Radyo tiyatrosu CAFER-İ TAYYAR ( radıyallahü anh )
HTML-код
- Опубликовано: 19 янв 2025
- ESHÂB-I KİRÂMCA’FER-İ TAYYAR ( radıyallahü anh )
Hazreti Peygamberimizin: “Cafer’i Cennette uçları kana boyanmış iki kanatlı bir halde gördüm” hadîsiyle müjdelenen kahraman. Ebû Talibin oğludur. Nesebi, Ca’fer bin Ebî Tâlib bin Abdülmuttalib bin Hâşim bin Abd-i menaf bin Kusay’dır. Künyesi Ebû Abdullah, Lakabı Tayyar ve Zülcenâheyn’dir. Hazreti Ali’den on yaş büyük, Hazreti Akîl’den on yaş küçük idi. Habeş’e hicret edip, Hayber günü geri dönmüştür. Hicretin 8 (m. 629) yılında, üçbin askerle, Şam civarında (Mû’te) denilen yerde Rumlarla harb ederken 41 yaşında şehîd oldu. O gün yetmişden fazla yara almıştı. Resûlullah’a ( aleyhisselâm ) çok benziyen yedi kişiden biri bu idi.
Peygamber efendimiz, 36 yaşlarında bulundukları sırada Hicaz topraklarında şiddetli bir kuraklık ve açlık hüküm sürüyordu. Hemen herkes her geçen gün bunun ağırlığını daha çok, daha derinden hissediyordu. Peygamber efendimizin amcası Ebû Tâlib, kalabalık bir ailenin reîsiydi. Ailesini geçindirecek bir servete sahip değildi. Bunun için geçinmekte herkesten daha çok sıkıntı çekiyordu. Peygamber efendimiz ( aleyhisselâm ), küçük yaşından beri yanında büyüdüğü ve iyiliğini gördüğü amcasına bu sıkıntılı zamanında bir yardım yapmak, onun geçim yükünü hafifletmek istiyordu. Bu sebeple, amcalarının en zengini olan Hazreti Abbâs’a bir gün: “Ey Amcam biliyorsun ki, kardeşin Ebû Tâlib’in çok çocuğu vardır. İnsanların uğradığı şu kıtlık ve açlığı da görüyorsun. Haydi, Ebû Tâlib’e gidelim, onun aile yükünü biraz hafifletelim. Bakıp, büyütmek üzere oğullarından birini ben yanıma alayım, birisini de sen yanına alırsın. Evlatlarından iki tanesini onun üzerinden almak kâfi gelir” diye buyurdu. Hazreti Abbâs: “Olur” deyince, kalktılar, Ebû Tâlib’in yanına vardılar. Ona; “Halkın, içinde bulunduğu kıtlık ve darlık kalkıncaya kadar, senin çocuklarından bir kısmını yanımıza alıp yükünü hafifletmek istiyoruz.” buyurdular. Ebû Tâlib, “Oğullarımdan Akîl’i ve Tâlib’i bana bırakıp, istediğinizi alabilirsiniz” dedi. Böylece Peygamber efendimiz Hazreti Ali’yi, Hazreti Abbâs da Hazreti Cafer’i yanına aldı.
Birgün Ebû Tâlib, oğlu Cafer ile şehrin dışında yürürken Hazreti Peygamberimizi gördü. Hazreti Ali ile beraber namaz kılıyorlardı. Ebû Tâlib oğlu Cafer’e, “Git, sen de kardeşinin yanına dur, namaza başla” dedi. Cafer gidip, Hazreti Ali’nin yanında namaza durdu. Namazdan sonra, Peygamber efendimiz, Ona duâ etti.
“Hak teâlâ, sana iki kanat versin. Cennette onlar ile uçarsın” buyurdu. Allahü teâlâ bu duâyı kabûl etti. Hazreti Cafer, Mü’te gazâsında, şehîd olmakla şereflendi. Allahü teâlâ, ona iki kanat verdi. Firdevs cennetinde uçmaktadır. Bu sebeple kendisine Ca’fer-i Tayyar denir.