bir uyum oluşturmuşlar. Ağaçlar ayakta olur de ki izzet günay Öyle bir oyuncu ki Karaktere öyle bir bürünmüştü ki Gercegi olsa bu kadar olur. Türkan şoray Sabiha Ah sabiha Gerçek sevgiyi aradı ,umutlandı Burada yine sabiha ya yazık oldu. Keşke ama keşke Ne bileyim Sabiha ya bu kadar yazık etmeseydiniz safa önal
'' Vesikalı Yarim '' sadece bir film değil, tam bir BAŞYAPIT tam bir SANAT eseri !..
kelimelerle anlatmak vede özetlemek gerekirse, MUHTEŞEM ötesi !..
filmde oyuncular oynamamış adeta gerçek yaşamlarından bir kesit aktarmışlar insanlığa..
Türkan ŞORAY, izzet GüNAY neden efsane olduklarını gözler önüne sermişler oyunculuklarıyla..
filmi belki yüzlerce kez izlemişimdir ve her defasında filmin sonunda kendimi tutamayıp ağlamışımdır..
Şükran Ay'ın söylediği '' Kalbimi kıra, kıra..'' şarkısınında etkisi çok büyük filmin karelerinde.. (hüzünlü sesiyle son derece etkileyici icra etmiş şarkıyı)
Bu filmi izlemeyenlere zaman ayırıp araştırıp mutlaka ama mutlaka izlemelerini öneririm..
film izlemeyi sevipte bu (siyah-beyaz) filmi izlememiş olanlar çok şey kaçırmışlar demektir..
selamlarımla..
Kaç kez izledim bende bilmiyorum. Filmin sonunda boğazım düğümleniyor. Müthiş bir senaryo, oyunculuk herşey çok etkileyici.
Evet
sizin sadece boğazınız mı düğümlendi, açıkçası şaşırdım..
bende defalarca izledim bu muhteşem filmi, her defasında,her izlediğimde hıçkıra hıçkıra ağladım, kendimi tutmam imkansızdı..
filmin sonunda hüzünlenmeyen,ağlamayan insanların insan olduğundan şüphe ederim..
kesinlikle bir başyapıt, izlememiş olanlar adına üzgünüm, çok şeye kaçırmışlar malesef..
Vesikalı yarim müthiş bir dramdır. O rolü ancak Türkan şoray ve İzzet günay oynayabilirdi. Zira ikisinin dram oynayacak özellikleri vardır. Ben bir Cüneyt Arkın hayranıyım. Her rolün altından kalkacak yegane kişi Cüneyt Arkındır. Ama vesikalı yarim de İzzet günay’ın o aşık ve berduş halini onun bile yansıtamayacağını (tahmin, öngörü) düşünüyorum.
Yani cuk oturmuş. Hele filmin son sahnesin de Şükran Ay’ın “Kalbimi kıra kıra” adlı şarkısıyla Türkan’ın gözleri dolarak aşkına istemeyerek veda edişi hakikaten yüreklere dokunuyor..
Tamamen aynı düşüncedeyim kardeşim
Kesinlikle haklısınız oyuncular tam da bu film için uygun seçilmiş.
Vesikalı yarim filmi bir baş yapittir bambaşkadır. mükemmel oyunculuklar muhteşem senaryo hüzünlü dramatik son 😟😔😢😢😢😢😢😢
Yıllardır düşündüğüm şeye burada rastladım. Cüneyt Arkın her rolün altından kalkacak biri değildir, kendisinin bir tiyatro eğitimi yok. Ucuz hayranlığa gerek yok. Objektif konuşalım. Her rolün altından kalkacak tek isim tiyatrocu Kartal Tibet'tir zira Yeşilçam'da gözleriyle yaşayan tek jöndür fakat o bile bu rolün altından kalkamazdı.
İzzet Günay'ın tıpkı Oğuz erkekleri gibi hafif çekik gözlerinden ve ailesinden gelen kültürden gelen derinliği var, bakışlarına, duruşuna ve her şeyine sirayet etmiş. Belki de babam %60 Kartal Tibet ve %40 İzzet Günay karışımı olduğu için bu kadar benimsedim ama kesinlikle üçünün de bakışları, duruşu kendinden çok emin.
