Atalay p.'nin dediği gibi eser Sadi Işılay'a ait değildir. Bu eserin eski notaların sağ üst köşesinde "Sadi Işılay'dan" ibaresi bulunmaktadır. Nevzat Atlığ'a göre "Balkanlardan geldiği söyleniyor. Çünkü bu eserin notasına birkaç defa Balkanlar'da rastlanmış. Bazı ifadelerde Sadi Işılay'a ait olduğu söylenmekle birlikte bu ifadenin araştırmalar sonunda doğruluk payı olmadığı ortaya çıkmıştır." demektedir. Murat Bardakçı da benzer görüş bildirmiştir.
Sadi Işılay'ın bestesi olmasa bile onu fark edip, notalara dökmek, bugüne ulaşmasını sağlamak bile başlı başına çok, çok önemli bir iştir. Elbette bestecisine sonsuz saygılar sevgiler, ama bir o kadar da Sadi Işılay'a sonsuz saygılar ve sevgiler... İcra da çok güzel, o da ayrı bir güzellik...
uzaktan seviyorum seni kokunu alamadan, boynuna sarılamadan yüzüne dokunamadan sadece seviyorum öyle uzaktan seviyorum seni elini tutmadan yüreğine dokunmadan gözlerinde dalıp dalıp gitmeden şu üç günlük sevdalara inat serserice değil adam gibi seviyorum öyle uzaktan seviyorum seni yanaklarına sızan iki damla yaşını silmeden en çılgın kahkahalarına ortak olmadan en sevdiğin şarkıyı beraber mırıldanmadan öyle uzaktan seviyorum seni kırmadan dökmeden parçalamadan üzmeden ağlatmadan uzaktan seviyorum öyle uzaktan seviyorum seni; sana söylemek istediğim her kelimeyi dilimde parçalayarak seviyorum damla damla dökülürken kelimelerim masum beyaz bir kağıtta seviyorum
Biliyorum sana giden yollar kapalı Üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beni Ne kadar yakından ve arada uçurum; İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi Uyandım uyandım, hep seni düşündüm Yalnız seni, yalnız senin gözlerini Sen Bayan Nihayet, sen ölümüm kalımım Ben artık adam olmam bu derde düşeli Şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya Yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki Anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi Ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği Kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda; Hangi şarkıyı duysam, bizimçin söylenmiş sanki Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini Çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu; Bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri Rastlaşmamak için elimden geleni yaparım Bu böyle pek de kolay değil gerçi... Alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya; Bunun verdiği mutluluk da az değil ki Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa, Sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki İnan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem, Son isteğimi de söyleyebilirim şimdi: Bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu Yalvarırım onu okuma çarşamba günleri
Şu an kemanımla bu eseri çalışıyorum. Ne emek ne emek anlatamam. Hem çok keyifli hem çok teknik istiyor. Ellerinize sağlık orkestrayla daha zor ama bir başka güzel 🤗
@@DefneSelenOzdemir 4 aydır hala istediğim gibi değil. Staccato kısımları çok hızlı yay-parmak senkronunu kuramıyorum bir türlü. Hızlansam arızaları kaçırıyorum. Şaka gibi 😁
Ben yıllar önce bağlama ile geçmiştim bu eseri. Bağlamada istediğim temizlik ve hıza ulaştım ama şimdi kabak kemane ile çalışıyorum ve aynen dediğiniz gibi çok zor.. 😊 Bakalım artık göreceğiz. Siz şimdiye dek sanırım oturtmuşsunuzdur iyice.. 😌👍
I really have some questions here. In 04:35 it begins a different rhythm. This rhythm is identical to Romanian music. It's actually almost the same thing. If you cut out this part, somebody would call it a Romanian piece. The maqam that it is used, as far as I know, it's Nikriz maqam. This one was used by Vlach (Romanian) pastoral songs. And in addition with that bass-rhythm that completes the background, has a very specifical identity, which resembles Romanian traditional music. My question stands: what connection did the composer of this piece had with the Vlachs (Romanians) and was he influenced by them? Is this musical correlation just random, or does it really have a connection?
