Devamı~ Odadan su içmek için aşağı inmeden önce yine ne olur ne olmaz diyerek göz altlarıma biraz pudra sürdüm pek anlaşılamasın diye. Sonra o koskocaman 38 merdiven basamağını arkamda bırakıp mutfağa giriş yaptım. Boyunun anca yetiştiği dolaptan zorlansam bile bir bardak aldığımda dolabın yanındaki mini buzluktan bir şişe alıp bardağa boşalttım. Tek dikişte suyu da bitirince tekrar odama çıkmadan salondaki kanepeye kendimi atıp gözlerimi kapattım. Çünkü buna ihtiyacım vardı. O her ne kadar insanlar için kısa benim için hayatımı cehennem çukuruna sokan 2 saatin ardından. • • • Zar zor gözlerimi açarken ardarda çalınan zil ile hızlıca mamurluğumu üstünden atıp ayaklandım. Kapıya yaklaştığında gözlerimi ovuşturan bir elimi kapı kulbuna yönelttim. Açtığımda Jungkook'un endişeli gözleri beni bulunca zor da olsa gözümü ovuştura ovuştura bir gülümseme sundum ona. "Hoşgeldin sevgilim... Gelsene içeri..." Girmesi için yana çekildiğinde gözlerini benden hiç ayırmadan fortmantoya yönelip ayakkabılarını yerleştirdi ben ise pür dikkat onu izlerken gözleri yine beni bulunca o yine ona en samimi gülüşümle karşılık verdim. Jk: Hoşbuldum da ne bu hal? Betin benzin atmış. N'oldu bir sorun mu var? "Hm? Ha yok, uyudum da ondandır." Jk: Bu saatte uyur muydun sen hiç? "Saat kaç ki? Ben en son uyumadan önce saat 3'e geliyordu da." Gözleri biraz daha büyürken ben ise masum masum aşık olduğum suratına bakıyordum. Sezmişti çünkü bir şeyler. Ben ise hiçbir şey anlamamasını umut ediyorum. Jk: Bebeğim saat 11.30. Ne içirdiler sana? Saati duymam ile ben de Jungkook'la aynı tepkiyi verince bunun hormonlardan olduğunu hatırlayınca pek de takmadım. Ama yine de içimi kemiriyordu bütün her şey. Elim ayağım dolaşıyor gibi oluyordu her an. "Yok yok sadece dün gece pek uyuyamadım da." Jk: Ah peki. Bu gece film gecesi yapsak olur mu? Yorgunum ve senin kollarında huzur bulmak istiyorum. Bana yaklaşıp belime ellerini koyunca iyice hoş olup gözlerimi kapattım. Kafamı göğsüne yaslayınca da elleriyle belimi okşamaya başladı. Jk: Belki sonra bir eğlence yaparız, hm? "Ha?" Kafamı hızlıca kaldırıp sinsice gülen Jungkook'u görünce gözlerimi kaçırmaya başladım. Gözlerimin dolduğunu fark edene kadar sorun yoktu ama fark edince Jungkook'a belli etmemeye çalışarak konuşmaya başladım. "Y-yok ya, bugün biraz yorgunum. Sonra yapsak olur mu?" Dediğim şeye karşılık yüzündeki gülümseme düşüp elleri yanaklarımı buldu. Yüzümü onu görebilecek şekilde konumlandırınca o endişeli gözler aynı şekilde yine beni buldu. Jk: İyi olduğun emin misin güzelim? Korkutmaya başladın beni... Gözlerimi ondan kaçırmaya çalıştım ama onun yerine ellerimle yüzümü kapatıp ağlamaya başladım. İstemsiz oluyordu ama nedense bu beni iyice hırpalıyordu. Jk: Kyujin gerçekten neyin varsa anlatabilirsin bana. Seni yargılamam ya da kızmam emin ol. Sen böyle yaptıkça gerçekten beni daha çok üzüyorsun meleğim. Ben hala ağlamaya devam ederken kollarıyla bedenimi sardı. Ben de ellerimi bedenine sarıp gömleğini avucumun arasına alıp sıkmaya başladım. • • • Ben koltukta oturmuş Jungkook duştan çıkana kadar film seçmeye çalışıyordum. Ama neredeyse bir saat olmuş Jungkook hala ortalıklarda yoktu. Üst kattan gelen su sesleri hiç gelmemişti aynı Jungkook'un yanıma gelmemesi gibi. Kafamda dönen onca senaryoyu kenara bırakarak kumandayla televizyonu kapattım. Ayağa kalkıp kafamı merdiven tarafına yönelttiğimde gözleri dolu bir Jungkook görmeyi planlamıyordum. "Jeon..." Diğer yoruma 🐰
Devamı 2~ Benim yanına gelmeme izin vermeden bana hızlı adımlarla yürüyüp sımsıkı sarıldığında anlamaz şekilde bir süre durduktan sonra kollarımı bedenine sardım aynı şekilde. Bir süre sonra boynumun ıslanmaya başlaması ile ağladığını anladım. Hemen omuzlarından onu itince hiç tereddüt etmeden ağlamaya devam etti. Ben ise endişeli endişeli ona bakarken kafasını bana kaldırdı. Jk: Kyujin... Sen i-iyi misin? "Ben iyiyim de sana n'oldu birdenbire?" Jk: Peki o-o iyi mi? Karnıma bakmaya başladığında neden öyle olduğunu anladım. Ellerim karnımı bulduğunda Jungkook gibi ben de ağlamaya başladım. Ellerimi karnımdan çekip yüzüme siper edince sakinca arkamdaki kanepeye attım kendimi. Jk: Ağlamanı istemiyorum. "Ben ç-çok özür dilerim." Dedim en anlaşılır sesim ile. İstemeyeceksin işte. Ben de bunun pişmanlığını şuan ağlayarak çıkarıyordum. Jk: Ne için özur diliyorsun? Dünyaya bir melek daha getireceğin için mi? Kafamı Jungkook'a kaldırdığımda her ne kadar ağlamaklı olsa bile bana gülümsediğini farkettim. Jk: Yoksa beni