Üçünün de çekik gözleri üzüldüğünde, sinirlendiğinde, şefkat duyduğunda bambaşka bakıyor. Kartal Tibet bu rol için bu kadar dağınık kalmazdı, yakışırdı ama Halil gibi %100 uymazdı.
Bu filmi bu kadar güzel yapan Halil'in o muhteşem bakışları, duruşudur.
Kesinlikle hemfikirim filmin cast secimleri harikadir bununla beraber Türkan Soray'in harika oyunculuğu ve Merhum Safa Onal'in eski İstanbul hayatını ve beyefendiligini, şairlik tarafıyla bezeyip senaryosuna aksettirmesi ve bütün bunlarin Merhum akad'in mutfağında, eski ve talan edilmemiş güzel İstanbul arka planıyla sunulması filmi bana göre gelmiş geçmiş en iyi Türk filmi yapiyor
Hikaye guzel hele Istanbul doyumsuz guzel ,defalarca seyrettim eskilere hep özlem bakıyorum ah istanbulum nasil değiştin hersey gibi sende
Cok basarılı senaryo yazarlarımız var.
Yazık ki sürekli farkli yapimlar yazmislar, birkac sahne yazinca film cekimine baslaniyormus, yönetmen yapımcı kovalıyor onlar da yazıyormuş.
Gercekten bir sükûnet icinde istedikleri kadar arastirma yapıp tasarlayarak bir senaryo yazsalardı, her sey icin bolca zamanları olsaydı... Kim bilir nasıl saheserler cıkardı ortaya. Bu isin reji tarafı da çekimi, kurgusu da böyleymis. Ne tuhaf, bugün de baska yerlere göre sürekli zamanla yarışılıyormuş.
Safa Önal, Sadık Şendil birer efsanedir♥️
Beni en çok finalinde türkanın erkeklerin arasından tek kadın olarak yürümesi bitirmişti orda çok ağladım işte... bu film bir sanat
Yarım kalan bi kadın.. Türkan şoray orda 23 yaşında beni bitiren sahne
Kalabalıklar içinde yapayalnız kaldım derler ya bu filimin sonunda Türkan Soray o duruma düşüyor sanki biraz.Bu filim bir efsane.Emeği geçenler teşekkürler.
@@doganileri8766👏👏👏🙋♂️🇦🇿♥️
💭💭💭İmkansız aşkın filmi “Vesikalı Yarim”
Yönetmenliğini sn. Ömer Lütfi Akad’ın yaptığı, senaristliğini sn. Safa Önal’ın üstlendiği, sn. Sait Faik Abasıyanık’ın “Menekşeli Vadi" öyküsünden esinlenilerek sinemaya aktarılmış siyah-beyaz bir başyapıt. Fonda 68’li yılların İstanbul’u, aktör İzzet Günay Bey ve aktrist Türkan Şoray Hanım. Bu imkânsız aşk insanın kalbinin en derinine işliyor. Siyah-beyaz renklerin tutkulu dansıyla, Dolmabahçe Saray önü sahnesi, muhteşem fonlu kadrajlar, mimiklere sayfalarca senaryoyu sığdıran sekanslar, tarihî geçişler, yönetmen ve senaristin oyuncuların kabiliyetini ve İstanbul'u ne denli iyi tanıdığının kanıtıdır. Halil karakterinin, kentsoylu bir yalnızlığın ardından tekrar feodal toplumsallığına dönüşü... Sabiha karakterinin kentsoylu yalnızlığı kabullenerek şehir cangılında ayakta durma gayretleri... Film boyunca, Sabiha kentsoylu, Halil ise feodal bir giyim tarzını benimsiyor. Sabiha'nın Dolmabahçe Saray'ı önünde sahneleri ilerlerken arka fondaki kadrajda kronolojik geçişler harikadır. At arabasından otomobile geçiş yapan kadraj, esas olarak İstanbul’un feodal Osmanlı’dan modern Türkiye’ye geçiş hikâyesidir. Film her ne kadar sayın Sait Faik’in “Menekşeli Vadi” öyküsünden esinlenmiş olsa da sn. Ömer Lütfi Akad’ın yönetmenliğinde sinematografik olarak vücud bulmuştur. Filmdeki rasyonel ve duygusal savrulmalar, hüzünlü gözyaşları olarak yürekleri dağlar. Sevgiyle kalın 🌸
#vesikalıyarim
#ömerlütfiakad
#safaönal
#türkansoray
#izzetgünay
#yeşilçam
#şereffilm
1000kitap.com/gonderi/52791696
Filmi izlemek isteyenler için link;
ruclips.net/video/j8qdnqwjRJ/видео.html
Hüzün öyle bir duygudurki asla unutulmaz istesende o kendini unutturmaz. Hic ummadığın bir anda bir yerde kıvılcım alev alirda gözyaşların yağmur olsada fayda etmez.!!!