The section you mentioned at that particular moment in the piece is called "meyan." Meyan is a part of Turkish music that is similar to an improvisation (taksim), but it is performed using higher pitches and more dynamic motifs compared to a standard taksim. Meyans and taksims are not written in notation; they are entirely based on improvisation and are played in accordance with the makam (mode) of the piece they are included in. In this sirtos, the meyan begins in the Hicazkar makam and concludes in the Sultanıyegah makam, which is the original makam of the piece. Generally, meyans are found in sirtos, longas, and dance tunes(oyun havaları). I do not think the composer has any connections with Romanians; he was born in Istanbul. It is possible that the meyan was not even played in the middle of the piece when it was first composed. Of course, music is a field very open to interaction, and there might have been some exchange of motifs, which is quite normal.
Gitti değil mi o neşeli , dertsiz, herşeyden tat alan ,renkli cıvıl cıvıl çocukluk yıllarımız. Gökkuşağı gibi rengarenk olan hayat kararmaya yüz tuttu,gri oldu birden...
Çok sevdiğim biri bana böyle seslenmişti ama neden anlamamıştım çünkü bu şarkıyı hiç dinlememiştim dinleyince anladım neden bana böyle dediğini çünkü ona bir üzgün bir mutlu olduğumu söylemiştim.
Merhaba Hakan Kardeşim Bir Şiirim de Fon müziği olarak Yer verdim Linkinizi Aciklama kısmına kopyaladım Topluma Fayda Saglayan Belgesel şiir gibi İşler le meskul oluyorum Boş vaktimde Sayfamda Şiirin ismi Beni Yeniden Yarat Rabbim Bir bakın Rızanız yok ise Değiştire bilirim Saygı ve sevgilerimle 🌳 🍃 🕊
Aslında Türk müziğinde 'taksim' ile girilir, burada başka bir beste ile girilmiş. Adını hatırlayamadım siz biliyor musunuz? (Suat Sayın bestesi olabilir mi?)
Herkes hayran ama kimse bestekardan bahsetmemis. Sadi Isilay dahidir. Mükemmel bir eser.
Evet doğru..
Bestakari Sadi Işılay değil
Atalay p.'nin dediği gibi eser Sadi Işılay'a ait değildir. Bu eserin eski notaların sağ üst köşesinde "Sadi Işılay'dan" ibaresi bulunmaktadır. Nevzat Atlığ'a göre "Balkanlardan geldiği söyleniyor. Çünkü bu eserin notasına birkaç defa Balkanlar'da rastlanmış. Bazı ifadelerde Sadi Işılay'a ait olduğu söylenmekle birlikte bu ifadenin araştırmalar sonunda doğruluk payı olmadığı ortaya çıkmıştır." demektedir. Murat Bardakçı da benzer görüş bildirmiştir.
Aslında anonim olarak biliyorum. Sadi Işılay Beyefendi derlemiş. Emeği geçen herkese teşekkür ederim 🍃
Evet bestekarınıda yazmıyorlar nedense
Sadi Işılay'ın bestesi olmasa bile onu fark edip, notalara dökmek, bugüne ulaşmasını sağlamak bile başlı başına çok, çok önemli bir iştir. Elbette bestecisine sonsuz saygılar sevgiler, ama bir o kadar da Sadi Işılay'a sonsuz saygılar ve sevgiler... İcra da çok güzel, o da ayrı bir güzellik...
uzaktan seviyorum seni
kokunu alamadan,
boynuna sarılamadan
yüzüne dokunamadan
sadece seviyorum
öyle uzaktan seviyorum seni
elini tutmadan
yüreğine dokunmadan
gözlerinde dalıp dalıp gitmeden
şu üç günlük sevdalara inat
serserice değil adam gibi seviyorum
öyle uzaktan seviyorum seni
yanaklarına sızan iki damla yaşını silmeden
en çılgın kahkahalarına ortak olmadan
en sevdiğin şarkıyı beraber mırıldanmadan
öyle uzaktan seviyorum seni
kırmadan
dökmeden
parçalamadan
üzmeden
ağlatmadan uzaktan seviyorum
öyle uzaktan seviyorum seni;
sana söylemek istediğim her kelimeyi
dilimde parçalayarak seviyorum
damla damla dökülürken kelimelerim
masum beyaz bir kağıtta seviyorum
Çok guzel gerçektende..