dünyanın en mutlu insanı yapacağın için mi? Eğer bunlardan biri içinse hiç üzülmene gerek yok. Parmak uçlarıyla gözyaşlarımı silmek için kanepede biraz daha yaklaştı bana doğru. Sildikten sonra elleriyle yüzümü avuçladı. Jk: Beni ne kadar mutlu ettiniz anlatamam. "Jungkook geçen gün d-dedin bana istemiyorum diye..." Jk: Çünkü böyle bir şeyin olabileceğine olanak vermiyordum o an. Şimdi ise gerçek ve ben öyle bir şey dediğim için çok pişmanım. "Reddedersin diye n-ne kadar korktum anlatamam..." Yanağıma yaklaşıp yumuşakça öptü. Jk: Senden ve benden bir parça taşıyan bir güzelliği nasıl reddedebilirim ki? Hem sen bundan mı ağladın o kadar? Omuz silktim. O ise bütün samimiyetiyle beni kolları arasına aldı. Jk: Ahh minik bebeğim benim... Sarılmayı bıraktığımız da ben de ağlamayı aynı şekilde bırakmıştım. Beni kucağına aldığında bacaklarımı beline sarıp kafamı omzuna gömdüm. Jk: Ha bir de. Niye o kadar test yaptın bitanem? Olan olmuş zaten o kadar teste yazık etmişsin. "Telaşa geldim bir an. Ne bileyim ki senin böyle tepki vereceğini." Jk: Bak bak bak, beni nasıl biri gibi yapmış gözünde. Değdi mi peki hem o testlere hem de o kurban olduğum gözyaşlarına? "Hayır." Bir süre öyle kaldıktan sonra kafasını kaldırıp bana baktı. Ben de kafamı ona çevirince ne kadar mutlu olduğunu fark ettim ve huzurla tekrar kapandım omzuna. "Ya da sanırım değmiş. Baksana koskoca mafya Jeon Jungkook'u nasıl mutlu edebildim." Jk: Sen beni ne olursa olsun mutlu edebiliyorsun bebeğim. Varlığın yeter bana... Kafama bir öpücük kondurduktan sonra kafasını kafama yasladı. Gözlerimin o anki huzurla kapatırken Jungkook kıkırdamaya başladı. "N'aptım yine?" Jk: Aklıma geldikçe gülesim geliyor... "Ne aklına geldikçe güldürüyor seni?" Jk: Sana eğlenelim mi dediğimdeki o surat ifaden... "Off Jungkook..." Kafamı huzursuzca kaldırıp ayaklanmaya çalıştım ama onun ellerinden kurtulmak kolay mı? Tabii ki de hayır... "Bıraksana be!" Jk: Tamam tamam özür dilerim. Gel hadi. Kollarını açtı girmem için bende dayanamayıp eski halime geri döndüm. Tam gözlerimi kapatacakken Jungkook'un mırıldandığı şarkı ile iyice huzur dolup gözlerimi kapattım. Jk: Sizi seviyorum... İkinizi de... "Ben de bizi seviyorum. Her halinizle..." Jk: İyi uykular bebeğim... "Sana da sevgilim..." 𝓣𝓱𝓮 𝓔𝓷𝓭 ~ Soft oldu gibi ve aurası beni etkiledi hikayenin. Ama yorumu size bırakıyorum canlarım. Mua, öpüldünüz 💛🌼🐰
@@RookieKookie senden birşey isteyecegim istek alıyorsan biz 16 yasindayiz ailemiz olmuş ama abilerimiz var ve BTS grubuna kayiliyoruz ama on lar bizim abimiz çıkıyor muş yaparsan çok sevinirim bu benim ilk isteğim
@@RookieKookie TM Simdi biz 16 yasindayiz ve 5 yasinda ailemiz kaza sonucu hayatini kaybetmiş ve o zaman 7 abimiz varmiş o zamana kadar bize teyzemiz bakmış 16 yaşına gelince okulda dans seçmeleri oluyor bizde katılıyoruz ve 1 inci oluyoruz ve bize bir şirketten idol olmak için teklif sunuyorlar bizde kabul ediyoruz işte 2 ayın sonunda BTS grubunun bir üyesi Oluyoruz konser vb şeyler veriyoruz ve üyeler ve biz aşırı şekilde benzedigimiz için bir hayran saç tellerimizden DNA testi yaptırıyor ve bir sonraki konserde bize bu sonucu veriyor buz şasırıyoruz ve bunu üyelere gosteriyoruz onlarda çok şaşırıyor devamını sen koyarsan çok sevinirim bide az daha uzun yaparsan daha çok sevinirim 💕💗💜💙💚💓💛❤
Açıklamayı göremeyenler için buraya da atıyorum~ Jeon Jungkook~Hwang Kyujin 📆: 2 Şubat 2022 ✏️: °LixxieMixxie° 🎶: Black Swan / BTS (Violin Ver.) Kyujin'den~ Yarım saattir odada bir o yana bir diğer tarafa yürüyüp duruyordum. Eşzamanlı olarak dudağımı dişlerken bir yandan da dolu dolu olan gözlerimi sıkıyordum gözyaşlarımın kaybolmamaları için. Linda: Meleğim abartmıyor musun? "Geçen gün kendi ağzıyla söyledi daha hazır değilim diye ya. Ben ona nasıl diyeceğim hamileyim diye?" Linda: Seni seviyorsa reddetme olasılığı yok Kyujin. Hem mutlu olması lazım baba olacak işte. Aynı Gyu gibi. Görmüyor musun nasıl hava atıyor şimdi, şapşal... Yatağa sırtüstü attım kendimi. Peki ya ben? Ben kaldırabilecek miydim onca şeyi? Anne ya da ebeveyn olmaya hazır mıydım ki ben? "Ya beceremezsem? Ya iyi biri olamazsam onun için... Jeon n'olucak, ne diyeceği belli değil. Ben yakında kafayı yiyeceğim sanırım." Gözümdeki bir damla yanaklarımdan süzülürken ben ise hala kafamdaki onca düşünceyle biraz daha küçüldüm. Karnıma kadar çektiğim bacaklarımı sımsıkı tutarken gözlerimi kapattım. "Bir kere daha mı baksak?" Linda: Kyujin, daha neyine yapacaksın? 