İblis denen ne olaki. İBLİS'in Hakikati. Kısa Kısa

Поделиться
HTML-код
  • Опубликовано: 26 янв 2025
  • Hakikati İblis
    MP3 download clyp.it/1uyhox5...
    MP3 online dinleme clyp.it/1uyhox5a
    Net ortamında Füsus-ul Hikem Şerhi yadi.sk/i/GrUe...
    Malum olsun ki İblis ismi mudilin mazharıdır (zuhur yeri), ethem ve ekmeli (tam ve eksiksiz olarak) olan bir ruhtur .
    Mertebei ervah (ruhlar mertebesi), ayrılık ve gayriyyetten bir nevi üzere (ruhlar mertebesinde ayrılan bir mertebe, gayrı olan bir mertebe), Zat'ın hariçte zuhurundan ibarettir. Zat'ın dışına çıkartılma. Ve Vahid'in isneyniyet dairesinde ruiyeti bu mertebeden başlar (Vahid'in ikilik dairesinde görüşü bu mertebeden başlar, vahidiyet mertebesinin ikili görüşü bu mertebeden başlar). İsmi Mudil'in zuhuru ahkamın iptidası bu mertebededir (Vahidiyet mertebesinde ismi mudilin hükmünün başlangıcı bu mertebededir). Yani ismi mudil bu mertebede faaliyete geçmeye başlar. Aslında diğer esmalarda bu vahidiyet mertebesinde meydana çıkmaya başlıyor, ancak diğer mertebeler Zat çerçevesi içerisinde olduğundan ayrılık yok, ama mudil ismi Zat çerçevesinin dışına çıkartıldığından ikilik meydana geliyor. İdlal (dalalette bırakmak) şaşırtmak demektir. Bir vücudun yek diğerine mugayir olarak iki görülmesi (bir vücudu ayrı ayrı iki şekilde görmek) şirk ve şirk ise aynen dalal dır. Ve bu tarzı ruyet kuvvei vehimiyenin şanıdır (bu tarzdaki görüş vehim kuvvetinin şanıdır). Bu kuvvet mazharı ilmi mudil olup hakikati iblis'tir (Mudil isminin zuhur yeri olup İblis'in Hakikatidir). iltibas.
    Zira şanı telbisdir (işi telbis'dir, iki birbirine benzer şeyin aslı ile hakikatını birbirinden ayıramamak) İblis ismi de bundan müştaktır (bundan meydana gelmiştir). Azazil denen melek Adem'in (as) varlığında ilahi varlığın olduğunu idrak edemediğinden Adem'i ayrı bir varlık zannetti yani telbis de kaldı. İblis bu hassiyetiyle avalimi muhiddir (bu hassalarıyla bütün alemleri ihata eder). Onun tabiiyetinde sayısız ruh mevcuttur. Cümlesi idlal (dalalet) ve ivaye (bozgunculuk) memurdur. Tabiat aleminde bütün eşyadada mevcuttur. Efendimiz "her kimseyle beraber şeytan doğar ve benimle beraber doğan şeytanı İslam'a getirdim" buyurmaları nefsi insanideki vehme işarettir. Vehim kuvveti asla gururlanmadan uzaklaşmaz.
    Emmare, levvame, mülhime de şeytan tesirleri elinin üstündedir. Mutmainede Rahmaniyet ortaya çıktığından tesiri azalır.
    Ene hayru minhu, ben ondan hayırlıyım cevabı kendisini ondan ayrı görmektir. Aslında o da insanın güçlerinden bir güç olduğu halde, insana tabii olması gerektiği halde.
    İblis camî cemî esma (bütün esmalara cami olan sıfatı ilahiye olan aklı külli olan tabi olmayıp) fertleşmeyi dava etti ve üstün olmaya kalkıştı.
    Binâenaleyh (nitekim) ism-i Mudill’in (mudill isminin) zuhûr-ı ahkâmının ibdidâsı (hükümlerinin, görülmeye başlaması) bu mertebedir. “Idlâl” şaşırtmak demektir. Bir vücûdun yekdiğerine muğâyir (uymaz, aykırı) olarak iki görülmesi şirk ve şirk ise ayn-ı dalâldır (yoldan sapmadır) . Ve bu tarz-ı rü’yet, (bu çeşit hissedilişler) kuvve-i vâhimenin şânıdır (vehim kuvvetinin marifetidir) . İmdi bu kuvvet, mazhar-ı ism-i Mudill (mudill isminin görüldüğü yer bu kuvvet) olup, hakîkât-i İblîs’tir. Zîrâ şânı “telbîs”tir; (hile, oyun yapmak, aldatmaktır) ve “iblîs” ismi de bundan müştaktır. (türemiştir) Ve İblîs bu hâssıyyeti (husûsiyeti, kuvveti) ile avâlimi muhîddir (alemleri ihâta etmiş kuşatmıştır).Ve onun taht-ı tâbiiyyetinde (emri altında) lâ-yuad (sayısız) ve lâ-yuhsâ (hesapsız) ervâh (rûhlar, melekler) mevcûttur ki, cümlesi ıdlâl (şaşırtmaya) ve ığvâya (baştan çıkartmaya) me’mûrdurlar. Efendimiz’in: “Her kimse ile berâber bir şeytan doğar ve ben benimle doğan şeytanı İslâm’a getirdim” buyurmaları, nefs-i insânîdeki (insan nefsindeki) “vehm”e işârettir. Zîrâ, kuvve-i vâhime (vehim kuvveti) aslâ kizbden ictinâb etmez (yalandan sakınmaz) . Ve vücûdundan eser olmayan bir şeyi mevcûd (var) ve hadd-i zâtında mevcûd olan şeyi ma’dûm (yok) gösterir. İmdi kuvve-i müfekkire (düşünme gücü, tefekkür melekesi) aklın hükmüne tâbi’ olursa, ona “zâkire-i mütefekkire” ve eğer vehmin hükmüne tâbi’ olursa ona “mütehayyile” derler. Hakîkat-ı İblîsiyye, akl-ı kül olan hakîkat-ı insâniyyeye diğer / kuvâ-yı ulûhiyyet (ilâhi melekler) gibi ser-fürû (boyun eğmesi, itaat) etmesi teklîfine karşı “ennah hayrun minhü” (A’râf, 7/12) dedi. Bu cevap, kendisini ayrı görmek demektir. Biri iki görmek ise vehimdendir.
    Muhiddin Arabi
    Füsusul Hikem
    Ahmet Avni Konuk
    Terzibaba Necdet Ardıç Uşşaki ks
    Cebrail, Mikail, İsrafil, Azrail nedir. Melaikenin Hakikati. • Cebrail, Mikail, İsraf...

Комментарии •