Ali Sunal'ın babası, Şener Şen için yardımcı rollerde kalsa çok iyi olacaktı demişti, Ali Sunal da yardımcı rollerde çok da kötü değildi aslında, "En Son Babalar Duyar" dizisinde kendisini keyifle izlerdim,
@@FERAH-k7vdaha çekilir..ama magazini arkasına alan, apolitik ve omurgasız duran Kerem Alışık,açıkça destekleniyor sektörde,itile itile oyuncu oldu,cahile göre de "sanatçı"!Düşünün,Yıldız Kenter de sanatçı,bu da sanatçı, halkın gözünde..
Babası ünlü bir sanatçı iken kendisi de sanatçı olan ve bunu hakkıyla yapan tek kişi biliyorum. Usta oyuncu Eşref Kolçak'ın oğlu müzisyen Harun Kolçak. Gerçekten bulunduğu yeri hak eden ve müthiş sesiyle ülkenin en iyi solistlerinden biriydi. Çok erken gitti. Her ikisinin de ruhu şad olsun.
@@engina9626 Evet doğru ama. O iş daha çok Şener Şen oyuncu olduktan sonra babası Ali Şen tanınmaya başladı gibi. Çünkü Ali Şen başrol oynayan çok meşhur bir aktör değildi. Yani diğer örneklerde ki gibi kitlelerin tanıdığı çok ünlü bir oyuncunun çocuğu olarak avantajlı başlamadı. Şener Şen Türk sinemasının en yetenekli oyuncusudur.
Ali Sunal ve Doğa Rutkay'a haksızlık edildiğini düşünüyorum, başrollerinde oldukları "Hava Muhalefeti" filmi son dönemde izlediğim en iyi politik hiciv filmiydi, Zübük filmi kadar iyi olmaması başarısız olduğu anlamına gelmez, bence buradaki sorun babaları yüzünden beklentinin çok yüksek olması, ama zaten anne babası ünlü olmayanlar da o kadar başarılı değil.
Tesadüfen karşıma çıkan bu videoya yorum yapmasam olmazdı, çünkü vallahi değil billahi değil, gerek tipi duruşu ve gerekse mıy mıy mıy ses tonuyla Kerem Alışık'ta zerre yetenek olmadığını gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.
Ağzınıza sağlık Küçükken Bizimkiler dizisini izlerken bu hanım çıkınca ne dediğini anlamak için özel gayret sarfettiğimi hatırlıyorum diksiyonu bu kadar bozuk birinin konservatuar mezunu olduğunu öğrenmek üzücü Birilerinin çocuğu olma konusundaki fikirlerinize sonuna kadar katılıyorum maalesef bu sadece sanat camiasında böyle değil her yerde böyle TUS ve DUS sınavları öncesinde hoca çocuğu değilseniz Hacettepe'ye girmeniz imkansızdı oğlum Hacettepe konservatuarında Benim dönemimle aynı kaderi paylaşıyor maalesef
@aysekokcu4824 kime kötü davrandiysaniz hakkıdır !! Entresan , siyasi sistem sanatı sanatçıyı da bozmuş, ben olsaydım birilerini üzdüğüm zaman uyuyamam, rahatsız olurum gider özür dilerim , eskiden halkımız böyleydi , şimdilerde dedim ya vahşi kapitalizm sanatı sanatçıyı da köreltmiş, olsun yine de saygılar size avam'dan
Ayşe hanım şu ifade etme daha doğrusu "edememe" sorununuzu çözmelisiniz...Set emekçilerine kötü davrandınız mı?bilemem ama üslup da "benci,üstenci" tavrınız da son derece kötü...
Demek ki bazı insanlar eleştiri yapabilecek yeterliliğe sahip olabiliyorlar , Enver Aysever gibi örneğin. Bu kadar güzel bilgiler sunduğunuz için size cok teşekkür ederim sevgili Aysever .
Enver Aysever ne dedi hiç anlamadım ama Ayşe hanım insanları kırıyor. Bizimkiler dizisinin populer olduğu zamanlarda kendisi çok eleştiriliyordu. Yani oyunu. Ben pek severdim kendisini. Bir gün kendisine rastladım ve sevgi dolu, samimi bir şekilde sizi Bizimkilerde yıllarca izledik. Sizi de annem gibi hissediyorum dedim. Bizimkiler doneminde ben çocuktum. Aliyle aynı yaştayım. Bana son derece soğuk bir ifadeyle baktı, haa öyle mi dedi ve kafasını çevirdi. Çok pişman oldum konuştuğuma. Çok kırıcıydı.
Enver Bey,artık masa başı magazin programı mı yapmaya başladınız?! Ayşe Hanıma bu kadar yüklenmeniz hiç şık olmamış ! Sanatı herkes yapabilir kararı seyirci verecektir.
Enver bey bizimkiler dizisinde zeytinyağı kötüleniyor margarin parlatiliyordu. Hatta Ayşe hanım margarin reklaminda oynamış. Konudan bağımsız olarak bunun hakkındaki düşüncenizi merak ediyorum
Ayşe hanım şu anki sistemin dışına çıkmam aksi halde yokolurum diyerek tercihini belirtmiş. Söylediklerinizi hayatı ve yaşadıklarını eleştirel bakışla idrak edip yorumlayanlar herşeyin farkında zaten.
İki defa Kültür Bakanlığına başvurdum sinema desteği için (İlk Yönetmenlik) reddedildim..Her sene bakıyorum 100-120 proje içinden 4-5 tanesi lütfenden destekleniyor..Peki bu projeleri duyan bilen var mı??Yok!! Kültür Bakanlığı resmen kıyma makinesi gibi proje ve yetenekleri kıyma ediyor!!Bu konu mühimdir...Orada ne döndüğüne de bir parmak basmanızı isterim..
Enver Aysever nereye koşuyor? Iyice magazin programı olmuş. Belki ben anlayamıyorum. Sinema,tiyatro, yorumcu,manken olan bir çok kişi tanıdık. Tercih ettik ya da etmedik hepsi bu. Siz ses ve sahne basta olmak uzere haklı olarak dil bilgisi elestirisine kadar yaptiniz. Iki arkadaş yazım hatalarının sebeplerini yazmışlar. Siz nasil burada heyecanlı bir sekilde doğrularınızı söylüyorsunuz, Ayşe hanım da kendini bir şekilde ifade etmiş. Sonun da saygılarınızı iletmişsiniz buda güzel. Hepimizde yorumlarda adeta üst okur, usta eleştirmen, sinema ve tiyatroya aşina olağanüstü bireyler gibi dakikalarca emek veriyoruz. Sonuç?
O kadar doğru yorumlar ki. Ornekler daha da artırılabilir. Oysa ki baba ya da annelerinin asistanı bile olamayacak haldeler Ah işte bazı soyadlar vefalar Ayse hanım için tek diyebileceğim Kriterlerini bir daha gözden geçirmesi ve üslup her şeydir. Kimse ayni fikirde olmak zorunda değil
Klavyeyi iyi kullanamiyor, cok onemli degil. Bu tip duzeltmeler sizi hakliyken haksiz duruma dusuruyor. Ustten bakiyor gibi oluyorsunuz. Bence bu tartismalari da zaten istiyorsunuz ki her programda artik unlu isimlerden bir sekilde bahsediyorsunuz. Hep magazin, uye sayiniz bu sekilde artti!
Klavyeyi kullanamıyor ise sosyal medyadan mesaj vermesi iyi bir fikir olmayabilir. Ya da başka mecra mümkün değilse, bir yeğenine veya torununa, yakınlarda yazı yazmayı bilen birisine yazdırmayı seçebilir. Konu tiyatro olunca, Türkçe yazım kuralları hiç de ikinci plana atılamaz bu gibi bir tartışmada.