6 tane yaptın... Hem kutu bitti zaten... "Ben ne yapacağım ya?" Kafamı dizlerime kapattığımda gözlerimi serbest bıraktım. Bir süre sonra dizlerimi itip yine eski konumuma geldim. İstemsizce elim karnımı bulunca aklımdaki düşüncelerin kuvvetlenmesi ile hıçkırmaya başladım. Linda: Kuzum yapma böyle. Beni de üzüyorsun böyle yapınca. "Senin işin yok muydu evde?" Linda: Boş ver şimdi. Bir yemek kalmadı onu da yapıveririm ayol. Sorun yok. "Deme öyle. İyiyim ben, gidebilirsin... Çünkü biliyorum işin var evde..." Linda: Ah peki ama saat başı haber istiyorum. "Tamam tamam merak etme. Dur ben seni yolcu ed-" Kalkmaya çalışırken kolumdan tuttu ve beni engelledi. Linda: Sen yatıyorsun ve ayrıca sakın ben yokum diye kendine çok yüklenmek yok. Ben biliyorum çünkü seni... "Tamam söz de ben ne diyeceğim Jeon'a? Hamileyim ben mi diyeceğim bir anda?" Yeni ayağa kalktığında söylediğim bu söz ile geri yatağa oturdu ve elleriyle naifçe dolu gözlerimi sildi. Ardından elleri ellerimi bulunca sımsıkı tuttu ellerimi. Linda: Onu benden daha iyi tanıyorsun ama sana önerim hemencecik söyleme. Biraz kafan yerine gelsin ondan sonra. "Sağ ol gerçekten. Seni de meşgul ettim ben." Linda: Ay, ne rahatsız edeceksin? Benim biricik kuzenimin bebeği olacak ve bunu ilk benle paylaştı. Bunu bana yaşattığın için ne kadar mutluyum anlatamam sana. "Bir şey değil. Hadi çık artık. Senin işin varsa benimde çözmem gereken onca sorun var." Linda: Tamam tamam çıktım... • • • Odada kıpkırmızı gözler ile yatağımda boş boş duruyordum öylece. Kafam aynı ruhum ve bedenim gibi darmadağınık ve aynı zamanda karmaşıktı. Ne yapacaktım şimdi? Çıkamaza girmek ne demek ise şuan alasını yaşatıyordum kendime. Yoruma 🐰
Çok güzel olmuş canım hem tatlı hem soft olmuş🤍💞bide jungkook'un kyunjin'e olan romantikliği beni bitirdi resmen❤️bide bu hikaye'yi silmezsen sevinirim canım ara da okurum çok sevdim çünkü hikaye'yi❤️
Jeon Jungkook~Hwang Kyujin 📆: 2 Şubat 2022 ✏️: °LixxieMixxie° 🎶: Black Swan / BTS (Violin Ver.) Kyujin'den~ Yarım saattir odada bir o yana bir diğer tarafa yürüyüp duruyordum. Eşzamanlı olarak dudağımı dişlerken bir yandan da dolu dolu olan gözlerimi sıkıyordum gözyaşlarımın kaybolmamaları için. Linda: Meleğim abartmıyor musun? "Geçen gün kendi ağzıyla söyledi daha hazır değilim diye ya. Ben ona nasıl diyeceğim hamileyim diye?" Linda: Seni seviyorsa reddetme olasılığı yok Kyujin. Hem mutlu olması lazım baba olacak işte. Aynı Gyu gibi. Görmüyor musun nasıl hava atıyor şimdi, şapşal... Yatağa sırtüstü attım kendimi. Peki ya ben? Ben kaldırabilecek miydim onca şeyi? Anne ya da ebeveyn olmaya hazır mıydım ki ben? "Ya beceremezsem? Ya iyi biri olamazsam onun için... Jeon n'olucak, ne diyeceği belli değil. Ben yakında kafayı yiyeceğim sanırım." Gözümdeki bir damla yanaklarımdan süzülürken ben ise hala kafamdaki onca düşünceyle biraz daha küçüldüm. Karnıma kadar çektiğim bacaklarımı sımsıkı tutarken gözlerimi kapattım. "Bir kere daha mı baksak?" Linda: Kyujin, daha neyine yapacaksın? 6 tane yaptın... Hem kutu bitti zaten... "Ben ne yapacağım ya?" Kafamı dizlerime kapattığımda gözlerimi serbest bıraktım. Bir süre sonra dizlerimi itip yine eski konumuma geldim. İstemsizce elim karnımı bulunca aklımdaki düşüncelerin kuvvetlenmesi ile hıçkırmaya başladım. Linda: Kuzum yapma böyle. Beni de üzüyorsun böyle yapınca. "Senin işin yok muydu evde?" Linda: Boş ver şimdi. Bir yemek kalmadı onu da yapıveririm ayol. Sorun yok. "Deme öyle. İyiyim ben, gidebilirsin... Çünkü biliyorum işin var evde..." Linda: Ah peki ama saat başı haber istiyorum. "Tamam tamam merak etme. Dur ben seni yolcu ed-" Kalkmaya çalışırken kolumdan tuttu ve beni engelledi. Linda: Sen yatıyorsun ve ayrıca sakın ben yokum diye kendine çok yüklenmek yok. Ben biliyorum çünkü seni... "Tamam söz de ben ne diyeceğim Jeon'a? Hamileyim ben mi diyeceğim bir anda?" Yeni ayağa kalktığında söylediğim bu söz ile geri yatağa oturdu ve elleriyle naifçe dolu gözlerimi sildi. Ardından elleri ellerimi bulunca sımsıkı tuttu ellerimi. Linda: Onu benden daha iyi tanıyorsun ama sana önerim hemencecik söyleme. Biraz kafan yerine gelsin ondan sonra. "Sağ ol gerçekten. Seni de meşgul ettim ben." Linda: Ay, ne rahatsız edeceksin? Benim biricik kuzenimin bebeği olacak ve bunu ilk benle paylaştı. Bunu bana yaşattığın için ne kadar mutluyum anlatamam sana. "Bir şey değil. Hadi çık artık. Senin işin varsa benimde çözmem gereken onca sorun var." Linda: Tamam tamam çıktım... • • • Odada kıpkırmızı gözler ile yatağımda boş boş duruyordum öylece. Kafam aynı ruhum ve bedenim gibi darmadağınık ve aynı zamanda karmaşıktı. Ne yapacaktım şimdi? Çıkamaza girmek ne demek ise şuan alasını yaşatıyordum kendime. Yoruma 🐰
