Günahı Bırakın! - Enam Suresi 118-127 Ayetleri Tefsiri - Necati Koçkesen

Поделиться
HTML-код
  • Опубликовано: 10 окт 2024
  • Enam Suresi - Enam Suresi - 118. O halde O’nun âyetlerine inanıyorsanız, üzerine Allah’ın ismi anılan (besmele ile kesilen hayvan)ların etinden yiyin.
    Enam Suresi - 119. Size ne oluyor da, üzerine Allah adı anılan (helal) şeylerden yemiyorsunuz? Halbuki, çaresiz kalıp (yemeye) muhtaç olduğunuz şeylerin dışında, (Allah) size haram kıldığı şeyleri ayrı ayrı açıklamıştır. Muhakkak ki (insanlardan) çoğu, bilgisizce kendi arzu (ve heves)leriyle, (kendi saptığı gibi halkı da) saptırırlar. Hiç şüphesiz Rabbin, haddi aşanları çok iyi bilmektedir.
    Enam Suresi - 120. Günahın açığını da gizlisini de bırakın. Hiç şüphesiz günah işleyenler, o kazandıkları şeyler yüzünden cezalandırılacaklardır.
    Enam Suresi - 121. (Kesilirken) üzerine Allah’ın ismi (kasten)[17] anılmayan (Besmele çekilmeyen) şeylerden yemeyin. Çünkü o(nu yemek) kesinlikle (Allah’a) itaatsizliktir. Hakikaten şeytanlar sizinle mücadele etmeleri için kendi dostlarına fısıldar (telkinde bulunur)lar. Eğer onlara (gönüllü) itaat ederseniz, elbette siz de (Allah’a) ortak koşanlardan olursunuz.
    [17] Elmalılı, III, 242; İbni Kesîr (Sâbûnî), I, 612-613.
    (Şeytanın dostları; fâsıklar, münâfıklar, inkârcılar ve tâğûtlardır. Hepsi de şeytanın isteği doğrultusunda Allah’ın emir ve yasaklarının aksini yapmak ve yaptırmak ve kendi fikirlerine/ideolojilerine bağlılık isterler. Böyle iken onlara gönüllü itaat etmek, Allah’a ortak koşmak olur.)
    Enam Suresi - 122. (Mânen) ölü (durumunda) iken dirilttiğimiz ve kendisine insanlar içinde (doğru dürüst) yürüyeceği bir nur(u iman) verdiğimiz kimse, (küfrün) karanlıklar(ı) içinde kalıp ondan hiç çıkamayan kimse gibi olur mu? İşte kâfirlere, yaptıkları yine de süslü göründü.
    Enam Suresi - 123. Böylece biz, (mevki ve servetçe) ileri gelenleri o yerde (maddî ve mânevî her türlü) hilekârlık/düzenbazlık yapmalarından dolayı oranın günahkârları yaptık.[18] Halbuki onlar, ancak kendilerine hilekârlık (düzenbazlık) yaparlar da bunun farkında olmazlar.
    [18] Râzî, III, 114; İbni Kesîr (Sâbûnî), II, 172.
    (Niçin ahlâksızlar toplumun ileri gelenleri olur? Çünkü hak ehli olanlar birleşip kendi varlığını gösteremez; suçlu, vurguncu, talancı ve ahlâksızlara karşı koyamaz, korkak ve hareketsiz kalırlar, onlar da kendi taraftarlarıyla birlikte bunların liderleri durumuna gelir. Böylece bunlar bozgunculukla, kendi yalan ve batıl işleriyle halkı sevk ve idare ederler. Ama Allah’ın hesabını unuturlar.)
    Enam Suresi - 124. Onlar, bir âyet geldiği zaman: “Allah’ın peygamberlerine verilenin bir benzeri bize de verilinceye kadar asla iman etmeyiz.” dediler. Allah, peygamberliği nereye (kime) vereceğini çok iyi bilir. Suç işleyenlere, hilekârlık yapmaları sebebiyle, Allah katından bir aşağılama ve çok şiddetli bir azap erişecektir.
    Enam Suresi - 125. Allah, kimi doğru yola iletmek isterse, onun göğsünü İslâm’a açar. Kimi de (niyet ve ameline göre) sapıklıkta bırakmak isterse, (İslâm’ı kabule karşı) sanki göğe çıkıyormuş gibi onun göğsünü dar ve sıkıntılı yapar. Böylece Allah, iman etmeyenlere bir azap/bir rüsvalık verir.
    (Rabbimiz bu âyet-i kerîmede, yaratmış olduğu kâinattaki kanuna işaret ederek misal veriyor; insan göğe doğru yükseldikçe oksijen azalıp basınç düştüğünden göğsü daralıp teneffüs etmesi nasıl güçleşiyorsa, İslâm’ı içine sindiremeyenlerin de İslâm’a karşı içlerinin daralacağı, İslâm’ı yaşayanlar çoğaldıkça daha da bunalacağı anlatılıyor.)
    Enam Suresi - 126. Bu (İslâm), Rabbinin dosdoğru yoludur. Düşünen (ve öğüt alan) bir toplum için biz âyetleri geniş geniş açıkladık.
    (Doğru yol için ölçü, Allah’ın kitabı ve Resûlü’nün örnek hayatıdır. Onlara uymayan ve onları esas almayan bütün fikir, görüş ve sözler, kimin olursa olsun alınmaz, itibar edilmez.) [bk. 6/153; 14/1; 26/24]
    Enam Suresi - 127. O (öğüt alıp yerine getire)nlere, Rableri katında ‘selam’ (denen cennet) yurdu vardır. O, yapmakta oldukları (hayırlı işleri)nden dolayı onların dostudur.

Комментарии • 19