Sevgili Enver Bey, Öncelikle, size ve Ayşe Hanım’a katıldığım ve katılmadığım bazı noktalar olduğunu belirtmek isterim. Ayşe Hanım’ın belirli bir yaşa gelmiş olması ve akıllı telefonun karmaşık tuşlarını kullanmakta zorlanması, onun değerinden, kültüründen ya da vizyonundan bir şey kaybettirmez. Bu durum, teknolojinin hızla değişen dünyasına ayak uydurmanın herkes için aynı derecede kolay olmadığını bir kez daha göstermektedir. Ayrıca, Ayşe Hanım’ın bir diğer haklı noktası da, aramızdan ayrılmış iki değerli oyuncu hakkında söylediğiniz “iyi oyuncu değildiler” ifadenizin üzücü olduğudur. Türk halkının gönlünde taht kurmuş bu iki ismi, artık size yanıt veremeyecekleri bir boyuttayken bu şekilde eleştirmek, hem hassas bir konu hem de onların anısına saygı açısından sorunludur. Çolpan Hanım’ın üstün oyunculuk yeteneği ise tartışılmaz bir gerçektir ve bu konuda sizinle aynı fikirde olmadığımı ifade etmeliyim. Kerem Alışık hakkındaki yorumlarınızın bir kısmına katılmakla birlikte, arz-talep dengesi içinde şekillenen seyirci beğenilerini eleştirmenin bizlere düşmediğini düşünüyorum. Sonuçta, seyirci tercihleri bir sanatçının kariyerindeki en belirleyici unsurlardan biridir ve bu tercihlere saygı duymak gerekir. Ayşe Hanım’ın fikirlerinizi beğenmediği için size “Yönetmen misiniz?” demesi elbette yanlıştı. Ancak, sizin de ona “Yazı yazmayı bile bilmiyorsunuz, cahilsiniz” şeklinde imalı bir yanıt vermeniz, maalesef bir gazeteci olarak entelektüel duruşunuzla bağdaşmayan bir üslup olmuş. Tartışmalarda fikirlerimizi ifade ederken daha yapıcı bir yol seçmenin, hepimiz adına daha anlamlı sonuçlar doğuracağını düşünüyorum. Saygılarımla,
Teknenin Ölümü Kara yakındı önce, hem çok yakın, Elimi uzatsam tutardı. Yıldızsız teknemdi inip çıkan gece, Kurumuş gece, kum, kömür, arduvaz. Kara yakındı önce, hem çok yakın, Denizleyin inip çıkan önümde Bir tanrının atardamarı. Açtım, yorgundum ama uykum yoktu. Günlerce yekesiz, yelkensiz Ne de çok kuş takılmıştı ardımıza, Ne çok harman gördüm köpükten beyaz... Açtım, yorgundum ama uykum yoktu. Güneşler hala sağımda solumda, Sürer gibiydi açık deniz. Deniz en ince hayvanı belleğin Nerden kalktım, o rıhtım, o çan... Bilmiyorum o gök kıyı nereye gitti. Bir masal şebboyu çarmıhtaki yaz. Deniz en ince hayvanı belleğin Bir kuşluk vakti tanrının sevdiği Görünür zaman yaratan. Canlı mıydım? O uğursuz kıyıda Öldüğüm gün de bilemedim. Hep o sallantı, o devinim, o avcıl Bayrak, bir aş tenceresi, biraz küfür, Karı kız öyküleri, sonra Dipteki ölülerin fısıl fısıl Konuşmalarını dinledim. Doğdum mu? Nasıl? Belki bir tezlik Yeli kımıldadı, kan gibi. Ağaç ve kızak, demir, yağ, halat, katran, Boya kutuları, sünger, tel ve gaz... Derken gün kokulu yüreğimdi ilk Yapının boş gömütünde dikili Sabırsız kaburgama çarpan. Ruh, şarabı gördü üzümden önce Süt, kan olmak için devinir Tohum bildi herkesten önce ekmeği Gün, denizi salıvermeden batmaz. Ruh, şarabı gördü üzümden önce Ağaç ne diye kalktı çiçeklendi, Denize inmesi nedendir? Ah yalnızlığın gömük kapıları, Aysız ayışığı gibiydim, Geceleyin gece, gündüzleyin gün Gibi suyun altınavuran yalaz. Ah yalnızlığın gömük kapıları Bir yağmuru dinlercesine bütün Anları iç içe bilirim. Bir tekne her zaman düşüncelidir. Bizimle demirledi gece. Karaya çıktı tayfalarım uykulu. Pruvamda çok acayip bir yıldız Konmak istercesine gider gelir, Suları budanmış bir yolculuğu Sürdürmek isterdi kendince. Kara yakındı önce, ödağacı Kokusu sarmıştı geceyi. Ve bir kuş bağırdı çağırdı tepemde, Fosforlu sesi kabarık ve ıssız. Lale rengindeydi şimşeğin dalı, Ve güneydoğunun yangını pembe Nakışlı bir çanak gibiydi. Unutmak istemiyorum bunları, Göğün damarlarını gördüm, Fırtına kırının yaban keçisini, Koşar küpeşteme saçsız sakalsız... Ağaç gibi yırtılan karanlığı, Koca kulaklı lodosu, o fili, Ah yay biçimdeydi ölüm. Yalnızlıktır denizin tek yasası, Aşkın altın yasasıdır o. Bir gün kum uyanır, ay gıcırdarsa Çalınırsa bir gün gömük kapımız Kalamazsın sabaha inen suda, Kalk kürek, yola düşmenin sırası Aşkın altın yasasıdır o. Kükürt rengindeki ağzı gecenin Üfürdü huysuz karanlıkta Sintineme düşçül bir ateşböceği Kömürdüm, tahtaydım, kurumuş anız, O böcek oldu yangını teknemin, anladım kuşun, yıldızın gizini, Başladım usuldan yanmaya. Söndüremezdi kimse bu ateşi, Kıyıdan kesilmiş sularda, Kara hem yakındı şimdi, hem çok uzak Bir yanyanaydım onunla, bir yalnız. Devirdim bütün yüklediklerimi Ve demiri uykuda bırakarak Bindirdim eskil kayalara. Parçalanıyordum kimse bilmeden, Ateştim cevizin içinde, Ve bir gece içinde bilmeden öldüm. Ey gece, nereden yol bulacağız, ey yaralı göğsüme düşen yelken, Ya sen kürek, solmuş rüzgar gülüm, Ya sen ne diyeceksin, söyle! Deniz durdu, mumyası yıldızların Erir gün görmüş kayalıkta, Ve yürüdü sabah, denizin ineği. Ölünce ne yapsak sabah oluruz... Ah kara yakındı ve darmadağın Kuşları durmuş zaman kadar eski, Taşları hüzün olan kara. Kopmuş uykunun iskeletiyim ben, Artık yelin göğsü olamam. Gördün mü ölümün gözündeki mor rengi, Söyle, ölüp dirilen Tanrı, Temmuz, Ay yapraklarının indiği bu dam, Eski düşleri taşır mı yeniden, Koca karınlı kuşlar gibi. Bir yanda parçalanmış teknem durur, Sert tütünüyle gün bir yanda. Kara yakındı önce, hem çok yakındı, Elimi uzatsam tutardı ama Yalnızlıktır denizin tek yasası, Bütün ölüler unutulur, Yaşayanlar kalır tek başlarına. Akşamleyin kaptan, birkaç gemici Gelip dizildiler kıyıya. Tutunacak bir tekne arar gibiydi Ayağı kayan meltem ve cigara İçerek konuştular gizli gizli, Bense dalgın bakıyordum, boşuna Koparılmış süsendim sanki. Çalıştılar bir hafta, Ağustosun Altısında bütün iş bitti. Kesik baş çapa, iplerim, küreklerim Kumsalda şaşkın bir yığındır şimdi. Titrer el ayak, tüter ıslak odun, Denizin uzaklardan getirdiği Yabancı, anlamsız bir şeyim. Melih Cevdet Anday
1923’e gittim. Hayal kırıklığı oldu. İşte cumhuriyet sevdası, vatanseverlik hepsini tabii ki memnuniyetle karşıladım. Ama ne müzik ne oyunculuk vardı. Sözlerinize katılıyorum
Gerçekten manifesto gibi bir konuşma olmuş. Tebrik ederim. Her sözünüze yürekten katılıyorum. İyi ki Ayşe hanım sizi eleştirmiş. Sonuçta böyle muazzam bir cevap olmuş. Ben de böyle düşündüğüm için kendimde bir tuhaflık var sanıyordum. Valla kendimle gurur duydum 😊
Türkçe'den girmek çok iyi olmuş. Ayrıca çok da ince bir giydirme olmuş. Yazılan yorumları ne kadar ciddiye almalıyız; bunu göstermiş. Daha yazım kurallarını uygulayamayan kişilerin tiyatro hakkında yorumları neden dikkate değer olsun ki? Acıma Aysever! Bu ülkede "duayen" lafı çok cömertçe kullanılıyor. Yalnızca bir takım ünlenmiş yapımların içerisinde yer almış olmak (veya yalnızca yaş almak) bir insanı usta yapmaz.
Bir Türkçe aşığı olarak bu devirde, Türkçenin yazım hatasız kullanımını önemseyen böylesi güzel bir adamın varlığından geç haberdar olduğum için kendime kızıyorum. Enver Aysever tam benim "kafa dengim"miş. Bundan itibaren bu "zarif" adamın en sıkı takipçilerinden biri olacağım. (Türkiye'de "pro(ğ)ram" kelimesini, her sene taban fiyat açıklarken en çok kullanan adamın, üst üste defalarca bu hatayı yapması, gören gözler için, onun üniversite tahsili almadığının bir göstergesidir.)