Jeon Jungkook~Hwang Kyujin 📆: 2 Şubat 2022 ✏️: °LixxieMixxie° 🎶: Black Swan / BTS (Violin Ver.) Kyujin'den~ Yarım saattir odada bir o yana bir diğer tarafa yürüyüp duruyordum. Eşzamanlı olarak dudağımı dişlerken bir yandan da dolu dolu olan gözlerimi sıkıyordum gözyaşlarımın kaybolmamaları için. Linda: Meleğim abartmıyor musun? "Geçen gün kendi ağzıyla söyledi daha hazır değilim diye ya. Ben ona nasıl diyeceğim hamileyim diye?" Linda: Seni seviyorsa reddetme olasılığı yok Kyujin. Hem mutlu olması lazım baba olacak işte. Aynı Gyu gibi. Görmüyor musun nasıl hava atıyor şimdi, şapşal... Yatağa sırtüstü attım kendimi. Peki ya ben? Ben kaldırabilecek miydim onca şeyi? Anne ya da ebeveyn olmaya hazır mıydım ki ben? "Ya beceremezsem? Ya iyi biri olamazsam onun için... Jeon n'olucak, ne diyeceği belli değil. Ben yakında kafayı yiyeceğim sanırım." Gözümdeki bir damla yanaklarımdan süzülürken ben ise hala kafamdaki onca düşünceyle biraz daha küçüldüm. Karnıma kadar çektiğim bacaklarımı sımsıkı tutarken gözlerimi kapattım. "Bir kere daha mı baksak?" Linda: Kyujin, daha neyine yapacaksın? 6 tane yaptın... Hem kutu bitti zaten... "Ben ne yapacağım ya?" Kafamı dizlerime kapattığımda gözlerimi serbest bıraktım. Bir süre sonra dizlerimi itip yine eski konumuma geldim. İstemsizce elim karnımı bulunca aklımdaki düşüncelerin kuvvetlenmesi ile hıçkırmaya başladım. Linda: Kuzum yapma böyle. Beni de üzüyorsun böyle yapınca. "Senin işin yok muydu evde?" Linda: Boş ver şimdi. Bir yemek kalmadı onu da yapıveririm ayol. Sorun yok. "Deme öyle. İyiyim ben, gidebilirsin... Çünkü biliyorum işin var evde..." Linda: Ah peki ama saat başı haber istiyorum. "Tamam tamam merak etme. Dur ben seni yolcu ed-" Kalkmaya çalışırken kolumdan tuttu ve beni engelledi. Linda: Sen yatıyorsun ve ayrıca sakın ben yokum diye kendine çok yüklenmek yok. Ben biliyorum çünkü seni... "Tamam söz de ben ne diyeceğim Jeon'a? Hamileyim ben mi diyeceğim bir anda?" Yeni ayağa kalktığında söylediğim bu söz ile geri yatağa oturdu ve elleriyle naifçe dolu gözlerimi sildi. Ardından elleri ellerimi bulunca sımsıkı tuttu ellerimi. Linda: Onu benden daha iyi tanıyorsun ama sana önerim hemencecik söyleme. Biraz kafan yerine gelsin ondan sonra. "Sağ ol gerçekten. Seni de meşgul ettim ben." Linda: Ay, ne rahatsız edeceksin? Benim biricik kuzenimin bebeği olacak ve bunu ilk benle paylaştı. Bunu bana yaşattığın için ne kadar mutluyum anlatamam sana. "Bir şey değil. Hadi çık artık. Senin işin varsa benimde çözmem gereken onca sorun var." Linda: Tamam tamam çıktım... • • • Odada kıpkırmızı gözler ile yatağımda boş boş duruyordum öylece. Kafam aynı ruhum ve bedenim gibi darmadağınık ve aynı zamanda karmaşıktı. Ne yapacaktım şimdi? Çıkamaza girmek ne demek ise şuan alasını yaşatıyordum kendime. Yoruma 🐰
Devamı~
Odadan su içmek için aşağı inmeden önce yine ne olur ne olmaz diyerek göz altlarıma biraz pudra sürdüm pek anlaşılamasın diye. Sonra o koskocaman 38 merdiven basamağını arkamda bırakıp mutfağa giriş yaptım. Boyunun anca yetiştiği dolaptan zorlansam bile bir bardak aldığımda dolabın yanındaki mini buzluktan bir şişe alıp bardağa boşalttım. Tek dikişte suyu da bitirince tekrar odama çıkmadan salondaki kanepeye kendimi atıp gözlerimi kapattım. Çünkü buna ihtiyacım vardı. O her ne kadar insanlar için kısa benim için hayatımı cehennem çukuruna sokan 2 saatin ardından.
•
•
•
Zar zor gözlerimi açarken ardarda çalınan zil ile hızlıca mamurluğumu üstünden atıp ayaklandım. Kapıya yaklaştığında gözlerimi ovuşturan bir elimi kapı kulbuna yönelttim. Açtığımda Jungkook'un endişeli gözleri beni bulunca zor da olsa gözümü ovuştura ovuştura bir gülümseme sundum ona.
"Hoşgeldin sevgilim... Gelsene içeri..."
Girmesi için yana çekildiğinde gözlerini benden hiç ayırmadan fortmantoya yönelip ayakkabılarını yerleştirdi ben ise pür dikkat onu izlerken gözleri yine beni bulunca o yine ona en samimi gülüşümle karşılık verdim.
Jk: Hoşbuldum da ne bu hal? Betin benzin atmış. N'oldu bir sorun mu var?
"Hm? Ha yok, uyudum da ondandır."
Jk: Bu saatte uyur muydun sen hiç?
"Saat kaç ki? Ben en son uyumadan önce saat 3'e geliyordu da."
Gözleri biraz daha büyürken ben ise masum masum aşık olduğum suratına bakıyordum. Sezmişti çünkü bir şeyler. Ben ise hiçbir şey anlamamasını umut ediyorum.
Jk: Bebeğim saat 11.30. Ne içirdiler sana?
