Köyümüzde elektrik yoktu pilli radyodan tarlalara götürür dinlerdik. Ne güzel çok tatlı gelirdi. güneşte radyo zarar görmesin diye üzerine büyüklerimiz örtü örterek korurlardı.
Gara Camışları Vurdum Bayıra Döyüşe Döyüşe İndi Çayıra Diyin Güveyiye Gele Ayıra Güveyin İşini Allah Gayıra Giderem Giderem Dudu Gumru Gibi Durmaz Öterem Öterem Gelin helalleşin gardaş giderem Bir Oda Yaptırdım Döşedemedim Üç Günlük Ömrümü Beş Edemedim Kahpe Feleginen Baş Edemedim Bu Kara Bahtıma Küsmüş Giderem
Bu türkünün hikayesini Erzurum Palandöken Belediyesi'nin 3 aylık dergisi olan ''Beyaz Palandöken'' dergisinde bulabilirsiniz...Hikaye şöyle: Erzurumlu bir genç sevdiği kızla evlenir...Düğün dernek esnasında, gelinin daha evvel taliplisi olan başka bir genç bu durumu kıskanır ve damadın bu mutlu gününde ona bir kötülük yapmak ister...Bunun üzerine diğer genç; damadın ailesinin camışlarını (manda) birbirleriyle kavgaya tutuşturur ve damat gelmeden mandaların kavgalarına son veremeyecekleri anlaşılır...Çünkü manda, haslet olarak sahibini tanıyıp ona göre ayrılabilirmiş kavgadan, başka kimse onları ayıramazmış... Bu olay köyde duyulunca damadı düğün dernek içerisinde çağırırlar...Damatta tabii kılık kıyafeti ile her günkü halinden farklı olduğu için mandaların yanına gidince mandalar damat olan genci tanımazlar ve kendilerini ayırmak için iyice yanlarına sokulan damada saldırırlar ve damadın ölümüne neden olurlar... Bunun üzerine düğün gününde bir kıskaçlık üzerine ölen damadın hikayesi ile ilgili olan bu acıklı türkü yakılmış...
Köyümüzde elektrik yoktu pilli radyodan tarlalara götürür dinlerdik. Ne güzel çok tatlı gelirdi. güneşte radyo zarar görmesin diye üzerine büyüklerimiz örtü örterek korurlardı.
Gara Camışları Vurdum Bayıra
Döyüşe Döyüşe İndi Çayıra
Diyin Güveyiye Gele Ayıra
Güveyin İşini Allah Gayıra
Giderem Giderem
Dudu Gumru Gibi Durmaz Öterem Öterem
Gelin helalleşin gardaş giderem
Bir Oda Yaptırdım Döşedemedim
Üç Günlük Ömrümü Beş Edemedim
Kahpe Feleginen Baş Edemedim
Bu Kara Bahtıma Küsmüş Giderem
Bu türkünün hikayesini Erzurum Palandöken Belediyesi'nin 3 aylık dergisi olan ''Beyaz Palandöken'' dergisinde bulabilirsiniz...Hikaye şöyle:
Erzurumlu bir genç sevdiği kızla evlenir...Düğün dernek esnasında, gelinin daha evvel taliplisi olan başka bir genç bu durumu kıskanır ve damadın bu mutlu gününde ona bir kötülük yapmak ister...Bunun üzerine diğer genç; damadın ailesinin camışlarını (manda) birbirleriyle kavgaya tutuşturur ve damat gelmeden mandaların kavgalarına son veremeyecekleri anlaşılır...Çünkü manda, haslet olarak sahibini tanıyıp ona göre ayrılabilirmiş kavgadan, başka kimse onları ayıramazmış...
Bu olay köyde duyulunca damadı düğün dernek içerisinde çağırırlar...Damatta tabii kılık kıyafeti ile her günkü halinden farklı olduğu için mandaların yanına gidince mandalar damat olan genci tanımazlar ve kendilerini ayırmak için iyice yanlarına sokulan damada saldırırlar ve damadın ölümüne neden olurlar...
Bunun üzerine düğün gününde bir kıskaçlık üzerine ölen damadın hikayesi ile ilgili olan bu acıklı türkü yakılmış...
Muharem amca nefesine sağlık canına sağlık
Çok güzel ve icli bir türkü.
hikayesini dinledikten sonra,hakettigi manada dinlediğim türkü :(
AYNEN BENDEDE BAŞKA HİSS OLDU
👏💗👏
👏🙏🏻💗🙏🏻👏
Çok sevdiğim bir turku
Herşey Erzurum ğoğuyor.Dünya Erzurum demağtır.
erzurumlular böylemi konuşuyor kardeş
adam akıllı yazın şurya şiveyle alakası yok insan olun az bişe belli etmeye çalışırken sıçıp batırmayın mk
türküleri hikayesiyle dinleyiniz.tıpkı soguk iciniz tavsiyesındekı gıbı...