Bugün ki konuyla ilgili yaptığınız yorum ve eleştirilerinizin tamamına yakınına katılıyorum.Bir basamak daha yükseltip rahmetli Sadri Alışık'ın da Türk sinemasında önemli bir yeri olmasına rağmen bir çokları gibi iyi bir oyuncu olduğunu şahsen düşünmüyorum.Tıpkı Ayşe Kökçü hanımın da yetenekli bir oyuncu olduğunu düşünmediğim gibi...Ayrıca Ayşe Hanım'ı vakti zamanında sanıyorum müracaat eden az öğrenci olduğu için konservatuara seçmişler ya da eskiden çokça olduğunu bildiğimiz ahbap-çavuş ilişkileri buna vesile olmuş..?Ayşe Hanım yazamadığı gibi konuşamıyor da;kendisi son derece peltek!Yılların okullu oyuncusu olarak bu konuşma bozukluğunu da gidermiş olmalıydı mesleğine saygısından ötürü.Bunu asla size bir hakaret olarak söylemiyorum Enver Bey siz de de ara ara pelteklik farkediyorum.Ama bu sizin yaptığınız işi benim fikrime göre olumsuz anlamda etkilemiyor Ayşe Hanım da olduğu şekilde.Yani Ayşe hn.bunu mesleği oyunculuk olduğu için düzeltmeliydi ama sizin böyle bir zorunluluğunuz yok.Ayşe hn.'a göre tüm bu eleştirileri yapabilmem için benim yönetmen mi olmam gerekiyor,yoksa konsevatuarda oyunculuk,reji gibi ilgili dalları mı okumuş olmam gerekiyor sormak isterim?Sıradan iyi bir dünya sineması izleyicisi olup,iyi eğitim almış dokuz dilde okuma yapabilen iyi bir okuyucu olmak Ayşe hn. için yeterli bir eleştirme kriteri olabilir mi acaba?Garip bir ülkeyiz gerçekten,kerameti kendinden bilen şeyhlerle dolu geçmişimiz günümüz...
Ayşe Hanım'ın zamanında konservatuvara girmek şimdikinden kat kat zordu! Hiçbir zaman da müracaat eden az olmadı. Muhsin Ertuğrul, Yıldız Kenter gibi aşırı titiz hocaların onayını almanız gerektiği dönemleri bir düşünün.
Ayşe hanım 85 milyon çok düzgün. Enver beyi mi yamuk buldunuz. sizin açınızdan doğru tercih olabilir Enver bey sizi gündem yapabilir, yapamaya bilirde. ÇÜNKÜ BİZİM TERCİHİMİZ ENVER BEY. 23 yıldır haksızlıklara adaletsizliğie ses çıkarmayanlar sesiz kalmaya devam edebilirler.
Kel Diva harika bir absürt komedi. Oyunculuk muhteşem. Tam da sizin dediğiniz gibi ağzına kadar dolu bir salondan, seyirci beklentisine cevap bulamamış gibi ayrıldı. Çünkü seyirci sadece komediye odaklanmış. Oyunun absürt bir biçimde tekrarlara düşen kısımlarını tuhaf bulan bir seyirci. Yine Enver Aysever farkı izledik. Bu kadar güzel anlatılabilir.
Birincisi Ayşe Kökçü hali hazırda tiyatro oyuncusu olması suretiyle standart prestije elbette sahip ancak kalibre olarak …… neyse şimdi ayıp olmasın 🤐 yani bir Yıldız Kenter Müşfik Kenter ,Göksel Kortay Nevra Serezli , Şükran Güngör, Ayten Gökçer ,Zuhal Olcay …. Kısacası bu skalada yeri neresidir ? Sanırım kendisi de dahil olmak hepimiz cevabı biliyoruz . İkincisi eğer ben Kerem Alışık olsaydım keşke hiç benim adıma konuşmasaydınız diye serzenişte bulunmadan edemezdim ki belki de etmiştir. Üçüncü ben Ayşe Kökçü olsaydım şu hitabetinizi dinledikten sonra Yozgat’ın bir köyüne yerleşip bir daha da kimselere görünmezdim .Acı ama gerçek.
Hangi kariyer de olduğumu çok iyi bilirim , seyircimde bilir. Bunlara prim verseydim şimdiye kadar yaşamıyor olurdum. Benden tavsiye Yozgat’a siz yerleşin yakışır.
@@aysekokcu4824 Sizin kendinize “prim “verip vermemeniz tasarrufunda bir mevzu değil bu. Ben bir izleyiciyim siz sahnede seyirciye oynuyorsunuz seyircide sizi ölçüp tartıyor buna “ prim vermek” sizi zorluyorsa o zaman ayna karşısında tek başınıza sadece kendinize oynarsınız olur biter o zaman kendinizi değil Yıldız Kenter isterseniz Meryl Streep kalibresinde görme özgürlüğüne de sahipsiniz kimse karışamaz.
Ne cahil söylemlerde bulunmuş Ayşe Kökçü . Enver Aysever 10 dk aralıksız haklı söylemlerle seviyeli bir şekilde tokatlamış. bu yaşta bu deneyimde bu cahillik Pes
“Aşk Biter mi?” adlı oyunu izledim. Son 2 senede 46 oyun/gösteri izleyen sadece sanatsever bir izleyici olarak yorumum; Kerem Alışık, şöhreti ve ses tonu dışında şaşılacak derecede acemice ellerini ve kollarını ne yapacağını bilemedi. Her acemi oyuncu gibi sahnede elleri ve kolları fazla geldi, dar bir pantalonun iki cebine koyarak kurtulmaya çalıştı. Evrim Alasya partner olarak Kerem Alışık’ı nasıl kabul etti anlayamadım. Özel hayattaki ilişkileri oyuna katkı sağlamalı mıydı, bu bir avantaj mıydı bilemiyorum ama iki kişilik oyunda paslaşmalar zayıftı. Sözcükler birbiri ile dans etmiyordu. Biri diğerinin repliğini zaten biliyor, henüz sözün dumanı üstündeyken cevabı geliyordu. Buna en güzel örnek Otelde adlı oyunda Okan Bayülgen ve Ebru Unurtan’ın vücut ve repliklerinin dans eder gibi harika uyumlarını gösterebilirim. Aşk Biter mi oyunundan çıkarken; “iki şöhret gördüm, izleyiciler arasında çocukluk aşkım Erol Evgin’le küçük sohbet ettim, güzel şiirleri ve şairleri andım” o kadar diye düşündüm. Sahne evime 100 metre uzaklıkta olmasaydı, yol zahmetine değmezmiş diye üzülebilirdim. İzleyiciye sunuyorsanız herkes ama herkes eleştiri yapabilir, siz dikkate alırsınız ya da almazsınız karar sizin.
Gerçekten de müthiş yorum yaptınız sevgili Enver bey.👏👏👏👏 Büyük bir merakla dinledim her dediğinizi ve söylediğiniz her kelimede de 100% 100 hakliydiniz. Kızdığım şudur, bu kadar sanatcı var neden çıkıpta bir açıklama gereğini yapmıyorlar? Bu sinmişlik nedendir?
gelen seyirci tek olcudur demiyor Ayse Hanim, ama cok insan begeniyorsa iyi birsey vardir diyor, buna katiliyorum. Ferdi Tayfur'un da bestelerinin kotu oldugu soylenemez. Kerem Alisik konusunda baska elestirmenlerin de gorusunu almak gerekir, sahsen seyretmedim.
Ne yazik ki bu yaptığınız açıklamanin derinliğini anlayacak insan sayısı cok az. Düşünün ki Ayşe Kök bile anlamamış, konuyu kavrayamamış. Siz lütfen yine de devam edin , bir kaç kişi bile anlasa yeter. Ayrıca, aramizdan ayrılan insanlarin arkasindan konuşulmaz kuralı mi var? Kisiliklerine hakaret etmedigimiz, kendilerini savunmalarini gerektirecek iftira atmadigimiz sürece yaptıklarını dogrusu yanlisi ile konusabiliriz ki dogru örnek alalim. Nedir bu eşeğin ölünce badem gözlü olmasi gerekliliği?
Sayın Ayşe Kürkçü , değerli bir sanatçımız. Fikirlerini söylemiş. Yazım hataları konusunda biraz acımasız davranmışsınız. Unutmayın ki onlar bir devrin sanatçıları ve klavyeye yeni nesil kadar aşina olmayabilirler. Türkçe konusunda en yetkin insanlardır tiyatro oyuncuları. Bu konudaki eleştirinizde kantarın topuzunu biraz kaçırmışsınız. Tartışmak, konuşmak eleştirmek faydalı , farklı bakış açılarını entelektüellerden dinlemek değerli ama saldırgan olmayınız lütfen. Seviyeli tartışmalar en özlediklerimizden.
Ayşe hanım zorda sanırım. trt den dizi talep ediyor gibi geldi bana. Hülya Koçyiğit,e özenmiş olabilir. buyursunlar akp de sizede yer bulunabilir belki.
Ayşe Kökçü'nün bakış açısına göre sabah-akşam eleştirdiği AKP, gelmiş geçmiş en iyi, en başarılı siyasi parti, Tayyip Erdoğan Türk tarihinin en başarılı Cumhurbaşkanı.