Saati duymam ile ben de Jungkook'la aynı tepkiyi verince bunun hormonlardan olduğunu hatırlayınca pek de takmadım. Ama yine de içimi kemiriyordu bütün her şey. Elim ayağım dolaşıyor gibi oluyordu her an.
"Yok yok sadece dün gece pek uyuyamadım da."
Jk: Ah peki. Bu gece film gecesi yapsak olur mu? Yorgunum ve senin kollarında huzur bulmak istiyorum.
Bana yaklaşıp belime ellerini koyunca iyice hoş olup gözlerimi kapattım. Kafamı göğsüne yaslayınca da elleriyle belimi okşamaya başladı.
Jk: Belki sonra bir eğlence yaparız, hm?
"Ha?"
Kafamı hızlıca kaldırıp sinsice gülen Jungkook'u görünce gözlerimi kaçırmaya başladım. Gözlerimin dolduğunu fark edene kadar sorun yoktu ama fark edince Jungkook'a belli etmemeye çalışarak konuşmaya başladım.
"Y-yok ya, bugün biraz yorgunum. Sonra yapsak olur mu?"
Dediğim şeye karşılık yüzündeki gülümseme düşüp elleri yanaklarımı buldu. Yüzümü onu görebilecek şekilde konumlandırınca o endişeli gözler aynı şekilde yine beni buldu.
Jk: İyi olduğun emin misin güzelim? Korkutmaya başladın beni...
Gözlerimi ondan kaçırmaya çalıştım ama onun yerine ellerimle yüzümü kapatıp ağlamaya başladım. İstemsiz oluyordu ama nedense bu beni iyice hırpalıyordu.
Jk: Kyujin gerçekten neyin varsa anlatabilirsin bana. Seni yargılamam ya da kızmam emin ol. Sen böyle yaptıkça gerçekten beni daha çok üzüyorsun meleğim.
Ben hala ağlamaya devam ederken kollarıyla bedenimi sardı. Ben de ellerimi bedenine sarıp gömleğini avucumun arasına alıp sıkmaya başladım.
•
•
•
Ben koltukta oturmuş Jungkook duştan çıkana kadar film seçmeye çalışıyordum. Ama neredeyse bir saat olmuş Jungkook hala ortalıklarda yoktu. Üst kattan gelen su sesleri hiç gelmemişti aynı Jungkook'un yanıma gelmemesi gibi. Kafamda dönen onca senaryoyu kenara bırakarak kumandayla televizyonu kapattım. Ayağa kalkıp kafamı merdiven tarafına yönelttiğimde gözleri dolu bir Jungkook görmeyi planlamıyordum.
"Jeon..."
Diğer yoruma 🐰
Devamı 2~
Benim yanına gelmeme izin vermeden bana hızlı adımlarla yürüyüp sımsıkı sarıldığında anlamaz şekilde bir süre durduktan sonra kollarımı bedenine sardım aynı şekilde. Bir süre sonra boynumun ıslanmaya başlaması ile ağladığını anladım. Hemen omuzlarından onu itince hiç tereddüt etmeden ağlamaya devam etti. Ben ise endişeli endişeli ona bakarken kafasını bana kaldırdı.
Jk: Kyujin... Sen i-iyi misin?
"Ben iyiyim de sana n'oldu birdenbire?"
Jk: Peki o-o iyi mi?
Karnıma bakmaya başladığında neden öyle olduğunu anladım. Ellerim karnımı bulduğunda Jungkook gibi ben de ağlamaya başladım. Ellerimi karnımdan çekip yüzüme siper edince sakinca arkamdaki kanepeye attım kendimi.
Jk: Ağlamanı istemiyorum.
"Ben ç-çok özür dilerim."
Dedim en anlaşılır sesim ile. İstemeyeceksin işte. Ben de bunun pişmanlığını şuan ağlayarak çıkarıyordum.
Jk: Ne için özur diliyorsun? Dünyaya bir melek daha getireceğin için mi?
Kafamı Jungkook'a kaldırdığımda her ne kadar ağlamaklı olsa bile bana gülümsediğini farkettim.
Jk: Yoksa beni dünyanın en mutlu insanı yapacağın için mi? Eğer bunlardan biri içinse hiç üzülmene gerek yok.
Parmak uçlarıyla gözyaşlarımı silmek için kanepede biraz daha yaklaştı bana doğru. Sildikten sonra elleriyle yüzümü avuçladı.
Jk: Beni ne kadar mutlu ettiniz anlatamam.
"Jungkook geçen gün d-dedin bana istemiyorum diye..."
Jk: Çünkü böyle bir şeyin olabileceğine olanak vermiyordum o an. Şimdi ise gerçek ve ben öyle bir şey dediğim için çok pişmanım.
"Reddedersin diye n-ne kadar korktum anlatamam..."
Yanağıma yaklaşıp yumuşakça öptü.
Jk: Senden ve benden bir parça taşıyan bir güzelliği nasıl reddedebilirim ki? Hem sen bundan mı ağladın o kadar?
Omuz silktim. O ise bütün samimiyetiyle beni kolları arasına aldı.
Jk: Ahh minik bebeğim benim...
Sarılmayı bıraktığımız da ben de ağlamayı aynı şekilde bırakmıştım. Beni kucağına aldığında bacaklarımı beline sarıp kafamı omzuna gömdüm.
Jk: Ha bir de. Niye o kadar test yaptın bitanem? Olan olmuş zaten o kadar teste yazık etmişsin.
"Telaşa geldim bir an. Ne bileyim ki senin böyle tepki vereceğini."
Jk: Bak bak bak, beni nasıl biri gibi yapmış gözünde. Değdi mi peki hem o testlere hem de o kurban olduğum gözyaşlarına?
"Hayır."
Bir süre öyle kaldıktan sonra kafasını kaldırıp bana baktı. Ben de kafamı ona çevirince ne kadar mutlu olduğunu fark ettim ve huzurla tekrar kapandım omzuna.
"Ya da sanırım değmiş. Baksana koskoca mafya Jeon Jungkook'u nasıl mutlu edebildim."
Jk: Sen beni ne olursa olsun mutlu edebiliyorsun bebeğim. Varlığın yeter bana...
Kafama bir öpücük kondurduktan sonra kafasını kafama yasladı. Gözlerimin o anki huzurla kapatırken Jungkook kıkırdamaya başladı.