Mukemmel olmus yuregine emegine saglik,ne kadar zormus meger ,her gece evdekileri uyuttuktan donra icindekine gunaydin demek opup oksayarak uundirmak , 1 de diyorlarki dsbahlari erken kslkmaz; bilmexlerki ezanla uyumaya zorlanan1cift yorgun goz e soz gecirdi
Abla son 2 cümle iyiydi...senin kafandakilerse kafana yüreğine sağlık..
❤
Müthis güzel etkileyici sizin mi şiir?
Ben ne hikmetse yıllardır bu besteyi dinlerim nedense beni alıp eski ıstanbula goturuyor hep gözümden yaş akar durur bunu bir türlü cozemedim
Hüzünlenirken birden neselendiriyor. Bu musiki hayat gibi. Acı tatli...
Bu beste 100 yıl önce yapılmış merhum Sadi islam mekanı cennet olsun kimileri neler yaşadı
Yanlış yazılmış Sadi isilay olacak üzgünüm sevgiler selamlar
Ayağa kalkıp öyle alkışladım. Öyle nefis bir icra.. Tüm sanatçıları tebrik ederim..
Biliyorum sana giden yollar kapalı
Üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beni
Ne kadar yakından ve arada uçurum;
İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi
Uyandım uyandım, hep seni düşündüm
Yalnız seni, yalnız senin gözlerini
Sen Bayan Nihayet, sen ölümüm kalımım
Ben artık adam olmam bu derde düşeli
Şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya
Yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki
Anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi
Ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği
Kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda;
Hangi şarkıyı duysam, bizimçin söylenmiş sanki
Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor
Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini
Çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu;
Bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri
Rastlaşmamak için elimden geleni yaparım
Bu böyle pek de kolay değil gerçi...
Alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya;
Bunun verdiği mutluluk da az değil ki
Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa,
Sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki
İnan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem,
Son isteğimi de söyleyebilirim şimdi:
Bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu
Yalvarırım onu okuma çarşamba günleri
Kimin
Aynen kimin
Cemal Süreya - Biliyorum Sana Giden
şiiri
Şu an kemanımla bu eseri çalışıyorum. Ne emek ne emek anlatamam. Hem çok keyifli hem çok teknik istiyor. Ellerinize sağlık orkestrayla daha zor ama bir başka güzel 🤗
Bende bunu çalmaya çalışıyorum. Çok zor bir parçayı mükemmel çalmışlar
@@DefneSelenOzdemir 4 aydır hala istediğim gibi değil. Staccato kısımları çok hızlı yay-parmak senkronunu kuramıyorum bir türlü. Hızlansam arızaları kaçırıyorum. Şaka gibi 😁
@@seherkocabiyik hızlandığım zaman teknik altüst oluyor. Başta yavaş çalıp sonra teknik oturunca hızlanmaya dikkat ediyorum
Ben yıllar önce bağlama ile geçmiştim bu eseri. Bağlamada istediğim temizlik ve hıza ulaştım ama şimdi kabak kemane ile çalışıyorum ve aynen dediğiniz gibi çok zor.. 😊 Bakalım artık göreceğiz. Siz şimdiye dek sanırım oturtmuşsunuzdur iyice.. 😌👍
Eskiden yesilcam filmlerinde cok dinlerdik, iyi etmissiniz.
I really have some questions here. In 04:35 it begins a different rhythm. This rhythm is identical to Romanian music. It's actually almost the same thing. If you cut out this part, somebody would call it a Romanian piece. The maqam that it is used, as far as I know, it's Nikriz maqam. This one was used by Vlach (Romanian) pastoral songs. And in addition with that bass-rhythm that completes the background, has a very specifical identity, which resembles Romanian traditional music.
My question stands: what connection did the composer of this piece had with the Vlachs (Romanians) and was he influenced by them? Is this musical correlation just random, or does it really have a connection?