Enver Bey, Ayşe Hanım’a (Kökçü’ye) yönelik yazım hatalarıyla ilgili eleştirinizin biraz sert olduğunu düşünüyorum. Bunun nedeni, Avrupa Birliği'nde bile 60 yaş üstü bireylerin dijital okuryazarlık yeterlilikleri oldukça düşükken, Türkiye'deki durumun daha da endişe verici olmasıdır. Dilerseniz, bu konuda istatistiksel verilerle destek sağlayabilirim. Bu bağlamda, Ayşe Hanım’ın hata yaparak yazması oldukça doğal bir durumdur. Bu nedenle, bu tür bir hatadan hareketle dilbilgisi yeterliliğini değerlendirmeniz pek doğru olmayacaktır.
Amma uzattın mevzuyu.. Gerek varmı?? Bence he, deyip geçseydin de olurdu..!! Saydığın ustalar bu badit eleştiri ye cevap bile vermezdi.. Ama burda biraz alıngan lık la beraber kültür seviyemi göstereyim, benim bilgim senin bilgi ni döver söylemi var.. Yani kendini öne çıkartmak denir buna.. Tamam inandık en tiyatrocu sensin, en reji sensin, en iyi oyuncu sensin... Artık mevzuyu kapat... Kadın sonunda demiştir,,, hay ağzıma tüküreydim de sana eleştiri yapmıyay dım diye,,,,, 😂😂😂😂😂😂
Ne güzel konuşmuş, tane tane anlatmışsınız. Defansa geçmemeniz, ironi ya da sinisizme başvurmamanız ayrıca takdire şayan. Am neden artık Genco Erkal, Tahsin Yücel, Ferhan Şensoy gibileri yok?
Şiiri de şairlere bırak yaa,,, o konuda da sana hiç katılmıyorum... İlk şairler hatta ozanlar nerden çıktı??? Şairin o anki hissiyatifi ni bilemezsin.. Kişilerin üstündeki etkisinide bilemezsiniz.. Yada kişiler ile neden paylaşıldığınıda bikemezsiniz.. Şair şiirini yazıp, bunuda kişiler ile paylaşıyorsa,, şair onların düşüncelerini ve beğenilerini merak ettiği içindir.. Yoksa her şair şiir ini kendine saklardı..
Haklısınız ama Ferdi Tayfur örneği doğru olmamış.Ancak elmalarla elmaları kıyaslamak daha doğru olur.Ayla Erduran ile Ferdi beyin çıkış noktası aynı mı ? lütfen.Saygınlık da önemli.Mesela Ibrahim Tatlıses ile Ferdi Tayfur aynı mı sizin için ?? Ayrıca sanatçılar artık 90 lar kafasını terkettiler.İşin kolayına kaçıp gerçekleri söylemek yerine uyumlanmayı tercih eder oldular Buarada not : Ferdici değilim.
Bu video 360 pixel mi ? Gerçekten mi? 2025'te ne güzel girmişiz 2025'e... yeni yüzyılın ilk çeyreğini bitirirken biz... Enver bey teşekkürler. Sizler sayesinde RUclips kaliteli bir yer oluyor. TV'lerde sizi bu kadar özgür ve güzel konuşmalarınızla pek göremiyordum, belki zaman denk gelmiyordu da rastlayamamıştım. Müthişti, herhangi birisinin iyi bir yemek nedir anlayabilmesi için çok iyi bir aşçı olması gerekmez. İyi bir sinema eleştirmeni artis yada yönetmen olmak zorunda değildir... Bunu yıllarca ben de söylüyorum. Fakat bizim insanımızda genel kanı "İşi bilene sor" yani yapana yapabilene sor şeklindedir. Bu bakış açısı tam doğru değildir, eksiktir. Ne ise yorum yazmayayım siz harika temiz ve açıkca konuşuyorsunuz. Eksik olmayın. Yorumuma 360 pixel mi diye başlamışım ama içerik 36.000 pixel olmuş !
Ingilizede ...Mind blowing denir sizin bu kousmaniza..Ayse Hanim bunlari comprehend yani anlayabilir mi bilemiyoruz..Her sanatci bilgili olmadiklari gibi sacmalayabiliyourlar..Grameri icin soyldedikleriniz harikaydi..Farki ortaya cok net koydunuz..Dolayisi ile Sabri Alisik'in oglunu bir sanatci olarak gormesi cok normal...
Kerem Alışık ta , Ali Sunal da , Seren Serengil de... Babalarinin şöhreti sayesinde bu ülkede sanatçı diye anildilar. Sanatcilik bu ülkede babadan cocuga geçen bir şey. Ingiliz Kraliyet ailesi gibi yani.
Yazim yanlislari yapmasinin nedeni disleksik olabilir. Ama katiliyorum dediklerinize. Bazi sanatcilar gercekten cok sig aciklamalar yapiyorlar. Ayse Hanim’in tepkisi daha cok duygusal bir tepki gibi geldi. Herhalde colpan hanim’i cok seviyordu
Kerem Alışık da Ali Sunal da oyuncu değiller .Sadece soy isimleriyle iş yapan kişiler
Ali Sunal daha iyi Kerem kiytirigindan ya..
yani evet.
Ali Sunal’ın Propaganda filmindeki performansı harikaydı.
Ali Sunal'ın babası, Şener Şen için yardımcı rollerde kalsa çok iyi olacaktı demişti, Ali Sunal da yardımcı rollerde çok da kötü değildi aslında, "En Son Babalar Duyar" dizisinde kendisini keyifle izlerdim,
@@FERAH-k7vdaha çekilir..ama magazini arkasına alan, apolitik ve omurgasız duran Kerem Alışık,açıkça destekleniyor sektörde,itile itile oyuncu oldu,cahile göre de "sanatçı"!Düşünün,Yıldız Kenter de sanatçı,bu da sanatçı, halkın gözünde..
Babası ünlü bir sanatçı iken kendisi de sanatçı olan ve bunu hakkıyla yapan tek kişi biliyorum. Usta oyuncu Eşref Kolçak'ın oğlu müzisyen Harun Kolçak. Gerçekten bulunduğu yeri hak eden ve müthiş sesiyle ülkenin en iyi solistlerinden biriydi. Çok erken gitti. Her ikisinin de ruhu şad olsun.
Babasi, annesi, dayisi
Ali Şen Şener Şen'i unutmuşsun.
@@engina9626 Evet doğru ama. O iş daha çok Şener Şen oyuncu olduktan sonra babası Ali Şen tanınmaya başladı gibi. Çünkü Ali Şen başrol oynayan çok meşhur bir aktör değildi. Yani diğer örneklerde ki gibi kitlelerin tanıdığı çok ünlü bir oyuncunun çocuğu olarak avantajlı başlamadı. Şener Şen Türk sinemasının en yetenekli oyuncusudur.
Ali Sunal ve Doğa Rutkay'a haksızlık edildiğini düşünüyorum, başrollerinde oldukları "Hava Muhalefeti" filmi son dönemde izlediğim en iyi politik hiciv filmiydi, Zübük filmi kadar iyi olmaması başarısız olduğu anlamına gelmez, bence buradaki sorun babaları yüzünden beklentinin çok yüksek olması, ama zaten anne babası ünlü olmayanlar da o kadar başarılı değil.
Çok zaman olduğu gibi enver efendi yine saçmalamış 😂
Offf! Müthiş !
Ders niyetine izletin bunu okullarda👏🏻👏🏻👏🏻
Size yurekten katılıyorum. Söylemleriniz biryandan bilzleri bilgilendirdi, iyiki varsınız.🙏🏽❤
Şevket Altuğ'u misafir etmenizi çok isterdim . Kendisini çok özledik
Ayşe Kökçü keşke hiç konuşmasaydı.Böyle ders niteliğindeki cevabı alması gerekmiyordu. Yazık etti kendine, her yönden.
Hâlâ daha konuşuyor ya instegram dan saçma sapan cevap vermiş yorum yazdım bana da laf söyledi:)))
Babadan oğula geçen her konuya itiraz edenler bu konuda sessiz kaldı yıllarca
Değerli Aysever , Ders niteliğinde bir program yaptınız , TEŞEKKÜRLER 💌Ayşe Hn. a gelince vah Benim Güzel Türkçem 🤬🥺🥺
Sayın Ersever resmen döktürmüşsünüz kutlarım.
Tesadüfen karşıma çıkan bu videoya yorum yapmasam olmazdı, çünkü vallahi değil billahi değil, gerek tipi duruşu ve gerekse mıy mıy mıy ses tonuyla Kerem Alışık'ta zerre yetenek olmadığını gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.