"N'aptım yine?"
Jk: Aklıma geldikçe gülesim geliyor...
"Ne aklına geldikçe güldürüyor seni?"
Jk: Sana eğlenelim mi dediğimdeki o surat ifaden...
"Off Jungkook..."
Kafamı huzursuzca kaldırıp ayaklanmaya çalıştım ama onun ellerinden kurtulmak kolay mı? Tabii ki de hayır...
"Bıraksana be!"
Jk: Tamam tamam özür dilerim. Gel hadi.
Kollarını açtı girmem için bende dayanamayıp eski halime geri döndüm. Tam gözlerimi kapatacakken Jungkook'un mırıldandığı şarkı ile iyice huzur dolup gözlerimi kapattım.
Jk: Sizi seviyorum... İkinizi de...
"Ben de bizi seviyorum. Her halinizle..."
Jk: İyi uykular bebeğim...
"Sana da sevgilim..."
𝓣𝓱𝓮 𝓔𝓷𝓭 ~
Soft oldu gibi ve aurası beni etkiledi hikayenin. Ama yorumu size bırakıyorum canlarım. Mua, öpüldünüz 💛🌼🐰
@@RookieKookie o-oha çok iyi
@@soulmortal7548 sağ ol bebişim iyi ki varsınız 😊🌼💛
@@RookieKookie ç-çok iyi
Devamı görünmüyo😢
Nasıl şak diye buradayım yeeeee😂 çok güzel
Teşekkürler canım 🌼💛😊
@@RookieKookie senden birşey isteyecegim istek alıyorsan biz 16 yasindayiz ailemiz olmuş ama abilerimiz var ve BTS grubuna kayiliyoruz ama on lar bizim abimiz çıkıyor muş yaparsan çok sevinirim bu benim ilk isteğim
@@RookieKookie birşey değil 💓
@@jiminshii2341 yaparım tabii ki ama pek anladığımı söyleyemem canım biraz daha net anlatır mısın??? 😊💛🌼
@@RookieKookie TM
Simdi biz 16 yasindayiz ve 5 yasinda ailemiz kaza sonucu hayatini kaybetmiş ve o zaman 7 abimiz varmiş o zamana kadar bize teyzemiz bakmış 16 yaşına gelince okulda dans seçmeleri oluyor bizde katılıyoruz ve 1 inci oluyoruz ve bize bir şirketten idol olmak için teklif sunuyorlar bizde kabul ediyoruz işte 2 ayın sonunda BTS grubunun bir üyesi Oluyoruz konser vb şeyler veriyoruz ve üyeler ve biz aşırı şekilde benzedigimiz için bir hayran saç tellerimizden DNA testi yaptırıyor ve bir sonraki konserde bize bu sonucu veriyor buz şasırıyoruz ve bunu üyelere gosteriyoruz onlarda çok şaşırıyor devamını sen koyarsan çok sevinirim bide az daha uzun yaparsan daha çok sevinirim 💕💗💜💙💚💓💛❤
WUWUWUAUAAAA COK TATLSIISISISSS BYUUUUUUUOIO
Açıklamayı göremeyenler için buraya da atıyorum~
Jeon Jungkook~Hwang Kyujin
📆: 2 Şubat 2022
✏️: °LixxieMixxie°
🎶: Black Swan / BTS (Violin Ver.)
Kyujin'den~
Yarım saattir odada bir o yana bir diğer tarafa yürüyüp duruyordum. Eşzamanlı olarak dudağımı dişlerken bir yandan da dolu dolu olan gözlerimi sıkıyordum gözyaşlarımın kaybolmamaları için.
Linda: Meleğim abartmıyor musun?
"Geçen gün kendi ağzıyla söyledi daha hazır değilim diye ya. Ben ona nasıl diyeceğim hamileyim diye?"
Linda: Seni seviyorsa reddetme olasılığı yok Kyujin. Hem mutlu olması lazım baba olacak işte. Aynı Gyu gibi. Görmüyor musun nasıl hava atıyor şimdi, şapşal...
Yatağa sırtüstü attım kendimi. Peki ya ben? Ben kaldırabilecek miydim onca şeyi? Anne ya da ebeveyn olmaya hazır mıydım ki ben?
"Ya beceremezsem? Ya iyi biri olamazsam onun için... Jeon n'olucak, ne diyeceği belli değil. Ben yakında kafayı yiyeceğim sanırım."
Gözümdeki bir damla yanaklarımdan süzülürken ben ise hala kafamdaki onca düşünceyle biraz daha küçüldüm. Karnıma kadar çektiğim bacaklarımı sımsıkı tutarken gözlerimi kapattım.
"Bir kere daha mı baksak?"
Linda: Kyujin, daha neyine yapacaksın? 6 tane yaptın... Hem kutu bitti zaten...
"Ben ne yapacağım ya?"
Kafamı dizlerime kapattığımda gözlerimi serbest bıraktım. Bir süre sonra dizlerimi itip yine eski konumuma geldim. İstemsizce elim karnımı bulunca aklımdaki düşüncelerin kuvvetlenmesi ile hıçkırmaya başladım.
Linda: Kuzum yapma böyle. Beni de üzüyorsun böyle yapınca.
"Senin işin yok muydu evde?"
Linda: Boş ver şimdi. Bir yemek kalmadı onu da yapıveririm ayol. Sorun yok.
"Deme öyle. İyiyim ben, gidebilirsin... Çünkü biliyorum işin var evde..."
Linda: Ah peki ama saat başı haber istiyorum.
"Tamam tamam merak etme. Dur ben seni yolcu ed-"
Kalkmaya çalışırken kolumdan tuttu ve beni engelledi.
Linda: Sen yatıyorsun ve ayrıca sakın ben yokum diye kendine çok yüklenmek yok. Ben biliyorum çünkü seni...
"Tamam söz de ben ne diyeceğim Jeon'a? Hamileyim ben mi diyeceğim bir anda?"
Yeni ayağa kalktığında söylediğim bu söz ile geri yatağa oturdu ve elleriyle naifçe dolu gözlerimi sildi. Ardından elleri ellerimi bulunca sımsıkı tuttu ellerimi.
Linda: Onu benden daha iyi tanıyorsun ama sana önerim hemencecik söyleme. Biraz kafan yerine gelsin ondan sonra.
