11.10.2024 Cuma Hutbesi; Kötülüğe İyilikle Engel Olalım
HTML-код
- Опубликовано: 6 ноя 2024
- Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz
şöyle buyuruyor: “...İyilik ve takvâ hususunda
yardımlaşın, günah ve haksızlık yolunda
yardımlaşmayın…”
Okuduğum hadis-i şerifte ise Sevgili
Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Hayırlınız,
kendisinden iyilik beklenilen ve kötülüğünden emin
olunandır. Şerliniz ise kendisinden iyilik
beklenilmeyen ve kötülüğünden de emin
olunmayandır.”
Aziz Müminler!
Yüce dinimiz İslam’ın gönderiliş gayelerinden
biri de iyiliğin yeryüzüne hâkim olması, kötülüğün
ortadan kaldırılmasıdır. İslam, bunun yolunu bizlere
göstermiştir. Bu yol, emr-i bi’l-ma’rûf nehy-i ani’l-
münker, yani iyiliği emretmek, kötülükten
sakındırmaktır. Doğru, güzel ve hayırlı şeyleri
yapmak; yanlış, çirkin ve zararlı şeylerden
kaçınmaktır.
Kıymetli Müslümanlar!
Hayat rehberimiz Kur’an-ı Kerim, iyiliğin
merkezine, imanı, ibadetleri ve güzel ahlakı
yerleştirmiştir. İyilikte, takvada ve hayırda
yarışmamızı, her türlü kötülükten uzak durmamızı
emretmiştir. Böylelikle iyiliğin; duygu ve düşünceden
söz ve davranışlara kadar hayatımızın her alanına
yansımasını istemiştir. İyiliğin yeryüzündeki en büyük
temsilcisi Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa
(s.a.s) ise, herkesin huzur içinde yaşayabileceği bir
dünya inşa etmek için çalışmış, ümmetini de bu yönde
çalışmaya teşvik etmiştir. Kin ve nefretin esiri olmuş
gönülleri, merhametten yoksun vicdanları hikmetle,
sevgiyle ve bilgiyle yoğurmuş, bütün insanlığa örnek
olacak yeni bir medeniyet inşa etmiştir.
Değerli Müminler!
Gerçek iyiliğin özünde; Allah’a, ahiret gününe,
meleklere, kitaba ve peygamberlere iman etmek
vardır. Kulluk ve sorumluluk bilinciyle bir ömür
geçirmek vardır. Bilgiyi, sevgiyi, duayı, hüznü ve
derdi paylaşmak vardır. Şiddetin her çeşidinden uzak
durmak; elimizi haramdan, dilimizi yalandan,
kalbimizi öfke ve husumetten korumak vardır.
Sevgiden yoksun kalplere, İslam’ın rahmet yüklü
mesajlarını ulaştırmak vardır. İnsanın fıtratını bozan,
ahlakını zayıflatan, düşmanlığa, kin ve nefrete sevk
eden kötülük yollarını kapatmak vardır. Hâsılı;
kendimize, ailemize, çevremize ve bütün
yaratılmışlara sadece Rabbimizin rızasını umarak
şefkat ve merhametle davranmak vardır.
Aziz Müslümanlar!
Maalesef, günümüzde kötülük ve kötüler
insanlığın gündeminde daha fazla yer tutuyor.
Dünyamızı kötülükler kuşatıyor. Yeryüzünü ifsat
edenlerin sesi ıslah etmek isteyenlerden daha fazla
çıkıyor. Barışın yerini savaş, merhametin yerini
şiddet, sevginin yerini nefret almaya başlıyor.
Kötülüğü yaygınlaştırmak isteyenler; zararlı akımlar,
sapkın ideolojiler ve kötü alışkanlıklar ile
çocuklarımızı ve gençlerimizi milli ve manevi
değerlerimizden uzaklaştırmak istiyor. Onların
tertemiz fıtratlarını bozmaya çalışıyor.
Yaşanan bütün bu olumsuzluklar karşısında her
birimize görev ve sorumluluklar düşmektedir. Bize
düşen,ِ الْخَيْرَات فَاسْتَبِقُوا ayetinde emredildiği üzere
iyilikte yarışmaktır. Durum ve şartlar ne olursa olsun,
her daim iyiliği yaşamak ve yaşatmak, kötülüğün ve
kötülerin karşısında durmaktır. Çocuklarımızın ve
gençlerimizin hem gerçek hayatta hem de sanal
mecralarda iyi insanlarla birlikte olmaları, kötülerden
uzak kalmaları için gayret göstermektir. Onlara şefkat
ve merhametle muamele etmektir. Onları sahih ve
doğru bilgiyle aydınlatmak, Peygamber Efendimiz
(s.a.s)’in güzel ahlakıyla buluşturmaktır.
Unutmayalım ki, yeryüzünü iyilik imar edecek,
dünyayı yaşanılır hale iyiler getirecektir.