Ağzınıza sağlık
Küçükken Bizimkiler dizisini izlerken bu hanım çıkınca ne dediğini anlamak için özel gayret sarfettiğimi hatırlıyorum diksiyonu bu kadar bozuk birinin konservatuar mezunu olduğunu öğrenmek üzücü
Birilerinin çocuğu olma konusundaki fikirlerinize sonuna kadar katılıyorum maalesef bu sadece sanat camiasında böyle değil her yerde böyle TUS ve DUS sınavları öncesinde hoca çocuğu değilseniz Hacettepe'ye girmeniz imkansızdı oğlum Hacettepe konservatuarında
Benim dönemimle aynı kaderi paylaşıyor maalesef
Kerem alışık denen by narsist tipi sevmeyen ve balon süsleme sanatı gören çok kişi olmasına sevindim.. Enver bey, teşekkür ederim ❤
Ayşe hanım bıraksın bu işleri, o önce setlerde çalışan emekçilere doğru davransın
Kime kötü davranmışsam haklıdır. Kimsenin hakkını yemem
@aysekokcu4824 kime kötü davrandiysaniz hakkıdır !! Entresan , siyasi sistem sanatı sanatçıyı da bozmuş, ben olsaydım birilerini üzdüğüm zaman uyuyamam, rahatsız olurum gider özür dilerim , eskiden halkımız böyleydi , şimdilerde dedim ya vahşi kapitalizm sanatı sanatçıyı da köreltmiş, olsun yine de saygılar size avam'dan
@@aysekokcu4824kötü davranmışsan zaten karşı taraf haklı Ayşecim 🤦♂️
Ayşe hanım şu ifade etme daha doğrusu "edememe" sorununuzu çözmelisiniz...Set emekçilerine kötü davrandınız mı?bilemem ama üslup da "benci,üstenci" tavrınız da son derece kötü...
Bu kadın bütün rollerini sanki aynı rolmüş gibi yapmaktan başka ne yapmış?
Enver Aysever ders niteliğinde bir söyleşi olmuş teşekkürler emeğinize sağlık emek çok önemli. 🙏👍🤱
Bence siz Türkiye'de çok büyük bir yorumcu ve entelektüel siniz
Ders gibi dinledim.Tebrikler Enver bey...
Şiirin anlamını çok güzel anlattınız onun için şiiri herkes kavrayamaz gelişmişlik ve zihin yeteneği gerekir
Demek ki bazı insanlar eleştiri yapabilecek yeterliliğe sahip olabiliyorlar , Enver Aysever gibi örneğin. Bu kadar güzel bilgiler sunduğunuz için size cok teşekkür ederim sevgili Aysever .
Enver Aysever ne dedi hiç anlamadım ama Ayşe hanım insanları kırıyor. Bizimkiler dizisinin populer olduğu zamanlarda kendisi çok eleştiriliyordu. Yani oyunu. Ben pek severdim kendisini. Bir gün kendisine rastladım ve sevgi dolu, samimi bir şekilde sizi Bizimkilerde yıllarca izledik. Sizi de annem gibi hissediyorum dedim. Bizimkiler doneminde ben çocuktum. Aliyle aynı yaştayım. Bana son derece soğuk bir ifadeyle baktı, haa öyle mi dedi ve kafasını çevirdi. Çok pişman oldum konuştuğuma. Çok kırıcıydı.
Enver Bey,artık masa başı magazin programı mı yapmaya başladınız?! Ayşe Hanıma bu kadar yüklenmeniz hiç şık olmamış ! Sanatı herkes yapabilir kararı seyirci verecektir.
@@oyaarat6402 seyirci her zaman doğru kriter değil. Arabeskin de bir seyircisi var?
Enver bey bizimkiler dizisinde zeytinyağı kötüleniyor margarin parlatiliyordu. Hatta Ayşe hanım margarin reklaminda oynamış. Konudan bağımsız olarak bunun hakkındaki düşüncenizi merak ediyorum
Ayşe hanım şu anki sistemin dışına çıkmam aksi halde yokolurum diyerek tercihini belirtmiş. Söylediklerinizi hayatı ve yaşadıklarını eleştirel bakışla idrak edip yorumlayanlar herşeyin farkında zaten.
armut dibine düşmez her zaman.....
İki defa Kültür Bakanlığına başvurdum sinema desteği için (İlk Yönetmenlik) reddedildim..Her sene bakıyorum 100-120 proje içinden 4-5 tanesi lütfenden destekleniyor..Peki bu projeleri duyan bilen var mı??Yok!! Kültür Bakanlığı resmen kıyma makinesi gibi proje ve yetenekleri kıyma ediyor!!Bu konu mühimdir...Orada ne döndüğüne de bir parmak basmanızı isterim..
Enver bey teşekkür ederim yozlaşmış sanat ve sanatçıları çok güzel analiz anlatım ve yorum
Enver Aysever nereye koşuyor? Iyice magazin programı olmuş. Belki ben anlayamıyorum. Sinema,tiyatro, yorumcu,manken olan bir çok kişi tanıdık. Tercih ettik ya da etmedik hepsi bu. Siz ses ve sahne basta olmak uzere haklı olarak dil bilgisi elestirisine kadar yaptiniz. Iki arkadaş yazım hatalarının sebeplerini yazmışlar. Siz nasil burada heyecanlı bir sekilde doğrularınızı söylüyorsunuz, Ayşe hanım da kendini bir şekilde ifade etmiş. Sonun da saygılarınızı iletmişsiniz buda güzel. Hepimizde yorumlarda adeta üst okur, usta eleştirmen, sinema ve tiyatroya aşina olağanüstü bireyler gibi dakikalarca emek veriyoruz. Sonuç?
Bencede Kerem Alışık iyi oyuncu deyil, yani benim görüşüm.
Müzisyen olmayan da detone sesi anlayabilir. Kulağının olması yeterlidir.
O kadar doğru yorumlar ki. Ornekler daha da artırılabilir.
Oysa ki baba ya da annelerinin asistanı bile olamayacak haldeler
Ah işte bazı soyadlar vefalar
Ayse hanım için tek diyebileceğim
Kriterlerini bir daha gözden geçirmesi ve üslup her şeydir.
Kimse ayni fikirde olmak zorunda değil
Ağzınıza,
dimağnıza sağlık ders niteliğinde dinlesinler👌
Klavyeyi iyi kullanamiyor, cok onemli degil. Bu tip duzeltmeler sizi hakliyken haksiz duruma dusuruyor. Ustten bakiyor gibi oluyorsunuz. Bence bu tartismalari da zaten istiyorsunuz ki her programda artik unlu isimlerden bir sekilde bahsediyorsunuz. Hep magazin, uye sayiniz bu sekilde artti!
Klavyeyi kullanamıyor ise sosyal medyadan mesaj vermesi iyi bir fikir olmayabilir. Ya da başka mecra mümkün değilse, bir yeğenine veya torununa, yakınlarda yazı yazmayı bilen birisine yazdırmayı seçebilir. Konu tiyatro olunca, Türkçe yazım kuralları hiç de ikinci plana atılamaz bu gibi bir tartışmada.
Doğru tespit.
Ayşe hanım da ne olduğunu gösterdi, izlemem bir daha...
Yazım hatalarına ben de hayret ettim. Bu kadar da olmaz ki! 😮
Şener Şen babadan sanatçı bana sorarsanız babasından daha başarılı
Doğru söze ne denir.Noktasına virgülüne katılıyorum.👏👏
size hak veriyorum.Alışıklar eleştirilemez noktada mı anlamadım.Kerem Alışık sanatçı mı değil diye düşünüyorum
Hanımefendi konuştuğunuz bu Türkçeyi anlar umarım.. 🤷🏻♀️
Anlamadım
Jokey olmak için At olmaya gerek yok dedi J. Morinihu
Ali Sunal hem oyunculuk hem de fizik olarak tam bir Kasıntı babası olmasa kimse tanımazdı onu Kerem Alışık O'na göre baya baya oyuncudur:)
Çok iyi cevap vermişsiniz Enver bey söz hakkında vermişsiniz ama zatı muhterem bunu yok saymış görmezden gelmiş bu kibir yahu.
Harika bir manifesto❤
Eksiksiz bir “kapak”olmuş.
Enver Abi, ne kadar çok değerlisin. 🌷
Sevgili Enver kardeşim.!Anlatımlarınızdan,kim neyi anladı bilmiyorum.Ben kendim adıma çok şey öğrendim,teşekkür ediyorum.🤗🙏
Canımsın Enver Kardeşim ağzına sağlık . ( İyi ki varsın , iyi ki sevmişiz seni.)
5:40 Valla yazı şeklinden belli, Ayşe hanımın olaylara bakışı, ..
Ayşe hanım da ne kadar kötü bir oyuncudur . Yıllardır şaşarım nasıl oynatırlar diye .üzgünüm 😩
Hiç sahnede izlediniz mi?
Yazik sana.
Herkesi sanatçı yapan türk toplumu yazık yazık ne verdi bunlar kadir inaniri Tatar Ramazan'a tarık akanin yol filmi ne hakerettir
Bu kadın ağzının içinde konuşur,ne dediğini anmak hep zor olmuştur.YANİ usta falan değildir !!!
Bu ülkede herkes sanatçı
İdil Bret de sanatçı Ebru Gündeş de
Ayşe kökçü konservatuvarda bu kadar bilgiyi edinememiştir. Helal olsun Enver bey👏👏
Sevgili Enver Bey,
Öncelikle, size ve Ayşe Hanım’a katıldığım ve katılmadığım bazı noktalar olduğunu belirtmek isterim. Ayşe Hanım’ın belirli bir yaşa gelmiş olması ve akıllı telefonun karmaşık tuşlarını kullanmakta zorlanması, onun değerinden, kültüründen ya da vizyonundan bir şey kaybettirmez. Bu durum, teknolojinin hızla değişen dünyasına ayak uydurmanın herkes için aynı derecede kolay olmadığını bir kez daha göstermektedir.