"Sağ ol gerçekten. Seni de meşgul ettim ben."
Linda: Ay, ne rahatsız edeceksin? Benim biricik kuzenimin bebeği olacak ve bunu ilk benle paylaştı. Bunu bana yaşattığın için ne kadar mutluyum anlatamam sana.
"Bir şey değil. Hadi çık artık. Senin işin varsa benimde çözmem gereken onca sorun var."
Linda: Tamam tamam çıktım...
•
•
•
Odada kıpkırmızı gözler ile yatağımda boş boş duruyordum öylece. Kafam aynı ruhum ve bedenim gibi darmadağınık ve aynı zamanda karmaşıktı. Ne yapacaktım şimdi? Çıkamaza girmek ne demek ise şuan alasını yaşatıyordum kendime.
Yoruma 🐰
Ya oha neden bu kadar iyiydi, zaten Jungkook bağımlısıyım iyice aşık ettin beni Jungkooka her geçen gün daha da aşık oluyorum
Malmısın benden başka kimse ona aşık olamaz aşkım kookiem jenkeyim
Çok güzel olmuş canım hem tatlı hem soft olmuş🤍💞bide jungkook'un kyunjin'e olan romantikliği beni bitirdi resmen❤️bide bu hikaye'yi silmezsen sevinirim canım ara da okurum çok sevdim çünkü hikaye'yi❤️
Silmeyeceğim çünkü gerçekten benim de hoşuma gitti okuduğun için sağ ol bebişim 💛🌼😊
@@RookieKookieNe demek bebeşim aynı senin gibi tatlı ve soft olmuş hikaye çünkü sen yazmışsın😊💕💞🤍🕊️
@@zeynepbaloglu182 yaa çok teşekkürler 😊🌼💛
Kyunjin değil kör müsün? Senin kore bilgini-
Kyunjin değil kör müsün? Senin kore bilgini-
Yeni abone kazandınnn çokkk güzeldii❤🎉
Uf gercekten mukemmel asiri iyi bir hikayeydi askk ellerine saglik💘💘💘
Teşekkürler canımın içi 💛🌼😊
@@RookieKookie Rica ederim birtanem benimmm💟💟💟💟seni seviyoruzz
@@sima824 Ben de sizi 😊🌼💛
Yiaa çok tatlı ve çok güzel olmuş ellerine sağlık bebeğim
Rica ederim üzümlü kekim 😊🌼💛
@@RookieKookie
KAPAK FOTOĞRAFI ÇOK GÜZEL
Sağ ol bebişim pek uyumlu olmadı ama neyse ben de senle aynı fikirdeyim 😊💛🌼
Allah'ım cok duygulandim agaga❤
Baba olan bir tavşan gördüm sanki
Ya ben bosunami diyorum jungkook ankaralı diye
Adam kurban olduğum diyor yaw
Jungkook'u da Ankaralı yaptığımıza göre artık rahatça ölebilirim sanırım. Kkk, okuduğun için sağ ol canım 😊🌼💛
Rica ederim
Ayy şeker ve tatlis bir hikaye olmus yaa ellerine saglikk
Sizinde okumak için ayırdığınız zamana sağlık bebeğim ve teşekkürler 🌼💛😊
@@RookieKookie yiaa sende böyle güzel kurgular paylaştığın için teşekkürler
@@cerenistee rica ederim her şey sizin için gerçekten 😊💛🌼
@@RookieKookie 💌
Kesinlikle çok soft ve çok güzel bir hikayeydi.💜🥰
Teşekkürler canım 💛🌼😊
@@RookieKookie ne demek canım.🥰💜
@@gamzehelli350 😊🌼💛
Yaa ama bu "ok güzell heleki sonu üff>>
Çok guzel olmus ask
Teşekkür ederim bebeğim okuduğun için sağ ol aynı zamanda ailemize hoşgeldin 🌼💛😊
@@RookieKookie sagol ask rica ederim
@@nnamj00nxw 💛🌼😊
Askm doğum günümde yazmissin _2 Şubat ❤_
Açıklamayı yorum olarak atar mısın lütfeenn
Buraya atıyorum o zaman 😊🌼💛
Jeon Jungkook~Hwang Kyujin
📆: 2 Şubat 2022
✏️: °LixxieMixxie°
🎶: Black Swan / BTS (Violin Ver.)
Kyujin'den~
Yarım saattir odada bir o yana bir diğer tarafa yürüyüp duruyordum. Eşzamanlı olarak dudağımı dişlerken bir yandan da dolu dolu olan gözlerimi sıkıyordum gözyaşlarımın kaybolmamaları için.
Linda: Meleğim abartmıyor musun?
"Geçen gün kendi ağzıyla söyledi daha hazır değilim diye ya. Ben ona nasıl diyeceğim hamileyim diye?"
Linda: Seni seviyorsa reddetme olasılığı yok Kyujin. Hem mutlu olması lazım baba olacak işte. Aynı Gyu gibi. Görmüyor musun nasıl hava atıyor şimdi, şapşal...
Yatağa sırtüstü attım kendimi. Peki ya ben? Ben kaldırabilecek miydim onca şeyi? Anne ya da ebeveyn olmaya hazır mıydım ki ben?
"Ya beceremezsem? Ya iyi biri olamazsam onun için... Jeon n'olucak, ne diyeceği belli değil. Ben yakında kafayı yiyeceğim sanırım."
Gözümdeki bir damla yanaklarımdan süzülürken ben ise hala kafamdaki onca düşünceyle biraz daha küçüldüm. Karnıma kadar çektiğim bacaklarımı sımsıkı tutarken gözlerimi kapattım.
"Bir kere daha mı baksak?"
Linda: Kyujin, daha neyine yapacaksın? 6 tane yaptın... Hem kutu bitti zaten...
"Ben ne yapacağım ya?"
Kafamı dizlerime kapattığımda gözlerimi serbest bıraktım. Bir süre sonra dizlerimi itip yine eski konumuma geldim. İstemsizce elim karnımı bulunca aklımdaki düşüncelerin kuvvetlenmesi ile hıçkırmaya başladım.
Linda: Kuzum yapma böyle. Beni de üzüyorsun böyle yapınca.
