bağlamaya ve bağlama icrasına farklı bir soluk getirdiniz değerli hocam...hem teknik, hem sanat eseri hem de otantik yanının hakkını vererek gerçek bir gönül eri ve profesyonelden bunları duymak adeta bir akademik ders.. sağ olun
2016'da orhan gencebay söyleşi için itü'ye gelmişti, söyleşi sonrasında çok mütevazı ve alçakgönüllü davranmış, ne sorduysak bıkmadan, hiç öyle bitse de gideyim demeden usanmadan uzun uzun cevap vermişti, yöre tavırlarına konu geldiğinde, özellikle 1950 lerde 8-10 yaşlarında iken bayram aracı, hacı taşan ve çekiç ali plaklarını iğnesini indirip kaldırıp, durdura durdura kare kare milimetrik çalışa çalışa orta Anadolu yu çok iyi öğrendim, 12-13 yaşlarımda muhteşem bir yöre icracısı olmaya başladığımı hissediyordum, anlamaya başlamıştım diye konuşmuştu, birebir sohbet olduğu için samimi ve içten konuşuyordu, birçok ustanın yaptıklarına daha ileri seviyelerde eklemeler, süslemeler yaptığımı fark etmeye başladığımda daha da şevklenip, günde 18 saat bağlama çalıştığım zamanlar dahi oluyordu demişti, zaten 21 yaşında trt ye yüksek iftiharla girmiş, o sohbette yozgat tavrından, her gün tekrarlanması gereken çok nankör bir tavır olarak bahsetmişti.
orhan gencebay enerjisini bölmeseydi, sadece icracı olarak kalsaydı, yani daha akademik çerçevede konumlansaydı, bağlama ile ilgili çok farklı kapılar da açılırdı bence, hem kendisi için hem Türk müziği için, bahsettiğiniz gibi günde 18 saat bağlama ile haşır neşir olan biri olarak devam etseydi, bu yetenekle uluslararası çapta işler ortaya çıkabilirdi, kendisi ciddi kompozitör, aranjeleri kendi yapıyor, arşeleri bile kendi yazıyor, albümleri kendi yönetiyor, plak şirketi vardı, diğer sanatçılara albüm yaptı, onları da yönetti çoğu zaman, e azımsanmayacak sayıda sinema filmi yaptı, hele 50'den sonra mesamdı, meslek birlikleriydi, yönetsel işlere vakit ayırdı, bunlar ciddi mesai gerektiren ve her ne kadar beste çalışmalarını bağlama ile yapsa da enerjiyi bölen uğraşlar, şu anki haliyle bile bağlamada ekol olmayı başarmış, albümlerinde daha önce örneklerine rastlanmamış ileri virtüöziteli icralar sunmuş biri iken sadece icracı olarak bağlamada kalsaydı daha neler çıkardı hayal edemiyorum. sürekli eski kayıtları çıkıyor mesela yutupta, albüm dışı kayıtlar, taksimler, ya da 18 19 yaşlarındaki taş plak kayıtları, zamanın ötesinde icralar yapmış, topaloğlu, şeker oğlan, Trakya karşılama, yıldız akşamdan doğarsın, inanılmaz icralar var, ama özel televizyonların çıkmasıyla, TV'lerde de görmeye başladığımız gencebay da hep bir cimrilik görüyoruz performans konusunda, özel tv lerin çıkması ile gencebay ın bağlama ile ilişkisinin yavaş yavaş azalması aynı döneme tekabül ediyor ve burada bahsettiğiniz bağlamanın nankörlüğü ortaya çıkıyor. gencebay saz çalacak olduğunda hep şunu söylüyor, ellerim iyi değil, ben bunu hep, elimde yara var, ne bileyim kolumda ağrı var gibi bi şey sanıyordum, çalmamak için bahane buluyor sanıyordum, geçenlerde 25 30 senelik bi videosuna rast geldim, Beyazıt öztürk ondan saz çalmasını istiyor ve gencebay yine ellerim iyi değil diyor ama devamında ekliyor, mesam ile uğraşıyorum, telif hakları ile ilgili çalışmalar için görüşmeler yapıyorum, sazdan çok uzak kaldım, bu sebeple ellerim iyi değil, fire vermek istemem, yani ellerim iyi değilden kasıt, bağlamadan uzak kalmış olmak. buradan anlıyoruz ki bağlama ilgi bekleyen bi alet. bu arada gökhan bey'in videosunun temasının dışına çıktık, özür dilerim.