Ayrıca, Ayşe Hanım’ın bir diğer haklı noktası da, aramızdan ayrılmış iki değerli oyuncu hakkında söylediğiniz “iyi oyuncu değildiler” ifadenizin üzücü olduğudur. Türk halkının gönlünde taht kurmuş bu iki ismi, artık size yanıt veremeyecekleri bir boyuttayken bu şekilde eleştirmek, hem hassas bir konu hem de onların anısına saygı açısından sorunludur. Çolpan Hanım’ın üstün oyunculuk yeteneği ise tartışılmaz bir gerçektir ve bu konuda sizinle aynı fikirde olmadığımı ifade etmeliyim.
Kerem Alışık hakkındaki yorumlarınızın bir kısmına katılmakla birlikte, arz-talep dengesi içinde şekillenen seyirci beğenilerini eleştirmenin bizlere düşmediğini düşünüyorum. Sonuçta, seyirci tercihleri bir sanatçının kariyerindeki en belirleyici unsurlardan biridir ve bu tercihlere saygı duymak gerekir.
Ayşe Hanım’ın fikirlerinizi beğenmediği için size “Yönetmen misiniz?” demesi elbette yanlıştı. Ancak, sizin de ona “Yazı yazmayı bile bilmiyorsunuz, cahilsiniz” şeklinde imalı bir yanıt vermeniz, maalesef bir gazeteci olarak entelektüel duruşunuzla bağdaşmayan bir üslup olmuş. Tartışmalarda fikirlerimizi ifade ederken daha yapıcı bir yol seçmenin, hepimiz adına daha anlamlı sonuçlar doğuracağını düşünüyorum.
Saygılarımla,
Teknenin Ölümü
Kara yakındı önce, hem çok yakın,
Elimi uzatsam tutardı.
Yıldızsız teknemdi inip çıkan gece,
Kurumuş gece, kum, kömür, arduvaz.
Kara yakındı önce, hem çok yakın,
Denizleyin inip çıkan önümde
Bir tanrının atardamarı.
Açtım, yorgundum ama uykum yoktu.
Günlerce yekesiz, yelkensiz
Ne de çok kuş takılmıştı ardımıza,
Ne çok harman gördüm köpükten beyaz...
Açtım, yorgundum ama uykum yoktu.
Güneşler hala sağımda solumda,
Sürer gibiydi açık deniz.
Deniz en ince hayvanı belleğin
Nerden kalktım, o rıhtım, o çan...
Bilmiyorum o gök kıyı nereye gitti.
Bir masal şebboyu çarmıhtaki yaz.
Deniz en ince hayvanı belleğin
Bir kuşluk vakti tanrının sevdiği
Görünür zaman yaratan.
Canlı mıydım?
O uğursuz kıyıda
Öldüğüm gün de bilemedim.
Hep o sallantı, o devinim, o avcıl
Bayrak, bir aş tenceresi, biraz küfür,
Karı kız öyküleri, sonra
Dipteki ölülerin fısıl fısıl
Konuşmalarını dinledim.
Doğdum mu? Nasıl? Belki bir tezlik
Yeli kımıldadı, kan gibi.
Ağaç ve kızak, demir, yağ, halat, katran,
Boya kutuları, sünger, tel ve gaz...
Derken gün kokulu yüreğimdi ilk
Yapının boş gömütünde dikili
Sabırsız kaburgama çarpan.
Ruh, şarabı gördü üzümden önce
Süt, kan olmak için devinir
Tohum bildi herkesten önce ekmeği
Gün, denizi salıvermeden batmaz.
Ruh, şarabı gördü üzümden önce
Ağaç ne diye kalktı çiçeklendi,
Denize inmesi nedendir?
Ah yalnızlığın gömük kapıları,
Aysız ayışığı gibiydim,
Geceleyin gece, gündüzleyin gün
Gibi suyun altınavuran yalaz.
Ah yalnızlığın gömük kapıları
Bir yağmuru dinlercesine bütün
Anları iç içe bilirim.
Bir tekne her zaman düşüncelidir.
Bizimle demirledi gece.
Karaya çıktı tayfalarım uykulu.
Pruvamda çok acayip bir yıldız
Konmak istercesine gider gelir,
Suları budanmış bir yolculuğu
Sürdürmek isterdi kendince.
Kara yakındı önce, ödağacı
Kokusu sarmıştı geceyi.
Ve bir kuş bağırdı çağırdı tepemde,
Fosforlu sesi kabarık ve ıssız.
Lale rengindeydi şimşeğin dalı,
Ve güneydoğunun yangını pembe
Nakışlı bir çanak gibiydi.
Unutmak istemiyorum bunları,
Göğün damarlarını gördüm,
Fırtına kırının yaban keçisini,
Koşar küpeşteme saçsız sakalsız...
Ağaç gibi yırtılan karanlığı,
Koca kulaklı lodosu, o fili,
Ah yay biçimdeydi ölüm.
Yalnızlıktır denizin tek yasası,
Aşkın altın yasasıdır o.
Bir gün kum uyanır, ay gıcırdarsa
Çalınırsa bir gün gömük kapımız
Kalamazsın sabaha inen suda,
Kalk kürek, yola düşmenin sırası
Aşkın altın yasasıdır o.
Kükürt rengindeki ağzı gecenin
Üfürdü huysuz karanlıkta
Sintineme düşçül bir ateşböceği
Kömürdüm, tahtaydım, kurumuş anız,
O böcek oldu yangını teknemin,
anladım kuşun, yıldızın gizini,
Başladım usuldan yanmaya.
Söndüremezdi kimse bu ateşi,
Kıyıdan kesilmiş sularda,
Kara hem yakındı şimdi, hem çok uzak
Bir yanyanaydım onunla, bir yalnız.
Devirdim bütün yüklediklerimi
Ve demiri uykuda bırakarak
Bindirdim eskil kayalara.
Parçalanıyordum kimse bilmeden,
Ateştim cevizin içinde,
Ve bir gece içinde bilmeden öldüm.
Ey gece, nereden yol bulacağız,
ey yaralı göğsüme düşen yelken,
Ya sen kürek, solmuş rüzgar gülüm,
Ya sen ne diyeceksin, söyle!
Deniz durdu, mumyası yıldızların
Erir gün görmüş kayalıkta,
Ve yürüdü sabah, denizin ineği.
Ölünce ne yapsak sabah oluruz...
Ah kara yakındı ve darmadağın
Kuşları durmuş zaman kadar eski,
Taşları hüzün olan kara.
Kopmuş uykunun iskeletiyim ben,
Artık yelin göğsü olamam.
Gördün mü ölümün gözündeki mor rengi,
Söyle, ölüp dirilen Tanrı, Temmuz,
Ay yapraklarının indiği bu dam,
Eski düşleri taşır mı yeniden,
Koca karınlı kuşlar gibi.
Bir yanda parçalanmış teknem durur,
Sert tütünüyle gün bir yanda.
Kara yakındı önce, hem çok yakındı,
Elimi uzatsam tutardı ama
Yalnızlıktır denizin tek yasası,
Bütün ölüler unutulur,
Yaşayanlar kalır tek başlarına.
Akşamleyin kaptan, birkaç gemici
Gelip dizildiler kıyıya.
Tutunacak bir tekne arar gibiydi
Ayağı kayan meltem ve cigara
İçerek konuştular gizli gizli,
Bense dalgın bakıyordum, boşuna
Koparılmış süsendim sanki.
Çalıştılar bir hafta, Ağustosun
Altısında bütün iş bitti.
Kesik baş çapa, iplerim, küreklerim
Kumsalda şaşkın bir yığındır şimdi.
Titrer el ayak, tüter ıslak odun,
Denizin uzaklardan getirdiği
Yabancı, anlamsız bir şeyim.
Melih Cevdet Anday
1923’e gittim. Hayal kırıklığı oldu. İşte cumhuriyet sevdası, vatanseverlik hepsini tabii ki memnuniyetle karşıladım. Ama ne müzik ne oyunculuk vardı. Sözlerinize katılıyorum
Oğlum sehir tiyatrosundaydi. 7 yaşında oğlumla kavga edip . Ne derseniz , tiyatrodan attırdı.
Kimi attırmışım? İsim yazarsanız , memnun olurum.
Gerçekten manifesto gibi bir konuşma olmuş. Tebrik ederim. Her sözünüze yürekten katılıyorum. İyi ki Ayşe hanım sizi eleştirmiş. Sonuçta böyle muazzam bir cevap olmuş. Ben de böyle düşündüğüm için kendimde bir tuhaflık var sanıyordum. Valla kendimle gurur duydum 😊
Çok şaşırdım. Acaba fake hesap falan mı? Hiç yakıştıramadım eğer gerçekten Ayşe Kökçü ise bunları yazan kişi.