The section you mentioned at that particular moment in the piece is called "meyan." Meyan is a part of Turkish music that is similar to an improvisation (taksim), but it is performed using higher pitches and more dynamic motifs compared to a standard taksim. Meyans and taksims are not written in notation; they are entirely based on improvisation and are played in accordance with the makam (mode) of the piece they are included in.
In this sirtos, the meyan begins in the Hicazkar makam and concludes in the Sultanıyegah makam, which is the original makam of the piece. Generally, meyans are found in sirtos, longas, and dance tunes(oyun havaları). I do not think the composer has any connections with Romanians; he was born in Istanbul. It is possible that the meyan was not even played in the middle of the piece when it was first composed. Of course, music is a field very open to interaction, and there might have been some exchange of motifs, which is quite normal.
Lezzet vermez mevsimdeyiz / Yaprağını döker EYLÜL / Kalbi kırık gecelerde / Yıldızları söker EYLÜL --- Teşekkürler
Emeğinize saygılar. Yaşasın müzisyenler.
Gitti değil mi o neşeli , dertsiz, herşeyden tat alan ,renkli cıvıl cıvıl çocukluk yıllarımız.
Gökkuşağı gibi rengarenk olan hayat kararmaya yüz tuttu,gri oldu birden...
Masumiyet çağımızdı…
Şimdi ise adeta kurtlar sofrası gibi🙏🙏🙏🙏🙏
Çok sevdiğim biri bana böyle seslenmişti ama neden anlamamıştım çünkü bu şarkıyı hiç dinlememiştim dinleyince anladım neden bana böyle dediğini çünkü ona bir üzgün bir mutlu olduğumu söylemiştim.
SONSUZ SAYGILAR. SADİ IŞILAY.
Harikulade .huzur veren bir eser minnettarız..
Bu ne güzel bir akustik. Teşekkürler ellerinize sağlık
Akustik değil klasik
@@mellorine22 ok.
İnsanın tüylerini diken diken eden bir performans. İstanbul'un tınıları bir başka
Bravo size çocuklar
Harika mı desem, mükemmel mi, yoksa muhteşem mi?..
Aradım...sonunda buldum...harika
Çok duygulandım harikasınız 😢
Ayyy cok guzel 🙏🏼 neye ugrasigimi sasirdim ❤️
Merhaba Hakan Kardeşim Bir Şiirim de Fon müziği olarak Yer verdim Linkinizi Aciklama kısmına kopyaladım Topluma Fayda Saglayan Belgesel şiir gibi İşler le meskul oluyorum Boş vaktimde Sayfamda Şiirin ismi Beni Yeniden Yarat Rabbim Bir bakın Rızanız yok ise Değiştire bilirim Saygı ve sevgilerimle 🌳 🍃 🕊
Mükemmel
Evet ya
Grup cok iyi👍👏👌
Çok başarılı
Bayıldım🖤
Müziğinizin hangi klasik bestelere dayalı oldugunu yazsaydınız daha da güzel olurdu.
Kemençe 💓
Neslimiz daha tükenmedi....çok şükür (asgari tehdit seviyesinde devam ediyoruz)
Çocuklarim için sürekli yanlarında açıp dinlemelerini sağlıyorum. Kaliteli eser nedir bilsinler umuyorum.
Müthiş
harikaa
nihavend longa da var mı bu grubun icra ettiği?
4:36
❤
Tebrikler
İntro güzel
Aslında Türk müziğinde 'taksim' ile girilir, burada başka bir beste ile girilmiş. Adını hatırlayamadım siz biliyor musunuz? (Suat Sayın bestesi olabilir mi?)
Bu başka bir beste değil kardeşim, Sultani Yegâh sirto nun girişi böyle... icracılar tekrarları biraz makaslamışlar ama güzel olmuş.
@@sazen42 Teşekkürler....
Super
👏🏼👏🏼👏🏼👏🏼
Vaooooov çok güzel...
kemençe nasıl bi sazdır arkadaş.
Eserin adi ne ?
Sultaniyegâh Sirto
Bunun sadece hüzünlü hali yok mu
sirtonun anlamına bakarsan cevabını öğrenirsin
Evet sirtolar harekettir😁
Kelime oyunu müziğini ararken denk geldim
:')
mükemmel