Demokrasi ve özgürlükler adası (yassıada)

1960 darbesi sonrasında yapılan yargılamalarla hafızalarda yer eden Yassıada, geleceğe ışık tutma misyonuyla, Demokrasi ve Özgürlükler Adası’na dönüştürülmüş; ülkemizde hayata geçirilen en özel projelerden birisi olmuştur.
Marmara Denizi’nin maviliği içerisinde, İstanbul adalarından biri olan Demokrasi ve Özgürlükler Adası bünyesinde; adanın kültürel önemine vurgu yapan müzeler, tarihi ve tescilli yapılar, açık hava enstalasyon eserleri ve kütüphanenin yer aldığı kültürel alanlarla birlikte; otel, kongre merkezi, kafe ve restoranlardan oluşan etkinlik alanları bulunmaktadır.
Demokrasi ve Özgürlükler Adası; atılan her adımda tarihe tanıklık ederek dönüşümü deneyimlemek isteyen ziyaretçilerine kapılarını açmıştır.
Ada Hakkında
Marmara Denizi’nin kalbinde yer alan Demokrasi ve Özgürlükler Adası içerisinde keşfedilecek birçok yapı ve eser bulundurmaktadır. Bizans döneminden kalma tarihi mekanlardan Henry Bulwer Şatosu’na, Görkemli Deniz Feneri’nden yakın tarihimizi anlatan müzelere, uçsuz bucaksız deniz manzaralarına bakan seyir teraslarından ada genelinde sergilenen enstalasyon eserlerine, Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nın her köşesi anlamlarla donatılmıştır.
Bizans Döneminde Platea
Genellikle kayalık olan Yassıada’nın yüksekliği 47, genişliği 180, eni ise 280 metre boyutlarındadır. Yassıada’nın jeolojisi hemen hemen tamamen tabakalı kıvrımlı kuvarsitlerden oluşmaktadır. Görünüşü yayvan olduğundan Bizanslıların “Plati” (düz) veya “Platea” adını verdiği bu ada bir taraftan gözetleme üssü olarak kullanılırken diğer taraftan Bizans tarihi boyunca en çekinilen sürgün yerlerinden biri olmuştur.
Tarihte 4. yüzyıldan 9. yüzyıla kadar Yassıada’dan çok fazla bahsedilmemektedir. 840 yılı itibariyle dönemin Bizans imparatoru Theofilos (829-842) Yassıada Manastırı’nı yaptırmıştır. Daha sonra, 867-877 yılları arası İstanbul Patriği olarak görev yapan ünlü din adamı İgnatius, 860 yılında Yassıada’da Kırrk Azizler adına bir kilise ve Meryem Ana için bir mihrap inşa ettirmiştir. Kilisenin altında 10. yüzyıldan sonra hapishane olarak kullanılan 4 geniş mahzen bulunmaktadır.
Bulwer Döneminde Yassıada
1858 yılında Yassıada’yı dönemin Osmanlı Padişahı Sultan Abdülmecid’in müsaadesiyle satın alan İngiliz Sefiri Henry Bulwer, biri adanın batısında, diğeri de ortasında olmak üzere iki şato inşa ettirmiş, asma kütükleri diktirmiş, bahçe yaptırmış, şatonun önüne de küçük bir liman inşa ettirmiştir. Mimar Konstantin Dimadis’in imzasını taşıyan şatolar, mazgallı siperlere ve Gotik-Arap karışımı bir görünüme sahipti. Şatoların Bizans manastırlarının yerine inşa edilmesinden dolayı tarihsel ve arkeolojik önemi olan manastırın son kalıntıları da yok olmuştur. Bazı tarihi kayıtlara göre, şatonun inşaatı sırasında ortaya çıkan lahitlerde eski dönemlerden kalma çok kıymetli mücevherler bulunmuş, bu haberin Osmanlı padişahına ulaşmasıyla İngiliz Sefiri Bulwer’ın adayı derhal bir Türk’e devretmesi emredilmiştir. Bunun sonucunda Yassıada, Mısır Valisi ve ilk Hidiv İsmail Paşa tarafından satın alınmıştır. Fakat İsmail Paşa’nın da ilgisinin azalmasıyla ada balıkçılar, korsanlar ve define arayıcıları tarafından tahrip edilmiştir.
27 Mayıs Müzesine dönüştürülen ve Hasan Polatkan Spor Salonu adı verilen yapı, adanın Deniz Kuvvetleri Komutanlığı idaresi altında olduğu dönemde inşa edilmiştir. Bu dönemde subayların spor yapabileceği ya da bazı etkinlikler düzenleyebileceği bir yer olarak kullanılan bu spor salonu, darbe sonrası ani bir kararla mahkemeye dönüştürülmüş, 11 ay 1 gün süren Yassıada yargılamaları bu salonda yapılmıştır.
Adanın Deniz Kuvvetleri Komutanlığı idaresi altında olduğu dönemde subay yatakhanesi olarak kullanılan bu yapının odaları, 27 Mayıs 1960 darbesi sonrasında tecrit odalarına dönüştürülmüştür. Yeni haliyle müzeye dönüştürülen yapıda; Menderes’in çocukluk yıllarından itibaren hayatındaki önemli dönüm noktaları yansıtılmaktadır. Giriş katında, Menderes’in çocukluğunu geçirdiği babaannesinin evinin bir temsili olan ve Menderes’in gençlik yıllarının anlatıldığı bölümler yer almaktayken, müzenin ikinci katında Menderes’in yargılama dönemindeki koşulları ve iç dünyası yansıtılması amaçlanmıştır. Adnan Menderes’in tecrit edildiği hücre bu yapıda yer almaktadır.
DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN SOSYAL MEDYA HESAPLARINDAN ULAŞABİLİRSİNİZ KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYINIZ GEZGİN ERHAN
👍SOSYAL HESAPLAR👍
İNSTAGRAM www.instagram....
FACEBOOK / gezginerhan60
TWİTTER / gezginerhan60
Etiketler
#istanbul
#adalar
#demokrasi
#demokrasiveözgürlükleradası
#adnanmenderes
#yassıada
#gezginerhan
#15temmuz
#27mayıs

[@rumeysapeker4872]

Keyifli bir seyir oldu
Teşekkürler

[@mehmetdagdeviren5509]

Süper video