Gökhan Bey elinize sağlık. Bu tril gerçekten çok zor bir tavır. Bence yıllarca çalışılsa bile layıkıyla çalınamayabilir. Kısacası çalışsan da yapamayabilirsin. Çoğu üstad bağlamacıların bile tam manasıyla icra edemediğini düşünüyorum. Siz ise "aşmışsınız".
Yozgat tavrı tam bir baş belası ama bana göre en lezzetli, en baba, en kral tavır, sürmeli çeşitlemeleri de bence halk musikisinin nirvanaları. 8 senedir çalıyorum, şu gökhan hocamızın baştaki icrası gibi yekpare gibi duyumsanan dırrrrrrrrrrrrrr sesini totalde 10 kere filan çıkarabilmişimdir, hep dırı dırı dırı dırı gibi birbirinden ayrı tınlıyor, heh tamam bi kere yaptım artık hep yaparım gibi bi durum yok bu mızrapta... valla en baba icracılar bile canlı yayınlarda filan tek tur dönüyor introyu, ilkini doğru çaldık ikincide bi aksilik olur başımıza iş almayalım diye. nida tüfekçi nin bağlamacılara acı bir armağanı gibi. yıllar evvel Musa eroğlu bir röportajında, bu tavır Yozgat tavrı değil, nida tüfekçi tavrıdır, saz geleneğine baktığımızda, bu mızrabın, bu şekliyle doğduğunu söylemek imkansız, yani bunun bir icat olduğunu, nida tüfekçi icadı olduğunu söylemişti.
Ellerinize emeğinize sağlık hocam bu verdiğiniz çalışmayı metronoma nasıl oturtacagimizi da gösterebilseniz tadından yenmez olurdu... Kahramanmaraş tan slmlar🙏
çok teşekkür ederim hocam bu tavırı sizden isteyecektim çalan çoktu ama hep eksikti emeğinize sağlık aynı zamanda sizden bir ricam bundan önceki videonuzda neşet ertaş ustadımzın mırap vuruşunu göstermitiniz rica etsem neşet ertaş ustadımzın her hangi bir türküsü tavıryla birlikte uygulamalı gösterirmsiniz sizden ricam olur
Tezene tavırları Sanırım gelecekte muhteşem bir video koleksiyonu olacak Hakkınızı ödemek imkansız Umarım bu paylaşımlarınızın değeri bilinir.. Bana gelince Şimdiye kadar hep yanlış çalışmışım Kendimi çölde su bulmuş gibi hissediyorum. İçim kıpır kıpır Bir an önce çalışmaya başlıyıcam. Hocam sevgiler,saygılar… ❤️🤲🏻🤲🏻🤲🏻❤️
bağlamaya ve bağlama icrasına farklı bir soluk getirdiniz değerli hocam...hem teknik, hem sanat eseri hem de otantik yanının hakkını vererek gerçek bir gönül eri ve profesyonelden bunları duymak adeta bir akademik ders.. sağ olun
yüreğinize sağlık üstadım
Bu degerli bilgiler için teşşekür ederiz Usta.Hepisi degeri biçilmez bilgiler.Umarım birgün Haydar Haydarada sıra gelir.Saygılar,Selamlar, Sevgiler
ELLERİNE SAĞLIK HOCAM
2016'da orhan gencebay söyleşi için itü'ye gelmişti, söyleşi sonrasında çok mütevazı ve alçakgönüllü davranmış, ne sorduysak bıkmadan, hiç öyle bitse de gideyim demeden usanmadan uzun uzun cevap vermişti, yöre tavırlarına konu geldiğinde, özellikle 1950 lerde 8-10 yaşlarında iken bayram aracı, hacı taşan ve çekiç ali plaklarını iğnesini indirip kaldırıp, durdura durdura kare kare milimetrik çalışa çalışa orta Anadolu yu çok iyi öğrendim, 12-13 yaşlarımda muhteşem bir yöre icracısı olmaya başladığımı hissediyordum, anlamaya başlamıştım diye konuşmuştu, birebir sohbet olduğu için samimi ve içten konuşuyordu, birçok ustanın yaptıklarına daha ileri seviyelerde eklemeler, süslemeler yaptığımı fark etmeye başladığımda daha da şevklenip, günde 18 saat bağlama çalıştığım zamanlar dahi oluyordu demişti, zaten 21 yaşında trt ye yüksek iftiharla girmiş, o sohbette yozgat tavrından, her gün tekrarlanması gereken çok nankör bir tavır olarak bahsetmişti.