"Senin işin yok muydu evde?"
Linda: Boş ver şimdi. Bir yemek kalmadı onu da yapıveririm ayol. Sorun yok.
"Deme öyle. İyiyim ben, gidebilirsin... Çünkü biliyorum işin var evde..."
Linda: Ah peki ama saat başı haber istiyorum.
"Tamam tamam merak etme. Dur ben seni yolcu ed-"
Kalkmaya çalışırken kolumdan tuttu ve beni engelledi.
Linda: Sen yatıyorsun ve ayrıca sakın ben yokum diye kendine çok yüklenmek yok. Ben biliyorum çünkü seni...
"Tamam söz de ben ne diyeceğim Jeon'a? Hamileyim ben mi diyeceğim bir anda?"
Yeni ayağa kalktığında söylediğim bu söz ile geri yatağa oturdu ve elleriyle naifçe dolu gözlerimi sildi. Ardından elleri ellerimi bulunca sımsıkı tuttu ellerimi.
Linda: Onu benden daha iyi tanıyorsun ama sana önerim hemencecik söyleme. Biraz kafan yerine gelsin ondan sonra.
"Sağ ol gerçekten. Seni de meşgul ettim ben."
Linda: Ay, ne rahatsız edeceksin? Benim biricik kuzenimin bebeği olacak ve bunu ilk benle paylaştı. Bunu bana yaşattığın için ne kadar mutluyum anlatamam sana.
"Bir şey değil. Hadi çık artık. Senin işin varsa benimde çözmem gereken onca sorun var."
Linda: Tamam tamam çıktım...
•
•
•
Odada kıpkırmızı gözler ile yatağımda boş boş duruyordum öylece. Kafam aynı ruhum ve bedenim gibi darmadağınık ve aynı zamanda karmaşıktı. Ne yapacaktım şimdi? Çıkamaza girmek ne demek ise şuan alasını yaşatıyordum kendime.
Yoruma 🐰
@@RookieKookie teşekkür ederim meleğim ❤
@@kumisiniz rica ederim güzelim 💛🌼😊
Acıklamayı yoruma at plss
Jeon Jungkook~Hwang Kyujin
📆: 2 Şubat 2022
✏️: °LixxieMixxie°
🎶: Black Swan / BTS (Violin Ver.)
Kyujin'den~
Yarım saattir odada bir o yana bir diğer tarafa yürüyüp duruyordum. Eşzamanlı olarak dudağımı dişlerken bir yandan da dolu dolu olan gözlerimi sıkıyordum gözyaşlarımın kaybolmamaları için.
Linda: Meleğim abartmıyor musun?
"Geçen gün kendi ağzıyla söyledi daha hazır değilim diye ya. Ben ona nasıl diyeceğim hamileyim diye?"
Linda: Seni seviyorsa reddetme olasılığı yok Kyujin. Hem mutlu olması lazım baba olacak işte. Aynı Gyu gibi. Görmüyor musun nasıl hava atıyor şimdi, şapşal...
Yatağa sırtüstü attım kendimi. Peki ya ben? Ben kaldırabilecek miydim onca şeyi? Anne ya da ebeveyn olmaya hazır mıydım ki ben?
"Ya beceremezsem? Ya iyi biri olamazsam onun için... Jeon n'olucak, ne diyeceği belli değil. Ben yakında kafayı yiyeceğim sanırım."
Gözümdeki bir damla yanaklarımdan süzülürken ben ise hala kafamdaki onca düşünceyle biraz daha küçüldüm. Karnıma kadar çektiğim bacaklarımı sımsıkı tutarken gözlerimi kapattım.
"Bir kere daha mı baksak?"
Linda: Kyujin, daha neyine yapacaksın? 6 tane yaptın... Hem kutu bitti zaten...
"Ben ne yapacağım ya?"
Kafamı dizlerime kapattığımda gözlerimi serbest bıraktım. Bir süre sonra dizlerimi itip yine eski konumuma geldim. İstemsizce elim karnımı bulunca aklımdaki düşüncelerin kuvvetlenmesi ile hıçkırmaya başladım.
Linda: Kuzum yapma böyle. Beni de üzüyorsun böyle yapınca.
"Senin işin yok muydu evde?"
Linda: Boş ver şimdi. Bir yemek kalmadı onu da yapıveririm ayol. Sorun yok.
"Deme öyle. İyiyim ben, gidebilirsin... Çünkü biliyorum işin var evde..."
Linda: Ah peki ama saat başı haber istiyorum.
"Tamam tamam merak etme. Dur ben seni yolcu ed-"
Kalkmaya çalışırken kolumdan tuttu ve beni engelledi.
Linda: Sen yatıyorsun ve ayrıca sakın ben yokum diye kendine çok yüklenmek yok. Ben biliyorum çünkü seni...
"Tamam söz de ben ne diyeceğim Jeon'a? Hamileyim ben mi diyeceğim bir anda?"
Yeni ayağa kalktığında söylediğim bu söz ile geri yatağa oturdu ve elleriyle naifçe dolu gözlerimi sildi. Ardından elleri ellerimi bulunca sımsıkı tuttu ellerimi.
Linda: Onu benden daha iyi tanıyorsun ama sana önerim hemencecik söyleme. Biraz kafan yerine gelsin ondan sonra.
"Sağ ol gerçekten. Seni de meşgul ettim ben."
Linda: Ay, ne rahatsız edeceksin? Benim biricik kuzenimin bebeği olacak ve bunu ilk benle paylaştı. Bunu bana yaşattığın için ne kadar mutluyum anlatamam sana.
"Bir şey değil. Hadi çık artık. Senin işin varsa benimde çözmem gereken onca sorun var."
Linda: Tamam tamam çıktım...
•
•
•
Odada kıpkırmızı gözler ile yatağımda boş boş duruyordum öylece. Kafam aynı ruhum ve bedenim gibi darmadağınık ve aynı zamanda karmaşıktı. Ne yapacaktım şimdi? Çıkamaza girmek ne demek ise şuan alasını yaşatıyordum kendime.
Yoruma 🐰
Buyur canın 😊🌼💛
@@RookieKookie
@@soulmortal7548 görünüyor değil mi kuşum??? 💛🌼😊
@@RookieKookie evt aşk