Türkçe'den girmek çok iyi olmuş. Ayrıca çok da ince bir giydirme olmuş. Yazılan yorumları ne kadar ciddiye almalıyız; bunu göstermiş. Daha yazım kurallarını uygulayamayan kişilerin tiyatro hakkında yorumları neden dikkate değer olsun ki? Acıma Aysever! Bu ülkede "duayen" lafı çok cömertçe kullanılıyor. Yalnızca bir takım ünlenmiş yapımların içerisinde yer almış olmak (veya yalnızca yaş almak) bir insanı usta yapmaz.
Bir Türkçe aşığı olarak bu devirde, Türkçenin yazım hatasız kullanımını önemseyen böylesi güzel bir adamın varlığından geç haberdar olduğum için kendime kızıyorum. Enver Aysever tam benim "kafa dengim"miş. Bundan itibaren bu "zarif" adamın en sıkı takipçilerinden biri olacağım. (Türkiye'de "pro(ğ)ram" kelimesini, her sene taban fiyat açıklarken en çok kullanan adamın, üst üste defalarca bu hatayı yapması, gören gözler için, onun üniversite tahsili almadığının bir göstergesidir.)
On numara bir eleştiri her şey yerli yerine giden sözler Enver bey bilgi sahibi olup fikri olan düşünçedir
Bir de ali sunal olayı var..o da sanaatçı!!!
Hayır her usta oyuncunun çocuğu iyi oyuncu olmak zorunda değil
Bugün ki konuyla ilgili yaptığınız yorum ve eleştirilerinizin tamamına yakınına katılıyorum.Bir basamak daha yükseltip rahmetli Sadri Alışık'ın da Türk sinemasında önemli bir yeri olmasına rağmen bir çokları gibi iyi bir oyuncu olduğunu şahsen düşünmüyorum.Tıpkı Ayşe Kökçü hanımın da yetenekli bir oyuncu olduğunu düşünmediğim gibi...Ayrıca Ayşe Hanım'ı vakti zamanında sanıyorum müracaat eden az öğrenci olduğu için konservatuara seçmişler ya da eskiden çokça olduğunu bildiğimiz ahbap-çavuş ilişkileri buna vesile olmuş..?Ayşe Hanım yazamadığı gibi konuşamıyor da;kendisi son derece peltek!Yılların okullu oyuncusu olarak bu konuşma bozukluğunu da gidermiş olmalıydı mesleğine saygısından ötürü.Bunu asla size bir hakaret olarak söylemiyorum Enver Bey siz de de ara ara pelteklik farkediyorum.Ama bu sizin yaptığınız işi benim fikrime göre olumsuz anlamda etkilemiyor Ayşe Hanım da olduğu şekilde.Yani Ayşe hn.bunu mesleği oyunculuk olduğu için düzeltmeliydi ama sizin böyle bir zorunluluğunuz yok.Ayşe hn.'a göre tüm bu eleştirileri yapabilmem için benim yönetmen mi olmam gerekiyor,yoksa konsevatuarda oyunculuk,reji gibi ilgili dalları mı okumuş olmam gerekiyor sormak isterim?Sıradan iyi bir dünya sineması izleyicisi olup,iyi eğitim almış dokuz dilde okuma yapabilen iyi bir okuyucu olmak Ayşe hn. için yeterli bir eleştirme kriteri olabilir mi acaba?Garip bir ülkeyiz gerçekten,kerameti kendinden bilen şeyhlerle dolu geçmişimiz günümüz...
Ayşe Hanım'ın zamanında konservatuvara girmek şimdikinden kat kat zordu! Hiçbir zaman da müracaat eden az olmadı. Muhsin Ertuğrul, Yıldız Kenter gibi aşırı titiz hocaların onayını almanız gerektiği dönemleri bir düşünün.
Ayşe hanım 85 milyon çok düzgün. Enver beyi mi yamuk buldunuz. sizin açınızdan doğru tercih olabilir Enver bey sizi gündem yapabilir, yapamaya bilirde. ÇÜNKÜ BİZİM TERCİHİMİZ ENVER BEY. 23 yıldır haksızlıklara adaletsizliğie ses çıkarmayanlar sesiz kalmaya devam edebilirler.
Bravo. Zengin Mutfağı’nda bunu hissettim
Eleştirilerinizin ne denli haklı bulduğumu söyler ve çalışmalarınızı takdir ederim. Teşekkürler.❤
Kel Diva harika bir absürt komedi. Oyunculuk muhteşem. Tam da sizin dediğiniz gibi ağzına kadar dolu bir salondan, seyirci beklentisine cevap bulamamış gibi ayrıldı. Çünkü seyirci sadece komediye odaklanmış. Oyunun absürt bir biçimde tekrarlara düşen kısımlarını tuhaf bulan bir seyirci. Yine Enver Aysever farkı izledik. Bu kadar güzel anlatılabilir.
Enver bey çok iyi cevap vermişsiniz. Gerçekten tebrik ederim.
Bu konularda tiyatro/sanat/ sinama.. söylediklerine katilmadigim noktalar (bazı değerlendirmeler) olsada dik duruşun selamlanmali...
Birincisi Ayşe Kökçü hali hazırda tiyatro oyuncusu olması suretiyle standart prestije elbette sahip ancak kalibre olarak …… neyse şimdi ayıp olmasın 🤐 yani bir Yıldız Kenter Müşfik Kenter ,Göksel Kortay Nevra Serezli , Şükran Güngör, Ayten Gökçer ,Zuhal Olcay …. Kısacası bu skalada yeri neresidir ? Sanırım kendisi de dahil olmak hepimiz cevabı biliyoruz . İkincisi eğer ben Kerem Alışık olsaydım keşke hiç benim adıma konuşmasaydınız diye serzenişte bulunmadan edemezdim ki belki de etmiştir. Üçüncü ben Ayşe Kökçü olsaydım şu hitabetinizi dinledikten sonra Yozgat’ın bir köyüne yerleşip bir daha da kimselere görünmezdim .Acı ama gerçek.
Hangi kariyer de olduğumu çok iyi bilirim , seyircimde bilir. Bunlara prim verseydim şimdiye kadar yaşamıyor olurdum. Benden tavsiye Yozgat’a siz yerleşin yakışır.
Lütfen “-de” bağlacına çalışın. Türkçe ‘yi doğru kullanması gereken bir tiyatro oyuncususunuz.
@@aysekokcu4824 Sizin kendinize “prim “verip vermemeniz tasarrufunda bir mevzu değil bu. Ben bir izleyiciyim siz sahnede seyirciye oynuyorsunuz seyircide sizi ölçüp tartıyor buna “ prim vermek” sizi zorluyorsa o zaman ayna karşısında tek başınıza sadece kendinize oynarsınız olur biter o zaman kendinizi değil Yıldız Kenter isterseniz Meryl Streep kalibresinde görme özgürlüğüne de sahipsiniz kimse karışamaz.
Siz haklısınız halk begeniyor dediği ne .halk dediği kendisi herhalde.
Neden ciddiiye almıazsın, Ferdi Tayfur'u, Selim İleri'yi bilen bilir, niye sapla samanı sürekli karıştırıyorsun Enver, söylemin doğru bence
Ayse hanim bu konusmadan sonra 3 gün yataktan kalkamaz.
Ne cahil söylemlerde bulunmuş Ayşe Kökçü . Enver Aysever 10 dk aralıksız haklı söylemlerle seviyeli bir şekilde tokatlamış. bu yaşta bu deneyimde bu cahillik Pes
“Aşk Biter mi?” adlı oyunu izledim. Son 2 senede 46 oyun/gösteri izleyen sadece sanatsever bir izleyici olarak yorumum; Kerem Alışık, şöhreti ve ses tonu dışında şaşılacak derecede acemice ellerini ve kollarını ne yapacağını bilemedi. Her acemi oyuncu gibi sahnede elleri ve kolları fazla geldi, dar bir pantalonun iki cebine koyarak kurtulmaya çalıştı. Evrim Alasya partner olarak Kerem Alışık’ı nasıl kabul etti anlayamadım. Özel hayattaki ilişkileri oyuna katkı sağlamalı mıydı, bu bir avantaj mıydı bilemiyorum ama iki kişilik oyunda paslaşmalar zayıftı. Sözcükler birbiri ile dans etmiyordu. Biri diğerinin repliğini zaten biliyor, henüz sözün dumanı üstündeyken cevabı geliyordu. Buna en güzel örnek Otelde adlı oyunda Okan Bayülgen ve Ebru Unurtan’ın vücut ve repliklerinin dans eder gibi harika uyumlarını gösterebilirim. Aşk Biter mi oyunundan çıkarken; “iki şöhret gördüm, izleyiciler arasında çocukluk aşkım Erol Evgin’le küçük sohbet ettim, güzel şiirleri ve şairleri andım” o kadar diye düşündüm. Sahne evime 100 metre uzaklıkta olmasaydı, yol zahmetine değmezmiş diye üzülebilirdim. İzleyiciye sunuyorsanız herkes ama herkes eleştiri yapabilir, siz dikkate alırsınız ya da almazsınız karar sizin.