orhan gencebay enerjisini bölmeseydi, sadece icracı olarak kalsaydı, yani daha akademik çerçevede konumlansaydı, bağlama ile ilgili çok farklı kapılar da açılırdı bence, hem kendisi için hem Türk müziği için, bahsettiğiniz gibi günde 18 saat bağlama ile haşır neşir olan biri olarak devam etseydi, bu yetenekle uluslararası çapta işler ortaya çıkabilirdi, kendisi ciddi kompozitör, aranjeleri kendi yapıyor, arşeleri bile kendi yazıyor, albümleri kendi yönetiyor, plak şirketi vardı, diğer sanatçılara albüm yaptı, onları da yönetti çoğu zaman, e azımsanmayacak sayıda sinema filmi yaptı, hele 50'den sonra mesamdı, meslek birlikleriydi, yönetsel işlere vakit ayırdı, bunlar ciddi mesai gerektiren ve her ne kadar beste çalışmalarını bağlama ile yapsa da enerjiyi bölen uğraşlar, şu anki haliyle bile bağlamada ekol olmayı başarmış, albümlerinde daha önce örneklerine rastlanmamış ileri virtüöziteli icralar sunmuş biri iken sadece icracı olarak bağlamada kalsaydı daha neler çıkardı hayal edemiyorum. sürekli eski kayıtları çıkıyor mesela yutupta, albüm dışı kayıtlar, taksimler, ya da 18 19 yaşlarındaki taş plak kayıtları, zamanın ötesinde icralar yapmış, topaloğlu, şeker oğlan, Trakya karşılama, yıldız akşamdan doğarsın, inanılmaz icralar var, ama özel televizyonların çıkmasıyla, TV'lerde de görmeye başladığımız gencebay da hep bir cimrilik görüyoruz performans konusunda, özel tv lerin çıkması ile gencebay ın bağlama ile ilişkisinin yavaş yavaş azalması aynı döneme tekabül ediyor ve burada bahsettiğiniz bağlamanın nankörlüğü ortaya çıkıyor. gencebay saz çalacak olduğunda hep şunu söylüyor, ellerim iyi değil, ben bunu hep, elimde yara var, ne bileyim kolumda ağrı var gibi bi şey sanıyordum, çalmamak için bahane buluyor sanıyordum, geçenlerde 25 30 senelik bi videosuna rast geldim, Beyazıt öztürk ondan saz çalmasını istiyor ve gencebay yine ellerim iyi değil diyor ama devamında ekliyor, mesam ile uğraşıyorum, telif hakları ile ilgili çalışmalar için görüşmeler yapıyorum, sazdan çok uzak kaldım, bu sebeple ellerim iyi değil, fire vermek istemem, yani ellerim iyi değilden kasıt, bağlamadan uzak kalmış olmak. buradan anlıyoruz ki bağlama ilgi bekleyen bi alet. bu arada gökhan bey'in videosunun temasının dışına çıktık, özür dilerim.
Emeklerine ve ellerine sağlık üstat
Bağlama öğrenmek için en iyi,en doğru kaynak sizsiniz hocam.tek kelimeyle mükemmel siniz .emeğinize sağlık
hocam ellerinize saglik..tüm videolarinizi izliyor ve calisiyorum..her aksam sabirsizlikla yeni videonuzu bekliyorum..bizi yanliz birakmadiginiz icin sonsuz teşekkürler..