Gecenin bu vakti bu filmi bir daha izledim... Emeği geçenlere saygılar sunarım. Bu kadar kırık bir aşk hikayesi olmaz... Yine gözlerimi doldurdu... 😒
Gerçekten mükemmel bir film
Safa beyin konuşması bile senaryo gibi
Tam bi basyapit vesikali yarim emegi gecenlere 🙏🙏
Benim hayatimi yazmiş dayim 😔😔😞😔😭😭
Muhteşem bir filmdir.
Halil ve sabiha ömür boyu kavuşamadılar(sevgide yetmiyormuş çok eskiden rastlaşıcakdık)🥺🥺
VESIKALI YARIM FILM DID UP SIDE DOWN TURKISH FAMILY LIFE PRINCIPLES. THE YEAR THIS MOVIE MADE IT 1967...UNBELIEVEABLEY I WOULD SAY THIS MOVIE INFLUENCED STARTED TURKISH AUDIENCE ADMITED AND CONCEPT OF WIDENING CULTURE CHANGED.THIS IS A GREAT MOVIE ***** FIVE STARS......
Senaryo ne kadar mükemmel olsa da (naif )
Ömer lütfi akad
Mükemmel bir iş ortaya koymuş.
Oyuncuları cok cok iyi yönlendirmiş
Nasil hissettirdi bütün bütün duygularını karakterlerin.
Ah ızzet günay.
O çapkın ,şımarık, zeki,çekici adam bakışları.
Nasil nasil mükemmel bir uyum oluşturmuşlar.
Ağaçlar ayakta olur de ki izzet günay
Öyle bir oyuncu ki
Karaktere öyle bir bürünmüştü ki Gercegi olsa bu kadar olur.
Türkan şoray
Sabiha
Ah sabiha
Gerçek sevgiyi aradı ,umutlandı
Burada yine sabiha ya yazık oldu.
Keşke ama keşke
Ne bileyim
Sabiha ya bu kadar yazık etmeseydiniz safa önal
Harika yorumlamıssınız,tebrikler.
Alnımdaki bıçak yarası senin yüzünden.
Tabakam senin yâdigarın
İki elin kanda olsa gel diyor telgrafın
Nasıl unutayım seni vesikalı yârim
Sayın Safa Önal'a nasıl ulaşabiliriz acaba?
Tamamı yok mu?
süper
Keşke Sabiha'nın evinin nerede olduģunu sorsaydınız
Yaaa evet benim de en çok merak ettiğim sorudur bu filmde.Ne yazık ki cevabı hala muğlak.
@@sultanatguden9704 Kadırga taraflarında bir yerde bence
Taksiye ilk bindiklerinde 'Hamalbaşına gidicizz' diyor işte Sabiha..
Tarlabaşı'nda İngiliz konsolosluğunun arka tarafları..
Ümit ateş.in kanalına bak vesikali yarim nerede çekildi yaz orda sabihanin evini gösteriyor
@@songulkarakus276 Teşekkür ederim Songül hanım.
O sade temiz İSTANBUL,a kıyanların atesi bol olsun.
Safa bey Allah uzun omur versin amin