AZELYA Sözünden dönen taş olsun Yüreğimin başındaki bu duman da ne Azelya? Halimi sorma İki nehrin kavuşması gibi Senede bir de olsa kavuşasım var sana Ayn-ı Zeliha Sonra fark ettim ki içim yare İçim bin pare Hardan öte Külden ziyade Ey benim, sevdasına yenildiğim Azelya... Yeter artık, kurula gözlerini Sabrın makamında, nun mu sandın kendini Enel hak demedikçe Bu girdaptan çıkamazsın Hiçliğe talip olmadıkça, yanamazsın Bu topraklarda aşklar ölümüne demişti Meran Nasıl anlamazsın... Bir kirmani hançer ile Yüreğimin kızılını yardı Musa Kaderim alnına yazılsın, mim aşkına Baharın harından Hazanın narından beni sakla Beni artık akla Azelya... Bu kaçıncı kapı aralığı Bu, kaçıncı kan kızılı Nasır tuttu topuklarım, çatlarcasına... Nara girsem İsminle nura döner, zifirim Bir, sana üryanım Bir sana teslim Kuyu bahane, gömlek bahane Mahpusluk bahane aşka, Azelya Ağıt bize, göç bize, Yasak, bize düştü yine... Cennet de Cehennem de sensin, Azelya Hırpala, acıt, yarala , ama uzaklaşma... Vefa denilince neden dağlar gelir akla İhanet deyince, insan. Kırk dereden su taşıdım, olmadı Kırkbirinci bahanem yine sen ol, Azelya Ah Azelya, yarim Yar bildiğim Azelya Sur mu üflendi, puslu gök,yüzüne İsrafil mi oldun, ey canânım Çektiğim onca çile reva mı, sence... Yağmurun fedaileri hep ölü doğar Bir tufan daha mı lazım hakikati anlaman için ? Ah Azelya Üfle soğusun içimde ki kinim neden iki yaramız bir araya gelemiyor bileyim Söyle Azelya Ben seninle nasıl düşman olacağım şimdi Ben sana nasıl küseceğim Üfle soğusun içimde ki kinin Neden iki yaramız bir araya gelemiyor bileyim MİNE KUŞ
Yüregine emegine Saglık
AZELYA
Sözünden dönen taş olsun
Yüreğimin başındaki bu duman da ne Azelya?
Halimi sorma
İki nehrin kavuşması gibi
Senede bir de olsa kavuşasım var sana
Ayn-ı Zeliha
Sonra fark ettim ki içim yare
İçim bin pare
Hardan öte
Külden ziyade
Ey benim, sevdasına yenildiğim Azelya...
Yeter artık, kurula gözlerini
Sabrın makamında, nun mu sandın kendini
Enel hak demedikçe
Bu girdaptan çıkamazsın
Hiçliğe talip olmadıkça, yanamazsın
Bu topraklarda aşklar ölümüne demişti Meran
Nasıl anlamazsın...
Bir kirmani hançer ile
Yüreğimin kızılını yardı Musa
Kaderim alnına yazılsın, mim aşkına
Baharın harından
Hazanın narından beni sakla
Beni artık akla Azelya...
Bu kaçıncı kapı aralığı
Bu, kaçıncı kan kızılı
Nasır tuttu topuklarım, çatlarcasına...
Nara girsem
İsminle nura döner, zifirim
Bir, sana üryanım
Bir sana teslim
Kuyu bahane,
gömlek bahane
Mahpusluk bahane aşka, Azelya
Ağıt bize,
göç bize,
Yasak, bize düştü yine...
Cennet de
Cehennem de sensin, Azelya
Hırpala,
acıt,
yarala ,
ama uzaklaşma...
Vefa denilince neden dağlar gelir akla
İhanet deyince, insan.
Kırk dereden su taşıdım, olmadı
Kırkbirinci bahanem yine sen ol, Azelya
Ah Azelya,
yarim
Yar bildiğim Azelya
Sur mu üflendi, puslu gök,yüzüne
İsrafil mi oldun, ey canânım
Çektiğim onca çile reva mı, sence...
Yağmurun fedaileri hep ölü doğar
Bir tufan daha mı lazım
hakikati anlaman için ?
Ah Azelya
Üfle soğusun içimde ki kinim
neden iki yaramız bir araya gelemiyor bileyim
Söyle Azelya
Ben seninle nasıl düşman olacağım şimdi
Ben sana nasıl küseceğim
Üfle soğusun içimde ki kinin
Neden iki yaramız bir araya gelemiyor bileyim
MİNE KUŞ
Mim aşkına