🙏🙏🙏
Emeğine sağlık Gökhan hocam. Paylaşımın için teşekkürler ♥️
Hocam çok büyük bir iş ve hizmet yapıyor sunuz. Gençler buraları çok iyi dinleyin ve çalışın bu bilgileri zor bulursunuz
Gökhan öğretmenim çok güzel ve yararlı bilgiler veriyorsunuz. Teşekkürler.
Teṣekkürler!
Frankfurt'tan selamlar.
Değerli bilgi ve eğitim için teşekkürler Gökhan Hocam.
🤔 öğreneceğim inşaallah çok teşekkür ediyorum hocam.✍️👏
Önemli bilgiler, teşekkürler Gökhan hocam
Gökhan Bey elinize sağlık. Bu tril gerçekten çok zor bir tavır. Bence yıllarca çalışılsa bile layıkıyla çalınamayabilir. Kısacası çalışsan da yapamayabilirsin. Çoğu üstad bağlamacıların bile tam manasıyla icra edemediğini düşünüyorum. Siz ise "aşmışsınız".
Emeğinize sağlık sayın hocam 👏
Elinize emeğinize sağlık
Günaydın saygıdeğer kardeş günaydın! ❤🌹🎻🐝
Harikasin hocam! emegine saglik diyorum
👏👏👏👏👏👏ellerine sağlık
Hocam emeğinize sağlık. Çok teşekkür ederiz.
Hocam elinize sağlık 👏👏
Teşekkürler üstad
Teşekkürler....
Yozgat tavrı tam bir baş belası ama bana göre en lezzetli, en baba, en kral tavır, sürmeli çeşitlemeleri de bence halk musikisinin nirvanaları. 8 senedir çalıyorum, şu gökhan hocamızın baştaki icrası gibi yekpare gibi duyumsanan dırrrrrrrrrrrrrr sesini totalde 10 kere filan çıkarabilmişimdir, hep dırı dırı dırı dırı gibi birbirinden ayrı tınlıyor, heh tamam bi kere yaptım artık hep yaparım gibi bi durum yok bu mızrapta... valla en baba icracılar bile canlı yayınlarda filan tek tur dönüyor introyu, ilkini doğru çaldık ikincide bi aksilik olur başımıza iş almayalım diye. nida tüfekçi nin bağlamacılara acı bir armağanı gibi. yıllar evvel Musa eroğlu bir röportajında, bu tavır Yozgat tavrı değil, nida tüfekçi tavrıdır, saz geleneğine baktığımızda, bu mızrabın, bu şekliyle doğduğunu söylemek imkansız, yani bunun bir icat olduğunu, nida tüfekçi icadı olduğunu söylemişti.
Güzel olmuş elinize sağlık
Ellerinize emeğinize sağlık hocam bu verdiğiniz çalışmayı metronoma nasıl oturtacagimizi da gösterebilseniz tadından yenmez olurdu... Kahramanmaraş tan slmlar🙏
Teşekkürler hocam
Sağ olun var olun❤
Hocam bilgiyi paylaşmak erdemdir tekekkürler
çok teşekkür ederim hocam bu tavırı sizden isteyecektim çalan çoktu ama hep eksikti emeğinize sağlık
aynı zamanda sizden bir ricam bundan önceki videonuzda neşet ertaş ustadımzın mırap vuruşunu göstermitiniz
rica etsem neşet ertaş ustadımzın her hangi bir türküsü tavıryla birlikte uygulamalı gösterirmsiniz sizden ricam olur
Tezene tavırları
Sanırım gelecekte muhteşem bir video koleksiyonu olacak
Hakkınızı ödemek imkansız
Umarım bu paylaşımlarınızın değeri bilinir..
Bana gelince
Şimdiye kadar hep yanlış çalışmışım
Kendimi çölde su bulmuş gibi hissediyorum.
İçim kıpır kıpır
Bir an önce çalışmaya başlıyıcam.
Hocam sevgiler,saygılar…
❤️🤲🏻🤲🏻🤲🏻❤️
👌
Bir dörtlük okusaydın, alsaydın. ❤Harika olurdu.
👏👏
❤
Dersini almış ediyor ezber misali