Şener Şen'in en iyi filmi bence Zengin Mutfağı ve Gölge Oyunu'dur. Tiyatro oyununda izlemiştim VHS kasetten izlemiştim harikaydı Şvayk,
Başta söylemeniz gereken cümleyi en son söylemişsiniz..
Bravo işiniz harika beni eleştirirken ee ee demeseniz
Gerçekten de müthiş yorum yaptınız sevgili Enver bey.👏👏👏👏 Büyük bir merakla dinledim her dediğinizi ve söylediğiniz her kelimede de 100% 100 hakliydiniz. Kızdığım şudur, bu kadar sanatcı var neden çıkıpta bir açıklama gereğini yapmıyorlar? Bu sinmişlik nedendir?
gelen seyirci tek olcudur demiyor Ayse Hanim, ama cok insan begeniyorsa iyi birsey vardir diyor, buna katiliyorum. Ferdi Tayfur'un da bestelerinin kotu oldugu soylenemez. Kerem Alisik konusunda baska elestirmenlerin de gorusunu almak gerekir, sahsen seyretmedim.
Ayşe kokcu iyi bi oyuncumu Allah aşkına vasatın altında bi oyunculuğu vardı, tiktok çekenler daha iyi onun oyunculugundan
Ne yazik ki bu yaptığınız açıklamanin derinliğini anlayacak insan sayısı cok az. Düşünün ki Ayşe Kök bile anlamamış, konuyu kavrayamamış. Siz lütfen yine de devam edin , bir kaç kişi bile anlasa yeter.
Ayrıca, aramizdan ayrılan insanlarin arkasindan konuşulmaz kuralı mi var? Kisiliklerine hakaret etmedigimiz, kendilerini savunmalarini gerektirecek iftira atmadigimiz sürece yaptıklarını dogrusu yanlisi ile konusabiliriz ki dogru örnek alalim. Nedir bu eşeğin ölünce badem gözlü olmasi gerekliliği?
Ders gibi bir yayındı 🙏
Sayın Ayşe Kürkçü , değerli bir sanatçımız. Fikirlerini söylemiş. Yazım hataları konusunda biraz acımasız davranmışsınız. Unutmayın ki onlar bir devrin sanatçıları ve klavyeye yeni nesil kadar aşina olmayabilirler. Türkçe konusunda en yetkin insanlardır tiyatro oyuncuları. Bu konudaki eleştirinizde kantarın topuzunu biraz kaçırmışsınız. Tartışmak, konuşmak eleştirmek faydalı , farklı bakış açılarını entelektüellerden dinlemek değerli ama saldırgan olmayınız lütfen. Seviyeli tartışmalar en özlediklerimizden.
Ayşe hanım zorda sanırım. trt den dizi talep ediyor gibi geldi bana. Hülya Koçyiğit,e özenmiş olabilir. buyursunlar akp de sizede yer bulunabilir belki.
Ayşe Kökçü'nün bakış açısına göre sabah-akşam eleştirdiği AKP, gelmiş geçmiş en iyi, en başarılı siyasi parti, Tayyip Erdoğan Türk tarihinin en başarılı Cumhurbaşkanı.
Öyle mi? Hiç bilmiyordum. Çok şaşırdım.
Enver Bey, Ayşe Hanım’a (Kökçü’ye) yönelik yazım hatalarıyla ilgili eleştirinizin biraz sert olduğunu düşünüyorum. Bunun nedeni, Avrupa Birliği'nde bile 60 yaş üstü bireylerin dijital okuryazarlık yeterlilikleri oldukça düşükken, Türkiye'deki durumun daha da endişe verici olmasıdır. Dilerseniz, bu konuda istatistiksel verilerle destek sağlayabilirim. Bu bağlamda, Ayşe Hanım’ın hata yaparak yazması oldukça doğal bir durumdur. Bu nedenle, bu tür bir hatadan hareketle dilbilgisi yeterliliğini değerlendirmeniz pek doğru olmayacaktır.
Amma uzattın mevzuyu.. Gerek varmı?? Bence he, deyip geçseydin de olurdu..!! Saydığın ustalar bu badit eleştiri ye cevap bile vermezdi.. Ama burda biraz alıngan lık la beraber kültür seviyemi göstereyim, benim bilgim senin bilgi ni döver söylemi var.. Yani kendini öne çıkartmak denir buna.. Tamam inandık en tiyatrocu sensin, en reji sensin, en iyi oyuncu sensin... Artık mevzuyu kapat... Kadın sonunda demiştir,,, hay ağzıma tüküreydim de sana eleştiri yapmıyay dım diye,,,,, 😂😂😂😂😂😂
Ne güzel konuşmuş, tane tane anlatmışsınız. Defansa geçmemeniz, ironi ya da sinisizme başvurmamanız ayrıca takdire şayan. Am neden artık Genco Erkal, Tahsin Yücel, Ferhan Şensoy gibileri yok?
Şiiri de şairlere bırak yaa,,, o konuda da sana hiç katılmıyorum... İlk şairler hatta ozanlar nerden çıktı??? Şairin o anki hissiyatifi ni bilemezsin.. Kişilerin üstündeki etkisinide bilemezsiniz.. Yada kişiler ile neden paylaşıldığınıda bikemezsiniz.. Şair şiirini yazıp, bunuda kişiler ile paylaşıyorsa,, şair onların düşüncelerini ve beğenilerini merak ettiği içindir.. Yoksa her şair şiir ini kendine saklardı..
Haklısınız ama Ferdi Tayfur örneği doğru olmamış.Ancak elmalarla elmaları kıyaslamak daha doğru olur.Ayla Erduran ile Ferdi beyin çıkış noktası aynı mı ? lütfen.Saygınlık da önemli.Mesela Ibrahim Tatlıses ile Ferdi Tayfur aynı mı sizin için ?? Ayrıca sanatçılar artık 90 lar kafasını terkettiler.İşin kolayına kaçıp gerçekleri söylemek yerine uyumlanmayı tercih eder oldular Buarada not : Ferdici değilim.
Kerem ALIŞIK kendine ışık olan biri. Sanatın içine doğmuşsundur, kaynak yakındadır, beslenirsin. Normal bir durum
Enver Bey; sadece birinci sınıf bir konuşma değil, sanat ve sanatçıya dair çok güzel bir makakale de okumuş gibi oldum.Teşekkürler,saygılar.
Enver bey doğru söylüyor.Kerem Alışık iyi oyuncu değildir.Normal konuşuyor gibi her rolde aynı tavır
Ali Sunal oyuncu değildir zaten.Ne Ali Sunal ne Kerem Alışık,oyuncu imajı vermiyor seyirciye,geçmiyor yani oyunculuk
Bu video 360 pixel mi ? Gerçekten mi? 2025'te ne güzel girmişiz 2025'e... yeni yüzyılın ilk çeyreğini bitirirken biz... Enver bey teşekkürler. Sizler sayesinde RUclips kaliteli bir yer oluyor. TV'lerde sizi bu kadar özgür ve güzel konuşmalarınızla pek göremiyordum, belki zaman denk gelmiyordu da rastlayamamıştım. Müthişti, herhangi birisinin iyi bir yemek nedir anlayabilmesi için çok iyi bir aşçı olması gerekmez. İyi bir sinema eleştirmeni artis yada yönetmen olmak zorunda değildir... Bunu yıllarca ben de söylüyorum. Fakat bizim insanımızda genel kanı "İşi bilene sor" yani yapana yapabilene sor şeklindedir. Bu bakış açısı tam doğru değildir, eksiktir. Ne ise yorum yazmayayım siz harika temiz ve açıkca konuşuyorsunuz. Eksik olmayın. Yorumuma 360 pixel mi diye başlamışım ama içerik 36.000 pixel olmuş !
Ingilizede ...Mind blowing denir sizin bu kousmaniza..Ayse Hanim bunlari comprehend yani anlayabilir mi bilemiyoruz..Her sanatci bilgili olmadiklari gibi sacmalayabiliyourlar..Grameri icin soyldedikleriniz harikaydi..Farki ortaya cok net koydunuz..Dolayisi ile Sabri Alisik'in oglunu bir sanatci olarak gormesi cok normal...
Ayşe Kökçü'yü ben sadece dizilerden tanıyorum. Bütün dizilerde kendini oynuyor. O nedenle oyunculuğunu beğenmiyorum.
Kerem Alışık ta , Ali Sunal da , Seren Serengil de... Babalarinin şöhreti sayesinde bu ülkede sanatçı diye anildilar. Sanatcilik bu ülkede babadan cocuga geçen bir şey. Ingiliz Kraliyet ailesi gibi yani.
Yazim yanlislari yapmasinin nedeni disleksik olabilir. Ama katiliyorum dediklerinize. Bazi sanatcilar gercekten cok sig aciklamalar yapiyorlar. Ayse Hanim’in tepkisi daha cok duygusal bir tepki gibi geldi. Herhalde colpan hanim’i cok seviyordu